ALİ TEZEL YOUTUBE'DA SORULARINIZI CEVAPLIYOR
15 Temmuz
Memurlar, askeri personel ve emniyet personelinin somut rakamlarla güncel emekli aylık ve ikramiyeleri konusuna bugün de akademisyenler ve yargı mensuplarının emekli aylıkları ve ikramiye hakları ile devam ediyoruz.
Yasa Koyucu kendilerini kamu üniversitelerinde bilime ve öğretime adayan akademisyenlere ve tarafsızlıkları adaletin dolayısıyla devletin temeli sayılan yargı mensuplarına emeklilik yaşamlarında daha elverişli maddi imkânları sunacak bir düzenleme öngörmüş bulunuyor.
Buna göre doçent ve profesör unvanlarını kazanmanın yanında bu unvanlarda kamuda geçen görev sürelerine bağlı olarak artan ek gösterge ve makam-görev-temsil tazminatlarına göre farklı emekli aylıkları bulunuyor. Aynı pozitif farklılık yargıç ve savcılar için de söz konusu bulunuyor.
Vakıf üniversitelerinin ülkemiz öğrenim hayatına sunduğu eğitim-öğretim arzının yanında öğretim üyelerine sunduğu parasal imkânlar görevdeki öğretim üyeleri için daha çekici olsa da emeklilik aşamasında daha cazip olan sayılı Kanuna tabi olarak Emekli Sandığı emeklisi olmak.
Mamafih bu önemli emeklilik hakkı ’den önce bir şekilde sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak görev yapmış (Buna yedeksubay olarak yapılmış askerlik süresi de dahil) olanlarla sınırlı bulunuyor.
Buna karşın ’den sonra ilk defa kamuda göreve başlayan öğretim üyeleri sayılı Kanuna tabi olamayacaklarından ek gösterge makam tazminatı görev tazminatı haklarından yoksun bulunuyorlar. Bu kapsamdakilerin emekli aylığı hesabı SSK emeklileri gibi yapılacak. Yani aldıkları tazminatlar da prime tabi tutulurken bu prime tabi kazançların fazlalığı ölçüsünde yüksek emekli aylığına kavuşacaklar. Belirtmek gerekir ki sayılı Kanunun tanıdığı emeklilik haklarına yeni sistemde ulaşmak imkânsız bulunuyor. Kamudaki görevi ilk defa ve sonrasında olanlar doğrudan sayılı Kanuna tabi olduklarından bu bakımdan şanssızlar.
Nasıl olsun ki öncesinde bir şekilde funduszeue.info Sandığı iştirakçisi olmuş olanların makam ve görev tazminatından ilelebet faydalanmaları için sadece iki yıl makam ve görev tazminatı gerektiren bu görevlerde bulunmaları yeterli bulunurken yeni sisteme tabi olanlar aylık bağlama oranı bakımından da geride kalacaklarından sonuç da bu kapsamdakiler için olumsuz olacak.
sayılı Kanun kapsamında bağlanacak emekli aylıklarında ’den sonraki dönemler için her yıl yüzde 2 ABO uygulanacak iken bu oran 25 yıl bilfiil hizmet için yüzde 50 oranına karşılık geliyor. Oysa Emekli Sandığı kapsamında bağlanacak aylıklarda 25 yılın karşılığında yüzde 75 aylık bağlama oranının uygulanması gerekiyor.
Yüksek ek gösterge ile emeklilik de aynı hizmetlerle SSK aylık hesaplama mantığı ile hesaplanmış emekli aylıklarına nazaran çok daha fazla emekli aylığı gerektiriyor.
Ek Gösterge yükselişler ile makam ve görev tazminatındaki yükselişler bahse konu akademik haktan faydalanan akademisyen emekli aylıkları arasında ve yüksek dereceli yargıç ve savcılarda önemli farklara neden olabiliyor.
yılları için geçeli Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararının 8/b maddesine göre
yılı Haziran ayı endeksinin yılı Aralık ayı endeksine göre altı aylık değişim oranının yılı birinci dönemi için önerilen yüzde 6 oranını geçmesi halinde enflasyon farkı eklenecekti. TÜİK’in açıkladığı TÜFE rakamlarına göre Aralık Mayıs ayları arasında enflasyon artışı yüzde 3,12 olmuştu. Haziran ayında açıklanan TÜFE artış rakamı da belli olunca enflasyon farkı ödenmeyeceği ve Hakem Kurulu Kararı doğrultusunda salt yüzde 5 zam uygulanacağı ortaya çıkmıştı.
Bu durumda memur maaş katsayısının 0, ve taban aylık katsayısının 1, olarak uygulanacağı dikkate alındığında akademisyen ve yargı mensuplarının aylıkları ve ikramiyelerinin de aşağıdaki şekilde oluşmuş bulunuyor.
UNVANLARINA GÖRE AKADEMİSYENLERİN EMEKLİ İKRAMİYELERİ VE MAAŞLARI | |||||||||
HİZMET YILI | |||||||||
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 35 | 40 | ||
REKTÖR | Emekli Maaşı (Tazminat dahil) | ,12 | ,12 | ,73 | ,44 | ,15 | ,85 | ,39 | ,93 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,56 | ,56 | ,56 | ,86 | ,15 | ,45 | ,93 | ,41 | |
Emekli İkramiyesi | ,13 | ,76 | ,56 | ,36 | ,16 | ,96 | ,95 | ,94 | |
PROFESÖR 4 YILLIK | Emekli Maaşı (Tazminat dahil) | ,54 | ,25 | ,95 | ,66 | ,37 | ,08 | ,62 | ,16 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,00 | ,30 | ,59 | ,89 | ,18 | ,48 | ,96 | ,44 | |
Emekli İkramiyesi | ,96 | ,76 | ,56 | ,36 | ,16 | ,96 | ,95 | ,94 | |
PROFESÖR 3 YILLIK | Emekli Maaşı (Tazminat dahil) | ,26 | ,28 | ,31 | ,33 | ,36 | ,38 | ,50 | ,62 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,67 | ,13 | ,60 | ,06 | ,53 | ,99 | ,32 | ,65 | |
Emekli İkramiyesi | ,64 | ,06 | ,49 | ,91 | ,34 | ,77 | ,89 | ,02 | |
PROFESÖR YILLIK | Emekli Maaşı (Tazminat dahil) | ,96 | ,99 | ,01 | ,04 | ,06 | ,08 | ,21 | ,33 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,72 | ,19 | ,65 | ,12 | ,58 | ,05 | ,37 | ,70 | |
Emekli İkramiyesi | ,64 | ,06 | ,49 | ,91 | ,34 | ,77 | ,89 | ,02 | |
DOÇENT 1/4 D/K | Emekli Maaşı (Tazminat dahil) | ,44 | ,99 | ,55 | ,11 | ,67 | ,23 | ,02 | ,81 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,41 | ,39 | ,38 | ,36 | ,34 | ,32 | ,22 | ,12 | |
Emekli İkramiyesi | ,90 | ,70 | ,49 | ,29 | ,08 | ,88 | ,86 | ,84 | |
funduszeue.infoÇENT 1/4 D/K | Emekli Maaşı | ,02 | ,69 | ,35 | ,02 | ,69 | ,35 | ,69 | ,02 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,02 | ,99 | ,97 | ,94 | ,92 | ,89 | ,76 | ,62 | |
Emekli İkramiyesi | ,33 | ,02 | ,71 | ,41 | ,10 | ,79 | ,26 | ,73 | |
ÖĞRETİM GÖREVLİSİ- OKUTMAN 1/4 D/K | Emekli Maaşı | ,02 | ,69 | ,35 | ,02 | ,69 | ,35 | ,69 | ,02 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,02 | ,99 | ,97 | ,94 | ,92 | ,89 | ,76 | ,62 | |
Emekli İkramiyesi | ,33 | ,02 | ,71 | ,41 | ,10 | ,79 | ,26 | ,73 | |
ÖĞRETİM GÖREVLİSİ- OKUTMAN 2/1 D/K | Emekli Maaşı | ,26 | ,45 | ,64 | ,83 | ,02 | ,21 | ,16 | ,11 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,83 | ,07 | ,30 | ,54 | ,78 | ,02 | ,20 | ,39 | |
Emekli İkramiyesi | ,23 | ,24 | ,25 | ,26 | ,27 | ,28 | ,33 | ,37 | |
ÖĞRETİM GÖREVLİSİ- OKUTMAN 3/1 D/K | Emekli Maaşı | ,81 | ,88 | ,94 | ,01 | ,07 | ,14 | ,46 | ,78 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,01 | ,11 | ,22 | ,33 | ,43 | ,54 | ,07 | ,61 | |
Emekli İkramiyesi | ,49 | ,90 | ,32 | ,74 | ,16 | ,58 | ,68 | ,78 | |
ÖĞRETİM GÖREVLİSİ- OKUTMAN 4/3 D/K | Emekli Maaşı | ,39 | ,05 | ,71 | ,36 | ,02 | ,68 | ,97 | ,27 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,36 | ,05 | ,73 | ,42 | ,10 | ,79 | ,21 | ,64 | |
Emekli İkramiyesi | ,29 | ,15 | ,00 | ,85 | ,70 | ,55 | ,81 | ,07 |
YARGI MENSUPLARININ EMEKLİ İKRAMİYELERİ VE MAAŞLARI | |||||||||
HİZMET YILI | |||||||||
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 35 | 40 | ||
Yargıtay, Danıştay, Sayıştay Bşfunduszeue.infoıtay Cum.Bşsvcısı, Danıştay Bşsvcısı | Emekli Maaşı (Tazminat dahil) | ,97 | ,94 | ,91 | ,88 | ,86 | ,83 | ,69 | ,55 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,45 | ,14 | ,83 | ,52 | ,21 | ,90 | ,36 | ,81 | |
Emekli İkramiyesi | ,13 | ,33 | ,54 | ,74 | ,95 | ,15 | ,18 | ,20 | |
YARGITAY, DANIŞTAY DAİRE BAŞKANLARI | Emekli Maaşı (Tazminat dahil) | ,66 | ,26 | ,86 | ,46 | ,06 | ,66 | ,65 | ,65 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,45 | ,75 | ,05 | ,36 | ,66 | ,96 | ,48 | ,99 | |
Emekli İkramiyesi | ,54 | ,44 | ,34 | ,24 | ,14 | ,04 | ,55 | ,06 | |
ADALET BKN.MÜSTEŞARI | Emekli Maaşı (Tazminat dahil) | ,66 | ,26 | ,86 | ,72 | ,06 | ,66 | ,65 | ,65 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,45 | ,75 | ,05 | ,63 | ,66 | ,96 | ,48 | ,99 | |
Emekli İkramiyesi | ,54 | ,44 | ,34 | ,24 | ,14 | ,04 | ,55 | ,06 | |
YARGITAY, DANIŞTAY ÜYELERİ | Emekli Maaşı (Tazminat dahil) | ,14 | ,74 | ,34 | ,94 | ,54 | ,14 | ,13 | ,13 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,47 | ,77 | ,07 | ,38 | ,68 | ,98 | ,50 | ,01 | |
Emekli İkramiyesi | ,54 | ,44 | ,34 | ,24 | ,14 | ,04 | ,55 | ,06 | |
funduszeue.infoA EN AZ 3 YILLIK KIDEMLİ HAKİM VE SAVCILAR | Emekli Maaşı (Tazminat dahil) | ,24 | ,95 | ,66 | ,37 | ,07 | ,78 | ,32 | ,86 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,05 | ,35 | ,65 | ,94 | ,24 | ,53 | ,02 | ,50 | |
Emekli İkramiyesi | ,96 | ,76 | ,56 | ,36 | ,16 | ,96 | ,95 | ,94 | |
funduszeue.info VE 1/4. D/K'de HAKİM VE SAVCILAR | Emekli Maaşı (Tazminat dahil) | ,44 | ,99 | ,55 | ,11 | ,67 | ,23 | ,02 | ,81 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,41 | ,39 | ,38 | ,36 | ,34 | ,32 | ,22 | ,12 | |
Emekli İkramiyesi | ,90 | ,70 | ,49 | ,29 | ,08 | ,88 | ,86 | ,84 | |
1/4.D/K'deki DİĞER HAKİM VE SAVCILAR | Emekli Maaşı | ,00 | ,04 | ,08 | ,12 | ,16 | ,20 | ,40 | ,60 |
Ek aylık dahil emekli maaşı | ,12 | ,48 | ,84 | ,20 | ,56 | ,93 | ,73 | ,54 | |
Emekli İkramiyesi | ,92 | ,91 | ,91 | ,91 | ,91 | ,90 | ,89 | ,87 |
ALİ TEZEL YOUTUBE'DA SORULARINIZI CEVAPLIYOR
T.C. UYUMAZLIK MAHKEMES
ESAS NO : / KARAR NO : / KARAR TR : | ÖZET : Davacnn borçlusu olan daval kurum çalana ait emeklilik bavuru evraknn SGK Bakanlna gönderilmesi srasnda, öncesinde balatlan icra takip dosyasndan gelen haciz yazsnn eklenmemesi sebebiyle borçlunun emekli ikramiyesine haciz yaplamad, bu nedenle uranlan zarara karlk gelen tazminatn yasal faiziyle birlikte Çukurova Üniversitesi tarafndan ödenmesine karar verilmesi istemiyle açlan davann DAR YARGI YERNDE çözümlenmesi gerektii hk. |
K A R A R
Davac : M. V. M.
Vekili : Av. L. B.
Daval : Çukurova Üniversitesi Rektörlüü
Vekili : Av. Y. S. P.
O L A Y :Davac vekili dava dilekçesinde özetle; Çukurova Üniversitesi Di Hekimlii Fakültesinde görev yapan dava d borçlusu hakknda Adana 8. cra Müdürlüünün E/ sayl dosyas aracl ile balatt icra takibinde borçlunun maann 1/4'üne ve emekli olmas halinde hak edecei emekli ikramiyesi üzerine borç miktarnca haciz konulmasna ramen, emeklilik bavurusunda bulunan dava d borçluya ilikin Çukurova Üniversitesi Personel Daire Bakanl tarafndan Sosyal Güvenlik Kurumu Bakanl'na gönderilen belgeler arasnda davacnn alacakl olduu Adana 8. cra Müdürlüünün E/ sayl dosyasndan gelen haciz yazs bulunmad ve böylelikle dava d borçlunun emekli ikramiyesine haciz uygulanamadndan bahisle uranlan zarara karlk ,00 TL tazminatn tarihinden itibaren ileyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle 22/09/ tarihinde adli yarg yerinde dava açmtr.
ADANA 4. ASLYE HUKUK MAHKEMES: gün ve E/ K/ sayl dosyasnda "Dava konusu eylem daval Çukurova Üniversitesi Rektörlüünün hizmet kusuruna ilikin olup, YUK 2/1-b maddesinde belirtilen tam yarg davas olarak görülmesi gerekmekte olup, idari yarg alannn görevine girdii" gerekçesiyle yarg yolu nedeniyle davann usulden reddine karar vermi, istinaf edilmeyen kararn 11/09/ tarihinde kesinletii anlalmtr
Davac vekili bu kez 13/09/ tarihinde ayn istemle idari yargda dava açmtr.
ADANA 3. DARE MAHKEMES: gün ve E/ say ile " sayl cra flas Yasas'nn "Sorumluluk" balkl 5. maddesinde; "cra ve flas Dairesi görevlilerinin kusurlarndan doan tazminat davalar, ancak idare aleyhine açlabilir. Devletin, zararn meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakk sakldr. Bu davalara adliye mahkemelerinde baklr."; "Maa ve ücretlerin kesilmesinde usul" balkl maddesinde; "Devlet ilerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maa ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yaplacak tebligatn kanuni muhataplar haczin icra edildiini ve borçlunun maa ve ücreti miktarm nihayet bir hafta içinde bildirmee ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligat mucibince haczolunan miktar tevkif edip hemen daireye göndermee mecburdurlar. Memurun maa, ücret veya memuriyetinde yahut baka bir ubeden maa alma mucip olacak surette vukubulacak tebeddülleri ve hizmetine nihayet verildii takdirde bu keyfiyeti de mal memuru veya daire amiri yahut hususi müesseselerin kanuni muhataplar derhal icra dairesine bildirmee ve ikinci halde haciz muamelesinden o ube veya amirini haberdar etmee mecburdur." hükmü yer almtr.
Dava dosyasnn incelenmesinden; davac tarafndan Çukurova Üniversitesi Di Hekimlii Fakültesinde görev yapan dava d borçlusu hakknda Adana 8. cra Müdürlüünün E/ sayl dosyas aracl ile balatt icra takibinde borçlunun maann 1/4'üne ve emekli olmas halinde hak edecei emekli ikramiyesi üzerine borç miktarnca haciz konulmasna ramen, emeklilik bavurusunda bulunan dava d borçluya ilikin Çukurova Üniversitesi Personel Daire Bakanl tarafndan Sosyal Güvenlik Kurumu Bakanlna gönderilen belgeler arasnda davacnn alacakl olduu Adana 8. cra Müdürlüünün E/ sayl dosyasndan gelen haciz yazs bulunmad ve böylelikle dava d borçlunun emekli ikramiyesine haciz uygulanamadndan bahisle uranlan zarara karlk ,00 TL tazminatn gününden itibaren ileyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle adli yarg merciinde dava açld, açlan bu davada Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin gün, E/ ve K/ sayl karar ile hizmet kusuru nedeni ile açlan tam yarg davalarnda görevli yarg yolunun idari yarg olduu gerekçesi ile davann usulden reddedildii, bunun üzerine davac tarafndan Mahkememizde dava açld görülmektedir.
dare hukuku kurallar içinde, kamu hizmetinin yürütülmesi amacyla, kamu gücü kullanlarak tesis edilen idari ilemler ile ayn amaçlarla gerçekleen idari eylemler ve idari sözlemelerden doan uyumazlklarn görüm ve çözümü idari yargnn görev alanna girmektedir.
Bu durumda, daval idarenin yükümlülüü, cra ve flas Yasas'ndan doan bir sorumluluk olup, yukarda yer verilen özel yasa hükümlerinin uygulanmasndan ve özel hukuk hükümlerine tabi zararn tazmininden kaynaklanan uyumazln görüm ve çözümünün adli yargnn görev alannda olduu anlalmaktadr.
Açklanan nedenlerle, Mahkememizin görevinde olmayan Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafndan da görevsizlik karan verildiinden görevli Mahkemenin belirlenmesi için bu dava dosyasnn ve Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden temin edilen E/ sayl dava dosyasnn, sayl Uyumazlk Mahkemesi'nin Kurulu ve leyii Hakknda Yasa'nn maddesi uyarnca Uyumazlk Mahkemesine gönderilmesine, Uyumazlk Mahkemesi'nce bir karar verilinceye kadar yarglamann ertelenmesine" karar vererek her iki dava dosyasn 19/07/ gün, / esas sayl üst yaz ila Mahkememize göndermi, bavuru 27/08/ tarihinde kayt altna alnmtr.
NCELEME VE GEREKÇE :
Uyumazlk Mahkemesinin, Bakan Hicabi DURSUN, Üyeler; ükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN Aydemir TUNÇ ve Turgay Tuncay VARLInn katlmlaryla yaplan günlü toplantsnda:
I-LK NCELEME:
Dosya üzerinde sayl Yasann maddesi uyarnca yaplan incelemeye göre; dare Mahkemesince, sayl Yasann maddesine göre bavuruda bulunulmu olduu, idari yarg dosyasnn Mahkemece, ekinde adli yarg dosyas ile birlikte Uyumazlk Mahkemesine gönderildii ve usule ilikin herhangi bir noksanlk bulunmad anlaldndan görev uyumazlnn esasnn incelenmesine oy birlii ile karar verildi.
II-ESASIN NCELENMES: Raportör-Hâkim Engin SELMOLUnun, davann çözümünde idari yargnn görevli olduu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Basavclarca görevlendirilen Yargtay Cumhuriyet Savcs Halil brahim ÇFTÇ ile Dantay Savcs Yakup BALn davada idari yargnn görevli olduu yolundaki sözlü açklamalar da dinlendikten sonra GERE GÖRÜÜLÜP DÜÜNÜLDÜ:
Dava, davacnn borçlusu olan daval kurum çalana ait emeklilik bavuru evraknn SGK Bakanlna gönderilmesi srasnda, öncesinde balatlan icra takibine ilikin Adana 8. cra Müdürlüünün E/ sayl dosyasndan gelen haciz yazsnn eklenmemesi yüzünden borçlunun emekli ikramiyesine haciz uygulanamadndan bahisle uranlan zarara karlk gelen tazminatn yasal faiziyle birlikte Çukurova Üniversitesi tarafndan ödenmesine karar verilmesi istemiyle açlmtr.
sayl Yükseköretim Kanununun
3/d maddesi üniversiteyi; Bilimsel özerklie ve kamu tüzelkiiliine sahip yüksek düzeyde eitim - öretim, bilimsel aratrma, yayn ve danmanlk yapan; fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri kurulu ve birimlerden oluan bir yükseköretim kurumu olarak tanmlamtr.
sayl cra ve flas Kanununun
ikayet ve artlar balkl maddesinde; Kanunun hallini mahkemeye brakt hususlar müstesna olmak üzere cra ve flas dairelerinin yapt muameleler hakknda kanuna muhalif olmasndan veya hadiseye uygun bulunmamasndan dolay icra mahkemesine ikayet olunabilir. ikayet bu muamelelerin örenildii tarihten yedi gün içinde yaplr. Bir hakkn yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede braklmasndan dolay her zaman ikayet olunabilir.
ikayet üzerine yaplacak muameleler balkl maddesinde; ikayet tetkik merciince, kabul edilirse ikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmad veya geciktirdii ilerin icras emrolunur. hükmü yer almaktadr.
Tetkik mercii balkl 4. maddesinde; cra ve iflâs dairelerinin muamelelerine kar yaplan ikâyetlerle itirazlarn incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereince bu görev kendisine verilmi olan hâkim tarafndan yaplr. durumunun gerekli kld yerlerde Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunun olumlu görüü ile Adalet Bakanlnca icra tetkik merciinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra tetkik mercii daireleri numaralandrlr. cra tetkik merciinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde i dalm ve buna ilikin esaslar, Hâkimler ve Savclar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yarg Adalet Komisyonu Bakanlnca dönüümlü olarak balanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik ikâyetleri ve itirazlar inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî ilerine bakar. cra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine kar vuku bulacak ikayet ve itirazlarn tetkik mercii o mahkemenin hâkimidir.
"Ksmen haczi caiz olan eyler" balkl maddesinde; "Maalar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa haklar ve haslat, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maalar, sigortalar veya tekaüt sandklar tarafndan tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir.
(Deiik: 12/4/ - /1 md.) Ancak haczolunacak miktar bunlarn dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sraya konur. Srada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez"
Hükümleri yer almaktadr.
Ayrca ayn Yasann "Maa ve Ücretlerin Kesilmesi Usulü" balkl Maddesinde; Devlet ilerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maa ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yaplacak tebligatn kanuni muhataplar haczin icra edildiini ve borçlunun maa ve ücreti miktarn nihayet bir hafta içinde bildirmee ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligat mucibince haczolunan miktar tevkif edip hemen daireye göndermee mecburdurlar./Memurun maa, ücret veya memuriyetinde yahut baka bir ubeden maa alma mucip olacak surette vuku bulacak tebeddülleri ve hizmetine nihayet verildii takdirde bu keyfiyeti de mal memuru veya daire amiri yahut hususi müesseselerin kanuni muhataplar derhal icra dairesine bildirmee ve ikinci halde haciz muamelesinden o ube veya amirini haberdar etmee mecburdur. denilmek sureti ile borçlunun devlet kurum ve kurulular nezdinde bulunan hak ve alacaklarnn ne ekilde haczedilecei, ilgili kurum ve kuruluun haciz ilemi üzerine yerine getirmesi gereken yükümlülükler düzenlendii,
"Yukardaki maddeye riayet etmeyenler hakknda Hükümler" balkl Maddesinde; Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemi olanlarn kesmedikleri veya ilk vasta ile göndermedikleri para ayrca mahkemeden hüküm alnmasna hacet kalmakszn icra dairesince maalarndan veya sair mallarndan alnr./ Bunlarn borçluya kanun hükümleri dairesinde rücu hakk vardr. Yukardaki madde hükümlerine riayet etmeyen her hangi bir memur veya amir hakknda istenecek malumatn icra dairesine hemen verilmesi bunlarn mensup olduu dairenin vazifesidir. denilmek sureti ile, icra müdürlüünün talebi üzerine yedinde borçluya ait ücret veya maa bulunan kurumlarn, icra müdürlüünün talebi dorultusunda ilem tesis etmekle mükellef olduklar, aksi durumda ilgili borç, borçluya rücu hakk sakl kalmak kayd ile suiistimal gösteren memurlarn maalarndan ve mallarndan tahsil edileceinin düzenlendii,
"Cumhuriyet Savclnca Takip" balkl Maddesinde; cra dairesince kanuna göre yaplan tebli ve emirleri derhal yapmaa ve neticesini geciktirmeksizin icra dairesine bildirmee alakadarlar mecburdur. Makbul sebep haricinde tebli ve emirleri yapmayanlar hakknda ait olduu dairece tahkikat evveliyeye hacet kalmakszn Cumhuriyet Savclnca dorudan doruya takibat yaplr. denilmek sureti ile Madde gereince yedinde bulunan borçluya ait maa ve ücret hakknda, icra müdürlüünün talebi üzerine gerekli ilemleri yerine getirmeyen memur veya amirler hakknda Cumhuriyet Savcl tarafndan soruturma balatlabilecei düzenlenmitir. Görüldüü üzere, yedinde borçluya ait alacak bulunup, icra müdürlüünün talebi dorultusunda gereini yerine getirmeyenler hakknda genel hükümler çerçevesinde ilem tesis edilecei belirtilmi, sayl Kanunun Maddesine herhangi bir atf yaplmamtr.
Dosya kapsamnda yaplan inceleme neticesinde; davac tarafndan Çukurova Üniversitesi Di Hekimlii Fakültesinde görev yapan dava d borçlu hakknda Adana 8. cra Müdürlüünün E/ sayl dosyas aracl ile balatt icra takibinde borçlunun maann 1/4'üne ve emekli olmas halinde hak edecei emekli ikramiyesi üzerine borç miktarnca haciz konulmasna ramen, emeklilik bavurusunda bulunan dava d borçluya ilikin Çukurova Üniversitesi Personel Daire Bakanl tarafndan Sosyal Güvenlik Kurumu Bakanlna gönderilen belgeler arasnda davacnn alacakl olduu Adana 8. cra Müdürlüünün E/ sayl dosyasndan gelen haciz yazs bulunmad ve emekli ikramiyesinin baka borcundan dolay yaplan takibe ilikin Adana cra Müdürlüünün / sayl dosyasna aktarlmasna neden olunduu, böylelikle dava d borçlunun emekli ikramiyesine haciz uygulanamadndan bahisle uranlan zarara karlk ,00 TL tazminatn gününden itibaren ileyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle uyumazlk konusu davalarn açld anlalmaktadr.
Her ne kadar Adana 3. dare Mahkemesi gönderme kararnda; daval idarenin yükümlülüünün, cra ve flas Yasas'ndan doan bir sorumluluk olup, yukarda yer verilen özel yasa hükümlerinin uygulanmasndan kaynakland" iddia edilmi ise de, sayl Kanun kapsamnda yedinde borçlunun hak ve alacan bulunduranlarn yükümlülüklerine yer verilmi olmas, bu kiiler hakknda sayl Kanunun Maddesinin uygulanaca sonucunu dourmamaktadr.
Nitekim sayl Kanunun Maddesinde açkça icra müdürlüünün hatal ilem ve eylemlerinden doan sorumluluk ve görevli mahkeme düzenlenmi olup, dava konusu olayda icra müdürlüünün deil, borçlunun ivereni konumunda olan daval idarenin hatal ileminden kaynaklanan bir zarar söz konusudur.
Kamu tüzel kiiliini haiz Çukurova Üniversitesinin dava d borçlu çalannn emeklilik bavurusuna ilikin evrak SGK Bakanlna gönderirken takip ve haciz ilemini bildirmeyerek, davacnn alacann tahsiline engellemesi eyleminin sayl sayl dari Yarglama Usulü Kanunu'nun 2/b maddesi kapsamnda kald ve uyumazln idari yarg yerinde çözümlenmesi gerektii sonucuna varlmtr.
Açklanan nedenlerle davann görüm ve çözümü idari yarg yerinin görevine girdiinden, Adana 3. dare Mahkemesinin gün ve E/ sayl bavurusunun reddine karar verilmesi gerekmitir.
S O N U Ç : Davann çözümünde DAR YARGININ görevli olduuna, bu nedenle Adana 3. dare Mahkemesinin gün ve E/ sayl BAVURUNUN REDDNE, gününde OY BRL LE KESN OLARAK karar verildi.
Bakan Hicabi DURSUN
| Üye ükrü BOZER
| Üye Mehmet AKSU
| Üye Birol SONER |
|
| Üye Süleyman Hilmi AYDIN
| Üye Aydemir TUNÇ | Üye Turgay Tuncay Varl
|
|
Hükümet ,yargı teşkilatının bir süredir beklediği maaş zammı düzenlemesini hayata geçiriyor. Başbakanlık'a gönderilen yargı tazminatı artışına ilişkin taslakla, adli ve idari yargıda görev yapan hâkim ve savcılara kademeli olarak önemli miktarda maaş artışı getiriliyor.
Kanun hükmünde kararname (KHK) ile hayata geçirilecek düzenlemeyle, hâkim ve savcıların maaşlarında derecelerine göre kademeli olarak artış yapılacak. Bu düzenleme ile 1. sınıfa ayrılmış hâkim ve savcılar 2 bin TL maaş artışı alacak. Hâkim-savcı ve bu meslekten sayılanların 1 Ocak'tan geçerli yüzde 3'lük genel maaş zammı ve 15 Ocak'tan geçerli asgari geçim indirim artışına bağlı olarak 10 bin TL'ye ulaşan maaşları, bu zamla birlikte 13 bin TL'ye çıkacak. Meslekte 21 yılını doldurmuş 1. sınıf hâkim ve savcılar için bu, yüzde 25'lik bir artış anlamına geliyor.
Habertürk’ten Bülent Aydemir’in haberine göre; yüksek yargı organlarının başkanları ve başsavcıları da düzenlemeden faydalanabilecek. Yargı mensupları, derecelerine göre bu yargı tazminatı artışından kademeli olarak faydalanacak.
16 BİN YARGI MENSUBU
Yargı tazminatı artışından halen görevde bulunan 11 bin hâkim, 4 bin savcı olmak üzere 15 bin yargı mensubu yararlanacak. Adli yargıda 12 bin , idari yargıda bin hâkim ve savcı görev yapıyor. Danıştay'da , Yargıtay'da , HSYK'da yargı mensubu bulunuyor. Adalet Bakanlığı merkez teşkilatında , Anayasa Mahkemesi Raportörü 15, Türkiye Adalet Akademisi'nde ise 6 yargı mensubu düzenlemeden yararlanacak.
HEKİME ZAM NEREDE
Diğer taraftan hekimlerle hakimler arasındaki ücret farklılığı da açılmaya devam ediyor. Hekimlerle ilgili hala yıpranma payının gelmemiş olması, ücretlerinde önenmli bir değişikliğin de olmaması camiada eleştiri konusu oldu. Hakimlere yapılacak yeni zamla birlikte hakimler hekim maaşının neredeyse 4 katına yakın maaş alacak.
özlük hakları
hekim maaşı
hakim maaşı
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO : /
KARAR NO : /
KARAR TARİHİ :
1. Taraflar arasındaki “muarazının giderilmesi ve istirdat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, 2. Tüketici Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankanın şubesinden emekli maaşını aldığını, yılının Aralık ayı başında emekli maaşının dörtte biri üzerine bloke konulduğunu, bu suretle her ay gerçekleşen kesintinin ilgili şubeden çekilen tüketici kredisine dayalı olarak yapıldığının anlaşıldığını, bloke konulan hesap emekli maaşı hesabı olduğundan haciz ve bloke işleminin gerçekleştirilemeyeceğini ileri sürerek blokenin kaldırılmasına ve yapılan kesintisinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan tüketici kredisi sözleşmesi ile taahhütname kapsamında davacıya kredi tahsis edilerek kullandırıldığını, davacının emekli maaşından tüketici kredisi kesintilerinin tahsiline muvafakat verdiğini, bankanın rehin, takas, mahsup ve hapis hakkı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
6. 2. Tüketici Mahkemesinin tarihli ve / E., / K. sayılı kararı ile; taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde yer alan takas mahsup talimatının standart olup içeriğinin davacının haklarını iyi niyet kurallarına aykırı olarak zedelediği, davacı aleyhine dengesizlik yarattığı, sözleşme ve talimat içeriğinin müzakere edildiği hususunun davalı banka tarafından ispat edilemediği, sözleşmenin bu hükümlerinin sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 5. Maddesi uyarınca haksız şart teşkil ettiği, tüketicinin maaşına bloke konularak borcu için takas ve mahsup yapılamayacağı ayrıca sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Maddesi uyarınca da maaşın haczedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının emekli maaşına davalı banka tarafından konan blokenin kaldırılmasına, kesilen ,70TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay (kapatılan) Hukuk Dairesinin tarihli ve / E., / K. Sayılı kararı ile; “… Sayılı Yasanın maddesine değişiklik getiren ve tarihinde yürürlüğe giren Sayılı Yasanın 32/2-b maddesi gereği, "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir." Bu yasa İİK. nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiğinden takibin kesinleşmiş olması şartıyla tarihi ve sonrasında artık borçlunun Sayılı Yasanın maddesi kapsamındaki gelir, aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakati geçerli olacaktır. Bahsedilen yasal düzenlemelerin, haciz, icra takibi olmadan temlik ve taahhütnamelere göre emekli maaşı hesabından kredi ödemeleri yapılmasına ilişkin durumlarda da kıyasen uygulanması gerekir.
Somut olayda bu açıklamalar karşısında tarihinden sonraki yasal düzenleme ile emeklinin muvafakati ile emekli maaşı hesabından kesintinin mümkün bulunmasına ve davacının, davalı bankaya verdiği temlik ve taahhütnamelerin muvafakat niteliğinde olmasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. Mahkemece tarihli ve / E., / K. sayılı karar ile ilk karar gerekçeleri tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; tüketici kredisinin imzalanması sırasında, kredi borcunun teminatı olarak banka nezdindeki emekli maaşı hesabından virman/takas/mahsup suretiyle ödeme yapılmasının borçlu tüketici tarafından kabul edildiği düzenlemesini içeren sözleşme hükümlerinin geçerli ve tarafları bağlayıcı sayılmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle konuyla ilgili mevzuat hükümleri ve ilkelerin açıklanması gerekir.
Gerek sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (İİK) gerekse diğer kanunlarda cebri icraya ilişkin hükümlerin sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda öngörülen temel hak ve ilkelere ilişkin düzenlemelere aykırı olmaması gerekir. Bu anlamda özellikle, hukuk devleti, hak arama özgürlüğü, sosyal devlet, adil yargılanma ve hukukî dinlenilme hakkı, eşitlik ilkesi, ölçülülük ilkesi, insan onuru, yaşam hakkının ve kişiliğin korunması, ailenin ve çocukların korunması ve mülkiyet hakkı gibi temel hak ve ilkelerin göz önünde bulundurulması gerekir. Zira Anayasa’nın 2. maddesinde anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralı olduğu ve kanunların anayasaya aykırı olamayacağı; 5. maddede de devletin amaç ve görevleri arasında kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak olduğu açıkça hükme bağlanmıştır (Topuz, G.: sayılı Kanunda Öngörülen Emekli Aylığının Haczedilmezliği Kuralı ve Bu Kuralın Anayasaya Uygunluğu Üzerine Düşünceler, AÜHFD., cilt, 4. sayı, , s. ).
Alacaklının, borçlunun mal varlığından tatmin edilmesi ilkesi takip hukukunda asıldır ve bu ilkenin sınırları da kanunla çizilmiştir. Bu bağlamda kanun koyucu gerek İİK gerekse bazı özel kanunlarda haczedilemeyecek veya yalnızca bir bölümünün haczi mümkün birtakım mal ve haklar öngörmüştür. Amaç, borçlu ve ailesinin mutlak yoksulluğa düşürülerek ekonomik varlığını kaybedip, Devlet yardımına muhtaç hâle getirilmesine engel olmaktır (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, 2.b., , s. ).
Takip hukukunda sorumluluk kural olarak şahsi emeğe değil mala yöneliktir. Dolayısıyla borçlu iktisadi ve sosyal açıdan varlığını sürdürebilmek için şahsi emeğini ortaya koyarak bir gelir elde etmişse bunun üzerine borcun tamamı kadar haciz koymak Anayasa’nın maddesindeki “Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” düzenlemesine aykırılık teşkil edecektir (Yavaş, M.: Maaş ve Ücret Haczi, TBB Dergisi, Sayı 84, , s).
Bu anlamda kanun koyucu birtakım mal ve hakların haczedilemeyeceğini kararlaştırmıştır.
İcra ve İflas Kanunu bu konuda kısmen veya tamamen haczedilemezliğe ilişkin bir ayrıma gitmiş ve kısmen haczedilemeyen mal ve hakları maddede;
“Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilâma müstenid olmayan nafakalar, tekaüd maaşları, sigortalar veya tekaüd sandıkları tarafından tahsis edilen iradlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir.
Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur.
Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez” şeklinde düzenlemiştir.
Kanun’un “Önceden yapılan anlaşmalar” başlıklı 83/a maddesi hükmüne göre ise “82 ve 83 üncü maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir.” Önceden feragatin geçersizliğinin nedeni, borçlunun hacizden önceki bir dönemde böyle bir anlaşmanın sonuçlarını ve hacze gelindiğinde kendisine yükleyeceği yükün ağırlığını tahmin edemeyeceğinin varsayılmasıdır. Bu hâlde, borçluyu bizzat kendisine karşı koruma gereği vardır (Kılıçoğlu, E.: İcra Sözleşmeleri, , s. ).
Bu maddeyle, borçlu ile alacaklının hacizden önceki dönemde aslında haczedilmemesi gereken mal veya hakkın haczedilebileceği konusunda yaptıkları sözleşmelerin geçerli olmayacağı düzenlenmiştir. Anılan düzenleme sadece icra takibinin kesinleşmesi sonrası bu yönde yapılan sözleşmeleri değil, icra takibi yapılmadığı durumlarda da sözleşmelere borçlunun haczi mümkün olmayan mal veya haklarına bloke konulması ve kesinti yapılması sonucunu doğuran muvafakatlerin de geçersiz olacağına ilişkin emredici bir hüküm niteliğindedir.
İcra ve İflâs Kanunu’nun maddesinde ise tamamı haczedilemeyen mal ve haklar düzenlenmiş olup bu hükümdeki mal ve haklar borçlu ve ailesinin yoksul kılınıp sonuçta Devletin sosyal yardımına muhtaç bırakılmaması ve borçlunun ekonomik varlığını devam ettirebilmesi düşüncelerine dayanılarak haczedilemez olarak kabul edilmiştir. Anılan maddenin birinci fıkrasına göre “mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar” haczedilemez.
İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir [İİK, m. 82/son (ek fıkra tarihli, sayılı
Kanun, m. 16)].
İcra ve İflâs Kanunu’nun 82/1. maddesinde belirtilen özel kanunlarında haczedilemeyeceğinin kararlaştırıldığı hak ve alacaklardan biri de sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda düzenlenmiştir. Buna göre sigortalılara ve hak sahiplerine bağlanan gelir, aylık ve ödeneklerin Sosyal Güvenlik Kurumu’nun maddeye göre tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez ( s. K., m. 93/1).
Anılan maddenin devamına tarihli ve sayılı Kanun’un maddesiyle; “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” ibaresi eklenmiştir. Bu hüküm ile icra takibinin kesinleşmesi sonrasında takip alacaklısının borçlunun emekli maaşı üzerine haciz konulması talebinin kabul edilebilmesi, borçlunun muvafakati şartına bağlanmıştır. Borçlu hacze muvafakat etmez ise haciz talebi reddedilecektir.
Gelinen aşamada bu hükmün konuluş amacı irdelenmelidir.
İcra ve İflas Kanunu’nun maddesine eklenen ve yukarıda bentte bahsi geçen düzenleme öncesi dönemde; İİK’nın maddesi hükmüne göre icra memurlarının haciz talebine konu mal veya hakkın haczinin mümkün olup olmadığını denetleme imkânı bulunmadığından SGK gelir, aylık ve ödenekleri de haczedilmekte, sonrasında takip borçlularının haczedilemezlik şikayetleri icra mahkemeleri önüne taşınıp Kanun’un açık hükmü gereği emekli maaşları üzerine konulan haciz kaldırılmaktayken; gerek Kurum gerekse icra daireleri ve mahkemeleri nezdinde gereksiz iş yüküne neden olan bu duruma son vermek için sayılı Kanun’un 93/son düzenlemesi getirilmiştir. Söz konusu hüküm icra takibinin kesinleşmesinden sonraki aşamayla ilgili olup kıyas yoluyla takip ve haciz öncesi dönemdeki sözleşmelerle borçlunun emekli maaşına kredilerin ödenmesi amacıyla bloke konulmasına veya kesinti yapılmasına yönelik verdiği muvafakatlere uygulanamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacı Kurum emeklisi, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığı sırada banka nezdinde aldığı emekli maaşından takas ve virman suretiyle tahsilat yapılmasına muvafakat etmiş, kredi taksitleri bir süre sorunsuz ödenmiş ancak davacı daha sonra ödeme güçlüğüne düşmüş, kredi taksitlerini ödeyememiştir. Banka sözleşmedeki bu düzenlemeden hareketle emekli maaşının dörtte birine bloke koyarak kredi borcuna mahsup etmiştir. Ne var ki İİK’nın 83/a maddesi gereğince haczedilemezlikten önceden feragat geçersiz olup henüz hakkında herhangi bir icra takibi başlatılıp maaşından haciz suretiyle borcun ödenmesine izin verildiği yönünde davacının iradesinin açıkça ortaya konulduğundan da bahsedilemeyeceğinden kredinin alınması sırasında takas ve mahsup yönünde verilen muvafakat da geçerli sayılmaz. Direnme kararındaki bu yöne ilişkin kabul bu nedenle haklı ve yerindedir.
tarihli, / E., / K. Sayılı kararında da benimsendiği, Özel Daire kararının bu nedenle haklı ve yerinde olduğu, direnme kararının bozulması gerektiği yönünde görüş ileri sürülmüş ise de bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
Diğer taraftan dava tarihi olduğu hâlde, direnmeye ilişkin gerekçeli karar başlığında
olarak gösterilmesine ilişkin yanlışlık, mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde bulunduğundan ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır.
Sonuç olarak usul ve yasaya uygun direnme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Geçici Madde 3” hükmü gereği uygulanmakta olan sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun maddesi uyarınca kararın tebliği tarihinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, tarihinde yapılan ikinci görüşmede oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacı vekili tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankanın şubesinden emekli maaşını aldığını, yılının Aralık ayı başında emekli maaşının 1/4'ü üzerine bloke konduğunu ve her ay kesinti gerçekleştiğini, kesintinin ilgili şubeden çekilen tüketici kredisine dayalı olarak yapıldığının anlaşıldığını, bloke konulan hesap emekli maaşı hesabı olduğundan haciz ve bloke işleminin gerçekleştirilemeyeceğini ileri sürerek blokenin kaldırılmasına ve yapılan kesintisinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan tüketici kredisi sözleşmesi ile taahhütname kapsamında davacıya kredi tahsis edilerek kullandırıldığını, davacının emekli maaşından tüketici kredisi kesintilerinin tahsiline muvafakat verdiğini, bankanın rehin, takas, mahsup ve hapis hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece sözleşmenin ve takas mahsup talimatının standart olup içeriğinin davacının haklarını iyi niyet kurallarına aykırı olarak zedelediği, davacı aleyhine dengesizlik yarattığı, sözleşme ve talimat içeriğinin müzakere edildiği hususunun davalı banka tarafından ispat edilemediği, sözleşmenin bu hükümlerinin sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca haksız şart teşkil ettiği, tüketicinin maaşına bloke konularak borcu için takas ve mahsup yapılamayacağı ayrıca sayılı Kanun’un Maddesi uyarınca da maaşın haczedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüyle, davacının emekli maaşına davalı banka tarafından konan blokenin kaldırılmasına, kesilen ,70TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları üzerine Özel Dairece, “… sayılı Yasanın maddesine değişiklik getiren ve tarihinde yürürlüğe giren sayılı Yasanın 32/2-b maddesi gereği, "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakatı bulunmaması hâlinde, icra müdürü tarafından reddedilir." Bu yasa İİK. nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiğinden takibin kesinleşmiş olması şartıyla tarihi ve sonrasında artık borçlunun sayılı Yasanın maddesi kapsamındaki gelir, aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakati geçerli olacaktır. Bahsedilen yasal 21/2 düzenlemelerin, haciz, icra takibi olmadan temlik ve taahhütnamelere göre emekli maaşı hesabından kredi ödemeleri yapılmasına ilişkin durumlarda da kıyasen uygulanması gerekir. Somut olayda bu açıklamalar karşısında tarihinden sonraki yasal düzenleme ile emeklinin muvafakati ile emekli maaşı hesabından kesintinin mümkün bulunmasına ve davacının, davalı bankaya verdiği temlik ve taahhütnamelerin muvafakat niteliğinde olmasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir…” şeklindeki gerekçeyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararı üzerine Mahkemece tüketicinin maaşına bloke konularak borcu için takas ve mahsup yapılamayacağı, sayılı Kanun’un maddesi uyarınca maaşın haczedilemeyeceği İİK'nın maddesinde hacze muvafakatin düzenlendiği, davaya konu blokenin ise taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca yapıldığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; tüketici kredisinin imzalanması sırasında, kredi borcunun teminatı olarak banka nezdindeki emekli maaşı hesabından virman/takas/mahsup suretiyle ödeme yapılmasının borçlu tüketici tarafından kabul edildiği düzenlemesini içeren sözleşme hükümlerinin geçerli ve tarafları bağlayıcı sayılmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 26’ncı maddesinde “Sözleşme özgürlüğü” başlığı altında bir sözleşmenin içeriğinin, bu sözleşmenin taraflarınca kanunda öngörülen sınırlar içerisinde özgürce belirlenebileceği düzenlemesi yer almaktadır. Bu temel kuralın istisnası ise 27’nci maddenin birinci fıkrasında ahlâka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmelerin kesin olarak hükümsüz olduğu belirtilmek suretiyle açıklanmıştır.
Dolayısı ile taraflar kanunun belirlediği sınırlar dahilinde sözleşme yapabileceklerdir.
sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) “Sözleşmedeki haksız şartlar” başlıklı
6’ncı maddesinde ( sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, m.5) düzenlenmiştir.
Bu madde içeriğine göre “Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.”
Anılan maddenin üçüncü fıkrasında tüketici ile müzakere edilmeme kavramı “Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.” şeklindeki anlatımla açıklanmıştır.
Tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan bu tip düzenlemelerin yaptırımı maddenin ikinci fıkrasında “tüketici için bağlayıcı değildir” denilmek suretiyle kanun koyucu tarafından ortaya konulmuştur. Nitekim bu durum, paralel düzenleme içeren sayılı TKHK’nın 5’inci maddesinin ikinci fıkrasında da “Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur.” hükmü ile düzenlenmiştir.
Tüketici sözleşmelerinde haksız şart teşkil ettiğinin kabul edilebilmesi için de birtakım şartlar gereklidir.
tarihli ve sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik’in 5’inci maddesinin birinci fıkrasına göre; “Tüketici ile kurulan sözleşmelerde yer alan bir şartın haksız şart olarak kabul edilebilmesi için;
a) Tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilmesi,
b) Tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olması, unsurlarının bir arada bulunması gerekir.”
Sözleşmeye müzakere edilmeden konulan bir hükmün haksızlığını denetleyen hâkimin ana ölçütü dürüstlük kuralıdır. Dürüstlük kuralına aykırı olarak ileri sürülmesi hâlinde, haksız şart olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta davacı başka kredilerini kapatmak için davalı bankadan kredi kullanmış, sözleşme öncesi bilgi formu tarafına verilmiş ve tüketici olan davacıya sözleşme haricinde ek taahhütname imzalattırılmıştır.
Hâl böyle olunca yukarıda yapılan açıklamalar da gözetildiğinde taraflar arasındaki bahsi geçen sözleşme düzenlemelerinin haksız şart teşkil ettiği kabul edilemez.
Yerel mahkemece sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile sayılı İcra ve
İflas Kanunu çerçevesinde emekli maaşlarının haczedilmesinin mümkün olmaması nedeniyle banka işleminin hukuka aykırı olduğu belirtilmiş olmasına göre söz konusu mevzuat hükümlerinin ve cebri icra kavramının kısaca irdelenmesi gerekir.
Özel hukuktan kaynaklanan borçların, borçlu tarafından rızayla ifa edilmemesi hâlinde alacaklının alacağının tahsil edilmesi için devletin cebri icra organlarına başvurması modern hukuk sistemlerinde kural olup, kendiliğinden hak almak (ihkak-ı hak) yasaklanmıştır. Ancak devletin cebri icra organları vasıtasıyla alacaklının alacağı tahsil edilirken, alacaklı, borçlu ve takiple ilgili üçüncü kişiler de etkilenebilmektedir. Bu nedenle cebri icra faaliyeti yerine getirilirken, menfaatleri çatışan alacaklı ve borçlu arasında bir denge kurulması, aynı zamanda takiple ilgili üçüncü kişilerin ve kamunun da menfaatlerinin korunması gerekir. Söz konusu dengenin ve menfaatin korunması ise ülkede hukukî barışın ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacaktır (Topuz, G.: sayılı Kanunda Öngörülen Emekli Aylığının Haczedilmezliği Kuralı ve Bu Kuralın Anayasaya Uygunluğu Üzerine Düşünceler, AÜHFD., cilt, 4. sayı, , s. ).
Cebri icrada kural; alacaklının, borçlunun mal varlığından tatmin edilmesi ilkesidir ve bu ilkenin sınırları da kanunla çizilmiştir. Bu bağlamda kanun koyucu gerek sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda gerekse bazı özel kanunlarda haczedilemeyecek veya yalnızca bir bölümünün haczi mümkün birtakım mal ve haklar öngörmüştür. Amaç, borçlu ve ailesinin mutlak yoksulluğa düşürülerek ekonomik varlığını kaybedip, Devlet yardımına muhtaç hâle getirilmesine engel olmaktır (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, 2.b., , s. ).
Eldeki uyuşmazlıkla sınırlı olarak konuya bakıldığında; İİK’nın 83’üncü maddesinin birinci bendinde
“Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir.”; ikinci bendinde ise “Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez” denilmek suretiyle düzenlenen kısmen haczedilemeyen mal ve haklar arasında sayılan maaş kavramının içine emekli aylıkları da girmektedir.
Bütün sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında toplayan sayılı Kanun’un 93’üncü maddesinde sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri ile sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Sosyal Güvenlik Kurumu nezdinde doğan alacaklarının devir ve temlik edilemeyeceği düzenlenmiştir. Ne var ki bu düzenleme, sigortalının uhdesine geçen gelirin sigortalı tarafından tasarrufunu kısıtlayıcı mahiyette olmayıp Kurumun yalnızca bu Kanun çerçevesinde borçlu olduğu kişiyle muhatap olması, Kuruma karşı alacaklı sıfatının değiştirilmemesi amacına yöneliktir.
Yine aynı maddenin devamında “Gelir, aylık ve ödenekler maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez” hükmü ile İİK’nın 83’üncü maddesinin a bendi ile de haczi caiz olmayan veya kısmen haczedilebilen mal ve hakların (m, 83) haczolunabileceğine ilişkin önceden yapılan anlaşmaların muteber olmayacağı düzenlemesi mevcut ise de, somut olayda herhangi bir haciz işlemi değil, sözleşmenin âkidi tarafından borcun ifa biçimine ilişkin karşı âkide verilmiş bir yetki söz konusudur. Kaldı ki, Özel Dairenin bozma kararında belirtildiği üzere tarihinde yürürlüğe giren sayılı Kanun’un 32’nci maddesi ile değişik sayılı Kanun’un 93’üncü maddesinin birinci fıkrası ile borcun icra takibi ile tahsili yoluna başvurulmuş olması hâlinde dahi borçlunun muvafakati ile hacze devam edilmesine imkân tanınmıştır.
Aksi yönde bir değerlendirme, emekli maaşı dışında geliri ve bu surette teminat gösterebileceği herhangi bir mal varlığı bulunmayan tüketiciyi, tacir olmakla alacağının tahsili imkânını kuvvetlendirmek istemesi makul olan banka karşısında güç duruma düşürecek, günümüz sosyoekonomik koşullarında emeklinin sahip olduğu nakdi varlıklar dışında hareket etmesine imkân bırakmayacaktır.
sayılı Kanun’un 93’üncü maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi ile getirilen “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması hâlinde, icra müdürü tarafından reddedilir” şeklindeki düzenleme ile ahde vefa göstermesi umulan borçlunun haczedilmezlikten feragat etmesine izin verilmek suretiyle kuralın aksi yönde serbestçe tasarruf imkânı yaratılmıştır.
Kanun koyucu ekonomik yönden eşit olmayan taraflar arasında zayıf olanı korumaya yönelik düzenlemelerle, ki bu tip yasal düzenlemeler doktrinde nispi emredici norm olarak tanımlanır (Öztan,
B.: Medeni Hukukun Temel Kavramları, , s. 21), sosyal adaleti sağlama ve koruma görevini yerine getirir.
Somut uyuşmazlıkta tüketici, çekeceği kredinin ödeneceği ihtimalini banka gözünde kuvvetlendirir şekilde emekli maaşını mal varlığının bir parçası olarak göstermiş, bu inançla hareket eden banka, kredi tutarını nakden ve peşinen davacı hesabına yatırmış ve davacıda aldığı kredi ile başka bankalardaki borçlarını ödemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında; tüketici hukuku anlamında somut olayda haksız şart teşkil eden herhangi bir uygulaması söz konusu değildir. Öte yandan emekli maaşından başka bir gelirinin olmadığı yönündeki genel kabulden dolayı zayıf tarafı daha da zayıf hâle getirmeme saiki ile korunan emekli, kendi iradesi ile imzaladığı kredi sözleşmesi çerçevesinde kavuştuğu ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları doğrultusunda harcadığı meblağı yine emekli maaşı ile ödemek zorunda olduğunu bilebilecek durumdadır. Bu noktada yerel mahkemenin emekli maaşının haczine ilişkin düzenlemelere dayandığı gerekçesi yerinde değildir.
Bunun yanı sıra tüketici, tahsis edilen kredi tutarını bloke konulan tarihe kadar düzenli ödemiş, herhangi bir itirazda bulunmamışken eldeki dava ile bankaca maaşına konulan blokenin kaldırılması istemi iyi niyetle bağdaşmamakta ve bu talebi sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2’nci maddesi gereğince hukuken korunamayacaktır.
Sonuç olarak, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulması gerektiğini düşündüğümüzden, çoğunluk görüşüne katılamıyoruz.
-ERK Avukatlık & Arabuluculuk-
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası