2 aylık bebeğe ağrı kesici verilir mi / Bebeğinize Ateş Düşürücü Verirken Nelere Dikkat Etmelisiniz? - Eczacı Sezen Çakır

2 Aylık Bebeğe Ağrı Kesici Verilir Mi

2 aylık bebeğe ağrı kesici verilir mi

Bebeklerde ilaç kullanımına dikkat!

Bebek Sağlığı

 Son Güncelleme:

Bebeklerde ilaç kullanımına dikkat!

Güvenli ilaç kullanımı ve ecza dolabında bulunması gereken ilaçlar…

Bebeklerimize ilaç verirken, her ne kadar doktorun yazdığı ve önerdiği ilaçları versek de içimizde hep bir sıkıntı olur. İlaç kullanırken olabilecek etkiler ve kafamıza takılan sorular hakkında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Alper Bıçkıcı’dan önemli bilgiler aldık.

Bebeklerde, en sık hangi ilaçlar kullanılır? Hangi ilaçlar zehirlenmelere neden olabilir?

Bebeklerde, ilaçları metabolize eden enzimler tam gelişmemiştir. Yani ilaçların etkilerinden ziyade, yan etkilerinin görülme ihtimali daha fazladır. Bu nedenle çok gerekmedikçe bebeklere ilaç verilmesi önerilmez. En sık ateş düşürücü ilaçlar, antibiyotikler, öksürük ve soğuk algınlığı şurupları ve vitaminler kullanılır. Tüm bu ilaçlar fazla doz verildiğinde, bebekte zehirlenmeye yol açabilir. Aile, farkında olmadan fazla doz verebilir ya da bebek, kapağını açabildiği şurubu kendisi içebilir. Bir de, bebeğin yerde iken ağzına attığı nesnenin büyükannenin kalp veya tansiyon ilacı olduğunu düşünün! En korkulan tehlikelerden biri de budur. Hayati tehlike vardır.

Antibiyotiği içer içmez kusuyorsa ne yapılabilir?

Antibiyotiklerin fazla doz verilmesi, ateş düşürücüler kadar tehlikeli olmaz ancak etkin tedavi ve az yan etki için doktorun, bebeğin kilosuna göre tayin ettiği doz en uygun olanıdır. Antibiyotiği içer içmez kusan bir bebekte, aynı dozda ilacı 30 dakika sonra (çocuk rahatladıktan sonra) tekrar yavaş yavaş vermek gerekir. Gerekirse peşinden bir miktar su içirilebilir. O sırada ateşi yok ise karna sıcak su torbaları ve boğaza sıcak su buharı yapılarak, tekrar kusma ihtimali azaltılır. Ancak bebek yeniden kusarsa, ilaç değişimi için doktorla görüşmek gerekir.

Alması gereken ilaçtan daha az miktarda verildiği fark edildiğinde ne yapılabilir?

Dakikalar içinde fark edilen ilaç dozu eksikliğinden, gereken doz kısa sürede tamamlanırsa tedavide aksama olmaz. Ancak 2 saat gibi bir sürede fark edilirse ve yarıdan az miktarda bir doz verildi ise, kalan kısım verilir ancak ilacın bu son ilaç veriliş saatine göre yeniden ayarlanır. 2 saatten sonra eksik doz verildiği fark edilirse, kalan ilaç miktarı bebeğe içirilmeden, bir sonraki ilaç dozu daha erken verilir. Örneğin 12 saatte bir verilen antibiyotiğin ¾’ü verildi ise sonraki doz 3 saat erkene alınır ve sonraki günlerde yine 12 saat aralığı korunur.

İlaç verildikten birkaç saat sonra bebek kaşınmaya ve cildinde kızarıklık oluşmaya başlarsa ne yapılabilir?

Görülen durum ilaç alerjisidir. Kaşıntı giderici kremler sürülerek kısa sürede doktora göstermek gerekir. İlaç alerjileri küçük bir kaşıntıdan, boğazda şişlik ve nefes alamama gibi larenks ödemine ve anaflaktik şoka kadar giden bir dizi tehlikeli olayların sorumlusu olabilir. İlacı bir daha kullanmayıp, yerine doktorun önereceği başka ilaçlar kullanılmalıdır.

İlaçlardan biri saatinde verilmediyse ne yapılabilir?

Hatırlanır hatırlanmaz ilacı hemen verip, bir sonraki dozu unutulan süre kadar ertelemek gerekir. Sonraki günler ilaç yine düzenli aralıklarla verilmeye devam edilir.

İlacı verdikten bir süre sonra prospektüsü okuyup ilacın yemekle birlikte verilmesi gerektiği öğrenildiğinde ne yapılabilir?

İlaçtan hemen sonra yemek yedirmek önemli bir sorun teşkil etmez. Ayrıca yemek öncesi bir miktar süt vermek, ilacın olası yan etkilerini azaltacaktır.

Ecza dolabında bulunması gereken ilaçlar nelerdir?

Ecza dolabı acil durumlar için gerekli ilaçları içermelidir. Ateş düşürücü şurup ya da fitil, sinek - böcek sokmaları veya cilt alerjileri için kaşıntı giderici jel-kremler, yaralanmalar için antibiyoktikli pomat, ishal ve kusmalar için ağızdan verilen hazır ishal destek solüsyonları bulunmalıdır. Bununla birlikte çocuğunuzun havale öyküsü, epilepsi, astım, diyabet, gibi hastalıkları varsa, bunlara yönelik acil ilaçlar ecza dolabında yerini almalıdır.

Güvenli ilaç kullanımı nasıl olmalıdır?

* Eksik bilgi her konuda büyük zararlar verebileceği gibi ilaç kullanımında da çok önemlidir.

* Suçiçeğinde asetilsalisilik asit verildiğinde, organ yetmezliklerine neden olan Reye sendromu ortaya çıkabilir.

* Ağrı kesici ilaçlar her karın ağrıdığında verilirse, önemli cerrahi acil belirtileri maskeleyebilir ve tanı konmasını geciktirebilir. Ailelerin büyük kısmı bunun gibi birçok tıbbi noktayı bilmemektedir.

* Eczaneden ilaç almak, eczane çalışanlarının verdiği ilaç ve doz önerilerine uymak, hem gereksiz ilaç kullanımına hem de tanıda gecikmeye ve tehlikeli sonuçlara neden olabilmektedir.

* Önerimiz; basit şikayetlerde 24 saati geçmeyecek sürede doğal yöntemleri deneyip, devam eden veya artan hastalık belirtilerinde, çocuğunuzu mutlaka hekime götürmek şeklindedir.

* Hekimden telefonla, e-posta ile bilgi almak ve önerilen ilaçları kullanmak bazen yanlış tedavilere neden olabilir.

* Tanı hekim muayenesi, gerekirse tetkiklerle konmalı ve ilaçlar, hekiminizin önerdiği süre ve dozlarda kullanılmalıdır.

* İlaçlar kilitli dolapta ve üst raflarda saklanmalı, prospektüsünde aksi yazmadığı takdirde, +4 derecede muhafaza edilmelidir. 

False

Ateş; vücudumuzun enfeksiyonlara karşı, bağışıklık sistemini harekete geçirmek için verdiği doğal ve sağlıklı bir cevaptır. Vücuda giren mikroorganizmanın farkedilmesi üzerine, bağışıklık sistemi elemanlarının hızla hastalıklı bölgeye ulaşmaları için hareketlendiği bir acil durum sireninin çalması olarak basitçe anlatılabilir. Ateşin yükselmesiyle birlikte bakterilerin büyümesi ve virüslerin çoğalması engellenir.

Her yaşın normal vücut sıcaklığı farklıdır. Çocuk ve bebeklerin vücut sıcaklığı çoğu dış etkenden etkilenir. Hareket etmek, fazla giyinmek, sıcak bir içecek içmek dahi vücut sıcaklığını artırabilir. Evde bebek/çocuk varsa sağlıklı çalışan bir ateş ölçerin de evde mutlaka bulunması gerekir. Bakımveren kişinin bu ateş ölçeri doğru kullanabilmesi ve sonuçları da doğru yorumlayabilmesi hastalık takibinde önem taşır. Ateşin en sağlıklı kulaktan ölçerler ile ölçülmesi mümkündür. Kabaca 38 dereceden sonrasını ateş olarak kabul edebiliriz.

Kaç derecede ateş düşürücü verelim? Kaç derecede korkalım? Kaç derecede Acil Servis/’e başvuralım?

Bu soruları her ebeveyn Çocuk Doktoruna mutlaka en az bir defa sormuştur.

Ateşin derecesi ile hastalığın şiddeti korele değildir. Kişisel özellikler; her hastalığın farklı bireylerde farklı derecelerde ateş görülmesine sebep olur. Yani aynı grip mikrobunda komşunuzun çocuğu 38,5 santigrad dereceden fazla ateşlenmezken, sizin çocuğunuzun ateşi 40 dereceyi bulabilir.

Aynı derecedeki ateşe de her çocuğun katlanabilirliği farklıdır. Yani 39 derecede bir çocuk koşup oynarken, 38,5 derecede diğer bir çocuk yatağa serilebilir. Eğer keyfi yerindeyse, koşup oynuyorsa, iştahı yerindeyse her ateşte ateş düşürücü vermeniz gerekmez. Çocukta düşkünlük, uzayan ağlamalar, huzursuzluk, uyku bozukluğu başlıyorsa o halde 38 dereceden sonra ateş düşürücü verilebilir. Yine de ilaç vermeden önce dış ortamı serinletme, kıyafetlerini azaltma ve ılık duş uygulamalarının denenmesi önerilir. 40 dereceye ulaşan ateşte beklemeden ateş düşürücü verilmelidir. Verdiğiniz ateş düşürücünün ateşli havale geçirme riskini azaltmadığı bir gerçektir. (Ateşli havale genetik yatkınlıkla ilgili bir konudur, hasar bırakmaz, ateşin derecesi ile korele değildir.)

Ateşli dönemde çocukların günlük sıvı, oksijen ve enerji ihtiyacı artar. Kalp ve solunum hızlanır. Bu nedenle kronik olarak kalp ve akciğer hastalığı olanlar için ayrı bir değerlendirme gerekir. Bu gibi hastalığı olanlara metabolizmayı rahatlatmak için daha erken, daha düşük seviyedeki ateşlerde ateş düşürücü verilmesi gerekebilir. Önceden sağlıklı olsun ya da olmasın tüm çocukların ateşli hastalık dönemlerinde bol su içmeleri ve temiz havaya çıkmalarının önerilmesi bu nedenledir.

Aşağıdaki tablo, her annenin bilmesi gereken, böylece biz doktorların da işlerini kolaylaştıran bilgiler içermesi nedeniyle çok önemlidir.

TABLO: Ateşli çocuğa yaklaşım ile bilinmesi gerekenler.

1. Ateş normal fizyolojik bir yanıttır.

2. Ateş semptomdur, hastalık değildir.

3. Ateşe ılımlı yaklaşmak gerekir.

4. Hastalık gerileyinceye kadar ateş devam edebilir.

5. Vücut ısısı yüksekliği her zaman tam olarak belirlenemeyebilir.

6. Ateş çoğunlukla faydalı bir savunma mekanizmasıdır.

7. Ateş her zaman tedavi gerektirmez.

8. Antipiretikler her ilaç gibi bir kimyasaldır ve istenmeyen etkiler ve yan etkileri olabilir, her ilaç gibi endikasyonunda kullanılmalıdır.

9. Klinik görünüm her zaman ateş yüksekliğinden daha önemlidir. Döküntü veya beslenme ve uyku düzeninde bozulma varsa, çocuğunuz size iyi gözükmüyorsa bekletmeden doktora başvurunuz.

Ateş düşürmenin ilaç dışı teknikleri arasında kıyafetlerini soymak, ortamı serinletmek, ılık duş aldırmak, ılık su ile ıslatılmış bez ya da pamuk ile kompres yapmak olarak sayılabilir. Sirkeli su ile kompres yapmak geleneksel yöntemler arasında bulunsa da sirkenin ateş düşürme etkisi yoktur, oradaki marifet sudadır. Kompresin ya da duşun ılık suyla uygulanması önem taşımaktadır. Zira soğuk su vücudun titreme mekanizmasını çalıştırarak ateşin daha da yükselmesine sebep olabilir.

İlaç kullanmak gerektiğinde ise uygun ilacın seçilmesi önem taşımaktadır. Öncelikle hiçbir ilacın masum olmadığını bilmek gerekir. Yan etkisi en az olanlarla tedaviye başlamak gerekir. Uygun dozda ve uygun sıklıkta kullanmak için ilaçlar hakkında bilgi sahibi olmak gerekir.

Öncelikle tercih edilmesi gereken ilaç parasetamol içeren şuruplardır. Yan etki profilinin az olması, doz aralığının daha geniş olması nedeniyle yenidoğan döneminden itibaren tüm yaşlarda güvenle kullanılmaktadır. Tedavi dozu 10-15mg/kg/’dır. Parasetamol içeren çoğu şurubun bir ölçeğinde (5 ml) 120mg etken madde bulunduğu göz önünde bulundurulursa 10 kg ağırlığındaki bir bebek bir ölçek ilaç içmelidir. Bu basit hesapla 15 kg olan bir buçuk ölçek, 20 kg olan iki ölçek içmelidir. 4-6 saat arayla yeniden içirilebileceği gibi günde 5 dozu aşmamak yan etkileri artırmamak için dikkat edilmesi gereken bir kuraldır. Parasetamol içeren şurupların (tüm diğer ilaçlar gibi) ev içinde çocukların ulaşamayacağı yerlerde, mümkünse kilitli dolaplarda saklanması gerekmektedir. Çocukların en sık kullandığı ilaç olma özelliği nedeniyle rengi, tadı ve kokusu çocuklar için çok cazip bir şekilde imal edildiğinden, ortada bırakılan şişelerin çocuklar tarafından bulunması halinde şişenin kalanını bir seferde içtiklerine sıklıkla rastlamaktayız. Kilo başına 150mg alınan parasetamolün toksik olduğu ve akut karaciğer hasarına yol açma riski nedeniyle hastaneye yatış gerektirdiğini unutmamak gerekir.  4 saatten daha sık vermek ya da kilo başına 90 mg olacak şekilde birkaç gün üst üste kullanmak da benzer etkilere sebep olabilmektedir. Bilinmesi gereken bir diğer nokta da parasetamolün karışım ilaçlar içerisinde en sık bulunan ürün olmasıdır. Grip ilaçlarının çoğunda parasetamol bulunduğunu ve ateşi kontrol etmek için beraberinde kullanılan diğer bir parasetamol içeren şurubun doz aşımına sebep olabileceği unutulmamalıdır. Fitil olarak kullanılan ateş düşürücülerin de, bir ölçek şurup kadar, parasetamol içerdiği bilinmelidir.

En masum ilaç olarak tanımlansa da;  annesinin hamilelikte veya erken çocukluk döneminde parasetamol kullanımının çocukların ileri yaşam dönemlerinde astım ve diğer allerjik hastalıkları artırdığı, gebelik sırasında parasetamol alan annelerin çocuklarında dikkat eksikliği/-hiperaktivite bozukluklarına benzer davranış problemleri veya hiperkinetik bozuklukların daha sık görüldüğü, laboratuvar ortamında yapılan fare deneylerinde empati yeteneğini azalttığı gösterilmiştir.

Çocuklarda ateş düşürmek için kullanılabilecek diğer bir ilaç ibuprofen içeren şuruplardır.  Böbrekler üzerine olası yan etkilerinin küçük yaşlarda daha sık olması nedeniyle altı aydan küçük bebeklere kullanılamaz. Tedavi dozu 5-10mg/kg/’dır. Bu ilacın da genellikle bir ölçeğinde 100mg etken madde bulunmaktadır. Yani yine 10 kg ağırlığındaki birini ele alırsak yarım-bir ölçek arasında tüketimi uygun olacaktır.  Kilo başına 100mg alınması toksik etkilere neden olabilir. Doz aşımı yapmadığınız halde bazı duyarlı kişilerde mide rahatsızlığı yapabilmektedir. Bunun dışında pıhtılaşma sistemleri, böbrek, kalp, rahim, merkezi sinir sistemi üzerine negatif etkileri olabileceği gibi de alerjik reaksiyonlara yol açabilir. 

Ateş düşürmek için artık kullanılmayan ilaçlardan en önemlisi aspirindir. Özellikle viral enfeksiyonların yaygın olduğu 20 yaştan önce bir çeşit ağır karaciğer hastalığına (Reye sendromu) yol açabilme riski nedeniyle kullanımı önerilmemektedir.

Metamizol içeren ilaçlar ateşi etkili bir şekilde düşürmesi nedeniyle endişesi yüksek aileler tarafından tercih edilse de, biz hekimler tarafından yine önerilmeyen ilaçlar listesindedir. ABD ve İngiltere/’de çocuklarda kullanımı yasaklanmıştır. En sık kullanıldığı Brezilya’da (ilaç Brezilya aspirini olarak bilinir) 2007 yılında süt çocuklarında yapılan bir çalışmada annelerinin sık metamizol kullanması halinde bebeklerde lösemi riskinin arttığı gösterilmiştir. “Agranülositoz” denilen kan hücrelerinin yapımının azalması durumu, şok, solunum sıkıntısı, ciltte soyulmalarla giden ağır bir reaksiyon (toksik epitelyal nekroliz) korkulan yan etkilerindendir.

Bu bilgiler ışığında, ilaç dışı ateş düşürme yöntemleri denendikten sonra, hala 38 dereceden yüksek ve bebeğin / çocuğun konforunu düşüren ateş varlığında ilk seçilecek ilaç parasetamol olmalıdır.  Ateşin ısrarla devam etmesi halinde ilk dozdan en erken 4 saat sonra yeniden parasetamol verilmesi gerekmektedir. Yan etkilerin artabilme riski nedeniyle rutin olarak dönüşümlü ilaç verilmesi önerilmemektedir. Parasetamol içeren şurupların defaten verilmesine rağmen ateşin çok kısa süreli yeniden yükselme durumlarında; günde en fazla iki defayı aşmayacak şekilde; araya ibuprofen içeren bir ilaç ile girilmesi ateşin kontrolünü artıracak ve aile endişesini azaltacaktır. Daha sık kullanılması, 3 saat arayla rutin olarak bir parasetamol bir ibuprofen verilmesi, ateş düştüğü halde ateş düşürücülere devam edilmesi, saati geldi diye rahat rahat uyuyan çocuğun ateş düşürücü saati geldi diye uyandırılması önerilmemektedir.

Uz. Dr. Görkem ASTARCIOĞLU

Bebeğinize Ateş Düşürücü Verirken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Ateş Düşürücüler bebekliğimizden bu yana en çok kullandığımız hayat kurtarıcı ilaçlardır. Ancak doğru amaçta ve dozda kullanılmayan hiç bir ilaç masum değildir. Bu nedenle Ateş Düşürücü deyip hafife almamalısınız. Evde bebeğiniz ya da çocuğunuz varsa aşağıda belirttiğim noktalara dikkat etmelisiniz.

Ateş Düşürücüler 38 derece üzerindeki çocuğu rahatlatmak ve Febril Konvülziyona engel olmak için kullanılır.

3 Aylıktan küçük bebeklerde ateş kullanıcı kullanılmamalı, zaman kaybetmeden doktora gidilmelidir.

Ateşi 38 den düşük 6 aydan büyük bebeklerde çocuğun genel durumu iyi ise Ateş Düşürücü kullanmaya gerek yoktur.

Ateş düşürücüler çocuklara hem şurup hem de fitil formunda verilebilir.

Ateş düşürücü vermekte ki amaç çocuğu fiziksel olarak rahatlatmak, ağrılarını azaltmaktır. Hastalığı tedavi etmez.

Ateş düşürücüler gereksiz yere Aşı öncesi kullanılmamalıdır, aşının bağışıklığını da etkileyebilir.

Ateş düşürücüler tedavi edici ya da koruyucu değildir, 48 saatten uzun süren ateş var ise doktora gidilmelidir.

Ateş düşürücüleri doktorunuzun önerdiği dozda kullanın. Fazla ve gereksiz dozda kullanımı hem karaciğer hem de böbrekler açısından tehlikelidir.

Aspirinin yan etkileri fazla olduğu için çocuklarda kullanımı önerilmez.

Parasetamol içeren ilaçlar her zaman ilk tercih edilmelidir.

İbuprofen içeren ilaçlar 6 aydan büyük çocuklara önerilir.

İbuprofen ve parasetamol 3-4 saat ara ile dönüşümlü kullanılabilir, hiçbir zaman aynı anda alınmamalıdır.

Eczacı Sezen Çakır

Eczacı Sezen Çakır
[email protected]

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası