balarısı ahmet / 'Balarısı' lakaplı Ahmet Faik Şener vefat etti

Balarısı Ahmet

balarısı ahmet

Türkiye’de müzikli komedyenliğin öncülüğünü yapan ve 'Balarısı Ahmet' olarak bilinen Ahmet Faik Şener, İstanbul'da vefat etti.

Müzikli komedyenliğin Türkiye'deki öncüsüydü Balarısı Ahmet hayata veda etti - Resim : 1

BALARISI AHMET KİMDİR?

'te babasının hakimlik yaptığı Gemlik'te doğan ve 'de Hukuk Fakültesi'nden ayrılarak İstanbul'da eğlence sektörüne giren Ahmet Faik Şener bir yandan Raşit el Abed'den armoni dersleri alırken, bir yandan da kurduğu 'Balarıları' grubu ile uzun yıllar radyolarda ve gazinolarda kendi icra ettiği müzikler eşliğinde komedyenlik yaptı. Yabancı müziklerden yaptığı uyarlamalar ve "Ahmet, pabucu yarım, çık dışarıya oynayalım" gibi parodileri uzun yıllar gündemde kaldı.

'ların sonunda sahne hayatını bırakan Balarısı Ahmet sadece klasik müzik ve ağız armonikası ile ilgilenmeye başladı. 'den itibaren Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın konserlerinde solist olarak yeraldı ve armonika ile önce Marcello'nun obua konçertosunu, ardından Malcolm Arnold'un konçertosunu ve Vivaldi, Massenet, Albeniz, Saint- Saens, Enesco gibi bestecilerin eserlerini seslendirdi.

Batılı klasik müzik eleştirmenlerinin müzikalitesinin armonikanın dünya çapındaki iki isminden, Larry Adler ile Tomy Riley'den üstün olduğunu yazdıkları Balarısı Ahmet’in CD'leri yurt dışında Miami'de Twin Record, Avusturya’da Vienola şirketleri tarafından, Türkiye’de de Kalan Müzik'ten çıktı. Balarısı Ahmet, İKSV'den İstanbul Caz Festivali'nde 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü aldı. Kaynak: Habertürk

Kaynak: Diğer

&#;de hayatını kaybeden ünlülerhayatını kaybettiAhmet Faik ŞenerBalarısı Ahmet

kaynağı değiştir]

İlk armonikasına ilkokul yıllarında sahip oldu.[2] Hukuk öğrenimi gördüğü üniversite yıllarında ilk müzik topluluğunu kurdu.[3], piyanoda Şerif Yüzbaşıoğlu, flütte Şefik Uyguner ile beraber kurduğu Balarıları adını verdiği topluluğuyla bir yandan şarkı söylerken diğer yandan akordeon ve ritm aletleri çaldı. Balarıları, dönemin ünlü topluluklarından biri oldu.[4]

İlk defa üniversitede iken gazinoda sahneye çıkmaya başladı.[2] Uzun yıllar radyoda santur eşliğinde Türk müziği saz eserlerini yorumladı. Müzik yaşamına topluluk üyelerinden Engin Bozok'la devam ederek "müzikal fantezi" türünde çalışmalar yaptı. arasında çalışmalarına Ahmet Özdemir ile devam etti.

Yıllarca yanında taşıdığı armonikasıyla radyo stüdyoları, konser salonları, gazino sahneleri ve hatta televizvon ekranlarına kadar her yerde klasik müzikten halk müziğine hemen her tür eseri yorumladı. Ağız armonikası için yazılmış Malcolm Arnold ve Marcello'nun obua konçertoları gibi pek çok besteyi seslendirdi. Müzikli gündelik esprilere dahil ederek ürettiği esprili şarkılar ile tanındı.[2]

Sahne çalışmalarına 'te son verdi ve besteci Raşit Abed'den solfej ve armoni dersleri aldı. Çok sesli müziğe yönelerek önemli bestecilerin eserlerini düzenleyip seslendirmeye başladı. Ağız armonikasıyla solist olarak katıldığı ilk konserini 17 Nisan 'te İstanbul Radyosu stüdyolarında, Radyo Senfoni Orkestrası eşliğinde verdi.[4] 'te TRT televizyonunda yayımlanan bir konserde televizyon senfoni orkestrası eşliğinde Malcolm Arnold'un "Ağız Armonikası Konçertosu"nu seslendirdi.

Sanatçı, ABD'de Twin Records Production tarafından basılan bir plakta Chopin'in "Re Bemol Majör Dakika Valsi ni ve elektro piyano, bateri ve gitar eşliğinde "Sultanîyegâh Sirto"yu seslendirdi. Besteci Harusyan Hanetyan'ın Balarısı Ahmet adına yazdığı bir konser fantezisi ise İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde Balarısı Ahmet solistliğinde kaydedilmiş ve Avusturya'da plak olarak yayınlanmıştır.[4]

Balarısı Ahmet, 'li yıllarda Ahmet Türkiye'nin belli başlı orkestralarıyla konserler verdi. 15 Temmuz 'te, piyanist Arın Karamürsel'le, Onikinci İstanbul Festivali bünyesinde verdiği resitalde Bach, Vivaldi, Massenet ve Saint-Seans'ın eserlerinin yanı sıra, Albéniz'in "Astruias"ı ve George Enescu'nun "Romen Rapsodisi"ni kendi düzenlemesiyle yorumladı. Aynı dönemde klasik Türk müziğini çoksesli bir şekilde yorumlamak üzere Erol Sayan'la da çalışmalar yaptı.

28 Haziran 'de İstanbul'da 97 yaşında hayatını kaybetti.[5]

Ödüller[değiştir

balarısı ahmet

  • bir dönem tayfun-balarısı ahmet biçiminde elmadağ divan otelinin penceresinden okuduğumuz isimdir.
    ayrıca serbest çağrışım dolayısıyla;
    (bkz: bal arisi tombik)

  • "balarısı ahmet namıyla marufahmet faik şener, ağız armonikasının türkive'deki 'gizli' virtüozudur. yıllarca yanında taşıdığı armonikasıyla radyo stüdyolarından konser salonlarına, gazino sahnelerinden televizvon ekranlarına her yerde klasik müzikten halk müziğine hemen her tür eseri yorumlayan balarısı ahmet, bunun ötesinde sahnelere getirdiği "müzikal fantezi" türüyle de halen etkilerini sürdüren bir ekol başlatmıştır"
    murat meriç, "gizli bir vituöz: balarısı ahmet",
    funduszeue.info&#x;/dergi/funduszeue.info?t=3&yid=

  • türkiye'de mızıka denince akla gelecek ilk isimdir funduszeue.infoçi mızıkadan çok "ağız harmonikası" demeyi tercih ediyor üfunduszeue.info derece bilgili, yetenekli ve sevecen bir insandır.

    suzidil saz semaisi: funduszeue.info?v=ynrzlbvpcjs

    şedaraban saz semaisi : funduszeue.info?v=fifguvz7s-y

    türkiye mızıka platformu ziyareti: funduszeue.info?v=hssz0mniiea

  • bu gece öğrendiğimiz kadarıyla ablasının hastalığı sebebiyle içinden artık çalmak gelmediği için 5 sene önce mızıkayı bırakmış olan müzisyen. ablası iyileştiğine göre de artık çalmaya devam edebilirmiş.

  • (bkz: kuşburnu abdullah)

  • çok minik boyda, hap kadar bir ağız armonikasını gömlek cebinde taşır, onunla bile döktürürmüş. bugün 93 yaşında. allah uzun ömür versin. suzidil saz semaisi meşhurdur ve çok çok güzeldir.

  • bugün arkadaşımdan öğrendiğim, balarısı ahmet adındaki albümünü bir dikişte gözlerimden kalpler çıkarak içtiğim balarısı bir ahmet'tir. rüzgar uyumuş şarkısıyla, az önce ballı sıcak süt içmişsin hissi ve kokusu veren, tatlılar tatlısı birisidir. bu gidişle kendisinin bir numaralı fanı olacağımdır.

  • size çok ilginç birinden bahsedeyim; jean joseph marie amiot. en az balarısı ahmet kadar mülevven bir sima. cizvit papazıdır. cizvitleri the cemaat&#x;e benzetmek çok yanlış olmaz. eğitime, belagate, örgütlenmeye ve sadakate fevkalade önem veren bir yapıdır. thomas mann&#x;ın gereğinden uzun kitabı büyülü dağ&#x;ı okumuş olanlarınız oradaki cizviti hatırlayacaktır: naphta. kitaptaki en renkli, en zeki, en tekinsiz tipti. biz amiot&#x;a dönelim. yüzyılın başında doğmuş bir fransız. o yıllar cizvitlerin uzakdoğu&#x;ya, bilhassa da çin&#x;e fevkalade ilgisi var. sinolojinin altın çağları. amiot da çin&#x;e gidiyor. burada imparator qianlong ile ahbaplık ediyor. imparator qianlong&#x;un mensup olduğu hanedan çing hanedanı. bunlar aslında mançu. biliyorsunuz mançular çin&#x;de bir azınlıktır. çin&#x;e hükmetmenin bedelini dillerini ve kültürlerini terk ederek ödediler. o yüzden içlerinde çok ateşli mançu milliyetçileri vardır. imparator da onlardan biri. mançu dilini ve kültürünü korumak için çok didinmiş. en büyük destekçisi de fransız bir papaz. amiot, mançuca&#x;dan fransızca&#x;ya, tibetçe&#x;ye, sanskritçe&#x;ye, çince&#x;ye sözlükler hazırlamış. adam zaten imparatorluğun mançuca - latin dilleri resmi tercümanı. manyaklığa bakar mısınız? mançuların kültürlerini anlatan tafsilatlı bir kitap da yazmış. yetmemiş bir de müzik araştırmaları yapmış, bunu kitaplaştırmış: ` mémoire sur la musique des chinois, tant anciens que modernes` - modern ve kadim çin müziğine dair. avrupa&#x;nın çin müziğiyle tanışması bu kitap sayesinde olmuştur. kitabın bir yerinde [bölüm 9, sayfa ] cheng diye bir aletten bahsediyor uzun uzun: irili ufaklı bir sürü bambu flüt birbirine bağlanmış, bunlar da kaz boynuna benzer bir ağızlığa iliştirilmiş&#x; çalım tekniğinden notalarına kadar tüm detayları tarif etmiş. bir de resmini çizmiş. aşağıya amiot&#x;un çizimini ve aletin çalışma prensibini anlatan bir videoyu ekliyorum:

    -[amiot'un kitaptaki cheng çizimi ve video]-

    ne manyaklık değil mi? nefis bir alet. bizlerin duyduğu şaşkınlığı, o dönemde bu kitabı okuyan avrupalı ekabir de duymuş. şaşkınlık hayranlığı, hayranlık da imrenmeyi doğurmuş. aslına bakarsanız bu aletin güney asya&#x;da pek çok benzeri var. hmongların lusheng&#x;i, borneoluların keluri&#x;si, malayların sompoton&#x;u vs&#x; paçavralar içindeki hırpani barbarların ettiğine bak sen diye düşünmüş evropalı. aleti batılılaştırma girişimleri kopenhag üniverstesi rektörü christian gottlieb kratzenstein ile başlamış. hem fizikçidir hem de hekim. elektroterapinin mucidi sayılır. onun çabaları ardıllarını yüreklendirmiş. eli yüzü düzgün ilk armonika, alman enstrüman yapımcısı johann caspar schlimbach&#x;tan sadrolmuş (). adını da aeoline koymuşlar. ingiliz enstrüman yapımcısı charles wheatstone ise bunu geliştiren kişidir (). bu da fotoğrafı. (yazının konusu değil ama ekleyelim; akordeon, bandaneon vs. gibi aletler de bu gayretin mahsulüdür. bu tarihten evvel yoktur.) mızıka hepinizin bildiği gibi ilk kez hohner tarafından seri şekilde üretildi. matthias hohner aslında saat yapımcısıdır. karısıyla birlikte mızıka yapmaya başlıyorlar ve yılında tane satıyorlar! tabii o zamanki mızıkalar diatonik. yani mesela c majör armonika c-d-e-g-a-b-c notalarından oluşuyor. dolayısıyla son derece kısıtlı bir alet. tabii dudakla bend yaparak falan bazı yarım sesleri çıkarabilirsin ama yine de kromatik armonika yanında mahdud bir alettir. civarında piyasadaki en büyük ve en prestijli satıcı olan hohner, kromatik mızıkayı üretmeye başlıyor.

    artık armonika günümüzdeki halini almış oldu. tarihin cilvesi diyelim; uzakdoğu&#x;da, bilhassa da japonya ve çin&#x;de müthiş bir ilgiyle karşılandı. abd başkanı abraham lincoln&#x;ün alakası, mızıkaya dünya çapında bir şöhret kazandırdı. rivayet edilir ki beyefendi şöyle buyurmuşlar: iki vazgeçilmez zevkim vardır. evimin verandasına oturup tütünümü tellendirmek ve hohner mızıkamı çalmak . tabii bu alaka mızıkaya sahte bir kültürel himaye de sağlamış oldu. öyle ki mızıka (diatonik olanı kast ediyorum) abd&#x;nin öz evladı sayıldı. abd&#x;nin halk müziğinde hatırı sayılır bir yer kazandı. armonikasız bir country veya bluegrass hatta blues düşünülemez oldu. bir saz, halk müziği sınırları içerisinde kalırsa gelişemez çünkü halk müziği durağandır. daha doğrusu halk müziğinde devrimler, atılımlar yoktur. bu iyi veya kötü bir şey değil. durumu anlatıyorum. halk müziği sınırlarına hapsolan diatonik mızıka da güdük kaldı. bu sazı çalmak için müziğe düşkün olmak gerekmiyor. şimdiki ukulele gibi. oturup bir-iki saat uğraşırsan ufak tefek çalmaya başlarsın. kornoyu ufak tefek çalmak diye bir şey yoktur. daha önce konuşmuştuk bunu. neyse, alet ilk kez kalıplarının dışına john sebastian pugliese () ile çıkmıştır. kendisi için ilk armonika virtüözü desem yanlış olmaz. john sebastian için mızıka konçertoları bile bestelenmiş. george kleinsinger, alan hovhaness, alexander tcherepnin vs. john sebastian ilktir ancak halefleri boynuzu geçmiştir. larry adler ve robert bonfiglio mızıkanın en büyük iki ismidir. bonfiglio için söylenen mızıkanın paganini&#x;si tabiri yerindedir. bu isimlerin kayıtlarını muhakkak dinleyiniz. insan heyecandan yerinde duramıyor. bir de toots thielemans var tabii. o abd&#x;deki akranlarından farklı olarak caz çalmış. saydığım bu isimler mızıkaya bir ciddiyet, vakar kazandırmaya çalışmışlardır. başarılı olduklarını söyleyemem çünkü mızıka caz ve klasik müzikte kendine yer bulamamıştır. hala blues ve country ile anılır. bir araba laftan sonra artık bizim memlekete gelelim.

    ahmet faik şener (d. ) nam-ı diğer balarısı ahmet. duydunuz mu bu ismi? armonika virtüözü. virtüöz derken öyle lafın gelişi değil. hakiki bir usta bu adam. hukuk okuyormuş, bırakmış. müzisyen olmaya karar vermiş. balarıları diye bir grup kurmuş. bebek gazinosu&#x;nda, tepebaşı bahçesi&#x;nde falan sahne alıyorlar, mecmuada reklamları çıkıyor; müthiş komikler balarıları her akşam bebek gazinosu&#x;nda . &#x;ler. tabii bunu salt müzik olarak değerlendiremeyiz. neden? komikler diye sunuluyorlar bir kere. müzikli komedi gösterisi yapıyorlar yani.

    komedi işi ona oldukça mütevazi bir şöhret kazandırıyor. herkesin diline dolanan şu müzik onların eseridir mesela. o yıllarda bu kulvarda yaşıtı bir rakibi de var: celal şahin. bu isim sanıyorum günümüzde tümüyle unutuldu. eğer sizler de duymadıysanız mutlaka tanışmanızı öneririm. celal şahin acayip maharetli, fırlama bir tip. akordeon çalıyor, mızıka çalıyor, dans ediyor, taklit yapıyor, şarkı yazıyor falan filan. aventürye bir herif aynı zamanda. mesela müzeyyen senar bir ara elinde 40 günlük bebeyle ortalığa dökülüp bu çocuk celal&#x;in diye tutturuyor. celal bey bunu reddediyor, bir de üstüne dava açıyor ve kazanıyor [milliyet gazetesi&#x;nin tarihli haberi]. her neyse, kısacası sahne komikliği işinde balarısı&#x;nı yayan bırakır.

    balarısı ahmet ile celal şahin kıyasıyla ilgili şunu da söylemek gerekir tabii; balarısı&#x;nın sahne komikliği ile celal şahin&#x;inkini kıyaslamak mümkündür ancak müzisyenlikleri asla kıyaslanamaz. celal şahin için müzisyenlik takma bıyık gibi, peruk gibi bir güldürü aracıdır. bundan fazlası değildir. balarısı ahmet ise bırakınız dünyada bilinir olmayı, memleketimizde bile tanınmaz fakat sizi temin ederim ki dünyanın en iyi armonika virtüözleriyle aşık atacak kabiliyettedir. bu çok önemli çünkü bizim memlekette pek az böylesi usta vardır. idil biret, volkan öktem, aydın esen, celil refik kaya&#x; aklıma gelmeyen üç-beş kişi daha vardır ama o kadar işte. fakat balarısı ahmet tüm bu örneklerden farklıdır. bir kere çaldığı müzik ne cazdır ne de klasik batı müziğidir. zaman zaman klasik batı müziği çaldığı olmuş tabii. mesela 82 yılında bir konserde, malcolm arnold&#x;un larry adler için bestelediği mızıka konçertosunu seslendirmiş. vay anasına ya! mızıka için yazılmış en kazık eserdir bu. balarısı&#x;nın larry adler&#x;e verdiği gözdağıdır bu konser. aynı adam refik talat&#x;ın mahur ve şedaraban saz semailerini; tamburi cemil bey&#x;in ferahfeza saz semaisi&#x;ni falan çalmış. bunu alelade bir sentez veya füzyon falan gibi görmeyin. bir zaman ahmet koç diye bir adam türediydi. bağlamayla my way falan çalıyordu. bu neden rezil bir iş? çünkü sazı bağlamından koparıp, üçüncü sınıf bir düzenlemeyle batı müziklerine meze etmiş. en kibar tabiriyle saygısızlıktır, terbiyesizliktir bu. lin pesto&#x;nun düzenlemelerini düşünelim ya da. ortaya çıkan şey ne müziktir ne taze bir fikir; basit ve birbirinin aynısı şakalardır. balarısı türk müziği&#x;ne bütünüyle yabancı bir sazı, hem sazın hem de çaldığı müziğin kimliğini muhafaza ederek çalıyor. bu sadece teknik beceriyle altından kalkılacak iş değildir. içtenliği, olgunluğu ve müziği bilmeyi gerektirir. tam da bu yüzden büyük ustadır balarısı. ne yazık ki pek çok kaydına ulaşmak mümkün değil. bu sadece arşivcilerin veya dinleyicilerin kabahati değil tabii; zira adamın kendisinde bile yok plaklarının bir kısmı. her neyse; balarısı ile tanışmadıysanız muhakkak tanışın. gıptayla dinlenecek, abide bir müzisyen.

  • balarısı ahmet abi bugün vefat etmiş.

    30 haziran perşembe günü; öğle namazında, kocamustafapaşa sümbülefendi camii'nde son yolculuğuna uğurlanacakmış.

  • gittiği yerde kendi müzikleri gibi güzel müzikler çalınsın, huzur bulsun umarım. mekanı cennet olsun.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

Ağız Armonikası Virtözü Balarısı Ahmet son yolculuğuna uğurlandı

Ünlü Ağız Armonikası Virtözü Balarısı Ahmet aile yakınları ile dostlarının katıldığı cenaze töreni sonrasında son yolculuğuna uğurlandı.

Klasik, Türk sanat, caz müziğe ve tango eserleri seslendiren, ağız armonikası virtüözü Ahmet Faik Şener Zeytinburnu'nda tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Çevresinde 'Balarısı Ahmet' olarak tanınan Şener'in cenazesine ünlü tarihçi Murat Bardakçı ve yakınları katıldı. Şener, Kocamustafapaşa Sümbül Efendi Camisi'nde öğle vakti kılınan cenaze namazı sonrası toprağa verildi.

"ÇOK EĞLENCELİ BİRİSİYDİ"

Şener'in aile yakını Atilla Başoğlu "Ahmet abi çevresinde sevilen bir insandı. Kız kardeşinin vefatının ardından biraz çöktü. 45 kiloya kadar düştükten sonra, hastaneye götürdük. Pandeminin başlamasıyla mecburen hastanede kaldı. Ardından huzurevine geçti ve orada vefat etti. Çok eğlenceli biri insandı. Son zamanlarda 'Yaşadığım yeter artık bırakayım' diyordu" dedi.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası