istinafta karara çıkmış dosya kaç günde sonuçlanır / Karara Çıkmış Dosya Kaç Günde Sonuçlanır

Istinafta Karara Çıkmış Dosya Kaç Günde Sonuçlanır

istinafta karara çıkmış dosya kaç günde sonuçlanır

İstinaf Nedir, İstinaf Mahkemesi Ne Kadar Sürer?

İstinaf Nedir: Yerel mahkemelerde istediği sonucu alamayan taraflar, kararı bir üst mahkemeye taşıyarak itirazlarını sunabilirler. Birinci derece mahkeme kararları istinaf mahkemeleri tarafından denetlenir.

İstinaf Ne Demek?

İstinaf, ilk derece mahkemeler tarafından verilen kararın maddi olay açısından ve hukuki yönünden Bölge Adliye Mahkemesi tarafından denetlenmesi olarak tanımlanmaktadır. Dolaysız ile basit uyuşmazlıkların kanun yoluna başvuru yapılması öngörülmemiştir.

İstinaf Mahkemesi Nedir?

İstinaf Mahkemesi Nedir?

İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararlar da taraflardan birisinin başvurusu üzerine inceleme yapan Bölge Adliye Mahkemesi olarak nitelendirilmektedir. İstinaf mahkemesi kurulmadan önce yerel mahkemenin kararları için temyiz yoluna başvuruluyordu. Daha sonra 20.07.2016 tarihinde istinaf mahkemeleri yürürlüğe girdi. Bu tarihten önce Bölge Adliye Mahkemeleri’ne kişiler için başvuru zorunluluğu getirilmişti. Yargıtay’ın iş yükünü azaltmak için yaptığı bu uygulama nedeni ile pek çok Dava’nın daha da uzamasına sebep olmuştur.

İstinaf Mahkemesi Ne Kadar Sürer?

İstinaf Mahkemesi Ne Kadar Sürer?

Davaların çoğu istinaf edilerek Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşınmaktadır. Peki, istinaf mahkemesi ne kadar sürer 2022? İstinaf mahkemeleri 2019 yılı öncesinde devreden ve yıl içerisinde gelen toplam dosya sayısı 1,5 Milyondur. Aynı zamanda karara çıkan dosya sayısı 770 Bindir. İstinafta bekleyen dosya sayısı ise ortalama 1 Milyon olduğu tahmin ediliyor. Dolayısı ile 2021 yılında istinaf edilen bir dosyanın ortalama 3 senede sonuçlandığını belirtmek isteriz.

İstinaf Dosya Sorgulama

İstinaf sorgulama yapmak için e-Devlet sitesine giriş yapmalısınız. Yargıtay Başkanlığı e Hizmetler menüsüne giriş yaparak kendiniz ile ilgili davalara ulaşabilirsiniz. İstinaf dosya sorgulama işlemi oldukça basittir. Eğer e-Devlet kaydınız yoksa PTT üzerinden şifre almanız gerekiyor. Hemen hemen çoğu işlerinizi e devlet istinaf mahkemesi sorgulama işlemini kolayca yapabilirsiniz.

İstinaf Harcı Hesaplama

Adli olaylar da mahkemelere yapılan başvurular için bazı masraflar yapılmaktadır. İstinaf harcı da yapılan masraflardan biridir. Mahkemeye herhangi bir konu ile başvuru yapan kişi için istinaf süreci başlar. Dolayısı işe sürecin başlamasından itibaren bazı masraflar ortaya çıkar. Ayrıca istinaf masrafları Resmi Gazete de yayımlanmaktadır. Her yıl farklılık gösteren istinaf masraflarını Resmi Gazete de inceleyerek hesaplayabilirsiniz.

İstinaf Mahkemesi Kararları

İstinaf mahkemesi kararları, istinaf incelemesi ile bir karara varılır. Aynı zamanda yerel mahkemenin kararının bozulması ya da onanması mümkün değildir. Yargıtay, temyiz incelemesi yaparak istinaf mahkemesi kararını hukuki yönden değerlendirip onama ya da bozma olarak karar verecektir.

İstinaf Başvuru Süresi

İstinaf başvurusu süresi 2 haftadır. Kararı veren ilk derece mahkemesine yazılı olarak istinaf dilekçesi verilir. Aynı zamanda istinaf dilekçesinde istinaf sebebi açıklanmak zorundadır.

İstinaf Başvurusu Nedir?

İstinaf başvurusu, hukuki uyuşmazlıkları maddi vakıa ve hukukilik açısından inceleyerek karar verilir. Dava mahkemesinin vermiş olduğu kararı beğenmeyerek bozulmasını daha üst Mahkeme’den (İstinaf Mahkemesi) istenmesidir. Peki, istinaf süresi nedir? Merak edilen konuların başında gelen istinaf süre, İstinaf Mahkemesi’ne yapılan başvurunun ardından 2 hafta da karara bağlanmaktadır.

İstinaf Başvuru Dilekçesi

İstinaf başvuru dilekçesi, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararın ardından yasal süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’ne gönderilmek için ilk derece mahkemesine sunulan istinaf dilekçesi olarak tanımlanır. Aynı zamanda 2021 yılı için Bölge Adliye Mahkemelerinin Hukuk Dairelerine yapılacak istinaf başvurularında 148,60 TL harç bedeli ödeme yapılması öngörülüyor. Peki, istinaf dilekçesi nasıl yazılır?

Hukuk davası kararına karşı olarak istinaf başvurusu yapılırken dava dilekçesinin hazırlanması son derece önemlidir. Profesyonel bir avukat tarafından istinaf başvuru dilekçesinin hazırlanmasını önermekteyiz. Dava dilekçesi ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren yerel mahkemeye hitaben yazıldığı için sorunsuz olmalıdır. Aşağıda belirttiğimiz üzere tüm ayrıntılara yer verilmelidir.

  • Yerel mahkemenin karar tarihi, esas no ile dosya no
  • İstinaf başvurusunda bulunan taraf
  • Talep ve istem bilgisi
  • Davalı ile davacı bilgileri var ise avukata ait bilgiler
  • Dava talebi konusu
  • Karara karşı verilen hukuki dayanak ile cevaplar
  • Kararın özeti

İstinaf Başvuru Dilekçesi Örneği

İSTANBUL BÖLGE ADLİYESİ MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE

GÖNDERİLMEK ÜZERE

İSTANBUL 10. İŞ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO                        : 2016/… Esas

İSTİNAF EDEN

DAVACI                             : Y.K.

VEKİLİ                                 :Av.  Z.M.

DAVALI                : 1)  P.T.E. A.Ş.

H… Cad. K… Mah. No:2/1 Şişli/İstanbul

Vekili :       Av. M.Y.

2)  O.O. Turizm San. Ve Tic. A.Ş.

L… Cad. E… Sok. S… Apt. No:6 Çankaya/Ankara

Kararın Tebliğ  Tarihi         : 11/05/2019

Uyuşmazlık tutarı               : … TL

KONU                  : Sayın mahkemece 2016/… Esas sayılı dosyada verilen …/…/2019 tarihli 2019/… sayılı karara karşı istinaf başvuru dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR   :

Sayın mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karar karşı daha önce süre tutum dilekçemiz sunulmuş ve aynı tarih olan …/…/2019 TARİHİNDE İSTİNAF HARÇLARI YATIRILMIŞTIR. … / … / 2019 tarihinde yazılan gerekçeli karara karşı istinaf gerekçelerimiz aşağıda belirtilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİMİZ :

ESASA İLİŞKİN İTİRAZIMIZ

I-MÜVEKKİLİN ÇALIŞTIĞI İŞ FAZLA MESAİ YAPILMASINA YATKIN BİR İŞ OLDUĞUNDA FAZLA MESAİ ÜCRETİNE VE BAYRAM – GENEL TATİL ÜCRETİ ALACAĞINA TAKDİRİ İNDİRİM ORANI OLARAK 1/3 UYGULANMASI YÜKSEKTİR.

Müvekkil Y.K., davalı iş yerinde … işinde … ekibinin arabasında şoför olarak çalışmaktadır. Tanık ifadelerinde de açıkça anlaşılacağı üzere, haftanın her günü mesai saatleri içinde ve dışında, … durumunun ortaya çıkması halinde müvekkil beklemeksizin ekibi taşımaktadır. Bu iş günün her saatinde ortaya çıkabilmektedir. Dosyada tanık olarak dinlenen V.S.’nin  ifadesinde belirttiği gibi:  işçilerin çalışma saatleri 08.00-16:00 olarak söylenmesine karşın işçiler hiç bir zaman bu saatlerde işten çıkamamışlardır. Davacı ise ekibi taşıyan arabada çalıştığı için çok daha yoğun çalışmaktadır. Acil bir durum olması durumunda olaya derhal müdahale etmesi gerekmektedir.

Tanık 2 ekip arabası şoförü bulunduğunu ve bu şoförlerin ayrı ayrı  sürekli iş çıktığında çalıştıklarını, hafta içi normalde 08:00 – 21:00 saatleri arasında çalıştıklarını  sadece haftada 1 gün dinlenmek adına şoförlerden birisinin 24 saat çalıştığını, diğerinin bu sürede 1 gün dinlendiğini, ertesi gün ise diğer şoförün 24 saat çalıştığını beyan etmiştir. Burada vurgulamak istediğimiz husus şudur ki müvekkilin yaptığı iş mahiyeti niteliği acil durumlara müdahaleye ilişkindir.

İstanbul gibi bir şehirde üstelik nüfusun yoğun olduğu bir bölgede çalışan müvekkil gece veya gündüz daima çok önemli bir işe  koşturmaktadır. Müvekkilin şoför olduğu ve iki ekip arabası olduğu gözetildiğinde, ekipteki işçilerden herhangi birinin iş alanına gidememesi durumunda yeri doldurulabilecekken, teknik ekibi taşıyan şoförün böyle bir lüksü de yoktur. TÜM BU HUSUSLAR DİKKATE ALINDIĞINDA, sayın mahkemece müvekkilin fazla mesai alacağı ve Bayram-Genel Tatil ücretine yapılan 1/3 oranındaki takdiri indirim, hakkaniyetli bir indirim olmayıp , yüksek bir indirim olmuştur. %33’lük indirimin daha düşük bir oranda uygulanması daha adil ve müvekkil açısından daha tatminkar olacaktır.

Yargıtay 9 HD. 21.03.2012 gün, 2009/48913, E, 2012/9400 K. Sayılı kararında ” …Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortada kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir…” şeklinde hüküm kurmuştur. %33 e tekabül eden 1/3 indirim çok yüksek bir orandır. 2016 yılındaki ekonomik durum ile günümüzdeki ekonomik durumun detaylıca anlatılmasına gerek yoktur. Bariz bir şekilde paranın alım gücü düşmüştür.

Hükmedilen miktar bir tazminata ilişkin değildir. Fazla mesailer konusundaki alacağa ilişkindir. İşçi alacağını talep etmektedir ve işveren bu süre zarfında bu alacağı ödememiş olup işçiyi zaten büyük oranda zarara uğratmıştır. BUNUN ÜZERİNE YAPILACAK 1/3 ORANINDA İNDİRİM, HAKKIN ÖZÜNE BÜYÜK ORANDA ZARAR VERMEKTEDİR.   Bu nedenle istinaf makamından talebimiz, Söz konusu indirimin yüksek olduğu gözetilerek bu hususta kararın lehimize bozulması veya düzeltilmesine karar verilmesidir.

Belirtmek gerekir ki İş Kanunu hükümleri işçi lehine yorumlanmalıdır. İşçi, işverene karşı dezavantajlı bir pozisyondadır. Bu durumda somut olayın özellikleri göz önünde bulundurulmadan 1/3 oranında indirim uygulanması kanunun ruhuna aykırılık teşkil edecektir. Uygulamada sürekli olarak aynı oranda indirimin uygulanması mağduriyet yaratmakta ve hakkaniyete aykırı sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle müvekkilin çalışma şartları ve somut olayın özellikleri göz önünde bulundurularak daha makul bir indirim oranı belirlenmelidir.

NETİCE-İ TALEP: Yukarıda açıklanan nedenler ve sayın istinaf makamınca resen göz önüne alınan nedenler ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla;

İstanbul 10. İş Mahkemesi’nin istinaf konusu 2016/… E. 2019/… K. sayılı kararının  yukarıdaki istinaf nedenlerimiz doğrultusunda  kaldırılmasına veya düzeltilerek onanmasına karar verilmesini,

Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.

İstinaf Kararına İtiraz Nasıl Yapılır?

İstinaf Kararına İtiraz

İstinaf itiraz süresi 30 gündür. Sanığın lehine yapılan itirazlar da herhangi bir süre kısıtlaması yoktur. Ancak sanığın aleyhine yapılacak istinaf sınırı kararına itirazı için Bölge Adliye Mahkemesi’ne savcılığın belirttiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde itiraz başvurusu yapılmalıdır. Aşağıda istinaf kararına itiraz dilekçesi yer alıyor.

Hukuk Mahkemelerince Verilen Kararlara Karşı İstinaf Dilekçe Örneği

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRESİ’NE

Gönderilmek Üzere

ANKARA…. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

DURUŞMA TALEPLİDİR

DOSYA NO :

İSTİNAF BAŞVURUSUNDA BULUNAN

DAVACI :

VEKİLİ : Av. Cuma Ali Koç

ADRES : İstanbul

DAVALI :

VEKİLİ :

ADRES :

KARAR TEBLİĞ TARİHİ

İSTİNAF TALEBİNİN KONUSU : ……..Hukuk Mahkemesi’nin …/…/… tarih ve …/… E. …../… K. sayılı kararının istinaf incelemesi talebinden ibarettir.

GEREKÇE VE AÇIKLAMALAR: (Bu kısımda usul ve esas ilişkin itiraz sebepleri maddeler hâlinde delillerle ilişkilendirilerek sıralanacaktır.)

2-

3-

NETİCE VE TALEP :

Yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere, ……..Hukuk Mahkemesi’nin …/…/… tarih ve …/… E. …../… K. sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple,

1- ……. Hukuk Mahkemenin …/…/… tarih ve …/… E. …../… K. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde KALDIRILARAK yeniden yapılacak duruşmalı yargılama neticesinde talebimiz doğrultusunda DAVAMIZIN KABULÜNE karar verilmesini;

Ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini,

Bilvekale arz ve talep ederiz. …./…../…..

Davacı Vekil

Av. Cuma Ali Koç

İstinaf Davaları Ne Kadar Sürer?

İstinaf davaları 2 hafta sürmektedir. Ceza istinaf süresi ise karar tarihinden itibaren 7 gündür. Tarafların yokluğuna karar verildiğinde istinaf süresi istinaf gerekçeli kararın tebliğ edilmesi ile başlamaktadır. İdari Yargı’da istinaf süresi 30 gündür. Ayrıca belirtmek isteriz ki istinafa cevap süresi bu süreler ile aynıdır. Peki, istinaf cevap dilekçesi nedir?

İstinaf cevap dilekçesi verilir 15 gün içerisinde hazırlanarak mahkeme’ ye teslim edilmelidir. Tüm gerekçe ve kanıtlar dilekçe de yer almalıdır. İstinaf dilekçesinde neden istinafa itiraz ettiğinizi belirtmek zorundasınız. Aynı zamanda dilekçe kanun hükümleri ile desteklenmelidir. Herhangi bir sorunun çıkmaması için bu dilekçe uzman bir avukat tarafından düzenlenmelidir. Eğer 15 gün içerisinde istinaf cevap dilekçesi düzenlenip mahkemeye verilmez ise, karşı tarafın sunmuş olduğu itiraz kabul edilecektir. Aşağıda istinaf cevap dilekçe örneği yer alıyor.

Hukuk İstinaf Cevap Dilekçesi Örneği

BÖLGE ADLİYESİ MAHKEMESİNE SUNULMAK ÜZERE

VAN 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

DOSYA NO              : 2017/369 E    2018/326 K

DAVACI                    : Burhan

VEKİLİ                      : Av. Cuma Ali Koç

DAVALI                     : İPRAGAZ A.Ş

VEKİLİ                       :…

TEBLİĞ TARİHİ    :  30.05.2018

KONU                  :  Davalı vekilinin vermiş olduğu İstinaf dilekçesine karşı cevaplarımızın sunulmasıdır.

İSTİNAF BAŞVURU DİLEKÇESİNE CEVAPLARIMIZIN SEBEPLERİ;

Davalı tarafın itiraz dilekçesine baktığımızda hukuk temeli olmayan soyut davayı uzatmaya yönelik iddialar açıkça ortadadır.

Davalı taraf davanın başından beri müvekkilim tarafından sızdırmazlık raporunun alınmadığını, sızdırmazlık raporunun Makine Mühendisleri tarafından verilen araçta gaz kaçağı olmadığına ilişkin bir rapor olduğunu belirtmiştir. Sayın mahkeme tarafından alanında MAKİNE MÜHENDİSİ uzman bilirkişi tarafından rapor düzenlettirilmiş. Sayın bilirkişi ilgili sızdırmazlık raporunun araçta bulunan GAZ KAÇAĞI’na ilişkin alındığını, Ancak bahse konu olayda BENZİN KAÇAĞI’nın olduğunu belirtmiştir.

Dolayısıyla davalı tarafın iddia ettiği sızdırmazlık raporunun olayımızla ve davamızla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Müvekkilimin aracı benzin sızıntısından dolayı yanmıştır, Sızdırmazlık raporu ise araçtaki gaz kaçağına ilişkin alınan bir rapordur. Dolayısıyla davalının bu iddiası yersizdir.

2 )  Davalı taraf Mahkemeni kararını bilirkişi raporuna dayandırdığını, mahkemenin kararının ve bilirkişi raporunun yetersi olduğunu iddia etmiştir;

Bu iddia yersiz ve hukuk dışıdır. Müvekkilimin aracı yanmış, müvekkilim aracını olaydan hemen sonra zararın sebebini ve zararın miktarını uzman bir eksper vasıtasıyla tespit ettirmiştir. Olaya ilişkin fotoğraflar çekilmiş, video kayıtları tutulmuştur. Ve zararın karşılanması için yazılı olarak ilgili firmaya başvurmuş kendilerine zararın karşılanacağını belirtmişler fakat karşılamamıştır.

Müvekkilimce dava açılmış sayın mahkemece uzman bilirkişi marifetiyle araç üzerinde keşif yapılmıştır. Sayın bilirkişi raporunda davalı tarafın soyut iddialarına ilişkin açıklamalarda bulunmuştur ve iddiaları tamamen çürütülmüştür. Sayın bilirkişi Müvekkilimin dosyaya sunulan yazılı belgelerden anlaşıldığı üzere, aracının bakımını zamanında yapıldığını ve araçta benzin kaçak kontrolünün yapıldığını belirtmiş.  Araçta hangi parçaların hasarlı olduğunu DETAYLI olarak yazmıştır. Sayın bilirkişinin raporu gerekçeli ayrıntılı ve yasaya uygundur.

Sayın mahkemece araç üzerinde uzman makine mühendisi tarafından araç üzerinde KEŞİF yapılmıştır;

Bilirkişi raporu , , eksper raporu, yangına ilişkin resim, video  ve belgeler , araca ilişkin kayıt ve belgeler , bayi tarafından LPG takımına ilişkin belgeler ve faturalar  ve dosyadaki bütün deliller . Sayın mahkemece değerlendirilmiş  araç üzerinde ayıpların gerçekten var olduğu, ilgili yangının ayıptan dolayı çıktığını, ve bunun hukuki niteleme olarak gizli ayıp olduğunu belirtmiş ve davamızın kabulüne karar verilmiştir.

HUKUKİ NEDENLER: İlgili Kanun Maddeleri , her türlü delil ve ilgili mevzuat.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıkladığım sebeplerle ve resen dikkate alacağınız nedenlerle  davalı vekilinin vermiş olduğu hukuki dayanağı olmayan ve soyut iddialarına ilişkin istinaf dilekçesinin  reddine, VAN 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’nin 2017/369 Esas ,  2018/326 Karar sayılı  ilamının ONANMASINA karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.05.06.2018

DAVACI VEKİLİ                                                                                                                                                         Av. Cuma Ali Koç

İstinaf Ceza Dilekçesi

İstinaf ceza dilekçesi, Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın aleyhine itiraz etmek için verilen bir dilekçe örneğidir. Davanın tarafları, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine istinaf ceza dilekçesi verebilirler. İstinaf mahkemeleri‘ne verilecek ceza dilekçe örneği aşağıda yer alıyor.

(CEZA MAHKEMELERİ İÇİN)

………. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİNE

GÖNDERİLMEK ÜZERE

………. CEZA MAHKEMESİNE

DOSYA NO                    : ………./……….

İSTİNAF BAŞVURUSUNDA

BULUNAN SANIK          : ……….

MÜDAFİ                        : ……….

KONU                            : ………. Mahkemesinin ………./………. Esas numaralı dava kapsamında müvekkil aleyhine vermiş olduğu …../…../………. tarihli kararın İSTİNAF incelemesi neticesinde BOZULMASINA karar verilmesini arz ve talep ederiz.

AÇIKLAMALARIMIZ

………. Mahkemesinin sanık ………. hakkında vermiş olduğu karar hukuka aykırı olup; kararın bozulmasını talep etme zorunluluğu hâsıl olmuştur. Şöyle ki;

 

……….(BU ALANA İSTİNAF GEREKÇELERİ YAZILACAK)

Müvekkil yukarıda açıklanan sebeplerle suçsuz olup; müvekkil hakkında BERAAT kararı verilmesi gerekirken müvekkile ceza verilmesi yasaya aykırıdır.

SONUÇ VE İSTEM       : Yukarıda izahını yaptığımız nedenler ve Sayın Mahkemenizce resen gözetilecek nedenlerle istinaf talebimizin kabulü ile ………. Mahkemesinin ………. Esas numaralı dava kapsamında …../…../………. tarihinde müvekkil ………. aleyhine verilen kararın müvekkil lehine BOZULMASINA karar verilmesini arz ve talep ederiz. (…../…../……….)

SANIK MÜDAFİ

İstinaf Öne Alım Dilekçesi

İstinaf öne alım dilekçesi, birinci derece mahkeme kararı için yapılacak itiraz da istinafa gidildiği durumda istinaf mahkemesi duruşmasının öne alınması için düzenlenerek mahkemeye verilen dilekçe örneğidir. Aşağıda istinaf öne alım dilekçesi örneği yer alıyor.

İSTİNAF ……. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA

Gönderilmek Üzere

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

…………

DOSYA NO: …… Esas.

TALEPTE BULUNAN:Ad Soyad , T.C.Kimlik No:

ADRES:

İSTİNAFA BAŞVURAN

(DAVALI) :Ad Soyad, T.C.Kimlik No:

KONU : Dosyanın incelenmesine öncelik verilmesi talebimdir.

AÇIKLAMALAR:

  • ….. Asliye Mahkemesinde …… nedeniyle açtığım dava hakkında …/…/… tarihi itibariyle yerel mahkeme tarafından karar verilmiştir. Verilen bu karar hakkında davalı istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya incelenmek üzere sayın Başkanlığınıza gelmiştir.
  • Davanın açılmasından bugüne kadar geçen süre yaklaşık olarak …. yıldır.
  • (Buraya öne alınması ile ilgili mazeretinizi yazınız.)
  • Açıklanan nedenlerle dava dosyasına öncelik verilerek istinaf incelemesi yapılmasını talep etme gereği hasıl olmuştur.

NETİCE VE TALEP:

Yukarıda açıkladığım nedenlerle, Sayın Başkanlığınızda inceleme sırası bekleyen … esas numaralı dava dosyasının istinaf incelemesinin öncelikli olarak yapılmasını saygılarımla arz ederim. …../…/…..

Davacı

İmza

Ad Soyad

İstinaf Ön İnceleme Süresi Kaç Gündür?

İstinaf Mahkemesi ön inceleme ne kadar sürer? sorusu merak edilen konulardan biridir. Öncelikle istinaf mahkemesi ön inceleme süresinin 30 gün olduğunu belirtmek isteriz. Bu süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’ne düzenlenen dilekçenin verilmesi gerekir.

İstinaf Sebepleri

İstinaf Sebepleri

HMK 341. Maddesine göre istinaf yoluna başvurulabilecek kararlar şunlardır:

  1. İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
  2. Miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.
  3. Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda binbeşyüz Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
  4. Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.
  5. İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtay’a başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.
  6. İstinaf dilekçesinde bulunması gereken unsurlar ise şunlardır: HMK 342. Maddeye göre: (1) İstinaf yoluna başvurma, dilekçeyle yapılır ve dilekçeye, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir.
İstinaf Ne Zaman Sonuçlanır?

İstinaf Ne Zaman Sonuçlanır?

İstinaf sonuçlanması, karar duruşmasından sonra 1 ay içerisinde gerekçeli olarak kararın yazılması gerekmektedir. Gerekçeli karar yazıldıktan sonra taraflara bildirilir ve istinaf süresi başlamış olur. Eğer İstinaf süresi içerisinde başvuru yapılmaz ise dosya 2 ay da sonuçlanmaktadır. Ancak erken yapılan başvuru ile 2 aydan daha kısa sürede istinaf sonuçlanacaktır. Peki, istinaf ne kadar sürer?

  • Mahkemenin iş yoğunluğu,
  • Kalem personelinin çalışkanlığı ve iş disiplini,
  • Hakimin yargılama hızına verdiği önem,
  • Bilirkişinin hızlı ve hukuka uygun rapor düzenlemesi,
  • Müvekkillerin gerekli bilgileri zamanında vermesi ve masrafları yatırması,
  • Kurumların müzekkerelere cevap verme süresi,
  • Tanıkların duruşma tarihinde hazır edilmesi,
  • Posta memurunun usulüne uygun ve hızlı tebligat yapması,
  • Avukatın duruşma ve ara karar takibini iyi yapması,

İstinaf Vekalet Ücreti

2021 yılı istinaf vekalet ücreti, takip miktarı 4.800 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti 720.00 TL’dir. Ancak bu tutar asıl alacağı geçemez. İcra ve İflas müdürlüklerindeki takip işlemleri için baştan sona kadar yapılan işlemlerin karşılığı olan yasal vekalet ücretlerinin ödenmesi zorunludur.

İstinaf Aşamasında Anlaşmalı Boşanma

İstinaf mahkemesi ne demek? Öncelikle istinaf mahkemesi hakkında bilgi vermek isteriz. İstinaf mahkemesi, genel adli yargı düzeni için 2016 yılında faaliyete geçen istinaf mahkemesi, ilk derece hukuki ve ceza mahkemelerinin üstünde olan Mahkeme’dir. Peki, istinaf aşamasında anlaşmalı boşanma nasıl olur?

İstinaf aşamasında anlaşmalı boşanma duruşmasına katılan çiftler, evlilik temelinin sarıldığını belirttikleri zaman hakim anlaşmalı boşanmayı uygun görüyor ise tarafların anlaşmasına olanak sağlar. Aynı zamanda anlaşmalı boşanma kararı henüz kesinleşmediği durumlarda taraflar mahkeme kalemine istinaf dilekçesi vererek karara itiraz edebilirler. Anlaşmalı boşanma duruşması gerçekleştiğinde ve gerekçeli karar yazıldığında bile dosya kesinleşmeden boşanma kararı taraflarca Bölge Adliye Mahkemeleri’ne istinaf incelemesi için gönderilmektedir. Yargıtay’ın yerleşik görüşü de bu yöndedir. İstinaf aşamasında boşanmak için bu alanda profesyonel bir avukat yardımı alınmalıdır. Peki, istinaf Mahkemesi kararı bozarsa ne olur?

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf kararı bozulur ise yeniden yargılama süreci başlar. Dosya için doğru bir karar verilmesi nedeni ile Bölge Adliye Mahkemesi görev yapmaktadır. Dolayısı ile yargılama süreci yeniden başlar. Hukuksal alanda insanlar için önemli bir istinaf kanun yolu dur. İstinaf mahkemesi ön inceleme süresi ise 30 gündür.

İstinaf Şartları

İstinaf Şartları

İstinafta ne demek? ve şartları nelerdir? soruları günümüzün en çok merak edilen konu başlıklarıdır. İstinafta, ilk derece mahkemeler tarafından verilen kararın hem olay açısından hem de hukuki açısından üst dereceli mahkeme tarafından denetlenmesi olarak tanımlanmaktadır. Aynı zamanda istinafta olan dosya karar duruşması sonrasında 1 ay içerisinde gerekçeli kararın yazılmasının ardından 2 ay içerisinde sonuçlanmaktadır. Peki, istinaf şartları nelerdir?

  • Hukuk davaları için istinaf kanun yoluna başvuru şartları HMK md. 341’de düzenlenmiştir. İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Buna göre;
  • İlk derece hukuk mahkemelerinin, miktar veya değeri 5.880 TL’yi (2021 yılı için) geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararları kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf kanun yoluna başvurulabilir (HMK md. 341/2).
  • Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 5.880 TL’lik kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir (HMK md. 341/3).
  • Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 5.880 TL’yi geçmeyen taraf, istinaf kanun yoluna başvuramaz (HMK md. 341/4).
  • Kural olarak yerel mahkemelerin verdiği ara kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapılamaz. Ancak, bu ara kararları da son karar aleyhine istinaf başvurusu yapılması halinde istinaf incelenmesinde hüküm ile birlikte denetlenir.
  • İhtiyati haciz, ihtiyati tedbir birer ara karar olmasına rağmen bu ara kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir (HMK md. 341/1).
  • İstinaf dilekçesinde istinaf sebebi ve gerekçesi mutlaka açıklanmalıdır (HMK md. 342/2). Çünkü, istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeple sınırlı olmak üzere yapılır. İstinaf mahkemesi, ancak kamu düzenini ilgilendiren bir durum varsa kendiliğinden inceleme yapabilir (HMK md. 355). Kamu düzenine ilişkin hususları taraflar da her zaman ileri sürebilirler.
  • İstinaf başvurusu süresini kaçıran veya istinafa başvuru hakkı olmayan taraf, diğer tarafın istinaf başvurusu üzerine, iki hafta içerisinde vereceği cevap dilekçesi ile katılma yoluyla istinaf başvurusu yapabilir. Ancak, istinaf yoluna asıl başvuran kişi bu isteminden vazgeçerse veya bölge adliye mahkemesi istinaf istemini esasa girmeden reddederse katılma yolu ile istinafa başvuran kişinin de talebi reddedilmiş olur (HMK md. 349).

Hukuk davası istinaf incelemesi şu aşmalardan oluşur: Ön İnceleme Aşaması: Bölge adliye mahkemesi, esasa girmeden önce hukuk dava dosyası üzerinden ön inceleme yapar. Ön inceleme neticesinde gerekli şartlar varsa davanın esası ile ilgili incelemeye geçecektir. İstinaf mahkemesi, aleyhine istinaf başvurusu yapılan kararın kesin bir karar olup olmadığı, başvurunun süresinde yapılıp yapılmadığı, dilekçenin asgari şartlara sahip olup olmadığı, harç ve giderlerinin usulüne uygun yatırılıp yatırılmadığını inceler.

Kamu düzenini ilgilendiren nedenler yoksa, istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde istinaf sebebi ve gerekçesi gösterilmelidir. İstinaf mahkemesi, istinaf başvuru dilekçesinde istinaf sebebi ve gerekçesinin gösterip gösterilmediğini ön inceleme aşamasında değerlendirir. Şartlar yerine getirilmemişse istinaf başvurusu esasa girilmeden reddedilir. Eksiklik bulunmayan dosya istinaf incelemesine alınır (HMk md. 352).

Esastan İstinaf İncelemesi Aşaması: İstinaf başvurusu yoluyla bölge adliyesi mahkemesine getirilen dosyanın ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra, inceleme mahkeme heyetince veya görevlendirilecek üye tarafından yapılabilir. İstinaf incelemesinin heyet veya üye tarafından yapılacağına, dava dosyasının özelliğine göre bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesi tarafından karar verilecektir (HMK md. 354). Bölge adliye mahkemesi, esastan incelemeyi kural olarak istinaf başvurusundaki sebeplere bağlı olarak yapar (HMK md. 354). Mahkeme, kamu düzenini ilgilendiren hallerde kendiliğinden de istinaf incelemesi yapabilir. İlk derece mahkemesinin açıkça hatalı ve yeniden duruşma yapılmasına gerek olmayan kararlarına ilişkin istinaf incelemesi dosya üzerinden duruşma açılmadan yapılır.

Esastan İstinaf İncelemesi ve Duruşma: Kural olarak her türlü istinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmalıdır (HMK md. 356). İstinaf başvurusu yapsın veya yapmasına davanın tarafı olan herkes duruşmaya davet edilerek savunma hakkı tanınmalıdır. Duruşma davetiyesine mazeretsiz gelmemenin sonuçları yazılmalı, tarafların mazereti varsa duruşma başka bir güne bırakılmalıdır.

Bölge Adliye Mahkemesi Ne Kadar Sürer?

İstinaf mahkemesi, bölge adliye mahkemeleri ve bölge idare mahkemelerini ifade etmek için kullanılan bir terimdir. İlk derece mahkemeler tarafından verilen kararın maddi olay açısından ve hukuki yönünden Bölge Adliye Mahkemesi tarafından denetlenmesidir. Bölge adliye mahkemesi istinaf, “istinaf mahkemeleri” olarak bilinmektedir. Peki, istinaf mahkemesi ne kadar sürer?

İstinaf mahkemesi duruşmasına katılan taraflar için bu süre 7 gündür. Ancak mahkemeye gelmeyen taraflar için bu süre 30 gündür. İdari yargı da istinaf süresi tarafların katılımına göre değişmektedir. İstinaf Mahkemesi’nin incelediği mahkemeleri sizler için sıraladık.

  • İş Mahkemesi
  • Asliye Hukuk Mahkemesi
  • Aile Mahkemesi
  • İcra Hukuk Mahkemesi
  • Tüketici Mahkemesi
  • Kadastro Mahkemesi
  • Ticaret Mahkemesi
  • Fikri ve Sınai Hukuk Mahkemesi
  • Sulh Hukuk Mahkemesi

İş Mahkemesi İstinaf Ne Kadar Sürer?

İş mahkemelerinin görülme süresi 555 gün olarak belirlenmiştir. Dolayısı ile bir iş davası 2 yıl sürmektedir. Aynı zamanda iş mahkemesi istinaf süresi ortalama 3 yıl kadar sürmektedir. Peki, istinaf yolu açık ne demek?

Birinci derece mahkeme kararı sonrası istinaf yoluna başvurulur. Daha sonra istinaf yolu ile denetime girecek ve temyiz yolu açık ise temyiz yoluna gidilecektir. İstinaf başvuru süresi genellikle 2 haftadır.

>İlgili İçerik:İş Kazası Avukatı <

Temyiz Ne Demek?

Temyiz Ne Demek?

Temyiz, seçme, ayırt etme, ayırma ve hukukta doğruyu yanlıştan ayıran bir kurul olarak bilinmektedir. İstinaf mahkemesi kararında hükümlerin yeniden incelenmesi durumuna “temyiz” denir. Peki, istinaf aşamasında etkin pişmanlık nedir?

Kişinin işlediği suçtan kendi hür iradesi ile pişman olması olarak tanımlanır. Suç teşkil eden durumların meydana getirdiği olumsuzlukları ortadan kaldırmak ve ceza adaletine karşı olumlu davranışlar sergileyerek katkıda bulunmak gerekmektedir. Bu durum istinaf aşamasında etkin pişmanlık olarak nitelendirilir.

Temyiz ve İstinaf Arasındaki Fark

İlk olarak istinaf ve temyiz arasındaki farkı sizlere anlatmak isteriz. İstinaf, ilk derece mahkemeler tarafından verilen kararların maddi ve hukukilik açısından Bölge Adliye Mahkemesi tarafından denetlenmesi olarak tanımlanmaktadır. Temyiz ise kanun yolunda Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına karşı yapılan başvurular inceleyen mahkemedir. İki terim arasındaki fark oldukça açıktır. Peki, kesinleşme türü istinaf ne demek?

İlk derece mahkeme kararı hatalı ya da eksik olabilir. Taraflar verilen kararın yeniden incelenmesini ve hukuki açıdan uygunluğunun denetlenmesini talep edebilir. Dolayısı ile hataların ve eksikliklerin giderilmesi için kararın kesinleşmesini beklemeden yasal süre içerisinde üst mahkemeye başvuru yapılması şarttır.

Temyiz Yolu Kapalı Kararlar

Temyiz yolu kapalı ilk derece mahkemesi kararı, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile kesinleşmektedir. Temyiz yolu açık olan istinaf mahkemesi, hukuk dairelerinin kararına karşı 2 hafta içerisinde yapılan temyiz başvurusu ile Yargıtay temyiz incelemesi yapmaktadır. Peki, kesin karara karşı istinaf ne demek?

Bölge Adliye Mahkemesi, diğer bir deyişle istinaf mahkemesi, yerel mahkeme kararını esas ve usul açısından inceleyerek hem olay denetimi yapar hem de hukuki denetim yapar. İstinaf mahkemesi, istinaf incelemesi neticesinde istinaf başvurusunu “esastan red” veya “düzelterek esastan red” kararı verdiğinde, temyiz edilemeyecek kararlar arasında yer alıyorsa, bu karar kesin niteliktedir. Kesinleşmiş İstinaf Mahkemesi kararlarına karşı, Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığı kararı veren İstinaf Ceza Dairesi’ne itiraz başvurusu yapabilir.

 

KAYNAKÇA https://www.fatihyasar.av.tr/dilek%C3%A7eler/ceza-mahkemesi-%C4%B0stinaf-dilek%C3%A7esi
Hangi Durumlarda İstinaf Yoluna Başvurulabilir?
https://www.google.com/amp/s/barandogan.av.tr/blog/medeni-hukuk/istinaf-ve-temyiz-nedir-hmk.html https://www.google.com/amp/s/www.tahanci.av.tr/istinaf-nedir/
Anlaşmalı Boşanmadan Vazgeçme ve İstinaf
İstinaf öne alım dilekçesi
hukuk istinaf cevap dilekçesi örneği
https://okyanushukuk.com/hukuk-davasi-istinaf-basvuru-dilekcesi-ornegi/

İstinaf Mahkemesi Ne Kadar Sürer 2023 İstinaf mahkemesi ön inceleme ne kadar sürer ? İş mahkemesi istinaf süresi nedir ? Uygulamada istinaf yargılama sürecinin ne kadar sürdüğü sıkça sorulmaktadır. İstinaf sürecinin nasıl işlediği ve temel mantığı etraflıca bilinmeden bu hususun anlaşılması olanağı bulunmamaktadır. Bu sebeple önce istinaf süreci hakkında genel bir bilgi verilecek, ardından istinaf yargılaması özelinde sıkça sorulan sorulara kısaca temas edilecektir.

İlgili: Ceza İstinaf Dilekçesi

İstinaf Yargılaması Hakkında Genel Bilgi

Gerek hukuk yargılaması ve gerekse ceza yargılaması –genel olarak- üç ana safhaya ayrılabilir: İlk derece yargılaması, istinaf yargılaması ve temyiz yargılaması. Bilindiği üzere, yargılama, ilk etapta görevli ve yetkili mahkemede açılmış bulunan bir dava ile başlar, bu davada verilmiş olan kararın ilgililer tarafından istinaf kanun yoluna götürülmesi ile devam eder ve son olarak istinaf mahkemesinde verilmiş olan kararın temyiz mahkemesi (Yargıtay) nezdinde incelenmesi sonucunda kesinleşir. Bu yazımızın konususu istinaf incelemesi oluşturacaktır.

Bölge Adliye Mahkemeleri, 2004 tarihli 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun ile kurulmuştur. Ancak fiilen uygulamaya geçmesi görece yakın bir zamanda olmuştur. Bu tarihe kadar iki aşamalı (ilk derece ve temyiz) olan yargılama sürecimiz böylece –yukarıda anlatıldığı üzere- üç aşamalı bir hâle gelmiştir.

İstinaf mahkemeleri sadece ceza yargılamaları açısından kabul edilmiş olmayıp, aynı zamanda hukuk yargılamaları için de aynen kabul edilmiştir. Bu sebeple bu konuyu her iki yargılama türü için ayrı ayrı ele almakta fayda vardır.

İlgili: BAM: Sigorta Tahkim Komisyonu – İtiraz – İstinaf Sınırı – Araç Değer Kaybı

Istinaf Mahkemesi Ne Kadar Surer Tahancı Hukuk Bürosu - Ankara Avukat

Ceza Yargılaması:

Ceza yargılamasında istinaf kanun yolu 5271 sayılı CMK’nın 272-285. Maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Bu sürecin ilk adımı, ilk derece mahkemeleri tarafından verilmiş olan kararlara karşı, tefhim/tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılan istinaf başvurusu ile başlar. Süresi içerisinde yapılmayan başvurular ilk derece mahkemelerince verilen kararın kesinleşmesine sebep olur. Bununla birlikte yasal olarak istinaf kanun yoluna götürülemeyen kararlar da vardır:

  1. Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine,
  1. Üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine,
  1. Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere,

Karşı istinaf yoluna başvurulamaz. Bunun dışındaki kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.

İlk derece mahkemesince verilen kararlara karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık, katılan ve suçtan zarar görmüş bulunan kişiler (katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş olsa bile katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan kişiler) istinaf kanun yoluna başvurma hak ve yetkisine sahiptirler (CMK m. 260).

Bunun yanında gerek katılan vekili ve gerekse sanık müdafii olsun avukatlar da – müvekkilin açık arzusuna aykırı olmamak koşuluyla – müvekkilleri namına kanun yoluna başvurma hak ve yetkisine sahiptirler (CMK m. 261). Ayrıca şüpheli veya sanığın yasal temsilcisi ve eşi de şüpheli veya sanığa açık olan kanun yollarına süresi içinde kendiliklerinden başvurabilme hakkına sahiptirler. (CMK m. 262)

İstinaf kanun yoluna başvurduktan sonra bu talepten vazgeçmek imkânı da mevcuttur. Ancak bu vazgeçme, inceleme mercii tarafından karar verilmeden önce gerçekleşmelidir. Avukatların istinaf başvurundan vazgeçmeleri için bu konuda özel olarak yetkilendirilmiş olmaları şarttır (CMK m. 266).

Bölge Adliye Mahkemesi istinaf incelemesi yaparken hem vaka incelemesi hem de hukukî inceleme yapma yetkisini hâizdir. İnceleme neticesinde “Esastan red”, “Düzelterek esastan red”, “Bozma ve ilk derece mahkemesine gönderme”, “Davanın yeniden görülmesi ve duruşma hazırlığı işlemlerinin başlatılması” kararı verebilir.

İlgili: Araç Değer Kaybı Başvuru Dilekçesi Örneği

Hukuk Yargılaması:

Hukuk yargılamalarında istinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-361. Maddeleri arasında düzenlenmiştir.

İlk derece mahkemelerinden verilmiş bulunan kararlara karşı tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yoluna başvurmak gereklidir (HMK m. 345) Bununla beraber tüm kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Sadece:

  • İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar
  • Miktar veya değeri 5.390 Türk Lirasını (2020 yılı için) geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir. (HMK, m. 341)

İstinaf başvurusu yapılırken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. (HMK, m. 344)

Ceza yargılamasının aksine istinaf kanun yoluna başvurma, kural olarak kararın icrasını durdurmaz. Ancak kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez. Öte yandan İcra ve İflas Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36 ncı maddesi hükmü saklıdır. Ancak nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez. (HMK, m. 350)

Güvenlik Soruşturması Olumsuz Sonuç – İptal Davası

İstinaf Mahkemesi Ön İnceleme Ne Kadar Sürer ?

İstinaf mahkemesi ön inceleme ne kadar sürer ? İstinaf başvurusu yapıldıktan sonra Bölge Adliye Mahkemesi’nce işin esası görüşülmeden önce bir “ön inceleme” süreci söz konusu olur. Bu süreç HMK 352’nci maddesinde düzenlenmiştir. Ön inceleme heyet üyelerinden birisi tarafından yapılır ve ön inceleme neticesinde verilen karar heyet tarafından verilir. Eğer ön inceleme neticesinde herhangi bir eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa dosya esastan incelemeye alınır. Ön inceleme süreci aşağıda belirtilen hususları kapsar:

  1. Bölge Adliye Mahkemesinin ve ilgili dairenin görevi bakımından
  2. Kararın kesin nitelikte olup olmadığı yönünden
  3. Başvurunun süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı yönünden
  4. Başvuru şartlarının yerine getirilip getirilmediği yönünden
  5. Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin gösterilip gösterilmediği yönünden

Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istina incelemesine gönderilen dosyaların sayısı oldukça fazladır. Bu sebeple herhangi bir dosyanın ön inceleme aşamasına alınması dahi kimi zaman oldukça uzun sayılabilecek bir süre almaktadır. Bu süre hakkında kesin bir şey söylemek imkânı bu yüzden söz konusu değildir. Ön incelemeye alınan dosyaların da sayısı fazla olduğundan esasen çok da kapsamlı olmayan bu inceleme tahmin edilenden uzun sürebilmektedir. Bu sebeple ön incelemenin ne kadar süreceği, gerek Bölge Adliye Mahkemesi’nin iş yükü, gerekse ilgili dairenin iş yükünün belirleyici olduğu bir husustur.

İSTİNAF ÖN İNCELEME SÜRESİ KAÇ GÜNDÜR?

İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen istinaf yolu açık kararlara karşı istinaf başvurusu yapılmasıyla istinaf kanun yolu süreci başlamış olur. İstinaf kanun yolu sürecinde, önce dosya hakkında ön inceleme yapılır daha sonra dosyanın esasına geçilerek istinaf kanun yolu süreci tamamlanır. 

Dosyanın esasına geçilmeden önce Bölge Adliye Mahkemesi dosya üzerinde bir ön inceleme yapar. Ön inceleme süreciyle ilgili hususlar Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 352’de düzenlenmiştir. Buna göre ön inceleme Daire heyetince veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır ve ön inceleme sonucunda heyetçe karar verilir. Bölge Adliye Mahkemesi şu hususları ön inceleme konusu yapar:

İncelemenin başka bir Bölge Adliye Mahkemesi veya daire tarafından yapılması gerekip gerekmediği, kararın kesin nitelikte olup olmadığı, başvurunun süresi içinde yapılıp yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilip getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin gösterilip gösterilmediğidir.

Ön inceleme sonucunda yukarıdaki hususlarda eksiklik tespiti halinde Daire heyetince gerekli karar verilir. Herhangi bir eksiklik tespit edilmediği durumlarda ise Daire heyeti dosyanın esasına geçerek karar verir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin iş yükünün her geçen gün arttığı göz önüne alındığında, ön inceleme sürecinin ne kadar süreceği hakkında doğrudan bir tespit yapmak mümkün değildir. Ancak uygulamada, farklılıklar görülmekle beraber Bölge Adliye Mahkemesince ön inceleme sürecinin ortalama olarak 30 gün içinde tamamlandığını söylemek mümkündür.

Ankara İstinaf Mahkemesi Ne Kadar Sürer?

Ankara istinaf mahkemesi ne kadar sürer ? Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin faaliyet raporlarının incelenmesinden (2019 yılı esas alındığında)

Ceza Daireleri için toplamda (devreden ve yeni gelen toplamı) 126.122 dosyanın bulunduğu, bunun 48.696’sının (% 65) çıktığı,

Hukuk Daireleri için toplamda (devreden ve yeni gelen toplamı) 137.976 dosyanın bulunduğu, bunun 66.223’ünün (% 79) çıktığı,

Anlaşılmaktadır.

İş yükünün ağırlığı göz önüne alındığında, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri özelinde ön inceleme sürecinin –bu hususta kesin bir şey söyleme imkânı olmasa da- kısmen daha uzun süreceği öngörülebilir.

İş Mahkemesi İstinaf Süresi Ne Kadar Sürer?

İş mahkemesi istinaf süresi ne kadar sürer? Uygulamada sıkça sorulan sorulardan birisi de iş davalarında istinaf sürecinin ne kadar süreceği hususudur. Bu konu mahkemeden mahkemeye değişmektedir. Bununla birlikte uygulamada yaklaşık olarak 2 (iki) yıl kadar sürdüğü söylenebilir.

İşe İade İstinaf Süresi 2022

İşe iade davaları, iş sözleşmesinin işverence haksız veya geçersiz bir nedenle feshedildiği durumlarda iş güvencesine sahip olan işçinin işe iadesi amacıyla açılan bir dava türüdür. İşe iade davaları, fesih bildiriminden itibaren bir ay içinde arabulucuya başvurulması ancak arabuluculuk sürecinde anlaşılmaması halinde açılmaktadır. Buna göre, açılan dava ivedilikle yürütülür ve yürütülen dava sonucunda İlk Derece Mahkemesince feshin haksız veya geçersiz olduğu tespit edilirse işçinin işe iadesine karar verileceği gibi boşta geçen süre ve iş güvencesi tazminatına hükmedilir. 

İşe iade davalarında İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı kanun yoluna başvurmak mümkündür. İş Kanunu madde 20/3 uyarınca, “İstinaf kanun yoluna başvurulması halinde, bölge adliye mahkemesi ivedilikle ve kesin olarak karar verir.” Buna göre, İlk Derece Mahkemesinin vereceği işe iade kabul veya ret kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması halinde Bölge Adliye Mahkemesi bu konuda ivedilikle inceleme yapar ve dosya hakkında kesin olarak karar verir.

İşe iade davalarında, istinaf kanun yoluna başvuru, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 345 uyarınca mahkeme ilamının taraflardan her birine tebliğinden itibaren İşe İade İstinaf Süresi 2022 iki (2) haftalık süreye tabidir. Buna göre, işe iade kabul veya ret kararının tarafların her birine tebliğinden itibaren başlayacak iki haftalık süre içerisinde karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmak mümkündür. Ancak İş Kanunu madde 20/3 hükmünden de anlaşılacağı üzere, istinaf kanun yoluna başvuru sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar kesin olup bu karara karşı temyiz kanun yoluna başvurmak mümkün değildir.

Gaziantep , adana , bursa , kayseri , izmir , sakarya, konya , erzurum, samsun, istanbul, ankara gibi illerimizde de aynı bilgiler geçerlidir.

Kesinleşmiş İstinaf veya Yargıtay Onama/Bozma Kararına İtiraz

Başsavcılığın İtirazıyla Kararın Düzeltilmesi Nedir?

Olağanüstü bir kanun yolu olan Başsavcılığın itirazı üzerine kararın düzeltilmesi yasa yoluna şu kararlar aleyhine başvurulabilir:

1. İstinaf Mahkemesi’nin (Bölge Adliye Mahkemesi) kesinleşmiş kararları aleyhine,

2. Yargıtay’ın bozma veya onama (esastan red) kararları aleyhine,

3. Yargıtay’ın kanun yararına bozma kararları aleyhine.

Kararın düzeltilmesi kanun yolu; İstinaf Mahkemesi’nin esastan reddedilerek kesinleşmiş kararlarına veya Yargıtay’ın onama (esastan red) veya bozma kararlarına karşı Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yetkisini kullanması için gidilebilen olağanüstü bir kanun yoludur. Kararın düzeltilmesi yolu, şikayetçinin veya kesinleşmiş karar ile hükümlü hale gelmiş sanığın adeta başvurabileceği son çaredir.

İstinaf Mahkemesinin (Bölge Adliye Mahkemesi) kesinleşmiş kararlarına karşı, Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığının itiraz yetkisi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 308/A maddesinde düzenlenmiştir.

Yargıtay’ın bozma veya onama yoluyla kesinleşmiş kararlarına karşı, Yargıtay Başsavcılığının itiraz yetkisi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 308. maddesinde düzenlenmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, hukuk davaları (alacak, tazminat, tapu iptal, aile hukuku vs.) için karar düzeltme yoluna yer vermediğinden, bu davalar açısından karar düzeltme kanun yoluna başvuru imkanı yoktur. Kararın düzeltilmesi kanun yolu, sadece ceza davaları için tanınmış bir hak arama yoludur.

1. Kesinleşmiş İstinaf (Bölge Adliye) Mahkemesi Kararına İtiraz


Bölge Adliye Mahkemesi, diğer bir deyişle istinaf mahkemesi, yerel mahkeme kararını esas ve usul açısından inceleyerek hem olay denetimi yapar hem de hukuki denetim yapar. İstinaf mahkemesi, istinaf incelemesi neticesinde istinaf başvurusunu “esastan red” veya “düzelterek esastan red” kararı verdiğinde, temyiz edilemeyecek kararlar arasında yer alıyorsa, bu karar kesin niteliktedir. Kesinleşmiş İstinaf Mahkemesi kararlarına karşı, Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığı kararı veren İstinaf Ceza Dairesi’ne itiraz başvurusu yapabilir.

İstinaf Ceza Dairesinin İtiraz Başvurusunu İncelemesi

İstinaf incelemesi neticesinde karar kesinleşmişse; kesinleşen istinaf mahkemesi kararına karşı son çare İstinaf Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurulmasıdır. Hukuka aykırı kesinleşmiş mahkeme kararına karşı itiraz yetkisini kullanması için İstinaf Mahkemesi Başsavcılığı’na hukuki gerekçeleri açıklayan bir dilekçeyle başvurulması gerekir. Başsavcılık, talep halinde veya kendiliğinden, daha önce istinaf incelemesini yapan ceza dairesi nezdinde hukuka aykırı kararın düzeltilmesi için itiraz yetkisini kullanır.

İstinaf incelemesini yapmış olan ceza dairesi, başsavcılığın talebini yerinde gördüğünde ceza davası dosyasını yeniden ele alarak kararını düzeltir. Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı itirazı incelemek üzere ceza daireleri başkanlar kuruluna gönderir.

İstinaf Başkanlar Kurulunun İtiraz Başvurusunu İncelemesi

İstinaf Ceza Dairesi, savcılığın itiraz başvurusunu reddederse dosyayı itirazı incelemek üzere ceza daireleri başkanlar kuruluna gönderir. Kurula gönderilen itiraz hakkında, kararına itiraz edilen dairenin başkanı veya görevlendireceği üye tarafından kurula sunulmak üzere bir rapor hazırlanır. Kurul yapacağı inceleme neticesinde itirazı yerinde görürse talebin kabulüne karar verir. Kurulun itirazın kabulüne ilişkin kararları, gereği için dairesine gönderilir. Kurulun verdiği kararlar kesindir. Dörtten fazla ceza dairesi olan bölge adliye mahkemelerinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından daire başkanları arasından belirlenen ve dört üyeden oluşan başkanlar kurulu bu incelemeyi yapar.

İstinaf (Bölge Adliye Mahkemesi-Bam) Kararına İtiraz Süresi

Sanığın aleyhine yapılacak itirazların Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) kararının savcılığa verildiği tarihten itibaren savcılık tarafından 30 gün içerisinde yapılması gerekir. Sanığın lehine yapılacak itirazlarda herhangi bir süre yoktur.

İtiraz Başvurusu İnfazı Durdurur mu?

İstinaf (Bölge Adliye) Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına itiraz yetkisini kullanarak kararın düzeltilmesinin talep edilmesi hükmün infazını durdurmaz. Ancak, talep dilekçesi ile infazın durdurulması da istenebilir.

İstinaf (Bölge Adliye) Mahkemesinin Kesin Kararlarına İtiraz Mevzuatı

Kesinleşmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına karşı, kararın düzeltilmesi için itiraz başvurusunu düzenleyen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.308/A şu şekildedir:

(Değişik cümle: 28/3/2023-7445/22 md.) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, re’sen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde kararı veren daireye itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz. Sanık aleyhine itiraz edilebilmesi için kararı etkileyecek nitelikte esaslı bir hatanın bulunması zorunlu olup, bu itiraz sanık veya müdafiine daire tarafından tebliğ olunur. Tebligat, ilgililerin dava dosyasından belirlenen son adreslerine yapılmasıyla geçerli olur. İlgililer, tebliğden itibaren yedi gün içinde yazılı olarak cevap verebilir. Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı itirazı incelemek üzere ceza daireleri başkanlar kuruluna gönderir. Kurula gönderilen itiraz hakkında, kararına itiraz edilen dairenin başkanı veya görevlendireceği üye tarafından kurula sunulmak üzere bir rapor hazırlanır. Kurulun itirazın kabulüne ilişkin kararları, gereği için dairesine gönderilir. Kurulun verdiği kararlar kesindir. Dörtten fazla ceza dairesi olan bölge adliye mahkemelerinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından daire başkanları arasından belirlenen ve dört üyeden oluşan başkanlar kurulu bu incelemeyi yapar. Başkanlar kurulunun bu maddeye ilişkin çalışma usul ve esasları, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir.

2. Yargıtay Onama veya Bozma Kararına İtiraz


Yargıtay Ceza Dairelerinin onama veya bozma kararlarına karşı, Yargıtay Başsavcılığının itiraz yetkisi vardır.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, Yargıtay Ceza Daireleri kararlarına karşı başvurulan olağanüstü bir kanun yolu olup bu yetki sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına aittir. Yargıtay Cumhuriyet Savcıları Yargıtay Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adına bu yetkiyi kullanır. İtiraz, daire kararında gerek maddî ve gerek usul hukukuna aykırı olduğu saptanan hususlara yönelik olabilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itiraz yasa yoluna başvurusunu “itirazname” denilen belgeyi düzenleyerek yapar. İtiraz başvurusunda itiraz nedenlerinin açık ve gerekçesiyle birlikte yazılı olarak bildirilmesi gerekir (CGK-K.2020/304).

a- Yargıtay Onama Kararına İtiraz

Yargıtay’ın onama kararından sonra, yani temyiz isteminin esastan reddine karar verilmesinden sonra olağanüstü bir kanun yolu olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na itiraz yetkisini kullanması ve kararın düzeltilmesini sağlaması için başvurulabilir.

Kararın düzeltilmesi kanun yolu, hakkındaki hüküm temyiz incelemesinden sonra kesinleşen sanık tarafından talep edilebileceği gibi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kendiliğinden de işletilebilir. Şikayetçi olup davaya müdahil olan taraf da itiraz kanun yoluna başvurmak üzere Yargıtay Başsavcılığı’na müracaat edebilir.

Kararın düzeltilmesi, her türlü kesinleşmiş Yargıtay onama kararına karşı başvurulabilen bir kanun yoludur. Ancak, özellikle savcılık tebliğnamesine (savcılık görüşü) aykırı verilen daire kararlarına karşı daha etkin bir yol olduğunu söylemek mümkündür.

b- Yargıtay Bozma Kararına İtiraz

Yargıtay, yapacağı inceleme neticesinde yerel mahkeme veya istinaf mahkemesi hükmü hakkında “bozma kararı” verebilir. Yargıtay’ın bozma kararına karşı davanın tüm tarafları kararın düzeltilmesi talebini ileri sürebilir. Müdahil veya sanık bozmanın niteliğine göre Yargıtay kararına karşı itirazda bulunma hakkına sahiptir.

Yargıtay bozma kararına itiraz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurularak kullanılır. Başsavcılık bozma kararına karşı kararın düzeltilmesi için kendiliğinden itiraz edebileceği gibi tarafların talebi üzerine de harekete geçebilir.

Yargıtay Ceza Dairesi Tarafından İtirazın İncelenmesi

Savcılık itiraz talebini kabul ettiğinde, kararın düzeltilmesi için itiraz başvurusu Yargıtay Savcılığı tarafından Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na yapılır. Savcılığın itirazı üzerine ceza davası dosyası, öncelikle kararına itiraz edilen Yargıtay dairesine gönderilir. Yargıtay bozma veya onama kararına itiraz, ceza dairesi kararında gerek maddi ve gerek usul hukukuna aykırı olduğu saptanan hususlara yönelik olabilir. İtiraz nedenlerinin açık ve gerekçeleriyle yazılı olarak bildirilmesi gerekir.

Kararı veren Yargıtay ceza dairesi, mümkün olan en kısa sürede savcılığın itirazını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı savcılık itirazını incelemek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu Tarafından İtirazın İncelenmesi

Savcılık itirazı Yargıtay Ceza Dairesi tarafından yerinde görülmeyerek reddedilirse, dosya itirazı incelemek üzere Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na Gönderilir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu itirazda ileri sürülen nedenlerle bağlı olmaksızın kararı usul ve esas yönünden inceler. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, itirazın süresinde yapılıp yapılmadığını, ileri sürülen nedenin itiraz konusu olup olmayacağını inceledikten sonra, itiraz süresi geçmiş veya konu itiraz edilebilir değilse usulden ret kararı verir. Süresinde ve itiraz edilebilir olduğu saptanırsa karar esastan incelenir. İtiraz yerinde bulunmazsa esastan ret kararı verilir; yerinde görürlerse karar yerine geçecek ve itiraz doğrultusunda, kurulun gördüğü nedenle karar verilir.

Yargıtay Onama veya Bozma Kararına İtiraz Süresi

Sanığın aleyhine yapılacak itirazlar, Yargıtay kararının ceza dairesi tarafından savcılığa verildiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde savcılık tarafından yapılmalıdır.

Sanığın lehine yapılacak itiraz başvurularında süre sınırlaması olmayıp sanık lehine her zaman itiraz etmek mümkündür.

İtiraz Başvurusu Hükmün İnfazını Durdurur mu?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına itiraz yetkisini kullanarak kararın düzeltilmesinin istenmesi hükmün infazını durdurmaz. Hüküm, infaza verilerek hükümlü hakkında cezanın infazı için davetiye veya yakalama kararı çıkarılabilir. Ancak, talep dilekçesi ile infazın durdurulması da talep edilebilir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtirazı Hükmün Kesinleşmesini Engeller mi?

5271 sayılı CMK’nın 293/1. maddesinde ‘Süresi içinde yapılan temyiz başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.’ hükmü düzenlenmiştir. Hükme karşı temyiz yasa yoluna süresinde başvurulması üzerine hüküm kesinleşmeyecek, ancak temyiz başvurusunun reddedilerek hükmün onanmasına karar verilmesi veya düzeltilerek onanmasına karar verilmesi hâlinde onama/düzeltilerek onama kararının verildiği tarihte hüküm kesinleşecektir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisinin düzenlendiği CMK’nın 308. maddesinde mahkûmiyet hükümlerinin Özel Dairece onanmasına veya düzeltilerek onanmasına karar verilmesi ve bu kararlar aleyhine itiraz yasa yoluna başvurulması hâlinde hükmün kesinleşmeyeceğine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir (CGK-K.2020/248). Bu nedenle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisini kullanması hükmün kesinleşmesini engellemez.

Yargıtay Savcısının Yaptığı İtirazdan Vazgeçme Yetkisi

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nunda kanun yoluna yapılan başvurudan vazgeçilmesi konusu “Başvurudan vazgeçilmesi ve etkisi” başlıkğıyla 266. maddede düzenlenmiştir:

(1) Kanun yoluna başvurulduktan sonra bundan vazgeçilmesi, mercii tarafından karar verilinceye kadar geçerlidir. Ancak, Cumhuriyet savcısı tarafından sanık lehine yapılan başvurudan onun rızası olmaksızın vazgeçilemez.

(2) Müdafiin veya vekilin başvurudan vazgeçebilmesi, vekâletnamede bu hususta özel yetkili kılınmış olması koşuluna bağlıdır.

(3) 150 nci Maddenin ikinci fıkrası uyarınca, kendisine müdafi atanan şüpheli veya sanıklar yararına kanun yoluna başvurulduğunda veya başvurulan kanun yolundan vazgeçildiğinde şüpheli veya sanık ile müdafiin iradesi çelişirse müdafiin iradesi geçerli sayılır.

Maddenin birinci fıkrasının açık düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere, kanun yoluna başvurulduktan sonra bundan vazgeçilmesi, mercii tarafından karar verilinceye kadar geçerlidir. Bu düzenleme olağan ve olağanüstü tüm kanun yollarını kapsayan genel bir hüküm olup, dolayısıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının bir kanun yolu olan itirazdan Ceza Genel Kurulunca karar verilinceye kadar vazgeçmesi mümkündür.

Olağanüstü kanun yollarından biri olarak kabul edilen itiraza başvurma yetkisi sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına tanınmış olup, Başsavcı dışındaki tarafların bu kanun yoluna başvurma imkânı bulunmamaktadır. Dolayısıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının kanunen tek başına kullanmaya yetkili kılındığı bu olağanüstü kanun yolundan vazgeçmesi noktasında ister aleyhe, isterse lehe itiraz olsun herhangi bir tarafın onayına gerek olmaksızın vazgeçebileceğinin kabulü gerekmektedir. Aksi takdirde yalnızca temyiz kanun yolunda, Cumhuriyet savcısının sanık lehine yaptığı başvuru için kabul edilen ve olağan kanun yolu için kabul edilmiş olan bu istisnai düzenlemenin kanun koyucunun amacına aykırı şekilde genişletilmesi söz konusu olacaktır (Yargıtay Ceza Genel Kurulu - Karar:2013/394).

Yargıtay Başsavcılığının İtiraz Yetkisini Kullanamayacağı Haller

Ceza genel Kurulu kararlarına göre aşağıdaki hallerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz yoluna başvuramaz:

  1. Eleştiriye ilişkin düşüncelerin reddine dair daire kararlar itiraz olunabilecek nitelikte kararlardan değildir (YCGK -K.1964/464),

  2. Kabule göre yapılan bozmalara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itiraz yoluna başvuramaz (YCGK - K.1998/91),

  3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının olağanüstü bir kanun yolu olması nedeniyle sonuca etkili olmayacak türden hukuka aykırılıklar bu kanun yoluna konu edilemez (YCGK - K.2010/241),

  4. Yargıtay Ceza Daireleri tarafından verilen sanığının tutukluluk halinin devamına ilişkin kararlara karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının olağanüstü itiraz kanun yoluna başvurma yetkisi yoktur. (YCGK - K.2011/28),

  5. Görev konusunun Yargıtayca inceleme konusu dahi yapılamayacağı bir durumda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kesin nitelikteki merci tayini kararını hükümsüz kılacak bir sonuç doğmasına neden olacak şekilde itiraz kanun yoluna başvurma imkanı bulunmamaktadır (YCGK - K.2011/296).

Yargıtay Kararlarına İtiraz Mevzuatı

Yargıtay kararlarına karşı kararın düzeltilmesi için itiraz yasa yolunu düzenleyen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.308 şu şekildedir:

(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re’sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.

(3) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.

Yargıtay Onama/Bozma Kararına İtiraz

Yargıtay’ın Onama/Bozma Kararının İtirazen Düzeltilmesi Örnekleri


Başsavcılığında İtiraz Başvurusunda Hukuki Yarar Şartı

Temyiz incelemesi sonucu Yargıtay ilgili Ceza Dairesince hükme ilişkin karar verilmesiyle olağan kanun yolları sona ermektedir. Bu aşamadan sonra ancak 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca olağanüstü kanun yolu olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı gündeme gelebilecektir.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, Yargıtay Ceza Daireleri kararlarına karşı başvurulan olağanüstü bir kanun yolu olup bu yetki sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına aittir. Yargıtay Cumhuriyet Savcıları, Yargıtay Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adına bu yetkiyi kullanırlar.

İtiraz, daire kararında gerek maddî ve gerek usul hukukuna aykırı olduğu saptanan hususlara yönelik olabilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itiraz yasa yoluna başvurusunu “itirazname” denilen belgeyi düzenleyerek yapar. İtiraz başvurusunda itiraz nedenlerinin açık ve gerekçesiyle birlikte yazılı olarak bildirilmesi gerekir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, itiraz üzerine incelemeyi dosya üzerinden yapar ve düşme sebebi varsa davanın düşmesine karar verir. İtiraz nedenlerini yerinde görmezse itirazı reddeder, yerinde görürse, kararı ıslah eder. İtirazın reddedilmesi hâlinde Ceza Dairesinin kararı konusunda bir karar vermesi gerekmez (… Centel, Hamide Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, Beta Basım Yayım Dağıtım, 19. Bası, … 2020, …. 956).

5271 sayılı CMK’nın olağanüstü yasa yolları bölümünde yer alıp 308. maddesinde düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itirazının, Özel Ceza Daire kararlarındaki hukuka aykırılıkların, Ceza Genel Kurulu tarafından giderilmesini isteme ve bu yolla içtihat birliğini sağlama işlevi de bulunmaktadır. Kanun yollarının ortak amacı, temyiz edilen kararların hukuka ve maddi gerçeğe uygunluğunun denetlenmesi olup Yargıtay Ceza Dairelerinin temyiz incelemesi sonucunda verdikleri kararların da, temyiz incelemesinin kapsamı gözetilerek gerek maddi gerekse muhakeme hukukuna aykırı olduğu gerekçesiyle itiraz kanun yoluna başvurulabileceğinde bir tereddüt bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, kanun yolu davası açabilmek için korunan hukuki yararın ihlâl edilmiş olması gerekir. Kanun yolu başvurusunun temel şartlarından biri karardan zarar görme şartıdır (Feridun Yenisey, … Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayıncılık, 9. Baskı, …, 2021, …. 894-899). Olağanüstü kanun yollarının genel amacı, kesin hükmün otoritesinin ancak çok ciddi boyutta hukuka aykırılıkların bulunması hâlinde hukuk düzenince kabul görmeyerek ortadan kaldırılmasıdır. Yargısal kararın güvenirliği ve hukuki kesinlik ilkeleri de dikkate alındığında, ancak hukuki yararın bulunması kaydıyla olağanüstü kanun yollarına başvurulabileceği kabul edilmelidir (Ceza Genel Kurulu 2019/420 E. , 2022/475 K.).

Yargıtay Dairesinin Onama Kararını İtiraz Üzerine Kaldırması

  • CMK 308. Madde - Yargıtay Onama Kararına İtiraz
  • Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Dairemiz arasındaki uyuşmazlık, sanık …‘in uyuşturucu madde ithal etme eyleminin sübuta erip ermediğine ilişkindir. Sanık savunmaları, olay tutanakları, iletişimin tespiti tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın uyuşturucu madde ihraç etme suçunun sübuta ermediği anlaşıldığından, itiraz yerinde görülerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

1- İtirazın kabulü ile itiraza konu Dairemizin 13.04.2016 tarih ve 2015/1784-2016/3762 sayılı kararının sanık … yönünden kaldırılmasına,

2- Sanık … hakkındaki hükmün incelenmesinde:

Kendisinde herhangi bir uyuşturucu madde ele geçmeyen sanığın savunmalarının aksine, diğer sanık …den ele geçen uyuşturucu madde ile ilgisinin olduğuna ya da bu sanığın uyuşturucu madde ihraç etme suçuna iştirak ettiğine dair somut olay ve olgularla örtüşmeyen maddi bulgularla desteklenmeyen telefon konuşmaları dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, “Şüpheden sanık yararlanır” genel ceza hukuku ilkesi de gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkûmiyetine hükmedilmesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, sanık hakkındaki hüküm infaza verilmiş ise İNFAZIN DURDURULMASINA, sanık bu mahkumiyet hükmü nedeniyle infaz kurumuna alınmış ise SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına, 01.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi (YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ - Karar : 2018/18)

Yargıtay Ceza Dairesi Onama Kararının İtiraz Üzerine Kaldırılması

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının …..sayılı yazısı ile; hükümlü … müdafii 31/12/2018 tarihli dilekçesi ile 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi gereğince itiraz yasa yoluna başvurulmasını talep etmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyurınca İTİRAZIN KABULÜNE,

Dairemizce verilen 30/10/2018 gün ve 2014/28187 Esas, 2018/18367 Karar sayılı, sanık … hakkında silahla tehdit, hakaret ve yaralama suçları yönünden verilen onama kararının KALDIRILMASINA,

Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 16/10/2012 gün ve 2012/33 Esas, 2012/1000 Karar sayılı hükmün sanık … hakkında silahla tehdit, hakaret ve yaralama suçları yönünden yeniden incelenmesi sonucu:

Sanığın aşamalarda üzerine atılı suçlamayı kabul etmemesi, soruşturma aşamasında beyanı bulunmayan katılanın 05/09/2011 tarihli dilekçesinde çekiçten söz etmemesine karşın, kovuşturma aşamasında sanığın elinde çekiç olduğu halde iddianamede belirtilen eylemleri yaptığını beyan etmesi ve katılanın doktor raporunun bulunmaması karşısında, katılanın şikayet dilekçesi ile kovuşturma aşamasındaki beyanları arasındaki çelişki giderilmeden ve hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğu açıklanıp tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,

Kanuna aykırı, sanık …‘ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak hükümlerin bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (Yargıtay 4.Ceza Dairesi - Karar : 2019/6335).

Yargıtay Onama Kararına Yapılan İtirazın Reddine

1-) KONU

Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık … hakkında, Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verilmiş ve hüküm sanık müdafii tarafından istinaf edilmiştir.

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin …. karar sayılı kararı ile İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine karar verilmiştir.

Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin 04.03.2019 gün ve 2018/3156 esas 2019/1308 sayılı kararı ile “.. sanık müdafinin temyiz dilekçesinde hükmün hukuki yönüne ilişkin herhangi bir temyiz nedeni göstermediği, CMK’nın 295/1. maddesinde belirtilen süre içerisinde temyiz nedenlerini içeren ek dilekçe de sunmadığı anlaşıldığından, … sayılı CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca üye …‘in karşı oyu ve oyçokluğuyla TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,” şeklinde karar verildi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin bu ilamının CMK 308/2-3 maddesi kapsamında incelenmesi ve kaldırılması, yerel mahkeme hükmünün sanık … yönünden CMK 289. maddede yazılı haller yönünden incelenmesi, bu yönden yapılan incelemenin ilamda gösterilmesi yönünden itiraz edilmiştir.

2-) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ

Dairemizin itiraza konu olan kararının, itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirilerek verildiği ve kararda bir yanlışlık bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı yerinde görülmemiştir. İtirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.

3-) KARAR: Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının yerinde görülmediğine,

2- … sayılı CMK’nın 308. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 13.05.2019 tarihinde üye …’in karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi (Yargıtay 20. Ceza Dairesi - K.2019/2878).

Ceza Genel Kurulunun Yargıtay Onama Kararına İtirazı Değerlendirmesi

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının;

a- Sanık müdafisinin temyiz dilekçesi dikkate alınarak, dilekçede ileri sürülen mevcut temyiz nedenleri karşısında suç vasfının değerlendirilmesinin mümkün olup olmadığı, bu bağlamda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca suç vasfına yönelik olarak itiraz yasa yoluna başvurulup başvurulamayacağı, başvurulabileceğinin kabulü halinde eylemin hukuki niteliğinin belirlenmesi, sanığın eylemin yağma suçunu oluşturduğu sonucuna ulaşılması halinde ise Özel Dairece, hükmolunan cezaların miktarları ve türü itibarıyla temyiz isteminin reddine karar verilen silahla tehdit ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarına yönelik temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağına ilişkin uyuşmazlıklar yönünden KABULÜNE,

b- Sanık müdafisinin temyiz dilekçesi kapsamına göre, temyiz edilen hükmün 5271 sayılı CMK’nın 230. maddesi uyarınca gerekçe içerip içermediği, gösterilen gerekçenin dosya kapsamı ile uyumlu olup olmadığı yönlerinden temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı, buna göre suçun niteliğinin belirlenmesine ilişkin Yerel Mahkemece gösterilen gerekçenin dosya kapsamına uygun olup olmadığına yönelik uyuşmazlıklar yönünden DEĞİŞİK GEREKÇE İLE KABULÜNE,

2- Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 26.04.2018 tarihli ve 5767-6481 sayılı silahla tehdit ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin reddi kararı ile nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına ilişkin kararının KALDIRILMASINA,

3- Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 18.07.2017 tarihli ve 1373-1353 sayılı, sanık hakkında nitelikli hırsızlık, silahla tehdit ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının,

a- Sanığın eylemlerinin bir bütün halinde yağma suçunu oluşturması,

b- Yerel Mahkemece suçun nitelendirilmesine ilişkin gösterilen gerekçenin dosya kapsamına uygun olmaması,

Hususları gözetilmeden Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.04.2017 tarihli ve 253-97 sayılı hükümlerinin bozulmasına karar verilmesi yerine yazılı şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsizliklerinden, aleyhe yönelen temyiz olmaması nedeniyle karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulması kaydıyla BOZULMASINA,

4- Bozma nedenine göre sanığın tahliye edilmesine YER OLMADIĞINA ve TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA,

5- Dosyanın, bozma kararının niteliği itibarıyla, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 28.05.2019 tarihinde yapılan müzakerede tüm uyuşmazlıklar bakımından oy çokluğuyla karar verildi (Yargıtay Ceza Genel Kurulu - K.2019/461).

Yargıtay Savcısının Aleyhe İtiraz Süresini Kaçırması

Dairemizin, itiraza konu olan sanıklar … ve …. hakkındaki kararlarının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/08/2015 tarihinde teslim alındığı, itirazın kapsamına bakıldığında sanıklar hakkında tek eylem nedeniyle verilen mahkûmiyet hükümlerinin onandığı ve sanıklar hakkında TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğine dair yapılan itirazın sanıklar aleyhine sonuç doğuracak nitelikte olduğu ve 02/11/2020 tarihli itirazın CMK’nın 308. maddesinde öngörülen 30 günlük süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından reddine ve itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmektedir (Yargıtay 10. Ceza Dairesi - Karar:2021/5358).

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren 30 gün içinde ceza daireleri kararlarına karşı itiraz kanun yoluna başvurabileceği öngörülmüş, ancak sanık lehine itirazlarda süre aranmayacağı kuralı benimsenmiştir. Buna göre, sanık aleyhine sonuç doğuracak şekilde belirlenen aykırılıklarla ilgili olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tanınan ve olağanüstü bir kanun yolu olan itiraz 30 günlük bir süre ile sınırlandırılmış olup bu süre Özel Daire kararının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verildiği tarihten itibaren başlayacaktır. Süre geçtikten sonra sanık aleyhine itiraz yoluna gidilemeyecektir. Açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

Sanığın hırsızlık suçundan TCK’nın 142/1-b maddesi uyarınca teşdiden 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, eylemin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle aynı Kanun’un 35/1. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirime gidildiği sırada sonuç cezanın 2 yıl yerine 2 ay hapis cezası olarak belirlendiği, hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine inceleme yapan Özel Dairece onanmasına karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ise hükmün gerekçe bölümünde netice olarak 2 yıl hapis cezasına karar verildiği yazılmasına rağmen sonuç cezanın 2 ay hapis cezası şeklinde belirlenmesi nedeniyle hükümde çelişki meydana getirildiği ve bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiği görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurduğu olayda;

Sanık aleyhine olduğunda şüphe bulunmayan itiraz nedeninin 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca 30 günlük süreye tâbi olduğu, dosya içeriğine göre 25.06.2018 tarihinde başlayan itiraz süresi 24.07.2018 tarihinde sona erdiği hâlde, itiraz kanun yoluna Özel Daire ilamının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinden yaklaşık 100 gün sonra 11.10.2018 tarihinde başvurulduğu anlaşıldığından, 30 günlük kanuni süreden sonra yapılan sanık aleyhindeki itiraz nedeninin Ceza Genel Kurulunca görüşülmesi mümkün değildir (Ceza Genel Kurulu 2018/622 E. , 2022/350 K.).

Yargıtay Başsavcısının İtiraz Edebileceği ve Edemeyeceği Kararlar

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23.11.2017 tarih ve 401829 sayı ile Özel Daire kararında kabule göre bozma nedeni gösterilen vekalet ücreti yönünden olağanüstü itiraz kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazı kurumuna, 1412 sayılı CMUK’nın temyize ilişkin hükümler içerisindeki 322/4. maddesinde; “Ceza Daireleri’nden birinin kararına karşı Cumhuriyet Başsavcısı, ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu’na itiraz edebilir.” biçiminde yer verilmiş, 5271 sayılı CMK’nın olağanüstü kanun yolları arasındaki 308. maddesinde ise; “Yargıtay Ceza Daireleri’nden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re’sen veya istem üzerine, ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu’na itiraz edebilir, sanığın lehine itirazda süre aranmaz.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Görüldüğü gibi, 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinde yer alan “lehe itirazda süre aranmayacağına” ilişkin cümle dışında madde metinleri tamamen benzerlik arz etmektedir. Bölge Adliye Mahkemeleri ile kanunda açık hüküm bulunması durumunda ilk derece mahkemeleri kararlarının, temyizi sonucu Yargıtay ilgili Ceza Dairesince incelenmesi ile olağan kanun yolları sona ermektedir. Bu aşamadan sonra ancak 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca olağanüstü kanun yolu olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazı gündeme gelebilecektir.

Olağanüstü olmak, kesinleşmiş kararlara karşı istisnai bir denetim yolu sağlamak demektir. Başsavcının itirazı yolunun “istisnai” nitelikte olması, eğer başka denetim yolu varsa, onun kullanılmasını gerektirir. Bununla birlikte 5271 sayılı CMK’nın olağanüstü kanun yolları bölümünde yer alan 308. maddesinde düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazının, Özel Daire kararlarındaki hukuka aykırılıkların, Ceza Genel Kurulu tarafından giderilmesini isteme ve bu yolla içtihat birliğini sağlama işlevini görmesi ve ayrıca kamuoyunun tatminine yönelik bir yönü de bulunmaktadır. Buna karşın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazına hangi hâllerde başvurulacağına ilişkin gerek 1412 sayılı CMUK’nın 322/4. maddesinde, gerekse 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinde açıklık bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kapsamı günümüze kadar çeşitli Ceza Genel Kurulu kararlarına konu olmuş, bu bağlamda; “eleştiriye ilişkin düşüncelerin reddine dair daire kararlarının itiraz olunabilecek nitelikte kararlardan olmadıkları” (CGK’nın 16.11.1964 tarih ve 470-464), “kabule göre yapılan bozmalara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yoluna başvuramayacağı” (CGK’nın 17.03.1998 tarih 18-91 ve 07.02.2012 tarih 297-22), “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle sonuca etkili olmayacak türden hukuka aykırılıkların bu yasa yoluna konu olamayacağı” (CGK’nın 30.11.2010 tarih ve 233-241) “Yargıtay Ceza Daireleri tarafından verilen sanığının tutukluluk hâlinin devamına ilişkin kararlara karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının olağanüstü itiraz yasa yoluna başvurma yetkisinin bulunmadığı” (CGK’nın 29.03.2011 tarih ve 49-28), “görev konusunun Yargıtayca inceleme konusu dahi yapılamayacağı bir durumda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kesin nitelikteki merci tayini kararını hükümsüz kılacak bir sonuç doğmasına neden olacak şekilde itiraz yasa yoluna başvurma olanağının bulunmadığı” (CGK’nın 27.12.2011 tarih ve 158-296) kabul edilmek suretiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisinin belirli yönlerden sınırlandırılması gerektiğine karar verilmiştir. Görüldüğü gibi bu yol, Yargıtay Ceza Daireleri kararlarına karşı başvurulan olağanüstü bir kanun yolu olup bu yetki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına aittir. Kanun metninde hangi hukuka aykırılıkların bu yolla denetleneceği yönünde bir açıklık bulunmamakta ise de olağanüstü bir kanun yolu olan itiraz kanun yoluna başvurabilmek için hukuka aykırılık hâlinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir. Ciddi boyutlara ulaşmayan veya sonuca etkili olmayan kanuna aykırılıkların bu yöntemle denetlenmesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazının amaç ve kapsamıyla bağdaşmayacaktır.

Yine Ceza Genel Kurulunun 30.06.2009 tarihli ve 169-186 ile 30.09.2003 tarihli ve 230-236 sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında da; Özel Daireler tarafından “kabule göre” yapılan bozmaların yerel mahkeme uygulamasının hatalı görülen yönüne, uyarma ve yol gösterme amacıyla değinmekten ibaret olup, direnmeye konu olamayacağı da istikrarlı olarak kabul edilmektedir.

Bu açıklamalar ışığında ön sorun değerlendirildiğinde; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının Ceza Dairelerinin kararlarına karşı itirazı, olağanüstü bir kanun yolu olup hangi hâllerde bu yola başvurulacağı kanunda açıklanmamakla beraber, gerek yerleşmiş yargı kararlarında, gerekse öğretide ancak sınırlı hâllerde bu yola başvurulabileceği, bu bağlamda Özel Dairelerce öğretici ve yol gösterici nitelikte yapılan “kabule göre” bozmalara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisinin bulunmadığının kabul edilmesi karşısında, yine itiraza konu edilemeyen Özel Dairelerce öğretici ve yol gösterici nitelikte yapılan “kabule göre” bozma nedenleri hakkında Ceza Genel Kurulunca da inceleme yapılamayacağının kabulü gerekmektedir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu-K.2021/127).


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere [email protected] adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Karara Çıkmış Dosya Kaç Günde Sonuçlanır?

İçerik

Karara çıkmış dosya kaç günde sonuçlanır

Karara çıkmış dosya kaç günde sonuçlanır sorusu davası sonuçlanmış ve karara çıkmış davalılar ve davacılar tarafında sıkça sorulur. Bu yazımızda bu terimin ne anlama geldiğini detaylarıyla açıkladık.

Yargılama bittikten sonra bazı yargı terimleri, duruşmanın durumu hakkında bilgiler verir.

Dosya durumu kararı çıkmış da bu yargılama terimlerinden bir tanesidir. Bu terim dava sürecinin bittiğini nihai kararın yani son kararın verildiği ifade edilir. Dosya durumunun karara çıkması esastan ve usulden olmak üzere iki türdür.

Bunları kısaca açıklamak gerekirse;

Dosyanın Esastan Karar Çıkması: Davaya konu olan uyuşmazlıkla ilgili kısmen kabul ya da ret veya kabul, ret şeklinde karar verilmesidir.

Dosyanın Usulden Karara Çıkması: Davanın usul nedeniyle reddidir. Arabuluculuk şartının yerine getirilmemesi, dava açma ehliyetinin bulunmaması nedeniyle ret ile birlikte davanın görevsiz ve yetkisiz bir mahkemeden açılması nedeniyle görevsizlik ya da yetersizlik kararı sonucunda ret kararı verilir.

Dava Kararı Çıktıktan Sonra Süreç Nasıl Olur?

Nihai karar çıktıktan sonra istinaf-temyiz süreci başlar. Davada alınan kararın istinafa götürülmemesi durumunda, kararının yerine getirilmesi sağlanır. Bazı davalarda ise karar verilir verilmez, kesinleşmesine ihtiyaç duyulmadan infaz edilir.

Ayrıca bakınız: Ceza Davasında Nihai Karar Kaydedildi Ne Demek?

Örnek vermek gerekirse, boşanma kararlarında dosya durumu karara çıkmış durumdaysa, boşanma kesinleşmiş manasına gelir.

Karara çıkmış olan dosya, neticelendiği için gerekçeli karar yazma süreci başlar. Gerekçeli kararın yazılma süresi ceza mahkemelerinde 15 gün, hukuk mahkemelerindeyse 1 aydır.

Dava Dosya Bilgileri Nasıl Öğrenilir?

Dava dosyasına ait detaylar UYAP vatandaş portalından detaylı şekilde öğrenilir. Dosya numarasından davanın açılış tarihine, dava türünden duruşma gününe ve saati dahil tüm bilgilere erişilir. Eğer dosya durumu karara çıkmış ise karar sonucu da öğrenilir.

Karara çıkmış dosya kaç günde sonuçlanır içeriğimizde sizlere bu yargı teriminin tam olarak neyi ifade ettiğini anlatmaya çalıştık.

Yorumlarda sorularınızı iletebilir davalarınızdaki bu yargı terimleri ile ilgili bilgiler alabilirsiniz.

Sık Sorulan Sorular

Bir davada karara çıkmış ne demek?

Dosya durumu karara çıkmış ifadesinde hâkimin ilgili davaya konu olmuş olay ile ilgili karara vardığını, davayı bitirdiği anlamı çıkar.

Gerekçeli karar ne kadar sürede tebliğ edilir?

Gerekçeli karar yazılması akabinde taraflara tebliğ edilir. Hukuk mahkemelerinde genellikle gerekçeli karar aleyhine istinaf kanun yolu başvuru süresi, kararın açıklanmasından itibaren 2 haftadır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası