kitap yazmak için fikirler / Kitap yazmak isteyenler için 10 tavsiye - Molatik Diğer

Kitap Yazmak Için Fikirler

kitap yazmak için fikirler

İşte, 12 adımda roman yazma kılavuzu!

Jenkins kılavuzuna roman yazma isteğini üretime dönüştürmeyi başaramamış yazar ve yazar adaylarının durumları ile ilgili şu tespiti yapıyor:

“Hep bir roman yazmak istedin. Ama bir şey seni durdurdu.&#;

Belki daha önce denemişsinizdir, yalnızca birkaç sayfa yazıp, yazma heves ve isteğinizi kaybetmişsinizdir, çünkü;

“Hikayeniz sizi yeterince etkilemedi,
Engelleri nasıl aşacağını bilemedin,
Yazdıklarının yeterince iyi olmadığından/olmayacağından korktun
Fikirlerin tükendi ve sonrası için ne yapacağını bilemedin.”

Jenkins onlarca kitabı olmasına karşın kendisinin de her defasında aynı sorunlarla karşılaştığını belirterek bunları aşmak ve başarı olmak için bu kılavuzu hazırladığını belirtiyor.

“İlk taslağınızı bitirdiğinizi hayal edin. Daha da iyisi, bitmiş bir el yazması hayal edin. Ya da en iyisi, yeni yayınlanan bir kitabın kapağında adınız… Bu sizi heyecanlandırıyor mu?

Okuyuculardan, romanınızın hayatlarını değiştirdiğini, onlara yeni bir bakış açısı, yeni bir umut verdiğini söyleyen mektuplar hayal edin.

Diğer yazarlar bunları yapabiliyorsa, sen neden yapamıyorsun?”

Jenkins yazarlık sürecinde deneyimlediklerinden oluşturduğu kılavuzdan dileyen herkesin yararlanabileceğini söylüyor.

1. Adım: Başarılı olacak bir hikâye fikrini tespit edin.

  • Roman konseptiniz özel mi?
  • ila kelimeyi garanti edecek kadar büyük mü?
  • Okuyucuyu sonuna kadar tutacak kadar güçlü mü?

Çatışmalarla dolu bir hikâye ile başlayın.

“İlk romanım Margo’yu şu fikir üzerine kurdum: Bir yargıç, işlediği bir cinayetten dolayı bir adamı yargılar.”

Eğer birden çok fikriniz varsa sizde en çok merak ve heves uyandıran hangisi ise onunla başlayın. Böylece her gün yazmak konusunda motive olacaksınız.

Hikâye sizi öyle çok içine çekmeli ki, onu aklından çıkaramıyor olmalısın. Böyle bir fikir hayalini kurduğunuz romanı yazmanız için size ilham verebilir .

2. Adım: Yazım tarzınızı belirleyin.

Romanınızı yazmaya başlamadan önce her şeyin haritasını çıkarmayı tercih edebilirsiniz. Baştan sona karakterlerinizi ve onlara ne olduğunu bilmek istiyorsanız oluşturacağız ana hat ile çalışmaya başlayabilirsiniz.

Başka bir yöntem de bir kelime, cümle ve bir fikir ile başlar ve yazma sürecinin bir keşif süreci olarak başlatıp sürdürmeyi düşünüyorsanız bir anlamda hikayesine ortak olan serüvencisiniz.  Böylece, bir fikrin tohumuyla başlar ve bir keşif süreci olarak yazarsınız.

Roman yazmak deyince akla ilk gelen isimlerden Stephen King’in dediği gibi, ” Zor durumlara ilginç karakterler koyun ve ne olduğunu öğrenmek için yazın.”

Bu yaklaşımlardan biri veya diğeri size daha yakın gelecektir.

Ama, gerçekte, çoğu yazar ikisinden birden yararlanır ve böylece bir taslak ile öngörülebilir bir çalışmanın güveni, serüven ile özgürlük ihtiyacını karşılayabilir.

Bu nedenle, sizin için en uygun olanı yapın ve bu, iki yöntemden de yararlanmaktan da kaçınmayın

Ben iki yöntemi de kullanırım, ama asla nereye gittiğimi veya gideceğimi düşünmeden bir roman yazmaya başlamam.

3. Adım: Unutulmaz bir ana karakter yaratın.

En önemli karakteriniz, başrolünüz veya kahramanınız olarak da bilinen başkahramanınız olacaktır.

Bu ana karakter hikâyenin sonunda farklı, daha iyi veya daha kötü, daha güçlü veya daha zayıf bir insan olmalıdır. 

Çoğu roman için bu, dorukta ortaya çıkan potansiyel olarak kahramanca niteliklere sahip olması gerektiği anlamına gelir.

Okuyucuların karakter ile ilişki kurabilmesi için insani kusurlarının da sergilenmesi gerekir.

Bu nedenle, mükemmel/kusursuz bir karakter yaratma tuzağına düşmeyin. Kim mükemmellikle ilişki kurabilir ki?

Ayrıca, kahramanınız kadar zorlu ve çekici olması gereken bir düşmanınız ( kötü karakter olarak da bilinir) olacak. Sırf kötü karakter olduğu için kötü olmadığından emin olun. 

Kendisini değerli, gerçekçi ve akılda kalıcı bir düşman yapmak için yaptığı şeyi neden yaptığını -yalnızca kendi zihninde de olsa- gerekçelendirebilmelidir .

Ayrıca hikâyede karakterleri derinleştirebilmek için diğer karakterlere de ihtiyacınız olabilir.

Her karakter için şunu sorun:

  • Onlar kim?
  • Ne istiyorlar?
  • Neden istiyorlar?
  • Onları bundan ne veya kim alıkoyuyor?
  • Bu konuda ne yapacaklar?

Her karakter için farklı adlar (hatta farklı baş harfler) kullanın ve okuyucunuzun bunları karıştırmaması için birbirlerinden farklı görünmelerini ve seslerinin (üsluplarının) farklı olmasını sağlayın.

Kaç tanesini ve hangilerini hikâyenin başlangıcında tanıtacağınızı sınırlayın. 

Doğal olarak, baş karakteriniz dışsal bir sorunla karşı karşıya kalacaktır – bir arayış, bir meydan okuma, bir yolculuk, bir amaç… Ama aynı zamanda onu okuyucuyla gerçekten bağdaştırılabilir kılmak ve zihinde canlandırabilmek için iç kargaşayla da yüzleşmek zorundadır.

Kahramanca, yaratıcı, ahlaki açıdan doğru ve fiziksel olarak güçlü mü? Tabii ki. Ancak kahramanınız aynı zamanda korku, güvensizlik ve kendinden şüphe duymayla da yüzleşmelidir.

Ne kadar çok zorlukla karşılaşırsa, büyüme ve gelişme potansiyeli o kadar artar.

Gerçek hayatta olduğu gibi, zorluklar ne kadar zorsa, potansiyel dönüşüm de o kadar büyük olur.

4. Adım: Fikrinizi bir planla geliştirin.

Çok satan romancı Dean Koontz’un roman yazmak ile ilgili tavsiyelerine de kulak veririm:

  1. Ana karakterinizi mümkün olan en kısa sürede korkunç bir belaya sokun.
  2. Karakterinizin bu beladan kurtulmak için yaptığı her şey, durumu giderek daha da kötüleştiriyor…
  3. …ta ki durumu umutsuz görünene kadar.
  4. Son olarak, kahramanınızın korkunç beladan kurtulmaya çalışırken öğrendiği her şey, sonunda başarılı olmak için ihtiyaç duyduğu şeyi onun içinde inşa eder.

Yazma üzerine eğitim ve destek veren birçok uzman kendi hikâye yapıları ile ilgili farklı adlandırmalar yapsalar da, temel sıralama genellikle şu varyasyonları içerir:

  1. Olaylar dizisi için bir başlangıç
  2. Her şeyi değiştiren tetikleyici Olay
  3. Gerilim oluşturan bir dizi kriz
  4. Dönüm noktası
  5. Sonuç

Romanınızı nasıl kurgularsanız kurgulayın, öncelikli hedefiniz okuyucuları daha en başından yakalayıp asla bırakmamak olmalıdır.

5. Adım: Araştırma, araştırma, araştırma.

Kurgu, tanımı gereği uydurulmuş olsa da, başarılı olması için inandırıcı olması gerekirFantezilerin bile mantıklı olması gerekir.

Hikayenizi inanılmaz kılan hatalardan kaçınmak için mutlaka araştırma yapmalısınız.

Etkili araştırma, eserinizin özgünlüğüne de katkı sunacaktır.

Karakterim bir silah kullandığında, onunla ilgili öğrenebileceğim her şeyi öğreniyorum. Tabancaya tabanca olarak atıfta bulunursam veya kahramanım sadece 8 mermi tutan bir silahtan 12 mermi atarsa bu okuyuculara güven kaybettirecektir.

Doğru detaylar okuma hazzını artırır ve esere özgünlük katar.

Ayrıntıları yanlış anlatırsanız, okuyucunuz hikayenize olan güvenini ve ilgisini kaybeder.

Araştırma şartları:

  • Coğrafya ve kültürel normları doğrulamak ve ortama, döneme ve geleneklere uygun karakter adlarını bulmak için kaynaklardan yararlanın.

İşaret ve mimiklerin farklı toplumlarda farklı anlamlara gelebileceğini unutmayın.

  • Daha çok kaynaktan yararlanın. Yeterli materyallere sahip değilseniz, kütüphanelerden ve çevrimiçi kaynaklara erişmeyi deneyin. 
  • YouTube ve çevrimiçi arama motorları on binlerce sonuç verebilir. (Sadece tıklama tuzağı videolarına çekilip zaman kaybetmemeye dikkat edin.)
  • Romanınızı yazarken bir eş anlamlılar sözlüğü kullanın, ancak en yerel ifadeleri bulmak için değil. Çoğu zaman dilimin ucundaki o normal kelimeyi bulmak için bir eş anlamlılar sözlüğü kullanırım.
  • Uzmanlarla yüz yüze görüşmelerin yerini hiçbir şey tutamaz. İnsanlar işleri hakkında konuşmayı severler ve genellikle bu tür konuşmalar daha fazla hikâye fikrine yol açar.

Araştırma sürecini kısaltma kolaycılığına düşmeyin.

Okuyucular coğrafi, kültürel ve teknolojik hataları fark eder.

Bilimkurgu ya da fantastik okuyucular bile kurduğunuz dünyanın parametreleri içinde tutarlılık ve gerçekçilik beklerler.

Bir uyarı: Sadece araştırmanızı göstermek için, öğrendiğiniz tüm bilgilerle hikayenizi boğmayın. Yiyeceklere baharat eklediğiniz gibi ayrıntıları ekleyin. 

6. Adım: Bakış açınızı seçin.

Romanınızı yazdığınız bakış açısı karmaşık olabilir çünkü çok şey kapsıyordur. Roman yazmak yolunuzu netleştirerek anlaşılır ve akıcı kurgu için ona bağlı kalmanızı gerektirir.

Bakış Açınız, hangi sesi kullanacağınıza karar vermekten daha fazlasıdır: Birinci Tekil Şahıs (ben), İkinci Tekil Şahıs (siz) veya Üçüncü Tekil Şahıs (o).

Ayrıca, hikayenizin kamerası olarak hizmet eden bakış açısı karakterinizin kim olacağına karar vermeyi de içerir.

Temel kural, sahne başına bir ana karakterdir, ancak bölüm başına yalnızca bir tane ve ideal olarak roman başına bir tane tercih ederim.

Okuyucular hikayenizdeki her şeyi bu karakterin bakış açısından deneyimliyorlar.

Diğer karakterlerin bakış açısı ve iç seslerine girmemeli. Seçtiğiniz bakış açısı karakterinizin gördüğü, duyduğu, dokunduğu, kokladığı, tattığı ve düşündüğü tek şey iletebildiğinizdir.

Bazı yazarlar, bunun onları Birinci Şahısla sınırladığını düşünüyor, ama öyle değil. Çoğu roman Üçüncü Kişi olarak yazılmıştır.

Bu, her seferinde bir perspektif karakterle sınırlı olmak anlamına gelir ve bu karakter her sahnede en çok risk alan karakter olmalıdır.

Romanınızı Birinci Şahıs olarak yazmak, kendinizi bu tek perspektif karakterle sınırlandırmayı kolaylaştırır, ancak Üçüncü Şahıs en yaygın kullanılandır.

Bana sık sık diğer karakterlerin perspektif karakter olarak değiştirilmeden nasıl ortaya çıkarılabileceği veya geliştirilebileceği sorulur.

En çok satanların bunu nasıl yaptığını görmek için güncel popüler kurguyu okuyun.

(Bir örnek: Ana karakter, başka bir karakterin söylediklerini duyar, ses tonunu, ifadesini ve vücut dilini okur ve bir sonuca varır. Sonra o kişinin başka birine tamamen farklı bir şey söylediğini öğrenir ve yalan söylediğini kanıtlar.)

7. Adım: Hikâyenin ortasından başlayın.

Birinci sayfada okuyucunuzu kitabın içine çekmelisiniz. Okur kitabı okumaya devam ettikçe hem öncesine dair hem sonrasına dair bilgi ve gelişmeler ile durumu zaman içinde kavrayacaktır. Yeter ki başlangıç noktası okurun ilgisini çekmeye yetecek düzeyde kurgulansın.

Bu, mutlaka yüksek aksiyonlar anlamına gelmez. Okuyucunun hikâyenin içine girebilmesi için, çok fazla sahne ayarından ve betimlemeden kaçınmak ve bunun yerine iyi şeylere, yani hikayenin en önemli noktalarını göstermek bunun için yeterlidir.

İlk gençlik romanları yazan Les Edgerton yeni başlayan yazarların önce okuyucuya tüm arka planı açıklamak konusunda çok sabırsız davrandığı tespitini yapıyor. Yazarlara, hikayenize devam edin ve neler olup bittiğini anlamak için okuyucunuza güvenin tavsiyesinde bulunuyor.

Unutmayın, aslında her cümlenin, aslında her kelimenin amacı, okuyucuyu bir sonrakini okumaya ikna etmektir.

8. Adım: Okuyucunun zihnini harekete geçirin.

Sinemaseverler genellikle kitabı daha çok sevdiklerini söylemezler mi?

Nedeni açıktır: Bilgisayar tarafından üretilen tüm yüksek teknolojili görüntülerine rağmen, Hollywood okuyucunun zihninde oluşan tasavvurlar ile boy ölçüşemez.

Zihnimizde canlanan görüntüler, Hollywood’un üretebileceğinden çok daha yaratıcı ve dramatiktir.

Bir yazar olarak okuyucunun hayalinde canlandıracağını görmek ve onun zihninde bu canlandırmayı tetiklemektir.

Onlara zihinsel algılarını açarak hayal edebilecekleri kadar tasvir, bilgi verin. Kalanını okurun tamamlamasına izin verin.

9. Adım: Kahramanınızın dertlerini çoğaltın.

Sürükleyici bir giriş ile okuyucunuzun ilgisini yakaladınız ve kahramanınızın başını büyük belaya soktunuz.

Şimdi, bu korkunç beladan kurtulmak için yaptığı her şey, onu giderek daha da kötüleştirmelidir.

Amatör yazarlar genellikle kahramanlarının hayatını çok kolaylaştırır.

Özel dedektife güzel bir araba, harika bir silah, güzel bir kız arkadaş, lüks bir daire, gösterişli bir ofis ve zengin bir müşteri verirler. Bunun yerine, hayatını kolaylaştıran her şeyi altından çekip çıkarın.

Arabası bozulur, silahı çalınır, kız arkadaşı ayrılır, ev sahibi onu evinden atar eder, ofisi yakılır ve müşterisi iflas eder. Şimdi onu tehlikeli bir davaya itin.

Unutmayın; Çatışma, kurgunun motorudur.

Sorunu, onu çözmek için yaptığı her başarılı girişimde mantıksal olarak tırmanmalıdır.

Denemeler yoluyla büyüdüğünü, geliştiğini, değiştiğini, güçlendiğini ve becerilerine daha fazlasını eklediğini göreceksiniz.

Adım: Kahramanın içinde bulunduğu çıkmazın umutsuz görünmesini sağlayın.

Yazma atölyelerinde bununla ilgili bir çok önermeler geliştirilir.

Romancı Angela Hunt bunu “en kasvetli an” olarak tanımlar. Bu durumdan nasıl kurtulacağınızı bile merak ettiğiniz yer orası.

Baş karakteriniz için en kasvetli anı hayal edin. Bunu yapma yeteneğiniz sizi bir romancı yapabilir.

Bu çıkmazda kendinizi hayal edin ve kahramanınızın bir mola vermek, bir kaçış yolu bulmak veya bir mucize yaratmak için neler yapabildiğini keşfedin. 

“En kasvetli an”, kahramanınızı harekete geçmeye, engellerle dolu bir yüzleşmeye zorlanacağı sürecin başlangıcını, içinde bulunduğu durumun düzelemeyecek kadar kötü göründüğünü tasvir eder.

Durum ne kadar umutsuzsa, doruk noktanız ve bitişiniz de o kadar güçlü ve etkileyici olacaktır.

Adım: Çatışmayı ve hikayeyi bir zirveye taşıyın.

Hikayenizin en yüksek duygusal noktası olan nihai çözüm, kahramanınız şimdiye kadarki en zorlu sınavıyla karşı karşıya kaldığında gelir. Olasılıklar korkunç olmalı ve başarısızlık bir felaket anlamına gelmeli.

Örneğin Yıldız Savaşları: Yeni Bir Umut , Ölüm Yıldızı’nı yok etmek zorunda kalan isyancılarla doruğa ulaşır.

Okuyucunun size ve hikayenize bağlılıklarını ödüllendirin ve zihinlerinde yeni olasılıklar hayal etmelerine izin verin.

Ama unutmayın, zirve son değildir. Gerçek sonuç, gevşek uçları birbirine bağlar ve her şeyi bir perspektife sokar.

Adım: Başarılı bir son ile okuyucuyu güveninin karşılığını verin

Başarılı bir son:

  • Okuyucuyu kitaba zaman ayırdığı ve eseri okuduğu için memnun olmasını sağlamalı,
  • Konu ne olursa olsun her zaman okurun duygularını hedeflemeli,
  • Kahramanını son sözüne kadar sahnede tutabilmelidir.

Doruk noktaları çok dramatik olduğu için, sonlar çoğu zaman sönük kalabilir. Ancak bunun olmasına izin vermemek gerekir.

Sonun da yeterince kalıcı olmasını sağlamak için tekrar tekrar yazmaktan çekinmeyin.

Son sahne tiyatro perdesi indiğinde sizi ayakta alkışlayan izleyicilerin coşkusunu hissedeceğiniz sahne olmalı.

Roman mı Yazdınız? Eseriniz nasıl kitaplaşacak?

Yazdığınız kurgu eserlerin yayımlanması ile okufra ulaşma mümkün olacak. Bunun için kitap dosyanızı hazırlayarak yayınevine göndermeniz gerekiyor. Yayınevlerine dosya hazırlamak için “Yayınevlerine Kitap Dosya Gönderme Rehberi” makalesinden yararlanabilirsiniz.

Yayına hazırlık sürecinde de yazar olarak ihtiyaçlarınızı anlayacak ve karşılayacak doğru yayınevine ulaşmanız önemli.  Kitabın hazırlık sürecinden, basımına, basımından dağıtımına ve günümüz koşullarında görünür olmasını sağlayacak tüm reklam ve duyuru faaliyetlerine kadar sizi müşteri değil yazar olarak gören yayınevini tercih ederseniz, emeklerinizin karşılığını almak ve yeni eserler için gerekli motivasyonu yakalamanız mümkün olacaktır.

Bu kapsamda özellikle ilk kitaplar ve yazma cesaretini kitaba dönüştürmede yazarın yanında olacak bir dayanışma programı hazırlayan ARTE yayıncılık, “ilk yayınevim” projesi ile yeni yazarlara olanaklarını sunuyor.

İlk Yayınevim ARTE, yılında gönderilen dosyalardan seçilecek ilk 5 eser için % destek sunuyor. Yazar ve yazar adayları ise şuradan projeye başvurularını yapabilirler: Yazar Başvurusu

funduszeue.info

Kategoriler Uncategorized

Hayallerinizi Gerçekleştirin: Yazar Olmak İçin İzlemeniz Gereken Adımlar

İnsan sosyal bir canlı ve iletişim kurabilmek, duygularını aktarabilmek için konuşmaya ihtiyaç duyuyor. Fakat bazı zamanlarda siz de içinizi dökmek için konuşma değil de yazma ihtiyacı hissetmiyor musunuz? Hislerinizi ya da fikirlerinizi somut bir şekilde yazıya dökmek istemiyor musunuz? Evet, yazmak da konuşmak gibi bir ihtiyaç. Hatta yazar olmak istiyorsanız sizin için bir ihtiyaçtan daha fazlası bile olabilir!

“Ne Yapmalıyım?” Diye Düşünenler İçin Harekete Geçme Zamanı

Eğer artık yazdıklarınızı kendinize saklamak istemiyorsanız ya da işi tuttuğunuz blog’dan daha üst noktaya taşımak istiyorsanız ve “Başarılı bir yazar olmak istiyorum!” diyorsanız doğru yerdesiniz. Şimdi, düşünmekten çok daha fazlasını yapmanın yani yol almanın vakti! İşte, yazar olmak isteyenlerin izlemesi gereken yol ve her yazar adayının dikkate alması gereken öneriler:

Her Türden Eserlere Okuma Listenizde Yer Verin

Korku ve gerilim edebiyatının en bilinen isimlerinden biri olan Stephen King, “Okumak için zamanınız yoksa yazmak için de zamanınız yoktur.” diyor. Okumak ve yazmak işte bu kadar bağlantılı! Sadece yazarlar değil, alanında yetenekli pek çok insan da bol bol kitap okumayı öneriyor. Peki, kitap okumak neden bu kadar önemli? Aslında bunun birkaç nedeni var, fakat en önemlilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Taht Oyunları (Game of Thrones) dünyasının yaratıcısı, yazar George R. R. Martin’in “Bir okuyucu, ölmeden önce binlerce hayat yaşar; okumayan insan ise sadece bir kez…” sözü okumanın önemini en güzel şekilde aktarıyor. Okumak farklı dünyaların kapılarını aralamanızı, olaylara bambaşka bir perspektif ile bakmanızı sağlar.
  • Okumak kelime haznenizi, yazı dilinizi geliştirir ve aynı zamanda kişisel gelişiminize katkı sağlar.
  • Hiç ummadığınız kitap ya da makaleler yepyeni ve sizi heyecanlandıracak bir fikrin kıvılcımlarını oluşturabilir.

Araştırma, polisiye, bilim kurgu… Evet, her tür ya da okuduğunuz pek çok kitap size iyi ya da kötü bir şey öğretebilir. Fakat özellikle kitabını yazmak istediğiniz türden eserler okumak size yol gösterebilir. Bu eserler sayesinde karakter oluşturmada dikkat etmeniz gereken noktalara, kurguya ya da detaylarda yer vermeniz gerekenlere dair fikir sahibi olabilirsiniz.

Her Türden Eserlere Yer Verin

Okuduklarınızı Analiz Edin

Üretmek istediğiniz türdeki önemli eserleri okuyorsunuz. Fakat bu okumaları analizle birlikte yapmalısınız. Örneğin kitapta herhangi bir kurgu hatası var mı, karaktere ne gibi özellikler eklenebilirdi, duygular tam olarak yansıtılabilmiş mi, kitapta neler eksiklik olarak kabul edilebilir? Bu ve bunun gibi soruları kendinize sorarak eleştirel bir bakış açısıyla kitabı analiz edebilirsiniz. Bu analizler aslında size “Ben olsam nasıl yazardım?” sorusunun cevabını verebilir. Analiz etmek, kendi yazılarınızda kurguyu doğru bir şekilde oluşturmanıza ve detaylar konusunda hassas davranmanıza katkı sağlayabilir.

Yazmak Sonsuz Bir Yolculuk…

Flannery O’Connor, “Ne bildiğimi keşfetmek için” yazdığını söylemiş. Yazmak gerçekten de böyle bir yolculuk. Gerçekten kendinizi vererek yazdığınızda ve kelimeler arasında iyi anlamda kaybolduğunuzda, her cümlede varlığından haberdar olmadığınız bir yanınızla yani düşüncelerinizle karşılaşabilirsiniz. Ve evet, tüm bunlar kendinizi keşfedip geliştirmenizi sağlar. Hatta belki de doğan yeni fikirler, sizi heyecanlandıran bir kitaba dönüşebilir.

Belki bir roman yazmak istiyorsunuz, ama alıştırma için yazdıklarınızın bu kadar uzun olmasına gerek yok. Örneğin aklınızda zaman zaman soru işaretleri oluşturan sosyal medya hakkında bir deneme ya da küçük bir öykü yazabilirsiniz. Kaleme aldığınız her konunun zamanla kaleminizi daha güçlü kıldığını ve size daha çok katkı sağladığını keşfedeceksiniz.

Yazmak Sonsuz Bir Yolculuk

Yazdıklarınızı, Fikirlerine Güvendiğiniz Kişilere Okutun

Kısa yazı ya da üzerinde aylardır, yıllardır çalıştığınız hikaye, roman dosyanız; hiç fark etmez… Çokça okuyan, izleyen, kendini geliştirmiş, dikkatli ve fikirlerine güvenen kişilerle yazdıklarınızı paylaşmanız, gelişiminiz açısından oldukça önemli. Çünkü ne kadar eleştirel ve detaycı bir şekilde yaklaşsanız da yazınızda bazı noktaları atlamış ya da kurguda hatalar yapmış olabilirsiniz. Bu tarz hatalar yapmanın ana nedenlerinden biri ise çoğunlukla işe dışarıdan bakamamaktır. Dışarıdan, güvenilir bir göz her zaman iyidir!

Yazdıklarınızı Yayımlatmak İçin Başvurular Yapın

Yazma sanatı ile uğraşıyorsanız bir süre sonra yazdıklarınızı paylaşmak istemeniz gayet normal. Eğer bir blog’unuz yoksa blog açabilir ya da yazılı veya online dergilere göndererek güvendiğiniz kısa yazılarınızın paylaşılmasını sağlayabilirsiniz. Yazdığınız bir şeyin hiç tanımadığınız kişiler tarafından okunması ve dönüş yapılması sizi motive edecektir.

Kurslara ve Atölyelere Katılın

Eğer yazma konusunda daha gidecek yolunuz olduğunu düşünüyor ama nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini bilmiyorsanız profesyonel kişilerden yardım alabilirsiniz. Günümüzde pek çok üniversite ve özel eğitim kurumu, örgün ve uzaktan kurslar açarak bu alanda kendinizi geliştirmenize katkı sağlıyor. Hatta dilerseniz bu doğrultuda oluşturulmuş pek çok atölyeye de dâhil olabilirsiniz.

Kurs ve atölyelerin yanı sıra bazı kitaplar da bu süreçte size yardımcı olabilir. O halde yazar olmak isteyenler için kitap önerilerini sıralayalım:

  • İyi Yazmak Üzerine, William Zinsser
  • Yazar Olabilir miyim? Yaratıcı Yazarlık Dersleri, Semih Gümüş
  • Demek Yazar Olmak İstiyorsun, Giuseppe Culicchia
  • Büyübozumu: Yaratıcı Yazarlık, Murat Gülsoy
Kitap Üzerinde Çalışmak

Kitabınız Üzerinde Çalışırken Dikkate Alabileceğiniz Öneriler

“Yazar olmak zor mu?” sorusuna verilecek cevabın “Kolay.” olmayacağını tahmin ediyordunuz, biliyoruz. Evet, yazar olmak aslında oldukça disiplin isteyen bir şey. Peki, tüm adımları düzenli bir şekilde hayata geçirdikten, yani kendinize gereken yatırımı yaptıktan sonra aklınızdaki fikri kâğıda dökmek için nasıl ilerlemelisiniz? İşte, bu süreçte size yardımcı olabilecek bazı öneriler:

  • Aklınızda bir fikir varsa ve bunu kitap haline getirmek istiyorsanız öncelikle kitabınızın konusu hakkında bir araştırma yapın. Bu araştırma, kitabınızda kurgunun daha derinlikli olmasını sağlayabilir ve her ne kadar kurgu olsa da kitabınızı daha inandırıcı kılabilir.
  • Karakterleri oluştururken onların tüm özelliklerini kağıda dökün. Karakterleri, yakın arkadaşlarınızmış gibi kabul edin; hangi durumda nasıl davranacaklarını, ne yapacaklarını net bir şekilde bilin. Ayrıca kitapta vermeyecekseniz bile karakterler için bir geçmiş oluşturmalısınız.
  • Kitabın akışını kurguladıktan sonra akışı bölümlere bölün ve hangi bölümde ne anlatacağınızı belirleyin. Bu sayede hangi bölümde ne yazacağınız konusunda bir yol haritası oluşturmuş olursunuz. Eğer aklınıza sonradan gelen ve eklemek istediğiniz noktalar olursa bölümlerin arasına yerleştirebilir ya da bir bölüme yedirebilirsiniz.
  • Son olarak acele etmeyin ve süreçten zevk alın!

Yayınevlerine Başvuru Sürecinde Dikkate Alabileceğiniz Öneriler

Kitabı bitirir bitirmez yayınevleri ile paylaşmamanızı öneririz; kendinize zaman tanıyın. Çünkü bu süreçte de kitabı yazdığınız süreçteki gibi ince eleyip sık dokumanız gerekiyor.

  • Kitabın son cümlesini yazdıktan sonra birkaç ay kitabınızla hiç ilgilenmeyin. Bu süreçte kitabınızın bazı noktaları ile ilgili aklınıza gelen fikirler olabilir. Bunları not alın. Yeterli süre geçtiğini düşündüğünüz noktada kitaba yeniden göz atın, gerekli noktalarda düzenlemeler ve eklemeler yapın.
  • Son okumayı yapın, yazım ve imlâ kurallarına göz gezdirin.
  • Eğer kitap bu haliyle içinize siniyorsa fikrine güvendiğiniz birine okutabilir ve yorumlarını sizinle paylaşmasını isteyebilirsiniz. Bu aşamadan sonra belki yine düzenleme yapmak isteyebilirsiniz.
  • Bazı yayınevleri belirli bir tür üzerinde uzmanlaşmış olabilir ve sizin kitabınız o türe dâhil olmayabilir. Önemli olan kitap türünüze uygun yayınevlerini seçmek ve dosyanızı onlara yollamaktır.
  • Bazı yayınevleri online, bazıları ise posta yoluyla başvuru alır. Seçtiğiniz yayınevlerinin başvuru şartlarını iyice incelemeli ve bu doğrultuda başvuru yapmalısınız.
  • Yayınevlerinin dönüş süreleri de farklılık gösterebilir. Evet, bu konuda sabırsız olduğunuzun farkındayız; ama sabırlı olmak şart!

Ve Geldik Son Adıma: Engel Tanımayın!

Evet; yazar olmak, kitap bastırmak en büyük hayaliniz olabilir ve bu süreçte hayatın kötü sürprizleri ile karşılaşabilirsiniz. Soğukkanlılığınızı koruyun ve pes etmeyin! Pes etmemek için ilhama ihtiyaç duyarsanız ilgili yazımıza hızlıca göz atabilirsiniz.

Evrim Ağacı olarak bu yazının yazıldığı tarihe kadar 3 özgün kitap çıkarttık (Evrim Kuramı ve Mekanizmaları, Şüphecinin El Kitabı ve 50 Soruda Evrim), 1 kitabın genel editörlüğünü üstlendik (Evrenin Karanlığında Evrimin Işığı) ve başka çalışmalarda da (kolektif kitap, gazete makalesi, dergi yazısı, haber röportajı vs.) yer aldık ve almaya devam ediyoruz; siz bu yazıyı okurken, çoktan bu sayılar değişmiş olabilir. Bugüne kadar da binlerce içerik üretmeyle birlikte yazı hazırlama konusunda kendimizi iyice geliştirdik.

Ancak, bunca yıllık tecrübeye rağmen bir kitap yazmanın apayrı bir zorluğa sahip olduğunu söyleyebiliriz. Elbette araştırma yapmak, yazı hazırlamak ve genel kitleyle paylaştıktan sonra geribildirimlere göre revizeler hazırlamak bizler için bir avantaj sağlamış olsa da, bir kitap yazmanın süreci farklılıklar barındırmaktadır. Örneğin, yazdığınız dijital bir makalede bir hata varsa ya da bir değişiklik gerektiriyorsa, o makaleye istediğiniz zaman erişip düzeltmeler yapabilirsiniz. Ancak bir kitabın ilk basımından sonra fark ettiğiniz hataları ya da değişiklik yapmak istediğiniz kısımları gördükten sonra, o düzenlemelerin uygulanabilmesi için bir sonraki baskıya kadar beklemek durumunda kalıyorsunuz. Bir diğer deyişle, bir kitap yazmanın sorumluluğu, dijital bir makale yayınlamaya nazaran çok daha büyük.

Elbette bütün bunlar, aranızda kitap yazma konusunda heyecanlı olan kişilerin hevesini kırmamalı. Aksine, bu konuda hevesinizi arttırmak ve bu yolda kişisel tecrübelerimizden öğrendiklerimizi sizlerle paylaşabilmek adına bu makaleyi kaleme aldık. Böylece hem içinize sinecek bir çalışmaya atılım yapmış hem de normalinden daha kaliteli bir eser çıkartmış olursunuz.

Önemli Not: Buradaki tavsiyeler bir popüler bilim kitabı yazmak isteyenler için önerilmiştir. Kurgusal, tarihsel, felsefi, edebi vs. kitap yazma konusunda da insanların faydalanabileceği bilgiler olsa da, ana konumuzun popüler bilim üzerine olduğu hatırlanmalıdır.

Tavsiyelerimize geçmeden önce iyi dileklerimizi paylaşmak istiyoruz: Türkiye'de birbirinden yetenekli, bilgili ve hevesli insanlar görüyoruz. Bilime duydukları ilgiyle birlikte öğrendiklerini paylaşma konusundaki istekleri bizleri sevindiriyor. Bazılarınızın şimdiden başladığı bir kitap projesi olabilir. Bazılarınızın da böyle bir hayali olup ilerleyen dönemlerde böyle bir işe girişme isteği olabilir. Kitabınıza başlamış olsanız da olmasanız da, her türlü buradaki tavsiyelerimiz hepiniz içindir. Türkiye'deki raflarda sizin de kitaplarınızı görmek bizleri gururlandıracaktır. Şimdiden kaleminize sağlık!

Popüler Bilim Kitabı Yazmak İsteyenlere Tavsiyelerimiz

1. Hazır Hissetmek

Bizler kitaplarımızı yazmadan önce belirli bir yaşa geldikten ve belirli bir bilgi birikimi edindikten sonra böyle bir işe kalkışmayı uygun gördük. Çünkü kitap dediğiniz şey, rastgele bir eşya değildir. İçerisindeki sayfalar, sizden sonraki nesillerin ellerine alıp okuyabilecekleri metinler içermektedir. Geçmişte yaşamış olan yazarların seslerinin aklınızda yankılanması gibi, siz de, sizden daha uzun ömürlü bir eseri var ediyorsunuz.

Heyecanlı olduğunuz kadar, bu işi ciddiye almanız da gerekmektedir. Hiçbir zaman tam anlamıyla "Şimdi yazmaya hazırım!" hissiyatında olmayabilirsiniz. Bu, hiç sorun değildir; önemli olan, belirli bir donanım elde ettikten sonra bir başlangıç yapmanızdır. Bir atasözünde denildiği gibi, "bir yolculuk, bir ilk adımla başlar". Birçok yazar, ilk sayfada ilk kelimeleri düşünerek veya boş bir ekrana bakarak düşüncelerinin arasında kaybolabilmektedir. Ancak bunu aşmanın kolay bir yolu vardır, bir sonraki başlıkta izah ettik.

Neden Desteğe İhtiyacımız Var?

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor. Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak Daha fazla göster

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Destek Ol

2. Konuların Belirlenmesi

Öncelikle bahsetmek istediğiniz konulardan başlıklar oluşturun, sonra bunları bir "İçindekiler" sayfası halinde düzenleyin. Bunu yapmanız, kitabınızı bölümlere ayırt etmenizde faydalı olacak, aklınızdaki süreci oluşturmanıza katkısı olacaktır. Bu başlıklar, siz yazmaya başladıkça ve devam ettikçe gözden geçirilebilirler. Bazı başlıkları silebilir, bazılarını birleştirebilir ve hatta yeni başlık ekleme ihtiyacında da olabilirsiniz. Hiçbir zaman kitabınızı yazmadan önce hazırlık süreciniz taşa kazılmış gibi olmayacak, siz yazdıkça değişecek ve gelişecektir.

Bu, önceki başlıkta dile getirdiğimiz "Nasıl yazmaya başlamalıyım?" sorununa da bir cevaptır. Hiçbir zaman ilk yazdıklarınız son yazdıklarınız olmayacaktır! Merak etmeyin, yazmaya devam ettiğiniz sürece kitabınız kendi kendini yazıyormuşçasına bir hale gelecektir.

3. Gözden Geçirmeyi Sonraya Bırakmak

Yazarken hiçbir zaman geriye dönerek ikide bir düzeltmelerle uğraşmayın, bu vakit kaybetmenize ve konu akışının bozulmasına neden olabilecektir. Tabiri uygunsa, "direkt yazıp geçin", önce taslağınızı oluşturun, en sonunda o bölümü tek seferde okuyup baştan sona elden geçirin. O zaman düzeltmeleriniz daha yerinde olacak ve konu akışı da korunacaktır. Bir diğer deyişle, yazımı akışına bırakmak, kelime kelime en uygun sözcükleri seçmekten ve yazım/noktalama kurallarına uyduğunuzdan emin olmaktan yeğdir. Sonradan bunları düzeltebilirsiniz; ancak o anda sahip olduğunuz ilham ve zihninizde oluşmuş olan akış, birkaç dakika sonra tamamen kaybolabilir. Bunu yitirmeden zihninizdekileri kağıda (ya da ekrana) aktarmak, büyük öneme sahiptir.

4. Bir Takvim Hazırlamak

Kendinize bir hedef tarih seçin, ancak gerçekçi de olun. İlk kitabınız olunca, ister istemez heyecanlanarak en kısa sürede çıkartıp herkese elde ettiğiniz başarınızı duyurmak isteyebilirsiniz. Ancak acele etmek aleyhinize işleyebilir, detayları gözden kaçırabilir, birçok yazım hatası yapabilir, bahsetmek istediğiniz konuları yanlışlıkla atlayabilir, yeni gelişmelerden bihaber kalıp eski bilgi vermiş olabilir, birçok konuda kitabınızı elinize alınca "Keşke" dedirttirebilecek bir durum yaşayabilirsiniz.

Şöyle izah edelim: Bir kitap sayfası boyutunda yazacağınız her sayfa için 6 aylık bir süreç düşünmelisiniz. Yani sayfa için 1 sene, sayfa için 2 sene vs. Bu süreçler gözünüzde büyümesin, çünkü zaman hızlı geçebiliyor. Kitap yazarken önünüzde uzun bir yol varmış gibi görünebilir, hatta bazı noktalarda "Hiçbir zaman bitirebilecek miyim?" ve "Acaba ölmeden önce basımını görebilecek miyim?" gibi trajikomik düşünceler aklınıza yerleşebilir. Endişeniz olmasın, kitabınıza çok ara vermeden yazdığınız sürece nice basımlara bile şahit olacağınız günler sandığınızdan daha çabuk gelecektir.

Ancak burada altını çizdiğimiz kısım, kitaba çok ara vermemenizdir. Sırf bundan dolayı kendisine bir takvim oluşturmayıp "Sonra hallederim." düşüncesi nedeniyle çalışmaları yarım kalmış nice insan bulunmaktadır. Kitabınızın basıldığını ve elinizde ilk kez tuttuğunuzu hayal ederek kendinizi motive edin.

5. Bir Takip Tablosu Oluşturmak

Bu bir şart olmasa da, işleri takip etmenizi kolaylaştıracaktır, özellikle ortak bir çalışmada yer alıyorsanız. Örneğin biz bir Excel tablosu oluşturup renk kodlarıyla durumlar belirledik (alttaki görsele bakınız), farklı kişilerin ele alacağı kısımları belirleyip kimlerin ne durumda olduklarını takip ettik, aynı zamanda en altındaki sayfa sayısıyla da hem küçük hem de büyük baskı konusunda kaç sayfalık bir eser hazırladığımızı görebilmiş olduk.

Bazı yayınevleri matbaa masrafları ve kitap okuma alışkanlığı oranları nedeniyle çok uzun (+ sayfalık) eserler çıkartmaktan haklı olarak çekinebilirler, bu nedenle bu konuda pek başarılı olamasak da (ilk kitabımız sayfa, ikincisi sayfa ve üçüncüsü sayfa oldu) mümkün oldukça gereğinden fazla yazmamaya gayret ettik. Bir popüler bilim kitabının sayfa arasında olması gayet uygundur.

6. Mükemmelliyetçilik Engelini Aşmak

Size şimdiden söylüyoruz: Eseriniz mükemmel olmayacak, olamaz da. Çünkü her detayına önem vererek kaleme alsanız bile, yazdıklarınızı beğenmeyecek ya da beğense de yine de değerlendirirken bir yerinden puan kıracak insanlar olacaktır. Renkler ve zevkler görecelidir. Bu sizi endişelendirmesin, yazmanıza engel teşkil etmesin. Ayrıca bahsettiğiniz konuları ele alırken elbette daha bahsetmek istediğiniz nice konu eksik kalacaktır. Elbette daha eklemek istediğiniz bir sürü bilgiler, görseller ve fikirler olacaktır. Ama konuyu gereğinden fazla uzatıp okuru da sıkmamak için sayfa sayısını iyi takip etmeli ve konuların uzunluğunu iyi yönetmelisiniz. Neticede bir ansiklopedi değil, minimum sayfalık bir kitap yazmaktasınız.

Bir bölümü tamamladıktan sonra her zaman geriye dönüp bir okurun gözünden okurcasına özet ya da açıklık gerektiren yerleri revize ediniz. Muğlaklığı giderin, hata tespitlerinizi düzeltin, uzun ifadeleri kısaltın, yanlış anlaşılabilecek yerlere netlik kazandırın.

Kitabınıza yönelik eleştiriler tüm bu çabalarınıza rağmen gelecek, iyimser okurların aklında bile bazı soru işaretleri oluşabilecektir. Bu açığınızı her türlü yapacağınız kitap söyleşilerinde ve sosyal medya araçlarınızdan kapatabileceksiniz. Biz de söylemek istediğimiz her şeyi söyleyemediğimizin farkında olarak kitaplarımızı yazdık, hatta Şüphecinin El Kitabı'nda alttaki görseli de verdik, ama bu durum bizi rahatsız etmedi, sizi de etmemeli. Ayrıca okurlarınızı daha fazlasını araştırmaya da teşvik etmeniz gerekiyor. Sadece sizin verdiğiniz bilgilerle yetinmemeleri gerek.

7. Yardım Almak

Başkalarından yardım almaktan hiçbir zaman çekinmeyin. Her konunun uzmanı değilsiniz ve özellikle bilginizin sınırlı olduğu kısımlarda bir bilene danışmak faydalı olacaktır. Paylaştığınız bilgilere ve verilere dair de yazdıklarınızı kontrol eden kontrolörler bulmanız ve hatta yazım hatası düzeltmeleri için bir redaktör bulmanız da işinizi kolaylaştıracaktır (redaksiyon işini yayınevi de üstlenmektedir). Bir hikaye kitabında fantastik ögeler yer alabilir, ancak bir popüler bilim kitabı yazıyorsanız, verdiğiniz bilgiler konusunda bunları sorgulayacak bir kitleyle eserinizi paylaştığınızı unutmayın.

Yardım aldığınız her kişiye Önsöz'de teşekkürlerinizi sunmayı ihmal etmeyin, ancak bunu yapmadan önce isimlerini kitabınızda paylaşma konusunda izinlerini isteyin, çünkü bazı kişiler anonim kalmayı tercih edebilir.

Performansın Sınırlarında

İşletmenizi bir Ferrari, McLaren, Toyota veya Force India olarak hayal edebiliyor musunuz? Peki ya satış ekibinizi yarış takımı, pazarlama ile araştırma birimlerinizi ise Formula 1 arabası tasarlayan bir stüdyo olarak? Tahminî cirosu 4 milyar dolar olan Formula 1, 30 ülkeden 50 bini aşkın insana iş sağlıyor. Dahası, bütün büyük veya gelişmekte olan ekonomilerde önemli bir rolü var.

Performansın Sınırlarında, Formula 1 yarışlarını örnek alarak bir işletmenin yüksek rekabete dayalı koşullarda en iyi performansa nasıl ulaşacağını anlatıyor. Elinizdeki kitap, büyük başarı kazanan ilk edisyonun Formula 1 sürücüleri ve bu sporda aktif görev alan yöneticilerle yapılan yeni söyleşilerle zenginleşmiş ikinci edisyonudur.

Devamını Göster

Performansın Sınırlarında

Satın AlTüm Ürünler

8. Çalışma Ortamının Önemi

Sesin pek olmadığı, önünüzdeki işinize odaklanabileceğiniz belirli bir yer seçin. Bu, masanız olur, bir kütüphane olur, bir kafenin köşesi olur vs. Yeter ki kitap yazacağınız zaman o alanı kullanmaya gayret edin. Çok fazla yer değiştirmeye çalışmayın. Yatak gibi uykunuzu getirebilecek rahat yerler yerine dik durabilecek bir pozisyonda olun.

Ayıracağınız vakit de dakika kadar kısa olmamalı. Bir oturuşta epey yol almayı hedeflemelisiniz. Kitap yazmayı, dizi izlemeye benzetebilirsiniz. İkide bir ara vermektense tek oturuşta dakikalık bir bölümü izler gibi yazmanız büyük bir ilerleme sağlamanıza neden olacaktır. Bu süreçte sizi etkileyebilecek dış faktörleri (ev arkadaşınız, ortamdaki diğer insanlar, dışarıdan gelen inşaat sesi vs.) mümkün oldukça minimize etmeniz gerekiyor.

Yazarların en büyük engellerinden birisi dış bir faktörün işlerini bölmesidir. Örneğin, birisiyle ortak yaşıyorsanız, sizi belirli bir süre kadar rahatsız etmemesini rica etmelisiniz. Bazı durumlarda dış sesleri engellemek için kulaklık takabilseniz de, bu sizi bir müddet sonra rahatsız edebilecektir (aşırı sessizlik de rahatsız edici gelebilir). Arka planda müzik dinlemek de her zaman faydalı olmayabilir. İnsan beyni "aynı anda" iki görevi birden yapamaz, görevler arası hızlı geçişlerde başarılıdır sadece. Bu nedenle hem müziğe hem de önünüzdeki kitaba aynı anda odaklanamazsınız. Ancak, kaleme aldığınız kısım, duygusal bir noktaya parmak basıyorsa, okura o duyguyu iyi aktarabilmek için yazı süresince müzik dinlemek etkili olabilecektir (üzüntü yaratacak bir metni yazarken hüzünlü bir şarkı dinlemek kelime seçimlerinize ilham verebilir).

Unsplash

9. Yazı Sırası

Kitabınızı baştan sona doğru lineer bir şekilde yazma şartınız yoktur. Biz bile farklı bölümleri öncekilerinden önce tamamladık, sıkça ileri geri dönük çalıştık, mümkün oldukça tekrardan kaçınmaya çalıştık, bölümler arası konu bağlantılarını kurmaya çalıştık. Siz de benzer şekilde "Hatırlarsınız ki şu bölümde şu konuyu dile getirmiştik" gibi bölümler arası referanslar kullanabilirsiniz. Bazı tekrarlamaların yer alması ise konunun iyi pekiştirilmesi için gerekli olabilir.

Görsellerin Gücü

"Bir görsel bin kelimeye bedeldir." denir. Oldukça haklı bir yorum. O nedenle ya kendi görsellerinizi oluşturun (veya bir grafik tasarımcıdan yardım alın) ya da telif haklarını kontrol ettiğiniz görseller kullanın (Pixabay, Pexels, Unsplash, Wikimedia Commons gibi yerlere bakabilirsiniz), kullanıma açık (İng: "public domain") olmalarına dikkat edin.

Eğer kullanmak istediğiniz görseli mutlaka eklemek istiyorsanız ancak telif hakkı (İng: "copyright") varsa, eser sahibiyle görüşün, izin vermezse kullanmaktan kesinlikle kaçının. Eğer kitabınız siyah-beyaz basılacaksa bu görsellerin siyah-beyaz çıktıda nasıl görüneceklerini internet araçlarıyla ya da Photoshop gibi programlarla gözden geçirin.

Ancak bir konunun anlatımında şu soruyu da sormanız önemlidir: "Bu görseli eklemesem de konu anlaşılır mı?". Evet ise, o durumda görsel kullanmaktan kaçının, boşuna kitabınızı uzatmanın ve mürekkep harcamanın anlamı yoktur. Sadece şart gördüğünüz yerlerde görsel ilave edin. Kitabın daha süslü ve çekici görünmesi için bolca görsel kullanmak gibi bir amacınız olmasın.

Görselleri numaralandırırken genellikle kaçıncı bölüm olduğunu ve o bölümde kaçıncı görsel olduğunu belirtin. Örneğin, bir görsel 2. bölümün görseli ise, Görsel diye isimlendirin. Gerekiyorsa yanına görsel açıklaması yazın, en sonuna da görselin kaynağını belirtin. Örneğin, biri hazırladıysa (Hazırlayan: Çağrı Acar, ), eğer bir yerden alındıysa (Kaynak: Pixabay, ). Bu görselleri de aynı numaralandırmayla bilgisayarınıza kaydedin, böylece yayıneviyle paylaştığınızda da onlar için işi kolaylaştırmış olursunuz. Her zaman düzenli olmakta fayda vardır.

Araştırma Yapmak

Bir konuyu ele alırken ona dair yeni videolar izleyin, makaleler okuyun, haberlere bakın vs. Konuyu iyi bildiğinizi düşünseniz de mutlaka yeni bir şeyler öğrenecek, yazınızda kullanabileceğiniz yeni örnekleriniz olacaktır. Araştırmanızı yaparken de "algıda seçiciliğe" mümkün oldukça başvurmadan, objektif bir biçimde ele alın, notlar tutun. Aklınıza da bir fikir gelirse, unutmadan onu hemen not edin. Bu fikirler rastgele bir zamanda aklınıza gelebilir ve yazınızı geliştirmekte faydası olabilir. Cebinize, not defterinize, bilgisayarınıza, elinizde o an ne varsa oraya not alın. Yazınızı oluşturduktan sonra, eğer bazı veriler, araştırma sonuçları ve bilimsel bilgiler içeriyorsa, onları kontrol ve teyit edecek birileriyle (kontrolörler) çalışın. Onların eleştirilerine ve geribildirimlerine açık olun.

Özel İsimler ve Kısaltmalar

Kitabınızda kullanacağınız özel isimlere ve kısaltmalara dair önceden bazı kurallar belirleyin. Bu şekilde daha düzenli bir iş çıkartmış olursunuz. Örneğin bizim kitaplarımızda belirlediğimiz bazı kurallar şöyledir:

  • Tam isim yazarken ikinci ismi varsa kısaltıyoruz. İlerleyen paragraflarda aynı kişinin ismi kullanılıyorsa sadece soyadıyla hitap etmeye devam ediyoruz. Örneğin: Carl E. Sagan'ın bu konuda bir sürü çalışması oldu. Sagan, bilimi halka anlatma konusunda yetenekli bir bireydi.
  • Bir söz eklerken italik font yapıyoruz. Örneğin: "Olmak, ya da olmamak"
  • Özel adlarda büyük harf kullanıyoruz. Örneğin: Mısır piramitleri (p küçük), Keops Piramidi (p büyük).
  • Yabancı kelimelerin yanına Türkçelerini ekliyoruz. Örneğin: Buna "Wunderwaffen" (Tr: "Süper Silahlar") demektedirler.
  • Bir kurum ya da özel isim sıkça kullanılıyorsa, o zaman kısaltmasını ilk kullandığımız yerde açıklamasını ekliyoruz, sonraki kullanımlarında ise sadece kısaltmasını kullanıyoruz. Kısaltma sayısı kitapta çok ise, kitabın başında ya da sonunda hepsinin açılımlarının yazıldığı bir Kısaltmalar tablosu eklemekte fayda var. Örneğin: NASA (ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) uzaylılara dair henüz resmî bir açıklamada bulunmadı. Yine de insanlar NASA'nın bu konuda gizli bilgiler sakladığını düşünmektedirler.
  • Bir eseri (kitap, film, oyun, gazete, dergi, makale, rapor, haber ajansı vs.) paylaşırken orijinal ismini ve yanında -eğer varsa- Türkçe ismini italik fontta yazıyoruz, yanına da eserin -eğer varsa- çıktığı seneyi ekliyoruz. Eğer belirli bir şahsın eseri ise, ismin başına unvan da ekliyoruz. Örneğin: Ünlü yazar ve evrimsel biyolog Richard Dawkins'in The Blind Watchmaker - Kör Saatçi () kitabında bahsettiği gibi
  • Eğer bir terimin İngilizcesinin de bilinmesinde fayda varsa parantez içinde ekliyoruz. Örneğin: Bu uygulamalar Geleneksel Çin Tıbbı (İng. Traditional Chinese Medicine) olarak bilinmektedir.
  • Her zaman şart olmasa da bir kurum ismi Türkçeleştirilebilir ise o zaman Türkçe olarak yazıyoruz. Örneğin: Ohio State University yerine Ohio Eyalet Üniversitesi.
  • Bir kelimeye vurgu yapılacaksa ya tırnak içine alıyoruz ya da italik font yapıyoruz. Örneğin: O zaman farkına vardım. ya da O zaman "farkına" vardım.

Özel Semboller

Üstel sayılar (kimyasal formüllerde olduğu) gibi özel semboller kullanacaksanız, bunların yerlerini işaretleyin. Biz genellikle bunları kırmızı renkte ve kalın olarak belirtiyoruz. Çoğu kişi kitaplarını Microsoft Word gibi programlarda yazmaktadır. Yayınevleri ise bunu InDesign gibi bir programa aktardıklarında bu özel semboller gözden kaçabilir.

Objektiflik

Okur kitleniz belirli siyasi ve dinî görüşlere sahip olabilirler. Elbette kişisel düşüncelerinizi paylaşmakta özgürsünüz ve bazı insanlar ne yaparsanız yapın yazdıklarınızdan gücenebilecektir. Ancak burada da bilimsel görüşü yanlış tanıtmamak adına kullanacağınız kelimeleri özenle seçin. Bilimin sadece bir kesime ait olduğu imajından kaçının. Amacımız bilimi sevdirmektir, dikte etmek değil. Ele aldığınız bir konuda bir dinden söz etmek mecburiyetindeyseniz, o dini bütünüyle ele almak yerine, sadece bir ögesini ele almakta fayda vardır. Amacınız burada genelleştirme hatasına düşmemektir ve o inancı taşıyan okurlarınızı uzaklaştırmamaktır. Eğer gereğinden fazla konuyu irdelerseniz kitabın özünden uzaklaşmış olursunuz. Siyasi konuları da ele alırken aynı dikkati göstermeye gayret edin.

Kaynakların Kaydedilmesi

Kullandığınız kaynakları her zaman o esnada kaydedin. Hatta ne zaman bir kaynak kaydederseniz, onu daha sonra hepsiyle uğraşmak yerine hemen düzenleyerek Kaynaklar bölümünüze ekleyin. Kaynak gösteriminde APA stilini kullanabilirsiniz. Burada birkaç alıntılama örneğinden bahsettik. Ayrıca Zoteroveya Evrim Ağacı yazarı iseniz Evrim Ağacı Kaynaklar ve İleri Okuma Sistemi gibi araçlar kullanarak da kaynaklarınızı profesyonel bir şekilde denetleyebilirsiniz.

Çalışmanın Yedeklenmesi

Çalışmalarınızı mutlaka her ay en az bir kere başka bir yere (harici disk, bulut vs.) yedekleyin. Eğer bir oturuşta uzun bir çalışma yaptıysanız, tamamladıktan sonra hemen yedekleyin. Bazı insanlar dikkatsizlikleri nedeniyle uzun emekler sonucunda hazırladıkları dosyaları (USB'yi virüslü bir başka bilgisayara takmaları, dosyayı bulunamaz bir yere kaydetmeleri, bilgisayarın bozulması, yanlışlıkla silmesi vs.) kaybedebilmektedirler. Olası kitap korsanlığına karşı, hiçbir zaman kitabın tamamını yayınevi haricindeki kişilerle paylaşmayın. Yazdıklarınızı kontrol etmek isteyen kişilerle de sadece bakmalarını istediğiniz kısımları paylaşın.

Ortak Çalışmalar

Eğer kitabı tek başınıza değil de bir başkasıyla birlikte yazıyorsanız, ortak bir bulut sisteminden (Google Drive ya da Dropbox gibi) faydalanın, böylece çalışmanızın en güncel haline erişebilirsiniz. Birbirinizin çalışmaları üzerinde değişiklikler yaptığınızda her zaman bunlar belirgin olsun (Örneğin, Microsoft Word'de "Değişiklikleri İzle" (İng: "Track Changes") açık olsun).

Yayınevi Süreci

Kitap dosyanızı yayıneviyle paylaşmadan önce son kez kontrol edin. Görseller klasörünüzdeki görsel numaralandırmalarına bakın. Yazınızı kaydettiğiniz dosyaların bir de bütün halini oluşturun; örneğin, Önsöz, Bölüm 1, 2, 3, Sonsöz, Kaynaklar vs. gibi farklı farklı Microsoft Word dosyalarınızı ayrıca tek bir Word dosyası haline getirin. Bu, yayınevinin diğer programa aktarma sürecini kolaylaştıracaktır. Yayınevinden süreç hakkında bilgi alın, komisyon oranları üzerinde görüşün, sözleşme koşullarını iyi okuyun ve gerekli gördüğünüz koşullar üzerinde yayıneviyle anlaşmayı sağlayın.

Kitabınız yazım hataları için birisi tarafından kontrol edilecektir. Ardından bir grafik tasarımcı onu kitap formatına çevirirken, editör de okumasını yapacak ve tamamladıktan sonra notlarını sizinle paylaşacaktır. Bu notların bazılarında minör veya major değişiklik istekleri olabilir. Bunların üzerinde kibarca tartışabilirsiniz. Kısacası ne gereğinden fazla ısrarcı ne de gereğinden fazla esnek davranınız.

Editör, mümkün oldukça kitabın bir sorun teşkil etmeyecek şekilde yayınlanmasını istemektedir, beraberinde kişisel düşüncelerini de dile getirebilir, bu nedenle geribildirimlerini saygıyla karşılayınız. Ancak kesinlikle hemfikir olmadığınız bir kısımda mutabıklığı sağlamaya gayret ediniz. Grafik tasarımcı kitabı düzenledikten ve kapak tasarımını tamamladıktan sonra matbaada basıma göndermeden önce son kez onayınıza sunacaktır. Hızlıca tüm görselleri, sayfa düzenlerini, ana başlıkları, özel sembolleri vs. kontrol edin.

Basım Sonrası

Kitabınız basıldıktan sonra bir nüshasını alın, elinize kalem alarak okuyun. Mutlaka değiştirmek ve düzeltmek isteyeceğiniz hatalar ve revizyonlar ve hatta görsellerin kalitesi ortaya çıkacaktır. Bunları sayfa numaralarıyla birlikte düzgünce not edin, hepsini toparladıktan sonra, sonraki basım için yayıneviyle paylaşın ve basım öncesi tekrar kontrol edin. Bazı okurlar bu nedenlerden dolayı "Yeni baskı çıksın, öyle alırım." düşüncesinde olabilirler, ancak bu bahsi geçen hatalar neredeyse dikkate değer olmayacak düzeydedir ve genellikle yazarların gözden geçirirken fark ettiği şeylerdir.

Geribildirimler

Artık kitabınızın ilk basımı gerçekleştirildi ve nihayet elinizde tutuyorsunuz. Sizi tanıyanlar tebrik mesajlarını iletmekle birlikte bazı yakınlarınıza ücretsiz nüshalardan hediye gönderdiniz. Bazı insanlar da sizleri desteklemek adına en kısa sürede satın alacaktır. Bu noktada insanlardan hemen geribildirim alma isteğiniz oluşabilir, ancak herkese zaman tanıyın. Kitabınızı almış olan bazı kişiler onu belki de aylar veya yıllar sonra ilk kez ellerine alacaktır. Bu süreçte kitap tanıtımlarınıza devam edin ve söyleşilere katılın, okumuş ve okumamış olanların akıllarındaki soru işaretlerini gidermeye çalışın, kendinizi ve çalışmanızı daha yakından tanıtın.

Size verilen desteklerin haricinde yapıcı eleştiriler de alacaksınız. Bunlara daima kulak verin, hatalarınız varsa sonraki basımlar için not edin, mümkünse bunun tespitini yapan kişiye kitabınızda teşekkür edin.

Ancak bununla birlikte kötümser yorumlar da yer alabilir. "Sıkıcı, gereksiz yere uzun, vakit kaybı, hatalı bilgilerle dolu" gibi yorumlarla karşılaşabilirsiniz. Verdiğiniz onca emeğin karşılığında bunları görmek hevesinizi kırmasın. Hatalarınızı kabullendiğiniz, eleştirilere açık fikirli davrandığınız, paylaştığınız bilgilerin başkaları tarafından kontrol ve teyit edilmesine izin verdiğiniz sürece ortaya koyduğunuz eserle gurur duyun. Çünkü nesiller sonrasında bile okunabilecek bir çalışmaya imza atmış oldunuz. Ancak bu, egonuzu da şişirmesin, her daim mütevazılığınızı koruyun.

Diğer Detaylar

Elbette bir kitabın üretimi sırasında burada yer veremeyeceğimiz kadar detay bulunmaktadır. Örneğin bir yazarın en büyük sıkıntılarından birisi olan "yazar donakalması" (İng: "writer's block"), kimi zaman haftalar ve aylarca aşamayacağınız bir sorun olabilir; bir türlü ilham bulamayabilirsiniz. Bununla ilgili olarak, diğer yazarlarla irtibat kurarak ilham kaynakları arayabilirsiniz veya hayal gücünüzü tetikleyecek yürüyüşler, sporlar yapabilir, filmler izleyebilir, kitaplar okuyarak diğer yazarların yazım biçiminden güç alabilirsiniz.

Benzer şekilde, eğer ki ilk defa kitap yayınlayacaksanız, hiçbir büyük yayınevi kitabınızla ilgilenmeyebilir; belki bu işi bilen ve daha önceden kitaplar yayınlamış kişilerle çalışmanız bu işte daha hızlı kendinizi geliştirmenize olanak sağlayabilecektir. Çoğu zaman yeni bir yazarın kitabı, üzerinde ne kadar uğraşılmış olursa olsun, aylarca ve yıllarca yayınlanmayabilir, sayısız editör tarafından reddedilebilir. Evrim Ağacı'nda biz bu konuda birazcık şanslıyız; çünkü yazarlarımız kendi yetkinliklerini Evrim Ağacı çatısı altında halihazırda ispatlamış, halihazırda birçok kitap yayınlamış kişiler. Dolayısıyla hem yayınevleriyle yakın ilişkimiz bulunuyor, hem de yayınevleri bizden çeşitli konularda kitap yazmamızı talep edebiliyorlar. Ancak bu, sizin de bu noktaya gelemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Hatta önce bir Evrim Ağacı yazarı olarak bilim yazarlığına adım atabilirsiniz.

Bir diğer yaygın problem, telif ücretlerinin düşüklüğüdür (birçok yazara başlangıçta % kadar düşük oranlar önerilir, zamanla alandaki yetkinliğinizi gösterdikçe bu oranları %10, %12, %15, %20 gibi düzeylere çekmeniz mümkün olabilir). Bu işin maddi getirisi büyük bir iş olmadığını bilin - hele ki popüler bilim kitaplarının satış oranlarının, eğlence veya kişisel gelişim gibi sektörlerdekine göre kat kat düşük olduğu gerçeğini göz önüne alacak olursanız

Yani bir kitabın yazılması ve yayınlanması süresince karşınıza birçok problem, engel, zorluk çıkabilir. Ancak işin keyifli tarafı biraz da budur: Bunların tek tek üstesinden geldiğinizde, kitabınızın sizin için anlamı bir o kadar büyüyecektir. Bu süreçte kitabınız daha da başarılı bir dile ve içeriğe erişecek, nihayet yayınlandığında çok daha başarılı olma şansına sahip olacaktır. Asla yılmayın, yazmaya ve bilimi anlatmaya devam edin.

Genel Bir Özet

  1. Hazırlıklı olun.
  2. Korkusuzca başlayın.
  3. Yazdıklarınızı sonradan gözden geçirin.
  4. Bir hedef süreç belirleyin.
  5. Sabırlı olun.
  6. Odaklanın, ancak hata yapmaktan korkmayın.
  7. Yardım almaktan çekinmeyin.
  8. Yazmak için düzgün bir ortam belirleyin.
  9. Baştan sona düz şekilde değil, karışık şekilde yazabilirsiniz.
  10. Uygun görseller kullanın.
  11. Bir konuyu ele alırken ona dair araştırmalarınızı genişletin, hata tespiti için kontrol edebilecek insanlara danışın.
  12. Özel isimlendirmelere dair bir kurallar listesi oluşturun.
  13. Özel sembollerin olduğu yerleri yayınevinin fark edeceği şekilde işaretleyin.
  14. Mümkün oldukça objektif bir şekilde yazmaya çalışın.
  15. Kullandığınız kaynakları düzgün şekilde kaydedin.
  16. Her zaman çalışmanızı başka bir yerde yedekleyin.
  17. Başka yazarla çalışıyorsanız ortak dosyanız olsun ve birbirinizin düzeltmelerini takip edin.
  18. Yayıneviyle paylaştıktan sonra editörle mutabık kalın. Kitabınız düzenlendikten sonra basım öncesi hızlıca kontrol edin.
  19. Kitabınız basıldıktan sonra yine kontrol edin, sayfa numaralarıyla birlikte notlar alın, hepsini tek seferde yayıneviyle paylaşın.
  20. Yapıcı eleştirilere açık olun, geribildirimler için herkese zaman tanıyın. Negatif yorumlara aldırmayın. Kendinizle gurur duyun.

Alıntı Yap

Okundu Olarak İşaretle

Paylaş

Sonra Oku

Notlarım

Yazdır / PDF Olarak Kaydet

Bize Ulaş

Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git

Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

funduszeue.info

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.