kıtaların kayma teorisi kanıtları nelerdir / Kıtaların Hareket Ettiğini Nereden Biliyoruz? - Evrim Ağacı

Kıtaların Kayma Teorisi Kanıtları Nelerdir

kıtaların kayma teorisi kanıtları nelerdir

kaynağı değiştir]

Kaptan Harry Hammond Hess

Kaptan Harry Hammond Hess, Wegener’in hipotezine inandı. II. Dünya savaşı sırasında okyanuslarda ses dalgaları yayma yöntemi ile inceleme yaptı. (3000 m yüksek ve 2000 m genişlikteki okyanus ortası sırtlarda inceleme yaptı). Ada yayları (Aleutian, Japonya) ve kıtalardaki büyük dağ kuşakları (Andlar) ile ilişkili olarak 10 bin metrelik çukurlar buldu. Hess 1960’larda deniz tabanlarının yayıldığı fikrini ortaya attı.[1]

Paleomanyetizma[değiştir kaynağı değiştir]

“Kıta ve levha hareketleri, canlı evriminin temelidir. Biyolojik evrimden bahsederken jeolojik evrimle iç içe olduğunu unutmamamız gerekir. Biyolojik evrimi anlayabilmek için levha hareketlerini ve bu hareketlerin anlaşılmasını sağlayan levha tektoniği kuramını iyi bilmemiz gerekir.

“Yerkabuğu oluştuktan sonra kıtalar da hareket etmeye başlamıştır. Bu hareket milyarlarca yıldır devam etmiştir ve halen devam etmektedir. Gelecekte de sürecektir.

“Kıtaların ve levhaların hareketlerine neden olan magmadaki konveksiyonel ısı dolaşımlarıdır. Kırılmış litosfer parçaları (levhaları; okyanusal ve kıtasal kabuk) astenosfer üzerinde bir sal gibi yüzmekte ve bazen de birbirleriyle çarpışmaktadır. Bu çarpışmalarda her iki levha birbirlerine göre bazı özel konumlar kazanabilmektedir.

“Kıtalar ya da levhaların hareket ettiği fikri, 16. yüzyılda kıta şelflerinin yükseldiği düşüncesiyle köken bulmuş bir fikirdir. Buradan yola çıkarak kıtaların kayması teorisi, 1912’de, A. Wegener tarafından ortaya atılmış ve sonrasında yapılan derin deniz araştırmaları bu düşüncenin çok daha fazla gelişmesini sağlamıştır. 1960’lı yıllarda levha tektoniği kuramı ortaya atılmıştır. Bu kuram madenlerin, petrolün nasıl oluştuğu gibi birçok problemin çözümüne ışık tutan bir teori ve giderek gerçek olarak kabul görmüş ve bilimsel araştırmalarda ön sıradaki yerini almıştır.

“İlk kara parçacıklarının oluşmaya başladığı Arkeen Dönem’den başlayarak, kıtalar hiç yerlerinde durmamış, devamlı yer değiştirmiştir. Bu yer değiştirme zaman zaman küçük levhaların birleşerek daha büyük levhaları ya da kıtaları oluşturması şeklinde ya da zaman içinde büyük süperkıtaların parçalanarak daha küçük levhalara ya da kıtalara ayrılması şeklinde olmuştur.

“Kıta hareketlerine genel olarak bakalım. Prekambriyen’de oluşmaya başlayan kıtalar, Paleozoyik süresince bir birleşme, bir bütün şekline gelme yönünde hareket etmişlerdir. Sonunda Pangea’nın, tek kıtanın oluşmasıyla, bu bütünleşme süreci sona erecektir. Daha sonra Mesozoyik Zaman’da, bu süperkıta tekrar parçalanma sürecine girecek ve günümüzdeki birçok kıtanın şekillenmesi bu zaman aralığında gerçekleşecektir. Kıtalar biçimlenirken okyanuslar da biçimlenecektir. Mesozoyik’e Okyanuslar Dönemi de diyebiliriz. Örneğin, Atlantik Okyanusu ve Yeni Tetis Okyanusu bu zamanın denizleridir. Üçüncü Zaman Kenozoyik’deyse, hemen hemen günümüze benzer bir coğrafya dikkati çeker. Kıtalar bugünkü görünümlerine benzer şekiller kazanmıştır. Bu dönemin biyolojik evrimle ilişkisi son derece fazladır. Özellikle kıtalar ya da levhalar arasında oluşan karaköprüleri, Kenozoyik’in dominant canlı topluluğu olan memelilere göç yolları oluşturmuştur. Bunun sonucunda tüm kıtalara yayılan memeliler, inanılmaz bir biyolojik çeşitliliğe ulaşmışlardır.

“Günümüzde deprem ve volkanik faaliyetler, kıtaların hareketlerinin devam ettiğinin en güzel göstergesidir. Bu hareketleri insan fark edemez, ama hassas ölçümler, örneğin Anadolu Levhası’nın her yıl 2,5 cm gibi bir hızla batıya doğru hareket ettiğini göstermektedir. Bunun benzeri daha birçok olay, levhaların ya birbirinden uzaklaştığını ya da birbirlerine yaklaştığını açıklamaktadır.”[1]

Birleştirici kuram[değiştir

Kıta Kayması Teorisi

Kıta Kayması Teorisi, 1912'de Alman meteorolog Alfred Wegener tarafından ortaya konulmuş olan ve kıtaların hareket halinde olduğunu ve bugünkü durumunu böylece aldığını öne süren bir teoridir. Kıta kayması, kıtaların birbirlerine ve okyanus havzalarına göre girmiş olduğu büyük ölçekli yatay hareketlerdir.

Kıtasal sürüklenme, Dünya'nın kıtalarının birbirine göre jeolojik zaman içinde hareket ettiği ve böylece okyanus yatağı boyunca "sürüklendiği" ortaya çıktığı teorisidir.[kaynak belirtilmeli] kıtaların 'sürüklenmiş' olabileceği yönündeki spekülasyonlar ilk olarak Abraham Ortelius tarafından 1596'da öne sürüldü. Bu kavram 1912'de Alfred Wegener tarafından bağımsız ve daha tam olarak geliştirildi, ancak teorisi herhangi bir sebep mekanizması olmadığı için birçok kişi tarafından reddedildi. Arthur Holmes daha sonra bu mekanizma için manto konveksiyonunu önermiştir. Kıtasal sürüklenme fikri, o zamandan beri, kıtaların Dünya'nın litosferinin plakalarına binerek hareket ettiğini açıklayan plaka tektoniği teorisi tarafından ele alınmıştır.

Son 150 milyon yılda kıtaların hareketi.
Kıtaların bir zamanlar bitişik olduğunun kanıtlarından biri:Uzak kıtalarda aynı canlıların fosilleri.

Erken tarih[değiştir kaynağı değiştir]

200 milyon yıl önce Pangea Kuzeyde Avrasya ile güneyde Gondwana olmak üzere ikiye bölündü. İkisi arasında oluşan dar ve uzun okyanusa ise Tetis Okyanusu adı verildi.[1] Kıtaların kaymasına ilişkin ayrıntılı tezi de 1912'de Alfred Wegener geliştirdi. Wegener, çok sayıda jeolojik ve paleontolojik veriden yararlanarak jeolojik zamanın büyük bölümü boyunca tek bir kıtanın bulunduğunu ileri sürdü ve bu varsayımsal kıtayı Pangea olarak adlandırdı. Jura Dönemi'nin (y. 190-136 milyon yıl önce) belirli bir evresinde Pangea, çeşitli parçalara ayrılmış ve parçalar birbirlerinden uzaklaşmaya başlamıştı. Bugün Amerika Kıtası'nı oluşturan bölümlerin batıya doğru sürüklenmesiyle Atlas Okyanusu ortaya çıkmış, Hindistan bloğu ise Ekvator'u geçerek Asya ile birleşmişti. 1937'de Güney Afrikalı jeolog Alexander L. Du Toit, Wegener'in varsayımı üzerinde çeşitli düzeltmeler yaptı ve başlangıçta kuzeyde Lavrasya ve güneyde Gondvana olmak üzere iki ana kıtanın bulunduğunu ileri sürdü.

Wegener‘in kanıtları;[1]

1. Kıtaların birbirine uygunluğu 2. Paleontolojik kanıtlar: Flora ve fauna topluluklarının benzerliği;Farklı kıtalarda aynı fosillerin varlığı: Glossopteris, Gangamopteris (bitki) ve Mesosaurus, Lystrosaurus (hayvan) gibi fosillerin bulunması. 3. Paleoklimatolojik kanıtlar 4. Benzer kayaçların dağılımı 5. Benzer dağ kuşakları[1]

Atlas okyanusunun iki yakasındaki kıta sahanlıklarının son derece uyumlu olmasının yanı sıra kıtaların kayması kuramının savunucuları, karşılıklı kenarların birbirlerine uygunluğundan başka bu görüşlerini destekleyen son derece etkili jeolojik kanıtlar toplamışlardır. Geç Paleozoyik (Birinci) Zaman (y. 395-225 milyon yıl önce) sırasında Antarktika, Güney Amerika'nın güneyi, Güney Afrika, Hindistan ve Avustralya'da benzer geniş ölçekli buzullaşmaların olduğu belirlenmiştir. Bu olgu, bu kıtaların o dönemde Güney Kutup Bölgesi'nin çevresinde birleşik halde bulunuyor olmalarıyla açıklanabilir. Öte yandan Atlas Okyanusu'nun her iki yakası, kayaç yapısı ve jeolojik yapı açısından büyük benzerlikler vardır. Örneğin Brezilya kıyıları boyunca uzanan yaşlı kayaç kuşağı, Afrika'nın batı kıyılarındaki kuşakla uyum içindedir. Ayrıca Güney Amerika ile Afrika'nın Atlas Okyanusu kıyıları boyunca uzanan en eski deniz çökelleri Jura yaşlı olup bu durum, bu dönemde iki kıtayı ayıran okyanusun bulunmadığına işaret eder. 1950'lerde İngiliz jeofizikçiler Stanley Keith Runcorn ve P. M. S. Blackett ile başka bilim adamlarının çalışmaları sonucunda Yer'in magnetik alanının jeolojik geçmişteki yapısına ilişkin olarak elde edilen bulgular, kıtaların kayması kuramına yönelik ilgiyi artırdı. Magnetit gibi ferromagnetik mineraller, kor kayaçların bileşeni olarak kristalleşirken kalıcı bir mıknatıslanmaya uğrar. Bu mıknatıslanmanın yönü, Yer'in magnetik alanının o dönemdeki ve yerdeki yönüyle aynıdır. Daha sonraları ufalanma yoluyla ana kayaçtan dökülen mıknatıslanmış mineral parçaları tortul çökeller halinde birikirken bu kez o dönemdeki magnetik alanın doğrultusunda yeniden yönlenirler. Yeryüzünün değişik bölgelerinden seçilen farklı yaşlardaki kayaçlar üzerinde yapılan artık magnetizma incelemeleri, magnetik kutupların farklı dönemlerde farklı yerlerde bulunduğunu göstermiştir.

Teorinin kısa tarihi[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.