hoşgörü ile ilgili öykü / Hoşgörü ve bağışlama ile ilgili hikayeler

Hoşgörü Ile Ilgili Öykü

hoşgörü ile ilgili öykü

Mevlana&#;nın hoşgörü hikayelerini sizler için derleyip bir araya toparladık. Dünya&#;da bizler için hoşgörü ve barışın en sembol isimlerinden olan Mevlana, Müslüman bir din bilginidir. Mevlana hakkında hoşgörü ile ilgili hikayeleri tabiki sayfamızda bulacaksınız. Biz özellikle okuması uzun sürmesin diye kısa olanını seçtik. Mevlananın hoşgörü ile ilgili hikayeleri.

Bir padişah bir şeyhe bir gün:
&#; &#;Benden bir şey dile.&#; dedi.
Şeyh cevap verdi.
&#; &#;Ey padişah bana bunu söylemekten utanmıyor musun? Hele biraz daha yüksel de öyle konuş. Benim iki kölem var, onlar çok basit kimseler oldukları halde her gün sana hükmederler, emrederler?&#; dedi.
Padişah bundan dolayı kızdı.
&#; &#;Ey Şeyh bu sözün hatalı bir söz, kim bana emredebilir, o dediğin kişiler kimlerdir, söyle!&#; dedi.
Şeyh gülerek cevap verdi:
&#; &#;Sana emreden kölelerimden biri kızgınlık, diğeri şehvettir.&#; dedi.

Farklı bir hikaye

Durmadan ağlayıp inleyen ve Allah (c.c) için gözyaşı döken bir zahide bir dostu .

&#; &#;Bu kadar fazla ağlayıp durma ki gözün bozulmasın.&#; dedi.

Zahid düşünmeden cevap verdi :

&#; &#;Bu işin iki yönü var. Göz ya görür yahut da göremez. Göz eğer Allah&#;ın (c.c) nurunu görürse artık gam değil. Çünkü Allah&#;a ulaşmak, O&#;nun rızasını kazanmak için iki gözden olmak çok değersiz bir şeydir. Yok eğer bu gözler eğer Allah&#;ın (c.c) nurunu göremeyecekse böyle gözlerin görmesindense kör olması daha evladır.&#; dedi.

Mevlana hoşgörü hikayeleri kısacık

Daha farklı bir hikaye

Mevlana bir gün sevenleriyle kıra çıkmış.
O esnada sürü halinde köpeklere rastgelmişler.
Hayvancıklar öyle sevimli, öyle hoş muhabettle şakalaşıyorlarmışki&#; ve güzelce oynaşıyorlarmış ki&#;
Mevlana&#;da bu sevimli &#;manzarayı bir süre seyretmiş. O sıra da içlerinden biri:
&#;-Köpeklerin, birliği,dirliği,&#;muhabbeti ne güzel. Aralarındaki hoşgörü ve saygı bize güzel örnek&#; demiş.
Mevlana, bu sözün sahibinden, hemen gidip kasaptan birkaç kemik getirmesini istemiş.
Kemikler gelince; &#;bu kemikleri köpeklere atın&#;, demiş.
Kemikler atılır atılmaz köpeklerin sevgiyle oynaşmaları birden bitmiş.
O an kıran kırana bir kemik kapma mücadelesine başlamışlar.
Biraz önce birbiriyle oynaşan köpekler, o an kapışyorlarnış.
Mevlana yanındakilere;
&#;Biraz önce burada gördüğünüz muhabbet, köpek muhabbetiydi.
Köpeklerin muhabbeti, aralarına bir kemik düşünceye kadardır!&#;&#;

Farklı bir hikaye

Yok kesen manevi kuşlar

Yol kesen manevi dört kuş, bütün insanların gönlünü yurt edinmiştir.
Bu kuşlar ; Kaz, tavus, kuzgun ve horozdur. Bu kuşların insanın içinde olan dört benzeri insandaki dört huydur.
Kaz; insandaki hırstır&#;
Horoz; insandaki şehvettir&#;
Tavus; insandaki makam hırsıdır&#;
Kuzgun ise; insandaki dilektir&#;
Kuzgunun dileği; Ebedi olmak yahut da uzun bir ömüre kavuşmaktır, insan bunu umar durur&#;
Hırs kazı ne bulursa yer, sanki Allah&#;ın (c.c) &#;yiyiniz.&#; hükmünden başka hükmünü duymamıştır. İyi kötü ne bulursa toplar, dağarcığını doldurur.

Farklı bir hikaye
Şaşının inadı

Bir ustanın şaşı bir çırağı vardı. Bir gün ustası ona :
&#; &#;Bizim eve git rafta bir şişe var onu al bana getir.&#; dedi.
Şaşı eve gitti kapıyı açıp içeriye girdi, ustasının dediği rafa bakınca iki şişe gördü, dönüp geldi :
&#; &#;Ustacığım hangi şişeyi getireyim, çünkü dediğiniz rafta iki şişe var.&#; dedi.
Usta : &#;O rafta iki değil sadece bir şişe var git onu getir.&#; diye tekrarladı.
Çırak ayak diretti , itiraz etti :
&#; &#;Beni boş yere azarlama usta o rafta iki şişe var, açıkça hangisini getirmemi istiyorsan söyle.&#; dedi.
Usta çırağa anlatamayacağını , ne söylerse söylesin dinlemeyeceğini görünce :
&#; &#;Madem öyle, orada iki şişe var diye inat ediyorsun git birini kır , diğerini al getir.&#; dedi.
Çırak gitti şişenin birini yere çalıp kırınca ikisinin de gözden kaybolduğunu gördü.
İnsan tarafgirlikten, hiddet ve şehvetten şaşı olur hakkı ve hakikati olduğu gibi göremez.

Farklı Hikaye:

Sofinin Yeri

Padişahlar meclisinde; sol tarafta yiğitler, bahadırlar, kahramanlar oturur; çünkü kalp vücudun sol tarafında bulunur.
Defterdarlar, hesap memurları, katipler, şair ve edipler padişahın sağında yer alırlar, zira yazı yazmak ve iş yapmak sağ elin işidir.
Sofilere padişahlar karşılarında yer verirler. Çünkü onlar can aynasıdır, ayna da insanın karşısında olmalıdır.

Farklı Hikaye:

Zahidin Cevabı

Padişahlar meclisinde; sol tarafta yiğitler, bahadırlar, kahramanlar oturur; çünkü kalp vücudun sol tarafında bulunur.
Defterdarlar, hesap memurları, katipler, şair ve edipler padişahın sağında yer alırlar, zira yazı yazmak ve iş yapmak sağ elin işidir.
Sofilere padişahlar karşılarında yer verirler. Çünkü onlar can aynasıdır, ayna da insanın karşısında olmalıdır.

Farklı Hikaye

Şeyh ile Padişah

Bir padişah bir şeyhe bir gün:
&#; &#;Benden bir şey dile.&#; dedi.
Şeyh cevap verdi.
&#; &#;Ey padişah bana bunu söylemekten utanmıyor musun? Hele biraz daha yüksel de öyle konuş. Benim iki kölem var, onlar çok basit kimseler oldukları halde her gün sana hükmederler, emrederler?&#; dedi.

Padişah bundan dolayı kızdı.
&#; &#;Ey Şeyh bu sözün hatalı bir söz, kim bana emredebilir, o dediğin kişiler kimlerdir, söyle!&#; dedi.
Şeyh gülerek cevap verdi:
&#; &#;Sana emreden kölelerimden biri kızgınlık, diğeri şehvettir.&#; dedi.

03 Ekim ,

Hoşgörülü olmamız gerektiğini annem bana hep söyler. Benim çok arkadaşım var aynı bu hikayedeki gibi hoşgörü sayesinde güzel arkadaşlarım oldu. Her düşünceye ve herkese hoşgörülü olmalıyız arkadaşlar.

Hoşgörü ile ilgili kompozisyon örneklerini kısa ve uzun versiyonları ile sizler için hazırladık. Hoşgörü hakkında kompozisyon örneklerimize uygun başlıklar seçerek hepsini giriş gelişme sonuç bölümleri halinde yayınladık. Sizler de hoşgörü konulu kompozisyon, bilgilendirici metin veya deneme yazısı yazarak iletişim bölümünden bize gönderebilir, sitemizde yayınlanmasını sağlayabilirsiniz. Şimdi hoşgörülü olmanın önemi ile ilgili yazılara geçelim.

HOŞGÖRÜ

     Kim olursa olsun, insanların inançlarını, davranışlarını, zevklerini, giyimlerini olduğu gibi kabullenmek, onları anlayışla karşılamak hoşgörü anlamına gelir.

     Bizim inancımızdan olsun veya olmasın, bizim gibi giyinsin veya giyinmesin, bizim gibi düşünsün veya düşünmesin tüm insanların yaşam biçimlerini anlayışla karşılamalı, onları yadırgamak yerine oldukları gibi kabul etmeliyiz. Her insan bu dünyada kendi yolunu kendi belirler ve istediği gibi yaşayabilir. Hele de bize herhangi bir zararı olmadığı takdirde insanları davranışları veya inançları yüzünden eleştirmek, onları incitecek sözler söylemek son derece yanlıştır. İsteyen istediği gibi düşünür, istediğini giyer veya istediğini yer. Bize düşen şey, onları oldukları gibi kabul edip onlara hoşgörü ile yaklaşmaktır.

     İnsanları yadırgamak, dışlamak bize düşmez. Her insan hata yapabilir. Hata yapanları affetmek, onları doğru yola sevk etmek ve onları hoş görmek büyüklüktür. Biz de hoşgörü içinde yaşayalım ve büyüklerden olalım.

-SON-

İNSANLARI HOŞGÖRÜ İLE KARŞILAMAK

     Hoşgörü, insanların hatalarını anlayışla karşılamak, onları hoş görmektir. Her insan bize karşı bilerek veya bilmeyerek hata yapabilir. Hata yapan her insanı hayatımızdan çıkarmak, onları ayıplayıp dışlamak pek doğru bir davranış değildir.

     Aksine, insanları hatalarından dolayı affetmek, hatalarını hoşgörü ile karşılamak büyük bir erdemdir. İnsanların davranışlarını hoşgörü ile karşılayarak aslında onlara hatalarını düzeltmeleri için bir fırsat vermiş oluruz. Bu insanları hoş görmeyip ayıplar veya rencide edersek, yahut cezalandırmaya kalkarsak durum ters tepebilir ve o insanlar kendilerini düzeltmek yerine daha da kötü hale gelebilir. Ancak onları hoşgörü ile karşılarsak belki kalpleri yumuşar ve hatalarını anlayarak düzeltme eğilimine girebilirler.

     Bizi yaratan Allah, affetmeyi, kulunu hoş görmeyi sever. Bizler de insanları hoşgörü ile karşılarsak hem o insanların sevgisini ve saygısını kazanırız hem de Allah'ı mutlu edecek bir davranışta bulunmuş oluruz.

-SON-

HOŞGÖRÜLÜ OLMAK

     İnsanoğlu, yapısı itibarıyla isteyerek veya istemeyerek hata yapabilen bir varlıktır. Bu yönüyle hatasız ve günahsız olan meleklerden farklıdır. Dünyanın en iyi insanının bile hata yapma durumu olabilir. Nitekim tüm insanlara kılavuz mahiyetinde olan peygamberlerin bile hataları olmuştur. Bizler de diğer insanlardan farklı değiliz. Bizim de hatalarımız, zaaflarımız mutlaka vardır.

     Herhangi bir insana karşı bir hata yaptığımızda çoğu defa pişman olur ve affedilmek isteriz. Affedilmek bizi mutlu eder ve aynı davranışı yapmamak için kendi kendimize söz veririz. Bundan böyle davranışlarımız daha fazla dikkat ederiz. Aynı zamanda hata yaptığımız kişi bizi affetme büyüklüğünü gösterdiği için ona olan saygımız ve sevgimiz artar. Eğer biz de insanları anlayışla karşılar, hatalarını görmezden gelir veya hoşgörü ile karşılarsak, onlar da bizim hakkımızda daha güzel düşünecek, bizi daha fazla sevecek ve sayacaktır. Affetmek büyüklüktür. Kin tutmak ise ancak kalbi kararmış olanların başvurabileceği bir şeydir.

     İnsanlar yaptıkları hatalardan dolayı pişmanlık duyabilir ve bizden özür dileyebilirler. Böyle bir durumda onları terslemek yerine affedip anlayışla karşılarsak, aynı hatayı yapma olasılıkları düşecektir. Bu nedenle insanları hoşgörü ile karşılayalım. Onlara yaptıkları hataları onarma fırsatı verelim.

-SON-

HOŞGÖRÜNÜN DEĞERİ

     Dünyanın en güzel duygusu, hatta duyguların anası sevgidir. Allah, bize sevmeyi emreder. İnsanları, hayvanları, bitkileri, her şeyi &#;&#;Yaratılanı sev, Yaratan&#;dan ötürü.&#;&#; diyen Yunus Emre, sevginin ve hoşgörünün değerini vurgulamıştır. Hatasız, günahsız olan yalnızca Allah'tır. İnsan ise Allah'ın yarattığı aciz bir kuldur yalnızca. Ve kötülük yapmaya da, günah işlemeye de, kusur işlemeye de açıktır.

     Bunun bilincinde olan insanlar, ayrım yapmadan tüm insanları sever ve her türlü inançtan insanları hoşgörü ile karşılarlar. Allah, insanları türlü türlü yaratmıştır. Herkesin düşünce yapısı, dili, dini, rengi farklıdır. Hiç kimse dili, dini, ırkı veya rengi yüzünden kınanamaz, toplumdan soyutlanamaz. Her insan ancak ve ancak kendi yaptıklarından sorumludur. Yanlış yolda olduğunu düşündüğümüz birini bile yadırgamak, onu dışlamak bizim yapabileceğimiz bir şey değil. Onların bizi hoşgörü ile karşılamasını nasıl istiyorsak bizler de onları hoşgörü ile karşılamalıyız.

     Bütün inançlar hoşgörüyü güzel bir erdem olarak görür. Bu erdeme sahip olan insanın gönlü güzel ve zengindir. Bir insan isteyerek veya istemeyerek bize zarar verse bile onu affedebilme büyüklüğünü gösterebilmeliyiz. Hoşgörü denince akla gelen büyük zatlardan biri de İmam'ı Azam Hazretleri'dir. Rivayet edilir ki: Bir gün bir sözlü bir tartışma esnasında İmam'ı Azam&#;ın tartıştığı kişi hiddetlenir ve İmam-ı Azam'a şiddetli bir tokat atar. 

     Ancak İmam-ı Azam öfkesine sahip çıkar ve şunları söyler. Dileseydim bana yaptığının aynısını yapar ben de sana bir tokat atabilirdim; ancak yapmadım; dileseydim seni mahkemeye verir, cezalandırılmanı sağlardım; ancak yapmadım; yahut dileseydim seni Rabb'ime havale eder, bunun cezasını diğer dünyada çekmen için ona yalvarırdım; ancak yapmadım. Ancak şunu bil ki: Öldüğümde eğer bana soracak olurlarsa, seninle beraber cennete gitmek istemediğimi söyleyeceğim. Bu büyük hoşgörü karşısında adam duygulanır ve ağlamaya başlar. İmam-ı Azam, &#;&#;Ağlamayı bırak, ben seni zaten en başında affetmiştim.&#;&#; der.

     Durup düşündüğümüzde küçük bir hoşgörü örneği olduğunu düşünüyor olabiliriz. Ancak bize tokat atan birine karşı tepki vermemek, sinirlerine hakim olmak ve onu affetmek kaçımızın yapabileceği bir şeydir? Belki biz olsak, bırakın karşılık olarak sadece bir tokat atmayı, belki Allah ne verdiyse tekme tokat girişecek, küfürler savuracak, tehdit edecektik. Oysa Allah dostu, büyüklüğünü gösterip onun bu hatasını hoşgörü ile karşılıyor ve böylece hem düşmanının hem de Allah'ın kalbini kazanıyor.

     Birçok insan vardır ki yaptığı bir hatadan sonra hoş görüldüğü için doğru yola girmiştir. Hepimizin çok iyi bildiği &#;&#;Sefiller&#;&#; adlı romanda Jan Valjan adında, kitabın başkahramanı olan bir karakter vardır. Hapisten kaçmış azılı bir hırsız. Bir din adamı, onu evine alır, yedirip içirir. Jan Valjan ise teşekkür etmek yerine din adamının değerli eşyalarını çalıp evden kaçar. 

     Tesadüfen güvenlik görevlileri tarafından yakalanınca din adamının evine getirilir. Bu değerli eşyaları çalıp çalmadığı sorulur. Ancak din adamı, Jan Valjan'ın hırsızlık yapmadığını, o değerli eşyaları kendisinin ona hediye ettiğini söyler. Bu büyüklük karşısında Jan Valjan yaptığından çok büyük bir pişmanlık duyar. Din adamından özür diler ve sonraki tüm hayatını iyilik yapmaya adar. İşte, hoşgörü ile karşılanan insanlar, büyük hatalarını düzeltme fırsatını da elde eder böylece. Bu nedenle insanları daima hoş görmeli, onları iyilikleriyle kötülükleriyle, doğrularıyla, yanlışlarıyla kabul etmeliyiz.

-SON-

Hoşgörünün önemini anlatan kompozisyon örneklerini funduszeue.infoız ki bu yazıları beğenmişsinizdir. Siler de hoşgörülü olmak konulu yazılar yazıp yorum bölümünden paylaşabilirsiniz. Tüm yazılarımızı okuma zahmetine girdiğiniz için hepinize teşekkür ediyor, kalbinizden hoşgörünün eksik olmamasını diliyoruz. Hoşça kalın.

Hoşgörü konulu hikaye(Yağızın Doğum Günü)





Yağız’ın Doğum Günü
O gün Yağız çok mutluydu. Neden mi?
Çünkü onun doğum günüydü. Okuldan döner dönmez odasını süslemeye koyuldu. Bu sırada gözü kapıya takıldı.
— Anne bak, diye seslendi Yağız.
Annesi, Yağız’ın gösterdiği yöne doğru baktığında Ayça’nın ayağa kalkmış kendilerine doğru gelmeye çalıştığını gördü. Bir iki adım attıktan sonra pat yere düştü küçük Ayça. Çünkü yürümeyi yeni öğreniyordu. Yağız ve annesi, Ayça’nın ilk adımlarına çok sevindiler. Onlar evi süslerken Ayça da etraflarında yürümeye çalışıyordu.
Akşam olmuş, hazırlıklar tamamlanmıştı ki davetliler de geldi. Artık parti başlayabilirdi.
Zırrrr! Kapı çalındı. Yağız etrafına baktı. Dedesi, halası, büyükannesi, arkadaşları herkes buradaydı. Kimdi acaba kapıdaki?
Kapıyı açtığında koca ayaklı, kıvırcık saçlı, kırmızı burunlu biri duruyordu karşısında.
— Bu, bu Palyaço, diye bağırdı.
— Oley! Yaşasın!
Arkadaşları da palyaçoyu Yağız gibi büyük bir sevinçle karşıladılar. Hep birlikte hopladılar, zıpladılar, şarkılar söylediler.
Zırrrr! Kapı tekrar çalındı. Annesi kapıyı açmaya giderken,
— Hey! Bu da başka bir sürpriz olsa gerek, diyerek kapıya koştu Yağız.
Kapıyı açtıklarında komşuları Semiha teyzeyi gördüler.
— İyi akşamlar. Alt kata kadar gelen gürültüden rahatsız olduk. Sesi biraz daha azaltır mısınız?
— Ama bugün benim doğum günüm!
Semiha teyze:
— Doğum günün kutlu olsun Yağız. O hâlde bu akşamlık seni hoş görebilirim.
— Yani kızmadınız mı?
— Hayır kızmadım. Özel bir gün olduğu için gürültüye izin verebilirim.
Yağız’ın annesi, Semiha teyzeye gösterdiği hoşgörü için teşekkür etti.
Yağız eğlenceye devam etmek için salona döndüğünde,
— İyi ki doğdun Yağız, sesleri yükseliyordu.
Palyaço elindeki pastayı Yağız’a uzattı:
— Haydi, bir dilek tut ve mumlara üfle, dedi.
Pasta kesilmiş, palyaçonun oyunları ile herkes çok eğlenmişti. Ayça ise tüm akşam paytak adımlarla etrafta dolaşmıştı.
Bir ara annesi Yağız’a sordu:
— Bir şeyi unutmadın mı?
— Hımm Neyi unuttum?
— Hediyelerini açmayı.
— Eveet. Haydi, hediye paketlerini açalım.
Önce büyükannesinin paketini açtı. İçinden kırmızı büyük bir top çıktı. Yağız diğerlerini açarken Ayça paketlerden birinin üzerine düşüverdi. Annesi, Ayça’yı ellerinden tutarak kaldırdı. Yağız buruşmuş paketi gördüğünde,
— Off, ne yaptın! Hediyem ne hâle geldi, dedi ve kızgınlıkla paketi açtı.
Gördüğü şey onu daha da kızdırdı. Dedesinin ona hediye ettiği robotun kolu kırılmıştı. Yağız kaşlarını çatarak kardeşine,
— Senin yüzünden robotum kırıldı. Dikkat etsene, dedi.
Ayça korku dolu gözlerle bakarken annesi:
— Yağızcığım, Ayça bunu isteyerek yapmadı. Yürümeyi yeni öğrendiğini biliyorsun. Onu hoş görmelisin, dedi.
Yağız’ın suratı asılmıştı.
Dedesi:
— Tıpkı Semiha teyzenin bu akşam bizi hoş gördüğü gibi, diye ekledi.
— Robotum kırıldığı için çok üzgünüm. Ama haklısın anneciğim. Ayça bunu isteyerek yapmadı, bu yüzden ona kızamam. Peki, robotum ne olacak?
Dedesi bir çözüm bulmuştu bile.
— Yarın birlikte tamir edebiliriz.
Yağız bunu duyunca çok sevindi. Diğer paketleri de açtı. Herkese partiye katıldıkları ve getirdikleri hediyeler için teşekkür etti. Parti sona erdiğinde annesiyle birlikte misafirleri uğurladılar.
— Şimdi etrafı toplamamız gerek. Bana yardım eder misin, dedi annesi.
— Çok yorgunum anneciğim. Sana yardım edemeyeceğim. Beni hoş görür müsün?
Yağız odasına giderken annesi gülümseyerek arkasından bakıyordu.

Meral Canoğlu Cantürk, Hümeyra Bektaş, Eser Ünalan Şenler


Alıntı.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası