kedilerde ağız kuruluğu / Kedilerde Dehidrasyon Nedir? Belirtileri Nelerdir? | Petlebi

Kedilerde Ağız Kuruluğu

kedilerde ağız kuruluğu

Kedi Astımı Nedir?

Evlerimizin neşesi kedilerimizde ne yazık ki zaman zaman hasta olabilir. Kedilerde rastlanılan hastalıklardan bir tanesi de bizlerin de yaşadığı bir hastalık olan astım hastalığıdır. Astım kedilerde en sık görülen hastalıklardan biri olmasa da ancak ciddiye alınması gereken bir hastalıktır. Kedi astımı eğer uygun bir biçimde tedavi edilmezse kediniz için tehlikeli bir hal alabilir. Kedi astımın görülme sıklığı  % 1 ila % 5 arasındadır.

Kedi Astımı Nedir?

Kedi astımı solunum zorluğuna neden olan alerji kökenli bir solunum sistemi hastalığıdır. Kedilerin solunum yollarının alerjen ya da irritan maddelerle tahriş olması sonucu meydana gelir. Bu tahriş solunum yollarında akut ya da kronik olarak meydana gelen iltihaplanmaya neden olur. Bu maddelere hava yollarının aşırı cevap vermesi sekresyon (mukus) salınımının artmasına neden olur. Tahriş aynı zamanda hava yollarında kasılmalara da neden olabilir. Sonuç olarak artan sekresyon miktarı solunum yollarında mukusun birikmesine neden olur bu da kedinin nefes alıp vermesini zorlaştırır. Kedi astımı sıklıkla bronşit ile karışır.

Kedi Astımın Yol Açan Faktörler

Aslında aşağıda bahsedeceğimiz faktörler daha çok tam olarak anlaşılamayan bir mekanizma ile astım oluşmasını tetikleyen faktörlerdir. Evlerde sık kullanılan oda kokuları, parfümler, spreyler, küf, aromatik mumlar, çamaşır deterjan ve yumuşatıcılarının özellikle kokulu olanları, halı şampuanları, ortamdaki toz, polen, sigara dumanı ve kedi kumundan gelen tozlar ilk akla gelenler arasında sayılabilir. Aslında insan astımına yol açan faktörlerden çok ta farklı değildir bu ajanlar. Ayrıca kedinin şişman olması, kalp sorunları, parazit hastalıkları gibi sağlık sorunlarının olması da astım ataklarını tetikleyebilir.

Kedi Astımının Belirtileri

Kedi astımı, kedilerde hızlı nefes alıp verme, öksürük, hırıltı, ağzı açık nefes alma, normalden fazla salya akıtma ve daha ileri vakalarda ise nefes darlığına yol açabilir. Bu belirtileri gösteren kediler mutlaka bir veteriner muayenesinden geçmelidir. Özellikle kediler çok sık öksüren canlılar olmadıkları için öksüren kedi mutlaka dikkate alınmalıdır. Nefes almakta zorlanan kedi öksürürken çömelerek boynunu da ileri uzatıp sekresyonu çıkarmaya çalışır. Solunumuna dışarıdan da duyulabilen hırıltı eşlik eder.

Kedi astımı erken dönemde çok fazla belirti vermez. Bu dönemde kediniz çok koşturduğu zamanlar hafifi bir hırıltı çıkarabilir. Kedi astımın genellikle ilk belirtisi öksürüktür. Kıl yumağını çıkartırken çıkarılan sese benzer bir sesle öksürür kediniz. Bu da ilk dönemde birçok kedi sahibinin kıl çıkarma öksürüğü ile karıştırmasına sebep olur. Oldukça sert ve kuru, tahriş edici bir öksürüktür. Öksürük nöbetini öğürme, kusma, hapşırma takip edebilir.  Özellikle bir ayı geçen öksürüklerde mutlaka altta yatan neden araştırılmalıdır. Hastalık tablosu oturdukça nefes almakta zorlanan kedinin neşesi ve enerjisi de kalmaz.

Çok daha ilerleyen vakalarda artık yeterince nefes alamayan kediniz de diş etlerinde morarma görülebilir.

Kedi astımında genelde ateş görülmez. Kedilerin hastalık döneminde beslenmelerinde de pek bir değişiklik olmaz.

Kedi Astımı Hangi Kedilerde Görülür?

Kedi astımı her ırk, cins ve yaştaki kedide görülebilir.  Fakat Siyam ırkı ve bu ırka yakın ırklara mensup kedilerin biraz daha  astıma yatkınlığı vardır. Kedi astımının görülme sıklığı yaş arasında biraz daha artar. Dişi kediler erkek kedilere göre astıma yakalanma sıklığı açısından biraz daha şansızdır. Şişman kedilerin de astıma yakalanma riski yüksektir. Ayrıca ağız ve diş problemi yaşayan kedilerde enfeksiyon riskinin yüksek olmasına bağlı olarak solunum yolu hastalıkları görülmesi riski de artar.

Kedi astımının Tanısı

Veteriner muayenesi esnasında kedi astımının belirtileri başka hastalıklarla karışabildiği için bazen tanıyı koyabilmek için muayenenin kan tahlili ya da röntgen filmi ile desteklenmesi gerekebilir.

Kedinizden alınacak kan tahlili ile iltihabi bir durumu olup olmadığı tespit edilebilir. Çekilecek filmler ile de kedinizin akciğerinde ki iltihaplı alanlar görülür.

Daha ileri vakalarda bronkoalveoler lavaj yapılabilir. Bunun için kediye anestezi verilir ve anestezi altındaki kedinin soluk borusundan bir tüp yardımı ile örnek alınır. Bu örnek incelenerek tanı kesinleştirilir. Ancak solunum sıkıntısı olan kedilerde anestezi vermek başka riskleri de beraberinde getirebilir.

Kedi Astımı Tedavisi

Kedi astımı tam tedavisi olan bir hastalık değildir. Tedavide en önemli adım kedinin akciğerlerinde aşırı reaksiyona neden olan maddenin saptanarak ortamdan çıkarılmasıdır.  Evde sigara içilmesinin önlenmesi, küf ve polenlere karşı temizliğin daha titizlikle yapılması, yaşam alanlarının iyi havalandırılması, evde kullanılan kimyasalların en aza indirilmesi, kimyasal kullanılması gereken durumlarda çevre dostu ürünlerin tercih edilmesi, kedi kumunun kokusuz kumlardan seçilmesi önerilir.

Astım atağı geçiren kedinizi rahatlamak için stres yaratan faktörleri azaltmak gerekir. Hastalık döneminde aşırı gürültü, kalabalık kedinizde stres yaratabilir. Bunların olmadığı ortamlar sağlanmalıdır.

Daha sonra şikayetlere yönelik ilaçlar verilebilir. Eğer kedinizde nefes alıp vermeyi zorlaştıran şişmanlık varsa buna yönelik olarak ta çalışmalar yapılmalıdır. Eğer kediniz nefes almakta ciddi sorun yaşıyorsa veteriner hekiminiz tarafından klinikte oksijen verilebilir.

Kedi astımı olan kediler genellikle tamamen iyileşemezler. Zaman zaman astım atakları geçirirler. Ama ataklar arası dönemde normal yaşamlarına devam ederler.

Çalışma Saatlerimiz

Anasayfa › Makaleler › Kediler › Kedilerde ağız ve ağız sağlığı

Kedilerde ağız ve ağız sağlığı

Kediler, müşkülpesent varlıklardır, her şeyi kolay beğenmezler. Kime karşı dostça davranacaklarına ve ne zaman emirlere itaat edeceklerine kendileri karar verir. Yeme alışkanlıkları yüzünden de "kaprisli" oldukları söylenir. Ama kedilerin bu kaprisli davranışları, sahiplerini çıldırtmak için yaratılmamıştır; bir kedinin beslenme ihtiyaçları ve sağlığı hakkında bilgi verebilir.

Ağzın anatomisi, işlevi ve hastalıkları, kedinin genel sağlığı hakkında ipuçları verir. Dudaklardan, dişetlerinden, dişlerden, dil ve tat hücrelerinden oluşan kedi ağzı, yemek yemesine, avlanmasına, temizlenmesine, nesneleri taşımasına, korunmaya ve ses çıkartmaya yarıyor.

Dil ve tat

Kedinin dili, tat, ve yemeğin yapısını tespit etmek için yaratılmıştır. Sıvıları yalayabilir, küçük yemek kırıntılıları alabilir, kemiklerden eti ayırabilir ve tüyleri temizleyebilir. Dilin yüzeyi, papilla denilen, parmak benzeri çıkıntılarla kaplıdır. Bazı papillalar tat hücreleri taşır, bazılarında da tüy bakımına yardımcı olan kılçığa benzer yapılar bulunur.

Kedilerdeki tat duyusu, insanlarınkinden daha hassas. (Çoğu insan, suyun tazeliğindeki tat farklılıklarını algılayamaz. Bazı araştırmacılar, daha taze tattaki suyu tercih ettiklerinden, kedilerin akan musluklardan su içmeyi sevdiklerine inanıyor.)

Tat alma duyusu nasıl oluşuyor?

Besin maddeleri tükürük ile parçalanır. Tat hücrelerindeki tat tüycükleri farklı duyguları algılar ve tat ile ilgili sinyaller hassas sinirler yolu ile beyine gönderilir. Bu sinyaller ile besinlerin tanınması sağlanır. Farklı tat hücreleri farklı duyguları algılar. Kediler ekşi, acı ve tuzlu tatlan ayırt edebilir, ama şekerli tatları algılayamazlar.

Tat ve lezzetlilik, aynı şeyler değildir. Lezzetlilik, bir kedinin herhangi bir şeyi yemeye karar vermesi için çok önemlidir. Kediler yemeklerinin tadı, dokunuşu ve fiziksel şekline karşı duyarlıdır ve bu unsurlar lezzetliliği belirler. Yapılan gözlemler ve deneyler, kedilerin yemekte yeni bir şekil veya kokuyu tercih ettiklerini gösteriyor. Kedilerde lezzetliliği etkileyen besin maddesi unsurları nem, hayvansal yağlar, hidrosilat proteinleri, et, belirli proteinler ve asitliktir. Hayvan maması üreten firmalar bu bilgileri kullanarak kediler için besinler hazırlarken lezzetliliği en üst düzeye çıkartmaya çalışıyorlar.

Kaliteli kedi maması paketlerinin üzerinde doğru beslenme miktarları ile ilgili bilgiler bulunur. Premium mamalar yüksek oranda konsantredir 50 gramı 4,5 kg'lık bir kedinin günlük beslenme ihtiyacını tamamiyle karşılayabilir. Eskiden veteriner hekimler , kediler ne zaman ne isterlerse yemelerine izin verilmesini önerirdi. Besin maddelerinde lezzetliliğin artırılmış olması bu öneriyi değiştirdi. Çoğu kedinin artık kilosunu kontrol edebilmek için tespit edilen ölçüler ile beslenmesi gerekiyor.

Kedinin ağız boşluğunu etkileyen hastalıklar ve durumlar, normal işlevleri etkileyebilir. Yemek yeme, içme ve temizlenme alışkanlıklarında görülen değişmeler, kedinin ağzında bir sorun olabileceğine dair bir uyarı olabilir. Bazı kedi sahipleri, kedinin ağzını acıtmak veya ısırılmak korkusu yüzünden kedinin ağzını açmak istemez. Ancak kedinin ağzını açmak, normalde kedinin canını acıtmaz. Yavru bir kedi ile çalışılması gereken bir tekniktir. Bu şekilde yaşamı boyunca dişlerini ve ağız sağlığını daha iyi bir şekilde kontrol edebilir ve ağızdan ilaçlarını daha kolay verebilirsiniz.

Ağız bölgesi hastalıklarının klinik belirtileri

• Ağız, mukoz dokular denilen dokularla kaplıdır. Mukoz dokulann rengi, bedenin diğer kısımlarının ne kadar sağlıklı olduğuna dair ipuçları verebilir.
• Soluk renkte mukoz dokular kansızlığa ve düşük sayıda kırmızı kan hücrelerine işaret edebilir.
• Mavimsi renkteki mukoz dokular kanın yeterince oksijen alamadığını gösterebilir.
• Sarı dokular da sarılık ve karaciğer hastalıklarının belirtisi olabilir. Bu üç değişik rengin her biri, doğru tedavi edilmediği takdirde gerçek anlamda yaşamı tehdit eden hastalıkların habercisi olabilirler.
• Veteriner hekimler aynı zamanda mukoz dokuları, hayvanın sıvı durumunu ve dolaşımını görmek için de kullanırlar. Dokulara dokunup "beyazlatırlar" ve rengin ne kadar sürede geri döndüğünü izlerler. Normal olarak bu süre iki saniyeden azdır.
• Kötü kokulu nefes, salyalama, yemek yemede güçlük, çenesini takırdatma, kedilerdeki ağız hastalıklarının klinik belirtileridir. Kedilerde görülen genel diğer hastalıkları abseli ya da kırılmış, yanlış yerleşmiş dişler ve yangılı dişetleridir.

Ağız kokusu

Yavru kediler, genelde altı haftalık olduklarında süt dişleri çıkar. Yavru kedilerde 26 diş, yetişkinlerde 30 diş bulunur. Genç kediler dört ile altı aylık olduklarında süt dişlerini döküp yetişkin dişleri çıkartmaya başlarlar. Bazı yavru kedilerde bu diş dökme sırasında dişetleri kızarır ve nefesi kokar. Bu belirtiler sekiz aylık olduklarında geçmelidir.

Halitosis denilen kötü kokulu nefes yetişkin kedilerde oluştuğunda bir diş hastalığı, ağız içinde yangı, virütik bir enfeksiyon ve metabolizma probleminin belirtisi olabilir. kedinizin yaşamı boyunca ağız ve diş muayeneleri de yapılmalıdır.

Sistematik hastalıklara bağlı ağız kokusu

Halitosise neden olan ve en sık görülen metabolizma sorunu, böbrek hastalığıdır. Böbrekler doğru şekilde çalışmadıklarında, kandaki atık maddeler atılamaz ve böylece birikim yaparlar. Dişetlerindeki kan hücrelerinin sayısı çoktur ve yüzeye yakındırlar, böylece yüksek oranda atık madde ağızda koku yaratır. Böbrek hastalıkları çoğu zaman 10 yaşın üzerindeki kedilerde görülür. Diabetes mellitus (şeker hastalığı) ve sindirim sistemi veya solunum yolu hastalıkları da halitosis'e neden olabilir.

Plazma hücresi stomatiti ve kronik gingivit stomatiti

Kedi ağızlarında görülen iki ana yangı durumu vardır: plazma hücresi stomatiti ve kronik felin gingivit stomatiti. Bu hastalıklardan birine yakalanan kedilerin ağızlarında kırmızı, düzensiz bölgeler oluşur. Negatif felin lösemisi ve felin immuneksikliği virüsu testleri ve bir biyopsi, bu durumlarda teşhis koyabilmek için gerekli olabilir. Her iki türdeki yangı durumu denetim altına alınabilir ama ender olarak tümüyle tedavi edilebilir. Bu durumların ileri safhalara gelmiş olduğu kediler ağızlarını açarken son derece şiddetli acı duyar. Yemek yerken güçlük çekerler ve tüylerini temizleyemezler.

Tedaviler için antibiyotikler ve antienflamatuarlar kullanılır, ağız dokusundan parçalar temizlenir veya tüm dişler çekilir. Bu hastalıkların nedenleri anlaşılmış değildir.

Virüslere bağlı ağız yaraları

Kedilerde pek çok, virüs tipi ağız yaralarına neden olur. Felin herpes ve felin calici virüslerinin neden olduğu solunum yolları enfeksiyonları patlayan küçük aftlar yaratabilir ve dudaklar, dişetleri, dil ve tat hücreleri üzerinde ülser oluşabilir. İnsanlardaki herpes virüslerinin neden olduğu aftlara çok benzerler. FIV pozitif olan kedilerde çoğu zaman kronik gingivit (diş eti itihabı) görülür. Bazı FeLV pozitif kedilerde bağışıklık sisteminin zayıflaması da kronik gingivit stomatite neden olur. Bir virüs olan Panlokopenia de ağız ülserlerine yol açabilir.

Anormal salyalama

Salyalama, kedilerde normal bir özellik değildir. Salyalayan kedilerin veteriner hekim muayenesine götürülmeleri önerilir. Salyalayan köpeklerin aksine, ancak çok az sayıda kedi heyecanlı, sinirli veya sevinçli olduğunda salyalar. Çoğu kedi sahibi salyalamanın kedilerde anormal bir davranış olduğunu düşünür.

Salyalamaya neden olan şeyler, kedinin ağzına takılan yabancı bir madde, ağız ülserlerine neden olan virutik enfeksiyonlar ve dudaklar, dişetleri veya dil üzerindeki tümörlerdir. Kedi acı bir maddeyi yaladığında. mesela alkol gibi, ya da tadı acı olan bir şey yediğinde, bir böcek gibi, salyalayabilir. Travma yaşayan veya gene kemiği kırılan kediler de salyalayabilir. Ağızda meydana gelen travmalardan biri kedinin bir elektrik kablosunu kemirip ağzını yakmasıdır. Yanıklar hafif veya ağır olabilir. Eğer ağır durumdaysa, kedi haftalar boyunca kendi başına yemek yiyip su içmeyebilir. Aynı şey çene kemiği kırıkları için de geçerlidir. Çeneyi tutturmak için teller, vidalar veya ağzın bağlanması gerekebilir.

Tümörler

Eğer yaşlı bir kedinin ağız boşluğu içinde bir kitle görülürse, bu iyi ya da kötü huylu bir tümör olabilir. Diğer dıştaki hücre büyümelerinin aksine, ağızdaki tümörlerin alınması veya tedavi edilmesi zordur. Tümörler dudaklardan, gene kemiklerinden, dişetlerinden veya dilden çıkabilir. Kötü huylu olan Squamous hücre karsinoması en sık görülen ağız tümörüdür.

Kanser olmayan oluşumlar

Kedilerin ağızlarında görülen kanser olmayan oluşumlar gingival hiperplazi, diş abseleri ve eosinofilik granulomalardır. Bir biyopsi, veteriner hekimin oluşumun türünü teşhis etmesine yarar.

Damak ve tükrük bezi hastalıkları

Kedilerde damak ve tükürük bezlerini etkileyen durumlar yaygın olarak görülmez. Ağzın doğru bir şekilde kapanmamış olduğu bir deformasyon ise cerrahi olarak düzeltilebilir. Tükrük bezleri alınsa bile kedi normal fonksiyonlarını yerine getirebilir.

Kedinin yemek yeme ve su içme yetenekleri etkilendiği takdirde ağız boşluğu yaraları veya hastalıkları ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Normal şartlar altında, gerekli besini alması için kediyi yemek yemeye veya su içmeye zorlamak güçtür. Besleme tüpleri ve sıvı enjeksiyonları, kediye gerekli besin ve sıvıları vermek için kullanılan yöntemlerdir. Veteriner hekimler, yemeğin ağızdan geçmesini önlemek için değişik yerlerden geçip mideye inen tüpler yerleştirir. Tüplerde en çok kullanılanlar, nasogastrik (burundan mideye) ve gastrostomi (bedenden doğrudan mideye) tüplerdir. Gerektiğinde tüpler kediyi beslemek için aylar boyunca kullanılabilir.

Sıvı ise damar içi sondalar veya deri alt iğneler ile verilir. Kedi sahipleri kedilerini bir tüp ile beslemeyi ve sıvıları da deri altı iğneler ile vermeyi öğrenebilir. iyileşme ya da ölüm buna bağlı olabilir. Bir kedi bir gün ya da daha fazla yemek yemediğinde metabolik değişimler oluşur ve ardından zincirleme olarak oluşan olaylar, temel sorundan daha tehlikeli olabilir.

Savunma davranışı

Kediler ağızlarını, yemek yeme ve su içmenin dışında da kullanır. Düzgün bir şekilde temizlenebilmesi için kedinin sağlıklı, acımayan bir ağza ve güçlü bir dile ihtiyacı vardır. Her kedinin temizlik için ayırdığı zaman farklıdır. Bazı kediler kendilerini temizler, bazıları başka kedileri ve bazıları da sahiplerini temizlemeye çalışır.

Savunma davranışı da kedinin ağzı ile ifade edilir. Tehdit altındaki bir kedi kendisini savunmak için hırlar, tıslar, tükürür veya ısırır. Bu davranışlar bazen eylemden çok gösteriştir, ama asla bir kediyi küçümsemek istemezsiniz.

Kedi ısırmaları, köpek ısırmalarından belirgin biçimde farklıdır. Bir köpek genelde ısırır, kafasını sallar ve deriyi yırtar. Kediler genelde delmek için ısırır ve sonra da bırakır. Bu, dokuların derinlerine bakteri enjekte eder ve enfeksiyonlara neden olabilir. Eğer bir kedi tarafından ısırılırsanız, bir doktora gidip antibiyotiklerle tedavi edilmelisiniz. Kedileri ev dışında yaşayan kişiler, kedi kavgalarında oluşan yaraların enfeksiyonlarını iyi bilir. Bakteri derinin altında üç ya da daha çok bulunduğunda bir apse oluşabilir. Doğru tedavi için, apsenin cerrahi olarak açılıp akıtılması ve antibiyotik kullanılması gerekir.

Kediler bağırmak, miyavlamak ve başka kedilerle konuşmak için de ağızlarını kullanır. Ancak insanlarını yaratabildiği sesleri çıkartabilmek için, dudaklarının hareket ettirme yeteneğine sahip değillerdir.

Kediler, nesneleri taşımak için de ağızlarının kullanmak konusunda oldukça beceriklidirler. Anne kediler, yavrularının taşımak için ağızlarını kullanır. İyi avcı olan kediler henüz yemedikleri avlarını da ağızlarında taşımaya bayılır.

Ağız, kedinin yaşamında pek çok önemli rol oynar. Kedinizin ağzındaki değişmeleri izleyip veteriner hekiminize zamanında götürürseniz, kedinizin sağlıklı kalmasına yardım edebilirsiniz.

Katkılarından dolayı Prof. Dr. Kürşat ÖZER’e teşekkür ederiz.

Yeterince Su &#;çti&#;ine Emin misiniz?: Evcil Hayvanlar&#;n Susuz Kald&#;&#;&#; Nas&#;l Anla&#;&#;l&#;r?

ARÇELİK KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI VE İŞLENMESİ MÜŞTERİ AYDINLATMA METNİ

Kişisel verileriniz; sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ("Kanun") uyarınca veri sorumlusu olarak Arçelik Pazarlama A.Ş. ve Arçelik A.Ş. ("Arçelik" veya "Şirket") tarafından aşağıda açıklanan kapsamda işlenebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere; funduszeue.info adresinden Arçelik Şirketler Grubu Kişisel Verilerin Korunması ve İşlenmesi Politikası’ndan ulaşabilirsiniz.

Kişisel Verileriniz Hangi Amaçla İşlenmektedir?

İnternet sitemizi ve mobil uygulamamızı kullanmanız dolayısıyla elde edilen; adınız, soyadınız, elektronik posta adresiniz, cep telefonu numaranız;

  • ürün ve hizmetler ile satış sonrası destek hizmetlerinin sunulması,
  • müşteri ilişkileri süreçlerinin yürütülmesi,
  • su arıtma cihazı aboneliklerinin oluşturulması ve bu aboneliklerin oluşturulabilmesi için gerekli ön incelemelerin yapılması,
  • talep ve şikayetlerinizin karşılanması,
  • Şirketimiz tarafından yürütülen ticari faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için ilgili iş birimlerimiz tarafından gerekli çalışmaların yapılması ve buna bağlı iş süreçlerinin yürütülmesi, Kanun’un 5. ve 6. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları kapsamında işlenecektir.

Açık Rızanızın Varlığı Halinde Kişisel Verileriniz Hangi Amaçla İşlenmektedir?

Toplanan kişisel verileriniz; ürün ve hizmetlerin pazarlama süreçlerinin planlanması ve icrası, profilleme ve analiz faaliyetlerinin yürütülmesi, sunulan ürün ve hizmetlerin beğeni, kullanım alışkanlıklarınız ve ihtiyaçlarınıza göre özelleştirerek sizlere önerilmesi ve tanıtılması, kabulünüz kapsamında paylaşmış olduğunuz iletişim bilgilerinize reklam, promosyon, vb. ticari elektronik ileti gönderilmesi ve gönderim sağlanması için hizmet aldığımız üçüncü kişilerle paylaşılması amaçlarıyla açık rızanız kapsamında işlenebilecektir.

Kişisel Verileriniz Kimlere Hangi Amaçlarla Aktarılabilir?

Toplanan kişisel verileriniz; yukarıda belirtilen amaçların gerçekleştirilmesi doğrultusunda, bayilerimize, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize, kanunen yetkili kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları çerçevesinde aktarılabilecektir.

Kişisel Verilerinizin Toplanma Yöntemi ve Hukuki Sebebi Nedir?

Kişisel verileriniz Şirketimiz ile temas edeceğiniz; elektronik ortamda internet sitesi, çağrı merkezi, mobil uygulama ve fiziki ortamda bayi kanalıyla, sözleşmenin ifası hukuki sebebine dayalı olarak toplanacaktır. Açık rıza vermeniz halinde ise ürün ve hizmetlerimizin beğeni ve kullanım alışkanlıklarınıza göre özelleştirilerek size sunulması hukuki sebebine dayalı olarak Kanun’un 5. ve 6. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları kapsamında işlenebilmektedir.

İlgili Kişi Olarak Haklarınız Nelerdir?

İlgili Kişi olarak Kanun’un maddesi uyarınca aşağıdaki haklara sahip olduğunuzu bildiririz:

  • Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme,
  • Kişisel verileri işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme
  • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
  • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme ve bu kapsamda yapılan işlemin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • Kanun ve ilgili diğer kanun hükümlerine uygun olarak işlenmiş olmasına rağmen, işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması hâlinde kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme ve bu kapsamda yapılan işlemin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme,
  • Kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğraması hâlinde zararın giderilmesini talep etme.

Yukarıda sıralanan haklarınıza yönelik başvurularınızı, funduszeue.info den ulaşabileceğiniz Arçelik İlgili Kişi Başvuru Formu’nu doldurarak Şirketimize iletebilirsiniz. Talebinizin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvurularınız ücretsiz olarak sonuçlandırılacaktır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre tarafınızdan ücret talep edilebilecektir.

Kedilerde Dehidrasyon Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Kedilerin sağlığını etkileyen ve belirtileri fark edildikten sonra hızla veteriner hekimlere götürülmeleri gereken durumlardan biri de dehidrasyondur. Dehidrasyon en basit tanımıyla vücutta meydana gelen yoğun sıvı kaybıdır. Bu noktada bilinmesi gereken ve kedilerde dehidrasyon tehlikesini artıran temel unsur sıvı kaybının sadece su ile sınırlı olmamasıdır. Kedilerde dehidrasyon meydana geldiğinde vücutlarında sodyum, potasyum gibi normal vücut fonksiyonlarının devamlılığında önemli görevler yapan elektrolitlerin de azalması ile karşılaşılır. Bu yazımızda kedilerde dehidrasyon nedir? başta olmak üzere kedilerde su kaybı özelinde bilinmesi gerekenler hakkında detaylı açıklamaları bulabilirsiniz.

Kedilerde Dehidrasyon Nedir?

Kedilerin sağlığının devamlılığında su kritik derecede önemlidir. Dışkı ve idrar yoluyla kaybedilen suyun yerine konabilmesi, kedilerin kan dolaşımının sorunsuz şekilde devam edebilmesi, sindirim sisteminin çalışması ve zararlı atıkların dışarı atılması sürecinde su hayati görevleri yerine getirir. Dehidrasyon çoğu zaman farklı sağlık sorunlarının bir belirtisi olarak ortaya çıkacağı için nedenlerinin belirlenmesi ve kedilerde dehidrasyon tedavisi kapsamının doğru şekillendirilmesi önem taşır.

Hidrasyon, vücutta ideal su miktarı bulunduğunu ifade eden bir terimdir. Normal hidrasyonun sürdürülebilmesi kedilerin vücut sıcaklıklarının düzenlenmesine, elektrolit dengelerinin korunmasına, yiyeceklerin sindirilmesine, vücuttaki tüm organlara oksijen iletilmesine olanak sağlar. Vücuttaki su miktarı ne kadar su tüketildiği ve vücuttan ne kadar su atıldığı fonksiyonlarının sonuçlarına göre değişiklik gösterebilir. Dehidrasyon olarak adlandırdığımız durum kedilerin vücutlarına aldıklarında daha fazla sıvı kaybettiklerinde ortaya çıkar. Dehidrasyon hem farklı hastalıkların belirtisi olabilir hem de yol açtığı etkilerle kedilerin genel sağlığını ciddi oranda tehdit edebilir.

bardaktan su içen uzun tüylü yeşil gözlü kedi

Kedilerde Dehidrasyon Nedenleri Nelerdir?

Kedilerde dehidrasyon tipik olarak kedilerin yeterince su içmemesi veya aşırı miktarda su kaybetmesinin doğal bir sonucudur. Kedilerde su kaybı söz konusu olduğunda akla ilk patilerden terleme yoluyla dışarı atılan su gelse de, terlemeye bağlı su kaybı büyük oranda tolere edilebilecek miktardadır. Bu nedenle dehidrasyonun farklı nedenleri hakkında farkındalık sağlanması önemlidir. Kedilerde su kaybı ile sonuçlanabilecek durumlar şu şekilde sıralanabilir:

Kedilerde Dehidrasyon Belirtileri Nelerdir?

Kedilerde su kaybı belirtileri kaybedilen su miktarına, su kaybının ne kadardır devam ettiğine ve kedinin genel sağlık durumuna göre farklılaşabilir. Belirtiler gibi ortaya çıkan belirtilerin şiddetinde de benzer faktörler doğrultusunda değişiklik olabilir. Tüm bunlara ek olarak kedilerde dehidrasyon belirtileri bu sorunun altında yatan neden doğrultusunda da değişim gösterebilir.

Kedilerde dehidrasyon oluşumunun erken dönemlerinde belirtiler fark edilemeyecek denli hafif olabilir. Ağız kuruluğu, enerji azlığı, nefes alma sıklığında artış, gözlerde batma, diş etlerinde kuruma ve yapışıklık kedilerde en sık görülen dehidrasyon belirtilerine örnek olarak gösterilebilir.

Kedilerin ideal vücut sıvısı oranına sahip olup olmadıklarının en kolay test yöntemi ciltlerini kontrol etmektir. Kedinin cilde tutulup çekildiğinde normal şartlarda hızla eski haline döner, susuzluk söz konusu olduğunda ise tutulan cildin eski haline dönmesi normalden uzun sürer. Tutulup çekilen cilt aynı şekilde kalırsa acil tıbbi destek alınması ihmal edilmemelidir.

Kedilerde Dehidrasyon Tedavisi Nasıl Yapılır?

Dehidrasyon belirtileri gösteren kedilerin mümkün olduğunca hızlı bir şekilde veteriner hekim kontrolüne götürülmesi gerekir. Su kaybı teşhisi yapıldıktan sonra kedilerin cilt altına sıvı verilebilir ya da ileri durumlarda kedilerin klinikte kalarak damar içi tedavileri görmeleri sağlanabilir. Bu şekilde kedinin birkaç saat veya birkaç günde eski sağlığına kavuşması söz konusu olabilir. Yine de önemli olan dehidrasyona neden olan temel faktörün belirlenmesi ve bu doğrultuda altta yatan nedene yönelik tedavi süreçlerinin planlanmasıdır.

Kedilerde su kaybı belirtileri gözlemlenmediğinde ve kedilerde dehidrasyon tedavisi planlanmadığında çoklu organ işlev bozukluklarına yol açacak şekilde kan dolaşımı azalabilir, kedilerin vücut sıcaklığı kontrol altına alınamayabilir, nörolojik işlev bozukluklarına ek olarak kardiyak aritmi ile karşılaşılabilir.

beyaz renkli otomatik su kabının yanında tekir kedi

Kedilerde Dehidrasyonun Önlenmesi

Kedilerde dehidrasyon yalnızca sıvı alımı yetersizliği nedeniyle oluşabilir. Bu durumda su kaybının önlenmesi adına kedilerin temiz ve taze suya erişimi sürekli hale getirilmelidir. Kedilerin su ihtiyacını karşılarken onları su içmeye teşvik edebilecek otomatik su kapları önemli bir avantaj sağlar. Otomatik su kapları ürünlerini buradan inceleyebilirsiniz.

Kediler tüm imkanlara sahip olsalar da zaman zaman su ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için beslenme düzenlerinde küçük ve leziz sürprizler de eklenebilir. Bu sürprizlerin başında kedi konserveleri gelir. Kediler etobur canlılar olarak yüksek lezzet eşiklerine sahip olurlar, yaşlarına ve genel sağlık durumlarına uygun formüle edilen yaş mamalar sayesinde günlük sıvı ihtiyaçlarının bir kısmını karşılayabilirler. Kedi konservesi çeşitlerini buradan incelebilir dostunuzu mutlu ederken sıvı ihtiyacını da sağlıklı bir şekilde karşılamasını kolaylaştırabilirsiniz.

Kedilerde dehidrasyonun önlenmesi için koruyucu sağlık kontrollerinin de aksatılmamasında fayda vardır. Düzenli olarak gerçekleştirilen veteriner hekim ziyaretleri sayesinde kedilerin genel sağlık durumları hakkında detaylı bilgi edinilebilir. Böylece olası hastalıkların erken teşhis edilmesi mümkün olurken ilgili tedavi süreçleri de hızla başlatılabilir.


Veteriner Hekim Tuğba Dağdelen fotoğrafı
Veteriner Hekim Tuğba DağdelenTüm Yazıları

Veteriner hekim kimliğiyle evcil hayvan sağlığı hakkında farkındalığı artırmak için funduszeue.info blog sayfasına yazıları ile değer katan Tuğba Şenol Dağdelen, evcil hayvanlarda hastalıkların önlenmesi, teşhis ve tedavisi, hayvan davranışları ve ferahı, evcil hayvanlarda beslenme ve diyeti özelinde çalışmalarını sürdürmektedir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası