aliya izzetbegoviç doğu batı arasında islam pdf / Doğu Batı Arasında İslam - Aliya İzzetbegoviç Klasik Yayınları sesli kitap - Sesli Kitaplar Yeri

Aliya Izzetbegoviç Doğu Batı Arasında Islam Pdf

aliya izzetbegoviç doğu batı arasında islam pdf

PDF


DETAIL Hacımeyliç, Kazım
Aliya İzzetbegoviç’in Hayatı ve İslam Dünyasına Bakışı, Vefatının Yılında Aliya İzzetbegoviç Doğu Batı Arasında İslam Birliği İdeali Sempozyumu Bildirileri, 26 Ekim , Üsküdar, [t.y], s.
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda PDF


DETAIL Jesenkovic, Amina Silijak
İslam Birliğini İdealine Mülhem Genç Müslümanlar Örgütü ve Kadın Kolu, Vefatının Yılında Aliya İzzetbegoviç Doğu Batı Arasında İslam Birliği İdeali Sempozyumu Bildirileri, 26 Ekim , Üsküdar, [t.y], s.
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda PDF


DETAIL Karaaslan, Faruk
Medeniyet Tartışmalarına Antiütopyacı Bir Yaklaşım: Aliya İzzetbegoviç Örneği , Vefatının Yılında Aliya İzzetbegoviç Doğu Batı Arasında İslam Birliği İdeali Sempozyumu Bildirileri, 26 Ekim , Üsküdar, [t.y], s.
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda PDF


DETAIL Erkilet, Alev
İslam Dünyasını Yeniden Kurmak: İslamcı Bir Dilin ve Hareketin Zemini Olarak Aliya’nın Düşüncesi, Vefatının Yılında Aliya İzzetbegoviç Doğu Batı Arasında İslam Birliği İdeali Sempozyumu Bildirileri, 26 Ekim , Üsküdar, [t.y], s.
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda PDF


DETAIL Aydın, Mustafa
Aliya İzzetbegoviç’te Ütopya ve Dram, Vefatının Yılında Aliya İzzetbegoviç Doğu Batı Arasında İslam Birliği İdeali Sempozyumu Bildirileri, 26 Ekim , Üsküdar, [t.y], s.
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda PDF


DETAIL Akın, Mahmut Hakkı
Aliya İzzetbegoviç’in Siyaset Felsefesi ve İslam, Vefatının Yılında Aliya İzzetbegoviç Doğu Batı Arasında İslam Birliği İdeali Sempozyumu Bildirileri, 26 Ekim , Üsküdar, [t.y], s.
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda PDF


DETAIL Tek, Tarkan
Aliya İzzetbegoviç’in Bir siyasi Projesi Olarak Demokratik Hareket Partisi (SDA), Vefatının Yılında Aliya İzzetbegoviç Doğu Batı Arasında İslam Birliği İdeali Sempozyumu Bildirileri, 26 Ekim , Üsküdar, [t.y], s.
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda PDF


DETAIL İslam, N. Cihangir
İzzetbegoviç’in “Ahlakı,Kaderi ve Teslimiyeti”, Vefatının Yılında Aliya İzzetbegoviç Doğu Batı Arasında İslam Birliği İdeali Sempozyumu Bildirileri, 26 Ekim , Üsküdar, [t.y], s.
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda PDF


DETAIL Çınar Köysüren, Aliye
Aliya İzzetbegoviç Düşüncesinde Din ve İslam, Vefatının Yılında Aliya İzzetbegoviç Doğu Batı Arasında İslam Birliği İdeali Sempozyumu Bildirileri, 26 Ekim , Üsküdar, [t.y], s.
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda PDF


DETAIL Yılmaz, H. Ramazan - Y. Ziya Gökçek
Aliya İzzetbegoviç’in Sanat Anlayışı Ekseninde Aida Begic Sinemasına Bakış, Vefatının Yılında Aliya İzzetbegoviç Doğu Batı Arasında İslam Birliği İdeali Sempozyumu Bildirileri, 26 Ekim , Üsküdar, [t.y], s.
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
17

Bir çok gerçeklik vardır ki; herkes, kendi resmî feslefesine bak­ madan, onları hesaba katmak zorunda kalmaktadır. Bunlar ya aklı selimle kavranıyor ya da insan yenilgilerinden ders alarak onları kabul ediyor. Bu gerçeklikleri - aile, maddî güvenlik, mutluluğa erme çabası, adalet ve hakikate beslenen sevgi, sağlık, terbiye, ça­ lışma, hürriyet uğrunda mücadele, menfaat, kuvvet, meşguliyet gibibirbiriyle karşılaştırdığımız takdirde müşterek bir mihver etrafında çeşitli mesafelerde gruplaştıklarını ve belki insicamsız ve heterojen, fakat gayet gerçekçi ve İslâm’ın esas umdelerini andıran bir sistem meydana getirdiklerini görürüz. Karşılaştırılmakta olan öğretiler arasındaki farklar esasla ilgi­ lidir ve aşılması imkânsız görünmektedir. Fakat bu ancak teoride böyledir. Hayatta ise, şiddetli husumete rağmen karşılıklı fikir tea­ tisi cereyan etmektedir. Daha dün tel’în edilen birçok hususlar için tel’înde bulunan düşünce sistemlerinde birdenbire bir yer bulunur ve hatta bunlar makul görülürken, öbür taraftan, birçok sevilen id­ dia ve ifadeler teorinin sadece süsü olarak kalır. Meselâ, Marksizm aile ve devlete hücum ediyordu; tatbikatta ise bu müesseseleri muhafaza etmektedir. Her tutarlı dinî eğilim, dünya ile ilgilenmeyi takbih etmiştir, ama gerçekçi insanların pra­ tik ideolojisi sosyal adalet parolalarını kabul ederek daha iyi hayat şartları için bir mücadele faktörü olmuştur. Marksizm bir dereceye kadar hürriyeti kabul etmeye, din ise, felsefesine ters olarak kuvve­ tin faydasını tanımaya mecburdu, vs. vs. Çünkü tecrübe edilmiştir ki, aklı selimin sınırları içinde davranmak ve aynı zamanda tutarlı bir felsefeye sadık kalmak mümkün değildir. Bir yanda Hristiyanlığın, diğer yandan Materyalizmin, hayat için ölçü olmadıklarından veya insan tabiatına uygun düşmediklerinden

18 Aliya İzzetbegoviç

ötürü, içine düştükleri güçlükten çıkış yolu bulup bulamayacakları söz konusu değildir; söz konusu olan karakterlerini kaybetmeden ve kendi çerçevelerinin dışına çıkmadan bir çıkış yolu bulup bulama­ yacaklarıdır. Ekseriyetle bu çareyi haddizatında caiz olmayan bir tu­ tumla karşı taraftan ödünç olarak bulmağa çabalamaktadırlar. Nite­ kim müessese, yani kilise olmuş olan Hristiyanlık, çalışma, mülkiyet, hiyerarşi, tahsil, ilim, evlilik, kanunlar, sosyal adalet gibi hususlardan bahsetmeğe; öbür tarafta tatbikat, yani sosyalizm, siyasî düzen olmuş olan materyalizm, onunla hiçbir alakası olmayan terbiye, hümanizm, ahlâk, sanat, yaratıcılık, adalet, mesuliyet ve manevî düzenin diğer ka­ tegorilerinden sözetmeğe başlıyor. Saf doktrinlerin yerine bunların yorumlan ve materyalizm kitleler için bir nevi din olarak, “umumî istifadeye” sunulmaktadır. Bu yorumlar asıl doktrinlerin tutarlı birer örneğinden başka herşey olabilir. Saf dinin ve materyalizmin böylece deforme olması, bir bakıma yasal bir çizgide cereyan etmekte­ dir. Zira her ikisinde de aym şey sözkonusudur: Hayatın ancak bir yönünün ifadesi olan bir hususu, bir bütün teşkil eden gerçek hayata tatbik etme ihtiyacı. Teori bakımından ne olursa olsun, ister mater­ yalist veya Hristiyan, ister aşırı veya ılımlı, insan, tatbikatta doktri­ ninden birçok şeyi kapı dışında bırakıyor. Gerçek hayatta ne tutarlı materyalist ne de tutarlı Hristiyan olabiliyor. Çin, Kore ve Vietnam’da kendini materyalist doktrinin en tutarlı örneği telakki eden çağdaş ütopyalar, gerçekten taviz ve tutarsızlığın bariz birer örneğidirler. Yeni bir ahlâkın teşekkülünde zemin olarak kullanacaklan yerde, “Tabanda yeni münasebetlerin yansıması” diye toplumlannın ananevi manevî değerlerini ve bilhassa kanaatkârlık ve büyüklere saygı tutumunu devralıp, kendi hizmederine koydular.2 B öylece bu sistemlerin temelinde de, radikal marksizmin prensipleri yanında, mevcut dinlerin en tanınmış iki norması da yer almış olu­ 2

Kanaatkârlık düşük hayat standardı bakımından onlara uygun geliyor; büyüklere saygı ise kolayca dokunulmaz bir husus olan iktidara saygıya dönüştürülmüş bulunuyor.

Doğu Batı Arasında İslâm 19

yor. Sistemin kurucuları bu gerçeği görmezlikten geliyorlar, fakat bu bir hakikattir; hakikatler ise onları tanıyıp tanımamanıza bağlı değil­ dir. Vardırlar ve caridirler.

Bazı sosyalist devletlerin tatbikatında, çalışmanın mükâfatlandırılmasın da, maddî yerine manevî teşvik vasıtalarına başvurulmaktadır. Bu ger­ çeğin izah edilmesi gerekir. Acaba bu tezahür materyalizmin içinden mi geliyor, yoksa ona yabancı, yani başkasından ödünç alınmış bir şey mi diye araştırılmaya değer bir durumdur. Bir husus daha şim­ diden bellidir: Manevî münebbihler tutarlı bir materyalist felsefe ile asla izah edilemez. Hümanizm ve hümanist parolalara, adalet, eşitlik, hürriyet, insan ve vatandaş hakları ile ilgili olarak söylenenlere de ba­ karsak durum yine buna benziyor. Bunların hakikî kaynağı ancak din olabilir. Vakıa kabul ettiği örneğe tutarlı bir şekilde uymamak hakkı da dahil olmak üzere en iyi telakkî ettiğine göre yaşamak herkesin hakkıdır. Fakat dünyayı doğru anlamak için dünyayı hareket ettiren ve idare eden fikirlerin menşe ve manasım bilmek de elzemdir. Çe­ şitli “aşikârlıklar” ve sözde umumî olarak kabul edilen anlayışlar bu husustaki araştırmalar için en büyük tehlikedir. Güneş, Arz etrafında dönmüyor, bunun tam tersi “apaçık” görünüyor olduğu halde. Balina ekseri insanların zannettiği gibi, balık değildir. Materyalizmle hürri­ yet ısrarlı tekrarlanmalara rağmen, beraber yürümez. Düşünce ile ey­ lem arasındaki tutarsızlığın artmasına rağmen, “şey”ler nasılsa öyle kalır, ama fikirler âlemde, zahirî ve geçici anlamlarına göre değil, fa­ kat orijinal anlam ve mahiyederine göre tesir icra ederler.

Böylece, bizim anladığımız manada İslâm’ın tarifine yaklaşmış bulunuyoruz. Özünü gözönünde tutarak diyebiliriz ki, İslâm dünya­ nın esas özelliği olan bu dualizmi evvelâ anlamak ve kabul etmek; ondan sonra da onu yenmek yoludur. “İslâmî” tabiri burada umumiyetle İslâm, olarak adlandırılan mev­

20

Kategori: İslam Yazar: Aliya İzzetbegoviç Yayınevi: Yarın Yayıncılık

Doğu Batı Arasında İslam

Tanıtım Bülteni

Otoriteye itaat etmiş ve fakat inanmadığı yasaları hiçbir zaman benimsememiş Alija İzzetbegoviç, yaklaşık yarım yüzyıl ateist ve materyalist bir politik hegemonyanın çoraklaştırdığı topraklarda "Ölümünden sonra Allah´ın yeryüzünü diriltmesi" düşünceleriyle çevresini diriltmiş, onu izleyen ve okuyan insanların acılı ruhlarına Mesih´in kutlu nefesi gibi esmişmonash.pw yüzyılın başlarında Hind Yarım kıtasında nasıl Muhammed İkbal Doğu İslamı´nın derin ve şiirsel bir soluğu oldu ise, onun gibi aynı yüzyılın sonlarında Alija İzzetbegoviç de Batı İslamı´nın soluğu olmaya aday bilge bir kişiliktir. İzzetbegoviç yakın tarihimizin en önemli ve seçkin müslüman bilge düşünürlerinden biridir. Onun entelektüel birikiminin zenginliğini ve derinliğini anlamak için elinizdeki bu kitabını okumak yeterlidir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır