Kuyruk Sokumu Batması Ekşi

Op. Dr. Çetin Altunal Kimdir?

İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’ da tamamladı. Lise eğitimi sırasında TÜBİTAK Bilim Olimpiyatları’ nda matematik ve kimya dallarında okulunu temsil etti. Daha sonra Uludağ ve Kırıkkale üniversitelerinde eğitimini tamamlayarak genel cerrahi uzmanı oldu. Eğitim sürecinde üst ve alt GİS endoskopisi (özefagogastroduodenoskopi ve kolonoskopi), laparoskopi (kapalı ameliyat teknikleri), yoğun bakım, yanık ve deney hayvanları gibi konularda ayrıca eğitim aldı. Türk Cerrahi Derneği, Dahili ve Cerrahi Yoğun Bakım Derneği üyelikleri bulunmakta olup, Kırıkkale Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Muş Devlet Hastanesi (zorunlu hizmet), Özel Duygu Hastanesi çalıştığı bazı kurumlardır. Daha sonra çalıştığı Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’ nda öğretim üyesi olarak tıp fakültesi öğrencilerine dersler vermiş ve birçok acil ve elektif genel cerrahi ameliyatını başarıyla gerçekleştirmiştir. Şu anda hastalarına daha iyi hizmet verebilmek için Ataköy Towers ‘daki kendi özel muayenehanesinde hastalarını değerlendirmekte ve anlaşmalı olduğu lüks hastanelerde ameliyat ve diğer işlemlerini gerçekleştirmektedir. Ayrıca Nişantaşı Üniversitesi’nde öğretim üyesidir.

Detaylı Bilgi

Hasta Görüşleri

Blog

Proktoloji Nedir? Proktoloji’nin Kapsamı ve Önemi

Proktoloji, tıp alanında anorektal bölgenin hastalıkları ve bozukluklarıyla ilgilenen bir tıbbi uzmanlık dalıdır. Anorektal bölge, bağırsakların son kısmını ve anüsü içeren kısmı ifade eder. Proktoloji uzmanları, rektum (kalın …

Obezite ve Zayıflama

Obezite, vücut yağ oranının normalin üzerinde olması ve buna bağlı olarak sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur. Obezite, genellikle yetersiz fiziksel aktivite, yanlış beslenme, hormonal bozukluklar veya genetik …

Son dönemlerde bel fıtığınız olmadığı halde beliniz çok mu ağrıyor, uzun süre oturunca veya ayaktayken belinizden kalçanıza doğru yayılan ağrılarınız mı var; özellikle başka bir rahatsızlığınız için bu aralar sık sık iğne mi olmak zorunda kaldınız. Dikkat edin, yalancı siyatik ağrısı olarak da bilinen Priformis Sendromu yaşıyor olabilirsiniz&#;

Belirtileri siyatik ile benzerlik gösterse de tamamen farklı olan Priformis Sendromu ile ilgili bilinmeyenleri Hisar Intercontinental Hospital Ortopedi ve Travmatoloji uzmanlarından öğrendik.

Priformis Sendromu nedir?

İlk kez yılında Yeoman, hastalığı siyatik sinirin mikropsuz bir iltihabı olarak tanımlamıştır. Hastalık priformis kasının spazmı ile geçici veya kontraktürü ile kronik siyatik sinir basısına bağlı gelişerek, fıtıkların kök ağrılarını taklit eder. Bu nedenle hastalık “Yalancı Siyatik” hastalığı olarak da anılır.

Priformis Sendromu, temel olarak siyatik sinirinin priformis kası altında sıkışmasıyla ortaya çıkan genellikle bel fıtıkları ile karışan klinik bir olgudur. Tarihsel olarak, tekrarlayan kalça kas içi enjeksiyonların hastalığın gelişiminde önemli bir yeri olduğu düşünülür. Gerçekte anatomik farklılıklar, priformis kasının sertleşmesi, eklem sertlikleri ve bazı dış faktörler hastalığa yol açar. Priformis kası, kuyruk sokumu omurlarının önünden başlayıp uyluk kemiğinin arka kısmına yapışan, yassı, piramit şeklinde oblik yerleşimli bir kastır. Kalça uzatılmış pozisyonda iken uyluğu dışa döndürür, ancak uyluk bükülü iken bacakların birbirinden ayrılmasına yardım eder.

Kalçaya gelen künt darbe ve kısa dışa döndürücü kaslarda hematom oluşumunu takip eden yumrulaşma siyatik sinir basısına neden olabilir. Bazen de kalçaya gelen şiddetli bir darbe siniri besleyen çok ince damarları tıkayıp sinirin harap olması sonucu benzer yakınmalara yol açabilir.

Priformis Sendromu neden oluşur?

Genel ve yaygın kanı, kas içi enjeksiyonlar sonrası görülebilen apse, kanama ve nedbe oluşumunun hastalığa yol açtığıdır. Ancak bu bilgi hakkında kanıt yoktur. Hastaların büyük kısmında kas içi enjeksiyon öyküsü de bulunmaz. Hastalığın diğer nedenleri olarak belde aşırı çukurlaşma, kasın anormal büyümesi ve sinir anomalileri (anatomik varyasyonlar) suçlanır. Alt kalça atar damarının yalancı anevrizması, beyin cerrahi girişimlerinde uzun süreli oturuş da diğer nadir nedenler arasında sayılabilir. Vücut geliştirmeye yönelik spor yapanlarda, sıçrama sporu yapan atletlerde ve uzun mesafe koşucularında Priformis Sendromu’na rastlanır. Bu kişilerde priformis adalesinin aşırı gelişiminin hastalığın oluşumunda rol oynadığı düşünülmüştür. Priformis Sendromu ortalama %6 civarında görülmekle birlikte, kadınlarda erkeklere göre 6 kat daha fazla gözlenmiştir. Yanlış tanı konulanlar ve erişkin nüfusun %90’ının yılda en az bir kez bel ağrısı geçirdiği de göz önünde bulundurulursa; bu oranın daha fazla olduğu düşünülebilir.

Priformis Sendromu’nun klinik bulguları nelerdir?

Klinik olarak, bel fıtığına benzer belden kalçaya yayılan kök ağrısı tabloya hâkimdir. Kök basısı yapmayan veya az bir bası yapmasına karşın belirgin siyatik ağrısı yani belden kalçaya doğru yayılan ağrısı olan hastalarda Priformis Sendromu’ndan mutlaka şüphe ederiz. Hastaların %50’sinde darbe öyküsü vardır. Yaralanma, ya kalça üzerine direkt darbe ya da kalçanın burkulması şeklindedir. Derin elle muayenede priformis kasının hassas olduğu görülür. Güce karşı, uyluğun zorla dışa açılması ve dışa döndürme, şiddetli siyatik ağrısı oluşumu (Pace Testi) ve hasta sırt üstü yatarken, uyluk düz uzatılmış iken içe döndürmeye zorlandığında ağrı görülmesi (Freiberg Testi) klinik tanıda oldukça yardımcıdır. Ayakta iken uylukta ve kalçada ağrı olması, oturmada güçlük, hasta yüzükoyun pozisyonunda iken ayakta gerginlik Priformis Sendromu’nun diğer klinik bulgularıdır. Priformis Sendromu’nda laboratuvar bulgularında özellik yoktur. Geleneksel radyografilerde herhangi patoloji saptanmaz. Lomber bilgisayarlı tomografi ve Manyetik Rezonans (MR) inceleme, bel fıtığını ekarte etmek için yararlıdır. Priformis Sendromu tanısında en yararlı ve en doğru tanı yöntemi kalçanın MR incelemesi olup, siyatik sinir ve priformis kası net olarak belirlenebilir.

Priformis Sendromu’nun tedavisi nasıl yapılır?

Rehabilitasyonda priformis kasının uzatılmasına çalışılır. Bunun için germe egzersizleri ve pilates, uygulanan yöntemler arasındadır. Hastaya ayrıca ağrıyı ortaya çıkaracak aktivitelere kısıtlama getirerek günlük yaşam düzenlemeleri de tavsiye edilir. Bağdaş kurarak oturmak, uzun süre sert zeminde oturmak, sıçramalı sporlar yasaklanır. Her sabah evde germe egzersizleri yapması istenir. Son yıllarda popülarite kazanan manipülatif rehabilitasyon programları ile sinir ve kas mobilizasyon tedavileri ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. İlaç tedavisi kısmen etkilidir. Ultrasonografi veya bilgisayarlı tomografi eşliğinde kortizon enjeksiyonun başarılı olduğuna dair yayınlar mevcuttur.  Cerrahi tedavi, fizik tedavi ve enjeksiyona rağmen geçmeyen ağrısı olan hastalarda gereklidir. Kas, uyluk kemiğine yapıştığı yerden kesilerek gevşetilir.

Kuyruk sokumu, 3 adet kemiğin birbirlerine bağlanmasıyla olur. Bu bağlantı noktalarına disk adı verilir. Vücudumuzdaki normal kemiklere oranla bu kemikler çok fazla kırılgan ve hassastır. Sert zeminlere oturma ya da yatma ile bu kemikler hasar görebilmektedir. Bu hasarlar kırık ya da çatlak şeklinde nitelendirilebilmektedir. 

Kuyruk sokumu çatlağı belirtileri nelerdir?

Kuyruk sokumu bölgesinde kişileri huzursuz edebilecek şekilde ağrı semptomları oluşabilir. Hastalar bu ağrının yerini doğru bir şekilde tarif edemeyebilirler. Kuyruk sokumu bölgesinde gözlemlenen bu ağrıların herhangi bir yaş aralığı yoktur, her yaş grubunda gözlemlenebilmektedir. Kadınlarda bu ağrı, erkeklere göre 5 kat daha fazla görmek mümkündür. Bunun sebebi, kadın anatomisinde leğen kemiğinin kuyruk sokumunu korumasız bırakmasıdır. Hissedilen belirtiler ise şu şekilde sıralanabilir:

- Kuyruk sokumu bölgesinde oluşan, kişilerin yaşam kalitesini düşürebilecek derecelerde gerçekleşebilen ağrı semptomları,

- Kuyruk sokumu bölgesine parmak ucu ile dokunmada bile hissedilen hassasiyet,

- Bacaklara kadar yayılan şiddetli ağrı,

- Kişilerin lavabo ihtiyaçlarının öncesinde ve sonrasında hissedilen ağrı,

- Oturma esnasında gerçekleşen engelleyici ağrı,

-Kadınların adet dönemlerinde kuyruk sokumunda yine ağrı oluşabilmektedir.

Kuyruk sokumu ağrısı neden olur?

En yaygın şekilde gözlemlenen kuyruk sokumu kemiği ağrılarının nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

Darbe: Kuyruk sokumuna ya da çevresinde bulunan kaslara alınan darbeler ağrılara neden olabilmektedir. Örneğin; bisiklet kullanırken düşmek kuyruk sokumunun kendisini yaralayabilirken, bir engele çarpmak diğer kaslardan kuyruk sokumuna doğru yayılan bir ağrının oluşmasına sebep olabilmektedir.

Oturmak: Uzun bir zaman diliminde sağlıksız bir pozisyonda oturmak kuyruk sokumunda ağrılar meydana gelmesine neden olabilmektedir.

Aşırı kilo ya da aşırı zayıflık: Aşırı kiloya sahip olan insanlar oturma pozisyonunda kuyruk sokumuna diğer insanlara oranla daha fazla baskı yaparlar. Aşırı zayıflık halinde ise kuyruk sokumunu koruyacak yağ oranının az olması sebebi ile ağrı semptomları oluşabilir.

Tekrarlayan gerilme hasarları: Düzenli bisiklet kullanan kişilerde gözlemlenebilir. 

Sinir sıkışması:Gebelik sırasında basınç oluşursa sinir sıkışması gözlemlenebilir.

Zorlanma: Genel olarak hemoroit ve kabızlık sebebi ile olur.

Pelvik taban disfonksiyonu: Genelde doğum sebebi ile oluşan bir durumdur.

Doğum esnasında travma: Normal doğum yapan kadınlarda, doğum esnasında kuyruk sokumu hasar görebilir ve hatta nadir de olsa kırılabilir.