binlerce dert gördüm bir seninle bahtiyarım / Anar adlı kullanıcının GALATASARAY panosundaki Pin | Yıldız, Aslan kral, Ordu

Binlerce Dert Gördüm Bir Seninle Bahtiyarım

binlerce dert gördüm bir seninle bahtiyarım

TÜRK ŞİİRİ ANTOLOJİSİ-I

Nedir ki burada sunulan, sunulduğu iddia edilen şey gerçekten? Çevme: Edebiyatın ve felsefenin ötesinin de berisinin de yine edebiyat ve felsefe olduğunun farkında olan canlı ama herhangi bir tür düşünme teorisi ortaya koymayan bir (ve ilk) Ezopoetika‟nın yaratıldığı, ulaşabileceği son nokta. Ya da Sessizliğinin sessizerek (silencing) dile gelmesine ilişkin bir Oluş–stenografisi. Güzel bir şiiri ya da yazıyı okurken okuyucunun nutkunun tutulmasını sağlayan, üzerine konuşulmaya kendini kapatmış olan o şey ile doğrudan bir yüz yüze gelme teşebbüsü, bu şeyin güzelliği tamamen görülebilsin diye. Çoktan gelmiş olan başarısızlığının bile Düşünme‟ye özgün bir şeyler katması ve tat vermesi umuduna sahip bir umut. Ancak burada analoji çok ileri götürülmemelidir, götürülecekse de doğru şekilde götürülmelidir. Çevme, sadece ezopoetik olması açısından varlık ya da varoluş ile ilgilidir. Bir şiir bir çevme olabilir. Bir roman bir çevme olabilir. Hatta bir ağlama ya da itiraf bile bir çevme olabilir. Son olarak birkaç şey söylenilmesine izin verilsin. Burada söylenilen şeylerde; geceyen kelimesinin bir yazın olanağı olarak çevme‟yi en açık anlatan sıfat olarak ortaya koyulması; –r ekinin eksikliğinde kalkan ikirciklik (bu ikirciklik ister felsefede beden–ruh, asıl–sahte, varlık–görünüş, madde–töz vs. gibi, ister edebiyatta içerik–şekil, bağlam–ortam, tarz–anlam, yazar–okuyucu, metnin içi–metnin dışı vs. gibi, ya da ister sanatta hakiki–sahte, özgün ürün–tekrar ürün, sanatsal değeri olan–sanatsal değeri olmayan vs. gibi okunsun hiçbir önemi yoktur) ile çevmek kelimesi ile her türlü felsefi, edebi, sanatsal eserler ile arasındaki olanaksızlığın yıkılması yanı sıra metafiziğe, varlığa, oluşa ve düşünmeye dair de bir olanak olarak ortaya çıkması; bir edebi ürün olarak “masal” ve “şiir” ile hiçbir alakası olmayarak “masalsılık” ve “şiirsellik” denilenin çevme‟yle nasıl iç içe olabildiğine yönelik bir izah ortaya atılması gibi konular başta olmak üzere yeni bir ezopoetika önerilmiş gibidir. Ancak bu yanlış anlaşılmamalı. İleri sürülebilecek koyutlayıcı bir teori yoktur burada. Elbette sanat, yazın ve felsefe dünyası bazı açılardan bu ezopoetikayı çağırmıştır denilebilir. Eğer asıl sanat eseri denilen şey muazzam olan sanat eserleri ise (ki biraz öyledir) o zaman bu muazzam sanat eserleri ile karşılaşıldığında Heidegger'in söylediği gibi istemsiz olarak bir adım geriye doğru çekilmek, ben bilincinin kendisinin bir çevme sürecinde çözülüp sanatsallığa katılacağı bir olay–olma'dan korkup kaçmak için yaptığı istemsiz ve refleksif bir hareket olarak okunabilir. Bir adım geriye atma, etrafı tamamen ele geçirmiş olan ve ben denilen şeye de bulaşan sanatsallığın ben‟i ele geçirmeye başladığını yani sanat eserinin kendi seyircisini çevirmekten sanatsallığın çevmesine doğru gidişattaki ben‟in tepkisi olarak okunması da pekâlâ olasıdır. Yatakta en güzel uyunduğu zaman aslında genellikle çoğu gün yapıldığı gibi yatağın üzerine uzanılıp yatıldığında değil ama yorgun bir günün ardından eve gelinip direkt yatağa kişinin kendisini bırakıp yatağa gömüldüğünde gerçekleşir. Buradaki gömülme ile yatak ve yatakta yatan kişi arasındaki sınırlar eğer herhangi başka bir anda yatakta uzanmış ve uyumaya çalışan ve sonunda da uyuyan kişi ile yatak arasındaki sınırlar ile aynı değilse (ki değildir) o zaman denilebilir ki bu aynı durum “çevme” için de geçerlidir. Çevme gecer ve gecediği için çevme'dir. Çevme sizi sanat eserine, edebiyat eserine, felsefe eserine, varlıkta olan şeyin anlamına alıp götürmez ama sanatsallık, yazınsallık ve felsefi olan ile sizin aranızda özsel hiçbir farklılık olmayacak şekilde sizi ona bulandırır, katar ve ikiyi bire indirgemenin olanağını dile getirir. Burada çevme bir düşünme ya da hayal etme tarzı olarak ya da bir yazın, sanat türü ya da felsefi bir görüş olarak görüldüğü gibi, belli bir anda ortaya çıkıp varolan (mesela bir şiir okurken ya da bir resme, ağlayan bir çocuğa vs. bakarken) sadece bir anlığına ortaya çıkıp deneyimlenebilecek bir olay olarak da düşünülmelidir.

Aks-i Sadâ

Hippocrates’ın ilk olarak kullandığı melankoli kavramı, hem bir hastalık hem de dehanın duygu durumu olarak betimlenmiş ve uzunca bir süre Batı ve Doğu tıp, sanat ve kültür hayatında bu yönde kullanılmıştır. Aydınlanma Çağı ile birlikte önemini yitirmeye başlayan ‘melankoli’ romantikler sayesinde yeniden diriltilmiş; modern zamanlarda ise çoğunlukla depresyonun bir alt kategorisi olarak eski önemini yitirmiş bir şekilde tanımlanmıştır. Sigmund Freud’un ’de yayımladığı “Yas ve Melankoli” adlı çalışması, günümüze uzanan çizgide temel bir metin olarak kabul edilmiş; Melaine Klein ve Julia Kristeva gibi psikanalizciler bu kavrama itibarını yeniden kazandırmışlardır. Konuya ilişkin yapılan çalışmalarda, İlk Çağ’dan günümüze uzanan düzlemde melankolinin, dev külliyatın terminolojik belirlenişi çerçevesinde değil; edebiyat araştırmalarında hüzünlü karakter özelliği olarak ele alındığı görülmüştür. Batı edebiyatı araştırmalarında, melankolinin özellikle şiir ve dramatik türler üzerinde etkili olan temel bir kavram olduğu açıkça görülmektedir. Douglas Trevor’un The Poetic of Melancholy in Early Modern England adlı eseri ile Lawrence Babb’ın The Elizabethan Malady: A Study of Melancholia in English Literature from to çalışması, melankolinin edebiyat yansımaları bakımından iki önemli eserdir. Bunlarla birlikte Batı’nın tıp, kültür ve sanat hayatı içinde melankoli kavramını detaylı bir şekilde aktaran pek çok müstakil hazırlanmıştır. Robert Burton’un The Anatomy of Melancholy, What it is, with all the kinds. Uses, symptoms, prognostics, and several cures of it; Richard Blackmore’un Treatise of the Spleen and Vapours: or, Hypocondriacal and Hysterical Affections with Three Discourses on the Nature And Cure of the Cholick, Melancholy, And Palsies; Erwin Panofsky’nin Raymond Klibansky ve Fritz Saxl ile birlikte hazırladığı Saturn and Melancholy: Studies in the History of Natural Philosophy, Religion, and Art; Jean Starobinski’nin Histoire du traitement de la mélancolie, des origines à Thèse; Julia Kristeva’nın Kara Güneş Depresyon ve Melankoli; Dörthe Binkert’in Melankoli Kadındır, Jennifer Radden’in The Nature of Melancholy: From Aristotle to Kristeva ve Judith Butler’in Cinsiyet Belası-Feminizm ve Kimliğin Altüst Edilmesi adlı çalışmaları bu alanda yazılan belli başlı eserler olarak göze çarpmaktadır. Türk bilim ve sanat tarihine bakıldığında ise bu alanda yapılan çalışmaların azlığı göze çarpmaktadır. Doğrusu bu kavramın Türk bilim ve sanat tarihindeki yeri çok eskilere dayanmasına rağmen, modern çalışmaların azlığı sebebiyle melankoli yalnızca çeviri eserlerde hak ettiği değere bir nebze de olsa kavuşmuştur. Melankolinin kavramsal düzlemde Türk edebiyatında ele alındığı ilk eserlerden Tevfik Fikret’in Melankolik Dünyası Aşiyan’daki Kâhin’de Serol Teber, melankolinin izlerini tek şairde takip etmiş ve başarılı bir değerlendirme yapmıştır. Ancak bu çalışma da yer yer ideolojik kısır döngüden kendini kurtaramamış, pozitivist-materyalist bir bakış açısını temel almıştır. Öte yandan Teber’in bu çalışmasında öne sürülenler melankolinin yüceltimi ile de paradoks oluşturur. Akıl Çağı’ndan itibaren –Romantik Çağ hariç tutulmalı- melankoli, yüceden sürgün edilmiştir. Dolayısıyla Teber’in çalışmasında bir yandan melankoli kutsanırken öte yandan pozitivist ideolojinin dikkat çeken satır arası yorumları bu paradoksun başlıca sebebidir. Yine Serol Teber’in Melankoli Normal Bir Anomali adlı çalışması, melankoli kavramıyla kuramsal düzeyde araştırmaları içeren ilk ve tek müstakil çalışmadır. Bu eser de benzer bakış açısının kısırlığından kurtulamamıştır. Türk edebiyatı araştırmalarında melankoli sözcüğü genellikle hüzün ile eş anlamlı kullanılmış ve gündelik dilin sıradan işleyişi çerçevesinde ele alınmıştır. Türk Edebiyatı incelemelerinde ve akademik araştırmalarda, kederli bireyler tanımlanırken zaman zaman“melankoli” sözcüğüne yer verilmesi artık âdetten sayılır hâle gelmekle birlikte bu alanda şimdiye değin müstakil bir çalışmanın yapılmamış olduğu görülmektedir. Yine de hiçbir şey yapılmadığını imlemek istediğimiz anlaşılmamalı. Mehmet Kaplan, Tevfik Fikret adlı çalışmasında yeri geldikçe sanatçının melankolik özelliklerinden bahseder.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası