kul ya eyyühellezine / Cuma Suresi 6. Ayet Meali, Cuma 6,

Kul Ya Eyyühellezine

kul ya eyyühellezine

Bakara Suresi Oku - Bakara Suresi Anlamı, Tefsiri, T&#;rk&#;e ve Arap&#;a Okunuşu (Diyanet Meali)

Haberin Devamı

Bakara Suresi Ölülere Okunur mu?

Din adamlarından bazılarına göre Bakara Suresi ölülere dua etmek maksadı ile okunabilir.

Bakara Suresi Özellikleri

Bakara Suresi Kuran-ı Kerimdeki en uzun suredir. Hz. Muhammed ve ilk Müslümanlar Mekke'den Medine'ye hicret ettikten sonra nazil olmuştur. Medine'de ilk ayet olması bakımından da son derece önemlidir. Farklı birçok konuya değinen Bakara Suresi, Kuran-ı Kerimdeki en faziletli surelerden biridir.

Bakara Suresi Şifa İçin Okunur mu?

Kurandaki her sure Allah kelamı olduğu için iman eden kullara hem şifa hem de bereket getirir. Hanedeki hastanın daha çabuk iyileşmesi ve şeytanın vesveselerinden korunmak için de okunabilir.

Bakara Suresi ve Uzun Bağışlanma Duası

Uzun Bağışlanma duasından önce ya da sonra Bakara Suresi okunabilir. Müminler dua ve sureleri peş peşe okuyarak Allah'a daha çok zikretmiş olur. Allah'ı zikretmek ise Kuran-ı Kerim'in emirlerinden biridir.

Bakara Suresini Üzerinde Taşımak

Bakara Suresi müminleri kaza ve belalardan korur. İsteyenler üzerinde taşıyabilir, isteyenler evlerine ya da iş yerlerine asabilir. Evlerin ve dükkanların bereketini arttırır, kişilerin iç sıkıntılarını dindirir.

Bakara Suresi Ne Zaman Okunmalı?

Bakara Suresinin bir kısmı ya da tamamı namaz esnasında okunabilir. Uyumadan önce, sıkıntı anında ve Allah'a hamd etmek için de okunabilir.

BAKARA SURESİ DİYANET MEALİ

Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

Elif Lâm Mîm. ﴾1﴿ Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. ﴾2﴿ Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar. ﴾3﴿ Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar. ﴾4﴿ İşte onlar Rab'lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır. ﴾5﴿Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, inanmazlar. ﴾6﴿ Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır. ﴾7﴿ İnsanlardan, inanmadıkları halde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık" diyenler de vardır. ﴾8﴿ Bunlar Allah'ı ve mü'minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir. ﴾9﴿ Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık da onlara elem dolu bir azap vardır. ﴾10﴿ Bunlara, "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde, "Biz ancak ıslah edicileriz!" derler. ﴾11﴿ İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir. ﴾12﴿ Onlara, "İnsanların inandıkları gibi siz de inanın" denildiğinde ise, "Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?" derler. İyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler. ﴾13﴿ İman edenlerle karşılaştıkları zaman, "İnandık" derler. Fakat şeytanlarıyla (münafık dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman, "Şüphesiz, biz sizinle beraberiz. Biz ancak onlarla alay ediyoruz" derler. ﴾14﴿ Gerçekte Allah onlarla alay eder (alaylarından dolayı onları cezalandırır); azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühlet verir. ﴾15﴿ İşte onlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almış kimselerdir. Bu yüzden alışverişleri onlara kâr getirmemiş ve (sonuçta) doğru yolu bulamamışlardır. ﴾16﴿

Onların durumu, (geceleyin) ateş yakan kimsenin durumuna benzer: Ateş tam çevresini aydınlattığı sırada Allah ışıklarını yok ediverir de onları göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir. ﴾17﴿ Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler. ﴾18﴿ Yahut onların durumu, gökten yoğun karanlıklar içinde gök gürültüsü ve şimşekle sağanak halinde boşanan yağmura tutulmuş kimselerin durumu gibidir. Ölüm korkusuyla, yıldırım seslerinden parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Oysa Allah, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır. ﴾19﴿ Şimşek neredeyse gözlerini alıverecek. Önlerini her aydınlatışında ışığında yürürler. Karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allah dileseydi, elbette onların işitme ve görme duyularını giderirdi. Şüphesiz Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir. ﴾20﴿ Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin ki, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız. ﴾21﴿ O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Öyleyse siz de bile bile Allah'a ortaklar koşmayın. ﴾22﴿ Eğer kulumuza (Muhammed'e) indirdiğimiz (Kur'an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah'tan başka şahitlerinizi çağırın (ve bunu ispat edin). ﴾23﴿ Eğer, yapamazsanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız- o halde yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının. O ateş kafirler için hazırlanmıştır. ﴾24﴿

İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, "Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!" diyecekler. Halbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır. ﴾25﴿ Allah bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise, "Allah örnek olarak bununla neyi kastetmiştir?" derler. (Allah) onunla bir çoklarını saptırır, bir çoklarını da doğru yola iletir. Onunla ancak fasıkları saptırır. ﴾26﴿ Onlar, Allah'a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozan, Allah'ın korunmasını emrettiği bağları (iman, akrabalık, beşeri ve ahlâki bütün ilişkileri) koparan ve yeryüzünde bozgunculuk yapan kimselerdir. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir. ﴾27﴿ Siz cansız (henüz yok) iken sizi dirilten (dünyaya getiren) Allah'ı nasıl inkar ediyorsunuz? Sonra sizleri öldürecek, sonra yine diriltecektir. En sonunda ona döndürüleceksiniz. ﴾28﴿ O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök halinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir. ﴾29﴿

BAKARA SURESİ DİYANET MEALİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

BAKARA SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU

Bakara Suresi Oku - Bakara Suresi Anlamı, Tefsiri, Türkçe ve Arapça Okunuşu (Diyanet Meali)


Bakara Suresi Oku - Bakara Suresi Anlamı, Tefsiri, Türkçe ve Arapça Okunuşu (Diyanet Meali)

Bakara Suresi Oku - Bakara Suresi Anlamı, Tefsiri, Türkçe ve Arapça Okunuşu (Diyanet Meali)

Bakara Suresi Oku - Bakara Suresi Anlamı, Tefsiri, Türkçe ve Arapça Okunuşu (Diyanet Meali)
BAKARA SURESİ ARAPÇA OKUNUŞUNUN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

BAKARA SURESİ AYET SAYISI

Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup âyettir.

Ezberlemek, Okumak ve Dinlemek İsteyenler için Namaz Sureleri

HUCURAT

1.

Ya eyyühellezıne amenu la tükaddimu beyne
yedeyillahi ve rasulihı vettekullah innellahe semıun alım

2.

Ya eyyühellezıne amenu la terfeu asvateküm
fevka savtin nebiyyi ve la techeru lehu bil kavli ke cehri ba&#;dıküm
li ba&#;dın en tahbeta a&#;malüküm ve entüm la teş&#;urun

3.

İnnellezıne yeğuddune asvatehüm ınde
rasulillahi ülaikel lezınemtehanellahü kulubehüm lit takva lehüm
mağfiratüv ve ecrun azıym

4.

İnnellezıne yünaduneke miv verail hucürati
ekseruhüm la ya&#;kılun

5.

Ve lev ennehüm saberu hatta tahruce ileyhim
le kane hayral lehüm vallahü ğafurur rahıym

6.

Ya eyyühellezine amenu in caeküm fazikum bi
nebein fe tebeyyenu en tüsıybu kavmem bi cehaletin fe tusbihu ala ma
fealtüm nadimın

7.

Va&#;lemu enne fıküm rasulellah lev yütıy&#;uküm
fı kesırim minel emri le anittüm ve lakınnellahe habbebe ileykümül
ımane ve zeyyenehu fı kulubiküm ve kerrahe ileykümül küfra vel
füsuka vel ısyan ülaike hümür raşidun

8.

Fadlem minellahi ve nı&#;meh vallahü alımün
hakım

9.

Ve in taifetani minel mü&#;minınaktetelu fe
aslihu beynehüma fe im beğat ıhdalüma alel uhra fe katilületı tebğıy
hatta tefıe ila emrillah fe in faet fe aslihu beynehüma bil adli ve
aksitu innellahe yühıbbül müksitıyn

İnnemel mü&#;minune ıhvetün fe aslihu beyne
ehaveyküm vettekullahe lealleküm türhamun

Ya eyyühellezıne amenu la yeshar kavmün min
kavmin asa ey yekunu hayram minhüm ve la nisaüm min nisain asa ey
yekünne hayram minhünn ve la telmizu enfüseküm ve la tenabezu bil
elkab bi&#;sel ismül füsuku ba&#;del iman ve mel lem yetüb fe ülaike
hümüz zalimun

Ya eyyühellezıne amenütenibu kesıram minez
zanni inne ba&#;daz zanni ismüv ve la tecessesu ve la yağteb ba&#;duküm
ba&#;da e yühıbbü ehadüküm ey ye&#;küle lahme ehıyhi meyten fe
kerihtümuh vettekullah innellahe tevvabür rahıym

Ya eyyühen nasü inna halaknaküm min zekeriv
ve ünsa ve cealnaküm şüubev ve kabaile li tearafu inne ekrameküm
ındellahi etkaküm innellahe alımün habır

Kaletil a&#;rabü amenna kul lem tü&#;minu ve
lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm ve in
tütıy&#;ulahe ve rasulehu la yelitküm min a&#;maliküm şey&#;a innellahe
ğafurur rahıym

İnnemel mü&#;minunellezıne amenu billahi ve
rasulihı sümme lem yertabu ve cahedu bi emvalihim ve enfüsihim fı
sebılillah ülaike hümüs sadikun

Kul etüallimunellahe bi dıniküm vallahü
ya&#;lemü ma fis semavati ve ma fil ard vallahü bi külli şey&#;in alım

Yemünnune aleyke en eslemu kul la temünnu
aleyye islameküm belillahü yemünnü aleyküm en hedaküm lil ımani in
küntüm sadikıyn

İnnellahe ya&#;lemü ğaybes semavati vel ard
vallahü basıyrum bima ta&#;melun

Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyiniz. Eğer sadece Allah'a kulluk ediyorsanız, O'na şükrediniz.

Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin!

*

Yalnız O'na ibadet ediyorsanız Allah'a şükredin!

*

Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

Gerçeği onaylayanlar, size verdiğimiz rızıkların iyilerinden yiyin. ALLAH'a şükredin, sadece O'na hizmet ediyorsunuz.

Erhan Aktaş Kerim Kur'an

Ey iman edenler! Eğer, sadece O'na kulluk ediyorsanız, size rızık olarak verdiğimiz şeylerin sağlıklı, temiz, ve iyi olanlarından yiyin ve Allah'a şükredin.

Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

Ey Allah'a inanıp güvenenler! Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerin temiz olanlarından yiyin! Yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız, O'na karşı görevinizi yerine getirin!

Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

Ey inanca çağırılanlar! Size verdiğimiz temiz yiyeceklerden yiyin ve Allah'a şükredin; eğer yalnızca O'na hizmet ediyorsanız?

Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

Siz ey iman edenler! Size rızık olarak bahşettiğimiz şeylerin temiz olanlarından yiyin ve Allah'a şükredin; gerçekten O'na kulluk ediyorsanız eğer.

Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

Ey iman sahipleri! Size verdiğimiz rızkların temizlerinden yiyin ve - eğer kendisine kulluk ediyorsanız - Allah'a şükredin.

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O'na kulluk ediyorsanız, (yine yalnızca) Allah'a şükredin.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Ey iman edenler, size kısmet ettiğimiz rızıkların hoşlarından yiyin ve Allah'a şükredin, eğer yalnızca O'na tapıyorsanız!

Muhammed Esed Kur'an Mesajı

Ey imana ermiş olanlar! Size rızk olarak sağladığımız iyi şeylerden nasiplenin ve Allah'a şükredin, eğer gerçekten O'na kulluk ediyorsanız.

Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

Ey iman edenler! Eğer siz ancak Allah'a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların iyi ve temizlerinden yiyin ve Allah'a şükredin.

Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

Ey o bütün iman edenler! size kısmet ettiğimiz rızıkların hoşlarından yeyin ve Allaha şükreyleyin eğer ancak ona tapıyorsanız

Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

Ey inananlar, size verdiğimiz rızıkların iyilerinden yeyin, Allah'a tapıyorsanız, O'na şükredin.

Gültekin Onan

Ey inananlar, size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O'na kulluk ediyorsanız, (yine yalnızca) Tanrı'ya şükredin.

Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

Ey iman edenler, size rızk olarak verdiğimiz şeylerin (maddeten ve manen) en temiz olanlarından yeyin, Allaha şükredin, eğer (hakıykaten) ona kulluk ediyorsanız.

İbni Kesir

Ey iman edenler; size rızık olarak veridğimiz şeylerin temiz olanlarından yeyin, Allah'a şükredin, eğer O'na kulluk ediyorsanız.

Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

-Ey iman edenler! Sizi rızıklandırdığımız temiz şeylerden yiyin ve eğer gerçekten yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız, ona şükredin.

Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

Ey iman edenler! Size kısmet ettiğimiz rızıkların temiz ve helalinden yiyiniz! Eğer yalnız Allah'a ibadet ediyorsanız, O'na şükrediniz.

Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

Ey iman edenler, sizi rızıklandırdıklarımızdan temiz olanlarını yeyin. Ve Allah'a şükredin (bunu değerlendirin), eğer yalnızca O'na kulluk etmek istiyorsanız.

Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

İnananlar, size verdiğimiz rızıkların iyilerinden yeyin. ALLAH'a şükredin, sadece O'na tapıyorsanız.

Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

Ey iman edenler! Eğer, sadece O'na kulluk ediyorsanız, size rızık olarak verdiğimiz şeylerin tayyiblerinden

*

yiyin ve Allah'a şükredin.

Rashad Khalifa The Final Testament

O you who believe, eat from the good things we provided for you, and be thankful to GOD, if you do worship Him alone.

The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

O you who believe, eat from the good things We have provided for you, and be thankful to God; if it is Him you serve.

Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

O you who acknowledge, eat of the good things We have provided for you, and be thankful to God if it is Him you serve.

TEFSİR:

Allah Teâlâ, âlemlere rahmet olarak gönderdiği Habîb-i Ekrem’ini husûsî olarak seçmiş ve ona sonsuz lütûflarda bulunmuştur. Bu ilâhî ihsanların en mühimlerinden biri de salât ü selâmdır. Bu, ümmetinin Rasûlü’ne olan saygı, muhabbet ve ta’zimini artıracak ve onunla mü’minler arasındaki kalbî irtibatı sürekli canlı tutacaktır.

Salât; istiğfâr, mağfiret, dua, bereket, övgü, tebrîk, ta’zîm, namaz ve ibâdet gibi mânalara gelir. İslâm âlimleri bu kelimeye, salât edene göre farklı mânalar vermişlerdir:

  Allah’ın bir kula salât etmesi; ona rahmet etmesi, şân ve şerefini yüceltip tezkiye etmesi, başarıya ulaştırıp koruması ve sevap vermesidir.

  Meleklerin salât etmesi; onun için bağışlanma talebinde bulunmaları, kadr ü kıymetini anıp yüce mertebelere erişmesi için Allah’a dua etmeleridir.

  Mü’minlerin salâtı ise hayır dua etmeleri, her hususta Resûlullah (s.a.s.)’e tâbî olup sünnetlerini aynen tatbik etmeleri ve ondan şefâat istemeleridir.

Hâsılı, Resûl-i Ekrem Efendimiz’e salât getirmenin mânası, onun ta’zim edilmesidir. “Rabbimiz! Sevgili Peygamberimiz’in şânını yücelt” demektir. Efendimiz’in dünyada şânının yüceltilmesi, dîninin dünyanın her bir yanına yayılıp diğer dinlere üstün getirilmesi ve şeriatının devam ettirilmesiyle olur. Âhirette ise mükâfatının artırılması, ümmetine şefâata izin verilmesi, Makâm-ı Mahmûd’a ulaştırılarak faziletinin ebedîleştirilmesi şeklinde tahakkuk eder.

Âyette geçen “selâm” kelimesi; selâmet, esenlik, huzûr, emniyet anlamlarını ihtivâ eder. Selâmın ayrıca teslim olma, itâat etme ve sulh içerisinde bulunma mânaları da bulunmaktadır.

Bu durumda biz Efendimiz’e salât ü selâm getirirken Cenâb-ı Hakk’a şöyle dua etmiş oluruz:

“Yâ Rabbî! Resûl-i Ekrem’inin nâmını, şânını hem dünya hem de âhirette yüce kıl. Onun getirdiği İslâm dînini bütün cihâna yay ve bu dini dünya durdukça yaşat. Ona âhirette ümmetine şefaat etme hakkı ver ve kendisine sayısız sevaplar ihsan eyle! Ona selâmet, huzur ve emniyet bahşeyle! Bize de onun sünnet-i seniyyesine tam bir teslimiyet ve alçakgönüllülükle teslim olmayı nasip eyle!”

En uygun ve makbul davranış, Peygamberimizin her ismi geçtikçe ve her hatırlandıkça salât ü selâm getirmektir. Efendimiz’e salât ü selâm getirmeye bizi teşvik eden pek çok sebep vardır:

    Her şeyden önce Rabbimiz, bizzat kendisi salât ederek onu rahmet, rızâ ve hoşnutluğu ile yüceltmiş ve bize de böyle yapmamızı emretmiştir.

Allah Resûlü’ne selâm verdiğimiz yerlerden birisi de namazda okuduğumuz tahiyyattır. Her gün namaz kılarken tahiyyatta Resûlullah’ı bizzat karşımızdaymış gibi tahayyül ederek ona اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ اَيُّهَا النَّبِيُّ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ (esselâmü aleyke eyyühen Nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh) “Ey Peygamber! Selâm, Allah’ın rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun” dememizi istemiştir. Hâlid-i Bağdâdî hazretleri bu hususta şu açıklamayı yapar:

“Namazda her bir rüknü edâ ederken kalbinde Nebiyy-i Ekrem (s.a.s.)’i, onun mükerrem şahsiyetini hazır bulundur ve اَلسَّلَامُ عَلَيْكَ اَيُّهَا النَّبِيُّ  (esselâmü aleyke eyyühen Nebiyyü) de! Böyle yaparsan selâmın ona ulaşır o da sana daha üstünü ile mukâbelede bulunur.”

    Bütün melekler Peygamberimiz’e dua ve istiğfâr ederek saygılarını sunarken salât getiren kul da, bizzat Allah Teâlâ ve meleklerin yapmış olduğu bir fiile iştirak etmektedir. Allah’ın kendi zâtına izâfe ettiği bir fiile iştirak ediyor olmak dahi salavât-ı şerîfe getirmenin ehemmiyetine âit kâfî bir delil sayılabilir.

    Bizi karanlıktan aydınlığa çıkarmasına ve hidâyeti göstermesine karşılık, her ne kadar ona olan borcumuzu tam olarak ödememiz mümkün olmasa da, Efendimiz’e olan minnet ve şükrân hislerimizin bir ifadesidir.

    Sa­lât ü se­lâm ge­tir­mek, Resûlullah (s.a.s.)’in rûhâniye­tiy­le ir­ti­bat kur­ma­yı ve onun nûrun­dan istifade et­me­yi te­min eder. Kulun bu sa­la­vât­lardan elde edeceği mü­kâ­fâ­t ise ih­lâ­sı ve Allah Resûlü’ne olan muhabbe­ti derecesindedir.

    Salât ü selâm, Fahr-i Kâinat Efendimiz’e mânen yakınlaştıran, böylece Allah’ın rızâsını elde eden kulun mertebesini yükselten müessir vâsıtalardan biridir.

Efendimiz’in rûhâniyetine yaklaşmak ve onunla beraber olabilmek dünya ve âhirette elde edilebilecek en büyük saadet ve bahtiyarlıktır. Bu bahtiyarlığa erişebilmenin yolu Peygamberimiz’in muhabbet ve rızâsını kazandıracak davranışları sergilemektir. Bunun anahtarı ise ona bolca salât ü selâm getirmektir. Nitekim Fahr-i Kâinat Efendimiz, salât ve selâmların kıyâmet gününde kendisine yakınlık vesîlesi olduğunu şöyle ifade etmiştir:

“Kıyâmet gününde insanların bana en yakın olanı, bana en çok salât ü selâm getirendir.” (Tirmizî, Vitir 21)

    Salât ve selâm, müminler için her konuda numûne-i imtisâl olan Resûlullah Efendimiz’in kalbî, hissî ve fikrî bakımdan bizimle beraber olmasına, onun mânevî dünyasından bizim gönül âlemimize feyiz ve bereketin akmasına vesîledir.

Dolayısıyla ilâ­hî feyz ve be­re­ke­ti kal­be nak­şedebilmek, Resûlullah (s.a.s.)’in rû­hâ­ni­ye­tin­den his­se­ler ala­bil­mek ve onunla râ­bı­ta­yı güç­len­dir­mek için bü­tün za­man ve me­kân­lar­da, hu­sû­siy­le se­her va­kit­le­rin­de sa­la­vât-ı şe­rî­fe­ getirmenin pek bü­yük bir ehem­mi­ye­ti var­dır.

    Sa­lât ü se­lâm oku­yan kim­se, Allah ve Ra­sû­lü’nün mu­hab­be­ti­ni di­ğer sevgilere ter­cih ettiğinden, kö­tü huylardan kur­tu­lur ve onun ah­lâ­kıy­la ah­lâk­lanır. Ne­biyy-i Ek­rem’e olan muhabbe­ti art­tı­ğı gi­bi, Efen­di­miz’in de o kimseye teveccühü kat­la­na­rak ar­tar.

Resûlullah Efendimiz’e getirilen salavât, mü’mini Allah’ın rahmet ve bereketine nâil eder. Efendimiz bu konuda şöyle buyurmuştur:

“Kim ba­na bir de­fa sa­lât ge­ti­rir­se, Allah o kim­se­ye on de­fâ sa­lât eder, on ha­tâ­sı si­li­nir ve on de­re­ce yük­sel­ti­lir.” (Ne­sâî, Sehv 55)

Salât getirmenin diğer bir faydası da dua ve yakarışların arş-ı a‘lâya yükselmesine vesîle olmasıdır. Bu sebeple namazdan sonra veya diğer zamanlarda Allah’a dua edecek kimse, اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ وَ الصَّلَاةُ وَ السَّلَامُ عَلَي سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰي اٰلِه۪ وَ صَحْبِه۪ اَجْمَع۪ينَ (elhamdü lillâhi Rabbil âlemîn vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn) veya buna benzer bir hamdele ve salvele ile başlamalıdır. Nitekim bir defasında Resûl-i Ekrem Efendimiz sahâbîlerden birinin Allah’a hamd ve Resûlü’ne salât getirerek duaya başladığını gördüğünde, onu takdir ederek; “Ey namaz kılan zât! Dua et, Duana hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe duan kabul olunur” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât 65)

Ömer b. Hattâb (r.a.) şöyle demiştir; “Yaptığın dua yerle gök arasında durur. Peygamberine salât getirmedikçe hiçbir duan Allah katına yükselmez.” (Tirmizî, Vitr 21)

Ebubekir (r.a.) salavât-ı şerîfenin fazileti ile alâkalı olarak şöyle demiştir:

“Resûlullah’a salavât getirmek günahları, suyun ateşi söndürmesinden daha çabuk yok eder. Ona selâm göndermek pek çok köle âzâd etmekten daha faziletlidir. Onu sevmek ise riyâzet ve mücâhededen, Allah yolunda kılıç sallamaktan daha üstündür.” (Bağdadî, Târih, VII, )

Salavât-ı şerîfeye devam etmek insanın mânevî dünyasına âhenk kazandırır, tefekkürünü lüzumsuz şeylerden arındırır. Nitekim salavât getirmenin unu­tu­lan bir şeyin kolayca ha­tır­lan­ma­sı­na yardımcı olduğu müşâhede edilmiştir. Özellikle Kur’ân-ı Kerîm’i ezberleyen kimseler bunu birçok defa tecrübe etmişlerdir. Aşk ve mu­hab­bet, iki kalb ara­sın­da kurulan mânevî bir bağdır. Bu bağın tezâhürü ise se­ven­in, se­vdiğini hiç­bir za­man gönlünden ve dilinden dü­şür­memesidir. Sevgiliyi hatırlatan her söz, zaman ve mekan kaydı olmaksızın sevenin gönlünü ürpertir, ona olan iştiyâkı canlı tutar. Dolayısıyla mü’minler de salât ü selâm getirmek sûretiyle Efendimiz’in ruhâniyetini kendileri ile birlikte hissedecekler ve Efendimizin güzel ahlâkından nasip alacaklardır. Ama ne yazık ki, bu manevî sofradan nasibi olmayanlar, hatta buna ihanet edip düşmanlığa yeltenen bedbahtlar da vardır. Bu gibiler hakkında buyruluyor ki:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası