Ahmet Ümit
Ahmet Ümit’in polisiye romanlarının değişmez kahramanı Başkomser Nevzat gizemli ve tuhaf cinayet vakalarını NTVRadyo'da çözüyor. Ahmet Ümit'in romanlarından NTVRadyo için uyarlanan Radyo Tiyatrosu'nun tüm bölümleri burada.
Cumartesi saat 'da
PAYLAŞ
Ahmet Ümit’in ünlü polisiye roman kahramanı Başkomser Nevzat maceraları daha önce televizyon dizisi ve sinema filmine konu olmuştu. Bu kez “Radyo Tiyatrosu” formatıyla NTVRadyo'da.
"Şeytan Ayrıntıda Gizlidir", “Beyoğlu’nun En Güzel Abisi”, "Agatha’nın Anahtarı" gibi Ahmet Ümit’in pek çok hikayesinden sonra, "İstanbul Hatırası", "Kavim", "Kırlangıç Çığlığı", "Sultanın Ölümü" de Radyo Tiyatrosu olarak yayınlandı. Yeni romanı, yeni sezon için hazırlıyoruz.
Hikaye ve romanları Radyo Tiyatrosu'na NTVRadyo Program Müdürü Safiye Kılıç uyarladı.
Başkomser Nevzat'a seslendirme sanatçısı Nuri Gökaşan hayat verdi.
Efektör ise NTVRadyo Prodüktörü Cengiz Saral.
Başkomser Nevzat kimdir?
Yazar Ahmet Ümit kahramanını, “alaturka bir kişilik” diye niteliyor. 50’li yaşlarını süren Nevzat yalnız yaşayan, suskun, çok alışık olmadığımız bir kahraman. Polisliğe alaylı olarak başlayıp, mesleğin bütün kademelerinde bulunmuş. Başarı kadar başarısızlıkları da yaşamış, İstanbul’u avucunun içi gibi tanıyan, suçlu psikolojisini iyi bilen biri.
Zeus heykeli, Cemal'in öldürülüş biçimi, bilgisayarda dönen müzik
Bu bir mesaj mı?
Kayıp Tanrılar Ülkesi, yeni bölümü
#RadyoTiyatrosu
Yıldız'ın elindeki ipuçları Neo Nazileri gösteriyor. Ama bu işte tuhaflık var.
Ahmet Ümit'in eserinden uyarlanan #KayıpTanrılarÜlkesi yeni bölümüyle birazdan NTVRadyo'da.
Neo Naziler ve Zeus Altarı'nın cinayetle ilgisi olabilir mi?
Kayıp Tanrılar Ülkesi #yenibölüm
Ahmet Ümit'in eserinden radyoya uyarlandı;
Kayıp Tanrılar Ülkesi bölüm.
#radyotiyatrosu
Hayatı ve insanları yok etmeye muktedir sırların peşinde bir seri cinayetler dizisi
Kayıp Tanrılar Ülkesi bölümüyle NTVRadyo'da.
Cemal'i kim öldürdü?
Kayıp Tanrılar Ülkesi bölümüyle NTVRadyo'da.
#Çocuklarİçin
#RadyoTiyatrosu
Sünger Şehir, iki çocuğun iklim krizine karşı bulduğu süper fikir!
Peki nasıl? Çinli çocuğun bu işle ne ilgisi var?
Seda Öğretir’in aynı adlı eserinden radyoya uyarladık.
Oya Küçümen anlattı, çocuklar radyo stüdyosuna gelip seslendirdi.
#SüngerŞehir #podcast
#Çocuklarİçin
#RadyoTiyatrosu
Sünger Şehir, iki çocuğun iklim krizine karşı bulduğu süper fikir!
Peki nasıl? Çinli çocuğun bu işle ne ilgisi var?
Seda Öğretir’in aynı adlı eserinden radyoya uyarladık.
Oya Küçümen anlattı, çocuklar radyo stüdyosuna gelip seslendirdi.
#SüngerŞehir #podcast
#Çocuklarİçin
#RadyoTiyatrosu
Sünger Şehir, iki çocuğun iklim krizine karşı bulduğu süper fikir!
Peki nasıl? Çinli çocuğun bu işle ne ilgisi var?
Seda Öğretir’in aynı adlı eserinden radyoya uyarladık.
Oya Küçümen anlattı, çocuklar radyo stüdyosuna gelip seslendirdi.
#SüngerŞehir #podcast
Ölen bir Türk
Berlin emniyet müdürü, basına makul bir senaryo vermenin telaşında
Kayıp Tanrılar Ülkesi bölümüyle NTVRadyo'da.
Muhteşem Zeus heykelini gezgin Pausanias şöyle tanımlamaktadır: 'Tanrı, altın ve fildişinden yapılmış bir tahtta oturmaktadır. Başında zeytin dalından bir çelenk vardır.'
Kayıp Tanrılar Ülkesi, 9. bölümüyle NTVRadyo'da.
#RadyoTiyatrosu #AhmetÜmit
Başkomiser Yıldız ve yardımcısı Tobias'ın Berlin'den Bergama’ya uzanan macerası
Kayıp Tanrılar Ülkesi - 8. bölümüyle NTVRadyo'da.
Ahmet Ümit'in romanından NTVRadyo için uyarlandı.
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Ahmet Ümit'in Kayıp Tanrılar Ülkesi adlı eserinden NTVRadyo için uyarlandı
Ortalık tertemiz, maktul katiline hiç direnmemiş. Cemal belki de gönüllü olarak kurban oldu.
İpuçları, Yıldız ve Tobias'a ne söylüyor?
Radyo Tiyatrosu başlıyor!
Katillerin peşine bu kez başkomiser Yıldız ve yardımcısı Tobias düşüyor.
Ahmet Ümit'in eserinden radyoya uyarlandı; Kayıp Tanrılar Ülkesi
Radyo Tiyatrosu başlıyor!
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Ahmet Ümit'in eserinden radyoya uyarlandı.
Ahmet Ümit, her bayram olduğu gibi bu bayram da NTVRadyo’da. Bu kez ada şarkıları çalıyor. Ve #RadyoTiyatrosu dinleyicilerine müjde veriyor; #BaşkomserNevzat yeni bir polisiye ile dönüyor.
Ve final
Soru yanıtını buluyor.
Sergey Nikoloyeviç Jerkovski'ye Ne Oldu?
🚨Emniyet alarmda!
Bu kez bir rehine krizi var. Nevzat, kimden yardım istiyor?
7. bölüm
Rus doktorun kaybolması diplomatik kriz mi çıkarıyor?
Soruşturma Nevzat'ın elinden mi alınıyor?
Sergey Nikolayeviç Jerkovski'ye Ne Oldu?
🎭Sergey Nikolayeviç Jerkovski'ye Ne Oldu? 6. bölüm
Başkomser Nevzat ve ekibi iz peşinde
Dr. Jerkovski'nin telefonunun bulunduğu yer, onları nereye götürecek?
Osman Uzunkürek, Nevzat'a ne anlatacak, bir itiraf alabilecek miydi?
Sergey Nikolayeviç Jerkovski'ye Ne Oldu? 5. bölümü burada, iyi dinlemeler.
Başkomser Nevzat, konsere çare bulan Rus doktoru arıyor.
Rus gizli istihbaratı, mafya, polis
Herkes onu arıyor
Sergey Nikolayeviç Jerkovski'ye Ne Oldu?
Başkomser Nevzat’ın yeni macerası:
Sergey Nikolayeviç Jerkovski’ye ne oldu?
Ahmet Ümit’in hikayesinden uyarladığımız Radyo Tiyatrosu yeni bölümünü dinleyin.
Başkomser Nevzat’ın yeni macerası:
Sergey Nikolayeviç Jerkovski’ye ne oldu?
Ve düğüm çözülüyor
İlginç bir kaza sonucu cinayet aydınlanıyor.
Ahmet Ümit'in romanından radyoya uyarlanan “Overlokçu Kız” final bölümünü dinleyin
Gülseren hakkında korkunç gerçek ne?
Zavallı kızın sakladığı şey, Nevzat ve ekibini katile bir adım daha yaklaştırıyor.
Başkomiser Nevzat, Gülseren'i evlendirmek istedikleri Serhat'tan ne öğreniyor? Satı Kadın neden ısrarla iki gencin evlenmesini istiyor?
Başkomser Nevzat ve maceraları devam ediyor
“Overlokçu Kız”ın dördüncü bölümünü dinleyin.
Kimdi bu Satı Kadın? Çocuklar neden ondan bu kadar korkuyordu?
"Overlokçu Kız"ın yeni bölümü yayında, iyi dinlemeler.
Başkomser Nevzat ve maceraları devam ediyor
“Overlokçu Kız” 2. bölümüyle NTVRadyo'da
Yeni bölüm yeni macera
Başkomser Nevzat ve ekibi yine bir katilin peşinde.
Herkese iyi dinlemeler.
🔎Edip'i kim öldürdü? Saldırdığı kızlardan biri mi?
Başkomser Nevzat katili bulmaya çok yaklaştı.
#AşkımızEskiBirRoman final bölümü dinleyin
Başkomser Nevzat katile bir adım daha yaklaşıyor. Ahmet Ümit'in romanından uyarlanan Aşkımız Eski Bir Roman #RadyoTiyatrosu'nun yeni bölümünü dinleyin.
Zihni ile Edip ne için kavga etmişti? Kritik soru bu bölümde yanıt buluyor
Ahmet Ümit'in, "Aşkımız Eski Bir Roman" eserinden uyarlanan #RadyoTiyatrosu 'nu dinleyin
🧐Edip Bey, kendisine mektup yazan kadının Agatha Christie olduğuna inanmış mıydı? İnsan, gerçeklik duygusunu bu kadar kaybedebilir miydi?
Başkomser Nevzat, maktul Edip Bey'in tuhaf baldızı Betül'le tanışıyor.
Betül, ablasını bu kadar severken, eniştesinden neden bu kadar nefret ediyor? Bu sevgi ve nefret, bir cinayete sebep olabilir mi?
Nevzat ve Ali, bu hafta Edip Kelami cinayetinin şüphelilerinden Zihni'nin muayenehanesinde Adam endişeli ve şaşkın Acaba bir açık mı verecekti, yoksa onları sonuca daha mı yaklaştıracaktı?
Radyo Tiyatrosu Aşkımız Eski Bir Roman'ın 4. bölümünü dinleyin.
Ahmet Ümit'in roman kahramanı Başkomser Nevzat yeni macerasına sürüyor RadyoTiyatrosu Aşkımız Eski Bir Roman'ın üçüncü bölümünü dinleyin.
Ahmet Ümit'in roman kahramanı Başkomser Nevzat yeni macerasına başladı. Aşkımız Eski Bir Roman'ın ikinci bölümünü dinleyin.
Ahmet Ümit'in roman kahramanı Başkomser Nevzat yeni macerasına başladı. Aşkımız Eski Bir Roman.
“ Ne diyordu bu Nevzat? Seyredeceğimiz de neydi? Yine kimse aıklama yapmadı, aresiz, ekrandaki tezghtara dndm.” Ve katil Ahmet mit'in romanlarından uyarlanan Radyo Tiyatrosu’nda Sultanı ldrmek, Blm ile final yapıyor. Radyo Tiyatrosu’nun tm blmleri NTVRadyo’nun web sitesinde ve podcast platformlarında. İstediğiniz zaman istediğiniz yerden dinleyin
Ve Mştak teslim olmak zere Emniyet binasındadır
Mştak artık emindi, Nzhet'e haneri indiren ta kendisiydi
etin ile Tahir Hakkı ldğ gn ne konuşmuşlardı? Tahir Hoca, neden Nzhet'in projesinin duyulmasını istemiyordu?
etin yıkılmış ve yorgun grnyordu. Neden Mştak'ı bekliyordu? Yoksa Ahmet mit'in aynı adlı romanından NTVRadyo iin uyarlanan "Sultanı ldrmek" blm ile yayında. İyi dinlemeler.
Tahir Hakkı'yı kim ldrd? Akşam evine giden uzun boylu adam kimdi? Sultanı ldrmek blmyle, Dnya Tiyatrolar Gn'nde NTVRadyo'da. Ahmet mit’in nl polisiye roman kahramanı Başkomser Nevzat gizemli, tuhaf cinayet vakalarını, muavini Ali ile birlikte NTVRadyo'da zyor.
Bir cinayet daha mı? Ahmet mit’in nl polisiye roman kahramanı Başkomser Nevzat gizemli, tuhaf cinayet vakalarını, muavini Ali ile birlikte şimdi NTVRadyo'da zyor.
"Fatih Sultan Mehmed nerede ve nasıl ld? lmnden sonra neler oldu?"
Ve sonunda silahlar patlar! Mştak neyin iine dşmşt byle?
Ahmet mit'in aynı adlı romanından NTVRadyo iin uyarlanan "Sultanı ldrmek" blm ile yayında. İyi dinlemeler.
Ahmet mit'in aynı adlı romanından NTVRadyo iin uyarlanan "Sultanı ldrmek" blm ile yayında. İyi dinlemeler.
Ahmet mit'in aynı adlı romanından NTVRadyo iin uyarlanan "Sultanı ldrmek" blm ile yayında. İyi dinlemeler.
Ahmet mit'in aynı adlı romanından NTVRadyo iin uyarlanan "Sultanı ldrmek" blm ile yayında. İyi dinlemeler.
Ahmet mit'in aynı adlı romanından NTVRadyo iin uyarlanan Sultanı ldrmek blm yayında. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in aynı adlı romanından NTVRadyo iin uyarlanan Sultanı ldrmek blm yayında. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in aynı adlı romanından NTVRadyo iin uyarlanan Sultanı ldrmek blm yayınlandı. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in aynı adlı romanından NTVRadyo iin uyarlanan Sultanı ldrmek yeni blm yayınlandı. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in aynı adlı romanından NTVRadyo iin uyarlanan Sultanı ldrmek yeni blm yayınlandı. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in aynı adlı romanından NTVRadyo iin uyarlanan Sultanı ldrmek yeni blm yayında. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in "Sultanı ldrmek" romanından aynı adla NTVRadyo iin uyarlanan Radyo Tiyatrosu'nun blm yayınlandı. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in "Sultanı ldrmek" romanından aynı adla NTVRadyo iin uyarlanan Radyo Tiyatrosu'nun blm yayınlandı. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in "Sultanı ldrmek" romanından aynı adla NTVRadyo iin uyarlanan Radyo Tiyatrosu'nun blm yayınlandı. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in "Sultanı ldrmek" romanından aynı adla NTVRadyo iin uyarlanan Radyo Tiyatrosu'nun blm yayınlandı. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in "Sultanı ldrmek" romanından aynı adla NTVRadyo iin uyarlanan Radyo Tiyatrosu'nun blm yayınlandı. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in aynı adlı romanından NTVRadyo iin uyarlanan Radyo Tiyatrosu - Sultanı ldrmek blm yayınlandı. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in romanlarından NTVRadyo iin uyarlanan Radyo Tiyatrosu, "Sultanı ldrmek" ile sryor. blm yayınlandı. İyi dinlemeler
NTVRadyo'nun Radyo Tiyatrosu, Ahmet mit'in "Sultanı ldrmek" adlı romanından uyarlamayla sryor.
Ahmet mit'in romanlarından NTVRadyo iin uyarlanan Radyo Tiyatrosu'nda bu kez "Sultanı ldrmek" romanından uyarlanan oyun yayında.
NTVRadyo'nun Radyo Tiyatrosu, Ahmet mit'in "Sultanı ldrmek" adlı romanından uyarlanan blm. İyi dinlemeler
NTVRadyo'nun Radyo Tiyatrosu, Ahmet mit'in "Sultanı ldrmek" adlı romanından uyarlamanın blm. İyi dinlemeler
“Kusursuz cinayet yoktur!” Ahmet mit’in nl polisiye roman kahramanı Başkomser Nevzat gizemli, tuhaf cinayet vakalarını, muavini Ali ile birlikte NTV Radyo'da zyor. Daha nce televizyon dizisi ve sinema filmine konu olan Başkomser Nevzat’ın maceraları geen yıl NTV Radyo'ya uyarlandı. "Şeytan Ayrıntıda Gizlidir", "Agatha’nın Anahtarı", "İstanbul Hatırası", "Kavim" kitaplarından sonra, "Kırlangı ığlığı" adlı romanındaki maceralarıyla NTV Radyo dinleyicileriyle buluşuyor. "Radyo tiyatrosu" formatında NTV Radyo iin uyarlanan İstanbul Hatırası'nda Başkomser Nevzat’a nl seslendirme sanatısı Nuri Gkaşan hayat veriyor. Prodksiyonu ise Cengiz Saral yapıyor. Başkomser Nevzat'ın maceralarının tmn radyoda yayınlandıktan sonra, bu sayfadaki arşivden dinleyebilirsiniz. Başkomser Nevzat kimdir? Yazar Ahmet mit kahramanını, “alaturka bir kişilik” diye niteliyor. 50’li yaşlarını sren Nevzat yalnız yaşayan, suskun, ok alışık olmadığımız bir kahraman. Polisliğe alaylı olarak başlayıp, mesleğin btn kademelerinde bulunmuş. Başarı kadar başarısızlıkları da yaşamış, İstanbul’u avucunun ii gibi tanıyan, sulu psikolojisini iyi bilen biri.
“Kusursuz cinayet yoktur!” Ahmet mit’in nl polisiye roman kahramanı Başkomser Nevzat gizemli, tuhaf cinayet vakalarını, muavini Ali ile birlikte NTV Radyo'da zyor. Daha nce televizyon dizisi ve sinema filmine konu olan Başkomser Nevzat’ın maceraları geen yıl NTV Radyo'ya uyarlandı. "Şeytan Ayrıntıda Gizlidir", "Agatha’nın Anahtarı", "İstanbul Hatırası", "Kavim" kitaplarından sonra, "Kırlangı ığlığı" adlı romanındaki maceralarıyla NTV Radyo dinleyicileriyle buluşuyor. "Radyo tiyatrosu" formatında NTV Radyo iin uyarlanan İstanbul Hatırası'nda Başkomser Nevzat’a nl seslendirme sanatısı Nuri Gkaşan hayat veriyor. Prodksiyonu ise Cengiz Saral yapıyor. Başkomser Nevzat'ın maceralarının tmn radyoda yayınlandıktan sonra, bu sayfadaki arşivden dinleyebilirsiniz. Başkomser Nevzat kimdir? Yazar Ahmet mit kahramanını, “alaturka bir kişilik” diye niteliyor. 50’li yaşlarını sren Nevzat yalnız yaşayan, suskun, ok alışık olmadığımız bir kahraman. Polisliğe alaylı olarak başlayıp, mesleğin btn kademelerinde bulunmuş. Başarı kadar başarısızlıkları da yaşamış, İstanbul’u avucunun ii gibi tanıyan, sulu psikolojisini iyi bilen biri.
NTVRadyo'nun Radyo Tiyatrosu, Ahmet Ümit'in "Sultanı Öldürmek" adlı romanından uyarlamanın bölümü. İyi dinlemeler
Ahmet mit'in aynı adlı eserinden NTVRadyo iin uyarlandı. Radyo Tiyatrosu her cumartesi saat haberlerinden sonra NTVRadyo'da.
Ahmet mit'in romanından NTVRadyo iin uyarlandı. Radyo Tiyatrosu her cumartesi saat blteninden sonra NTVRadyo'da
Ahmet Ümit, Türk edebiyatının sevilen yazarlarından biridir. Son dönemde yayımlanan İstanbulun Büyülü Hatıraları adlı kitabı ise oldukça ilgi görmüştür. Kitapta, İstanbulun sırlarına doğru bir yolculuk yapacaksınız. Peki, Ahmet Ümitten İstanbulun büyülü hatıraları hakkında daha fazla bilgi edinmek ister misiniz? O halde, yazımıza bir göz atın.
Ahmet Ümit, İstanbulu anlatırken her zaman sıradışı bir bakış açısı sunmaktadır. İstanbulun Büyülü Hatıraları adlı kitabında da yine böyle bir anlatıma yer vermiştir. Kitap, İstanbulun tarihi, kültürü ve gizemleriyle birlikte okuyucuyu sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Ahmet Ümitin güçlü anlatımı, İstanbulu sanki yeniden keşfetmiş gibi hissettiriyor.
Kitapta, İstanbulun değişen yüzüne dair ilginç hikayeler yer alıyor. İstanbulun tarihi semtleri, sokakları, göz kamaştıran manzaraları ve sırları, Ahmet Ümitin özgün anlatımı ile okuyucunun karşısına çıkıyor. İstanbula dair farklı bir bakış açısı sunan kitap, okuyucuların İstanbulu keşfetme isteğini arttırıyor.
İstanbul, tarih boyunca pek çok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bu nedenle, şehirde birçok sır ve gizem saklıdır. Ahmet Ümit, İstanbulun bu sırlarını keşfetmek için okuyucularına rehberlik ediyor. Kitapta, İstanbulun gizemli tarihi olayları ve unutulmaz kişilikleri hakkında bilgi sahibi olacaksınız.
Kitap, İstanbulun güzelliklerine ve aynı zamanda acımasız yüzüne de yer veriyor. Beşiktaştan Çamlıcaya, Eminönünden Ortaköye kadar pek çok semt ve mekânın anlatıldığı kitapta, bu yerlerin sakladığı sırlar da ortaya çıkıyor. Ahmet Ümitin renkli anlatımı, okuyucuları İstanbulun büyüsüne kapılmaya davet ediyor.
Ahmet Ümit, İstanbula dair farklı bir bakış açısı sunuyor. İstanbulun Büyülü Hatıraları adlı kitabında, İstanbulun sırlarını keşfetmek isteyenlere eşsiz bir deneyim sunuyor. Kitap, İstanbula dair merak ettiğiniz her şeyi içeriyor. Siz de, şehrin büyüsüne kapılmak için Ahmet Ümitin kitabına kulak verin.
Kısa Önizleme
Byzantion Kral Byzasın Efsanevi Kentini Tanrı, Krala bakıyordu. Kutsanma töreniydi: Şükran günü, bedel anı, saygı zamanı.
Tanrı kutsal bir armağan olarak sunmuştu bir kartal başı gibi denize uzanan bu güzel ülkeyi onlara. Rüzgâr, büyülü bir güçle doldurmuştu gemlerinin yelkenlerini; toprak, doğurgan bir kadın gibi ekilen tohumları nefis yemişlere dönüştürmüştü; deniz, cömert bir bahçe olup balıkların en lezzetlisini vermişti onlara. Tanrı, belayı uzak tutmuştu halkından. Şimdi sıra ondaydı. Kral olmanın gereğini yerine getirmeli, üzerine düşeni yapmalı, sözünü tutmalıydı. Enli, keskin kılıcını kavradı.
Tanrı, Krala bakıyordu. Küçük alan süt mavisi bir aydınlıkla kaplanmıştı. Ortalık deniz kokuyordu. Ateş gibi yanan geniş alnında nemli bir serinlik hissetti. Aynı serinliği sunağın yanında bekleyen genç boğa da hissetti, hayvanın bütün bedeni ürperdi. Genç boğayı güçlükle zapt eden dört savaşçının dördü de ürperdi, boğanın bir adım gerisindeki kâhin de ürperdi ama Kral ürpermedi. Ne rüzgârın görünmez dokunuşuna aldırdı, ne tüyleri diken diken eden serinliğe. Kılıcını usulca kaldırarak yaklaştı.
Tanrı, Krala bakıyordu. Kral, huzura varınca durdu, saygıyla başını kaldırdı. Tanrının elindeki üç uçlu yabaya dikti gözlerini. Bir vuruşta koca ülkeyi denizin dibine yollayan o korkunç silaha. Yüreğindeki saygı korkuya dönüştü, bakışlarını hızla kaçırdı Tanrıdan. Bir an meydanda her şey durdu, denizden esen rüzgâr, siyah derisi öfkeyle seğiren boğa, boğayı tutan askerler. Bir an ürkütücü bir sessizlik çöktü her yana. Biraz daha beklerse bu sessizlik kalıcı bir lanete dönüşecek, biraz daha beklerse Tanrıyı öfkelendirecekti.
Hemen söze başlamalıydı. Daha fazla beklemek olmazdı.
Ey Poseidon, diye gürledi, itaatkâr bir sesle. Ey denizlerin, yer sarsıntılarının, atlann tanrısı. Ey Kronos ile Rheianın oğlu, ey Zeusun ve Hadesin kardeşi. Ey ölümsüzlerin en güçlüsü. Ey en güçlülerin ölümsüzü. Sana binlerce şükür. Sana binlerce saygı. Sana binlerce sevgi.
Sen ki bizden yüz çevirmedin. Sen ki Megaradan yola çıktığımızdan beri bizi yalnız bırakmadın. Sen ki her zaman yazgımıza yoldaşlık ettin. Öfkeni üzerimizde denemedin.
Fırtınalarını gemilerimizin önüne çıkarmadın. Güçlü yabanı bize karşı kullanmadın.
Denizleri uysal, merhametli ve bereketli kıldın. Ey tanrıların en görkemlisi, ey denizlerin mutlak hâkimi, ey Megaralı göçmenlerin koruyucusu. Sen olmasaydın, üç yanı denizlerle çevrili bu ülkeyi bulamazdık. Sen olmasaydın, bu bereketli toprakların üzerinde bir anıt gibi yükselen genç kentimizi kuramazdık. Sen olmasaydın, karada da, denizde de var olamazdık. Sen ki bizi kendi çocukların gibi sevdin, sen ki bize acıdın, bize şefkat gösterdin, bizi savundun. Biz de sana şükranlarımızı, bu boğayı kurban ederek sunmak istiyoruz. Lütfen adağımızı kabul et. Lütfen bugüne kadar yaptığın gibi bundan sonra da bize acı, bizi koru, bizi gözet. Lütfen öteki tanrıların da bize acımasını sağla. Çünkü sen bizi en çok sevensin. Çünkü sen güçlüsün. Çünkü sen adilsin
Tanrı sanki bu sözleri duymamış gibi ateş saçan gözlerle bakmayı sürdürüyordu bu genç ülkenin genç kralı Byzasa. Kral hiç üzülmedi Tanrının bu kayıtsız tavrına. Saygısını zerrece yitirmeden diz çöktü, boyun eğdi, selam verdi. Sonra usulca doğruldu, hedefinden emin bir savaşçı gibi, dört askerin güçlükle zapt ettiği siyah boğaya yöneldi.
Boğa kendisine doğru yürüyen Kraldan önce kılıcını fark etti. Güneş, sanki yaklaşmakta
olan felaketi haber vermek istercesine ışıklarını kılıcın parlak yüzeyinden vahşi hayvanın gözlerine yansıttı, iplerle bağlandığı için huzursuz olan boğa iyice gerginleşti, bu her yanına deniz kokusunun sindiği küçük meydandan kaçmak, bu iplerden, gözlerine vuran bu parıltıdan kurtulmak istedi. Askerleri de sürükleyerek bu cendereden çıkmaya çabaladı. Ama dört savaşçı izin vermedi ona, sımsıkı sarıldılar güçlü hayvanı tutan iplere.
Tanrı, Kral Byzasa bakıyordu. Byzas, usulca boğaya yaklaştı. Kralın kokusunu alan boğa daha çok sinirlendi, öfkeyle burnıından solumaya başladı. Askerler hayvanı zapt etmekte artık güçlük çekiyorlardı. Akacak kanı toplamak için elinde toprak bir çanak tutan kâhin, dualara başlamıştı çoktan. Byzas, görkemli, güzel hayvanın önünde durdu ama kılıcını kullanmadan, boğayı Tanrıya kendi elleriyle sunmadan, saygıyla kurbanına baktı.
Boğa da gözlerini ona dikmişti. Olacakları anlamak istercesine gergin bir merakla bakıyordu. Nasıl ki Tanrıyı bekletmek olmazsa, kurbanı da bekletmek olmazdı. Kral, keskin, enli kılıcının kabzasını yeniden sıkı sıkıya kavradı. Boğaya doğru bir adım attı.
Elindeki kılıcı, alttan boğanın gırtlağına çaldı. Kan, kâhinin tuttuğu çanağa fışkırırken boğa öylece kaldı. Çok sürmedi, birden acıyla irkildi, bütün gücüyle ileri atılmak istedi. Eğer boş bulunsalar dört askeri de peşi sıra sürükleyip kanını etrafa saçarak takati tükenene kadar kaçacaktı ama kaslı kollar yine izin vermedi. Hayvan kısa sürede gücünü yitirdi, önce titreyen dizlerinin üzerine çöktü, sonra gürültüyle sağ yanına yıkıldı. Tanrı, Krala bakıyordu. Kral artık umursamıyordu Tanrıyı; üzerine sıçrayan kanın etkisi mi, kadim bir güdü mü bilinmez, bakışları az önce öldürdüğü boğaya takılı kalmıştı. Boğanın gözleri artık öfkeli değildi, sadece şaşkındı, bir parça da mahzun. Kral pişman değildi yaptığına, görevini yerine getirmiş birinin huzuru vardı yüreğinde ama nedense, o da bakışlarını kurbanının donuklaşan siyah gözlerinden bir türlü alamıyordu.
Adamı Atatürke kurban mı ettiler diyorsun?
Kurbanın siyah gözleri, Atatürke takılıp kalmıştı. Elli yaşlarında gösteriyordu; kollan yukarı uzatılmış, avuç içleri birbirine bakacak şekilde, elleri naylon iple bileklerinden bağlanmıştı. İki yana açılmış ayakları deniz yönüne çevriliydi. Gümüş renkli, dalgasız, uzun saçları yerdeki mermerin üzerine yayılmış, taba rengi deri ceketinin yakasıyla bej gömleğinin göğsü kurumuş kandan siyahlaşmıştı. ince, kırçıl bir sakalın süslediği çenesi göğsüne düşmese, muhtemelen adamın ölümüne neden olan boğazındaki derin kesiği rahatlıkla görebilecektim. Bu tür manzaralarla defalarca karşılaşmış olmama rağmen, daha sabahın ilk saatleri olduğundan mı, yoksa artık yaşlanmaya başladığımdan mı bilinmez, nedense, cesede bakmak canımı sıktı. Rengi giderek açılan denize döndüm.
iki çilekeş şehir hatları vapuru, denizin iki ağır işçisi, usulca kıpırdanan maviliğin üzerinde köpükten şeritler bırakarak hemen önümden geçtiler. İnce bir esinti vardı Sarayburnunda. Süt mavisi bir aydınlık. Ortalık mis gibi deniz kokuyordu. Arkamızda, asfalt bir yolla ayrılan sarayın eteklerindeki ağaçlar çiçeğe durmuştu çoktan. Eski güzel günleri anımsar gibi oldum, çocukluğumun İstanbul’unu. Yarım yamalak görüntüler, tamamlanmamış sesler, olay parçacıkları Hayır, bir tek anı bile canlanmadı belleğimde.
Ansızın bir bakışın ağırlığını hissettim üzerimde. Başımı kaldırdım, onunla göz göze geldim; solmakta olan bir yarımay gökyüzünden beni süzüyordu. Solmakta dedim ama sanki yeni doğuyormuş gibi an be an belirginleşiyordu çizgileri. Üşüdüm, içim ürperdi; bakışlarımı yarımaydan kaçırıp pardösümün yakasını kaldırdım.
Bu bir rastlantı mı?
Ses küçük meydanda hafifçe yankılandı, denizin kıpırtıları arasında yitip gitti. Sesin sahibi bizim delişmen Aliydi, gözlerini Atatürkün tunçtan heykeline dikmişti. Soruyu kime sorduğu belli değildi, Zeynep benden önce davrandı.
Neymiş o rastlantı olan?
Önemli bir ayrıntıyı mı kaçırdım endişesi vardı güzel yüzünde. Ali, elindeki cızırdayan telsizle Atatürk anıtını gösterdi.
Kurbanın, diyorum, böyle heykelin önüne bırakılması. Soru dolu gözlerini bana çevirdi. Ne diyorsunuz Başkomiserim, bu bir rastlantı mı?
Yanıtı bilmiyordum, heykele yaklaştım. Sivil giysiler içindeki Mustafa Kemal, elleri belinde, gözleri mavi sularda, derin düşüncelere dalıp gitmişti. Benden ses çıkmayınca, Ne yani, diye sürdürdü tartışmayı Zeynep. Adamı Atatürke kurban mı ettiler diyorsun?
Olamaz mı? Sıradan bir olaydan bahsediyor gibi sakin çıkmıştı Alinin sesi. Ne manyaklar var bu memlekette
Haklıydı ama Mustafa Kemale insan kurban edildiğini bugüne kadar hiç duymamıştım.
Sanmıyorum, diye mırıldandı Zeynep yeniden maktulü incelemeye başlarken, bence tümüyle rastlantı. Eğer maktul kurban edilmiş olsaydı, onu burada öldürürlerdi. Plastik eldiven geçirilmiş sağ eliyle cesedin başının altındaki mermer zemini gösterdi. Hiç kan lekesi yok. Öldürdükten sonra buraya taşımışlar. Bu cinayetin Atatürkle ilgisi olduğunu sanmıyorum.
Bilmiyorum Tartışmayı sürdürmeye niyetlenen Alinin sözü suları yararak geçmekte olan arabalı vapurun düdüğüyle bölündü. Antik çağlardan kalmış vahşi bir hayvanın kederli haykırışını andıran vapurun boğuk çığlığı sabahın sessizliğinde hızla sönerken, Burada bir şey var, diyen Zeynepin sesi duyuldu. Cesedin bileklerinden bağlanmış ellerinin içindeki bir nesneyi çıkarmaya çalışıyordu. Metal bir şey Tamam, aldım işte.
Bakışlarımız Zeynepin işaretparmağıyla başparmağı arasında tuttuğu yuvarlak metale takılı kalmıştı.
Bu bir para, diye mırıldandı Zeynep. Antik bir paraya benziyor.
Ali sikkenin üzerindekileri okumaya çalıştı.
Kenarında bir yazı var, ortasında da şekiller Ne bunlar ya?
Bizim kartal gözlü Alinin bile güçlükle seçebildiği, metal paranın üzerindeki şekilleri gözlüksüz görebilmem mümkün değildi. Ceketimin iç cebindeki yakın gözlüğümü çıkarmaya hazırlanıyordum ki, Zeynepin açıklamasıyla buna gerek kalmadı.
Yıldız değil mi bu? Şu da ay! Hayretten açılmış gözlerini bana çevirdi. Evet, ay var Başkomiserim, ortasında da bir yıldız. Duraksadı, sonra tuhaf bir sesle mırıldandı. Tıpkı bayrağımızdaki gibi. İstanbulun ilk adı Byzantion.
Karanlık laboratuvarın penceresiz duvarındaki perdeye yansımıştı sikkenin aydınlık görüntüsü. Ağzı yukarı dönük yarım ayın ortasında, kenar çizgileri biraz silikleşse de görkeminden pek bir şey kaybetmeden binlerce yıldır parıldayan yıldıza bakıyordum.
Madeni paranın üzerinde, dokuz harften oluşmuş bir sözcük hem ayı, hem de yıldızı kuşatmıştı.
Hangi dilde bu yazı? Elindeki uzun cetvelle sikkenin üzerindeki sözcüğü gösteriyordu Zeynep. Türkçe değil Rusça galiba. Hayır, dedim kesin bir tavırla. Yunanca Bu, Yunan alfabesi.
Sadece Zeynep değil, yanımda dikilmekte olan Ali de dönüp baktı. Nereden biliyordum?
Yunanca alfabeyi Dimitri Amcanm evinde öğrendim. Patrikhanede papazdı. Karısı Sulayla Balatta, bizim evin karşısındaki bahçeli evde otururlardı. Hiç çocukları olmamıştı, rahatça girer çıkardım evlerine. Yunanistandan gelen resimli kitaplar vardı, onlara bakarken çözdüm Yunan alfabesini. Çözdüm dediysem eskiden, şimdi harfleri karıştırıyorum ama bu kadarını okuyabilirim.
Peki ne yazıyor orada Başkomiserim? diyerek merakla sordu Zeynep. Gözleri hâlâ
sikkenin üzerindeki kabartma yazıya dikiliydi. Perdeye yaklaşarak harfleri gösterdim.
Siz de okuyabilirsiniz, Byzantion yazıyor. Çözemeyeceği bir problemle karşılaşmış gibi tasalı bir sesle mırıldandı Ali.
Bizansla mı ilgili?
Zeynepin gözleri de aynı soru dolu ifadeyle kısılmıştı.
Ne? diye söylendim. Bilmiyorum, demeyin sakın.
Önce bir anlam veremediler bu tepkime, sonra önemli bir hata yapmışlar gibi bakışlarını kaçırdılar.
Sahiden bilmiyor musunuz? Yapmayın çocuklar, Byzan- tion yahu, Byzantion
Üzerinde yaşadığınız şehrin, İstanbulun ilk adı.
Ali ezikliğini derin bir sessizliğin ardına gizlerken, Zeynep kendini savunacak oldu.
İstanbulun ilk adı Konstantinopolis değil miydi?
Hayal kırıklığına uğramış gibi başımı salladım.
Tabii değil, İstanbulun ilk adı Byzantion, Konstantinopolis adını yüzlerce yıl sonra aldı.
Ansızın perdedeki görüntü değişti, bir kadın büstü belirdi gözlerimizin önünde. Kadın profilden görünüyordu, saçları başının arkasında toplanmıştı, yüz hatları oldukça belirgindi. Bu, sikkenin arka yüzüydü. Biraz da benim tarih vaazımdan kurtulmak için görüntüyü değiştirmiş olan Ali, Bu kadın da Byzant mı, Bizans mı? diyecek oldu ama sözcüğün devamını getiremedi. Baltayı taşa vurmuştu yine. Yav, neydi şu isim Başkomiserim?
Yarı şaka, yarı ciddi, sertçe tekrarladım.
Byzantion Ali, Byzantion!
Hah işte, diye kıs kıs güldü yardımcım. Bu kadın da Byzantion prensesi olmalı herhalde.
Benzer belgeler
Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.
DetaylıMERAKLI KİTAPLAR Alfabe Bu kitabın sahibi Dinle bir tanem, şimdi sana, bir çocuğun öyküsünü anlatmak istiyorum Uzun çoooooooook uzun adı olan bir çocuğun öyküsü bu! Aslında her şey onun dünyaya
DetaylıSABEDİN TÜRKER İÖO monash.pw TÜRKÇE Cümlede Anlam TEST 37 1) V. mümkün değildir I. II. başarıya III. çalışmıyorsanız IV. ulaşmanız Yukarıda numaralandırılmış sözcüklerden anlamlı ve kurallı bir tümce oluşturulduğunda
DetaylıSOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç
DetaylıBir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.
DetaylıEdwina Howard Çeviri Elif Dinçer 4 Bölüm Bir Herkes aynı şeyi söyler: Jeremy türünün tek örneğidir. Herkes böyle söyler işte. Şey, öğretmenimiz Bay Buttsworth dışında herkes. Ona göre Jeremy başına bela
DetaylıBİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK Ceylan Işık, Hacettepe Türkçe Öğretmenliği Biliyor musunuz, ben bir çocuğun kalbine dokundum? Hatta bir değil birçok çocuğun kalbine dokundum. Onların sadece ellerine, yüzlerine
DetaylıÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,
Detaylı1. Bölüm Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. Bütün bu insanın kafasını şişiren karmaşa, çok ama çok masum bir günde başladı. O gün çok şirin, çok masumdu. O gün öyle muhteşem, öyle harika ve öyle
Detaylıİstanbul Boğaz Turları İstanbul'un ayrılmaz parçası boğazın mis gibi havasını içinize çekin, mavisiyle huzur bulun ve Boğaziçi'nin tarihine tanıklık edin. Sizi, İstanbul'u ve boğazı doyasıya yaşamaya davet
DetaylıBir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz
DetaylıAnne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for
DetaylıDört Dakika İçin Bile Olsa Okuyabilmek Evden acele ile çıkmıştım. Koşar adımlarla metroya doğru ilerlerken bir yandan öğrencilere vereceğim dersin plânını yapıyor, bir yandan da çiseleyen yağmurda ıslanmamaya
DetaylıDört Dakika İçin Bile Olsa Okuyabilmek Evden acele ile çıkmıştım. Koşar adımlarla metroya doğru ilerlerken bir yandan öğrencilere vereceğim dersin plânını yapıyor, bir yandan da çiseleyen yağmurda ıslanmamaya
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children monash.pw
DetaylıKILIÇDAROĞLU monash.pwŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini
Detaylı1. DÜŞÜNME DERSİ Sevgili Lale, sevgili Murat ve sevgili okuyucumuz, önce malzeme kutusundan çıkardığımız şu karikatüre bir göz atmanda yarar var: Örnek: 1 ÇOCUK VE YETİŞKİN HAKLARI Tan Oral, Cumhuriyet
DetaylıSÜPER ÇOCUKLAR-3 KOKU DELİSİ , Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A.Ş. /1 Sok. No/51 Alsancak-Konak/İZMİR YAZAR: Aytül Akal RESİMLER: Yusuf Tansu Özel EDİTÖR: Hülya Dayan SON OKUMA: Canan Topaloğlu
DetaylıHayata dair küçük notlar İlk önce sen merhaba- de. Olanaklarının altında yaşa. Sık sık -teşekkür ederim- de. Bir müzik aleti çalmayı öğren. Herhangi bir konuda öğretmenlik yap, herhangi bir konuda öğrenci
DetaylıDünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,
DetaylıPeşin Alınmış Ücret Gecenin oldukça ilerlemiş bir vaktinde özel bir kliniğin önünde duran taksiden üç kişi indi. Şoför yarı baygın yaşlıca bir adamın bir koluna aynı yaşlarda görünen hanımı ise diğer koluna
DetaylıYayın no: VEFA VE CÖMERTLİK ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 15 2 Sertifika no: Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu
DetaylıYayın no: SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 18 2 Sertifika no: Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu
DetaylıOHIO DOĞAÇLAMASI (OHIO IMPROMPTU) Samuel Beckett () Türkçesi: Semih Fırıncıoğlu Ohio Doğaçlaması (Ohio Impromptu) ilk kez 9 Mart de, Ohio State Üniversitesi nin işbirliğiyle, Drake Union, Stadium
Detaylı25 Ders 3 İnsan Bir gün ağaçtan küçük bir çocuk oyan, ünlü bir ağaç oymacısı hakkında ünlü bir öykü vardır. Çok güzel olmuştu ve adam onun adını Pinokyo koydu. Eserinden büyük gurur duyuyordu ama oyma
DetaylıSAGALASSOS TA BİR GÜN Çoğu zaman hepimizin bir düşüncesi vardır tarihi kentlerle ilgili. Baktığımız zaman taş yığını der geçeriz. Fakat ben kente girdiğim andan itibaren orayı yaşamaya, o atmosferi solumaya
DetaylıC A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu;
DetaylıAcele karar vermeyin Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanıyormuş. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar Yeşaya Geleceği Görüyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Uyarlayan: Mary-Anne S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children monash.pw
DetaylıAĢağıdaki sözcüklerle tümceler kurunuz! 6 geldi bayramım Benim geldi Bütün çocukların bayramı Bu gün, Günü`dür Dünya Çocuklar Atatürk etti bize armağan Bu günü, Bayramı geldi Ulusal Egemenlik ve Çocuk
DetaylıYOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN PAZARTESĐ SAAT- Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir
DetaylıAşağıda verilen isimleri örnekteki gibi tamamlayınız. Örnek: Ayakkabıuç : Ayakkabının ucu İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Kalem sap Çanta renk Araba boya Masa kenar Deniz mavi Rüzgar şiddet
DetaylıGÍRÍş KONSTANTİNOPOLİS, 12 NİSAN Başta onları duymadı. Bizans İmparatoru 5. Aleksios un, Hipodrom a yukardan bakan balkonundan yalnızca nal seslerini duydu. Belirsiz sürücüleriyle savaş arabaları
DetaylıKelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,
DetaylıByzantion'dan İstanbul'a uzanan, heyecan yüklü bir serüven Sarayburnu'nda, Atatürk heykelinin ayaklarının dibinde bir ceset, Avuçlarında antik bir pere Ama ne bu ceset son kurban, ne de bu antik para son sikke Yedi kurban, yedi hükümdar, yedi sikke, yedi kadim mekân. Ve tek bir gerçek: Bu şehrin gizemli tarihi. "Şehre bakıyorduk denizden. Sisler içindeydi İstanbul Sisler içinde deniz Sisler içinde teknemiz. Sultanahmet'in minareleriydi görülen, Ayasofya'nın kubbesi, Topkapı Sarayı'nın kuleleri. Hiç yağmalanmamış, yıkılmamış, kirletilmemiş gibiydi şehir. Bembeyaz bir sisle örtmüştü doğa, ne varsa görüntüyü çirkinleştiren. Güneş doğmadan bir anlığına beliren bir hayal gibi Büyülü bir bulut gibi Bir masal imgesi gibi Yeni kurulmuş bir kent gibi Taze bir başlangıç gibi Genç, umutlu, güzel İstanbul'a bakıyorduk denizden. Ölülerimizin yüzlerine bakıyorduk Onların gözlerindeki kendi kederimize. Çaresizliğimize bakıyorduk, avuçlarımızda büyüyen zavallılığa, kanımızda filizlenen korkaklığa Elimizden alman hayata bakıyorduk Güneşli günlerimize, umut dolu sabahlara, eğlenceli bahar akşamlarına Sönen anılarımıza bakıyorduk, ölen hayallerimize, yıkılan düşlerimize Sönen anılarımızı, ölen hayallerimizi, yıkılan düşlerimizi yüklenip yorgun bir şilep gibi bizden uzaklaşan şehrimize Şehrimizle birlikte yitirdiğimiz kendimize bakıyorduk"