Gıda zehirlenmesi nasıl anlaşılır?
Belirti ve semptomlar, kontamine gıdayı yedikten birkaç saat sonra başlayabilir veya günler hatta haftalar sonra başlayabilir. Gıda zehirlenmesinden kaynaklanan hastalık genellikle birkaç saatten birkaç güne kadar sürer.
gıda zehirlenmesine ne iyi gelir?
Gıda zehirlenmesi başlangıç seviyesinde ise evde bazı gıdalarla geçirmeniz mümkün. Ancak yine de doktor kontrolünde tüketmeye dikkat edilmesi gerekir.
İşte gıda zehirlenmesine iyi gelen bazı gıdalar;
gıda zehirlenmesi nasıl geçer?
Vücut çok fazla su kaybettiğinden zehirlenmenin ardından bol bol su içmek gerekir.
Süt ve süt ürünlerini bir süre tüketmemeye özen gösterilmeli.
Kahve, çay, alkol ve enerji içeceklerinden uzak durulmalıdır.
Dondurulmuş ürünleri buzluktan çıkarttıktan sonra mutlaka kullanın. Bir kez daha dondurmamaya dikkat edin.
Sebze ve meyveleri bol su ile dezenfekte edin.
Aşırı yağlı ve ağır yiyeceklerden kaçının.
Gıda zehirlenmesinin tedavisi
Gıda zehirlenmesinin tedavisi evde başlar. Bu noktada yapılması gereken, yaşanan sıvı kaybının tamamlanması gerekir. Bunun için bol bol sıvı tüketilmeli ve dehidrasyon önlenmelidir. Ancak durum evde çözülebilecek boyutta değilse, doktora başvurulmalıdır. Hastaya serum ve antibiyotik tedavisi uygulanabilir.
Gıda zehirlenmesinin sebepleri nelerdir?
Gıda zehirlenmesinde tavuk, et gibi bazı yiyecekler pişirilmediği için zararlı organizmalar yemekten önce yok edilmez ve gıda zehirlenmesine neden olabilir. Birçok bakteriyel, viral veya parazitik gıda zehirlenmesinin nedenleri arasında yer alır.
Su zehirlenmesi de olur mu demeyin. Bilinçsiz tüketimde en sağlıklı besinler bile kişinin zehirlenmesine neden olabilir. Su zehirlenmesi üzerine hazırladığımız bu yazıda su zehirlenmesine derin bir mercek tutacağız. Aklınızdaki tüm soru işaretlerini giderip daha sağlıklı olmanız için buradayız.
Suyun insan ve canlılar için önemini burada ifade etmeye çalışsak galiba sayfalarca bilgi verebiliriz. Su tüm evrenin döngüsünü oluşturan, her canlıyı ayakta tutan ve yaşam devam etmesi için mutlaka var olması gereken bir maddedir. Birkaç saat su kesintisi yaşadığınızı düşündüğünüzde tüm işlerin aksadığını görebilirsiniz. Sadece bir iki saat susuz kaldığınızda hayatınızda birçok aksama meydana gelebilir. İşte bu aksamaların olmaması için suyun her zaman var olması ve bilinçli kullanılması gereklidir.
İhtiyacınız olduğu kadar suyun kullanımı, sizden sonraki nesillerin de suyu rahat tüketmesini sağlayacaktır. Böylesine önemli bir maddenin çok fazla içilmesi kişide su zehirlenmesine neden olmaktadır. Bazen faydalı olan şeylerin yan etkileri de olabilir. Şimdi sizlerle su zehirlenmesine dair hazırlanan bilgilere göz atabiliriz. Bu sayfada su zehirlenmesinin nedenleri, belirtileri, tedavi yöntemi ve alınacak önlemleri sizler için hazırlandı.
Su zehirlenmesi suyun aşırı miktarda tüketimi sonucu oluşan ciddi sonuçlar doğurabilen bir rahatsızlıktır. Bir kişinin ihtiyacından fazla miktarda su içmesi, kanda bulunan su oranını etkiler. Çok yoğun alınan su ise kandaki sodyum ve diğer minerallerin azalmasına neden olur. Kanda bulunan sodyum miktarının yaklaşık 135 mm/L altında olduğunda ise düşük sodyum oranı tespit edilir. Sodyumun insanlar için önemi ise hücre içindeki sıvıların dengesini sağlaması olarak dikkat çeker. Eğer kanda bulunan sodyum miktarı düşerse, hücrenin içine geçen sıvı artar ve hücrelerin şişmesi görülür. Hücre şişmesi beyni etkilediğinde ise ciddi şekilde tehlike arz eden hastalıklar meydana gelebilir. Bu durum ise su zehirlenmesi olarak ifade edilebilir.
Yetişkin bir kişinin günlük su tüketimi boy ve yaşa bağlı olarak değişecektir. Yine yetişkin bir kişinin böbrekleri gün içinde en çok 20 litre suyu atabilir. Bir gün içinde çok yoğun miktarda su tüketen kişinin beyin içi hücreleri şişebilir. Bu durumda ise kafa içindeki basınç artacağından dolayı bedeni ve ruhu etkileyen belirtiler görülebilir.
Su, miktarını dengeleyemediğiniz durumlarda sağlığınızı tehdit eden bir sıvı olarak dikkat çekecektir. Uzun süre susuz kaldığınızda dehidrasyon hastalığı yaşanabilir. Yine çok uzun süre vücudunuzda su birikmesi de su zehirlenmesi olarak sağlığınızı bozabilir.
Vücut fonksiyonlarının düzenli çalışması için mutlaka su içmelisiniz. Bedeninizi susuz bıraktığınızda bağırsaklarınız etkilenecektir ve metabolizmanızda aksamalar meydana gelecektir. İdeal oranda yani erkeklerin 3.7 litre kadınların ise 2.7 litre su içtiği durumda su tüketimi olursa herhangi bir sağlık sorunu oluşmaz. Fakat bu rakamların çok üzerindeki su alımlarında birtakım yan etkiler görülebilir. Bu gibi durumlarda su zehirlenmesi belirtileri listesine göz atıp su zehirlenmesi yaşanıp yaşanmadığını anlayabilirsiniz.
Su zehirlenmesi hemen hemen her insanda olabilecek bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığı tetikleyen sadece içme suyu tüketimi değildir. Zaman zaman ilaç kullanımı da kanda bulunan su miktarını yükseltecektir. İçme suyundan dolayı yaşanan su zehirlenmesinde net bir litre miktarı vermek doğru olmayacaktır. Fakat metabolizması durgun ve hareketsiz yaşama sahip kişilerin çok yoğun su tüketiminde görülme riski daha yüksektir. Doktorlara gelen vakalar incelendiğinde, bazı kişilerin bir saat içinde 6 litre su içerek su zehirlenmesi yaşadığı da ifade edilir. Su zehirlenmesine neden olacak başka faktörler de bulunur. Bunları listeleyecek olursak:
Birkaç satır yukarıda sizlere su zehirlenmesinin belirtilerinden söz ettik. Eğer bu belirtileri kendinizde görmeye başladıysanız çok geçmeden tedavi için hastaneye gitmeniz gerekecektir. Ciddi su zehirlenmesi vakalarının birçoğunda can kaybı yaşanmıştır. Tehlikeli sonuçları yaşamamak için şüphelendiğiniz anda doktora gitmeniz en sağlıklı adım olacaktır.
Hastalığın tespiti yapıldığında doktor su zehirlenmesi tedavisi için ilk adımları atacaktır. İç hastalıkları bölümünde başlayan tedavinizde, öncelikle su alımınız sınırlandırılacaktır. Yapılan kan testleri sonucunda sodyum miktarınız çok düşükse tuz desteği verilir. Bir süre yüksek protein içeren diyet uygulamanız gerekir. Doktorun uygun gördüğü idrar söktürücü ilaçlar verilir ve vücutta biriken fazla suyun atılması daha kolay hale gelir. Doktor kontrolü altında, kanda bulunan sodyum ve su oranı ideal dengeye gelene kadar hastanın yatışı sağlanır. Hastanın durumu iyileştiğinde normal hayatına devam edebilir.
Sağlık için ciddi sonuçlara neden olabilecek su zehirlenmesine önlem almak için hayatınızda bazı değişimler yapabilirsiniz. Gün içinde beslenme programınızı düzenleyip daha ölçülü su tüketerek bu hastalıktan korunabilirsiniz. Su zehirlenme vakasını yaşamamak için şu önerilerimize kulak verebilirsiniz:
Su İçmenin Faydaları: Düzenli Su İçmek Bakın Nelere İyi Geliyor!
Su Kaç Kalori? Zayıflatan, Ödem Attıran Diyet Su Hazırlama
Japon Su Terapisi Güne Su İçerek Başlayın ve Farkı Hissedin
Ayakta Su İçmenin Zararları: Ayakta Su İçmemek İçin 3 Neden
Oksijenli Su Nedir? Saç Açma Dahil 9 Farklı Kullanım Alanı
Su Alerjisi Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Geçer?
Alkali Su Nedir? Faydaları Nelerdir? Nasıl Yapılır? Zayıflatır Mı?
Gıda zehirlenmesi, çeşitli organizmalar ya da bakteri toksinleri nedeniyle bozulmuş gıdaların tüketilmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Gıdaların yanlış muhafaza edilmesi, kullanılması ya da pişirilmesi durumunda kontaminasyon meydana gelebilmektedir. Kontamine yiyeceklerin tüketilmesinden birkaç saat sonra başlayan gıda zehirlemesinin tipik belirtileri genellikle mide bulantısı, kusma ve ishaldir. Gıda zehirlenmesi çoğu hastada hafif seyreder ve tedavi gerektirmeden kendiliğinden iyileşir. Ancak ağır vakalarda tıbbi yardım için mutlaka hastanede tedavi gereklidir.
Kontamine yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi sonucunda ortaya çıkan gıda zehirlenmesinin en sık nedenleri arasında bakteriler, virüsler ve parazitler vardır. Gıdaların kontamine olmasındaki en büyük neden üretim, taşıma, depolama veya işleme esnasındaki hijyen yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Gıda zehirlenmesi üç grupta ele alınabilir.
Gıda zehirlenmesinin en yaygın nedeni olan maddeler bakteriyel toksinlerdir. Bakteriyel gıda zehirlenmesine yol açan mikroorganizmalardan bazıları Salmonella, Escherichia coli, Campylobacter ve Listeria’dır. Bu bakteriler hayvansal gıdalardan bulaşmaktadır. Dolayısıyla bakteri ile kontamine olmuş gıdaların tüketilmesi ve bakterilerin vücutta toksin salgılaması ile gıda zehirlenmesi gerçekleşmektedir.
Bakteriyel olmayan gıda zehirlenmesinin nedenleri şu şekildedir;
Virüslere bağlı bazı sindirim sistemi enfeksiyonları gıda zehirlenmesine neden olabilir. Bu enfeksiyonlar genellikle rotavirüsü, Norovirüs, hepatit A ve hepatit E virüsü kaynaklıdır.
Gıda zehirlenmesi belirtileri kaynağına ve tipine göre farklılık gösterebilmektedir. Bazı kişilerde hafif belirtiler görülürken bazı kişilerde çok ağır belirtiler görülebilmektedir. Gıda zehirlenmesinde yaygın görülen belirtiler arasında;
Bulunmaktadır.
Bu belirtiler kontamine yiyeceklerin tüketiminden saatler sonra başlayabileceği gibi bazı kişilerde günler sonra da başlayabilmektedir. Gıda zehirlenmesi şüphesinin olduğu şiddetli belirtilerin varlığında mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Hastalığın tanısı bireyin beslenme geçmişine bakılarak konulur. Doktor bireye yediği yiyecekler ve şikayetler ile ilgili çeşitli sorular sorduktan sonra dehidrasyon belirtileri mevcutsa fiziksel muayene yapar. Gıda zehirlenmesinin kesin nedenini belirlemek için kan testi, parazit muayenesi ve dışkı kültürü gibi tanı testleri gerçekleştirilebilir.
Gıda zehirlenmesinde belirtiler genellikle 1 ila 3 gün içerisinde kendiliğinden ortadan kalkar. Ancak bazı vakalarda zehirlenme uzun sürebilir ve tedavi gerektirebilir. Hastalığın tedavisinde genel amaç, ishal nedeniyle vücudu etkileyen dehidrasyonun etkisini azaltmak için kaybolan sıvının vücuda yeniden kazandırılarak sıvı dengesinin yeniden sağlanmasıdır. Bu nedenle hastalar bol miktarda sıvı tüketmelidir. Gerekli durumda hastaya, vücudun ihtiyaç duyduğu elektrolitleri içeren toz karışım verilebilir. Eğer hasta karışımı ağızdan sıvı yoluyla alamıyorsa damar yolu ile sıvı desteği gerekebilir.
Bakteri kaynaklı gıda zehirlenmelerinde doktor tarafından antibiyotik kullanımı uygun görülebilmektedir. Ancak antibiyotikler sadece bakteri kaynaklı zehirlenmeler için etkili olup virüslerin neden olduğu gıda zehirlenmelerinde kullanılmaz. Çünkü virüs kaynaklı gıda zehirlenmelerinde antibiyotik kullanımı semptomları daha da kötüleştirebilmektedir. Bu nedenle tedavi sürecinde antibiyotik doktor tavsiyesi üzerine kullanılmalıdır.
Bilgi al
Gıda zehirlenmesi, mikroplarla kontamine olmuş bir yiyeceği tüketme sebebiyle oluşur. Nadiren ciddi bir hal alan ve genellikle bir hafta içinde iyileşen bir rahatsızlık türüdür. Normal şartlarda evde bile tedavi edilebilecek olmasına rağmen gıda zehirlenmesi, göz ardı edilebilecek kadar da basit bir durum değildir. Bunun için önce gıda zehirlenmesi olup olmadığınızdan emin olmanız gerekir.
Gıda zehirlenmesinin başlıca belirtileri şunlardır:
Gıda zehirlenmesi semptomları genellikle enfeksiyona neden olan gıdayı yedikten sonra birkaç gün içinde, bazen birkaç saat sonra, kimi durumlarda ise birkaç hafta sonra başlayabilir.
Gıda zehirlenmesi yaşadığınızda genellikle kendinizi veya çocuğunuzu evde tedavi edebilirsiniz. Gıda zehirlenmesi semptomları genellikle bir hafta içinde geçer. Dikkat edilmesi gereken en önemli konu, su kaybını önlemek için bol miktarda su içmek ve sıvı tüketmektir. Bununla birlikte emin olunamayan ve semptonların ağır seyrettiği durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmek en güvenilir yoldur.
Hastalık hali sona erdikten sonra en az 2 gün kadar okuldan veya işten uzak durulmalıdır.
Gıda zehirlenmesi, mikroplarla kontamine olmuş bir yiyeceği tüketme sebebiyle oluşur.
Bu, yemeğin aşağıdaki durumlarından kaynaklanabilir:
Bu durumdaki türlü yiyecek gıda zehirlenmesine neden olabilir.
Gıda zehirlenmesine genellikle şu enfeksiyonlar neden olur:
Gıda zehirlenmesinden korunmak için alınması gereken başlıca tedbirler şunlardır:
Copyright ©2022 Özel Medicabil Hastanesi
Besinlerle bulaşan ve daha çok mide ve bağırsak sistem şikayetleri ile seyreden ani gelişen tablolar gıda zehirlenmeleri olarak adlandırılır. Gıda zehirlenmesi genellikle hafif geçirilmekle birlikte ölümcül de olabilen, oldukça sık karşılaşılan önemli bir hastalıktır. Kişi bakteriler veya toksinlerle bulaşmış yiyecek veya içecekleri tükettiğinde meydana gelir. Bir yiyecek veya içeceğin bakteriler veya toksinlerle bulaşmış olduğunu söylemek zordur çünkü görüntüsü, kokusu ve tadında herhangi bir değişiklik meydana gelmemiş olabilir.
Gıda zehirlenmesi tek bir kişiyi veya aynı bulaş olan yiyecekten yemiş bir grup insanı etkileyebilir. Ortak bir yemeğin yenmesinden 6-24 saat sonra iki veya daha çok kişide benzer belirtilerin gözlenmesi gıda zehirlenmesini düşündürmelidir. Hastalık aynı yerde bulunan ve aynı gıdayı yiyen bir grup kişide görülebileceği gibi; aynı bulaş olan gıdayı farklı yerlerden alan veya yiyen kişilerde de ortaya çıkabilir. Gıda zehirlenmelerinin çoğu bakterilerin ürettiği toksinlerden veya bakteri miktarından kaynaklanmaktadır. Bazı bakteriler gerekli nem, beslenme, sıcaklık ve zaman koşulları oluştuğunda milyonlarca üreyebilirler ve ne kadar çok bakteri varsa, enfeksiyon ve hastalık riski de o kadar yüksektir.
Gıda Zehirlenmelerinin Belirtileri
Hastalığın şiddeti zehirlenmeye neden olan mikroorganizmanın cinsine göre değişmektedir ve her bir gıda zehirlenmesi sebebinde kuluçka süreleri farklıdır. Bazı zehirlenmelerde belirtiler 30 dakika ile 1 saat içinde görülürken, gıda zehirlenmelerinin çoğunda belirtiler 6-12 saat içinde meydana gelir. Diğer türlerde ise belirtilerin görünmesi için birkaç gün ile bir haftaya kadar süre geçmesi gerekir. Gıda zehirlenmesi genellikle 1-3 gün sürer ancak bakterinin türüne, enfeksiyonun şiddetine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak bir haftaya kadar devam edebilir. Pek çok insan 1 hafta içinde tamamen iyileşir. En yaygın görülen belirtiler mide ve bağırsak enfeksiyonundan kaynaklanan bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishaldir. Sebebe bağlı olarak, belirtiler dâhilinde ateş ve üşüme, kanlı dışkılama, susuz kalma, kas ağrıları, halsizlik ve bitkinlik de sayılabilir. Nadir olgularda, gıda zehirlenmesi sinir sistemine zarar verecek kadar ciddi olabilmektedir. Daha ilerlemiş olgularda felce, hatta ölüme neden olabilir.
Gıda Zehirlenmelerinin Nedenleri
Gıdaların hazırlanması ve sunumu aşamasında hijyen kurallarına uyulmaması ve gıdaların hazırlandıktan sonra uygun saklama koşullarının sağlanamaması durumunda gıdalarda mikroplarla veya bunların toksinleri ile bulaş olur. Dolayısıyla iyi pişmemiş veya pişiren kişinin gıdayla temas etmeden önce ellerini yıkamadığı yiyecekleri tüketmeniz halinde gıda zehirlenmesi geçirebilirsiniz.
Bakteriler ya çok sayıda oldukları için ya da daha yaygın olarak ürettikleri toksinler nedeniyle gıda zehirlenmesine neden olurlar. Bazı bakteriler çoğaldıklarında toksin üretirler ve pek çok olguda bulaş olmuş yiyeceği yedikten sonra hastalanmanıza neden olanlar da bu toksinlerdir.
Gıda zehirlenmesinin en yaygın bakteriyel nedeni çiğ kümes hayvanlarında, pastorize edilmemiş sütte, kırmızı ette ve arıtılmamış suda bulunan bakterilerdir. Çok sık olmamakla birlikte gıda zehirlenmesine kimyasallardan gelen toksinler veya böcek ilaçları da neden olabilir. Ağır metal zehirlenmesi, mantar zehirlenmeleri bu grupta yer almaktadır.
Gıda Zehirlenmelerini Kolaylaştıran Faktörler
Besin zehirlenmesi yapan mikroorganizmalar bakterilerdir. Bu bakteriler en iyi oda ısısında çoğalırlar ve yaşamlarını devam ettirirler. Bu yüzden yiyecekler hazırlanırken bunların yüksek derecede ve homojen bir şekilde pişirilmesi gerekir. Homojen bir şekilde pişirme sağlamak için kızartma yerine fırınlar ve düdüklü tencerelerin kullanılması daha önemlidir. Bu bakteriler yüksek sıcaklıkta ölebileceği gibi düşük sıcaklıkta da çoğalmalarını gerçekleştiremezler ve besin zehirlenmesine neden olmazlar. Bu nedenle +4 derecenin altındaki sıcaklıkta besinleri saklayarak ve gerekirse derin dondurucu kullanılarak bakteri üremesi engellenmiş olur. Bu şekilde besinler saklanır fakat mutlaka son kullanma tarihinden önce tüketilmesi gerekir. Asitli gıdalar ya da ortamlar, nem miktarının düşük olması bakterilerin üremesini engeller. Bu yüzden çay, kahve, pastorize süt, yoğurt, iyi pişirilmiş yiyecekler tüketilmesi oldukça güvenilir gıdalardır.
Ayrıca şunu bilmek gerekir ki bütün bakteriler vücuda zararlı değildir. Bağırsak florasını oluşturan ve vücut için önemli olan bakteriler vardır. Gereksiz yere antibiyotik kullanımı bu bakterileri de yok edebileceğinden, doktor tavsiyesi dışında antibiyotik kullanılmamalıdır. Midenin asidinin azalması, bakterilerin üremesini kolaylaştıran risk faktörlerinin başında gelir. Mide asidini azaltan ilaçları kullanırken de gereksiz yere almamaya özen gösterilmelidir. Bir toplulukta aynı besininin tüketilmesi fakat herkesin zehirlenmemesinin sebeplerinden biri de budur.
Doktora Başvuru Zamanı Ve Tanısı
Şüpheli bakteriler veya toksinlerle bulaşmış yiyecek veya içecek tüketimi olan kişide bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, kramp gibi mide ve bağırsak sistem şikayetleri olması halinde gıda zehirlenmesi akla gelmelidir. Eğer 2-3 günden fazla süren ishal varsa (kanlı ishal de olabilir), bir günde 4-5 kez dışkılama varsa, kişinin ateşi yüksekse, karın ağrısı ve aşırı miktarda sıvı kaybına neden olan sürekli kusma, ağız kuruluğu, idrar çıkışında azalma, ayağa kalkmakla baş dönmesi olduğu durumlarında mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Eğer gıda zehirlenmesi geçiren çok yaşlı ya da bebek ise hemen doktora gidilmelidir. Çünkü bu kişilerin vücutlarındaki sıvı miktarı yetişkin bir bireye göre daha azdır, daha ciddi seyreder ve ölümlere yol açabilir.
Hastaneye başvurduysanız, doktor tansiyon, nabız, solunum hızı ve sıcaklık da dahil olmak üzere sizi fizik muayeneden geçirir. Ne kadar sıvı kaybına uğradığınız değerlendirilir ve karın bölgeniz de muayene edilebilir. Birkaç kişi aynı yiyecek ve içecekleri tüketmiş ve aynı belirtileri gösteriyorsa, tanı koymak daha kolay olur. Sizden alınan numuneler gıda zehirlenmesinin nedeninin tam olarak anlaşılabilmesi için laboratuvara gönderilir. Laboratuvara gönderilen örneklerden birisi de hastanın yediği besindir.
Doktora başvurduktan sonra hastanın doktora bildirdiği şikayetlerle ve alınan örneklerden laboratuvarda bakterinin saptanması ile besin zehirlenmesi tanısı konur.
Besin Zehirlenmesi Tedavisi
Gıda zehirlenmesi vakalarının çoğu kendi kendini sınırlama özelliğine sahiptir ve doktora gitmeden birkaç gün içinde geçer. Ancak rahatsızlık birkaç günden fazla sürerse, dışkınızda kan varsa, bebek, yaşlı ya da gebeyseniz tıbbi yardım almanız gerekir. Besin zehirlenmesinin tedavisindeki temel amaç; kaybedilen sıvıyı ve mineralleri yerine koymak ve zehirlenmeye neden olan bakteriyi yok etmektir. Bunun için zehirlenmeye neden olan bakteri saptandıktan sonra uygun antibiyotik tedavisi verilir. Fakat çoğu besin zehirlenmelerinde antibiyotik gerekli olmadığının bilinmelidir. İshali engellemek için ilaç verilmesi pek uygun değildir. Çünkü bağırsakta bakteri beklerse yayılma eğilimi gösterir. Bu yüzden bir an önce dışkı yoluyla bakterinin atılması gerekir. Kişinin sıvı kaybının yerine konması için ağızdan ya da damardan sıvı desteği sağlanmalıdır. Özellikle evde kendiniz yeterince sıvı aldığınızdan emin olun. Mideniz bulanıyor veya kusuyorsanız herhangi bir şey yemeyin; bir saat süreyle midenizi dinlendirin ve ardından küçük yudumlarla su içmeyi deneyin. Düzenli su içtiğinizden emin olun. Hastalığın başkalarına da geçmesini engellemek için kişisel hijyeninize dikkat edin. Örneğin, tuvalete gitme ve yemek hazırlamanın öncesinde ve sonrasında ellerinizi yıkayın. İyileşme zamanı enfeksiyon türüne, yaşınıza, sağlık durumunuza ve başka bir hastalığınızın olup olmamasına bağlıdır.
Korunma
Gıda zehirlenmesi riski bazı hijyen kurallarına uyulmasıyla en aza indirilebilir ve bazı genel kuralların uygulanması ortaya çıkışını çok büyük ölçüde önleyecektir.
Soğuk gıdaları alış verişten döner dönmez buzdolabına yerleştirin. Çiğ et ve balığı daima kapalı olarak, buzdolabının en alt kısmında saklayın. Dışarıdan alınan et, süt, balık gibi besinlerin taze olmasına dikkat edilmeli ve nerede yapıldığı bilinen, kaliteli ürünler tercih edilmelidir. Alınan besinin son kullanma tarihinin geçmemesine dikkat edilmelidir. Zararlı bakterileri öldürmek için eti doğru şekilde çözüp pişirdiğinizden emin olun. Çiğ ve yemeye hazır gıdalar için farklı kesme tablaları kullanın. Pastörize edilmemiş süt, çiğ yumurta ve az pişmiş et tüketmekten kaçının. Çiğ et sularının diğer gıdalarla temas etmesine engel olun. Sebze ve meyveleri akan suyun altında yıkayın. Yiyecekleri birkaç saatten, sıcak günlerde ise bir saatten fazla dışarıda bırakmayın. Toplumumuzun sık uyguladığı yöntemlerden birisi pişmiş besini tekrar ısıtıp yemektir. Bu yapılabilir fakat tekrar ısıtmadan önce mutlaka pişmiş besinin buzdolabında saklanması gerekir. Toplu yerlerde zehirlenme nedenlerinin başında bu uygulama gelir. Tekrar ısıtırken besinlerin 10 dakika kaynatılmasında fayda vardır. Yiyeceklere temas etmeden önce elinizde kesik varsa bunları yara bandıyla kapatın. Yiyecek hazırlama veya yemeye hazır gıdalara dokunmadan önce ellerinizi yıkayın. Evcil hayvanları tezgâhlardan ve yiyeceklerden uzak tutun.
Son olarak dünyada en yaygın sağlık sorunlarından birinin bulaş olan gıdalardan kaynaklanan hastalıklar olduğunu kabul eden Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bu hastalıkların risklerini önemli ölçüde azaltmak için "Altın Kurallar" olarak tanımlanan bazı basit önlemlerin tüketiciler tarafından uygulanmasını önermektedir.
Bu kuralları şöyle özetleyebiliriz:
Güvenli tüketim için işlenmiş gıdalar seçilmelidir.
Pişirilecek gıdalarda pişirme işlemi tam ve kusursuz uygulanmalıdır.
Pişirme sonrası gıdalar bekletilmeden tüketilmelidir.
Pişirilmiş gıdaların muhafazasına özen gösterilmelidir.
Gıdaların yeniden ısıtılması tam ve kusursuz olmalıdır.
Çiğ ve pişmiş gıdaların birbiriyle temasından kaçınılmalıdır.
Ellerin yıkama ve temizliği kesinlikle ihmal edilmemelidir.
Mutfaktaki yüzeyler temiz tutulmalıdır.
Gıdalar böcek, kemirici, haşere gibi hayvanlardan korunmalıdır.
Temiz su kullanımı gerekliliği unutulmamalıdır.
KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
Bu, beyin hücrelerine olduğunda, tehlikeli ve hatta yaşamı tehdit edici olabilir.
Su zehirlenmesi belirtileri nelerdir?
Bir kişi aşırı miktarda su tükettiğinde ve beynindeki hücreler şişmeye başladığında, kafatasının içindeki basınç artar. Bu durum ise aşağıdakileri içeren su zehirlenmesinin ilk belirtilerine neden olur:
Beyinde sıvı birikmesine serebral ödem denir . Bu, beyin sapını etkileyebilir ve merkezi sinir sistemi işlev bozukluğuna neden olabilir .
Şiddetli vakalarda su zehirlenmesi nöbetlere, beyin hasarına, komaya ve hatta ölüme neden olabilir.
Su zehirlenmesi neden olur?
Su zehirlenmesi nadirdir ve kazara çok fazla su tüketmek çok zordur. Bununla birlikte, olabilir - aşırı su alımı nedeniyle çok sayıda tıbbi ölüm raporu vardır.
Su zehirlenmesi en yaygın olarak spor etkinliklerine veya dayanıklılık antrenmanlarına katılan veya çeşitli zihinsel sağlık koşullarına sahip kişileri etkiler.
Spor etkinlikleri
Su zehirlenmesi özellikle dayanıklılık sporcuları arasında yaygındır. Bir kişi elektrolit kayıplarını doğru bir şekilde hesaba katmadan çok su içerse olabilir.
Bu nedenle, hiponatremi genellikle büyük spor etkinlikleri sırasında ortaya çıkar.
Ruh sağlığı koşulları
Kompulsif su içme olarak da adlandırılan psikojenik polidipsi, çeşitli zihinsel sağlık koşullarının bir belirtisi olabilir.
En çok şizofreni hastaları arasında yaygındır , ancak duygulanım bozuklukları, psikoz ve kişilik bozuklukları olan kişilerde de ortaya çıkabilir.
Su zehirlenmesi hayatı tehdit edici olabilir ve en çok antrenman yapan askerler, dayanıklılık sporcuları ve şizofreni hastaları arasında yaygındır.
su zehirlenmesi ölümcül olabilir mi?
Yanlışlıkla çok fazla su tüketmek az rastlanır bir durummuş gibi görünse de aşırı su alımı ölüme neden olabilir.
Su zehirlenmesinden ölüm riski taşıyan kişiler, dayanıklılık sporları etkinliklerine veya askeri eğitimlere katılma eğilimindedir. Her ikisini de yapmayan bir kişinin çok fazla su içmekten ölmesi pek olası değildir.
Ne kadar su tüketmeliyiz?
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), "Bir kişinin her gün ne kadar su içmesi gerektiğine dair resmi bir yönerge yoktur" diyor.
Doğru miktar, vücut ağırlığı , fiziksel aktivite düzeyi, iklim ve emzirip emzirmeme gibi faktörlere bağlı olarak değişir.
2004 yılında Ulusal Tıp Akademisi, 19-30 yaş arası kadınların günde yaklaşık 2,7 litre ve aynı yaştaki erkeklerin günde yaklaşık 3,7 litre tüketmesini tavsiye etti.
Ancak sporcular, yaşlı yetişkinler ve hamile kadınların her gün daha fazla su içmesi gerekebilir.
Doğru miktarı tahmin etmek için kalorileri dikkate almak yardımcı olabilir. Bir kişinin günde 2.000 kaloriye ihtiyacı varsa, günde 2 litre su tüketmesi gerekir. En uygun su tüketimi için bir uzmana danışmakta fayda vardır.
Zehirlenmeler vücutta birçok olumsuz faktörü doğurmaktadır. Zehirlenmiş bir kişi hızlı bir şekilde tıbbi destek alması gerekmektedir. Tıbbi destek ile birlikte vücuttaki zehirlenme fonksiyonları da uzaklaştırılmış olur. Zehirlenmeye iyi gelen birçok bitkisel yöntem mevcuttur.
Zehirlenmeye Ne İyi Gelir?
1) Muz: Muzu püre şeklinde tüketmek bu noktada çok önemlidir. Muz ayrıca vitamin deposudur. Vücuttaki zehirlenmeye neden olan faktörleri hızlı bir şekilde uzaklaştırmayı sağlar. Potasyum açısından da zengin bir gıda olan muz kolay sindirilmektedir. Dolayısıyla zehirlenen kişilere ilk olarak önerilen püre şeklindeki muzdur. Zehirlenme sonucunda vücuttan mineraller hızlı bir şekilde uzaklaştırılır. Vücuttan uzaklaşan minerallerin tekrardan kazandırılması açısından muz tüketimi önem teşkil eder.
2) Sarımsak: Sarımsak özellikle her derde deva olarak adlandırılmaktadır. Güçlü bir doğal antibiyotik olarak bilinen sarımsak zehirlenmeye neden olan oluşumları vücuttan atılmasını sağlamaktadır. Sarımsak aynı zamanda doğal bir mantar önleyicidir. Zehirlenme sonucunda bağırsaklar ve mide zarar görür. Bağırsakların ve midenin tekrardan onarılması açısından sarımsak tüketimi de önerilmektedir. Sarımsak kaynatılarak tüketilmesi önemlidir. Bir diş sarımsağı ezerek bir bardak kaynar suyun içerisine ilave edilerek tüketilmektedir.
3) Limon: Limon tam anlamıyla bir vitamin deposudur. Doğal bir antibakteriyel olarak bilinen limonunu tüketilmesi de zehirlenme durumunda önerilmektedir. Limon aynı zamanda anti viral özelliğe de sahiptir. Gıda zehirlenmelerinde mutlaka tercih edilmesi gereken bir besindir. Limon zehirlenme belirtilerini de önemli ölçüde ortadan kaldırır. Zehirlenmiş kişinin daha iyi hissetmesini sağlar. Limon vücutta ki metabolizmayı da hızlandırır. Bu şekilde vücutta yer alan zehir hızlı bir şekilde atılmaya başlar. Limonun zehirlenmiş bir kişiye günde 3 defa en az tüketilmesi de genel olarak önerilmektedir.
4) Fesleğen: Fesleğen de bağışıklık sistemini güçlendirir. Bağışıklık sistemini doğal yollardan güçlendirdiği için zehirlenme belirtilerini de önemli ölçüde geçirir. Fesleğen tüketimi zehirlenme de özellikle gıda zehirlenmesinde bulunmaz bir nimettir. Fesleğeni bir bardak su içerisinde demlettikten sonra tüketmeniz önem teşkil ediyor. Ayrıca fesleğen bal ile de birlikte tüketilmektedir. Bal ile tüketerek doğal yollardan zehirlenme belirtilerini en aza indirmek mümkündür.
5) Elma Sirkesi: Bağırsaklar gıda zehirlenmesi sonucunda önemli ölçüde zarar görür. Bunun sonucunda ishal gibi faktörler ortaya çıkar. Elma sirkesi de tüketimi bağırsakların onarılmasını sağlar. Bağırsakların daha iyi çalışmasını sağlayarak zehirlenme faktörlerini ortadan kaldırmayı sağlar. Elma sirkesi asidik özelliğe de sahiptir. Gıda zehirlenmeleri belirtilerini en aza indirmek ve ortadan kaldırmak amacı ile elma sirkesi tüketimi uzman doktorlar tarafından da önerilmektedir.
Gıda Zehirlenmesi Yaşayan Kişiye Ne Verilmelidir?
1) Zencefil: Zencefil gıda zehirlenmesi için son derecede önemlidir. Sindirim problemlerini de ortadan kaldırmayı sağlamaktadır. Zencefil tüketmek gıda zehirlenmesinde önemli bir rol oynar. Zencefil tüketmek mide çeperini de korumaktadır. Dolayısıyla gıda zehirlenmesi yaşayan kişilere mutlaka zencefil verilmelidir.
2) Su: Zehirlenme sonucunda vücut aşırı derecede sıvı kaybedecektir. İshal ve kusma ortaya çıkacağından dolayı sıvı kaybı meydana gelecektir. Sıvı kaybını engellemek amacı ile zehirlenmiş bir kişiye su verilmesi son derecede önemlidir. Su tüketmek sıvı kaybını önler ve zehirli maddelerin vücuttan atılmasını sağlamaktadır.
3) Yoğurt: Yoğurtta yine zehirlenme belirtilerini önemli ölçüde geçirmektedir. Yoğurt tüketmek gıda zehirlenmesinin önüne geçmesi açısından son derecede önemlidir. Bundan dolayı yoğurt tüketimi önemlidir.
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede