Güncelleme Tarihi:
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Kur'an-ı Kerim'in kalbi olarak nitelendirilen ve faziletleri oldukça fazla olan Yasin Suresi anlamı, tefsiri, fazileti, Türkçe ve Arapça okunuşu ile Diyanet Türkçe meali konusunda ihtiyaç duyacağınız tüm bilgileri bir araya getirdik. Yasin Suresi oku ve dinle sayfamızdan Yasin- Şerifi telefondan ve bilgisayardan Arapça okuma bilgisine sahip olmadan latin harfleri ile kolayca okuyabilirsiniz.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Yasin Suresi 1. Sayfa
Yasin Suresi 2. Sayfa
Yasin Suresi 3. Sayfa
Yasin Suresi 4. Sayfa
Yasin Suresi 5. Sayfa
Yasin Suresi 6. Sayfa
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
1. Yâ Sîn.
2, 3, 4. (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen
elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.
5, 6. Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan
bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli
Allah tarafından indirilmiştir.
7. Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur.
Artık onlar iman etmezler.
8. Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.
9. Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.
Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.
Sen ancak Zikr’e (Kur’an’a) uyanı ve görmediği hâlde
Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele
Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını
ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.
(Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver.
Hani oraya elçiler gelmişti.
Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik.
Onlar, “Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz” dediler.
Onlar şöyle dediler: “Siz de ancak bizim gibi insansınız.
Rahmân, hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz.”
(Elçiler ise) şöyle dediler: “Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor.”
“Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.”
Dediler ki: “Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur.”
Elçiler de, “Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz” dediler.
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi:
“Ey kavmim! Bu elçilere uyun.”
“Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.”
“Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa
siz de yalnızca O’na döndürüleceksiniz.”
“O’nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? Eğer Rahmân
bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar.”
“O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.”
“Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!”
26, (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): “Cennete gir!” denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve
beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” dedi.
Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak
için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.
Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.
Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki,
onunla alay ediyor olmasınlar.
Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi; onların
artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi?
Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır.
Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondan
taneler çıkarırız da onlardan yerler.
34, Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm
bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?2
Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha)
bilemedikleri (nice) şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı
yücedir. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir
de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır.
Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak
güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir.
Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.
Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her
biri bir yörüngede yüzmektedir.
Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.
Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat
çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.
Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar
daha yaşasınlar diye kurtarılırlar.
Onlara, “Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden (dünya ve
ahirette göreceğiniz azaplardan) sakının ki size merhamet
edilsin” denildiğinde yüz çevirirler.
Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan
yüz çeviriyor olmasınlar.
Onlara, “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın” denildiği zaman, inkâr edenler iman edenlere,
“Allah’ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz”
derler.
“Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?”
diyorlar.
Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak
korkunç bir ses bekliyorlar.
Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
Sûra3
üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.
Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.”
Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birden
toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.
O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.
Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk
sürerler.
Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.
Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her
şey vardır.
Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak (kendilerine)
“Selâm” (vardır).
(Allah, şöyle der:) “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!”
60, “Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte
bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?”
“Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?”
“İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir.”
“İnkâr ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!”
O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur,
ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.
Eğer dileseydik, onların gözlerini büsbütün kör ederdik de
(bu hâlde) yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!
Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?
Biz, o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz da.
O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır.
(Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik.
Görmediler mi ki, biz onlar için, ellerimizin (kudretimizin)
eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar.
Biz, o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir
kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.
Onlar için bu hayvanlarda (daha pek çok) yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
Belki kendilerine yardım edilir diye Allah’ı bırakıp da ilâhlar
edindiler.
Onlar, ilâhlar için (hizmete) hazır asker oldukları hâlde,
ilâhlar onlara yardım edemezler.
(Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü
biz, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.
İnsan, bizim, kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı
görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.
Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi
ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?”
De ki: “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir.”
O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan
yakıp duruyorsunuz.4
Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir.
Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir.
Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir!
Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz.
Yasin suresi;
Surenin ilk harfleri “Ya Sin” harfleriyle başladığı için sureye Yasin adı verilmiştir. Ya-Sin harfleri surelerin başında bulunan mukataa harflerdendir. Bu harfler manaları kapalı, farklı anlamlara gelebilecek (müteşabih) harflerdir. En güçlü anlam yorumu “Ey İnsan” çağrısı olarak yapılmaktadır.
Yasin suresinin önemini Hz. Peygamber bir hadisinde “Yasin, Kuran’ın kalbidir. Kim bu sureyi okursa Allah ona Kuran’ı on kez hatmetmiş sevabı verir” şeklinde açıklamıştır.
Yasin suresi, cahiliye döneminde Mekke’de indirildiği için, İslam dinini ve peygamberi ispatı anlatıyor. Bunu anlatırken de Hz. Muhammed’in (asm), Allah’ın (CC) peygamberi olduğu açıkça vurgulanıyor. Bu ispatlar anlatılırken geçmiş kavimlerden örnekler veriliyor. Nasıl helak oldukları üzerinde duruluyor.
Surede, Kuran’a ve Peygambere inanmayanların nasıl bir gazaba uğrayacakları, ayetlerde anlatılıyor. Görmedikleri halde Allah’a inanları ise nasıl bir müjde ve sevap beklediğine değiniliyor.
Yasin Suresi Özellikleri
Yasin Suresi, Peygamber Efendimizin özel ilgi ve saygı duyduğu bir suredir. Bunu da “Yasin Suresi, Kuran’ın kalbidir” diyerek belirtmiştir. Cahiliye döneminde indiği için, Allah’ın varlığı, kudreti, ölümden sonra hayatın olduğu, Hz. Muhammed’in, Allah’ın resulü olduğunun ispatı olarak önem taşıyor.
Surede, zerre kadar kötülük veya iyilik yapanın karşılık bulacağı açıkça belirtilmiştir. Peygamber Efendimizin sureye aşırı önem vermesi ve herkesin mutlaka karşılık bulacağının belirtilmesi üzerine sık sık okunmaktadır.
Peygamber Efendimiz, Yasin suresinin faziletini “Kuran’ın kalbi” olarak ifade etmiştir. Ayrıca, “Kim, sevabını Allah’tan umarak geceleri Yasin suresi okursa, günahları bağışlanır” buyurmuştur. Bir diğer hadisinde de “Yasin-i Şerîfi her gece okumaya devam eden kimse şehit olarak vefat eder” müjdesini vermiştir. Ölmek üzere olan hastalarla, kabirde yatan ölüler için okunması tavsiye edilmiştir. Hastaların şifa bulacağı, ölülerin de kabirlerinde bağışlanacağı müjdesi verilmiştir.
Hadis kaynaklarında Hz. Peygamber’den Yâsîn sûresinin faziletine dair nakledilmiş sözler yer alır. Bunlardan biri şöyledir: “Her şeyin bir kalbi vardır; Kur’an’ın kalbi de Yâsîn’dir” (Tirmizî, “Fezâilü’lKur’ân”, 7; Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 21; krş. Müsned, V, Diğer bazı rivayetler için bk. Şevkânî, IV, ). İbn Abbas’ın da –bu sûrenin son âyeti hakkında– “Yâsîn’in ve onu okumanın niçin bu kadar faziletli olduğunu bilmiyordum; meğer bu âyetten dolayı imiş” dediği nakledilir (Zemahşerî, III, ). Hadislerin sıhhat durumu tartışmalı olmakla beraber, öteden beri İslâm âlimleri Resûlullah’ın bu sûreye özel bir ilgi gösterdiği kanaatini taşımışlar ve müslümanlar da Kur’an tilâvetinde ona ayrı bir yer vermişlerdir. Bu sebeple Yâsîn sûresi için özel tefsirler kaleme alınmıştır (Ölülere Yâsîn okunmasıyla ilgili hadiste “ölmek üzere olanlar”ın kastedildiği kanaati hâkim olmakla beraber, bunu öldükten sonra veya ölünün kabri başında okunacağı şeklinde anlayanlar da vardır, bk. Elmalılı, VI, ).
Yasin Suresinin şifa, murat, mağfiret hikmetleri bulunuyor. Hastalar için sürekli okunduğunda, hastanın eceli gelmemişse sağlığına kavuşuyor. Hastanın eceli gelmişse cennetten Rıdvan isminde melek geliyor. Cennet şerbeti içirerek, suya kanmasını sağlıyor. Hasta son nefesini acı duymadan veriyor. Kabre suya doymuş olarak giriyor ve suya ihtiyacı bulunmuyor.
Allahümme rabbena ya rabbena tekabbel minna duaena vekdi hacetena bihurmeti sureti yasin ve ecirna minennari vemin azabil kabri ve min şerri sualin bi fadli sureti yasin yarabbel alemiyne veselemun alel mürseliyne velhamdülillahi rabbil alemin.
Yasin suresinin hürmetine dualarımızı kabul ve ihtiyaçlarımızı eda buyur. Ey alemlerin rabbi! Yasin suresinin faziletine bizi ateşten, kabir azabından ve sualin şerrinden koru. Ve peygamberlere selam olsun. Hamd Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
Yasin suresi 83 ayet, 6 sayfadan oluşuyor. Hz. Peygamberin Medine’ye hicretinden önce Mekke’de Cin suresinden sonra indirilmiştir.
Yasin Suresi ve cüzlerinde bulunuyor. Yasin suresi sayfadan başlayıp, sayfada bitiyor.
Kuran’ı Kerim’in Vakia suresinin ayeti “O Kuran’a temizlenenlerden başkası el süremez.” Kuran’ın abdestsiz okunamayacağını açıklıyor. Yasin suresi de, Kuran’ın bir suresi olduğu için bu sureyi Kuran’dan okuyacaksanız abdest almanız gerekiyor. Ezbere okunabilmektedir.
Yasin Suresini gece ve gündüz okumak sünnettir. Peygamber Efendimiz, hem gece hem de gündüz okumanın ayrı sevapları olacağını müjdelemiştir. Bütün günahlarının bağışlanmasını isteyenler her gece, ihtiyaçlarının giderilmesini dileyenler de gündüzleri Yasin suresini okumaya devam etmelidirler.
Cuma geceleri ve gündüzünde Yasin okumak çok faziletlidir. Ayrıca Cuma günleri kabristan ziyaret edilip, orada bu sure okunursa hem ölmüşleri yararlanacak hem de okuyan kabristandaki ölü sayısı kadar sevap kazanacaktır.
Yasin suresini ezberlemeden önce doğru okunuşunu ve telaffuzunu bilmeniz gerekiyor. Bunları bilmeden ezberlemeye çalışmak, sureyi yanlış veya eksik okumanıza yol açacaktır. Bir bilenin yanında tekrar ederek, dinleyerek önce sureyi doğru okumayı öğrenmelisiniz.
Yasin suresini ezberlemenin en hızlı yolu ayet ayet ezberlemektir. Ezber yeteneğinize göre, ayetleri sırayla 3,5 veya 10’ar kez okuyun. Daha sonra gözlerinizi kapatıp, ezbere okumaya çalışın. Birkaç kez ayeti tekrar ettikten sonra sıradaki ayete geçin. Her ayette aynı tekniği uyguladıktan sonra bir öncekiyle birlikte okumaya çalışın.
Yasin suresinin ölülere okunabileceğini Peygamber Efendimiz “Yasin’i ölülerinizin üzerine okuyunuz” hadisiyle belirtmiştir. Yasin suresi, bir şifa ve mağfiret suresi olduğu için sadece diriler için değil, hasta yatan, ölmek üzere olan ve ölüler için de okunması buyruluyor.
Peygamber Efendimiz bir hadisinde; “Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini cuma günü ziyaret edip, Yasin suresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar” müjdesini vermiştir.
Yasin suresi bir şifa ve mağfiret suresi olduğu için şifa bulmak isteyen herkes okuyabilir. Düzenli olarak okunduğunda eceli gelmeyen hasta şifa bulur, eceli gelen de acı duymadan, suya doymuş halde kabre girer.
Cep boy dua kitapları bulunuyor. Bu kitaplarda Yasin suresi de bulunduğundan, istediğiniz yerde çıkarıp okuyabilirsiniz. Yalnız tuvalet gibi ortamlara dua kitaplarıyla girmeyin.
Yasin suresini yatsı namazından, sabah namazından sonra ve Cuma saatinden önce okumak çok faziletlidir.
Tâhâ sûresinin ilk âyetinde olduğu gibi buradaki iki harfin mahiyeti ve anlamı hususunda da müfessirler arasında iki eğilim bulunmaktadır. Bir anlayışa göre bunlar, bazı sûrelerin başında yer alan ve ayrı ayrı okunduğu için “hurûf-ı mukattaa” diye adlandırılan harflerdendir (bu konuda bilgi için bk. Bakara 2/1). Diğer eğilime göre ise “yâsîn” ayrı iki harf değil, anlamı olan bir kelimedir. Bu eğilim içinde kuvvetli bulunan görüşe göre bu kelime Arapça’nın bazı lehçelerinde “ey kişi, ey insan!” anlamına gelmektedir; burada kendisine hitap edilen kişi ise Hz. Muhammed’dir. Hatta Saîd b. Cübeyr’den, bunun Resûlullah’ın isimlerinden biri olduğu da rivayet edilmiştir (İbn Atıyye, IV, ). Bu kelimenin Allah’ın isimlerinden biri olup burada o isme yemin edildiği, söze başlama ifadesi ve Kur’an’ın isimlerinden olduğu görüşleri de vardır (Taberî, XXII, ).
Araplar’da yalan yere yemin etmenin dünyanın harabına yol açacak kadar ağır bir kötülük olduğuna inanılırdı. Resûl-i Ekrem de bir hadisinde bu anlayışı teyit etmiştir. İşte bu âyetlerde Hz. Muhammed’in gerçek bir peygamber olduğu bir yemine bağlı olarak ifade edilmektedir; üzerine yemin edilen ise muhataplarınca kendileri tarafından bir benzerinin ortaya konamayacağı anlaşılmış bulunan eşsiz mûcize Kur’ân-ı Kerîm’dir (Râzî, XXVI, 41). “Hikmet dolu” diye çevrilen 2. âyetteki hakîm kelimesi, “muhkem, sağlam; öğütleri, buyruk ve yasakları yerli yerince olan” şeklinde de anlaşılmıştır (İbn Atıyye, IV, ).
Genellikle müfessirler, “ataları uyarılmamış” ifadesiyle, Hz. Muhammed’in ilk muhatap kitlesi olan Kureyş ve çevresindekilere yakın zamanlarda bir peygamber gönderilmemiş olduğuna işaret edildiği kanaatindedirler (bu konuda ayrıca bk. Secde 32/3; Sebe’ 34/44; Fâtır 35/24). Meâlde esas alınan bu mâna burada geçen “mâ” kelimesinin olumsuzluk edatı sayılmasına göredir. Bu kelimenin mahiyeti ve cümledeki rolü konusundaki farklı kanaatlere göre âyetin aynı kısmına “ataları uyarılmış” veya “atalarının uyarıldığı şeyle” anlamı da verilebilir. Bu takdirde geçmiş devirlerdeki bütün insanlar kastedilmiş olur (Taberî, XXII, ; İbn Atıyye, IV, ). Yine bu yaklaşıma göre cümlenin devamı ile uyumu açısından meâlin “Ataları uyarılmış ama kendileri gaflet içinde bulunan bir toplumu uyarasın diye” şeklinde olması gerekir (Zemahşerî, III, ).
Tefsirlerde genellikle, gerçekleşeceği belirtilen “söz”den maksadın Hûd sûresinin âyeti ile Secde sûresinin âyetinde geçen Allah Teâlâ’nın “Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım!” şeklindeki yemin ifadesi olduğu belirtilir (meselâ Zemahşerî, III, ; başka yorumlar için bk. Râzî, XXVI, ).
tefsirin devamını okumak için tıklayınız
Ezberlemek, Okumak ve Dinlemek İsteyenler için Namaz Sureleri
Bir cüz kaç sayfa hakkında detaylı bilgilendiriyoruz. 1 Cüz kaç yaprak, cüz nasıl okunur ve 30 cüz kaç sayfa işte detaylar.
Kur’an-ı Kerim Allah tarafından gönderilen kutsal kitapların sonuncusudur. Son peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Cebrail meleğimiz ile gönderilmiştir. Kur’an-ı Kerim sözlük anlamı, toplamak, okumak bir araya getirmek anlamlarını taşır. Kur’an-ı Kerim terim olarak anlamı ise Yüce Allah tarafından Hz. Muhammed (s.a.v) Cebrail aracılığıyla vahiy olarak indirilmiş kutsal ilahi bir kitaptır.
Kur’an-ı Kerim Peygamber efendimize bir seferde indirilmemiş yirmi üç senede indirilmiştir. Anlamının kolayca anlaşılması, kolayca ezberlenebilmesi, hükümlerinin müminlerin kalbine yavaş yavaş işleyip kuvvetlenmesi ve kökleşmesi için bir seferde indirilmemiştir. Peygamber Efendimiz yaşıyorken Kur’an-ı Kerimin indirilmesi tamamlanmış ve hafızlar tarafından ezberlenmiştir. Ancak Peygamber Efendimiz hayattayken tek bir cilt haline getirilememiştir.
En doğru şekilde Kur’an-ı Kerim’in ayet ve sureleri sıralanarak tamamlandı. Kur’an-ı Kerim’in kolay ezberlenmesi ve okunması ayrıca takibin kolay olması için cüz olarak ayrılmıştır. Cüz Arapça da anlamı parça bölüm anlamına gelir. Her cüz sayfasının başında, sayfanın kenarında cüz işareti ya da güle benzer bir işaret bulunur. Her cüz de kaçıncı cüz olduğu sayfanın başında yazılıdır. Her Cüz 20 sayfadan oluşmaktadır. Ancak otuzuncu cüz yirmi dört sayfadan oluşur. Kur’an-ı Kerim de 30 cüz vardır.
Cüz Kur’an-ı Kerim’in eşit uzunluklar da bölümlere ayrılmış parçanın her birini ifade etmektedir. Kur’an-ı Kerim kolay ezberlenmesi, okunması ve okuyan kişinin Kur’an-ı belli bir müddet içinde bitirmek istediğinde günde ne kadar okursa istediği zamanda bitirebileceğini göstermek için Kur’an’ı Kerimin kenarlarına cüz, hizip ve rubu gibi işaretler konulmaktadır. Bu işaretleri kelime sayıları ya da harf sayılarına göre yazılmaktadır.
Kur’an da toplamda 30 cüz vardır. Her cüz de 20 sayfadır. Birinci cüzden başlayıp yani birinci sayfadan başlayıp yirmi sayfa okuduktan sonra yirmi birinci sayfada ikinci cüz işaretini görürsünüz. Buraya okuduğunuz da bir cüz okumuş olursunuz. Her yirmi sayfadan sonraki sayfada cüz sayısı belirtilmektedir. Böylece kaçıncı cüzü okuduğunuzu kolaylıkla öğrenebilirsiniz. Kur’an-ı Kerim’de sayılar Arapça olarak yazılır. Arapça rakamları öğrenebilir ya da Türkçe açıklamalı Kur’an meallerinden rahatlıkla bulabilirsiniz.
Kur’an-ı Kerim’de 30 cüz olmasının en önemli nedeni otuz günlük Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim’i hatmetmek isteyen kişilerin bir gecede kaç sayfa okuması lazım diye otuz sayısı yaygın olarak benimsenmiştir. Her cüz yirmi sayfadır. Ancak son cüz yani otuzuncu cüz yirmi dört sayfadır. Buna göre Kur’an sayfadır. Yani 30 cüz sayfadan oluşur. Bir iki sayfa oynayabilir. Bunun nedeni yayınevi basım farklılığındandır.
Kur’an her biri yirmi sadece son otuzuncu cüz yirmi dört sayfadan oluşan 30 cüz vardır. Kur’an’ın tamamı 30 cüzden oluşmaktadır. 30 cüzün her biri de yirmi sayfadan oluştuğuna göre Kur’an sayfadır. Kalan dört sayfa ilk sayfalardaki giriş bölümü ve son sayfa İhlas, Felak ve Nas sürelerini yer almaktadır. sayfa Cüzden sonraki sayfaların hepsi olarak devam eder.
Kur’an-ı Kerim’de yer alan cümlelere ayet denilmektedir. Kur’an da ayet sayısı olarak bilinmektedir. Ancak doğrusu ayettir. Kur’an-ı Kerim toplamda sure ve ayetten 30 cüzden oluşmaktadır. Fatiha suresi ile başlayan Kuran-ı Kerim Nas suresi ile bitmektedir. Her cüz de ayet sayısı farklıdır. Her cüzde kaç ayet olduğunu şöyle sıralayabiliriz.
Cüz Sayısı | Ayet Sayısı |
---|---|
1. Cüz | |
2. Cüz | |
3. Cüz | |
4. Cüz | |
5. Cüz | |
6. Cüz | |
7. Cüz | |
8. Cüz | |
9. Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz | |
Cüz |
Birinci cüz Kur’an-ı Kerim’in en uzun suresi olan Bakara suresi ile başlayıp ve bitmektedir. Bakara suresinin ilk yirmi sayfasını birinci cüz dedir. 1. Cüz Kur’an- Kerim’in Birinci sayfada başlayıp yirminci sayfasında bitmektedir. Bakara suresi toplamda ayettir. ayeti ise 1. Cüzde yer almaktadır.
Hucurat Suresi Kaç Sayfa
Ramazanın Bitmesine Kaç Gün Kaldı Sayaç
Vesveseden Nasıl Kurtulurum
Kenzül Arş Duası
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası