kaynağı değiştir]
Gerçekleşmiş ya da gerçekleşebilecek olayları yer ve zaman belirterek ele alan düzyazı türüne denir. Romanın net bir tanımını yapmak zordur. Roman ile ilgili günümüze kadar birçok tanım yapılmıştır.
“Roman, yol boyunca gezdiren bir aynadır.” (Sthendhal)
Avrupa’da roman, destan türünün zaman içerisinde geçirdiği evrim sonucunda ortaya çıkmıştır. Dünya edebiyatında bugünkü romanı hatırlatan ilk örnek İtalyan yazar Boccacio’nun “Decameron” adlı eseridir. Bu türün ilk örneği Rönesans dönemi sanatçısı olan Rabelais’in “Gargaunta” adlı yapıtıdır. Modern romanın ilk örneği ise Cervantes’in yazdığı “DonKişot“tur. Dünya edebiyatında roman türünün en yetkin eserleri yüzyılda verilmeye başlanmıştır.
Roman, Türk edebiyatında Tanzimat dönemi ile birlikte yer edinmiştir. Edebiyatımızdaki ilk roman örnekleri Batı’dan yapılan çeviriler olmuştur. İlk çeviri roman yılında Fransız yazar Fenelondan Yusuf Kamil Paşa’nın tercüme ettiği “Talemak” adlı eserdir.
Tanzimat Dönemi’ne kadar Türk edebiyatında roman türünün yerini destanlar, masallar, halk hikayeleri ve mesneviler almıştır. Roman türü Türk edebiyatına Batı kültürünün etkisi ile birlikte girmiştir.
İlk yerli roman ise Şemsettin Sami’nin yazdığı “Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat” (Talat ve Fitnatın aşkı) adlı eseridir. Türk romanının gelişmesinde Tanzimat dönemi sanatçıları büyük katkıda bulundu. Recaizade Mahmut Ekrem’in “Araba Sevdası” adlı eseri ilk realist roman olma özelliğini taşımaktadır.
Namık Kemal’in yazdığı “İntibah” adlı eser ise Türk edebiyatımızdaki ilk edebi roman olarak kabul edilir aynı zamanda yineNamık Kemal’in yazdığı “Cezmi” adlı eser tarihi roman olma özelliğini taşır.İlk köy romanımız ise Nabızade Nazım’ın yazdığı “Karabibik”tir.
İlk usta roman ve yazarlar Servet-i Fünun döneminde ortaya çıktı. Bu edebi akımda “sanat, sanat içindir” anlayışı benimsendiğinden dolayı aşk, ayrılık, hüzün, gibi konular işlendi. Servet-i Fünun dönemi yazarı olan Halit Ziya Uşaklıgil ilk modern romanımız olan “Mai ve Siyah” adlı eseri yazmıştır. İlk psikolojik roman olma özelliğini taşıyan “Eylül”üMehmet Rauf yazmıştır.
İç monolog tarzında yazılmış ilk roman Adalet Ağaoğlu’nun “Bir Düğün Gecesi” adlı eseri iken; ilk tezli roman ise Nabizade Nazım’ın yazmış olduğu “Zehra”dır.
Yanlış Batılılaşmayı işleyen roman Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ve Rakım Efendi” adlı eseridir. KurtuluşSavaşı’na değinen ilk roman ise Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Yaban” adlı eseridir.
da milli duyguları ağır basması ile “Genç Kalemler” dergisi etrafında gelişen “Türkçülük akımı” ile milli romanlar yazılmaya başlandı. Halide Edip Adıvar’ın “Vurun Kahpeye”, Reşat Nuri Güntekin’in “Çalıkuşu” bu dönemin eserleridir.
Romanlar; genel olarak konularına ve edebi akımlarına göre olmak üzere sınıflandırılır. Fakat başka kriterler göz önüne alınarak da romanları sınıflandırmak mümkündür.
Romanlar; sosyal roman, tarihi roman, macera romanı, polisiye-casusluk romanı, egzotik roman, psikolojik roman, ırmak-nehir roman, modern roman olmak üzere 8 farklı türü vardır.
Toplumsal konuları ve sorunları anlatan romanlardır. Bu romanlarda göç, yoksulluk, sınıfsal kavgalar, ırkçılık gibi konular ele alınır. Bu tür romanların ilk örneği Victor Hugo’nun “Sefiller” adlı yapıtıdır. Sosyal roman “tezli” ve “töre” olmak üzere ikiye ayrılır.
Tezli Roman= Toplumsal veya siyasal bir sorunu konu edinen, bir tez içeren roman türüdür. Türk edebiyatındaki ilk tezli roman ise Nabizade Nazım’ın yazmış olduğu “Zehra”dır.
Töre Romanı= Toplumun belirli bir dönem ve çevre içerisinde gelenek ve göreneklerini yansıtan roman türüdür. Türk edebiyatında Hüseyin Rahmi’nin “İffet” isimli eseri örnek olarak gösterilebilir.
Türk edebiyatındaki sosyal romanlara örnek olarak; Yaşar Kemal’in “İnce Memed” adlı eseri gösterilebilir.
Geçmişi, tarihsel olayları ve kişileri konu alan bir roman türüdür. Yazar tarihsel konuları kendi hayal gücünden geçirerek anlatır. Bu türdeki ilk örneği Walter Scott vermiştir. Namık Kemal’in “Cezmi” adlı eseri de bu türün edebiyatımızdaki ilk örneği olarak kabul edilir.
Normal hayatımızda karşılaşamayacağımız, şaşırtıcı, farklı ve merak uyandıran olayları sürükleyici anlatımla ifade eden romanlardır. Olağanüstülükler görülebilir. Alexander Dumas’ın “Üç Silahşörler” isimli eseri örnektir.
Polisiye olayların konu edildiği; aksiyon, gizem, heyecan, korku ögelerini içeren roman türüdür. Bu tür okuyucuyu heyecana sokmak ve gerilime adım adım yürütmeyi amaç edinir.
Avrupa’ya uzak ve insanlar tarafından pek bilinmeyen ülkelerde geçen romanlardır. Piyer Loti’nin “İzlanda Balıkçısı” bu türdeki önemli bir eserdir.
Çözümleme (tahlil) romanı olarak da geçer. Kahramanların ruhsal tahlilleri yapılır ve kahramanların insanlara, olaylara ve topluma bakışı ifade edilir. Bu türdeki ilk roman La Fayette’nin “La Pincesse de Cleves” adlı eseridir. Türk edebiyatımızdaki ilk örneği ise Mehmet Rauf’un “EYLÜL” adlı yapıtıdır.
Bir kişi, aile veyahut toplumun belirlenmiş ve geniş zaman içerisindeki hayatlarını ve yaşamlarını anlatan birkaç cilde kadar bulunabilen uzun yazılmış romanlardır. Tarık Buğra’nın “Küçük Ağa” , “Küçük Ağa Ankara’da” ve Nihal Atsız’ın “Bozkurtların Ölümü”, “Bozkurtlar Diriliyor” eserleri bu türe örnektir.
Gerçeküstü olay, kişi ve yerleri konu alan roman türüdür. Gerçek dünya ile birlikte onun ötesinde doğa yasalarından farklı olarak ikinci bir dünyanın varlığını kabul eden ve anlatan roman türüdür. Yüzüklerin Efendisi (Tolkien) en başarılı örneklerden bir tanesidir.
Topluma ait değerleri yansıtmak yerine belirli bir kesim için yazılan hayatın çok boyutluluğunu ve anlaması zor yönlerini anlatan bir türdür. Oğuz Atay, Orhan Pamuk, Bilge Karasu bu türde romanlar yazmıştır.
Eski zamanlardan günümüze kadar gelen, ünlü kişilerin yazdıkları ve yüzyıllardır etkileyen romanlara denir. Telemak-Fenelon, örnek olarak gösterilebilir.
Kişilerin duyguları ve düşünceleri, içten gelen doğal ve gerçek olgular gibi görülür. Olaylar duygusal bir tavırla yansıtılır. Yazarın duyguları, izlenimleri, hayalleri ve anılarını içeren romanlardır. Namık Kemal’in Intibah’ı, Victor Hugo’nun “Sefiller” adlı eserleri örnek olarak gösterilebilir.
Olayları, insanları ve toplumları gerçekçi açıdan yansıtan romanlardır. Gözlem ve araştırma esastır. Gerçekler, görülenler ve incelemeler önemlidir. Konularını günlük yaşamdan alırlar. Kırmızı ve Siyah-Stendhal örnek gösterilebilir.
Yazar, bir bilim adamı gibi romanını yazar. Natüralist roman, realist romana göre bilime ve araştırmaya daha çok önem verir. Toplumu adeta bir laboratuvar olarak düşünürler ve eserlerini bu laboratuvar içinde, bilim verilerine bağlı kalarak kaleme alırlar. Emile Zola’nın “Germinal” ve “Nana” adlı eseri örnek olarak gösterilebilir.
Yazar, dış dünyayı birebir yansıtmaz. Gerçekliği anlatmaktan çok, anlam çokluğunu hedefler. Bu yazarlara göre anlam gerçekliği ifade edebilir. Bu roman türünde en önemli etken okuyucudur. Anlamı okuyucunun üretmesi beklenir. Yazar kendini özellikle bu romanlarda belli eder. Gülün Adı-Umberto Eco en önemli örneklerden biridir.
Sınıflandırma Türü | Roman Türleri |
---|---|
Yazı türüne göre | Biyografik roman, anı romanı, otobiyografik roman |
Yayın biçimine göre | Tefrika roman, resimli roman, anı romanı, kitap halinde roman |
Yazarın diline göre | Yerli roman, çeviri roman, adapte roman |
Zamana göre | Antik roman, tarihi roman, günlük roman |
Okuyucu topluluğuna göre | Popüler roman, çocuk romanı |
Anlatılan insan topluluğuna göre | Egozitk roman, burjuva romanı, yerli roman, köy romanı |
Kahramanlara göre | Pikaresk roman, şovalye roman, cin-peri romanı |
Konu ve temalarına göre | Politik roman, psikolojik roman, pastorel roman, polisiye roman |
Sanatçı amacına göre | Tezli roman, artislik roman |
Romanın yapı unsurları kişi, olay örgüsü, mekan ve zaman olarak dörde ayrılır
Romanlarda bulunan olaylar, ana kahramanın çevresinde yer alan kişiler ile gerçekleşir. Olay örgüsündeki işlevlerine göre kişiler önemli hale gelir . Kişilerin olay örgüsü içerisinde yaşadıkları olaylara gösterdikleri tutum ve davranışlar, bireysel veya toplumsal değerleri temsil eder. Romanda geçen kişilerin özelliklerini; davranışlarında, düşüncelerinde veya eylemlerinde öğrenebiliriz bazen de anlatıcı kahramanların fiziksel veya ruhsal çözümlemelerinin tasvirlerini yaparak bizlere tanıtır.
Olaylar, normal hayatımızda yaşayabileceğimiz gerçek durumlardır. Olay örgüsü ise bu olayların bir edebi metin içerisinde sıralanmasıyla oluşan düzenlemedir. Bu bakımdan ötürü olay örgüsü edebi metinlerin temel yapı taşıdır. Romandaki olay örgüsü hikayedeki olay örgüsü ile karşılaştırıldığında; Romanlarda birden fazla olay örgüsü tek bir çatışma etrafında toplanırken hikayede tek bir olay örgüsü ve çatışma vardır.
Romanda olayın başlayıp geliştiği yere mekan denir. Romanlarda mekan, genellikle karakterlerin temsil ettiği düşünce veya fikir akımını temsil eder ayrıca romanlarda mekan, karakterlerin psikolojik özelliklerini ortaya çıkarmada bir araç olarak kullanılabilmektedir.
Romanlarda, zaman dilimini anlatırken hikayede kullanılan; gün, mevsim, ay, yıl gibi kavramlara ek olarak fiiller de kullanılır. Romanda her olayın kendine has bir zaman dilimi vardır ve tercih edilen zaman dilimi olay örgüsüne doğrudan etki eder. Romanda olaylar hikayedekine ters olarak uzun zaman dilimlerine yayılarak anlatılır yani hikayede olaylar daha kısa zaman dilimi içerisinde yayılarak anlatılırken romanda bu tam tersidir.
Anlatıcı bir roman, hikaye veya masalı okuyucuya aktaran bir varlıktır. Romanda anlatıcı ve bakış açısı 3 başlık altında değerlendirilir.
Romanda gerçekleşmiş veya gerçekleşebilecek her şeyi bilir. Romandaki kahramanların içinden veya kafasından geçen duygu ve düşünceleri okuyucuya aktarır. İlahi bakış açısında yazar zaman zaman okuyucu ile sohbet kurup onlara yol gösterir. Bu bakış açısı destandan romana geçen bir özelliktir. Genellikle klasik romanlarda ilahi bakış açısı kullanılmıştır. Örneğin Tolstoy Savaş ve Barış’ta adlı eserinde Mehmet Rauf, Eylül’de bu bakış açısını kullanmışlardır.
Bu bakış açısında anlatıcı bir “yansıtıcı” konumundadır. Anlatıcı, olay
İnsanın duygusal yaşamını yüksek ve özenli bir üslupla betimleyen romanlardır. Bazen bu türde yazarın kendi duygularıyla, okurun duygularını sömürmesi ön plana çıkar. Laurence Sterne’in Fransa ve İtalya’da Hissi Seyahat adlı eseri, Rousseau’nun romanları, Madame de La Fayette’in Prenses de Cleves adlı romanı da bu türe örnek gösterilebilir.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası