tüplerin tıkalı olması adet düzensizliği yaparmı / Jinekoloji - İzmir Tüp Bebek - Op. Dr. Ali Öner ERDOĞDU

Tüplerin Tıkalı Olması Adet Düzensizliği Yaparmı

tüplerin tıkalı olması adet düzensizliği yaparmı

Adet d&#;zensizliği

Haberin Devamı

Kordonlarımı bağlattım. Adet düzensizliği yapar mı? Gebe kalma riski nedir, ilerleyen yaşlarda herhangi bir sorunla karşılaşır mıyım?

Tüpler bağlandıktan sonra hamilelik oluşma olasılığı son derece düşüktür. Bu yöntem adet düzensizliği yapması beklenen bir yöntem değildir ve sağlık üzerine olumsuz bir etkisi yoktur.

Merhaba doktor bey, ben 22 yaşındayım ve evlenme aşamasındayım. Kız arkadaşımın daha önce ilişkiye girip girmediğini nasıl anlayabilirim? Kız arkadaşım ilişkiye girdiyse tıbben bunun kaç kişi ile olduğu bulunabilir mi?

Bunu anlamanın en iyi yolu kendisine sormaktır, evlilik karşılıklı güven üzerine inşa edilmesi gereken bir müessesedir.

Adet döneminde saç boyanabilir mi?

Evet herhangi bir sakıncası yoktur.

14 yaşında bir kızın Primolutn kullanması doğru mudur? Teşekkür ederim.

Adet düzensizliği sorunu olan her genç kız bu ilacı kullanabilir.

Ben 24 yaşında, 3 aylık evliyim. Sorunum bekarlıktan beri süren akıntılarım. Çok rahatsız oluyorum, evlendikten sonra daha da arttı. Bu akıntılar çocuk olmasında sorun yaratır mı?

Bu akıntılar ciddi bir enfeksiyona işaret ediyor. Vajinadan alınan numunenin bakteriyolojik incelemesi yani vajinal kültür sonucunda etkili olabilecek ilaç belirlenebilir ve uygun tedaviyle bu akıntılardan kurtulabilirsiniz.

Merhaba Kağan Bey, kan uyuşmazlığından dolayı doğumdan sonraki iğnenin geçerlilik süresi var mıdır?

Uyuşmazlık iğnesinin doğumdan sonra ilk 72 saat içinde yapılması gerekmektedir.

Adetliyken cinsel ilişkiye girilir mi? Girilirse ne gibi sorunlarla karşı karşıya kalabilirim?

Adetliyken cinsel ilişkiye girmek enfeksiyon gelişme olasılığını artıran bir durum olmakla beraber prezervatif kullanılması bu riski bertaraf edebilir.

Selamlar, benim süreli bir adet düzensizliğim vardı. En sonunda hormon testleri yapıldı, prolaktin hormonum çıktı. Doktor MR istedi, 5 mm çapında mikro adenom olduğunu öğrendim ve Dostinex isminde bir ilaç verdi. 3 haftadır haftada bir kez olmak üzere kullanıyorum fakat bu ayda henüz adetlerimde bir düzelme olmadı. Gebe kalmak istiyorum fakat yumurtlamayı arttırıcı ilaç vermedi. Sizin görüşünüzü alabilir miyim? Teşekkürler.

Kullandığınız ilacın adetlerinizi düzene sokması 6 hafta alabilir. Bu süre sonunda yumurtlamalarınız da düzenli hale gelecek ve hamile kalma olasılığınız artacaktır. Biraz sabırlı olmalısınız.

İlişkiye girdikten kaç gün sonra hamilelik belli olur?

Gebelik ilişkiye girildikten sonra en erken günde kanda, günde idrarda ve ultrasonda belli olur.

Merhaba doktor bey, yaklaşık 2 yıl Desollet doğum kontrol hapı kullandım ve geçen ay kutuyu yarıda bırakıp ertesi gün adet gördüm. Şimdi çocuk sahibi olmak istiyorum ama endişeliyim. Acaba kullandığım doğum kontrol haplardan dolayı yumurtalarım eski haline döner mi? Yani hemen çocuk sahibi olabilecek miyim? Hatta şimdiden folik plas tabletleri kullanmaya başladım. Sizce ne yapmalıyım?

Doğum kontrol hapları hiçbir şekilde hamile kalabilirliği olumsuz yönde etkilemezler, böyle bir özellikleri yoktur

Ben 21 yaşında ve yeni evli bir bayanım. Rahim içinde aşırı derecede yanma ve kaşınma oluyor. Bana tavsiye edebileceğiniz bir krem ya da vb. bir şey var mı?

Muayene etmeden ilaç tedavisi vermek size hiçbir yarar sağlamaz aksine var olan durumu kötüleştirebilir.

Ben yeni evliyim ama 39 yaşında evlendim. Çocuk yapmam bu yaşta sakıncalı mıdır ve ne zamana kadar yapabilirim? Şimdiden teşekkürler.

Yaşınız itibarıyla hamile kalabilirliğiniz giderek azalacağından fazla vakit kaybetmeden hamile kalmalısınız. Modern tıbbın olanaklarından faydalanarak sağlıklı bir bebek sahibi olmanız imkan dahilindedir.

Op. Dr. Kağan Kocatepe'nin sitesini ziyaret etmek için tıklayın.

#Kagan Kocatepe#Kağan Kocatepe

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

Latince gyne-kadın demektir ve dolayısıyla jinekoloji ( gynecology) kadın bilimi demektir. Kadın hastalıkları ile ilgili her şey jinekoloji başlığında toplanmıştır.

1-ADET DÜZENSİZLİĞİNİN NEDENLERİ NELERDİR

Regl olmak (adet kanamsı, ay hali)kadın hayatının önemli bir parçasıdır. Kadınlar genellikle yılda defa adet dönemi yaşarlar. Bu sayılara yakın değerler yani defadan az ya da fazla olanlar normal kabul edilir. Bu yüzden kadında adet düzensizliği, her kadın için kendine ait değerlere göre değerlendirilebilir. Kadınlarda adet dönemi ilk başladığı zamanda birkaç yıl düzensizlik gösterebilir. Bunun normal döngüsüne girmesi için, hormonların dengelenmesi gerekir. Bu durum âdetin sona ereceği dönemde de yaşanır. Son adet dönemi üzerinden 12 ay geçince kadında menopoz dönemi başlamaktadır. Bu süreçte adet düzensizliği yaşanması, genellikle hormonlar ve yumurta sayısındaki azalmadan kaynaklanır.

Kadınlar neden adet görür?

Adet görme, rahmin her ay yumurtlamayı takiben bir bebek için hazırlanması için, rahim duvarlarının kalınlaşması, gelecek olan embriyonun burada yuvalanması için uygun bir yer hazırlanmasıyla başlamaktadır. Bunların gelişimi hormonların etkisiyle olmaktadır. Yumurtlama dönemi olduğunda, cinsel ilişkinin olmaması ya da korunma nedeniyle gebeliğin oluşmamasıyla birlikte, kalınlaşmış rahim duvarlarının kanama etkisiyle dökülerek dışarı atılması adet kanamasını oluşturur. Bu döngü kadının menopoza girmesine kadar her ay aynı şekilde devam eder. Bu döngünün her ay tekrarlanması demek, düzenli adet görme demektir.

Adet düzensizliği ne demektir?

Kadınlarda adet süresi genellikle gün arasında devam eder. Bu dönem her ay 28 günde bir yaşanmaktadır. Fakat bazı kadınlarda 21 gün ile 35 gün arasında oluşabilir. Adet düzensizliği ya da anormal sayılacak adet dönemleri ise;

  • 21 günden daha az ya da 35 günden daha fazla aralıklarla olan adetler
  • Arka arkaya 3 defa ya da daha fazla sayıda adet görememek
  • Adet kanaması normalden az ya da fazla görülüyorsa
  • Adet dönemleri arasında kanama olması halinde
  • Cinsel ilişki sonrasında kanama olması ya da menopoz sonrasında meydana gelen kanamalar

İshal, hemoroit, kolit ya da başka nedenlerle rektumdan gelen kanamaların adet kanamalarıyla karıştırılmaması için, birkaç gün süreyle tampon kullanılması gerekebilir.

Adet düzensizliği nasıl belirlenir?

  • Her ay adet döngüsünün ne zaman başladığı ve bittiği not edilmelidir.
  • Adet dönemlerinde kullanılan pet sayısının not edilmesi ve bu durumda gelen akıntının kontrol edilmesi gerekir.
  • Adet dönemleri arasında ve cinsel ilişki sonrasında kanama olup olmadığı kontrol edilmelidir.
  • Adetle alakalı olan anormal durumların not edilmesi gerekir.

Adet dönemlerinde kullanılan tamponun enfeksiyona sebep olmaması için, gün içinde en az 2 defa değiştirilmesi gerekir. Adet dönemlerinde kan sulandırıcı aspirin gibi ilaçların kullanılmaması gerekir. Eğer adet dönemlerinde çok ağrı oluşursa, doktora danışarak uygun ağrı kesiciler kullanılabilir.

Adet düzensizliğinin nedenleri nelerdir?

Kadının adet düzensizliği yaşaması çok çeşitli sebeplere dayanabilir. Bu nedenle adet düzensizliğinin altında yatan sebebin belirlenmesi ve buna uygun tedavi uygulanması için doktor muayenesi yapılması gerekir. Adet düzensizliği yaşanmasının yanında, adet görme tamamen durabilir. Bu amenore olarak tanımlanır. Bu sorun gebe olmayan, emzirmeyen ya da menopoz dönemine girmeyen kadınlarda yaşanan 90 günden fazla süren adet görmeme sorunu anormal kabul edilir. Özellikle göğüslerin gelişmeye başlamasıyla 3 yıl içinde ya da yaşında adet gören kişilerde adet görmeme sorunu yaşanabilir. Adet düzensizliği ise çok farklı nedenlerden kaynaklanabilir. Sebepler belirlendiğinde, adet düzensizliğinin kontrol altına alınması ve adetlerin düzene sokulması mümkündür. Adet düzensizliğine sebep olacak etkenler arasında;

 

Stres: Kadınlarda fazla kilo alma ya da çok zayıflama, düşük kalorili diyetler, yetersiz beslenme, egzersizlerde değişiklik, gerginlik, seyahat, hastalıklar ya da günlük yaşamı etkileyecek değişimler adet düzensizliğine neden olabilir. Bu sebeple kadınların stresli yaşam tarzından uzaklaşması adet düzeni için faydalı olacaktır.

Doğum kontrol hapları: Bu hapların çoğunluğu östrojen ve progesteron hormonlarından oluşmaktadır. Hapların işlevi yumurtalıkların yumurta bırakmasına engel olmak ve bu şekilde gebeliğe engel olmaktır. Doğum kontrol hapının kullanılması ya da bırakılması adet düzensizliğine yol açabilir. Bu düzenin yeniden kurulması ancak, hapın bırakılmasından sonra 6 ayı bulabilir. Doğum kontrol hapında sadece progesteron hormonu varsa, adet aralarında kanamalar oluşabilir.

Adet düzensizliğinin diğer sebepleri

  • Aşırı kilo almak ya da kilo kaybetmek
  • Aşırı egzersiz yapmak
  • Rahim astarının kalınlaşması yani endometrial hiperplazi
  • Tiroit sorunları ve diyabet hastalığı
  • Karaciğer sirozu
  • Rahim kanseri
  • Sistemik lupus
  • Gebelik komplikasyonları olan düşük ya da dış gebelik
  • Östrojen tedavileri
  • Kan inceltici ilaç kullanımı
  • Doğum kontrol amacıyla rahim içi araçlarını kullanmak
  • Steroidler
  • Antidepresan ilaç kullanımı
  • Östrojen ya da progesteron hormonlarında dengesizlik olması

Adet gecikmesi ameliyat ve narkozdan kaynaklanır mı?

Ameliyat yapılırken kullanılan kanama durduracak ilaçlar, kadınlarda birkaç gün sürecek adet gecikmesi sebebi olabilir. Ancak bu ilaçların ve narkozun uzun süreli adet gecikmesine ya da adet düzensizliğine neden olmadığı bilinir. Fakat ameliyat stresi kadında hormonları etkileyen bir unsurdur. Bu ameliyattan sonra ay kadar adet gecikmesine neden olabilir. Bu yüzden ameliyat sonrasında oluşan adet düzensizliği 2 ayı geçerse, başka bir etkenin varlığı araştırılmalıdır.

Menopoza geçiş döneminde adet düzensizliği

Adet dönemleri normal zamanda her ay düzenli bir şekilde devam eder. Menopoz döneminde yaklaşan kadında yumurtalık içindeki yumurta sayısı ve kalitesinin düşmesi nedeniyle, bir anda ya da azalarak adet sikluslarında yumurtlama olmaz. Bu yüzden adet düzensizlikleri meydana gelir. Menopoz döneminde geçişte hormon bozukluğu belirtisi son derece önemlidir. Bu dönemde adet kanamalarında gecikme ya da adet görememe durumu oluşabilir. Bu nedenle kadınların menopoza yaklaştığı dönemde 6 ayda bir jinekolojik muayeneden geçmesi ve düzenli takip edilmesi gerekir.

Adet düzensizliği tedavisi nasıl yapılır?

Kadındaki adet düzensizliğinin sebebinin bulunması için, detaylı bir jinekolojik muayeneden geçirilmesi gerekir. Genç kızlardaki adet düzensizliğinde, ultrason muayenesi yapılmaktadır. Muayene sırasında rahimde olabilecek miyomlar, yumurtalık kistleri, organik sorunlar dışında hormon tetkikleri yapılır. Vajinal smear ve ultrason incelemesi yapılır. Tümör değerlerine bakılarak, hormonal etkilere karşı düzeltici tedaviler uygulanır. Kistleri eritecek tedaviler uygulanır. Gerekiyorsa laparoskopik olarak bunlara çıkartılır, miyomlar alınır. Miyomlar rahim iç boşluğunda ise, bunların mutlaka alınması gerekir. Çünkü ilaç tedavisi bunları düzeltemez. Histeroskopi denilen teknolojiyle karın hiç açılmadan miyomlar çıkarılır ve adet kanamaları düzenli hale getirilebilir. Kadınlar ergenlik döneminden itibaren, adet düzenlerini kayıt altına almalıdır. Yıl içerisinde defa adet düzensizliği olması normal kabul edilebilir. Bunun üstünde bir düzensizlik olması halinde, mutlaka tedavi edilmelidir. Çünkü miyom, kist gibi oluşumlar küçükken daha kolay tedavi edilebilir. İleri aşamada ya da kadının ileri yaşında fazla sayıda miyom olması halinde, rahmin alınması gündeme gelebilir. Ancak genç yaştaki hastalarda diğer tedaviler uygulanarak, adet düzensizlikleri tedavi edilmeye çalışılır.

2-MYOMLAR

Rahim iç tabakasında oluşan kanserli olmayan oluşumlar rahim polipleri olarak tanımlanır. Rahim duvarına yapışık olan tümörler ise miyom olarak tanımlanır. Bunların ebatları 0,5 mm ile cm kadar olabilir. Genellikle iyi huylu olmalarına rağmen, aşırı kanamaya ve ağrıya sebep olabilirler. Miyomlar büyüklüklerine göre mesane ve makat bölgesine baskı yapabilirler.

3-ENDOMETRİOZİS

Rahmin içini kaplayan, her ay adet kanaması ile birlikte dışarıya atılan endometrial dokunun rahim dışında büyümesi halinde endometriozis görülür. Bu doku yumurtalık altında sindirim sisteminde, rektum ile rahim arasında olan bölgede, bağırsaklarda, fallop tüplerinde ve diğer organlarda büyüme gösterebilir. Bunun belirtisi adet düzensizliği dışında, cinsel ilişkide ağrı, kramplar, anormal kanama ve adet döneminde oluşan şiddetli ağrılardır.

İltihaplı pelvik hastalığı: Kadınlarda üreme sistemini etkileyen bakteriyel bir enfeksiyon olan iltihaplı pelvik hastalığı, cinsel ilişkiyle vajinaya giren bakterilerin rahim ve üst genital sisteme yayılmasıyla etkili olabilir. Bunun dışında kürtaj, doğum ve düşük sırasında bu bakteriler üreme organlarına bulaşabilir. Hastalığın belirtileri arasında başta adet düzensizliği, vajina bölgesindeki ağır koku, leğen kemiği ile alt karın bölgesinde ağrı, bulantı ve kusma, ateş, ishal ile ağır vajinal akıntı yer alır.

4-POLİKİSTİK OVER SENDROMU

Bu rahatsızlıkta yumurtalıklar normalden daha fazla erkeklik hormonu yani androjen üretmektedir. Bu etkiyle birlikte içi sıvı dolu kesecikler yani kistler meydana gelebilir. Androjen hormonunun yüksek olması yumurtaların olgunlaşmasını önleyerek, ovulasyonu yani yumurtanın atılmasını engeller. Bu sorun genellikle obezite, aşırı kıllanma ve kısırlıkla alakalıdır. Prematüre yumurtalık yetmezliği: Bu sorun genellikle 40 yaşın altındaki kadınlarda, yumurtalığın fonksiyonlarını tam olarak yerine getirememesinde görülür. Adet kanamalarında düzensizliğe ya da kanamaların hiç olmamasına neden olabilir. Sorun genetik olarak yaşanabileceği gibi, kemoterapi ile radyasyon terapisi sonucunda gelişebilir.

5-VAJİNANIN İNFLAMATUAR HASTALIKLARI

funduszeue.infoL ENFOKSİYONLAR

funduszeue.infoİAZİS (VAJİNAL MANTAR)

funduszeue.infoMANAS(VAJİNİTİ)

funduszeue.infoRELLA(BAKTERİAL VAGİNİTİS)

6-CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR

1-CHLAMYDİA TRACHOMATİS (Klamidya Enfeksiyonu )

2-GENİTAL SİĞİL (KONDİLOMA AKUMİNATA)

3-SİFİLİZ - FRENGİ HASTALIĞI

4-HERPES İNFEKSİYONLARI (Genital Herpes Enfeksiyonları)

5-NEİSSERİA GONORRHOEAE - Gonore BEL SOĞUKLUĞU HASTALIĞI

6-AIDS - HIV İNFEKSİYONU

7-OVER KİSTLERİ:

Kistler vücudun her hangi bir yerinde olabilen içi su dolu keseciklerdir. Etrafı kist duvarı ile çevrilidir. Over kistleri her yaşta görülse de çoğunlukla üreme çağlarında ortaya çıkarlar. Kistler çoğunlukla fonksiyonel ve zararsızdırlar. Yumurtalık (over) işlevi itibarıyla kist üretebilir. üreme çağındaki her kadın her ay follikül adı verilen ve içinde yumurta hücresini içeren küçük bir kist geliştirir ve ortalama 2 cm çapa erişen bu yapı adet döneminin ortasına tekabül eden günlerde çatlar. Her ay yumurtlama dediğimiz bu olay olur. Ancak bazı adet dönemlerinde folliküller yani içinde yumurta barındıran kistler aşırı büyüyebilir.

Genellikle rutin jinekolojik muayene esnasında konur. Kist tanısını doğrulamak için vajinal yolla veya karından ultrasonografi yapılır. Bu şekilde kistin tipi ve kötü huylu olup olmadığı hakkında bilgi almak mümkün olur. Nadiren bilgisayarlı tomografi, MR gibi ek görüntüleme tekniklerine de gerek duyulabilir. Kistin tipinin belirlenmesine yönelik olarak tümör belirteçleri adı verilen kan incelemelerinin yapılması gerekebilir. Yumurtalık kistlerinin çoğu iyi huyludur. Bu tümör belirteçlerinden bir tanesi CA dir. Ailede yumurtalık kanseri öyküsü olanlarda, menopoz sonrası gelişen kistlerde veya kanser şüphesi olan durumlarda kanda CA adlı tümör markerin seviyesine bakılabilir. Tanı koymak veya kitlenin kötü huylu olup olmadığının belirlenmesi için gerekirse laparaskopi de yapılabilir. Yumurtalıklara yakın komşulukta oluşabilecek diğer organlara ait kitleler yumurtalık kistlerinin ayırıcı tanısında dikkate alınmalıdır.

Belirtiler
  • Yumurtalık kistleri çoğu zaman belirti vermezler. Aşağıdaki belirtilerden herhangi biri veya birkaçı bir arada görülebilir.
  • Adet düzensizliği, lekelenme veya adet görememe
  • Ağrılı adet görme ve zaman içinde ağrı şiddetinin artması
  • Kasıklarda ağrı
  • Karında dolgunluk ve basınç hissi İlişki esnasında ağrı
  • Büyük boyutlu kistlerde ele kitle gelmesi veya karında şişme
  • Göğüslerde dolgunluk İdrar ve barsak şikayetleri
  • Kilo alma
  • Bulantı, kusma
  • Tüylenmede artışİnfertilite (Kısırlık)
  • Kist torsiyonu (boğulması) belirtileri
  • Ani şiddetli keskin ağrı hissedilmesi kist rüptürü (yırtılması) belirtisi olabilir

FOLİKÜL KİSTLERİ:

Folikül kisti ovülasyon (yumurtlama) olmaması ve folikülün büyümeye devam etmesi nedeniyle meydana gelir. Gergin ve içinde berrak sıvı bulunan kistler oluşur. Genellikle birden çok sayıda ve iki taraflı olurlar.Büyüklükleri genellikle 3 cm'yi pek aşmaz ve nadiren 4 cm'e ulaşırlar. Büyük folikül kistleri ise yumurtlama tedavisi esnasında ovülasyon indüksiyonu amacıyla eksojen gonadotropin kullanılması sonucunda ortaya çıkabilir.

Bazen olgunlaşan bir folikül çatlayamaz, içinde ovum (yumurta hücresi) ölür ancak folikül büyümeye devam eder. Folikül kisti olsun ya da olmasın folikül östrojen salgılamaya devam eder ve haftalar süren bu östrojen salgısı nedeniyle rahim iç duvarında kalınlaşma (endometrial hiperplazi) meydana gelir. Hastada amenoreyi (adet görülmemesi) takiben düzensiz kanamalar olur. Kanamaların ağrısız olması abortus (düşük) ve dış gebelikle karışmasınıönler. Muayenede uterus hafif büyük bulunur,overde kistik oluşum saptanır. Buklinik tabloya sıkça rastlanmaktadır.

Folikül kistleri genellikle kendiliğinden kaybolur ve tedavi gerektirmez. Ancak folikül kisti tanısı kadını muayene ederek hemen konamaz reprodüktif çağda,5 cm'den küçük, mobil kistik kitlesi olan kadın 1 ay sonra tekrar muayene edilmek üzere çağrılır. Folikül kisti genellikle siklüste kendiliğinden kaybolacaktır. Kistin gerilemesini kolaylaştırmak için gonadotropinleri baskılamak amacıyla oral kontraseptifler (doğum kontrolhapları) funduszeue.info sırasında gerilemeyen , giderek büyüyen ya darüptüre (kistin patlaması) ya da torsiyone (kendi etrafında dönüp sıkışması) olarak akut batın kliniği ile karşımıza çıkan kistlerde ameliyat yapmak gerekir. Ameliyat sırasında saptanan kist overe zarar vermeden çıkarılmalıdır.

Ureme çağında en sık rastlanan kist tipidir. Gelişen yumurta hücresinin çatlamaması ve büyümeye devam etmesi ile oluşur. Gergin ve içinde berrak sıvı içeren kistlerdir. çoğunun çapı 4 santimetrenin altındadır ve genellikle belirti vermezler. Folikül kistleri doğum kontrol haplarının yardımıyla veya kendiliğinden adet döngüsü sonrasında kaybolurlar. Tedaviye rağmen küçülmeyen ya da büyüme gösteren kistler için ameliyat gerekli olabilir. Ameliyat esnasında yumurtalığa zarar vermeden sadece kist çıkartılıfunduszeue.info Luteum Kistleri Yumurtlama sonrasında normal olarak oluşan sarı cismin (korpus Luteum) aşırı büyümesiyle veya bu yapının içine kanama olmasıyla ortaya çıkarlar. Bu kistler folikül kistlerine göre genelde daha ağrılı ve büyüktürler. Genelde folikül kistlerine göre kendiliğinden veya doğum kontrol ilaçları ile daha geç zamanda küçülürler. Hormon salgılanmasına devam ettiği için adet gecikmelerine neden olabilir. Nadiren kist içine kanama olup çok büyüyebilir, Kist patlayabilir veya torsiyone olabilir ve böyle komplikasyonlar varlığında cerrahi gerekebilir.

Endometrioma (çikolata Kisti)

Doktora ağrılı adet görme ve bu ağrının zaman içinde artması, ilişki esnasında ağrı, infertilite (kısırlık) gibi şikayetlerle başvuran hastalarda endometriozis olasılığı akla gelmelidir. Uterusun (Rahmin) içini döşeyen endometriyum adı verilen dokunun hücrelerinin endometriyum dışı bir lokalizasyonda bulunmasına endometriozis denir. Yumurtalıklarda bulunan endometriyum dokusu kendi içine kanayıp içi koyu kahverengi, eskimiş kan dolu kistik oluşumlar meydana getirebilir. Bu kistik oluşuma endometriyoma denir. Kist içi çikolata kıvamında bir sıvı ile doludur ve bu nedenle aynı zamanda çikolata kisti olarak da adlandırılmaktadır. Endometriosis karın içi organlarını birbirlerine yapıştırabilir. Bu yapışıklıklar ağrı ve infertilite gibi belirtilere neden olabilir.

Dermoid Kist (Teratom)

20 yaşından küçüklerde en sık görülen tümördür. Dermoid kist %12 oranında her iki yumurtalıkta görülebilir. Karın ağrısı yapabilir. Torsiyone olup (kendi etrafında dönüp) akut karın tablosu adı verilen ve acil cerrahi gerektiren bir duruma neden olabilir. Dermoid kist tanısını koymak ultrasonografi ile nispeten belirgin görünümü nedeni ile kolaydır. çünkü kistin içi çeşitli vücut dokularıyla doludur. Dermoid kist cilt, kıl yapıları, kemik ve sinir hücreleri ve bazen diş dokusu bile içerebilir. Yumurtlama ile ilgili süreçlerden değil embriyonel dönemde meydana gelen olaylardan kaynaklanır. Dermoid kistler nadiren tiroid dokusuna ait dokular içerebilir ve hipertiroidi krizine neden olabilirler. Kistin patlaması ile dermoid kist içeriğinin batın içine yayılımı söz konusu olursa kimyasal peritonit denen karın içini örten zarın iltihabı meydana gelebilir. Bu durum oldukça ağır bir klinik tablodur. Kist tespit edildiğinde mümkünse laparaskopik yolla ve yumurtalıklara zarar vermeden alınmalıdır.

Kistadenom

Yumurtalık dokusunu dıştan saran yüzey tabakasından gelişen iyi huylu tümöral yapılardır.

Yumurtalık Kistleri Kanserleşir mi?

Yumurtalık kistlerinin çoğu iyi huyludur (yüzde ). İleri yaşlarda ortaya çıkan, bilateral (iki taraflı), solid (katı), yapışık, düzensiz yüzeyli ve hızlı büyüme eğiliminde olan, birden fazla sayıda, içlerinde katı kısımlar bulunan, karın içinde sıvı birikmesine (asit) neden olan, belli bir süre sonunda kendiliğinden kaybolmayan veya büyüme gösteren, tümör markeri adı verilen bazı kan parametrelerinde yükselmelerle beraber olan kistik oluşumların kötü huylu olabilme ihtimalleri nedeniyle ameliyat edilmeleri önerilir. Şüphelenmemizde muayene ve ultrasonda elde edilen bulgular yardımcı olur.

Yumurtalık kistinin kanser olduğundan şüphelenilmesi durumunda ameliyat sırasında hızlı doku tanısı (Frozen) imkanı olan bir merkezde ve bu konuda deneyimli bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından gecikmeden ameliyat yapılması gerekir.

Yumurtalık Kistleri ne zaman ameliyat edilmeli?

1. 8 cm den büyük ise

2. Kitle solid (katı) veya semisolid ise (yarı katı)

3. Postmenopozal (menopoz sonrası) veya premenarş (ilk adetten önceki) kistler

4. 5 cm den büyük ve persiste eden (gözlem veya doğum kontrol hapları ile baskılanmaya rağmen devam ediyorsa) kist

5. Malin intibaını (kötü huylu veya kanser olma riski olan kist) veren kist

6. Hızlı büyüyor ise

7. Pelviste asit ve metastaz belirtileri varsa

8. Torsiyon durumunda

Yumurtalık Kistlerinde Başlıca Cerrahi Tedaviler Nelerdir?

Kistin boyutu, sonografik görüntüsü, iyi yada kötü huylu olma şüphesine göre cerrahi yöntem seçimi yapılır.

Laparaskopi

Kist küçük olup iyi huylu olarak göründü ise, sadece tanısal bir laparaskopi ya da ek olarak küçük bir operasyon gerekebilir. İnce özel cerrahi aletler kullanarak göbeğin hemen altında ve bir iki tane daha karında küçük insizyonlarla (kesilerle) ve bu insizyonlardan teleskopik sistemlerle batın içinin görüntülenmesine dayanır. Kistler bu yöntemle çıkarılabilir. Bu yöntem daha az ağrılı olup, hastanede yatış süreleri ve işe dönüş süreleri daha kısadır. Estetik olarak açık ameliyata (Laparatomiye) göre sonuçları daha iyidir.

Laparotomi

Büyük kistler için ve kötü huylu olma ihtimali olan kistlerin çıkarılması için kullanılan yöntemdir. Ameliyat esnasında kistle birlikte gerektiği zaman yumurtalığı da çıkarmak zorunlu olabilir.

8- GENİTAL ESTETİK:

Doğuştan var olan ya da daha sonraları çeşitli nedenlerle gelişen genital gölgedeki şekil bozukluğu, kadının cinsel hayatını hatta günlük yaşantısını kabusa dönüştürebiliyor , zamanla cinsel ilişkiden soğuma, hatta akıntı veya anksiyete gibi ciddi sorunlar da ortaya çıkmaya başlıyor. Oysa sağlıklı ve mutlu bir birlikteliğin yolu, öncelikle insanın kendine duyduğu özgüvenden geçiyor. Partneri tarafından beğenildiğini hissetmek de cinsel yaşamda önemi bir rol oynuyor. Sevişmekten kaçınan veya cinsel ilişkiden yeterince haz alamadığından yakınan kadınların sorunlarının altında yatan enönemli nedenlerden biri, cinsel organlarıyla ilgili estetik kaygıların olması.

Kızlık Zarı Dikimi - Hymenoplasti Hymenoplasti

Ülkemiz başta olmak üzere bazı etnik toplumlarda kızlık önemini korumakta ve bekaret cinayet ile sonuçlanabilen bazı hoş olmayan durumlara neden olabilmektedir. Adını Yunan mitolojisinde Hymen veya Hymenaeus olarak bilinen evlilik tanrısından alan kızlık zarının (hymen) tamiri (Hymenoplasti) pek çok kadın-doğum hekiminin karşılaştığı bir taleptir. Ülkemizde bu işlemin hukuksal boyutu tartışmalıdır. Ancak pek çok hekim bu işlemi etik bulmamaktadır. Son zamanlarda Avrupa sosyetesinde baş gösteren kızlık zarı diktirerek nikah tazeleme modası ilgi çekici enteresan bir gelişmedir. Kızlık zarı cinsel ilişkide mutlaka kanar mı?: Kızlık zarı nispeten esnek olmasına karşın vajinanın içine girme denemelerinde kolaylıkla yırtılan ve kanayan anatomik bir yapıya sahiptir. Ancak kişiler arası önemli yapısal farklılıklar nedeniyle kızlık zarı aşırı esnek olabilir.

İç ve Dış Dudakların Büyüklüğü

En sık rastlanan genital estetik sorunlardan biri, dış ve iç dudakların büyüklüğü ve sarkmalardır. İç dudaklar (labia minör), klitorisin üst kısmından vajina girişinin altına kadar uzanan kıvrımlı yapıları oluşturur. Bazı kadınlarda iç dudakların dış dudaklardan biraz taşması doğal olarak kabul edilir. Ancak dış dudaklardan sarkacak şekilde uzun olması tıbben önemli bir sorun yaratmasa da estetik görüntüyü bozarak kadını çözüm arayışına iter. Bazen dış dudaklar (labium majuslar) yapısal olarak normalden uzun ve büyük olabilir. Bu durumda cinsel ilişki esnasında penisin itmesi ile labiumlar gerilebilir ve bu da ağrıya yol açabilir. Labium büyüklüğü nedeniyle dar kıyafetler ve pantolonlar giyemeyen , mayo giymek istemediği için yıllardır tatile çıkamayan hatta kocasından utanıp yataktayken ışıkları karartıp partnerlerine de çıplak görünmek istemeyen kadınlar vardır. Benzer şekilde dış dudakların asimetrik olması durumu da hem psikolojik hem de fonksiyonel olarak cinsel hayatı olumsuz etkileyebilir. Bu durumlarda tedavi ve kozmetik amaçlı cerrahi ile labiumlar normal boyutlarına indirilebilir (labioplasti ameliyatı). Lokal veya genel anestezi altında 30 - 40 dakika süren işlemde eriyen dikişler kullanıldığı için dikiş alma sorunu da yaşanmıyor. Bu ameliyat kızlık zarına zarar vermez, cinsel ilişkiye, orgazma, gebe kalmaya ve doğum yapmaya herhangi bir zararı veya engeli yoktur. Ameliyattan sonra idrar yapma ile ilgili bir sorun yaşanmaz, ameliyat bölgesinde aşırı derecede ağrı ve yanma olmaz. Yara iyileşmesi bir haftada tamamlanır. Ameliyattan hafta sonra cinsel ilişkiye girilebilir. Dıştan bakıldığında ameliyat izi fark edilmez. 2 gün sonra duş alınabilir.

Vagen Genişliği Vajinal Genişlik

Diğer bir genital estetik sorun vagen genişliğidir. Bu durum kadınların cinsel ilişki sırasında yeterince haz almalarını engeller. Üstelik sorun sadece bununla da kalmaz; kadınlar, genişleyen vajinaları yüzünden idrar kaçırma gibi sağlık problemleriyle de karşı karşıya kalabilir. Vaginal genişleme nedenleri; Genetik olarak bazı kadınlarda normalde vagina büyük olabilir. Fazla sayıda ilişki, kürtaj doğum , doğumda bebeğin iri olması, Özellikle doğumdan sonra düzgün onarılmayan yırtıklar veya doğum sonrası dikişlerde açılma olması, yaşın ilerlemesi ile beraber vaginada elastikiyet kaybı olması vaginada genişlemelere ve gevşemelere neden olur. Vajinal genişlikile beraber genellikle idrar torbasında ve barsaklarda da vaginaya doğru sarkma meydana gelir. İdrar torbasında sarkma idrar kaçırma, sıkışma vb. gibi problemler ortaya çıkarabilir.

Vaginal genişleme aynı zamanda ilişki esnasında vaginada normal sulanmayı engeller ve problemi iyice arttırır. Sonuç olarak vajina gevşer, iç, dış genişliği artar ve cinsel haz azalır. Duvarlardaki gevşeme aynı zamanda cinsel partner olan erkeğin duyacağı cinsel hazzı da azaltacaktır. Cerrahi olarak vajinal kanal daraltılmakta ve gevşemiş olan kas yapıları düzeltilmektedir.(Vaginoplasti ) Bu tür operasyonlarda amaç sarkmış olan mesane ve rektumun normal pozisyonlarına göre tamir edilmesi, vajinadaki fazla dokuların çıkarılması ve neticede idrar tutamama gibi şikayetler ile birlikte vajinadaki genişlemeye bağlı olarak görülen cinsel fonksiyon bozukluğunun tamir edilmesidir. Operasyonlar genellikle genel anestezi bazen de epidural anestezi altında yapılır ve hasta gün sonra normal yaşantısına dönebilir. Cinsel yaşantı ise 2 hafta sonra başlayabilir. Sıklıkla operasyon sonrası 1 gün kadar hastanede kalmak gerekir. Bazen sabah yapılan ameliyat sonrası aynı akşam hasta evine gönderilebilir . Hastalığın ilerlemiş durumlarında rahim de aşağıya doğru sarkabilir ve vajinadan dışarıya çıfunduszeue.info gibi durumlarda vajinal yoldan rahimin alınması gerekebilir.

Doğum Yırtılmaları ve İzler 

Bunların yanı sıra doğum sırasında rastgele yırtılmayı engellemek için cerrahi olarak yapılan kesi (epizyotomi) işleminden sonra kabarık ya da kötü görünümlü izler oluşabiliyor. Burada gelişen bu nedbe dokusu hem kadının hem de erkeğin cinsel tatminini engeleyebiliyor. Bu izlerin düzeltilmesi için lokal ya da genel anestezi altında var olan nedbe dokusu çıkartılır ve yara yerinde reaksiyona neden olmayan dikiş materyalleri ile yeniden estetik olarak dikilir. Aynı esnada doğumlara bağlı olarak gelişen vajen yırtıkları da tamir edilir. Ameliyat sonrası yine bu tip izlerin kalmasını önlemek için şunlara dikkat edilmesi gerekir: Vajinanın tam anlamıyla iyileşmesi iki-üç haftayı buluyor. Bu süreç içerisinde enfeksiyon gelişmemesi için kadının hijyen kurallarına özen göstermesi, yani tuvalet sonrası temizliğini vajinadan anüse doğru yapması ve cinsel ilişkiden kaçınması yeterli oluyor.

Hidrosalpinks Nedir, Tüp Bebekte Hidrosalpenks ve Laparoskopik Tedavisi

Doğal yollarla veya Tüp bebek tedavisi ile hamile kalamıyorsanız sorun hidrosalpenksolabilir. Hidrosalpinks söz konusuysaembriyolar rahime tutunamayabilir.

Hidrosalpinks kısırlık nedenlerinin ve hamile kalamamanın %35’ini oluşturur. Tüplerin (fallop kanalı) fonksiyonunu yitirerek sıvıyla dolması sonucu oluşur. Hidrosalpinks’in tek bir fallop tüpünde olsa bile tüp bebek uygulamasının başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olabilmektedir. Hidrosalpinks olan hastalarda  tüp bebek işleminde embryo transferi sonrası tüpte bulunan sıvının rahim içine akarak embryoların tutunmasına engel olması söz konusudur. Bu sıvının embryolar için toksik olduğu da bilinmektedir. Tüp bebek tedavilerinde bu tür başarısızlıklar yaşanmaması için hidrosalpinks laparoskopik tedavisi ile kontrol altına alınmalıdır. Yani sıvı ile dolu bu tüplerin laparoskopik yöntemle rahim ile olan bağlantısı kesilir veya tüpler tamamen alınabilir. Hidrosalpinks varlığı tüp bebek tedavisine başlamadan ya da kimi durumlarda uygulama aşamalarında fark edilebilmektedir. Ultrasonografide görülebileceği gibi histerosalpingografi (Rahim filmi) ile daha net görülür. Her iki durumda da laparoskopik müdahale yapıldıktan sonra hastaların hamile kalma ve sağlıklı bebek doğruma oranlarında ciddi artışlar gözlemlenmektedir.

Hidrosalpinks Nedir

Tüp bebek yöntemi, çeşitli nedenlere bağlı olarak doğal yoldan bebek sahibi olamayan ya da olmaları risk taşıyan çiftlere ait üreme hücrelerinin (sperm ve yumurta), vücut dışında, laboratuvar ortamında döllenmesi ve gerekli süre geçtikten sonra döllenmiş bu hücrelerin (embriyo) kadının rahmine yerleştirilmesidir. Tüp bebek tedavisi, ilk olarak fallop tüpleri zarar görmüş ya da işlevini yitirmiş kadınlarda uygulanmıştır. Daha sonra farklı nedenlere bağlı bebek isteğinde de uygulanır olmuştur. Çoğul gebeliklerin oluşmasına zemin hazırlaması nedeniyle tüp bebek tedavisi gören kadınlarda rahme yerleştirilecek embriyo sayısında sınırlamaya gidilmektedir. Türkiye’de transfer edilen embryo sayısı  35 yaş altında 1, üstünde ise 2 olarak yasa ile sınırlandırılmıştır. İlk iki denemede gebelik elde edilemedi ise 35 yaş altında da 2 embryo transferi mümkündür.

Kadınların üreme sistemi organları arasında bulunan ve olgunlaşan yumurtaları rahme taşımakla görevli olan fallop tüpleridir.  Tüpler, yumurta kanalları, rahim tüpleri veya Fallop tüpleri olarak da adlandırılır. Tüplerin içindeki epitel dokusu hasarlandığı zaman tüplerin işlevleri bozulur ve tüplerin tıkanması ile bu epitelden yapılan salgı tüp içinde birikmeye başlar. Sonuçta Hidrosalpenks (diğer tanımıyla hidrosalpinks) oluşur. Tüp bebek hastasında hidrosalpinks oluşmuşsa muhtemel aksiliklerle karşılaşır.

Hidrosalpenks Laparoskopik (Kapalı Ameliyat) Ameliyat ile Tedavi Edilebilir

Fallop Tüplerinin Tıkanması

Sıvının birikmesinin temel sebebi, fallop tüplerinin fimbria -ya da pilus- olarak adlandırılan saçak görünümlü uç kısımlarının tıkalı olmasıdır. Yumurta kanallarının tıkanmasında başlıca etmen ise korunmasız cinsel ilişki nedeniyle bulaşan çeşitli mikroplar ve paralelinde gelişen enfeksiyonlar ile tüberkülozdur. Ek olarak önceden geçirilen ameliyatlar ve apandisit sebebiyle tüplerin tıkanması olasıdır. Hidrasalpinksi olmayan tüpleri tıkalı olan hastalar tüp bebek tedavisi ile gebe kalabilirler. Ancak tıkanıklık ile beraber hidrosalpinks varsa tüp bebek öncesi bunun tedavi edilmesi gereklidir.

Tüplerin hasarlanmasından kaçınmak gebelik elde edilmesi açısından oldukça önemlisidir. Tüm kadınların klamidya vb. cinsel yolla bulaşan hastalıklardan kendilerini korumaları ve yoğun akıntı yaşadıklarında tedavi almaları gereklidir. Tüp hasarı ve hidrosalpinks varlığı ise tüp bebek tedavisi öncesi mutlakaekarte edilmelidir.

Tüp bebek hidrosalpinks varlığında gebe kalma şansı yarı yarıya azalmaktadır. Hidrosalpinks laparoskopik tedavisi ile bu oranı çok daha yukarılara çekmek, başarıyla nihayete ermiş hamilelikleri görmek mümkündür. Hidrosalpenks olup hamile kalanlarda düşük ya da dış gebelik, hidrosalpenks olup tüp bebek tedavisi uygulanmışsa ise yine düşük ya da embriyonun tutunamaması gibi ihtimaller yüksektir.

Fallop tüplerinin fonksiyonuna doğrudan etki eden, rahim tüplerinde ya da karın içinde yapışıklıklara sebebiyet verebilen ve tüplerin duvarlarının yapısının bozulmasına neden olan hidrosalpinks, yumurta ile sperm geçişini engelleyerek kısırlığa yol açabilir. Ayrıca, tüp bebek hidrosalpinks teşhisi konmuşsa sıvının yıkama etkisi nedeniyle rahme tutunmada zorluk yaşayabilir.

Kimi hastalarda hiçbir belirti vermeyen kimilerinde ise hamile kalamama, dış gebelik, kronik ya da akut bir biçimde ortaya çıkan karın-kasık ağrısı, yanma ve pembe akıntı ile varlığını belli eden hidrosalpenks’in tanısı, yapılacak muayene kapsamında çekilecek HSG (Histerosalpingografi/ilaçlı rahim filmi) ile konulur. Ultrasonografi ve laparoskopi de tanı koymada başvurulan yöntemlerdendir. Ultrasonografi ile tanı koymaya çalışmak bazen yanıltıcı olabilmektedir. Bu tür bir muayenede içi sıvı dolu kistler ile hidrosalpenks benzer şekilde görülebilmektedir. Bu nedenle en kesin tanı için HSG yöntemine başvurulur, ardından laparoskopi yapılır.

Hidrosalpinks Nedir

Hidrosalpenks Tedavisi

yüzyılın sonlarından itibaren yapılan çalışmalar, hidrosalpenks’in tüp bebek uygulamalarını olumsuz yönde etkilediği saptanmıştır. Ucu tıkalı fallop tüplerinde biriken sıvı, endometriyal kaviteye akarak (olması gerekenin tersi yönünde) embriyonun tutunmasını engeller, muhteviyatındaki endotoksinler ve mikroorganizmalar sebebiyle embriyo üzerine ciddi zarar verir, embriyonun endometriyum tarafından kabul edilmesini engeller ve endometriyum üzerine direkt zarar verir. Diğer bir değişle hidrosalpinks, kimyasal ve fiziksel yönden embriyoyu bozar.

Anılan olumsuzluklar sebebiyle tüp bebek hidrosalpinks mevcudiyeti söz konusuyken tutunamayacağından ya da tutunsa dahi zarar görebileceğinden veya düşebileceğinden hastaların hidrosalpenks kapalı ameliyat ile rehabilite edilmesi son derece önemlidir. Hidrosalpinks laparoskopik tedavisi, tüp bebek uygulamasının öncesinde ya da uygulama aşamasında fallop tüplerinin klipler ile kapatılması ya da tüplerin çıkarılması anlamına gelir. Ameliyat edilen hastalarda, tüp bebek hidrosalpinks varlığı son bulacağı için tutunmak için daha çok şans elde etmektedir. Özelliklehidrosalpenks varlığına karşın yapılan ilk tüp bebek ankara uygulamasında başarısız olunmuşsa ikinci uygulamadan önce başarı oranını artırmak için laparoskopik müdahale gerekli görülür.

Hidrosalpinks Ameliyatı

Hidrosalpenks Laparoskopi (Kapalı Ameliyat) ile Tedavisi

Laparoskopi, en genel tanımıyla, göbek etrafına delikler açılması ( adet) ve kesilerden, gaz verme ve görüntü alma özelliği bulunan cerrahi aletlerle karın içine erişilmesi işlemidir. Lapaposkopi, karın içindeki organların gözlemlenmesi suretiyle tanı koyma amaçlı ve bu bölgeye müdahalede bulunmak suretiyle cerrahi amaçlı yapılmaktadır. Kapalı bir ameliyat olduğundan hastaların açık ameliyat geçiren hastalarınkine kıyasla iyileşme hızları daha fazladır.

Hidrosalpenks kapalı ameliyat ile amaç, tüp bebek başarı oranını artırmak için fonksiyonunu yerine getiremeyen, tıkalı fallop tüplerine gereken müdahaleyi yapmaktır. Genel anestezi altında, hidrosalpinks laparoskopik tedavisi için yapılan ameliyat esnasında cerrah, tüpleri açma (salpingostomi), tüpleri uterusla birleştiği yerden tıkama (kornual blokaj) veya vücuttan çıkarma (salpenjektomi) yoluna gidebilir. Cerrah, “tüp bebek hidrosalpinks nedeniyle tutunamaz” yargısına varmışsa görevini aktif olarak yerine getiremeyen tüpleri çıkarır, uterin kavite ile olan ilişkisini keser. Bu yöntemin daha sık tercih edilmesinin sebebi ise tüp bebek tedavisinde kanalların mikro cerrahi yöntemlerle açılmasının, embriyonun tutunması açısından umut verici olmamasıdır. Üstelik tüpler alınmadığı takdirde hidrosalpenks tekrarlama ihtimali de söz konusu olabilmektedir. Ancak yine de cerrah, çok fazla yapışıklık söz konusu ise yumurta rezervlerine olumsuz etkide bulunmamak adına tüpü yerinde bırakmaya karar verebilir.

Tüp Bebekte Hidrosalpinks

Tüp bebek tedavisinde hidrosalpinks tanısı yumurtaların uyarılması aşamasında konulursa yumurtalar toplanırken sıvıyı cerrahi müdahale ile boşaltma yoluna gidilebileceği gibi embriyoları dondurarak tüpe müdahale etme yoluna da gidilebilir. Dondurulan embriyolar, tüplerin tedavi edilmesinden/alınmasından sonra rahme yerleştirilebilir.

Özetle, tüp bebek hidrosalpinks varlığı nedeniyle rahimde tutunamıyor ya da tutunsa da çeşitli olumsuz etkilere maruz kalıyorsa hidrosalpinks laparoskopik tedavisi ile bertaraf edilmelidir. Cerrah tarafından uygun görülen işlem ardından hidrosalpenks’in embriyoya zarar vermesi ihtimali ortadan kalkacaktır.

Hidrosalpinks Nedir? Hidrosalpinks Tedavisi ve Ameliyat Yöntemleri &#; Profesör Doktor Gamze Sinem Yücel

Hidrosalpinks Olanların Yorumları

Hidrosalpinks problemi olan kadınların sorduğu soruları ve cevaplarımı altta bulunan yorumlar kısmında bulabilirsiniz. Unutmamalısınız ki altta yer alan yorumlar ve cevaplar kesinlikle tanı ve tedavi yerine geçmemektedir. Doğru tanı ve tedavi yöntemi için mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.

Siz de konuyla ilgili aklınıza takılan soruları yorumlar kısmından bana iletebilirsiniz. Hidrosalpenks tedavisi için Ankara kliniğim ile irtibata geçebilirsiniz.

Hidrosalpinks ile İlgili Aklınıza Takılan Soruları Online Görüntülü Görüşme ile Profesör Doktor Gamze Sinem Yücel&#;e İletebilirsiniz

Online Görüntülü Görüşme Hakkında Detaylı Bilgi ve Randevu İçin Tıklayınız

Tüplerin Tıkalı Olması

Tüplerin Tıkalı Olması Nedir?

Kadın üreme sisteminin bir parçası olan fallop tüpleri adı verilen yapıların birinin ya da her ikisinin herhangi bir nedene bağlı tıkanması durumuna fallop tüplerinin tıkalı olması durumu adı verilir.

Kadın iç genital (üreme) sistemi yumurtalıklar, rahim ve bu iki yapının arasında bulunan fallop tüpü adı verilen yapılardan oluşur. Adet döngüsüyle ve bu döngü sırasında salgılanan hormonlarla; yumurtalıklardan yumurta atılır, fallop tüpleri süpürme hareketi ile bu yumurtayı yakalar. Kadının yumurtlama döneminde cinsel birliktelik yaşanmışsa; bu birliktelik sonucu kadın genital sistemine gelen sperm hücresi; kadındaki yumurta hücresi ile fallop tüplerinde birleşir ve hücre bölünmesi gerçekleşmeye başlar. Bölünen hücreler belli bir büyüklüğe ulaştıklarında rahim dokusuna tutunur ve gebelik başlar. Kişide cinsel birliktelik gerçekleşmediyse; yumurtlamadan belli bir süre sonra hormon düzeyleri azalır. Bu azalan hormon düzeyleri rahmin iç dokusunun (endometriyum) ve yumurta hücresinin belli bir miktar kanla beraber atılmasına yol açar.

Kişide fallop tüplerinin en belirgin özelliği; döllenmenin (sperm ve yumurta hücresinin birleşmesi durumu) gerçekleştiği ortam olmasıdır. Bu yüzden fallop tüplerinde gelişen herhangi bir hastalıkta kişide döllenmenin gerçekleşmemesine bağlı infertilite (kısırlık) görülebilir. 

Kadınlarda tüp tıkanıklığı oldukça sık gözlemlenebilen bir durumdur. Kişide tüplerin tıkalı olması, başta infertilite olmak üzere pek çok semptoma neden olabilir. 

Tüp Tıkanıklığı Tipleri Nelerdir?

   Tüp tıkanıklığının tipleri; fallop tüpünde tıkanıklığın bulunduğu lokalizasyona göre üçe ayrılır. Bunlar;

  • Proksimal Kısım Tüp Tıkanıklığı: Proksimal kısım tüp tıkanıklığı; fallop tüpünün rahimle birleştiği bölgede gelişen tıkanıklıklardır. Bu tıkanıklıkta kişide akıntı, kanama ve ağrı çok sık rastlanılan semptomlar arasındadır.
  • Orta Kısım Tüp Tıkanıklığı: Orta kısım tüp tıkanıklığı; fallop tüpünün tam orta kısmında gelişen tıkanıklıklardır. Bu tıkanıklıklar; tedaviden en fazla fayda gören tıkanıklık tipidir.
  • Distal Kısım Tüp Tıkanıklığı: Distal kısım fallop tüpü tıkanıklığı; fallop tüpünün yumurtalıkla birleşme bölgesinde gelişen tıkanıklıklardır. Bu tıkanıklıklarda fallop tüpünün çalışmayıp bozulduğu için; hastada yumurtlama döneminde yumurta atılımı olsa da bu yumurta fallop tüpü tarafından yakalanamaz.

Tüplerin Tıkalı Olmasında Belirtiler Nelerdir?

Fallop tüplerinin tıkanıklığı; çoğunlukla kadın üreme sistemini ilgilendiren enfeksiyonlarda görüldüğü için, tüplerin tıkanıklığında enfeksiyona bağlı belirtiler görülebilir. Ayrıca kişide bulunan tıkanıklık yumurtlama problemlerine de yol açabilir. Tüplerin tıkanıklığında görülen belirtiler;

  • Karın Ağrısı: Karın ağrısı; tüplerde gelişen enfeksiyonun, bunun sonucunda da oluşacak tıkanıklığın en sık görülen belirtisidir. Hastalarda tıkanıklığın olduğu karnın alt bölgesinde ağrı ve hassasiyet hissedilir.
  • Karında Şişlik: Fallop tüpü tıkanıklığı; enfeksiyona bağlı gelişirse, bu durumda hastada karında şişlik yaşanabilir.
  • Vajinal Akıntı: Tüp tıkanıklığı oluşumuna yol açan enfeksiyonlar; hastada akıntı gelişmesine neden olur. Bu akıntı kişiyi oldukça rahatsız edici kötü kokulu ve sarı-yeşil renklidir.
  • Vajinal Kaşıntı: Hastada tıkanıklık sonucu gelişen akıntı, akıntının dış genital organlarla temas etmesi sonucu vajinal kaşıntı gelişimine neden olur.
  • İnfertilite(Kısırlık): Fallop tüpleri cinsel birleşme sonucu kadın vücuduna giren spermin ve kadın üreme hücresi olan yumurtanın birleştiği yerdir. Bu bölgede bir tıkanıklık gelişmesi durumunda hastada bu üreme hücreleri birleşmez, birleşse bile hücreler bölünüp rahim duvarına tutunamaz. Kişide buna bağlı infertilite (kısırlık) gözlemlenir.
  • Adet Düzensizliği: Özellikle fallop tüpünün proksimal (rahime yakın olan) kısmında gelişen tıkanıklıklar bu bölgede kanama ve akıntı gelişmesine neden olur. Oluşan akıntı hastada adet düzensizliğine yol açar.
  • Tekrarlayan Düşükler: Özellikle enfeksiyon etkenlerine bağlı gelişen fallop tüpü tıkanıklıklarında bu bölgede bulunan enfeksiyon sürekli akıntı oluşmasına neden olur. Kişide tüplerden biri sağlam olup döllenmeyi gerçekleştirebilse de; enfekte olmuş tüpten gelen akıntı, rahime tutunmuş olan sperm ve yumurta birleşiminin(zigotun) akıntıyla beraber atılmasına neden olur. Bu durum hastada tekrarlayan düşük semptomu olarak kliniğe yansır.

Tüplerin Tıkalı Olması Nedenleri Nelerdir?

Fallop tüpleri; kadında döllenmenin esas olarak gerçekleştiği bölge olması açısından büyük önem taşır. Kişide fallop tüpünün tıkanmasına yol açan etkenin bilinmesi; bu etkenin tedavi edilmesine olanak sunar. Fallop tüplerinde tıkanıklığa yol açan nedenler şöyle sıralanabilir:

  • Enfeksiyonlar: Fallop tüpünde tıkanıklığa yol açan en sık etken enfeksiyonlardır. Enfeksiyon etkeni fallop tüpünde enfeksiyon oluşturduğunda bağışıklık sistemi hücreleri bu bölgedeki enfeksiyonla savaşır. Bunun sonucunda doku yıkımı ve fibrozis(yapışıklık) gelişir.
  • Geçirilmiş Cerrahi Operasyonlar: Apandisit ameliyatı, rahim ameliyatları, karın operasyonları ve sezeryan gibi ameliyatlar kişide tüp tıkanıklığı gelişimine neden olabilir. Ameliyat bölgesinde belli bir süre sonra gelişen iyileşme dokusu; tüpleri de içine alıp yapışıklık meydana getirebilir.
  • Endometriyozis Hastalığı: Endometriyozis; rahmin en iç katmanı olan enfometriyum dokusunun rahmin iç kısmı dışında başka bir bölgede bulunması durumudur. Karın içi organlarda ya da rahmin dış kısmında bulunan endometriyum dokusu; adet döngüsüyle beraber atılmaya çalışıldığında bulunduğu bölgede enfeksiyon gelişmesine neden olur. Gelişen enfeksiyon hastada tüplerin tıkanmasına yol açar.
  • Genital Tüberküloz: Genital tüberküloz (verem) toplumda oldukça nadir görülen bir hastalıktır. Kişide vereme yol açan mycobacterium tuberculosis adlı bakterinin genital organlarda yarattığı enfeksiyon, tüplerde tıkanıklık oluşumuna neden olur. 
  • Ektopik(Dış) Gebelik: Ektopik gebelik; döllenme sonucu oluşan zigotun rahmin iç katmanı yerine başka bir bölgeye tutunması ve bu bölgede büyümesi durumudur. Bu durum en sık fallop tüplerinde gelişir. Kişide zigot büyüdükçe, fallop tüpü gerilir, belli bir süre sonra da yırtılır. Bu yırtılmadan belli bir süre sonra o bölgeyi iyileşme dokusu kaplar. İyileşme dokusunun oluşturduğu yeni yapı yapışıklıkla dolu bir fallop tüpüdür.
  • Hidrosalpinks: Hidrosalpinks; fallop tüplerinde sıvı birikmesi durumudur. Bu durum kişide fallop tüpü enfeksiyonuna bağlı gelişebileceği gibi rahim enfeksiyonu, yumurtalık kisti, myomlara bağlı da gelişebilir. Bu durum hastada pek çok semptomla birlikte tıkanıklık gelişmesine de neden olur.
  • Rahim Myomları: Rahim dokusu en içte endometriyum dokusu, endometriyum dokusunun etrafını saran myometriyum adlı kas dokusu ve bu dokuyu da saran perimetriyum adlı dokudan oluşur. Myometriyumdaki düz kas hücrelerinden kaynaklanan iyi huylu tümörlere rahim myomları denir. Rahim myomları, kişide tüplere baskı uygulayıp tıkanıklık gelişmesine neden olabilir.

Tüplerin Tıkalı Olması Teşhisi

Fallop tüplerinde oluşan tıkanıklığa enfeksiyonlar başta olmak üzere pek çok etken neden olabilir. Bu etkenlerin bulunması tedavi açısından oldukça önemlidir. Tüplerdeki tıkanıklığı teşhis eden yöntemler;

  • Anamnez: Anamnez; hastanın hastalığı hakkında yaşadığı şikayetleri dile getirmesi durumudur. Tüplerde tıkanıklık yaşayan hastalar özellikle düzenli cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamadığından, enfeksiyonu çağrıştıran akıntı, kaşıntı gibi semptomlardan ve adet düzensizliğinden yakınır. Hekim hastanın şikayetlerini dinler; bu şikayetlerin ne zamandır başladığını, hastanın daha önceden genital organ enfeksiyonu geçirip geçirmediğini, ne kadar sıklıkla cinsel ilişkiye girdiğini, adet düzenini sorgular. Ardından fizik muayeneye geçer.
  • Fizik Muayene: Fizik muayenede hekim hastanın karın bölgesini inceler. Kasık bölgelerine hafifçe bastırarak hastada bulunan ağrının şiddeti hakkında fikir edinir.
  • Kan Tahlili: Özellikle ektopik(dış)  gebelik şüphesi olan hastalarda kan tahlilinde beta hcg adı verilen hormonun düzeyine bakılır. Bu hormonun düzeyi yüksek olup ultrasonografide gebelik kesesinin görülmediği durumlarda hastada ektopik gebelik düşünülür.
  • Ultrasonografi (USG): Ultrasonografi ses dalgalarının dokuya çarpması ve geri dönmesiyle görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem hastanın rahmini ve yumurtalıklarını incelemede yardımcı olur. Ancak tüplerdeki tıkanıklığı net olarak göstermez. Tüplerde hidrosalpinkse bağlı gelişen sıvı birikmesi durumunda bu sıvı ultrasonografide görülür ve fallop tüpü tıkanıklığı hakkında fikir verir.
  • Histerosalpingografi(HSG): Halk arasında rahim filmi olarak bilinen histerosalpingografi; rahmin ve tüplerin detaylıca değerlendirilmesinde oldukça etkili bir yöntemdir. Bu yöntemde hastaya vajinal yolla konstrast madde (boyar madde) verilir. Ardından hastaya direkt grafi çekilir. Boyar maddenin rahimden tüplere doğru düzenli yayılmaması veya bir bölgede birikmesi durumunda hastada fallop tüpü tıkanıklığından şüphelenilir. Bu işlem sırasında hastada ince çaplı ufak bir boru ile tüplere doğru ilerletilip su fışkırtma işlemi yapılarak ufak düzeyde kapalı olan tüplerin açılımı yapılabilir.

Tüplerin Tıkalı Olması Tedavisi

Tüplerin tıkalı olması durumunda tedavi; fallop tüplerinde tıkanıklığa yol açan etkenin ortadan kaldırılması ile yapılır. Enfeksiyon etkenine bağlı ortaya çıkan ve henüz iyileşme göstermeyen enfeksiyon durumlarında kişiye Medikal Tedavi uygulamaları yapılır. Bu uygulama sonucu hastadaki semptomlar çoğunlukla geriler.

Hastada daha önceden gelişmiş bir enfeksiyona bağlı yapışıklık oluşmuşsa, hastada myom varsa, hastada ektopik gebelik varsa, hastada endometriyozis ya da hidrosalpinks gibi hastalıklar varsa bu durumda Cerrahi Tedavi ye başvurulur. Cerrahi tedavi sonucu hastada tıkanıklık geriler.

Tüplerin Tıkalı Olması Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?

Fallop tüpleri kadında esas olarak yumurtanın yakalanması ve spermle birleşmesini sağlaması görevini üstlendiği için, tıkanıklık olduğu durumlarda hastada döllenme gerçekleştirilemez ve gebelik oluşamaz. Bu hastalar uzun süre düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebe kalamazlar. Bu durum fallop tüpü tıkanıklığının en belirgin komplikasyonudur.

Tüplerdeki tıkanıklık enfeksiyon, rahim myomu, geçirilmiş cerrahi operasyonlar, endometriyozis hastalığı, hidrosalpinks gibi hastalıklara bağlı olarak gelişebilir. Bu durum hastada vajinal akıntı, vajinal kaşıntı, vajinal kanama ve adet düzensizliği gibi sorunlara neden olur.

Hidrosalpinks tek tüpte olduğunda dahi rahime doğru sürekli sıvı salgılayacağı için; döllenme ürünü olan ve rahime tutunmuş olan zigotun tutunduğu yerden kopmasına ve atılmasına neden olur. Bu dudum hastada tekrarlayan düşüklerle kendini gösterir.

Tüplerin Tıkalı Olmasına Ne İyi Gelir? Ne İyi Gelmez?

Tüplerde tıkanıklık oluştuğunda bu tıkanıklığı geçirebilecek tıbbi uygulama dışı herhangi bir durum yoktur. Ancak hastada fallop tüpü tıkanıklığına yol açan etkenleri önlemeye yönelik uygulanacak birkaç uygulama, fallop tüpü tıkanıklığı gelişimini engeller. Bu uygulamalar;

  • Hastalar enfeksiyon gelişimine karşı kişisel bakımlarına özen göstermelidir. Özellikle adet döneminde hijyenik ped kullanılmalı ve bu pedler saat arayla değiştirilmelidir.
  • Kişiler cinsel yolla bulaşan enfeksiyon ve bunun sonucunda gelişebilecek fallop tüpü tıkanıklığından korunmak için çok partnerli ilişkiden kaçınmalıdır. Partnerin prezervatif kullanması da cinsel yolla bulaşan hastalık riskini en aza indirir.
  • Hastalar genital bölge enfeksiyonlarından korunmak için genital bölgede bulunan ve bu bölgede enfeksiyon gelişmesini önleyen yararlı bakterileri korumalıdır. Bunun için hastalar pamuklu iç çamaşırı kullanmalı, vajinal duş ve vajinal parfüm kullanmamalıdır.
  • Endometriyozisi bulunan ve tedavi altına alınmış hastalarda, endometriyozisi tetikleyebilecek çay, kahve, kola, çikolata gibi besinlerin tüketimi azaltılmalıdır.

Tüplerin Tıkalı Olması Durumunda Kullanılan İlaçlar

Tüplerin tıkalı olması çoğunlukla enfeksiyonlara bağlı ortaya çıkan bir durumdur. Eğer kişide enfeksiyonun başlangıcı henüz erken dönemde ise; medikal tedavi uygulaması ile tıkanıklık oluşmadan iyileşme sağlanabilir. Ayrıca hastada tıkanıklığa bağlı gelişen diğer semptomlar için de bazı ilaçlar kullanılabilir. Tüplerin tıkalı olması durumunda kullanılan ilaçlar;

  • Antibiyotik İlaçlar: Bu ilaçlar hastada iç genital organlarda var olan enfeksiyonun tedavisinde kullanılır. İçerik olarak amoksisilin, klavulanik asit, siprofloksasin, ofloksasin, moksifloksasin, ampisilin, gentamisin gibi maddeleri barındıran bu ilaçların en sık görülen yan etkileri halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi semptomlardır. Hastalar bu semptomlardan ciddi derecede rahatsızlık duyduklarında ilaca ara verip hekimle iletişime geçmelidir.
  • Ağrı Kesici İlaçlar: Bu ilaçlar hastada çoğunlukla enfeksiyon anında gelişen ağrının hafifletilmesinde etkili olan ilaçlardır. İçerik olarak parasetamol, ibuprofen, naproksen, diklofenak gibi maddeleri barındıran bu ilaçların en sık görülen yan etkileri halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, kabızlık ve ishal gibi semptomlardır. Bu semptomlar hastayı rahatsız ediyorsa hekimle irtibata geçilmelidir.

Tüplerin Tıkalı Olması Ameliyatı

Tüplerin tıkalı olması durumunda; hastalar özellikle çocuk sahibi olamamaktan yakınırlar. Bu durumda hastanın tıkalı tüpünün açılması ve iç üreme organlarının eski haline döndürülmesi esastır.

Tüp tıkanıklığı ameliyatları çoğunlukla kapalı (laparoskopik) yöntemle yapılır. Bu sayede kişide büyük bir ameliyat izi bulunmaz, ameliyata bağlı komplikasyonlar da en aza indirilmiş olur.

Enfeksiyona bağlı gelişen tüp tıkanıklığında hastanın karnına ufak bir kesi atılıp laparoskopik cerrahi aletlerle karın içine girilir. Hastaya vajinal yoldan metilen mavisi adlı boyar madde verilir. Ardından hastada bu boyar maddenin tüplere doğru ilerleyip ilerlememesine göre tıkanıklık derecesi öğrenilebilir. Ameliyat esnasında tıkalı tüp çeşitli aletlerle açılmaya çalışılır. Hastalar bu ameliyattan sonra herhangi bir problem yaşanmazsa gebe kalabilir. 

Ektopik (dış) gebeliğe bağlı gelişen tüp tıkanıklığında hasta eğer ektopik gebeliğin erken evresinde ise; ameliyat esnasında sadece dış gebelik materyali çıkarılabilir. Ancak hastada dış gebelik büyümüşse; hastanın tüplerine zarar vermişse, fallop tüpünü yırtmışsa bu durumda cerrahi tedavi esnasında yırtılan tüp de çıkarılır. Bu sayede hastada gelecekte ortaya çıkacak bir yapışıklık önlenmiş olur. 

Endometriyozisi bağlı gelişen tüp tıkanıklığının tedavisinde tüpleri açmaya ek olarak endometriyozis odağı da çıkarılmalıdır. Endometriyozis odağı çoğunlukla rahmin arkası ile kalın bağırsakların son kısmı olan rektumun ön kısmının sınırlandırdığı Douglas Çukuru adlı bölgedir.

Myomlara bağlı gelişen tüp tıkanıklığı çoğunlukla myomları tüplere baskı uygulaması sonucu gelişen bir durumdur. Myomların çıkarılması durumunda hastadaki tüp tıkanıklığı da gerilemiş olur. Çocuk sahibi olmak isteyen ancak myomlara bağlı tüp tıkanıklığı yaşayan hastalarda myomlar semptom göstermese bile cerrahi olarak çıkarılmalıdır. Bu ameliyat kapalı veya açık cerrahi yöntemle yapılabilir. Çoğunlukla açık cerrahi tercih edilir.

Hidrosalpinkse bağlı tüp tıkanıklığı yaşayan hastalarda tek tüpte hidrosalpinks olup diğer tüp sağlam olsa bile cerrahi girişimle hidrosalpinks olan tüp çıkarılmalıdır. Çünkü hidrosalpinks bulunan tüpten rahime doğru akacak sıvılar, rahme tutunmuş olan zigotun düşükle atılmasına neden olur.

Geçirilmiş cerrahi operasyonlara bağlı tüp tıkanıklığı bulunan hastalarda; cerrahi tedavi ile yapışıklığın düzeltilmesi amaçlanır. Eğer yapışıklık çok fazla ise, tüpün dış yüzeyinin tamamını tutmuşsa; bu durumda yapışıklık olan tüp çıkarılabilir. Bu ameliyat genellikle açık cerrahi yöntemi ile yapılır.

Hastalar ameliyat sonrası gün hastanede yatarlar. Herhangi bir komplikasyonun görülmediği durumlarda taburcu edilip takip altına alınırlar. Eğer hastalarda ameliyat sonrası düzenli cinsel birlikteliğe rağmen gebelik durumu yoksa, tüp bebek tedavisi düşünülür.

Tüplerin Tıkalı Olması Durumunda Hangi Doktora Gidilir?

Fallop tüplerinde oluşan tıkanıklık ile esas olarak ilgilenen, hastalığın tanısını koyup tedavisini uygulayan bölüm Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümüdür. Hastalar çoğunlukla infertilite başta olmak üzere vajinal akıntı ve kaşıntı gibi semptomlarla da hekime başvurabilir. Hekim gerekli incelemeleri yapıp hastaya tanı koyar ve tedaviyi planlar.

Özellikle ektopik gebelik yaşayan hastalar; çok şiddetli karın ağrısı ve kanama ile acil servise başvurabilirler. Acil servis hekimi hastayı muayene edip gerekli tetkikleri uygular. Hastada ektopik gebelikten şüphelendiği durumlarda hastayı kadın hastalıkları ve doğum bölümüne sevk eder.

Hastalar bir yılı aşkın düzenli cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamıyorsa, hastada kanama, karın ağrısı, vajinal akıntı, vajinal kaşıntı, adet düzensizliği ve tekrarlayan düşük gibi semptomlar varsa vakit kaybetmeden hekime başvurulmalıdır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası