hercai kitapi / Hercai 2: Meftun - Sümeyye Koç - Google Kitaplar

Hercai Kitapi

hercai kitapi

Hercai

July 17,

bu yorumu serinin tamamı için birleşik yazıyorum, evet atlayarak okudum.




EY ALL THE SINGLE KIZ KURULARI!
- ben farklı veya sağlam yazılmışsa klişe sever miyim?
- içimde engellenemez bir arabesque var mı?
- alaturka iyi yazılırsa sever miyim?
- düştüğüm beylerin genel özellikleri arasında sikimsonik nedenlerden dolayı yaralı, kalın kafalı, kontrol manyağı, sevdiceğini üzen, hödük, kaba, takıntılı, sevdiceğini üzen, bağırıp çağıran, aşşırı kıskanç, alfa, sevdiceğini üzen, kibirli, ben merkezci, geçimsiz, sevdiceğini üzen, patronluk taslayan, inatçı, sinirli, diken üstünde, sevdiceğini üzen, bi öyle bi böyle, zalım, küstah bunlardan bir, birkaçı veya tamamı var mı?



ama bu bi başka. ben bi çoklarının aksine, gençlerin yazmalarına karşı değilim. benim ayar olduğum nokta herkesin copy paste yazmaya çalışması, badboy furyası mesela. ya da best sellerları düşünün yurtdışındaki, hala herkeste bir E.L. James olma çabası. Benim şeye de lafım yok; yok doğu yazılmış, yok entrika yazılmış. Romance da olsa hikaye her yerdedir, yeri gelir Oasis () gibi bir film izlersiniz ve bildiklerinizi unutursunuz. yani kısacası abartıya (mübalağa yapılmıyorsa), taklitlere gelemiyorum. ki nereye kadar farklı bişi atabilirsin iki bin on dokuz yıldır dünyadayız farklı olsun diye diye gang-bangleri romance saymaya başladık.

şimdi geliyorum probleme;
klişe ayrı kurgu tekrarı başka bir şey. müthiş bir örnek vereyim, miran vuruluyor, ölüyor sanıyoruz, ama abartılı yerde yatarken veda etmeler, onun başında çırpınan bir kadın halbuki çelik yelek var. veya bi önceki vurulmasında (gerçekten vuruluyor) miran'ı bi türlü affedemeyen reyyan da yokluğun acısıyla affetmiş oldu falan yavrum bunlar yapıldı, muhtemelen hindistan nüfusundan fazla kez.

romance mı yazıyorsun şiir mi? böyle minik minik tatlış şeylerden bahsetmiyorum karakterin birbirine dediği. iki kişi birbirine aşık, kavga ediyorlar, elli kelimelik şiir gibi konuşmaz. ha mecaz kullanabilir, benzetme yapabilir, kanattın kalbimi diyebilir, kanadımı kırdın diyebilir de kurban olayım kafiyeli, secili, söz sanatlarının havada uçuştuğu durum başka bir şey. bi de 3 nokta koymuyor musunuz sonuna of bileklerimi kesesim geliyor.

şimdi bunu yabancı yazarların da çoğunun beceremediği alaturkalık-arabesklik-demodeliğe gelelim. hala seveni var, küçük dokunuşlu işleri ben de seviyorum (müslüm filmine 3 kere gittim tartışmayın benle) lakin abartmayın; doğru bunun bi ölçütü yok, yaşa da bağlı değil. ki böyle hissetmemize neden olan yazım biçiminiz; yukarıda dediğim şeyler. buna bir de aşırılaştırılmış dramlar, sündürülmüş diyaloglar, asla çözüme kavuşmayan silsileler YAPMAYIN.



karakter yaratmıyorsunuz. diyosunuz ki şerefsiz bi bey olsun nasıl olursa olsun, kırsın döksün sonra ölüyom aşık oldum desin konu kapansın. bunun kadın eziliyor kadın silik gösteriliyor falan gibi sikko feminizme bağlayacak değilim. herkes güçlü kadın olmak zorunda değil, güçlü olmak da hep diretmek demek değil. dik başlılıkla dik duruşluluk arasında büyük çizgi var. keza kadın illa büyük şovlar veya müthiş sözler veya kanıtlanmasını hareketlerle isteyen olmak zorunda da değil. adam karşısına geçer, ağlar, seviyorum, pişmanım der konu kapanır. olabilir size ne aile ve sosyal politikalar bakanı mısınız? AMA ben bir kitabı okuduğumda yan karakterleri hadi siktir ettim ne kadın ne erkek ana karakter mümkünse karakter olsun, başka binlercesinin klonu değil. elbette benzeyecek, benzemeli, ama kendine has olsun. sallıyorum şu an, kızı kolundan tutmuş sürüklerken mesela öfkeden burnundan solumasındansa manyak gibi kahkaha atsın mesela çünkü sakin sakin cennetteymişçesine gülümseyen de yapıldı.

benim için en en en en en eeeeeeeeeeeeen zoru bu ağdalı, sözde edebi zorlama dil oldu, oluyor ve olmakta. ben ki aşüfteler aşüftesiyim, ölür biterim beylik laflara, romantik sözlere ama kitabın önüne geçmesin rica ediyorum. dediğim gibi seveni de var; ama bence yanlış. "yürek sızım" mı dedin (ki müthiş), bitti gitti taam yether aq.
HA ŞU YANILGIYA DA DÜŞMEYİN, Mardin'den çıkan karakterlerin California'daymışçasına konuşmasını falan bekleyemezsiniz.

Durun for example vereyim
“Suskunluğum kefenim olacak gibi Öyle büyük bir korku var yüreğimde. Sanki bir gece kıyamet bizim için kopacak. Büyük bir yangın çıkacak. Ama bu sefer sadece ben değil, hepimiz yanacağız!”
VEYA HER BÖLÜM BAŞI YAZILAN BEYLİKLER
“Yağmura karışan toprak kokusu, yaşama bile yüz çevirten, yâr kokusu… Bu gece, ağlıyordu bu şehir. Haykıra Haykıra… Ah İstanbul! Kim için yanıyorsun böyle? Kim için ağlıyor, sızlıyorsun delicesine? Koskoca şehrin, ıssız kalabalığı… Her biri farklı dertlerin koynunda sabahlayan, bambaşka acıların eteğinde kavrulan… Aslında birbirinden hiçbir farkı olmayan insanlara, aslında hiçbiri, birbirinin aynısı olmayan insanlara ağlıyordu bu gece İstanbul… Herkes için dökerken eteğindeki taşları, biraz Miran için ama en çok da Reyyan için ağlıyordu!”
VEYA
“Merhaba dersin, merhaba ey vicdan yarası. Selam olsun sana, yüreğimi kanatan merhamet yanığı. Tükenmeyen ihanetlere, sonu gelmeyen tüm kalp sancılarına, ömrünü pişmanlığın kor avuçlarına peyda edenlere selam olsun!”

SORUYORUM BUNA GEREK VAR MI? HATTA BUNU İTALİK YAZMAYA GEREK VAR MI? bu ara ara yapılabilir ona da hadi neyse de durma durmadan 3 lafın 5'i de böyle olmaz ki be gülüm.

şu "be" kelimesini de kullanıp durmayın (sorry asfasdf), bayat. ve allah razısı için tekrar uyarıyorum her beylik lafın sonuna üç nokta koymayın.

hikaye genel olarak eh, anlatışı-kalemi korkunç kötü, gözlerim beddua etti bana.



ha seveni var mı, manyak gibi (zaten bu latin amerikalılar, ispanyollar, israilliler taam keko da isveçlileri ya da fransızları falan anlamıyorum ben asdfafad)

peki dizi?
allah belamı verdi.
bu arada da dizi kitapla çok da paralel gitmiyor ama dizi de korkunç. daha izlemedim bi iki sahne izleyip tumblrda gif paylaşığ duruyorum.
ama
ama
AMA

Mirancım SEN NASI bi BEYSİN.
adam zaten muazzam bi de bunu alıp tüm fetişlerimin içine sokmaya ne hakkınız var adfadfadfas :(
vitale'den beridir böyle düşmedim ben.
hayır bi de adam sürekli gözyaşı döküyor aq vallahi kesicem kendimi;;; kadın-erkek ağladığında gözlerinin çevresi pembeleşen biriyse ona düşülür aksini düşünen aseksüeldir asdflkf :(
zaten şrfszin teki üstüne bi de bu öfkesi, bu hödüklüğü dağlar oy oy
şöyle de bi gerçek var gerçek hayatta ben doğu erkeğine düşüyorum afdafsdfasd (genel kültür; ) daha görülmemiştir batılı seveyim.
doğulu insanlara kaba falan dediğim düşünülmesin ola ki dedim seviyorum zaten. doğu kültürü daha yakın bana batıdan veya yaşam biçimleri; inanması güç ama evet. (böyle deyince üstüme kuma gelse bayılırım sanıyosunuz ama şimdi size ikinci bi kültür dersi veremem)
italyanlara bakıyorum orda da doğuluya benzeyenleri seviyorum.
yani adam italyanımsı bir doğulu havası var inkar eden delidir adamın hatları yeter.
tüm sebep akın akınözü'nün Miran tiplemesi yüzünden yani akın akınözü de değil.



oy yiğidim kıyamam :(
HAVA OLAYIM iç çek beni asdfasdfadsfasd

ataerkil toplumda köle olmaya mahkumum
xoxoxo
iko

Kapkara bir kışın ortasında terk etti beni.
Anlayacağın, ben kardelenim, o ise hercai!
Her şey, zamansız bir ölüm yüzünden başladı.
Bu ölüm beraberinde, körpe bir yüreğe öfke ve kin getirdi.
Aradan uzun, çok uzun yıllar geçti. Genç bir adamın kalbi ve ruhu
birbirinden harap duygularla, acımasızca perçinlendi.
Öyle ki, bu duygular onu uçurumun kenarına sürükleyebilecek kadar
tehlikeli hale gelmişti.
Yaralı bir mazinin ona bıraktığı en acı hatıra, yüreğinden tüm
merhameti söküp atmasına neden oldu. Kara bir kilit vurup derin
dehlizlere kapattı vicdanının çığlık çığlığa haykıran sesini. Merhameti
ne zaman isyan etse, hep o ânı hatırladı. Gözüne uyku girmeyen kara
bir gecenin sonunda, akla zarar bir karar aldı!
Ait olduğu topraklara gitmeye karar verdi genç adam. Çünkü her şey
orada başlayacaktı, yıllar önce orada bittiği gibi
Ve Miran Karaman!
Kusursuzca hazırladığı planla, ant içtiği intikamını almak için hazırdı.
Yüreğinde kor bir öfke, dilinde kahrolası bir yemin vardı. Şimdi vakit,
ödeşmeyi arzulayan deli yüreğini susturma vaktiydi. İçindeki öfkenin
bir nebze soğuması için masum bir can yakacaktı
O can kim mi?
Reyyan Şanoğlu!

Devamı

Format:Kitap
Barkod
Yayın Tarihi
Yayın Dili:Türkçe
Baskı SayısıBaskı
Sayfa Sayısı
Kapak:Karton
KağıtHamur
Boyut X

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir