atatürk ün ölmeden önceki son sözü / Atatürk'ün son sözü Aleykümesselam - Günün Haberleri

Atatürk Ün Ölmeden Önceki Son Sözü

atatürk ün ölmeden önceki son sözü

Atatürk'ün ölmeden önce son sözü ne oldu?

Değerli funduszeue.info okurları.

funduszeue.info ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.

Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak funduszeue.info yorum sayfalarında yer almayacaktır.

Ayrıca funduszeue.info yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.

Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler funduszeue.info yorum sayfalarında paylaşılamaz.

funduszeue.info yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve funduszeue.info bunlardan sorumlu tutulamaz.

funduszeue.info yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.

Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.

Belgelerle Gerçek Tarih

&#;M. Kemal Atatürk&#;ün son sözü Aleykumüsselam&#;dı&#; Yalanı

*

Resimleri orjinal boyutunda görmek için üzerlerine tıklayınız

***

Konuya girmeden evvel hemen belirteyim, sürekli Arapça ile mücadele eden M. Kemal Atatürk&#;ün son sözünün Arapça olduğunu iddia etmek, o adama yapılmış büyük bir hakarettir. M. Kemal Atatürk&#;ün bırakın ölürken &#;Aleykumüsselam&#; demesini,  yoklama ve teftişlerde,  askeri, &#;Selamun Aleykum Asker&#; yerine &#;Merhaba Asker&#; diye selamlayan ilk kişinin bizzat M. Kemal Atatürk olduğu Falih Rıfkı Atay&#;ın &#;Çankaya&#; isimli kitabında yazıyor. Dileyen buradan o konuya bağlanabilir:

funduszeue.info

***

Son zamanlarda çokça dile getirilen bir konu var. M. Kemal Atatürk&#;ün son sözü &#;Aleykumüsselam&#;mış. Artık M. Kemal Atatürk&#;ü müslüman bir profil olarak takdim etmek moda oldu. Bu modanın başlamasının yegane sebebi ise müslümanların şuurlanmasıdır. Gerek Internet gibi kitle iletişim araçlarının hayatımıza girmesi, gerekse kemalistlerin değişen dünyada eski baskıcı yöntemlerini uygulamaya fırsat bulamamaları ve bunun neticesi olarak dini kitapların basılabilmesi, dolayısıyla laikliğe uygun yapay bir din anlatmayı üstlenen Hıyanet (Diyanet) Işleri Başkanlığının dini anlatan tek kaynak olma özelliğini kaybetmesi; bu şuurlanmanın temel etkenlerindendir.

Bütün bu gelişmeleri yakından takip eden kemalistler, rejimin kurtuluşunu, M. Kemal Atatürk&#;ü &#;müslüman&#; olarak tanıtmakta gördüler. Zira şuurlanan bir müslüman; Hilafet&#;i, Kur&#;an&#;ı, Ezan&#;ı, Şeriat&#;ı vs. ülkemizde uygulamadan kaldıran bir adamı ve rejimini asla kabul etmez, edemez&#; Binaenaleyh, rejimin sürdürülebilirliği açısından bir tehlike oluşturur. Hedefleri ise bunu önlemektir.

Gelelim asıl konumuza&#;

M. Kemal&#;i cennete sokmak isteyen bazı devrimbazlara göre Azrail aleyhisselam, M. Kemal&#;in canını almaya geldiğinde güya &#;selamunaleykum&#; demiş, M. Kemal&#;de &#;aleykumüsselam&#; şeklinde mukabele ederek son nefesini vermiş. Ya hu, bunlar değil miydi &#;Allah Türkçe bilmiyor mu&#; diyerek ibadeti dahi Türkçeleştirmeye çalışanlar? Peki neden Azrail aleyhisselam, &#;Günaydın Kamal&#; diye onunla selamlaşmamış!? Haşa Azrail aleyhisselam Türkçe bilmiyor mu?

M. Kemal Atatürk&#;ün son sözünün &#;Aleykumüsselam&#; olduğunu, Kılıç Ali anılarında yazmış.

Kılıç Ali, hani şu şapka muhalifi diye birçok insanın idamına sebep olan adam!

Iskilipli Atıf Hoca&#;nın boynuna ip geçirilirken, başına bir şapka geçirip, &#;Giy domuz!&#; diyen ve küfürler savuran adam![1]

Böyle birinin yalan söyleme ihtimalini göz ardı edemeyiz. Zaten az sonra ölecek bir insana küfürler eden ve &#;Giy domuz&#; diye kafasına şapka geçiren birisinin doğru sözlü olduğunu kabul etmemiz mümkün değildir.

M. Kemal Atatürk&#;ün ölüm anını yakın dostu Falih Rıfkı Atay şöyle anlatıyor:

&#;Atatürk bir defa üç gün süren bir komaya girdi. Kendine geldiği vakit, uyumuş olduğunu söylediler. Pek inanmamış, fakat ne olduğunu da anlamamıştı. (&#;)

Fakat ikinci ve son komadan uyanamadı. Kıvranmalar, çırpınmalar içinde yanıyordu. Kendini kaybetmeden son sözü:

&#;Saat kaç?&#; olmuştu.

Belki de bir önceki komadan sonra uyumuş olduğunu söyliyenleri kontrol etmek istiyordu. 10 Kasım sabahı yüzü gittikçe renk değiştiriyor, hançere hırıltısı artıyordu. Saat dokuzu beş geçe sert bir asker bakışı ile başucundaki hekime doğru döndü, gözlerini açtı, son nefesi idi.&#;[2]

Cemal Kutay da M. Kemal Atatürk&#;ün ölümünü Falih Rıfkı Atay&#;dan farklı anlatmıyor:

&#;Anlamı olan SON sözü &#;saat kaç&#; idi. Koma içinde manası anlaşılamayan ve devamlı olarak tekrarladığı sözü: &#;Aman dil&#; Aman dil&#;&#;di. Rahat konuşamadığını mı anlatmak istıyordu, yoksa şuur altı yerleşmiş &#;dil konusu&#; mu bilinmez&#;&#;[3]

Öte yandan Ruşen Eşref Ünaydın&#;ın (M. Kemal Atatürk ölürken yanında bulunan) &#;Prof. Dr. Nihat Reşat Belger&#;le Mülakat&#; adlı eserinden öğrendiğimize göre, devrimlerin babası, &#;hayata gözlerini yumarken Saat kaç?&#; dedikten sonra sık sık &#;Aman dil! Aman dil!&#; sözlerini tekrarlamıştır.[4]

Son olarak Şevket Süreyya&#;nın o meşhur &#;Tek Adam&#; kitabına bakalım:

&#;9 Kasım&#;da ikinci komaya girmiştir ve artık uyanmayacaktır. Koma karındaki suyun ikinci defa alınışından 8 saat sonra başlamıştır. Tam 36 saat sürer. Doktorların ve arkadaşlarının, başının ucunda çırpınmaktan ve ağlamaktan başka yapabilecekleri bir şey yoktur. Son komaya girmezden biraz önce Atatürk&#;ün son suali: &#;- Saat kaç?&#; demek olur&#;&#;[5]

Görüldüğü gibi Falih Rıfkı, Ruşen Eşref, Cemal Kutay ve Şevket Süreyya, son söz olarak M. Kemal Atatürk&#;ün &#;Saat kaç?&#; dediğini yazıyorlar.

Bunlara ilaveten Prof. Dr. Bedi Şehsuvaroğlu tarafından kaleme alınan, &#;Atatürk&#;ün Sağlık Hayatı&#; isimli eserde M. Kemal&#;in son sözü hakkında şunlar yazar:

&#;Atatürk mütemadiyen, &#; Saat kaç? diye soruyor ki bu dünyadaki son sözleridir.&#;[6]

Hal böyle iken, Kılıç Ali gibi eli kanlı katilin sözüne hem ilmen, hem de vicdanen itibar edilemez.

Vicdanen itibar edilemez, zira az sonra ölecek bir insana &#;Giy Domuz&#; diyen birisinde vicdan olduğu düşünülemez.

Ilmen kabul edilemez, çünkü diğerleri M. Kemal&#;in son sözünün &#;Saat kaç?&#; olduğunu yazmaktadırlar.

***

Bütün bunları bir yana bırakalım&#;

Kılıç Ali&#;nin bu tür ne idüğü belirsiz sözlerini esas alarak M. Kemal Atatürk&#;ün son söz olarak güya &#;Aleykumüsselam&#; dediğini ve dolayısıyla kendisinin &#;Cennetlik&#; olduğunu iddia edeceğinize, daha açık ve kesin deliller ile bu konuyu ele alalım&#;

***

M. Kemal Atatürk&#;ün hükmü:

CAMİ KAPATMAK İÇİN KANUN

15 Kasım &#;te &#;Cami ve mescitlerin tasnifine ve tasnif harici kalacak cami ve mescit hademesine verilecek muhasasat (maaş, ödenek) hakkında&#; bir kanun çıkarıldı.

numaralı kanunda &#;Tasnif harici tutulan cami ve mescitler usul ve mevzuata göre kendilerinden başkaca istifade edilmek üzere kapatılır&#; hükmü vardı. Bu tarihten sonra yüzlerce cami kapatıldı, depo yapıldı, satıldı, yıktırıldı, parti binası bile yapıldı&#;

***

M. Kemal Devletin başında iken Cami kapatmak için kanun çıkarılmış mı?

&#; Evet&#;

Bakalım Allah (celle celaluhu) Kur&#;an&#;da ne buyuruyor:

Bakara Suresi
&#; &#;Allah&#;ın mescitlerini, içlerinde Allah&#;ın isminin anılmasından meneden ve onların harap olmalarına çalışan kimselerden daha zâlim kim olabilir! İşte bunlar, oralara korka korka girmekten başka birşey yapmazlar. Bunlara dünyada perişanlık, ahirette de büyük bir azap vardır.&#;

Gayet açık değil mi?

***

Devam edelim&#;

&#;DEVLETİN DİNİ ISLAM´DIR&#; MADDESİ ANAYASA´DAN ÇIKARILDI

10 Nisan tarihinde yapılan değişiklikle Anayasa&#;nın 2&#;nci maddesinde yer alan &#;Türkiye Devleti&#;nin dini İslâm&#;dır&#; hükmü çıkarılmıştır.[7]

M. Kemal Islam hükümleri/kanunları ile yönetilmemizi engelledi mi?

&#; Evet&#;

Yani Allah&#;ın (azze ve celle) indirdikleri ile hükmedilmesini engelledi&#;

Üstelik; &#;&#;Gökten indiği sanılan kitapların dogmaları&#;&#;[8] diyen de kendisi.

Bakalım Allah (celle celaluhu) Kur&#;an&#;da ne buyuruyor:

Casiye Suresi
18 &#; &#;Sonra (Ey Rasulüm) seni din hususunda apaçık bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy, bilmeyenlerin hevâ ve heveslerine uyma.&#;

Maide Suresi
44 &#; &#;(&#;) İnsanlardan korkmayın, benden korkun, âyetlerimi az bir paraya satmayın. Kim Allah&#;ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.&#;

Burası da gayet açık&#; Değil mi?

O halde, bu kadar sağlam deliller varken daha ne diye ne idüğü belirsiz şeylerle kafa yoruyorsunuz? Kur&#;an ayetine haşa &#;safsata&#; diyen[9] adam mı cennete girecek?

.

**********

.

KAYNAKLAR:

.

[1] Dr. Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım (Paris ), Altındağ Yayınları, Istanbul , cild 4, sayfa

[2] Falih Rıfkı Atay, Çankaya, , sayfa

[3] Cemal Kutay, Atatürk&#;ün Son Günleri, İklim Yayıncılık, sayfa

[4] Namık Kemal Şahbaz, Türkçeye Hizmet Eden En Büyük Türk: Atatürk, Eğitişim Dergisi, Sayı: 25 (Ocak ).

[5] Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam M. Kemal, Remzi Kitabevi, cild 3, basım, sayfa ,

[6] Prof. Dr. Bedi Şehsuvaroğlu, Atatürk’ün Sağlık Hayatı, Hürriyet Yayınları, İstanbul , sayfa

[7] Türkiye Büyük millet Meclisi Zabıt Ceridesi, Devre 3, İçtima 1, Cild 3.

[8] M. Kemal Atatürk, Türkiye Büyük millet Meclisi Zabıt Ceridesi, Devre: 5, Ictima 3, Cild 20, Birinci inikad 1 &#; XI &#; Pazartesi, Büyük Millet Meclisi Kütüphanesi,

[9] Atilla Oral, Atatürk’ün Sansürlenen Mektubu, (80 Yıl sonra ilk kez, kendi el yazısıyla, sansürsüz!…), Demkar Yayınevi/Tarih Dizisi, Istanbul , 1. Basım, sayfa Orijinal el yazısı; sayfa

Ayrıntılı bilgi için bakınız;

funduszeue.info

.

**********

.

Kadir Çandarlıoğlu

.

**********

.

Alıntılarda şu şekilde kaynak belirtiniz:

funduszeue.info

*

*

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

İlgili

ISLAM DÜŞMANLARI, KEMALIZM, M. KEMAL ATATÜRKAleykumüsselam, atamizin ölürken son sözü, atatürk aleykumüsselam, atatürk ölmeden son sözü, atatürk melek selam, atatürk vakia suresi selam, atatürk vefat etmeden son sözü, atatürkükün ölmeden önceki son sözü, atatürkün ölürken son sözü, atatürkün son sözü, atatürkün son sözü neydi, dr neset ömer atatürk, kemal aleykum selam, kemalin son sözü, kilic ali aleykum selam, kilic ali atatürk, neset ömer aleykum selam

Ufuk Er
*Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi / Tarih Bölümü (Lisans)

Giriş

Gazi Mustafa Kemal Atatürk&#;ün vefat etmeden önce söylediği son söz tartışmalara konu olmuştur. Yazılan biyografilerin ve kitapların bazılarında son sözün “Vealeykümüsselam”(1) olduğu bazılarında ise “Saat Kaç”(2) olduğu belirtilmektedir. Öncellikle bu sözlerin gerçekten söylenip, söylenmediğinin araştırılması, ardından bu sözlerin bir anlam taşıyıp taşımadığının tartışılmasının gerekli olduğu kanısındayım. Hangi kaynaklarda, hatıralarda, hangi sözün geçtiği ve bunların eleştirisi yapılırken de ilgili kaynakların hepsinin karşılaştırılması önemlidir. Dünya tarihine bakıldığında büyük liderlerin son sözleri her zaman merak edilmiş ve bir kutsiyet atfedildiği görülmüştür. Atatürk’ün son sözü de bazı çevrelerde bıraktığı olumlu ya da olumsuz intiba bakımından önemlidir. Özellikle “Aleykümselam” sözü ön plana çıkarılarak Mustafa Kemal Paşa’nın manevi dünyasındaki inancı yorumlanmıştır ve bu söz üzerinden çıkarımlar yapılmıştır. Tıpkı 1 Kasım Meclis açılış konuşmasında(3) söylediği sözler üzerine yapılan yorumlar gibi. Atatürk’ü çok dindar veya tam tersi göstermek için bu tip sözleri kullanılmıştır. Ne Atatürk’ün ne de herhangi bir dinin buna ihtiyacı vardır. Atatürk’ün maneviyatını kanıtlamak, bir kalıba sokmak veya reddetmek gibi çabaların bilimsel yaklaşıma uygun düşmediği malumdur. Son söz iddiasının tenkidi için öncelikle son günlerinde, son sözlerinde yanında olan kişilerin hatıralarında ve diğer yazılarında nelerin belirtildiğine bakmak gerekir. Mustafa Kemal Atatürk’ün son günlerinde, hastalığının yol açtığı bazı etkiler de var olabilir. Bunların da kontrol edilmesi gereklidir.

Atatürk’ün son günlerinde onunla ilgilenen 9 doktor mevcuttur. Bu isimler, hükümetçe yayınlanan Atatürk’ün sıhhat durumu hakkında halkı bilgilendiren tebliğlerin ve vefat tebliğinin altında imzası olan kişilerdir.(4) Ayrıca Cumhurbaşkanlığı genel sekteri Hasan Rıza Soyak, Yaveri Kılıç Ali, Yaveri Salih Bozok, Muhafız Alay Komutanı İsmail Hakkı Tekçe ve köşkün görevlileri de Atatürk’ün son günlerinde yanında olan kişilerdir. Bahsi geçen kişiler, muhakkak ki Atatürk’ün son günlerindeki fiziksel ve zihinsel durumu hakkında bilgi sahibidirler. Bu kişilerin ve doktorların Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlık durumu hakkında, hatıralarında yazdıklarının ehemmiyeti büyüktür.


Atatürk’ün Koma Halinin Yarattığı Etkiler

Atatürk’ün son hastalığının, kendisi üzerinde bazı fiziksel ve zihinsel etkileri olmuştur. Hastalığı süresince üç kere ponksiyon işlemi (karından sıvı alma) yapılmıştır. İki kere ise ağır koma haline girmiştir. 16 Ekim tarihinde ilk ağır komaya girmiş, ancak 19 Ekim tarihinde komadan çıkabilmiştir. 8 Kasım tarihinde tekrar ağır komaya girmiş ve girdiği son koma halinde iken vefat etmiştir. Bu hastalığının sonucunda vefatından önce oluşan zihinsel ve fiziksel durumun doktorların ve çevresindekilerin (yaver, köşk çalışanı) hatıralarında nasıl yer aldığına göz atalım. Öncelikle Kılıç Ali hatıralarında Atatürk’ün ilk ağır komaya girmeden önceki yani 16 Ekim’den önceki vaziyetini şöyle anlatıyor:

&#;Atatürk&#;ün durumu saatten saate daha da ağırlaşıyor, durum resmi bildirilerle millete açıklanıyordu.
Dalgın ve bitkin olarak yatan Atatürk&#;ün gözleri nadiren açılıyordu. Herkesin hayranlığını kazanan o güzel mavi gözler artık eski parlaklığını kaybetmiş, solgunlaşmıştı. Hiçbirimizle konuşmuyordu. Sadece: &#;Aman dil, dil efendim&#; diye bir şeyler söylüyordu. Bu sözlerin ne anlama geldiğini çözmek için bütün zekamızı kullanıyor, geçmiş olayları düşünüyor ve aralarında bir ilişki kurmaya çalışıyorduk. Fakat yine de ne demek istediğini bir türlü anlayamıyorduk. Atatürk&#;ün bazı kelimelerde kendine özgü bir telaffuzu vardı. Bazı harfleri yutarak konuşurdu. Mesela “değil” kelimesini &#;diyi&#; diye telaffuz ederdi. Son zamanlarda dil konusuna ve dil teorisine çok önem verdiği için, sayıklar gibi &#;Aman dil, dil efendim&#; mi yoksa &#;Aman değil, değil efendim&#; mi demek istiyordu? Bunu ayırmak bizim için bir türlü mümkün olmuyordu. Bu koma hali 48 saat devam etti.&#;(5)

Kılıç Ali, bu komanın devamında Atatürk’ün yarı uyanık ve bir şekilde sayıklamaya devam ettiğini, bir şeylere şaşırır gibi “Çok şey, çok şey” dediğini anlatıyor. İkinci koma öncesini de şöyle aktarıyor:

&#;İyice istifra edemediği için bulantının etkisinden sıkıntı duyarak söyleniyordu: &#;Hay Allah kahretsin&#; Bu şekilde uğraşırken bir ara Hasan Rıza Bey ile bana doğru bakarak sordu:

&#;Saat Kaç&#;
Hasan Rıza Soyak cevap verdi:
&#;Saat efendimiz&#;
Artık Atatürk sürekli &#;Saat kaç?&#; diye soruyor, Hasan Rıza Bey de &#;Saat efendimiz&#; diye saati tekrar ediyordu. Bu karşılıklı konuşma birkaç kez tekrarlandı.
Son &#;Saat Kaç?&#; sorusunun ardından birdenbire kendini arkaüstü yatağa attı. Aynı anda da fena halde bir titreme başladı. O kadar titriyordu ki dişleri birbirine vuruyordu…&#;(6)

Oda içerisinde bulunan diğer bir kişi dönemin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak, Atatürk’ün son komaya girmeden önceki durumunu ise hatıralarında şu şekilde anlatıyor:

&#;… Nöbetçi doktor Abrevaya ile o sırada yetişen Prof. Neşet Ömer İrdelp kendisine yine bir taraftan bazı ilaçlar enjekte etmeye, bir taraftan da buz parçaları yutturmaya başladılar; bir aralık sağında bulunan tuvalet masası üzerindeki saate baktı; herhalde iyi göremiyordu ki bana sordu:

&#;Saat Kaç?&#;
Cevap verdim:
Efendim aynı suali bir, iki defa tekrar etti, aynı cevabı verdim. Biraz sükûnet bulunca yatağa yatırdık; başucuna sokuldum:
&#;Biraz rahat ettiniz değil mi efendim?&#; diye sordum.
&#;Evet&#; dedi. Arkamdan neşet Ömer İrdelp yanaşıp rica etti:
&#;Dilinizi Çıkarır mısınız efendim?&#;
Dilini ancak yarısına kadar çıkardı; Dr. İrdelp tekrar seslendi:
&#;Lütfen biraz daha uzatınız!&#;
Nafile!.. Artık söylenilenleri anlamıyordu…” (7)

Doktorlar doğal olarak hastalarının vaziyetini daha iyi gözlemlemiş ve üstüne durmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doktorlarından Ord. Prof. Dr. Akil Muhtar Özden hatıralarında Atatürk ilk komaya girmeden önce ki durumu hakkında bunları söylemektedir:

&#;Dr. Neş’et Ömer İrdelp Atatürk’ün geçen geceden beri bozulduğunu ve yine bundan evvel olduğu gibi tenebbüh (Üstün uyarlılık) arazı, fikirlerde confusion (karışıklık) ve hareketlerinde gayri tabiilik husule geldiğini anlattı. Gece sıkıntılı ve uykusuz geçmiş. Bazen hiddet ve şiddet göstermiş. Sabah yatağından def’i hacet (Büyük abdest) için bidet (bide-alafranga) ye inmiş. Arkaya doğru düşmüş yatak tarafına düşmüş. Lakin kendini bilmiyormuş. Günü agitation (ajitasyon-çırpınma) ile geçirmiş. Yatakta çırpınıyormuş; bağırmış, hiddet etmiş. Birkaç defa kusmuş. Nihayet saat ’de kendinden tamamile geçmiş.

… Teneffüs bazen derin, bazen sathi idi, kendini bilmiyordu. Çağrıldığı zaman, bir az dikkat eder gibi görünüyor, lakin bir şey anlamıyordu. Hiçbir söylenen şeyi icra edemiyordu (yapamıyordu) …&#;(8)

8 Kasım ikinci komaya girmeden öncesi durum ise;

“funduszeue.info, Gece fena geçti, derin confusion mentale (düşüncede, aklî çalışmalarda karışıklık) var. Bu sabah daha açıktır. Saat ’de iki defa kay etti (kustu). Akşama doğru yine dimağî teşevvüşler (akılda karışıklık) oldu ve geceye doğru fazlalaştı. Observation (müşahede, gözlem) kağıdından aldığım satırlar:

Saat 24’e kadar sakin. Saat 24&#;te etrafındakileri tanımıyor (ördek idrar kabı olacak meselesi!) sonra yine 2’ye kadar uyuyor, sakin. &#;da uyanıyor.

Bay Rıdvan&#;ı çağırıyor, Uyuyamadığından şikâyet ediyor

-Hayret Monşer! diyor. Bir sigara istiyor, içiyor. Bu daha bitmeden ikinci bir sigara daha istiyor. Onun da

Yarısını içiyor. Evvela:

-Beni gezdir, diyor, sonra

-Beni sağ tarafıma yatır, diyor. Ört Ört diye emrediyor.

Bay Rıdvan çıkmak istiyor.

-Nereye gidiyorsun? Of beni kaldır, belki bir şey olur, diyor. Yatırılıyor, uykuya dalıyor, 4. 40&#;da tekrar sesleniyor;

-Bir şey yiyeyim, diyor. Lakin yiyecek getirilinceye kadar tekrar uykuya dalıyor. 6. 00&#;da uyanıyor. Süt veriliyor.

-Denizde bir motor sesi var. Bu nedir? diye soruyor ve tekrar uyuyor.

7. 40’da:

-Rıdvan! diye çağırıyor. Bir şey ister gibi bir jest yapıyor. Lakin istediğini ifade edemiyor. Nihayet çay istiyor. Ördek getiriliyor. İdrar ediyor. O esnada:

Beni kaldır diye ısrar ediyor.

-Ördek var, deniyor.

-Of! of! (diyor). Bir şey söylemek istiyor. Lakin kelimeleri bulamıyor. Gözleri açık. Ama dalgın. Derece alınıyor. deniyor. Bir şey söylemiyor. &#;de Bay Rıdvan giriyor. Sütlü çay getiriyor. İstemediğini anlatmak istiyor. Sözlerini bulamıyor. Başka bir şey istiyor. Adını bulamıyor. Birçok maddelerin ismi söyleniyor. Nihayet Poriç te duruyor. Saat da verileceği söyleniyor. funduszeue.info, Gece zavallı Atatürk tekrar komaya girdi.”(9)

İlk Ponksiyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Mim Kemal Öke, ilk koma ve sonrasını anlatıyor:

“Bu koma krizi esnasında Atatürk mütemadiyen (sürekli olarak):
-&#;Aman dil veya değil dil efendiler aman Yarabbi…&#; gibi kelime ve eksik cümleler tekrarlıyordu.

Ara sıra kaşıkla su veriyorduk. Ağzında soğuttuktan sonra yutuyordu. Pek seyrek gözlerini açıyor, kapıyor… Ve son zamanlara doğru da:
-&#;Su ister misiniz?&#; sualiyle başiyle veya kaşı ile müspet veya menfi cevap veriyordu. Bu nöbet 3 gün sürdü.

Sabah saat 6 da Hayrullah, ben ve Kılıç Ali büyük salonda oturuyorduk. Rıdvan bey geldi:
-&#;Efendim oturmak istiyor, gözlerini açtı. Ne yapayım?&#; dedi. Telaşe meydan vermemek için bunun, yalnızca ben giderek nezaretim altında yapılması muvafık (uygun) bulundu. Hemen koştum. Rıdvan Bey bana gelene kadar Ata, kendiliğinden oturmuş. Beni görünce dikkatle baktı:
-&#;Tuhaf şey bana ne oldu?&#; buyurdu…” (10)

Doktorlarından Prof. Dr. Nihad Reşad Belger de Atatürk’ün koma halini diğer anılardan farklı anlatmıyor. “Aman dil, Aman dil” şeklinde sayıklamalarından bahsediyor.

Orada bulunanların hatıralarından ve özellikle doktorların tıbbi gözlemlerinden anlamış olduğumuz üzere Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalığının hafıza ve zihinsel olarak etkileri mevcuttur. Bu etkiler nedeniyle Atatürk son zamanlarında, hatıraların hepsinde belirtildiği gibi “Aman dil, dil efendim” gibi ve benzeri bilinçdışı sözler sayıklamıştır. Hastalığının etkisi olarak hafızasında zayıflamalar ve zihinsel karışıklık yaşanmıştır. Özellikle komaya girmeden önce bu anlamsız sayıklamaların arttığı görülmektedir.


Görgü Tanıkları Son Söz İçin Ne Dedi?

Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat etmeden önceki son sözünün hangi hatıralarda ve nasıl geçtiğini, dolayısı ile son sözünün ne olduğunun kontrolü için son günlerinde ve ölümünde yanında olan kişilerin hatıralarına bakmak gerekir. Yukarıda belirtilen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalığı ve son günleri ile ilgili hatıraların bazılarında son söz ile ilgili bilgi bulunmamaktadır. Prof. Dr. Akil Muhtar Özden, Prof. Dr. Mim Kemal Öke, İsmail Hakkı Tekçe, Nuri Ulusu gibi son günlerinde ve ölümünde yanında olan kişiler o döneme ait hatıralar yazmışlarsa da son sözü hakkında bilgi vermemektedirler.

Prof. Dr. Nihad Reşad Belger son söz için hatıralarında, Atatürk’ün son girdiği komanın otuz altı saat sürdüğünü, komaya girmeden önce ise son sözünün “Saat Kaç?” olduğunu belirtmektedir.

Kılıç Ali ise hatıralarında son saat kaç sorusunun ardından komaya girmeden önce müdahale yapan Doktor Neşet Ömer Bey’in muayenesi esnasında, Neşet Ömer Bey’e bakarak “Vealeykümüsselam” dediğini ve gözlerini kapatıp komaya girdiğini aktarmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak ise Kılıç Ali ile hemen hemen aynı şeyleri söylüyor. Neşet Ömer İrdelp’in muayenesi sırasında Atatürk’ten dilini çıkarmasını istiyor. Yarısına kadar çıkarıyor, tamamen çıkarmasını istediğinde ise tümüyle çekiyor. Son sözünün İrdelp’e bakarak söylediği “Vealeykümüsselam” olduğunu, daha sonra ise vefatına kadar sürecek olan komaya girdiğini belirtiyor.


Sonuç

Mustafa Kemal Atatürk’ün son günlerinde yanında olan kişilerden son söz ile ilgili hatıra bırakanların içerisinde sadece Prof. Dr. Nihad Reşad Belger son sözünün “Saat Kaç” olduğunu belirtiyor. Onun dışında Kılıç Ali ve Hasan Rıza Soyak bire bir örtüşen ifadelerle ve aynı olay örgüsü içerisinde son sözün “Vealeykümüsselam” olduğunu aktarıyor. Buradan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat etmeden önce söylediği son sözün “Vealeykümüsselam” olduğunu saptamak mümkündür. Ancak hatıralarda yansıdığı gibi Mustafa Kemal Atatürk bu dönemde hastalığı nedeniyle fiziksel sorunların yanı sıra doktorlarının belirttiği üzere zihinsel karışıklık gibi sorunlar da yaşamaktadır. Özellikle de komaya girmeden önce sayıklamaların arttığı görülmektedir. Son söz de diğer “Aman dil, dil efendim, çok şey, saat kaç” gibi hastalığın getirmiş olduğu etkiler neticesinde ortaya çıkan sayıklamalardan çok farksız değildir. Bu yüzden bu sözün bilinçdışı söylenmiş bir sayıklamadan ibaret olduğunu göz önünde bulundurarak bir anlam yüklenmemesinin daha rasyonel ve bilimsel yaklaşıma uygun olacağı kanısındayım.


Dipnot:

(1): Andrew Mango, Atatürk, (İstanbul: Sabah Kitapları, ), s.
Erol Mütercimler, Fikrimizin Rehberi Gazi Mustafa Kemal, (İstanbul: Alfa Yayınları, ), s.
(2):Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam Mustafa Kemal, 3. Cilt, 5. Baskı, (İstanbul: Remzi Kitapevi, ), s.
(3): “Dünyaca malum olmuştur ki, bizim Devlet idaresindeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. Fakat, bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitabların dogmalarile asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gayipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz” Bk. T.B.M.M Zabıt Ceridesi, Dönem 5, Cilt 20, İçtima 3, s. 9
(4): Bu isimler: Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp, Prof. Dr. M. Kemal Öke, Prof. Dr. Nihat Reşat Belger, Prof. Dr. Akil Muhtar Özden, Prof. Dr. Hayrullah Diker, Prof. Dr. Süreyya Hidayet Serter, Dr. Abrevaya Marmaralı, Dr. Kâmil Berk. Bk. “Resmi Tebliğ”, Ulus, 11 Sonteşrin
(5): Ali Kılıç ve Hulûsi Turgut, Atatürk’ün sırdaşı: Kılıç Ali’nin anıları, 1. basım, (İstanbul: Türkiye İş Bankası, ), s.
(6): A.g.e, s.
(7): Hasan Rıza Soyak, Atatürk’ten Hatıralar, Cilt 2,(İstanbul: Yapı ve Kredi Bankası Yayınları, ), s.
(8): Bedi Şehsuvaroğlu, Atatürk’ün Sağlık Hayatı, (İstanbul: Hür Yayınları, ), s.
(9): Şehsuvaroğlu, A.g.e, s.
(10): Mim Kemal Öke, Her Yönüyle Atatürk, Der. Avni Altıner(İstanbul: Bakış Kütüphanesi, ) s.


Kaynakça:

ALİ, Kılıç, Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Ali’nin Hatıraları, Der. Hulusi Turgut, Baskı,İstanbul, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,
AYDEMİR, Şevket Süreyya, Tek Adam Mustafa Kemal, 3. Cilt, 5. Baskı, İstanbul, Remzi Kitapevi,
KOCATÜRK, Utkan, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü. 2. Baskı, İstanbul, ATAM Yayınları,
MANGO, Andrew Atatürk, İstanbul, Sabah Kitapları,
MÜTERCİMLER, Erol, Fikrimizin Rehberi Gazi Mustafa Kemal, İstanbul, Alfa Yayınları,
ÖKE, M. Kemal, Ölüm Atatürk’e Kıyamıyordu,Her Yönüyle Atatürk, Der. Avni Altıner, 2. Baskı içinde ss. , İstanbul, Bakış Kütüphanesi,
Resmi Tebliğ, Ulus, 11 Sonteşrin
Soyak, Hasan Rıza, Atatürk’ten Hatıralar, Cilt 2, İstanbul, Yapı ve Kredi Bankası Yayınları,
ŞEHSUVAROĞLU, Bedi, Atatürk’ün Sağlık Hayatı, Hürriyet Yayınları, İstanbul,
T.B.M.M Zabıt Ceridesi, Dönem 5, Cilt 20, İçtima 3.
ÜNAYDIN, Ruşen Eşref, ATATÜRK’ÜN HASTALIĞI Profesör Dr. Nihad Reşad Belger’le mülâkat, Ankara, Türk Tarih Kurumu Basımevi,


PDF OLARAK İNDİRMEK İÇİN:

Atatürk&#;ün Son Sözleriİndir

Atatürk‘ün son sözü ilk kez açıklandı

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 76'ncı yıldönümünde tüm Türkiye'de düzenlenen törenlerle anılıyor.
ATATÜRK'ÜN SON SÖZLERİ "ALEYKÜMESSELAM"
Atatürk'ün hayatıyla ilgili 20 yıldır araştırmalar yapan Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Ali Güler, Atatürk'ün pek bilinmeyen son günlerini Vatan gazetesine anlattı. Güler, Atatürk'ün ölmeden önce son sözünün "Aleykümesselam" olduğunu söyledi.
İşte Ali Güler'in anlatımıyla Atatürk'ün son günleri; Atatürk'ün hastalığı ilk olarak Ocak ayında Yalova'da belirti verdi. Kanamalar ve kaşıntılar başladı. Doktorlar sirozdan şüpheleniyorlar. Fransızlar Hatay meselesinin çözümünde geri adım atar endişesiyle hastalığı duyurulmuyor. Programını aksatmıyor. Hatta hastayken Mersin seyahatinde askeri birlikleri bile denetliyor.
ZEHİRLENMEDİ
Atatürk iddia edildiği gibi Mason doktorlar tarafından civalı ilaç verilerek zehirlenmedi. O dönem civalı Saligran adlı bir idrar söktürücü kullanıyordu. Araştırmalarımda gördüm ki 'ye kadar civasız bir diüretik yok. Tıp alemi böyle bir ilaçla daha tanışmamış bile.
ÖLÜM NEDENİ KANLI KARACİĞER İLTİHABI
Atatürk'ün ölüm sebebi siroz denilen kanlı karaciğer iltihabı. Doktor raporlarına nedeni Alkol kullanması. Ani bir şekilde ölmediği için otopsiye gerek görülmemiş
GECE ÖLMEDİ
Atatürk'ün ölüm anının gece olduğu ancak tören yapılamayacağı gerekçesiyle olarak ilan edildiği iddiası doğru değil. Son dönemi dakika dakika raporlandı.
"VEFAT EDENE KADARKİ SAAT KONUŞMADI"
Atatürk'ün son komaya girişini Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak anlatıyor. Özel hekimi Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp Atatürk'ten dilini uzatmasını istiyor ama Atatürk dilini içeri çekiyor. Kafasını sağa çevirip, biriyle konuşur gibi "Aleykümesselam" diyerek 8 Kasım saat 'da komaya giriyor. Vefat edene kadarki saat boyunca konuşmuyor.
"AZRAİL'E SELAM VERDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Ben Nahl Suresi 32'inci ayet ve Vakıa Suresi 91, 92'inci ayetlerde anlatılan inançlı bir insanın ölüm anının gerçekleştiğine inanıyorum. Kuran-ı Kerim'de anlatıldığı gibi Atatürk'ün ruhunu almaya gelen Azrail'e selam verdiğini düşünüyorum." ifadesinde bulundu.
İlker Akgüngör / Vatan

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası