Tansiyon Yüksekliği Için Hangi Bölüme Gidilir

Hipertansiyon ya kan basıncı düşmesi hastalığı ile dâhiliye bölümü diğer adı ile iç hastalıkları bölümü ilgilenmektedir. İç hastalıkları bölüm randevusu almanız gerekmektedir.

Tansiyon Hastalığı Doktor Seçimi

Kalbin insan vücuduna yaymış olduğu kanı dağıtmak amacı ile meydana çıkardığı güce tansiyon adı verilir. Tansiyon büyük ve küçük kan basıncı olarak ikiye ayrılır.Büyük tansiyon kalbin sol kısmından pompalanmaktadır. Küçük tansiyon ise kalbin kanı pompalamasından sonra damarlarda meydana gelen basınçtır. Ülkemizde genelde yüksek tansiyon sorunları yaşanmaktadır. Yüksek kan basıncı yaşın ilerlemesi ile farklılıklar gösterirken artışta göstermektedir.

Dinlenme sonrası yapılan ölçümlerde kan basıncı yüksek değerlerde çıkıyorsa yüksek kan basıncı sorunu mevcut anlamına gelir. Yüksek kan basıncı sorunlarına tıp dilinde hipertansiyon adı verilir. Hipertansiyon neden kaynaklanıyorsa detaylı bir şekilde araştırılmalıdır. Kan basıncı hastalığı bulunan kişiler genelde; şişman kişiler, böbrek sorunu olanlar, hormon bozuklukları mevcut olanlar, kalp hastalığı olanlardır. Tansiyon kendini belli başlı belirtiler ile ortaya çıkartır. Kişiler bu belirtileri çok umursamasa da kısa süre içinde gerekli bölüme giderek ya da randevu alarak muayene olmalıdır. İlerleyen aşamalarda doktora gidilmesi daha kötü sonuçların ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Yüksekliği ya da düşmesi meydana geldiğinde gerekli bölümden randevu alarak tedaviye başlanılması gerekir. Tansiyonun hangi hastalıktan kaynaklandığı bulmak adına uzmanlar farklı bölüme yönlendirme de yapabilir. Bu sayede altta yatan sebepte belirlenir. Tedavi aşaması için tansiyon sorunun altında yatan sebepler ve hastalıklar çok önemlidir. Çünkü planlaması için bu bilgiler gerekir. Diğer bölüme gidilmesi ile hastalığın belirlenmesi amacı ile muayene dışında test ve tetkikte yapılır. Çıkan sonuç dâhilinde yorumlama yapılarak tanı koyma işlemleri tamamlanır. Tedavi aşamasında uzmanın verdiği ilaçların önerilen dozda kullanılması ve söylediği tüm detaylara dikkat edilmesi gerekir.

Tansiyonun Ölçümü ve Belirlenmesi

Tansiyonun ölçülmesi adına birçok eczane, sağlık kuruluşu ve hastane hizmet verir. Kişi hastalığı konusunda tecrübeli ise ve tansiyon hastası ise evde cihazlar ile de ölçebilir. Yalnız ilk ölçüm işlemler doktor tarafından yapılmalıdır. İnsanların bu konuda en tereddüt duydukları şey tansiyon hastalığına hangi bölüm bakar konusudur.

Doktor hastalığa tanı koymak adına klinik muayene, test ve belli başlı tetkikler yapacaktır. Alınan sonuçlar neticesinde gerekli olan tedavi planı çıkartılır. Hipertansiyon ya da kan basıncının düşmesi için doktora gidildiğinde ilk olarak ölçüm yapılır.  Tansiyon ölçümlerinin doğru çıkmaması sonucunda da birçok detaya dikkat edilmelidir. Ayrıca tansiyon ölçtürmeden önce de belli başlı detaylara dikkat edilmesi gerekir. Aksi durumda kan basıncın ölçümlerinin yanlış çıkma olasılığı yüksektir. Ölçüm öncesinde yenilen yemek, içilen sigara kafeinli içecekler sorun yaratabilir. Bunları tüketen kişilerin tüketimden 45 dakika sonra ölçümlerini yapmaları ya da yaptırmaları uygun olur. Ölçümlerin yapılmasından önce hastanın tuvaleti var ise kesinlikle yapmalıdır. Eğer hasta spor yapıyorsa ve yeni yapmışsa yarım saat geçmesi beklenir ve sonra gerekli olan ölçümler yapılır. Hasta olan kişi ilaç kullanımı yapıyorsa en az yarım saat önceden ilacını içmeli ve sonrasında ölçümlerini yaptırmalıdır. Bu detaylara dikkat edilmediği sürece yanlışlıklar meydana gelebilir. Bundan kaynaklı olarak da yanlış teşhis konulma şansı bulunur.

(5votes, average: 1,80out of 5)

Loading

Tansiyon, kalp tarafından pompalanan kanın, damarlarda yaptığı basıncı ifade eder. Tansiyon hastalıkları ise, bu basıncın olması gerekenden az ya da fazla olduğu durumlarda ortaya çıkar. Tansiyon için gidilebilecek doktor, kardiyoloji uzmanıdır.

Sağlıklı Tansiyon Aralığı Nedir?

Tansiyon, kişiden kişiye ya da yaş aralıklarına göre değişiklik göstermektedir ama yine de bir sağlıklı tansiyon aralığı vardır. Çocuklarda ve ilk gençlik yıllarında olan bireylerde düşük tansiyon tehlike arz etmemektedir. Ancak orta yaş ve üzeri olan kişilerde, tansiyonda meydana gelen ufak değişimler bile başka hastalıkların tetikleyicisi olabilmektedir. Büyük tansiyon için sağlıklı kabul edilen değerler arasında olanlardır. Küçük tansiyon ise, en az 70, en fazla 90 olmalıdır.

Tansiyon İçin Hangi Bölüme Gidilir?

Tansiyon hastası olduğundan emin olmayan ama boyun ağrısı gibi belirtiler yaşayan kişiler ilk önce dahiliye bölümüne gitmelidir. Orada yapılan testler sonucunda ilgili bölümlere yönlendirilebilirler. Tansiyon için gidilecek bölümesas olarak kardiyolojidir. Burada yapılan testlerle kişinin tansiyonu takibe alınır. Bu takip sonucunda kişinin alçak ya da yüksek tansiyondan hangi gruba girdiği tespit edilir. Kişiye durumuna göre ilaç tedavisi ve perhiz uygulanır.

Tansiyon İçin Alınabilecek Önlemler Nelerdir?

Tansiyon hastalığı ilaçlarla kontrol altına alınabilir ancak tam bir iyileşme sağlanamaz. Tam iyileşme olabilmesi için kişinin hayat düzeninde ciddi değişiklikler yapması gerekmektedir. Tansiyon için alınabilecek önlemler şunlardır:

• Tuz Tüketimini Azaltmak: Tuz, sağlıklı bir kişinin tansiyon hastası olmasına sebep olan en önemli faktörlerden biridir. Günlük 2 mg’ın üzerinde tuz tüketimi, kişinin iyileşmesinin önünde engel oluşturur.
• Şeker Tüketimini Azaltmak: Tansiyon ve şeker hastalığı, genellikle beraber görülen iki hastalıktır. Birden fazla kronik hastalığın aynı anda görülmesi, vücudu çok yoracaktır. Bu sebeple tansiyon hastaları, şeker tüketimini de kontrol altına almalıdır.
• Günde En Az 10 Bin Adım: Bir diğer etken de hareketsiz yaşamdır. Hareketsiz yaşam, sadece tansiyon hastalığının değil, pek ok hastalığın başlıca sebebidir. Bu sebeple her gün en az 10 bin adım atılarak kilo kontrolü yapılabilir.

Sağlık

Hastalıklar

Yüksek Tansiyon Hastası Hangi Bölüme/Doktora Gitmeli?

Yüksek Tansiyon Belirtileri

Yüksek Tansiyon Hastası Hangi Bölüme/Doktora Gitmeli?

Aşağıdakiler de İlginizi Çekebilir

Dahiliye, iç hastalık olarak da bilinen vücudun hemen her noktasını içerisine alan geniş bir daldır. Kardiyoloji, endokrinoloji, gastroenteroloji, nefroloji, onkoloji, romatoloji, hematoloji gibi birçok dalı içerisinde değerlendirebilir.

Özellikle yaşlılıkla birlikte kendisini gösteren tansiyon gibi rahatsızlıklar da dahiliye tarafından incelenir. Tansiyon aslında vücudumuzun kan dolaşımı ile alakalıdır ve yaşamımız boyunca varlığını sürdürür. Fakat zaman zaman dengemizin çeşitli nedenlerle bozulması sonrasında tansiyon bozukluğu (düşüklüğü ya da yüksekliği) meydana gelir.

Tansiyon Hakkında En Çok Merak Edilenler

Tansiyon dengesizliği özellikle yaşlılık dönemi ile birlikte ortaya çıkan rahatsızlıktır. Tansiyon başlı başına bir hastalık değil, kan basıncıdır. Tansiyon hakkında en fazla merak edilenler arasında ölçüm şekli yer almaktadır. Ölçüm öncesinde kahve veya sigara içilmemiş olması, kişinin en az 15 dakika boyunca fazla hareket etmeden dinlenmiş olması, manşon adı verilen kola takılan bölümün kalbe yakın tutulması gerekmektedir. Ölçüm için eski tip ve yeni elektronik tipte ürünler kullanılmaktadır.  Yetişkin kişilerde normal tansiyon aralığı /80 mmHg’dir. Bu seviyeden az olan tansiyon hipotansiyon (düşük), büyük olan ise hipertansiyon (yüksek) tansiyon olarak nitelendirilir.

Tansiyonun dengesizliğine sebep olacak faktörler arasında,

• Tuz tüketiminin yüksekliği,
• Obezite,
• Şeker hastalığı,
• Genetik yatkınlık,
• Kalp rahatsızlığı,
• Psikolojik nedenler

Tansiyon nedir?

Tansiyon, halk arasında bir rahatsızlık olarak lanse edilse de esasen bir hastalık değildir. Atardamar içerisinde akan kanın basıncına tansiyon denir. Kalp kaslarının hareketine göre ölçüm gerçekleştirilir. Kaslar kasıldığında yapılan tansiyon ölçümüne sistolik basınç, gevşediğinde ise diastolik basınç denir.

Her ne kadar ideal tansiyon /80 olsa da bu durum zaman zaman kişilere göre farklılık gösterebilir. Küçük tansiyon adı verilen noktanın 70 ila 90 arasında olması gerektiği kabul edilir. Bu da aynı zamanda çocuklardaki tansiyon aralığına işaret eder.

Tansiyon çeşitleri nelerdir?

Tansiyon çeşitleri denildiğinde akla büyük ve küçük tansiyon olmak üzere iki başlık gelir. Bu durum da kişilerin yaşam düzenlerine ve hastalık çeşitlerine göre değişiklik gösterir.

Düşük Tansiyon (Hipotansiyon): Düşük tansiyon çok fazla görülen bir tür değildir. Genel olarak herhangi bir belirti vermez ve çoğunlukla sakıncalı bir durumu yoktur. Kendisini ani baş dönmesi, halsizlik ve baygınlık şeklinde gösterir.

Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): En fazla görülen ve çok tehlikeli olan tansiyon rahatsızlığıdır. /90 üzerindeki her tansiyon yüksek olarak kabul edilir. Yüksek tansiyon sanıldığının aksine yalnızca yaşlılıkta değil, doğuş ile birlikte her an görülebilir.

Tansiyon hastalığı neden olur?

Tansiyon hastalığı genel olarak kişilerde farklı nedenlerden dolayı görülür. Ancak günümüzde en fazla neden aşırı tuz tüketimidir. Bunun yanı sıra alkol tüketimi, doğru olmayan bir yaşam tarzının benimsenmesi, dengesiz beslenme, stres gibi psikolojik temelli rahatsızlıklar tansiyonun başlıca nedenleri arasında sayılabilir. Eğer yüksek tansiyon rahatsızlığınız varsa mutlaka doktorunuz ile görüşün.

İç hastalıkları daha çok yetişkinlere yönelik hastalıkları inceleyen bir bilim dalıdır. Diyabet ve kalp hastalığı gibi kronikleşen rahatsızlıklar bu dalın içerisine dahil olmaktadır.

İç hastalıkları uzmanları daha çok ayakta tedavi dediğimiz ikinci basamak tedaviyi uygularlar. Kişilerin öncelikle şikayetlerini dinler ve buna göre bir tespit çalışması başlatır. Bunun için ilk olarak test yapılmasını ister ve hasta buradan elde ettiği bulgularla hangi hastalığı olduğunu ve aşamasını öğrenir.

Tansiyonun zararları nelerdir?

Sürekli olarak yüksek tansiyon ile uğraşan hastalarda bu durum kalıcı sonuçlara yol açabilir. Öncelikle tansiyonun zararları arasında Kalp, beyin, böbrekler ve diğer organlardaki kan damarlarının zarar görmesi gösterilebilir. Bu sorunlara bağlı olarak kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği ve felç gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Tansiyonun bir diğer olumsuz etkisi pek bilinmese de gözleredir. Gözlerde yer alan kılcal damarlara baskı yaparak, görme bozukluklarına yol açabilir.

Tansiyon hangi değerler arasında tehlikelidir?

Kan basıncı olarak isimlendirilen tansiyon çok yüksek ya da çok düşük olmamalıdır. Hipertansiyon olarak da bilinen yüksek tansiyon, /90 mm Hg veya daha yüksek bir değere tekabül eder. Düşük tansiyon ise, 90/60 mm Hg veya daha düşük olması ile ortaya çıkar. Her iki değer de insan sağlığı için tehlike oluşturmaktadır.

Normal tansiyon aralığı kaç olmalı?

Tıp dünyasında normal olan kan basıncı değerleri /80 mm Hg arasındadır. Ancak ölçüm sırasında /80 mm Hg ile /80 mm Hg arasındaki bir değerin çıkması normal olarak kabul edilebilir. /80 mg Hg ile birlikte daha yüksek çıkan değerler yüksek tansiyon olarak düşünülür.

Bununla birlikte, tansiyonun yaş, cinsiyet ve yaşam tarzı gibi farklı faktörlere bağlı olarak değişebileceğini unutmamak gerekiyor.

Tansiyon yükselten şeyler nelerdir?

Tansiyon yüksekliği sorununa neden olan etmenler arasında;

• Obezite veya fazla kilolu olmak
• Fiziksel aktivite eksikliği
• Çok fazla tuz tüketmek
• Çok fazla alkol tüketmek
• Sigara içmek veya tütün ürünleri kullanmak
• Stres ve kaygı
• Ailede hipertansiyon öyküsü

Gibi nedenler yer almaktadır. Bu faktörlerin dışında da bir nedenle kişiler tansiyon sorunu ile karşılaşabilir. Bunun için en uygun olanı alanında uzman hekimden yardım almaktır.

Tansiyon düşüren şeyler nelerdir?

Tansiyon düşüklüğü de yüksekliği kadar tehlikelidir ve buna yol açan birtakım etmenler bulunmaktadır. Bunlar arasında:

• Aşırı su kaybı
• Kan kaybı
• Kalp yetmezliği veya kalp krizi gibi kalp sorunları
• Diyabet veya Addison hastalığı gibi endokrin bozukluklar
• Parkinson hastalığı veya omurilik yaralanması gibi nörolojik bozukluklar
• Anemi

gibi nedenler bulunmaktadır.

Tansiyon için hangi bölüme gidilir?

Tansiyon için, birinci basamak hekimi, kardiyoloji bölümü, endokrinoloji bölümü, acil servis veya iç hastalıklarına gidilebilir.

Tansiyon hastaları nasıl beslenmeli?

Tansiyon sorunu olan kişiler, durumlarını kontrol etmeye yardımcı olmak için sağlıklı bir diyet izlemelidir. Ancak bu da tek başına yeterli değildir. Sürekli olarak doktor gözetiminde olmanız oldukça önemlidir.