at sucuğu / At Eti Haberleri - Son Dakika At Eti Hakkında Güncel Haber ve Bilgiler

At Sucuğu

at sucuğu

at etinden yapılan sucuk

  • sanıyorum ki yıllarca bize yedirdikleri sucuktur. kullanımının ciddi oranlarda önlendiğini düşünüyorum, neden ? zira artık sucukların tadı kötü oldu. entry'nin anafikri at etinin dana etinden daha lezzetli olmasıdır. buradan da bu çıkarım yapılır mı diyorum kendime, bravo diyorum.

  • rusyada calistigim zamanlarda, bir kazak camiisinden surekli sucuk alirdim. bi gun fiyatinin pahaliligindan da merakla farkli bir tat diye aldigim sucuk at etiymis. bunu sucugu yarilayinca farkettim ama.

    bildigimiz sucuktan tek farki daha yagsiz ve biraz daha sert olusu. deve etine cok yakin bi sertligi var.

    birde ciddi anlamda afrodizyaktir. icine konan baharatlardan olabilir belki, emin degilim.

  • en kaliteli sucuk türü. hasta sütçü beygirinden sucuk yapınca sağlıksız oluyor tabii ama özel yetiştirilmiş bir attan on numara sucuk olur.

  • at etini zaten pek çok ülke yasal olarak tüketiyor.

    tabusal ya da yasal olarak kesimi yasak olan ülkelerdeki at etleri ise şu nedenle sakıncalı:

    at canlı iken daha çok para ediyor. atı kesmek demek, hayvandan ümidi kesmek demek ki asıl tehlike de burada. hayvan muhtemelen hasta.

    ama atı ticari et olarak gören ülkelerde ise böyle bir sorun yok. hatta kasaplarda domuz eti, dana eti, at eti, tavuk eti gibi etiketlerle paketlenip satılan etler var.

    at etini genelde işlenmiş etlerde tercih ediyorlar. çin'den sonra dünyanın en büyük at eti tüketicisi olan kazakların meşhur sucukları at etinden imal ediliyor.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

At ve eşek etini nasıl ayırt edersiniz?

Türkiye'de Çukurova Üniversitesi öğrencileri gibi bilmeden at-eşek eti yiyen binlerce insan var. Peki bu etleri dana ya da koyun etinden ayırt etmenin yolu yok mu? Prof. Dr. Bülent Nazlı dikkat edilmesi gerekenleri ntvmsnbc'ye anlattı.

Türkiye dün Adana'dan gelen haberle sarsıldı. Çukurova Üniversitesi'nde, 3 bine yakın üniversite öğrencisinin barındığı kampus içerisindeki öğrenci yurtlarının yemek ihalesini alan firmanın at ve eşek eti kullandığı belirlendi. Yemek firmasının eti aldığı kasap dahil, diğer yemek şirketleri de takibe alındı.

Yine geçtiğimiz ay Adana'da  'at ve eşek etlerinin kalp rahatsızlığına iyi geldiğini, rahatlıkla yenilebileceğini' söyleyen Büyükşehir Belediye Başkan Vekili ve MHP Grup Sözcüsü Mustafa Tuncel görevinı Zihni Aldırmaz'a bırakmıştı.

Ucuz fiyata satılan bu etler; kıyma, salam, sucuk olarak denetimsiz kasap ve marketlerde halkın karşısına çıkıyor, ciddi sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor ve siz farkında olmadan birçok hastalığa da davetiye çıkartıyor. Peki bu riske düşmemek için ne yapmalı? Dana eti ile eşek - at etini nasıl ayırt edilmeli?

İstanbul Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Bülent Nazlı at ve eşek eti ile dana eti arasında farklıları ve tüketicilerin bilmesi gereken noktaları ntvmsnbc için yorumladı:

Lop et yani kemiksiz etler ayırmak oldukça zor. At ve eşek etinin özellikleri var ancak uzman veya deneyimli olmak lazım. Aksi takdirde ayırt etmek çok zor.

1) AT-EŞEK ETİ CİĞERE YAKIN RENKTEDİR
Mesela at ve eşek eti koyu kırmızı renkte olur, dana eti ise daha açık kırmızıdır. At eti özellikle hava ile temasa geçtiği zaman neredeyse ciğere yakın renk alır.

2) LİFLERİ ÇOK SERTTİR
Mesela at etinin lifi çok serttir. Çiğnendiğinde sertliği anlaşılır. Ancak bazı sığır etleri de sert olabilir.

3) YAĞI SARIDIR
At etinin yağı bayağı sarıdır. Ama buna paralel yine çok yağlı sığır ve dana etleri de sarı renk alabilir.

4) TADINDA FARK YOK
Tadında ise herhangi bir fark yoktur. Yemeklerde sos ve baharatlarla hazırladıkları için ayırt etmek daha zor. Mesela Avrupa'da at eti çok değerli ve pahalı.

At ve eşek etini nas&#x;l ay&#x;rt edersiniz? - 1

Türkiye'de ise öyle bir alışkanlık yok. Dolayısıyla tüketicilerin böyle bir ayrıma varmaları çok sınırlı.

3 bin kişi bile - ki bu çok büyük bir deney demek - şüphelenmemiş, dolayısıyla bu etleri ancak kemikli haldeyken ayırmak gerekir.  Bunun haricinde bu ayırım için laboratuar metodları var. Et ne olursa olsun, yapısına göre ayırabiliyoruz.

KÜÇÜK MARKET VE KASAPLARA DİKKAT
At ve eşek eti riskinin büyük marketlerde olmaması lazım. Ancak küçük marketler ve kasaplarda söz konusu olabilir. Burada tehlikeli olan konu; etlerin kaçak ve kontrolsüz olarak devreye girmesi Hiçbir veteriner hekim kontrolünden geçmediği için her türlü hayvansal köken hastalığı içerebilir. Bunlar gıda olarak insanlara geçer ve çeşitli hastalıklara sebep olabilirler.

Bu etler, hiçbir kontrolden geçmediği ve hijyenik koşullarda gerçekleşmediği için hayvansal kökenli tehlike (ki bunları biz fiziksel, kimyasal ve biyolojik tehlikeler diye adlandırıyoruz) içerebilir. O nedenle risk tabii ki var. İnsanlar bunu yedikleri zaman gıda kökenli hastalıklara yakalanabilirler. Gıda zehirlenmeleri ya da gıda enfeksiyonları yaşayabilirler. Eğer hayvanlar, doğadan beslenirken bir takım kimyasal tehlikeleri de aldılar ise bunlar da insanlara geçebilir. Sonuçları kısa sürede açığa çıkabileceği gibi daha sonraki zamanlarda da belirebilir. Dolayısıyla burada "gıda güvenliği" sorunu söz konusu.

Denetimler yetersiz olduğu sürece insanların maalesef ekonomik parametreler için bu tür riskleri almaları kaçınılmaz oluyor.

GIDA GÜVENLİĞİ UZMANI VE VETERİNER HEKİM ŞART
Bu nedenle "gıda güvenliği uzmanı" ve "veteriner hekim" şart. Çünkü konu direkt olarak hayvan ve hayvansal tehlikeyle ilişkilendirildiği için bunları anlayan bir uzmanın olması gerekiyor. Zaten Avrupa Birliği'nde de "gıda hekimliği" var. Bunları denetleyen kuruluşlar yani "veteriner ofis"leri mevcut. Bu tür hayvansal kökenli, onlardan ya da ürünlerinden geçen hastalıklardan insanları korumak için veteriner hekimler görevlendirilmiş durumda.

BU TÜR OLAYLAR BİTMEZ ÇÜNKÜ
Ancak Türkiye'de bu önemin yeterince anlaşılamadığı ve veteriner hekimlere böyle görevler verilmediği için bu gibi olaylar bitmiyor ve bitmezde

İnsanlar, hayvanlardan daha zayıf. Düşünün; hayvanlarda ne yapıyorsa insanlarda da aynı etkiyi gösterecek. Bu tür etler yendiği zaman kısa süreli hastalıklara (zehirlenmeler ve enfeksiyonlar) neden oluyor. Eğer kuvvetli miktarda mikrop alınmışsa ya da etlerin toksini alınmamışsa ölümlere dahi yol açabiliyor. Şöyle anlatmak gerekirse; toksin, zehir demek. Mikropların bazırları toksin çıkartır. Eğer bu toksinler yaygın bir şekilde bulunuyorsa bunları pişirerek dahi engelleyemezsiniz. Çünkü bu toksinler, ısıya dayanıklıdır ve pişmiş ette de tehlikesini sürdürebilir.

Öte yandan kimyasal tehlikeler de var. Bu tür hayvanlar, nerede nası beslendiği belli olmadığından bir sürü kimyasal tehlikeyi de taşırlar. Tarım ilaçları veya kimsayal ilaçlar içerebilirler ki bunları da insanlar direkt olarak alırlar. Bu kimyasallarda uzun süreli hastalıklara neden olur. Belirtileri hemen çıkmayabilir, sene sonra belirebilir.

Burada gıda güvenliği sorunu var bunun denetimleri sık sık yapılmalı. Adana'da bu tür olaylara rastlanıyor.

DOMUZ ETİ DE UCUZ
Tek tırnaklılarla beraber domuz eti de var. Özellikle yaban domuzları çok ucuz olduklarından kıymalara, sucuklara, salamlara karıştırabilir. Yemeklerde ise belli bir sosla ve yağla hazırladığından lezzetinde ödün kaybı olmaz.

Domuz etini kişi diğer etlerden daha kolay ayırabilir. Evcil domuzlarda bu ayırım daha kolaydır. Eti bembeyazdır ve yağları daha belirgindir. Ancak yaban domuzu olduğu zaman iş biraz daha farklı. Kemiksiz eti, sığır etine benzer ve anlaması güçtür.

Böyle bir yanlışa düşmemek için kişi hazır kıyma veya parça et almayacak, kasabın teşhir dolabında gördüğü kemikli etten isteyecek. Çünkü gerek at gerek domuz eti olsun farketmez, etler parçalandıktan sonra ayırt etmek güçleşiyor. Bunun için ancak laboratuar analizi gerekiyor.

Lokanta ve umuma açık yerlerde de gıda güvenliği tehlikesi var. Bu nedenle denetimlerin arttırılması ve denetimi yapan kişilerin eğitimli ve bilirkişi olması şart. Bu hekimsel bir konu, hatta doktorluktan daha zor bir meslek. Çünkü bir sürü hayvan var ve bunlar hem canlıyken denetim altında tutuluyor hem de kesildikten sonra hekimlerin muayene meteryali haline dönüşüyor. 

KİMLER RİSK GRUBUNDA?
Hamileler, çocuklar, yaşlılar ve bazı hastalıklara sahip olan bireylerin bağışıklık sistemi daha zayıf olduğundan risk grubu oluşturuyorlar. İçinde mikrobiyolojik ya da kimyasal etkiler taşıyan sakıncalı etler, her türlü hastalığı beraberinde getirebiliyor. Özellikle beben ve anne beslenmesi aynı paralelde geliştiği için annenin aldığı tehlikeler, bebek için de geçerli olacaktır ve mutlak suretle zararı dokunacaktır.

Bu nedenle yaşlı evleri, kreşler, okullar, hastaneler gibi toplu tüketime açık mecralarda daha çok dikkat edilmelidir. Burada görev alan satın alma müdürlerinin ve personelin bilinçli olmaları ve veteriner hekim kontrolünden geçmiş etleri tercih etmeleri gerekir.

BESİN ZEHİRLENMELERİ NEDİR?
Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, kramp gibi birçok hastalığın belirtisi olabilecek yakınmalar vardır. Eğer bu yakınmalar, son 3 gün içinde bir mikroorganizma ya da bunun zehiri bulaşmış bir besinin yenmesi sonucu ortaya çıkıyorsa, bu hastalığa besin zehirlenmesi denir.

Besin zehirlenmesi belirli bir alanda bir çok kişiyi etkileyebilir ya da salgınlar şeklinde görülür. Bazı durumlarda ise tek bir kişinin yediği besin sonucu zehirlenmesiyle meydana gelir. Dünyada oldukça sık karşılaşılan ve önemli bir sorundur. Hastalığın şiddeti zehirlenmeye neden olan mikroorganizmanın cinsine göre değişir. Eğer zehirlenme, bebeklerde ya da yaşlılarda ortaya çıkıyorsa daha ciddi seyreder ve ölümlere yol açabilir. Çünkü bu kişilerin vücutlarındaki sıvı miktarı yetişkin bir bireye göre daha azdır.

DOKTORA BAŞVURUN!
Eğer 2 günden fazla süren ishal varsa (kanlı ishal de olabilir), bir günde kez dışkılama varsa, kişinin ateşi yüksekse, karın ağrısı varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Kusma sürekli ise ve özellikle bebeklerde ve yaşlılarda görülüyorsa sağlık kontolünden geçmek gerekir.




SAĞLIK HABERLER&#x;

Rekor i&#;in beş parmak yemeği ve at sucuğu hazırlandı

Haberin Devamı

Milli değerleri koruma ve geliştirme konularıyla ilgilenen üç sivil toplum kuruluşunun öncülüğünde düzenlenen rekor denemesinde, Orta Asya'daki göçebe halklara özgü "beş parmak" yemeği ile at sucuğu yapıldı.

Yaklaşık aşçı ve yardımcısının hazırladığı beş parmak yemeğinde ve sucukta 9 atın eti kullanıldı.

Bişkek'te bir alışveriş merkezinin girişinde düzenlenen müzikli etkinlikte, gözlemcilerin eşliğinde beş parmak yemeği ile at sucuğu hazırlandı. Beş parmak yemeğinin ağırlığı ve sucuğun uzunluğu ölçüldükten sonra yemeğin bir bölümü etkinliğe gelenlere ikram edildi.

Yağmur nedeniyle kısa süren etkinlikte beş parmak yemeğinin geriye kalan bölümünün çocuk yuvalarına ve yaşlı bakımevlerine dağıtılacağı belirtildi.

Haberin Devamı

Organizatörlerden Balbak Tulebayev, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Guinness Rekorlar Kitabı'na girebilmek ve ulusal gelenekleri teşvik etmek amacıyla dünyanın en büyük beş parmak yemeğini ve dünyanın en uzun at sucuğunu yaptık." dedi. Guinness Rekorlar Kitabı'na sadece "beş parmak yemeği" ile başvurduklarını anlatan Tulebayev, beş parmak yemeğinde 9 atın etinin kullanıldığını ve yemeğin bin kilogram ağırlığında olduğunu aktardı.

Tulebayev, hazırlanan beş parmak yemeğinin bu zamana kadarkilerin en büyüğü olması sebebiyle rekorlar kitabına gireceklerinden ümitli olduğunu belirterek "Bugünkü etkinlik öncesinde Guinness Rekorlar Kitabı'na başvurduk ve tüm şartları düzgün bir şekilde yerine getirdik. Kayıt işlemini başarıyla geçtik. Şimdi ise fotoğraf ve görüntüleri göndereceğiz. Guinness Rekorlar Kitabı'na girip girmediğimiz iki hafta içinde belli olacak. İnşallah sertifika alacağız." diye konuştu.

At Eti

Kayseri'de kırsalda bir ev kiralayan baba-oğul, at keserken jandarma ekiplerine yakalandı. At kesen baba-oğul, kendilerini "Atları yiyecektik" diyerek savundu. Kayseri'nin İncesu il&#;esinde, kırsal b&#;lgede bir ev kiralayan baba-oğul, at keserken jandarma ekiplerine yakalandı. Kestikleri atları, halı yıkama arabası ile şehir merkezine g&#;t&#;rd&#;ğ&#; tespit edilen baba-oğulun, kesilen atları satıp satmadıkları araştırılıyor. Kayseri'nin İncesu İl&#;esi Dokuzpınar ile Hanyeri k&#;yleri ve Hacılar'ın H&#;rmet&#;i ile Karpuzseki arasında bir mevkinde Kırgızistan uyruklu oldukları iddia edilen baba-oğul, kırsal bir b&#;lgede kiraladıkları evde at kestikleri g&#;r&#;nt&#;lendi. Bir &#;oban, tesad&#;fen atların kesildiğini g&#;r&#;nce durumu k&#;yl&#;lere bildirdi. K&#;yl&#;lerin ihbarı &#;zerine olay yerine gelen jandarma ekipleri, baba-oğulu at keserken su&#;&#;st&#; yakaladı. Baba-oğul, savunmasında kestikleri atları satmadıklarını ve kendilerinin yediği s&#;yledi.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir