majezik tansiyon yükseltirmi / Majezik Nedir? Prospektüs - Nefis Yemek Tarifleri

Majezik Tansiyon Yükseltirmi

majezik tansiyon yükseltirmi

Tansiyon ilacı kullananlar

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Eğer bir gün doktorumuz “Artık hipertansiyon ilacı kullanmanızın zamanı geldi!” derse, bundan pek hoşlanmayız. Çünkü çoğumuzun aklında tansiyon ilaçlarının ciddi yan etkilerinin olabileceği takıntısı vardır.

Haksız da sayılmayız! Hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçların çoğu eğer bilinçli kullanılmazlarsa ciddi sonuçlara sebep olabiliyor. Kimi potasyum kaybı nedeniyle halsizliğe, kimi karaciğer ya da böbrek fonksiyonlarında bozulmaya, kimi solunum güçlüğüne yol açıyor. Özellikle erkekleri -doğal olarak- pek korkutan “cinsel güç kaybı” tansiyon ilaçlarının çoğunda görülebilen bir yan etki
Ayrıca baş dönmesine, şişmeye, uyku hali ya da uykusuzluğa, aşırı nabız düşmesi nedeniyle dengesizlik ve halsizliğe yol açan tansiyon ilaçları da var. Ancak çoğu hastada yalnızca “diyet önlemleri+egzersiz+stres ile mücadele” yeterli olmayabiliyor. Yani, bazen bu ilaçlardan faydalanmak, hatta onları “ömür boyu” kullanmak zorunlu hale gelebiliyor.
Hipertansiyon ilacı kullanırken şu noktalara dikkat edin:
1) Size en uygun ilaç veya ilaçların belirlenmesi için doktorunuza zaman tanıyın. Aceleci olmayın. İlaç ve doz değişimi konusunda doktorunuzu rahat bırakın.
2) İlaç kullanırken de tuzu az tüketin. Uykunuzu önemseyin. Kilo verin, almayın. Stresten uzak kalmaya çalışın. Aktif bir hayat sürün, mesela her gün ya da gün aşırı dakika yürüyün.
3) Kan basıncınızı en az haftada kere ölçüp not edin. Evde ölçüm yapabileceğiniz bir cihaz edinin. Doğru ölçüm yapmayı öğrenin.
4) İlaçlarınızı zamanında ve belirtilen dozlarda alın.
5) Herhangi bir beklenmedik etkiyle karşılaştığınızda doktorunuzdan yardım isteyin.
6) Başka bir nedenle ilaç kullanmak zorunda kalırsanız, kullanmakta olduğunuz tansiyon ilaçlarını doktorunuza söylemeyi ihmal etmeyin. Tansiyonu etkileyen ilaçlardan uzak durmanız gerektiğini hatırlatın.

Kahve mi, çay mı?

Kafanızın çok karıştığının farkındayız. “Sağlığa zararlı” olduğu uyarısını aldığınız bir besinin, kısa süre sonra şu veya bu organa faydalı olabileceğini okuyor ve ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. Kahve/çay tüketimi de bunlardan biri
Kahve, içerdiği fazla miktardaki kafein nedeniyle sağlığa zararlı içecekler listesinde yer alabilir. Ancak insan bedeni her 1 kilogram ağırlığı için miligram kafeini tolere edebilir. Söz gelimi, kilo civarındaysanız, günde kahve ile alacağınız kafein çok önemli sorun yaratmaz ama biraz çikolatadan, biraz çaydan, biraz kahveden azıcık da kolalı içeceklerden kafein kazanmaya başlarsanız işler karışır.
Kahvede sağlığa zarar verebilen kafeinin yanı sıra yararlı olabilen polifenoller de var. Eğer makul miktarda kahve içerseniz, bu polifenoller kalp sağlığından belleğinize birçok sistem ve organda güçlü bir antioksidan destek sağlar. Önemli olan miktardır.
Ayrıca aynı antioksidanların, içinde kafein bulunmayan üzüm suyunda, böğürtlen suyunda ya da elma suyunda da bulunabileceğini hatırlatalım.
Kısacası, antioksidan kazanmak için kahve içmeye gerek yok. Fazla miktarda içmiyorsanız, bir fincan kahvedeki mg kafeinden öcü gibi korkmanıza da sebep yok.
Çaya gelince Çaydaki kafein miktarı kahveden çok daha azdır. Bir bardak yeşil çayda 20 mg, siyah çayda 40 mg kafein var. Çayın antioksidan gücü ise kahveden çok daha yüksek. Özellikle yeşil çay kateşinlerle doludur. Bir bardak yeşil çay bir kapsül antioksidana denk geliyor diyebiliriz.
Sonuç olarak bu sorunun cevabını çay kahveden daha faydalı ve daha az zararlıdır diye yanıtlayabiliriz.

Vücudunuz su topluyorsa

Vücudun fazla miktarda su toplaması, özellikle kadınlarda sık görülen bir yakınmadır. Çoğu zaman masum yani herhangi bir hastalığa bağlı olmayan geçici su toplanmaları vücut ağırlığında ciddi değişimlere yol açabilmekte, ayrıca gerginlik, şişkinlik gibi yakınmalara da neden olmaktadır.
Eğer altta yatan herhangi bir sağlık sorunu yoksa, sıvı birikimini doğru bir diyet ve düzenli egzersizle önemli ölçüde azaltmak mümkün. Bu şişkinlik böbrek ya da karaciğer bozukluğu veya kalp hastalığı gibi nedenlere bağlı değilse aşağıdaki öneriler işe yarayabilir:
- Tuz ve tuzlu yiyeceklerden kaçının.
- Bol bol su ve bitki çayı için. Yeşil çayı daha sık tüketin.
- Nişastalı karbonhidratları (pirinç ve patates gibi) mümkün olduğu kadar azaltın.
- Meyve ve sebze tüketiminizi artırın.
- Yiyecek planlarınızda maydanoz, karahindiba, kuşkonmaz, enginar, su teresi ve kavuna daha çok yer verin.
Eğer “Su kaybettirici bir beslenme planını nasıl yaparım?” diye merak ediyorsanız, kahvaltıda taze meyveler (örneğin kavun) eklenmiş az yağlı yoğurt veya yağsız sütle hazırlanmış yulaf kepeğini, öğle yemeğinde bol maydanozla hazırlanmış salata, kuşkonmaz çorbası, zeytinyağlı kereviz veya enginarı, akşam yemeğinde de sarımsak ve limon eklenmiş fırında tavuk, buharda haşlanmış brokoli ve orta boy bir elmayı düşünebilirsiniz.
Dr. Evren ALTINEL

A Bey ‘in başına gelenler

A Bey, 15 gün kadar önce sağ kasığında şiddetli bir ağrı hissetmeye başlamış. Birkaç gün ağrı kesici kullanmış ama ağrıda herhangi bir azalma olmamış. Bunun üzerine kasık fıtığı olabileceğini düşünerek bir genel cerraha müracaat etmiş.
Genel cerrah, muayene sırasında fıtıkla ilişkili bir bulgu saptamayınca radyolojik inceleme istemiş ve sağ kalça kemiğinde “osteoartrit” bulunduğunu ve ağrılarının bu sorundan kaynaklandığını açıklamış. Kilo vermesini, düzenli olarak egzersiz yapmasını ve bir süre glikozamin-kondroitin karışımı kullanmasını önermiş.
A Bey, üç hafta sonra ağrılarının geçtiğini belirtiyor.
Romatizma deyince çoğumuzun aklına diz ve parmak eklemlerimizde meydana gelen sorunlar gelir. Oysa kalça eklemlerinde de romatizmal sorunlar sık görülür ve çok önem taşır.
Özellikle zamanında önlem alınmadığında hareket etmeyi güçleştirecek hale gelebilen ve ağrılar nedeniyle kişinin hayat kalitesini bir hayli düşüren bu önemli sorun karşısında uyanık olmanızı öneriyoruz.
Bilhassa merdiven çıkarken, inerken ve gece istirahatta kalça ağrılarından yakınıyorsanız, bir uzmanla görüşmekte geç kalmayın.

Hayvan sevgisi tedavi ediyor

Bizi güçlü tutan şeylerin başında toplumsal bağlarımız geliyor. Ne var ki yeni hayat hiç durmadan bu bağları birer birer koparıyor. Büyük aileler küçülüyor, akrabalıklar, hemşeri ilişkileri, hatta dostluklar eski lezzetini yavaş yavaş kaybetmeye başlıyor. Sonuç doğal olarak önlenemez bir “yalnızlaşma” oluyor. Yalnızlaşma geleceğe yönelik endişeleri, korkuları artırıyor. Sevgi ve hoşgörüyü azaltıyor.
Diğer taraftan yeni hayatın dayattığı “daha çoğuna sahip olma kültürü” bizi daha çok yarışmacı olmaya, acımasızlığa, hırçınlığa yöneltiyor. Sonuçta sevgi, duygu gibi sözcüklerin hem anlamları azalıyor hem de kullanılma sıklıkları düşüyor.
Belki de bu nedenle bütün dünyada hayvan sevgisi korkunç bir hızla yaygınlaşıyor. Bilimsel araştırmalar da hayvan sevgisinin sağlığı koruyucu ve iyileştirici etkilerinin olduğunu gösteriyor.
Literatüre şöyle bir baktığınızda neler var neler! Mesela bir araştırmada hayvanlarla meşgul olmanın belleği güçlendirdiği, bellek kaybını yavaşlattığını gösteren bulgular saptanmış. Bir başka araştırma, hayvan besleyenlerde depresyonun daha az görüldüğünü, duygu durum bozukluklarına daha seyrek rastlandığını ortaya koymuş.
Hayvan beslemek kilo yönetimini de kolaylaştırıyor! Çünkü her gün onlarla yürümek, onları dışarı çıkarıp dolaştırmak gerekiyor.
Bir onkolog arkadaşım, hayvan sevgisinin kanserli hastalarda kemoterapinin etkinliğini artırdığını söylediğinde çok şaşırmıştım. Hayvan severler daha az uyku bozukluğu çekiyormuş. Hayvan besleyenlerde bağışıklık sistemi daha güçlü bulunmuş. Denge bozuklukları, eklem hastalıkları daha geç ortaya çıkıyormuş.
Öyle görünüyor ki geleceğin doğal ilaçlarından biri de hayatın bu güzel unsurları olacak. Hayvan severlere ve sevme konusunda kararsızlık yaşayanlara duyurulur!

Hipotiroidi romatizma yapar mı?

Hipotiroidi (tiroid bezi tembelliği) özel tipte bir romatizma yapmıyor ama tiroit bezi iyi çalışmayanlarda eklem ve kas problemleri daha sık görülüyor. Yalnız ciddi hipotirodisi olanlarda değil, hafif hipotiroidisi olanlarda bile eklem ve kas ağrılarına (özellikle kas ağrılarına) sık rastlanabiliyor.
Başlangıçta kas ağrıları, halsizlik, eklem ağrıları, el bileklerinde karpal tünel sendromu, el ve ayaklardaki küçük eklemlerde şişmeler ile başlayan eklem-kas şikâyetleri bir süre sonra iyice şiddetlenip eklem ağrıları ve sertliğine hatta hareket kısıtlanmasına neden olabiliyor.
Bu duruma bilhassa uzun süre gözden kaçmış hipotiroidili hastalarda sık rastlanıyor. Bu nedenle nedeni belirlenemeyen eklem ve kas ağrılarında tiroit bezi fonksiyonlarını gözden geçirmek yararlı.

Hormonlu ve katkılı gıdalara dikkat!

Hormonlar, antibiyotikler ve diğer kimyasallarla kirlenmiş besinlerin sayısı artıyor. Başlangıçta bu durum sebzeler ve meyveler için söz konusuydu. Şimdi süt ürünlerinde, ette ve daha birçok besinde bu tehlike var.
Üretim aşamalarında eklenen katkılar yetmiyormuş gibi, ambalajlar da bazen tehdit haline gelebiliyor. Plastik ve alüminyum kaplı ambalajlar sağlık uzmanları tarafından yeteri kadar güvenli bulunmuyor.
Henüz kesinlik kazanmadı ama vücutta biriken alüminyumun beyinde çoğalması halinde bellek problemlerine yol açabileceğine ilişkin kuşkular artıyor.
İşte bu durum, hormonsuz antibiyotiklerden ve böcek öldürücülerden uzak, kimyasalların bulaşmadığı, doğal şartlarda yetiştirilmiş yiyecek ve içeceklere ilgiyi artırıyor.
İşin kötü yanı, bu şekilde üretilen ürünlerin yani organik besinlerin diğerlerinden daha pahalı olması. Organik yiyecekleri ekonomik durumu biraz daha iyi olanlar tüketebiliyor. Belki de bu nedenle, organik besinlerin en fazla satıldığı ülkeler Almanya, Avusturya gibi gelir düzeyi yüksek ülkelerdir.
Siz yine de imkanlarınız ölçüsünde, üretim koşulları ve şartlarından emin olduğunuz besinleri mümkün olduğu kadar dikkatle seçip alarak ve taze olarak tüketmeye çalışın. Olanağınız varsa, organik damgalı ürünlerden faydalanmaya bakın.

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

Corona virüs salgınında bazı ilaçlar tartışmanın hedefinde (Tansiyon hastalarına uyarı)

Ibuprofen, bazı ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlarda kullanılan etken madde. Son günlerde gündeme gelmesinin nedeni, ibuprofen içeren ilaçların corona virüs hastalarını olumsuz etkilediği iddiası.

Dünya Sağlık Örgütü önce ‘bu etken maddeyi içeren ilaçları kullanmayın’ dedi ancak bir süre sonra tavsiyesini geri çekti. 

Farmakolog Prof. Dr. Yağız Üresin, “Dünya Sağlık Örgütü yeteri kadar kanıt olmadığı için bu ibuprofenin kullanılmamasıyla ilgili bildirisini geçersiz saymış. Zaten ağrı kesicileri ve ateş düşürücüleri boşuna kullanmamamız gerekiyor. Şu uyarıda birleşebiliriz; şu anda ateş düşürücü, ağrı kesici kullanmak gerekiyorsa parasetemol vardır herkesin bildiği, onu tercih etmekte fayda var. Ama hekim kontrolünde başka bir durum için ibuprofen ya da başka bir ağrı kesici ya da steroid veya bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanıyorsa, hasta hekime sormadan ilacını kesmemeli” dedi. 

“TANSİYON İLAÇLARINI BIRAKMAMAK LAZIM”

Corona virüsle ilgili bir diğer iddiaysa hipertansiyon hastalarını ilgilendiriyor. Prof. Üresin, tansiyon hastalarını ilaçlarını kesmemeleri konusunda uyararak şöyle konuştu:

“ACE2 enzimi var. Corona virüs diğer virüslerden farklı olarak bu enzime bağlanarak hücre içine giriyor. ACE2 genini arttıran hipertansiyon ilaçları da var. Virüsün girme riski artarsa bu sizi yüzde 4 riske sokuyor. Kritik hastalanma anlamında. Sizin tansiyon hastalığı ya da ağrı kesicileri ciddi olarak kullandığınız hastalığa yakalanma olasılığınız yüzde yüz. Yüzde   sahip olduğunuz bir hastalığın tedavisini, ‘yüzde bir şeye kapılacağım, etkileri olacak’ diye kesmemek lazım.” 

Corona virüs için ilaç ve aşı çalışmaları ise devam ediyor. Çin'de aşının klinik denemelerine izin verildi.  

Amerika Birleşik Devletleri'nde ise 43 yaşında bir kadına deneme aşamasındaki aşı yapıldı.

VİDEO: GÜN GÜN CORONA VİRÜS BELİRTİLERİ

Ağrı kesicilerin yol açtığı 5 göz problemi

Bilinçsiz kullanılan ağrı kesicilerin çeşitli göz problemlerine neden olduğunu belirten Göz Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Op. Dr. Şehvar Nefesoğlu, özellikle bazı tür ilaçlara dikkat edilmesi gerektiğini açıkladı.

Yayınlanma: - 17 Ekim Güncellenme:

Ağrı kesicilerin yol açtığı 5 göz problemi

Her ağrıda elimizin gitti ağrı kesici ilaçlar, bazı göz hastalıklarını tetikliyor. Göz Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Op. Dr. Şehvar Nefesoğlu, rastgele kullanılan ağrı kesicilerin ışığa karşı hassasiyetten kuru göz, katarakt, retinal kanamalar, sarı noktada hasar oluşumuna kadar çeşitli sorunları tetiklediğini belirtti.

Büyük bir çoğunlukla baş ve karın ağrısı, diş ya da eklem ağrısı gibi hayatı olumsuz yönde etkileyen ağrıları dindirebilmek için kullanılan ağrı kesici ilaçlar, ağrıyı kesmekten çok vücuda ciddi zararlar verir. Çünkü genellikle reçetesiz alınan bu ilaçlar, insan vücudundaki birçok organı olumsuz etkiler. Ağrı kesici bu ilaçlar ayrıca, vücutta oluşabilecek hastalıkları da tetikler. Piyasada bulunan tüm ilaçlar çeşitli yan etkilere sahiptir. Fakat ilaçların sebep olduğu bu yan etkiler uzman bir hekime danışarak veya ilaç dozajında değişiklik yaparak kişiler tarafından yönetilebilir. Ağrı kesici ilaç kullanımı bir tedavi yöntemi olmadığı gibi, bu ilaçlar kişiyi mevcut ağrılarından yalnızca geçici bir süreliğine uzaklaşılabilir.

BİRÇOK YAN ETKİSİ VAR

Tüm eczanelerden kolaylıkla temin edilebilen ağrı kesiciler, neredeyse herkesin kurtarıcısı olmuş durumda. Günlük yaşamda stresiyle gelen baş ağrıları, herhangi bir sebepten oluşabilen karın ağrıları ya da adet sancısı gibi hafif ve orta şiddetteki ağrıların çözümü için ilk olarak ağrı kesici ilaçlar düşünülür. Fakat bu ilaçların ağrı geçirmek gibi faydaları olsa da çok çeşitli yan etkileri de bulunuyor. Bağırsak ve sindirim sisteminde ciddi sorunlara yol açabilen bu ilaçlar, bazı göz problemlerine de zemin hazırlayabiliyor.

3 TÜR AĞRI KESİCİ VAR

Çeşitli nedenlerle acı duyan ya da ağrı yaşayan kişiler bu acı hissini bastırabilmek için ağrı kesici ilaçlara ihtiyaç duyar. Fakat bu ağrılı hastalıkların tedavisinde kullanılacak en etkili ilaca sorunun sebebinin bulunmasıyla karar verilir. Tıp alanında analjezikler olarak tanımlanan ağrı kesici ilaçlar, kendi içinde 3 temel türde incelenir. Bunlar;
*Ağrı kesicinin yanı sıra ateş düşürücü etkiye de sahip olan Parasetemoller (asetaminofen),
*Ağrı, ateş dışında inflamasyon azaltıcı etkisi bulunan NSAID (steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar),
Steroidler(kortizon vb.),
*Ağrı kesici özelliğinin yanı sıra mutluluk, coşku ve yatışma hissi veren ve uyuşturucu özellik taşıyan Opioidlerdir.

PARASETAMOL’LERİN MİKTARI İYİ AYARLANMALI

Ağrı kesici özelliği taşıyan Parasetamol'lerin (asetaminofen) diğer ağrı kesicilerin aksine iltihap sökücü bir etkisi bulunmaz. İltihapsız kronik ağrıların tedavisinde kullanılan bu gruptaki ilaçlar, uygun miktarlarda kullanıldığında herhangi bir zarar unsuru taşımaz, fakat fazla kullanılan bu ilaçlar tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Aspirin kullananlarda retinada kanama riski artabilir, uzun süreli kullanımlarda ise görüntü kalitesinde sararma olabilir.

GÖZ HASSASİYETİ YARATAN GRUP

Artış gösteren kronik ve akut ağrıların tedavisinde bir hayli etkili olan NSAID grubu ağrı kesicilerin sürekli kullanımı tavsiye edilmez. Çünkü bu ilaçların içeriği mide sorunlarının yanı sıra göz sağlığına da bazı olumsuz etkileri vardır. Bu etkilerin başında gözlerde ışığa karşı hassasiyet oluşumu gelir. NSAID grubundaki ağrı kesici ilaçları kullanan kişiler güneş ışığıyla karşılaştığında gözlerinde bazı reaksiyonlar yaşar. Çünkü bu ilaçlar, içeriğinde 2-arypropionik asit bulundurur ve bu asit de ışık hassasiyetine yol açabilir. Bu ilaçların kullanımında ayrıca kuru göz, katarakt, retinal kanamalar, makula dejenerasyonu tetikleme (sarı noktada hasar oluşumu), özellikle indometazin kullananlarda korneada birikme gibi yan etkiler görülür. Nadiren görme alanı kayıplarına veya pseudotümör cerebri denilen geçici baş ağrısı ve görme bulanıklığına da neden olabilir.

BU TÜR GLOKOM VE KATARAKTA YOL AÇABİLİYOR

Steroid türü ilaçları uzun süre kullanan hastalarda glokom ve katarakt olmak üzere iki kaçınılmaz komplikasyon oluşur. Makula dejeneresansı da (sarı nokta hastalığı) steroid ağrı kesicilerin yan etkilerinden olabilir. İlaç kullanımı kesildiğinde yan etkiler kaybolmaya başlar ancak glokomun yarattığı hasar ve görme alanı kaybının geri dönüşü olmayacaktır. Steroid ağrı kesici kullananların yan etkiyi azaltabilmek için antioksidan ilaç ve vitamin (C vitamini, E vitamini, lutein, alpha lipoic asit vb.) almaları faydalı olabilir.

GÖZ BEBEĞİNİ ETKİLİYOR

Mevcut ağrıları dindirmede hiçbir seçenek kalmama durumunda kullanılan Opioidler (uyuşturucu ilaçlar), bağışıklık yapma özelliği taşısa da ağrıların dindirilmesi konusunda bir hayli etkilidir. Bağımlılık gibi çok belirgin oranlarda yan etkilere neden olan ağrı kesici ilaçlar (morfin), göz bebeğinin küçülmesine de neden olabilir.

Ağrıbaş ağrısıGüneşuyuşturucu

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası