pablo escobar cezaevi / Pablo Escobar funduszeue.info

Pablo Escobar Cezaevi

pablo escobar cezaevi

Pablo Escobar

Uyuşturucu kaçakçısı

80'lerde Escobar'ın karteli, Amerika'ya giden kokainin %80'den sorumluydu. Pablo Escobar tarihin gelmiş geçmiş en büyük uyuşturucu baronudur. Ne ondan önce ne de ondan sonra kimse onun egemenliğine yaklaşamamıştır.

Pablo Escobar, 1 Aralık tarihinde Rionegro, Antioquia, Kolombiya’da çiftçi bir babanın ve ilkokul öğretmeni bir annenin 7 çocuğundan biri olarak doğmuştur. Tam adı Pablo Emilio Escobar Gaviria’dır. Babasının adı Juan Pablo Escobar’dır.

Uyuşturucu ticaretine başlamadan önce araba hırsızlığı ve çalıntı mezar taşı satma gibi işler yapıyordu. Pablo Escobar uyuşturucu ticaretine girdiği zaman ise sanki bu iş için doğmuş gibi başarılı oldu.

yılında Medellin bölgesinin en büyük uyuşturucu baronlarından olan Fabio Restrepo'yu öldürterek Medellin'de ki tüm uyuşturucu trafiğini ele geçirdi. yılına gelindiğinde Escobar ve çok sayıda adamı Ekvator'da 18 kg uyuşturucu madde ile yakalandı. Pablo Escobar dava boyunca hakimlere rüşvet önerisinde bulundu. Aylar süren yasal süreçte 2 tutuklama memuru Escobar tarafından öldürülünce dava düştü.

yılında Kolombiya Liberal Partisinden seçimlere girerek Kolombiya Temsilcileri Odası'na yedek üye olarak seçildi. Siyasi güç elde ederek polis ve halk desteğini arkasına aldı.

Pablo Escobar, haftada Milyon Dolar kazanmaya başladı. Yıllık geliri 30 Milyar dolarlara kadar çıktı. Kardeşi ve başmuhasebecisi Roberto Escobar'ın anlattığını göre Pablo Escobar sadece paralarını bir arada tutmak için bile ayda $'lık paket lastiği satın alıyordu.

Fakat böylesine büyük paraları saklamak için seçtiği yerler virane yerler olunca her yıl parasının %10'unu farelerin yemesinden ya da su akıntısına denk gelmesinden dolayı kaybediyordu.

27 Kasım tarihinde bir yolcu uçağına bir muhbirin Escobar aleyhine sahip olduğu kanıtlar yüzünden bomba koydurarak havada patlattılar. Saldırı kişinin ölümüyle sonuçlandı.

Puerto Triunfo'daki abartılı evinde, Escobar aynı zamanda, içinde su aygırı, zürafa, fil ve diğer hayvanları barındıran özel bir hayvanat bahçesi inşa etti! Kötü ününe rağmen, Escobar, Kolombiya'daki fakirlere yardım için bir kuruluş kurdu. Hastanelere ve kiliselere yardım yaptı, futbol stadyumları ve parklar inşa etti. Halk bir zaman sonra Escobar'ı Robin Hood diye adlandırmaya başladı.

Escobar öylesine büyüdü ki günde Amerika'ya 15 ton kokain sokmaya başladı. Bu da haliyle Amerika'nın dikkatini çekti ve Amerika hukümeti Kolombiya'ya baskı yapmaya başladı.

Pablo Escobar, yılında Kolombiya hükümeti ile müzakerelerde bulundu, terör olaylarına son vermek karşılığında kendisinin teslim olacağını fakat özel bir hapishanede kalacağını ve ceza indirimi gibi isteklerde bulundu. İstekleri kabul edilince kendisi kendine “La Catedral” adı ile bir cezaevi yaptırdı. Ancak terör hariç diğer suç faaliyetleri devam etti. 22 Temmuz tarihinde devlet onu başka bir geleneksel bir hapishaneye taşımaya kalkınca hapishaneden kaçtı.

Pablo Escobar'ın en çekindiği şey ise Amerika hapishanelerinde ceza çekmekti. Sırf bu nedenle Kolombiya hükümetine, hükümet borçlarını kapatmaya karşılık (onlarca milyar dolar), suçlu iade yasasını değiştirmeyi teklif etti. Fakat kabul edilmedi.

Pablo Escobar'ın haliyle polislerle de başı dertteydi. Polisler tarafından aranan Pablo Escobar yılında her bir polisin başına dolar ödül koymuştu. Bu ödülü almak isteyen siviller ise o dönem polisi sokaklarda öldürmüştü.

Pablo Escobar, yargıç, polis, gazeteci ve hükümet yetkilisinin de dahil olduğu toplamda kişinin ölümünden sorumluydu.

Escobar'ın hayatı rahat değildi. Bir yandan devlet onu yakalamak ve ülke çapında yaşattığı teröre son vermek isterken, diğer yandan da Escobar'ın rakipleri onu ortadan kaldırmak için mesai yapıyorlardı. Escobar hayatının son yıllarında o evden o eve kaçarak ve ailesiyle sadece telefonda görüşerek geçirmiştir.

Pablo Escobar, 2 Aralık tarihinde Medellin, Kolombiya’da 44 yaşında silahlı çatışmada öldürülmüştür. Cenaze törenine yaklaşık 25 bin civarı seveni katıldı.

Pablo Escobar, Mart yılında Maria Victoria Henao ile evlendi. (Juan Pablo) Sebastiá Marroquín (d. ) ve Manuela Escobar (d. ) adlarında iki çocuğu oldu.

Hakkında yapılan Film ve Diziler :
- The Infiltrator
- Narcos (Dizi)
- Escobar: Paradise Lost
- El Patron Del Mal (Dizi)
- Killing Pablo
- 30 for 30
- Escobar
- Blow
- Clear and Present Danger


Kaynak:funduszeue.info

G&#;n&#;m&#;z&#;n Pablo Escobar'ı FBI ajanı onunla tanışınca şoke oldu!

Haberin Devamı

İhbarda 'üncü Cadde ile Walton'ın köşesine işaret ediliyordu. Calnan ve ekibi Yankee Stadyumu'ndan birkaç kilometre uzaktaki bu köşeyi izleyip şüphelileri tespit etmeye ve telefonları dinlemeye başladı. Takip esnasında sürekli aynı isim karşılarına çıkıyordu: Sonny.

Sorun şu ki birden fazla şüpheli Sonny vardı. Biri New Jersey'de yaşıyordu, diğeri ise ABD'nin Kansas'taki cezaevi olan Leavenworth'te hapisteydi. New Jersey'deki Sonny, Malezyalı bir eroin satıcısıydı. Hapisteki Sonny ise eroin işini bir federal cezaevinden nasıl yürütebileceğini çözmüş bir patrondu.

FİDYE İÇİN KAÇIRILDI, BİR DAHA GÖREN OLMADI

yılında ılık bir sonbahar günüydü. Saldırganlar Yim Ling'in New York, Kingston'da bulunan evine sessizce girdiğinde, kadın her şeyden habersiz ailesinin çayevindeki işine gitmek üzere üzerini değiştiriyordu. Aniden biri arkasından yaklaşıp Yim'i kavradı. Kadın kurtulmak için mücadele etti ama polis kayıtlarına göre saldırgan bayıltıcı madde dökülmüş bir bezle Yim'in ağzını kapatıp kendinden geçmesine neden oldu.

Yetkililer Yim'in olay yerinde boğuşma sırasında hayatını kaybettiğini öne sürdü. Ancak kadının eşinden dolar civarında fidye isteyen saldırganlar bu konuda asla bir şey söylemedi. Yim'in cesedi de asla bulunamadı.

Yetkililer Yim'in kaçırılmasıyla ilgili birçok kişi hakkında iddianameler hazırladı. Bunlardan biri de Yim'in ailesinin çayevinde çalışan 23 yaşındaki Yong Bing Gong'du. Gong ömür boyu hapis cezasına mahkûm edildi ve içeride "Sonny" olarak anılır oldu. Calnan'ın takibindeki Sonny de oydu.

"MELEK DEĞİLİM AMA…"

İlginç olan uyuşturucu ticareti yapanların cezalandırıldığı yerin, Gong'un ticaretinin merkezi olmasıydı.

CNN'e telefon, mektup ve e-posta aracılığıyla açıklamalar yapan Gong, eroin ticareti suçlamasıyla giydiği hükmün detaylarıyla ilgili konuşmadı. Bununla birlikte Gong, hikayesinin bazı kısımlarını anlatmanın, adaletsiz bir biçimde uzun bulduğu cezasına dikkat çekeceğini umduğunu belirtti.

Gong, ömür boyu hapis cezasını çekerken, eroin ticaret nedeniyle bir kez daha yargılandı ve 27 yıl hapse mahkûm edildi. 40 yılını parmaklıklar ardında geçiren Gong, bugün topluma borcunu ödediğine inanıyor ve "tanıdığı herkes tarafından unutulmuş halde çürüyüp ölmeye terk edilmemesi gerektiğini" söylüyor.

Gong CNN'e, "Melek olmadığımı biliyorum ama hâlâ insanım" ifadelerini kullandı.

12 YAŞINDA SUÇ ÇETESİNE KATILDI

'ta Malezya'da doğan Gong, çocuk yaştan itibaren suça bulaştı. Babası Endonezya'da bir kereste şirketinin sahibiydi ve çoğu zaman evinden uzakta yaşıyordu. Annesi ise altı çocuğa tek başına bakıyordu ve bu Gong'la fazla ilgilenebilecek durumda değildi. Bunlar Gong'un "kendini sokaklara atmasına" neden oldu.

12 yaşında bir çeteye katıldı ve zamanla liderin sağ kolu konumuna yükseldi. 20 yaşına geldiğinde Malezya'da bir cezaevinde 2 yıllık hapis cezasını çekiyordu. 'de serbest bırakıldı ve ABD'ye gitti.

Bir yıl içinde Yim'in kaçırılmasıyla bağlantılı olarak bu kez ABD'de hapse girdi.

Başlangıçta hapis cezasını sıkıcı bulmuştu. Günlerini renklendirmek için bir şeye ihtiyaç duyuyordu. Bir başka mahpusun yönlendirmesiyle eroin satışına başladı.

MENÜLER VE ÇİN RESTORANLARI

Renkli, konuşkan ve atılgan bir karakteri vardı. Dolayısıyla çevresi çok genişti ve yeni müşteriler edinmek için cezaevi çok uygun bir zemindi. Diğer tutuklularla anlaşmalar yapıyor ardından cezaevinin telefon sistemi üzerinden dışarıdaki bağlantılarını organize ediyordu. Görüşmeler kayda alındığından herkes şifreli konuşuyordu.

Calnan'ın soruşturmasıyla Gong'un içerideki Sonny olduğu anlaşıldı. Gong Bronx'taki köşede satış yapan Porto Rikolu bir çeteye mal tedarik ediyordu. Calnan'ın ekibi cezaevindeki telefon kayıtlarını kullanarak Gong'un şifresini kırmayı başardı. Eroin için "menüler" satıcılar için ise "Çin restoranları" ifadesi kullanılıyordu. C'in elinde artık büyük bir dava vardı ve bu davanın bir ismi olması gerekiyordu. Sonny'nin bir hücre bloğunda olmasından hareketle "Sunblock" (güneş kremi) ismi seçildi.

Günümüzün Pablo Escobarı FBI ajanı onunla tanışınca şoke oldu

Uyuşturucu üretimi yapılan Altın Üçgen bölgesi

MALLAR ALTIN ÜÇGEN'DEN GELİYORDU

Gong'un sattığı eroinin Altın Üçgen olarak adlandırılan ve Tayland, Laos ve Myanmar'ın birleştiği kanunsuz bölgeden geldiği neredeyse kesindi. Bölgenin iklimi haşhaş üretimi için çok uygundu. Etrafı tepelerle ve ormanlarla çevrili olduğundan güvenlik güçleri bölgeye erişemiyordu. Bu da bölgenin Myanmar tarafında baskın olan milislerin ve savaş ağalarının dünyanın en büyük eroin satıcıları haline gelmesini sağlıyordu.

Üretim 'larda arttı ve bu gruplar haşhaşın laboratuvarda işlenerek morfin ve eroin gibi daha güçlü uyuşturuculara dönüştürülebileceğini fark etti. Hızlı büyüme sonraki 20 yılda da devam etti.

80'lerin sonuna gelindiğinde uyuşturucu oluk oluk ABD'ye akıyordu. yılı itibarıyla, ülkedeki eroinin yüzde 56'sı, New York'taki eroinin ise neredeyse yüzde 90'u Güneydoğu Asya'dan geliyordu. Sadece 5 yıl önce ABD geneli için oran yüzde 14'tü.

Bu uyuşturucuyu ABD'ye getirenlerin çoğu Çin asıllı Amerikalılar ve Kanadalılar ile Çin ve Tayland'ın suç örgütleriyle alakalı kişilerdi. Onlardan biri de Paul Kwok'tu.

CEZAEVİNDE ORTAKLIK KURDULAR

Mahkeme kayıtlarına göre Kwok ile Gong'un yolları cezaevinde kesişti ancak Gong CNN'e yaptığı açıklamada ilk kez 'lerin başında New York'ta karşılaştıklarını söyledi.

Kanada vatandaşı olan Kwok, yılında eroin ticareti suçuyla ABD'de hapse atıldı. Tesadüf eseri Gong ile aynı yere denk geldiler ve kısa süre içinde dost ve iş ortağı oldular.

Kwok, şartlı tahliye ihtimali yaklaşınca bir Kanada cezaevine transfer edildi ve 'da serbest bırakıldı. Kısa süre içinde bağlantılarını kullanarak Kanada'ya uyuşturucu ithal etmeye başladı. O dönemde Kanada'nın sınır denetimleri ABD'ye göre daha gevşekti. Kwok, Kanada'ya getirttiği uyuşturucuyu sınırdan ABD'ye sokuyordu. ABD'de Gong cezaevinde kurduğu müşteri ağı sayesinde alıcı buluyordu.

Bu düzen gayet güzel işliyordu. 'ün başlarında Gong ve Kwok işleri o kadar büyütmüştü ki ABD'ye daha büyük miktarda eroin sokmanın yollarını aramaya başladılar.

KWOK SİCİLYALILARLA ANLAŞTI

Kwok, Montreal'de bulunan Sicilya mafyasına başvurdu. Sicilyalılar belli bir ücret karşılığı Kwok'un uyuşturucusunu kendi mallarıyla birlikte saklayıp Long Island'daki bir berber dükkanına götürmeyi kabul etti. Kwok'un adamları uyuşturucuyu buradan alıp Gong'un müşterilerine götürecekti.

FBI Sicilyalılarla olan bağlantıyı açığa çıkarınca Sunblock Operasyonu da uluslararası bir fava haline geldi. Calnan ve ekibi artık, birçok suç örgütünün bir araya gelmesiyle oluşan küresel bir kartelin peşindeydi. Çabalar artırıldı, Gong'dan mal alması için bir gizli ajan görevlendirildi.

Eylül itibarıyla Sunblock'un elinde 10'dan fazla kişi hakkında iddianame hazırlamaya veya tutuklamaya yetecek kadar kanıt birikmişti. Kwok, ABD adına Kanada güvenlik güçleri tarafından yakalandı, hapishanedeki Gong için iddianame düzenlendi.

AİLESİNİ KORUMAK İÇİN İŞ BİRLİĞİNE RAZI OLDU

En azından başlangıçta ipler Kwok'un elinde gibi görünüyordu. O nedenle Calnan ve bir savcı, Kanada'ya giderek Kwok'la görüştü. Ancak Kwok'un konuşmasının oldukça tehlikeli olacağı hemen anlaşıldı. O gözaltına alındıktan kısa süre sonra iki adam eşinin kapısını çalmış ve "Kwok iş birliği mi yapıyor?" diye sormuştu. Ardından kadına eşinin sessizliğini koruması gerektiğini belirten tehdit telefonları gelmeye başladı.

Telefonların ardından bir grup tutuklu, kısa süreliğine güvenlik görevlileriyle birlikte gördükleri Kwok'a cezaevi banyosunda saldırıp kafasını duvara vurarak bayılmasına neden oldu. Kwok'un avukatı müvekkilinin iş birliği yapıyormuş gibi göründüğü için hedef olduğunu söyledi. Bunlara rağmen Kwok riske girmeyi seçti. Cezasının mümkün olduğunca kısaltılması karşılığında bilgi vermeyi kabul etti. Böylece eşi ve küçük oğlunu koruyabilecekti.

Kwok ve bir sağ kolu FBI'a Asya'daki tedarikçilerinin ismini vermeyi kabul etti. Bu kişi saçları ortadan ayrılmış, giyim zevki olmayan 33 yaşında bir Çinli-Kanadalıydı ve adı da (evet, doğru tahmin ettiniz) Tse Chi Lop'tu.

"ONUN KADAR İYİ OLMAMIZ GEREKİYORDU"

Tse, 25 Ekim 'te Çin'in güneyindeki Guangdong eyaletinde doğdu. Mao'nun Kültür Devrimi'nin sona ermesinin ardından dağılan Kızıl Muhafızlar'ın bazı üyeleri "Büyük Halka Çocukları" isimli dağınık bir çete kurdu. Tse de bu gruba katıldı.

'lara gelindiğinde Büyük Halka Çocukları, Altın Üçgen ile Kuzey Amerika arasındaki eroin ticaretinin büyük oyuncuları olmuşlardı. Para ödeyebilecek hemen herkesle anlaşmalar yapıyorlardı.

Sicilya mafyasıyla birlikte çalışma kararlarını Calnan oldukça etkileyici buldu. Zira onun tecrübelerine göre, ABD'deki Asyalı çetelerin çoğu böyle ortaklıklar kurmuyordu. Tse ise uyuşturucu ticaretine bir iş gözüyle bakıyor, yeni ortaklıkları değerli görüyordu. Ancak dikkati çekmeyecek kadar da akıllıydı.

Calnan, "İş birliğinden faydalandı, sınırları aştı. Alışılmamış bir mantıkla hareket ediyordu. Bizim de aynı şeyi yapmamız gerekiyordu yoksa onu asla yakalayamazdık. Onun kadar iyi olmamız gerekiyordu" diye konuştu.

HONG KONG'DA YAKALANDI

Kwok ve Gong'un 'te yakalanmasının ardından Calnan'ın ve Sunblock ekibinin Tse'ye ulaşabilmesi için üç yıl daha geçmesi gerekti çünkü Tse, Çin anakarasında yaşıyordu ve Pekin ile Washington arasında bir iade anlaşması bulunmuyordu.

FBI'ın eli kolu 'e kadar bağlı gibiydi. O tarihte Calnan'ın Kanadalı meslektaşına Tse'nin Hong Kong'a seyahat edeceği haberi geldi. Tse, ABD ile iade anlaşması olan bu yarı otonom Çin şehrinde yakalandığı takdirde, yargılanmak için New York'a gönderilebilirdi.

Calnan, kendisinin ve Kanadalı meslektaşının Hong Kong'a gönderilmesi konusunda FBI'ı ikna etmeyi başardı ve 12 Ağustos'ta Tse, küçük bir lokantada yemek yerken Hong Kong Emniyeti tarafından yakalandı. Birkaç ay içinde de ABD'ye gönderildi.

Günümüzün Pablo Escobarı FBI ajanı onunla tanışınca şoke oldu

Tse, son olarak Schiphol Havaalanı'nda yakalandı

TSE DE İŞ BİRLİĞİNE RAZI OLDU

Davanın savcısı Ceci Scott'a göre, Tse ABD topraklarına ayak bastıktan sonra avukatı bir anlaşma sağlamak istediklerini ifade etti. Calnan ise Tse'nin en yakın zamanda Kanada'ya gitmek için elinden geleni yaptığını düşünüyordu. Zira eşi ve 90'larda doğmuş olan iki çocuğu burada yaşıyordu. Üstelik çocuklarından birinin doğuştan gelen akciğer ve solunum problemleri vardı.

Tse, cezasını azaltmasına yetecek kadar bilgi vermeye hazırdı ama her şeyi de açık etmek istemiyordu. Scott, "Bence bize her şeyi söylemediğinin farkında olduğumuzun o da farkındaydı" diye konuştu CNN'e. Ancak tavırları Scott'ı da etkilemişti: "'Tanrım, hiç böyle sıra dışı tavırları olan, bu kadar ayakları yere basan bir insan görmemiştim' diye düşündüğümü hatırlıyorum."

Nihayetinde Tse savcılarla bir anlaşmaya vardı. ABD'ye eroin ihraç etme suçlamasını kabul edecekti. Mahkemeye çıkmadığı için hapishanede geçirdiği süre kısalacak, halka açık kayıtlara geçecek bilgiler de sınırlandırılmış olacaktı.

HAPİSTE YENİ ORTAĞIYLA TANIŞTI

Eroin kartelinde Tse'nin rolü bugün hala net değil. Kwok ve Gong'a ne kadar mal sattığı, Kwok dışında bir müşterisi olup olmadığı da bilinmiyor. Kwok'un ailesine ve eski avukatına yapılan görüşme çağrıları da yanıtsız kaldı.

Nihayetinde, Tse, 26 Eylül 'de 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı ama bu cezanın sadece 6 yılını yattı. Hapishanede geçirdiği süre hayatında yeni bir sayfa açılmasını ve ABD'deki uyuşturucu satıcılarından da bir şeyler öğrenme fırsatını elde etmesini sağladı.

Tse, bir sonraki ortağıyla da bu vesileyle tanıştı.

OHIO'DA BİR HAPİSHANE

Appalachia kırsalının yeşillikleri arasında yaptığı yolculuğun ardından, Tse Ohio'nun Elkton şehrinde bulunan federal hapishaneye ulaştı. Elleri kelepçeli, ayakları ve beli zincirliydi.

Elkton güvenlik seviyesi düşük bir cezaevi. Bir tepenin üzerine kurulmuş olan binanın etrafı dikenli telli duvarlarla çevrili. Böylece tutukluların etraftaki çam ağaçlarına tırmanıp kaçması önleniyor. Ancak çalışanların ve eski tutukluların dediğine göre, içerde güvenlik önlemleri oldukça gevşek. Tutukluların önemli bir kısmını cezasının sonuna gelmiş ve serbest kalmaya hazırlanan, hükümlüler oluşturuyor.

Tse'nin Elkton'dan ayrıldığı yılında burada cezasını çekmeye başlayan Charles King, CNN'e, "Daha önce bulunduğum birçok cezaevinden çok farklı bir ortamdı" diye konuştu ve ekledi: "Kollarını iki yana açmış hoş geldin diyordu."

Günümüzün Pablo Escobarı FBI ajanı onunla tanışınca şoke oldu

'de Tayland'da yapılan bir uyuşturucu baskınında çay paketlerinde milyonlarca dolarlık metamfetamin ele geçirildi

"HEP GÜLÜMSEYEN TATLI BİR ADAMDI"

King'e ve diğerlerine göre içerisi güvenli bir üniversite kampüsü gibiydi. Tutuklular yurt benzeri beton zeminli binalarda kalıyor, banyoları ve sosyal alanları ortak kullanıyordu. Alçak duvarlarla ayrılmış alanların her birinde kişi kalıyordu.

Cezası belli olduktan 2 yıl sonra, Tse neredeyse bir kuruşunun bile olmadığını açıkladı ve temyiz ve ceza indirimi duruşmalarının ücretinden muafiyet istedi. Bütün varlığının dolar değerindeki giysileri ve ailesi ve akrabalarının gönderdiği dolar olduğunu öne sürmüştü ancak ABD dışında bir varlığı olup olmadığı belli değildi.

Tse'nin cezaevine alışması belki biraz zaman aldı ancak bunu çevresindekilere hiç yansıtmadı. Ben takma adıyla CNN'e konuşan bir Elkton tutuklusu, Tse'nin her zaman kocaman gülümseyen "epey tatlı bir adam" olduğunu söyledi.

Ben'e göre cezaevindeki diğer uyuşturucu satıcıları "büyük adam" olduklarını herkes bilsin istiyordu. Tse ise aksine çok mütevazı davranıyor, ününün ya da nüfuzunun artmasını hiç önemsemiyordu.

ÇİN ASILLILAR BİRBİRİNİ BULDU

Tse'nin kaldığı süre boyunca Elkton, tutukluya ev sahipliği yaptı. Bunlardan tanesi Çin asıllıydı ve Kantonca konuşabiliyordu. Bunların biri Tse, diğeri de Lee Chung Chak'tı.

Lee, 4 Temmuz tarihinde büyük bir eroin anlaşmasını yürütmek amacıyla Kanada sınırından ABD'ye girmişti. Ancak FBI ortaklarının peşindeydi ve Lee de yakalandı.

Tse ve Lee'nin Elkton'dan önce tanışıp tanışmadıkları belli değil. Ancak Kantonca konuşan topluluğun parçası olmaları sonucu burada birbirleriyle tanışmaları kaçınılmazdı. 'da ikisi de serbest bırakıldı. Avustralyalı yetkililere göre, o tarihte aralarındaki ilişki birlikte iş yapabilecek kadar kuvvetliydi.

Tse, ABD'li yetkililere çok pişman olduğunu ve hapisten çıkınca bir restoran açıp suçtan uzak duracağını söylese de ikili gözlerini metamfetamin işine dikmişti.

SAM GOR 'DA KURULDU

Hapiste oldukları dönemde metamfetaminin ABD'deki popülerliği artmış, eroinden daha kârlı bir iş haline gelmişti. Üstelik kimyasallarla üretildiğinden, tarımsal verim düşüklüğü gibi sorunları dert etmeye de gerek yoktu.

Avustralyalı yetkililere göre yılına gelindiğinde Tse ve Lee, polisin Sam Gor adını verdiği karteli hayata geçirdi. Kantonca "üç numaralı erkek kardeş" anlamına gelen Sam Gor aslında Tse'nin lakabıydı. Grubun üyeleri ise kendilerine "Şirket" adını veriyordu.

Sam Gor'un para kazanmak amacıyla rekabeti bırakıp güçlerini birleştiren farklı gruplardan oluştuğuna inanılıyor. Bu çetelerin Myanmar'ın polis girmeyen ormanlarında, yani Tse'nin eroin kaynağında, fabrika büyüklüğündeki tesislerde sentetik uyuşturucu ürettiği öne sürülüyor.

Sam Gor'un stratejisi basitti: Bir ölçek ekonomisi oluşturmaya yetecek miktarda metamfetamin üretip birim başına maliyetleri düşürmek. Ardından piyasayı bu ucuz ve bağımlılık yapan uyuşturucuyla doldurup akan paranın keyfini sürmek.

Günümüzün Pablo Escobarı FBI ajanı onunla tanışınca şoke oldu

MİLYARLARCA DOLARLIK PİYASA DEĞERİ

Avustralyalı yetkililere göre, Sam Gor, Asya tarihinin en büyük uyuşturucu ticareti operasyonlarından biri haline geldi. 'daki değerinin milyar dolar aralığında olduğu düşünülen bir pazar payına sahip olan Sam Gor'un faaliyetleri bugün de devam ediyor olabilir.

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Dairesi'nin (UNODC) Güneydoğu Asya ve Pasifik biriminin yöneticisi Jeremy Douglas, operasyonun insan maliyetinin "yıkıcı" olduğunu belirtti. UNODC verilerine göre Endonezya, Tayland ve Vietnam gibi ülkelerdeki kullanıcıların sayısı 'ten bu yana hızla arttı. Sadece 'de Güneydoğu Asya genelinde binden fazla kişi metamfetamin tedavisi gördü ancak gerçek bağımlıların sayısının bunun çok daha üstünde olduğu tahmin ediliyor. Diğer yandan Filipinler gibi ülkelerde polisin uyuşturucuya açtığı savaş sonucu binlerce bağımlı ve küçük satıcı da hayatını kaybetti.

Tse'nin Hollanda'da yakalanmasından birkaç ay sonra Ekim 'de de Tayland polisi Lee'yi gözaltına aldı. Avustralyalı yetkililer Lee'nin milyarlarca dolarlık kartelde "kilit rol" oynadığını öne sürdü. Reuters'a konuşan bir müfettiş, Lee'nin konumunun en az Tse kadar hatta belki onun bile üzerinde olduğunu söyledi. Lee'nin avukatı ise yorum taleplerine yanıt vermedi.,

LİDERLER İÇERİ GİRDİ AMA TİCARET BİTMEDİ

Bu iki ismi parmaklıkların arkasına hapsetmek büyük bir başarıydı belki ama metamfetamin akışı onlarsız da devam etti. UNODC verilerine göre, geçen yıl Asya genelinde bin kilogram uyuşturucu ele geçirildi. Birçok ülkenin Covid nedeniyle sınırlarını kapatmış olmasına rağmen ele geçirilen bu miktar rekor seviyede. UNODC, fiyatlarda herhangi bir değişim yaşanmamasının bu baskınların uyuşturucu arzına anlamlı bir etki yapmadığını gösterdiğini de vurguladı.

Uzmanlar, ticaretin gerçekten sonlandırılabilmesi için Altın Üçgen'deki güvenlik güçlerinin sistemik sorunlarla mücadele etmek için kararlılık göstermesi gerektiğini belirtiyor. Öncelikle Myanmar'daki iç savaşın sona ermesi gerekiyor ki milisler finansman için yasa dışı ekonomilere başvurmasın. Bu da en azından şu anki koşullarda oldukça zor görünüyor.

SAVCIYI DA FBI'I DA ŞAŞIRTTI

Artık Adalet Bakanlığı'nda çalışmayan eski Savcı Scott, Tse'nin ocak ayında gözaltına alındığını duyduğunda irkildiğini belirterek, "Metamfetaminle ilişkisi olduğuna dair elimizde hiç bilgi yoktu. Belli ki yeni birileriyle tanışmış" diye konuştu.

Calnan ise 20 yılı aşkın zaman önce Hong Kong'da karşı karşıya oturduğu adamın adını haberlerde görünce şaşırdığını söyledi ve ekledi: "Tse'nin tüm zamanların en büyük uluslararası uyuşturucu satıcılarından biri olacağını asla düşünmemiştim. Ama şimdi geriye dönüp bakınca, hiç de şaşırtıcı gelmiyor. Gerekli becerilere sahipti ve cezaevinde geçirdiği süre boyunca çok fazla ilişki kurabilmişti."

Calnan, hapse attığı vasat eroin satıcısının bir suç imparatorluğunu yönetmek için gerekli zekaya ve cezaevini kendi avantajına kullanmak için gerekli beceriye sahip olduğunu da sözlerine ekleyerek, "Sunblock hapishane ağındaki adamlarla başladı. Tse Chi Lop'un da aynı şeyi yaptığına hiç şüphem yok" ifadelerini kullandı.

CNN'de yayımlanan "Demise of a kingpin, rise of an empire" başlıklı haberden derlenmiştir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası