Eğer Uslu Bir Şirin Olursan

Yapılan tüm cümle çevirileri veritabanına kaydedilmektedir. Kaydedilen veriler, herkese açık ve anonim olarak web sitesinde yayınlanır. Bu sebeple yapacağınız çevirilerde kişisel bilgi ve verilerinizin yer almaması gerektiğini hatırlatırız. Kullanıcıların çevirilerinden oluşturulan içeriklerde argo, küfür, cinsellik ve benzeri öğeler bulunabilir. Oluşturulan çeviriler, her yaş ve kesimden insanlar için uygun olamayabileceğinden dolayı, rahatsızlık duyulan hallerde web sitemizin kullanılmamasını öneriyoruz. Kullanıcılarımızın, çeviri yaparak eklemiş olduğu içerikler de, telif hakkı ve ya kişiliğe hakaret ve benzeri öğeler bulunuyorsa, →"İletişim" elektronik posta adresinden iletişime geçebilirsiniz.

Gizlilik Politikası

Google dahil üçüncü taraf tedarikçiler, kullanıcıların web sitenize veya diğer web sitelerine yaptığı önceki ziyaretleri temel alan reklamlar yayınlamak için çerez kullanmaktadır. Google'ın reklam çerezlerini kullanması, Google ve iş ortaklarının kullanıcılara siteniz ve/veya internetteki diğer sitelere yaptıkları ziyaretleri temel alan reklamlar sunmasına olanak tanır. Kullanıcılar Reklam Ayarları sayfasını ziyaret ederek kişiselleştirilmiş reklamcılığı devre dışı bırakabilir. (Alternatif olarak, üçüncü taraf tedarikçilerin kişiselleştirilmiş reklamcılık için çerezleri kullanmasını devre dışı bırakmak isteyen kullanıcılar funduszeue.info web adresini ziyaret edebilirler.)

Mesajı aşağıdaki formda gönderin, mümkün olan en kısa sürede sizinle iletişime geçelim.

Mesaj başarıyla gönderildi.

Hata! Maalesef, formunuzu gönderirken bir hata oluştu.

küçük çocukları zorla iyi yapmak için kullanılan şantajdır, hiledir, hurdadır. aynen "iyi bir çocuk olursan, noel baba mektubunu alır ve hediyeni getirir" gibi, bu sefer televizyonlarda binlerce körpecik sübyanın beynini yıkayan şirinler'in başlangıcındaki hikayenin sonunda söylenir. ufacık çocuklar düşünemezler tabii, şirinleri gördükleri zaman birşey yapamayacaklarını. sanırlar ki, bunlarla arkadaş olacak o mavi veled-ül parmaklar, ormana maceraya götürecekler. külliyen yanlış.

bir çocuğun maksimum o anda yapabileceği şey, şirinleri cümle içinde kullanmaktır ki, bu da arkadaşları tarafından deli, öğretmenleri tarafından şizofren olduğu düşüncesini kuvvetlendirecektir.

(bkz: ben bugün şirin gördüm)
(bkz: babamın şirini var)

yıllar geçip yaş ilerledikçe bu sözün içindeki nesne ve söyleyen değişir.

yaş, hatun:

iyi bir çocuk olursan memelerimi görebilirsin.

yaş, hatun:

iyi bir çocuk olursan içine de girebilirsin.

yaş, patron:

iyi bir çocuk olursan maaşında fazladan bir sıfır daha görebilirsin.

yaş, tanrı:

iyi bir çocuk olursan cennetteki hurileri görebilirsin.

yaş, evlat:

iyi bir çocuk olursan torununu kucağına alabilirsin.

yaş, eş:

iyi bir çocuk olursan sana memelerimi göstermem

özetlemek gerekirse iyi bir çocuk olmak asla mükafatsız kalmaz

şirinler çizgi filminde anlatıcının çizgi film başlamadan hemen önce söylediği repliktir. küçükken şirinleri izlerken ananem beni "cin onlar cin" diye korkuttuğu için bu söz bir hayli kasardı beni.

bu amaca varmak için küçüklüğümde diş fırçamla lavaboyu bile temizlmişliğim olmasına rağmen en sonunda babayı almışımdır

küçükken; "gargamel nasıl görüyor lan o zaman?" diye galeyana gelmeme sebep olan cümle.

küçüktüm çok küçüktüm ama gerçi bir o kadarda salaktım inanmıştım buna. her gün türlü türlü iyilik yapar akşamları da yatmadan önce dua ederdim göreyim nolur diye. sonralarda baktım görünmüyorlar bıraktım iyi çocuk olmayı. yaramaz oldum. en berbatından bir çocuk oldum illallah getirttim herkese. ama gördüm evet gördüm. ben dünyada bir şirine gördüm. aynı çizdikleri gibi hatlara sahip olan, aynı onun gibi konuşan bir şirine. demek ki neymiş efendim iyi çocuk olmak kötü çocuk olmak çokta önemli değilmiş. ömenli olan görmek için gerekli zamanı bilmekmiş.

küçükken annemle aramda komik bir diyalog geçmesine sebep olan bir sözdür.

televizyonda bu söz söylenmektedir, o sırada
annem: sen şirinleri gördün mü hiç?
uyanık ben: evet gördüm anne. (görmedim dersek iyi çocuk olmayacağız ya)
annem: serseriiiiii uyanık!

çocukluğumu yemiş söfunduszeue.info beklerdim çirkin mavi cüceleri görmeyi.

yiğit özgürün bir karikatüründe "iyi bir mümin olursan ormanda şirinleri bişe görebilirsin" şekline dönüşüp beni koparmış cümle.

zamanında iyi bir çocuk olmamda etkisi olmuş söz

sırf bir gün bu mavi,minik,beyaz donlu yaratıkları görmeyeyim diye hep kötü çocuk olmama sebebiyet vermiş cümle.

+iyi bir çocuk olursan belki şirinleri bile görebilirsin
-şirineyi de görebilir miyim peki?
+elbette oğlum
-ohh mavi mavi..
+oğlum?
-yok bişi anne..

ya kötü çocuklar onların günahı ne. (bkz: gökten şirin yağsa bana gargamel düşer)

eğer iyi bir çocuk olursan.

şirinleri görebilirsin!

hayır, bir bok göreceğin yok aslında.

baktığında ne göreceksin, biliyor musun?

sevdiğin ve değer verdiğin hiçbir adamın-kadının sana değer vermediğini; buna karşılık senin sevmediğin ve değer vermediğin bütün adamların-kadınların sana değer verdiğini.

birinin tek derdi son moda bir ayakkabıya (tahminen ayakkabısı olsa da sahip olmakken, diğerinin son 4 yıldır aynı ayakkabıyı giydiğini.)

bazı insanların köpek gibi çalışıp azıcık maaş aldığını, bazılarınınsa onların yarısı kadar çalışıp 10 katı maaş aldığını.

sen ne kadar uğraşırsan uğraş o fazla kiloları veremezken, başka bir kadının öküz gibi yiyip gram kilo almadığını.

ömrü boyunca iyilik yapmış, hiçbir kötü alışkanlığı bulunmayan ve gerçekten iyi kalpli birinin gencecik yaşta öldüğünü ama şerefsiz, pislik ve sapık birinin inadına kaplumbağalar gibi uzun yaşadığını.


hak etmeyen insanların hak etmedikleri kadar iyi, hak eden insanlarınsa hak etmedikleri kadar kötü yerlerde olduğunu.

sen oturup biri uğruna ağlarken, uğruna ağlanan kişinin zerre kadar umrunda olmadığını.

tekrar düşündüm de, şirinleri falan görmek istemiyorum ben.

böyle iyiyim.

kardeşimi bir süreliğine uslu tutmaya yetmiş efsane