seruloplazmin düşüklüğü / Wilson Hastalığında Teşhis ve Tedavi - Nadir-X

Seruloplazmin Düşüklüğü

seruloplazmin düşüklüğü

Wilson Hastalığında Teşhis ve Tedavi

Wilson hastalığı, dünya çapında yaklaşık kişiden 1&#;ini etkileyen, karaciğerde bakır atılımını sağlayan yolağın bozulması neticesinde karaciğer başta olmak üzere beyinde, gözlerde ve diğer organlarda bakır birikmesi sonucu ortaya çıkan genetik ve nadir görülen bir hastalıktır.

Wilson Hatalığı Nasıl Teşhis Edilir?

Wilson hastalığı başlangıçta birçok hastalığı taklit edebileceğinden teşhis edilmesi zor bir hastalıktır. Hastalığın belirtileri ağır metal zehirlenmesi, hepatit C ve serebral palsi gibi hastalıkların yanı sıra Parkinson hastalığı veya multipl skleroz gibi diğer nörolojik hastalıklarla karıştırılabilir. Ayrıca Wilson hastalığının çocukluk döneminde sıklıkla asemptomatik seyretmesi ve geleneksel tanı kriterlerinin daha çok yetişkinler için düzenlenmiş olması teşhisi zorlaştırmaktadır. Ayrıca Kayser-Fleicher Halkası’nın (gözbebeği etrafındaki sarı-turuncu halka) gözlenmediği, serum seruluplazmin düzeyinin ve idrarda bakır seviyesinin normal olduğu hastalarda tanı daha da zorlaşmaktadır.

Çocukluk çağında aşağıdaki durumlarda Wilson hastalığı düşünülmelidir.

• Açıklanamayan her tip karaciğer hastalığı veya transaminaz yüksekliği
• Ailede erken başlayan nörolojik veya psikiyatrik hastalık varlığı
• Ailede açıklanamayan karaciğer hastalığı varlığı
• Karaciğer hastalığı ile birlikte nörolojik hastalık bulunması
• Karaciğer hastalığı ile birlikte diğer organ tutulumlarının olması
• Karaciğer biyopsisi veya utrasonografide yağlı karaciğer bulguları
• Karaciğer biyopsisinde Wilson hastalığı bulguları olması
• Ailede daha önce Wilson hastalığı tanısı almış birey olması

Bu özellikleri olan hastalarda Wilson hastalığı tanısı için tetkiklere başlanılmalıdır. Wilson hastalığı tanısı koyduran tek bir test yoktur. Testlerin bir arada değerlendirilmesi önemlidir. Tanısal tetkikler karaciğer testleri ile birlikte bakır metabolizması ile ilgili testler olup, kesin tanı için birlikte ve doğru yorumlanmaları gerekir.

Muayenede yakınma ve bulguların yanı sıra ailenin tıbbı geçmişi de önemlidir. Ardından sırasıyla Wilson hastalığı tanısı için yapılacak testler yapılır. Öncelikle fiziki muayene gerçekleştirilir ve bu muayene esnasında;

• Fiziksel olarak tüm vücut ayrıntılı bir şekilde değerlendirilir,
• Özellikle batın, nörolojik sistem ve göz özenle kontrol edilir.

Karaciğer Testleri

Wilson hastalığının tanısında karaciğer testleri çok önemlidir. Basit bir kan testi ile karaciğer enzimlerindeki (transaminaz) anormallikler, kandaki bakır seviyesi, kan seruloplazmin değerleri, idrar ve serum bakır seviyelerine bakılır.

Bakır Metabolizması Testleri

Seruloplazmin: Serum seruloplazmin konsantrasyonu yeni doğan döneminde düşük olup yaşla birlikte artış göstermektedir. Bu nedenle Wilson hastalığı tanısı için seruloplazmin düzeyine en erken bir yaşında bakılmadır. Wilson hastalarının çoğunda serum seruloplazmin düzeyi sıklıkla 20 mg/dl altındadır. Kan seruloplazmin değerlerinin normal olması Wilson hastalığını ekarte ettirmez. Seruloplazmin düzeyi aşağıdaki durumlarda da düşük bulunabilir:

• Karaciğer yetmezliği
• Kalıtsal aseruloplazminemi
• Heterozigot taşıyıcılar
• Malnütrisyon
• Nefrotik sendrom
• Protein kaybettiren ishal
• Menkes hastalığı
• Glikozilasyon defektleri

Seruloplazmin düzeyinin 20 mg/dl altında olmasının çocuk ve yetişkin Wilson hastalarında duyarlılığı %95, özgünlüğü %84,5 olarak bildirilmiştir. Düzeyin 5 mg/dl altında olması kuvvetle Wilson hastalığını düşündürür. Diğer taraftan hastaların %’unda seruloplazmin düzeyi normaldir. Hamilelerde, otoimmün hepatitte ve östrojen kullanımı sırasında da seruloplazmin düzeylerinde artış izlenir. Seruloplazminin akut inflamasyonda yükselen bir akut faz reaktanı olduğu da akıldan çıkarılmamalıdır. Özellikle akut karaciğer yetmezliği olan hastalarda yüksek bulunabilir.

Total serum bakır düzeyi: Hastalıkta bakır yüklenmesi olduğu halde total serum bakır düzeyi (seruloplazmine bağlı bakır ve serbest bakır) seruloplazmin düşüklüğüne bağlı olarak düşük bulunabilir. Karaciğer yetmezliği ile kendini gösteren Wilson hastalarında, karaciğer dokusundaki hasar sonucu dolaşıma salındığı için serum bakır düzeyinde belirgin bir artış gözlenebilir. Total serum bakırı Wilson hastalığında tanı koymak için değerli bir belirteç olmamakla birlikte, tıbbi tedavi sırasında izlenmesi önerilir. Tedavi sırasında düşük serum bakır düzeyleri fazla uzamış veya yüksek doz tedavinin ipuçlarını verebilir.

İdrarda bakır atılımı: Hafif karaciğer hastalığı veya asemptomatik Wilson hastalarında idrar bakır düzeyi sıklıkla normaldir. Wilson hastalığı için 24 saatlik idrarda bakır düzeyinin µg, çocuklarda ise 40 µg (>0,65 µmol) üstünde olması hastalığı düşündürür, duyarlılığı %78,9 ve özgünlüğü %87,9’dur. Bazal değer düşük olabildiği gibi taşıyıcılarda, otoimmün hepatit gibi durumlarda da yüksek bulunabilir. Bu gibi durumlarda D-penisilamin yükleme testi tanıda yardımcı olabilmektedir. Test için hastanın vücut ağırlığına bakılmaksızın 24 saatlik idrar toplanması sırasında başlangıçta ve 12 saat sonra mg D-penisilamin verilir (2 x mg). 24 saatlik idrarda bakır düzeyi bazalin beş katından fazla yükseklikte olursa duyarlılık %88 gibi yüksek bir değere çıkarken, özgünlüğü düşmektedir. D-penisilamin yükleme testinde sınır

µg/24 saat olarak alındığında, asemptomatik hastalarda tanıyı dışlamada güvenilir bir test değildir (duyarlılığı %12). Aktif karaciğer hastalığı olanlarda ise tanıda duyarlılığı %92’dir. Aslında tanıda 24 saatlik idrarda bakır düzeyinin µg yerine 40 µg üstünün patolojik kabul edilmesinin penisilamin yükleme testine gereksinimi azaltacağı bildirilmektedir. 16,18 idrarda bakır, tanı yanında hastalık izleminde de tedaviye uyum ve aşırı tedaviyi izlemekte de yararlıdır. Bakır kontaminasyonunu engellemek için idrarın plastik ya da asit ile yıkanmış cam bir şişede toplaması gerekir.

Karaciğer Biyopsisi

Wilson hastalığı tanısında karaciğer biyopsisi klinik bulgular ve girişimsel olmayan testler yeterli değilse veya diğer karaciğer patolojileri şüphesi varsa yapılmalıdır. Tek başına karaciğer biyopsisi Wilson hastalığı tanısı için yeterli değildir. Karaciğer biyopsisi için alınan bazı ilaçların bırakılması ve önceden sekiz saat aç olmak gerekir. Biyopsi örneği almak için önce lokal anestezi uygulanır. Gerekirse sakinleştirici ve ağrı kesici eklenebilir. Karaciğer biyopsisinde aşağıdaki bulgular görülebilir:

• Makro-mikro veziküler yağlanma (Karaciğerde yağlanma)
• Otoimmün hepatiti (hepatit romatizmal bir karaciğer hastalığıdır) taklit eden bulgular
• Interportal fibrozis köprüleşmesi
• Mallory-hyaline glikojen içeren vakuoller
• Interportal fibrozis köprüleşmesi
• Siroz (genellikle makronodüler)

Karaciğer dokusunda kuru ağırlıkta bakır ölçümü: Mutlaka yapılmalıdır. Yetişkin serilerinde kolestatik olmayan bir hastada kuru karaciğer bakır miktarının > µg/g olması Wilson hastalığı için patognomiktir (bir hastalığı diğer hastalıklardan ayıran, hastalığa tanı koyduran klinik belirti). Karaciğerdeki bakır dağılımının homojen olmaması nedeni ile Wilson hastalarının %20’sinden fazlasında karaciğerdeki bakır miktarı düşük bulunabilir. Bakır miktarı nodülden nodüle de farklılık gösterebilir. Örnekleme hatasının olmaması için 1cm’den büyük, en az 0,5 cm’lik bir biyopsi örneği kuru doku bakır ağırlığı ölçümü için yeterli olmaktadır. Kantitatif bakır ölçümü için kullanılıp atılan iğne ile alınıp bakır içermeyen bir kaba konulmalıdır. Çocuk hastalarda bakır intrasitoplazmik olduğu için histokimyasal yöntemlerle gösterilemediğinden dokuda bakır ölçümü çok önemlidir.

Görüntüleme Testleri

Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları, Wilson hastalığında özellikle nörolojik semptomları olan kişiler için beyin anormalliklerinin gösterilmesine yardımcı olabilir. Bu bulgular Wilson hastalığını tek başına teşhis edemez, ancak bir teşhis veya durumun ne kadar ilerlemiş olduğunu belirlemeye yardımcı olabilir.

Genetik İncelemeler

Wilson hastalığının varlığı tespit edildiğinde genetik mutasyon biliniyorsa hastanın kardeşlerine de genetik test yaptırılabilir. Moleküler genetik test son zamanlarda sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır, ancak pahalı ve zaman alıcıdır. Şüpheli vakalarda ise oldukça değerlidir.

Wilson Hastalığı Tedavisi

Wilson hastalığı tanısı alan hastada hemen tedavi başlanmalıdır. Wilson hastalığında tedavinin esası; şelasyon tedavisi ile (D-penisilamin, trientin) idrarla bakır atılımını artırmak veya çinko tuzları ile bağırsaktan bakır emilimini engellemektir. Bu tedaviler yanında destekleyici tedaviler de uygulanır. Tedavi hastalığın tipi ve organ tutulumunun şiddetine göre planlanmalıdır.

Semptomtomatik hastalarda ilerleme hızlıdır, bakırın yaptığı hasarın durdurulması ve geriye döndürülmesi gerekir. Asemptomatik hastalarda ise tedavinin amacı semptomların gelişmesini önlemektir. Semptomatik hastalarda şelatör ilaçlar ilk basamak tedavi olarak önerilmektedir. Sinerjik etki nedeniyle çinko ile kombine tedaviler denenebilir.

Hastalar tedavi ile asemptomatik olduklarında ise düşük doz şelatörler veya çinko ile idame tedavisine geçilebilir. Asemptomatik veya hafif semptomlu çocuklar ise her iki tür tedaviden de yarar görürler. Akut karaciğer yetmezliği ve son evre karaciğer hastalığı gelişen olgularda medikal tedaviye cevap alınamıyorsa karaciğer transplantasyonu planlanmalıdır.

Şelasyon (İlaç) Tedavisi

Şelasyon tedavisi, vücuttaki fazla bakırın idrar yoluyla dışarı atılmasına yardımcı olur. Başka bir ilaç olan çinko asetat, sağlıklı bakır seviyesinin korunmasına yardımcı olur.

D Penisilamin

Wilson hastalığında D penisilamin ilk defa yılında kullanılmıştır. Hepatik endojen metallotiyonein yapımını artırarak, idrarla bakır atılımını artırmaktadır. D penisilamin tedavisi ile ensofalopati olmayan akut karaciğer yetmezliği dâhil tüm semptomatik karaciğer hastalarında ortalama 16 ay içinde iyileşme gözlenmiştir. Tedavi dozu 20 mg/kg/gün olup doza bölünüp verilir. Emilimin iyi olması ve tedavi etkinliği için yemeklerden saat önce aç karnına alınması gerekir. Penisilamin alımı sırasında piridoksin eksikliğine dair yeterli kanıt olmamakla beraber, tedaviye piridoksin eklenmesi (25 mg/gün) önerilmektedir.

Trientin (trietilen tetramin hidroklorür)

İlk kez ’da D-penisilamin tedavisine yan etki gösteren olgularda ikinci basamak şelatör tedavi olarak kullanılmıştır. Alerjik reaksiyon ve yan etki ile D-penisilamin ile karşılaştırıldığında oldukça az olarak bildirilmiştir. Bu avantajlarından dolayı birinci basamak tedavi olarak da kullanılmaya başlanılmıştır. Trientinin pediatrik olgularda birinci basamak kullanımı ile ilgili olarak yeterli bilgi olmamakla birlikte, nörolojik semptomların kötüleşeceği öngörülen Wilson hastalarında D-penisilamin yerine tercih edilmektedir. Ancak nadir de olsa trientin ile de nörolojik bozulma bildirilmiştir.

Çinko

Çinko, sindirim sisteminden bakırın emilmesini engeller. Enterositlerdeki metallotiyonein sentezini artırarak bakırın daha fazla bağlanmasını sağlayıp gastrointestinal sistemden portal sisteme geçişini engeller. Asemptomatik veya presemptomatik hastalarda veya şelatör tedavi sonrası, idame tedavi olarak kullanımı hızla artış göstermektedir. Semptomatik hastalarda birinci basamak tedavi olarak kullanımı çok önerilmemektedir.

Destekleyici Tedaviler

Bakırdan fakir diyet: Wilson hastalarında düşük bakırlı diyet önerilmekte, yüksek bakır içeren gıdalar (mantar, çikolata, kakao, karaciğer, kuruyemiş, deniz ürünleri, vb.) yasaklanmaktadır. Hasta stabilleştikten sonra diyette biraz esneklik sağlanabilir. Antioksidan tedavi: Bakırın yaptığı oksidatif hasarı azaltmak için E vitamini destekleyici tedavi olarak kullanılabilir. Hastanın hepatit A ve B aşılarının tamamlanması önemlidir. Siroz ve portal hipertansiyon gelişen hastalarda komplikasyonlar tedavi edilir.

Karaciğer Nakli (Transplantasyonu)

Wilson hastalarında karaciğer nakli akut karaciğer yetmezliği ve son evre karaciğer hastalığı gelişen ve uygulanan medikal tedaviye cevap alınamayan olgularda düşünülen bir tedavi yöntemidir ve nadiren gerekir (<%1). Nakil sonrası başarı oranı oldukça iyidir. Çocuk hastalarda bir ve beş yıllık sağ kalım %90,1 ve %89 olarak bildirilmiştir. Akut karaciğer yetmezliği olan hastalarda transplantasyon bekleme döneminde plazma değişimi, devamlı hemodiyafiltrasyon ve şelatör ilaçlar uygulanır. Dekompanze siroz bulguları ile başvuran hastalarda ilaç tedavisi hemen başlanıp hastalar asit varlığı, INR, bilirübin ve albümin değerleri ile yakından izlenmelidir. Bu değerler en erken bir ayda düzelmeye başlar; tam düzelme 3 ay-1 yıl sürer.

Nörolojik problemlerin tedavisi: Wilson hastalığında görülen; titreme, konuşma, yutma, yürüme gibi bazı problemler ilaçlar, bazı terapiler ve fizik tedavi ile hafifletilmeye çalışılır.

Hamilelerde Wilson Hastalığı Tedavisi

Hamile kişiler, hamilelik boyunca Wilson hastalığı tedavisine devam etmelidir. Doktorlar, hamile olan kişiler için daha düşük dozda ilaçlar reçete edebilir. Fetüsün az miktarda bakıra ihtiyacı olduğundan, bakırın dozunu iyi ayarlamak gerekir.

Çoğu durumda, hastaların hamilelik sırasında tam doz çinko almaya devam etmeleri önerilmektedir. Uzmanlar, Wilson hastalıklı emziren annelerin şelasyon ilaçları aldıkları süre içerisinde bebeklerini emzirmemeleri tavsiye edilmektedir. Penisillamin anne sütünde bulunur ve bebek için zararlı olabilir. Aynı zamanda anne sütündeki trientin hakkında çok az bilgi bulunmaktadır.

 


Kaynak:

funduszeue.info
funduszeue.info
funduszeue.info#treatment
funduszeue.info%20Hastaligi%funduszeue.info

Tags:
Bakır Metabolizması Testleriwilsonwilson hastalığıWilson Hastalığı TedavisiWilson Hastalığında Teşhis ve TedaviWilson Hatalığı Nasıl Teşhis Edilir?

WİLSON HASTALIĞI (WH)

  1. Metabolik ve genetik bir hastalıktır. Resesif geçer
  2. ATP7B deki gen mutasyonu sorumludur.
  3. Toplumlarda % oranındadır.
  4. ATP7B deki mutasyonlar, seruloplazmin isimli proteinin fonksiyonunu bozar. Bunun sonucu da bakırın (CU ) sisteme atılması ve buna bağlı olarak seruloplazmin sentezinin azalmasıdır.
  5. Bakır safra ile atılamaz ve karaciğer başta olmak üzere diğer organlarda birikir dekadda (ilk 20 yaş)  karaciğer,  dekadda ( arası) nörolojik bulgular tabloya hakimdir.
  6. Bakır gıdalarla alındıktan sonra portal sisteme geçer albuminle birleşip karaciğere gelir, seruloplazmin bakırı bağlayarak safraya atar.  Serulopazmin düşükse bakır karaciğerde birikir. Karaciğerde inflamasyon ve nekroza yol açar.

NÖROLOJİK WH’nın nasıl oluştuğu tam bilinmemektedir. Dolaşıma verilen bakır artınca bakır toksisitesi en çok santral sisnir sistemini etkiler.

KLİNİK BULGULAR: WH da 4 tip klinik bulgu vardır

  1. Hepatik bulgular (Karaciğer bulguları)
  2. Nörolojik bulgular (Sinir sistemi bulguları)
  3. Psikiatrik bulgular
  4. Diğer bulgular; Kardiak, pankreatit, hipopparatiroidizm, cilt, sexüel organ tutulumu, böbrek, artrit ve hematolojik

WH da kimyasal defekt doğuştan olduğundan dolayı bakır birikimi doğuştan mevcuttur. Klinik bulgular 5 yaşından önce çıkmaz.

WH’ NIN TANI KRİTERLERİ

1-Serum seruloplazmin 20mg/dl den düşüktür. Seruloplazmin akut faz reaktanı olduğu için 30mg/dl den yüksek değerler WH’ı tanısından uzaklaştırır.

saatlik idrarda bakır mg’ın üstündedir (normali <40 mg ). Hastalığın tanı ve takibi için kullanılır.

3-Karaciğerde kuru bakır ağırlığı >Mcg/gr dır.

4-Kayser-fleischer (KF) halkası mevcuttur.

5-ATP7B  gen  mutasyon varlığı.

6-Total serum bakırı düşüktür.

7-Serum serbest bakır düzeyi (seruloplazmin e bağlı olmayan )yüksektir. Normali< 15mg/dl ‘dir. WH da >25 mg dl’dir. Tedavide amaç 25’in altına düşürmektir. Tedavinin takibi için kullanılır. Serum serbest bakırı: Bakır-3xseruloplazmin. Seruloplazminin her miligramı mg bakır bağlar

D-PENİSİLAMİN YÜKLEME TESTİ (D-penicillamine challenge test) çocuklar için duyarlılığı vardır): 24 saatlik idrar bakır atılımının mg/dl inin altında olduğu durumlarda çocuklarda tanı koyma için uygulanır. mg D-penisilamin verilir. 12 saat sonra idrar toplanmaya başlar 24 saat sonra toplanan idrarda ölçülen idrar bakır miktarı > mg/dl olması anlamlıdır.

ŞÜPHELİ WİLSON

1-Serum seruloplazmini  <20 mg/dl

2-Anormal karaciğer testleri

saatte idrar bakırı >40mg

4-KC biyopsisi>Mcg/gr (+), Mcg/gr taşıyıcı

WH’DA TEŞHİS YÖNTEMLERİ VE ÖZEL DURUMLAR

1-Karaciğer tutulumunda ALT, AST yüksekliği hafif artmıştır ve hastalığın şiddetini göstermez.

2-Serum seruloplazmin <20mg/dl olduğu vakalarda KF halkası varsa akla gelmelidir. Seruloplazmin seviyesinin normal olması hastalığı ekarte ettirmez düşüklüğü de her zaman anlamlı olmayabilir.

3-Ürik asid düzeyi düşer.

4-İdrar bakırı yüksektir.(24 saatlik idrarda mg ın üzerinde )

WH da klasik paramatrelerin negatif yada eksik olduğu durumlarda  24 saatlik idrarda bakır atılımı mg ın üzerinde ise  WH ı için anlamlıdır..

Wilson Hastalığında Tedavi

Diyet, D-penisilamin, Trientine, Çinko, B6 vit, Antioksidan tedavi (E vitamini ), KC transplantasyonu, Hepatosit transplantasyonu (hayvan çalışmaları var ), gen tedavisi.

KLİNİK İZLEM –TEDAVİ

1-D-Penisilamin mg/gün(yemekten 1 saat önce ) gün sonra , 1 ay sonra mg/gün’e çıkılabilinir

2-Çinko sülfat 3x50 mg/gün

3-VitB6 1x50 mg/gün

4-Bakırdan düşük diyet

TEDAVİYE YANIT ve TAKİP:

Tedavi ile vücudun bakır depoları azalana kadar 24 saatlik idrar testinde bakır düzeyleri yüksek çıkar sonunda kan bakır ve idrar düzeyleri normale döner.

TEDAVİYE YANIT KRİTERLERİ

saatlik bakır atılımı< mg/dl (normali < 40 mg/dl  )

2-Kayser- Fleischer halkasının kaybolması.

3-Nörolojik bulgular geriler.

4-KC iyileşir.

5-Serum serbest bakırı<25mg/dl altına inmesi (ideali <15 mg/dl )

Nörolojik Wilson hastalığın’da UYARI:

Tedaviye başladıktan sonra hastaların %’de nörolojik bulgularda bozulma olur hatta kalıcı olabilir. Dokularda çözülen bakırın önce kana sonra MSS ‘e geçmesine bağlanmaktadır. Bu yüzden hastalar bilgilendirilmeli ve gün yatırılarak tedavi edilmelidir.

Wilson hastalığında; Kanda CU düşük, idrarda CU yüksek, kanda seruloplazmin düşük, KC de bakır yüksek.

BAKIR‘A AŞIRI MARUZ KALMA: Kanda CU yüksek, idrarda CU yüksek, kanda SERULOPLAZMİN düşük

BAKIR EKSİKLİĞİ: Kanda CU düşük, idrarda CU düşük, kanda SERULOPLAZMİN düşük

İDRARDA YÜKSEK BAKIR DÜZEYİ BULUNAN DİĞER DURUMLAR

1-PBS

2-Primer sklerozan kolanjit

3-Allegille sendromu

4-Otoimmün hepatit

KANDA SERULOPLAZMİN DÜZEYİNİN DÜŞÜK OLDUĞU DURUMLAR

1-Hipoproteinemi

2-Menkes hastalığı

3-Herediter aseruloplazminemi

4-Protein kaybettiren enteropatiler(özellikle gluten hastalığı )

5-Şiddetli KC yetmezliği

6-Wilson heterozigot taşıyıcılığı

ÖNEMLİ NOT: Ürik asid düzeyi düşük kronik karaciğer hastalığında WİLSON HASTALIĞI akla gelmelidir.

Türkiye Klinikleri Pediatri Dergisi

1. KULLANIM KOŞULLARI

funduszeue.info alan adından veya bu alan adına bağlı alt alan adlarından ulaşılan internet sayfalarını (Hepsi birden kısaca "SİTE" olarak anılacaktır) kullanmak için lütfen aşağıda yazılı koşulları okuyunuz. Bu koşulları kabul etmediğiniz takdirde "SİTE"yi kullanmaktan vazgeçiniz. "SİTE" sahibi bu "SİTE"de yer alan veya alacak olan bilgileri, formları, içeriği, "SİTE"'yi, "SİTE" kullanma koşullarını dilediği zaman değiştirme hakkını saklı tutmaktadır.

Bu "SİTE"'nin sahibi Türkocağı cad. No, Balgat Ankara adresinde ikamet eden Ortadoğu Reklam Tanıtım Yayıncılık Turizm Eğitim İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'dir (bundan böyle kısaca "Türkiye Klinikleri" olarak anılacaktır). "SİTE"'de sunulan hizmetler "Türkiye Klinikleri" tarafından sağlanmaktadır.

Bu "SİTE"'de sunulan hizmetlerden belirli bir bedel ödeyerek ya da bedelsiz olarak yararlananlar veya herhangi bir şekilde "SİTE"ye erişim sağlayan her gerçek ve tüzel kişi aşağıdaki kullanım koşullarını kabul etmiş sayılmaktadır. İşbu sözleşme içinde belirtilen koşulları "Türkiye Klinikleri" dilediği zaman değiştirebilir. Bu değişiklikler periyodik olarak "SİTE"'da yayınlanacak ve yayınlandığı tarihte geçerli olacaktır. "Türkiye Klinikleri" tarafından işbu sözleşme hükümlerinde yapılan her değişikliği "SİTE" hizmetlerinden yararlanan ve "SİTE"ye erişim sağlayan her gerçek ve tüzel kişi önceden kabul etmiş sayılmaktadır.

İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" tarihinde en son değişiklik yapılarak ve web sitesi üzerinden yayınlanarak; "SİTE"yi kullanan her kişi tarafından erişimi mümkün kılınıp yürürlülüğe konmuştur. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" ayrıca, "Türkiye Klinikleri" hizmetlerinden belli bir bedel ödeyerek veya ödemeden yararlanacak olan kullanıcılarla yapılmış ve/veya yapılacak olan her türlü "KULLANICI Sözleşmesi"nin de ayrılmaz bir parçasıdır.

2. TANIMLAR

"SİTE" : "Türkiye Klinikleri" tarafından belirlenen çerçeve içerisinde çeşitli hizmetlerin ve içeriklerin sunulduğu çevrimiçi (on-line) ortamdan funduszeue.info alan adından ve/veya bu alan adına bağlı alt alan adlarından erişimi mümkün olan web sitesi.

KULLANICI : "SİTE"ye çevrimiçi (on-line) ortamdan erişen her gerçek ve tüzel kişi.

LİNK : "SİTE" üzerinden bir başka web sitesine, dosyalara, içeriğe veya başka bir web sitesinden "SİTE"ye, dosyalara ve içeriğe erişimi mümkün kılan bağlantı.

İÇERİK : "Türkiye Klinikleri" "SİTE"yi ve/veya herhangi bir web sitesinden yayınlanan veya erişimi mümkün olan her türlü bilgi, dosya, resim, rakam, fiyat v.b görsel, yazınsal ve işitsel imgeler.

"KULLANICI SÖZLEŞMESİ" : "Türkiye Klinikleri"nin sunacağı özel nitelikteki hizmetlerden yararlanacak olan gerçek ve/veya tüzel kişilerle "Türkiye Klinikleri" arasında elektronik ortamda akdedilen sözleşme.

3. HİZMETLERİN KAPSAMI

"Türkiye Klinikleri", "SİTE" üzerinden sunacağı hizmetlerin kapsamını ve niteliğini belirlemekte tamamen serbesttir.

"Türkiye Klinikleri" "SİTE" bünyesinde sunulacak servislerden yararlanabilmek için, "KULLANICI"nın "Türkiye Klinikleri" tarafından belirlenecek özellikleri taşıması gereklidir. "Türkiye Klinikleri", bu gerekliliği tek taraflı olarak dilediği zaman değiştirebilir.

"Türkiye Klinikleri"nin "SİTE" üzerinden belirli bir ücret karşılığı veya ücretsiz olarak vereceği hizmetler sınırlı sayıda olmamak üzere;

- Sağlık sektörüne yönelik bilimsel makaleler, kitaplar ve bilgilendirici yayınları sağlamak.

- - Bilimsel dergilere yönelik makale hazırlama aşamasında biçimsel, istatistikî ve editöryal destek sağlamak.

4. GENEL HÜKÜMLER

"Türkiye Klinikleri", "SİTE" dâhilinde erişime açtığı hizmetler ve içeriklerden hangisinin ücrete tabi olacağını belirlemekte tamamen serbesttir.

"Türkiye Klinikleri"'nin sunduğu hizmetlerden yararlananlar ve siteyi kullananlar, yalnızca hukuka uygun ve şahsi amaçlarla "SİTE" üzerinde işlem yapabilirler. Kullanıcıların, "SİTE" dâhilinde yaptığı her işlem ve eylemdeki hukuki ve cezai sorumluluk kendilerine aittir. Her KULLANICI, "Türkiye Klinikleri"nin ve/veya başka bir üçüncü şahsın haklarına tecavüz teşkil edecek nitelikteki herhangi bir iş ve eylemde bulunmayacağını; yazılı, görsel ve işitsel bilgileri açıklamayacağını, "Türkiye Klinikleri"ne açıkladığı ve/veya "SİTE"ye gönderdiği her türlü yazılı, görsel ve işitsel bilginin "Türkiye Klinikleri"ne açıkladığı ve/veya "SİTE"ye gönderdiği sırada her türlü biçimde kullanılması, işlenmesi, saklanması, açıklanması ve üçüncü kişilere karşı ifşa edilmesi konusunda münhasır hak sahibi olduğunu kabul, beyan ve taahhüt eder. "KULLANICI" "SİTE" dâhilinde bulunan resimleri, metinleri, görsel ve işitsel imgeleri, video klipleri, dosyaları, veritabanları, katalogları ve listeleri çoğaltmayacağı, kopyalamayacağı, dağıtmayacağı, işlemeyeceğini, gerek bu eylemleri ile gerekse de başka yollarla "Türkiye Klinikleri" ile doğrudan ve/veya dolaylı olarak rekabete girmeyeceğini kabul ve taahhüt etmektedir.

"SİTE" dâhilinde üçüncü kişiler tarafından sağlanan hizmetlerden ve yayınlanan içeriklerden dolayı "Türkiye Klinikleri"nin, işbirliği içinde bulunduğu kurumların, "Türkiye Klinikleri" çalışanlarının ve yöneticilerinin, "Türkiye Klinikleri" yetkili satıcılarının sorumluluğu bulunmamaktadır. Herhangi bir üçüncü kişi tarafından sağlanan ve yayınlanan bilgilerin, içeriklerin, görsel ve işitsel imgelerin doğruluğu ve hukuka uygunluğunun taahhüdü bütünüyle bu eylemleri gerçekleştiren üçüncü kişilerin sorumluluğundadır. "Türkiye Klinikleri", üçüncü kişiler tarafından sağlanan hizmetlerin ve içeriklerin güvenliğini, doğruluğunu ve hukuka uygunluğunu taahhüt ve garanti etmemektedir.

"KULLANICI"lar, "SİTE"yi kullanarak, "Türkiye Klinikleri"nin, diğer "KULLANICI"ların ve üçüncü kişilerin aleyhine hiçbir faaliyette bulunamazlar. "KULLANICI"ların işbu "SİTE Kullanım Koşulları" hükümlerine ve hukuka aykırı olarak gerçekleştirdikleri "SİTE" üzerindeki faaliyetler nedeniyle üçüncü kişilerin uğradıkları veya uğrayabilecekleri zararlardan dolayı "Türkiye Klinikleri"nin doğrudan ve/veya dolaylı hiçbir sorumluluğu yoktur.

"KULLANICI"lar, "SİTE" dâhilinde kendileri tarafından sağlanan bilgilerin ve içeriklerin doğru ve hukuka uygun olduğunu kabul ve taahhüt etmektedirler. "Türkiye Klinikleri", "KULLANICI"lar tarafından "Türkiye Klinikleri"ne iletilen veya "SİTE" üzerinden kendileri tarafından yüklenen, değiştirilen ve sağlanan bilgilerin ve içeriklerin doğruluğunu araştırma; bu bilgi ve içeriklerin güvenli, doğru ve hukuka uygun olduğunu taahhüt ve garanti etmekle yükümlü ve sorumlu değildir.

"KULLANICI"lar, "SİTE" dâhilinde Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca haksız rekabete yol açacak faaliyetlerde bulunmayacağını, "Türkiye Klinikleri"nin ve üçüncü kişilerin şahsi ve ticari itibarı sarsacak, kişilik haklarına tecavüz ve taarruz edecek fiilleri gerçekleştirmeyeceğini kabul ve taahhüt etmektedir.

"Türkiye Klinikleri", "SİTE" dâhilinde sunulan hizmetleri ve içerikleri her zaman değiştirebilme hakkını saklı tutmaktadır. "Türkiye Klinikleri", bu hakkını hiçbir bildirimde bulunmadan ve önel vermeden kullanabilir. "KULLANICI"lar, "Türkiye Klinikleri"nin talep ettiği değişiklik ve/veya düzeltmeleri ivedi olarak yerine getirmek zorundadırlar. "Türkiye Klinikleri" tarafından talep edilen değişiklik ve/veya düzeltme istekleri gerekli görüldüğü takdirde "Türkiye Klinikleri" tarafından yapılabilir. "Türkiye Klinikleri" tarafından talep edilen değişiklik ve/veya düzeltme taleplerinin, "KULLANICI"lar tarafından zamanında yerine getirilmemesi sebebiyle doğan veya doğabilecek zararlar, hukuki ve cezai sorumluluklar tamamen kullanıcılara aittir.

"SİTE" üzerinden, "Türkiye Klinikleri"nin kendi kontrolünde olmayan ve başkaca üçüncü kişilerin sahip olduğu ve işlettiği başka web sitelerine ve/veya "İÇERİK"lere ve/veya dosyalara link verebilir. Bu link'ler sadece referans kolaylığı nedeniyle sağlanmış olup ilgili web sitesini veya işleten kişiyi desteklemek amacıyla veya web sitesi veya içerdiği bilgilere yönelik herhangi bir türde bir beyan veya garanti niteliği taşımamaktadır. "SİTE" üzerindeki linkler vasıtasıyla erişilen web siteleri, dosyalar ve içerikler, bu linkler vasıtasıyla erişilen web sitelerinden sunulan hizmetler veya ürünler veya bunların içeriği hakkında "Türkiye Klinikleri"nin herhangi bir sorumluluğu yoktur.

"Türkiye Klinikleri", "SİTE" üzerinden "KULLANICILAR" tarafından kendisine iletilen bilgileri "Gizlilik Politikası" ve "KULLANICI Sözleşmesi" hükümleri doğrultusunda kullanabilir. Bu bilgileri işleyebilir, bir veritabanı üzerinde tasnif edip muhafaza edebilir. "Türkiye Klinikleri" aynı zamanda; KULLANICI veya ziyaret edenin kimliği, adresi, elektronik posta adresi, telefonu, IP adresi, "SİTE"nin hangi bölümlerini ziyaret ettiği, domain tipi, tarayıcı (browser) tipi, tarih ve saat gibi bilgileri de istatistiki değerlendirme ve kişiye yönelik hizmetler sunma gibi amaçlarla kullanabilir.

5. FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI

Bu "SİTE" dâhilinde erişilen veya hukuka uygun olarak kullanıcılar tarafından sağlanan bilgiler ve bu "SİTE"nin (sınırlı olmamak kaydıyla tasarım, metin, imge, html kodu ve diğer kodlar) tüm elemanları (Hepsi birden "Türkiye Klinikleri"nin telif haklarına tabi çalışmaları olarak anılacaktır) "Türkiye Klinikleri"ne aittir. Kullanıcılar, "Türkiye Klinikleri" hizmetlerini, "Türkiye Klinikleri" bilgilerini ve "Türkiye Klinikleri"nin telif haklarına tabi çalışmalarını yeniden satmak, işlemek, paylaşmak, dağıtmak, sergilemek veya başkasının "Türkiye Klinikleri"nin hizmetlerine erişmesi veya kullanmasına izin vermek hakkına sahip değildirler. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" dâhilinde "Türkiye Klinikleri" tarafından sarahaten izin verilen durumlar haricinde "Türkiye Klinikleri"nin telif haklarına tabi çalışmalarını çoğaltamaz, işleyemez, dağıtamaz veya bunlardan türemiş çalışmalar yapamaz veya hazırlayamaz.

İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" dâhilinde "Türkiye Klinikleri" tarafından sarahaten yetki verilmediği hallerde "Türkiye Klinikleri"; "Türkiye Klinikleri" hizmetleri, "Türkiye Klinikleri" bilgileri, "Türkiye Klinikleri" telif haklarına tabi çalışmaları, "Türkiye Klinikleri" ticari markaları, "Türkiye Klinikleri" ticari görünümü veya bu SİTE vasıtasıyla sağladığı başkaca varlık ve bilgilere yönelik tüm haklarını saklı tutmaktadır.

6. SİTE KULLANIM KOŞULLARINDA DEĞİŞİKLİKLER

"Türkiye Klinikleri", tamamen kendi takdirine bağlı olarak işbu "SİTE Kullanım Koşulları"nı herhangi bir zamanda "SİTE"'da ilan ederek değiştirebilir. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları"nın değişen hükümleri, ilan edildikleri tarihte geçerlilik kazanacaktır. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" kullanıcının tek taraflı beyanları ile değiştirilemez.

7. MUCBİR SEBEPLER

Hukuken mücbir sebep sayılan tüm durumlarda, "Türkiye Klinikleri" işbu "SİTE Kullanım Koşulları", gizlilik politikası ve "KULLANICI Sözleşmesi"nden herhangi birini geç ifa etme veya ifa etmeme nedeniyle yükümlü değildir. Bu ve bunun gibi durumlar, "Türkiye Klinikleri" açısından, gecikme veya ifa etmeme veya temerrüt addedilmeyecek veya bu durumlar için "Türkiye Klinikleri"nin herhangi bir tazminat yükümlülüğü doğmayacaktır. "Mücbir sebep" terimi, ilgili tarafın makul kontrolü haricinde ve "Türkiye Klinikleri"nin gerekli özeni göstermesine rağmen önleyemediği olaylar olarak yorumlanacaktır. Bunu yanında sınırlı olmamak koşuluyla, doğal afet, isyan, savaş, grev, iletişim sorunları, altyapı ve internet arızaları, elektrik kesintisi ve kötü hava koşulları gibi durumlar mücbir sebep olaylarına dâhildir.

8. UYGULANACAK HUKUK VE YETKİ

İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" uygulanmasında, yorumlanmasında ve bu "SİTE Kullanım Koşulları" dâhilinde doğan hukuki ilişkilerin yönetiminde yabancılık unsuru bulunması durumunda Türk kanunlar ihtilafı kuralları hariç olmak üzere Türk Hukuku uygulanacaktır. İşbu sözleşmeden dolayı doğan veya doğabilecek her türlü ihtilafın hallinde Ankara Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.

9. YÜRÜRLÜLÜK VE KABUL

İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" "Türkiye Klinikleri" tarafından "SİTE" içersinde ilan edildiği tarihte yürürlülük kazanır. Kullanıcılar, işbu sözleşme hükümlerini "SİTE"yi kullanmakla kabul etmiş olmaktadırlar. "Türkiye Klinikleri", dilediği zaman iş bu sözleşme hükümlerinde değişikliğe gidebilir ve değişiklikler sürüm numarası ve değişiklik tarihi belirtilerek "SİTE" üzerinde yayınlandığı tarihte yürürlülüğe girer.

Seruloplazmin

Seruloplazmin Nedir?

Seruloplazmin, karaciğerde üretilerek demir metabolizmasında görev yapan ve kandaki bakır elementlerini taşımak ile sorumlu olan temel proteindir. Vücutta gerçekleşen metabolik olayların aksamadan ve sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için bakır önemli bir elementtir. Beyin fonksiyonlarının doğru çalışabilmesi ve vücudun enerji üretebilmesi gibi temel durumlar bakırla ilişkilidir. Vücutta bakırın az veya çok olması vücuda zarar verdiği gibi genel işleyişi bozmaktadır. Bu nedenle bakır elementini taşımak ile sorumlu olan seruloplazminin görevini yerine getirmesi önemlidir.

Bakır elementi, tüketilen besinler ile vücuda alındıktan sonra sindirim sistemi tarafından emilmektedir ve vücut için gereklidir. Bağırsaklar tarafından emilen seruloplazmin, karaciğere taşınmaktadır. Karaciğerde depolandıktan sonra çeşitli enzimlerin üretilmesinde rol oynamaktadır.

Karaciğerde farklı enzimlerin salgılanması sonucunda bu enzimler dolaşıma katılır. Kanda bulunan bakırın yaklaşık %95’i temel olarak seruloplazmine bağımlıdır. Bu nedenle, seruloplazmin eksikliği veya fazlalığı, çeşitli rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olur.

Seruloplazmin Normal Değerleri Kaç Olmalı?

Seruloplazmin, vücut işleyişinin düzenli ve sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için gereklidir. Seruloplazmin normal değerleri dışına çıkıldığında (azlığı veya çokluğu) hastalık ve rahatsızlıkların ortaya çıkması muhtemeldir.

Erkeklerde seruloplazmin normal değerleri:

  • 0 – 17 yaş aralığındaki kişilerde 14 – 41 mg/dL arasında
  • 17 yaşından büyük kişilerde 15 – 30 mg/dL arasındadır. 

Kadınlarda seruloplazmin normal değerleri:

  • 0 – 17 yaş aralığındaki kişilerde 14 – 41 mg/dL arasında
  • 17 yaşından büyük kişilerde 16 – 45 mg/dL arasındadır.

Seruloplazmin Nasıl Ölçülür?

Seruloplazmin testi, bireylerin kol damarından bir iğne yardımıyla kan numunesinin alınmasıyla yapılır. Test sonucunda kandaki seruloplazmin miktarı ölçülür. Bakır eksikliğine bağlı bozuklukların tanı ve tedavi sürecinde seruloplazmin testi büyük önem taşır. Test sonucunda normal değerlerin dışındaki değerlere rastlanması halinde tedavi süreci başlamaktadır.

Seruloplazmin testi bazı durumlarda diğer testler ile birlikte yapılmaktadır. Bu testler, idrarda bakır testi, kanda bakır testi ve karaciğer fonksiyon testidir.

Hamilelikte Seruloplazmin Değerleri Nasıl Olmalı?

Hamilelik, vücuttaki seruloplazmin miktarını artıran sebeplerden biridir. gebe vücudundaki seruloplazmin miktarı normal olarak kabul edilen 16 – 45 mg/dL’nin iki katına kadar yükselebilir. Hamilelik döneminde değerlerin yükselmesi normal olarak kabul edilmektedir. Hamile kişinin farklı rahatsızlıkları bulunmuyor ise endişe edilmesine gerek yoktur.

Hamilelik sürecinde seruloplazmin testinin yapılması, bakır eksikliği veya fazlalığından kaynaklanan hastalıkların bebeğe aktarılıyor olması nedeniyle önemlidir. Seruloplazmin eksikliği sebebiyle tüketilen gıdalardaki bakır oranı vücudun çeşitli organlarında birikir. Vücutta bakır birikmesi olarak bilinen Wilson hastalığının istatistiki bilgileri incelendiğinde Wilson hastası bir bireyin çocuğunda da hastalığın geçme riski her kişide 1’dir.

Bebeklikte Seruloplazmin Değeri Nasıl Olmalı?

Bebeklikte seruloplazmin normal değerinin 14 – 41 mg/dL aralığında olması gereklidir. Bebeklik ve çocukluk döneminde bu normal değerlerin altında veya üstünde değerlere rastlanması durumunda gelişim kötü etkilenerek çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. 5 yaşından küçüklerde karaciğer ve nöropsikiyatrik bulgular, seruloplazmin maddesinin eksikliğine veya fazlalığına işaret etmektedir.

Seruloplazmin Düşüklüğü Nedenleri ve Hastalıkları Nelerdir?

Alınan kan örneğinin incelenmesinin ardından vücuttaki seruloplazmin değerlerinin normal değerin altında olması, seruloplazmin düşüklüğü olarak ifade edilir. Bu durum, tüketilen bakır içerikli gıdaların uygun şekilde sindirilemediğine veya vücudun bakırı ortadan kaldıramadığına işaret etmektedir. Seruloplazmin düşüklüğüne yol açan durumlar şunlardır:

Seruloplazmin Düşüklüğü Belirtileri

Seruloplazmin düşüklüğü, çeşitli belirtiler ile ortaya çıkmaktadır. Seruloplazmin düşüklüğü belirtileri:

Seruloplazmin düşüklüğüne yol açan hastalıkların kendine özgü belirtileri vardır. Bunlar şu şekilde kategorize edilir:

  • Wilson Hastalığı BelirtileriYürüme sorunu, sorunlu yutma, sorunlu konuşma, mide bulantısı, sarılık, anemi en sık görülen belirtiler arasındadır. Semptomlar genellikle 5 ila 35 yaşları arasında ortaya çıkmaktadıfunduszeue.info küçük yaşlarda ya da daha ileri yaşlarda da karşımıza çıfunduszeue.infonde Wilson hastalığı öyküsü bulunan kişilerin seruloplazmin testi yaptırmaları önerilmektedir.
  • Menkes Hastalığı BelirtileriBu hastalık genellikle bebeklik döneminde ortaya çıkmaktadır. Bu belirtiler: nöbetler, kas tonusu eksikliği, gelişimsel gecikmeler, büyüme başarısızlığı, beslenme zorluğu, kırılgan ve seyrek saçlar olarak sıralanmaktadır.

Seruloplazmin Düşüklüğü Tedavisi

Seruloplazmin düşüklüğü görülen hastalarda ilk etapta diyet programları uygulanmaktadır. Diyet programları, kişiler için bireysel olarak hazırlandığı için diyetisyen kontrolünde yapılmaktadır. Gereğinden fazla kadmiyum, demir ve çinko tüketilmesi vücuttaki bakır emilimini azalttığı için diyet programları bu bilgiler ışığında şekillenmektedir.

Seruloplazmin düşüklüğü, wilson hastalığı gibi bir hastalık ile ilişkiliyse çinko takviyesi, B6 ve E vitamini takviyesi, karaciğer transplantasyonu, hepatosit transplantasyonu ve gen tedavisine başvurulmaktadır. Diyet ve ilaç takviyelerinin sonucunda başarılı sonuçlar alınamaz ise diğer yöntemler uygulanmaktadır.

Seruloplazmin Düşüklüğüne Ne İyi Gelir?

Seruloplazmin düşüklüğü, tüketilen besinlerde bakır içeren gıdaların az olmasından kaynaklanıyor olabilir. Bu tür durumlarda vücuda alınan bakır oranını artırmak gereklidir. Bakır zengini olan besinler: yeşil yapraklı sebzeler, yumurta, deniz ürünleri, et, kuru baklagiller, yağlı tohumlar, organ etleri olarak sıralanmaktadır. Seruloplazmin düşüklüğü olan kişilerin bu gıdaları günlük öğünlerine eklemeleri önerilmektedir.

Vücuda yeterince bakır içeren besinler giriyor ancak bakır emilemiyor ise bakır emilimini artıracak gıdaların tüketilmesi gereklidir.

Düzenli spor yapmaya ve hareket etmeye özen gösterilmelidir. Sürekli hareket halinde olan vücutlarda neredeyse her organ işleyişi devam ettirmek amacıyla görev alır. Spora ek olarak sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzaklaşmak gereklidir.

Seruloplazmin eksikliği bulunan kişilerin tedavi sürecinde istirahat etmesi ve tedavi sürecini aksatmaması ise bir diğer önemli durumdur.

Seruloplazmin Düşüklüğü Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Vücudun bakır içeren besinleri yeteri miktarda emilime sokamaması durumunda vücudun ihtiyaç duyduğu bakır alınamamış olur. Bu durumda, organ fonksiyonlarında azalma görülürken kişide fiziksel ve zihinsel değişimler yaşanır. Kişide davranış değişiklikleri, yürüme ve hareketlerini kontrol etmede zorluk, kansızlık, eklemlerde ağrı, iştahsızlık ve yorgunluk görülür. Seruloplazmin düşüklüğü hastalık ile ilişki ise tedavi edilmemesi sonucunda karaciğer yetmezliği, beyin tutulumu, distoni, depresyon etkileri hastayı etkisi altına alır. Fiziksel ve zihinsel değişimlerin sonucunda ise kişinin hayatı büyük oranda tehlikeye girer.

Seruloplazmin düşüklüğü tedavisine erken dönemde başlanmaz ise karaciğer ve sinir sistemi hasarı oluşabilir. Daha sonraki süreçte seruloplazmin düşüklüğü tedavi edilse dahi bu hasarlar kalıcı hale gelir.

Seruloplazmin Yüksekliği Nedenleri ve Hastalıkları Nelerdir?

Seruloplazmin yüksekliği vücudun, tüketilen gıdalardaki bakır miktarının çoğunun emilimini sağlayarak karaciğere ulaştırmasıdır. Vücutta olması gereken normal değerlerin üstüne çıkıldığında da çeşitli rahatsızlık ve hastalıkların oluşması muhtemeldir. Seruloplazmin yüksekliğine yol açan durumlar:

Seruloplazmin Yüksekliği Tedavisi

Hastalarda seruloplazmin yüksekliği görüldüğü durumlarda diyet ve ilaç tedavileri uygulanmaktadır. Her bireyin vücuduna ve hastalığına bağlı olarak hazırlanan diyet programında seruloplazmin seviyesinin dengelenmesi için ideal besinlere yer verilirken emilimi yükseltecek ürünler çıkarılmaktadır. Diyet programına ek olarak emilimi dengeleyici ilaç tedavilerine başlanmaktadır.

Seruloplazmin Yüksekliğine Ne İyi Gelir?

Seruloplazmin yüksekliği tedavisinde uygulanan diyet programında kadmiyum, çinko, fitatlar ve posa yer almaktadır. Bu içeriklere sahip yiyecek bakır emilimini azaltmaktadır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası