Bana En Yakın Ayakkabı Tamircisi

Körfez ilçesinde ayakkabı tamirciliği yapan amcasının yanında çıraklık yapan 23 yaşındaki Ahmet Kar, tutkusu haline gelen şiir ile kağıda döktüğü mısralardan ikinci kitabını çıkardı. Şanlıurfa Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi hazırlık sınıfı öğrencisi olan Kar, pandemi sebebiyle eğitime verilen arada Güney Mahallesi Dadaş Sokak'ta ayakkabı tamiri yapan amcasının yanına gelerek çırak olarak işe başladı. Aile bütçesine katkı sunarak eğitim masraflarını karşılamak için bir yandan ayakkabı tamiri yapan Kar, bir yandan da lisede öğretmeninin 'Her insanın hayatında bir şiir olmalı' sözü ile kapıldığı şiir tutkusunu kağıda dökmeyi sürdürdü. Yazdığı çok sayıda şiiri kitap haline getiren Kar, ikinci kitabını da çıkardı.

Öğretmeninin sözü tutkusu haline dönüştü

Şiire lise yıllarında öğretmeninin 'Her insanın hayatında bir şiir olmalı' sözü ile yöneldiğini anlatan Ahmet Kar, "Okudukça yazmaya yöneldim. Aslında yazdıkça da insanlarla paylaşmak istedim. Nasip oldu, 'Sen ve Mavi' adlı şiir kitabımızı çıkardık. Pandemide okullar tatil olunca Körfez’e amcamın yanına geldim. Amcam ayakkabıcılık yapıyor, onun yanında çırak olarak başladım. İşi de öğrendim, güzel bir iş. İşin yanında okulu da bırakmamaya çalışacağım. İkisini de şiirlerle beraber devam ettireceğim" dedi.

"İnsan okudukça şiiri, yazdıkça hayatı anlıyor"

İnsanların şiirlerine yaptığı yorumları kendini geliştirmek için fırsat olarak gördüğünü ifade eden Kar, "İnsan okudukça şiiri, yazdıkça hayatı anlıyor. Hayatı anlamak için şiir ya da herhangi bir sanatın olması şarttır. Öyle düşünüyorum. Şiirlerimi okuyanlar güzel tepkiler veriyor. Sadece bazı hatalar oluyor arada, onları da düzeltmeye çalışıyoruz. Ne kadar hatamızı görürsek o kadar daha iyisini yapmaya çalışıyoruz elimizden geldiğince" diye konuştu.

"Hayata daha farklı bir bakış açısı sağladı bana"

Şiirin hayatında önemli değişikliklere sebebiyet verdiğini belirten Kar, "Benim için hayata daha farklı bir bakış açısı sağladı. İnsanlara daha önce kızdığım şeylere artık kızmıyorum. Şiir bir nevi hayatımı anlamlaştırıyor. Farklı bakmanı sağlıyor. İnsanlarla olan diyaloğun veya nesnelere olan yaklaşımın açısının hepsini değiştiriyor. Sakinleştiriyor, kendi ruh haline bırakıyor. Her sanat dalıyla insanlar uğraşmalı. Uğraşmadıkları zaman stresli, sinirli oluyor. Bu sebepten dolayı 'herkesin hayatında şiir olmalı' diyorum. Bazen insanlar geliyor, insanların halleri ilham veriyor. Bir konuşması, bir kelimesi, 'tamam şiirin bu kısmıdır' diyorsun ve şiirde işliyorsun" şeklinde konuştu.

Yeğeninin yeteneğini takdir ettiğini ifade eden Mehmet Kar ise, "Çok akıllı çocuk. Hem işini yapıyor, hem de kendisine şiir yazıyor. Boş zamanlarını şiirlerle değerlendiriyor. Yazıyor, kitap yapıyor kendine. Bizde elimizden gelen desteği veriyoruz. İnşallah faydası olacaktır. Allah bahtını açık etsin" ifadelerini kullandı.

25 Nis 2021 - 11:55-Yaşam--- Okunma Yazdır

Son bir ayda ozgurkocaeli.com.tr sitesinde 5.320.419 gösterim gerçekleşti.

Kırşehir'in Kaman ilçesinde ayakkabı tamircisi 67 yaşındaki Yıldırım Karagöz, 53 yıldır mesleğini devam ettiriyor.

Karagöz, AA muhabirine, okulu bırakmasının ardından babasının açtığı dükkanda kuzeniyle birlikte bu mesleğe başladığını, askerden geldikten sonra kendine ait iş yeri açtığını söyledi.
Meslek hayatı boyunca çok sayıda çırak ve kalfa yetiştirdiğini dile getiren Karagöz, şunları kaydetti:
"Eskiden mesleğe kıymet verilirdi, insanlarda para yoktu ve mecbur ayakkabısını tamir ettirirdi. 67 yaşında olmama rağmen 53 yıldır mesleği severek yapıyorum. Bu meslekten kazandığı parayla 3 çocuk yetiştirdim. 2'si öğretmen, biri hastanede müdür olarak görev yapıyor. Bu dükkan bana hayatımı kazandırdı. Kaman'da eskiden 17-18 ayakkabı tamircisi vardı, 3 tane kaldık. Önceden haftada 25 çifte yakın ayakkabı sipariş alırken şimdi ayda 2 tane zor talep geliyor. Çünkü bizim yapacağımız tamir fiyatına müşteriler ithal ayakkabı alıyor. Haber

https://www.haberler.com/kaman-da-ayakkabi-tamircisi-53-yildir-meslegini-12672703-haberi/

Son yıllarda unutulmaya yüz tutan, aralarında ayakkabı tamirciliğinin de yer aldığı geleneksel meslekler, ekonomik kriz yüzünden yeniden değer kazanmaya başladı.

Ekonomik zorluklardan dolayı ihtiyaçlarını büyük oranda kısıtlayan tüketiciler alışkanlıklarını değiştirince ayakkabı tamirciliği gibi bazı mesleklerde iş yoğunluğu yaşanıyor.

Şanlıurfalı ayakkabı tamircisi73 yaşındaki Ahmet Ensari, çıraklık ve kalfalık dönemi ile birlikte yaklaşık 65 yıldır bu mesleğin içinde.

Emektar ustanın kent merkezinde 6 metrekarelik dükkanında yoğunluk gözleniyor.

BİHA’ya konuşan Ensari, insanların yeni ayakkabı almaya gücü yetmemesi nedeniyle artık eski ayakkabılarını tamir ettirmeye yöneldiğini vurguladı.

ENSARİ: VALLAHİ İŞ ÇOK

“Pahalılıktan dolayı herkes ayakkabı tamirine döndü” diyen Ensari, şunları söyledi:

“Sabah geliyorum akşama kadar işin başında oturuyorum, vallahi iş çok. Sırada bekliyor buradaki ayakkabılar tamir için. Bin bereket versin, akşama kadar durmuyorum. Allah benim kısmetimi gönderiyor, ben de çalışıyorum.”

Ensari, yırtık ayakkabıların çiftini 20 liraya diktiğini, pençeyi 35 liraya çektiğini, topuk lastiğini 30 liraya çaktığını, ayakkabıyı 10 liraya boyadığını söyledi.

“ŞİMDİ AYAKKABILAR PAHALI”

Ensari, işlerinin son dönemlerde arttığını belirterek, “Şimdi ayakkabılar pahalı olduğu için işler arttı. Allah bin bereket versin, kazanıyoruz. Ben isterim vatandaş çocuğunu buraya getirsin, koysun, ben yetiştiririm onu. Allah bana ömür verdikçe bu mesleği yapmaya devam edeceğim. 80 yaşında da 90 yaşında da yaparım” dedi.

“AYAKKABI TAMİRCİSİ İKİ ELİN PARMAK SAYISINDAN AZ”

Urfa’da ayakkabı tamircisinin “iki elin parmak sayısından daha az” kaldığını ifade eden Ensari, “Devlet ve belediye bir el atsın, mesleklerimiz ölüyor, yazık. Urfa’da ayakkabı tamircisi 5 tane kalmış. Ben torunuma diyorum gel yanımda çalış, bana ‘bu meslek ne’ diyor. Daha önce çok çırak yetiştirdim ama çoğu yapmadı” diye konuştu.

“İNSAN KANAAT ETMEZSE HİÇBİR YERE VARAMAZ”

Ensari, 5 çocuk babası olduğunu belirterek, çocukları ayakkabı tamirciliğinden kazandığı parayla okutup evlendirdiğini anlattı.

“Ömrüm sanki dükkanı açtım, kapattım… sanki bu şekilde geçti” diyen Ensari, “Yetimdim, küçüktüm, hep çalıştım. Çalıştım, kanat ettim. İnsan kanat etmese hiçbir yere varamaz. İsrafı sevmedim, hayatta sigara içmedim, kahvelerde oturmadım, hafta sonu demedim sadece çalıştım ve ölene kadarda çalışacağım” ifadelerini kullandı.

SİNAN ÖZDEMİR –FADİMA KILDI –ÖZEL HABER / BİHA