erzurum horasan evliyaları / Horasan nerede? Horasan evliyaları ve erenleri nedir? - Mynet trend

Erzurum Horasan Evliyaları

erzurum horasan evliyaları

Erzurum Horasan İlçesinde Yaşayan Evliyalar

Erzurum Horasan İlçesinde Yaşayan Evliyalar

ErzurumHorasan İlçesinde Yaşayan Evliyalar Uzun süre İranlıların egemenliğinde kalan Hınıs Bizanslıların ve yılında Alparslan’ın Malazgirt zaferi ile de Selçukluların idaresine geçer. Anadolu Selçuklularının son zamanlarında İranlılar Hınıs’ı ikinci kez ele geçirirler ve bu devrede Hınıs Kalesi inşa edilir. Osmanlı Devletinin yükselme devrinde Hınıs İranlılardan alınır. Osmanlılar devrinde iki defa mutasarıflıkla idare edilir. Saltuklu, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde bölgenin en önemli yerleşim merkezi Hınıs&#;tır.

Şehrin eski yeri bugün parçalanmış bir vadi görünümündeki derenin batısında yer alan kale çevresidir. Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde kale onarılarak tahkim edilir. Evliya Çelebi&#;ye göre, kale Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan&#;ın amcası tarafından kurulmuştur. Kalede yedi cami, bir han, bir hamam bulunduğunu da yine Evliya Çelebi&#;den öğreniriz. Hınıs için &#;levent sipahisi pek çoktur&#; diyen Çelebi, bu yöre insanının cesur, yürekli ve mert olduğunu belirtir.

Çelebi Hınıs kalesini seyahatnamesinde şöyle tasvir etmektedir: &#;Kalesi yüksek ve yalçın bir tepenin üzerinde yapılmıştır. Dört köşe şeddadi dimdik bir kaledir. Kale civarı çukur yerdedir, ama her tarafı göklere baş kaldırmış yalçın kayalardır. Havalisi de kayalıktır. Kalenin doğu tarafında tatlı bir su akar. Kalenin aşağı tarafında duvar dibinde sanatkar üstad, suyun ağzına demir bir kafes yaptırmıştır. Su bu kafesten geçerek kaleye gelir. Sonra birçok bostanlara taksim olunur.

Demir kafesten sudan başka birşey geçmez. Kale kapısı bu akan suyun çıktığı yere, kaynağına yakındır. Hınıs&#;da cümle yedi mihrap mabet vardır. Evleri serapa toprak örtülüdür. Kiremitli bina yoktur. Ahali Hınıs dışındaki Bingöl Yaylası&#;na çıkıp kesbi teravet
ederler.&#; Dış kale surlarının batı, doğu, ve kuzey yönlerden kaleyi kuşattığı, doğal kayalıklar üzerindeki duvar kalıntılarından
anlaşılmaktadır. Hamza Gündoğdu-Ahmet Ali Bayhan-Ali Murat Aktemur.

Hınıs, Tekman ve Çevrelerindeki Kültür Varlıklarına İlişkin Bir Yüzey Araştırması Ancak camilerden, han ve hamamdan hiç birisi günümüze ulaşmamıştır. Hınıs Ulu Camii ve yanındaki medrese kalıntısı ile çevredeki eski yerleşim izleri de bu dış surlarla kuşatılmıştır. Dış Kale surları içindeki bu kalıntıların bulunduğu yer, Eski Hınıs diye anılmaktadır. Ulu Cami, vakıf kayıtlarına göre Muş yöneticilerinden Alaeddin Bey tarafından yılında yaptırılmıştır.

Yöre halkının zamanla yeni Hınıs ve Yukarı Mahalleye taşınmasıyla birlikte terk edilen cami, son yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü&#;nce esaslı bir tamir görür. Bir medreseyle birlikte külliye olarak inşa edilmiş olan Hınıs Ulu Camii&#;nin minaresinde bir usta kitabesi mevcuttur. Kaynaklarda külliyeye gelir getirmesi için, 20 dükkan ve bir değirmenin vakf edildiği ifade edilmektedir. Kare planlı olan cami dokuz küçük kubbeyle örtülüdür. Hınıs’taki diğer önemli yapılar arasında Toprakkale, Zirnak Kalesi, Zirnak Kümbeti, Erence Köyü Seyyit Ömer Halil Türbesi sayılabilir. Fakat bu eserlerin bulunduğu yerlerde günümüzde sadece taş yığınları mevcuttur.

yılı salnamesine göre, kazada 13 cami ve mescid, üç tekke, 20 kilise ve manastır, bir mekteb-i rüştiye, iki mekteb-i ibtidai, 99 medrese ( ve tarihli salnamelerde medrese sayısı 27), bir hükümet konağı, bir askeri kışla, bir telgrafhane, 99 dükkan ve mağaza, üç furun, dört meyhane, iki han, 29 bezirhane, bir boyahane, değirmen, çeşme, dört köprü, arsa, yaylak ve kabristan vardır.

Hınıs Sancağında şu zaviyelere ait vakıflar sayılmaktadır. Şeyh İdris zaviyesi, Pirhal-ı Ahlati zaviyesi, Hacı-Pir-Ahmed zaviyesi, Hacı-Bahşayiş zaviyesi, Şeyh-Veli zaviyesi, Şeyh-Şirvan zaviyesi, Baba-Söylemez zaviyesi, Mevlana-Mehmed zaviyesi, Aynü&#;l-Melik zaviyesi ve camisi, Yol-Hamza zaviyesi, Abdullah medresesi/mescidi, Hamza-Şeyh zaviyesi, Seydi-Ahmed-Ağa zaviyesi. Hınıs Kaymakamlığı tarafından, “ yılında Rusların işgal ettikleri Hınıs&#;tan çekilmelerinden sonra Ermenilerin bölgedeki Müslüman halka yaptıkları mezalimin giderek arttığı, Hınıs&#;ın toplam 16 köyünde Ermenilerin ahaliyi bir araya toplayıp, hayvanlarıyla beraber ateşe verip kişiyi katlederek bütün hayvan ve eşyalarının yağma edildiği gibi kadın ve bakire kızların ırzlarına tasallut ettikleri;

Söylemez&#;de bir haneye topladıkları kadın, erkek ve çocukların üzerine, ateşe verdikleri bir boğayı salarak tamamını katlattikleri; Ermenilerin köylerdeki mezalimleri sonucu binlerce İslam nüfusun katledildiği, gerek Rus işgali sırasında gerekse Rusların çekilmesinden sonra Ermenilerin
Erzurum&#;un Tekederesi köyünde de 60, Oyuklu köyünde ise İslamı katlettikleri ve Erzurum&#;da katledilen ve hatta hanelere
doldurularak yakılan, ırzlarına tecavüz edilen kadın ve kızlara yapılan işkenceleri tarif etmenin mümkün olmadığı”, kaydedilir.

Hınıs’ın Bahçe Mahallesinde bulunan Mama Hatun ziyareti, mağara içindedir. Bu türbeye, özellikle boğmaca öksürüğüne yakalanan çocukların getirildiği, çocuğu getirenannesinin çocuğu bir müddet kabir başında yalnız bırakıp sonra alıp gittiği, nakledilir. Bu ziyaretlerin Perşembe günü olanı makbul sayılmakta, ziyaretçilerce lohusa kadınların doğum sancıları çekmemesi için buradan bir parça toprak alarak, doğum yapacak kadına yedirildiği anlatılmaktadır.

Şeyh Mehmet türbesi

İlçenin Yukarı Kayabaşı Mahallesinde bulunan Şeyh Mehmet türbesi de halkın önem verdiği ziyaret mekanlarından birisidir. Asıl ismi ‘Gome Abdalan’ (Zazaca Abdalanların evi) olan ve ilçeye 17 km. mesafede bulunan Alikırı köyünde Abdal Ali ziyareti bulunur. Buraya birçok insan gelir, dualarını eder ve kurbanlarını yaparlar. Eskiden bu köyde cemlerin yapıldığı ve bir Bektaşi-Dergahında olduğu gibi eğitim verildiği, hatta eski bir kütüphanesi bile olduğu nakledilir.

İlçeye 28 km. mesafede bulunan Erence köyünde türbesi bulunan ve sahabelerden Hazreti Peygamberin sakası (su taşıyıcısı) olan Seyyid Ömer Halil Hazretlerinin VII. yüzyılda burada şehit düşmüş olduğu anlatılır. Kabrin altından ve dört bir yanından mucizevi bir şekilde su kaynar. Türbenin yanındaki diğer kabir de bu zatın ağabeysine aittir. Anlatıldığına göre, Sahabi Seyyid Ömer Halil Hazretlerinin diğer kardeşleri olan Bekir Baba Karayazı ilçesi Göksu beldesine bağlı Köse Hasan köyünde, Akbaba Pasinler’de, Güzel Baba Karaçoban ilçesi Kırımkaya’da ve yine Hazal Hatun Hınıs’ta medfundur. Erence’nin çok eski bir yerleşim yeri olduğu köydeki harabelerden ve Ermeni mezarlığından da anlaşılmaktadır.

Hazal Hatun ziyaretgahı ilçeye 24 km. mesafede bulunan Ovakozlu köyünde Cevizlidere mahallesindedir. Kitabeleri bulunmayan iki kabrin boyu dört metredir. Hazal Hatun Seyyid Ömer Halil Hazretlerinin kız kardeşi olarak bilinir. İslam Ordularına katılarak kardeşleriyle birlikte Erzurum’a gelmiştir. Hazal Hatun’un vefat hikayesi şöyle anlatılır. Kardeşi Seyyid Ömer Halil Hazretlerinin Erence köyü yakınlarında şehit düştüğünü işiten Hazal Hatun, acı içerisinde bulunduğu dereden Erence tepesine doğru koşarken kendisine emri hak vaki olur. Saçları kuvvetli rüzgarın tesiriyle dereye doğru sürüklenir ve saç tellerinin tutunup kaldıkları yerlerde ceviz ağaçları peyda olur. kadar ceviz ağacı ve türbelerin bulunduğu yer ziyaretgahtır.

Ağaçlar kutsal sayıldığından, burada yetişen cevizler yenilmez ve teberrük olarak saklanır. Ağaçların kuruyan dalları ve yapraklarına, felaket getirir anlayışı içinde dokunulmaz İlçeye 20 km. mesafede bulunan Divanhüseyin köyü, ismini bir ziyaret yerinden alır. İlçeye 38 km. mesafede bulunan Elmadalı köyünde Abdul Ali ziyareti bulunur.

İlçeye 18 km. mesafede bulunan ve Kurtuluş Savaşı sırasında burada ’den fazla şehit düştüğü için eski adı Şehitharabe olan Mutluca girişinde Sultanbaba adında eski dönemlerde şehit düşmüş bir komutanın kabri etrafında mezarlık yapılmıştır. Buradan ağaç kesip götüren köylülerin başına daha sonradan felaketlerin gelmiş olduğu nakledilir. Köylüler ve böylece sadece o mevki (şehitlik civarı) hariç başka bir yerde oraya ait odunların yakılmaması gerektiğine inanılır.

İlçeye sekiz km. mesafede bulunan Sultanlı köyü adını, köyün yaklaşık metre batısında yer alan ve bir Türk komutan olduğu sanılan şehidinden alır. Bu şehidin kabrinin etrafında mezar taşları ay-yıldız (bazılarında hançer-kılıç) motifleri işlenmiş mezarlar bulunmaktadır. Burada yatmakta olan şehidin Akkoyunlular veya Karakoyunlular döneminde şehid düştüğü sanılmaktadır. Anadolu&#;nun İslamlaşmasında hizmetleri olan, bu uğurda şehitlik mertebesine ulaşmış olan biri olduğuna inanılır. Kabrinin bulunduğu mevki Sultanlı, Mezraa ve Mutluca köyleri arasındadır. Üç köyün de ölüleri bu mübarek zatın bulunduğu mevkiye defnedildiğinden burası büyük bir mezarlık haline gelmiştir.

Mevki hâkim bir tepenin zirveye yakın bir yerinde olup etrafı ve karşı yamaçları meşe ağaçlarıyla kaplıdır. Anlatılır ki, bu mevkide ağaç kesip götürenler felakete uğramışlardır. Bu mübarek zat (şehit) ancak kendisini ziyarete gelenlere bu mevkide yakmak şartıyla ağaçlarından yakmaya, çay ve yemeklerini pişirmek için odun toplayıp yakmaya müsaade etmektedir. Halk arasında böyle bir inanç oluştuğundan sadece ziyarete gelenler bu mevkide ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kuru dal, çalı-çırpı toplayıp gönül rahatlığıyla yakmaktadırlar. Ancak, asla bir kuru dal dahi olsa evlerine götürmemektedirler.

Şeyh Haydar Kerse ve ailesi Mekke’den Irak’a, Iraktan Diyarbakır’a göç etmişlerdir. Diyarbakır’a göç ettikleri sırada Şeyh Haydare Kerse’nin bir kardeşi Diyarbakır’da kalır. Şeyh Haydere Kerse Muşun Varto ilçesi Kers köyüne yerleşir ve (Kerse) lakabını köyün adından alır.

Anlatılır ki, Şeyh Haydare Kerse Hınıs’ın Ağgen köyünde Ermeniler tarafından parçalara ayrıştırılarak ve hayvan eti ile karıştırılarak kazana konulup kaynatılmaya başlanılır. Bu arada Şeyh Haydare kersenin parçalanmış bedeni adıyla Allah Allah diye bağırarak kazandan çıkar ve Ermeniler bu olayın karşısında hayretler içinde kalırlar. Bu olayı duyan sultan Abdulhamit ise askerlerine Ermenilere karşı savaş açılmasını emreder ve kırksekiz saat içerisinde bütün Ermenilerin öldürülmesi için talimat verir. Ve savaş esnasında Ermenilerin yarısı ölür, diğer yarısı ise kaçar.

Günümüzde bu zatın kabri iki ayrı köyde ziyaret edilmektedir. Bir yarısı Ağgen köyünde, diğer yarısı ise ilçeye 20 km. mesafede bulunan Kızılahmet köyünde bulunmaktadır. Şeyh Bahauddin Efendi, Şeyh Ali Septi’nin torunu ’de Hürriyet ve İtilaf Fırkası ve Sadrazam Damat Ferit Paşa&#;nın etkisiyle yayınlanan, Mustafa Sabri Efendi&#;nin kaleme aldığı Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi tarafından ilan edilen Kuva-yı Milliye&#;cilerin öldürülmelerinin günah sayılmayıp dînen caiz ve vazife sayıldığını duyuran fetvasına karşı Ankara Müftüsü Mehmet Rifat Efendi tarafından yazılıp müftü tarafından imzalanıp ilan edilen fetvada ‘el-müfti bi-medineti hınıs: şeyh bahâeddin’ olarak yer alır. , Şeyh Mahmud Fevzi Efendinin oğlu ve Şeyh Said’in ağabeyidir. Zamanının önemli âlimlerinden olup Hınıs müftülüğü yapmıştır.

Şeyh Bahaeddin kıyam fikrine karşı soğuk durur. Ancak belirgin bir muhalefette bulunmak yerine evinde durmayı tercih eder. Şeyh Said kıyam hazırlıkları için Hınıs’tan ayrılırken kardeşine, askerinin ve gerekli mühimmatının olmadığını, dolayısıyla biraz daha ihtiyatlı davranması gerektiğini söylediğinde, Şeyh Said Efendi, “Allah (cc) bana kıyamet gününde bu kadar zengindin, ilmin vardı, sen bunlarla ne yaptın dediğinde ne cevap vereceğim”, diyerek karşılık verir. Şeyh Said çalışmalara başladığında Bahauddin Efendi Hınıs’ta kalır. Adeti olduğu üzere her ikindi namazından sonra pencere kenarında Kur’an-ı Kerim okuyup dua eder. Bu haldeyken bir gün şehid edilir (). Kanı Kur’an’ın üzerine dökülür.

Anlatılır ki, Şeyh Bahaeddin Efendi şehid edilmeden önce rüyasında Hz. Osman&#;ı görür ve sabah evinin camı köşesinde Kur&#;an-ı Kerim okurken bir asker kurşunu ile Kur&#;an üzerine şehid olur. Şeyh Bahaeddin Efendinin kıyam hareketinde aktif müdahil olmamasının sebebi Şeyh Said Efendidir. Bunun amacı sadece medreselerin, ilim ve şeyhlik silsilesinin devamını sağlamaktır. Eğer kıyam hareketi başarısızlıkla sonuçlanırsa ve geri dönen olmazsa medreselerde ders verecek alim kalmayacaktır. Çünkü Şeyh Ali Sebti ailesinde en alim kişilerden biri Şeyh Bahaeddin Efendi&#;dir. Hem Hınıs Müftülüğünü yapmıştır hem de ’e yakın olan Palevi ekolü medreselerinin Merkez Medresesi baş müderrisidir.

Abdülmelik Fırat ()

Şeyh Said’in torunu olan Abdülmelik Fırat () Dönem Erzurum Milletvekilliği (DP) ve Dönem Erzurum Milletvekilliği (DYP)’nde bulunur. yılında Hak ve Özgürlükler Partisini kurmuş ve Onursal Başkanlığını yapar. Diyarbakır Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu mezunudur. Babası Şeyh Şahabettin, Şeyh Said&#;in yeğeni idi ve aynı zamanda onun kızı Ayşan Hanım ile evliydi. &#;deki isyanın ardından Şeyh Sait ve pek çok yakını idam edilir.

Ailenin hayatta olan mensupları da sürgüne gönderilirler. Ve ancak, &#;un Mart ayında Takrir-i Sükun Kanunu&#;nun kaldırılmasıyla memleketlerine geri dönerler. Ne var ki, topraklarına el konulmuştur. Tekrar gidip yerleşmelerine izin verilmiş, fakat araziler resmen verilmemiştir. Bu arada Soyadı Kanunu çıkarılmış, Şeyh Said ailesinin bir kısmına sürgünde Fırat soyadı verilmiştir. Ancak Aile &#;de ikinci kez sürgüne tabi tutulur.

Çok partili dönemin başlaması ile Fırat ailesi birkaç günlük yolculuğun ardından Hınıs&#;ın Kolhisar köyüne dönerler. İlk kez &#;de yedi yıl yaşını büyüterek DP Erzurum milletvekili olur. 27 Mayıs Darbesi&#;nde tutuklanan yaklaşık kişinin içinde en gencidir. 1,5 yıla yakın Yassıada&#;da kalır. Yargılama sonucu önce idam cezasına çarptırılır, daha sonra cezası hapis cezasına çevrilir ve 1,5 sene Kayseri Cezaevinde kalır. &#;de Erzurum&#;dan DYP milletvekili seçilir, ancak daha sonra hükümetin Kürt politikasıyla ters düşerek istifa eder.

Bir ara RP&#;den ihraç edilen Hasan Mezarcı ile yeni bir parti kuruluşuna çalışır, sonuç alamaz. Bilahare Yeni Demokrasi Hareketi ile temas kurar. Hak ve Özgürlükler Partisi&#;ni kurar. Kürtçe ve Türkçe&#;nin yanı sıra Arapça, Farsça, İngilizce ve Fransızca da konuşan Fırat, TBMM&#;nin en çok yabancı dil bilen üyelerindendir. HAKPAR onursal başkanlığı yapmıştır. Abdülmelik Fırat ilçenin Kolhisar Mahallesi&#;nde bulunan aile kabristanına defnedilir.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIGI ARŞİVİNE GÖRE HORASANERI
OLARAK BİLİNEN ANADOLU YATIRLARI -I
Dr. Yaşar KALAFAT
GİRİş
"Horasan Erleri"; muhtevalı bir çok ilmi çalışmanın yapıldığını biliyoruz.
ı Bizim de halk inançlan merkezli Horasan Erleri konulu iki denememiz
oldu.2 Bu mutevazi çalışmamızda "Horasan Erleri" olarak Diyanet
İşleri Başkanlığı Arşivine aksetmiş olan yatırlan aldık. Bu bilgileri,
Türbe formu ile aksettikleri arşivden çıkanrken, tanıtımıarında sadece bu
formlardaki bilgilere sadık kalacağız. Bu bilgileri Müftülüklerimiz derlemiş
veya derletmişlerdir. Bildirimize esas olan seçme kotunu "Horasan
Eri" olarak almış olmamız, diğer forumlarda ismi geçen ulu kişilerden,
bir kısmının mahiyetleri, zihniyetIeri ve fonksiyonlan bu kapsama girmediklerini
göstermez. Biz daha evvel yaptığımız başka bir çalışmada da
keza halkın yaptığı tasnifi esas almıştık.3
Malzeme; Türbenin adresi, türbede kimlerin yattığı, ne zaman ve
kimler tarafından yapılıp onanldığı, mimari özelliği, müştemilatı, türbenin
niçin ve ne şakilde ziyaret edildiği, varsa rivayet ve efsanesi, kimin
tarafından bakımının yapıldığı yıllık ziyaretçi sayısı şeklinde tasnif edilmiştir.
4 Biz, halk inançları itibariyle çok kısa atıf ve açıklamalarda bulunacağız.
ı. Metin Akar, "Osmanlılarda Yesevilik" Yesevilik Bilgisi, M. Isen, c. Kurnaz, M.
Tatcı, Ankara , Sh. ; Yılmaz Kurt "Hoca Ahmet Yesevi'nin Rum Eyaletindeki
Taviye kurucuları üzerindeki Etkileri" funduszeue.info, C. Kurnaz, M. Tl!tCl, Ankara
Sh., ; H. Kamil Yılmaz, "anadolu ve Balkanlarda Yesevi Izleri" Yesevilik
Bilgisi, M. isen, c. Kurnaz, M. Tatcı, Ankara , Sh.
2. Yaşar Kalafat "Horasan Eri oıarak Bilinen Yatırlarla ilgili Halk inançları ve Dini
Pratikler" Yeni Form, Aralık , S. Sh. ; Anadolu Türk Halk Sufizmi
"Ahmet Yesevi'den Hasan Dede'ye Erzurum Yöresi Gönül Erleri" Vamıf ve Killtür,
Ankara ; "Misyonerlik Halk Inançları Oryantalizm ve Genel Türkiyat" III.
Islam Şurası, Mayıs , Ankara.
3. Yaşar Kalafat "Anadolu Türk Halk Sufizmi-Zazalar-Kırm~nclar ve. Türkmenler (Erzurum
Ziyaret Yerlerinin Tasnifi ve Halk Bilimi Itibariyle Onemi) Istanbul
4. Diyanet İşleri Başkanlığı, "Türbeler ". Altı Klasörde Toplamlmış Çalışma

Bu çalışmada; Ankara-Çubuk'dan Şah Kalender Veli, Ankara Kalecik'ten
Alişoğlu, Ankara Beypazarı'ndan Kaygusuz Abdul, Ankara Nallıhan'dan
Tabduk Emre, Ankara Kızılcahamam'dan Durasan Şah'a, Antalya
Akseki'den Hacı Doğrul, Antalya Alanya'dan Pirce Alaaddin, Aydın
Bozdağan' dan, Horasanlı Mehmet Efendi, Bilecik Bozüyük' den Kumral
Abdal, Bursa İnegöl'den Hasan Dede, Bursa Yenişehir'den Karacaahmet,
Burdur Yeşilova'dan Niyazi Baba, Çankın Ilgaz'dan Şaban Dede, Çankırı
Bayramören'den Balıbaba, Horasanı Abdulrezzak Sultan, Çankın Yapraklı'dan
Benli Muhittin Gurhi Hz., Çankırı Orta'dan Paşa Sultan, Çankırı
Ilgaz'dan Balören, Çankın Merkez'den Şeyh Kara Mustafa, Çorum
Merkez'de Horasanı Baba, Çorum Sungurlu'dan Demir Şeyh, Çorum
Oğuzlu'dan Karadonlu Canbaba, Çorum Osmancık'dan Koyunbab~, Erzurum
Horasan'dan Horasan Baba, Erzurum'da Hoca Vecih-id-din, Istanbul
Beykoz'dan Akbaba Sultan, İstanbul Tuzla'dan Bayrak Dede, Kastamonu
Merkez'den Deveci Sultan, Kayseri Develi'den Epce Sultan,
Kütahya Hisarcık 'tan Şehitler, Kütahya Hisarcık' dan Şehçakır Türbesi,
Muğla Milas'dan Buharalı Bedreddin, Ordu-Ulubey'den Şeyh Abdullah-ı
Veli, Uşak Merkez'den Ahmet Semerkandi, Sivas-Ulaş'dan Şeyh Mehmet
Dede, Sakarya Taraklı'dan Davut Dede, Bayrak Dede, Kavak Dede,
Samsun Merkezden İsababa, Sivas Yıldızelinden Kevgir Baba, Sivas Yıldızelinden
Şeyh Halil, Şanlıurfa Birecik'den Şeyh Hasan, Tokat Sulusaray'dan
Malüm Seyid Türbesi, Karabük-Eflani'den Çalışlar Türbesi, Karabük
Safranbolu'dan Kirkille Ergüllü türbeleri üzerinde durmaya
çalışacağız.
METİN
Şah Kalender Veli Türbesi: Ankara İli Çubuk İlçesi Bele köyündedir.
Velinin diğer ismi, bir rivayete göre Şeyh Seyid Abdulkadir Efendidir.
Kimin tarafından yapıldığı bilinmeyen türbenin Vakıflar Genel Müdürlüğü
yetkililerinin ifadesine göre Selçuklu dönemi eseridir. Taş ve
altıgen olan türbenin, müştemilatında cami ve mezarlık vardır. Türbe, ruh
hastaları, felçliler ve çocuğu olmayanlarca ziyaret edilmektedir. Ziyarete
gelenler kurban kesmektedirler. Velinin babası Şeyh Seyid Siyem Sultan
Horasan' dan gelmiştir. Kalender Veli ise Osmanlı zamanında alemdarlık
yapmıştır. Rivayete göre IV. Murat kendisinden su istemiş veli, su kabı
ile değil de suyu sele ile getirince, köyün adı sele olarak kalmıştır. Yıllık
ziyaretçi sayısı ı civarında olan türbenin bakımını, köy muhtarlığı ve
Kemal Kalender isimli bir şahıs yapmaktadır.
Alişoğlu Türbesi: Ankara'nın Kalecik İlçesinde, Kale Mahallesi
cami altı semtindedir. Türbede Alişoğlu Ali Efendi, annesi ve kızı yatmaktadır.
Türbe ı23 ıyılında kendisi tarafından yaptırılmış ve vasiyeti
üzerine oraya defnedilmiştir. Türbe ahşap olup çatısı kiremitle kaplıdır.
Müstemilatında; bahçe, avlu, konaklama odası, çeşme ve tuvaleti mevcuttur.
Türbe her türlü hastalık için bilhassa bel, yel ve romatizma ağrıları
için ziyaret edilmektedir. Şifa için burada yatılıp uyunmakta ve şifa buluHORASAN
ERİ OLARAK BİLİNEN ANADOLU YATIRLARI - i 5 ı3
narak gidilmektedir. Eğitimini Horasan'da yaparak gelmiştir. Mesleği
askeri hakimlikmiş, Hacı Bayram Veliallah 'ın akrabalarından olup, Kayseri'de
hakim iken Hacı Bayram Veli tarafından Kalecik'de hakim olması
uygun görülmüştür. Burada vazife yapıp yerleşmiş ölünce de buraya
defnedilmiştir. Yılda kadar ziyaretçisi olan türbenin bakım ve temizliği
Fevziye Yıldız isimli bir vatandaş tarafından yapılmaktadır.
Kaygusuz Abdal Türbesi: Ankara ili Beypazarı ilçesi Kabaca köyündedir.
Türbede Kaygusuz Abdal ve müridlerinden 10 yatır vardır. Kim tarafından
ve ne zaman yapıldığı bilinmeyen türbe kubbelidir. Türbede çok
sayıda örtü vardır. Türbe; şifa, saygı ve hayır için ziyaret edilmektedir.
Kesin olmamakla birlikte Kaygusuz Abdal'ın Alaiye (Alanya) Beyinin
oğlu olduğu Abdal Musa Dergahı'nda eğitim aldığı Horasan Evliyaları'ndan
olduğu ifade edilmektedir. Bazı kayıtlara göre, tarihinde
Kabaca Köyü civarında hakkın rahmetine kavuşmuştur. Herhangi bir güvenlik
tedbiri olmayan türbenin bakımını, hayırseverler yaparlar. Yılda
takriben ziyaretçisi olmaktadır.
Kırmızı Ebe Türbesi: Ankara.'nın Kızılcahamam İlçesi Taşlıca köyündedir.
Oruç Sultan Gazi'nin annesidir. Türbenin kimin tarafından ve
ne zaman yaptırıldığı belli değildir. Türbe taş duvarlı kargir bir yapıdır.
Müstemilatı yoktur. Türbe, hürmet için ziyaret edilmektedir. Rivayete
göre, Alaaddin Keykubat'ın Ordularını bir kova ayranla doyurmuş
ay ran hala bitmemiştir. "Anadolu" kelimesi Kırmızı Ebe'nin askere "doldurayım"
demesinden çıkmıştır. Yılda civarında ziyaretçisi olan
Türbe'nin bakımı Taşlıca köylülerince yapılmaktadır.
Tabduk Emre Türbesi: Ankara'nın Nallıhan İlçesi Emresultan köyündendir.
Halk Türbede yatanların Tabduk Emre ve aile efradı olduğuna
inanmaktadır. Türbeyi köy halkı tesbit edilemeyen bir tarihte yapmıştır.
Üzeri Kubbeli olan Türbe, kare planlı bir taş binadır. Müstemilatı yoktur.
Türbeyi çocuğu olmayan anne adayları ziyaret eder, adakta bulunur, nafile
namazı kılar, dua edip, funduszeue.info keserler. Tapduk Emre'nin 'li yıllarda
Horasan tarafından Islama hizmet için gelip burada vefat ettiği
ifade edilmektedir. Türbedeki diğer mezarlar; hanımı, dört çocuğu ve hizmetkarlarına
aittir. Bakımı köy halkı tarafından yapılan türbeyi, yılda
kadar insan ziyaret etmektedir.
Durasan Şah Türbesi: Ankara'nın Kızılcahamam ilçesi Verimli
(Tekke) köyündedir. Müştemilatı olmayan taş yapı türbenin, ne zaman ve
kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Türbe hayır dualarla Fatiha
okunarak ziyaret edilmektedir. Durasan Şah Horasan'dan gelmiştir.
HalkJ eşkiya zulmünden koruyan ilme ve eğitime çok önem veren bir
kimse olduğu anlatılır. Gelininin çok zengin olduğu, servetini hayır işlerine
hasrettiği, Ankara'daki Suluhan'ın da buna örnek teşkil ettiği söylenilir.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün restora ettirdiği türbenin, bakımını
köylüler yapmaktadır. Yılda 10 kişi tarafından ziyaret edilmektedir.
YAŞAR KALAFAT
Hacı Doğrul Türbesi: Antalya İli Akseki İlçesi Yarpuz köyündedir.
Hacı Doğrul'dan Mevlana Celaleddin Rumi'nin kardeşi olduğu ve Horasan'dan
geldiği rivayet edilmektedir. Türbesindeki Yusufi Dede ve torunu,
Yaıpuz kasabasının yerlisidirler. Türbe tarihinde Muzaffer
Çevik ve lçli Devrir tarafından yapılmıştır. Türbe taş duvar ve beton kubbelidir.
Müştemilatında bazı kilim, örtü ve dinılevhalar vardır. Ziyaretciler
dileklerde bulunurlar. Yöre halkı ve her yıl bir defa pilav günü yapar
ikramda bulunurlar. Rivayete göre; Antalya'nın Serik ilçesinde Cuma Selası
verilirken Serik'in ileri gelenlerine, "Bana bir at verin köyümde
Cuma namazını kıldırmam lazım. Köyümde Cuma namazı kıldıracak
hoca yok. Ben Cuma Namazını kıldırmam lazım" der. Altına bir at verirler
arkasından da iki atlı çıkarırlar. Ezan okunmasına dakika kala
köye gelir ve cuma namazını kıldırır. Arkasından giden iki atlı ise aynı
köye iki gün sonra giderler. Köylüye sorduklarında köylüler cuma namazını
Yusufi Dede'nin kaldırıldığını söylerler. Tayii zaman olarak bilinen
bu olay birçok evliyada görülebilmektedir. Bakımı halk tarafından yapılan
türbenin yıllık ziyaretçi sayısı bin civarındadır.
Pirce funduszeue.infon Türbesi: Antaly'a'nın Alanya ilçesi Şeyhler köyündedir.
Sucu ıbrahimoğlu Pirce Alaattin Horasan'dan gelmiştir. Türbesinde
torunları Hacı Abdulhalim Efendi ve Şeyh Abdul Kadir Efendi ile
birlikte yatmaktadır. Türbenin ne zaman yapıldığına dair sağlıklı bilgi
mamakla birlikte Pirce Alaaddin 'in eşi tarafından yaptırıldığı bilinmektedir.
Taş ve tuğla ile yapılan kubbeli türbenin müştemilatında sadece 3
mezar vardır. Genellikle ruhsal rahatsızlıkları olanlar tarafından şifa niyetine
ziyaret edilir. Pirce lakabını küçük yaşta keramet gösterdiği için almıştır.
Cami görevlisi tarafından bakımı yapılan türbenin, yıllık ziyaretçisi
civarındadır.
Horasanlı Mehmet Efendi: Aydın ili Bozdoğan ilçesi ziyaretli köyündedir.
Horasanlı Mehmet Efendi Binbaşı rütbesinde şehit düşmüştür.
Ilk hali harçsız taş duvarlarla çevrili olan türbe yılında köy muhtarlığınca
yapılmıştır. Türbenin mimari bir özelliği olmayıp Taşduvar, akrep
kiremit örgülüdür. Müştemilatında geçmişte medrese varmış, medresenin
yerine yılında mescit ve cami yapılmıştır. Yağmur Duası yapılacağı
zaman önce bu türbe ziyaret edilir, hayır hasenat yapılır. Daha ziyade
kadınların ziyaret ettiği türbeye yılda bin ziyaretçi gelmektedir.
Kumral Abdal Türbesi (Yediler Türbesi): Bilecik İli, Bozüyük ilçesi
Yediler Mahallesi Kovalıcayolu üzerinde 2 km. mesafededir. Kumral
Abdal veya Kumral Alp, Hoca Ahmet Yesevi talebesi ve Horasan Erlerindendir.
Tekke ve Zaviyesi yılında Osmangazi tarafından yapılmıştır.
yılında ilçe kaymakamlığınca, kesme taş altıgen beton kubbe
funduszeue.infon yaptırılmıştır. Müştemilatında Kumral Abdal ve Horasan Erleri
vardır. ı yılında bir de mescit yapılmıştır. Kumral Abdal, Şeyh
HORASAN ERt OLARAK BtLtNEN ANADOLU YATIRLARI- i
Edebali'nin Sancaktarı olup Osmangazi'nin rüyasını tabir edip kendisine
müjdeleyen bir mürit olarak bilinir. Ziyaretçilerin genellikle kendisine
dua hediyesi gönderdikleri bilinir. Bakımı müftülüğün koruyuculuğuyla
yapılmaktadır. Yıllık ziyaretçi sayısı 4 bin civarındadır.
Hasan Dede Türbesi: Bursa ili, İnegöl İlçesi Şehitler köyündedir.
Hoca Ahmet Yesevi'nin müritlerinden Horasan Erlerindendir. Hacı
Murad-. Veli evlatlarından Pir Hasan Dede olarak bilinir. Türbe yılında
Ankara'dan İsmail SARIDEMİR, Cemal AKÇA ve Nezir ERBİL'in
yardımları ile köy halkı tarafından yaptırılmıştır. i yılında da, Ankara'lı
Sarraf Avni tarafından kubbe kurşunu döktürülmüştür. Türbe altı köşeli
olup, ahşap duvarların genişliği 3 metredir. Çevre ve ön sahanlığı
mermer döşeli olup, profil muhafaza ile çevrilidir. Müştemilatı olmayan
türbede yatan Hasan Dede, Ehl-i Beytten olan 12 imamdan Musa Kazım
neslinden gelme bir seyyit olduğu inancı ile ziyaret edilir. Ziyaretçileri
daha ziyade alevi inançlı vatandaşlar olup, buraya adak adanır.
yıllarında Çankırı 'nın Şabanözü yöresi alevileri daha huzurlu bir
yöre ararlar ve o dönemde bir Rum çiftliği olan bu yöreye; Akalar, Çonalar,
Rahyalar ve Nansuşlar aileleriyle birlikte yerleşirler. Türbenin
bakım ve onarımını, yılında Kurulan Hasan Dede Sosyal Kültür
Yardımlaşma Derneği yapmaktadır. Yılda bin ziyaretçisi olmaktadır.
Karacaahmet Türbesi: Bursa İli Karacaahmet ilçesi Karacaahmet
köyündedir. Karacaahmet Sultan yılında dünyaya gelip, yılında
göçmüştür. Ahşep Türbesini köy halkı yapmıştır. Müştemilatında bir
şey yoktur. Türbe, Sultan'dan himmet beklemek, bir işin olması için dilekte
ve şifa bulmak için ziyaret edilir. Sultan'ın Horasan Erlerinden
mücahit ve iyi bir hekim olduğu bilinmektedir. Köy muhtarlığının koruduğu
Türbeyi, yılda 50 kişi ziyaret etmektedir.
Niyazi Baba Türbesi: Burdur İli Yeşilova ilçesi Niyazlar köyündedir.
Ne zaman yapıldığı bilinmeyen türbeyi köy halkı restore etmiştir.
Türbede Niyazi Baba'nın yanında bir çocuk mezarı vardır. Türbenin ilk
yapı şekli tuğla ve kubbeli olduğu için, onarım buna göre yapılmıştır.
Türbenin müştemilatında Niyazi Baba'nın Anadolu'ya gelirken getirdiği
kudümler, kalkan, davul ve topuz vardır. Ayrıca Asası ve bir de kabir
hanesi vardır. Veli olarak bilinen ve inanılan Niyazi Baba'nın türbesi dua
edilmek üzere ziyaret edilir. Niyazi Baba, türbesinin yapıldığı yerde şehit
olmuştur. Kuzu pınarı diye bilinen Wrbesinin yanındaki suyu Asasını yere
vurarak çıkarmıştır. Türbeyi ziyarete gelenler yardım olarak para bırakır,
köy halkının da yardımı ile türbenin bakımı bu para ile yapılır. Baba 'yı
yılda ı kişi ziyaret eder.
Şaban Dede: Çankırı İli Ilgaz İlçesi Kese mahallesindedir. Geliş tarihi
bilinmemekle birlikte Şaban Dede Horasan'dan gelmiştir. Türbe' de
YAŞAR KALAF~T
Dede'den başka ayrıca Ulemadan Nakşibendi Şeyh! Hacı Hüfunduszeue.info,
Oğlu Ahmet Efendi, Halktan Ahmet Yavuz, ısmail Yavuz, ısmail
Akbak yatmaktadır. Türbe evvelce çakıl taşlarla çevrili iken 25 yıl kadar
önce Ilgaz Belediyesi tarafından biriketle çevrilmiştir. Türbe üzeri açık
bir yapıdır. Müstemilatı yoktur. Türbeye yağmur duaları için gelinir.
Ezelden beri türbe arefe ve bayram günleri ziyaret edilir. Yılda
kişi tarafından ziyaret edilen türbenin bakımını mahalle sakinleri yapmaktadırlar.
Horasan Erlerinden Balıbaba Türbesi: Çankırı ili Bayramören ilçesi
Akseki köyündedir. Horasan Eri olan Balıbaba'nın türbesi halk tarafından
yaptırılmıştır. Ahşap olup üzeri kiremitlidir. Müştemilatı yoktur.
Balıbaba'ya yağmur duası ve küçük çocukların göz rahatsızlıkları için
gidilir. Rivayete göre geçmek zorunda olduğu köprü paralı olduğu için
parası olmadığından geçememiş dua ederek akan suyu durdurup geçmiştir.
Bakımını halkın yaptığı türbeyi, yılda kadar kişi ziyaret etmektedir.
Horasanı (Horasanlı) Abdu"ezzak Sultan Türbesi: Çepni Mahallesindedir.
Eski kayıtlara göre Çakır Mahallesindedir.
Karadonlu Canbaba Türbesi: Çorum ili Oğuzlar ilçesi Müftülük Sitesi
Müştemilatındandır. Bu türbede Karadonlu Canbaba ve eşi yatmaktadır.
Kimin tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemekle beraber,
y.ılında V. Genel Müdürlüğünün şubesi tarafından onarımı yapılmıştır.
Orme taştan kümbet şeklinde bir türbedir. Türbe; şifa bulma, daha ziyade
çocuk hastalıkları tedavisi, askere uğurlama merasimi ve turistik amaçlarla
ziyaret edilmektedir. Burada aş pişirilip ikram edilmektedir. Horasan'dan
geldiğine inanılan Karadonlu Canbaba, bir keşişle iddiaya girerek
fırına girer, keşiş, Canbaba'ya sadece elini verdiği için elinin dışında
kalan kesimler yanar. Bunun üzerine Canbaba "Bana elini verdi eğer gönlünü
verseydi hiçbirşeyolmazdı" demiştir. ilçe müftülüğünce bakımı yapılan
türbeyi, yılda kişi ziyaret etmektedir.
Şah Ahmet Türbesi (Demir Şeyh): Sungurlu ilçesi Demirşeyh kasabasındadır.
Alperenlerden olan Denir Şeyh, Horasan'dan gelen ve kendisi
gibi Alperen olan Bahşeyh, Sarışeyh ve Alişeyh ile birlikte dört kardeştirler.
Türbenin kimin tarafından yaptırıldığı belli değildir.
yılında yaptırılmıştır. Bu türbeye 60 pare köy bağlı olup geçmişte burada
mutfak kaynatıhrdı. Türbe, kevgir kubbeli olup kasaba mezarlığı içerisindedir.
Türbede eski yazılı taşlar ve namazlıklar vardır. Burası maneviyat
edinmek ve ruhi rahatsızlıklara şifa bulmak için ziyaret edilir. Türbenin
içinde, mezarın üzerinde demiri andıran bir taş vardır. Bu taşın başka
yere götürülmesi halinde geri geldiği ve üzerine vurulduğunda kan çıktığı
söylenilmektedir. Halk inançlarımızda mezar ve mezarlıklardan birşeyin
alınmayacağına bilhassa ulu mezardan birşeyin alınmayacağına inanılır.
__ LI
HORASAN ERİ OLARAK BİLİNEN ANADOLU YATIRLARı. i 5ı7
Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan türbenin temizliğini belediye yapmaktadır.
Yılda kadar ziyaretçisi olmaktadır.
Balören Köyü Türbesi: Çankırı İli, llgaz ilçesi Balören köyündedir.
Horasan'dan gelmiş bir er olduğu ifade edilen, erin ismi bilinmemektedir.
Taş duvarlı, ahşap, çatılı kiremitli türbenin ne zaman ve kimin tarafından
yapıldığı da bilinmemektedir. Müştemilatı yoktur. Düğünlerde
damat donatılır ve dua etmesi için buraya getirilir. Halk inançlanmızda,
Sünnet Alayı, Düğün Alayı, Askere gidecek gençlerin oluşturduğu Alaylar
Ulu Mezarlara gidip, dua edip, hayır dileklerde bulunurlar. Türbenin
bakımını Koç Ailesi yapmaktadır. Ziyaretçisi mahduttur.
Şeyh Kara Mustafa Bey Türbesi: Çankırı ili Merkez İlçesi Konak
Köyündedir. Türbe yığma taş olup, kubbeli bir mescidi va~dır. Türbe
Çankırı Ulularından kabul edildiği için ziyaret edilmektedir. Istanbul'un
Fethinden sonra Anadolu'ya yayılan din alimlerindendir. Dinin Anadolu'da
yayılmasında büyük emekleri geçmiştir. "Ahmet Yesevi Talebelerindendir"
(Ahmet Yesevinin din anlayışını benimsemiş Fatih dönemi
Horasan Erlerindendir. Y.K.) civarında yıllık ziyaretçisi olan Şeyh
Kara Mustafa Bey Türbesinin bakımı yakın çevre tarafından yapılmaktadır.
Benli Muhittin Gurhi Hz. Türbesi: Çankırı ili Yapraklı ilçesi Akyazı
köyündedir. Türbede ayrıca Benli Muhittin Gurhi Hz. nin Irşad ettiği
II hazret daha vardır. Türbeyi kimin ne zaman yaptırdığı bilinmiyor. Taş
duvar ahşap binanın müştemilatında tuvalet, ihata duvarı ve türbeler vardır.
Türbeyi şifa bulmak inancı ile, ruh hastaları ziyaret etmektedir. Benli
Muhittin Gürlü Hz. ve diğerlerinin Hoca Ahmet Yesevi talebeleri oldukları
"Horasan 'dan irşat hizmeti için görevlendirildikleri ifade edilmektedir.
Bakımı halk tarafından yapılan türbeyi, yılda kişi ziyaret etmektedir.
Paşa Sultan Türbesi: Çankırı ili Orta ilçesinde Seni Yaylası Ağlarkaya
mevkiindedir. Ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir.
Türbe yılında Orta Belediyesinde betonarme olarak yapılmıştır.
Müştemilatı olmayan Türbe; yağmur duası için ziyaret edilmektedir.
Ziyaretciler Adak Kurbanı keserler, hayvanlar bulaşıcı hastalıklardan korunmaları
için, türbenin etrafında dolaştırılırlar. Bu uygulama bir nevi
tavaf olup türbedeki zatın müsbet elektriğinden nasiplenmeyc dönüktür.
Paşa Sultan Horasan Eri olan ve Orta ile Kanlıca arasında türbesi bulunan
Hacı Osman Efendinin kardeşi olduğu rivayet edilir. Yılda
ziyaretçisi olan türbenin, bütün bakımı Belediyece yapılmaktadır.
Şehitler Türbesi: Kütahya İli Hisarcık ilçesi Merkez Köyü, Şehitler
Mahallesindedir. Horasan'dan gelmiş, burada şehit olmuş 19 yatıra aittir.
Geçmişte ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemekle birlik
YAŞAR KALAFA1'
te yılında halk tarafından cami ile birlikte türbe de yapılmıştır. Betonarma
iki kubbeli bu türbe "yatırlara dua etmek" amacıyla ziyaret edilir.
19 Horasan Eri'nin savaş zamanlarında türbeden aynlarak Anadolu'nun
müslüman halkının saflunda savaştıklan ifade edilmektedir. Halk arasında
"Yeşil Sarıkblar" olarak bilinen Vlucanlann, savaş döneminde savaşa
katılmaları inancı eski bir Türk inancı olup "Ana Maygıl" olarak bilinir.
Halk tarafından yapılan türbeyi, yılda vatandaş ziyaret
etmektedir.
Şehçakır Dede Türbesi: Kütahya İli Hisarcık İlçesi Şehçakır köyündedir.
Köy ismini Şeyhden almıştır. Dede Ahmet Yesevi tarafından Horasan'dan
islamı yaymak için Anadolu'ya gönderilmiş, din bilgini ve
Savaş Eri bir kimsedir. Din adamlığı ve savaşçılık yapmıştır. Türbe şu
anda harabe durumundadır. yılında yapılmış birkaç defa onarım görmüş,
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kayıtlı tarihi eserlerindendir. Ahmet
Yesevi talebesi oluşu, (onun misyonunu taşıması itibariyle) çevrede
büyük bir prestij i vardır. Bir dönem Bektaşi köyü bu türbeye ~.ağlı
idi. Bu itibarla yılda kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Vlke
savaş halinde olunca türbenin içinde bulunan savaş aletleri ve sancak
kaybolmaktadır. Bu savaş malzemesinin savaştan sonra tekrar yerlerine
geldiği, bunların kanlı olduklan ifade edilmektedir. yılı Kıbrıs Savaşında
bu uygulamaya tekrar şahit olunmuştur. Türbenin bakımı, gönüllü
kimselerce yapılmaktadır.
Buharalı Bedrettin Türbesi: Muğla İli Milas İlçesi Selimiye Kasabası
Şenköy'dedir. Türbe kapısındaki kitabede Buhara Halifelerinden
Seyyid Muhammed, Seyyid Burhanellin Efendiler yazılıdır. Muhtemelen
yy. larda beylikler döneminde yapılmıştır. Kare planlı türbenin
üzeri kubbeyle örtülmüştür. Kubbeye geniş sekizgen kasnak yapılmıştır.
Duvarlar kesme taş ve tuğla almaşık çerçeveli olarak yapılmıştır. Müştemilatında
mezarlık vardır. Türbe, "yatan zat ulu bir kimse olarak kabul
edildiği için" dua edip dilekte bulunmak için ziyaret edilir, mevlüt okutulduğu
da olur. Şeyh Bedrettin Hazretlerinin Yıldırım Beyazıt Hanın damadı
olduğu, burada askerleri ile birlikte şehit düştüğü ifade edilmektedir.
Şeyh Bedrettin için "Horasan Eri" tanımı Buhara'dan geldiği için
kullanılmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Köy tüzel kişiliğine ait olan
türbenin fazla ziyaretçisi yoktur.
Ahmet Semerkanm Türbesi: Uşak İli, Merkez İlçesi Kabaklar köyündedir.
Mimari özelliği olmayan Türbe yılında ahşap ve harabe
halinde iken, Uşaki Tarikalı mensupları tarafından tadilat yapılarak iki
kubbeli betonarme olarak yapılmıştır. Türbe Semerkandi Hazretleri
"büyük bir zat olarak kabul edildiği" için ziyaret edilip dua ve niyazda
bulunulmaktadır. Ahmet Semerkandi kimsesiz olduğu için "Fakir Dede"
lakabıyla anılmıştır. (Horasan Eri tanımlaması Semerkant'dan gelmiş
oluşu itibariyle yapılmıştır. Halkın Ahmet Semerkandi ve Buharalı BedHORASAN
ERt OLARAK BİLiNEN ANADOLU YATIRLARI - i 5 ı9
rettin için böyle bir teşhisi yoktur. Y.K.) Bakımı köy halkı ve Uşsaki Tarikatı
mensuplarınca yapılan Ahmet Semerkandi hazretlerinin yıllık ziyaretçi
sayısı kişi civarındadır.
Şeyh Abdullahveli Hauetleri Türbesi: Ordu İli Ulubey İlçesi Şeyhler
Köyündedir. Hazretin türbesi ilkin ahşap olarak yapılmış, daha sonra
yılında şeyhler köyü halkı tarafından mescidi ile birlikte betonarme
olarak yapılmıştır. Burası "Veli Hz. nin ruhuna Kur'an okumak ve dua
etmek için ziyaret edilmektedir. Bakımını köy halkının yaptığı türbenin
yıllık ziyaretçi sayısı civarındadır. II. Murat zamanında Horasan'dan
şeyhler köyüne gelmiştir. Vakıfları vardır. Muhtaçların yardımına
koşmuştur.
Şeyh Mehmet Dede Türbesi: Sivas İli Ulaş İlçesi Gümüşpınar köyünde
cami bahçesindedir. Dede'nin Horasan'dan gelen 7 evliyadan biri
olduğu söylenilmektedir. Etrafta "Şeyh Oede" olarak bilinmektedir. Herhangi
bir kitabesi olmayan Mehmet Dede Türbesinin, Yavuz Sultan
Selim zamanında; Türbe, medrese, ve çeşme olarak yapıldığı söylenilmektedir.
Bugün ise, medrese ve caminin enkazı bile kalmamış taşları ev
yapımında kullanılmıştır. Sadece etrafı taşlarla çevrili mezar şeklinde bir
türbe kalmıştır. Mezar'ın etrafı demirle çevrilidir. Betonla tamir edilmiştir.
Etrafında başka şahısların mezarları vardır. Eskiden etrafında ağaç oymadan
yapılmış bir mekan var iken, şimdi yoktur. Türbeye akli dengesi
bozuk olanlar, sara hastaları, felç geçirenler gelmektedir. Bu hastaların
şifa buldukları ifade edilmektedir. Abdest alınmasını müteakip iki rekat
namazdan sonra, dua edilip dilekte bulunulmaktadır. Hali vakti iyi olanlar,
burada koyun veya inek keserek fakirlere ve köy halkına dağıtmaktadırlar.
Halk arasında yaşayan rivayetlere göre; Yavuz Sultan Selim Mısır
ve Bağdat seferlerine giderken Ordusu, şimdi Yenikarahisar ve Gümüşpınar
köyleri arasındaki düz ovada dinlenmek istemiş ve orada otağ kurmuştur.
Kendisine Şeyh Mehmet Dede'den bahsedilince, 3 altın göndererek
Dede'yi huzuruna çağırmıştır. Elçi geldiğinde Dede bahçe
bellemekteymiş, bu esnada elçiye bahçedeki herşeyaltın gözükür. Elçi
utancından o üç altını veremez ve sadece "Padişah sizi çağırıyor" der.
Şeyh Mehmet Dede'de bahsetmediği üç altını çocukları için harcamasını
söyler. Elçi hayrete düşer. Dede, Elçi'ye "sen git ben de arkandan geliyorum"
der. Elçi padişahın yanına gelince Dede'yi orada görmüş ve hayret
etmiştir. Bu arada padişah ve Dede iki salatalık tohumu dikip başlarına
birer bekçi koyarlar. Beheri bir çekirdek dikmiştir. Padişah seferden dönerken
bakarlar ki, Dede'nin ektiği meyve verirken Padişahın ektiği
henüz çiçek açmaktadır. Bunun üzerine padişah bu köylerin öşürünün %
lO'nu bu köye bağlar, medrese cami ve çeşme yaptırır. Yılda
kişinin ziyaret ettiği türbenin kumbarasına atılan paralarla türbenin bakımını
köy ihtiyar heyeti yapmaktadır.
İçdedeler Köyü Türbesi: Sakarya ile Taraklı İlçesi İçdedeler köyündedir.
Türbedeki OavutOede ve Bayram Oede Horasan Eridirler.
YAŞAR KALAFAT
Kavak Dede ise Bilecik ili Gölpazar ilçesi Kavak köyünden gelmedir.
ilk yapıldığı zaman ve yaptıranı bilinmiyor. Bugünkü hali i yılında
köylüler tarafından yapılmıştır. Dört direk üzerinde bir kubbeden ibarettir.
Türbenin güneyindeki, türbe sahiplerinin kazarak çıkardığı suyun şifalı
olduğu ifade edilmektedir. Türbeyi çocuğu olmayan kadınlar ziyarete
gelip, türbede bir gece kalıp, adak kurbanı keserler. Şifalı olduğu söylenilen
su ile felçli çocuklar yıkanırlar. Köylüler burayı Hıdırellez de ve sair
toplantılannda ziyaret ederler. Menkıbelerine göre Müslüm-gayri müslüm
savaşlarında ülkenin islama açılması için savaşmışlardır. Köylüler,
darda kaldıklarında ismini andıkları bu zatların yardıma gelip burada kalanlara
yardımcı olduklarına inanmaktadırlar. Bakımını çiftçilerin yaptığı
türbeyi, yılda kişi ziyaret etmektedir.
Ebce Sultan Türbesi: Kayseri'nin Develi ilçesi Ebce Köyündedir.
Sultan'ın cinsiyeti bilinmemektedir. Sultan zahiri anlamda erkekler ve kadınlar
için de kullanılabilirken, batını anlamda bir makam olan Sultanlık
mertebesi için de cinsiyet şartı yoktur. Kim tarafından ve ne zaman yapıldığı
bilinmeyen türbede, "Beşik" denilen tahtadan yapılmış bir mezar,
mezarın altında da bir mahzenin olduğu söylenilmektedir. Mezann üzerinde
basit ve küçük bir kubbe bulunmaktadır. Türbede halkın serdiği seccadeler
vardır. Halk, Ebce Sultan'ın, Horasan'dan geldiğine inanmaktadır.
Develinin Hava'dan köyündeki yatır ile amca çocukları olduğu ifade
edilmektedir. Ebce Sultan, amcasının oğlu ziyaret için Eğer Taşı diye bilinen
bir taşa binip gittiği rivayet edilir. Taşa, duvara, at gibi binerek kuş
gibi uçmak Orta ve Doğu Anadolu yatırlannda da rastlanılmaktadır. Yatınn
mezarının başında yuvarlak ve uzun silindirimsi bir taş bulunmaktadır.
Ziyarete gelen halk ağrıyan yerlerini şifa niyetine bu taşa sürmektedir.
Daha ziyade köy halkı tarafından ziyaretçisi olan türbenin
bakımını, köy halkı yapmaktadır. Türbe, Tekke ve zaviyelerin kapatılmasından
evvel buranın ayda 20 kuruş devlet tahsisatı vardı.
Bayram Dede Türbesi: istanbul'un Tuzla ilçesinde Aydınh camiindedir.
Kimin tarafından ne zaman yapıldığı bilinmeyen türbe, ahşap olup
müştemilatı yoktur. Halk dua yapmak için gelir. Horasan tarafından geldiği
rivayet edilen Bayram Baba'yı yılda kişi ziyaret etmekte ve
türbe temizliğini mahalle sakinleri yapmaktadır.
Horasan; Baba Türbesi: çorum'un Merkez köylerinden Tahran köyünde
olduğuna dair müftülüğün eski kayıtlarında bir not vardır.
Deveci Sultan Türbesi: Kastamonu Merkez ilçede Deveciler mahallesindedir.
Deveci Sultan'ın gerçek ismi Yusuf Horasani'dir. Kendisi ile
birlikte, türbede Elyakut Hoca, Hacı Kadem Efendi, Miralay Mehmet
Ali Bey ve kimliği bilinmeyen 8 kişi yatmaktadır. Kimin tarafından ne
zaman yapıldığı bilinmeyen türbe, Deveci Sultan Camii harami dahilinde
ahşap bir binadır. Türbe, "Fatiha okumak ve tarihi bilgi edinmek" amaHORASAN
ERt OLARAK BİLİNEN ANADOLU YATIRLARI - i
cıyla ziyaret edilmektedir. Yusuf Horasani bölgenin fethinden önce deve
çobanı görünümü ile arkadaşlanyle birlikte Kastamonu'ya gelerek, bölge
halkını Islama ısındırmak amacıyla çalışmalar yapmış ve fetih sırasında
da büyük yararlılıklar göstermiştir. Bakımı cami görevlilerince yapılan
türbenin, yılda kadar ziyaretçi si olmaktadır.
Koyunbaba Türbesi: çorum ili, Osmancık İlçesi Koyunbaba Mahallesindedir.
Ulu kişilerin çok kere bulundukları yöreye isimleri verilmiştir.
Koyunbaba mahallesi ismini Baba'dan almıştır. Koyun, uysallığı İtaatkar-
Iığı, uyumluIuğu ile çok kere güdücü oluşu temsil etmiş ve birçok ulucan
bu isimle anılmıştır. Horas~n'dan geldiği ifade edilen koyunbaba'nın asıl
ismin!n Seyyit Ali olduğu Imam-ı Ali (R.A.) ahvadından olduğu, sekizinci
Imam Rıza (Ali Rıza) onikinci oğlu olduğu, Osmancık'a gelip yerleştiği
ve burada vefat ettiği anlaşılmıştır. Türbe, bir tepenin üzerindedir.
Türbenin II. Beyazıt tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Evliya Çelebi
Seyahatnamesi'ne göre Baba 25 Muharrem (M. ) yılında ölmüş
bir yıl sonra da türbenin Kubbesi yapılmıştır. Türbe sekizgen gövdeli
olup, üzeri pramidal bir gövde ile örtülüdür. Türbenin bahçe giriş kapısında
bir kitabe bulunmaktadır. Mermer kitabe Tekke'nin Koyunbaba'ya ait
olduğu yazılıdır. Türbe kapısı beyaz ve siyah mermerden yapılmıştır. Ak
ve Kara türk halk kültüründe simgedirler. Müştemilatında, türbe önünde
bir bahçe, ahşap iki odalı ve üzeri kiremitli bir bina, yanında kesme taştan
yapılmış misafirhane ve türbenin imaret kalıntılarından ibarettir. ~ivayet
edildiği ne göre; koyunbaba birçok yer dolaştıktan sonra Eynegöl (Inegöl)
Dağına gelir. Buradaki birkaç okka ağırlık beyaz taşı elinde top gibi oynatır.
Sonra "Yarabbi taşın düştüğü yeri beni defne müyesser eyle" diye
dua eder. Bu taşta Baba'nın parmak izleri vardı. Halen mevcut olmayan
bu taşı, parmak ağrısı olanlar ziyaret ederlerdi. Bir diğer anlatıma göre,
Osmancık'da Mantık Baba'nın yönetiminde hergece Kırk Evliya toplanarak
Zikri Süphan ile meşgulolurlardı. Zikr Meclisi'ne her evliya elinde
bir mum ile gelir. Yanar haldeki mumunu dikip otururdu. Koyunbaba'nın
Osmancık'a ayak bastığı gece toplantıda bulunan bütün mumlar sönerler.
Mantık Baba 'ya "Şeyhimiz bu neye alamettir" diye sorarlar. Mantık
Baba'da "Ey dostlarım bu memlekete ulu bir zat geldi" der. Koyunbaba
türbenin bakım ve onarımını Vakıflar Genel Müdürlüğü yapmaktadır. Temizliğini
ise, Sabri Kulkara ailesi üstlenmiştir. Daha ziyade Cumartesi
Pazar günleri ziyaret edilen babanın, yıllık ziyaretçi sayısı bindir.
Horasqn Baba Türbesi: Erzurum'un Horasan İlçesindedir. Gerçek
ismi Şeyh ısmail Kemalettin olan Baba, Horasan'dan geldiği için bu
ismi almıştır. Türbeyi ilk yaptıran bilinmemekle beraber şimdiki halini
belediye yaptırmıştır. Müstemilatı olmayan taş duvarlı türbe, Horasan
Baba yöre halkı tarafından sevildiği için ziyaret edilmektedir. M. yılında
yapılan "Pasinler Meydan Muharebesine iştirak etmiş Anadolu'yu
İslam'a hazırlayan Gönül Erlerindendir. Bakımı torunları tarafından yapılmaktadır.
Baba'nın yıllık ziyaretçi sayısı kadardır.
YAŞAR KALAFAT
Karanlık Kümbet Türbesi: Erzurum Merkez İlçesidir. Horasan-
Türkistan'da vali olan Hoca Vesihiddin isimli bir zat, Anadolunun Türkİslam
yurdu olması döneminde Erzurum'da bir savaşa katılmış, şehit
olup türbenin bulunduğu yere defnedilmiştir. Türbe, Tuğ Bey Vecihiddin'
in oğlu Sadrettin Türkbey funduszeue.infoından H. yılında yapılmıştır.
Kümbeti Kesiktaşla yapılmıştır. Uzeri muntazam kesme taşlarla kaplıdır.
Oniki yüzlü olup kabartma kitabesi vardır. Türbede bazı sergiler vardır.
Türbenin ziyaret sebebi, "Türbede yatan şahsın Allah katında makbul bir
insan olduğu düşüncesiyle bu zatın yüzü suyu hürmetine mcvladan bir
kısım isteklerde bulunmak" şeklinde ifade edilmektedir. Bakımı halk tarafından
yapılan türbenin, yılda ziyaretçisi olmaktadır.
Akbaba Sultan Türbesi: İstanbul İli Beykoz İlçesi Akbaba köyünde
Canfeda Hatun Camii Avlusundadır. Akbaba (Ak Mehmet) Sultan Buhara'dan
kalkıp, İstanbul'a gelmiş, Fatih Sultan Mehmet Han'ın Ordularına
katılmıştır. Akşemsettin ile birlikte Fatih' in başmeşayıklarından
biri olmuştur. Fetihten sonra gelip buraya yerleşmiş ve burada vefat etmiştir.
Türbenn kimin tarafından ve ne zaman yaptırıldığı bilinmemektedir.
Türbenin mimari bir özelliği yoktur. Dört duvarla çevrili bir kabirdir.
Büyük kabir taşları vardır. Kabrin ortasında ince bir koridor vardır. Etrafı
demir parmaklıklarla çevrili olup, üzeri açıktır. Müştemilatı olmayan
Türbe "geçmişin büyük şahıslarından birisi olduğu için hürmeten ziyaret
esnasında bid'ad yapılmaksızın dua edilerek" ziyaret edilir. Rivayete göre
İstanbul muhasara edilmiş ve fakat düşmemektedir. Fatih üzüntü içerisindedir.
Rüya aleminde İstanbul'un fethini gören Ak Mehmet, Ak Şeyh
(Şemsettin) ile birlikte Fatih'e müjde verir. Türbenin bakım ve onarımını
halk, temizliğini Canfeda Hatun Camii görevlileri yapmaktadır. Yıllık
ziyaretçi sayısı civarındadır.
İsabi!ba Türbesi: Sams~n İli Merkez İlçede Cedid Mahallesi İsababa
Caddesi, Isababa Mahallesi Isababa Camii avlusundadır. Burada Anadolu'nun
fethi uğrunda şehit düşmüş tsab~ba ve birçok Türk mücahidinin
kabri bulunmaktadır. Bunlardan sadece Isababa'nın türbesi vardir. Diğer
mücahit ve komutanların kimlikleri bilinmemektedir. Türbenin kimin tarafından
ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Ancak yılında
Haznederzade Süleyman Paşa'nın torunu Memduh Bey tarafından
onartılmıştır. Türbenin yıllık bir mazisi vardır. Kare şeklinde olup caminin
bahçesindedir. Caminin içerisinde iken, imar sonucu caminin dışında
kalmıştır. Halk türbeyi "Allah'ın rızasını kazanmak ve dileklerinin olması"
için ziyaret etmektedir. Yılda 15 bin kişi tarafından ziyaret
edilen Türbeyi Samsun Belediyesi yılında onartıp çinilemiştir. Bakımını
yaptırmaktadır.
Kevgir Baba Türbesi: Sivas İli Yıldızeli İlçesi Yavu Kasabası Yolkaya
köyündedir. Kevgir Baba Horasan Erlerinden Şeyh Nesret Efendi'nin
talebelerinden iken şehit olmuş birisi olduğu sanılmaktadır. MefHORASAN
ERİ OLARAK BİLİNEN ANADOLU YATIRLARI - i
dun olduğu yer kevgir gibi çukur olduğundan bu ismi almıştır. Taş duvarlada
çevrili türbe, yılında betonarme yapılıp üzeri kapatılmıştır.
Türbenin müştemilatında ziyaret odası, mescid, çeşme, dinlenme ve
yemek yeme yerleri vardır. Türbe "vatan savunmasında hayatını şehit olarak
kaybeden bir kimse" olduğu için ziyaret edildiği ifade edilmektedir.
ZiyaretçHer adak kurban kesip, namaz kılıp, dua edip gitmektedirler. Şehitlerden
birisini gazi arkadaşı rüyasında görür, tesbit edilen yerden şehit
çıkarılıp türbesi yapılır. Bakımını köy halkının yaptığı türbeyi, yolda
kişi ziyaret etmektedir.
Şeyh Halil Türbesi: Sivas İli, Yıldızeli İlçesi Şeyhhalil köyündedir.
Köye ismini vermiştir. Türbede Şeyh Halil, ailesi ve üç çocuğu yatmaktadır.
Kubbeli bir türbedir. Türbe "şehitlik mertebesine ulaşmış bir veli olduğu
için" ziyaret edilmektedir. Ziyaretçiler Kur.'an okur dua ederler. Horasan'dan
gelip bu köyde şehit olmuş bir Türk Islam büyüğüdür. Bakımı
köy halkı tarafından yapılmakta olup, yıllık ziyaretçi sayısı civarındadır.
Şeyh Hasan Türbesi: Şanlıurfa İli Birecik İlçesi Kurtuluş mahallesindedir.
"Horasan tarafından gelen bir tarikat büyüğü" olduğu için ziyaret
edilmektedir. Osmanlı mimari sitilinde, Hazine bölümü, avlu ve bahçesi
olan bir türbedir. Dilek ve temennilere cevap aranılan ve dileklerin
tuttuğu (kabul edildiği) ne inanılan bir Türbedir. Bakımını halkın yaptığı
türbenin, yıllık ziyaretçi sayısı 50 civarındadır.
Malum Seyid Türbesi: Tokat İli Sulusaray İlçesi Dutluca kasabası
Merkez Camiindedir. Türbede Horasan Erlerinden Malum Seyid, Hanımı
ve Kızı yatmaktadırlar. Türbenin kim tarafından ve ne zaman yapıldığı
bilinmemektedir. Osmanlı mimari tarzında yapılmıştır. Anma maksadıyla
ziyaret edilir. Bakımı İlçe Müftülüğünce yapılmakta olup, yıllık ziyaretçi
sayısı kişi civarındadır.
Çalışıar Mahallesi Türbesi: Karabük İli Eflani İlçesi Merkez Kasabası
Çalışlar Mahallesindedir. Horasan'dan geldiği rivayet edilen ve
kimliği bilinmeyen zatın, yıl kadar evvel Horasan'dan gelen iki
kişi oldukları ifade ediliyor. yılında betonarına kubbeli onarım görmüştür.
Bakımını köylülerin yaptığı türbeyi, yılda kişi ziyaret etmektedir.
Kirkille Ergülle Türbesi: Karabük İli Safranbolu İlçesi Kirkille Mahallesinde
Karaman Çukuru semtindedir. Ergüllü Baba'nın Horasan'dan
geldiği türbenin yılında tamir edildiği mermer olduğu Mescid, hela
ve aşevinin bulunduğu bilinmektedir. Türbenin ziyaret sebebi; "Evliyadan
Ergüllü Baba'dan maddi ve manevi dilek ve temennide bulunmak"
olarak izah edilmektedir. Burada dualar yapılıp adaklar adanmaktadır. Tamiratını
İhsan Yenigün, Mehmet Çavuş ve Mustafa Aksoy'un yaptığı tür-
1
YAŞAR KALAFAT
beyi temizliğini halk yapmaktadır. Yıllık ziyaretçi sayısı civarındadır.
SONUÇ:
Biz bu incelememizde, 60 civarında Horasan Eri olarak bilinen ulu
zat üzerinde durduk. Bunlardan 44 tanesine dair sınırlı da olsa bilgi verdik.
Evvelce yaptığımız bu kapsamdaki ulu kişilere dair çalışmamıza da
atıfta bulunduk. Evvelce yaptığımız çalışmada Horasan Eri olarak bilinen
nurlu kabirler sadece Anadolu coğrafyası ile sınırlı değildiler. O iki denememizden
birinde de, Horasan Erlerinin neden tezahür ettikleri, hangi
misyonıı taşıdıkları, kimin adına ve hangi hedefe yönelik olduklarını
"Halk Inançları"ndan hareketle yansıtmaya çalışmıştık. Diğerinde ise,
Anadolu dışında ışık saçanlar üzerinde durmuştuk.
Bu konuyu seçmemizin sebebi, Türk Dünyası'nın bir misyonerlik faaliyet
alanı seçilmiş olmasına karşılık çare aramak isteyişimdir. Türklük,
muhatap edildiği misyonerliği tahlil etmek zorundadır. Uzun zamandan
beri Türkiye Türklüğünü hedef alan bu faaliyet şimdi Türk Dünyasını
hedef almıştır. Türk aydını, karşı misyoner faaliyetini tanımaya çalışırken,
kendi misyonunu tayin etme ve daha önemlisi kendi misyonerliğini
oluşturması gerekmektedir.
Türklerin geçmişte misyonerlik teşkilatları olmuş mudur? Yesevilik
bir misyoner hareketi ise, Yesevı görevlilerinin dünü, bugünkü Türk misyonerlerinin
evsafının tayinine yardımcı olabilir mi? Bunun cevabı "evet"
değil ise, çağın şartlarına uydurarak günümüz sorunlarının çözümlemesinde
yararlı olamayacak kurumlarca neden ilgilenmiş olalım. Horasan
Erleri konusunu bu bakımdan seçtim. Onların otodinamizmini anlamak
istedim. Fikirlerini temsil ediş biçimlerini belirlemeye çalıştım. Yeni halkaların
ilavesi ile geliştirmeyi düşündüğüm bu zincirin bana gösterdiği;
Horasan Erlerinin, mütevazi, uyumlu, paylaşıcı, gayretli, tok gözlü, alanlarında
başarılı, din ve dil farkı gözetmeyen, feragat ve fazilet sahibi savaşı
zulm etmek için yapmayan adil kişiler oldukları şeklindedir.

Prof. Dr. Necati ÖNER,l\arman İlkokulu
(V. Sınıf İlkokul Öğretmenleri ve Öğrencileri İle)

Ortaokul i. Sınıf
(Ortaokul'a kayıt edildiği gün)
Erzurum Lisesi
Öğrencisi İken
Ortaokul II. Sınıf Arkadaşları İle
~.
~- .. r=
Prof. Dr. Necati Öl"ER, Erzurum Lisesi ı. Slnıf

Prof. Dr. Necati ÖNER,
Ank. Üniv. Dil ve Tarih-Coğrafya Fak.
F~!sefe Böıu~ü Kütüphanesi
(Universite Oğrencisi tken)
Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi
Felsefe ve Mantık Asistanı Y.I- i
Prof. Dr. Neceti ÖNER,
A.Ü. Ilahiyat Fakültesi
Dekanı Yıl - i

Ankara
Üniversitesi
Rektörü, Rektör
Yardımcıları ve
Dekanlar
Yıl
Prof. Dr.
Necati ÖNER'in
Annesi-Babası ve
Kardeşleri
Yıl
Ankara Üniversitesi Rektörü ve Yardımcılan ile Fakülte Dekanıarının Anıtkabiri Ziyareti (Ünivcrsitc'nin Açılışı: 3 Kasım )
Prof. Dr. i\ccaıi ÖNER Eşi İle
Prof. Dr. Necati Ö;\ıER Kızı ve Oğlu iıc

Prof. Dr. Necati ÖNER Torunları İle
1i
Prof. Dr. Necati ÖNER
Ankara Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr.
Günal AKBA Y İle
Prof. Dr. Necati ÖNER'in
Emekli Olduğu Gün
Dekan Yardımcıları ve
Fakültesi Sekreteri Ile
Birlikte

Prof. Dr.
Necati ÖNER'in
Dekanlık Görevini
Yeni Dekan
Prof. Dr. M. Sait
YAZICIOGLU'na
devrettiği gün
Prof. Dr. Necati ÖNER
Felsefe Öğretim
Elemanları Ile,
Prof. Dr. Necati ÖNER
Felsefe Asistanları İle,

Rektör Sayın Prof. Dr. Günal AKBAY'ın iştirakleri iıc ilahiyat Fakültesi
Basketbol Sahasının Açılış Merasimi Yıl,
Felsefe ve Bilim Tarihi Kongresine İştirak Edenler,
Prof. Dr. Necati ÖNER'in Emekli Olarak İliihiyat Fakültesinden Ayrıldığı Gün
_._--_.__._--_._~

Erzurum'un Manevi Sultanı! Hacı Ahmet Baba

Sanamerli Hacı Ahmet Baba Hazretleri Hakkında Ne Biliyoruz?

Erzurum'un manevi sultanlarından Hacı Ahmet Baba hakkında anlatılan bir menkıbe 'İki Şeker' Ve 'Sanamerli Hacı Ahmet Baba Kimdir?' sorusuna cevap arıyoruz.

İlk olarak, hazret hakkında ifade edilen 'İki Şeker' menkıbesini aktaralım, Kaleardı'lı olduğu ifade edilen Ahmet Baba (Seyyid Hacı Ahmed Baba Hazretlerinin Halifelerinden) askerliğinde bir yüzbaşının maiyetinde seyismiş. Yüzbaşı içki içen bir adammış. Saat 12 ye kadar rakı içer, üzerinede 2 bardak çay içer, yatarmış. Kaleardı'lı Ahmet Baba bu yüzbaşıyı Sanamerli Hacı Ahmet Babaya şikayet eder ve "Hacım bu durumdan ben rahatsızım"der.

Sanamerli Hacı Ahmet Babada iki tane şeker verir "Götür bunu komutanın içsin" der. Kaleardı'lı Ahmet Baba şekerleri Yüzbaşıya götürür. "Yüzbaşım bu şekerleri Sanamerli Hacı Ahmet Baba size hediye gönderdi" der. Yüzbaşı şekerleri alır, öper, hürmetle başına koyar sonrada çekmecesine bırakır.

Kaleardı'lı Ahmet Baba "Yüzbaşım, bu şekerlerle çay için" der. Yüzbaşı "Yok içmem, içersem, içkimi elimden alır" der. Bir gün Kaleardı'lı Ahmet Baba çayı demlemiş ama şeker yok. Yüzbaşısına "Yüzbaşım, Size Sanamerli Hacı Ahmet Baba iki tane şeker göndermişti, onlarla için çayı" der.

Komutan şekeri masanın üzerine çıkararak "Ahmet içsek mi, içmesek mi ?" der. Kaleardı'lı Ahmet baba "Yüzbaşım ne olacak için" der. Mevsim kış mevsimidir. Yüzbaşı çayı içer içmez, "Haydi kızağı getirin, Sanamere gideceğiz" der. Sanamere giderler, yüzbaşı Sanamerli Hacı Ahmet Babaya intisap eder, bir takım öğütler dinler. Oradan döndükten sonra Yüzbaşıdan içki tamamen gider ve iyi bir derviş olur.

Sonrasını Kaleardı'lı Ahmet Babadan dinleyelim: "Öyle bir derviş olduki; kışın bulgur, buğday verirdik köylere, yazın köylüler getirir bize verirdi. Köylülerden bir tanesi sabah erkenden gelmişki depo açılınca bulgur, buğday alsın. Kendi kendine demişki : "Gidip bulgur, buğday alıp geleyim sonra yıkanırım. Yüzbaşı o köylünün yüzüne bakıp "Git gusul al öyle gel" der, meğer adam cünüpmüş ve Kırk günde yüzbaşı bu hale vakıf olacak duruma gelmiş"

Sanamerli Hacı Ahmet Baba Kimdir?

Hacı Ahmet Baba Peygamber Efendimizin soyundan olup Seyyittir. Hacı Ahmet Baba Van'ın Hoşab (Güzelsu) beldesinde senesinde dünyaya geliyor. İlk tahsil ve tasavvuf terbiyesini babasının dergahında alarak, baba nezaretinde kemale eriyor.

Hacı Ahmet Baba emribilmağruf göreviyle Anadolu'yu gezer sonra İstanbul'a gider oradan Hac farızasını ifa etmek için Hicaza gider. Hicaz dönüşü Pir Muhammet Küfrevi dergahına gelerek iki yıllık bir eğitiminden sonra, 36 yaşlarında Babasından almış olduğu manevi bir işaret üzerine iki kardeş, Pasinler yöresine gelirler. Bu iki kardeş Aşağıpasinin alt sınırında olan ve Pasinlerle birlikte Narman kazasını da kuş bakışı seyreden Şimdiki adıyla Hacı Ahmet Baba (Sanamer) köyüne yerleşirler. İlk başlarda hüsnü kabül görmezler. Daha sonraları bunların hal ehli olduğuna şahit olan köy halkı, bu aileye sahiblenir, birlikte bir tekke inşası kurarlar. Tabiiki post nişin Hacı Ahmet Babadır.

Hacı Ahmet Baba dünya malı adına hiçbir şeye sahip olmamış, tek derdi İslamı, sünneti Resulullah'ı yaşamak, yaşatmak ve yaymak olmuştur. Ömrünü hep bu yolda tüketmiştir.

Evliyalar yaşadıkları yere funduszeue.infoı Ahmet Baba yıllık bereketli ömrünü (); yılında tamamlayarak fani alemden Baki aleme göçmüştür. Vefat ettiğinde güzide halifesi ve sır katibi olan büyük veli Abdulgani Efendi tarafından yıkanmış, cenaze namazını kıldırdıktan sonra yaşadığı eve defin edilmiştir.

Sanemerli Hacı Ahmet Baba Türbesi Nerededir?

Hacı Ahmet Baba Türbesi Erzurum'un Horasan ilçesine 15 km. mesafede olan Hacı Ahmet Baba (Sanamer) köyünde bulunmaktadır.

Kaynaklar: M.Sıtkı ARAS-Erzurum'un Manevi Mimarları. S / Erzurum Gazetesi Yazarı Abdurrezzak Türk / Erzurumun Manevi Sultanları


nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası