aliye dizisinin yönetmeni / Aliye'nin 'Ayşe'si Büyüdü! - Foto Galeri - Memurlar.Net

Aliye Dizisinin Yönetmeni

aliye dizisinin yönetmeni

kaynağı değiştir]

Kudret Sabancı

Kudret Sabancı (d. 8 Temmuz 1966, Bergama, İzmir), Türk sinema yönetmenidir.

Yaşamı[değiştir kaynağı değiştir]

Aliye, Edirne de yaşayan evli ve iki çocuklu zengin bir ailenin gelinidir. Büyük bir evde kaynanası ve görümcesi ile birlikte yaşamaktadır. Evliliğinde aradığı mutluluğu bulamayan Aliye, kocası Sinan’ın genç bir kızla kendisini aldattığını tesadüf eseri öğrenir. İki çocuğunu da alarak evden ayrılan Aliye, İstanbul’da yaşayan, diş hekimliği yapan dayısı Feyyaz’ın yanına kaçmaya çalışır. Tren garında kendisini bulan Sinan’ın çocuklarından birisini almasına engel olamaz. İstanbul’da kendisine yeni bir hayat arayışına giren Aliye, aynı zamanda Sinan’ın aldığı diğer çocuğunu kurtarma telaşındadır.

Oyuncu kadrosu ve karakterler[değiştir

Yönetmen Kudret Sabancı'nın, Sanem Çelik'le birlikte yakalanması, geçen yıl magazin gündemine bomba gibi düşmüştü. Adı şimdi de oyuncu Bergüzar Korel'le anılan Sabancı, yaşananlardan sonra ilk kez konuştu.

Kudret Sabancı, Aliye ve Sanem Çelik... Geçtiğimiz yıl en çok bu üçlüyü konuştuk; Aliye'nin dramı öylesine içimizden bir hayattı ki, belki de Aliye onu canlandıran Sanem Çelik'ten daha da öne geçti. İşte işler tam da o noktada karıştı. Çünkü Aliye dizisinin yönetmeni Kudret Sabancı ile Sanem Çelik, bir arabanın içinde yakalanmışlardı. Ve ilişki Sanem Çelik'in değil, Aliye ile Kudret Sabancı'nın ilişkisiydi sanki. Bir çay bahçesinde çekilen ve medyaya yansıyan o fotoğraf, çok tartışıldı. Ve bu fotoğraf, öykünün içinde yer alan herkesin hayatını değiştirdi. Kudret Sabancı, Esra Akkaya ile olan evliliğini bitirdi. Sanem Çelik diziyi tamamlayıp Amerika'ya gitti. Kudret Sabancı da yeni bir diziyi yönetmeye başladı. Tam her şey unutuldu derken; geçtiğimiz yıl yaşanan film sanki yeniden yaşanıyormuş gibi oldu. Kudret Sabancı bu kez, yeni dizisinin (Binbir Gece) başrol oyuncusu Bergüzar Korel ile birlikteydi. (Yani fotoğraf öyleydi.) İşte bu fotoğraftan sonra, geçtiğimiz yılın o çok konuşulan ama kendisi hiç konuşmayan adamı Sabancı, konuşmaya karar verdi. Olmayan bir ilişkinin içinde gösterilmesi onu isyan ettirmişti. Korkutmuştu da. "Taraflı gazetecilik ve yayıncılık denen olgunun bu kadar net olduğunu, kendi hakkımdaki bir haberi izlerken gördüm ve tüm ahlaki değerlerimi yeniden sorguladım," diyen Sabancı, şimdi bu yalan habere karşı yasal yolla karşılık vermek için düğmeye bastı. Ve bir yıl önce yaşadığı kâbustan çıkardığı derslerle; ilk kez konuşmaya karar verdi. Bu kez, içinde hiç olmadığı bir olayın bedelini ödemeye niyeti yoktu.

- Bir aşkla, dizinin de, o dizinin yıldızlarının da üstüne geçtiniz. Meşhur oldunuz. Sanem Çelik ile ilk fotoğraflandığınızda yaşadığınız duygu neydi?
- O fotoğraf çekildiğinde biz Sanem'le bir buçuk yıldır birlikte çalışıyorduk. Şubat ayı sonunda fotoğraflandık. Aslında ocak ayında birbirimizi tanımaya başlamıştık. O dönemde benim iyi giden ama sorunları da olan bir evliliğim vardı. O dönemde, set içinde yaşanan günlük probemleri paylaşmakla başlayan bir diyaloğumuz oldu Sanem'le.

- O güne kadar çekimler dışında bir paylaşımınız hiç mi olmuyordu?
- Hayır. Zaten günde 17-18 saat birlikte oluyorsunuz, onun dışında zaten birlikte bir şey yapmaya zamanımız kalmıyor. Dolayısıyla oradaki ilişkileri özel hayatıma hiç taşımadım. Sanem de öyleydi. Sete geliyor, oynuyor, gidiyordu. Ama sonra bir paylaşım olmaya başladı aramızda. Tanımaya başlayınca, herhalde birbirimize enteresan gelmeye başladık.

- O noktadan itibaren, bir yönetmen olarak karşıdan bakınca, ona, onun fotoğrafına daha farklı bakmaya başladınız mı?
- Hayır. İşimle duygularımı karıştırmadım. Kameranın ardından bakınca, benim için bütün oyuncular malzemedir.

- Sonra ne oldu?
- Birbirimizi tanımaya başladık. Gördüm ki, Sanem hiç de dışarıdan göründüğü gibi bir insan değil. Benim düşündüğüm insan değil. Çok düzgün bir insan. Konuşmaya başladık. Set içinde başlayan konuşmalar yavaş yavaş set dışına taşınmaya başladı. Gördük ki, birlikte zaman geçirmekten hoşlanıyoruz. Ya da en azından ben hoşlanıyordum.

- Kendi kendinize sorular sormadınız mı "Ben ne yapıyorum?" diye... profesyonellikle duygular karışıyor, etik bir şey miydi bu?
- Tabii değil. Profesyonel bir şey değildi benim yaptığım. Bunu kabul ediyorum. Ama belki benim de konuşabileceğim, paylaşabileceğim bir insana ihtiyacım vardı. İlk evliliğimden 12 yaşında bir kızım var. Onunla problemli bir süreç geçiriyorduk. Sanem'in de babası o çocukken evden ayrılmış. Bu noktada yakınlaştık belki de, çünkü ilk zamanlar en çok bunu konuşuyorduk. Bunları konuşurken yakınlaştık. Ama o dönemde cinsel birlikteliğimiz olmadı. Size üç aylık bir dönemden söz ediyorum; ocak-mart arası. Önce iyi arkadaş olduk. Set dışında geçirdiğimiz zamanlar, benim kendi ilişkilerimdeki problemler arttıkça fazlalaşmaya başladı. Sanem de "Bugüne kadar benim karşıma pek çok erkek çıktı, hepsi benden bir şey bekliyordu ama sen çok farklısın. Ne kariyerim, ne şöhretim için buradasın," diyordu.

- Siz set içinde oyuncularınızın aşk yaşamasını kabul eder misiniz?
- Ben böyle bir şeye izin vermem ama sonuçta benim başıma geldi maalesef.

- Eski eşiniz Esra Akkaya, hayatına hemen yeni bir yön verdi. Sanem Çelik yoluna devam etti. Sanki bu olaydan bir tek siz zarar gördünüz gibi...
- Psikolojik olarak çok zor bir süreçten geçtim. Ekonomik olarak da zorlandım. Çünkü evden sadece çizgi romanlarımı ve plaklarımı alarak çıktım. Sıfırdan bir hayat kurmam gerekiyordu, zorlandım tabii. Bu arada çok tuhaf bir biçimde bir sürü teklifle karşılaştım.

- Neydi bu teklifler?
- Şöyleydi: "Esra ile bir araya gelin. Sizin seçeceğiniz bir yerde biz gizli kamera çekmiş gibi yapalım. Size bir metin vereceğiz. O metinde yazılanları konuşacaksınız," dediler. Ben o metine göre Esra'ya; "Çok pişmanım karıcığım," diyeceğim. Ayrıca Esra bunları hiç hak etmiyordu, onu çok üzdüm. Yine teklife dönersek, "Bir araya gelin, sen özür dile. Biz sizin bu konuşmalarınızı dudak okuma yöntemiyle alt yazı olarak yazarız, sonra da sizi canlı yayına alırız," dediler.



-Yani amaç Aliye'yi baltalamak mıydı?
- Tabii ki. Yoksa olayda Sanem'den çok, Aliye adı kullanılır mıydı? Üstelik bu teklif çok güzide bir televizyon kanalından geldi. Rekabetten dolayı Aliye'yi bitirmek istediler ve bu teklifi de yaptılar. O dönemde teklif ettikleri para hayatımı değiştirmezdi ama çok kolaylaştırırdı. Yani bana bunu yaptırmayı düşünerek, aslında dizinin imajını yerle bir etmeyi düşünmüşlerdi.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır