domates ingilizcesi nedir / domates ingilizcesi

Domates Ingilizcesi Nedir

domates ingilizcesi nedir

Türkçe - İngilizce çeviri (v1.4 yeni)

Türkçe dilinden İngilizce diline (google translate aracılığıyla) hızlı cümle ya da kelime çeviri yapmanıza yardımcı olan bir sözlük sistemidir. Dünya dilleri arasında yapılacak olan cümle ve kelime çevirilerinizi kolaylaştırır. ÇevirSözlük.com Dünya'da en yaygın olarak kullanılan bir çok dili içinde barındırmaktadır. Bu diller arasında herhangi bir ücret ödemeden ve sınırlama olmaksızın istediğiniz cümle ya da kelime çevirilerinizi hızlı bir şekilde yapmanız mümkündür.

Kullanım ve Gizlilik

Cevirsozluk.com aracılığıyla yapılan tüm çeviri verileri toplanmaktadır. Toplanan veriler herkese açık, anonim olarak paylaşılır. Dolayısıyla Çevir Sözlük kullanarak yapacağınız çevirilerde kişisel bilgi ve verilerinizin yer almaması gerektiğini hatırlatırız.

Cevirsozluk.com kullanıcılarının çevirilerinden oluşturulan içerikte argo, küfür vb. uygun olmayan öğeler bulunabilir. Oluşturulan çeviriler her yaş ve kesimden insanlar için uygun olamayabileceğinden dolayı, rahatsızlık duyulan hallerde siteminizin kullanılmamasını öneriyoruz. Kullanıcılarımızın çevirilerle eklediği içeriklerde telif hakkı ya da kişiliğe hakaret vb. öğeler bulunuyorsa site yönetimiyle iletişime geçilmesi halinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

İçindekiler

i

ıyımisin, ian, içm, içmk, içteneat, ida, idur, ier, ievsieieva, ihlibediş, iılçe, iın, iin, iir, iki.numara, ikibinonaltı yok, ikibinyüzoniki, ikiyüzkırküç, ilkcan, imek, imerafera, immunat, inciraltı, indiriminizvar, inen, ingolsdat, inkişafat, inlizce, inşahat, inşallak, intikaç, irmikf, irmikk, iscevirme, iscevirmek, isim ilknur, iskiril, islavit, isleri, işaat, işbornoz, işişmiz, iyan, iyımısın, iyiki.doğdun., iyimisin, izmenit, ununde

love

askk, aşgı, aşk'a, aşk'ı, aşk'ım, aşk'ın, aşk’a, aşka, aşkı, aşkını, aşķk, aşkl, aşkla, aşkları, aşklari, aşklm, aşkta, bayıl, bayıla, bayılır, bayılıy, bayılm, bayıln, bayılt, bayila, bayilm, bayilt, kacı, lov, muhabbet, sev, sevda, sevdıgı, sevdigi, sevdiğı, sevdiği, sevdik, sevdir, severi, severim, severmi, sevgı, sevgıler, sevgını, sevgısiz, sevgi, sevgi,aşk, sevgie, sevgii, sevgiin, sevgilerl, sevgin, sevgine, sevginin, sevgisi, sevgisini, sevgiye, sevgiyi, sevgizi, sevgk, sevgm, sevgmi, sevgr, sevğ, sevği, sevıy, sevıyor, sevi, sevirler, seviy, seviyarum, seviyirum, seviym, seviyor, seviyorim, seviyrum, sevme, sevmei, sevmek, sevmesi, sevmeyi, sevmı, sevmi, şevda, yasam

tomatoes

domated, domates, domatese, domatesi, domatesin, domatesle, domatesler, domatesleri, domateslerin, domatesli

Sitenize ya da blogunuza Türkçe İngilizce çeviri ekleyin:
l

İngilizce Sebzeler ile ilgili Örnek Cümleler

“I really like my peas with rice.”
(Bezelyemi pilav ile birlikte çok seviyorum.)

“Eating beans with bread is tasty.”
(Fasulyeyi ekmekle yemek lezzetlidir.)

“Popeye eats spinach to get stronger.”
(Temel Reis ıspanak yiyerek güçlenir.)

Carrot is good for the eyes.”
(Havuç gözlere iyi gelir.)

“You can use tomatoes to make a tasty sauce.”
(Lezzetli bir sos yapmak için domates kullanabilirsiniz.)

Broccoli becomes too tasty when it’s boiled.”
(Brokoli haşladığı zaman çok lezzetli oluyor.)

“She said that cauliflower and broccoli look familiar.”
(Karnabahar ve brokolinin birbirine benzediğini söyledi.)

“His mom cooks artichoke so perfectly that you’ll eat your fingers.”
(Annesi öyle güzel enginar yapıyor ki parmaklarını yersin.)

“He likes to eat pepper without anything but it.”
(Biberi tek başına yanında bir şey olmadan yemeyi seviyor.)

Okra is relatively easy to grow given sufficient space.”
(Yeterli alan verildiğinde bamya büyümesi nispeten kolaydır.)

“I was really worried if I had parsley left on my teeth.”
(Dişimde maydanoz kaldı diye çok endişelenmiştim.)

“There was a scene in Avatar where the guy cried for his cabbages.”
(Avatarda lahanaları için ağlayan bir adamın olduğu sahne vardı.)

“I picked some curly and tomato to make a salad.”
(Salata yapmak için kıvırcık ve domates aldım.)

“For example, when you eat celery, you can eat the leaves.”
(Örnek olarak, kereviz yediğin zaman yapraklarını da yiyebilirsin.)

“We made potato salad for the picnic.”
(Piknik için patates salatası yaptık.)

“The color red of the beetroot looks amazing.”
(Pancarın kırmızı rengi harika görünüyor.)

“I really like chickpeas and rice.”
(Pilav ve nohutu severim.)

“Adding mint to your drink gives a cool taste.”
(İçeceğinize nane koymak ferahlatıcı bir tat verir.)

“We went to the countryside to see corn fields.”
(Mısır tarlalarını görmek için kırsal tarafa gittik.)

“They say vampires are afraid of garlic.”
(Vampirlerin sarımsaktan korktuğu söylenir.)

“Have you ever tried eating cucumber with salt?”
(Hiç salatalığı tuz ile yemeyi denedin mi?)

“She picked some leeks from the market.”
(Marketten biraz pırasa aldı.)

“Jill dunked her ginger biscuit in her tea.”
(Jill zencefilli bisküvisini çayına daldırdı.)

“There is a idiom called ‘Being like radish.’”
(‘Turp gibi olmak’ deyimi var.)

“Trim, wash and add the watercress to the salad.”
(Tereyi kesin, yıkayın ve salataya ekleyin.)

“The recipe calls for chopped onions.”
(Tarif, doğranmış soğan gerektirir.)

“Mixing parsley with yogurt makes a great salad.”
(Semiz otunu yoğurtla karıştırınca harika bir salata ortaya çıkıyor.)

“The Mediterranean area is rich in olive.”
(Akdeniz bölgesi zeytin bakımından zengindir.)

“My boss doesn’t like mushrooms in her food.”
(Patronum yemeklerinde mantar sevmiyor.)

“I really hate eggplant.”
(Patlıcandan gerçekten nefret ediyorum.)

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir