CUMA HUTBESİ KONUSU - Diyanet İşleri Başkanlığı, 26 Mayıs Cuma hutbesini resmi internet sitesinden yayınladı. Cuma namazına gidecek olan vatandaşlar, arama motorlarında "Cuma hutbesinin konusu ne?" ve "9 Haziran Cuma hutbesi konusu" gibi cümleleri araştırıyor. 9 Haziran Cuma hutbesinin konusunu araştırıyor. Peki, 9 Haziran Cuma hutbesinin konusu ne? İşte "Birlik ve Beraberlik Ruhu" başlığıyla yayınlanan Cuma hutbesinin detayları
RABBÄ°MÄ°Z ÇEVRE Ä°LE BÄ°ZLERE NE ÖÄRETÄ°R?
Muhterem Müslümanlar!
Sahabenin önde gelenlerinden Ebu'd-Derdâ (r.a) bir gün fidan dikiyordu. Onu gören biri, bu işin dünya malına düşkünlük anlamına geldiğini zannederek, "Allah Resûlü'nün arkadaşı olduğun halde sen de mi böyle yapıyorsun?" dedi. Bunun üzerine Ebu'd-Derdâ (r.a), Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in şu hadis-i şerifini ona hatırlattı: "Her kim bir ağaç diker de ondan bir insan yahut Allah'ın yarattığı herhangi bir canlı yerse bu, o kimse için bir sadaka olur."
Aziz Müminler!
Kâinat, Allah'ın yoktan var ettiği ve bizlere bahşettiği bir nimettir. Allah'ın mülkünde ve hâkimiyetinde olan, imar ve ihya sorumluluğunu üzerimize yüklediği bir emanettir. Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren bir hakikat kitabıdır. Nitekim Rabbimiz bu gerçeği Kur'an-ı Kerim'de şöyle haber vermektedir: "Gökleri, yeri ve bu ikisi içinde yaydığı canlıları yaratması, Allah'ın varlığının delillerindendir." Cenâb-ı Hak, hassas bir denge ve düzen ile yarattığı kâinatın kendisinin eseri olduğunu bizlere öğretmektedir. Hayat bulduğumuz bu âlemi ve içindekilerini yaratanın, yaşatanın ve yönetenin kendisi olduğunu hatırlatmaktadır.
Kıymetli Müslümanlar!
Çevresine ibret nazarıyla bakan insan, göklerin direksiz durmasında, yeryüzünün yaşamaya elverişli kılınmasında, kâinatın kusursuz işleyişinde nice hikmetler görecektir. Gökten inen yağmurla hayat bulan topraktan türlü türlü bitkiler yetişmesinde, can dostlarımız hayvanların birbirinden güzel görüntülerinde ve bizlere sundukları sayısız faydalarda nice ibretler bulacaktır.
Değerli Müminler!
İnsan, kâinatı keşfettikçe kendini keşfeder. Dünyayı tanıdıkça yaratılış gayesini daha iyi kavrar. Çevresini anladıkça nereden geldiğini ve nereye gideceğini idrak eder. İnsan, suyu hayatın kaynağı olarak bildiği kadar, kendisinin de bir damla sudan yaratıldığını düşündüğünde tevazu sahibi olur, kibirden arınır. Evini güneşin ışığına ve ısısına açtığı gibi gönül hanesini de İslam'ın çağlar aşan aydınlığına açtığında iyiliği dünyaya hâkim kılar. Yemyeşil vadilerin, masmavi denizlerin, yıldızlarla bezenmiş göklerin kâinatın süsü olduğunu idrak ettiği gibi hayâ ve iffetin de ruhun süsü olduğunu fark ettiğinde güzel ahlakı kuşanır, huzura erer, gerçek mutluluğu elde eder.
Aziz Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor;
"İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu." Bu ayet-i kerimede belirtilen hakikati bugün hepimiz açıkça görüyoruz. Günümüzde yaşanan çevre felaketleri, sorumluluklarımızı ihmal etmemizden kaynaklanıyor. Her gün, bir canlının daha neslinin tükendiğine dair haberler duyuyoruz. Tabiattaki doğal yaşam alanları sadece fotoğraflara konu olacak kadar azalmış durumda. İhmal ve kusurlarımızdan dolayı ormanlar kaybolmaya, topraklar çölleşmeye, su kaynakları yok olmaya başladı. Oysaki çevremizde yer alan her varlık Allah katında değerlidir ve kendi lisan-ı haliyle Allah'ı zikretmektedir. Yüce Rabbimiz bu hususu bize şöyle haber vermektedir:"Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah'ı tesbih ederler."
Öyleyse Kıymetli Müminler!
Yaratılan her varlığa Yaratandan ötürü değer verelim. Kâinat kitabını, hikmet, tefekkür ve ibretle okuyalım. Kaynaklarımızı ölçülü kullanalım, israf etmeyelim. Yüce Allah'ın âleme koyduğu hassas dengeyi gözetelim ve koruyalım. Çevremize karşı sorumluluğumuzu ibadet şuuruyla yerine getirelim. Kâinatın yegâne sahibinin Rabbimiz olduğunu, bizim ise emanetçi olduğumuzu aklımızdan çıkarmayalım. Unutmayalım ki, çevremiz atalarımızdan bize bir miras, bizim de çocuklarımıza bırakacağımız eşsiz bir emanettir.
6 Mays Cuma Hutbesi konusu nedir? sorusunun yant vatandalar tarafndan merak konusu oldu. Diyanet leri Bakanl, 6 Mays Cuma Hutbesi konusunda yazl açklama yaymlad. Konu bal 'ÜKÜR SANA EY EKÛR’ olarak belirlendi. Diyanet leri Bakanl tarafndan yaplan açklamann ayrntlar haberimizde.
6 Mays Cuma Hutbesi konusu ve ayrntlar u ekilde:
ÜKÜR SANA EY EKÛR
Muhterem Müslümanlar!
Geliniz, u mübarek Cuma saatinde, Cenab- Hakkn bizlere ihsan ettii saysz nimetlerinden bazlarn hep birlikte tefekkür edelim:
Yüce Rabbimiz, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, geceyi ve gündüzü, günei ve ay, bütün yldzlar insann hizmetine vermitir. Yamurun müjdecisi olan rüzgârlar göndermi, yamurla hayat verdii ölü topraktan nice bitkileri, balar ve bahçeleri çkarmtr. Denizleri ve okyanuslar insann emrine vermi, susuzluunu giderecek ab- hayat çemeleri ikram etmitir. Geçiminde birçok fayda salayan hayvanlar insana boyun edirmitir.
Evini ve ailesini, insanolu için huzur ve dinlenme yeri klmtr. Ona, iyiyi kötüden ayrt edebilecek akl, hissedebilecek gönül ve nimetlerinden istifade edebilecek duyu organlar lütfetmitir. Hak ve hakikat klavuzu dinleriyle, hidayet rehberi kitaplaryla, ahlak ve fazilet örnei rahmet elçileriyle insanlar karanlktan aydnla çkarmtr.
Aziz Müminler!
nsandan beklenen, bitmez tükenmez nimetleri kendisine baheden Rabbine ükretmesidir. Nitekim yüce kitabmz Kur’an- Kerim’de öyle buyrulmaktadr: “Artk siz beni ann ki ben de sizi anaym. Bana ükredin, bana nankörlük etmeyin!” (1)
Kulluumuzun en önemli nianesi olan ükür, nimetten evvel onu vereni görmek ve düünmektir. Yüce Mevla’nn lütuf ve ihsann ikrar etmek, verdiine rza göstermektir. Nimetlerin kadir kymetini bilmek, onlara kör ve sar kesilmemektir.
Kymetli Müslümanlar!
ükür, sadece dildeki hamd ü sena deildir. ükür, kalpte iman ve teslimiyet, aklda tefekkür ve ibret, uzuvlarda ibadet ve itaattir. Evet, dildeki “Elhamdülillah” ükürdür. Bütün nimetlerin Allah’tan geldiini bilmek ve nimetlerin en küçüüne bile rza göstermek ükürdür. hlasla ilediimiz her hayrl amel ükürdür. Allah’ anma vesilesi, samimiyet ifadesi namazlarmz ükürdür. Kötülük ve günahlara kar kalkan olan oruçlarmz ükürdür. Tevhit akn ve ümmet olma bilincini kuandmz haclarmz ükürdür. Yüce Yaratanmza sadakatimizin tezahürü zekât, sadaka ve kurbanlarmz ükürdür. man, ibadet ve itaatimizi güzel ahlakla kemale erdirmek ükürdür.
Deerli Müminler!
Yüce Rabbimiz “ekûr”dur, kulunun salih amellerine fazlasyla karlk verendir. O halde, ükürle Cenab- Hakkn rzasna ve sevgisine talip olalm. Ömrümüze ükürle bereket katalm. “Nihayet o gün nimetlerden elbette sorguya çekileceksiniz.” ilahi fermanna cângönülden kulak verelim. Hesap günü gelmeden evvel ükreden bir kul olmaya gayret gösterelim. “Hani Rabbiniz, ‘Eer ükrederseniz size nimetimi daha çok vereceim, nankörlük ederseniz hiç üphesiz azabm pek iddetlidir!’ diye bildirmiti.” ayet-i kerimesini çokça tefekkür edelim. Bize yakann ükür olduunu ve ükrün nimetleri artrdn unutmayalm. Nankörlükten, ükürsüzlükten ve kanaatsizlikten Allah’a snalm. Peygamber Efendimizin bize örettii u duay dilimizden düürmeyelim: “Allah’m! Seni zikretmek, sana ükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bana yardm eyle!”
Cuma namaz saat bilgisi 6 Mays için belli oldu. Cuma namaz saatleri Diyanet takvimine göre öyle olacak;
STANBUL:
ANKARA
ZMR
BURSA:
Diyanet leri Bakanl'ndan alnan bilgilere göre Cuma namaznn kln u ekildedir;
Öle ezân okununca, önce dört rek'at Cum'a namaznn ilk sünneti klnr.
Niyet ederken
"Niyet ettim, Allah rzas için Cuma Namaznn ilk sünnetini klmaya" denilir.
Bu namaz ayn öle namaznn ilk sünneti gibi klnr.
lk rekatta önce Sübhaneke okunur. Sonra Euzü Besmele çekilir.
Bütün rekatlarda Fâtiha ve zamm- süre okunur.
lk oturuta sadece Etteahiyyatü okunur.
Son oturuta:
Sonra, câmi' içinde, ikinci ezân okunur
Sonra, mam hutbe okumak için minbere çkar. Hutbe okunur.
Hutbe okunurken cemâ'atin namaz klmas ve konumas tahrimen mekruhdur.
Hatîb efendi duâ ederken, cemâ'at sesli âmîn demez. çinden sessiz denir
Namaz klarken yapmas harâm olan her ey, hutbe dinlerken de harâmdr.
Hutbe okunup bittikten sonra müezzin kamet getirir.
Sonra, cemâ'at ile iki rek'at Cum'a namaznn farz klnr. Bu namaz ayn sabah namaznn farz gibi klnr.
Niyet öyle edilir: "Niyet ettim, Allah rzas için Cuma namaznn farzn klmaya, uydum hazr olan imama"
Sonra, dört rek'at son sünneti, Niyeti öyledir: "Niyet ettim Allah rzas için Cuma namaznn son sünnetini klmaya".
Bu sünnetde ayn ilk sünnet gibi klnr. Böylece esas itibariyle Cuma namaz farz ve sünnetleriyle birlikte klnm olur.
Son sünnetin ardndan zuhr-i ahir, niyetiyle dört rekat daha namaz klnmaktadr. Niyet edilirken öyle denilir: "Niyet ettim Allah rzas için edâs üzerime olup da henüz üzerimden sâkt olmayan en son öle namaznn farzna". Bu ekilde niyet edilirse, eer o günün cuma namaz artlarnda bir noksanlktan dolay kabul olunmamsa, öle namaz kln olur. Kabul olunmusa, en son kazaya kalm öle namazna saylr.
Bundan sonra, iki rek'at vaktin sünneti klnr. "Niyet ettim Allah rzas için Vaktin sünnetine" diye niyet edilir. Cum'a sahîh olmad ise, bu on rek'at, öle namaz olur. Bundan sonra, Âyet-el-kürsi ve tesbîhler okunup, duâ edilir.
Cuma namaznn farz iki rekâttr. Bunun yannda farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardr (Kâsânî, Bedâî’, I, ).
mam Ebû Yusuf’a ve mam Muhammed’e göre ise farzdan sonra klnacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam alt rekâttr. Bu görüün Hz. Ali’den rivayet edildii nakledilmektedir.
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her hafta kaleme alınan, içeriğinde günlük yaşam ve dini konular yer alan Cuma hutbesi okumak isteyenler için yayınlandı. Bu haftaki Cuma hutbesini okumak isteyenler yoğun şekilde 6 Mayıs Cuma Hutbesi yayınlandı mı, konusu nedir? şeklindeki sorular üzerinden araştırmalarını sürdürüyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, 6 Mayıs Cuma Hutbesi konusunda yazılı açıklama yayımladı. Yapılan açıklamaya göre; konu başlığı 'ŞÜKÜR SANA EY ŞEKÛR’ olarak belirlendi.
6 MAYIS CUMA HUTBESİ KONUSU
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Cuma Hutbesi 6 Mayıs konusu ve ayrıntıları şöyle;
ŞÜKÜR SANA EY ŞEKÛR
Muhterem Müslümanlar!
Geliniz, şu mübarek Cuma saatinde, Cenab-ı Hakkın bizlere ihsan ettiği sayısız nimetlerinden bazılarını hep birlikte tefekkür edelim:
Yüce Rabbimiz, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı, bütün yıldızları insanın hizmetine vermiştir. Yağmurun müjdecisi olan rüzgârları göndermiş, yağmurla hayat verdiği ölü topraktan nice bitkileri, bağları ve bahçeleri çıkarmıştır. Denizleri ve okyanusları insanın emrine vermiş, susuzluğunu giderecek ab-ı hayat çeşmeleri ikram etmiştir. Geçiminde birçok fayda sağlayan hayvanları insana boyun eğdirmiştir.
Evini ve ailesini, insanoğlu için huzur ve dinlenme yeri kılmıştır. Ona, iyiyi kötüden ayırt edebilecek akıl, hissedebilecek gönül ve nimetlerinden istifade edebilecek duyu organları lütfetmiştir. Hak ve hakikat kılavuzu dinleriyle, hidayet rehberi kitaplarıyla, ahlak ve fazilet örneği rahmet elçileriyle insanları karanlıktan aydınlığa çıkarmıştır.
Aziz Müminler!
İnsandan beklenen, bitmez tükenmez nimetleri kendisine bahşeden Rabbine şükretmesidir. Nitekim yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Artık siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, bana nankörlük etmeyin!” (1)
Kulluğumuzun en önemli nişanesi olan şükür, nimetten evvel onu vereni görmek ve düşünmektir. Yüce Mevla’nın lütuf ve ihsanını ikrar etmek, verdiğine rıza göstermektir. Nimetlerin kadir kıymetini bilmek, onlara kör ve sağır kesilmemektir.
Kıymetli Müslümanlar!
Şükür, sadece dildeki hamd ü sena değildir. Şükür, kalpte iman ve teslimiyet, akılda tefekkür ve ibret, uzuvlarda ibadet ve itaattir. Evet, dildeki “Elhamdülillah” şükürdür. Bütün nimetlerin Allah’tan geldiğini bilmek ve nimetlerin en küçüğüne bile rıza göstermek şükürdür. İhlasla işlediğimiz her hayırlı amel şükürdür. Allah’ı anma vesilesi, samimiyet ifadesi namazlarımız şükürdür. Kötülük ve günahlara karşı kalkan olan oruçlarımız şükürdür. Tevhit aşkını ve ümmet olma bilincini kuşandığımız haclarımız şükürdür. Yüce Yaratanımıza sadakatimizin tezahürü zekât, sadaka ve kurbanlarımız şükürdür. İman, ibadet ve itaatimizi güzel ahlakla kemale erdirmek şükürdür.
Değerli Müminler!
Yüce Rabbimiz “Şekûr”dur, kulunun salih amellerine fazlasıyla karşılık verendir. O halde, şükürle Cenab-ı Hakkın rızasına ve sevgisine talip olalım. Ömrümüze şükürle bereket katalım. “Nihayet o gün nimetlerden elbette sorguya çekileceksiniz.” ilahi fermanına cânıgönülden kulak verelim. Hesap günü gelmeden evvel şükreden bir kul olmaya gayret gösterelim. “Hani Rabbiniz, ‘Eğer şükrederseniz size nimetimi daha çok vereceğim, nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım pek şiddetlidir!’ diye bildirmişti.” ayet-i kerimesini çokça tefekkür edelim. Bize yakışanın şükür olduğunu ve şükrün nimetleri artırdığını unutmayalım. Nankörlükten, şükürsüzlükten ve kanaatsizlikten Allah’a sığınalım. Peygamber Efendimizin bize öğrettiği şu duayı dilimizden düşürmeyelim: “Allah’ım! Seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bana yardım eyle!”