servetifünun dönemi şiir örnekleri / Servetifünun Şiiri, Edebiyat-ı cedide Dönemi Şiiri

Servetifünun Dönemi Şiir Örnekleri

servetifünun dönemi şiir örnekleri

Servet-i Fünûn (Edebiyat-ı Cedide) Şiiri ve Özellikleri

Servet-i Fünûn (Edebiyat-ı Cedide) Edebiyatında Şiir

Servet-i Fünûn Edebiyat sanatçıları, Abdülhak Hamit‘in şekilde yaptığı yeniliği daha da genişletirler Fransız şiirinden “sone” ve “terzarima” gibi nazım türlerini alırlar. Müstezad (serbest nazım)ı, yaygın ölçüde kullanırlar. Kalıplaşmış vezinlerin dışına çıkarlar.

Türk şiiri nazım şekilleri bakımında modernleşir. Türkçeyi aruza uygularlar. Tevfik Fikret oldukça başarı sağlar. Aruzun bütün kalıpları müstezat için denenir, büyük ilgi görür.

Şiirde ahengi yaratmada aruz vezninden yararlanılır. Konunun yapısına uygun, aruzun değişik kalıpları kullanılır. Ahenk endişesiyle aynı şiirde değişik vezinlere yer verirler (Cenap Sahabettin).

Kafiye göz için değil, kulak içindir ilkesi benimsenir; kafiye, ahenk unsuru olarak eli alınır.

Şairler, mısra bağımsızlığı anlayışına ve ifadenin bir beyitte bitmesi geleneğine karşı koyarlar. Bütün güzelliğine önem verirler.

Şiirde anjambmanlar (şiirde cümledeki anlamın bir dizede bitmeyip sonraki dizelere geçmesi, kayması, sarkması) kullanarak, şiiri nesre yaklaştırmaya çalışırlar. Şiirde cümleleri istedikleri kısalık ve uzunlukta kullanırlar. Cümleyi mısra ortalarında tamamlayarak, beş altı mısra kadar uzattıkları olur.

Şiirin konusunu genişletirler. Ferdî duygu ve hayâllerin yanı sıra, aşk, tabiat ve allı hayatı başlıca temalar arasındadır. Hayâl-hakikat çatışması şiirde dikkat çekici boyutlardadır.

Ferdiyetçi sanat anlayışı şiire egemendir. Aşırı duygusallık ve yeni hayâl dünyası kurma eğilimi, onları ferdiyetçi kılmıştır. Bu yüzden aşk ve tabiat konusuna ağırlık verir.

Romantizmden sembolizme kadar açılan şairler, yeni bir duyuş, hayâl kuruş, yeni bil zevk ve estetik getirmişlerdir. Beğendikleri birçok hayâlleri şiire sokarlar.

Parnasizmin ve sembolizmin etkisiyle şiire resim ve mûsikî girer. Ses ve ahenk şiire egemen olur (Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin). Şiire özgü bir vokabüler (kelime kadrosu) yaratılır. Şiirde kuvvetli bir mûsikî dili görülür. Şiire dış mûsikî (yani vezin ve şekil kusursuzluğu) ve iç mûsikî (yani doyurucu, anlam yönü kuvvetli şiir) egemendir. Tevfik Fikret dili ve tekniğiyle dış mûsikîyi, Cenap Şahabettin ise ince buluş, parlak hayal ve mecazlarıyla iç mûsikîyi sağlarlar.

Şiir dilinde Arapça, Farsça kelime ve tamlamalar vardır. Sanatkârane bir üslûp peşindedirler.

Batı etkisinde şiire yeni sözler girer: “saat-ı semen fem” (yasemin renkli saat). Fransızca ” neige d’or ” karşılığı olan “berf-i zerrin” (altın renkli kar) vb…

Servet-i Fünun şiiri, II. Meşrutiyet’in ilanıyla (1908) sosyal meselelere yönelir (Tevfik Fikret, Ali Ekrem, Süleyman Nazif…)

Şiirin yenileşmesinde nazım şekli önemli bir rol oynar; şiir nazım şekli bakımından zenginlik kazanır.

Servet-i Fünun Şiiri Biçim Özellikleri

Nazım Birimi:

  • En küçük nazım birimi dizedir. Tanzimatçılar ise Divan edebiyatı nazım birimi olan beyti kullanmışlardır.

Ölçü:

  • Ölçü yine aruz ölçüsüdür. Aruzu Türkçeye başarıyla uygulamışlardır.
  • Hece ölçüsü yalnızca Tevfik Fikret’in çocuk şiirlerinde kullanılmıştır.

Uyak Türü

  • Uyak anlayışı değişmiş “göz uyağı” yerine “kulak uyağı” anlayışı benimsenmiştir.

Dil ve Üslup:

  • Dil son derece ağır ve süslüdür. Dile, Arapça Farsça ve Fransızcadan yeni sözcük tamlama ve terkipler aktarmışlar; dile o güne değin hiç duyulmamış ve kendi uydurdukları tamlamalar ekleyerek anlaşılması olanaksız yapay bir şiir dili yaratmışlardır.

Nazım Şekilleri:

  • Nazım şekillerinde pek çok değişiklik yapılmıştır.
  • Divan edebiyatı nazım şekilleri tamamıyla terk edilmiş; Batı edebiyatının “sone” ve “terzarima” biçimleri ile “serbest müstezat” ve “karma” nazım biçimleri kullanılmıştır.
  • “Mensur şiir” örneklerine ilk kez bu donemde rastlanmaktadır.

Servet-i Fünun Şiiri İçerik Özellikleri

  • “Sanat için sanat” ilkesi benimsenmiştir.
  • Sembolizm ile parnasizmin etkisinde kalınmıştır.
  • Siyasal ortamın da etkisi ile toplumsal konular ele alınmamıştır.
  • En çok işlenen konular: günlük yaşam, aşk, doğa görüntüleri, karamsarlık, düş kırıklıkları, ölüm.
  • Nazım nesre yaklaştırılmıştır.
  • Konu birliğine bütün güzelliğine önem verilmiştir.
  • Konu ile vezin arasında ahenk ilgisi aranmıştır.
  • Şiirde musikiye önem verilmiştir.
  • Hayata karamsar bakmaları ve derin bir melankoli içinde kıvranmaları şiirlerine yansımıştır.
  • Yalnızca Tevfik Fikret “toplum için sanat” ilkesine bağlı, sosyal içerikli şiirler yazmıştır.

Serveti Fünun Edebiyatı

Son Güncellenme:

SİS

Haberin Devamı

Sarmış ufuklarını senin gene inatçı bir duman,
beyaz bir karanlık ki, gittikçe artan
ağırlığının altında her şey silinmiş gibi,
bütün tablolar tozlu bir yoğunlukla örtülü;
tozlu ve heybetli bir yoğunluk ki, bakanlar
onun derinliğine iyice sokulamaz, korkar!
Ama bu derin karanlık örtü sana çok lâyık;
lâyık bu örtünüş sana, ey zulümlér sâhası!
Ey zulümler sâhası… Evet, ey parlak alan,
ey fâcialarla donanan ışıklı ve ihtişamlı sâha!
Ey parlaklığın ve ihtişâmın beşiği ve mezarı olan,
Doğu’nun öteden beri imrenilen eski kıralıçesi!
Ey kanlı sevişmeleri titremeden, tiksinmeden
sefahate susamış bağrında yaşatan.
Ey Marmara’nın mavi kucaklayışı içinde
sanki ölmüş gibi dalgın uyuyan canlı yığın.
Ey köhne Bizans, ey koca büyüleyici bunak,
ey bin kocadan artakalan dul kız;
güzelliğindeki tâzelik büyüsü henüz besbelli,
sana bakan gözler hâlâ üstüne titriyor.
Dışarıdan, uzaktan açılan gözlere, süzgün
iki lâcivert gözünle nekadar canayakın görünüyorsun!
Canayakın, hem de en kirli kadınlar gibi;
içerinde coşan ağıtların hiç birine aldırış etmeden.
Sanki bir hâin el, daha sen şehir olarak kuruluyorken,
lânetin zehirli suyunu yapına katmış gibi!
Zerrelerinde hep riyakârlığın pislikleri dalgalanır,
İçerinde temiz bir zerre aslâ bulamazsın.
Hep riyânın çirkefi; hasedin, kârgüdmenin çirkeflikleri;
Yalnız işte bu… Ve sanki hep bunlarla yükselinecek.
Milyonla barındırdığın insan kılıklarından
Parlak ve temiz alınlı kaç adam çıkar?

Haberin Devamı

Örtün, evet ey felâket sahnesi… Örtün artık ey şehir;
örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahbesi!
Ey debdebeler, tantanalar, şanlar, alaylar;
Kaatil kuleler, kal’ali ve zindanlı saraylar.
Ey hâtıraların kurşun kaplı kümbetlerini andıran, câmîler;
ey bağlanmış birer dev gibi duran mağrur sütunlar ki,
geçmişleri geleceklere anlatmıya memurdur;
ey dişleri düşmüş, sırıtan sur kafilesi.
Ey kubbeler, ey şanlı dilek evleri;
ey doğruluğun sözlerini taşıyan minâreler.
Ey basık tavanlı medreseler, mahkemecikler;
ey servilerin kara gölgelerinde birer yer
edinen nice bin sabırlı dilenci gürûhu;
“Geçmişlere Rahmet! ” diye yazılı kabir taşları.
Ey türbeler, ey herbiri velvele koparan bir hâtıra
canlandırdığı halde sessiz ve sadâsız yatan dedeler!
Ey tozla çamurun çarpıştığı eski sokaklar;
ey her açılan gediği bir vak’a sayıklıyan
vîrâneler, ey azılıların uykuya girdikleri yer.
Ey kapkara damlariyle ayağa kalkmış birer mâtemi
sembole eden harap ve sessiz evler;
ey herbiri bir leyleğe yahut bir çaylağa yuva olan
kederli ocaklar ki, bütün acılıklariyle somutmuş,
ve yıllardır tütmek ne… çoktan unutulmuş!
Ey mîdelerin zorlaması zehirinden ötürü
her aşâlığı yiyip yutan köhne ağızlar!
Ey tabi’atin gürlükleri ve nimetleriyle dolu
bir hayata sâhip iken, aç, işsiz ve verimsiz kalıp
her nâmeti, bütün gürlükleri, hep kurtuluş sebeplerini
gökten dilenen tevekkül zilleti ki.. sahtadir!
Ey köpek havlamaları, ey konuşma şerefiyle yükselmiş
olan insanda şu nankörlüğe lânet yağdıran feryât!
Ey faydasız ağlayışlar, ey zehirli gülüşler;
ey eksinlik ve kaderin açık ifadesi, nefretli bakışlar!
Ey ancak masalların tanıdığı bir hâtıra: Nâmus;
ey adamı ikbâl kıblesine götüren yol: Ayak öpme yolu.
Ey silahlı korku ki, öksüz ve dulların ağzındaki
her tâlih şikayeti yapageldiğin yıkımlardan ötürüdür!
Ey bir adamı korumak ve hürriyete kavuşturmak için
yalnız teneffüs hakkı veren kanun masalı!
Ey tutulmıyan vaitler, ey sonsuz muhakkak yalan,
ey mahkemelerden biteviye kovulan “hak”!
Ey en şiddetlikuşkularla duygusu kö¨rleşerek
vicdanlara uzatılan gizli kulaklar;
ey işitilmek korkusuyle kilitlenmiş ağızlar.
Ey nefret edilen, hakîr görülen millî gayret!
Ey kılıç ve kalem, ey iki siyasî mahkûm;
ey fazilet ve nezâketin payı, ey çoktan unutulan bu çehre!
Ey korku ağırlığından iki büklüm gemeye alışmış
zengin – fakir herkes, meşhur koca bir millet!
Ey eğilmiş esir baş, ki ak-pak, fakat iğrenç;
ey tâze kadın, ey onu tâkîbe koşan genç!
Ey hicran üzgünü ana, ey küskün karı-koca;
ey kimsesiz; âvâre çocuklar… Hele sizler,
hele sizler…

Haberin Devamı

Örtün, evet, ey felâket sahnesi… Örtün artık ey şehir;
Örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahpesi!

Haberin Devamı

TEVFİK FİKRET

PROMETE

Kalbinde her dakika şu ulvi tahassürün
minkar-ı âteşinini duy, dâima düşün:

Haberin Devamı

Onlar niçin semâda, niçin ben çukurdayım?
Gülsün neden cihan bana, ben yalnız ağlayım? ..

Yükselmek âsümâna ve gülmek, ne tatlı şey! ..
Bir gün şu hastalıklı vatan canlanırsa… Ey

müştâk-ı feyz u nûr olan âti-i milletin
meçhul elektrikçisi, aktâr-ı fikretin

yüklen getir – ne varsa – biraz meskenet – fiken,
bir parça rûhu, benliği, idrâki besleyen

esmâr-ı bünye-hıyzini; boş durmasın elin.
Gör dâimâ önünde esâtir-i evvelin

gökten dehâ-yi narı çalan kahramâanını…
Varsın bulunmasın bilecek nâm ü şânını! ..

TEVFİK FİKRET

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası