vaveyla namık kemal şiir tahlili / Sobiad Atıf Dizini - Anasayfa

Vaveyla Namık Kemal Şiir Tahlili

vaveyla namık kemal şiir tahlili

International Journal of Social Sciences ÇOMÜ UluslararasÕ Sosyal Bilimler Dergisi 1(1), , COMU International Journal of Social Sciences 1(1), , NamŦk Kemal ve ‘Vâveylâ’ biiri Üzerine Notlar Kadri NAZLI* Öz NamŦk Kemal, Türk edebiyaƨ tarihi içerisinde nevi ƔahsŦna münhasŦr bir kiƔilikƟr. Kaleme aldŦŒŦ eserleri ile pek çok alanda öncü olmuƔ, haleĮ pek çok sanatçŦyŦ etkilemeyi baƔarmŦƔƨr. Türk edebiyaƨna hem Ɣekil hem de muhteva yönünden pek çok yenilik kazandŦrmŦƔƨr. Tanzimat birinci kuƔak Ɣairleri içerisinde ortaya çŦkmŦƔ ve etkisini günümüzde dahi sürdürebilmiƔƟr. Ortaya çŦkƨŒŦ devrin çalkanƨlarŦ içerisinden kendine has özelliklerle sŦyrŦlmŦƔƨr. ‘Eski- yeni’, ‘DoŒu-Baƨ’, ‘alaturka-alafranga’ tarƨƔmalarŦ içerisinde yeteneŒi ve üslubuyla farklŦlaƔmŦƔƨr. Öne sürdüŒü ‘hürriyet ve vatan’ kavramlarŦ ile ‘vatan ve hürriyet Ɣairi’ olarak anŦlagelmiƔƟr. bairin üslubunun en belirgin özellikleri olan ‘coƔkunluk ve heyecan’ duygularŦ Ɣiirlerinde baƔat roldedir. Bu duygularŦn ŦƔŦŒŦnda yazŦlmŦƔ ‘Vâveylâ’ NamŦk Kemal’in ‘vatan’ kavramŦnŦ büyük bir coƔkuyla haykŦrdŦŒŦ Ɣiirlerinden biridir. Bu çalŦƔmada Kemal’in Ɣahsi hayaƨ ve yaƔadŦŒŦ devir hem siyasi hem de edebi anlamda ele alŦnacak ve ‘Vâveylâ’ Ɣiiri bu bilgiler ŦƔŦŒŦnda tahlil edilmeye çalŦƔŦlacakƨr. Anahtar Kelimeler: Vâveylâ, NamŦk Kemal, hürriyet, vatan, Tanzimat Ɣiiri. Notes on NamŦk Kemal and His Poem ‘Vâveylâ’ Abstract NamŦk Kemal, is a unique character in Turkish Literature History. He became pioneer in many aspects with his various works and eīected many successors arƟsts. He brought in many innovaƟons both in terms of content and form to the Turkish Literature. He came out among the Įrst generaƟon of Tanzimat poets and could conƟnue to impact even today. He stripped himself from the turmoil of the period he was in by his own characterisƟc features. He diīered by his talent and style from the ‘Old-New’, ‘East-West’, ‘OƩoman-European’ discussions. He has been known as ‘patrioƟsm and liberty poet’ because of being the creator of Turkish forms of the terms ‘patrioƟsm and liberty’. ‘Enthusiasm and excitement’ are in the dominant role in his poetry as a part of his most signiĮcant style feature. WriƩen in the light of these feelings, ‘Vâveylâ’ is one of NamŦk Kemal’s poems in which he cries out the noƟon of ‘patrioƟsm’ with eager. In this study, Kemal’s personal life and the period he lived will be discussed in terms of both poliƟcal and literary and his poem ‘Vâveylâ’ will be analyzed in the light of these informaƟon. Keywords: Vâveylâ, NamŦk Kemal, liberty, homeland, Tanzimat poetry. * Türk Dili ve Edebiyaƨ Doktora ÖŒrencisi, Dicle Üniversitesi YabancŦ Diller Yüksekokulu, [email protected] Notes on NamŦk Kemal and His Poem ‘Vâveylâ’ 61 UluslararasÇ Sosyal Bilimler Dergisi G7R7b Türk edebiyaƨnŦn Baƨ ile imƟhanŦnŦn geçmiƔi bir asŦrdan fazla bir zaman sürmüƔtür. yüzyŦl sonlarŦnda çökme emareleri gösteren devlet yapŦsŦnŦ ayakta tutma amaçlŦ askeri sahada baƔlayan Ŧslahatlar yüzyŦlda Tanzimat FermanŦ ile resmi bir hüviyet kazanmŦƔƨr. Alƨ asŦr boyunca hüküm sürmüƔ bir imparatorluk, zamanŦnda tebaasŦ konumunda olan Baƨ’nŦn üstünlüŒünü kabul edip yüzünü ve dahi tüm bedenini Baƨ’ya yöneltmiƔƟr. Bu yöneliƔ hayaƨn her alanŦna olduŒu gibi edebiyat sahasŦna da yansŦmŦƔƨr. ‘MuasŦr medeniyet’ olarak kabul gören Baƨ aracŦlŦŒŦyla Türk edebiyaƨna pek çok kavram, Įkir ve ‘yenilik’ girmiƔƟr. YalnŦz toplumsal bir hazŦr olamama durumundan dolayŦ çok uzun bir süre (yaklaƔŦk yüz yŦl) BaƨlŦlaƔma harekeƟ bir sorunsal olarak iƔlenmiƔƟr (Moran, 24). Nitekim bu sorunsal Tanzimat’Ŧn ilk kuƔaŒŦnda ve onu takip eden Servet-i Fünun kuƔaŒŦnda Ɣiddetli birçok tarƨƔmanŦn vuku bulmasŦna sebep olmuƔtur. Eski-yeni, alaturka-alafranga, DoŒu-Baƨ ve buna benzer kavramlar etraķnda dönemin aydŦnlarŦ, devlet adamlarŦ ve Įkrî zümreye ait kimseler arasŦnda tarƨƔmalar ve mücadeleler yaƔanmŦƔƨr. ‘Yeni’ olan her Ɣeyin her daim karƔŦsŦnda mücadele etmesini gerekƟrecek bir ‘eski’ var olagelmiƔƟr ki bu dönem için de durum bu Ɣekilde olmuƔtur. Tanzimat ile birlikte oluƔan edebiyat içerisinde ‘eski-yeni’ ve BaƨlŦlaƔma ile ilgili örneklere sŦkça rastlamak mümkündür. Bu noktada ortaya bir zarf-mazruf problemi de açŦŒa çŦkmŦƔƨr. böyle ki, DoŒulu deŒerler ve geleneklerle yeƟƔmiƔ olan (mazruf) kalemlerin üzerine giydirilen BaƨlŦ Įkriyat (zarf) bir doku uyuƔmazlŦŒŦna sebep olmuƔtur. Bu uyuƔmazlŦk da edebi eserlerde kendini birbiri ile çeliƔen düƔünce ve duygularla açŦŒa vurmuƔtur. DiŒer bir deyiƔle bir çeƔit düalizm anlayŦƔŦnŦn doŒmasŦnŦ saŒlamŦƔƨr. Bu durumun en açŦk örneŒi NamŦk Kemal’in ‘Hürriyet Kasidesi’ adlŦ Ɣiiri olduŒu söylenebilir. Zira Kemal, eski (kaside) ile yeniyi (hürriyet) Ɣiirine baƔlŦk olarak seçerek ikilik örneŒini eserine taƔŦmŦƔƨr. Tanzimat kuƔaŒŦnŦn en önemli kalemlerinden biri NamŦk Kemal’dir. Tüm edebiyat kaynaklarŦnda yeniliŒin öncüsünün binasi olduŒu söylenir ki NamŦk Kemal’in kendisi de Abdülhak Hamid ve binasi arasŦnda ‘haƩ-Ŧ iƫsal’ olduŒunu belirƟr. Ama Ahmet Hamdi TanpŦnar bu konuda ne Kemal ne de diŒer kaynaklar gibi düƔünür. Ona göre binasi olsa olsa bir hareket noktasŦdŦr ve aslŦnda gerçek manada yenilik Kemal ile baƔlar (TanpŦnar, ). Türk Edebiyaƨna ‘vatan, millet, isƟklal’ kavramlarŦnŦ sokan ve bunlarŦ bir sistem halinde ifade eden ilk düƔünürümüzdür (DizdaroŒlu, 16). Nitekim Mehmet Kaplan, NamŦk Kemal’in eserleri ile Türkiye’de tesiri uzun yŦllar sürecek bir ‘hürriyet miƟ’ ve ‘hürriyet kahramanŦ’ yaraƴŒŦnŦ belirtmektedir (Kaplan, ). TanpŦnar, Kemal’in hayaƨmŦza sokmuƔ olduŒu ‘hürriyet’ kavramŦ meselesini bir üst noktaya taƔŦr ve Kemal’in baƔka hiçbir meziyeƟ olmasa dahi hayaƨmŦza sokmuƔ olduŒu bu kavramŦn bile tek baƔŦna onu tarihimizin en büyük ve en isƟsnai hadiselerinden biri yapmaya yeterli olduŒunu düƔünür (TanpŦnar, ). Buna ilaveten “hiçbir kimsenin tesiri, edebiyaƨmŦzda gerek cemiyeƟmizde NamŦk Kemal’inki kadar olmamŦƔƨr” der (TanpŦnar, ). Bu incelemenin konusu ‘vatan ve hürriyet’ Ɣairi olarak nam salmŦƔ NamŦk Kemal’in önemli Ɣiirlerinden biri olan ‘Vâveylâ’ Ɣiiri olacakƨr. Bu Ɣiirin incelemeye tabi tutulmasŦnŦn iki temel amacŦ vardŦr; vatan Ɣairi olarak anŦlan NamŦk Kemal’in bu namŦ edinmesini saŒlayan özelliklerin gösterilmesi ve ‘Hürriyet Kasidesi’ kadar olmasa da en önemli Ɣiirlerinden biri olmasŦna raŒmen Ɣiir üzerine yapŦlmŦƔ detaylŦ bir çalŦƔmanŦn olmamasŦdŦr. biir tahlil kitaplarŦnda üzerinde kŦsaca durulun yorumlarŦn dŦƔŦnda kayda deŒer bir incelemeye rastlanmamaktadŦr. 62 NamŦk Kemal ve ‘Vâveylâ’ biiri Üzerine Notlar International Journal of Social Sciences Bir milleƟn, toplumun ya da devleƟn tarihinin anlaƔŦlabilmesi için edebi eserlerden yararlanŦldŦŒŦ gibi edebi eserlerin tam manasŦyla anlaƔŦlabilmesi için yazŦldŦŒŦ dönemin incelenmesi elzemdir. Devrin yanŦnda eser sahibinin hayaƨnŦn da en az devir derecesinde önem arz eƫŒini Mehmet Kaplan Ɣöyle ifade eder: “bir devri en iyi ifade eden Ɣahsiyet, bize o devrin anahtarŦnŦ verebilir” (Kaplan, 12). Edebi eser incelemelerinde elde edeceŒimiz bu ‘anahtar’ aracŦlŦŒŦ ile tarihin ve edebiyaƨn kilit alƨnda kalmŦƔ tüm gizemli kapŦlarŦ ardŦna dek açabilme imkânŦ edinmiƔ olacaŒŦz. Kaplan, edebi eserlerin bir bütün olduŒunu ve bu bütünü oluƔturan parçalarŦn eser ile birlikte müelliĮn ferdî hayaƨnŦn ve devrin özelliklerinin birbirine eklemlenmiƔ olduŒunu belirƟr. DiŒer bir ifadeyle müelliĮn eserini ortaya çŦkarmak için kullanmŦƔ olduŒu konu, Įkir, kelime, hayal ve ahenk gibi unsurlar ve diŒer her Ɣey bize hem onun ƔahsiyeƟni ifƔa eder hem de devri gösterir (Kaplan, 12). Mehmet Kaplan’Ŧn edebi eser incelemeleri için iƔaret eƫŒi ve bu çalŦƔma içinde izlenecek yöntem ƔemasŦnŦn Ɣu Ɣekilde özetlenmesi mümkün olacakƨr. • Devir (eserin yazŦldŦŒŦ devrin özellikleri/ƔartlarŦ) • bahsiyet (müelliĮn Ɣahsi hayaƨ) • Eser Bu Ɣema ŦƔŦŒŦnda konumuza geçmeden evvel özelde ‘Vâveylâ’ Ɣiirinin tahlili adŦna genelde tüm eser tahlilleri adŦna Kaplan’Ŧn eser tahlil bahsine dair düƔtüŒü Ɣu Ɣerhi haƨrlatmak yararlŦ olacakƨr: “tahlillerle herkesin taraķndan kabul edilmesi gereken kaƟ neƟcelere ulaƔƨŒŦmŦzŦ iddia etmek gülünç olur. Valery “edebi eserin deŒeri, her Ɣahsa göre ayrŦ bir tefsire meydan vermesindedir” der” (Kaplan, 13). ϭ͘TANZ7MAT: DÜAL7ZM7N ALTIN ÇA)LARI YA DA YEN7 B7R DÖNEM7N DO)UM SANCILARI Siyasî Arka Plan ToplumlarŦn kültürel geliƔimi ve deŒiƔimi hiçbir devir ve dönemde siyasi vakalardan baŒŦmsŦz bir Ɣekilde cereyan etmemiƔƟr. Her dönüƔüm mutlaka devrin arka planŦnda meydana gelmiƔ pek çok hadisenin geƟrdiŒi bir bagaj barŦndŦrmaktadŦr. Bu bagajŦn ne ile doldurulduŒu dönemin karanlŦkta kalan yanlarŦna ŦƔŦk tutmasŦ, yol gösterici bir mahiyet taƔŦmasŦ bakŦmŦndan oldukça önemlidir. Bu minvalde yŦlŦnda ilan edilen Tanzimat FermanŦ’nŦ hazŦrlayan arka planŦn bilinmesi icap eder. Bu çalŦƔmada yer verilecek olan noktalarŦn amacŦ dönemin edebi koƔullarŦnŦ oluƔturan tarihi ve siyasi geliƔimleri hakkŦnda kŦsa bilgiler vermek olacakƨr. OsmanlŦ’nŦn Baƨ ile olan iliƔkisinin tarihi bir geçmiƔi Tanzimat’a gelinceye kadar çeƔitli seviyelerde ve dönemlerde hep var olagelmiƔƟr. Önceki yüzyŦllarda daha düƔük düzeyde gözlemlenebilecek bu geliƔimler yüzyŦlda askeri alanda (Nizam-Ŧ Cedit) kendini apaçŦk bir Ɣekilde göstermiƔƟr. Bu deŒiƔim yoŒunluŒunun askeri alanda ortaya çŦkmasŦ zaten savaƔ ve asker kültürüne aƔina bir toplum olmasŦ hasebiyle OsmanlŦ coŒrafyasŦnda sindirilme sürecinin kŦsmen rahat geçmesini saŒlamŦƔƨr. Bu geçiƔ sancŦlarŦnŦn arƴŒŦ asŦl nokta Tanzimat’Ŧn geƟrdikleri olmuƔtur. Tanzimat’la birlikte öŒreƟm laikleƔir, hukuk birleƔƟrilir, kapitalist Baƨ Įnans sistemi örnek alŦnarak tüm Įnans sistemi deŒiƔƟrilir, Notes on NamŦk Kemal and His Poem ‘Vâveylâ’ 63 UluslararasÇ Sosyal Bilimler Dergisi Avrupai yaƔam biçimi teƔvik edilir. Bu dönemi takiben Abdülmecid döneminde ( ) kanun önünde herkesin eƔitliŒi kabul edilir, Įnans sistemi modernleƔƟrilir, idare ve hukuk sisteminde yenilenmeye gidilir, ordu yenilenir, büyük okullar açŦlŦr, siyahlarŦn köleliŒi kaldŦrŦlŦr(Roux, ). yüzyŦlda askeri alanda baƔlayan modernleƔme harekeƟni yüzyŦlŦn sonunda Avrupa model alŦnarak siyasal, kültürel ve idari deŒiƔmeler takip etmiƔƟ. yüzyŦlŦ da içine alan ve özellikle III. Selim ve II. Mahmut taraķndan yürütülen Ŧslahat hareketleri OsmanlŦ toplumunu kültürel bir çeliƔkiler yumaŒŦ içerisine itmiƔƟr (Karpat, ). Askeri alandaki ŦslahatlarŦn ardŦndan yapŦlan idari Ŧslahatlar yeni bir yöneƟm modelinin ortaya çŦkmasŦna sebep olmuƔtur; yeni merkeziyetçilik. Geleneksel OsmanlŦ idari yapŦsŦ padiƔahŦn son karar mercii olduŒu dar ve sŦnŦrlŦ bir yapŦya sahip bir sistemden oluƔurken, oluƔan bu yeni yapŦda ise idari sŦnŦķn yetkilerine ortak olan bir yeni yapŦ; memurlardan oluƔan bürokraƟk bir yapŦ ortaya çŦkmŦƔƨr (Karpat, ). OsmanlŦ devleƟnin ve yüzyŦl siyasi yapŦsŦnda ortaya çŦkŦp güçlenen bürokraƟk sŦnŦķn devrin hem idari hem de toplumsal yapŦsŦna yansŦyan etki alanŦ günümüze kadar var olagelmiƔƟr. Günümüz siyasi hayaƨnda da bahsi geçen ‘bürokraƟk vesayet’ kavramŦnŦn köklerinin bu dönemlerde ĮlizlendiŒi söylenebilir. OsmanlŦ devlet sistemine yeni dâhil olan bu sŦnŦf aslŦnda yüzyŦllardŦr var olagelen idari yapŦdaki kamplaƔmalar içerisinde sadece yeni bir cephe oluƔturmuƔtur. Berna Moran, bu kamplardan geçmiƔi daha köklü olanlara, devleƟn yapŦsŦnŦ oluƔturan padiƔah ve Enderun mektebinde yeƟƔip asŦl amacŦ padiƔaha hizmet olan onun dar çevresi ile medreselerde eŒiƟm görüp ulema sŦnŦķnŦ oluƔturanlarŦn oluƔturduŒu çevre Ɣeklinde iƔaret etmektedir (Moran, 12). Bu iki sŦnŦf farklŦ kültür çevrelerinde yeƟƔmiƔ ama halktan kopuk olma noktasŦnda ortaklaƔan iki ayrŦ zümredir. berif Mardin avam ve havas olarak tanŦmlanabilecek bu ayrŦm için “küçük kültür”, “büyük kültür” kavramlarŦnŦ kullanmaktadŦr. Moran, iki sŦnŦķ, iki kültürü bir arada tutan unsurun köklü bir ideoloji, yani 7slam olduŒunu belirtmektedir (Moran, 13). 7ki sŦnŦķ yani yöneƟci ve yöneƟlen sŦnŦķ bir arada tutan unsurlar Ŧslahatlarla beraber çaƨrdama emareleri göstermeye baƔlamŦƔƨ. DevleƟ ayakta tutmak için yapŦlan her yenileƔme harekeƟ beraberinde farklŦ sŦkŦnƨlarŦn ortaya çŦkmasŦ ile sonuçlanmaktaydŦ. Askeri alandaki Ŧslahatlar, askerin ayaklanmasŦna, idari yapŦdaki Ŧslahatlar nüfuzunu kaybetmek istemeyen ayan sŦnŦķnŦn iƟrazlarŦna sebep olmuƔtu. IslahatlarŦn halktaki yansŦmasŦ ise devleƟn Baƨdan ithal eƫŒi yeniliklere mesafeli durmasŦ ve bu mesafenin de var olan kopukluŒun artmasŦ olmuƔtur. Bu kopukluklara edebiyat sahasŦnda da rastlamak mümkündü. Divan edebiyaƨ ve halk edebiyaƨ olarak ayrŦlmŦƔ iki saha farklŦ kollardan ve sŦnŦŇardan muhataplarŦyla yüzyŦllardan beri ayrŦ dünyalara hitap etmekteydiler. Ama bu ayrŦƔma içerisinde bile Moran’Ŧn da belirƫŒi üzere Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züleyha, Ferhad ile birin gibi konularŦ bakŦmŦndan ortaklaƔan unsurlar bulunabilmekteydi ve bu durum topyekûn bir yabancŦlaƔmayŦ engelliyordu. yüzyŦl ile birlikte kopukluklarŦn hem siyasi hem edebi anlamda artmasŦna sebep olan yeni bir giriƔim denendi. Bu giriƔim yöneƟciler taraķndan mevcut durumu iyileƔƟrme adŦna yapŦlan BaƨlŦlaƔma harekeƟdir. Islahatlar ile baƔlayan BaƨlŦlaƔma harekeƟ, ’daki Gülhane HaƩ-Ŧ Hümayunu ile resmi bir hüviyet kazanarak Tanzimat döneminde baƔlamŦƔƨr (Moran, 14). 64 NamŦk Kemal ve ‘Vâveylâ’ biiri Üzerine Notlar International Journal of Social Sciences Tanzimat ile birlikte gelen yeniliklere karƔŦ halkŦn tepkisi önceki dönemlerde olduŒu gibi mesafeli olmamŦƔƨr. Bunun en önemli sebebi Ruslarla gerçekleƔen KŦrŦm SavaƔŦ ve sonucunda yŦlŦnda imzalanan Paris AntlaƔmasŦ’dŦr. AvrupalŦ devletlerin Ruslara karƔŦ OsmanlŦ DevleƟ’nin yanŦnda yer almasŦ Avrupa’ya duyulan kuƔkularŦ azaltmakla kalmamŦƔ Avrupai yaƔam tarzŦ, dil ve kültüre ilgiyi de arƴrmŦƔƨr (Karpat, 52). Nitekim dil, kültür ve yaƔanƨya olan bu özenme hali Tanzimat edebiyaƨ üzerinde de etkilerini göstermiƔƟr. yüzyŦlda baƔlayŦp yüzyŦlda Tazimat FermanŦ ile resmileƔen tüm bu Ŧslahat döneminin en büyük engeli zarf ile mazruf arasŦndaki uyumsuzluk olmuƔtur. Zarf Avrupai, mazruf ise Osmani bir ihƟvaya sahip olduŒundan yapŦlan Ŧslahatlara yönelik bir doku uyuƔmazlŦŒŦndan söz etmek mümkündür ki bu durumu “Nizam-Ŧ Cedit” ordusu üzerinden örneklendirilebilir. Nizam-Ŧ Cedit, III. Selim taraķndan kurulmuƔ bir ordudur. Bu ordu FransŦz üniformasŦ giyip FransŦz subaylar taraķndan eŒiƟlmekteydi. Bu durum sembolik anlamda yüzünü Baƨ’ya çevirmenin yanŦ sŦra Baƨ medeniyeƟnin OsmanlŦ- 7slam medeniyeƟnden üstünlüŒünü zŦmnen kabul etmek demekƟr (Karpat, 20). Edebî Arka Plan Önceki bölümde kŦsaca deŒindiŒimiz OsmanlŦnŦn son dönemindeki siyasi çalkanƨlar bir asŦrdan daha uzun sürmüƔtür. Siyasi alanda yaƔanan çaƨƔmalar karƔŦlŦklŦ kutuplarŦn oluƔmasŦna ve bu kutuplarŦnda DoŒu-Baƨ, eski-yeni, alaturka-alafranga gibi pek çok ikili kavramŦn mücadelesinin yaƔanmasŦna neden olmuƔtur. Bu siyasi mücadele pek tabiidir ki kendini en belirgin olarak edebiyat alanŦnda hisseƫrmiƔƟr. Edebî anlamdaki Tanzimat’Ŧ Ramazan Korkmaz Ɣu Ɣekilde tanŦmlamaktadŦr; “… bir arayŦƔlar, sorgulayŦƔlar ve hep yeniden oluƔlar dönemini içine alan bir süreçƟr ki binasi’nin yenilik yolundaki ilk denemelerini yapƨŒŦ yŦlŦnda baƔlar ve kendilik deŒerini esas alarak dünya ile bütünleƔmeyi amaçlayan Milli Edebiyat’a kadar; haƩa uzun yŦllar süren bu siyasal/ toplumsal ve edebî arayŦƔlarŦn, kavramsal bir arkeƟp olarak somutlaƔƨŒŦ genç Türkiye CumhuriyeƟ’ne kadar devam eder” (Korkmaz, 29). Tanzimat’Ŧn kelime anlamŦndan mütevellit geƟrdiŒi yenilikler özellikle “yeni baƨlŦ Įkirler ve bu Įkirlere baŒlŦ tekliŇer çerçevesinde muhtevadan baƔlayarak üslup, Ɣekil ve teknikte” (Gariper, 41) devam etmiƔƟr. Bu yenilik harekeƟnin öncüleri binasi, NamŦk Kemal, Ziya PaƔa ve Ahmet Mithat Efendi olarak öne çŦkmaktadŦrlar. Eski kültür normlarŦ ile yeƟƔmiƔ Tanzimat nesli yenilik arzularŦnŦ her daim ‘edep’ içerisinde yapmalarŦ dolayŦsŦyla eserlerinde Ɣekli bakŦmdan eskilerin izlerine sŦkça rastlamak mümkündür. Bu dönem sanatçŦlarŦnŦn yüzünün halka doŒru olduŒu ve edebiyaƨ ve sanaƨ da toplumu eŒiƟp aydŦnlatma amacŦ doŒrultusunda bir araç olarak kullanmak gerekliliŒine inanmaktadŦrlar. Bu amaç doŒrultusunda halka ulaƔmanŦn ilk adŦmŦ olarak halk dilinde söyleme ihƟyacŦ hâsŦl olmuƔtur. Nitekim “dilin deŒiƔmesi gerekƟŒine inanan 7brahim binasi, halkŦn anlayacaŒŦ “saĮ Türkçe ”ye dayanan bir yazŦ dili kurmak ve bu dille edebî eser ortaya koymak ister” (Gariper, 42). binasi’nin ‘bair Evlenmesi’ ile baƔlatmŦƔ olduŒu bu dilsel yaklaƔŦm yine binasi taraķndan kurulan gazetelerin çŦkmasŦ ile arƨk bir zaruret haline dönmüƔtür. Devrin ƔartlarŦ içerisinde topluma ulaƔŦp toplumu aydŦnlatma ya da topluma Įkri propaganda yapabilmenin en etkili metodu gazete çŦkarmak olmuƔtur. Gazetenin yanŦ sŦra diŒer bir kitle ileƟƔim aracŦ da Ɵyatro olmuƔtur ki bu noktada bu Notes on NamŦk Kemal and His Poem ‘Vâveylâ’ 65 UluslararasÇ Sosyal Bilimler Dergisi çalŦƔmaya konu olan Ɣiirin de Ɣairi NamŦk Kemal’in baskŦnlŦŒŦ söz konusudur. NamŦk Kemal coƔkunluŒu, heyecanŦ ve hŦrsŦyla bu dönemki edebî harekeƟn adeta sesi konumuna yerleƔmiƔƟr. Ziya PaƔa, bu dönemin en önemli isimlerindendir. Klasik üslubu devam eƫren bir tarza sahipƟr. Dönemin ikili mücadelelerinin vücut bulmuƔ halidir denilebilir. ‘biir ve 7nƔa’ da eskiyi yererken ‘Harabat Mukaddimesinde’ ise eski edebiyaƩan övgü ile bahsetmiƔƟr. Ziya PaƔa bu yönüyle dönemin ikilik, kafa karŦƔŦklŦŒŦ ya da düalizmin vücut bulmuƔ hali gibidir. Tanzimat’Ŧn bu ikilik meselesi TanpŦnar’Ŧn veciz ifadelerinde zuhur etmiƔƟr; “Bugün bile halk dilinde ve haƩa Įkir hayaƨnda o zamanlardan kalan “alafranga” ve “alaturka” (musikide olduŒu gibi) “eski” ve “yeni” (zihniyet meselelerinde) tabirleriyle ifade edilen bu ikilik realitesi Tanzimat’Ŧn en büyük fatalitesidir” (TanpŦnar, ). Eski ile baŒŦnŦ koparmadan yeniyi oluƔturma çabalarŦnŦn bir benzerini Ahmet Mithat’Ŧn romanlarŦnda da rastlamaktayŦz. Pertev Naili Boratav’Ŧn ilk romanlarŦmŦzda meddahlŦk geleneŒinin izlerini araƔƨrŦrken Ahmet Mithat’Ŧn eserlerinde nasŦl bir meddah gibi davrandŦŒŦna dikkat çekmektedir (Moran, 25). Bu durum eski geleneŒin etkilerinin devamŦna dair önemli bir veri olarak karƔŦmŦza çŦkmaktadŦr. Tanzimat’la baƔlayŦp sonraki süreçte de etkisini devam eƫren bu devrin en büyük sorunsalŦ BaƨlŦlaƔma harekeƟdir. Neredeyse tanŦnmŦƔ tüm yazarlarŦn eserlerinde bu harekeƟn izlerini bulmak mümkündür (Moran, 24). Tanzimat dönemiyle birlikte yüzünü Baƨ’ya dönen OsmanlŦ aydŦnlarŦ arasŦnda çeviri faaliyetleri de bu dönemde hŦz kazanmŦƔƨr. Öykünülen Baƨ dünyasŦndan çeƔitli eserler çevrilmiƔƟr. Dönemin meƔhur paƔasŦ Mustafa ReƔit PaƔa’nŦn hamiliŒinde kurulan Encümen-i DâniƔ’in faaliyetleri, II. Mahmut döneminde eŒiƟm amaçlŦ yurtdŦƔŦna gönderilenlerin geri dönmesi gibi etmenler BaƨlŦlaƔmanŦn diŒer sacayaklarŦnŦ oluƔturan unsurlardŦr. Ϯ͘NAMIK KEMAL ΈͳΉ “Baƨ kültürüyle yeƟƔen aydŦnlarŦn Tanzimat devrinde Baƨ edebiyaƨnŦ örnek alarak oluƔturduklarŦ, yŦllarŦnŦ kapsayan” Tanzimat edebiyaƨnŦn en etkili kalemlerinden biri olmanŦn yanŦ sŦra en popüler isimlerinden biri olan NamŦk Kemal, “edebiyaƨmŦzŦn yenileƔmesinde ve deŒiƔmesinde olduŒu kadar Tanzimat Įkir hayaƨnŦn oluƔmasŦnda ve olgunlaƔmasŦnda emeŒi geçen usta bir kalemdir.” (ÇalŦƔkan, 83) 21 AralŦk tarihinde TekirdaŒ’da dünyaya gelmiƔƟr. Ceddi arasŦnda bir kahraman sayŦlabilecek Topal Osman PaƔa bulunmaktadŦr. Abdülhamit döneminde sarayda müneccimbaƔŦ olarak çalŦƔmŦƔ babasŦ Mustafa AsŦm Bey, NamŦk Kemal’in kendi ifadeleriyle oldukça zeki bir insandŦr. AsŦm Bey, mütedeyyin ama taassuptan uzak bir insandŦr. Kemal’in zekâsŦnŦ ve yeniliŒe açŦk genlerini babasŦna borçlu olduŒu söylenebilir. Annesi bir Arnavut olan Kemal henüz iki yaƔŦndayken annesi vefat etmiƔƟr. Bu durum, Kemal’in babasŦndan ayrŦlŦp anneannesi Mahdume HanŦm ve dedesi AbdüllaƟf PaƔa ile ikamet etmeye mecbur bŦrakmŦƔƨr. Dokuz yaƔŦna geldiŒi vakit 7stanbul’da basŦnŦn yanŦna 66 NamŦk Kemal ve ‘Vâveylâ’ biiri Üzerine Notlar International Journal of Social Sciences yerleƔip eŒiƟm görmeye baƔlamŦƔƨr. 7stanbul’da kŦsa eŒiƟm hayaƨ sonrasŦ dedesinin tayini dolayŦsŦyla Kars’a gitmiƔƟr. Kars yolculuŒu ve sürecinin NamŦk Kemal’deki ‘vatan’ Įkrinin oluƔum sürecinin baƔlangŦç noktasŦ olduŒu söylenmektedir. Kemal’in Ɣairlik serüveni de Kars hayaƨnda denk gelir. 7lk beyƟni henüz on iki yaƔŦndayken yazar; Gelip mektubu mergubun safa bahƔeyledi cânâ Sürûrumdan serim tacŦ iriƔƟ arƔŦ Rahmana Kars’ta bir yŦl kaldŦktan sonra dedesinin tekrar tayini çŦkar ve bu defa Sofya hayaƨ baƔlar ki bu dönemin Kemal’in kemali bakŦmŦndan önemli bir dönemdir. Sofya’da eŒiƟmine devam etmiƔ bilgi ve görgüsünü arƴrmak için çabalamŦƔƨr. Sofya’da on alƨ yaƔŦndayken evlenmiƔ birkaç ay sonra da dedesi ile birlikte 7stanbul’a gelmiƔƟr. Çok geçmeden önce anneannesini sonra da dedesini kaybetmiƔ ve babasŦnŦn yanŦna yerleƔmiƔƟr. 7stanbul’da o dönem edebî çevreleri eski ve yeni olarak iki grup vardŦ. Eskilerin arasŦna girmiƔƟ ilkin ve Ɣiirleriyle o grup içerisinde dikkatleri üzerine çekmeyi baƔarmŦƔƨ. Encümeni buara meclisine girdiŒi sŦrada henüz on yedi yaƔŦndaydŦ. Bu meclisten EƔref PaƔa Kemal’e ‘NamŦk’ mahlasŦnŦ vermiƔƟr. Ama bu meclis içerisinde kendisini asŦl etkileyen LeskofçalŦ Galip olmuƔtur (BolayŦr, ). AynŦ dönemde Tanzimat FermanŦ ile birlikte oluƔan ortam içinde Kemal yeni Įkirlerle tanŦƔmŦƔ ve 7mparatorluŒun Baƨ’ya açŦlan en önemli penceresi olan Tercüme OdasŦ’na girmiƔƟr. Tercüme OdasŦ, OsmanlŦ’nŦn BaƨlŦlaƔma yanlŦsŦ idarecilerinin ve aydŦnlarŦnŦn bir arada bulunduŒu ve yeƟƔƟŒi yer hüviyeƟndedir. Kemal’in burada FransŦzca öŒrenmeye baƔlamasŦ, FransŦz 7hƟlali ve sonrasŦnda oluƔan Įkri akŦmlarŦ incelemesine imkân vermiƔƟr (AkyŦlmaz, ). binasi, dönemin BaƨlŦlaƔma harekeƟnin en öne çŦkan ismidir. NamŦk Kemal’in binasi ile tanŦƔmasŦ hayaƨnŦn yüz seksen derece deŒiƔip farklŦ bir mecraya doŒru akmasŦna vesile olmuƔtur. binasi ile birlikte yüzünü Baƨ’ya dönmüƔ içindeki inkŦlapçŦ vatan aƔkŦ açŦŒa çŦkmŦƔƨr. Tasvir-i EŅâr gazetesini binasi ile birlikte çŦkarmaya baƔlarlar. Bir müddet sonra binasi’nin Fransa’ya gitmesiyle NamŦk Kemal gazeteyi tek baƔŦna çŦkarŦr. binasi’nin ayrŦlmasŦ NamŦk Kemal’in içindeki coƔkun taraķn hür ve serbest kalŦp çaŒlamasŦna vesile olmuƔtur. Bu özgürlük hissiyaƨyla daha heyecan dolu, daha ateƔli yönünü açŦŒa çŦkarmŦƔƨr (BolayŦr, ). yŦlŦnda binasi’nin gazeteyi bŦrakmasŦnŦ müteakip, NamŦk Kemal bir yandan gazeteyi tek baƔŦna çŦkarmaya baƔlamŦƔken beri yandan 7ƫfak-i Hâkimiyet isimli derneŒin kurucularŦ arasŦnda yer almŦƔƨr. Bu dernek gizli bir dernek olma hüviyeƟnin yanŦ sŦra daha sonradan Yeni OsmanlŦlar CemiyeƟ’ne (‘Genç OsmanlŦlar’) dönüƔecek olan dernekƟr. Dernek Tanzimat ile baƔlayan yenileƔme harekeƟnin devamŦnŦ talep ederken Abdülaziz’in Ɣahsi iradesine karƔŦ çŦkmakta ve devlet idaresinde yeni bir teƔkilatlanma talebinde idiler. (Karpat, 63). Bu Įkriyat ile hükümet aleyhinde yazdŦŒŦ makaleler gazetenin kapaƨlmasŦna ve Kemal’in Erzurum’a vali muavini olarak atanmasŦna sebep olur. Ama NamŦk Kemal bunun yerine Ziya PaƔa ile birlikte Paris’e gider. Burada bir müddet kaldŦktan sonra Londra’ya gidip Hürriyet gazetesini çŦkarŦr. ’te 7stanbul’ geri döner. ‘7bret’ gazetesinde imzasŦz yazŦlar kaleme alŦr. SiyaseƩen uzak kalmak ve yazŦ yazmamak kaydŦyla aīedildiŒi için doŒrudan ismini kullanmaz. Ama hem ‘7bret’ için hem de ‘Hadika’ gazetesi için kaleme aldŦŒŦ yazŦlar nedeniyle her iki gazete de “adab-Ŧ devlet ü Hükümet’e” aykŦrŦ yayŦn gerekçesi ile kapaƨlŦrlar (AydoŒan, 16). Notes on NamŦk Kemal and His Poem ‘Vâveylâ’ 67 UluslararasÇ Sosyal Bilimler Dergisi 1 Nisan ’te GedikpaƔa Ɵyatrosunda oynanan ‘Vatan Yahut Silistre’ oyunu sonrasŦ olaylar çŦkar. SonrasŦnda NamŦk Kemal ve dört arkadaƔŦ (Ahmet Mithat, Ebuzziya TevĮk, HacŦ Nuri, Bereketzade 7smail HakkŦ) yargŦlanmadan sürgüne gönderilirler (AydoŒan, ). NamŦk Kemal’in sürgün yŦllarŦ oldukça sŦkŦnƨlŦ geçer. Ama TanpŦnar’Ŧn da ifadeleriyle asŦl olarak kendisini edebiyata verdiŒi sükûnu bulduŒu dönem Magosa yŦllarŦdŦr (TanpŦnar, ). Sürgün sonrasŦ 7stanbul’a döner Kanun-i Esasi’yi oluƔturan heyeƩe yer alŦr. Ama okuduŒu; “Bâde, arak tükendi sâki geƟr müselles EƔƔey’ü lâ yüsennâ illa ve Kad yüselles” beyƟnde ikinci mŦsraŦn «bir Ɣey iki defa tekerrür eƫ mi üçüncü defa da tekerrür eder» (Sungu, 23) manasŦnda olmasŦnŦ Sultan Abdülhamit’in de kendinden önceki iki sultan gibi tahƩan indirileceŒi imasŦna yorulmasŦyla alƨ ay hapis cezasŦna çarpƨrŦlŦr. Sonradan beraat eder etmesine ama kendisi hakkŦnda bu ve buna benzer pek çok jurnalleme faaliyeƟnde bulunulur (SaĮ, 45). Nitekim bu jurnallemeler sonrasŦ Kanun-i Esasi’nin Maddesinin II. Abdülhamit’e verdiŒi ‘yargŦsŦz sürgün’ yetkisi ile NamŦk Kemal ve muhalif pek çok isim sürgüne tabi tutulmuƔtur (DizdaroŒlu, 13). Durumun enteresan yanŦ yasa hazŦrlanŦrken bu maddeye destek veren NamŦk Kemal bu maddenin kurbanlarŦ arasŦnda yer almŦƔƨr. NamŦk Kemal için yeni sürgün yeri Midilli’dir. Burada beƔ yŦl süreyle görev yapmŦƔ, burada iken Adalarda yaƔayanlarŦn sorunlarŦ ile ilgili hazŦrladŦŒŦ raporla ‘NiƔan-Ŧ OsmanlŦ’ madalyasŦyla ödüllendirilmiƔƟr. Bu çalŦƔmaya konu olan ‘Vâveylâ’ Ɣiirinin yanŦ sŦra ‘Murabba’ ve ‘Vatan Mersiyesi’ Ɣiirlerini de burada kaleme almŦƔƨr. DiŒer bir deyiƔle bu yŦllar Magosa’dan sonra eser bakŦmŦndan NamŦk Kemal’in en verimli dönemidir. Midillide zatürre geçiren Kemal, Rodos’tan SakŦz adasŦna görev yeri deŒiƔƟrilir. SakŦz adasŦnŦn nemli havasŦ ve NamŦk Kemal’in ikinci zatürre hadisesi nedeni ile 2 AralŦk yŦlŦnda yaƔamŦnŦ yiƟrir (DizdaroŒlu, 14). ϯ͘ESER “biir bizi verir, bazen doŒrudan doŒruya verir çŦŒlŦk olur. Fikir halinde verir, hikmet olur” (TanpŦnar, ). TanpŦnar’Ŧn Ɣiire dair bu ifadeleri hem ‘Vâveylâ’ Ɣiirinin hem de NamŦk Kemal’in poeƟkasŦnŦn özü mahiyeƟndedir. NamŦk Kemal’in üslubuna dair söylenebilecek belki en kŦsa ama hiç Ɣüphesiz en etkili ifadelerden biridir. Kemal’in sözünü budaktan sakŦnmayan, onu ‘doŒrudan doŒruya’ bir çŦŒlŦk edasŦyla sarf eƫŒi konusunda hem eserlerinde hem de hayaƨnda pek çok iz bulabilmek mümkündür. Hele ki mevzubahis ‘vatan’ ise bu çŦŒlŦk, bu ‘Vâveylâ’ katbekat artarak o gür sedasŦyla yankŦlanmaktadŦr. Üstelik bu haykŦrŦƔlar çŦŒlŦklar sŦrf ses ve baŒŦrŦƔ deŒildir, içerisinde ‘hikmet’ de barŦndŦran bir hüviyeƩedir. 1 “Madde - Mülkün bir ciheƟnde ihƟlâl zuhur edeceŒini müeyyid asar ve emarat görüldüŒü halde HükûmeƟ seniyenin o mahalle mahsus olmak üzere muvakkaten (idare-i örĮye) ilânŦna hakkŦ vardŦr. (7dare-i örĮye) kavanin ve nizamaƨ mülkiyenin muvakkaten taƟlinden ibaret olup (idare-i örĮye) tahƨnda bulunan mahallin sureƟ idaresi nizamŦ mahsus ile tâyin olunacakƨr. HükûmeƟn emniyeƟni ihlâl eƫkleri idare-i zabŦtanŦn tahkikaƨ mevsukasŦ üzerine sabit olanlarŦn memâliki mah- rusai Ɣaheneden ihraç ve teb’id etmek münhasŦran Zaƨ HazireƟ PadiƔahinin yedi ikƟdarŦndadŦr.” (hƩp://seafoodplus.info) 68 NamŦk Kemal ve ‘Vâveylâ’ biiri Üzerine Notlar International Journal of Social Sciences ‘Vâveylâ’ Ɣiiri NamŦk Kemal’in ‘hikmet’ dolu ‘çŦŒlŦklarŦndan’ bir diŒeridir. ÇŦŒlŦkƨr, haykŦrŦƔƨr çünkü mevzu ‘vatandŦr’. ‘Vatan’ aƔkŦnŦ kuru bir edayla, sessiz bir sedayla anlatmak ise Kemal gibi coƔkun ve ateƔli üslubuyla namlanmŦƔ bir edibe yakŦƔmayacaŒŦndan o pek bilindik üslubu ile Ɣiirine - ya da daha Ɣiirsel minvalde haykŦrŦƔŦna - ‘Vâveylâ’ ismini uygun görmüƔtür. Kemal’in zihnindeki ‘vatan’ kuru bir toprak parçasŦ asla deŒildir. Bilakis ‘o’, varlŦklarŦn en deŒerlisi, TanrŦ’dan sonraki yeryüzünde insanŦn varoluƔuna aracŦlŦk eden, cenneƟn ayaklarŦ alƨna serildiŒi en kŦymetlimiz olandŦr, o hayat bahƔedici konumda olan kadŦndŦr. Kemal için ‘vatan’ tariĮ imgelem düzleminde ‘kadŦn’ ile eƔdeŒerdir. Nitekim ‘vatan’ anlaƨmŦ Ɣiiri boyunca hep bir kadŦn metaforu üzerine kurguludur. Vâveylâ Feminin rengi aks edip tenine Yeni açmŦƔ güle misâl olmuƔ 7n’itâĮyla bak ne âl olmuƔ Serv-i sîmîn safâlŦ gerdenine O letâfetle ol nihâl-i revân Giriyor göz yumunca rü’yâma Benziyor aynŦ, kendi hülyâma Bu tasavvur dokundu sevdâma Âh böyle gezer mi hiç cânân? Gül deŒil arkasŦnda kanlŦ kefen Sen misin? Sen misin?! Garîb vatan! Kemal, dört bölümden oluƔan Ɣiirin ilk bölümünü ‘vatan’ tariĮne ayŦrmŦƔƨr. Onun gözünde ‘vatan’ bir kadŦn Įgürü gibidir. Bu sebeple ƨpkŦ bir kadŦnŦ tasvir eder gibi ‘vatanŦ’ tasvir etmektedir. ‘Vatan’, aŒŦz, ten, boyun gibi Įziksel özellikleri olan ve Įdan gibi yürüyen kanlŦ canlŦ bir kadŦn gibidir. HaƩa ‘rüya’ âlemine girebilen ve dahi ‘hülyalara’ benzeyebilen soyut bir yanŦ da mevcuƩur. Bu noktada düƔlediŒi hülyasŦndan birdenbire uyanŦverir Ɣair ve acŦ gerçeklikle yüzleƔiverir; al renginde gül sandŦŒŦ ‘kanlŦ kefenmiƔ’ meŒerse. 7nanamaz gözlerine ve tekrar tekrar sorar “Sen misin? Sen misin?! Garib vatan!” Kemal’in eƔ’arŦ içerisinde imgeler daima canlŦ ve gerçekçidir. Soyut imgeler bile Kemal nezdinde gerçek birer varlŦŒa dönüƔebilmektedir. VatanŦ kiƔileƔƟrmesinin akabinde kendisiyle karƔŦlŦklŦ olarak konuƔmasŦ okuyucunun zihninde meramŦn canlandŦrŦlmasŦnŦ kolaylaƔƨrmaktadŦr. AynŦ zamanda usta bir Ɵyatro yazarŦ olan NamŦk Kemal’in soyut bir kavramŦ bile konuƔturup, ona can vererek kiƔileƔƟrme yeteneŒini baƔarŦyla sergilemektedir. Eski üslupla yeƟƔip yeni üslubu sonradan edinmiƔ NamŦk Kemal’in “serv-i sîmîn safâlŦ gerden” mŦsraŦ için 7smail Hikmet Ertaylan; “ tamamŦyla barklŦdŦr” der ve ekler: “Kemal’in yazŦlarŦnda ve bilhassa Ɣiirlerindeki çeƔni de sanat da, zihniyet de, heyecan da, hat da hep barklŦdŦr” (Ertaylan, ). Ertaylan’Ŧn bu tespiƟ NamŦk Kemal için ileri sürdüŒümüz ‘düalizm’ savŦnŦ da destekler niteliktedir. Notes on NamŦk Kemal and His Poem ‘Vâveylâ’ 69 UluslararasÇ Sosyal Bilimler Dergisi Bu güzellikte hiç bu çaŒŦnda YakŦƔŦr mŦydŦ boynuna o kefen? Cisminin her mesâmŦ yâre iken TuƩun evlâdŦnŦ kucaŒŦnda. Sen gidersen bizi kalŦr sanma bühedân oldu mevt ile handân SaŒ kalanlar durur mu hiç giryân Tende yaƔtan ziyadedir al kan Söyleyen söylesin sen aldanma Sen gidersen bütün helak oluruz Koynuna cân atar da hâk oluruz Kemal, Ɣiirin ikinci bölümünde de ‘vatanla’ hasbihalini sürdürmektedir. GüzelliŒinin bu çaŒŦnda ‘kefeni’ yakŦƔƨrmaz ona, sitem doludur adeta. ‘Vatan’ bir annedir arƨk. Üstelik çok da fedakâr bir annedir. Öyle ki her zerresi yara içerisinde olmasŦna raŒmen evladŦnŦ kucaŒŦnda tutmaya devam eden ƔeŅatli bir anne. Bu annenin ardŦnda ne gözü yaƔlŦ bir Ɣekilde kalmaya ne de Ɣehitlerin ölümle neƔe bulduŒu bir ahvalde, henüz tende de yaƔtan fazla kan var iken geride durup beklemeye asla niyetli deŒildir Ɣair. 7çini ferah tutmasŦnŦ, söylenenlere adanmamasŦnŦ salŦk verir ‘annesine’. Çünkü onun gidiƔi demek yok oluƔumuz demekƟr. Ama bu yok oluƔ bir Įrak asla deŒildir, tam tersine bir vuslat, bir ‘hâk’ oluƔ yani topraŒa karŦƔŦp ‘vatanŦn’ bir parçasŦ olup onun koynunda yatmadŦr. Kemal, Ɣiirin ilk bölümünde kadŦn formunda takdim eƫŒi ‘vatan’ için ikinci bölümde bir üst perdeye çŦkarak ‘anne’ imgelemini kullanmaktadŦr. ‘VatanŦ’ bir anlamda sŦradanlŦktan sŦyŦrŦp daha bir kutsiyet aƞeƫŒi bir konuma çŦkarmŦƔƨr. Annedir arƨk ‘vatan’; evladŦna sahip çŦkan onu içinde bulunduŒu zor Ɣartlara raŒmen kollayŦp gözeten. AynŦ zamanda uŒruna ölümün neƔe ile karƔŦlandŦŒŦ bir olgudur arƨk. Kuvvetle muhtemeldir ki Kemal, devrin ƔartlarŦ da göz önünde bulundurulursa ülkenin halini fena ve her ‘mesâmŦ yâre’ içerisinde bir vaziyeƩe olduŒuna iƔaret etmektedir. Bu durumdan çŦkmak için her türlü fedakârlŦŒŦn yapŦlmasŦ haƩa gerekirse ölümün bile göze alŦnmasŦnŦn icap eƫŒini düƔünmektedir. Git vatan! Kâ’be’de siyâha bürün Bir kolun Ravza-i Nebî›ye uzat Birini Kerbelâ›da MeƔhed›e at Kâ’inâta o hey’eƟnle görün! O temâƔâya Hakk da âƔŦk olur Göze bir âlem eyliyor izhâr Ki cihândan büyük letâfeƟ var O letâfet olunsa ger inkâr Mezhebimce demek muvâķk olur: Aç vatan göŒsünü 7lah›Ŧna aç! bühedânŦ çŦkar da ortaya saç! bairin ‘vatan’ ile konuƔmasŦ bu bölümde de devam eder. Bu kez ‘Kâ’be’de’ siyaha bürünmeye gönderir vatanŦ. 7slam’Ŧn kutsal topraklarŦna, dinin anavatanŦna gönderir ‘vatanŦ’. Bir kolunu Peygamberin türbesine diŒerini torunu Hz. Hüseyin’in ƔehitliŒine atmasŦnŦ ister. Bu vaziyeƩe bir ‘temâƔâya’ Hakk’Ŧn da hayran kalacaŒŦnŦ belirƟr. Bu duruƔun barŦndŦrdŦŒŦ güzelliŒin inkâr edilemeyeceŒini; ola ki böyle bir ihƟmal vuku bulursa da koynunda sakladŦŒŦ Ɣehitleri çŦkarŦp ortaya saçmasŦnŦ salŦk verir. Kemal, Ɣiirin 70 NamŦk Kemal ve ‘Vâveylâ’ biiri Üzerine Notlar International Journal of Social Sciences bu bölümünde doŒrudan pek çok manevi ve kutsal mekânlara yer vermiƔƟr. Yer verdiŒi bu mekânlar arasŦnda ‘Kâ’be, Ravza-i Nebî, Kerbelâ ve MeƔhed’ kelimeleri ile hem coŒraĮ hem de manevi vatanŦn sŦnŦrlarŦnŦ çizmektedir (bengül, ). NamŦk Kemal’in ‘vatan’ için çizdiŒi isƟkamet ‘Kâbe’ye’ doŒrudur. 7smet Özel, ‘Kâbe’ denince neden vatan anlaƔŦlmasŦ gerekƟŒini Ɣu Ɣekilde açŦklar; “Vatan deyince önce Kâbe’yi haƨrlamamŦzŦn manasŦnŦ kavramamŦz lazŦm. Neden Kâbe deyince vatan anlaƔŦlŦr? Bunun kimle, ne alakasŦ vardŦr? Kâbe, kâinaƨn merkezinin izdüƔümüdür. 7lk mektepten iƟbaren çocuklara dünyanŦn en yüksek yeri olarak Everest Tepesi’ni öŒreƟrler. Bu yanlŦƔƨr. DünyanŦn en yüksek yeri Kâbe’dir. Çünkü Kâbe kâinaƨn merkezinin izdüƔümüdür. Yani dünyada her Ɣey Kâbe’nin alƨndadŦr. Onun için bizim vatanŦmŦz Kâbe’dir” (Özel, ). ‘Kâbe’, tüm MüslümanlarŦn kutsal mekânŦ olmanŦn yanŦ sŦra sembolik olarak MüslümanlarŦn anavatanŦ olma hüviyeƟni de taƔŦmaktadŦr. Her ne kadar yüzü Baƨya dönük bir Tanzimat aydŦnŦ da olsa NamŦk Kemal’in kutsal 7slami mekânlara doŒru bir isƟkamet çizmesi içindeki Müslüman kimliŒin zuhur etmesi olarak okunabilir. ‘Vatan’ için çizdiŒi rota DoŒuya doŒrudur, Baƨya deŒil. Bu durumu, Kemal ’in kararsŦz ve düalist yönünün bir diŒer iƔareƟ olarak görmek mümkündür. De ki Yâ Rab! Bu Hüseyn›indir bu mübârek Habîb-i Zî-Ɣân’Ŧn bu kefensiz yatan ƔehîdânŦn Kimi Bedr’in kimi Huneyn›indir Tazelensin mi kanlŦ yâreleri? Mey dökülsün mü kabr-i Ashâb’a? YakŦƔŦr mŦ sanem bu mihrâba? Haç mŦ konsun bedel Ɣu mîzâba? Dîninin kalmasŦn mŦ bir eseri? Âdem evlâdŦ birtakŦm câni Senden alsŦn mŦ sâr-i Ɣeytânî? Bir önceki bölümde kullandŦŒŦ dini terimleri bu bölümde de kullanmaya devam eder Ɣair. ‘VatanŦ’ doŒrudan TanrŦ ile muhatap kŦlar. Hz. Hüseyin’i gösterir bir taraŌa, ‘Habîb-i ZiƔan’ Peygamber vardŦr öte taraŌa, Bedir ve Huneyn Ɣehitleri de öbür yandadŦr. Feryat Įgan halde baƔlar sorgulamaya; kanlŦ yaralarŦ tekrar mŦ tazelensin, Ɣarap mŦ dökülsün ashabŦn kabrine, mihrap bir puta mŦ reva olsun? Ya da haç mŦ konsun mîzâba, dinden geri hiçbir eser kalmasŦn mŦ veyahut birtakŦm cani güruh ƔeytanŦn öcünü mü alsŦn senden? Kemal, Ɣiirin Ɣimdiye dek olan bölümlerinde soyut bir kavram olarak ‘vatanŦ’ kiƔileƔƟrmiƔ ve onunla karƔŦlŦklŦ bir diyalog içerisindeymiƔ gibi konuƔmuƔtu. Bu bölümde ise ‘vatanŦn’ karƔŦsŦna TanrŦ’yŦ koyarak hitabŦ doŒrudan TanrŦ’ya yöneltmektedir. Ve bu konuƔmanŦn cereyan eƫŒi esnada Bedir ve Huneyn savaƔlarŦndan bahseder. Bedr’in ve Huneyn’in adŦnŦn anŦlmasŦ iƔaret eƫŒi manalar bakŦmŦndan önemlidir. Özel’in ifadeleri ile bu iki savaƔ bizim dünyada insan olarak haysiyet sahibi olmamŦzŦ saŒlayan iki gazâdŦr. Bedir savaƔŦ, bu haysiyeƟ ele geçirmek için, Huneyn savaƔŦ ise bu haysiyeƟ kaybetmemek için giriƔƟŒimiz iki muharebedir (Özel, ). 7slamiyet tarihi açŦsŦndan bu iki savaƔtan biri varlŦk mücadelesinin (Bedir), bir diŒeri ise varlŦŒŦnŦ sürdürme (Huneyn) mücadelesinin önemli iki savaƔŦdŦr. NamŦk Kemal, bu bölümde ileri sürdüŒü yedi soru ile adeta varlŦk- Notes on NamŦk Kemal and His Poem ‘Vâveylâ’ 71 UluslararasÇ Sosyal Bilimler Dergisi yokluk halinde yaƔanabilecek en kötü senaryoyu gözler önüne sunma kaygŦsŦ taƔŦmaktadŦr. ‘Vatan’Ŧn düƔmesini tek baƔŦna bir toprak yiƟmi olarak görmediŒi aƔikârdŦr. Bu düƔüƔün tüm dini ve manevi deŒerleri ve dahi kutsal adŦna ne varsa beraberinde götüreceŒini iƔaret etmektedir. KaybŦn boyutlarŦnŦ tüm çŦplaklŦŒŦ ile gözler önüne sermektedir. HaƩa daha da ileri giderek kalubeladan beri var olagelmiƔ bir ‘sâr’ mevzuun da bahsini açar. TanrŦ’ya seslenerek ƔeytanŦn öcünü almasŦna izin mi vereceksin diye bir sorgulama içerisine girer. Özel, ‘sâr’ terimi ile ilgili olarak Ɣu düƔünceleri ileri sürer. ‘Sâr’ terimi burada bilinçli bir kullanŦmdŦr. ‘7nƟkam’ kelimesi kullanŦlmaz. VahƔice saldŦrma, rakibini yok etme anlamŦndaki ‘sâr’ kelimesi tercih edilir. ‘7nƟkam’ - Allah’Ŧn adlarŦndan birisi Müntekim’dir - bir hakka isƟnaden alŦnŦr. 7nƟkam almak içerisinde hak barŦndŦrŦr, yani haklŦnŦn yapacaŒŦ eylemdir. Oysaki burada hakkŦ olmayanlarŦn vatandan aldŦklarŦ Ɣeytânî bir iƔƟr. Bir saldŦrŦ, Ɣeytânî bir saldŦrŦdŦr (Özel, ). Kemal, bu ifadelerle bir manada feveran içerisinde TanrŦ’ya yakararak ‘vatana’ sahip çŦkmasŦ ‘Vâveylâ’ koparmaktadŦr. SONUÇ NamŦk Kemal, Tanzimat edebiyaƨ zümresi içinde nevi ƔahsŦna münhasŦr bir kalem olarak öne çŦkmaktadŦr. Onu, çaŒdaƔlarŦndan farklŦ kŦlan pek çok özellik mevcuƩur. Türk toplumu ve milleƟ üzerinde eƔine az rastlanŦr özellikte bir etkisi bulunmaktadŦr. Yeni ve farklŦ bir deŒiƔim olarak algŦlanabilecek ‘Türk Edebiyaƨ Tarihi ve Türkiye’de BaƨlŦlaƔma’ dönüƔümüne hem ön ayak olmuƔ hem de devrine damga vurmuƔ bir isimdir. binasi’nin baƔlangŦcŦnŦ yapƨŒŦ yeniliklerin saŒlam temeller üzerine oturmasŦnŦ saŒlayabilmiƔƟr. Bu yeniliklerin yerleƔmesi sürecinde hem siyasi hem de edebî anlamda yeƟƔƟŒi kültürü reddetmemiƔ, aksine bagajŦndaki ilim ve irfanŦ bu yeni harekeƟn oluƔum sürecinde kullanmŦƔƨr. Eserlerinde karƔŦmŦza sŦkça çŦkan düalizm/ikilik iƔaretlerinin temel nedenini ‘içinde büyüdüŒü kültür’ ve ‘yüzünü döndüŒü kültür’ arasŦndaki gidip gelmeler olarak göstermek mümkündür. Bu düalizm, NamŦk Kemal’de bir tutarsŦzlŦk algŦsŦna sebep olmuƔ gibi görünse de bir kararsŦzlŦk belirƟsi olmasŦ daha muhtemeldir. Ama daha doŒrusu bu durumu yeni bir harekeƟn, neslin, edebiyaƨn ve dahi milleƟn doŒum sancŦlarŦ olarak okumak da mümkündür. NamŦk Kemal, hem burada incelediŒimiz Ɣiirinde hem de diŒer eserlerinde en büyük ülküsünün ‘hürriyet ve vatan aƔkŦ’ olduŒunu apaçŦk bir edayla okuyucuya göstermektedir. HaƩa göstermekle kalmayŦp feryat Įgan bir halde bunu haykŦrmaktadŦr. HaykŦrŦƔ, coƔku, heyecan ve baŒŦrŦƔ Kemal’in en belirgin ve kendine has üslubudur. ‘Vâveylâ’ Ɣiirini de bu üslupla ele almŦƔƨr. Bu incelme vasŦtasŦyla ulaƔƨŒŦmŦz en mühim neƟce NamŦk Kemal’in tüm zerrelerinde hisseƫŒi ‘vatan aƔkŦna’ bizaƟhi Ɣahitlik etmek olmuƔtur. Nitekim oŒlu Ali Ekrem BolayŦr’Ŧn da belirƫŒi üzere “’Vâveylâ’ Abdülhak Hamit te dâhil olduŒu halde hiçbir Ɣairimizin yazamadŦŒŦ derecelerde yüksek vatan Ɣiiri” (BolayŦr, 28) olarak öne çŦkar. Ülkenin içinde bulunduŒu ƔartlarŦn fenalŦŒŦ ile dertlenen ve bu dertlere deva adŦna elinde kalemi dŦƔŦnda bir aracŦ bulunmayan ‘vatan aƔŦŒŦ’ NamŦk Kemal, bu aracŦ en etkili biçimde kullanmŦƔƨr. Bu etki, kendi nesli ve kuƔaŒŦ üzerinde, kendinden sonraki nesiller üzerinde ve haƩa günümüz nesilleri üzerinde dahi kalabilmiƔ bir etkidir. Kemal’in mirasŦ sadece edebî eserleri deŒildir, aynŦ zamanda milleƟnin damarlarŦna aƔŦladŦŒŦ ‘hürriyet ve vatan aƔkŦ’ Ɣuurudur. Çok uzaklardan, bir asrŦn üzerinde bir zamandan evvel okura ‘VâveylâsŦ’ ile seslenen ‘vatan Ɣairi’ NamŦk Kemal’in çŦŒlŦŒŦnŦ günümüz edebiyat dünyasŦnda bile duyabilmemiz Ɣairin ne derin bir etkisi olduŒunu idrak etmek için kâĮdir kanaaƟmizce. 72 NamŦk Kemal ve ‘Vâveylâ’ biiri Üzerine Notlar International Journal of Social Sciences KAYNAKÇA AdoŒan, B. (). NamŦk Kemal’in Magosa SürgünlüŒü . Hapishaneler Sempozyumu. 7stanbul: Marmara Üniversitesi Türkiyat AraƔƨrma ve Uygulama Merkezi. AkyŦlmaz, G. (). Birinci Jön Türk HarekeƟnin (Yeni OsmanlŦlar CemiyeƟ) 7deolojisine Bir Örnek: ‘NamŦk Keml ve ikirleri’. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Dergisi, SayŦ BolayŦr, A. E. (). NamŦk Kemal. 7stanbul: 7stanbul Devlet MatbaasŦ YayŦnlarŦ. ÇalŦƔkan, A. (). NamŦk Kemal’in Hürriyet Kasidesi ve Tahlili. UluslararasŦ Sosyal AraƔƨrmalar Dergisi, Cilt:7, SayŦ DizdaroŒlu, H. (). NamŦk Kemal. 7stanbul: VarlŦk YayŦnlarŦ. Ertaylan, 7. H. (). Trük Edebiyat Tarihi I-IV. Ankara: Türk Tarih Kurumu YayŦnlarŦ. Gariper, C. (). Yeni Türk Edebiyaƨ El KitabŦ. Ankara: GraĮker YayŦncŦlŦk. Gözler, K. (). Türk AnayasalarŦ. Bursa: Ekin Kitabevi YayŦnlarŦ (hƩp://seafoodplus.info htm). Kaplan, M. (). Türk Edebiyaƨ Üzerine AraƔƨrmalar 3 Tip Talilleri . 7stanbul: Dergah YayŦnlarŦ. Kaplan, M. (). biir Tahlilleri 1 TanzimaƩan Cumhuriyete Kadar. 7stanbul: Dergah YayŦnlarŦ. Karpat, K. H. (). KŦsa Türkiye Tarihi 7stanbul: TimaƔ YayŦnlarŦ. Korkmaz, R. (). Yeni Türk Edebiyaƨ El KitabŦ. Ankara: GraĮker YayŦncŦlŦk. Moran, B. (). Türk RomanŦna EleƔƟrel Bir BakŦƔ 1. 7stanbul: 7leƟƔim YayŦnlarŦ. Özel, 7. 7sƟklal MarƔŦ DerneŒi. tarihinde 7sƟklal MarƔŦ DerneŒi Web Sitesi: hƩp://www. isƟseafoodplus.info?YID=&KID=6 adresinden alŦndŦ Roux, J.-P. (). Türklerin Tarihi Pasiikten Akdeniz’e YŦl. 7stanbul: KabalcŦ YayŦnevi. SaĮ, 7. (). NamŦk Kemal HakkŦnda Saraya VerilmiƔ Üç Jurnal. Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:, SayŦ Sungu, 7. (). NamŦk Kemal. 7stanbul: CHP Ankara Halkevi YayŦnlarŦ. bengül, A. (). Yeni Kavramlar Etraķnda Yeni 7nsan ve NamŦk Kemal. Afyon Kocatepe Ünievrsitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:1, SayŦ TanpŦnar, A. H. (). Edebiyat Üzerine Makaleler. 7stanbul: Dergah YayŦnlarŦ. TanpŦnar, A. H. (). Edebiyat Dersleri. 7stanbul: YapŦ Kredi YayŦnlarŦ. TanpŦnar, A. H. (). On Dokuzuncu AsŦr Türk Edebiyaƨ Tarihi. 7stanbul: Dergah YayŦnlarŦ. Notes on NamŦk Kemal and His Poem ‘Vâveylâ’ 73

Vaveyla şiiri nedir? Vaveyla ne demek?

Sosyal medya platformlarında "Vaveyla" gündem oldu. Peki Vaveyla ne demek? Vaveyla kelime anlamı olarak çığlık, feryat anlamına gelir ancak Vavelya Namık Kemal'in ünlü şiirinin de adıdır. Peki Vavelya şiiri nedir? Vavelya şiiri 4 nevhadan oluşur. Türk edebiyatı için önemli bir şiir olan Vavelya, yazıldığı günden asırlar sonra bile gündeme gelmeye devam ediyor. İşte Namık Kemal'in yazdığı Vaveyla şiiri ve vaveyla anlamı.

Vaveyla ne demek?

Öncelikle yazımıza Vavelya'nın ne demek olduğu sorusuna yanıt vererek başlayalım. Vavelya nedir? Vavelya anlam olarak çığlık, feryat demektir. Genellikle “vaveyla koparmak” tabiri içerisinde kullanılır ve bu tabir de “çığlık atmak” anlamına gelir. Köeken olarak Arapça kökenli bir kelimedir.  Arapçada “wawayla” kelimesinden dilimize geçmiştir. Wawayla Arapçada “eyvah çığlığı, feryat” demektir. 

Vaveyla şiiri nedir?

Şimdi de Vavelya şiirini sizlerle paylaşacağız. İşte Namık Kemal'in kaleme aldığı Vavelya Şiiri

Vavelya şiiri

Nevha I.

Feminin rengi aks edüp tenine
Yeni açmış güle misâl olmuş
İn'itâfiyle, bak! Ne âl olmuş!..
Serv-i sîmin safâlı gerdenine
O letâfetle ol nihâl-i revân
Giriyor göz yumunca rü'yâma
Benziyor, ayni, kendi hülyâma
Bu tasavvur dokundu sevdâma
Âh böyle gezer mi hiç cânân?
Gül değil arkasında kanlı kefen!..
Sen misin, sen misin? Garîb vatan!..

Nevha 2.

Bu güzellikde hiç bu çağında
Yakışır mıydı boynuna o kefen?!..
Cisminin her mesâmı yâre iken
Tutdun evlâdını kucağında
Sen gidersen bizi kalır sanma!
Şühedân oldu mevt ile handân
Sağ kalanlar durur mu hiç giryân?
Tende yaşdan ziyâdedir al kan
Söyleyen söylesin, sen aldanma!
Sen gidersen bütün helâk oluruz;
Koynuna cân atar da hâk oluruz

Nevha 3.

Git, vatan! Kâ'be'de siyâha bürün!
Bir kolun Ravza-i Nebi'ye uzat!
Birini Kerbelâ'da Meşhed'e at!
Kâ'inâta o hey'etinle görün!
O temâşâya Hak da âşık olur
Göze bir âlem eyliyor izhâr
Ki cihânda büyük letâfeti var
O letâfet olunsa ger inkâr
Mezhebimce demek muvâfık olur
Aç, vatan! Göğsünü İlâh'ına aç!
Şühedânı çıkar da ortaya saç!..

Nevha 4.

De ki: Yâ Râb! bu Hüseyn'indir
Şu mubârek Hâbib-i Zîşân'ın
Şu kefensiz yatan şehîdânın
Kimi Bedr'in kimi Huneyn'indir
Tâzelensün mü kanlı yâreleri?
Mey dökülsün mü kabr-i Eshâb'a?
Yakışır mı sanem bu mihrâba?
Haç mı konsun bedel şu mîzâba?
Dininin kalmasın mı bir eseri?
Âdem evlâdı birtakım cânî..
Senden alsun mu sâr-ı şeytânı?

Namık Kemal ( - )

Vaveyla şiiri - Namık Kemal

Haberin Devamı

Feminin rengi aksedip tenine
Yeni açmış güle misal olmuş
İn'itafiyle bak! ne al olmuş!
Serv-i simin safalı gerdenine
Bu letafetle ol nihal-i revan
Giriyor göz yumunca rü'yama
Benziyor aynı, kendi hülyama
Bu tasavvur dokundu sevdama
Ah böyle gezer mi hiç canan?
Gül değil arkasında kanlı kefen
Sen misin sen misin ey garib vatan!

Bu güzellikte hiç bu çağında
Yakışır mıydı boynuna o kefen?
Cisminin her mesamı yare iken
Tuttun evladını kucağında
Sen gider isen bizi kalır sanma
Şühedan oldu mevt ile handan
Sağ kalanlar durur mu hiç giryan?
Tende yaştan ziyadedir al kan
Söyleyen söylesin sen aldanma!
Sen gidersen bütün helak oluruz
Koynuna can atar da hak oluruz

Git vatan! Kabe'de siyaha bürün
Bir kolun Ravza-i Nebi'ye uzat
Birini Kerbela'da Meşhed'e at
Kainatta o hey'etinle görün!
Bu temaşaya Hak da aşık olur
Göze bir alem eyliyor izhar
Ki cihanda büyük letafeti var
O letafet olunsa ger inkar
Mezhebimce demek muvafık olur
Aç vatan göğsünü İlah'ına aç!
Şühedanı çıkar da ortaya saç!

Haberin Devamı

De ki Yâ Râb bu Hüseyn'indir
Şu mubârek Habîb-i zî-şânın
Şu kefensiz yatan şehîdânın
Kimi Bedr-in kimi Hüneyn'indir
Tazelensin mi kanlı yâreleri?
Mey dökülsün mü kabr-i eshâba?
Yakışır mı sanem bu mihrâba?
Haç mı konsun bedel şu mîzâba?
Dininin kalmasın mı bir eseri?
Adem evlâdı bir takım cânî
Senden alsın mı sâr-ı şeytânî?

NAMIK KEMAL

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir