ülser gastrit reflü bitkisel tedavi / Gastrit, Ülser, Reflüde Beslenme

Ülser Gastrit Reflü Bitkisel Tedavi

ülser gastrit reflü bitkisel tedavi

Mide yanmasını anında kesiyor! Reflüye karşı 15 doğal çözüm

Mide yanmasını anında kesiyor! Reflüye karşı 15 doğal çözüm

Özel İçerik

Genellikle mide ekşimesi veya mide yanması olarak adlandırılan gastroözofageal reflü hastalığı, çok fazla yağlı yemek yedikten sonra yaşanan bir sıkıntıdan çok daha fazlasıdır. Yiyecekler, asitler, safra veya pankreas suları haftada iki defadan daha sık yemek borusundan yukarı hareket ettirdiğinde teşhis konulur. Ve bu sorun, kronik veya ara sıra olmak üzere toplumun büyük bir bölümünü etkiler.

Reflü, yemek borusunun çapını azaltabilen iltihaplanmaya, tahrişe ve ardından ülsere neden olur. Belirtiler arasında boğuk bir ses, yanma hissi, tahriş, mide bulantısı, öksürük, hırıltılı solunum, astım semptomları veya diş minesinin yıpranmasının hızlanması bulunur. Reflü ayrıca özofagus kanseri geliştirme riskini de artırır.

Bu sağlık sorununun kökeninde yemek borusu ve yemek borusu sfinkterinin alkol, nikotin, kafein, yağlı veya baharatlı yiyeceklerin etkisi altında gevşemesi bulunur. Reflü özellikle kilolu veya göbek yağına yatkın kişilerde daha fazla görülür.

Mide yanmasını anında kesiyor! Reflüye karşı 15 doğal çözüm

Reflü hastalığının nedenleri

Çoğu insanda reflü, alt özofagus sfinkterinin arızalanmasından kaynaklanır. Bu sfinkter, yemek borusu ile midenin birleştiği yerde bulunan kaslı bir halkadır. Normalde sıkıdır, mide içeriğinin yemek borusuna doğru çıkmasını engeller, sadece yutulan yiyeceğin ve içeceğin geçmesine izin vermek için açılır ve böylece koruyucu bir kapak görevi görür.

Reflüde ise sfinkter yanlış zamanlarda açılır ve mide suyunun mideden yükselmesine neden olur. Reflü yaşayan insanlar genellikle yemekten sonra veya gece boyunca asit yetersizliği yaşar. Bu yetersizlik bebeklerde çok yaygındır çünkü sfinkterleri olgunlaşmamıştır.

Gastroözofageal reflü ayrıca hiatal herni ile de bağlantılı gelişebilir. Bu durumda, midenin üst kısmı (yemek borusunun birleştiği yerde bulunur) yemek borusu ile diyaframın açıklığı (hiatal açıklık) yoluyla göğüs kafesine yükselir.

Mide yanmasını anında kesiyor! Reflüye karşı 15 doğal çözüm

Reflüye karşı 15 doğal çözüm

İşte hayatınızı mahveden bu reflüye karşı savaşmanın 15 doğal yolu.

Kilo verin

Çalışmalar, yüzde 10 vücut yağını kaybetmenin reflü semptomlarını iyileştirebileceğini gösteriyor.

Reflü önleyici diyet izleyin

Reflü önleyici diyet, mideye zarar veren gıdaların tüketilmemesi ile başlar. Uzmanlara göre, çoğu hasta sadece diyet yoluyla reflüyü yenebiliyor. Diyetinizi kontrol etmek, mide yanmasına karşı büyük bir fark yaratacaktır.

Çiğ badem yiyin

Çiğ badem alkali bir gıdadır. Bu alkali gıda mide pH'ınızı dengeler ve mide yanması semptomlarını geçirebilir.

Aloe vera suyu için

Aloe veranın, yaraları iyileştirici ve onarıcı özellikleri vardır. Her türlü asit için çok iyidir, ancak yanık ve ülser varsa daha da iyidir. Her gün 30 ml saf aloe vera suyu için. 15 gün boyunca sabah ve akşam öğünler dışında alınmalıdır.

Güne sıcak su ve taze limon suyu ile başlayın

Kalktığınızda bir bardak sıcak su ve taze limon suyu için. Kahvaltıdan dakika önce aç karnına alınan bu içecek vücudun asit seviyesini doğal olarak dengelemesini sağlar. Sindirime yardımcı olur ve güvenlidir.

Karbonatlı su için

Yarım su bardağı su ile yarım çay kaşığı karbonatı karıştırın. Bu, mide yanmasını anında kesmenin en iyi yollarından biridir.

Elma sirkesi kullanın

Günde çay kaşığı elma sirkesi için. Örneğin çaya bal ile karıştırabilir veya çayda limon yerine kullanabilirsiniz. Birçok insan asit reflüsü ve hazımsızlığın aşırı asit üretiminden kaynaklandığına inanır. Ancak son araştırmalar gösteriyor ki pek çok insanda bunun tam tersi oluyor, yani yediklerini doğru bir şekilde sindiremeyecek kadar az asit üretiyorlar.

Bitki çayları için

Papatya ve nane gibi bitkisel çaylar asit reflü semptomlarını azaltmaya yardımcı olur.

Sakız çiğneyin

Yemeklerden sonra sakız çiğnemek, tükürük üretimini artırmaya yardımcı olur ve bu da, araştırmalara göre yemek borusundaki asit seviyelerinin azalmasına yardımcı olur.

Midenizin üstüne yatmayın

Araştırmalar midenizin üstünde veya sağ tarafınızda uyumanın gastroözofageal reflü hastalığının semptomlarını artıran ekstra baskıya neden olabileceğini gösteriyor.

Rezene tohumu çayını deneyin

Rezene mide asidini giderir, şişkinlik durumunda sindirimi iyileştirir ve fazla gazın atılımını sağlar. Çok fazla yemek yedikten sonra yaşanan sindirime bağlı mide ekşimesi durumunda idealdir. 1 gr ila 3 gr kuru tohumu ml kaynar suda dakika demleyin. Süzün ve öğünlerin dışında günde 2 ila 3 bardak için.

Lahana turşusu suyu

Lahan turşusu bol miktarda probiyotik içerdiği için mide fonksiyonunu iyileştirir. Her türlü mide ekşimesi üzerinde etkilidir. Önleyici ve tedavi edici olarak öğünlerin dışında günde 1 küçük bardak için.

Fesleğen yağı

Büyük bir sindirim yardımcısıdır, spazm giderici ve gastrit ve ülser durumlarında etkili bir çaredir. Mide ekşimesinin iki ana nedeni olan sindirim ve stres üzerinde etkileri vardır. Elinize 2 damla fesleğen esansiyel yağı + seçtiğiniz yaklaşık 10 damla bitkisel yağ (zeytin, argan, tatlı badem vb.) dökerek karnın üst bölümüne saat yönünün tersine doğru masaj yapın. Bu hareketi akşam yatmadan önce 5 dakika derin nefes alarak yapın.

Ayaklara masaj

Ayak refleksolojisinde mide noktası, ayak başparmağı ile topuk arasında yaklaşık olarak ortada bulunur. Masaj, mideyi rahatlatır ve böylece ağrıyı azaltır, asitlerin atılmasına yardımcı olur. Midenin kendi kendine iyileşmesini destekler. Günde birkaç kez noktaya parmakla bastırarak veya nokta üzerinde küçük daireler çizerek birkaç dakika masaj yapın.

Nane yağı

Nane yağı mide bulantısını önleyici özellikleri ile bilinen iyi bir sinidirm yardımcısıdır. Aynı zamanda sinir sistemini yatıştırır ve yorgunluk önleyicidir. Nötr 1 damla nane esansiyel yağını ağrı hissedildiğinde içebilirsiniz. Günde en fazla 2 ila 3 kez kullanılmalıdır. Hamile kadınlar veya çocuklar üzerinde asla kullanmayın.

reflüKanser

Google News ile Takip Et


SİNDİRİM SİSTEMİ RAHATSIZLIKLARINDA DOĞRU BESLENME ŞARTTIR

Gastrit, ülser, ülseratif koilit gibi sindirim sistemi şikayetleri olan hastaların beslenmelerinde özel önem vermeleri gereken besinler vardır. Tıbbi tedavi yanı sıra, hastalar bu besinleri doğru bir şekilde tüketerek bu gibi sıkıntılarından kurtulabilirler. Bu hastaların beslenmelerine esas olan antigastrik besinlere geçmeden önce hastalık hakkında biraz bilgi sahibi olmakta fayda vardır.

 

GASTRİT, ÜLSER ve SİNDİRİM BOZUKLUKLARI HAKKINDA

Doç. Dr. Z. Esra Durak

Gastrit ve ülser nedir? Mide, barsak cidarında veya kaslarında yara olmasıdır. Gastrit daha hafif, ülser daha ağır düzeydeki yara durumları için kullanılmaktadır.

Nasıl oluşur? Midenin iç cidarındaki zar mideden salgılanan asit ve enzimlere karşı mideyi koruyamadığı zaman bu tür yaralar oluşur. Böylesi bir durumda mideden salgılanan sindirim enzimleri midenin kendi dokusunu harap ederek ödem, iltihap ve yara oluşturur. Yaranın çevresindeki doku genellikle ödemli ve iltihaplıdır. Bu gibi yaralar daha ziyade midede (gastrik ülser) ve midenin ince barsağa çıkış kısmında (duedonal ülser) görülmektedir. Toplumun yaklaşık % ’i hayatlarının bir döneminde bu hastalıktan dolayı sıkıntı çekmektedir. Çoğunlukla yemekten yaklaşık 45 dakika sonra ve geceleri midede yanma ve ağrı şeklinde ortaya çıkar ve bir şeyler yeme, antasit kullanma veya kusma vs. sonrası hafifler. Ağrı çok hafif veya çok şiddetli tarzda ortaya çıkabilir. Rahatsızlık, sırt ağrısı, baş ağrısı, yanma, mide bulantısı ve kusma şeklinde de semptomlar verebilir.

Sebepleri nelerdir? Önceleri stres ve sıkıntının bu gibi rahatsızlıkların oluşmasındaki esas sebepler olduğu düşünülmesine rağmen, bugün artık bir bakteri türünün (Helikobakter pylori) bu olayda çok önemli bir etken olduğu anlaşılmıştır. Bu bakteri mide ve ince barsak cidarına tutunarak yaşamakta ve bulunduğu yerde hasar oluşturmaktadır. Bakteri kişiden kişiye yakın temas ile bulaşabilmektedir.

Aslında bu bakteri enfeksiyonu son derece yaygındır. İnfekte olan insanların yaklaşık 1/6 sında ülser ortaya çıkmaktadır. Bu durumun sebebi ise henüz daha açıklanamamıştır. Bu infeksiyon endoskop ile mide cidarından alınan biyopsinin incelenmesi sonucu net bir şekilde anlaşılabilmektedir. Böylesi infeksiyon durumunda kombine antibiyotik kullanımı hastalığın tam tedavisine imkan tanımaktadır. Bu şekilde mesela peptik ülserlilerin % 90 ı tamamen düzelebilmektedir. Tedaviye rağmen inatla devem eden ülser, kanser açısından araştırılmalıdır.

Buna karşılık bazı bilim adamları hastalığın primer sebebinin stres ve sıkıntı sonucu oluşan aşırı asit sekresyonu olduğunda ısrarlıdır.

Ayrıca aspirin ve iltihap giderici bazı ilaçların uzun süreli kullanımları da hastalığa yol açabilen önemli faktörlerlerdendir.

Ailesel bir risk olması hastalık açısından önemlidir.

Kronik alkol, sigara kullanımı veya ağır, yağlı, baharatlı yiyecek tüketimi de hastalık oluşmasında önemli rol oynamaktadır.

Bazı hastalardaki ülser oluşmasında yiyecek alerjisinin de önemli bir rol oynadığı ifade edilmektedir.

Tedavi: Tıpta kullanılan bazı ilaçlar, asit nötralizayonu ile yatıştırıcı etki oluşturmaktadırlar. Bu tür tedaviler problemi ortadan kaldırmaya dönük olmaktan ziyade hastalığı yatıştırma amaçlıdır.

Bu tür ilaçların uzun süreli kullanımları hastalığı daha da kötüleştirebilmektedir. Zira bu ilaçlar normal sindirimi de bozmakta ve sindirim sistemini çevreleyen dokuların yapı ve fonksiyonlarını da etkileyeblmektedir. Tıbbi tedavi maksatlı verilen ilaçların normal kullanım süreleri dahilinde kullanılması çok önemlidir. Kısa süreli kullanım, rastgele aralıkları ile veya çok uzun süreli kullanım zararlı olabilmektedir. Genellikle bu gibi tedaviler ay kadar devam etmektedir.

Mesela asit sekresyonu inhibitörü olan omeprazolun ve etkili bir seafoodplus.info antibiyotiği olan klaritromisinin prospektuslarında belirtilen ve hekim tarafından ifade edilen sürelerin dışında uzun süreli veya rastgele kullanımı ciddi yan etkiler oluşturabilmektedir.

Antiasit kullanımı sözkonusu ise aluminyum içerenlerden uzak durmakta fayda vardır. Aluminyumun Alzheimer hastalığının oluşmasında önemli bir risk faltör olduğu düşünülmektedir. Cimetidin veya ranitidin kullanan hastaların alkolden uzak durmalarında fayda vardır. Bu ilaçlar alkolün beyin üzerine olan etkisini arttırmaktadır.

Reflü ile ülserin semptomları benzerlik göstermektedir. Reflü çok daha yaygın bir hastalık olmasına rağmen peptik ülserden daha hafif etkileri olan bir hastalıktır.

ANTİGASTRİK (MİDEYİ KORUYAN VE ONARAN) BESİNLER

Koyu yeşil yapraklı sebzeler K vitamini bakımından zengin oldukları için bu hastaların bunlardan bol miktarlarda yemelerinde fayda vardır. Zira K vitamini yara iyileşmesinde önemli rol oynamaktadır.

Taze lahana suyu, avokado, muz, patates, kabak, brokoli, havuç gibi sebzeler yenilebilir. Az fakat sık olarak yemek faydalıdır.

≈Darı, pirinç, yoğurt, yağsız peynir, kefir yemek, arpa suyu, yonca suyu vs. içmek yatıştırıcıdır.

Ülserinizde kanama varsa, organik bebe yiyecekler, haşlanma sonrası çekilmiş sebze veya guar ve karnıyarık tüketmek uygundur. Bu gibi yiyecekler hem besin değeri açısından yüksektir ve hem de kolay sindirilebilmektedir.

Çok şiddetli bir ağrı söz konusu ise ılık su içmek midedeki asitin seyrelmesine ve mide içeriğinin ince barsağa geçmesine yol açarak rahatlatıcı olmaktadır.

Buna karşılık kahve ve alkollü içecekler zararlıdır.

Aynı şekilde, işlenmiş karbonhidratlar, ≈kızartmalar, çay, çikolata, hayvansal yağlar, asitli içecekler de ülserli hastanın rahatsızlığını kötüleştirebilmektedir.

Tuz ve şeker asit sekresyonunu aktive ettikleri için uzak durmakta yarar vardır.

Süt bir taraftan mide asitini nötralleştirerek rahatlama sağlarken, diğer taraftan yapısındaki zengin kalsiyum ve proteinler dolayısı ile asit sekresyonunu uyarıcı etki de oluşturarak rahatsızlığı arttırabilmektedir.

Badem, pirinç ve soya ürünleri ise yatıştırıcıdır.

Ayrıca, sindirimi kolaylaştırmak için yiyecekleri ağızda iyice çiğnemeden yutmamak gerekir. Aşırı sıcak veya soğuk içeceklerden uzak durmak önemlidir. Sigara ülser yaralarının iyileşmesini ciddi şekilde engellemektedir.

Bütün bu sayılanlara ilave olarak; yara iyileştirici potansiyeli dolayısı ile glutamin amino asiti, antioksidan, iyileştirici ve asit sekresyonunu baskılayıcı özellikleri dolayısı ile E vitamini ve üzüm çekirdeği ekstresi, barsaklarda yumuşaklık oluşturması dolayısı ile pektin ülserli hastalar için faydalı olmkatadır.

Aynı şekilde zerdeçal iyi bir yara iyileştiricisi,

Esansiyel yağ asitleri ülserleşmeye karşı mide va barsak cidarını koruyucu,

Proteolitik enzimler sindirimi kolaylaştırıcı etkilere sahiptirler.

A, B kompleksi, C ve K vitaminleri ile çinko antioksidan, yara iyileştirici ve kanamayı kesici özellikleri dolayısı ile ülserli hastaların tedavilerine katkı sağlamaktadırlar.

Bu bakımdan mesela yonca iyi bir K vitamini kaynağıdır.

Sarısabır ağrıyı yatıştırır, iyileşmeyi hızlandırır.

Tıbbi karakafes otu, melek otu ve özellikle meyan kökü ülser tedavisinde etkili olmaktadır. Sarımsak antiseptik özelliği dolayısı ile şerbetçi otu, çarkıfelek, kedi otu, sarı kantoron yatıştırıcı özellikleri dolayısı ile faydalıdır.

Hatmi kökü ve karaağaç kabuğu iltihaplanmış sindirim sistemi için yatıştırıcıdır.

Işgın (ravent) barsaktaki kanamalar için faydalıdır.

Ayrıca, defne meyvesi, kedi nanesi, papatya ve ada çayı mide ülseri için yatıştırıcı özelliklere sahiptir.

GASTRİT, ÜLSER, REFLÜ, ÜLSERATİF KOLİT VE BARSAK POLİPLİ HASTALARDA

YATIŞTIRICI BESİNLER

Prof. Dr. İlker Durak

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya AD E. Öğretim Üyesi

Koyu yeşil yapraklı sebzeler K vitamini bakımından zengin oldukları için bu hastaların tedavilerine katkı sağlayabilmektedir. Zira K vitamini yara iyileşmesinde de önemli rol oynamaktadır.

Taze lahana suyu, avokado, muz, patates, kabak, brokoli, havuç gibi sebzeler yenilebilir. Bunları, az fakat sık olarak yemek faydalıdır.

Darı, pirinç, yoğurt, yağsız peynir, kefir yemek, arpa suyu, yonca suyu vs. içmek yatıştırıcıdır.

Ülserinizde kanama varsa, organik bebe yiyecekleri, haşlanma sonrası çekilmiş sebze veya guar ve karnıyarık tohumu (psillium) tüketmek uygundur. Bu gibi yiyecekler hem besin değeri açısından yüksektir ve hem de kolay sindirilebilmektedir.

Çok şiddetli bir ağrı söz konusu ise ılık su içmek midedeki asitin seyrelmesine ve mide içeriğinin ince barsağa geçmesine yol açarak rahatlatıcı olmaktadır.

Buna karşılık kahve ve alkollü içecekler zararlıdır.

Aynı şekilde, işlenmiş karbonhidratlar, kızartmalar, çay, çikolata, hayvansal yağlar, asitli içecekler de ülserli hastanın rahatsızlığını kötüleştirebilmektedir.

Tuz ve şeker asit sekresyonunu aktive ettikleri için uzak durmakta yarar vardır.

Süt bir taraftan mide asitini nötralleştirerek rahatlama sağlarken, diğer taraftan yapısındaki zengin kalsiyum ve proteinler dolayısı ile asit sekresyonunu uyarıcı etki de oluşturarak rahatsızlığı arttırabilmektedir.

Badem, pirinç ve soya ürünleri ise yatıştırıcıdır.

Ayrıca, sindirimi kolaylaştırmak için yiyecekleri ağızda iyice çiğnemeden yutmamak gerekir. Aşırı sıcak veya soğuk içeceklerden uzak durmak önemlidir. Sigara ülser yaralarının iyileşmesini ciddi şekilde engellemektedir.

Bütün bu sayılanlara ilave olarak; yara iyileştirici potansiyeli dolayısı ile glutamin amino asiti, antioksidan, iyileştirici ve asit sekresyonunu baskılayıcı özellikleri dolayısı ile E vitamini ve üzüm çekirdeği ekstresi, barsaklarda yumuşaklık oluşturması dolayısı ile pektin ülserli hastalar için faydalı olmaktadır.

Aynı şekilde zerdeçal iyi bir yara iyileştiricisi,

Esansiyel yağ asitleri ülserleşmeye karşı mide ve barsak cidarını koruyucu,

Proteolitik enzimler sindirimi kolaylaştırıcı etkilere sahiptirler.

A, B kompleksi, C ve K vitaminleri ile çinko antioksidan, yara iyileştirici ve kanamayı kesici özellikleri dolayısı ile ülserli hastaların tedavilerine katkı sağlamaktadırlar.

Bu bakımdan mesela yonca iyi bir K vitamini kaynağıdır.

Sarısabır ağrıyı yatıştırır, iyileşmeyi hızlandırır.

Tıbbi karakafes otu, melek otu ve özellikle meyan kökü ülser tedavisinde etkili olmaktadır. Sarımsak antiseptik özelliği dolayısı ile şerbetçi otu, çarkıfelek, kedi otu, sarı kantoron yatıştırıcı özellikleri dolayısı ile faydalıdır.

Hatmi kökü ve karaağaç kabuğu iltihaplanmış sindirim sistemi için yatıştırıcıdır.

Işgın (ravent) barsaktaki kanamalar için faydalıdır.

Ayrıca, defne meyvesi, kedi nanesi, papatya ve ada çayı mide ülseri için yatıştırıcı özelliklere sahiptir

Bazı bitkiler, içeriğindeki bu gibi aktif yapılar dolayısı ile gastrit, ülser, ülseratif kolit ve barsak polipi durumlarında yatıştırıcı ve tıbbi tedaviyi güçlendirici özelliklere sahiptir.

Bu hastalara tıbbi tedavi sonrasında bu gibi besin kaynaklarından kullandırmak rahatsızlıkların tekrarlanmasını engelleyebilmekte ve tedavilerini daha kalıcı hale getirebilmektedir.

Reflüye Ne İyi Gelir? Doğal Tedavi Yöntemiyle Reflü Nasıl Geçer ve Nasıl Tedavi Edilir?

Reflü rahatsızlığı genellikle yaş aralığında görülürken toplumun %40'ını etkileyen bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Genetik faktörler, gebelik, fazla kilo ve karın içi basıncının artması reflü rahatsızlığının ortaya çıkmasına neden olan faktörler arasında yer alır. Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması ile midede yer alan proteinlerin sindirilmesine destek olan madde, yemek borusunda birtakım tahrişlere neden olmakta, sonuç olarak ise yemek borusu mide asidine devamlı maruz kalarak kendini koruyamaz hale gelmektedir.

Günümüzde beslenme alışkanlıkları ile birçok sağlık problemleri gelişmekle birlikte bu rahatsızlıkların başında reflü şikayetleri gelmektedir. Tedavi sağlanmadığında reflü, yemek borusunda ülser, kanama darlık, iltihap gibi sorunlara yol açabilir. Aynı zamanda yemek borusunun tahrişi nedeniyle özofagus kanser riski de gelişebiliyor. Reflü kronik bir rahatsızlık olduğundan hastaların uzun vadede reflü şikayetlerini azaltmak ve olası hastalıkları önlemeleri açısından mutlaka uygun bir beslenme alışkanlıkları kazanılması gerekiyor. Öyleyse, reflüye ne iyi gelir? Reflü hastaları ne yemeli? Reflü nasıl geçer? İşte merak ettiğiniz tüm detaylar…

REFLÜ NEDEN OLUR?

Reflü oluşumunun temelinde yemek borusunun mide asit içeriğine uzun süre maruz kalması yatmaktadır. Uzun süreli bu temas ile yemek borusunda hasarlar gelişebiliyor ve yanma hissi gerçekleşiyor. Yemek borusunun alt ucundaki kastan meydana gelen kapak, asidin yemek borusuna uzanmasını engellemenin yanı sıra mide içinde kalmasını sağlıyor. Reflü nedenlerinin başında gelen sfinkter kapağının sık aralıklarla gevşemesi ile midede asidik içeriği yemek borusuna kaçabiliyor.

REFLÜ NASIL ANLAŞILIR?

Reflü rahatsızlığı belirtilerinden şikâyetçiyseniz uzman bir doktora görünmenizde fayda bulunur. Reflü tanısı koymak için doktor şikayetlerinizi göz önünde bulundurarak gastroskopi ile mide kapağının incelenmesini ön görecektir. Böylelikle yemek borusundaki hasara ilişkin tüm detaylar gözlemlenecektir. Bazı durumlarda reflü durumunun değerlendirilmesi için mideden doku örneğine ihtiyaç duyulabilir. Bunların yanı sıra pHmetre ve Manometre işlemi ile yemek borusundaki mevcut asit oranı ölçülür ve yemek borusunda reflüye neden olabilecek diğer nedenler incelenir.

REFLÜ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Midede yanma ve ekşime şikayetleri başta olmak üzere reflü rahatsızlığının diğer belirtileri şunlardır;

  • Ağıza ekşiacı su gelmesi
  • Geğirme
  • Şişkinlik
  • Tüketilen yiyeceğin ağıza geri gelmesi
  • Kilo verme
  • Göğüste yanma
  • Ağız kokusu
  • Kronik faranjit
  • Alerjik astım
  • Kronik sinüzit
  • Diş çürükleri
Reflü sırt ağrısı yapar mı? Sırt ağrısı reflü krizi belirtisi mi?

REFLÜ NASIL GEÇER?

Reflü tedavisinde hedef, reflü şikayetlerini gidermek, yemek borusunda hasar var ise iyileşme sağlamak ve olası diğer komplikasyonları ortadan kaldırmaktır. Reflü şikayetlerini azaltamaya yardımcı olacak hususlar ise şöyle sıralanabilir:

  • Uygun bir beslenme planı oluşturulmak ve öğün saatlerine önem vermek reflü şikayetlerini azaltamaya yardımcı olacak en önemli detaydır.
  • Bir oturuşta mideye fazla yüklenmemeli ki bu genellikle öğün atlamaktan kaynaklanır, küçük porsiyonlar tüketimine özen gösterilmelidir.
  • Akşam yatmadan en az 34 saat önce katı ve sıvı alımı durdurulmalıdır. Mide dolu olduğunda yemek borusuna mide içeriğinin kaçması kolaylaşmaktadır.
  • Bel bölgesini sıkan kıyafetlerden kaçınılması gerekir.
  • Yemekten sonra hemen eğilip kalkmaktan kaçınmalı karın basıncını arttıracak hareketler yapılmalıdır.
  • Yastık yüksekliğinizin 30 cm olmasını sağlanmalıdır.
  • Yemek yerken küçük lokmalara ayırdığınız besinleri iyice çiğnemeye özen göstermelisiniz.
  • Fazla kilo problemi reflü rahatsızlığı şikayetlerini arttırdığından ideal kilonuza ulaşmaya çalışabilirsiniz.

REFLÜ HASTALARI NE YEMEMELİ?

Reflü problemi yaşayan bireylerin bazı yiyeceklerden kaçınması şikayetlerinin azaltması bakımından faydalı olur. İşte reflü hastalarının kaçınması gereken yiyecekler:

  • Çikolata
  • Kahve
  • Gazlı içecekler
  • Baharatlar
  • Soğan
  • Sarımsak
  • Sigara
  • Kızartılmış yiyecekler
  • Ekşili ve salçalı yiyecekler
  • Domates

Reflü şikayetlerini azaltmanıza yardımcı olacak yiyecekler ise şunları içermektedir:

  • Brokoli
  • Muz
  • Elma
  • Havuç
  • Lif oranı yüksek yiyecekler
  • Peynir
  • Kantaron yağı
  • Papatya çayı
  • Fasulye

BEBEKLERDE REFLÜ TEDAVİSİ

Bebeklerde reflü, genellikle bebeğin doğumunun ardından ilk 1 yılı kapsamaktadır. Çoğu zaman 4. ayda artan reflü şikayeti, 6. Ayın ardından azalmaya başlar. Bebeklerin büyük bir kısmında ayından sonra tamamen ortadan kalkan reflü hastalığı iyileşmediği takdirde net bir tanı ve uygun bir tedavi ile reflünün tüm şikayetleri ortadan kaldırılır. İlk bir yılın ardından hala geçmeyen reflü durumu mevcutsa bebeğinizi doktora götürmek faydalı olacaktır.

REFLÜYE İYİ GELEN İBRAHİM SARAÇOĞLU KÜRÜ

Pro. Dr. İbrahim Saraçoğlu'nun reflü hastaları için hazırlamış olduğu küre ilişkin detaylar şu şekildedir;

Reflüyü yatıştırmaya yardımcı olan kür süt, süte alerjisi olanlar için ise havuç suyu şeklindedir. Reflü ağrıları arttığı dönemlerde 12 bardak süt içmek yatıştırmaya yardımcı olur. Havuç suyunu elde etmek için ise katı meyve sıkacağından geçirerek suyunu içebilirsiniz.

REFLÜ İLAÇLARI

Reflünüz beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerine rağmen geçmiyorsa doktora gitmeniz önemlidir. Bu noktada hastalığın tedavisini sağlamak için etkili bazı ilaçlar reçete edilir. Toplumda mide koruyucu olarak bilinen bu ilaçlar omeprrazol, rabeprazol, esomeprazol, pantoprazol, lansoprazol şeklinde 5 gruba ayrılmaktadır. Hangi ilaçları kullanmanız gerektiği, ilaçların dozajı ve ne kadar kullanmanız gerektiği hakkında doktorunuzdan bilgi almayı unutmayın.

KULLANICILARIN MERAK ETTİĞİ DİĞER SORULAR

Reflü sırasında ne yapmalı?

Reflüye ne iyi gelir?Yüksek yastıkta yatın (Yatarken vucudun üst kısmı ve baş yüksekte olmalıdır).Fazla miktarda yemekten kaçının (Fazla yemek mide basıncını artırır ve reflü olasılığı artar).Az miktarda sık ve düzenli yemek seafoodplus.infokleri yavaş yiyip, iyi çiğseafoodplus.info fazla öğe•7 Ara

Reflüye soda iyi gelir mi?

Bir kişinin ister reflüsü ister gastriti olsun olmasın, gazlı içeceklerden uzak durulmasını genel sağlık önerisi olarak yapıyoruz. Burada tek istisna maden suyu içindir. Sade maden sularının gastritte ve reflüde bir zararının olmadığını, şikâyetlerin azalmasına yol açtığını biliyoruz" diye konuştu.

Reflüye süt iyi gelir mi?

Uzmanlar, mide içeriğinin yemek borusuna aralıklı ve sürekli geçişi ile ağrı, yutma güçlüğü gibi belirtiler veren reflü hastalığını önlemek için süt içilmesini öneriyor.

Reflüye doğal olarak ne iyi gelir?

Lifli gıdalar hem mide asidini azaltır hem de sindirimi kolaylaştırır. Dolayısıyla tüm sebzeler, yulaf ezmesi, meyveler, kuru meyveler lif bakımından zengin besinlerdir. Ayrıca hindi, tavuk ve balık eti mide asidini azaltır. Elma, armut, muz, kavun gibi asidik olmayan meyveler tercih edilmelidir.

Mide rahatsızlıklarına iyi gelen bitki çayları! Reflü ve gastrit hastaları dikkat

Bitki çaylar&#;n&#;n faydalar&#; saymakla bitmez. Ancak bilinçsiz kullan&#;lan bitki çaylar&#; fayda yerine zarar verebilir. Konu ile ilgili bilgi veren Uzman Diyetisyen Sema Gübür, "Bitki çaylar&#; sinir sistemi, sindirim sistemi, kan dola&#;&#;m&#;, ba&#;&#;rsak hareketlerini etkiler. Bu nedenle tüketmeden önce mutlaka doktorunuza ve diyetisyeninize dan&#;&#;mal&#;s&#;n&#;z. &#;çti&#;iniz bitki çay&#; kulland&#;&#;&#;n&#;z ilaçlarla etkile&#;ime girebilir. Var olan sa&#;l&#;k sorunlar&#;n&#;za ba&#;l&#; olarak sa&#;l&#;&#;&#;n&#;z&#; olumsuz etkileyebilir. Muhakkak diyetisyene, doktora dan&#;&#;arak bilinçli &#;ekilde bitki çay&#; tüketmek gerekir. " dedi ve sözlerine &#;öyle devam etti:

GASTR&#;T VE REFLÜ &#;&#;KAYET&#;N&#;Z VARSA D&#;KKAT!

"Sindirim sistemine faydal&#; olan bitki çaylar&#;n&#;n en ba&#;&#;nda nane gelmektedir. Rezene çay&#;, anason çay&#;, kekik çay&#; da sindirimi ve hazm&#; kolayla&#;t&#;r&#;r. Mide &#;ikayetlerinde rahatlama sa&#;lar. Fakat e&#;er ki gastrit, reflü gibi &#;ikayetler varsa, doktora ve diyetisyene dan&#;&#;arak bitki çaylar&#; tüketilmelidir."

REFLÜYE &#;Y&#; GELEN B&#;TK&#;LER

Reflüye iyi gelen bitkilerden baz&#;lar&#; çay&#; içilerek tüketilebilir. Ancak mutlaka doktorunuza dan&#;&#;arak kontrollü &#;ekilde kullanman&#;z gerekir. En çok bilinen reflüye iyi gelen bitkiler &#;unlard&#;r:

  • Papatya
  • Kaygan karaa&#;aç (Mutlaka doktorunuzdan onay alarak kullan&#;n)
  • Meyan kökü
  • Hatmi çiçe&#;i
  • Zerdeçal
  • Brokoli
  • Havuç
  • Lahana
  • Kereviz
  • Kantaron ya&#;&#;

PAPATYA ÇAYI TAR&#;F&#;

  • Kaynayan suya aktarda bulabilece&#;iniz kurutulmu&#; papatyalar&#; ekleyin.
  • dakika kadar demlenmesi için bekleyin.
  • Ard&#;ndan çay&#;n&#;z&#; içinde çiçek parçalar&#; kalmayacak &#;ekilde süzgeçten geçirin.
  • Papatya çay&#;n&#;z haz&#;r, afiyet olsun.

REZENE ÇAYI TAR&#;F&#;

  • 1,5 su barda&#;&#; suyu çaydanl&#;kta kaynat&#;n
  • Kaynayan suya 1 tatl&#; ka&#;&#;&#;&#; rezene ekleyin ve k&#;s&#;k ate&#;te kaynatmaya devam edin.
  • Rezenenin tüm aromas&#; su ile kar&#;&#;t&#;ktan sonra çaydanl&#;&#;&#;n&#;z&#; ocaktan al&#;n.
  • dakika demlenmeye b&#;rak&#;n.
  • &#;çine birkaç dilim limon veya kaynama a&#;amas&#;nda zencefil ekleyerek tatland&#;rabilirsiniz.
  • Çay&#;n&#;z haz&#;r, afiyet olsun.

HATM&#; Ç&#;ÇE&#;&#; ÇAYI

  • 1 litre su kaynad&#;ktan sonra içine 1 tutam kurutulmu&#; hatmi çiçe&#;i yapra&#;&#; ekleyin.
  • Ard&#;ndan demlenmesi için dakika bekleyin.
  • Demlenme a&#;amas&#;nda iste&#;inize ba&#;l&#; olarak karanfil veya tarç&#;n ekleyebilirsiniz.
  • Çay&#;n&#;z haz&#;r, afiyet olsun.

GASTR&#;TE &#;Y&#; GELEN B&#;TK&#;LER

Mide zar&#;n&#;n iltihaplanmas&#; meydana gelen gastrite iyi gelen bitkiler mevcuttur. Tedavi edilmemesi durumunda mide kanserine neden olabilen gastritte ilaç tedavisi olmazsa olmazd&#;r. Bu noktada bitki ve bitki çay&#; tüketiminin doktor kontrolünde olmas&#; oldukça önem ta&#;&#;r. Ge&#;irti, uzun süren mide iltihab&#;, i&#;tahs&#;zl&#;k, mide bulant&#;s&#;, mide a&#;r&#;s&#;, midede &#;i&#;lik, mide gaz&#;, mide ek&#;imesi, erken doyma hissi, a&#;&#;za kötü tat gelmesi gibi belirtilerle fark edilen gastrite iyi gelen bitkiler &#;unlard&#;r:

  • Tarç&#;n,
  • Kimyon,
  • Rezene,
  • Papatya çay&#;,
  • Meyan Kökü,
  • Zerdeçal

ANASAYFAYA DÖNMEK &#;Ç&#;N TIKLAYINIZ

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir