muşta ingilizce ne demek / موشته - muşta ingilizce ne demek, موشته anlami, what does it mean muşta موشته - Turkish Ottoman

Muşta Ingilizce Ne Demek

muşta ingilizce ne demek

Türkçe - Endonezya Dili çeviri (v1.4 yeni)

Türkçe dilinden Endonezya Dili diline (google translate aracılığıyla) hızlı cümle ya da kelime çeviri yapmanıza yardımcı olan bir sözlük sistemidir. Dünya dilleri arasında yapılacak olan cümle ve kelime çevirilerinizi kolaylaştırır. ÇevirSözlük.com Dünya'da en yaygın olarak kullanılan bir çok dili içinde barındırmaktadır. Bu diller arasında herhangi bir ücret ödemeden ve sınırlama olmaksızın istediğiniz cümle ya da kelime çevirilerinizi hızlı bir şekilde yapmanız mümkündür.

Kullanım ve Gizlilik

Cevirsozluk.com aracılığıyla yapılan tüm çeviri verileri toplanmaktadır. Toplanan veriler herkese açık, anonim olarak paylaşılır. Dolayısıyla Çevir Sözlük kullanarak yapacağınız çevirilerde kişisel bilgi ve verilerinizin yer almaması gerektiğini hatırlatırız.

Cevirsozluk.com kullanıcılarının çevirilerinden oluşturulan içerikte argo, küfür vb. uygun olmayan öğeler bulunabilir. Oluşturulan çeviriler her yaş ve kesimden insanlar için uygun olamayabileceğinden dolayı, rahatsızlık duyulan hallerde siteminizin kullanılmamasını öneriyoruz. Kullanıcılarımızın çevirilerle eklediği içeriklerde telif hakkı ya da kişiliğe hakaret vb. öğeler bulunuyorsa site yönetimiyle iletişime geçilmesi halinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

İçindekiler

punch

delgeç, delgi, delme, dlg, musta, muş'ta, muşta, müsta, panç, punc, punchin, punchn, punç, yumruk, yumruklama, yumruklamak, zımba, zımbayı

Sitenize ya da blogunuza Türkçe Endonezya Dili çeviri ekleyin:
l

musta İngilizcesi nedir yazılışı

Türkçe İngilizce SözlükTürkçe İngilizce Sözlük

İngilizce Türkçe sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


ABC-ÇDEFGHI-İJKLMNO-ÖPĞRSTU-ÜVYZ

Aranan Kelime: musta

Bulunan Sonuç: 23

mustarip

somebody who is suffering mental or emotional anguish. sore.

muşta

knuckleduster. brass knuckles.

muşta

blow with the fist. brass knuckles. hit. bang. sleeker. punch.

müstahak

worthy of. deserving of. meriting. condign. just.

müstahzar

preparation. factory-made pharmaceutical. chemical or cosmetic. concoction. patent medicine.

müstakbel

future. intended. prospective. unborn.

müstakil

self-contained. separate. private.

müstakil

separate. independent. autonomous. self-governing. detached. self-contained. individual. free. sovereign. integral. freestanding. motor home. substantive.

müstahak olmak

to get what is coming to one. to get one's just deserts. deserve.

müstahdem

employee. servant. cleaner. messenger. doorman.

müstahdem

person who works as a cleaner. messenger or doorman in a government office. employee (generally of a lower status. jobholder.

müstahkem mevki

restricted / prohibited area. fortified post. fortress. citadel. fortified place. fortified position. stronghold.

muştalamak

to hit with one's fist or brass knuckles.

Limasollu Naci Eğitim YayınlarıLimasollu Naci Eğitim Yayınları

Bir cümlede Muşta kullanım örnekleri ve çevirileri

Muşta taktığında hangi elinle vuracağını belli etmiş olursun.
When wearing brass knuckles, you're telegraphing what hand you will be punching with.
Muşta kullanırken kuvvet, avucun tam bu bölgesine aktarılır.
When using brass knuckles, the force transfers directly to this area of the palm.
O Enochian muşta sadece melekler üzerinde işe yarıyor.
Eski bir krem tüpünden muşta yaparken yakalamış olabilirsin mesela?
Maybe you catch her making brass knuckles out of an old Preparation H tube?
Eski bir krem tüpünden muşta yaparken yakalamış olabilirsin mesela.
Out of an old Preparation H tube?
Jojo muşta getiriyor, Donnie de Porto Rikolu kuzenlerini getiriyor.
JoJo's bringing brass knuckles. And Donnie's getting his Puerto Rican cousins to come.
Dediğim gibi bir şey vardı muşta gibi metal.
Muşta DBPli Varto Belediyesi Eşbaşkanı Sabite Ekinci tutuklandı.
Varto Municipality co-Mayor Sabite Ekinci from the Democratic Regions Party(DBP) has been arrested in Muş.
Muşta, çek şu herifi gözümün önünden.
The Tekko is for protection.
Muşta, en eski ve sevgili dostum.
Slug, my oldest and dearest friend.
Pekala, işini yap muşta… patlat şunu!
Ben erkeğim. Muşta, en eski ve sevgili dostum.
Slug, my oldest and dearest friend. I'm the man.
Seni son kez görmek güzeldi muşta.
It was good seeing you one last time… Knuckles.
Bu muşta ile Sofia ve Bradin boğazına iyi bir yumruk atabilirdin.
to the throat to kill Sofia, and Brad.
Çıkarırken epey uğraştım, bütün de sayılmaz. Ama katil muşta ya da yüzük gibi bir şey takmış.
It took some getting, and it's not complete, but the killer was wearing brass knuckles or some kind of ring.
Çok güzel bir çift muşta görmüştüm ama sana uymaz diye düşündüm.
I saw a really cool pair of brass knuckles but I thought they would be kind impersonal.
Bak, bu büyük bira bardağı, bilardo ıstakası ve muşta tutmak değil.
Look, this isn't have 12 pints, grab pool cue and a knuckle-duster.
Sonuçlar: 34, Zaman: 0.0205

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır