cesedin çürüme evreleri / Yas ve çürüme: Ölümden ötedeki köye giden yol

Cesedin Çürüme Evreleri

cesedin çürüme evreleri

Yas ve çürüme: Ölümden ötedeki köye giden yol

Yas&#;n, s&#;ras&#; de&#;i&#;ebilir ve her biri tekrarlanabilir be&#; evresi var diyor Kübler-Ross. &#;nkâr, öfke, pazarl&#;k/uzla&#;ma, depresyon ve kabullenme. Çürümenin de be&#; evresi varm&#;&#; me&#;er. Bu defa s&#;ral&#;, çünkü konu&#;an do&#;a ve do&#;ada her &#;eyin bir s&#;ras&#; var, öyle de&#;il mi?

Çürümenin evrelerinden ilki, ölümden hemen sonraki gün boyunca devam eden ba&#;lang&#;ç. Henüz bozulma ya da koku&#;ma yok. Ölen sevdi&#;imiz biriyse, al&#;&#;&#;k oldu&#;umuz gibi görece&#;imiz son saatler. &#;kinci evre, ikinci ve alt&#;nc&#; günler aras&#;nda. Kar&#;n &#;i&#;ecek, vücuttan çe&#;itli s&#;v&#;lar ç&#;kacak ve koku&#;ma ba&#;layacak. Üçüncü evre, yedinci gün ba&#;l&#;yor. Onikinci güne kadar koku artacak, deri kararmaya ve böcekler bedeni kemirmeye ba&#;layacak. Dördüncü evre, onüçüncü günden ellibirinci güne kadar geçen sürede gerçekle&#;iyor. Ek&#;imi&#; peynir kokusu yükselecek cesetten. Bizim yak&#;nlar&#;m&#;z&#; toplay&#;p ölüp gideni son bir kez yolculad&#;&#;&#;m&#;z elli ikinci gün ba&#;l&#;yor be&#;inci evre. Koku kaybolmaya ba&#;layacak. ’inci gün sevdi&#;imiz o bedenden geriye kurumu&#; deri parçalar&#;, kemikler ve saçlar kalacak.

Biz dünyan&#;n yüzeyinde nefes al&#;p verir ve inkârdan öfkeye, ölümle pazarl&#;&#;a ve uzla&#;maya, sonra depresyona sürüklenir, nihayet kayb&#;m&#;z&#; kabullenmeye u&#;ra&#;&#;r, belki geri dönüp her bir a&#;amay&#; tekrar tekrar ya&#;ay&#;p yas tutarken, sevdi&#;imiz insan&#;n topra&#;a verdi&#;imiz bedeni bütün o a&#;amalardan geçecek. Gelenekleri önemseyen biriysek cenazeden sonraki ritüellere kat&#;laca&#;&#;z. Diyanet bunlar&#;n dinde yeri yoktur, hatta bid’attir dese de, yedinci, k&#;rk&#;nc&#; ve elli ikinci günlerde yap&#;lan merasimlerde iyile&#;meye çal&#;&#;aca&#;&#;z. Giysileri ve di&#;er e&#;yalar&#; usulünce da&#;&#;taca&#;&#;z. Türlü çe&#;it ritüelle üstesinden gelmeye çal&#;&#;t&#;&#;&#;m&#;z bo&#;luk ve yas hissi kalacak. O yas, gidenin arkas&#;ndan zihnimizde aç&#;p an&#;larla donatt&#;&#;&#;m&#;z bir oda gibi olacak sonra. Onun yoklu&#;unu kabullendi&#;imiz zamanlarda kap&#;s&#; kapanacak. Art&#;k olmad&#;&#;&#;n&#; ve olmay&#;&#;&#;n&#;n a&#;&#;rl&#;&#;&#;n&#; hat&#;rlad&#;&#;&#;m&#;z zamanlardaysa o odaya girip ana karn&#;nda bir bebek gibi dizlerimizi karn&#;m&#;za çekip u&#;unaca&#;&#;z.

Biri öldü&#;ünde herkes ayn&#; &#;ekilde hissetmez. Hislerimizi ölen ki&#;inin kim oldu&#;u, hayat&#;m&#;zda nas&#;l yer etti&#;i, onunla bir meselemiz varsa hayattayken yüzle&#;ip yüzle&#;medi&#;imiz gibi onlarca de&#;i&#;ken &#;ekillendirir. Tabii bir de nas&#;l biri oldu&#;umuz. Kimimiz ölen herkesi affetme e&#;ilimindedir, kimimizin öfkesini ölüm bile geçirmez. Ölenle ve ölümle aram&#;zdaki ili&#;ki ne olursa olsun, bir an mutlaka hepimize u&#;rayan bir duygu daha olur. Ya&#;&#;yor muyum, hayatta m&#;y&#;m? Yoksa bütün bunlar bir kâbus mu? Nas&#;l devam edece&#;im hayata? Bundan böyle hayat devam edecektir elbette, ama önceki gibi olmayacakt&#;r. O yas evreleri var ya, i&#;te onlar, kay&#;ptan sonraki hayata al&#;&#;ma evrelerimizdir ayn&#; zamanda. Biri orada, topra&#;&#;n alt&#;nda çürürken, bizim hayata yeniden al&#;&#;ma evrelerimiz. Yas tutmazsak, hayata da al&#;&#;amay&#;z

DEVLETLE VE ÖLÜMÜYLE YÜZLE&#;MEK

Ama bu yaz&#;n&#;n konusu birinin ölümünün neden oldu&#;u bir yas de&#;il. Mü&#;tereken kurup, büyütüp, besleyip sonra hep beraber alt&#;nda kald&#;&#;&#;m&#;z bir yap&#;n&#;n, devletin ölümü. Defalarca söyledim ve yazd&#;m, tekrar edeyim. Bizim devlet diye bildi&#;imiz yap&#; ’lar&#;n sonundan itibaren s&#;kla&#;an bir krizler silsilesiyle öldü. Susurluk’ta bir kamyon çarpm&#;&#;, devlet a&#;&#;r yara alm&#;&#;t&#;. 28 &#;ubat’ta ci&#;erlerinin ha&#;at oldu&#;u ç&#;km&#;&#;t&#; ortaya. Marmara Depremi’nin enkaz&#;n&#;n alt&#;nda kald&#;k. Hep beraber ve yapayaln&#;zd&#;k. Kimsesizlerin kimsesi, açlar&#; doyuran, ç&#;plaklar&#; giydiren devlet ortalarda yoktu.

Ard&#;ndan gelen ekonomik krizi tabuta vurulan kilitti. Lakin cenaze merasimi yap&#;lamad&#; bir türlü.

’de AKP’nin yükseli&#;i muhafazakâr kesimler için art&#;k var olmayan devletin yerini alma giri&#;iminin bir ürünüydü. O da ne, zümrüd-ü anka küllerinden mi do&#;maktayd&#; yoksa? Tabii ki hay&#;r! Koca bir göz aldanmas&#;yd&#; o, ama ba&#;ar&#;l&#; da oldu. Sermayesi önceki dönemin yaratt&#;&#;&#; kesif çaresizlik ve devletin art&#;k mevta oldu&#;unu kabul etmek istemeyen mü&#;terek inkâr mekanizmalar&#;m&#;zd&#;. Sonra &#;ahit oldu&#;umuz her &#;ey bir miras&#;n ya&#;malanmas&#;ndan ibaret. O miras azald&#;kça karde&#;-giri&#;imciler birbirlerine dü&#;tü ve bütün bu a&#;amalar ya&#;an&#;rken ortada kalm&#;&#; cenaze çürümeye devam etti. &#;imdi müteveffa devletin üvey o&#;ullar&#;ndan biri, bedenin nas&#;l çürüdü&#;ünü, miras&#;n nas&#;l payla&#;&#;ld&#;&#;&#;n&#; hikâye ediyor. Gözlerimizin önünde ya&#;anm&#;&#; bir sahneyi anlat&#;yor asl&#;nda.

Yedinci videodan beri dinlediklerim çok a&#;&#;r geliyor. Bö&#;rüme bir öküz oturuyor, kalkm&#;yor günler boyunca. Mizahla hafifletmeye çal&#;&#;&#;yorum yükü herkes gibi. Derken bir video daha geliyor ve öncekilerden daha a&#;&#;r&#;n&#; söylüyor. Sanki dümeni tak&#;lm&#;&#; a&#;&#;r tonajl&#; bir gemi geriye çekilip çekilip çarp&#;yor üzerinde durdu&#;um zemine. O zemin üç taraf&#; denizlerle çevrili, günün do&#;du&#;u yere k&#;ç&#;n&#;, batt&#;&#;&#; yere burnunu dönmü&#; bir yar&#;mada. Bilmedi&#;imiz bir &#;ey yok söylediklerinde. Y&#;llard&#;r art&#;k iyice eli kolu ba&#;lanm&#;&#; bulunan denetim kurullar&#;n&#;n raporlar&#;nda, gazetecilerin yazd&#;klar&#; için kimi zaman hapsedildikleri hatta öldürüldükleri haberlerde, Meclis’te önü genellikle iktidar partilerince kesilen soru önergelerinde ucundan k&#;y&#;s&#;ndan ö&#;renip yan yana getirmeye korktu&#;umuz &#;eyler hepsi. Korkumuzun sebebi de belli. Bu bildiklerimizle ne yapaca&#;&#;z, hangi merciye gidip adalet isteyece&#;iz? E&#;er suçlular&#; yarg&#;lamas&#;n&#;, adaleti temin ve haks&#;zl&#;klar&#; bertaraf etmesini talep edece&#;imiz bir merci ya da mecra yoksa, neyimiz var ki?

Hiçbir &#;eyimiz yok asl&#;nda yani. Ne can&#;m&#;z, ne gelece&#;imiz, ne de hayat&#;m&#;z teminat alt&#;nda. Kolay m&#; bununla yüzle&#;mek? De&#;il. Yas evreleri aras&#;nda, fare tekerle&#;ine hapsolmu&#; gibi ko&#;turmaktay&#;z birbirimize çarparak. Herkes kendi ald&#;&#;&#; pozisyonun tekerle&#;in içindeki en sa&#;lam zemin oldu&#;unu san&#;yor. Oysa kimsenin bir pozisyonu yok, ayak durabildi&#;imiz bile söylenemez. Giderek h&#;zlanan tekerle&#;in içinde birbirimize çarparak ko&#;uyoruz. Tekerle&#;i döndüren çark&#;n zembere&#;i çoktan da&#;&#;lm&#;&#;. Bizim bir yerde durdu&#;umuzu zannederken ko&#;ma halimiz döndürüyor onu.

Bu çoktan tamama ermi&#; ölümle ve onun bedeninin çürümesiyle yüzle&#;memiz laz&#;m. Her yüzle&#;me bir k&#;yamet! Hayat&#;m&#;z&#; etraf&#;nda ördü&#;ümüz çekirde&#;in ne oldu&#;unu ö&#;renece&#;iz. Ve her k&#;yamet bir yeniden do&#;u&#; müjdesi. Ama k&#;yamet olmadan yeniden do&#;ulmayacak. Alametler ç&#;&#; gibi. Gördünüz bak, babalar o&#;ullar&#; tan&#;m&#;yor, a&#;abeyler karde&#;leri. T&#;pk&#; Nur Suresi’nin 24’üncü ayetinde dendi&#;i gibi elleri, ayaklar&#; ve dilleri kendi aleyhlerinde &#;ahitlik ediyor. Yaln&#;z dil sürçmelerinden bahsetmiyorum. Kurulmu&#; düzenin eli-aya&#;&#; oldu&#;unu itiraf eden bir üvey evlat konu&#;up teker teker anlat&#;yor. Sayfa sayfa bildi&#;imiz, çünkü kayd&#; beraber tuttu&#;umuz hesap defteri “kapat&#;n beni, bu yük çok a&#;&#;r, ta&#;&#;may&#;n” diyor. Üvey evlat sesleniyor oradan: “Helalle&#;ece&#;iz!” Helalle&#;me laf&#;n&#; her duydu&#;umuzda kar&#;&#;l&#;k veriyoruz, “hesap soraca&#;&#;z!” Ama nerede, hangi mercide, nas&#;l kuraca&#;&#;z bu mahkemeyi? Savc&#;lar&#;m&#;z kim olacak, yarg&#;çlar&#;m&#;z kim? Adil olmal&#; bizim kurdu&#;umuz mahkemeler. O halde kim savunacak hesap sorduklar&#;m&#;z&#;?

MUHALEFET&#;N ALAY KOMUTANLARI

Devleti en iyi bildi&#;ini iddia eden insanlar, mevcut iktidar&#;n devletten haberi bile olmad&#;&#;&#;n&#; söyleyerek muhalefet ediyorlar senelerdir. “Böyle olmaz devlet, devlet böyle olunmaz, liyakat laz&#;m.” Yani diyorlar ki bugün hükûmet edenlere, “siz beceremiyorsunuz, yönetemiyorsunuz, öyleyse sand&#;&#;&#; halk&#;n önüne koyun, hesab&#;n&#;z&#; kessinler.” Sonra bak&#;yorsunuz, namaza &#;slamc&#;lar&#;n imaml&#;k etti&#;i cenaze merasiminde ald&#;klar&#; tavra. Öyle ya, yol yordam biliyorlar m&#;, hak-hukuktan haberleri var m&#;, görmek istiyorsunuz.

Ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Ba&#;kan&#; Kemal K&#;l&#;çdaro&#;lu, “Memleket yang&#;n yeri, saraya bak, sanki memlekette hiçbir &#;ey yok. A&#;z&#;n&#; aç&#;p tek bir kelime etmiyor,” diyor. Haliyle dönüp bak&#;yoruz, acaba kendisi ne demi&#; diye. O da ne “Bizim o taraklarda bezimiz yok” d&#;&#;&#;nda bir &#;ey söylememi&#;. Açmam&#;&#; a&#;z&#;n&#;, ortaya dökülen pisli&#;in nas&#;l giderilece&#;i ve bir daha böyle &#;eyler olmamas&#; için ne yap&#;lmas&#; gerekti&#;ine kafa yorduklar&#;na dair tek bir i&#;aret, Allah r&#;zas&#; için, tek bir i&#;aret vermemi&#;.

Bütün bu manzaran&#;n ba&#;l&#;ca aktörlerinden birinden &#;çi&#;leri Bakanl&#;&#;&#;’n&#; alt&#; ayl&#;&#;&#;na da olsa devralm&#;&#;, geldi&#;i siyasi gelenek itibariyle sa&#;&#;n tahayyülündeki devleti en iyi bilenlerden biri oldu&#;u iddias&#;ndaki &#;Y&#;P Genel Ba&#;kan&#; Meral Ak&#;ener’e bak&#;yoruz. Kendisi anlat&#;yor: “Bu konular gündeme geldi&#;inde iki &#;ey söyledim. Birincisi aile i&#;lerine kar&#;&#;m&#;yoruz dedim. Göndermeydi. Herkes kula&#;&#;n&#;n üstüne yatt&#;. Bir sonraki ad&#;mda da &#;unu söyledim: ‘Say&#;n Erdo&#;an’a ça&#;r&#;md&#;r, Susurluk meselesi Do&#;ru Yol Partisi’ni, Alaattin Çak&#;c&#; ve Türkbank meselesi de Anavatan Partisi’ni götürdü. E&#;er siz milletin do&#;ru dürüst ikna edilmesini, kalplerinin ikna olmas&#;n&#; sa&#;lamazsan&#;z siz de öyle di&#;erlerinin sonucuna katlan&#;rs&#;n&#;z,’ dedim.” Halk TV’deki ayn&#; yay&#;nda Susurluk’la 28 &#;ubat aras&#;ndaki ba&#;lant&#;y&#; &#;öyle kuruyor: “Susurluk için temiz toplum, temiz siyaset, temiz ihale diye yola ç&#;kan samimi insanlar birden bire ayn&#; &#;ekilde ‘irtica gitsin’e döndü. 28 &#;ubat geldi. Ondan sonra Susurluk’tan bahsedilemedi.”

Her iki parti liderine de sormak laz&#;m de&#;il mi? Ya arkada&#;, madem her &#;eyi biliyorsunuz, her &#;eyin fark&#;ndas&#;n&#;z, sizin i&#;iniz iktidara tavsiyede bulunmak m&#;? “Yap&#;c&#; muhalefet”in zaman&#; m&#;? Bununla mücadele edece&#;im derken alt&#;nda kalmaktan korkuyorsan&#;z, sahi siz, neyin iktidar&#;na talipsiniz? Deva ve Gelecek partilerini hesaba katmak isterdim elbette. Fakat onlar, üstlenebilecekleri yegâne siyasi rolü çoktan devletin üvey o&#;luna kapt&#;rd&#;lar. Nefis muhasebesi ve özele&#;tiri yapmakla yararlanaca&#;&#;n&#; dü&#;ündükleri egolar&#; onlar&#; kendi geçmi&#;lerine hapsetti. &#;imdi art&#;k “yaa, i&#;te biz bu yüzden terk ettik AKP’yi, gördünüz mü, neler neler neler olmu&#;? Yok biz bunlar&#; görmedik, duymad&#;k, bilmedik” demekten öteye gidemiyorlar. Haliyle kimseyi inand&#;ramayacaklar kendilerine. &#;imdi art&#;k gerçekten AKP’nin devam&#; olmak için yar&#;&#;mak zorunda kalacaklar.

Tam da üvey evlad&#;n “&#;imdi kar&#;&#;n&#;za temiz siyaset diye ç&#;kacaklar” dedi&#;i videonun ertesi günü giydi&#;i beyaz gömlekle “temiz siyaset” kampanyas&#; ba&#;latan Davuto&#;lu’nun “siyasi dehas&#;”n&#; çok da &#;ey etmemek laz&#;m sanki. Sahi, k&#;sa da sürse bir ba&#;bakanl&#;&#;&#;n&#;z vard&#; de&#;il mi bütün bunlar olurken? Yok muydu yani hiç haberiniz? Devletin âlî ç&#;karlar&#;, deyip geçtiniz mi bir kalem? O da ne, devleti öldüren, öz evlatlar&#;n&#;n babalar&#;n&#;n hayr&#;na yapt&#;klar&#; kanunsuz i&#;lermi&#; ve siz ba&#;ka kanunsuzlar&#;n çoktan ölmü&#; devletin bedenini kemirmesine göz yummu&#;sunuz me&#;er. O çok ululad&#;&#;&#;n&#;z devlet gelene&#;i, töresi, adab&#;, edebi zehrin ta kendisi imi&#;, öyle mi?

Babacan da &#;u kadar&#;n&#; diyebilmi&#;: “Deva Partisi tu&#;lalar&#; çekmek için de&#;il, tertemiz bir binay&#; yeniden in&#;a etmek için yola ç&#;kt&#;.” Hem de, tu&#;la çekme ifadesinin U&#;ur Mumcu cinayetinin hakiki faillerinin bulunmas&#;yla ilgili oldu&#;u bu kadar ayyuka ç&#;km&#;&#;ken. Öyle mi? Bilmez miyiz? Yapt&#;klar&#;n&#;z kadar, gördü&#;ünüz, bildi&#;iniz halde sustuklar&#;n&#;z da yapacaklar&#;n&#;z&#;n garantisidir.

Buraya kadar siyasi yelpazenin “gerçekçi” ekibinden söz ettik. Daha evvel defalarca birbirleriyle koalisyon kurmu&#;, her seferinde kendileri hariç herkesi felakete sürüklemi&#;, sonra birbirlerini avlamak üzere ku&#;anm&#;&#; olanlar. ANAP’&#;, DYP’yi, sonra AKP’yi olu&#;turan e&#;ilimlerin kimi yeni kimi eski temsilcileri. Devleti biliyorlar, tan&#;yorlar de&#;il mi? Buradan sonraya nas&#;l yol alaca&#;&#;m&#;z&#; da onlar bilir elbette, kim bilecek ba&#;ka? Onlar&#;n bildikleriyle gitti&#;imiz yollar de&#;il mi burnumuzu müsilajdan ç&#;karmayan?

&#;unu akledecek feraset neden yok bu partilerde? ‘&#;imdi, tam &#;u anda ortaya koyaca&#;&#;m&#;z temizlenme ve hayatta kalma önerileri, yani hangi yolla, kurumlarla, ne türlü bir dayan&#;&#;mayla bu enkaz&#; kald&#;raca&#;&#;m&#;z konusunda verece&#;imiz taahhütlerle güvenini kazanaca&#;&#;z kalabal&#;klar&#;n. Ancak böyle yürüyece&#;iz iktidara.’ Siyasi dehalar&#; m&#;d&#;r paçalar&#;na yap&#;&#;&#;p, aman ha sak&#;n kar&#;&#;ma bu i&#;lere, kendini yakma, diyerek atacaklar&#; ad&#;mlara mâni olan? Ne yani, çoktan ölmü&#;, bedeni böcekler taraf&#;ndan kemirilmekte ve etraf&#;na kötü kokulu salyalar ak&#;tmakta olan devletin bu öz çocuklar&#;n&#;n kafalar&#;, her hafta bir tripod ve kameraya konu&#;arak yar&#;mada ahalisine böceklerin ahvalini anlatan üvey evlat kadar çal&#;&#;m&#;yor mu?

ÜTOP&#;K ROMANT&#;KLER (!)

&#;imdi bir de herkesin çok romantik, ütopik, naif ve hayalci olmakla ele&#;tirdi&#;i, Türkiye’de iktidar olma &#;anslar&#;n&#;n hiç olmad&#;&#;&#; söylenenlerin ne yapt&#;&#;&#;na bakal&#;m. EMEP, HDP, SOL Parti, T&#;P, TKP, TÖP ve Halkevleri taraf&#;ndan yap&#;lan aç&#;klamadan:

“Bizler bu ülkenin emekten, ezilenlerden, yoksullardan, d&#;&#;lanmaya çal&#;&#;&#;lan kesimlerinden yana olan güçler olarak bu kirli ittifaka kar&#;&#; ortak mücadele etme ça&#;r&#;s&#; yap&#;yoruz. Halka kar&#;&#; i&#;lenen suçlar&#;n tüm failleri ile siyaset, sermaye ve mafya üçgeninde girilen tüm gizli ve kirli ili&#;kiler aç&#;&#;a ç&#;kar&#;lmal&#;, sorumlular halk&#;n önünde hesap vermelidir.  

Siyasi egemenli&#;ini bu bask&#;, terör ve yolsuzluk mekanizmas&#;n&#;n üzerine kuran iktidar&#;n, ortaya dökülen bu muazzam suçlar&#;n hesab&#;n&#; kendili&#;inden vermeyece&#;ini biliyoruz. Türkiye i&#;çi s&#;n&#;f&#;, emekçileri ve halk güçleri olarak örgütlü bir güçle hesap sormazsak ve sorumlular&#;n cezaland&#;r&#;lmas&#;n&#; sa&#;layamazsak iktidar çark&#; bu çamurun içinden ç&#;kmay&#; becerebilecektir.

Yarg&#;n&#;n gözlerini kapad&#;&#;&#; bu talan düzenine kar&#;&#; toplumsal itiraz&#;, mücadeleyi büyütmek ve tüm gerçekleri ortaya ç&#;karmak için Türkiye halklar&#; ba&#;ta olmak üzere siyasi partilere, sendikalara, demokratik kitle örgütlerine ve toplumsal kesimlere ça&#;r&#; yap&#;yoruz: Sesimizi yükseltmeli, itirazlar&#;m&#;z&#; büyüterek örgütlemeliyiz. Türkiye halklar&#;na kar&#;&#; tarihsel sorumlulu&#;umuzla sesleniyor ve bu kirli ittifaktan kurtularak herkesi ya&#;anabilir bir ülke için seferber olmaya ve mücadele etmeye ça&#;&#;r&#;yoruz.”

Uzatmayay&#;m sözü. Hangisi gerçekçi geliyor size, hangisi romantik? &#;ktidara yak&#;n duran Millet &#;ttifak&#;’n&#;n böylesi büyük ve herkesi kapsayan bir kriz kar&#;&#;s&#;nda, “Cumhur’cum gerekeni yap lütfen, bizi kendinle u&#;ra&#;t&#;rma” demekten ibaret siyaseti mi, sol ve sosyalist partilerin “bu i&#;in alt&#;ndan ancak dayan&#;&#;ma ve örgütlenmeyle ç&#;kar&#;z, herkes ta&#;&#;n alt&#;na elini koymal&#;, yoksa hep beraber yok olaca&#;&#;z” yakla&#;&#;m&#; m&#;?

“&#;kinciler nas&#;lsa iktidar olamaz, çünkü bu ülke böyle” diyenlerdenseniz Millet &#;ttifak&#;’na bu &#;ekliyle, “ay ne olursa olsun, &#;unlar bir gitsin de” bo&#;vermi&#;li&#;iyle oy verecek ve çok k&#;sa bir süre sonra onlar&#;n da enkaz&#;n geriye kalan&#;n&#; ya&#;malad&#;klar&#;na &#;ahit olacaks&#;n&#;z. Fare tekerle&#;inin içinde inkârdan öfkeye, uzla&#;madan depresyona ko&#;turup durma halimizi kabullenece&#;iz. S&#;rf devletin öldü&#;ünü, hatta onu “en çok seven”ler taraf&#;ndan incelikle kurgulanm&#;&#; bir cinayete hem de hepimizin gözlerinin önünde kurban gitti&#;ini kabullenmemek için yapaca&#;&#;z bunu.

Tabii ki ikincilerden yanay&#;m, hep öyleydim, onlar iktidara gelmese de oraday&#;m, diyorsan&#;z da tekerle&#;in dönmesine katk&#;da bulunmaktan ba&#;ka bir &#;ey yapm&#;&#; olmayacaks&#;n&#;z. Bunu söylemek hiç kolay de&#;il emin olun. Ama durum bu. &#;ktidar olamamaya raz&#; olacak zaman de&#;il.

Üçüncü bir yol bulmak zorunday&#;z hep birlikte. &#;kincilerin enerjisinin, hakl&#;l&#;&#;&#;n&#;n, yol-yordam bilgisinin, ölmü&#; devletin hayaletleriyle ve bedenine çöreklenmi&#; böceklerle mücadele deneyiminin, ilk gruptakilerin üzerindeki ölü topra&#;&#;n&#; silkeleyip atmas&#;n&#; sa&#;layacak bir yol. O yolun ne oldu&#;unu bilmiyorum, hep birlikte bulaca&#;&#;z. &#;u kadar&#;n&#; biliyorum, bu meseleye kafa yormadan yapaca&#;&#;m&#;z her seçim, bizi birkaç y&#;l sonra &#;imdi bulundu&#;umuz açmaza sokacak yeniden.

&#;uradan ba&#;lamak mant&#;kl&#; geliyor: Devlet i&#;lerinin bir aile ya da dostlar kumpanyas&#; oldu&#;unu dü&#;ünenlerle buraya kadar diyebilmeliyiz. Kamusal i&#;ler mevzubahis oldu&#;unda benzerlerini ve yolda&#;lar&#;n&#; kay&#;ranlarla gidilecek yollar tükendi. Ellerine yüzlerine bula&#;m&#;&#; kirleri görmezden gelip, sözüm ona gönüllerindeki “iyi niyet”lerle idare edelim diye bizden güç dilenenlerle kaybedecek zaman yok. Buyursunlar, bulu&#;sunlar masalar&#;n ba&#;lar&#;nda ayr&#;m gözetmeksizin, devletin ölü bedenini kemirenlerin koyduklar&#; s&#;n&#;rlara tak&#;lmaks&#;z&#;n. Hepimizin gözü önünde ak&#;llar&#;ndaki çareleri tart&#;&#;s&#;nlar, görelim bakal&#;m çarede anla&#;ma becerileri var m&#;ym&#;&#;? &#;ttifak pazarl&#;klar&#;, sözle&#;meleri, taahhütnameleri kendi aralar&#;nda kalmas&#;n, hepimizin gözleri önünde yaps&#;nlar e&#;er düzgün &#;eylerse onlar. &#;ahit olal&#;m ki sonra taahhüde uymayanlar&#;n cezas&#;n&#; da gene biz verelim. &#;&#;i böyle yürütmeye yüre&#;i, görgüsü, devlet ve i&#; bilgisi yetmeyenlerle de vedala&#;al&#;m gitsin yol yak&#;nken.


Ayşe Çavdar Kimdir?

Önce gazeteci, sonra akademisyen, bir süredir Almanya’da yaşıyor. Kent çalışmaları ve kültürel antropoloji disiplinleri içinden İslamcılık, milliyetçilik, dindarlık vb. konularla uğraşıyor.

kaynağı değiştir]
Latince:&#;Dermestes lardarius (ergin)
Latince:&#;Dermestes lardarius (larva)
Latince:&#;Aglossa pinguinalis (ergin)
Latince:&#;Nicrophorus vespilloides (bir kemirgen leşinde)
Latince:&#;Tineola bisselliella (larva)
Latince:&#;Tineola bisselliella (ergin)
Latince:&#;Aglossa cuprealis (ergin)
Latince:&#;Attagenus pellio (ergin)

Adli entomoloji, ölümden sonra geçen zamanın hesaplanması, ölüm yerinin belirlenmesi ve toksikolojik çalışmalarıyla adli tıp bilimine yardımcı olur. Başkalaşım geçiren böceklerin, özellikle de tam başkalaşımlı (holometabol) böceklerin yumurta, bütün evreleriyle larva ve nimfleri ile erginlerin her biri bulmacayı çözmede birincil öneme sahiptir. Türü tespit edilen bir böceğin erginlik öncesi dönemlerinin evre evre gelişim süresi entomolojik olarak bilinir ve bu bilgi adli tıbbın titizliğine uygulandığı zaman ortaya esrarı çözebilecek derecede önemli olan kriminal bilgi çıkar.

Özellikle Latince:&#;Diptera (sinekler) takımından böceklerin erginlik öncesi larva gelişim verileri adli entomoloji çalışmalarında önemlidir. Latince:&#;coleoptera (kın kanatlılar) ve Latince:&#;lepidoptera (pul kanatlılar) takımından böceklerin cesede geliş zamanları ise uzun süreli ölüm zamanı tahminlerinde kullanılmaktadır.

Değişik yaşama ortamlarında bulunan böceklerin bu ortamları çoğunlukla türüne özgüdür. Ceset üzerinde bulunan böcekler cesedin kaldığı ortam ve taşınma durumu hakkında da bilgi verir. Ayrıca bu böceklerin dokuları, üzerinde bulundukları ceset dokularından daha fazla toksin içermesinden dolayı toksikolojik analizlerde de kullanılabilmektedirler.

Birincil ceset böcekleri[değiştir kaynağı değiştir]

  1. ^Prof. Dr. Salih Cengiz (İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü), Bilim ve Teknik dergisi, Kasım , Yıl 45, Sayı:

Literatür[değiştir kaynağı değiştir]

Kendilerinden öncekilerin bıraktıkları nimf ve pup kalıntılarını tüketirler.

Kaynakça[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir