güzel seçme ilahiler 2015 indir / Recep Tayyip Erdoğan - Vikipedi

Güzel Seçme Ilahiler 2015 Indir

güzel seçme ilahiler 2015 indir

Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan
Recep Tayyip Erdoğan, Mart
Türkiye cumhurbaşkanı
Görevde
Makama geliş
28 Ağustos
Başbakan Ahmet Davutoğlu
()
Binali Yıldırım()
Yardımcı Fuat Oktay()
Cevdet Yılmaz(günümüz)
Yerine geldiğiAbdullah Gül
Türkiye başbakanı
Görev süresi
14 Mart &#;- 28 Ağustos
CumhurbaşkanıAhmet Necdet Sezer
()
Abdullah Gül()
Yardımcı
Yerine geldiğiAbdullah Gül
Yerine gelenAhmet Davutoğlu
Adalet ve Kalkınma Partisigenel başkanı
Görevde
Makama geliş
21 Mayıs
Başkan YardımcısıBinali Yıldırım
(, günümüz)
Numan Kurtulmuş
(günümüz)
Yerine geldiğiBinali Yıldırım
Görev süresi
14 Ağustos &#;- 27 Ağustos
Yardımcı Mehmet Ali Şahin
Yerine geldiğiMakam oluşturuldu
Yerine gelenAhmet Davutoğlu
İstanbul Büyükşehir Belediyebaşkanı
Görev süresi
27 Mart &#;- 6 Kasım
Yerine geldiğiNurettin Sözen
Yerine gelenAli Müfit Gürtuna
Türkiye Büyük Millet Meclisi
22, 23 ve dönem milletvekili
Görev süresi
11 Mart [1]&#;- 28 Ağustos
Seçim bölgesi - Siirt
- İstanbul (I)
- İstanbul (I)
Türk Devletleri Teşkilatıdönem başkanı
Görev süresi
12 Kasım &#;- 11 Kasım
Yerine geldiğiİlham Aliyev
Yerine gelenŞevket Mirziyoyev
Görev süresi
28 Ağustos &#;- 11 Eylül
Yerine geldiğiAbdullah Gül
Yerine gelenNursultan Nazarbayev
Kişisel bilgiler
Doğum Recep Tayyip Erdoğan
26 Şubat () (69&#;yaşında)
Beyoğlu, İstanbul, Türkiye
Milliyeti Türk
Partisi Millî Selamet Partisi
()
Refah Partisi
()
Fazilet Partisi
()
Bağımsız
()
Adalet ve Kalkınma Partisi
(, günümüz)
Diğer siyasi
bağlantıları
Cumhur İttifakı
(günümüz)
Evlilik(ler)

Emine Erdoğan (e.&#;)

Çocuk(lar) Ahmet Burak Erdoğan
(d. )
Bilal Erdoğan (d. )
Esra Erdoğan (d. )
Sümeyye Erdoğan
(d. )
Yaşadığı yer Kavacık Subayevleri, Keçiören, Ankara[2]
()
Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Ankara
(günümüz)
Bitirdiği okul
Mesleği Siyasetçi
Hükûmeti 59, 60, 61, ve hükûmetler
Dini İslam
Ödülleri Tatar MadalyasıÜstün İnsani Hizmet NişanıAgricola MadalyasıNişan-ı PakistanAltın Post NişanıFIESP NişanıKosova Bağımsızlık MadalyasıKRG Order Danaker - Danaker NişanıAltın Kartal NişanıNijer Federal Cumhuriyet NişanıHaydar Aliyev NişanıAmir Amanullah Han NişanıSomali Yıldızı NişanıUlusal Bayrak NişanıLeopold Nişanı (Belçika)Fildişi Sahili Ulusal NişanıUlusal Liyakat NişanıMDG National Order - Grand Cross 1st Class - Madagaskar Devlet Yüksek NişanıŞeyh Isa bin Salman El Halife NişanıBüyük Mübarek NişanıSudan Yüksek NişanıTunus Devlet NişanıUlusal Aslan NişanıMali Ulusal NişanıGagauz Yeri NişanıMoldova Cumhuriyet NişanıParaguay Devlet NişanıEl Libertador NişanıBilge Prens Yaroslav Ukrayna Devlet NişanıTürkmenistan Devlet İş Birliği NişanıDiyarın Tacı NişanıOrder Dostik 1kl ribYüksek Düzeyli İmam Buhari NişanıSupreme Order of Turkic World ribbon bar
İmzası
Takma adı

Recep Tayyip Erdoğan (d. 26 Şubat ; Beyoğlu, İstanbul), Türksiyasetçi, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanı, Türkiye'nin ve günümüzdeki cumhurbaşkanıdır. yılları arasında 11 yıl Türkiye başbakanlığı yapan Erdoğan, üç dönemdir Türkiye cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmektedir. Cumhurbaşkanını halkın seçmesini onaylayan anayasa değişikliği referandumu sonrasında yılında gerçekleştirilen seçimle doğrudan halk oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı olmuştur. yılında gerçekleştirilen seçimle ikinci defa cumhurbaşkanı seçilmiştir. Son olarak yılında gerçekleştirilen seçimle üçüncü defa Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

ve yılları arasında Refah Partisi'nden İstanbulbüyükşehir belediye başkanlığı görevini yürüttü. Kurucuları arasında yer aldığı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 13 yıl boyunca genel başkanlığı görevini sürdürdü, Türkiye anayasa değişikliği referandumu sonrası tekrar Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanı oldu. Genel başkanlığı sırasında , , , ve [6] genel seçimlerinde partisi, birinci parti olmuştur.

yılında Millî Selamet PartisiBeyoğlu gençlik kolu başkanlığına ve aynı yıl İstanbul il gençlik kolları başkanlığına seçilen Erdoğan, Aksaray İktisadi ve Ticari İlimler Yüksek Okulu'ndan yılında mezun oldu. Millî Selamet Partisi'nin 'de kapatılması sonrasında, 'te kurulan Refah Partisi ile siyasi hayatına devam etti. milletvekili ara seçimlerinde milletvekili, yerel seçimlerinde ise Beyoğlu belediye başkanı adayı olarak seçimlere girse de her iki seçimde de seçilemedi. Milletvekili adayı olduğu genel seçimlerinde ise milletvekili olmasına rağmen tercihli oy sistemi sebebiyle Yüksek Seçim Kurulu milletvekilliğini iptal etti. yerel seçimlerinde elde ettiği %25,19'luk oy oranı ile İstanbul büyükşehir belediye başkanı seçildi. 6 Aralık 'de Siirt'te düzenlenen bir açık hava toplantısı sırasında topluluğa yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler sebebiyle "halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" gerekçesiyle kendisine açılan dava sonucunda 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Belediye başkanlığı görevinden ayrılarak 26 Mart 'da girdiği cezaevinde dört ay on gün kaldıktan sonra 24 Temmuz 'da tahliye edildi.

14 Ağustos 'de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı ve partinin genel başkanlığına seçildi. Parti, girdiği ilk seçimler olan genel seçimlerinde %34,43'lük oy oranı ile Abdullah Gül'ün başbakanlığında hükûmeti kurarken, siyasi yasağı süren Erdoğan seçimlere girememişti. Siyasi yasağının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan yasa değişikliği talebinin uygulamaya girmesiyle siyasî yasağı kalktı. 9 Mart 'te gerçekleştirilen ara seçimlerdeSiirt milletvekili olarak meclise girdi. Başbakan Gül'ün istifasını sunmasıyla, 14 Mart 'te başbakanlık görevine geldi. Genel başkanlığını yürüttüğü Adalet ve Kalkınma Partisi, genel seçimlerinde oyların %46,58, genel seçimlerinde ise oyların %49,83'ünü alarak Erdoğan'ın başbakanlığında sırasıyla ve hükûmetleri kurdu. Sonraki süreçte yapılan genel seçimlerde partisi 'de %42,56[7], 'de ise %35,62[8][9] oy alarak en yüksek milletvekili sayısına ulaştı. Parti ayrıca, oyların %41,67'sini aldığı yerel seçimleri, oyların %38,39'unu aldığı yerel seçimleri, oyların %43,40'ını aldığı yerel seçimlerinde ve oyların %42,55'ini aldığı yerel seçimlerinde[10] de en çok oy toplamayı başaran parti konumundaydı. anayasa değişikliği referandumu sonrasında anayasada yapılan değişiklikle birlikte cumhurbaşkanının ilk defa doğrudan halk oyuyla seçilmesinin önü açılırken, adaylığını koyduğu 'te yapılan seçimlerde aldığı %51,79'luk oy oranıyla cumhurbaşkanı seçildi ve başbakanlık ile partisindeki görevinden ayrılarak cumhurbaşkanlığı görevine 28 Ağustos 'te başladı. cumhurbaşkanlığı seçiminde oyların %52,59'unu aldı ve ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi.[11] cumhurbaşkanlığı seçiminde de oyların %52,18'ini alarak üçüncü kez cumhurbaşkanı seçildi.[12] 3 Haziran tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan göreve başlama töreni sonrasında görevine başladı.[13]

İlk yılları ve eğitimi

Recep Tayyip Erdoğan'ın babası Ahmet Erdoğan, Bakatalı Tayyip olarak da bilinen Tayyip Efendi'nin oğluydu.[14][15] Recep Tayyip Erdoğan'ın 11 Ağustos 'teki Gürcistan ziyaretinden birkaç ay sonra çıkan haberlerde kendisinin bu ziyaret sırasında "Ben de Gürcüyüm, ailemiz Batum'dan Rize'ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir." dese de[16] de 'de NTV'de katıldığı bir programda Türk olduğunu söyledi.[17]OdaTV, 'da yayınladığı habere göre dedesinin taşıdığı Bakatalı lakabının, Gürcistan'ın Şida Kartli bölgesine bağlı Bagata köyü olduğu öne sürülmektedir.[18] Murat Ümit Hiçyılmaz, Güneysu Seyahatnamesi adlı kitabında, arşiv kayıtlarına göre Erdoğan'ın ailesinin yıldır Yüksekköy köyünde yaşamakta olduğu ve kökenleri Orta Asya'ya dayanan ailenin Kafkasya üzerinden bölgeye geldiği ifade edilmektedir.[19] Doğum tarihi net olarak bilinmeyen Ahmet Erdoğan'ın mezar taşında (Rumi takvime göre ) yazarken, kimlik bilgilerinde yazmaktadır.[20] Güneysu'dayken Havuli ile gerçekleşen ilk evliliğinden Mehmet () ve Hasan () isimli iki erkek çocuğu olan Ahmet Erdoğan, bir süre sonra İstanbul'a yerleşirken eşini ve çocuklarını Güneysu'da bıraktı.[20] İstanbul'a geldikten bir süre sonra Şirket-i Hayriye'ye girdi ve kıyı kaptanı olarak çalışmaya başladı.[14] Havuli ile olan evliliği devam ederken, Mehmet ile Havva'nın kızı Tenzile Mutlu'dan () Recep Tayyip, Mustafa (d. ) ve Vesile (d. ) adlı üç çocuğu oldu.[14][21][22] Havuli 'de vefat edince Ahmet Erdoğan ile Tenzile Mutlu arasında resmî nikâh yapıldı.[23][24] 26 Şubat 'te İstanbul'un Beyoğlu ilçesi Kasımpaşa semtinde doğan Recep Tayyip Erdoğan,[25][26]Tayyip adını dedesinden, Recep adını ise doğduğu günün Hicrî takvime göre Recep ayına denk gelmesinden dolayı aldığı belirtilmiştir.

Kendisiyle yapılan bir röportajda çocukluk döneminde simit ve su sattığını ifade eden Erdoğan,[27] kendisi hakkında hazırlanan Usta'nın Hikâyesi belgeselinde ise çocukluğunda yaz aylarında gittiği Rize'de çay ve fındık topladığını aktarmıştı.[28] İlkokul eğitimini aldığı Kasımpaşa'daki Piyalepaşa İlkokulu'ndan 'te, lise eğitimini aldığı ve yatılı olarak okuduğu Fatih'teki İstanbul İmam Hatip Lisesi'nden ise 'te mezun oldu.[25][29] yılında okuduğu liseye adı verildi. İstanbul İmam Hatip Lisesi'nde okuduğu dönemde Camialtıspor'da amatör olarak futbol oynadı.[30] İmam hatip mezunlarının üniversiteye girme konusunda uygulanan kısıtlamalar nedeniyle liseyi dışarıdan bitirme sınavlarına girerek fark derslerini verdi ve Ekim'inde Eyüp Lisesi'nden mezun olarak ikinci bir lise diploması aldı.[31][32][33] Aynı yıl, İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ne bağlı Aksaray Yüksek Ticaret Okulu'na girdi.[34] Temmuz 'te İETT'de geçici işçi statüsüyle işe alınırken, kurumun futbol takımında da futbolculuk yapmaya devam etti.[35] 18 Haziran tarihli istifa mektubuyla İETT'deki görevinden ayrıldı.[36][37] Bu dönemden sonra bir süre amatör takımlardan Erokspor'da futbol oynadı.[36] eğitim-öğretim döneminde İstanbul İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi bünyesindeki yüksekokullar İstanbul İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi, Ticarî Bilimler Fakültesi adı altında birleştirilirken, Erdoğan Şubat 'de buradan mezun oldu.[38][39][40] Bu kurum daha sonraları, Temmuz'unda kurulan Marmara Üniversitesi'ne bağlanarak Marmara Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi adını alırken, Erdoğan'ın diploması da bu kurumdandır.[39][40]

Erken siyasi kariyeri

Ana madde: Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk yılları ve kariyeri

Erdoğan, Mahmud Abbasve arkalarında 16 büyük Türk ülkesini temsil eden temsilcilerle ()

Lise yıllarında Millî Türk Talebe Birliği'ne girdi.[14][36] 'te Millî Selamet Partisi (MSP) Beyoğlu gençlik kolu başkanlığına, yılında ise MSP İstanbul il gençlik kolları başkanlığına seçildi.[41][42] MSP'nin 12 Eylül Darbesi sonrasında kapatılmasına kadar bu görevini sürdürdü.[43][44] Mart'ında zorunlu askerlik görevini yerine getirmek üzere silah altına alındı.[44] Dört aylık acemiliğini İstanbul'un Tuzla ilçesindeki Tuzla Yedek Subay Piyade Okulu'nda yapmasının ardından, kıta hizmetini Kâğıthane'deki 3. Kolordu 6. Piyade Tümeni Piyade Alayı Karargâh Servis Bölüğü'nde kantinlerin idaresinden sorumlu subay olarak gerçekleştirdi.[45][46][47]

19 Haziran 'te kurulan Refah Partisi ile siyasete geri döndü ve yılında Beyoğlu ilçe başkanı oldu.[48] Ertesi yıl düzenlenen genel kongrede merkez karar ve yürütme kurulu üyesi seçilirken, aynı yıl partinin İstanbul il başkanlığına getirildi.[48]28 Eylül 'daki milletvekili ara seçimlerine Refah Partisi'nin İstanbul adayı olarak girse de seçilemedi.[49]26 Mart 'daki yerel seçimlerde Beyoğlu belediye başkan adayı oldu.[49] %22,83 oranında oy toplayan Erdoğan, %29,29 oranında oy alan Sosyaldemokrat Halkçı Parti adayı Hüseyin Aslan'ın gerisinde kalarak belediye başkanı seçilemedi.[50] Sonuç birleştirme tutanaklarında usulsüzlük olduğunu öne sürerek seçim sonuçlarına itiraz eden Erdoğan, İlçe Seçim Kurulu Başkanı 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Nazmi Özcan'a hakaret ettiği gerekçesiyle Özcan tarafından mahkemeye verildi ve 18 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandı.[51] Beyoğlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmalarına katılmayan Erdoğan hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı.[51] Yaklaşık bir ay sonra, 27 Nisan günü tutuklandı ve bir hafta kadar Bayrampaşa Cezaevi'nde kaldıktan sonra bin lira kefaletle serbest bırakıldı.[52] Mahkeme ise kendisini "hakime hakaret" suçundan altı ay hapis ve 20 bin lira para cezasına çarptırsa da, Türk Ceza Kanunu'nun maddesi gereğince hapis cezası tecil edilerek bin liralık para cezasına çevrildi.[52]

20 Ekim 'deki genel seçimlerine Refah Partisi'nin İstanbul 6. bölge 1. sıradan adayı olarak girdi.[53] Seçimlere Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile ittifak yaparak giren Refah Partisi,[54] İstanbul'dan %16,73 oranında oy aldı. dönem milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine giren Erdoğan, ilk kez uygulanan seçmenlerin parti milletvekillerini sıralamaya bakmadan tercih edebildiği tercihli oy sisteminde seçmenlerin tercihini ikinci sıradaki aday Mustafa Baş'tan yana kullanması sebebiyle, sonuçların belli olmasından birkaç gün sonra Erdoğan'ın milletvekilliği Baş'a geçti.[55] Sandıklardan Erdoğan'a yaklaşık 9 bin tercihli oy çıkarken, Baş'a yaklaşık 13 bin oy çıkmıştı.[55]

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ()

27 Mart 'teki yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için Refah Partisi; Erdoğan, Ali Coşkun, Nevzat Yalçıntaş, Temel Karamollaoğlu ve Veysel Eroğlu için kamuoyu araştırması yaptırmıştı.[56] 15 Ocak günü parti başkanı Necmettin Erbakan tarafından Erdoğan'ın İstanbul büyükşehir belediye başkanı adayı olacağı açıklandı.[57]Seçimlerde Erdoğan %25,19 oy oranı alarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçildi.[58] Belediye başkanlığı döneminde 4 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Kentin trafik ve ulaşım açmazına karşı 50'den fazla köprü, geçit ve çevre yolu inşa edildi.[59]

Başkanlık dönemine ilişkin olarak 18 dosyadan İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde dava açıldı. Bunlardan bazıları AKBİL Skandalı,[60] İSFALT,[61]İSTAÇ ve İDO[62] ile ilgili yolsuzluk davalarıdır. Bu davalar, milletvekili olduğunda dokunulmazlığı nedeniyle dokunulmazlığı süresince donduruldu.

Hapis dönemi

6 Aralık 'de Siirt'te düzenlenen bir açıkhava toplantısı sırasında topluluğa yaptığı konuşmada, Ziya Gökalp'ın yılında Balkan Savaşı'ndaki Türk askerler için yazdığı "Asker Duası" adlı şiirinin sonradan değiştirilmiş bir sürümünden bir dörtlük okudu.[63][64] Okuduğu dörtlüğün bu şekliyle Gökalp'e ait olduğunu belirten Erdoğan, konuyla ilgili olarak "konuşmamın bütünü incelendiğinde millî birlik ve beraberlik mesajım verildiği görülür" demişti.[65] Daha sonraları Erdoğan'ın okuduğu sürümün, Türk Standardları Enstitüsünün 'te çıkarttığı Türk ve Türklük kitabında bulunduğu ortaya çıktı ancak kim tarafından değiştirildiği anlaşılamadı.[63]

Ziya Gökalp'in "Asker Duası" şiirinden bir kıta Erdoğan'ın okuduğu dörtlük

Elimde tüfenk, gönlümde iman,
Dileğim iki: Din ile vatan
Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
Sultan'a imdâd eyle Yârabbi!
Ömrünü müzdâd eyle Yârabbi!

Minareler süngü, kubbeler miğfer
Camiler kışlamız, mü'minler asker
Bu ilâhi ordu dinimi bekler
Allahu Ekber, Allahu Ekber.

Konuşmayla ilgili olarak bir inceleme başlatıldı ve YargıtayCumhuriyet BaşsavcısıVural Savaş, Erdoğan'ın konuşmasının yer aldığı görüntüleri inceledikten sonra, Refah Partisi'nin kapatılması istemiyle açılan davayı görüşen Anayasa Mahkemesi Başkanlığına iletti.[66]DiyarbakırDevlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı, Erdoğan hakkında Türk Ceza Kanunu'nun /2 maddesine göre "halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek" suçlamasıyla hazırladığı iddianamesini 12 Şubat 'de tamamladı.[67] Bir yıldan üç yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Erdoğan'ın yargılanmasına 31 Mart günü başlandı.[68] 21 Nisan 'de sonuçlanan dava, Erdoğan'ın iddianamede bahsedilen suçu işlemesiyle sonuçlandı ve Erdoğan'a bir yıl hapis ile bin TL ağır para cezası verildi. Daha sonra kendisini duruşmadaki hâli ve tavrı göz önüne alınarak cezası 10 ay hapis ve milyon bin TL para cezasına çevrildi.[69] 3 Haziran'da açıklanan gerekçeli karara göre Erdoğan, "Siirt'te yaptığı konuşmayla dindar ve dindar olmayan diye bölünen kesimler arasındaki gerginliği canlı tutmayı amaçlamakta"ydı. "Bunları inanç birliği maksadıyla söyledim" şeklindeki ifadesinin inandırıcı bulunmadığı belirtilirken, "Benim referansım İslam'dır" diyerek topluluğu inanan ve inanmayan olarak ayırdığı belirtildi. "Cezanın ertelenmesine yer olmadığı" ibaresinin de yer aldığı kararın bir aykırı oya karşılık oy çokluğuyla alındığı ve Yargıtay'a başvurulabileceği kaydedildi.[70] Mahkemenin aldığı karar 23 Eylül'de Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından, bire karşı dört oyla onaylandı.[71] Kararın ardından kendisine siyasi yasak getirilen Erdoğan, herhangi bir partiyle birlikte veya bağımsız olarak herhangi bir seçime katılamayacaktı.[71] 25 Eylül'de Yargıtay tarafından açıklanan gerekçeli kararda Erdoğan'ın söylemlerinin "savaş çağrısı" niteliği taşıdığı belirtilmekteydi.[72] Ceza infaz yasası gereği hapis cezası 4 ay 10 güne inerken, çeşitli ertelemeler sonrasında İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı görevini bırakarak 26 Mart günü Kırklareli'nin Pınarhisar ilçesindeki Pınarhisar Cezaevi'ne girdi.[73][74][75] 24 Temmuz 'da ceza süresini tamamlayarak cezaevinden tahliye edildi.[76]

Siyasi yasaklı olduğu dönem

Fazilet Partisi'nin, Anayasa Mahkemesi tarafından daimi kapatılmasının ardından, bağımsız kalan milletvekilleri, yeni parti kurma çalışmalarını "gelenekçiler" ve "yenilikçiler" olarak adlandırılan iki kanattan sürdürdü. "Millî Görüşçü" olarak adlandırılan kanat, Recai Kutan'ın genel başkanlığında 20 Temmuz 'de Saadet Partisi'ni kurarken, "değişimci" kanat da, Tayyip Erdoğan liderliğinde 14 Ağustos 'de, Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kurdu ve Tayyip Erdoğan, parti genel başkanlığına seçildi.[77] Erdoğan "Biz gömleğimizi değiştirdik" ifadesiyle muhafazakârlardan büyük tepki aldı.[78] Kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi, 3 Kasım seçimlerinde kayıtlı seçmenin oy kullanan kişisi içinden adet oy alarak %34,28 ile birinci parti oldu.[79][80]

Erdoğan, siyasi yasağı bulunduğu için seçimlere giremedi ve milletvekili seçilemedi. Seçim sonrasındaki Hükûmet, Abdullah Gül başbakanlığında kuruldu. Bu hükûmet döneminde Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisine yasa teklifi sunuldu. Bu yasa değişikliği TBMM tarafından oy çokluğuyla kabul edilse de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı "öznel, somut ve kişisel" olduğu gerekçesiyle veto etti. Daha sonra aynı yasa değiştirilmeden mecliste tekrar kabul edildi ve Cumhurbaşkanı Sezer yasa değişikliğini bu kez onayladı. Bu yasanın kabulüyle Erdoğan'ın milletvekili seçilmesi için yasal bir engel kalmadı. Seçimlerde Siirt milletvekili seçilen Fadıl Akgündüz'ün milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından Siirt'teki seçimlerin tekrar edilmesi kararlaştırıldı. Seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ilk sıradaki adayı Mervan Gül'ün adaylıktan çekilmesi ile Erdoğan partinin birinci adayı olarak Siirt seçimlerine girdi ve oyların %85'ini alarak kazandı.

Başbakanlığı ()

Erdoğan'ın milletvekili seçilmesinin ardından Başbakan Abdullah Gül, Erdoğan'ın başbakan olması için Cumhurbaşkanı Sezer'e istifasını sundu. Sezer bu kez hükûmeti kurma görevini Erdoğan'a verdi ve genel seçimlerden yaklaşık üç ay sonra Erdoğan başkanlığında Hükûmet kuruldu. 22 Temmuz tarihinde yapılan Dönem Milletvekili Seçimlerinde %46,6 oy alarak milletvekili çıkaran Adalet ve Kalkınma Partisi, Recep Tayyip Erdoğan'ı başbakanlık koltuğuna ikinci kez taşıdı.[82] 12 Haziran tarihinde Dönem Milletvekili Seçimlerinde oy yüzdesini %49,83'e çıkarmış ve Türkiye genelinde oy alarak toplamda milletvekili ile üçüncü kez hükûmet kurma yetkisini kazanmıştır.[83]

Altyapı ve ulaşım

yılı sonunda ülke genelindeki bölünmüş devlet ve il yolların toplam uzunluğu &#;km, otoyolların uzunluğu ise &#;km iken; yılı itibarıyla sırasıyla &#;km ve &#;km'lik yol inşasıyla bu uzunluklar sırasıyla &#;km ve &#;km'ye ulaştı.[84] Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması sonrasında başbakanlık görevinden ayrıldığı dönem de dâhil olmak üzere yılı itibarıyla &#;km'lik bölünmüş devlet ve il yolu inşası gerçekleştirildi.[85] yılında inşası başlamış olan Bolu Dağı Tüneli ve yılında inşasına başlamış olan Nefise Akçelik Tüneli 'de tamamlandı, 'de ise Avrasya Tüneli ve Konak Tüneli'nin temelleri atıldı. Konak Tüneli'nin inşası 24 Mayıs 'te tamamlandı. Türkiye'nin ilk denizaltı tüneli olan ve İstanbul Boğazı'nın altından geçen Marmaray'ın 'te başlayan inşası 'te tamamlandı. yılları arasında devlet ve il yollarında 41,2&#;km uzunluğunda 84 tek tüp tünel, 86,9&#;km uzunluğunda 46 çift tüp tünel; otoyollarda 1&#;km uzunluğunda tek tüp tünel ve 21,1&#;km uzunluğunda 12 çift tüp tünel; tüm yollarda ise toplam 64,3&#;km uzunluğunda tek tüp tünel ve ,8&#;km uzunluğunda 75 çift tüp tünel hizmete girdi.[86] 'te, İstanbul Boğazı üzerindeki üçüncü köprü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile İzmit Körfezi üzerindeki İzmit Körfez Köprüsü'nün inşalarına başlandı. yılları arasında toplam uzunluğu ,2&#;km'yi bulan köprü inşa edilirken, köprünün bakım ve onarımı tamamlandı.[87] yılı itibarıyla inşa edilen köprülerin toplam uzunluğu ,6&#;km'ye, toplam sayısı 'a, bakım ve onarımı yapılan köprü sayısı ise 'ye ulaşmıştı.[88] İlk hattı 'da Ankara-Eskişehir arasında devreye giren Yüksek Hızlı Tren daha sonraları çeşitli illere yayıldı.

'de 25 olan ülkedeki havalimanı sayısı, Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde inşası tamamlanan 27 havalimanıyla birlikte 52'ye yükseldi.[89] Uluslararası seferlerin düzenlendiği Hatay Havalimanı, Şanlıurfa GAP Havalimanı ve Hasan Polatkan Havalimanı 'de, Zafer Havalimanı ise 'de açılırken; İstanbul'daki üçüncü havalimanının inşasına 'te başlandı.

Mart itibarıyla, Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde 18'i hidroelektrik santrali olmak üzere baraj inşa edildi.[90][91]

ayrı yerleşim biriminde kentsel dönüşüm yapılarak TOKİ önderliğinde toplu konutlar yapıldı.[92]

Haberleşme

'de hizmete giren E-Devlet uygulamasıyla halkın, çeşitli devlet hizmetlerine İnternet üzerinden ulaşabilmesi sağlandı.[93]

'de Türksat 3A,[94] 'te Türksat 4Ahaberleşme uyduları,[95] 'de ise Türkiye'nin ilk yer gözlem uydusuGöktürk-2 uzaya gönderildi.[96]

Eğitim

yılında eğitime ayrılan bütçe milyar TL iken yılında yaklaşık 7 katına çıkarak milyar TL'ye ulaştı.[97] yılında UNICEF işbirliğiyle başlatılan "Haydi Kızlar Okula!" kampanyasıyla ülkedeki kızların okula gitmesi ve eğitim seviyesindeki cinsiyet dengesizliğinin giderilmesi amaçlandı.[98][99] Kampanya sayesinde 'de %87 olan kız çocuğu okullaşma oranının geçen yıl %96 seviyesine yükseldi.[]

yılında 70 olan üniversite sayısı,[] yılı sonunda doğru 'un üstüne çıkarak[] ülkedeki 81 il de en az bir üniversiteye sahip oldu.[] yılında bu sayı 'ya ulaştı.[] 'de, 'da başlatılan FATİH Projesi kapsamında çeşitli okullardaki bazı sınıflara akıllı tahta konuldu ve bazı öğrencilere tablet bilgisayar dağıtıldı.[][] eğitim-öğretim döneminde itibaren uygulanan 4+4+4 Eğitim Sistemi'yle birlikte 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yerine 12 yıllık zorunlu kademeli eğitim sistemine geçildi.[]

Ekonomi

tarihleri arası işsizlik oranları

AK Parti iktidara gelmeden önce Kara Çarşamba olarak da bilinen Türkiye ekonomik krizi yaşanmıştır. Türkiye'nin Şubat finansal krizi, beklenmedik ölçüde ekonomik daralmayla sonuçlanmasının ötesinde, ülkenin orta vadeli perspektifini değiştiren yeni koşulları da beraberinde getirmiştir.[]

Erdoğan'ın Başbakanlık görevine başladığı yılından 'a kadar Türkiye ekonomisi büyüme göstermiş ve Türkiye'nin GSMH'si Dünya toplamının %1,11'inden %1,37'sine yükselmiştir.[] Bu oranla Türkiye, AB ülkeleri arasında en iyi performansı yakaladı.[] Ayrıca Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'na olan borcu bitirildi.[] Erdoğan'ın performansı Cumhuriyetin diğer dönemleriyle kıyaslandığında da ‘kuruluş yılları’ özelliği taşıyan Atatürk dönemi hariç, en yüksek performanslardan biridir.[] Siyasi istikrar sağlandı, ekonomi güçlendi ve sosyal refah seviyesi ciddi oranlarda yükseldi.[]

yılları arasındaki enflasyon oranları
GSYİH yüzdesi olarak altı büyük Avrupa ülkeleri ekonomilerinin tarihleri arasında kamu borç durumu, (Türkiye açık mavi çizgide belirtilmiş).

Türk ekonomisinde uluslararası krizi takiben ’in son çeyreğinde durgunluk başladı. Ekonomik durgunluk bir yıl sürdü, Türk ekonomisinde güçlü bir küçülmeye sebep oldu ve işsizlik oranını yüzde 10’dan yüzde 14’e kadar yükseltti. ve ’de GSYH sırasıyla yüzde 9 ve yüzde 8’den daha fazla büyüdü; Türkiye’yi, Çin'den sonra dünyada en fazla büyümeyi sağlayan ikinci ülke konumuna yükseltti. Bu büyüme, işsizlik oranının kriz öncesi seviyesine düşmesini sağladı. 'e gelindiğinde, cari işlemler açığı %10’luk oranla tarihinin en yüksek noktasına ulaşarak dünya rekorunu da kırdı. Türk lirası'nın değeri, aşırı sermaye girişinin etkisiyle yükseldi. AK Parti Hükûmeti, “ekonomiyi yeniden dengeleme” adlı bir uyum operasyonu yapmaya karar verdi. Bütçedeki eğitim payı ’de yüzde 10’dayken, ’de yüzde 15’e yükseldi; sağlık harcamalarının payı da yüzde 2,6’dan yüzde 5,8’e yükseldi. Bu zaman içerisinde GSYH reel olarak yüzde 50’den fazla yükseldiği için, eğitim ve sağlık harcamalarının reel artışın GSYH içindeki pay artışlarından daha fazla oldu.[]

'li yıllarda cari işlemler dengesinin bozulma sürecinin giderek artması

Ekonomik iyileşmelere karşın yüksek cari açık eleştiri aldı. Türkiye yılında 65 milyar dolarlık cari açık verdi. yılında&#;%-2’lerde olan cari açık ’te&#;%-7,9’a yükseldi. ’de 51,6 milyar dolarlık ithalat yapan Türkiye, ’te ,6 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. İthalat 4,7 kat artmış oldu. ’de ,6 milyar dolar olan dış borç stoku sonu itibarıyla milyar dolara yükseldi. 'de ,8 milyon dolar olan Toplam Millî gelir, ’te bu rakam milyar doları aştı.[]

Kürt sorunu

Ayrıca bakınız: Çözüm süreci

'da Başbakan Erdoğan yönetimindeki hükûmet, çeyrek asırdır süren ve resmî rakamlara göre 40 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açan Türkiye-PKK çatışmasını bitirmeye yardım edecek bir plan duyurdu. Avrupa Birliği tarafından da desteklenen çözüm süreci planıyla birlikte tüm medya yayınlarında ve siyasi kampanyalarda Kürtçe kullanımına izin verildi, ayrıca daha önceden Türkçe isimlerle değiştirilen Kürtçe şehir ve kasaba isimlerinin yeniden yapılandırılması kararı alındı.[] Konuyla ilgili olarak Erdoğan, "Türkiye'nin gelişmesine, büyümesine engel olan kronik sorunları çözmek için cesur bir adım attık." diye konuştu.[] Ayrıca çıkarılan yasayla birlikte silah bırakan PKK mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirlerin alınması kararlaştırdı.[] 23 Kasım 'de Ankara'daki bir televizyon konuşması sırasında Erdoğan, 9 Ağustos tarihli bir belgede Dersim İsyanı sırasında bölgede 13 bin kişinin öldürüldüğünün ifade edildiğini belirtti ve Dersim'de yaşananları bir katliam olarak nitelendirerek, "eğer devlet adına özür dilenecekse, böyle bir literatür varsa ben özür dilerim, diliyorum" dedi.[][][]

İnsan hakları

Erdoğan'ın başbakanlık dönemi sırasında Terörle Mücadele Kanununun geniş kapsamlı yetkileri azaltıldı ve demokratik standartları ilerleterek özelde etnik ve dini azınlık haklarını genişletmeyi amaçlayan demokratik açılım süreci başlatıldı. Ancak süreç uzun sürmedi; Avrupalı yetkililer süreç sonrasında özellikle ifade özgürlüğü,[][]basın özgürlüğü[][][] ve Kürt azınlık hakları[][][][] gibi konularda daha otoriter yöntemlere dönüldüğünü ifade ettiler.[] Aktivistlerin LGBT haklarının kamusal alanda tanınması için yaptığı talepler hükûmet tarafından reddedildi[] ve ülkenin LGBT topluluğu kabine üyeleri tarafından yapılan hakaretlere maruz kaldı.[]

Sınır Tanımayan Gazeteciler, Erdoğan'ın başbakanlığının son dönemlerinde basın özgürlüğü konusunda sürekli bir düşüş gözlemledi; Basın Özgürlüğü Endeksi'nde basın özgürlüğü konusunda Erdoğan'ın ilk dönemlerinde sırada olan Türkiye, 'te ülke arasında sıraya düştü.[]Freedom House ise bir dönem iyileşme gözlemleyerek ülkenin 'da 48/ olan Basın Özgürlüğü Puanı'nı 'de 55/ olarak değiştirdi.[][][][]

'de Erdoğan ve hükûmeti, 'larda devlet tarafından el konan Hristiyan ve Yahudi azınlık mülklerinin iadesi konusunda yasal düzenlemelere gitti.[] Sonrasında hükûmet, toplamda 2 milyar dolar değerindeki mülklerin azınlıklara aktarıldığını duyurdu.[]

AK Parti-Gülen Hareketi çatışması ve 17 Aralık soruşturması

Ana maddeler: AK Parti-Gülen Hareketi çatışması ve 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması

Erdoğan, başbakanlık döneminde kürsüde konuşma yaparken ()

17 Aralık tarihinde Cumhuriyet SavcısıCelal Kara ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele ve Mali Şube Müdürlüğü ekipleri, aralarında iş adamları, bürokratlar,[] banka müdürleri, kamu görevlileri ve Türkiye Hükûmeti kabine üyesi üç bakanın oğullarının olduğu 47 kişinin, "rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık" suçlarını işledikleri iddiasıyla gözaltına alındığı soruşturma başlattı.[] Olaydan ardından soruşturmayı yürüten savcılar, adli kolluk amirleri ve memurlarının ciddi bir kısmının görev yerleri Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığınca değiştirildi veya görevden alındı.[] 29 Ocak 'te soruşturma savcısı Celal Kara, 11 Şubat tarihli HSYK kararnamesi ile de soruşturma iznini veren İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz'ün aralarında bulunduğu hakim ve savcının görev yeri değiştirilmiş,[] Erdoğan kamuoyunda "rüşvet skandalı" olarak adlandırılan bu soruşturmayı hükûmetine karşı yapılmış bir darbe girişimi olarak niteledi.[] Daha sonra Gülen Hareketi'ne bağlı dershanelerin kapatılması yönündeki girişimler ve 3 bakanın 17 Aralık soruşturması sonrası istifası ile AK Parti ve Gülen Hareketi arasında açık bir çatışma süreci başlamış, Erdoğan 17 Aralık soruşturması ve iddialarını "Türkiye içi ve dışındaki karanlık çevrelerin oyunları" olarak değerlendirmiştir.[]

Cumhurbaşkanlığı (günümüz)

Ana maddeler: Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi ve Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (5 Eylül )

Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde seçilen Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi yılında dolduğundan, Türkiye anayasa değişikliği referandumu gereği Türkiye'de ilk kez cumhurbaşkanı halk tarafından doğrudan seçilmiştir.[] İlk turu 10 Ağustos tarihinde olacak bu seçim için Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi çatı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nu,[]HDP ise Selahattin Demirtaş'ı adayları olarak belirlemiştir.[] 1 Temmuz tarihinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, AK Partili bütün milletvekillerinin imzası alınarak Cumhurbaşkanı adaylarının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıkladı.[] Erdoğan'ın açıklamadan sonra olan konuşmasında ilk defa kullanılan Erdoğan logosu, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'nın ABD başkanlık seçimlerinde kullandığı logoya benzetilmiştir.[][] Seçim kampanyasında kullanılan slogan ''Milletin Adamı Erdoğan'' şeklinde oldu.[] Seçimde Erdoğan %51,79 oy oranıyla birinci sırada, İhsanoğlu %38,44 oy oranıyla ikinci sırada ve Demirtaş %9,76 oy oranıyla üçüncü sırada yer aldı.

Erdoğan, 28 Ağustos 'te yemin etti ve Türkiye'nin on ikinci cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. Bıraktığı başbakanlık koltuğunu ise 29 Ağustos'ta yeni başbakan Ahmet Davutoğlu doldurdu. %51,79 oranında oy aldığı cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oyun beklenenden az olduğu eleştirilerine "Peygamber efendimizi bile desteklemeyenler oldu. Bizi de %52 destekledi." diye cevap verdi.[]

Başkanlık gündemi

Cumhurbaşkanlığı Sarayı

Ana madde: Cumhurbaşkanlığı Sarayı (Türkiye)

Erdoğan, Ankara'daki Atatürk Orman Çiftliği'nin yaklaşık 50 dönümü kullanılarak inşa edilen ve başlarda AK Saray olarak adlandırılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın inşası yüzünden birçok eleştiri topladı.[] Bir sit alanı olarak korunan Atatürk Orman Çiftliği'nde inşaat yasağı bulunduğu için sarayın inşasının durdurulmasına dair çeşitli mahkeme kararları çıksa da inşaat tamamlandı.[] Muhalefet, bunu hukukun üstünlüğünün açıkça ihlal edilmesi olarak değerlendirdi.[] Proje; inşaat sürecinde yolsuzluk, yaban hayatına zarar verilmesi ve yeni yollar yapılması için çiftlikteki hayvanat bahçesinin tahribi gibi konularda sert eleştirilere ve iddialara maruz kaldı.[] Ayrıca inşasını yasa dışı olarak değerlendiren muhalifler tarafından 'Kaç-Ak Saray' olarak adlandırıldı.[]

Medine'ye Varamadım

FAQs for Medine'ye Varamadım

When was Medine'ye Varamadım released?

Medine'ye Varamadım is a turkish song released in

Medine'ye Varamadım is a turkish song released in

Which album is the song Medine'ye Varamadım from?

Medine'ye Varamadım is a turkish song from the album En Güzel Seçme İlahiler.

Medine'ye Varamadım is a turkish song from the album En Güzel Seçme İlahiler.

Who is the singer of Medine'ye Varamadım?

Medine'ye Varamadım is sung by Sedat Uçan.

Medine'ye Varamadım is sung by Sedat Uçan.

What is the duration of Medine'ye Varamadım?

The duration of the song Medine'ye Varamadım is minutes.

The duration of the song Medine'ye Varamadım is minutes.

How can I download Medine'ye Varamadım?

You can download Medine'ye Varamadım on JioSaavn App.

You can download Medine'ye Varamadım on JioSaavn App.

Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan
Recep Tayyip Erdoğan, Mart
Türkiye cumhurbaşkanı
Görevde
Makama geliş
28 Ağustos
Başbakan Ahmet Davutoğlu
()
Binali Yıldırım()
Yardımcı Fuat Oktay()
Cevdet Yılmaz(günümüz)
Yerine geldiğiAbdullah Gül
Türkiye başbakanı
Görev süresi
14 Mart &#;- 28 Ağustos
CumhurbaşkanıAhmet Necdet Sezer
()
Abdullah Gül()
Yardımcı
Yerine geldiğiAbdullah Gül
Yerine gelenAhmet Davutoğlu
Adalet ve Kalkınma Partisigenel başkanı
Görevde
Makama geliş
21 Mayıs
Başkan YardımcısıBinali Yıldırım
(, günümüz)
Numan Kurtulmuş
(günümüz)
Yerine geldiğiBinali Yıldırım
Görev süresi
14 Ağustos &#;- 27 Ağustos
Yardımcı Mehmet Ali Şahin
Yerine geldiğiMakam oluşturuldu
Yerine gelenAhmet Davutoğlu
İstanbul Büyükşehir Belediyebaşkanı
Görev süresi
27 Mart &#;- 6 Kasım
Yerine geldiğiNurettin Sözen
Yerine gelenAli Müfit Gürtuna
Türkiye Büyük Millet Meclisi
22, 23 ve dönem milletvekili
Görev süresi
11 Mart [1]&#;- 28 Ağustos
Seçim bölgesi - Siirt
- İstanbul (I)
- İstanbul (I)
Türk Devletleri Teşkilatıdönem başkanı
Görev süresi
12 Kasım &#;- 11 Kasım
Yerine geldiğiİlham Aliyev
Yerine gelenŞevket Mirziyoyev
Görev süresi
28 Ağustos &#;- 11 Eylül
Yerine geldiğiAbdullah Gül
Yerine gelenNursultan Nazarbayev
Kişisel bilgiler
Doğum Recep Tayyip Erdoğan
26 Şubat () (69&#;yaşında)
Beyoğlu, İstanbul, Türkiye
Milliyeti Türk
Partisi Millî Selamet Partisi
()
Refah Partisi
()
Fazilet Partisi
()
Bağımsız
()
Adalet ve Kalkınma Partisi
(, günümüz)
Diğer siyasi
bağlantıları
Cumhur İttifakı
(günümüz)
Evlilik(ler)

Emine Erdoğan (e.&#;)

Çocuk(lar) Ahmet Burak Erdoğan
(d. )
Bilal Erdoğan (d. )
Esra Erdoğan (d. )
Sümeyye Erdoğan
(d. )
Yaşadığı yer Kavacık Subayevleri, Keçiören, Ankara[2]
()
Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Ankara
(günümüz)
Bitirdiği okul
Mesleği Siyasetçi
Hükûmeti 59, 60, 61, ve hükûmetler
Dini İslam
Ödülleri Tatar MadalyasıÜstün İnsani Hizmet NişanıAgricola MadalyasıNişan-ı PakistanAltın Post NişanıFIESP NişanıKosova Bağımsızlık MadalyasıKRG Order Danaker - Danaker NişanıAltın Kartal NişanıNijer Federal Cumhuriyet NişanıHaydar Aliyev NişanıAmir Amanullah Han NişanıSomali Yıldızı NişanıUlusal Bayrak NişanıLeopold Nişanı (Belçika)Fildişi Sahili Ulusal NişanıUlusal Liyakat NişanıMDG National Order - Grand Cross 1st Class - Madagaskar Devlet Yüksek NişanıŞeyh Isa bin Salman El Halife NişanıBüyük Mübarek NişanıSudan Yüksek NişanıTunus Devlet NişanıUlusal Aslan NişanıMali Ulusal NişanıGagauz Yeri NişanıMoldova Cumhuriyet NişanıParaguay Devlet NişanıEl Libertador NişanıBilge Prens Yaroslav Ukrayna Devlet NişanıTürkmenistan Devlet İş Birliği NişanıDiyarın Tacı NişanıOrder Dostik 1kl ribYüksek Düzeyli İmam Buhari NişanıSupreme Order of Turkic World ribbon bar
İmzası
Takma adı

Recep Tayyip Erdoğan (d. 26 Şubat ; Beyoğlu, İstanbul), Türksiyasetçi, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanı, Türkiye'nin ve günümüzdeki cumhurbaşkanıdır. yılları arasında 11 yıl Türkiye başbakanlığı yapan Erdoğan, üç dönemdir Türkiye cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmektedir. Cumhurbaşkanını halkın seçmesini onaylayan anayasa değişikliği referandumu sonrasında yılında gerçekleştirilen seçimle doğrudan halk oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı olmuştur. yılında gerçekleştirilen seçimle ikinci defa cumhurbaşkanı seçilmiştir. Son olarak yılında gerçekleştirilen seçimle üçüncü defa Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

ve yılları arasında Refah Partisi'nden İstanbulbüyükşehir belediye başkanlığı görevini yürüttü. Kurucuları arasında yer aldığı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 13 yıl boyunca genel başkanlığı görevini sürdürdü, Türkiye anayasa değişikliği referandumu sonrası tekrar Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanı oldu. Genel başkanlığı sırasında , , , ve [6] genel seçimlerinde partisi, birinci parti olmuştur.

yılında Millî Selamet PartisiBeyoğlu gençlik kolu başkanlığına ve aynı yıl İstanbul il gençlik kolları başkanlığına seçilen Erdoğan, Aksaray İktisadi ve Ticari İlimler Yüksek Okulu'ndan yılında mezun oldu. Millî Selamet Partisi'nin 'de kapatılması sonrasında, 'te kurulan Refah Partisi ile siyasi hayatına devam etti. milletvekili ara seçimlerinde milletvekili, yerel seçimlerinde ise Beyoğlu belediye başkanı adayı olarak seçimlere girse de her iki seçimde de seçilemedi. Milletvekili adayı olduğu genel seçimlerinde ise milletvekili olmasına rağmen tercihli oy sistemi sebebiyle Yüksek Seçim Kurulu milletvekilliğini iptal etti. yerel seçimlerinde elde ettiği %25,19'luk oy oranı ile İstanbul büyükşehir belediye başkanı seçildi. 6 Aralık 'de Siirt'te düzenlenen bir açık hava toplantısı sırasında topluluğa yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler sebebiyle "halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" gerekçesiyle kendisine açılan dava sonucunda 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Belediye başkanlığı görevinden ayrılarak 26 Mart 'da girdiği cezaevinde dört ay on gün kaldıktan sonra 24 Temmuz 'da tahliye edildi.

14 Ağustos 'de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı ve partinin genel başkanlığına seçildi. Parti, girdiği ilk seçimler olan genel seçimlerinde %34,43'lük oy oranı ile Abdullah Gül'ün başbakanlığında hükûmeti kurarken, siyasi yasağı süren Erdoğan seçimlere girememişti. Siyasi yasağının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan yasa değişikliği talebinin uygulamaya girmesiyle siyasî yasağı kalktı. 9 Mart 'te gerçekleştirilen ara seçimlerdeSiirt milletvekili olarak meclise girdi. Başbakan Gül'ün istifasını sunmasıyla, 14 Mart 'te başbakanlık görevine geldi. Genel başkanlığını yürüttüğü Adalet ve Kalkınma Partisi, genel seçimlerinde oyların %46,58, genel seçimlerinde ise oyların %49,83'ünü alarak Erdoğan'ın başbakanlığında sırasıyla ve hükûmetleri kurdu. Sonraki süreçte yapılan genel seçimlerde partisi 'de %42,56[7], 'de ise %35,62[8][9] oy alarak en yüksek milletvekili sayısına ulaştı. Parti ayrıca, oyların %41,67'sini aldığı yerel seçimleri, oyların %38,39'unu aldığı yerel seçimleri, oyların %43,40'ını aldığı yerel seçimlerinde ve oyların %42,55'ini aldığı yerel seçimlerinde[10] de en çok oy toplamayı başaran parti konumundaydı. anayasa değişikliği referandumu sonrasında anayasada yapılan değişiklikle birlikte cumhurbaşkanının ilk defa doğrudan halk oyuyla seçilmesinin önü açılırken, adaylığını koyduğu 'te yapılan seçimlerde aldığı %51,79'luk oy oranıyla cumhurbaşkanı seçildi ve başbakanlık ile partisindeki görevinden ayrılarak cumhurbaşkanlığı görevine 28 Ağustos 'te başladı. cumhurbaşkanlığı seçiminde oyların %52,59'unu aldı ve ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi.[11] cumhurbaşkanlığı seçiminde de oyların %52,18'ini alarak üçüncü kez cumhurbaşkanı seçildi.[12] 3 Haziran tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan göreve başlama töreni sonrasında görevine başladı.[13]

İlk yılları ve eğitimi

Recep Tayyip Erdoğan'ın babası Ahmet Erdoğan, Bakatalı Tayyip olarak da bilinen Tayyip Efendi'nin oğluydu.[14][15] Recep Tayyip Erdoğan'ın 11 Ağustos 'teki Gürcistan ziyaretinden birkaç ay sonra çıkan haberlerde kendisinin bu ziyaret sırasında "Ben de Gürcüyüm, ailemiz Batum'dan Rize'ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir." dese de[16] de 'de NTV'de katıldığı bir programda Türk olduğunu söyledi.[17]OdaTV, 'da yayınladığı habere göre dedesinin taşıdığı Bakatalı lakabının, Gürcistan'ın Şida Kartli bölgesine bağlı Bagata köyü olduğu öne sürülmektedir.[18] Murat Ümit Hiçyılmaz, Güneysu Seyahatnamesi adlı kitabında, arşiv kayıtlarına göre Erdoğan'ın ailesinin yıldır Yüksekköy köyünde yaşamakta olduğu ve kökenleri Orta Asya'ya dayanan ailenin Kafkasya üzerinden bölgeye geldiği ifade edilmektedir.[19] Doğum tarihi net olarak bilinmeyen Ahmet Erdoğan'ın mezar taşında (Rumi takvime göre ) yazarken, kimlik bilgilerinde yazmaktadır.[20] Güneysu'dayken Havuli ile gerçekleşen ilk evliliğinden Mehmet () ve Hasan () isimli iki erkek çocuğu olan Ahmet Erdoğan, bir süre sonra İstanbul'a yerleşirken eşini ve çocuklarını Güneysu'da bıraktı.[20] İstanbul'a geldikten bir süre sonra Şirket-i Hayriye'ye girdi ve kıyı kaptanı olarak çalışmaya başladı.[14] Havuli ile olan evliliği devam ederken, Mehmet ile Havva'nın kızı Tenzile Mutlu'dan () Recep Tayyip, Mustafa (d. ) ve Vesile (d. ) adlı üç çocuğu oldu.[14][21][22] Havuli 'de vefat edince Ahmet Erdoğan ile Tenzile Mutlu arasında resmî nikâh yapıldı.[23][24] 26 Şubat 'te İstanbul'un Beyoğlu ilçesi Kasımpaşa semtinde doğan Recep Tayyip Erdoğan,[25][26]Tayyip adını dedesinden, Recep adını ise doğduğu günün Hicrî takvime göre Recep ayına denk gelmesinden dolayı aldığı belirtilmiştir.

Kendisiyle yapılan bir röportajda çocukluk döneminde simit ve su sattığını ifade eden Erdoğan,[27] kendisi hakkında hazırlanan Usta'nın Hikâyesi belgeselinde ise çocukluğunda yaz aylarında gittiği Rize'de çay ve fındık topladığını aktarmıştı.[28] İlkokul eğitimini aldığı Kasımpaşa'daki Piyalepaşa İlkokulu'ndan 'te, lise eğitimini aldığı ve yatılı olarak okuduğu Fatih'teki İstanbul İmam Hatip Lisesi'nden ise 'te mezun oldu.[25][29] yılında okuduğu liseye adı verildi. İstanbul İmam Hatip Lisesi'nde okuduğu dönemde Camialtıspor'da amatör olarak futbol oynadı.[30] İmam hatip mezunlarının üniversiteye girme konusunda uygulanan kısıtlamalar nedeniyle liseyi dışarıdan bitirme sınavlarına girerek fark derslerini verdi ve Ekim'inde Eyüp Lisesi'nden mezun olarak ikinci bir lise diploması aldı.[31][32][33] Aynı yıl, İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ne bağlı Aksaray Yüksek Ticaret Okulu'na girdi.[34] Temmuz 'te İETT'de geçici işçi statüsüyle işe alınırken, kurumun futbol takımında da futbolculuk yapmaya devam etti.[35] 18 Haziran tarihli istifa mektubuyla İETT'deki görevinden ayrıldı.[36][37] Bu dönemden sonra bir süre amatör takımlardan Erokspor'da futbol oynadı.[36] eğitim-öğretim döneminde İstanbul İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi bünyesindeki yüksekokullar İstanbul İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi, Ticarî Bilimler Fakültesi adı altında birleştirilirken, Erdoğan Şubat 'de buradan mezun oldu.[38][39][40] Bu kurum daha sonraları, Temmuz'unda kurulan Marmara Üniversitesi'ne bağlanarak Marmara Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi adını alırken, Erdoğan'ın diploması da bu kurumdandır.[39][40]

Erken siyasi kariyeri

Ana madde: Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk yılları ve kariyeri

Erdoğan, Mahmud Abbasve arkalarında 16 büyük Türk ülkesini temsil eden temsilcilerle ()

Lise yıllarında Millî Türk Talebe Birliği'ne girdi.[14][36] 'te Millî Selamet Partisi (MSP) Beyoğlu gençlik kolu başkanlığına, yılında ise MSP İstanbul il gençlik kolları başkanlığına seçildi.[41][42] MSP'nin 12 Eylül Darbesi sonrasında kapatılmasına kadar bu görevini sürdürdü.[43][44] Mart'ında zorunlu askerlik görevini yerine getirmek üzere silah altına alındı.[44] Dört aylık acemiliğini İstanbul'un Tuzla ilçesindeki Tuzla Yedek Subay Piyade Okulu'nda yapmasının ardından, kıta hizmetini Kâğıthane'deki 3. Kolordu 6. Piyade Tümeni Piyade Alayı Karargâh Servis Bölüğü'nde kantinlerin idaresinden sorumlu subay olarak gerçekleştirdi.[45][46][47]

19 Haziran 'te kurulan Refah Partisi ile siyasete geri döndü ve yılında Beyoğlu ilçe başkanı oldu.[48] Ertesi yıl düzenlenen genel kongrede merkez karar ve yürütme kurulu üyesi seçilirken, aynı yıl partinin İstanbul il başkanlığına getirildi.[48]28 Eylül 'daki milletvekili ara seçimlerine Refah Partisi'nin İstanbul adayı olarak girse de seçilemedi.[49]26 Mart 'daki yerel seçimlerde Beyoğlu belediye başkan adayı oldu.[49] %22,83 oranında oy toplayan Erdoğan, %29,29 oranında oy alan Sosyaldemokrat Halkçı Parti adayı Hüseyin Aslan'ın gerisinde kalarak belediye başkanı seçilemedi.[50] Sonuç birleştirme tutanaklarında usulsüzlük olduğunu öne sürerek seçim sonuçlarına itiraz eden Erdoğan, İlçe Seçim Kurulu Başkanı 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Nazmi Özcan'a hakaret ettiği gerekçesiyle Özcan tarafından mahkemeye verildi ve 18 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandı.[51] Beyoğlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmalarına katılmayan Erdoğan hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı.[51] Yaklaşık bir ay sonra, 27 Nisan günü tutuklandı ve bir hafta kadar Bayrampaşa Cezaevi'nde kaldıktan sonra bin lira kefaletle serbest bırakıldı.[52] Mahkeme ise kendisini "hakime hakaret" suçundan altı ay hapis ve 20 bin lira para cezasına çarptırsa da, Türk Ceza Kanunu'nun maddesi gereğince hapis cezası tecil edilerek bin liralık para cezasına çevrildi.[52]

20 Ekim 'deki genel seçimlerine Refah Partisi'nin İstanbul 6. bölge 1. sıradan adayı olarak girdi.[53] Seçimlere Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile ittifak yaparak giren Refah Partisi,[54] İstanbul'dan %16,73 oranında oy aldı. dönem milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine giren Erdoğan, ilk kez uygulanan seçmenlerin parti milletvekillerini sıralamaya bakmadan tercih edebildiği tercihli oy sisteminde seçmenlerin tercihini ikinci sıradaki aday Mustafa Baş'tan yana kullanması sebebiyle, sonuçların belli olmasından birkaç gün sonra Erdoğan'ın milletvekilliği Baş'a geçti.[55] Sandıklardan Erdoğan'a yaklaşık 9 bin tercihli oy çıkarken, Baş'a yaklaşık 13 bin oy çıkmıştı.[55]

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ()

27 Mart 'teki yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için Refah Partisi; Erdoğan, Ali Coşkun, Nevzat Yalçıntaş, Temel Karamollaoğlu ve Veysel Eroğlu için kamuoyu araştırması yaptırmıştı.[56] 15 Ocak günü parti başkanı Necmettin Erbakan tarafından Erdoğan'ın İstanbul büyükşehir belediye başkanı adayı olacağı açıklandı.[57]Seçimlerde Erdoğan %25,19 oy oranı alarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçildi.[58] Belediye başkanlığı döneminde 4 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Kentin trafik ve ulaşım açmazına karşı 50'den fazla köprü, geçit ve çevre yolu inşa edildi.[59]

Başkanlık dönemine ilişkin olarak 18 dosyadan İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde dava açıldı. Bunlardan bazıları AKBİL Skandalı,[60] İSFALT,[61]İSTAÇ ve İDO[62] ile ilgili yolsuzluk davalarıdır. Bu davalar, milletvekili olduğunda dokunulmazlığı nedeniyle dokunulmazlığı süresince donduruldu.

Hapis dönemi

6 Aralık 'de Siirt'te düzenlenen bir açıkhava toplantısı sırasında topluluğa yaptığı konuşmada, Ziya Gökalp'ın yılında Balkan Savaşı'ndaki Türk askerler için yazdığı "Asker Duası" adlı şiirinin sonradan değiştirilmiş bir sürümünden bir dörtlük okudu.[63][64] Okuduğu dörtlüğün bu şekliyle Gökalp'e ait olduğunu belirten Erdoğan, konuyla ilgili olarak "konuşmamın bütünü incelendiğinde millî birlik ve beraberlik mesajım verildiği görülür" demişti.[65] Daha sonraları Erdoğan'ın okuduğu sürümün, Türk Standardları Enstitüsünün 'te çıkarttığı Türk ve Türklük kitabında bulunduğu ortaya çıktı ancak kim tarafından değiştirildiği anlaşılamadı.[63]

Ziya Gökalp'in "Asker Duası" şiirinden bir kıta Erdoğan'ın okuduğu dörtlük

Elimde tüfenk, gönlümde iman,
Dileğim iki: Din ile vatan
Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
Sultan'a imdâd eyle Yârabbi!
Ömrünü müzdâd eyle Yârabbi!

Minareler süngü, kubbeler miğfer
Camiler kışlamız, mü'minler asker
Bu ilâhi ordu dinimi bekler
Allahu Ekber, Allahu Ekber.

Konuşmayla ilgili olarak bir inceleme başlatıldı ve YargıtayCumhuriyet BaşsavcısıVural Savaş, Erdoğan'ın konuşmasının yer aldığı görüntüleri inceledikten sonra, Refah Partisi'nin kapatılması istemiyle açılan davayı görüşen Anayasa Mahkemesi Başkanlığına iletti.[66]DiyarbakırDevlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı, Erdoğan hakkında Türk Ceza Kanunu'nun /2 maddesine göre "halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek" suçlamasıyla hazırladığı iddianamesini 12 Şubat 'de tamamladı.[67] Bir yıldan üç yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Erdoğan'ın yargılanmasına 31 Mart günü başlandı.[68] 21 Nisan 'de sonuçlanan dava, Erdoğan'ın iddianamede bahsedilen suçu işlemesiyle sonuçlandı ve Erdoğan'a bir yıl hapis ile bin TL ağır para cezası verildi. Daha sonra kendisini duruşmadaki hâli ve tavrı göz önüne alınarak cezası 10 ay hapis ve milyon bin TL para cezasına çevrildi.[69] 3 Haziran'da açıklanan gerekçeli karara göre Erdoğan, "Siirt'te yaptığı konuşmayla dindar ve dindar olmayan diye bölünen kesimler arasındaki gerginliği canlı tutmayı amaçlamakta"ydı. "Bunları inanç birliği maksadıyla söyledim" şeklindeki ifadesinin inandırıcı bulunmadığı belirtilirken, "Benim referansım İslam'dır" diyerek topluluğu inanan ve inanmayan olarak ayırdığı belirtildi. "Cezanın ertelenmesine yer olmadığı" ibaresinin de yer aldığı kararın bir aykırı oya karşılık oy çokluğuyla alındığı ve Yargıtay'a başvurulabileceği kaydedildi.[70] Mahkemenin aldığı karar 23 Eylül'de Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından, bire karşı dört oyla onaylandı.[71] Kararın ardından kendisine siyasi yasak getirilen Erdoğan, herhangi bir partiyle birlikte veya bağımsız olarak herhangi bir seçime katılamayacaktı.[71] 25 Eylül'de Yargıtay tarafından açıklanan gerekçeli kararda Erdoğan'ın söylemlerinin "savaş çağrısı" niteliği taşıdığı belirtilmekteydi.[72] Ceza infaz yasası gereği hapis cezası 4 ay 10 güne inerken, çeşitli ertelemeler sonrasında İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı görevini bırakarak 26 Mart günü Kırklareli'nin Pınarhisar ilçesindeki Pınarhisar Cezaevi'ne girdi.[73][74][75] 24 Temmuz 'da ceza süresini tamamlayarak cezaevinden tahliye edildi.[76]

Siyasi yasaklı olduğu dönem

Fazilet Partisi'nin, Anayasa Mahkemesi tarafından daimi kapatılmasının ardından, bağımsız kalan milletvekilleri, yeni parti kurma çalışmalarını "gelenekçiler" ve "yenilikçiler" olarak adlandırılan iki kanattan sürdürdü. "Millî Görüşçü" olarak adlandırılan kanat, Recai Kutan'ın genel başkanlığında 20 Temmuz 'de Saadet Partisi'ni kurarken, "değişimci" kanat da, Tayyip Erdoğan liderliğinde 14 Ağustos 'de, Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kurdu ve Tayyip Erdoğan, parti genel başkanlığına seçildi.[77] Erdoğan "Biz gömleğimizi değiştirdik" ifadesiyle muhafazakârlardan büyük tepki aldı.[78] Kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi, 3 Kasım seçimlerinde kayıtlı seçmenin oy kullanan kişisi içinden adet oy alarak %34,28 ile birinci parti oldu.[79][80]

Erdoğan, siyasi yasağı bulunduğu için seçimlere giremedi ve milletvekili seçilemedi. Seçim sonrasındaki Hükûmet, Abdullah Gül başbakanlığında kuruldu. Bu hükûmet döneminde Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisine yasa teklifi sunuldu. Bu yasa değişikliği TBMM tarafından oy çokluğuyla kabul edilse de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı "öznel, somut ve kişisel" olduğu gerekçesiyle veto etti. Daha sonra aynı yasa değiştirilmeden mecliste tekrar kabul edildi ve Cumhurbaşkanı Sezer yasa değişikliğini bu kez onayladı. Bu yasanın kabulüyle Erdoğan'ın milletvekili seçilmesi için yasal bir engel kalmadı. Seçimlerde Siirt milletvekili seçilen Fadıl Akgündüz'ün milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından Siirt'teki seçimlerin tekrar edilmesi kararlaştırıldı. Seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ilk sıradaki adayı Mervan Gül'ün adaylıktan çekilmesi ile Erdoğan partinin birinci adayı olarak Siirt seçimlerine girdi ve oyların %85'ini alarak kazandı.

Başbakanlığı ()

Erdoğan'ın milletvekili seçilmesinin ardından Başbakan Abdullah Gül, Erdoğan'ın başbakan olması için Cumhurbaşkanı Sezer'e istifasını sundu. Sezer bu kez hükûmeti kurma görevini Erdoğan'a verdi ve genel seçimlerden yaklaşık üç ay sonra Erdoğan başkanlığında Hükûmet kuruldu. 22 Temmuz tarihinde yapılan Dönem Milletvekili Seçimlerinde %46,6 oy alarak milletvekili çıkaran Adalet ve Kalkınma Partisi, Recep Tayyip Erdoğan'ı başbakanlık koltuğuna ikinci kez taşıdı.[82] 12 Haziran tarihinde Dönem Milletvekili Seçimlerinde oy yüzdesini %49,83'e çıkarmış ve Türkiye genelinde oy alarak toplamda milletvekili ile üçüncü kez hükûmet kurma yetkisini kazanmıştır.[83]

Altyapı ve ulaşım

yılı sonunda ülke genelindeki bölünmüş devlet ve il yolların toplam uzunluğu &#;km, otoyolların uzunluğu ise &#;km iken; yılı itibarıyla sırasıyla &#;km ve &#;km'lik yol inşasıyla bu uzunluklar sırasıyla &#;km ve &#;km'ye ulaştı.[84] Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması sonrasında başbakanlık görevinden ayrıldığı dönem de dâhil olmak üzere yılı itibarıyla &#;km'lik bölünmüş devlet ve il yolu inşası gerçekleştirildi.[85] yılında inşası başlamış olan Bolu Dağı Tüneli ve yılında inşasına başlamış olan Nefise Akçelik Tüneli 'de tamamlandı, 'de ise Avrasya Tüneli ve Konak Tüneli'nin temelleri atıldı. Konak Tüneli'nin inşası 24 Mayıs 'te tamamlandı. Türkiye'nin ilk denizaltı tüneli olan ve İstanbul Boğazı'nın altından geçen Marmaray'ın 'te başlayan inşası 'te tamamlandı. yılları arasında devlet ve il yollarında 41,2&#;km uzunluğunda 84 tek tüp tünel, 86,9&#;km uzunluğunda 46 çift tüp tünel; otoyollarda 1&#;km uzunluğunda tek tüp tünel ve 21,1&#;km uzunluğunda 12 çift tüp tünel; tüm yollarda ise toplam 64,3&#;km uzunluğunda tek tüp tünel ve ,8&#;km uzunluğunda 75 çift tüp tünel hizmete girdi.[86] 'te, İstanbul Boğazı üzerindeki üçüncü köprü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile İzmit Körfezi üzerindeki İzmit Körfez Köprüsü'nün inşalarına başlandı. yılları arasında toplam uzunluğu ,2&#;km'yi bulan köprü inşa edilirken, köprünün bakım ve onarımı tamamlandı.[87] yılı itibarıyla inşa edilen köprülerin toplam uzunluğu ,6&#;km'ye, toplam sayısı 'a, bakım ve onarımı yapılan köprü sayısı ise 'ye ulaşmıştı.[88] İlk hattı 'da Ankara-Eskişehir arasında devreye giren Yüksek Hızlı Tren daha sonraları çeşitli illere yayıldı.

'de 25 olan ülkedeki havalimanı sayısı, Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde inşası tamamlanan 27 havalimanıyla birlikte 52'ye yükseldi.[89] Uluslararası seferlerin düzenlendiği Hatay Havalimanı, Şanlıurfa GAP Havalimanı ve Hasan Polatkan Havalimanı 'de, Zafer Havalimanı ise 'de açılırken; İstanbul'daki üçüncü havalimanının inşasına 'te başlandı.

Mart itibarıyla, Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde 18'i hidroelektrik santrali olmak üzere baraj inşa edildi.[90][91]

ayrı yerleşim biriminde kentsel dönüşüm yapılarak TOKİ önderliğinde toplu konutlar yapıldı.[92]

Haberleşme

'de hizmete giren E-Devlet uygulamasıyla halkın, çeşitli devlet hizmetlerine İnternet üzerinden ulaşabilmesi sağlandı.[93]

'de Türksat 3A,[94] 'te Türksat 4Ahaberleşme uyduları,[95] 'de ise Türkiye'nin ilk yer gözlem uydusuGöktürk-2 uzaya gönderildi.[96]

Eğitim

yılında eğitime ayrılan bütçe milyar TL iken yılında yaklaşık 7 katına çıkarak milyar TL'ye ulaştı.[97] yılında UNICEF işbirliğiyle başlatılan "Haydi Kızlar Okula!" kampanyasıyla ülkedeki kızların okula gitmesi ve eğitim seviyesindeki cinsiyet dengesizliğinin giderilmesi amaçlandı.[98][99] Kampanya sayesinde 'de %87 olan kız çocuğu okullaşma oranının geçen yıl %96 seviyesine yükseldi.[]

yılında 70 olan üniversite sayısı,[] yılı sonunda doğru 'un üstüne çıkarak[] ülkedeki 81 il de en az bir üniversiteye sahip oldu.[] yılında bu sayı 'ya ulaştı.[] 'de, 'da başlatılan FATİH Projesi kapsamında çeşitli okullardaki bazı sınıflara akıllı tahta konuldu ve bazı öğrencilere tablet bilgisayar dağıtıldı.[][] eğitim-öğretim döneminde itibaren uygulanan 4+4+4 Eğitim Sistemi'yle birlikte 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yerine 12 yıllık zorunlu kademeli eğitim sistemine geçildi.[]

Ekonomi

tarihleri arası işsizlik oranları

AK Parti iktidara gelmeden önce Kara Çarşamba olarak da bilinen Türkiye ekonomik krizi yaşanmıştır. Türkiye'nin Şubat finansal krizi, beklenmedik ölçüde ekonomik daralmayla sonuçlanmasının ötesinde, ülkenin orta vadeli perspektifini değiştiren yeni koşulları da beraberinde getirmiştir.[]

Erdoğan'ın Başbakanlık görevine başladığı yılından 'a kadar Türkiye ekonomisi büyüme göstermiş ve Türkiye'nin GSMH'si Dünya toplamının %1,11'inden %1,37'sine yükselmiştir.[] Bu oranla Türkiye, AB ülkeleri arasında en iyi performansı yakaladı.[] Ayrıca Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'na olan borcu bitirildi.[] Erdoğan'ın performansı Cumhuriyetin diğer dönemleriyle kıyaslandığında da ‘kuruluş yılları’ özelliği taşıyan Atatürk dönemi hariç, en yüksek performanslardan biridir.[] Siyasi istikrar sağlandı, ekonomi güçlendi ve sosyal refah seviyesi ciddi oranlarda yükseldi.[]

yılları arasındaki enflasyon oranları
GSYİH yüzdesi olarak altı büyük Avrupa ülkeleri ekonomilerinin tarihleri arasında kamu borç durumu, (Türkiye açık mavi çizgide belirtilmiş).

Türk ekonomisinde uluslararası krizi takiben ’in son çeyreğinde durgunluk başladı. Ekonomik durgunluk bir yıl sürdü, Türk ekonomisinde güçlü bir küçülmeye sebep oldu ve işsizlik oranını yüzde 10’dan yüzde 14’e kadar yükseltti. ve ’de GSYH sırasıyla yüzde 9 ve yüzde 8’den daha fazla büyüdü; Türkiye’yi, Çin'den sonra dünyada en fazla büyümeyi sağlayan ikinci ülke konumuna yükseltti. Bu büyüme, işsizlik oranının kriz öncesi seviyesine düşmesini sağladı. 'e gelindiğinde, cari işlemler açığı %10’luk oranla tarihinin en yüksek noktasına ulaşarak dünya rekorunu da kırdı. Türk lirası'nın değeri, aşırı sermaye girişinin etkisiyle yükseldi. AK Parti Hükûmeti, “ekonomiyi yeniden dengeleme” adlı bir uyum operasyonu yapmaya karar verdi. Bütçedeki eğitim payı ’de yüzde 10’dayken, ’de yüzde 15’e yükseldi; sağlık harcamalarının payı da yüzde 2,6’dan yüzde 5,8’e yükseldi. Bu zaman içerisinde GSYH reel olarak yüzde 50’den fazla yükseldiği için, eğitim ve sağlık harcamalarının reel artışın GSYH içindeki pay artışlarından daha fazla oldu.[]

'li yıllarda cari işlemler dengesinin bozulma sürecinin giderek artması

Ekonomik iyileşmelere karşın yüksek cari açık eleştiri aldı. Türkiye yılında 65 milyar dolarlık cari açık verdi. yılında&#;%-2’lerde olan cari açık ’te&#;%-7,9’a yükseldi. ’de 51,6 milyar dolarlık ithalat yapan Türkiye, ’te ,6 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. İthalat 4,7 kat artmış oldu. ’de ,6 milyar dolar olan dış borç stoku sonu itibarıyla milyar dolara yükseldi. 'de ,8 milyon dolar olan Toplam Millî gelir, ’te bu rakam milyar doları aştı.[]

Kürt sorunu

Ayrıca bakınız: Çözüm süreci

'da Başbakan Erdoğan yönetimindeki hükûmet, çeyrek asırdır süren ve resmî rakamlara göre 40 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açan Türkiye-PKK çatışmasını bitirmeye yardım edecek bir plan duyurdu. Avrupa Birliği tarafından da desteklenen çözüm süreci planıyla birlikte tüm medya yayınlarında ve siyasi kampanyalarda Kürtçe kullanımına izin verildi, ayrıca daha önceden Türkçe isimlerle değiştirilen Kürtçe şehir ve kasaba isimlerinin yeniden yapılandırılması kararı alındı.[] Konuyla ilgili olarak Erdoğan, "Türkiye'nin gelişmesine, büyümesine engel olan kronik sorunları çözmek için cesur bir adım attık." diye konuştu.[] Ayrıca çıkarılan yasayla birlikte silah bırakan PKK mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirlerin alınması kararlaştırdı.[] 23 Kasım 'de Ankara'daki bir televizyon konuşması sırasında Erdoğan, 9 Ağustos tarihli bir belgede Dersim İsyanı sırasında bölgede 13 bin kişinin öldürüldüğünün ifade edildiğini belirtti ve Dersim'de yaşananları bir katliam olarak nitelendirerek, "eğer devlet adına özür dilenecekse, böyle bir literatür varsa ben özür dilerim, diliyorum" dedi.[][][]

İnsan hakları

Erdoğan'ın başbakanlık dönemi sırasında Terörle Mücadele Kanununun geniş kapsamlı yetkileri azaltıldı ve demokratik standartları ilerleterek özelde etnik ve dini azınlık haklarını genişletmeyi amaçlayan demokratik açılım süreci başlatıldı. Ancak süreç uzun sürmedi; Avrupalı yetkililer süreç sonrasında özellikle ifade özgürlüğü,[][]basın özgürlüğü[][][] ve Kürt azınlık hakları[][][][] gibi konularda daha otoriter yöntemlere dönüldüğünü ifade ettiler.[] Aktivistlerin LGBT haklarının kamusal alanda tanınması için yaptığı talepler hükûmet tarafından reddedildi[] ve ülkenin LGBT topluluğu kabine üyeleri tarafından yapılan hakaretlere maruz kaldı.[]

Sınır Tanımayan Gazeteciler, Erdoğan'ın başbakanlığının son dönemlerinde basın özgürlüğü konusunda sürekli bir düşüş gözlemledi; Basın Özgürlüğü Endeksi'nde basın özgürlüğü konusunda Erdoğan'ın ilk dönemlerinde sırada olan Türkiye, 'te ülke arasında sıraya düştü.[]Freedom House ise bir dönem iyileşme gözlemleyerek ülkenin 'da 48/ olan Basın Özgürlüğü Puanı'nı 'de 55/ olarak değiştirdi.[][][][]

'de Erdoğan ve hükûmeti, 'larda devlet tarafından el konan Hristiyan ve Yahudi azınlık mülklerinin iadesi konusunda yasal düzenlemelere gitti.[] Sonrasında hükûmet, toplamda 2 milyar dolar değerindeki mülklerin azınlıklara aktarıldığını duyurdu.[]

AK Parti-Gülen Hareketi çatışması ve 17 Aralık soruşturması

Ana maddeler: AK Parti-Gülen Hareketi çatışması ve 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması

Erdoğan, başbakanlık döneminde kürsüde konuşma yaparken ()

17 Aralık tarihinde Cumhuriyet SavcısıCelal Kara ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele ve Mali Şube Müdürlüğü ekipleri, aralarında iş adamları, bürokratlar,[] banka müdürleri, kamu görevlileri ve Türkiye Hükûmeti kabine üyesi üç bakanın oğullarının olduğu 47 kişinin, "rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık" suçlarını işledikleri iddiasıyla gözaltına alındığı soruşturma başlattı.[] Olaydan ardından soruşturmayı yürüten savcılar, adli kolluk amirleri ve memurlarının ciddi bir kısmının görev yerleri Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığınca değiştirildi veya görevden alındı.[] 29 Ocak 'te soruşturma savcısı Celal Kara, 11 Şubat tarihli HSYK kararnamesi ile de soruşturma iznini veren İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz'ün aralarında bulunduğu hakim ve savcının görev yeri değiştirilmiş,[] Erdoğan kamuoyunda "rüşvet skandalı" olarak adlandırılan bu soruşturmayı hükûmetine karşı yapılmış bir darbe girişimi olarak niteledi.[] Daha sonra Gülen Hareketi'ne bağlı dershanelerin kapatılması yönündeki girişimler ve 3 bakanın 17 Aralık soruşturması sonrası istifası ile AK Parti ve Gülen Hareketi arasında açık bir çatışma süreci başlamış, Erdoğan 17 Aralık soruşturması ve iddialarını "Türkiye içi ve dışındaki karanlık çevrelerin oyunları" olarak değerlendirmiştir.[]

Cumhurbaşkanlığı (günümüz)

Ana maddeler: Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi ve Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (5 Eylül )

Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde seçilen Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi yılında dolduğundan, Türkiye anayasa değişikliği referandumu gereği Türkiye'de ilk kez cumhurbaşkanı halk tarafından doğrudan seçilmiştir.[] İlk turu 10 Ağustos tarihinde olacak bu seçim için Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi çatı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nu,[]HDP ise Selahattin Demirtaş'ı adayları olarak belirlemiştir.[] 1 Temmuz tarihinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, AK Partili bütün milletvekillerinin imzası alınarak Cumhurbaşkanı adaylarının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıkladı.[] Erdoğan'ın açıklamadan sonra olan konuşmasında ilk defa kullanılan Erdoğan logosu, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'nın ABD başkanlık seçimlerinde kullandığı logoya benzetilmiştir.[][] Seçim kampanyasında kullanılan slogan ''Milletin Adamı Erdoğan'' şeklinde oldu.[] Seçimde Erdoğan %51,79 oy oranıyla birinci sırada, İhsanoğlu %38,44 oy oranıyla ikinci sırada ve Demirtaş %9,76 oy oranıyla üçüncü sırada yer aldı.

Erdoğan, 28 Ağustos 'te yemin etti ve Türkiye'nin on ikinci cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. Bıraktığı başbakanlık koltuğunu ise 29 Ağustos'ta yeni başbakan Ahmet Davutoğlu doldurdu. %51,79 oranında oy aldığı cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oyun beklenenden az olduğu eleştirilerine "Peygamber efendimizi bile desteklemeyenler oldu. Bizi de %52 destekledi." diye cevap verdi.[]

Başkanlık gündemi

Cumhurbaşkanlığı Sarayı

Ana madde: Cumhurbaşkanlığı Sarayı (Türkiye)

Erdoğan, Ankara'daki Atatürk Orman Çiftliği'nin yaklaşık 50 dönümü kullanılarak inşa edilen ve başlarda AK Saray olarak adlandırılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın inşası yüzünden birçok eleştiri topladı.[] Bir sit alanı olarak korunan Atatürk Orman Çiftliği'nde inşaat yasağı bulunduğu için sarayın inşasının durdurulmasına dair çeşitli mahkeme kararları çıksa da inşaat tamamlandı.[] Muhalefet, bunu hukukun üstünlüğünün açıkça ihlal edilmesi olarak değerlendirdi.[] Proje; inşaat sürecinde yolsuzluk, yaban hayatına zarar verilmesi ve yeni yollar yapılması için çiftlikteki hayvanat bahçesinin tahribi gibi konularda sert eleştirilere ve iddialara maruz kaldı.[] Ayrıca inşasını yasa dışı olarak değerlendiren muhalifler tarafından 'Kaç-Ak Saray' olarak adlandırıldı.[]

Türk musikisi eser formları - 23

p) İLÂHİ : Dinî-tasavvufî muhteva taşıyan bestelenmiş şiirlerin genel adı. Dinî-tasavvufî musıkîde sözlü eser formu.  İlahi kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir ve "Ey Allah'ım!" anlamına gelmektedir. 

Türk edebiyatında nazım türleri belirginleşmeden önce dinî muhteva taşıyan her türlü şiire ilâhi denirken daha sonra tasavvufî temaları işleyen ve Türk din mûsikisinin makam ve usûlleriyle bestelenerek dinî toplantılarda okunan şiirlere ilâhi adı verilmiştir. Bu şiir türü ve dinî mûsiki formu hakkındaki bilgiler oldukça dağınık ve karışıktır. Dolaylı da olsa konuyla ilgili ilk ciddi araştırmaları yapan M. Fuad Köprülü ve Reşit Rahmeti Arat en eski Türk şiiri örneklerinin ilâhiler olduğunu söylemişlerse de hakkında fazla bilgi vermemişlerdir. Bir edebiyat terimi olarak ilâhiyi "mutasavvıf şairler tarafından yazılan, dinî ve ilâhî fikirleri ihtiva eden şiirler" diye tanımlayan Tâhirülmevlevî tevhid, münâcât, na't ve istig&#;seyi de bu tür şiirler grubu içinde ele almıştır.

Arapça'da ise ilâhi "en-neşîdetü'd-dîniyye, el-eg&#;ni'd-dîniyye, el-mevâlîd" gibi adlarla anılır (Mecdî Vehbe – Kâmil Mühendis, s. 56).
Özellikle şiirde tür ve şekillerin müstakil isim ve vasıflar kazanmasından önce ilâhi kelimesiyle hemen her türlü dinî şiir kastedilmiş; tevhid, na't, münâcât, devriyye gibi türlerle kaside, gazel, tuyuğ, rubâî, kıta vb. nazım şekilleri Türk klâsik edebiyatının aslî unsurları haline gelince kelimenin anlamı daralıp, besteli dinî şiir formu olarak daha özel bir tür halinde mûsikiyle özdeşleşmiştir. Dinî muhtevalı manzum ve yarı manzum sözler mûsikinin etkileyici gücü ve bunları icra eden kişilerin müzisyen hüviyetleriyle dinî merasimlerde daha tesirli olmuş, böylece ilâhi kavramı mûsikiden ayrı düşünülmemiştir.


Eskiçağ'lardaki pek çok milletin geleneğinde olduğu gibi Türkler'de de şairler sihirbazlık, rakkaslık, mûsikişinaslık, hekimlik, din adamlığı vb. vasıfları şahsiyetlerinde toplamış, halkın büyük değer verdiği kişilerdi. Şaman, kam, baksı veya ozan adlarını taşıyan bu kişiler, çok eski devirlerden beri Oğuz boylarının şölenlerinde, av törenlerinde ve matem âyinleri olan yuğlarda çok defa kendi yazdıkları manzum - yarı manzum sözleri mûsiki eşliğinde okuyarak ilâhilerin ilk örneklerini ortaya koymuşlardır (Köprülü, Edebiyat Araştırmaları I, s. ). İslâm öncesi eski Türk şiirine dair elde bulunan örneklerden üç Mani ve yedi Burkan manzumesinin ilâhi şeklinde olması (a.g.e., s. ) Türkler arasında bu türün köklerinin çok eskilere kadar uzandığını gösterir.

İlâhi kelimesinin İslâmî Türk edebiyatında bir türün adı olarak ne zamandan beri kullanıldığı bilinmemektedir. Türkler'in müslüman olmasından sonra telif edilmiş elde mevcut ilk eserler olan Kutadgu BiligDîvânü lug&#;ti't-Türk ve Atebetü'l-hak&#;yık'ta ilâhi kelimesi geçmez. Ahmed Yesevî'nin Dîvân-ı Hikmet'inde de kelime bu mânasıyla yer almaz. Yesevî tarzında şiir yazan Hakîm Ata, Süleyman Ata gibi şairler tarafından ilâhi içerikli manzumelerin "hikmet" adıyla kaleme alınmış olması, kelimenin izlerini daha sonraki devirlerde Anadolu'da aramak lâzım geldiğini gösterir. Yûnus Emre de şiirlerinde ilâhi kelimesini bir edebî tür anlamında kullanmadığı gibi divanının en eski yazmalarında şiirlerin başlığı olarak bu kelimeye rastlanmaz (meselâ bk. Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. ). Ancak Yûnus'un bir lakabının "gûyende" olduğuna veya Yûnus-ı Gûyende adında bir başka Yûnus'un mevcut bulunduğuna dair menkıbevî mâlûmat, bu sıfatın ona şairliğinden veya şiirlerini mûsikiyle yani ilâhi tarzında söylemesinden dolayı verilmiş olması ihtimalini düşündürmektedir.

Öte yandan Fuad Köprülü, mutasavvıf şairlerin XIII. yüzyıldan başlayarak kendilerini diğer şairlerden ayırmak ve ilham kaynaklarının kutsî ve ilâhî mahiyetini göstermek için "âşık" unvanını kullandıklarını, özellikle tekke şairlerinin kendi manzumelerine şiir demeyerek "ilâhi, nutuk, nefes" adını verdiklerini kaydeder (Edebiyat Araştırmaları I, s. ).
Anadolu'da önemli bir teşkilâtlanmaya sahip zümreler arasında Babaîler ile onları takiben ortaya çıkan Râfizî grupların ve ahîlerin toplantılarında teganni ve raks ederken okudukları şiirlerden bazılarının ilâhi adıyla anılabilecek dinî manzumeler olması mümkündür. XIII. yüzyılın sonu ile XIV. yüzyılın başlarında Anadolu'da yaygın olduğu bilinen Rifâiyye tarikatının zikir meclislerinde okunan manzumelerin ilâhi olduğunu tahmin etmek güç değilse de bunlara ilâhi denildiğini tesbit mümkün olmamaktadır. Yine aynı dönemlerde Anadolu'da Türkçe dinî şiirler söyleyen ilk mutasavvıf şairlerden kabul edilen Şeyyad Hamza'nın lakabı olan "şeyyad" kelimesinin, yüksek sesle manzumeler okuyup dinleyenleri coşturan kimselere verilen bir lakap olduğu anlaşılmıştır (İA, XI, ).


Türkçe'de ilâhi kelimesinin bir edebiyat ve mûsiki terimi olarak kullanıldığı metinler XVII. yüzyıldan geriye gitmemektedir. Daha önceki devirlerde Anadolu'da ilâhi yerine "savt" ve "savt okumak" tabirinin kullanılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Nitekim Hacı Bayrâm-ı Velî'nin annesinin çamaşır yıkarken savt okuduğuna dair meşhur rivayet bunu teyit eder (Ergun, I, 15). Bugünkü tesbitlere göre ilâhi kelimesi, "bestelenmiş dinî-tasavvufî şiir" anlamıyla ilk olarak Evliya Çelebi'nin eserinde geçmektedir: "Bu taifeler hoş âvaz ile sefere müteallik ilâhi okurlar. Bazıları da 'Allahümme yâ hâdî âsân eyle yolumuz' ilâhisini kıraat ederek Alay Köşkü dibinden ubûr ederler" (Seyahatnâme, I, ). XVIII. yüzyıl şairlerinden Sünbülzâde Vehbî Lutfiyye'sinde dilencilerden bahsederken kelimeyi, "İşiten Yûnus ilâhisi sanır / Bu edâsın gören âdem usanır" beytinde zikretmektedir. Bu örnekler, kelimenin XVII. yüzyıl ortalarından başlayarak bu mânada kullanıldığını göstermektedir. Bu yüzyılın ikinci yarısından itibaren tertiplenmiş mûsiki mecmualarında da (Ergun, I, 6) artık kelimenin yaygın biçimde yer aldığı görülmektedir.

İlâhiyi halk edebiyatına bağlı bir nazım şekli olarak inceleyenler olduğu gibi tekke veya tasavvuf şiirine ait bir nazım biçimi kabul edenler de vardır. İlâhilerde 7, 8, 11, 14 ve 16'lı kalıpların kullanıldığı ve genellikle 7 (4 + 3), 8 (4 + 4) hecelilerin dörtlük; 11 (6 + 5, 4 + 4 + 3), 14 (7 + 7) ve 16 (8 + 8) hecelilerin de beyitler halinde yazıldığı görülmektedir. Dörtlüklerin k&#;fiyelenişi koşma, beyit birimiyle yazılanların k&#;fiyelenişi ise gazel tarzındadır. Hece vezniyle yahut halk ve âşık edebiyatı nazım şekillerinde ilâhilerin kaleme alınması, Alevî ve Bektaşî şairlerince son zamanlara kadar sürdürülmüştür.

XV. yüzyıldan itibaren ilâhi içerikli şiirlerin aruz vezniyle de yazıldığı ve bunun ileriki asırlarda gittikçe rağbet bulduğu anlaşılmaktadır. Bunda, bestekârların manzumeleri ekseriyetle divan şiirinden seçmelerinin tesiri olduğu gibi ilerleyen asırlarda mutasavvıf şairlerin daha çok aruzu kullanmaya ve klâsik şiirin nazım türleriyle eser vermeye başlamasının da etkisi vardır. Sözleri bestekârlarına ait eserlerde ise bestekârların klâsik şiir kültürünü almış olduğu hemen hissedilmektedir. Bu arada özellikle musammat gazelin musammat koşma ile benzerlikler taşıması da bu geçişi sağlayan bir özellik olarak görülür. Bunu, türün en güzel örneklerini ortaya koyan Yûnus Emre'nin bazı şiirlerinde görmek mümkündür. Divan şiirinde en çok gazellerin ilâhi olarak bestelendiği bilinmektedir. Fakat az da olsa musammat çeşitlerinden murabba ve muhammes ile kıta, tuyuğ, rubâî gibi nazım şekilleriyle yazılmış ilâhi içerikli manzumeler de mevcuttur.

İlâhilerin çoğu yalın anlatımı olan basit şiirlerdir. Büyük pîrlerden ekserisinin şair olmadığı halde ilâhi türü şiirler söylemiş olması, bu manzumelerin birer sanat şiirinden çok duyuş şiiri olmasına yol açmış ve onlara didaktik özellikler kazandırmıştır. Zaman içerisinde ilâhi konularında farklılıklar görülmeye ve daha geniş bir tasavvuf düşüncesi yer almaya başlamıştır.
Dinî mûsiki terimi olarak ilâhi, din dışı Türk mûsikisindeki şarkı formu gibi gazel, koşma, rubâî, murabba, muhammes, müseddes vb. nazım şekilleriyle yazılmış güftelerin yine şarkı şemasına az çok benzer formdaki bestelerinin adıdır. Ancak ilâhilerde güftenin konusu kadar bestenin makam ve usulünde de dinî-tasavvufî duyguyu yansıtanlar tercih edilmiştir. Kural olarak hemen her makamda ilâhi bestelenebilirse de fazla tiz seslerde dolaşmayan ağır makamların çoğunlukta olduğu dikkati çeker. Güfte mecmuaları ve bazı repertuarlar incelendiğinde ilâhilerin daha çok acem, acem-aşiran, bayatî, bestenigâr, dügâh, eviç, hicaz, hüseynî, hüzzam, ırak, mâhur, nevâ, rast, sabâ, segâh, uşşak, tâhir makamlarında bestelendiği görülür. İlâhi bestelerinde küçük usûllerin yanında büyük usûller de kullanılmıştır. En çok kullanılan usûller sofyan, düyek, evfer, devr-i hindî, muhammes, çenber, evsat, devr-i kebîr, berefşan ve hafîftir.

İlâhiler, genellikle okundukları yere göre câmî ve tekke ilâhileri diye ikiye ayrılmakla beraber bunların dışında değişik zaman ve mekânlarda okundukları da bilinmektedir. Meselâ güftesi Yûnus Emre'ye ait olan, "Ey enbiyâlar serveri / Ey evliyâlar rehberi / Ey ins ü can peygamberi / Ehlen ve sehlen merhabâ" mısralarıyla başlayan Zekâi Dede'nin uşşak ilâhisi, üç aylara mahsus olmakla birlikte mevlid ayında dergâhlarda yapılan kıyam ve devran zikirlerinde, güfte ve bestesi itibariyle tevşîh formunda bulunduğundan tevşîhli mevlidlerin başlangıcında mi'rac bahrinden sonra, özellikle de merhaba bahrine girmeden önce okunurdu. Bu ilâhi ayrıca ramazan ayında, "Yâ merhabâ dost merhabâ / Mâh-ı mübârek merhabâ" veya, "Yâ elvedâ dost elvedâ / Şehr-i ramazan elvedâ" nakaratı ilâvesiyle teravih namazının ilk dört rek'atından sonra veya namazlardan sonra minareden verilen temcîdlerde de okunurdu. Birden fazla kişi tarafından okunduğu için cumhur ilâhisi diye adlandırılan eserler ise tekke ve camilerde okunmaktaydı.

Meydan ilâhileri de denilen tekke ilâhileri zikrin çeşitli yerlerinde okunuşuna göre ayrı isimlerle anılmıştır. Zikrin ayakta devamı esnasında okunanlara kıyam ilâhileri, oturarak zikredildiğinde okunanlara kuûd ilâhileri, dönerek yapılan zikir esnasında okunanlara devran ilâhileri denmiştir. Ayrıca zikrin usûlünü belirlemeye yarayan ilâhilere de usûl veya zikir ilâhileri adı verilmiştir. Yûnus Emre'nin, "Aşkın ile âşıklar yansın yâ Resûlellah" mısraıyla başlayan ilâhisi Halvetîler'ce pek meşhur olan usûl ilâhilerindendir. Halife olmaya hak kazanan dervişin başına tarikat tacı tekbir ve dualarla giydirilirken Yûnus Emre'nin, "Dervişlik baştadır tacda değildir" mısraıyla başlayan sabâ, segâh ve nikrîz makamlarında bestelenmiş ilâhisi zâkirler tarafından okunurdu. Bu törenlerde okunan eserlere hilâfet cemiyeti ilâhileri denilirdi.


nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir