ikbal gürpınar fetö / İkbal Gürpınar FETÖ'ye böyle sitem etti | By CNN TÜRK

Ikbal Gürpınar Fetö

ikbal gürpınar fetö

FETÖ yayınlarının tepesindeki isim: Melih Gökçek evime geldi Bahçeli'ye randevusuz giderdim

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen FETÖ Çatı Davası'nın bugünkü celsesinde Hidayet Karaca, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasına devam etti. Saat Mahkeme Başkanı Selfet Giray, yarın devam etmek üzere bugünkü celseyi sonlandırdı.

DURUŞMADA NELER OLDU

Duruşmanın başlangıcında Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Karaca'nın duruşmanın iftardan sonra yapılması talebi ile ilgili kararı açıkladı. Giray, "İftardan sonra en fazla 3 saat çalışılabilir, gibi. Ama bu jandarmalar, katip, diğer personelin mağduriyetine sebep olacağı için iftara 1 saat kalana kadar devam edebiliriz. Sizin talebiniz üzerine duruşmayı 3 gün olarak belirledik" dedi.

"ERDOĞAN'I 4 KEZ PROGRAMIMA KONUK ALDIM"

Savunmasına kaldığı yerden devam eden Karaca, şunları söyledi:

"İmamlık, müezzinlik gibi özel eğitim isteyen bir okulda okumadım. Gazeteciyim, sürekli basın kartı sahibiyim. Gazetecilik okulu mezunu olmadığım söylenirse, Sabah'ın başındaki Serhat Albayrak veya TRT'nin Genel Müdürü gazetecilik mezunu mu? Ayet, hadis mi var, gazetecinin gazetecilik okulu mezunu olması için. Başbakanlığı döneminde Erdoğan'ı 4 kez programıma konuk aldım. Cebir, şiddeti mi konuştuk. Keza Cumhurbaşkanı Gül, Meclis Başkanları Bülent Arınç, Köksal Toptan? Bugünün Başbakanı, Ulaştırma Bakanıyken evime geldi, kahvaltı yaptık. Aslında bunları boşuna anlatıyorum. Çünkü bunları siz çok iyi biliyorsunuz."

Taşhiye davasında yıl hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatan Karaca, şöyle devam etti:

"Bana ceza veren, verecek olan, zindanlarda süründüren savcısından heyetine kadar hiç kimseye kin ve nefret duymuyorum. Oruçluyuz, sizin iyi niyetinizden zerre şüphe etmiyorum. Ama sizin iyi niyetli olmanız, adil karar vereceğinizin garantisi değil. Ceza verirseniz vicdan azabı duyacağınızdan eminim. Allah bir daha kimseye bunları yaşatmasın. Karanlık zamanlarda yaşadığımızı kabul ediyorum." 

Savcının, "Özgür basın susturuluyor kampanyaları düzenlendi. ABD'li 74 senatörden hükümete baskı mektupları alındı, hükümetin eleştirilmesi sağlandı" şeklindeki eleştirilere cevap veren Karaca, "Hükümeti eleştirmek niye savcının işi olur? Hükümetin avukatlığını niye yaparlar? Hükümetin basın sözcüsü, kendi avukatları var. Gider, dava açar. Benden sonra gözaltına alınan tüm gazeteciler için ABD dahil tüm ülkeler konuştu. Özellikle ABD Sözcüsü, her basın toplantısında basın özgürlügünü gündeme getirdi. Yani bu Hidayet Karaca'ya özgü bir durum değil. Cumhuriyet, Sözcü Gazetesi için gelmedi mi?" dedi.

Saat olduğunda Karaca, ağzının yuvarlandığını, kelimelerin çıkmadığını belirterek, ara verilmesi talebinde bulundu. Başkan Giray, yarım saat daha devam etmesini istedi. Karaca, "Devam edemeyeceğim" deyince, duruşmaya ara verildi.

"İKİNDİ NAMAZINI KILIP, GELEYİM"

Karaca, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunmasına devam etti. STV'nin yayın politikasını Fetullah Gülen'in belirlediği suçlamasının hiç bir mesnedi bulunmadığını bildiren Karaca, "24 saat yayın yapan, canlı yayınları olan bir kanalın Amerika'da yaşayan ve saat farkı da olan bir kişi tarafından belirlenmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Fetullah Gülen'le aramda kurulmaya çalışılan ilişki gerçeklikten uzak ve hayalidir" dedi.

Karaca, tanıkların hakkındaki ifadelerini anlatırken de şunları söyledi:

"Selim Çoraklı'nın, mollaların bana tuzak kurduğu, niye cezaevinde olduğumu anlamadığı şeklindeki beyanı mütalaaya konmuş. O zaman savcı benim masum olduğumu kabul etmiş olmuyor mu? Madem Selim Çoraklı'nın ifadeleri bu kadar önemli, beni çıkarmanız gerekmiyor mu? Bir başka tanık Ahmet Keleş, 'de televizyonun başında olduğumu ve Altunize toplantılarına katıldığımı öne sürdü. Allah'tan korkar insan ya! Fetullah Gülen, 'da ABD'ye gitmedi mi? Demek uçup geliyor, ben de toplantılarda oluyordum. Ayrıca o tarihte ben Zaman'ın Ankara temsilcisiydim. Bu kişinin yaptığı piramit de çöker, ama siz o Ahmet Keleş'in ifadesine itibar ediyorsunuz. Hayati Küçük'ün ifadesi ise komple yalan. Yabancı devlet adamlarını televizyona getirmiş. Yabancı devlet adamlarinın geliş, TV programına katılma şekli bellidir. Şimdi de böyle programlar yapılmıyor mu? Dışişleri Bakanı, Amerikalı Bakan Pompei ile görüşmesinde hizmet, cemaat hareketinin ülkede faaliyetine devam ettiğini söyledi. Daha önce Cumhurbaşkanı ve Başbakan da söylemişti. Şüphelenseler müsaade etmezler. Demek ki, terör örgütü olduğuna inanmıyorlar. Kapatan ülkeler de var. Demek her ülke kendi kriterlerine göre karar veriyor." 

Saat 'da Karaca, biraz ara verilmesini istedi. Başkan Giray, yarım saat ara verince Karaca, saatin kaç olduğunu sordu. Başkan Giray'ın saati söylemesinden sonra da Karaca, "İkindi namazını kılıp, geleyim" talebinde bulundu. Bunun üzerine Başkan Giray arayı saat 'e uzattı.

“BAHÇELİ'Yİ 'DAN BERİ TANIYORUM, RANDEVU ALMADAN GİDERDİM”

Verilen aradan sonra duruşma yeniden başladığında Başkan Giray, Karaca'yı bugün saat 'da bitecek şekilde savunma yapması uyarısında bulundu. Tanıklardan İkbal Gürpınar'ın mahkemede dinlenmediğini, bunun da bozma sebeplerinden birisi olduğunu vurgulayan Karaca, Gürpınar hakkında şu iddialarda bulundu:

"Sanık olmaktan kurtulmak için tanık oluyorlar. Bu da onlardan biri. 'te kuruluş yıldönümümüzde sunuculuk yaptı. Tanımıyorum, bir arkadaşımız getirmişti. Kocasından ayrılmıştı, 'kötü yola düşecektim, temizlikçi olacaktım. Siz benim elimden tuttunuz' dedi. Elinden tutan insanlara bu yapılır mı? İkbal Gürpınar'ın, Hayati Küçük'ün, Selim Çoraklı'nın hangi ifadesine göre, hükümeti yıkmaya, darbe yapmaya çalışıyorum ki?"

Karaca, tanıklardan Ahmet Zeki Üçok'la ilgili olarak ise, "Geldi, ifade verdi. Kafasında kurguladıkları çöktü. STV'de, Zaman'da yapılan haberlerin arşivinin eline olduğunu söyledi. Sizler de sevindiniz, istediniz. Gelen bir haber var mı?" dedi.

Karaca, gizli tanık Kasırga'nın iddialarını cevaplandırırken de şöyle konuştu:

"25 yıl gazetecilik yaptım. Beni tanımayan mı var? Bu ülkede Başbakan kaç gazetecinin evine gitmiştir. Melih Gökçek evime, çocuğumun sünnetine geldi. Diğer siyasi parti liderleriyle de görüştüm. Bahçeli'yi 'dan beri tanıyorum. Randevu almadan giderdim."

Saat olduğunda Başkan Giray, yarın devam etmek üzere bugünkü celseyi sonlandırdı.

funduszeue.info

İhlas Haber Ajansı

Samsun Büyükşehir Belediyesi Atakum Sanat Merkezi'nde düzenlenen Dünya Kadınlar Günü ve Mutlu Kadın Mutlu Türkiye Fotoğraf Sergisi programına Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı ve eşi Fatma Taşçı, Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Samsun İl Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı. Selamlama konuşması yapan Fatma Taşçı, Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı. Nesilleri kadınların yetiştireceğini söyleyen Fatma Taşçı, "Bir toplum ancak kendi öneminin farkında olan, eğitim ve sosyal hayatın içerisinde, gelecekten umutlu ve mutlu kadınların yetiştirdiği çocuklar ile geleceğe umutla bakabilir" dedi. 

Atakum Belediyesi olarak kadınlar için her türlü fedakarlığı yaptıklarını belirten Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı, "Göreve gelir gelmez Özgecan Kadın Koordinasyon Merkezini kurduk. Samsun'da belediyeler arasında tek olan Kadın ve Aile Müdürlüğünü kurduk. Kadınlarımıza yönelik sayısız mesleki kurslar açtık. Kadınlarımızın hayatın her yerinde olabilmeleri için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Kadın mutlu olunca toplum mutlu olur felsefesi ile hareket ediyoruz. Kadının kendini geliştirmesi doğal olarak yetiştireceği nesillere yansıyacaktır. Bu da doğal olarak Türkiye'nin geleceğine yansıyacaktır" diye konuştu.

"Amerika'dan bana bir mesaj geldi"

Başından çok şeyler geçtiğini belirten Gürpınar, "Bir yıl önce üç ayların başladığı gece oğlumla sinemaya gidiyordum cep telefonuma bir mesaj geldi. Mesajda: 'Hiç yakıştıramadım size cariye olmak istiyormuşsunuz, internet çalkalanıyor İkbal hanım' dedi. Hemen internete cariye İkbal yazdım; benim resmim solda sağda 'Cumhurbaşkanını arzulayan kadınları en iyi ben bilirim; zevcesi, cariyesi olmaya razıyım emretsin'. Milyonlarca paylaştılar bunu. Önce inanamadım, defalarca baktım. Öyle Allah kahretsin demedim. İlk lafım ne oldu biliyor musunuz? ‘Hasbünallahü ve nimel vekil, nimel Mevla ve nimen nasir' dedim. Bunu yapanları çok iyi bildiğim için onlar yatak odalarına kamera yerleştirmekten çok hoşlanırlar. Bir gazeteye verdiğim röportaj yüzünden beni ölüm listesine aldılar. Amerika'dan bana bir mesaj geldi: 'Seni bekleyen hazin sona hazır ol' diye. Mesaja cevap verdim; ‘siz Allah mısınız da benim sonumu biliyorsunuz' dedim. Cevap vermediler. Burada amaç İkbal'i karalamak değil Cumhurbaşkanımıza laf atmak" diye konuştu.

"Depresyon ilacı kullanma oranı yüzde artış sağlamış"

Depresyon ilacı tüketimi konusuna değinen İkbal Gürpınar, "Türkiye'de geçmiş yıllara ait verilere bakıldığında depresyon ilacı kullanma oranı yılında 14 milyon , yılında 36 milyon bin kutuyla yüzde artış sağlamış. 'nın gayri resmi sonucu 86 milyon kutu depresyon ilacı. Türkiye çok mutsuz olduğu için mi? Hayır. Türkiye çok müthiş bir projeden geçirildiği için böyle. Fiziki etkiler olabilir ama imani bir ülkede bu kadar depresyon ilacı içilmesi yüz karası. Bir utanç kaynağımız" şeklinde konuştu.

"Özgürlüğümüze 'de kavuşacağız"

16 Nisan'ın çok önemli bir tarih olduğunu belirten Gürpınar, “ niçin önemli biliyor musunuz? Cumhurbaşkanımız neden bu kadar diyor. Kitabımda yazdım. Ben bilmiyordum araştırma yapınca öğrendim. İsmet İnönü Lozan'a yanına kimi alarak gitmiş; bilin bakalım! Nahum isimli bir Yahudi hahamla gitmiş. ‘'e kadar Osmanlı topraklarından İslam'ın kökü kazınacak' sözü verilerek Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına izin vermişler Lozan'da. Biz gerçek özgürlüğümüze 'te kavuşacağız. Sadece akıllı olalım" ifadelerini kullandı. 

Programın ardından Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı ve eşi Fatma Taşçı İkbal Gürpınar'a günün anısına hediye takdiminde bulundular. 

Kenan Akyüz

funduszeue.info üzerindeki haberler özet şeklinde yayınlanmaktadır. Haberin video, fotoğraf ve metnine Abone panelinden ulaşabilirsiniz.

İkbal Hanım tanık oldu! FETÖ'nün sırlarını bir bir anlattı

Bir zamanlar STV ve Türkçe Olimpiyatları'nda sunuculuk yapan İkbal Gürpınar'da FETÖ kumpası ile ilgili yürütülen soruşturmalarda tanık olarak yerini aldı. İkbal Gürpınar, FETÖ'nün medya ve iş dünyasına ilişkin bildiklerini teker teker anlattı.

İŞTE İFADESİNİN TAM METNİ

İkbal Gürpınar, Ankara Tem Şube Müdürlüğünde günü verdiği ifadesinde; FETÖ ile üniversite yıllarında bir dönem TRT'de yöneticilik yapan Ahmet Böken isimli sınıf arkadaşı sayesinde tanışmasından başlayarak bildiklerini şöyle anlattı:

"Ahmet Böken’in ışık evlerinde yetiştiğini, bu yapının yurtlarında kaldığını, üniversitede ders bittikten sonra ışık evlerine ders vermek için gittiğini ve ev abiliği yaptığını öğrendim.

Stv’de çalıştığı dönemde sunucu Reha Yeprem’in programına konuk olduğunu, kuliste konuştukları sırada Reha Yeprem’in Avrupa’da Nail Ad isimli bir tanıdığı olduğunu, bu kişi aracılığıyla Avrupa’da program yapabileceğini kendisine söylediğini, kendisinin de bu teklifi düşüneceğini söylediğini, yılından sonra Nail Ad ile irtibata geçerek Avrupa’da Zaman Gazetesi Aile Şölenleri, Kardeş Şehir okullarına Burs toplama toplantıları, kitap fuarları, kutlu doğum gibi organizasyonlara katıldığını, Nail Ad’ın bu organizasyonlar dışında Almanya ve diğer yabancı iş adamlarına yönelik Türkiye gezileri de düzenlediğini, ayrıca Samanyolu Tv yönetici konumunda Rıdvan Kızıltepe’nin Pensilvanya’ya giderek Fetullah Gülen ile bire bir görüştüğünü bildiğini,

         Zaman Gazetesi aile şölenlerine Türkiye’den birçok sanatçının katıldığını, sanatçılar şarkılarını söyleyip gittikten sonra Reha Yeprem ile gelen konukları karşıladıklarını, gelenlerden Zaman Gazetesine abone olmalarını, ceza evlerinde yatan Türk vatandaşlara da gazeteyi ulaştırarak ıslah edelim şeklinde yönlendirdiklerini, bu toplantılarda hediye çekilişleri yapıldığını, cemaatin bu tür organizasyonlar için para harcamadığını, tüm organizasyonların sponsorlar aracılığı ile yapıldığını, organizasyonlara Bankasya, Zaman Gazetesi, Stv, İstikbal, Bellona ve Ülker gibi firmaların sponsor olduğunu, organizasyon girişlerinin ücretli olduğunu, Kardeş Şehir okullarına burs toplama toplantıları bursun yanı sıra farklı ülkelerde okul, yurt etüt merkezleri gibi yerlerin açılması için de yapıldığını, toplantılara düzenlenen yerdeki Türk iş adamları ile bu yapının mensuplarının katıldığını, “biz hizmet erleriyiz, kelebek etkisi yaratabiliriz, zor durumda olan diğer dinlere mensup çocukları okutacağız ve hatta onları bu iyilikler karşısında Müslüman olacaklar” şeklinde konuşma yapıldığını, kendisinin bu konuşmalardan etkilendiğini ve çevresine aktardığını, bu konuşmalardan sonra katılanlara ne kadar burs vereceklerinin sorulduğunu, ardından cemaatin abi ve ablaları tarafından yüklü paralar toplandığını, Kitap fuarlarına mensupları dışında Fethullah Gülen’in kitaplarının basımını yapan yayınevleri ile yazarlarında katıldığını, yurt dışında yapılan tüm bu toplantılarda otopark, yemek, giriş ve açılan stantlardan çok büyük gelir kaynağı elde edildiğini, tüm bu organizasyonlara Nail  Ad ve akabinde de Remzi Meziroğlu ve Sefa isimli şahıs ile katıldığını,        

         Remzi Meziroğlu’nun prodüksiyon işi yaptığını, Avrupa’da Almanya başta olmak üzere bu organizasyonlarda çok aktif olduğunu, şu anda Almanya’da “yeni ufuklara doğru” adı altında organizasyonlara devam edildiğini, Fransa’ya gittiğinde cemaat içinde faaliyet gösteren Bilal Kösem isimli şahsın kendisini karşıladığını, Organizasyonlar sayesinde Asya ve Afrika kıtalarına gittiğini, Stv ekibi olarak kimse yok mu derneği organizasyonunda Endonezya’ya gittiğini, cemaatin kiraladığı bir evde kaldığını, Pasiad organizasyonu dahilinde Kamboçya, Tayland ve Burma ülkelerine de yardım amaçlı gittiğini, burada Ferhan isimli şahsın organizasyonlardan sorumlu olduğunu,

“adam kaçırma olayı çok olur, biz hariç herkes kaçırılabilir” dediğini, yılı yaz aylarında Tanzanya’ya gittiğinde kendisine Nusret Kaya ve Turgay isimli şahsın yardımcı olduğunu, Bu organizasyonların tamamen yardım amaçlı yapıldığını sandığını ancak daha sonradan yardımla ilgili olmadığını cemaatin kendi menfaatleri için bu paraları kullandıklarını öğrendiğini,

         Türkiye’de Pinhan Restoran, Cevahir Otel’de kahvaltı, yemek vb programlar düzenlendiğini, burs, yurt, okul, etüt merkezi yardımı adı altında para toplandığını, ülke içindeki bazı organizasyonlara Murat Çopur’un aracılık ettiğini, Bursa İnegöl’de Köfteci Zeynel’de organizasyon gerçekleştirildiğini, cemaatin Isparta ilinde çok güçlü olduğunu, yılında Antalya Kemer’deki bir cemaat okuluna davetli gittiğini diğer organizasyonlarda olduğu gibi program sonunda burs ve okul adı altında para toplandığını, Konya’ya gittiğinde cemaatten İbrahim Karadayı ve eşi Müesser Karadayı’nın kendisi ile ilgilendiğini, Müesser Karadayı’nın Türki Cumhuriyetlerde okul açılması konusunda aktif olduğunu öğrendiğini,

         Türkçe olimpiyatlarında sunuculuk yaptığını, kendisine yurt dışından gelen öğrencilere herhangi bir şey sormaması konusunda ısrarla uyarı yaptıklarını, çünkü bu öğrencilere bir kısım şeylerin ezberletildiğini onun dışında soru sorulmasının istenmediğini,

         Kimse Yok mu derneği koordinesinde kardeş aile projesi uygulandığını, fakir ailelerin tespit edilerek zengin ailelerin fakir olan ailenin maddi ihtiyaçları ile ilgilendiğini, bir diğer projenin de ana, baba veya çocuğu ölen aileler tespit edilip o aile ile ilgilenilmeye başlandığını, insanların manevi duyguları ile oynanarak önce dua istendiğini ardından para toplandığını, bu şekilde birçok zengin iş adamından cemaatin menfaatine para toplandığını,

         17 Aralık öncesinde babasının Zaman Gazetesi abonesi olduğunu, ancak 17 Aralık tarihinden sonra aboneliği kestiğini, Vergi dairesinden bir görevlinin gelip üstü kapalı tehdit ederek tekrar abone yaptığını,  babasının daha sonra yine aboneliği iptal etmesi üzerine, Nüans Tur isimli şirketin cemaat adına hac-ümre organizasyonu yaptığını, götürdükleri vatandaşlara belli yerlerden yüksek miktarda alışveriş yaptırarak cemaate gelir sağlandığını anlatmıştır."

AVAZTURK/Ali Çavuş

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası