septik filozoflar / Septisizm (Şüphecilik) (365-275) -

Septik Filozoflar

septik filozoflar

Septik Felsefe (Pyrrhon ve Timon)

Septik felsefenin ilk temsilcileri sofistlerdi. Sofistler, doğayla ilgilenen filozofların aynı konuda farklı sonuçlara ulaşmaları nedeniyle, insanın doğru bilgi edinip edinemeyeceği üzerinde durmuşlardır. Thales’e göre evrenin aslı su, Anaximenes’e göre hava, Herakleitos’a göre ateşti. Herakleitos evrende değişme olduğunu, Parmenides ise değişme olmadığını savunuyordu. Aynı konudaki bu farklı görüşler, sofistlerin doğru bilgi edinilemeyeceğini düşünmelerine yol açtı. Sokrates, Platon ve Aristoteles ise şu görüşte birleşiyorlardı: Doğru eylem demek olan erdem, bilgisiz gerçekleşemez. Gerçek varlığın bilgisini edinmeden erdemli olunamaz. Mutluluk da erdemli olmaya bağlı olduğundan, bilgi olmadan mutluluğa da erişilemez. Böylece, bilgi, mutlu bir yaşamın temeli hâline getirilmiştir. Felsefe pratikte bilgece yaşama öğretisi hâline geldikçe, bilgiyle de ilgilenmek gerekmiştir.

Bilgi problemini sistematik olarak inceleyen ilk septik Pyrrhon‘dur. Şüpheciliğin görüşlerini yazılı olarak ilk tanıtansa, onun öğrencisi Timon‘dur.

Pyrrhon

Demokritos gibi Pyrrhon da, mutluluğu dirlik ve gönül şenliği içinde geçen bir yaşamda bulur. Buna erişmek için, felsefeye dayanmak gerekir. Felsefenin ödevi, hayatı son amacı olan mutluluğa göre düzenleyebilmek için doğruyu, gerçeği tanımaktır. O hâlde yapılacak şey bilginin ne olduğunu, bu işi görebilecek durumda olup olmadığını incelemektir. Pyrrhon’a göre bilgi bunu yapacak durumda değildir. Çünkü her iddia için birbirinin karşıtı olan iki kanıt ileri sürülebilir. Bu nedenle her türlü yargıdan kaçınmalıdır Ayrıca duyular olsun, akıl olsun, bize nesneleri oldukları gibi değil, göründükleri gibi gösterir. Biz nesnelerin kendisini değil, görünüşlerini biliriz. Bu nedenle, bilgiyi aramaktan vazgeçmeliyiz. Böylece; boş kuruntulardan, ölüm ve ölümden sonraki hayatla ilgili temelsiz tedirginliklerden kurtulmuş oluruz.

Timon

Pyrrhon’un öğrencisi Timon septisizm öğretisinin temelini, üç soruda toplar: “Nesnelerin gerçek yapısı nedir?”, “Nesneler karşısında durumumuz ne olmalıdır?”, “Nesneler karşısında doğru bir duruştan ne kazanırız?”. Timon bu üç soruyu, çok kısa; ama çok açık olarak birer sözcükle cevaplandırır: Birincisine kavranamaz, İkincisine yargıdan kaçınmak, üçüncüsü- ne sarsılmazlık, der.

Kaynak: Emine Yamanlar, Felsefe Tarihi, Ders Kitapları Anonim Şirketi, 2000

Yazar Hakkında

Psikologo

Kuşkuculuk

Kuşkuculuk, septisizm, skeptisizm veya şüphecilik, her tür bilgi savını kuşkuyla karşılayan, bunların temellerini, etkilerini ve kesinliklerini irdeleyen, ayrıca aklın kesin bir bilgi elde edemeyeceğini, hakikate erişilse dahi sürekli ve tam bir şüphe içinde kalınacağını, "mutlak"a ulaşmanın mümkün olmadığını savunan felsefi görüştür. Septisizm felsefe tarihi açısından çok önemli bir yere sahiptir; zira felsefe tarihi boyunca yerleşik kanılar ve inançları sarsmış, felsefe, bilim ve özellikle din konusunda birçok anlayışın değişmesine ortam hazırlamıştır. Septisizm (şüphecilik) dogmatizmin (inanççılık) karşıtıdır.[1]

Tarihsel süreçte kuşkuculuk[değiştir

Septisizm nedir? Kuşkuculuk ne demek? Felsefede septisizm (kuşkuculuk) akımı özellikleri, kurucusu ve temsilcileri

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2020 02:15

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Kuşkuculuk ve Skeptisizm ismiyle de bilinen Septisizm, Antik Yunan'da ortaya çıkmış felsefi bir disiplindir. Etkileri günümüzde de devam eden bu felsefede ''mutlak'', ''doğru'' ve ''gerçek'' gibi kavramlar sorgulanır Septisizm nedir, akımın kurucusu ve temsilcileri kimdir? Sizin için araştırdık.

Haberin Devamı

Septik düşünürler doğaüstü, teoloji ve metafizik gibi alanlarda net bir sonuca varılamayacağını savunmuştur. Bazı filozoflar ise deney ve gözlem yoluyla elde edilen bilgilerin de sorgulanabileceğini ifade etmiştir. Duyuların da sezgi ve hisler gibi yanıltıcı olabileceğini savunan septisizm, agnostisizm ve sezgicilik gibi akımları etkilemiştir.

Septisizm Nedir?

 Septisizm kuşkuya ve sorguya dayalı temel felsefi akımlardan biridir. Nesnelerin varlığı gibi insana verilen yargılar da sorgulanır. Septisizmde yargılara tamamen güvenmek mümkün değildir. Bu nedenle tarihsel olaylar ya da kişilerin davranışları hakkında kesin yargılardan kaçınılmalıdır.

 Mevlana Celaleddin Rumi'nin ''ne kadar konuşursan konuş, söylediklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır.'' sözü septisizmin temel ilkelerinden birini oluşturur. Bu nedenle septik filozoflar ''algı'' ve ''anlam'' gibi kavramlar üzerine birçok kitap yazmıştır. Herakleitos felsefesinde geniş yer tutan ''görelilik'' de kuşkuculuk akımın dayanak noktalarından biridir. Sadece ruhani değil maddi gerçekler bile kişiden kişiye, zamandan zaman farklılık gösterir. Bu nedenle her şey izafidir ve yoruma açıktır.

Haberin Devamı

 Sıklıkla bu felsefeyi açıklamak için ''rüzgar'' örneğine başvurulur. Üşüyen ya da hasta biri için rüzgar soğuk ve zararlıdır. Ama terlemiş ve sağlıklı biri için aynı rüzgar farklı şekilde duyumsanır. Bu nedenle mutlak doğru ve gerçek olamaz. Sadece kişiden kişiye değil, belirli bir zaman aralığında bir insanın bir konu ya da olgu karşısındaki tutumu da değişebilir. Yine Herakleitos'un ''aynı nehirde iki kere yıkanılmaz'' sözü de septisizm felsefesini özetler niteliktedir. Maddi düzlemde hiçbir şey durağan değildir. Her şey aktığı için tek bir gerçeklikten ya da temel ahlaki doktrinlerinden bahsedilemez.

Kuşkuculuk Ne Demek?

 Kuşkuculuk ''Ben var mıyım?'' ve ''Varlık nedir?'' soruları ile başlar. Hem idealar hem de nesneler dünyanın gerçekliği sorgulanır. İslam sofistlerinin birçoğu da bu akımın içerisinde yer alır. Varlığın ve kainatın gizemlerle dolu olduğunu düşünen sofislere göre insanın aklı her şeyi kavramaya yetecek kapasitede değildir. Bu nedenle belli başlı şeylere şüpheyle yaklaşılmasında fayda vardır.

Haberin Devamı

Felsefede Septisizm (Kuşkuculuk) Akımı Özellikleri

 Kuşkuculuk zaman içerisinde iki farklı ekole ayrılmıştır. Septik düşünürlerden bazıları gerçeğe ulaşmak için kuşkunun şart olmasını öne sürmüştür. Bazıları ise gerçeğe ulaşmanın mümkün olmadığı görüşünü savunmuştur. birinde şüphe bir araç iken, diğerinde felsefenin temelidir.

 Felsefe tarihi boyunca birçok düşünür, kuşkuculuk akımını eleştirmiştir. Bunların başında Aziz Antonius gelir. Antonius, şüpheciliği hedef alan bir diyalog kaleme alır. Diyaloğun ilk cümlesi ''Ben Varım'' olur. Karşı tarafa ''Ya yanılıyorsan?'' diye sorar. Bu sefer ''Yanılıyorsam, yanıldığıma göre yine varım'' cevabı verilir. Toplam üç cümleden oluşan bu diyalogda, septisizmin bir kısır döngü içerisinde olduğu ifade edilmiştir.

Haberin Devamı

 Septisizm, duyular evrenini ve maddeyi tek gerçeklik olarak gören materyalistleri eleştirmiştir. Çünkü birçok kuşkucu filozofa göre nesneler dünyası da idealar dünyası gibi yoruma ve şüpheye açıktır.

Septisizm Akımının Kurucusu ve Temsilcileri

 Septisizm akımının kurucuları, Antik Yunan döneminde yalamış Arkesilaos ve Phyrron'dur. Bu akımın temsilcileri arasında Karneades, Carlos Levy Pierre Bayle ve Sextus Empiricus da yer alır. Kuşkuculuk akımı ile ilgili yazılmış belli başlı eserler şunlardır.

 Carlos Levy - Kuşkuculuk

M.Emir Akdere - Septik Düşünceler

 İbrahim Agah Çubukçu - İmam Gazali ve Şüphecilik

 Sextus Empiricus - Kuşkunun Felsefesi, Pyrrhonculuğun Esasları

Haberin Devamı

 Alan Musgrave - Paranoya ve Şüphecilik

 Arsel Berket Acar - Şüphesinin El Kitabı

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır