sehiv secdesinin hükmü / Sehiv (yanılma) secdesinin hükmü nedir? | By NAMAZ VE İMAN

Sehiv Secdesinin Hükmü

sehiv secdesinin hükmü

Sual: Hangi hallerde sehiv secdesi yapılır?

Cevab: Sehv (yanılma) secdesi, son oturuşta ettehiyatüden sonra sağa selam verilip iki secde hâlinde yapılır. Sonra ettehiyatü, salli barik, Rabbena âtinâ okunup iki tarafa selâm verilerek namaz bitirilir. Namaz kılan, namazda farz olan bir şeyi, bilerek veya unutarak terk ederse, namazı bozulur. Eğer birf arzı unutarak geciktirirse sehv secdesi lâzım olur. Eğer bir vâcibi, unutarak terk ederse, namazı bozulmaz. Fakat sehv secdesi yapması lâzım olur. Eğer kasten terk ederse, namazı bozulmaz. Fakat noksan olur. Secde-i sehv vâcib olmaz. Yeniden kılması vâcib olur. Kılmazsa günahkâr olur. Eğer bir sünneti kasten terk ederse, mekruh olur. Fakat namazı bozulmaz. Sünneti unutarak terk ederse secde-i sehv gerekmez.
Namazda birkaç kere sehv secdesi icap etse bir kere yapmak yetişir. İmamın yanılması, kendisine uyanların da secde-i sehv yapmalarını gerektirir. İmama uyan yanılırsa, kendisi imamdan ayrı secde-i sehv yapmaz.
Secde-i sehvi yapmak için, ettehiyyatü okunup, bir tarafa selâm verildikten sonra, iki secde yapıp oturulur ve (Tehıyyât), (Salli ve bârik), (Rabbenâ) duâları okunarak namaz tamamlanır. İki tarafa selâm verdikten sonra veya hiç selâm vermeden de secde-i sehv yapılabilir ise de böyle yapmak mekruhtur.
Namazda on sekiz şeyin değişmesi, az ve çok yapılması, gecikmesi secde-i sehve sebep olur:
1- Oturması lâzım gelen yerde kalkmak. (Meselâ birinci oturuşu unutup ayağa kalkmak. Artık geri dönmez, sehv secdesi yapar).
2- Kalkması gereken yerde oturmak. (Meselâ ikinci rek’ate kalkacakken unutup oturmak).
3- Sesli okuması gereken yerde, gizli (hafi) okumak
4- Gizli (hafi) okuması gereken yerde, sesli okumak. (Cemaatle namaz kılarken sabah, akşam ve yatsı namazının ilk iki rek’atinde imam yüksek sesle okumalıdır. Okumazsa sehv secdesi yapar. Öğle ve ikindide de içinden okumalıdır. Yüksek sesle okursa sehv secdesi gerekir.)
5- Düâ okunacak yerde, Kur’ân-ı kerîmden okumak. (mesela ettehiyatü yerine Kuranı kerim okursa).
6- Kur’ân-ı kerîmden okunacak yerde düâ okumak. (Meselâ, Fâtiha sûresi yerine Ettehıyyâtü düâsını okumak gibi. Burada Fâtiha terk edilmiş oluyor.)
7- Namazı tamamlamadan selâm vermek. (Son oturuşta oturup ettehiyatüyü tamamlamadan selâm vermek)
8- Tamamlamış olduğu namazdan sonra ayağa kalkmak.
9- Farzların ilk iki rek’atinde, sünnetlerle vitir namazının her rek’atinde Fâtiha okumayı unutmak.
10- Farzların ilk iki rek’atinde, sünnetlerle vitir namazının her rek’atinde Fâtiha’dan sonra bir sure veya üç âyet okumayı unutmak.
11-Fâtihayı sure veya üç âyetten sonra okumak.
12-Fâtihayı birden fazla defa okumak.
13- Bayram namazı tekbirlerini terk etmek.
14- Vitir namazında kunut duâsını terk etmek.
15-Seferî olan dört rek’atli namazları iki rek’at kılması gerekirken üçüncü rek’ate kalkmak.
16-Secdeleri birbiri ardına yapmamak.
17-Oturuşlarda ettehiyatüyü unutmak.
18-İlk oturuşta ettehiyatüden sonra bir şey okuyarak üçüncü rek’ati geciktirmek. (Meselâ Allahümme salli ala Muhammed’e kadar okusa sehv secdesi gerekir.)

8 Ağustos 2011 Pazartesi

Sehiv secdesi nedir, nasıl yapılır? Sehiv Secdesi hangi durumlarda yapılır?

Sehiv secdesi, namazda yanılma, unutma veya dalgınlık gibi durumlar yüzünden namazın sonunda yapılan secdedir. Namazda kaç rekât kıldığı konusunda tereddüt eden Müslümanlar sehiv secdesi yaparak namazını tamamlar. Peki Diyanet'e göre Sehiv Secdesinin hükmü nedir? Sehiv secdesi nasıl yapılır? İşte konuyla ilgili bilinmesi gereken detaylar

SEHİV SECDESİ NASIL YAPILIR?

Hanefîler'e göre sehiv secdesinin yapılışı şöyledir: Namazın sonundaki oturuşta Tahiyyat ve Salli-Bârik duaları okunduktan sonra iki tarafa selâm verilir, sonra arka arkaya bilinen şekliyle iki defa secde yapılır, oturulup Tahiyyat duası okunur, ardından iki tarafa selâm verilerek namazdan çıkılır.

Sehiv secdesinin yapılış şekli şöyledir:

Namazın son oturuşunda tahiyyât okunarak sağ tarafa selam verilir ve hiç ara vermeksizin, tekbir getirilerek secdeye varılır. Burada üç kere "Sübhâne rabbiye'l-â'lâ" denilir. Sonra tekbir getirilerek oturulur, tekrar "Allahü ekber" denilerek ikinci defa secdeye varılır ve üç kere "Sübhâne rabbiye'l-â'lâ" denilir ve "Allahü ekber" denilerek oturulur. Bu oturuşta, "Ettehiyyâtü, Allahümme salli, Allahümme bârik ve Rabbenâ âtinâ..." zikir ve duaları okunarak önce sağa, sonra sola selam verilir. Sehiv secdesine gitmeden önceki oturuşta da salli-bârik ve diğer duaları okumak caizdir. Sehiv secdesinin, her iki tarafa selam verdikten sonra yapılabileceği görüşünde olanlar bulunmakla beraber; cumhur, sadece sağ tarafa selam verdikten sonra yapılmasını tercih etmektedir (Mevsîlî, el-İhtiyâr, I, 247; el-Fetâva'l-Hindiyye, I, 139; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, II, 540 vd.).

Cemaatle kılınan namazlarda cemaatin yanlışlıkla dağılmaması için, yalnız sağ tarafa selam verdikten sonra sehiv secdesi yapılması daha faziletlidir ve ihtiyata uygundur.

SEHİV SECDESİNİN HÜKMÜ NEDİR?

Belirtilen sebepler bulunduğunda sehiv secdesi yapmak Hanefî mezhebine göre vâcip, Şâfiî ve Mâlikî mezheplerine göre sünnettir; ancak bazı Mâlikîler namazda eksiklik hallerinde sehiv secdesi yapmanın vâcip olduğu kanaatindedir.

SEHİV SECDESİNİ GEREKTİREN DURUMLAR NELERDİR?

Rükünlerden birini tekrar etmek, birden fazla rükû, ikiden fazla secde yapmak veya hangi rekatta olduğunu unutmak gibi durumlarda Sehiv Secdesi yapmak gerekir.

Kılınan rek'at sayısında tereddüt yaşayan, bu durumla karşılaşan kimse ağır basan kanaatine (zann-ı gālib) göre, böyle bir kanaat oluşmamışsa kesin olarak kıldığını bildiği en az miktarı esas alıp namazın geri kalan kısmını tamamlar ve her iki durumda da sehiv secdesi yapar.

Böyle bir durumla ilk defa veya çok nâdir karşılaşan kimse ise namazını yeniden kılar.

SEHİV SECDESİ NEDİR?

Sehiv secdesi, yanılma, unutma veya dalgınlık gibi durumlar yüzünden namazın vaciplerinden birini terk veya tehir etme durumunda, namazın sonunda yapılan secdelere denilir.

Sehiv secdeleri sayesinde namazda meydana gelen kusur ıslah edilmiş, eksiklik telâfi edilmiş olur. Namaz esnasında pür dikkat olmak ve titiz davranmak esas olmakla birlikte, çeşitli nedenlerle insanlar namazlarında yanılabilirler.

SEHİV SECDESİ NEDEN YAPILIR?

Peygamberimiz bu tür durumlarda, namaz kılan kişinin "Allah'ın huzurunda saygısızlık ettim, kusur işledim" diyerek kendini suçlamasının ve karamsarlığa düşmesinin önüne geçerek onu rahatlatmak, vesveseden kurtarmak ve her yanılmada namazı yeni baştan kılma sıkıntısının önüne geçmek maksadıyla, aslî olan bir farzın terkedilmediği durumlarda bir telâfi ve düzeltme mekanizması olarak sehiv secdesi uygulamasını öngörmüştür.

Bununla birlikte unutmamalı ki, bir kimsenin tedavi imkânı var diye sağlığını koruma konusunda dikkatsizlik göstermesi nasıl uygunsuz bir davranış ise, telâfi imkânı var diye namazda gevşek davranmak da öyle, hatta daha da uygunsuz bir davranıştır.

PEYGAMBERİMİZ SEHİV SECDESİ İLE İLGİLİ NE DEMİŞTİ?

Hz. Peygamber'in sehiv secdesinin anlamına ve amacına ilişkin olarak söylediği sözlerden ikisi şöyledir:

"Biriniz namazında şüpheye düşerse doğrusunu araştırsın ve namazını kanaatine göre tamamlasın, sonra selâm versin ve sehiv secdesi yapsın"

(Buhârî, "Salât", 31).

"Biriniz namazı dört rek'at mı yoksa üç rek'at mı kıldığında şüpheye düşerse, şüpheyi atsın ve yakînen bildiğine göre davranıp namazını tamamlasın. Selâm vermeden önce iki secde yapsın. Eğer beş kılmış ise bu secdeler namazına şefaatçi olur, eğer namazını tam kılmış ise bu secdeler şeytanın uzaklaştırılmasına vesile olur"

(Buhârî, "Sehv", 6-7).

HANEFİLERDE SEHİV SECDESİ NASIL YAPILIR?

Sehiv secdesini gerektiren bir durum bulununca bu secdenin yapılması Hanefîlere göre vâciptir. Sehiv secdesi gerektiği halde bunu yapmayan kişi günah işlemiş olur; fakat namazı bâtıl olmaz.

Mâlikî ve Şâfiîler'e göre sehiv secdesi namazın sünnetlerinden bir veya birkaçının terkedilmesi durumunda yapıldığı için, sehiv secdesi yapmak sünnettir. Hanbelîler'e göre ise sehiv secdesi duruma göre bazen vâcip, bazen sünnet, bazen de mubah olur. Meselâ namazın bir sünnetini terketmekten dolayı sehiv secdesi yapmak mubahtır.

SEHİV SECDESİ NASIL YAPILIR?

Son oturuşta "Tahiyyât" duası okunup iki yana selâm verildikten sonra iki secde daha yapılır ve oturulur. Bu oturuşta Tahiyyât duası, "salavat (Salli ve Bârik)" ve "Rabbenâ âtinâ" duası okunarak, her zamanki gibi önce sağa sonra sola selâm verilir. Son oturuşta, sehiv secdesi öncesinde her iki tarafa selâm verileceği görüşü, Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf'a aittir.

SEHİV SECDESİNDE SELAM NASIL VERİLMELİ?

İmam Muhammed'e göre ise, sadece sağ yanına selâm verdikten sonra sehiv secdesini yapar. Sonraki Hanefî âlimler, imamın sehiv secdesi için iki yanına selâm vermesi durumunda cemaatten birinin namazı bozacak bir iş işlemesinin veya namaz bitti zannıyla dağılmalarının mümkün olduğu gerekçesiyle, İmam Muhammed'in görüşünün imam olan kişi için, diğer ikisinin görüşünün ise tek başına namaz kılan için münasip olduğunu belirtmişlerdir. Şâfiî ve Ahmed b. Hanbel'e göre sehiv secdesi selâmdan hemen önce yapılır.

ŞAFİİ MEZHEBİNDE SEHİV SECDESİ

Zâhir rivayette Şâfiî ile Hanefî imamlar arasındaki görüş ayrılığının fazilet ve evleviyet bakımından olduğu söylenirken, nevâdir kitaplarında bu görüş ayrılığının câizlik (cevaz) noktasında olduğu söylenmektedir.

Görüş ayrılığının fazilet noktasında olması durumunda, Hanefî imamlara göre sehiv secdesini selâmdan sonra Şâfiî'ye göre ise selâmdan önce yapmak daha uygun ve faziletlidir (evlâ). Fakat görüş ayrılığının cevaz noktasında olması durumunda ise, Hanefî imamlara göre sehiv secdesini selâmdan sonra yapmak gerekir, selâmdan önce yapılması câiz değildir.

Sehiv secdesi selâmdan önce yapılacak olursa, selâmdan sonra secdelerin tekrarlanması gerekir. Şâfiî'ye göre ise sehiv secdesi selâmdan önce yapılmalıdır, selâmdan sonra yapılırsa, sehiv geçersiz sayılır.

NAMAZDA BİR EKSİKLİK YAPARSAK NE YAPMALIYIZ?

İmam Mâlik'e göre ise, sehiv secdesi namazda ziyade bir fiil işlemek yüzünden yapılacaksa selâmdan sonra, bir noksanlık yüzünden yapılacaksa selâmdan önce yapılır. Hem bir fazlalık hem de bir eksiklik yüzünden yapılacaksa, bu durumda sehiv secdesi selâmdan önce yapılır.

Namazda noksanlık yapmak, namaz içindeki bir müekked sünneti veya en az iki gayr-i müekked sünneti terk etmek durumunda olur. Namazda ziyade yapmak ise, namazın cinsinden olsun veya olmasın namazı bozmayacak kadar az bir fiil ilâve etmek durumunda söz konusu olur.

Meselâ namazın rükünlerinden rükû ve secde gibi bir fiilin fazladan yapılması namazda fazlalık yapmak olur.

SEHİV SECDESİNDE SALLİ VE BÂRİK DUALARI NE ZAMAN OKUNMALI?

Sehiv için yapılacak iki secde vâcip olduğu gibi, secdeden sonraki oturuşta Tahiyyât okumak ve selâmla çıkmak da vâciptir. Sehiv secdesi yapması gereken kişinin, salavat duasını (Salli ve Bârik), namaz oturmasında mı yoksa sehiv secdesi oturmasında mı okuyacağı konusunda iki görüş bulunmaktadır.

Hanefî fakihlerinden Kerhî'ye göre salavat duası, sehiv secdesi ka'desinde okunur. Tahâvî'ye göre ise, selâm bulunan her ka'dede, salavat duasının okunması gerekir. Kerhî'nin görüşü daha sahih, Tahâvî'nin görüşü ise daha ihtiyatlı görülmüştür.

Bir kısım âlimlere göre, imam hakkında Kerhî'nin görüşü evlâdır; çünkü imam tezce selâm verince halk imamın sehiv secdesi yapacağını sezer ve dikkatli davranır. Münferid hakkında ise Tahâvî'nin görüşü evlâdır.

CEMAATLE KILINAN NAMAZDA SEHİV SECDESİ

Sehiv secdesi imam için ve tek başına namaz kılan kişi için söz konusudur. İmamın sehvi yani yanılması, kendisi hakkında asaleten, kendisine uyan cemaat hakkında tebean sehiv secdesini gerektirir.

İmama uymuş bulunan kişi (muktedî), imam sehiv secdesi yaptığında onunla birlikte yapar, kendisi sehiv secdesini gerektiren bir şey yapmışsa bundan dolayı sehiv secdesi yapmaz. İmam sehiv secdesini gerektiren bir şey yaptığı halde sehiv secdesi yapmazsa muktedî de yapmaz.

SEHİV SECDESİ GEREKTİREN DURUMLAR NELERDİR?

Bilindiği gibi namazın kıraat, rükû ve secde gibi farzları, Fâtiha okumak ve ardından başka bir sûre eklemek (zamm-ı sûre), tertibe riayet etmek gibi vâcipleri ve ka'delerde salavat okumak gibi sünnetleri bulunmaktadır.

Namazın tam ve mükemmel olabilmesi için bunların hepsine riayet etmek, namazın gereklerini tam ve yerli yerinde yapmaya çalışmak ve tam kalp huzuru içinde namaz kılmaya özen göstermek gerekir. Bununla birlikte çeşitli nedenlerle bu şartlara riayetsizlik söz konusu olabilir. Bu bakımdan riayetsizlik söz konusu olabilecek fiilleri ve riayetsizlik durumunda ne yapılmak gerektiğini bilmek önem arz eder.

Namazda riayetsizlik edilmesi yani terkedilmesi söz konusu olabilecek fiil ya farz ya vâcip ya da sünnettir. Bunlardan her birinin terkedilmesinin hükmü farklıdır. Şimdi bunların terkedilmesinin hükümlerini ayrı ayrı görelim.

Sehiv secdesini gerektiren durumlar

1. Namazın farzlarından birinin terk edilmesi durumunda, bu farzın namaz içinde telâfi (tedârik) edilmesi mümkün ise, farz olan bu fiilin -namaz içinde kazâ edilmesi gerekir. Kazâ yoluyla telâfinin mümkün olduğu durumların her birinde sehiv secdesi yapmak gerekir. Namaz içinde kazâ yoluyla telâfi edilmesi mümkün olmayan durumlarda, namazın farzlarından birinin terkedilmesi sebebiyle oluşan eksiklik sehiv secdesiyle giderilemez. Namaz fâsid olur ve yeniden kılınması gerekir (Terkedilmiş farzın namaz içinde kazâ edilebileceği durumlar aşağıda gösterilmiştir).

2.Namazın sünnetlerinden birinin veya birkaçının terk edilmesi durumunda bir şey yapılmaz. sünnetler, namazın rükünlerinden olmadığı için terk edilmesi durumunda namazda bir eksiklik olmaz ve sehiv secdesi yapmak gerekmez.

3.Namazın vâciplerinden birinin terk edilmesi ise sehiv secdesini gerektirir.Sehiv secdesini gerektiren durumlar sayılırken, farzın tehir edilmesi, vâcibin terk ve tehir edilmesi diye sayılan üç ayrı durum esasında bir tek duruma râcidir. Şöyle ki, namazın farzlarından ve vâciplerinden her birini yerli yerinde, zamanında, hakkını vererek ve tertibini bozmadan yapmak vâciptir. Buna göre, namazın farzlarından veya vâciplerinden biri tehir edildiği zaman namazın vâciplerinden biri terk edilmiş olacağından, sehiv secdesi yapmanın bir tek sebebi vardır, o da bir vâcibin terk edilmesidir. Bu bakımdan namazın farzlarından birini tehir etme yani yapılması gereken yerden geriye bırakma durumu da bir vâcibin terk edilmesi anlamına gelmekte ve bu durumda farzın tehiri ve vâcibin terki yüzünden sehiv secdesi yapmak gerekmektedir. Yine namazın fiillerinden birini yeri değilken fazladan yapmak da vâcibin terki sayılır.

FATİHA'YI OKUMAMA DURUMUNDA SEHİV SECDESİ

Namazın önemini ve anlamını bilen ve bunu inanarak yerine getiren bir kimsenin namazın vâciplerinden birini kasten terk etmesi düşünülemez. Bununla birlikte, fakihler, her türlü ihtimali göz önüne alarak vâcibin kasten terk edilmesinin hükmünü de belirlemişlerdir. Buna göre, vâcibin kasten yani bilerek terk edilmesi ile sehven (yanılarak) terk edilmesinin hükmü birbirinden farklıdır. Bir vâcip sehven terk olunmuşsa, sehiv secdesi gerekir. Vâcibin kasten terk olunması ise isâet yani yakışıksız ve kötü bir davranış olmakla birlikte, sehiv secdesi yapmayı gerektirmez. Fakat bu şekilde kılınan namaz eksik olur. Âlimlerin birçoğu, yaptığı işten pişman olduğunun ve hatasını anladığının bir göstergesi olarak bu namazı iade etmenin uygun olacağını söylemişlerdir. Bu şuurda olmayan ve namazı aslî amacıyla bütünleştiremeyen kimse, vâcibi kasten terk veya tehir etmişse, böyle birine de iadeyi teklif etmek mânasız bulunmuştur. Sehiv secdesini gerektiren bir şeyi kasten işlemek durumunda, kural olarak sehiv secdesi gerekmemekle birlikte bu kural için iki istisna getirilmiştir: Birisi Fâtiha sûresinin, diğeri birinci oturuşun kasten terk edilmesi durumudur. Yani Fâtiha'yı veya birinci oturuşu gerek sehven gerek kasten terk etme durumunda sehiv secdesi vâciptir.

Çözüldü Sehiv Secdesinin Hükmü? Sehiv Secdesini 2 Kere Yaptı mı Yapmadı mı diye Şüphe Etmek?

Âleykum selam we rahmetullah ;

Secdenin bir mi, iki mi olduğunu unutan kişi, zann-ı galibine (kuvvetli düşüncesine) göre olanı kabul ederek secdeyi tamamlar ve namazını tamamlar. Bir şey gerekmez. Sehiv secdesini tamamen yapmayı unutsa dahi namaz geçerlidir.


Sehiv secdesi; namazda farzın tehiri , vacibin terki veya tehiri gibi durumlarda yapılması gerekir. Hukmu hanefi mezheb muctehidlerine göre vacib, cumhura göre ise sunnettir.

Hanefî alimler bu konuda şöyle demişlerdir: "Namaz kılan kişi, bu secdeyi terketmekle günahkâr olur, fakat namazı bozulmaz. Çünkü sehiv secdesi kaybolmuş bir şeyin tazminidir. Bir şeyin tazmini ise ancak vacib olur."

Sehiv secdesi imama ve tek başına namaz kılana sunnet/vacibtir. İmama uyan kişi namazında yanılırsa onun üzerine sehiv secdesi sunnet/vacib olmaz. Eğer imam yanılmışsa cemaatin ona uyması vacib olur.


Vacib ise İlmihal ve fıkıhta olmak üzere ikiye ayrılır:
İlmihaldeki vacib, genelde Hanefi mezhebinin anlayışıdır ki , kuvvet açısından sunnetten yukarda, farzdan aşağıda olan bir derecedir.
Fıkıhtaki vacib ise farz anlamındadır. Misal "Katl-i vacib" demek, o kişinin öldürülmesi farz demektir.

İlgili Konu :

Namazda, Secde 1 veya 3 Kere Yapılırsa Ne Gerekir? Geçerli midir?
https://www.islam-tr.org/konu/namazda-secde-1-veya-3-kere-yapilirsa-ne-gerekir-gecerli-midir.32643/


SEHİV SECDESİNİN YAPILIŞ ŞEKLİ


Hanefîlere göre, sehiv secdesinin yeri selâmdan sonradır.

Şâfiîlere göre ise durum aksinedir yani selamdan öncedir.

Malikîlere göre, bazan selâmdan önce, bazan selâmdan sonra olur.

Hanbelîlere göre, namaz kılan kişi serbesttir. Sehiv secdesini dilerse selâmdan önce yapar, dilerse selâmdan sonra yapar.


Hanefîlere Göre:
İster namaza bir şey ilâve etmekten olsun, ister bir şeyi eksik yapmaktan ötürü olsun sünnet olan, sehiv secdesinin selâmdan sonra yapılmasıdır. Fakat, bir kimse selâmdan önce sehiv secdesi yaparsa bu da yeterlidir, iadesi gerekmez.

Sehiv secdesinin yapılma şekli ise şöyledir:

Sadece sağına selâm verdikten sonra kişi iki kere secde eder, sonra teşehhudde bulunur (ki bu vacibdir), sonra sehiv oturuşunda Peygamber (a.s.)'e salâvat getirir ve sahih olan görüşe göre, duada bulunur. Çünkü duanın yeri namazın sonudur.
Sehiv secdesinin yerinin selâmdan sonra olduğu konusunda Hanefîlerin dayandıkları delil daha önce geçen Muğîre hadisidir:
"Muğîre namazını tamamlayınca selâm verdi ve sonra iki defa secde etti, sonra yine selâm verdi. Nitekim Rasulullah (a.s.) da böyle yapmıştır."
(Bu hadisi Ahmed ve Tirmizî rivayet etmiş olub, Tirmizî sahih demiştir)

Daha önce geçen îbni Mes'ud hadisi de Hanefî'lerin dayandıkları deliller arasındadır. Hadis şöyledir:
"Peygamber (a.s.) öğle namazını beş rekât olarak kıldırdı.
Kendisine: "Namaza ilâve mi yapıldı ? " diye sorulunca:
"Nedir o? "diye sordu.
Cemaat dedi ki: "Beş rekât kıldırdın."
Bunun üzerine selâm verdikten sonra iki secde ederek namazı tamamladı."
(Bu hadisi Ahmed ve Kutub-i sitte sahipleri rivayet etmiştir. a.g.e., 121)

Sehiv secdesinin yapılış şekli konusunda dayandıkları delil İmran b. Husayn hadisidir:
"Peygamber (a.s.)kendilerine namaz kıldırdı ve namazda sehvedince iki defa secde etti, sonra teşehhudde bulunarak selâm verdi."
(Ebu Dâvud ve Tirmizî.a.g.e.a.y)

İkinci delilleri daha önce geçen Sevban hadisidir, hadis şudur:
"Namazda her yanılma için selamdan sonra iki secde etmek gerekir."
(Bu hadisi Ebu Dâvud (1028) ve İbni Mâce tahriç etmişlerdir. Nasbu'r-Râye, II, 167)

Hanefilerin Sehiv Secdesinin Delilinin Tenkidi :

Namaz içerisindeki her yanılmadan ve unutmadan dolayı selam vermeden önce iki defa secde edilir, sonra tahiyyat yada başka dua okumadan selam ile namaz bitirilir . İmamın yanılmasında, cemaat subhanallah diyerek uyarabilir. İmam hatasını hemen telafi edemezse namazın sonunda sehv secdesi yapmakla telafi eder ve hatasını anladığını da subhanallah diyerek cemaate mukabele eder.(Ebu Davud (1037)

Teşehhudu (tahiyyat için oturmayı ve okumayı) unutan kimse dahi, bu yüzden sehv secdesi yaptığında, tahiyyat okumadan selam verir. Buhârî (ter. 817-818) Ebu Davud (1034)

Sehv secdesinden sonra tahiyyat okunur diyenlerin delil kabul ettiği şu hadis zayıftır.
"İmran b. Husayn (r. anh)’dan; Rasulullah (s.a.v.) onlara namaz kıldırdı ve sehvetti (yanıldı). Bunun üzerine iki defa secde yaptı, sonra oturub tahiyyatı okudu, sonra selam verdi."
(Ebu Dâvud (1039) Tirmizi (Salat 173)

Tirmizi bu hadis için hasen-garibdir dedi. Mezkur hadis “şaz”dır.
Şâz olmak demek: Sika (güvenilir) bir ravinin kendisinden daha sika ravilere muhalefet ederek rivayet ettiği ve bunda da tek başına kaldığı (o muhalif hadisi bir başkasının da rivayet etmediği) hadis demektir. Bu durum hadisin sahih kabul edilmesine manidir. Çünkü bir hadisin sahih kabul edilebilmesi, şaz olmamasıyla da ölçülür. Dolayısıyla bu hadis zayıftır, zayıf hadisle amel etmek ise caiz değildir. Çünkü Rasulullah’ın (s.a.v.) söylediği yada yaptığı kesin belli olmayan şeyleri din kabul etmek, elbette ki dini bozmak olacaktır. Ayrıca sehv secdesinden sonra tahiyyat okunacağını bildiren ilgili hadisin de zayıf olduğunu muellif Ebu Davud zikretmiştir . (Ebu Davud (1028)

Rasulullah’ın (s.a.v.) yaptığı sehv secdelerini tafsili olarak anlatan hadisler çoktur. Namazın her ruknünde yanılmalar olabilir, özetle diyebiliriz ki; namazda eksik rekat kılındığı, namaz bittikten sonra anlaşılırsa, bir iş veya konuşmadan sonra bile (Ebu Davud (1018) bu farz namaz ise yine kamet getirilir.
Eksik olan rekat veya rek’atlar kılınır, sonra selam verilir, iki defa sehv secdesi yapılır ve sonra tahiyyat okunmadan selam verilir.
(Buhârî (ter. 817-818) Ebu Davud (1027)

Namazda iken kaç rekat kıldığını şaşıran kimse, az olan rekatı tercih eder. İki mi kıldım üç mü derse iki kıldığını varsayar ve namazı ona göre tamamlar ve selam vermeden önce sehv secdesi yapar sonra selam verir. (Ebu Davud (1024) Beş rekat kılarsa da yine iki defa sehv secdesi yapması yeterlidir. (Ebu Davud (1019-1022)
Her hangi bir yanılmadan (tekbir, kıraat, ruku, secde, tahiyyat vb. den biri unutulsa) namaz içerisinde hatırlandığında, tahiyyat ve diğer dualar bitirilince selam vermeden önce iki kere secde edilir ve sonra selam verilir. Namazda esneme, öksürme, kaşınma vs. gibi durumlardan dolayı sehv secdesi gerekmez. Farz namazlardaki yanılma ve vehmetme dolayısıyla, sehv secdesi gereken bütün durumlarda, sünnet namazlarda da sehv secdesi gerekir.



Malikîlere Göre:

Malikîlere göre, sehiv secdesinin sünnet olan yeri, eğer sebebi noksanlık yahut hem noksanlık, hem de fazlalık ise selâm vermeden önceki zamandır.
Eğer sebebi sadece fazlalık ise o takdirde yapılma yeri selâmdan sonraki zamandır. Selâmdan sonraki secdeye niyet etmek ise vacibdir. Secdeye varıb kalkarken de tekbir getirmek gerekir. İki secde arasında oturulub teşehhub yapmak da sunnettir.
Hanefilerin aksine, salli-bârik salavatları ile dua okunmaz. Sonra selâm verilir. Selâm vermek vacibdir.
Dolayısıyla sehiv secdesinin vacibleri beştir:
Niyet etmek, birinci secdeyi yapmak, ikinci secdeyi yapmak, iki secde arasında oturmak, selâm vermek. Ancak selâm vermek sadece vacib olub şart değildir. Tekbir ve ondan sonra teşehhud ise sünnettir.
Sehiv secdesini selamdan önce yapması gereken kişi, bunu bile bile tehir ederse, yukarda zikredilenlere binâen namaz mekruh olur, fakat bozulmaz. Sonradan yapması gereken secdeyi önce yaparsa, Malikî mezhebine göre bu yeterlidir, fakat bile bile bunu yapmak tahrimen mekruhtur. Ancak namaz sahihdir. Eğer tehir yahut takdimi bilerek yapmazsa ne mekruh ne de haram olur.


Şâfiîlere Göre:

İmam Şafiî'nin mezheb-i cedidine göre, sehiv secdesinin yapılacağı yer, teşehhud ile selâm arasıdır.
Bir kişi kasten selâm verirse en sahih görüşe göre sehiv secdesi kaçırılmış olur. Eğer yanılarak selâm verir de aradan uzun zaman geçerse yine sehiv secdesi kaçırılmış olur. Eğer aradaki fasıla uzun değilse sehiv secdesi kaçırılmış olmaz, bunun için secde edilir. Bu şekilde namaz kılan kişi eğer secde ederse en sahih görüşe göre namaza geri dönmüş olur.
Cumua namazını kıldıran imam yanılırsa ve bunun için hep beraber secde edilirse, sonradan secde etme zamanım kaçırdıkları ortaya çıkarsa, öğle namazını tamamlarlar ve secde ederler. Bir kimse yanıldığını zannederek secde eder de sonradan yanılmadığı ortaya çıkarsa en sahih görüşe göre sehiv secdesi yapması gerekir.

Sehiv Secdesinin Şekli:
Vacib ve mendubları bakımından namazın secdeleri gibi iki secdedir. Meselâ, alnını yere koymak, tadil-i erkân, kendini salıvermemek, baş aşağı dönmek (vücudunun aşağı kısmını yükselterek secdeye varmak), iki secde arasında ayaklarını yere sermek, iki secdeden sonra tevernık oturuşu gibi hususlarda aynen diğer secdeler gibidir.
Sehiv secdesi için niyet kalbden yapılmalıdır. Eğer dil ile söylenirse namaz batıl olur.

Bazı Şafiîlerden nakledildiğine göre, iki secdede "Subhâne men lâ yenâmu velâ Yeshû" teşbihi söylenir.
Bazıları da şöyle demişlerdir: Zahir olan görüşe göre secdede okunacak teşbih, aynen namaz secdesinde okunan teşbih gibidir.

Sehiv secdesinin yerinin selâmdan önceki zaman olduğu hususundaki delilleri Muslim ile Ahmed b. Hanbel'in rivayet ettiği yukarıda geçen Ebu Saîd el-Hudrî (r.anh) hadisidir.
"Sonra selâmdan önce iki defa secde eder."
Nesei'de bulunan daha önce zikredilmiş İbni Buhayne hadisi de Şafıî'lerin dayandıkları delillerdendir:
"Peygamber (a.s.) namazını tamamlayınca iki defa secde etti ve selâm verdi."

Sehiv secdesinin yapılma şekli hakkındaki delilleri ise Zulyedeyn hadisesi ile diğer bazı hadislerde geçtiği üzere Peygamber (a.s.)'in sadece iki secde ile yetinmesidir.

Hanbelîlere Göre: (Keşşâfu'l-Kınâ' 1, 479-481; el-Muğnî, II, 34)

Hanbelîlere göre, selâmdan önce de selâmdan sonra da sehiv secdesini yapmanın caiz olduğu hususunda her hangi bir ihtilâf söz konusu değildir.
Onlara göre ihtilâf, "hangisinin efdal ve evlâ olduğu hususundadır.
En faziletlisi sehiv secdesinin selâm veimeden önce yapılmasıdır. Çünkü sehiv secdesi namazın tamamlanması için yapılmaktadır. Dolayısıyla kendi secdelerinden biri gibidir. Ancak iki durum bu hükümden müstesnadır:

1- Bir veya bir rekâttan fazla eksik kılınmış ve namazı tamamlanmadan selâm verilmişse o takdirde selâmdan sonra da sehiv secdesi yapılabilir.
Bunun dayandığı delil, İmran b. Husayn hadisi ile Zulyedeyn hadisesini anlatan Ebu Hurayra hadisidir. (Şevkâni, Neylu'l-Evtâr, m, 107 -113)

İmran b. Husayn hadisinde şöyle denilmektedir:
"Peygamber (a.s.) bir rekât daha namaz kıldı sonra selam verdi, sonra iki defa secde etti ve tekrar selâm verdi(namazı bitirdi.)"

2- İmam olan kişi namazının her hangi bir işinde şüphelenirse sonra da kanaatine göre hareket ederse, bu konudaki nastan ötürü selâmdan sonra sehiv secdesi yapar. Bunu böyle yapmak mendubdur.
Dayandığı delil; Ali ve îbni Mes'ud'dan (r.anhuma) merfu olarak rivayet edilen şu hadistir:
"Sizden biri namazında şubhelenirse- doğrusunu araştırsın ve namazını ona göre tamamlasın, sonra iki defa secde etsin."
(Buhari, Muslim)
Buhari'de ise "Selâmdan sonra" ifadesi yer almaktadır.

Hanbelîlere göre sehiv secdesini yapmanın şekli:

İster selâmdan önce yapılsın, ister selâmdan sonra yapılsın, secdeye varmak ve secdeden kalkmak için tekbir getirmek, sonra da namazın secdeleri gibi iki secde yapmak gerekir. Eğer sehiv secdesi sonraya bırakılmışsa selâm vermeden önce namaz teşehhudu gibi teşehhudde bulunmak, sonra selâm vermek lazımdır. Eğer önce yapılacak bir sehiv secdesi ise o takdirde bunun için ayrıca teşehhude gerek yoktur, secdenin peşinden selâm verir ve namazdan çıkar.
Sehiv secdesinde, namazın asıl secdesindeki teşbih okunur. Çünkü bu secde namaz içinde meşru olan bir secdedir, dolayısıyla namazın asıl secdesine benzemektedir.

Bir kimse bile bile vacib olan sehiv secdesini terkederse, selâmdan önce yapılması gereken bir şeyi terkettiği için namazı batıl olur. Çünkü bu, diğer vacibler gibi olan bir vacibi kasten terketmektir. Selâmdan sonra yapılması gereken sehiv secdesini terketmekle namaz batıl olmaz. Çünkü bu durumda sehiv secdesi, ibadetin dışında olub ibadetteki eksikliği tamamlamak içindir. İbadetin haricindeki bir şeyi yapmamaktan ötürü namaz bozulmaz. Bu durum hacdaki noksanlıkları tamamlamak için verilmesi gereken kefaretlere benzer.
Bir kimse sehiv secdesini unutsa ve aradan uzun bir zaman geçse, namaz batıl olmaz. Çünkü sehiv secdesi selâmdan sonra namazı tamamlayan bir unsurdur. Hacc'daki noksanlıkları tamamlayan işlerde olduğu gibi, bunu yapmamaktan ötürü namaz batıl olmaz. Yukarıdaki meselede eğer fasıla uzun ise secde etmek gerekmez, eğer fasıla kısa ise secde eder.
Vehbe Zuhayli ; İslam Fıkhı Ansiklopedisi, cilt 2, Sf: 231 -234

 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası