kemal oğuzman kişiler hukuku pdf / Kemal Oğuzman Medeni Hukuk Pdf - Kemal Oğuzman Medeni Hukuk Pdf İndir - PDFSAYAR

Kemal Oğuzman Kişiler Hukuku Pdf

kemal oğuzman kişiler hukuku pdf

TAPU SİCİLİ VE TAPU KÜTÜĞÜ I. Tapu Sicili TMK /1: “taşınmazlar üzerindeki hakları göstermek üzere tapu sicili tutulur” denmektedir. Yürürlükte bulunan Medeni kanunun kullanışına göre: “Tapu Sicili” üst kavramdır. a) Tapu kütüğünü, b) kat mülkiyeti kütüğünü, bunları tamamlayan, c) yevmiye defterleri’ni, d) belgeler ve e) planları kapsar, bunlardan oluşur. II. Tapu Kütüğü Tapu kütüğü; Tapu sicili’nin TMK /2 ‘de belirtilen unsurların başlıcasıdır. --Taşınmazlar üzerindeki ayni hakların kazanılmasında şekli aleniyetin sağlanması görevinin Tapu Sicili’ne verilmesi, hukuki güvenliği sağlamak bakımından yerinde olmuştur. III. Tapu Sicili’nin Diğer Unsurları funduszeue.info Mülkiyeti Kütüğü funduszeue.infoe Defteri TMK gereğince “tescil istemi” isteyenin kimliği ve isteminin konusu belirtilerek istem sırasına göre derhal yevmiye defterine yazılır. Tapu Sicili Tüzüğü m. 59/1; şerh için de “ yevmiye numarasından” söz etmektedir. 3. Resmi belgeler ve plan (mütemmim vesikalar) Resmi senet, mirasçılık belgeleri, mülkiyeti tescilsiz geçiren mahkeme ilamı gibi belgeler de Tapu Sicili’nin bir ana unsurudur. 4. Yardımcı siciller TMK /3 yardımcı sicillerin tüzükle belirleneceğini belirtir. TST 6/B’de yardımcı siciller: a) Mal sahipleri sicili b) Aziller sicili c)Düzeltmeler sicili d) kamu orta malları sicili 1 funduszeue.infoğer defterler Hocanın kanaati üzerine “aleniyet=kamuya açıklık ilkesi” nin sonuçları kapsamına girmezler. IV. Tapusuz Taşınmazların Tapu Siciline Geçirilmeleri TMK “taşınmazlar bulundukları bölgenin tapu siciline kaydedilir.” Denmektedir. V. Kadastro Kadastro kanunu bir yandan taşınmazların sınırlandırma işleri yapılırken(m.7), diğer yandan eski tapulu taşınmaz malların hak sahiplerinin tespiti ve “tapuda kayıtlı olmayan”(tapusuz) taşınmaz malların tespiti yapılır. VI. Yeni Tapu Verilirken Mülkiyet Hakkının Kime veya Kimlere Ait Olduğunun Tespiti 1)Eski tapusu olan taşınmazlar a) Adına tescil bulunan kimse veya külli halefi olan mirasçı veya mirasçıları; tespit yapıldığı sırada zilyed iseler onlar adına tespit yapılır. “Kayıt sahibi” ölmüş, mirasçıları belli değil ise yine kayıt sahibi adına tespit yapılır. b) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyed ise, kayıt sahibi veya mirasçılarının muvafakati ile zilyed adına tespit yapılır. c) Zilyed, taşınmazı kayıt sahibinden veya külli halefinden yahut yetkili temsilcisinden tapu dışı –haricen- devraldığını ve en az 10 yıl süreyle çekişmesiz ve aralıksız zilyed olduğunu kanıtlarsa zilyed adına tespit yapılır. d) Kayıt sahibi en az 20 yıl önce ölmüş veya gaip olmuş veya tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamakta ise ve zilyed çekişmesiz ve aralıksız 20 yıl ve malik gibi zilyedliğini ispat etmiş ise taşınmaz yine zilyed adına tespit edilir. e) Noterin belgelediği muvakafat veya düzenlediği satış vaadi senedi de zilyed adına tespite yol açar. 2 2) Taşınmaz tapusuz ise Kadastro K. m’ de belirtilen şartlar ve yine bu maddede belirtilen hallerde, maddede gösterilen belgelerle en az 20 yıldan beri çekişmesiz ve aralıksız malik gibi zilyedliğin ispatı aranır. 3) Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre Kadastro tutanakları m. 11 gereğince ilan edilmiş ve 30 günlük ilan süresi dolmuş ise, artık sınırlandırma ve tespitler kesinleşir. Kesinleşen tutanakların içeriğine, kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz edilmez ve dava açılamaz. Ayni haklara zamanaşımına ve hak düşürücü süreye tabi olmadıkları halde burada istisnai ve özel bir hak düşürücü süre düzenlenmiştir. VII- Tapu Kütüğüne Geçirilecek Taşınmazlar 1)Arazi Arazi sınırları belli yeryüzü bölümleri, parçalarıdır. Kamu malı niteliğinde olan arazi , TMK gereğince bunlara ilişkin tescili gerekli bir (sınırlı) ayni hakkın kurulması söz konusu olmadıkça kütüğe kaydolunmaz. TST 7/2’de de “mevzuat çerçevesinde tescilleri zorunlu hale gelmedikçe Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle kamunun ortak kullanımına ayrılmış taşınmaz mallar kütüğe yazılamaz” hükmü yer alır. --TST 92’de mer’a, yaylak, kışlak gibi kamu orta malları için kamu orta malları (yardımcı) sicilinin tutulacağının belirtilmiştir. 2) Taşınmazlar üzerindeki bağımsız ve sürekli haklar Bağımlı haklar; “eşyaya” (eşya üzerindeki mülkiyet hakkına) bağlı nisbi veya mutlak (ayni) haklar olabilirler. İkinci bir tür bağımlılık da kişiye (hak sahibine) bağımlı olacak hakları veya ayni haklarda görülür. Bir de alacak hakkına bağımlılık vardır ki fer’i ve ayni teminat hakları (rehin hakları) bu türdendir. Bağımlı haklar, tapuya taşınmaz olarak geçirilmeye elverişli değildirler. Buna karşılık üst hakkı ve kaynak irtifakı bağımsız hak olarak “taşınmaz” sayılmaya elverişlidirler. Bu hakların taşınmaz itibar edilerek tapuya 3 yazılması; bağımsız hak olarak başkasına devri veya intikali bakımından kolaylık sağlar. Taşınmaz malikinin, taşınmaza açılan sahifede kalan sınırlı ayni hakkın devri istendiğinde muvafakat vermesine gerek kalmaz. Bağımsız sınırlı ayni hakka kendisi bir taşınmazmış gibi ayrı bir sahife açılmıştır. Hak sahibi; taşınmaz devreden malik hükmündedir. Kendisi tasarruf yetkisini kullanabilir. Ancak; bu bağımsız hakkın aynı zamanda sürekli olması gerekir. Yeni medeni kanun 20 yıllık alt sınırı 30 yıla çıkarmıştır. Üst hakkının bağımsız bir hak olarak en çok yıl için kurulacağını belirten TMK /1’de üst sınır gösterilmiştir. MK /1’de “üst hakkı bağımsız bir hak olarak en çok yüz yıl için kurulabilir” dendiğine göre, bağımsız ve sürekli hak olarak taşınmaz sayılması ve ayrı sahife açılması durumu için yüz yıllık bir üst sınır getirilmemiş, MK /3 anlamında “devredilebilir ve mirasçıya geçebilir” olması kastedilmiştir. Aksi kararlaştırılmamış ve “kişiye bağımlı” kılınmış ise, bu takdirde de gerçek kişi yararına kurulmuş ise o gerçek kişinin ölümüyle, tüzel kişi yararına kurulmuş ise yine en çok – intifa hakkına ilişkin TMK /2’ye kıyasen- yüz yılın dolmasıyla sona ermesi gerekir. Kaynak hakkı (kaynak irtifakı) için de TMK /son’da “taşınmaz olarak ayrı sahife açılabilmesi” nin alt sınırı 30 yıl olarak belirtimiştir. Üst sınırdan bahis yoktur. Somut olayda kaynak irtifakı taşınmazın; üzerinde kaynak bulunmayan alanında da zilyedliği gerektiriyor veya malikin taşınmazdan yararlanması çok sınırlı kalıyorsa; intifa hakkının ve üst hakkının üst süre sınırının kaynak irtifakında da uygulanması hoca kanaatine göre gereklidir. 3) Kat mülkiyetine konu olan bağımsız bölümler Kat mülkiyetine konu olan bağımsız bölümlerin kat mülkiyeti kütüğüne taşınmaz olarak kaydı, kat mülkiyeti kanunu hükümlerine tabidir. 4 TAPU KÜTÜĞÜNE YAPILAN YAZIMLAR I. Genel Açıklama tapu kütüğüne taşınmazın geçirilmesine “kaydetme”; tapu sicilindeki yazılımlara da “kayıt” denir. --TMK ’de de “bağımsız bölümlerin kat mülkiyetini kütüğüne yazılacağı” belirtilir. II. İlke olarak, İstemsiz Yazım Yapılamaması 1. İstem ilkesi: Bu ilke yazımlarda da çizimlerde de kural olarak geçerlidir. Kanun aksi belirtmedikçe: istem yetkisinin istemiyle yazım ve çizim yapılabilir. Buradaki istem (talep), borçlar hukuku anlamında “talep” olmayıp bir resmi fiil (yazım) yapılması için memura yöneltilen istemdir. Tapu memuruna bu talep yöneltildikten sonra memur yasallık denetimi ilkesi gereğince bu istemin kanunun aradığı şartlara uygun olup olmadığını denetler, ilgiliden talebini belgelemesini isteyebilir, bundan sonra yazımı ve çizimi yapar. Tapu sicilinin tutulmasına ilişkin eylem veya yapmama tutumundan dolayı zarar görenler için TMK ’de “devletin sorumluluğu” kuralı düzenlenmiştir. 2. İstem ilkesinin istisnaları Tapu memurunun istemsiz bir yazım veya çizim yapabilmesi ancak kanunun verdiği özel bir yetkiyle olabilir. Bu da kural olarak yazımlarda değil çizimlerde olabilir. Örnek: Tapu K. 26/6 gereğince, taşınmaz satış vaadi şerh verilmişse, şerhden itibaren 5 yıl içinde satış yapılamaz ise, tapu görevlisi bu şerhi re’sen çizebilir.(Terkin) İstem yetkilisi kural olarak yazımlarda taşınmaz maliki; çizimlerde sınırlı ayni hak sahibidir. Ancak; sınırlı ayni hak süreli bir hak idiyse ve hak bu sürenin sona ermesi dolayısıyla sona ermiş ise, çizimlerde göreceğimiz gibi, sadece sınırlı ayni hak sahibi değil de malik de çizim isteyebilir. 5 Bildirici tescil hallerinde de, mülkiyet tapu dışında kazanıldığına göre, bu kazanımı belgeleyen yeni malik “bildirici tescil” in yapılması isteminde bulunabilir. II. Tapu Kütüğüne Yapılan Yazım Türleri 1. Genel Açıklama Tapu kütüğüne başlıca üç tür yazım yapılır: a)tescil b)şerh c)beyan Tescil; ayni haklar için söz konusu olan yazım türüdür. Bu yazım türünün iki türü vardır: Kurucu tescil, cüz’i intikal hallerinde kural olarak söz konusu olan yazımdır. Yazım eylemi başlı başına bir hukuki muamele değil resmi bir fiildir. Ancak; bu tescil yapılmadıkça tasarruf muamelesi hüküm doğurmaz ve mülkiyet veya sınırlı ayni hak devralan tarafından kazanılmış olmaz. Bildirici tescil hallerinde, esasen mülkiyet tescilden önce kazanılmış olur. Tescilin “kurucu” değil sadece “bildirici” etkisi vardır. Bildirici tescil halleri mevzuatta “numerus clausus” ilkesine göre tahdidi bir şekilde belirtilmiştir. 2) Tescil a)tescil ayni hakların tapu kütüğüne yazımıdır. kurucu tescil ve bildirici tescil tapu görevlisinin gerçekleştirdiği bir resmi fiildir. kurucu tescil: kurucu tescilden önce bir borçlanma işlemi –kural olarak tapu memuru önünde- düzenlenmiştir. Borçlanma işlemi kural olarak resmi şekle bağlıdır. Resmiyeti de kural olarak noter değil tapu görevlisi verir. Tescil talebi ve tescil fiilinin hukuki niteliği: TMK /1’ de “kurucu tescil talebi” için “tescil, tasarrufa konu olan taşınmaz malikinin talebi üzerine yapılır” denmektedir. TMK /1 “yazılı beyan” dendiğine göre burada “resmi şekil” değil “adi yazılı şekil” aranmaktadır. 6 +++tescil isteminin hukuki niteliği nedir? Kocayusufpaşaoğlu tarafından paylaşılmış ve geliştirilmiş görüş; tapu memuru tescil talebi ister ve alır. Ne var ki almasa bile satımdan sonra tescili yapmış ise mülkiyet devralana geçer. Tescil geçerli olur, yolsuz olmaz. Çünkü tasarruf muamelesi satımla birlikte gerçekleşmiş, mülkiyetin veya tesis edilen sınırlı ayni hakkın devrine ilişkin irade ve kabul iradesi de satımla birlikte beyan edilmiştir. Çoğunluk görüşü bu yönde olmayıp “tescil istemi”ni tek taraflı tasarruf muamelesi olarak görür. Ancak, “tescil talebi” verilmeksizin tescil yapılmış ise, Devreden’in sonradan tescilin yolsuzluğunu ileri sürmesi halinde, “hakkın kötüye kullanılması” tespiti yapılıyorsa, tescilin düzeltilmesi talebi reddedilmelidir. Hocanın görüşü de tescil isteminin tasarruf muamelesi niteliğinde olduğudur. İsviçreli hukukçu wieland görüşü; taşınmaz mülkiyetinin devrinde de iki (çok) taraflı tasarruf muamelesi vardır. TMK /1’deki tescil talebinin tek taraflı tasarruf muamelesi olduğu görüşü; TMK ’ün sözüne (söylemine, lafzına) dayanmaktadır. Oysa yazılı talebini devredenin (tasarruf yetkisi sahibinin) imzalaması; TMK 5 delaletiyle TBK 13/1’in göz önünde tutulmasından ileri gelmektedir: borçlanma işlemi tek tarafa borç yüklemekte ise, sadece borçlananın imzası yeterlidir. Bunun gibi, şekle bağlı tasarruf işlemini de tasarrufu yapan imzalar. Ne var ki yalnız onun imzalaması; tek tarafın(borçlu) imzaladığı borçlanma işlemlerinde olduğu anlamına gelmez. Diğer tarafın da örtülü rızası vardır. Nitekim alacağın temliki bir tasarruf muamelesidir ve iki taraflı olduğundan şüphe yoktur. Bununla birlikte sadece temlik edenin imzası yeterli görülüp, kimse de alacağın temlikinin tek taraflı bir tasarruf muamelesi olduğunu söylemez. 7 Tescil talebi; temsilci tarafından ileri sürülebilir mi? Kanun; taşınmaz mülkiyetinin devri için verilen temsil yetkisi geçerlik şekil şartına bağlanamadığına göre; şekil serbestisi esastır ve biz burada kıyasen şekil şartı getiremeyiz. Ne var ki Noterlik K. 89’da ve “düzenleme şeklinde(resmi şekil) yapılması zorunlu işlemler” başlığı altında “niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve vekaletnameler” de sayılmaktadır. Burada “vekaletname” den amaç “vekalet sözleşmesi” değil, temsil yetkisi verildiğini belgeleyen metindir. Tapu memuru Not K gereğince, yalnızca tasarruf yetkisini kullanması söz konusu olan “devreden” açısından değil, “devralan” açısından da temsil yetkisi belgesinin noterde ve düzenlenme şekline uyulmuş olarak düzenlenmiş olmasını ararlar. Ne var ki aramamış da tescil etmiş ise, gerçekten temsil yetkisi verilmiş olması halinde, artık yolsuz tescil asla söz konusu olamaz. Ancak temsil yetkisi verilmemiş olması halinde tescil de “tasarruf yetkisizliği” dolayısıyla geçersiz olur. Bu geçersiz tescil yazımı, yetkisiz temsilde, yapılan yetkisiz işleme icazet verilirse düzelir. Tescil talebi; verildikten ve yevmiye defterine kaydedildikten sonra geri alınabilir mi? Hoca görüşü: bu sorun “tescil talebi” nin niteliğindeki yaygın yanılmadan doğmuştur. Tescil talebi tek taraflı tasarruf muamelesi(kazandırıcı tasarruf muamelesi) olarak nitelendirilme, yenilik doğuran bir beyan da olmadığı için, tek taraflı bir hukuki muamelenin, haklı sebeple “dönme” şartlarına tabi olmaksızın “geri alınabileceği” şüphesi doğmuş, ne var ki tek taraflı işlem sayılsa bile geri almanın mümkün olamayacağı görüşü üstün gelmiş, bunun için de “ayni beklenti” açıklamasına başvurulmuştur. (iki taraflı bir harcama işlemi vardır. Böyle olunca da esasen “haklı dönme sebebi” bulunmaksızın tasarruf muamelesinden dönülememesi gerekir. 8 ++Yevmiye defterine yazım durumunda, henüz tapu kütüğüne yazım yapılmamış ise, “ayni bekleme hakkı= ayni beklenti” doğup doğmadığı sorunu: aa) Haklı sebep bulunmaksızın geri alma imkanının olmadığını açıklamak için “ayni beklenti” kavramına başvurmaya gerek yoktur. Tek taraflı tasarruf muamelesi söz konusu olmadığı için geri alma hakkı yoktur. “haklı sebeple dönme” söz konusu olur. bb) Bu “dönme” sonunda da, Tapu kütüğüne tescili önleyebilmek için, artık karşı tarafın muvafakati yoksa, hoca görüşü, mahkemeden ihtiyati tedbir kararı veya tasarruf sınırlaması şerhi getirerek tapu kütüğüne tescilin önlenmesi, tapu kütüğüne tescil yapılmış ise de ancak açılacak “ifa davası” sonucunda verilecek hükümle devreden adına tescil sağlanmalıdır. cc)Yine hoca görüşü, bu durumda ayni beklentiden değil, yevmiye defterine yapılan tescil yazımıyla esasen mülkiyetin devralana geçtiği, ne var ki TMK ’de belirtildiği üzere, Tapu kütüğüne tescil yapılmadıkça devredenin bu taşınmazın devrine ilişkin işlemleri tapuda yapamayacağı, yevmiye defterine yazımdan sonra kütüğe yazım yapılmasından önce Tapu memuru devralanın halefi adına tescil yapmış ise, mülkiyetin halefe geçmiş olacağını kabul edebiliriz. Böylece; “ayni beklenti” görüşüne de gerek kalmamış olur. f)Bildirici Tescil: Bildirici tescilde ayni hak önceden kazanılmıştır. Şu halde tescilin görevi ayni hakkın kazanılmasını sağlamak değil, ayni hakkın yeni sahibinin kim olduğunu açıklamak, belirtmektir. TMK /2 de belirtilmektedir. Kurucu tescil; devren ve tesisen iktisap hallerinde söz konusu olurdu. Bildirici tescil de miras yoluyla iktisap, işgal( aslından kazanım, aslen iktisap), kamulaştırma, cebri icra (icra yoluyla açık arttırma sonucunda ihale ile kazanma), kurucu (inşai) mahkeme ilamıyla kazanma ve bir kanun kuralında belirtilen diğer hallerde gerekli olur. aa)miras: TMK ’da belirtildiği üzere, mirasbırakanın ölümüyle miras bir bütün olarak kanun gereğince kazanılır. Ayni haklar da böylece bildirici 9 tescilden önce kazanılırlar. Atanmış mirasçılar da bu bakımdan yasal mirasçılar gibidir. bb)Mahkeme ilamı: Satış vaadi sözleşmesinde ve her nasılsa tescil talebi aynı gün alınarak yevmiye defterine yazım yapılmamış satım sözleşmelerinde, geri alım(vefa) ve alım(iştira) kurucu yenilik doğuran haklarının kullanılmasıyla kurulmuş satım ilişkilerinde, Yeni medeni kanun’da düzenlene önalım yenilik doğuran davası sonucunda, hakimin satış bedelinin o ana kadar ödenmemişse mahkeme veznesine tevdi edilmesinden sonra vereceği ilamın kesinleşmesiyle ayni hak(mülkiyet hakkı) tescilden önce davacıya geçer ve bundan sonra yapılan tescil de bildirici tescil olur. ++Taşınır mülkiyetinde, ifa davası açılır ve ifaya mahkûmiyet ilamı verilir. Tapu sicili; taşınmazlarda, “kurucu ilam+ bildirici tescil” sistemine imkan vermektedir. cc)İşgal TMK m. /1 ‘Den anlaşılacağı üzere, işgal söz konusu olabilmesi için tapulu(tapuya geçirilmiş), ne var ki mülkiyet tescili malikin istemiyle terkin edilmiş bir taşınmaz söz konusu olmalıdır. Tapuya geçirilmemiş olan taşınmazlar, tapuda malikin kim olduğu anlaşılmayan taşınmazlar, doğal olarak tapudan gerçek maliki anlaşılabilen taşınmazlar işgal yoluyla kazanılamazlar. Taşınırlarda sahiplenme denmektedir. İşgal eden/ sahiplenenin korunması için bunu maddi fiil saymaya gerek yoktur. Çünkü “karşılıksız ve aslen kazanma” söz konusu olduğu için, bu işlemi yapanda tam hukuki muamele ehliyeti aramaya gerek yoktur. Tapu kütüğünden; sahipsiz hale geldiği, malikin istemiyle mülkiyet hakkının “terk” edildiği anlaşılan bir taşınmazı A’ nın “işgal” ettiğini, ne var ki bildirici tescil yaptırmadan önce B’ nin kendi adına bildirici tescil yaptırdığını düşünelim. B’ nin tapu kütüğüne güveni korunacak mıdır? Hoca görüşü; A kendi adına bildirici tescili yaptırmamış ise, B’nin de tapu kütüğüne güveni korunmalıdır. B kötü niyetli olduğu takdirde, B’nin Tapu Kütüğüne yazdırdığı bildirici tescil yolsuz olur. Taşınmazlarda A’nın zilyedliği 10 bilinebilir durumda ise, B kötü niyetli sayılmalıdır. Bu kez de ondan devralan C iyi niyetli ise, TMK m. gereğince onun iyi niyeti korunur ve mülkiyeti derhal kazanır. dd) Yeni toprak parçaları oluşması: TMK m. gereğince, sahipsiz yerlerde yeniden oluşan arazi Devlete ait olur. Burada da bir aslen ve dolayısıyla tescilsiz iktisap hali vardır. (önceki malik, öğrenme tarihinden itibaren 1, olay tarihinden itibaren 10 yıl içinde, sebepsiz zenginleşme niteliğinde olması gereken davayı açabilir. ff) Kamulaştırma: Özel kanun kurallarına bakılmalıdır. ee) Cebri icra: TMK m. /2’ de cebri icra da bir tescilden önce iktisap ve dolasıyla; bildirici tescil hali olarak sayılmaktadır. Bir taşınmaz cebri müzayede (açık arttırma) satıldığında, mülkiyet kurucu tescil ile değil ihale anında geçer. Taşınırlarda ihtiyari arttırmada da ihale ile mülkiyet geçer. Taşınmazlar ihtiyari açık arttırma ile satıldığı takdirde, mülkiyet kurucu tescil ile geçer, ne var ki satım sözleşmesinin ihaleden sonra tapu memuru tarafından resmen düzenlenmesine gerek olmaksızın, arttırma tutanağının müzayede memuru tarafından düzenlenmesiyle, artık tekrar resmi satış senedi düzenlenmez ve tescil talebinde bulunabilir. gg) Kurulan Vakfın, özgülenen malvarlığı unsurları içindeki taşınmazları kazanması: TMK m. gereğince, Özgülene malların mülkiyeti ile haklar, tüzel kişiliğin kazanılmasıyla vakfa geçer. Bildirici tescil yapılmasını da mahkeme Tapu idaresine bildirir. Diğer kişilik kurma işlemlerinde; kanunda özel bir bildirici tescil hali düzenlenmedikçe bu istisnai kural olarak genişletilerek uygulanmaz ve kurucu tescile gerek vardır. Sadece tescil talebinde bulunulur ve tescil ile mülkiyet tüzel kişiliğin malvarlığına geçer. 11 hh) Kişiliği son bulan Medeni Hukuk tüzel kişisinin malvarlığı: Tüzel kişilik: TMK 54’e göre “ilgili kamu kuruluşuna geçer” ii) Ticaret şirketlerinin birleşmesi: TMK jj) Eşler arasında mal ortaklığı sistemine geçilmesi: TMK /2’de “bir taşınmazın mülkiyetinde eşler arasındaki mal rejimi dolayısıyla meydan gelen değişiklikler eşlerden birinin istemiyle Tapu kütüğüne doğrudan tescil olunur.” Denmektedir. Mal ortaklığındaki “elbirliği mülkiyeti” değişikliği tescilden önce gerçekleşmektedir. Aynı sonucun, “ ailenin ortak kullanım ve yararlanmasına özgülenmiş” edinilmiş mallar da, eşler arasında paylaşmalı mal ayrılığı varsa, söz konusu olması gerekir. g)Bildirici tescilde, TMK /2 ‘nin anlamı: Bildirici tescil hallerinde, “bildirici tescil”in yapılmasından önce; mülkiyet kazanılmıştır. Ancak; bildirici tescil konusu olan taşınmazın mülkiyetini tapu dışında kazanan malikin, bu taşınmaz üzerinde “tasarruf işlemleri” yapabilmesi için, önce bildirici tescil yapılmış olması gerekir. Miras yoluyla mülkiyeti kazanmış olan M, kendi adına bildirici tescili yaptırmaksızın A’ ya taşınmazı satmak ve tescil ettirmek istemiş, Tapu memuru da bu talebi reddetmeyip istenen düzenlemeyi ve tecili yapmıştır. A adına yapılan tescil yolsuz mudur? Yoksa A’ya mülkiyet geçmiş midir? TMK /2 bir “düzen kuralı” dır. Yasak işlem yaptırımı getiren bir kural değildir. (evlendirme memuruna, işlemde tanık bulundurmasını emreden kural gibidir. Tanık bulundurmama evliliğin butlanı sonucunu doğurmaz, evlendirme memuru görevini yerine getirmede TMK m. kuralına uymamış olur.) “tasarruf işlemi”ni geçersiz ve dolayısıyla: tescili yolsuz kılmaz. 12 3- Şerh a- Genel açıklama Tescil ayni hak yazımıdır. Şerhe gelince; üç türü vardır: Nispi Nitelikteki hakları Tasarruf yetkisi Geçici tescil Güçlendiren şerh Sınırlamaları şerhi şerhi b- Nisbi hakları güçlendirici etkisi olan şerh Bu hakların bir kısmı alacak hakkı niteliğindedir. Taşınmaz satış vaadinden doğan, satış vaadi alacaklısının hakkı; kiracının hakkı gibi. Bir kısmı; sözleşmeyle tanındıkları için nispi nitelikte olan yenilik doğuran hakların yeni malike karşı da ileri sürülmesini sağlayan “şerh” ile güçlendirilmiş; sözleşmeden doğan yenilik doğuran haklardır. Burada şerhin hükmü TMK m. /son’da şu şekilde belirtilmektedir: bunlar şerh verilmekle o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Şerhedilebilen veya TMK /2’deki ifadeyle: şerh verilebilen bu haklar, şerh süresi içinde sözleşmeye yabancı olan yeni malike karşı da ileri sürülebileceği için; “ayni etki” kazanmış olmaktadırlar. Ayni haklar alanında yürürlükte olan tahdidilik ilkesi bunlar hakkında da yürürlüktedir. Ancak, TMK ’da da açıkça söylendiği gibi, bu sınırlı sayı ilkesi, TMK ’da sayılan haklarla sınırlı olmayı değil, kanunla sınırlı olmayı ifade etmektedir. Bu sınırlılık; medeni kanun ile sınırlı olma anlamında da değildir. “kanunla sınırlılık” anlamındadır. Nitekim TMK ’da sayılmamakla birlikte, BK ’de belirtilen bir dönme yenilik doğuran hakkı da şerh verilerek yeni malike karşı da ileri sürülebilir konuma 13 getirilebilir. Bu da, taşınmaz bağışlamasında bağışlanan bağışlayandan önce ölmüş ise; bağışlanılan iadesini sağlayacak “dönme” hakkıdır. +++DÖNME İLE İLGİLİ HOCANIN GÖRÜŞÜ SAYFA 93 PARAGRAF 70 Medeni kanunda yer alıp da TMK ’da zikredilmeyen bir diğer “nispi hak şerhi” hali de “ipotekte serbest dereceden yararlanma hakkı”dır. “kıdeme itibar ilkesi” aynı derecede bulunan ipotek haklarında yürürlükte olur. Buna karşılık, bir ipotek hakkı, daha sonra tescil edilmiş olsa bile, daha öncelikli bir dereceye yerleşmiş ise, daha kurulmuş olan ipotek hakkına göre öncelik kazanmıştır. Örnek olarak, öncelikli derecedeki bir ipotek hakkı; rehinli alacaklının alacağını karşılayan borcun ödenmesiyle ortadan kalkmış, yerleştiği derece boşalmıştır. Ardındaki derecedeki ipotekli alacaklının ipotek hakkı derhal üst dereceye kendiliğinden geçecek midir? Kanun, kendiliğinden geçmenin mümkün olmadığını, bunun ancak “ipotekte boşalan dereceye geçme hakkı’nın sözleşmeyle tanınmasıyla mümkün olacağını belirtir” yeni medeni kanun, bu sözleşmenin resmi şekilde yapılmasını da açıkça aramaktadır: geçerlilikleri resmi şekilde yapılmalarına, ayni etki sağlamaları, tapu kütüğüne şerh verilmelerine bağlıdır. Taşınmaz satış vaadi şerhi TMK ’da da bu şerhe yer verilmiştir. Önceki medeni kanunda yer almayıp da, yeni medeni kanunda yer alan ve TMK Maddede yer alan yeni bir şerh de “arsa payı karşılığı inşaat” sözleşmesinden doğan nisbi hak şerhidir. (görüş sayfa 94 paragraf 75) Beyan ile şerhin farkı olarak: beyanda bildirici bir yazım söz konusudur. İyiniyet iddiasının bertaraf edilmesi etkisi vardır. Şerhin etkisi ise şerh yazımı ile doğmaktadır. Dolayısıyla nisbi hak şerhleri; yeni malike ileri sürülme ve yeni paydaşlar arasında da bağlayıcılık etkisi bakımından kurucu, beyanın etkisi ise bildiricidir. 14 Kişisel hakların şerhi: (oğuzman not) Ancak kanun tarafından şerh verilmesi imkanı kabul edilmiş kişisel haklar bu kapsamdadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ,taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, kira, alım(iştira), geri alım(vefa), ön alım(şuf’a) sözleşmeleri gibi. Kira sözleşmelerinin şerhinde kiralayan malik olmasa bile, malikin şerhi talep ederek taraflar arasındaki şerh anlaşmasını ispat etmesi yeterli olacaktır. Ancak kira sözleşmesinin şerhinin malikin mülkiyet hakkının yetkilerini daralttığı hallerde, vekile özel yetki verilmesi gerekir. Taşınmaz satış vaadinde, taraflardan her biri şerhi talep edebilir. Geçerli bir satış vaadi varsa ,şerh anlaşması için bu yeterli olup, ayrıca şerh anlaşmasına gerek yoktur. Kişisel haklar için verilen şerh, bu hakkın niteliğini değiştirmez, onu ayni hak yapmaz. Şerhin birinci etkisi şerhten sonra taşınmazın her maliki kendi mülkiyeti esnasında doğacak borçla yükümlü olur. Şerhin ikinci etkisi ise şerhin munzam etkisi olarak bilinir. Buna göre şerhten sonra taşınmazda hak kazanmış olanlardan doğmuş borcun ifasında alacaklıya zarar verenlerin haklarınınım bertaraf edilmesini sağlar. Şerhin bu etkisi ancak borç doğduktan sonra söz konusu olur, borç doğmadıkça rolü yoktur. Örneğin B alım sözleşmesiyle A’ya bir alım hakkı tanımış ve bu hak tapuya şerh verilmiş olsun. B taşınmaz üzerinde Ü lehine üst hakkı kursun ve taşınmazı C’ye temlik etmiş olsun. A alım hakkını kullanacağı zaman D taşınmaza malikse, A hakkını ona karşı ileri sürüp D’den taşınmazın mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyecektir. Alım beyan edilip bu borç doğuncaya kadar A’nın Ü’ye veya T’ye karşı ileri sürebileceği bir talep yoktur. Farzı mahal taşınmaz C’nin mülkiyetindeyken A alım hakkını kullansa taşınmaz devir borcu C’ye aittir. C bu taşınmazı D’ye temlik ederse borç D’ye geçmez. Fakat D’nin mülkiyeti C’nin borcunun ifasına engel olduğu için şerhin munzam etkisi D’nin hakkının ortaya koyduğu engeli bertaraf etmeye yarar. Diğer taraftan kıdeme itibar ilkesi ayni haklar bakımından geçerlidir. Alacak hakları ile ayni haklar arasında kıdeme itibar ilkesi uygulanmaz. ( önem arz eder) c) Tasarruf yetkisi kısıtlama şerhi TMK aa) çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları burada, bir nisbi hak dolayısıyla ifa davası veya yeni medeni kanundan sonra yenilik doğuran dava(inşai dava), yenilik doğuran hakkın dava yoluyla kullanılması gereği bulunan hallerde açılan dava söz konusu olduğunda, üçüncü kişiye taşınmazın devrinin önlenmesi için yapılan yazım kastedilmektedir. 15 bb) haciz, iflaz kararı, konkordato ile verilen süre: yine taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisi sınırlanmaktadır. cc) aile yurdu kurulması, artmirasçı atanması gibi şerh verilmesi kanunen öngörülen işlemler TMK aile yurdu haline getirilen taşınmazlar devrolunamaz, rehnedilemez ve kiraya verilemez. Mahkeme eliyle yönetim hali saklı kalmak kaydıyla cebri icra yoluna başvurulamaz. Demektedir. TMK ’da da tapu kütüğüne şerhin gerekli kılındığını görüyoruz. TMK ’de taşınmazın mirasçılara yurt olarak geçmesine ilişkin bir ölüme bağlı tasarruf mümkün kılınmaktadır Artmirasçı atama; miras bırakanın, terekesine dahil bir nesne veya terekesinin tamamı veya bölünememiş parçası için önce A’yı, belirli bir süre sonunda veya A’nın ölümünden sonra da B’yi belirlemiş olmasıdır. Tasarruf yetkisine ait kısıtlamaların şerhi: (oğuzman not) Tasarruf yetkisi kısıtlamaları şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Sonraki haciz şerhi daha önce satış vaadi verdirmiş olan ve bu vaat uyarınca taşınmazı haciz şerhinden sonra iktisap eden alıcıyı etkilemez. Haciz tamamlanmakla borçlunun haczedilen taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisi hacze ilişkin meblağ oranında kısıtlanır. Haciz kararı tapu siciline şerh verilmeden önce de bu tasarruf yetkisi kısıtlaması mevcuttur. Haciz şerhine rağmen mahcuz gayrimenkulün üçüncü kişilere satılması mümkündür ve bu iktisap geçerlidir. Ancak bu halde haciz yeni malike karşı da tesirini gösterir ve onun hakkında da dermeyan edilebilir. Haciz şerhine rağmen gayrimenkulü satın alan yeni malik, borcunu ödemedikçe haczin neticelerine ve özellikle gayrimenkulün evvelki maliki için icra marifetiyle paraya çevrilmesine boyun eğmek zorundadır. En önemlileri aile konutuna ilişkin olandır. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olan eş, diğer eşin rızası bulunmadan aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Aile konutunun maliki olmayan eş, tapu kütüğüne taşınmazın aile konutu olarak özgülendiği konusunda şerh verilmesini isteyebilecektir. d) Geçici tescil şerhi aa) bir alacak hakkı değil, tapu kütüğündeki başkası adına tescile rağmen, bir ayni hakka sahip olduğunu iddia ediliyorsa, bu ayni hakkı gerçekten var olması ihtimali dolayısıyla güvence altına almak için geçici tescil şerhi imkanı tanınmıştır. 16 bb) tasarruf yetkisini belirleyen belgelerdeki noksanlıkların sonradan tamamlanmasına kanun imkan veriyorsa yine geçici tescil şerhi verilebilir. Geçici tescillerin şerhi: (oğuzman not) Bir kimse sicil dışı ayni hak sahibi olduğunu iddia etmekte ancak sözü geçen sicil ayni hakkı kendisi üzerinde göstermediği için üçüncü kişilerin iyi niyetine dayalı ayni hak kazanımını önlemek amacıyla sicil dışı ayni hak sahibine şerh imkânı tanımaktadır. Söz konusu şerh ancak mahkeme kararı ile konulabilir. Bir diğer geçici tescil şerhi durumu tasarruf yetkisini belirleyen belgelerdeki noksanların tamamlanması halinde söz konusu olur. Bu geçici tescil şerhi için bütün ilgililerin rızası alınmalı veya hâkim karar vermelidir. Rızaya dayanan geçici tescil şerhi pratikte ancak belge tamamlanması hali için söz konusu olur. MK dışında öngörülen geçici şerhlerden birisi de vakıflara ilişkindir. Vakfın tesciline karar veren mahkeme, kararın kesinleşmesini beklemeden taşınmazların vakfedildiğine dair kayıtlarına geçici şerh verilmesi için durumu re’sen ve derhal tapu dairesine bildirir. 4) Beyanlar TMK Önce bir taşınmazın –taşınır niteliğinde olan- eklentilerinin beyanlar sütununa ve malikin istemiyle yazılacağını belirtmekte, diğer beyanlar için de özel kanunlara ve Tüzük’e göndermektedir. Beyanlar  Karine yaratırlar  İyi niyeti bertaraf ederler  Ayni hakkı açıklarlar Herhangi bir şeyin eklentisi olup olmadığı onunla ilgili açıklamaya göre belirlenir. Taşınmaza ilişkin tasarruflar eklentiyi de kapsar. Örneğin fabrikaya taşınmaz rehni konulursa onun eklentisi olan makinalar da rehin kapsamına girer. +++HOCANIN GÖRÜŞÜ PARAGRAF ,A TAPU KÜTÜĞÜNE YAZILAN YAZIMLARIN SONUÇ VE ETKİLERİ 1-tesciller Tescil; yolsuz da olsa, hukuki görünüşe haklı güvenin korunması ilkesi veya iyi niyetin korunması ilkesi dolayısıyla, tescile güvenerek tescilin malik gibi gösterdiği kişiden ayni hak devralan kişinin, kendi adına tescilin yapılmasıyla hak kazanmasına yol da açar. Görünür de burada bir devren iktisap görünümü vardır. Ne var ki devreden malik değildir. Yahut sınırlı ayni hak tesis edilip devrediyorsa, sınırlı ayni hakkı tesis eden kişi malik değildir 17 ve dolayısıyla bu tasarruf muamelelerini yapmaya yetkili değildir. Buna rağmen, devralan konumunda olanın güveninin korunmasıyla bu kişi; adına tescil yapılmakla taşınmazı aslen ve tescil ile birlikte kazanmaktadır. Buna karşılık; tapu kütüğündeki tescil yazımı ehliyete karine oluşturmaz. Bu sebeple de ehliyetsiz malikten devralan kimse ,iyi niyetli olsa dahi mülkiyeti tescil anında kazanmayıp on yıl boyunca yolsuz tescil+ zilyetlik+ zilyetliğin iyi niyetle ve çekişmesiz-kesintisiz on yıl sürmesiyle kazanır. Bu da bir aslen iktisap hali sayılır. On yılın bu şartlarla dolduğu anda yolsuz tescil kendiliğinden düzelmiş olur. Burada tescilin etkisi söz konusu değildir. 2- Şerhler -belirli ve nisbi nitelikte hak şerhi Dar anlamda nisbi hak şerhinin etkisi; şerh verilen hakka şerh süresi içinde ayni etki kazandırması; yeni maliklere de ileri sürülebilir konuma getirmesidir. Hocanın görüşü; “nesnel borç”, ancak “eşyaya bağımlı bir borç” söz konusu olduğu halde var sayılmalıdır. Taşınmaz yükünde olduğu gibi. -Şerhin ayni etki sağlama süresi: bu süre kanunda belirtilmiş olabilir. Mesela satış vaadi için 5 yıllık bir ayni etki sağlama süresi vardır. Sözleşmeden doğan önalım hakkı için, MK /2’ de şerh tarihinden itibaren 10 yıllık bir süre kabul edilmiştir. Alım ve gerialım hakları için de 10 yıllık süre vardır. Kira sözleşmelerinde şerhin ayni etki sağlama süresinin, sözleşmede belirtilmiş ilk süre olması gerekir. İpotek hakkı bağımlı bir hak olduğuna göre, ipotekte boş dereceden yararlanma hakkı, hak sukut edinceye kadar şerhin ayni etkisinden yararlanmalıdır. “Bağışlayana dönme” şartı, bağışlayanın veya bağışlananın ölümüne kadar şerhin ayni etkisinden yararlanmalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhi, dar anlamda nisbi şerhi değil “bağlayıcılık şerhi” olarak, kat mülkiyetine geçiş tamamlanıncaya kadar şerh süresinden yararlanır. -Nisbi hak şerhinde “şerh anlaşması” ve şerh talebi(istemi) Taşınmaz satış vaadinde, “şerh anlaşması” aranıp aranmayacağından tereddüt edilebilir. Tapu K. 26 karşısında, alacaklı da şerhi talep edebileceğinden, şerh anlaşması aranmamaktadır. 18 Diğer nisbi hak şerhlerinde, asıl borçlanma işlemine “şerh” kaydı konmuş ise, şekil bakımından gereken yapılmış demektir. Böyle bir kayıt konmuş değilse; nisbi hakkı doğuran borçlanma işleminin şekline uyularak sonradan da şerh anlaşması yapılabilir. Sonradan yapılan şerh anlaşmasının şekli, borçlanma işlemindeki şekle uygun olmalıdır. Ancak, tapu sicili tüzüğü m, bu şekil sorununu şöyle düzenlemiştir: şerh anlaşması asıl borçlanma işleminde bir sözleşme kaydı şeklinde ise, bu resmi senet, şerh için ibraz edilmelidir. **Şerh anlaşması borçlanma işlemi, şerh istemi, kanun özel bir düzenleme getirmedikçe, hocanın kanaatine tıpkı tescil talebinde olduğu gibi iki taraflı bir tasarruf muamelesi niteliğindedir. 2) Yeni paydaşlara karşı da bağlayıcılık getiren şerhler Dar anlamda nisbi hak şerhlerinde şerhin etkisi kurucudur.(ayni etki sağlama sonucu) Bağlayıcılık şerhlerinde de şerhin etkisi (bağlayıcılık sağlama) yine kurucudur. 3) Tasarruf yetkisi kısıtlaması şerhi Hocanın kanaatine göre burada şerhin etkisi; iyi niyet iddiasını- aleniyet ilkesi dolayısıyla- bertaraf etmesi tarzındadır. 4) Geçici tescil şerhi -MK m. ’deki halde, şerhin etkisi, üçüncü kişilerin MK ’den yararlanarak hak kazanmasını bertaraf etmektir. - MK /2’de, şerhin etkisi, hocanın kanaati, belge noksanlığı tamamlandıktan sonra, “kıdeme itibar ilkesi”nden yararlanılarak, geçici tescil şerhi verilen ayni hakkın “şerh tarihi” ne göre sırasını alması tarzında olacaktır. 5) Şerh ve Tapu kütüğünün kilitlenmesi Nisbi hak şerhlerinde kural olarak tapu kütüğünün kilitlenmesi söz konusu olmaz. Bağlayıcılık şerhlerinde de durum kural olarak böyledir. “kıdeme itibar” ilkesi yürürlükte olduğuna göre; tasarruf tahdidi şerhinin dahi Tapu kütüğünü kilitlememesi, şerhten sonra da tasarruf işlemi yapılması düşünülebilir. Ancak, kural bu olmakla birlikte, iflas ve konkordato durumu için “kilitleme” sonucu daha uygun görünmektedir. Beyanlar Beyanlar kural olarak iyi niyet iddiasını bertaraf etme sonucunu doğururlar. TAPU KÜTÜĞÜNDE ÇİZİM VE DÜZELTİMLER 1. ÇİZİM(TERKİN) Kavramı 19 Geniş anlamda terkıyn, “işgal yoluyla kazanma” konusunda değindiğimiz gibi, tapuya geçirilmiş bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet tescilinin, mülkiyeti terk anlamında, bu irade ile çizdirilmesi şeklinde olabileceği gibi, sona ermiş bir sınırlı ayni hakkın çizimi, yahut sahibinin bu ayni haktan vazgeçmesi dolayısıyla çizimi şeklinde de olabilir. DÜZELTİM VE ÇİZİMLER Hak sahibi tasarruf hukuki işlemlerde Yazımın, muamelesi(te hükmünü yitirmiş Hukuki işlemde geçersizlik rk,sınırlı ayni olmayıp sadece olması geçersizlik haktan doalyısıyla yolsuz tapu yazım (yolsuz vazgeçme) memurunun yazımın düzeltilmesi sonucu yanlış yazımı davası ikame edilmelidir. yapılan çizim (terkin) *Tek taraflı *hüküm ifade eden yazımın, eski hak sahibiyle anlaşarak, eski hak sahibi adına yazım yapılması Hak Sahibinin Tasarruf İşlemi Sonucunda Çizim 1. Tek taraflı tasarruf muamelesiyle a)Mülkiyet çizimi: Tabii olarak çok az rastlansa dahi, nazari olarak bir kimsenin tapuya geçirilmiş bir taşınmazını “terk” etmesi ve Tapu memurundan çizim istemesi mümkündür. Böylece bu taşınmaz “işgale elverişli” hale gelir, sahipsiz olduğu Tapu sicilinden anlaşılabilir. ++TMK Tapu kütüğüne kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin işgal yoluyla kazanılması, ancak kaydının malikin istemiyle (tescil değil terkin istemi= tek taraflı, kazandırıcı olmayan tasarruf muamelesi) terkin edilmiş olmasına bağlıdır. 20 **Mülkiyet terkini ile sahipsiz duruma gelen taşınmaz, TMK /2 anlamında “özel mülkiyet konusu olamayan”, kamu mallarının özel bölümünü oluşturan “sahipsiz yerler” konumuna gelmiş değildir ve işgal yoluyla kazanılabilir. “tapusuz taşınmaz” üzerinde “mülkiyet” hakkından veya zilyedliğinden tek taraflı feragat nazari olarak mümkündür. Ancak, tapusuz taşınmaz üzerinde işgal yoluyla mülkiyet kazanılamaz. Olağanüstü (kazandırıcı) zamanaşımından yararlanılabilir. b) Sınırlı ayni hak çizimi Burada da tek taraflı tasarruf muamelesi (hak sahibinin terkin istemi) mümkündür. Çünkü burada da bir “kazandırma” değil, kendi malvarlığını eksiltici bir işlem vardır. 2) Hüküm doğuran bir işlemin, yazımdan sonra iki tarafın anlaşmasıyla terkini Nazari olarak, önce Tapu memuru önünde resmi şekilde bir “ikale” işlemi düzenlendikten sonra, tescilden yararlananın –hoca kanaati burada: iki taraflı tasarruf işlemidir- terkin istemiyle, tekrar önceki hak sahibi adına tescil yapılabilmesi mümkün ise de: kanun bunu açıkça düzenlemediği için, böyle bir işlem talebiyle Tapu memuruna başvuranlar:” böyle bir ikale veya iade işlemi bizim akit tablomuzda yoktur, satım veya bağışlama gibi, yeni bir borçlanma işlemi düzenlemem gerekir. 3) Tapu memurunun yanlış yazımı MK /1 gereğince, ilgililerin yazılı rızaları varsa, yapılan yanlışlık düzeltilebilir. Gerekli rıza verilmemişse “tapu memuru tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir.” Basit yazı yanlışlıkları, tüzük kuralları uyarınca re’sen düzeltilir. 21 4) Hükmünü Yitirmiş Yazımın Çizimi Mülkiyet hakkı, süreye ve şarta bağlı olmaz. Bu şekilde süreli ve şartlı tescil yapılamaz. Sınırlı ayni haklar süreye bağlanabilir. Sürenin bitiminde, şerhin de şerh süresinin dolmasından sonra, MK. gereğince, taşınmaz maliki tescil veya şerhden yararlananın terkin isteminde bulunmaması durumunda, Tapu memurundan terkin isteyebilir. Tapu memuru –taşınmaz satış vaadinde olduğu gibi- özel bir kural varsa, re’se terkin de yapabilir. Tapu memuru malikin terkin istemini yerine getirmiş ise, her ilgili, bu işlemin kendisine tebliği tarihinden itibaren başlayarak otuz gün içinde terkine karşı dava açabilir. Bu otuz günlük süre, hak gerçekte hükmünü yitirmediyse, bir “hak düşürücü süre” olarak anlaşılmalı, 30 günlük süre içinde hak sahibini çizime itiraz ettiğini bildirmemişse, çizimin yapılacağı anlamında yorumlanmalıdır. Çizim yapılsa dahi, ilgilinin “yolsuz çizimin düzeltilmesi” davası açma hakkı vardır. 5)”Yolsuz Tescil”in düzeltilmesi davası Dar anlamda “yolsuz yazım”, borçlanma veya harcama işleminde bir geçersizlik dolayısıyla “yolsuz olan ve başka bir kişi yararına, gerçeğe aykırı olarak bir ayni hak veya ayni etkili hak, yahut hiç değilse koruyucu bir etki sağlayan yazımdır. Yolsuz”şerh”lerde de “tapu sicilinin düzeltilmesi davası” açılabilir. Gerçek malik tarafından açılmış ise, “istihkak” temeline dayanan bir davadır. Süreli bir sınırlı ayni hakkın süresi dolmuş veya mesela “yolsuz” olarak çizildiği ileri sürülen nisbi hak şerhinde esasen şerhin ayni etki süresi dolmuş ve geçmiş ise, dava hakkı da ortadan kalkmış demektir. Yine, kazandırıcı zamanaşımı ile “yolsuz tescil” hakkı da ortadan kalkar. Çünkü dava hakkı veren mülkiyet hakkı; başka birinin taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkını aslen kazanması dolayısıyla ortadan kaldırmıştır. Davalı ve davacı: Davacı; gerçekte mülkiyet veya sınırlı ayni hak sahibi yahut “yolsuz” çizilmiş şerhden yararlanan kimsedir. 22 Davalı da hukuki görünüş olarak, “yazım” ile “ayni hak sahibi” veya “ayni yetkili hak sahibi” konumunda görünen kimse, yahut “yolsuz çizim”le şerhin ayni etkisinden veya sınırlı ayni hakkın kayıtlamasından kurtulan maliktir. Düzeltme davası; şerhli alacak hakkını devralan kimseye karşı açılmış ise, davalı da şerhe güvenerek mevcut olmayan alacak hakkını kazandığını ileri sürüyorsa, bu savunma kabul edilemez. Alacak hakları; iyi niyetin korunması yoluyla kazanılamazlar. Tapu sicili de alacak haklarının varlığı açısından güvenin korunması sonucunu sağlamaz. Ancak, “yolsuz tescil” den yararlana “görününürde malik” B, tapu’da C yararına “ayni etkili bir nisbi hak” şerhi yapmış ise, tartışmalı olmakla birlikte, şerhin ayni etkisinden yaralanma imkanı sağlandığı düşünülebilir. Davanın niteliği: Ayni hakka dayanan bir “ifa davası” olduğu veya “tespit davası” niteliğinde olduğu görüşü ileri sürülmüştür. Hoca kanaati; tapu kütüğünün düzeltilmesi davası; bir “tespit hükmü”nü içermektedir. Sonuçta “kurucu ilam” verilen bir “ifa davası” (nisbi hak davası) niteliğinde değildir. Ancak bu tespit ilamının tapuya gönderilerek tapu sicilinin düzeltilmesi bildirimi yapılmalıdır. Davalı aynı zamanda zilyet ise, “müdahalenin meni” ilamı sonucunu da doğurmalıdır. Başka birisi zilyet ise, ona karşı müdahalenin meni davası veya zilyetlik davası açılma gereği ayrı konudur. Davalı, yolsuz yazıma veya çizime güvenerek “ayni hak” kazanmış ise, onun adına yapılan “tescil” in yolsuzluğu; tapu kaydına güvenin korunması ilkesi dolayısıyla derhal düzelip, ayni hak aslen kazanılacağından, artık tescilin yolsuzluğundan söz edilemez ve tapu kütüğünün düzeltilmesi davası, ayni hakkı aslından kazanan kimseye karşı açılamaz. Aleniyet ilkesinin koruma kapsamına girmeyen –ehliyetsizden devralma gibi- bir “yolsuzluk sebebi” varsa TMK uygulanamayacağı için, kazandırıcı zamanaşımı süresi içinde, yolsuz tescil ile hak sahibi görünen iyiniyetli zilyede karşı da düzeltme davası açılabilir. 23 TMK kapsamına giren: “yolsuz tescil sahibinden devralma” durumlarında davanın açılabilmesi için davalının kötü niyetli olup ayni hakkı kazanmamış olması gerekir. 6) “Çift Tapu” Sorunu Çift tapu kaydı durumunda iki karşıt yazım birbirinin “güvenin korunması” etkisini ortadan kaldıracağı için, hangi yazım gerçeğe uygun ise, gerçek hak sahibinden devralan ayni hakkı devren kazanır. Malik görünen karşıt kayıt sahibinden devralanın iyi niyeti derhal korunarak; aslından ayni hak kazanamaz. TMK uygulanamaz. Hocanın kanaati; TMK ’nin uygulanabileceğini kabul eden görüşün yerinde olduğudur. İyi niyetli olan kimse, MK ’nin kanuni şartlarını gerçekleştirmiş olma kaydıyla, on yıl iyiniyet ile kesintisiz ve çekişmesiz zilyet olmuş ise artık “aslından” kazanma kabul edilmelidir. Ancak kötü niyetli yolsuz/çifte kayıt halefi; 20 yıllık ve MK şartlarıyla süren zilyetlik sonucunda malik olabilmelidir. DEVLETİN SORUMLULUĞUNUN ŞARTLARI(oğuzman not) 1. Maddi bir zararın doğmuş olması: Burada bilinmesi gereken şey şudur, tapunun düzeltilmesi davası ile bir şeyler bertaraf edilebiliyorsa burada daha zarar doğmamıştır. Bu zarar kabul edilmez. Tapudaki kayıt artık düzelemeyecekse, mesela artık birisi tapu siciline iyi niyetle güvenip hak iktisap etmişse ancak zarar doğmuş sayılır. 2. İlliyet bağı olmalıdır: Tapu sicilinin hukuka aykırı tutulması ile zarar arasında uygun illiyet bağı olmalı. 3. Kusur aranmaz: Devlet, bu durumda kusursuz sorumluluğa sahiptir. Yani kendinin ve organlarının hiçbir kusuru olmasa da ortaya çıkan zarardan sorumlu tutulacaktır. 4. Zarar görenin kusuru dikkate alınır: Zarar görenin kusurlu davranışı da zararın doğmasında etkili olmuş veyahut zararın artmasına neden olmuşsa; bu halde devletin ödeyeceği tazminat azaltılabilir veya kaldırılır. (Bu borçlar kanunu hükmü zaten genel hüküm akılda bulunsun) ZAMANAŞIMI: TBK’daki genel zaman aşımı kuralları uygulanır. Zararın ve sorumlunun öğrenilmesinden itibaren 2 yıl, her halde zararın doğmasından 10 yıl içinde zamanaşımına uğruyor. GÖREVLİ YETKİLİ MAHKEME: Tapu sicilinin yolsuz tutulduğu Asliye Hukuk Mahkemesidir. 24 DEVLETİN KUSURLU MEMURA RÜCU HAKKI: TMK /2 uyarınca “Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.” Bunun için devlet, zararı ödedikten sonra rücu davası açarak görevlilere rücu edecek. Zamanaşımı süreleri devletin tazminat ödemesinden başlar yine yıldır. MÜLKİYET HAKKI Eşya üzerinde en geniş yetkiyi veren hak, mülkiyettir. Kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkilerini verir. Ancak bunun bir takım sınırlandırmaları vardır. Sınırlamalar kanundan doğabileceği gibi sözleşmeden veya komşuluk hukukundan kaynaklı sınırlamalar da olabilir. A. Mülkiyet hakkının içeriği Madde Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir. MÜLKİYET Tek başına mülkiyet(mülkiyet hakkı Birlikte mülkiyet Konusu üzerinde tek bir kişi maliktir.) Paylı mülkiyet elbirliği mülkiyeti Mülkiyet Hakkının İçeriği Kullanma, yararlanma, tasarrufta bulunma yetkilerini verir. Buradaki “tasarruf” sadece “tasarruf muamelesi yapma” anlamında değil, aynı zamanda fiili tasarruf etme, tüketme, yok etme anlamındadır. Mülkiyet hakkı bir “ayni hak” olduğu için, ihlal eden herkese karşı ileri sürülebilir. Mülkiyet hakkı; bir “birincil” haktır. Birincil haklar da mutlak ve nisbi 25 nitelikte haklar olarak ikiye ayrılırlar. Mülkiyet hakkı mutlak ve ayni hak nitelikte talep yetkisi verir. Mülkiyet hakkı ayni nitelikte bir haktır ve talep yetkisi ihlal edildiğinde doğar. İfa davası niteliğinde dava açılır. MÜLKİYET HAKKI İHLAL EDİLMİŞ Tapu kütüğünde yolsuz tescil varsa Haksız elatma Ayni dava niteliğinde Düzeltme davası açılır. İstihkak davası niteliğindedir. Mülkiyet hakkının ihlalinden doğan ayni talep ve ayni dava hakkı; Türk-İsviçre Hukuklarında zamanaşımına bağlı değildir. Ancak, istisnai olarak, taşınmazların ölçümlerinin yapılarak yeni tapu verilmesi söz konusu olan taşınmazlarda, Kadastro tutanağının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçmiş ise, artık önceki- hükmünü yitiren- kayıtlara dayanılarak hak iddia edilemez. Bu süre 10 yıllık süre, kanunkoyucunun kabul ettiği istisnai bir hak düşürücü süredir. Yoksa, birincil haklar hak düşürücü süreye de –kural olarak- bağlı değildirler. Malike tanınan haksız el atmanın önlenmesi (men’i) davası ile; hak düşürücü sürelere bağlı olan “zilyetliğe tecavüzün önlenmesi” davasını birbirinden ayırmak ve “taşınır” davası ile de karşılaştırmamak gerekir. ++Zilyetlik davaları bir ayni hakka değil, bir zilyetlik olgusunun karinesine dayanmaktadır. Bu davalar süreye bağlıdır. Ancak, zilyetliği ihlal eden herkese karşı kural olarak tanındıkları için, bu açıdan ayni davalara benzemektedir. 26 (Elatmanın önlenmesi davası: Malikin, mülkiyet hakkına yöneltilen haksız bir tecavüzü önlemek veya buna son vermek için açtığı davadır. Sınırlı ayni hak sahibi de elatmanın önlenmesi davası açabilir. Müdahalenin haksız olması yeterlidir, davalının bir kusuruna dayanmasına gerek yoktur. Maliki tecavüz dolayısıyla bir zarara uğramış ise, tecavüz sona ermiş olsa bile zararın tazminini isteyebilir, bu talep haksız fiil zamanaşımına tabidir. Malik, müdahaleye katlanmak yükümlülüğünde ise, elatmanın önlenmesini, isteyemez. TMK ’deki davada, zilyet bu davayı açabilmek için hak sahibi olduğunu ispat etmekle yükümlü değildir. Oysa TMK /2 deki elatmanın önlenmesi davasında davacı, malik olduğunu ve meydana gelen tecavüzü ispat etmek zorundadır. Ayrıca tecavüzden doğan zilyetlik davaları çok kısa hak düşümü sürelerine bağlandığı halde, malikin açacağı elatmanın önlenmesi davası ayni bir davadır ve süreyle sınırlandırılmamıştır.) B. Mülkiyet hakkının kapsamı I. Bütünleyici parça Madde Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Bütünleyici parça, yerel âdetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır. II. Doğal ürünler Madde Bir şeyin maliki, onun ürünlerinin de maliki olur. Ürünler, dönemsel olarak elde edilen doğal veya hukukî ürünler ile bir şeyin özgülendiği amaca göre âdetler gereği ondan elde edilmesi uygun görülen diğer verimlerdir. Doğal ürünler asıl şeyden ayrılıncaya kadar onun bütünleyici parçasıdır. III. Eklenti 1. Tanım Madde Bir şeye ilişkin tasarruflar, aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar. Eklenti, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel âdetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar sağlaması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Eklenti, asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu niteliğini kaybetmez. 2. Eklenti sayılmayanlar Madde Asıl şeye zilyet olan kimsenin sadece geçici olarak kullanması veya tüketmesi için özgülenen ya da asıl şeyin özel niteliği ile herhangi bir ilişkisi bulunmadan sadece korunmak, satılmak veya kiraya verilmek üzere onunla birleştirilen şeyler eklenti sayılmaz. Asıl nesnenin yan nesneleri üçe ayrılır: a)bütünleyici parça b)doğal ürün c)eklenti YAN NESNELER Bütünleyici Parça Doğal ürün Eklenti 27 Bütünleyici parça: asıl şeyin yerel adetlere göre temel unsurlarından olan ve asıl şey ile arasında kural olarak sıkı bağlantı bulunan “parça”lar. Kalıcı yapılar arsanın bütünleyici parçası sayılır. Buna karşılık: kalıcı olmaları amaçlanmaksızın yapılan “kulübe, büfe, çardak, baraka ve benzeri hafif yapılar bu yapıların malikine ait olurlar ve bütünleyici parça sayılmazlar. Bir taşınmaz üzerindeki ağaçlar da bütünleyici parçadır. Taşınırlarda da bütünleyici parçadan söz edilir. Bir dolma kalemin kapağı gibi. Bütünleyici parça ile asıl şey arasındaki bağlantıya son verilmiş ise, asıl şey “eksik” kalmış sayılır. Bütünleyici parçanın da bütünleyici parçası olabilir: evin kapısı, penceresi, pencerenin camı gibi. Hükmü: bütünleyici parça üzerinde kural olarak asıl şey mülkiyetinden ayrı ve bağımsız bir mülkiyet hakkı kurulamaz. Bir nesnenin devri borçlanılır, bir borçlanma sözleşmesi yapılırsa, bu sözleşmeden sonra, ifa safhası geldiğinde, devreden, bütünleyici parçaların da devrini borçlanmış olur, yoksa bunları “ayırma” hakkı olduğunu söyleyemez. Burada da sözleşmenin güven kuramına göre yorumu ilkesi devreye girmektedir. Doğal Ürün: dar ve gerçek anlamda ürün, bir asıl şeyin, dönemsel olarak ürettiği “verim”lerdir. Koyunun yünü, yavrusu, sütü; tarladan alınan mahsul, ağacın meyvesi gibi. Bundan başka bir taşınmazdaki taş ocağından çıkarılan taşlar gibi “ bir şeyin özgülendiği amaca göre adetler gereği ondan elde edilmesi uygun görülen diğer verimler” de geniş anlamda doğal ürün sayılmıştır. Hukuki ürün derken; ana paranın faizi, faiz alacağı; bir nesnenin kiraya verilmesi dolayısı ile elde edilen kira alacağı gibi “verimler” kastedilir. Doğal ürünler asıl şeyden ayrılıncaya kadar onun bütünleyici parçası olurlar. Hükmü: bir şeyin maliki, ürünler asıl şeyden ayrılıncaya kadar, ürünlerinin de “bütünleyici parça” olarak maliki olur. Asıl şey üzerinde intifa veya kira hakkı gibi sınırlı ayni hak veya nisbi hakka sahip olan kimse, hakkı doğuran temel sözleşme dolayısı ile asıl şeyin zilyedi olmuş ise, ayrılma anında bu doğal ürünlerin de maliki olmasına temel ilişki –kural olarak- hak verdiği hallerde, derlediği, mesela tarladan, ağaçtan topladığı ürüne, artık asıl şeyden ayrılan ve taşınır nesne olan bu nesneler zilyetliğini elde ettiği anda malik olur. 28 Eklenti: bir taşınırın bağımsız bir nesne olması asıldır. Ne var ki, bir taşınır; asıl şey malikinin “anlaşılabilen” iradesi, yahut malikin bu yönde bir istek açıklaması açıkça anlaşılamasa dahi, yerel adetin eklenti sayacağı şekilde, asıl şey ile bu taşınırı bağlantılandırılması, bu bağlantının da asıl şeyin işletilmesi, korunması, asıl şeyden özgülenme amacına göre yarar sağlanması ile ilişkili olması şartları ile, asıl şeyin eklentisi haline gelmiş olur. Bir otelin mefruşatı, gözlüğün mahfazası gibi. Bağlantı geçici ise, asıl şeyin özel niteliği ile herhangi bir ilişkisi bulunmaksızın, bu taşınırın satılması, kiraya verilmesi amaçlanmakta iken, korunması veya teşhiri için asıl şey ile geçici bir bağlantı sağlanmış ise, bu geçici bağlantı, taşınırın eklenti kılınması iradesine delalet etmez. Hükmü: eklenti, bütünleyici parça hükmünde ve niteliğinde değildir. Bütünleyici parça ile asıl şey arasında daha sıkı bir maddi bağlantı kural olarak vardır. Bütünleyici parçası olmayan asıl nesne eksik sayılır. Eklenti ise, asıl nesnenin değerini, ondan sağlanan yararı koruyabilir ve çoğaltabilir, fakat maddi bağlantı aynı derecede sıkı olmayacağı gibi, mahalli örflere göre asıl şey ile eklenti arasında bütünleyici parçada olduğu gibi bir “onsuz olmazlık” bağlantısının varlığına hükmedilmez. Bu sebeple, “eklenti” asıl şeyin malikinin zilyetliğinde olacağına göre veya böyle olduğu sürece, bu zilyetlik asıl şey malikinin eklentiye de malik olduğu yönünde karine oluşturur, ne var ki bütünleyici parçada olduğu gibi, asıl şey ile eklenti taşınır arasından bağlantı kurulması olgusu ile derhal ve kanun gereği eklentinin mülkiyeti asıl nesnenin malikine geçmiş olmaz. Bağlantı kurulması, sadece zilyetliğin mülkiyet karinesinin doğmasına yol açar. Eklenti kılınmış taşınırda rızasız çıkış olgusu yoksa, devreden emin sıfatı ile zilyet idiyse, iyi niyetle devralan, eklentinin de – mülkiyetini devren değil aslen – iyi niyetinin, hukuki görünüşe güveninin korunması dolayısı ile kazanmış olur. Oysa bütünleyici parça ilişkisinin kurulması ile birlikte, kanun gereği asıl şey malikine geçeceği için, asıl şeyin mülkiyetinin devren kazanılması ile, bütünleyici parça mülkiyeti de devren kazanılmış olur. III. Eklenti 1. Tanım Madde Bir şeye ilişkin tasarruflar, aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar. Eklenti, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel âdetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar sağlaması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Eklenti, asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu niteliğini kaybetmez. 2. Eklenti sayılmayanlar Madde Asıl şeye zilyet olan kimsenin sadece geçici olarak kullanması veya tüketmesi için özgülenen ya da asıl şeyin özel niteliği ile herhangi bir ilişkisi bulunmadan sadece korunmak, satılmak veya kiraya verilmek üzere onunla birleştirilen şeyler eklenti sayılmaz. 29 Mülkiyetin konusu ve kapsamı(oğuzman not) Yalın eşyada bir malın bir kısmına bir kişinin, diğer bir kısmına başka bir kişinin ayrı ayrı malik olmaları hukuken mümkün değildir. Şüphesiz ki iki kişi birlikte bir mala malik olabilirler fakat mülkiyet konusu şey bir bütün halinde tek bir mülk olacaktır. Bütünleyici Parça (Mütemmim Cüz) Bir şey iki şekilde bütünleyici parça haline gelir.  Asıl şeyle sıkı maddi bağlantı yani fiziki bağlılık  Yerel âdetin eşyayı asıl eşyanın temel unsuru sayması Fakat her iki halde de maddi bağlantı bulunması şarttır. Hatta bazı yazarlara göre fiziki bağlılık yeterli olmayıp amaç birlikteliği de bulunmalıdır. Örneğin yerel adetlere göre bir evin temel unsuru yapılan pencere, henüz eve takılmadan önce marangoz atölyesinde veya satış mahallinde bütünleyici parça değil, bağımsız bir maldır. Ancak eve takılıp maddi bağlantı kurulunca pencere evin bütünleyici parçası olur. Asıl eşyadan anlamamız gereken eşyaya karakterini veren şeydir. Maddi bağlantıdan anlaşılması gereken şudur: Eğer ayrılma asıl eşyayı yok ediyor veya zarar veriyorsa bağlanan eşya bütünleyici parça vasfını kazanır. Ayrıldığında zarara uğrama ya da değişikliğe uğrama şartının yalnız asıl şey bakımından değil bütünleyici parça bakımından da kabul edilmesi gerekir. Yargıtay’ın bir kararında bütünleyici parça şöyle yorumlanmıştır: “ Bir yapıya birleştirilmiş bulunan makinelerin o yapının bütünleyici parçası olup olmadığının tayini için, binanın sırf makineleri yerleştirmek maksadıyla özel bir şekilde yapılmış olup olmadığına bakılmalıdır. Makinalar binadan çıkarılırsa bina yapılışı bakımından kolayca başka bir amaçla kullanılamayacaksa makine binanın bütünleyici parçası olur.” Bir kiracı tarafından eve yerleştirilen kalorifer tesisatının binaya zarar vermeden sökülme imkanı yoksa yerel adet ve tesisatı yapanın iradesine bakılmaksızın artık kalorifer binanın bütünleyici parçası haline gelmiştir. Bina ve ağaçlar arazinin bütünleyici parçası sayılırlar. Arazi üstündeki kulübe ve baraka gibi taşınır yapılar bütünleyici parça değildir. Kanunumuz dönemsel olarak elde edilen doğal ürünlerin yanında hukuki ürünlerin de bütünleyici parça kabul edildiği bir düzen kurmaktadır. 30 Bütünleyici parça sayılmanın hukuki sonucu şudur: Bir şeye malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Bütünleyici parça üzerinde ayrı bir tasarruf işlemi tesis etmek mümkündür. Eklenti: Ancak taşınır bir eşya bir malın eklentisi olabilir, fakat asıl şey taşınır veya taşınmaz olabilir. Bir eşyanın eklenti sayılması için iki grup şart vardır. 1- Özgülenme (Tahsis) 2- Dış bağlantı Özgüleme en net ifadeyle söz konusu taşınır malın asıl şeyin ekonomik amacına tabi kılınmasıdır. Bir malın diğer bir şeyin ekonomik amacına özgülendiği ya yerel adetlerden ya da malikin açık arzusundan anlaşılır. Tapu kütüğündeki beyanlar bu konuda açıklayıcı rol oynar. Özenle belirtelim ki tahsis devamlı olmalıdır. Geçici bir tahsis eklenti vasfını kazandırmaz. Dış bağlantı ise eklentinin asıl şeyler birleştirilmesi veya asıl şeye takılması ya da asıl şeye bağlı kılınması şeklinde olabilir. Eklenti, asıl şeyden bağımsız olarak ayrı bir aynı hak konusudur. Yani asıl şeyin bir kişiye eklentinin başka bir kişiye ait olması mümkündür. Ancak şunu da belirtmekte fayda vardır; bir şeye ilişkin tasarruflar, aksi belirtilmedikçe eklentilerini de kapsar. Tasarruflardan kasıt tasarruf işlemleridir. Söz konusu durum özellikle rehin bakımından önem taşır. Zira bir taşınırı rehnetmek için malın rehin alana teslim edilmesi ve malikin elinden çıkması zorunludur. Yargıtay’a göre eklenti kural olarak taşınmazdan ayrı haczedilebilir. Çünkü eklentinin taşınmaza zarar verilmeden ondan ayrılması mümkündür. BİRLİKTE MÜLKİYET funduszeue.infoı mülkiyet: C. Birlikte mülkiyet I. Paylı mülkiyet 1. Genel kurallar Madde Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddî olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir. 2. Yönetim ve tasarruf a. Anlaşmalar Madde Paydaşlar, kendi aralarında oybirliğiyle anlaşarak yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda kanun hükümlerinden farklı bir düzenleme yapabilirler. Ancak, böyle bir anlaşmayla paydaşların aşağıdaki hak ve yetkileri kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz: 1. Paylı mülkiyet konusu eşyanın kullanılabilirliğinin ve değerinin korunması için zorunlu olan yönetim işlerini yapmak ve gerektiğinde mahkemeden buna ilişkin önlemlerin alınmasını istemek, 2. Eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için derhâl alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına almak. 31 3. Taşınmazlarla ilgili anlaşmalar imzalarının noterlikçe onaylanması koşuluyla paydaşlardan birinin başvurusu üzerine tapu kütüğüne şerh verilebilir. b. Olağan yönetim işleri Madde Paydaşlardan her biri olağan yönetim işlerini yapmaya, özellikle küçük onarımları yaptırmaya ve tarımsal işleri yürütmeye yetkilidir. Zorunlu ve ivedi işlerin yapılmasına ilişkin kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, paydaşların çoğunlukla alacağı kararla olağan yönetim işlerinde yetkiyle ilgili farklı düzenleme getirilebilir. c. Önemli yönetim işleri Madde İşletme usulünün veya tarım türünün değiştirilmesi, adî kiraya veya ürün kirasına ilişkin sözleşmelerin yapılması veya feshi, toprağın ıslahı gibi önemli yönetim işleri için pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesi gerekir. Olağan yönetim sınırlarını aşan ve paylı malın değerinin veya yarar sağlamaya elverişliliğinin korunması için gerekli bakım, onarım ve yapı işlerinde de aynı çoğunluk aranır. Pay ve paydaşların eşitliği hâlinde hâkim, paydaşlardan birinin istemi üzerine bütün paydaşların menfaatini gözeterek hakkaniyete uygun bir karar verir; gerekli gördüğü işlerin yapılması için paydaşlar arasından veya dışarıdan bir kayyım atayabilir. d. Olağanüstü yönetim işleri ve tasarruflar Madde Paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması, oybirliğiyle aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Paylar üzerinde taşınmaz rehni veya taşınmaz yükü kurulmuşsa, paydaşlar malın tamamını benzer haklarla kayıtlayamazlar. 3. Yararlanma, kullanma ve koruma Madde Paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir. Uyuşmazlık hâlinde yararlanma ve kullanma şeklini hâkim belirler. Bu belirleme, paylı malın kullanılmasının zaman veya yer itibarıyla paydaşlar arasında bölünmesi biçiminde de olabilir. Paydaşlardan her biri, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir. 4. Giderler ve yükümlülükler Madde Paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri, vergiler ve diğer yükümlülükler, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paydaşlar tarafından payları oranında karşılanır. Payına düşenden fazlasını ödemiş bulunan paydaş, diğerlerine payları oranında rücu edebilir. 5. Kararların bağlayıcılığı Madde Yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda paydaşların yaptıkları düzenleme ve aldıkları kararlar ile mahkemece verilen kararlar, sonradan paydaş olan veya pay üzerinde aynî hak kazanan kimseleri de bağlar. Taşınmazlarda yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin kararların sonradan paydaş olan veya pay üzerinde aynî hak kazananları bağlaması için, bunların tapu kütüğüne şerh edilmesi gerekir. 6. Paydaşlıktan çıkarma a. Paydaşın çıkarılması Madde Kendi tutum ve davranışlarıyla veya malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tamamına veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde çiğneyen paydaş, bu yüzden onlar için paylı mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hâle getirmişse, mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarılabilir. Davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesine bağlıdır. Hâkim, çıkarma istemini haklı gördüğü takdirde, çıkarılacak paydaşın payını karşılayacak kısmı maldan ayırmaya olanak varsa, bu ayırmayı yaparak ayrılan parçanın paylı mülkiyetten çıkarılana özgülenmesine karar verir. Aynen ayrılmasına olanak bulunmayan maldaki payın dava tarihindeki değeriyle kendilerine devrini isteyen paydaş veya paydaşlar bu istemlerini paydaşlıktan çıkarma istemi ile birlikte ileri sürmek zorundadırlar. Hâkim, hüküm vermeden önce re'sen belirleyeceği uygun bir süre içinde pay değerinin ödenmesine veya tevdiine karar verir. Davanın kabulü hâlinde payın istemde bulunan adına tesciline hükmolunur. Payı karşılayacak kısım maldan aynen ayrılamaz ve bu payı isteyen paydaş da bulunmazsa hâkim, davalıya payını devretmesi için bir süre belirler ve bu süre içinde devredilmeyen payın açık artırmayla satışına karar verir. Satış kararı, cebrî icra yoluyla paraya çevirmeye ilişkin hükümler uyarınca yerine getirilir. b. Diğer hak sahiplerinin çıkarılması Madde Bir paydaşın çıkarılmasına ilişkin hükümler, kıyas yoluyla, pay üzerinde intifa veya diğer bir aynî ya da tapuya şerh edilmiş kişisel yararlanma hakkı sahipleri hakkında da uygulanır. Ancak, devri caiz olmayan bir hakkın uygun bir tazminat karşılığında sona ermesine karar verilir. 7. Paylı mülkiyetin sona ermesi a. Paylaşma istemi Madde Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmî şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. 32 Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz. b. Paylaşma biçimi Madde Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır. c. İntifa hakkı sahibinin durumu Madde Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması hâlinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder. ***paylı mülkiyette maliklerden her biri belli bir malda belli bir mülkiyet hissesine sahiptir ve bu payda dilediği tasarruf işlemini yapmakta serbesttir. Oysa elbirliği ile mülkiyette, maliklerin belli bir mal üzerindeki mülkiyet payları belirlenmiş değildir ve maliklerin yapacakları herhangi bir tasarruf işlemi için kural olarak oybirliğine gerek vardır. Kat mülkiyeti kanununda düzenlenmiş olan “kat mülkiyeti” de arsa ve ortak yerlerdeki müşterek mülkiyet payına bağlı özel bir mülkiyettir. Paylı mülkiyet varsa, nesne üzerinde en az iki kişi bölünmemiş ve nesnenin tümüne yaygın paylarla malik konumunda demektir. Paydaşlardan her biri, belirli oranlarla malın her bölümünde paydaştırlar. Payları bölünmemiş paydır. Eski hukuk dilinde bu bölünmemiş paylara şayi hisse denirdi. Bu bölünmemişlik halinin devamını sağlayan sözleşmelere idame-i şüyu sözleşmesi, paylılığın giderilmesi, tasfiye edilmesi amacı ile yapılan beyana da izale-i şüyu beyanı denirdi. Elbirliği mülkiyetinin doğması için “numerus clausus” tahdidilik ilkesi, bağlı olarak, taraflar arasında: bir terekede birlikte mirasçılık veya kanunda belirtilen bir sözleşme (eşitlik durumu+ mal ortaklığı sözleşmesi ve adi ortaklık sözleşmesi) bulunması gerekir. Böyle bir kişisel ilişkiye dayanmayan birlikte mülkiyet paylı mülkiyet sayılır. 33 --Paylı mülkiyette paylar bölünmemiş olmasına rağmen bu bölünmemiş payları üzerinde her paydaş devretme ve rehnetmek yetkisine sahiptir. (Pay üzerindeki tasarruf işlemleri) Başka türlü belirtilmiş olmadıkça paylar eşit sayılır. Paydaşların alacaklıları da paydaş borcunu ifa etmemiş ise, pay üzerine haciz koydurabilir ve payı sattırabilir. ++ Önalım hakkı, kanundan veya sözleşmeden doğan bir ikincil haktır, bu yenilik doğuran bir haktır. Taşınmaz paydaşlığı hukuki ilişkisi varsa, önalım hakkı kanundan doğar. Pay satımı ve devri halinde diğer paydaşlar bu paya ilişkin olarak önalım haklarını kullanabilirler. Taşınmaz payı satımı söz konusu değilse veya esasen satıcı ile önalım hakkı sahibi arasında paydaşlık ilişkisi yoksa, önalım hakkı ancak sözleşmeden doğabilir. ++pay devredilebilir, ne var ki pay üzerinde tesisen bir sınırlı ayni hak kurulması halinde, bu hakkın paylı mülkiyet konusu olan nesnenin kullanılmasını kayıtlaması halinde, bu gibi sınırlı ayni haklar paydaşlar tarafından kurulamazlar. Nesnenin bütününde her paydaş bölünmemiş payı dolayısıyla birlikte malik olduğu için, mesela bir taşınmaz üzerinde paydaşlardan hiçbiri kendi paydaşlık sıfatına dayanarak geçit irtifakı kuramaz. Ne var ki, pay oranında “yararlanma” mümkün görünen intifa hakkı kurabilir. Ancak, yürürlükteki medeni kanuna getirilen m. ile, intifa hakkı kurulduğu bildirildikten itibaren 3 ay içinde diğer paydaşların paylılığın giderilmesini istemeleri halinde ve satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı sahibinin hakkının nazara alınmayacağı, intifa hakkının, pay bedeli üzerinde devam edeceği kuralı getirilmiştir. 34 PAYLI MÜLKİYET(oğuzman not) Paylı mülkiyette, bu mülkiyete tabi şey bir bütün olarak tek bir mülkiyet konusudur. Her paydaş eşyanın her yerinde hak sahibidir. Söz konusu mülkiyet birden çok kişiye ait bulunmaktadır Birden çok kişi söz konusu mülkiyetin bir payına sahip bulunmaktadır. Paylı mülkiyette hak ve hak konusu bölünmemiştir. Yetkilerin kullanılması bölünmüştür. Paylı mülkiyet hukuki işlemle yetkili idari makamın işlemiyle, kanunla ya da bir mahkeme kararıyla meydana gelir. İki taşınmazı birbirinden ayırmaya yarayan çitler ve duvarlar kanunen paylı mülkiyete tabidir. Paydaşın Payları Bakımından Durumları Pay Oranı: Pay 1/3, 7/15 gibi değerlerle ifade edilir. Paylı mülkiyetin kurulmasına yol açan hukuki sebepte pay oranı belli değilse paylar eşit sayılır. Pay oranı, paylı mülkiyetin sona ermesinde her bir paydaşın mal veya para olarak eline geçecek şeyin tayinine yarar. Paydaşın payında tasarrufu: Paydaşlardan her biri, kendi payını devredebilir, rehnedebilir ve bu pay alacaklılar tarafından haczettirilebilir. (İstisna: Edilmiş mallara katılma rejimine tabi olan eşlerden birinin diğerinin rızasını alması şarttır) Bir taşınmaz payı üzerinde bir geçit irtifakı kurulmaz, zira geçit irtifakı hakkına özgülenecek yerin her noktasında diğer paydaşların da hakkı vardır. Ancak pay üzerinde intifa hakkı, rehin ve taşınmaz yükü kurulabilir. Maddi kullanmayı gerektiren kira sözleşmesine de pay konu olamaz. Ancak paydaşlar iki kişiyse, biri diğerine payını kiralayabilir. Paydaşlar aralarında yaptıkları bir anlaşmayla taşınmazın belli bölümlerini kullanıyorsa, paydaşlardan birinin kendi bölümünü kiralamakla elde ettiği gelir üzerinde diğer paydaşların hakkı vardır. Taşınmazın tamamı üzerinde bir paydaş rehin kuramaz. Bu yasak kanundandır. Şayet paydaşlardan biri taşınmazın tamamı üzerinde rehin kursa ve daha sonra iyi niyetli üçüncü kişiler tarafından yolsuz tescile dayanılarak rehin hakkı kazanılamaz. Çünkü buradaki aksaklık bizzat kanun hükmünden kaynaklanmaktadır. Münferit bir pay (her paydaşa özgülenmiş) üzerinde irtifak hakkı kurulması mümkündür. Pay sahibi hangi hak ve yetkilere sahipse, irtifak hakkının kurulmasıyla irtifak hakkı sahibi de o hak ve yetkileri haiz olacaktır. 35 İlk kurulan pay rehninin rehin alacaklısı taşınmazın tamamı üzerinde sonradan kurulacak rehine muvafakat verirse, ikinci rehin geçerli olacaktır. Taşınmazın tamamı üzerinde rehin kurulduktan sonra, paylar üzerinde ayrıca her paydaş rehin kurabilir. Bu durumda rehinlerin kuruluş tarihlerine bakılır. Taşınmazdaki paylı mülkiyet payının satışında diğer paydaşlar kanuni ön alım hakkını kullanarak öncelikle satın almak imkânına sahiptirler. Paydaşların payının devrinin aralarındaki sözleşmeyle kısıtlanması sadece tarafları bağlar. Üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez. Bu yöndeki anlaşmaların tapu siciline şerhi mümkün değildir. Paydaşın hakkını koruması: Her paydaş üçüncü kişilere ve diğer paydaşlara karşı hakkını koruma imkânına sahiptir. Keza üçüncü kişinin saldırısına diğer paydaşlar razı olsalar dahi rızası olmayan paydaş el atmanın önlenmesini talep edebilir. Ortak menfaatler dolayısıyla sağlanan koruma bölünemediği için bir paydaşın başvurduğu koruma tedbirlerinden diğer paydaşlar da yararlanmış olur. Paylı mülkiyetin kullanma, yararlanma ve yönetim sözleşmelerinin geçerliliği oybirliği ile alınacak kararlarla mümkün olur. Paylı Mülkiyette Yönetim ve Tasarruf 1) Yönetimin anlaşma ile düzenlenmesi -Yönetim anlaşmasının bir sözleşme olarak oybirliği ile, üzerinde uyuşma gerçekleşerek yapılmış olması gerekir -Yönetim anlaşmasının içeriği için bazı yasak işlem sınırlamaları getirilmiştir. Bu kurallara uyulmamış ise, kısmi hükümsüzlük yaptırımı devreye girer: a)Eşyanın (paylı mülkiyet konusu nesnenin) korunması için zorunlu yönetim işlerini yapma ve gerekiyorsa mahkemeden önlem isteme yetkisi, sözleşme ile paydaşlardan alınamaz. b)Zarar tehlikesi varsa, derhal aşınması gereken önlemleri, “vekaletsiz iş görme” çerçevesinde, bütün paydaşlar hesabına alma yetkisi de paydaşlardan alınamaz. 36 -Yönetim anlaşmasının adi yazılı şekilde yapılması yeterlidir. Resmi şekil aramaz. Anlaşmanın altındaki imzalar noterlikçe onaylanmış ise, paydaşlardan birinin başvurusu, tapu kütüğünde bu yönetim anlaşmasının “beyan” edilmesi ve dolayısı ile paydaşların cüz’i hallerine karşı da ileri sürülebilmesi için yeterlidir. 2)Yönetim anlaşması yok ise -Olağan yönetim işleri: Zorunlu ve ivedi olmayan olağan yönetim işleri için, oybirliği ile imzalanmış bir yönetim anlaşması olmasa bile, paydaşların çoğunlukla alacağı bir kararla (yarıdan bir fazla paydaş çoğunluğu) bu olağan yönetim işleri paydaşlardan alınarak mesela “yönetici” paydaşa bırakılabilir. Ancak, zorunlu ve ivedi işlerde harekete geçme yetkisi, çoğunluk kararı ile değil oybirliği ile dahi paydaş bireyin elinden alınamaz. -Önemli yönetim işleri: işletme usulünün, tarıma özgülenmiş taşınmazlarda ekilip derilecek tarım türünün değiştirilmesi, kira sözleşmesi yapılması ve feshi, toprağın ıslahı, olağan yönetim sınırları aşan bakım, onarım ve yapı işleri “önemli yönetim işi” yapılır. Pay ve paydaş çoğunluğu aranır. Mesela 10 paydaş varsa ve bunlardan birisi A 11/20 paya, diğer 9 paydaştan her biri 1/20’şer paya sahip, 9 paydaş birleşse dahi, A’nın katılmadığı bir ara önerisi için pay çoğunluğu sağlanamaz. Paydaş çoğunluğu sağlanması için de A’ dan başka 5 paydaşın daha olumlu oyun aranır. A, yanına 5’den az paydaşı da alarak önemli yönetim işlerinde karar veremez. -Olağanüstü yönetim işleri: Paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, Korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlemi Paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemleri, Oybirliği ile aksine bir yönetim anlaşması kabul edilmiş değil ise ancak oybirliği ile karar verilmiş ise yapılabilir. 37 Nesnenin bütününde taşınmaz rehni veya taşınmaz yükü kurulabilmesi için paylar üzerinde taşınmaz rehni veya taşınmaz yükü kurulmamış olması gerekir. Paydaşların Malın Bütünü Bakımından Yetkileri(oğuzman not) Yönetime katılma yetkisi: Her paydaş yönetim işlerinde yetki ve söz sahibidir. Malı kullanma ve ondan yararlanma yetkisi: Her paydaş diğer paydaşların kullanım hakkına saldırıda bulunmadığı sürece paylı maldan yararlanabilir. Paydaşlar aralarında harici bir taksim sözleşmesi yapabilirler veya fiilen süregelen bir kullanım şekline açık veya örtülü olarak rıza verebilirler. Paylı mülkiyetin nasıl kullanılacağına dair paydaş anlaşması herhangi bir geçerlilik şartına tabi olmayıp, bu anlaşmayı her paydaş tek başına tapuda şerh ettirebilir. Paydaşlar aralarında paylı mülkiyetin belli bölümlerini belli paydaşlara özgülemişlerse, bu kısımların kiraya verilip verilemeyeceği ile ilgili iki görüş bulunmaktadır. 1.görüş : Her paydaş kendi kullanımına özgülenen bölümü tek başına kiraya verebilir. 2.görüş : Belli bir bölümün kiralanması önemli yönetim işidir , o yüzden bu işlem için pay ve paydaş çoğunluğu aranmalıdır. Paylı mülkiyette paydan az yer kullandığını iddia eden paydaş, paydaşlığın giderilmesi davası açabilir. Paylı malı kullanma hususundaki uyuşmazlık hâkimce belirlenebilir. Hâkim pay oranlarını da göz önünde tutarak kullanma tarzı tayin eder ve bu karar sadece paydaşları değil onların külli ve cüz’i haleflerini de bağlar. Malın Tamamını Kapsayan Tasarruf Yetkileri Paydaşlar malın tamamını kapsayan tasarruf işlemlerini (paylı malın devri, rehin vs.) tüm paydaşların rızasıyla yapabilirler. Paylar üzerinde taşınmaz rehni veya taşınmaz yükü kurulmuşsa paydaşlar malın tamamını benzer haklarla kayıtlayamazlar. 38 Paylı Nesneden Yararlanma Paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir. Uyuşmazlık hâlinde yararlanma ve kullanma şeklini hâkim belirler. Bu belirleme, paylı malın kullanılmasının zaman veya yer itibarıyla paydaşlar arasında bölünmesi biçiminde de olabilir. Taraflar bir kullanma ve yararlanma sözleşmesi yapmamış veya zaman veya yer bakımından bir kullanma bölüşmesine hakim karar vermemişse, hoca kanaatine göre, bir paydaşın nesnenin bütününden kendi pay oranını aşan bir yarar sağlaması halinde, haksız karışma kazancı iadesi şartları bulunmasa dahi, hiç değilse yoksullaşma şartı varsa sebepsiz iktisap borç ilişkisi dolayısıyla kendisinden iade istenebilmelidir. Ortak yarar Korunmasından Diğer Paydaşları “Temsil” Paydaşlardan her biri, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir. Burada gerçek anlamda bir temsil söz konusu değildir. Paylara bölünmeyen ortak bir yararın korunması için paydaşlardan birisi dava açmış, mesela paylı nesneye müdahalenin menini sağlamış ise, müdahalenin meni ilamının sonucundan diğer paydaşlar da yararlanacaktır. Ortak Menfaatleri Koruma Yetkisi(oğuzman not) Bir paydaşın kendi hakkını korumak için başvurduğu koruma yöntemi, bölünemediği için niteliği gereği malın bütününü kapsıyorsa bu korumadan tüm paydaşlar yararlanır. Fakat paydaş dava açmışsa sadece davacı lehine ecri misle karar verilebilir. Paylı taşınmazda yolsuz olarak tescil edilmiş geçit irtifakının terkinini bir paydaş dava eder ve davayı kazanırsa yolsuz tescilin terkininden bütün paydaşlar yararlanır. Gider ve Yükümlülükler Aksine bir hüküm bulunmadıkça “paylar oranında karşılama” kuralı yürürlüktedir. 39 Paydaşların Giderler ve Yükümlülüklere Katılması Her paydaş paylı mülkiyetin yönetim giderleri, vergi ve diğer yükümlülüklerinden payları oranında sorumlulardır. Payına düşenden fazlasını ödeyen paydaş, diğer paydaşlara payları oranında rücu edebilir. Ancak payını ödeyemeyen veya aciz yahut iflas etmiş paydaştan alınamayan ücret, diğer paydaşlara yükletilemez. Öğretideki bir görüş paydaşın paylı mülkiyete katılmasından önceki borçlarından veya paylı mülkiyetten ayrılmasından sonraki giderlerden sorumlu olmamasını savunurken gittikçe taraftar toplayan diğer görüşe göre eşyaya bağlı borç olmasından ötürü masraf kendi zamanında yapılmamış olsa da sonraki malike başvurulmasını savunmaktadır. Kararların Bağlayıcı Kılınması 5. Kararların bağlayıcılığı Madde Yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda paydaşların yaptıkları düzenleme ve aldıkları kararlar ile mahkemece verilen kararlar, sonradan paydaş olan veya pay üzerinde aynî hak kazanan kimseleri de bağlar. Taşınmazlarda yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin kararların sonradan paydaş olan veya pay üzerinde aynî hak kazananları bağlaması için, bunların tapu kütüğüne şerh edilmesi gerekir. 40

Medeni Hukuk M. Kemal Oğuzman Kitap Pdf

Title: Medeni Hukuk M. Kemal Oğuzman kitap PDF Created Date: 1/22/ PM
Kaynak: funduszeue.info
84
KBÖnizleİndirFiili Taksim Halinde Yasal Önalım Hakkının &#;

Hukuk Genel Kurulu kararına karı oy yazısında, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin uygulamasının yılından beri fiilî taksimin varlığı halinde yasal önalım hakkının kullanılamayacağı yönünde olduğu ifade edilmitir Dolayısıyla, Yargıtay’ın sözü edilen
Kaynak: funduszeue.info

KBÖnizleİndirİçindekiler Prof. Dr. Duygun Yarsuvat Xı

Prof. Dr. Kemal OĞUZMAN’ın An ısına funduszeue.info ARMA &#; Özel Hukuk İlişkilerinden Doğan Uyuşmazlıkların Çözümünde Yetkili Mahkemenin Tespiti Yrd. Doç. Dr. Neval OKAN &#; Tağyirin Medeni Kanundaki Görünümü &#;
Kaynak: funduszeue.info

KBÖnizleİndirKoloni Çağında Hukuk

6 Kemal Oğuzman / Nami Barlas, Medeni Hukuk, İstanbul, , s; Serozan, s; Hatemi, s Koloni Çağında Hukuk Akad hükümdarları, hukukî anlamda ve kendi zamanlarının şartlarında, Sümerler gibi, kendi dönemlerinin kanun metinlerini oluşturmuşlardır. Mevcut kanunları ilk değiştiren kişi ise İsin sülalesi
Kaynak: funduszeue.info

KBÖnizleİndirProf. Dr. Hasan Erman

Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Bakanı. Verdiği Dersler &#; Yolsuz Terkin &#; İyiniyetle Sınırlı Ayni Hak Kazanılması, Prof. Dr. Kemal Oğuzman&#;ın Anısına Armağan, İstanbul, Ocak , s. vd.
Kaynak: funduszeue.info

KBÖnizleİndir1. Sınıf (Huk ) Hukuk Başlangıcı

Kemal Oğuzman/Nami Barlas, Medeni Hukuk, İstanbul ì í í. Kemal Oğuzman/Özer Seliçi/Saibe Oktay Özdemir, Kişiler Hukuku, İstanbul ì í í. Mehmet Ayan/Nurşen Ayan, Kişiler Hukuku, Konya ì í í. Mustafa Dural/Tufan Öğüz/Mustafa Alper Gümüş, Türk Özel Hukuku Cilt II Kişiler Hukuku, İstanbul
Kaynak: funduszeue.info

KBÖnizleİndirİnşaat Kazalarından Doğan Hukukî Sorumluluk

Uyumaz ve Erdoğan / Hacettepe HFD, 5(2) , 39–80 İnşaat Kazalarından Doğan Hukukî Sorumluluk Hakemli Makale Alper UYUMAZ1, Kemal ERDOĞAN2 1Yrd. Doç.Dr. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Anabilim Dalı, Assist. Prof.
Kaynak: funduszeue.info

KBÖnizleİndirMakine Teknolojisi &#; funduszeue.info

ders kitabı, projeksiyon, tepegöz, örnek modeller, çeşitli ölçme ve kontrol aletleri ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Bireysel öğrenme materyali içinde yer alan ve her öğrenme faaliyetinden sonra verilen ölçme araçları ile kendinizi değerlendireceksiniz.
Kaynak: funduszeue.info Montajı Ve Teknik Resmini funduszeue.info

KBÖnizleİndirKırklareli Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Mekatronik &#;

Kardelen, Duygu ve Ark. , Bilgisayar Kurs Kitabı, Ankara, Arkadaş Yayınevi. Levent Çelik, Bilgisayar ve Temel Bilgi Teknolojileri, 1. baskı, Seçkin Yayınevi. Kodu Dersin adı T U L Kredi AKTS
Kaynak: funduszeue.info Mühendisliği Ders İçeriğfunduszeue.info

KBÖnizleİndirPlastik Enjeksiyon Kalıbı Tasarımı &#; funduszeue.info

tasarımı CATIA V5 yazılımı ile yapılmıştır ve bütün admlar, karı ılaşşılan sorunlarn ı muhtemel nedenleri ve çözüm önerileri anlatılmıştır. Tasarımın CAD ortamında yapılması ile çekme payı hesaplamaları ve kalıbın çalışmasına engel olabilecek konstrüktif hatalar kolayca öngörülmüştür.
Kaynak: funduszeue.info

KBÖnizleİndir

Prof. Dr. Prof. Dr.

%(4)% found this document useful (4 votes)
5K views pages

Copyright

Available Formats

PDF, TXT or read online from Scribd

Share this document

Share or Embed Document

Did you find this document useful?

%(4)% found this document useful (4 votes)
5K views pages

M. Kemal OĞUZMAN Özer SELİÇİ


Prof. Dr.
Saibe OKTAY-ÖZDEMİR

EŞYA HUKUKU
Kısaltılmış Ders Kitabı
Mevzuata Uyarlanmış 2. Bası

• Zilyetlik-Tapu Sicili
• Taşınmaz ve Taşınır Mülkiyeti
• Kat Mülkiyeti
• Sınırlı Ayni Haklar

~
FİLİZ KİTAB EVİ
İSTANBUL

EYLÜL

ISBN:

Copyright© Bu kitabın Türkiye'deki yayın haklan Filiz Kitabevi Basım Yayın


Dağıtım Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. 'ne aittir. Her hakkı saklıdır. Hiçbir
bölümü ve paragrafı kısmen veya tamamen ya da özet halinde, fotokopi, faksimile
veya başka herhangi bir şekilde çoğaltılamaz, dağıtılamaz. Normal ölçüyü aşan
iktibaslar yapılamaz. Normal ve kanuni iktibaslarda kaynak gösterilmesi
zorunludur.

Baskı: Yılmaz Basım Y ayırıcılık ve Kağıt Ürünleri


Matbaacı Sertifika Numarası:

Cilt: Siyah Beyaz Ciltevi

YAYINLAYAN:
Filiz Kitabevi Basım Yayın Dağıtım
Petrol Ürünleri Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.
Cemal Yener Tosyalı Cad.
No: 57/A () Vefa/İST.
Tel: () 07 18
Fax: () 20 71
funduszeue.info
Yayıncı Sertifika Numarası:
İKİNCİ BASIYA ÖNSÖZ

yılı
sonunda Eşya Hukuku kitabımızın öğrencilere yönelik olarak kı­
saltılmış ders kitabı formatı ile yaptığımız birinci baskısının kısa sürede tü-
kenmesi üzerine elinizdeki yeni baskıyı hazırlamak gerekti.
İkinci baskısında kitabımız mevzuat değişiklikleri nazara alınarak yeniden
gözden geçirilmiştir.
Yeni baskının kısa sürede yayına hazırlanmasında yardımları olan Araş.
Gör. Barış Demirsatan, Araş. Gör. Berk Kenan Koyuncu ve Araş. Gör. Yase-
min Yalçın'a teşekkür ediyorum.
Aynı şekilde kitabın yayını aşamasındaki çalışmaların titizlikle yapılmasını
sağlayan Filiz Kitabevi sahibi Sn. Oğuzhan Oruç ve Sn. Zeynep Oruç Tatlı'ya
da teşekkürlerimi sunuyorum.

Göktürk, 15 Ağustos Prof. Dr. Saibe Oktay-Özdemir


ÖNSÖZ

Değerli Hocalarım Prof. Dr. Kemal Oğuzman ve Prof. Dr. Özer Seliçi'nin
öğrenciler için hazırladıkları ve uzun yıllar boyunca Fakültelerde ders kitabı
olarak okutulan Eşya Hukuku Kitabı, yirminci baskısını yaptığımızda zaman
içinde eklemelerle öğrenci için fazla kapsamlı hale geldi. Öğrencilerimizin ki-
taptan yararlanmaya devam etmesini sağlamak için, Eşya Hukuku kitabının
yeni baskılarını uygulamacılara yönelik olarak sürdürmek kaydıyla, kitabın kı­
saltılmış bir baskısının hazırlanması gereği doğdu. Kitabın her basısında oldu-
ğu gibi bu yeni şeklinin yaşattığı sevinç ve heyecan, Hocalarımızla beraber
olamamanın hüznü ile gölgeleniyor.

Kitabı ders kitabı haline getirirken, kitabın özünün korunmasına gayret edil-
miştir. Bu bağlamda hukuki kurumların kanunlarda nasıl düzenlendiğinin açık­
lanması ile yetinilmeyerek, kurumların amacı ve hükümlerin koruduğu menfaat-
lere ilişkin açıklamalar korunmuştur. Böylece öğrencilerimizin hukuki düşünme
tarzlarının oluşmasında sağlanan katkı da önceki gibi devam edecektir.

Uygulama için önemli olan konu detayları ve yargı kararlan ile ayrıntılı
doktrin bilgisi ders kitabına alınmamış, esas kitaba atıflar ile yetinilmiştir. Tar-
tışmalı noktalara ve bu hususlarda esaslı fikirlere işaret edilmiş, detaya girme-
den kanaatimiz açıklanmıştır.
Öğrencilerimizin hukuk fakültesinden gerçek anlamda mezun olmanın ve
yetkin hukukçu olabilmenin, her alandaki hukuk kitaplarının defalarca okuna-
rak bilginin kalıcı olmasını sağlamaktan geçtiğini bilerek davranmaları, ülke-
mizin gerçek ihtiyaçlarından birisidir.
Eşya Hukuku kitabını ders kitabı olarak kısaltma konusunda olduğu gibi,
hukuki konularda da kitabı ve her başvurduğumda fıkirleri ile bana yol göste-
ren değerli Hocam Prof. Dr. Lale Sirmen'e teşekkürlerimi sunuyorum.
Kitabıntashihlerinin yapılması ve indekslerinin hazırlanmasında genç ça-
lışma arkadaşlarım Semra Karabacak, Yasemin Yalçın ve Kübra Yıldız büyük
gayret gösterdiler. Kendilerine minnettarım.
Kitabın baskıya hazırlanmasında emekleri geçen ve baskıyı gerçekleştiren
Filiz Kitapevi sahibi Sn. Oğuzhan Oruç ile Sn. Zeynep Oruç Tatlı'ya da teşek­
kürlerimi sunuyorum.

Göktürk, 17 Eylül Prof. Dr. Saibe Oktay-Özdemir


İÇİNDEKİLER
GİRİŞ
Sayfa
I. EŞYA HUKUKUNUN KONUSU 1
II. AYNİ HAKKAVRAMI VE UNSURLARI 1
A. Kavram 1
B. Unsurları 2
1) Eşya 2
a) Kavram 2
b) Eşya kavramına girmeyen ayni hak konuları (objeleri) 4
aa) Bağımsız ve sürekli haklar 4
bb) Doğal güçler, enerji 4
cc) Ü zerinde ayni hak kurulabilen haklar 4
2) Eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet 5
3) Herkese karşı ileri sürülebilirlik . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . .. .. .. .. .. .. .. .. . .. .. 5
III. AYNİ HAKLARIN SINIFLANDIRILMASI 5
1) Sağladığı yetkiye göre 5
a) Mülkiyet hakkı 5
b) Sınırlı ayni haklar 6
aa) İrtifak hakları 6
bb) Rehin hakları 6
cc) Taşınmaz yükü 6
2) Hak sahibinin tayin ediliş tarzına göre 7
IV. AYNİ HAKLARA HAKİM OLAN PRENSİPLER 7
1) Belirlilik (muayyenlik) prensibi 7
2) Kamuya açıklık (aleniyet) prensibi 8
3) İnancın korunması prensibi 9
4) Sınırlı sayı ve tipe bağlılık prensibi 9
5) Hak düşürücü süre ve zamanaşımı işlememesi prensibi .. .. .. .. .. .. .. .. . 9
V. AYNİ HAK-ALACAK HAKKI VE EŞYAYA BAĞLI BORÇ AYRIMI 1O

BİRİNCİ KISIM
ZİLYETLİK VE TAPU SİCİLİ

Birinci Bölüm
ZİLYETLİK
§ 1. GENEL BAKIŞ 11
§ 2. ZİLYETLİK KAVRAMI VE ZİLYETLİĞİN NİTELİĞİ 13
X İçindekiler

I. KAVRAM 13
II. ZİLYETLİĞİN HUKUKİ NİTELİĞİ 15
§ 3. ZİLYETLİĞE TABİ ŞEYLER················································································ 16
§ 4. ZİLYETLİĞİN ÇEŞİTLERİ·············,······································································· 18
1) Haklı - haksız zilyetlik . . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . 18
2) İyi niyetli - kötü niyetli zilyetlik 18
3) Malik sıfatıyla - başka sıfatla zil yedik . . .. .. .. .. .. .. .. .. . .. .. .. .. .. .. .. .. . 18
4) Asli - fer'i zilyetlik 19
5) Kendisi için - başkası için zilyetlik ve hizmet zilyetliği (zilyet
yardımcılığı) 19
6) Dolaylı - dolaysız zilyetlik 20
7) Tek başına - birlikte (müşterek ve elbirliğiyle) zilyetlik 20
§ 5. ZİLYETLİĞİN KAZANILMASI VE KAYBI 21
I. ZİLYETLİĞİN KAZANILMASI······································································· 21
1) Aslen kazanma 22
2) Devren kazanma 22
3) Tesisen (kurulmaya bağlı) kazanma 22
4) Miras yolu ile kazanma 23
II. ZİLYETLİĞİN DEVRİNİN ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERİ 23
1) Yeni zilyedin dolaysız (doğrudan doğruya) zilyet kılınması 24
a) Malın teslimi 24
b) Araçların teslimi 25
c) Malın, yeni zilyetin fiili hakimiyetine bırakılması 26
2) Yeni zilyedin, dolaylı (vasıtalı) zilyet kılınması 26
a) Temsilci aracılığı ile zilyetliği kazanma 27
b) Hükınen teslim 28
c) Zilyetliğin havalesi 30
d) Emtiayı temsil eden senetlerin teslimi 33
III. ZİLYETLİĞİN SONA ERMESİ 35
1) Zilyedin arzusu ile sona erme 35
2) Fiili hakimiyet kaybı 35

§ 6. ZİLYETLİĞİN KORUNMASI ················································································ 36


I. ZİLYEDİN KUVVET KULLANMA İMKANI 37
II. ZİLYETLİK DAVALARI 39
1) Zilyetliğin gasbında iade ve tazminat davaları 39
a) Zilyetliğin iadesi davası 39
b) Tazminat davası 41
2) Zilyetliğe saldın halinde açılacak davalar 42
a) Saldırıya son verilmesi talebi 42
b) Saldırı sebebinin önlenmesi talebi 43
c) Saldırıdan doğan zararların tazmini talebi 43
İçindekiler XI

3) Hak düşürücü süreler 44


4) Y argılaına usulü 44
III. ZİLYETLİĞİN İDARİ YOLDAN KORUNMASI 44
1) Aınaç 44
2) Usul 45
a) Yetkili makam 45
b) Başvuru 45
c) Soruşturma ve karar 46
3) Kararın sonuçları 46
a) İdare bakımından 46
b) Haklara etkisi bakımından 4 7
c) Uygulanması bakımından 47
4) Saldırının tekrarlanmasında ceza yaptırımı 47
§ 7. TAŞINIRLARDA ZİLYETLİĞİN HAK KARİNESİ OLUŞU 48
I. KARİNELER 48
1) Mülkiyet karinesi 48
2) Başkasının mülkiyet karinesine dayanma 49
3) Fer'ı zilyetlikte sınırlı aynı hak veya kişisel hak karinesi 49
II. KARİNENİN ROLÜ ·························································································· 50
A. Halihazır zilyedin hak karinesine dayanan savunması 50
B. Önceki zilyedin hak karinesine dayanan talebi: Taşınır davası 51
1) Taşınır davasının şartları 51
a) Zilyetlik, zilyedin iradesi dışında sona erdirilıniş olmalıdır: 51
b) Halihazır zilyedin üstün hak karinesinin çürütülmesi 53
aa) 1. imkan: Hali hazır zilyedin zilyedliği kötü niyetle kazandığını
ispat 53
bb) 2. imkan: Malın elinden rızası dışında çıktığını ispat 54
2) Taşınır davasının özellikleri 56
a) Mülkiyete dayanan istihkak davasına nazaran özellikleri 56
b) Zilyetlik davasına nazaran özellikleri 5 8
C. Zilyetlik karinesine güvenerek kazanılan hakkın korunması 58
1) İyi niyetle kazanmanın tam korunduğu haller 60
a) Emin sıfatıyla zilyetten aynı hak kazanılınası 60
b) Para ve hamile yazılı senetlerin kazanılması 62
2) İyi niyetle kazanmanın korunmadığı haller 62
3) İyi niyetle kazanmanın kısmen korunduğu haller 62
§ 8. TAŞINMAZLARDA HAK KAJRİNESİ 63
I. TAPUDA KAYITLI TAŞINMAZLARDA 63
II. TAPUDA KAYITLI OLMAYAN TAŞINMAZLARDA 64
§ 9. ZİLYETLİĞİN GERİ VERİLMESİNE UYGULANACAK HÜKÜMLER 64
XII İçindekiler

I. GERİ VERMEKLE YÜKÜMLÜ İYİ NİYETLİ ZİLYETLERİN DURUMU . 65


1) Geri verme yükümlülüğünün kapsamı . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. 66
2) Yaptığı giderler (masraflar) bakımından talep hakkı 67
a) Zorunlu, yararlı ve lüks masraf kavramları 67
b) Zilyedin masrafları talep hakkı 67
II. GERİ VERMEKLE YÜKÜMLÜ İYİ NİYETLİ OLMAYAN (KÖTÜ
NİYETLİ) ZİLYETLERİN DURUMU 69
1) Geri verme yükümlülüğünün kapsamı .. .. .. .. .. .. . .. .. .. .. .. .. .. .. . .. . .. .. .. .. . 69
a) Malı alıkoymuş olması yüzünden hak sahibinin uğradığı zararlar 69
b) Elde ettiği ürünler 70
c) Elde etmeyi ihmal ettiği ürünler 71
d) Kötü niyetli zilyedin malı bizzat kullanma suretiyle elde
ettiği menfaatler: Ecrimisil . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . .. .. .. . .. .. .. .. .. .. .. .. 72
e) Diğer yararlar 75
2) Giderleri talep hakkı 75

İkinci Bölüm
TAPU SİCİLİ
§ 1. GENEL BAKIŞ 77
§ 2. TAPU SİCİLİ KAVRAMI VE UNSURLARI 79
I. KAVRAM 79
II. ANA SİCİL VE TAMAMLAYICI UNSURLAR 80
1) Temel sicil: Tapu kütüğü 80
2) Kat mülkiyeti kütüğü , 80
3) Yevmiye defteri 81
4) Belgeler 82
5) Planlar 82
III. YARDIMCI SİCİLLER 83
1) Aziller sicili .. .. .. .. .. .. .. . . . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . .. .. .. .. .. .. .. .. .. 83
2) Düzeltmeler sicili 83
3) Kamu orta malları sicili 83
4) Tapu envanter defteri 84
5) İdari sınırlar kayıt defteri .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . .. .. . 84
§ 3. TAPU SİCİLİ TEŞKİLATI VE DEVLETİN SORUMLULUĞU 84
I. TEŞKİLAT 84
II. TAPU SİCİLLERİNİN TUTULMASINDAN DEVLETİN
SORUMLULUĞU 85
1) Sorumluluğun şartları 85
a) Doğan bir zarar bulunmalıdır 85
b) Zarar tapu sicilinin hukuka aykırı şekilde tutulmasından doğmalıdır 86
c) İlliyet bağı olmalıdır 89
İçindekiler XIII

2) Görevli mahkeme ve rücu sorunu 89


§ 4. TAPU SİCİLİ SİSTEMİMİZE HAKİM OLAN PRENSİPLER 90
I. TAŞINMAZA SAHİFE AÇILMASI PRENSİBİ 90
il. TAŞINMAZ ÜZERİNDE AYNİ HAK KAZANILMASI İÇİN
TESCİL GEREKMESİ 90
III. TESCİLİN SEBEBE BAĞLILIĞI 91
IV. TESCİLİN YOLSUZ DA OLSA, İYİ NİYETLİ ÜÇÜNCÜ KİŞİLER
İÇİN HÜKÜM İFADE ETMESİ 91
V. TAPU SİCİLİNİN KAMUYA AÇIKLIĞI 91
1) Prensip 91
2) Kamuya açıklık prensibinin sonucu 92
§ 5. TAŞINMAZLARIN KÜTÜĞE GEÇİRİLMESİ 93
I. UYGULANACAK HÜKÜMLER 93
II. KÜTÜKTE SAHİFE AÇILACAK ŞEYLER: TAŞINMAZ KAVRAMI
VE TAPULAMANIN YAPILIŞI 94
A. Taşınmaz kavramı 94
1) Arazi 94
2) Bağımsız ve sürekli haklar 94
a) Bir irtifak hakkı bulunmalıdır 95
b) İrtifak hakkı bağımsız bir nitelik arz etmelidir 95
c) İrtifak hakkı sürekli bir nitelik arz etmelidir 96
d) Hak sahibi kaydı talep etmelidir 96
3) Kat mülkiyetine konu olan bağımsız bölümler 96
B. Kadastro (Tapulama) 97
1) sayılı Kadastro Kanunu uyarınca kadastro 97
a) Kanunun amacı ve uygulama alanı 97
b) Uygulanacak metot 98
c) Teşkilat 99
d) Taşınmazların sınırlandınlması ve tespit işleri 99
e) Mülkiyet hakkının tespitine ilişkin esaslar
aa) Tapuya kayıtlı taşınmazlarda
bb) Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlarda
cc) Diğer hükümler
f) Kadastro tutanağının düzenlenmesi, ilan ve itiraz
g) Kadastroya ilişkin uyuşmazlıkların dava yoluyla çözümlenmesi
h) Taşınmaz tesbitinin sonucu
III. KÜTÜĞE KAYDEDİLMEYECEK TAŞINMAZLAR
IV. TAPULU TAŞINMAZIN BÖLÜNMESİ VEYA BİRLEŞTİRİLMESİ
1) Ayırma
2) Birleştirme
§ 6. TAŞINMAZA AİT KÜTÜK SAYFASINA YAPILACAK KAYITLAR
I. TAŞINMAZI TEŞHİSE YARAYACAK BİLGİ
XN İçindekiler

II. AYNi HAKLARIN TESCİLİ, TERKİNİ, DEĞİŞTİRİLMESİ


A. Tescil
1) Kavram
2) Tescil için gerekli şartlar
a) Taşınmaza sayfa açılması yolu ile
b) Taşınmaza sayfa açıldıktan sonra
aa) Talep-i İstem
aaa) Talep yetkisi
bbb) Talebin şekil ve içeriği
ece) Talebin hukuki niteliği
c) Belgeleme (Legitimation, Ausweisen)
aa) Tescil talebinde bulunma yetkisinin belgelenmesi
bb) Hukuki sebebin belgelenmesi .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .
cc) Belgelerin noksanlığı .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..
3) Tescilin yapılışı
a) Mülkiyet hakkının tescili
b) İrtifak ve rehin hakları ile taşınmaz yüklerinin tescili .. .. .. ..
4) Tebliğ
B. Terkin
1) Terkin için gerekli şartlar
a) Ayni hakkı sona erdirici terkinler
b) Sicili düzeltici terkinler .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..
aa) Tescil şekli bir değer taşıyorsa
bb) Tescilin hiçbir değeri kalmamışsa
2) Terkinin şekli
C. Kaydın değiştirilmesi .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .
III. ŞERHLER
A. Kişisel hakların şerhi .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..
1) Medeni Kanunda belirtilenler
2) sayılı Türk Borçlar Kanununda belirtilenler
3) Şerhin tapu kaydına işlenmesi
B. Tasarnıfyetkisine ait kısıtlamaların şerhi
l) Medeni Kanunda belirtilenler
a) MK m. /f. l 'de belirtilenler.
aa) Çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları
bb) Haciz, iflas kararı, konkordato ile verilen süre .. .. .. .. .. .. .. ..
cc) Aile yurdu kurulması, art mirasçı atanması
b) Medeni Kanunun diğer hükümlerinde belirtilenler
aa) Aile konutu
bb) Ailenin ekonomik varlığını korumak üzere tasarruf yetkisinin
sınırlandırılması .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . .. .. . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..
İçindekiler XV

2) Medeni Kanun dışında belirtilenler


C. Geçici tescillerin şerhi .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..
1) Medeni Kanunda öngörülenler .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..
a) Ayni hak iddiası .. . .. .. .. .. .. .. .. . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .
b) Tasarruf yetkisini belirleyen belgelerdeki noksanların sonradan
tamamlanmasına kanunen imkan verilenlerin talepleri
2) Usul
IV. BEYANLAR
1) Medeni Kanun ve Tapu Sicili Cumhurbaşkanı Yönetmeliğinde
belirtilenler .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .
2) Kat Mülkiyeti Kanununda belirtilenler
V. TAŞINMAZ REHNİ KAYITLARINA AİT DÜŞÜNCELER
§ 7. TAPU KÜTÜĞÜNE YAPILAN KAYITLARIN HÜKMÜ
I. TESCİLİN HÜKMÜ
A. Tescilin olumsuz hükmü
1) Tescil prensibinin mülkiyet hakkındaki istisnaları
2) İrtifak hakkı ve taşınmaz yükünün tescilsiz kazanılması
3) Rehin hakkının tescilsiz kazanılması
B. Tescilin olumlu hükmü: iyi niyetli üçüncü kişilerin korunması
1) Uygulama şartlan
a) Koruma sadece üçüncü kişiler içindir
b) Koruma sadece sicil kaydına dayanan kazanımlar içindir .. .. .. .. .. .
c) Koruma sadece ayni hak kazanılması içindir .. .. .. .. .
d) Üçüncü kişinin kazanması iyi niyetle olmalıdır
e) Üçüncü kişinin ayni hak kazanması için gerekli diğer kurucu
unsurlar geçerli olmalıdır
2) Uygulama halleri
a) Medeni Kanun m. 'ün kapsamına giren haller
b) Medeni Kanun m. 'ün kapsamına girmeyen haller
aa) Taşınmazın özel mülkiyete elverişli olmadığı haller
bb) Ayni hak niteliği bulunmamasına rağmen ayni hakmış gibi
tescil edilmiş haklar
cc) Ayni hakkın kazanılmasına yol açan hukuki sebepteki
sakatlıklar . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .
dd) Ayni hakkı devreden veya kuran kişinin ehliyetindeki
sakatlıklar ve tasarruf ehliyetindeki eksiklikler .. ..
ee) Hak sahibi adına hareket eden temsilcinin temsil yetkisindeki
sakatlıklar
ff) Çift tapulu taşınmazlarda yolsuz tapuya dayanan kazanımlar
3) İyi niyetin etkisi
C. Ayni hakkın içeriğinin belirlenmesi
II. DİĞER KAYITLARIN HÜKMÜ
1) Taşınmazı teşhise yarayacak bilgi
2) Şerhler
XVI İçindekiler

a) Kişisel hakların şerhinin hükmü


b) Tasarruf yetkisinin kısıtlamalarına ait şerhin hükmü
aa) MK m. l0l0'da belirtilen şerhlerin hükmü
aaa) Çekişmeli hakların korunmasına ilişkin kararlar .. .. . .. .
bbb) Hııciz, iflas kararı, konkordato ile verilen süre . .. .. .. .. .. ..
ece) Aile yurdu kurulması veya art mirasçı atanması .. .. .. .. .. ..
bb) Medeni Kanunun diğer hükümleriyle getirilen şerhlerin hükmü .
aaa) Aile Konutu
bbb) Evlilik birliğini koruma amacıyla konulan şerhler
c) Geçici tescilin şerhinin hükmü
3) Beyanlar
§ 8. TAPU KÜTÜĞÜNE YAPILAN KAYITLARIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ
I. YOLSUZ TESCİL
A. Yolsuz tescilin sakıncaları
B. Yolsuz tescilin düzeltilmesi
1) Medeni Kanuna göre .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . .. .. . .. .. .. .. .. . .. .. .. .. . .. .. ..
a) Tescil yapılırken mevcut olan veya vukua gelen yolsuzluklarda
aa) Tescilin, kurucu unsurlardaki sakatlık yüzünden yolsuz
olınası

aaa) Düzeltme (tashilı) davası


bbb) Anlaşmaya dayanan düzeltme
bb) Tescilin, tapu memurunun yaptığı yanlışlık yüzünden
yolsuz olması
b) Hakta meydana gelen değişiklik dolayısıyla gerçek duruma
uymayan tescillerde . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .
aa) Ayni hakkın sicil dışı başkasına geçmiş olınası halinde
bb) Ayni hakkın sicil dışında sona erdiği hallerde
II. DİĞER KAYITLARIN YOLSUZLUĞU
1) Taşınmazı teşhise yarayan bilgi
2) Yolsuz şerhler
3) Yolsuz beyanlar

İKİNCİ KISIM
MÜLKİYET

Birinci Bölüm
GENEL HÜKÜMLER

§ 1. MÜLKİYET KAVRAMI ························································································


§ 2. MÜLKİYETİN İÇERİĞİ ·······················································································
I. AKTİF YETKİ ·································································································
II. KORUYUCU YETKİ
İçindekiler XVII

1) İstihkak davası (rei vindicatio)


a) Davanın konusu, amacı, hukuki niteliği
b) Davacı-davalı sıfatları
2) Elatmanın önlenmesi (müdahalenin men'i) davası (actio negatoria)
a) Genel olarak
b) Davacı-davalı sıfatları
§ 3. MÜLKİYETİN KONUSU VE KAPSAMI
I. BÜTÜNLEYİCİ PARÇALAR
1) Tanım ve hükmün amacı
2) Bütünleyici parça vasfının kazanılması
a) Sıkı maddi bağlantı dolayısıyla temel unsur haline gelme
b) Yerel adetlere göre temel unsur sayılma . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..
3) Bütünleyici parça vasfının kaybı
4) Ayrıca bütünleyici parça sayılan şeyler ve özellikle ürünler
a) Yapılar ve dikili bitkiler .. .. . .. .. . .. .. .. .. . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .
b) Doğal ürünler .. .. . .. .. .. .. .. .. .. . . .. .. . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..
aa) Dönemsel olarak elde edilen ürünler
bb) Yere! adetlerin bir şeyden elde edilmesini uygun gördüğü
verimler
5) Bütünleyici parça sayılmanın hukuki sonuçları
II. EKLENTİ .. .. . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . .. .. ..
1) Tanımı ve hükmün amacı
2) Eklenti vasfının kazanılması
a) Özgüleme (tahsis)
b) Dış bağlantı
3) Eklenti olmanın hukuki sonuçları

§ 4. MÜLKİYETİN ÇEŞİTLERİ ··················································································


I. GENEL OLARAK
II. PAYLI MÜLKİYET
1) Kavram
2) Paylı mülkiyetin kurulması
a) Hukuki işlem ile
b) Yetkili makamın işlemi veya mahkeme kararı ile
c) Kanun gereği
3) Paydaşların payları bakımından durumları
a) Pay oranı
b) Paydaşın payında tasarrufu . . . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .
c) Paydaşın hakkını koruması
4) Paylı mülkiyet birliği ve yönetimi
a) Olağan yönetim işleri
b) Önemli yönetim işleri .. .. .. . .. . . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . .. .. .. .. . ..
c) Olağanüstü yönetim işleri ve tasarruflar
XVIII İçindekiler

5) Paydaşların malın bütünü bakımından yetkileri .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. l 83


a) Yönetime katılma yetkisi
b) Paylı malı kullanma ve ondan yararlanma yetkisi
c) Malın tamamını kapsayan tasarruf yetkileri
d) Ortak menfaatleri koruma yetkisi .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..
6) Paydaşların giderlere ve yükümlülüklere katılınası .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .
7) Paylı mülkiyetin sona ermesi
a) Paylı mülkiyetin bir veya birkaç paydaş için sona ermesi
aa) Payın devri yoluyla
bb) Bir paydaşın mahkeme karan ile paydaşlıktan çıkarılması
cc) Terk yoluyla
b) Paylı mülkiyetin bütün paydaşlar için sona ermesi, özellikle
paylaşma (taksim)

aa) Paylaşma isteme hakkı


bb) Paylaşma isteme hakkının sınırlan
aaa) Paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması
bbb) Paylaşma hakkından feragat sözleşmesinin varlığı
ece) Zamanın paylaşma için uygun olınaması
cc) Paylaşmanın yapılışı
III. ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ ···············································································
1) Kavram
2) Elbirliği mülkiyetinin kurulması
a) Elbirliği ortaklığı halleri
b) Mülkiyetin ortaklık tarafından kazanılması .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..
3) Elbirliği mülkiyetinde ortakların durumu
4) Elbirliği mülkiyetinin sona ermesi
5) Elbirliği mülkiyeti kurumuna yöneltilen tenkitler

İkinci Bölüm
TAŞINMAZ MÜLKİYETİ
§ 1. TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN KONUSU
§ 2. TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN KAZANILMASI
I. GENEL OLARAK KAZANMA TARZLARI
1) Aslen kazanma-Devren kazanma
2) Tescille kazanma-Tescilden önce kazanma
II. TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN TESCİLLE KAZANILMASI
1) Genel olarak şartlan
2) Kazanma sebebi
a) Mülkiyeti nakil borcu doğuran sözleşmelerde şekil ve şekle
aykırılığın sonuçlan
aa) Şekil
bb) Şekle aykırılığın sonuçları
İçindekiler XIX

b) Temsilci tarafından kurulan taşınmaz mülkiyetini devir borcu


doğuran sözleşmelerde temsil yetkisi

aa) Vekaletnamenin şekli


bb) Özel yetki
cc) Temsil yetkisinin kapsamı
c) Mülkiyeti devir borcu doğuran sözleşmelerde muvazaa
d) İnançlı devir (temlik)
e) Namı müstear
f) Taşınmaz satış vaadi
aa) Niteliği
bb) Şekli
CC) Hükmü
dd) Tapuya şerh verilmesi
ee) Borcun ifası ve ifa edilmemesinin sonuçlan
g) Tapusuz taşınmazlarda mülkiyeti devir borcu
III. TESCİLDEN ÖNCE KAZANMA HALLERİ
1) Medeni Kanunun maddesinde belirtilenler
a) Miras
b) Mahkeme kararı _.
c) Cebri icra
d) İşgal
aa) Tanım ve şartları
bb) İşgal yolu ile mülkiyeti kazanılabilecek taşınmaz
aaa) Tapuya kayıtlı olup da sicile göre sahipsiz hale gelen
taşınmazlar
bbb) Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar
cc) İşgal fiili ve sonuçları
e) Kamulaştırma (İstimlak)
2) Medeni Kanunun maddesinde belirtilmemiş olanlar
a) Kişiliği
sona eren bir tüzel kişinin mallarının kamu kurum veya
kuruluşuna geçmesi
b) Vakfa özgülenen taşınmazın mülkiyetinin vakfa geçmesi
c) Mal rejimi sözleşmesi sonucu meydana gelen mülkiyet değişikliği ..
d) Yeni arazi oluşması
aa) Yeni bir arazi oluşmalıdır
bb) Yeni oluşan arazi sahipsiz yerlerde oluşmalıdır
cc) Yeni oluşan arazinin toprağı da sahipsiz yerlerden
gelmiş olmalıdır
dd) Yeni oluşan arazi yararlanmaya elverişli bir arazi olmalıdır
e) Ticaret ortaklıklarına sermaye olarak taşınmaz mülkiyeti veya
sınırlı ayni hak konulması ile ticaret ortaklıklarının birleşmesi
IV. TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN ZAMANAŞIMI İLE KAZANILMASI
A. Olağan zamanışımı (Sicile dayanan zamanaşımı)
1) Zamanaşımı ile kazanmanın şartları
a) Taşınmaza ilişkin şart
b) Kazanana ilişkin şart
c) Zilyetliğe ilişkin şart
2) Zamanaşımı ile kazanmanın hükmü
XX İçindekiler

B. Olağanüstü zamanaşımı (Sicil dışı zamanaşımı)


1) Uygulanacak hükümlere genel bakış
2) MK m. 'e göre olağanüstü zamanaşımı ile kazanımın koşullan
a) Taşınmaz olağanüstü zamanaşınıı ile kazanmaya elverişli olmalıdır
aa) Taşınmaz tapusuz veya tapudan kime ait olduğu
anlaşılamayan ya da gaip şahıslara ait taşınmaz olmalıdır

aaa) Tapusuz taşınmazlar


bbb) Malikin tapuda belli olmaması ya da tapunun gaip
şahsa ait olması
bb) Taşınmaz özel mülkiyete ve zamanaşımı ile kazanmaya
elverişli olmalıdır

b) Taşınmaz üzerinde kanunun aradığı koşullarda yinni yıl süreyle


zilyetlik sürdürülmüş olmalıdır
aa) Zilyetliğin kanuna uygun koşullarda geçirilmesi
aaa) Malik sıfatıyla zilyetlik
bbb) Davasız zilyetlik
ece) Aralıksız zilyetlik
bb) Zilyetliğin ispatı
c) Zilyedin başvurusu üzerine mahkemece yapılacak ilandan sonra
işleyen itiraz süresi içinde itiraz ileri sürülmemelidir
3) Zamanaşımı ile kazanmanın hükmü
4) sayılı Kanun
§ 3. TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN KAYBI
I. TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN NİSBİ KAYBI
II. TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN MUTLAK KAYBI
1) Taşınmazın tamamen yok olması
2) Taşınmaz mülkiyetini terk
3) Kamulaştırma
§ 4. TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN KAPSAMI
I. Taşınmaz mülkiyetinin yatay kapsamı
1) Kadastrosu yapılmış tapulu taşınmazlarda sınır
2) Tapusuz taşınmazlarda sınır
II. Taşınmaz mülkiyetinin dikey kapsamı
III. Taşınmaz mülkiyetinin madde itibariyle kapsamı
A. Arazide inşa olunan şeyler: Yapılar
1) Prensip
2) Prensibin yapının haksız olması halindeki sonuçlan
a) Yapıyı arazi malikinin yapmış olması
aa) Malzemenin sökülerek geri verilmesi talebi
bb) Tazminat talebi
cc) Arazinin mülkiyetinin kendisine geçirilmesi talebi
aaa) Malzeme maliki iyi niyetli olmalıdır
İçindekiler XXI

bbb) Yapının değeri açıkça arsanın değerinden fazla


olmalıdır
ece) Malzemenin sökülmesi talep edilmemiş veya bu talep
reddedilmiş olmalıdır
ddd) Malzeme sahibi MK m. uyarınca tazminat talep
etmemiş olmalıdır
b) Yapıyı malzeme sahibinin yapmış olması
aa) Arazi malikinin malzemenin sökülüp kaldırılmasını talep hakkı
bb) Malzemenin sökülüp kaldırılmaması halinde malzeme
malikinin tazminat talebi
cc) Arazi malikinin ve malzeme malikinin arazinin mülkiyetinin
malzeme malikine geçirilmesi talebi
c) Yapıyı bir üçüncü kişinin yapmış olması
aa) Arazi malikinin hakları
bb) Malzeme malikinin hakları
cc) Yapıyı yapanın haklan
3) İstisnalar
a) Üst hakkı (İnşaat hakkı)
aa) Üst hakkının niteliği
bb) Bağımsız bölümlerin üst hakkı konusu olamaması
b) Mecralar
c) Başkasının arazisine taşırılan yapı (Taşkın yapı)
aa) Taşan yapıya
katlanma yükümlülüğü
aaa) Katlanma yükümlülüğü doğuran taahhüt varsa
bbb) Katlanma yükümlülüğü doğuran taahhüt yoksa
bb) Taşan yapıya katlanma yükümlülüğü olan hallerde taşan
kısmın hukuki durumu
aaa) İrtifak hakkı varsa
bbb) İrtifak hakkı bulunmuyor fakat katlanma yükümlülüğü
varsa
B. Arazi üzerine dikilen fidanlar: Dikili bitkiler
C. Arazideki kaynaklar
1) Prensip
2) Kaynak üzerindeki hakkın korunması
3) Aynı yataktan beslenen kaynaklar

§ 5. TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN KISITLAMALARI


I. MALİKİN HUKUKİ İŞLEMLERİNDEN DOĞAN KISITLAMALAR
1) Şerh edilmiş alım hakkı
2) Şerhedilmiş geri alım hakkı
3) Şerhedilmiş ön alım hakkı
a) Sözleşmese! ön alım hakkının niteliği ve sözleşmenin şekli
b) Sözleşmese! ön alım hakkının kullanılması
c) Sözleşmese! ön alım hakkının kullanılmasının sonuçlan
d) Sözleşmese! ön alım hakkının kullanılmasında süreler
II. KANUNDAN DOĞAN KISITLAMALAR
XXII İçindekiler

A. Kamu hukukuna dayanan kısıtlamalar


l) Kazı ve yapı yaparken uyulacak kıırallar
2) Dikilecek şeylerde uyulacak hükümler
3) Araziye sınırlık koyma mecburiyeti
4) Toprağın iyileştirilmesi
B. Özel hukuk kısıtlamaları
l) Genel olarak
a) Doğrudan doğruya kısıtlama-dolaylı kısıtlama ayrımı
b) Sınırlandırılan yetkiye göre ayrım
c) Korunan kişiler bakımından ayrım
2) Paylı mülkiyette yasal ön alım hakkı
a) Yasal ön alım hakkının niteliği
b) Yasal ön alım hakkının kullanılması
c) Yasal ön alım hakkının dava yolu ile kullanılmasının sonuçlan
d) Yasal ön alım hakkının kullanılmasında süreler
e) Birden çok paydaşın ön alım hakkını kullanması
f) Yasal ön alım hakkından veya hakkı kullanmaktan feragat
3) Komşuluk lehine konulmuş kısıtlamalar (komşuluk ilişkisi)
a) Taşınmazın kullanılına tarzına ait kısıtlamalar
b) Kazı ve yapılara ilişkin kısıtlamalar
c) Komşu araziye ait ağaçların kök ve dallarının kendi arazisine
geçmesine katlanma yükümlülüğü
d) Suların akış tarzına engel olınama yükümlülüğü
e) Mecra geçirilmesine katlanma yükümlülüğü .. .. ..
f) Zorunlu geçit : Geçit irtifakı kurma yükümlülüğü
g) Zorunlu su: Kaynak (su) irtifakı kurma yükümlülüğü
h) Komşuluk için gerekli şeylere ve masraflara katılına yükümlülüğü ..
4) Herkesin yararlanabileceği kısıtlamalar
a) Orman ve meralara girme
b) Düşen şeylerin aranması
c) Zorunluluk hali
§ 6. TAŞINMAZ MALİKİNİN SORUMLULUĞU
I. GENEL BAKIŞ
II. TANINAN DAVALAR
a) Eski hale getirme davası
b) Tazminat davası
c) Tehlikenin giderilmesi davası
III. SORUMLULUĞUN ŞARTLARI
1) Mülkiyetin yasal kısıtlamalara aykırı kullanılınası
a) Kısıtlamaların çeşitlerine göre aykırı kullanma
b) Kaçınılmaz taşkınlıklar
c) Yapma veya yapmama tarzında kısıtlamalara aykırı davranış
2) Kusur dışında haksız fiil sorumluluğunun şartlan
İçindekiler XXIII

IV. Dava hakkı sahipleri


V. Malik dışında sorumlular
VI. Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin durumu
§ 7. TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN ÖZEL BİR ÇEŞİDİ: KAT MÜLKİYETİ
I. GENEL BAKIŞ
II. KAVRAM VE NİTELİK ···················· ·····························································
1) Kat mülkiyeti kanununa göre kat mülkiyeti kavramı
a) Bağımsız bölüm
b) Ortak yer
c) Eklenti
2) Kat irtifakı kavramı
III. KAT MÜLKİYETİNE UYGULANACAK HÜKÜMLER
IV. KAT MÜLKİYETİNİN KURULMASI
1) Genel prensipler
2) Kurulması
a) Kat mülkiyetinin taşınmaza ilişkin inşaat sözleşmesinin
tarafı yüklenicinin talebi ile tapu memuru tarafından kıırulması
b) Kat mülkiyetinin iradi olarak kıırulması
aa) Resmi senet
bb) Kat mülkiyetinin tescili
c) Kat mülkiyetinin mahkeme karan ile kurulması
d) Kat mülkiyetinin kat irtifakına dayanılarak kurulması .. .. .. .. .. .
V. KAT İRTİFAKI
1) Kavram ve niteliği .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..
2) Kat irtifakının kıırulması
a) Uyulacak esaslar
b) Kat irtifakının taşınmaza ilişkin inşaat sözleşmesinin tarafı
yüklenicinin talebi ile tapu memuru tarafından kıırulması
c) Kat irtifakının iradi olarak kıırulması
aa) Resmi senet düzenlenmesi
bb) Tescil
3) Kat irtifakının hükümleri
4) Kat irtifakının sona ermesi
VI. KAT MALİKLERİNİN HAK VE BORÇLARI
A. Kat maliklerinin hakları .. .. .. .. .. ..
1) Bağımsız bölümlerde
2) Ortak yerlerde
B. Kat maliklerinin borçlan ve yükümlülükleri
1) Dürüstlük kuralına uygun davranma yükümlülüğü
2) Bağımsız bölüm ve eklentisini özgülenme amacına uygun kullanma
yükümlülüğü
3) Bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım ve
tesis yapmama yükümlülüğü
XXIV İçindekiler

Onanın için bağımsız bölümüne girme izni verme ve bölümünde


4)
gerekli işlerin yapılmasına katlanma yükümlülüğü
5) Anataşınmazın bakımı, mimari durumu ile güzelliği ve sağlamlığını
koruma yükümlülüğü
6) Genel giderlere katılma borcu
a) KMK m. 20/f. l 'e göre, genel giderlere şunlar girmektedir:
b) KMK m. 20/f. l 'de belirtilen genel giderlere katılma payı
değişiktir
c) Genel giderlere katılma payının ödenmesini sağlayacak tedbirler
aa) O~ giderler~ dava ve icra takibi yolu ile ödettirilmesi
bb) Gecıkme tazmınatı
cc) Ortak gider paylllln kira bedeline mahsuben kiracıdan tahsili
dd) Kat maliklerinin ortak gider borcu için bağımsız bölüm
üzerinde kanuni ipotek kurulmasını talep hakkı
ee) Ortak gider alacağına tanınan öncelik
VII. KAT MALİKLERİ KURULU VE YÖNETİM
1) Yönetim planı
2) Genel kurul = Kat malikleri kurulu
a) Oluşması ve yetkileri
b) Toplantı yapma ve karar alma şekli
3) Yönetici
a) Tayini
b) Yetki ve Görevleri
c) Yöneticinin istifası veya azli
4) Denetçi veya denetim kurulu
VIII. KAT MÜLKİYETİ DÜZENİNİN İYİ İŞLEMESİ İÇİN ALINAN
TEDBİRLER
1) Paylı mülkiyet açısından
a) Paylaşma istenememesi
b) Yasal ön alım hakkı olmaması
c) Tahliye kolaylığı
d) Tebligat kolaylığı
2) Borç ve yükümlülüklere uymayı sağlamak açısından
a) Genel olarak
b) Kat mülkiyetinin mahkeme kararı ile devredilmesi
3) Uyuşmazlıkların çözümü açısından özel muhakeme usulü.
a) Kat Mülkiyeti Kanununa göre hakimin müdahalesi istenebilecek
uyuşmazlıklar

aa) Genel yönetim uyuşmazlıkları


bb) Kat maliklerinin borçlarını yerine getirmemesi
IX. KAT MÜLKİYETİNİN SONA ERMESİ
1) Kütükteki kaydın terkini ile sona erme
2) Ana taşınmazın tamamen yok olması ile sona erme
3) Ana taşınmazın kamulaştırılması ile sona erme
4) Ana taşınmazın harap olması ile sona erme
a) Ana taşınmazın tümünün harap olması
İçindekiler XXV

b) Ana taşınmazın kısmen harap olması


X. TOPLU YAPILARA İLİŞKİN DÜZENLEME
l) Toplu Yapılarda Kat İrtifakı ve Kat Mülkiyeti Kurulması
2) Toplu Yapılarda Yönetim
a) Kanundaki düzenleme
b) Yönetim organlan
aa) Kat malikleri kurulları
aaa) Blok kat malikleri kurulu
bbb) Blok olmayan yapılar malikleri kurulu
ece) Ada kat malikleri kurulu
ddd) Toplu yapı kat malikleri kurulu
bb) Temsilciler kurulları
aaa) Blok temsilciler kurulu
bbb) Ada temsilciler kurulu
ece) Toplu yapı temsilciler kurulu
cc) Yöneticiler ve denetçiler
aaa) Blok yöneticisi ve denetçisi
bbb) Blok niteliğinde olmayan yapılar yönetici ve denetçisi
ece) Ada yöneticisi veya denetçisi
ddd) Toplu yapı yöneticisi ve denetçisi
3) Toplu Yapılarda Ortak Giderlere Katılma
XI. DEVRE MÜLK HAKKI
l) Genel bakış
2) Kavram
3) Devre mülk hakkının kurulması
a) KMK m. 57'ye göre devre mülk hakkı, ancak mesken olarak
kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümde kurulabilir
b) Bir binada veya bağımsız bölümde, devre mülk hakkına sahip
olacak kimseler bu binaya veya bağımsız bölüme paylı mülkiyet
tarzında malik olmalıdır
c) Devre mülk hakkının kurulması hususunda tapu sicil müdürlüğünde
resmi senet düzenlenecektir
4) Devre mülk hakkının hükümleri
a) Genel olarak
b) Hak sahiplerinin yetkileri
c) Hak sahibinin yükümlülükleri
5) Devre mülk hakkına tabi taşınmazda yönetim
6) Devre mülk hakkının sona ermesi

Üçüncü Bölüm
TAŞINIR MÜLKİYETİ
§ 1. TAŞINIR MÜLKİYETİNİN KONUSU
I. TAŞINIR EŞYA
II. DOĞAL GÜÇLER
§ 2. TAŞINIR MÜLKİYETİNİN KAZANILMASI
XXVI İçindekiler

1. DEVREN KAZANMA


1) Zilyetliğin devri ve tarafların anlaşması (ayni sözleşme)
2) Geçerli bir kazanma sebebinin gerekli olup olmadığı
3) İstisnai durumlar: Zilyetlik devredilmeden mülkiyetin kazanılması
4) Hükmen teslim yolu ile mülkiyet kazanılmasında sınırlamalar
5) Mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi
II. ASLEN KAZANMA
1) Sahiplenme (ilıraz)
2) İşleme sonucu kazanma (hukuki tağyir)
3) Malların birleşmesi veya karışması sonucu kazanma
4) Anların mülkiyetini kazanma
5) Eşya bulanın, bulduğu eşyanın mülkiyetini kazanması
6) Definenin mülkiyetini kazanma
7) Zamanaşımı ile kazanma
§ 3. TAŞINIR MÜLKİYETİNİN KAYBI

ÜÇÜNCÜ KISIM
SINIRLI AYNI HAKLAR

Birinci Bölüm
GENEL BİLGİLER

§ ı. SINIRLI AYNI HAKKAVRAMI ··········································································


§ 2. SINIRLI A YNi HAKLARIN ÇEŞİTLERİ
1. YARARLANMA HAKLARI (MK m. )
il. TEMİNAT (GÜVENCE) HAKLARI (MK m. )
III. TAŞINMAZ YÜKÜ (MK m. )
§ 3. SINIRLI A YNi HAKLARIN BAŞLICA ÖZELLİKLERİ VE BAĞLI
OLDUKLARI GENEL KURALLAR
I. SINIRLI A YNi HAKLARIN HUKUKİ NİTELİĞİ
il. SINIRLI A YNi HAKLARIN MÜLKİYET KARŞISINDA DURUMU
III. SINIRLI A YNi HAKLARIN KONUSU
IV. MALİKİN KENDİ EŞYASI ÜZERİNDE SINIRLI A YNi HAK
SAHİBİ OLMASI ····························································································
1) Malik lehine irtifak
2) Malik lehine taşınmaz rehni
3) Malik lehine taşınmaz yükü
§ 4. SINIRLI A YNi HAKLARIN SIRASI
1. GENEL BAKIŞ
İçindekiler XXVII

il. TAŞINMAZLARDA SINIRLI AYNİ HAKLARIN SIRASI

İkinci Bölüm
İRTİFAK HAKLARI
§ ı. GENEL BİLGİLER
I. KAVRAM
II. İRTİFAK HAKKlNlN ÇEŞİTLERİ 41 O
1) Yararlanma yetkisinin kapsamı açısından
a) Tam yararlanma
b) Sınırlı yararlanma
2) Yararlanma yetkisinin tarzı açısından
a) Olumlu irtifaklar
b) Olumsuz irtifaklar
3) Hak sahibinin tayini açısından
a) Kişisel irtifaklar
b) Eşyaya bağlı irtifaklar
III. İRTİFAKLARA UYGULANACAK.HÜKÜMLER
1) Genel olarak
2) Kazanma açısından
3) İrtifak hakkı sahibinin korunması açısından
§ 2. EŞYAYA BAĞLI İRTİFAKLAR
I.EŞYAYABAĞLIİRTİFAKINKONUSU
il. EŞYAYA BAĞLI İRTİFAK HAKKlNlN KAZANILMASI
1) Tescille kazanma
2) Sicil dışı (tescilden önce) kazanma
a) Miras
b) İşgal
c) Kamulaştırma
d) Cebri icra
e) Mahkeme kararı
3) İrtifak hakkının zamanaşımı ile kazanılması
a) Olağan zaınanaşımı ile kazanma
b) Olağanüstü zamanaşımı ile kazanma
IV. EŞYAYA BAĞLI funduszeue.infoIN SONA ERMESİ
1) Terkin ile sona erme
2) Terkin dışı sona erme
a) Yüklü veya yararlanan taşınmazın yok olması.
b) Yüklü taşınmazın kamulaştırılması
c) Sürenin sona ermesi
d) Tescilsiz kazanılan mecra irtifakının sona ermesi
XXVIII İçindekiler

e) Mahkeme kararı


aa) İrtifakın sağladığı yararın yok olması
aaa) Genel bakış
bbb) İrtifakın sağladığı yararın belirlenmesi
ece) Yararın yok olması halinde irtifakın terkini
bb) Yararın yük karşısında azalması halinde irtifakın terkini
V. EŞYAYA BAĞLI İRTİFAK HAKKININ HÜKÜMLERİ
A. İrtifakın içeriğinin belirlenmesi
B. İrtifak hakkının kullanılmasına ilişkin hükümler
1) Yararlanan taşınmaz malikine ilişkin hükümler
a) İrtifak hakkı sahibinin yetkileri
b) İrtifak hakkı sahibinin yükümlülükleri
2) Yüklü taşınmaz malikine ilişkin hükümler
a) Yüklü taşınmaz malikinin yetkileri
aa) İrtifak yerinin değiştirilmesini talep hakkı
bb) İrtifakın terkinini talep hakkı
b) Yüklü taşınmaz malikinin yükümlülükleri
3) İrtifak hakkının değişen duruma uydurulması
a) Değişen ihtiyaçlar dolayısıyla yükün ağırlaştınlamaması
b) İrtifakın çözülmesi hükümlerinin uygulanması
§ 3. KİŞİSEL İRTİFAKLAR·························································································
I. KİŞİYE BAĞLI İRTİFAKLAR (İNTİFA VE OTURMA HAKKI)
A. Genel bakış
B. İntifa hakkı
1) Kavram ve özellikleri
2) İntifa hakkının kazanılması
a) Tesisen (kurulma yoluyla) kazanma
b) Aslen kazanma
3) İntifa hakkının sona ermesi
a) Sona erme sebepleri
aa) Taşınmaz üzerinde intifada
aaa) Taşınmazın tamamen yok olması ,
bbb) Kamulaştırma
ece) Mahkeme karan
ddd) Cebri icra
eee) Ölüm, kişiliğin sona ermesi, süre
fff) Terkin ile sona erme
bb) Taşınır ve alacaklar üzerinde intifada
b) İntifa hakkının sona ermesinin sonuçlan
aa) Geri verme borcu
bb) İntifa konusunun geri verilmesinde hak sahibinin sorumluluğu ..
cc) İntifa hakkı sahibinin giderleri talep hakkı
dd) Söküp alma hakkı
İçindekiler XXIX

4) İntifa hakkının hükümleri


a) İntifa hakkı sahibinin hakları
aa) İntifa konusu mala zilyet olma yetkisi
bb) İntifa konusu malı kullanma yetkisi
cc) İntifa konusu malın ürünlerini ve gelirlerini elde etmek yetkisi ..
aaa) Doğal ürünler
bbb) Hukuki ürünler
dd) İntifa konusu malı yönetme yetkisi
ee) Resmi defter tutulmasını talep yetkisi
ff) İntifa konusu mal üzerinde tasarruf yetkisi
b) İntifa hakkı sahibinin yükümlülükleri
aa) Bakım ve koruma yükümlülüğü
bb) _Koruma ve işletme masrafları ile vergileri ödeme yükümlülüğü
cc) Intifa konusu malı sigorta ettirme yükümlülüğü
c) Malikin hakları
aa) İntifa konusu üzerinde tasarruf yetkisi
bb) Gözetim yetkisi
cc) Güvence (teminat) isteme yetkisi
dd) İntifa hakkı sahibinin intifa konusu eşya üzerindeki zilyetliğine
son verilmesini talep yetkisi
ee) Resmi defter tutulmasını talep yetkisi
ff) Yönetime katılma yetkisi
d) Malikin yükümlülükleri
aa) Özdeğeri koruma önlemleri
bb) İntifa konusu eşyanın özdeğerine ilişkin önemli giderler
cc) Alacak üzerinde intifada yönetime katılma
5) Özel intifa çeşitleri
a) Tüketime tabi eşya üzerinde intifa: Gerçek olmayan intifa
(Quasi Usus-fructus)
b) Haklar, özellikle alacak üzerinde intifa
aa) Genel kavram ve hukuki nitelik
bb) Alacak üzerinde intifa
c) Malvarlığı üzerinde intifa
C. Oturma hakkı
1) Oturma hakkı kavramı
2) Oturma hakkının kazanılması ve sona ermesi
3) Oturma hakkının konusu ve hükümleri
II. DÜZENSİZ KİŞİSEL İRTİFAKLAR (el değiştirebilen kişisel irtifaklar)
A. Üst hakkı (İnşaat hakkı)
1) Kavram
2) Önemi
3) Çeşitleri
4) Üst hakkının kazanılması
5) Üst hakkının sona ennesi ve sona ermenin sonuçları
6) Süresinden önce üst hakkının arazi malikine devri talebi
XXX İçindekiler

7) Üst hakkının hükümleri


B. Kaynak hakkı
1) Kaynak hakkı kavramı
2) Kaynak hakkının kazanılması ve sona ermesi
3) Kaynak hakkının hükümleri
C. Diğer düzensiz kişisel irtifaklar
1) Kavram
2) Hak sahibi
3) Kazanma ve sona erme
4) Hükümleri

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
TAŞINMAZ YÜKÜ
§ 1. TAŞINMAZ YÜKÜ KAVRAMI VE YÜKÜN KAPSAMI
I. KAVRAM
II. YÜKÜN KAPSAMI
1) Edim borcu
2) Taşınmazın, borcun teminatı olması
§ 2. TAŞINMAZ YÜKÜNÜN ÇEŞİTLERİ
1) Kişi lehine taşınmaz yükü - Eşyaya bağlı taşınmaz yükü
2) Özel hukuk taşınmaz yükü - Kamu hukuku taşınmaz yükü
§ 3. TAŞINMAZ YÜKÜNÜN KAZANILMASI
1) Kazanma yolları
§ 4. TAŞINMAZ YÜKÜNÜN SONA ERMESİ
1) Genel olarak
2) Yükten kurtulma yolu ile sona erdirme
a) Yük alacaklısının taşınmazını yükten kurtarma yetkisi
b) Yüklü taşınmaz malikinin taşınmazı yükten kurtarma yetkisi

Dördüncü Bölüm
REHİN HAKLARI

Birinci Ayırım

TAŞINMAZ REHNİ

§ 1. TAŞINMAZREHNİKAVRAMIVE ÇEŞİTLERİ


§ 2. İPOTEK, İPOTEKLİ BORÇ SENEDİ VE İRAT SENEDİ ARASINDAKİ
FARKLAR
I. İPOTEK 4 77
İçindekiler XXXI

II. İRAT SENEDİ ·································································································


III. İPOTEKLİ BORÇ SENEDİ ·············································································
§ 3. TAŞINMAZ REHNİNE HAKİM GENEL KURALLAR
I. TAŞINMAZ REHNİNDE BELİRLİLİK İLKESİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER
1) Genel bakış
a) Bir alacağın relıninin kurulmasında, belirli bir miktarın kural olarak
Türk parası ile tapuda gösterilmesi gerekir (MK m. /c. 1)
b) Rehin konusu açısından belirlilik ilkesine göre rehinle yüklenecek
taşınmaz, belirli, tapuya kayıtlı bir taşınmaz olmalıdır (MK m. )

2) Bir alacağın birden fazla taşınmazla teminat altına alınması
a) Kural
b) İstisna
II. TAŞINMAZ REHNİNDE funduszeue.info AÇIKLIK İLKESİNE İLİŞKİN
HÜKÜMLER
A. Taşınmaz rehninin kazanılması
1) Tescil ile kazanma
a) Kazanma sebebi
aa) Taşınmaz relıni sözleşmesi
bb) Ölüme bağlı tasarruf
cc) Malikin tek taraflı tasarrufu
dd) Kanun hükmü
ee) Mahkeme kararı
b) Tescilin icrası
2) Sicil dışı kazanma
B. Taşınmaz rehninin sona ermesi
III. SABİT DERECELER SİSTEMİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER
1) İlerleme sistemi
2) Sabit dereceler sistemi
3) Türk hukukunda sabit dereceler sistemi
a) Sistemin tercih sebepleri
b) Sabit dereceler sisteminin hükümleri
c) Sabit dereceler sisteminin istisnaları
aa) Kanundan doğan ilerleme hakları
bb) Sözleşmeden doğan ilerleme hakkı
aaa)Boş dereceye ilerleme hakkının hukuki niteliği ve
kuruluşu . .. .. .. . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. . .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..

bbb) Boş dereceye ilerleme sözleşmesinin hükümleri
ece) Boş dereceye ilerlemenin gerçekleşmesi
IV. YABANCI PARA ÜZERİNDEN REHİN KURULMASINA İLİŞKİN
HÜKÜMLER
1) Genel olarak
2) Medeni Kanun m. /f.2 vd. hükmünün uygulama alanı
XXXII İçindekiler

3) Rehnin kurulmasına ilişkin esaslar


V. TAŞINMAZ REHNİNDE TEMİNAT İLKESİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER
l) Teminat yükünün kapsamına dair hükümler (MK m. )
a) Taşınmaz
b) Bütünleyici parça ve eklenti
aa) Bütünleyici parçalar ,
bb) Eklentiler
c) Kira bedeli ve sigorta tazminatı
aa) Kiralar
bb) Sigorta tazminatı
2) Rehin konusu taşınmazın değerinin korunmasına dair hükümler
a) Taşınmaz maliki, taşınmazın değerinin azalmasında kusurlu ise
b) Taşınmaz maliki, taşınmazın değerinin azalmasında kusurlu
değil ise
3) Rehinli taşınmazdan küçük parçaların ayrılmasına dair hükümler .. .. ..
4) Teminat altına alınmak istenen alacağın kapsamına dair hükümler
a) Genel bakış
b) Alacağın kapsamı
aa) Anapara (MK m. /I)
bb) Takip giderleri ve gecikme faizi (MK m. /2)
cc) Sözleşme faizi (MK m. /b. 2)
dd) Taşınmazın korunması için sigortacıya ödenen primler
5) Taşınmaz rehninin paraya çevrilmesi
Vl. ARAZİ PARÇALARININ BİRLEŞTİRİLMESİ HALİNDE TEMİNATIN
DURUMUNAİLİŞKİNHÜKÜMLER
VII. ALACAKLIYA KAYYlM TAYİNİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER
VIII. TAŞINMAZIN TEK TARAFLI OLARAK REHİN YÜKÜNDEN
KURTARILMASINA İLİŞKİN HÜKÜMLER
1) Şartları
2) Yükten kurtarma usulü
3) Rehinli alacaklıların taşınmazın satışını talep etme imkanları
4) Terkin

§ 4. İPOTEK ···················································································································


I. İPOTEK KAVRAMI VE AMACI
il. İPOTEĞİN ÖZELLİKLERİ ·············································································
1) İpoteğin, alacağa bağlı hak olmasının özellikleri
a) İpoteğin kurulmasında alacağa bağlılığın hükümleri
b) Hakkın kullanılmasında ipoteğin alacağa bağlı hak olmasının
hükümleri
c) Rehinli alacağın devrinde (temlikinde), ipoteğin alacağa bağlı
hak olmasının hükümleri
d) Tapu siciline güvenin korunmasında ipoteğin alacağa bağlı hak
olmasının hükümleri
e) İpoteğin alacağa bağlılığının rehnin sona ermesindeki hükümleri
2) İpotekte kişisel sorumluluk ve teminata ilişkin özellikler
İçindekiler XXXIII

a) Borçlu rehinli taşınmazın maliki ise


b) Borçlu ile taşınmazın maliki farklı kişiler ise
3) İpotekli taşınmaz üzerindeki mülkiyet ilişkisinin değişmesine
ilişkin özellikler

a) İpotekli taşınmazın devri


b) İpotekli taşınmazın bölünmesi
III. KANUNDAN DOĞAN İPOTEK HAKLARI
l) Tescile tabi olmayan kanuni ipotek hakları
2) Tescile tabi kanuni ipotek hakları
a) Genel olarak
b) Tescile yönelik hakkın hukuki niteliği
c) Tescile tabi kanuni ipotek kurulması hakkından feragat
d) Kanuni ipoteği kurma hakkının tabi olduğu süre
e) Kanuni ipoteğin tescili
f) Tescile tabi kanuni ipotek hakkının sırası
3) Özel olarak inşaatçı ipoteği (yapı alacaklısı ipoteği)
a) İnşaat alacaklısı kavramı
b) İnşaat alacağı kavramı
c) Tescile yönelik hakkın niteliği
d) İnşaatçı ipoteğinin tescili
e) İnşaatçı ipoteğinin sırası .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .
f) İnşaat alacaklısının sıraca önce gelen diğer rehinli alacaklılar
karşısında önceliği
§ 5. İPOTEKLİ BORÇ SENEDİ VE İRAT SENEDİ
I. İPOTEKLİ BORÇ SENEDİNİN ÖZELLİKLERİ
II. İRAT SENEDİNİN ÖZELLİKLERİ
§ 6. TAŞINMAZ KARŞILIK GÖSTERİLEREK SENET ÇIKARILMASI
I. GENEL OLARAK
II. SENETLERİN TEMİNAT ALTINA ALINMA TARZI
l) Senet alacaklıları lehine taşınmaz rehni kurulması
2) Aracı banka lehine taşınmaz rehni kurulması
3) Tertip halinde ipotekli borç senedi ve irat senedi çıkarılması

İkinci Ayırım
TAŞINIR REHNİ
§ 1. GENEL BAKIŞ
I. TAŞINIR REHNİ ÇEŞİTLERİ
a) Gemi ipoteği
b) Hava araçlarının rehni .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .
c) Ticari işlerden doğan alacaklarda taşınır rehni
d) Maden cevheri rehni
e) Kamuya açık yerlerin işletilmesinden doğan kamu borçları için
bu yerlerdeki eşya üzerinde rehin
XXXN İçindekiler

t) Tarım Kredi Kooperatiflerinin ve Tarım Satış Kooperatiflerinin


ortaklarının ürünleri, hayvanları ve üretimleri ile ilgili makina ve
araçları üzerinde rehin hakkı

II. MEDENİ KANUNDA TAŞINIR REHNİNİN DÜZENLENME TARZI


III. TAŞINIR REHNİNE HAKiM OLAN PRENSİPLER
l) Alacağa bağlılık prensibi
2) Kamuya açıklık prensibi
3) Güvenin korunması prensibi
4) Belirlilik prensibi
a) Taşınır rehninin konusu açısından
b) Teminat altına alınacak alacak açısından
5) Teminatın bölünmezliği prensibi
a) Teminat yükünün kapsamı
b) Teminat altına alınmak istenen alacak açısından
6) Öncelik prensibi

§ 2. TESLİME BAĞLI REHİN ·····················································································


1. KAVRAM
II. TESLİME BAĞLI REHİN HAKKININ KAZANILMASI
l) Genel esaslar
2) Rehin alana dolaysız zilyetlik sağlayarak rehin kurulması
3) Rehin alana dolaylı zilyetlik sağlayarak rehin kurulması
III. TESLİME BAĞLI REHİNDE REHİNLİ ALACAKLININ DURUMU
l) Haklan
2) Borçlan
IV. TESLİME BAĞLI REHİN HAKKININ SONA ERMESİ
1) Alacağa bağlı olarak rehin hakkının sona ermesi
2) Alacağa bağlı olmadan rehin hakkının sona ermesi

§ 3. HAYVAN REHNİ ···································································································


1. KAVRAM
II. LEHİNE HAYVAN REHNİ KURULABİLECEK ALACAKLILAR
III. HAYVAN REHNİNİN KURULMASI
1) Hayvan rehni sicili
2) Hayvan rehni siciline kayıt
3) Hayvan rehninin hükümleri
4) Hayvan rehninin sona ermesi
§ 4. BİR SİCİLE TESCİLİ ZORUNLU TAŞINIR MALIN REHNİ

§ 5. HAPİS HAKKI ···································· ····································································


1. KAVRAM
II. HAPİS HAKKININ KONUSU VE ŞARTLARl
İçindekiler XXXV

1) Borçlunun rızası ile zilyetlik


2) Muaccel bir alacağın varlığı
3) Alacaklının zilyetliğindeki taşınır mal veya kıymetli evrak ile
alacak arasında bağlantı
4) Hapis hakkının kullanılmasının bertaraf edilmemiş olması
III. HAPİS HAKKININ HÜKÜMLERİ
1) Alacaklının hakları
a) Malı geri vermekten kaçınma hakkı
b) Hapsedilen malı paraya çevirme
2) Hapis hakkı ile teminat altına alınan alacağın temliki
IV. HAPİS HAKKININ SONA ERMESİ
V. HAPİS HAKKININ ÖZEL ÇEŞİTLERİ
§ 6. HAK VE ALACAKLAR ÜZERİNDE REHİN
I. KAVRAM
II. REHİN HAKKININ KAZANILMASI
III. HAK VE ALACAK ÜZERİNDE REHNİN HÜKÜMLERİ
IV. HAK VE ALACAK ÜZERİNDE REHİN HAKKININ SONA ERMESİ
§ 7. REHİN KARŞILIĞI ÖDÜNÇ PARA VERME İŞİYLE UĞRAŞANLARLA
YAPILAN REHİN İŞLEMİ···················································································
I. KAVRAM
§ 8. REHİNLİ TAHVİL ·································································································
I. GENEL OLARAK

İNDEKSLER:
Kavram indeksi
Madde indeksi
Bibliyografya .. .. .. .. ..
KISALTMALAR

Art. : ArtikeVArticle (madde)


Bak. : Bakınız
BGB : Bürgerliches Gesetzbuch (Alınan Medeni Kanunu)
BGE : Entscheidungen des Schweizerischen Bundesgerichts
(İsviçre Federal Mahkemesi Kararlan - Resmi Derleme)
TBK : Türk Borçlar Kanunu
C. : Cilt
C. : Cümle
Dn. : Dipnotu
E. : Esas
f. : fıkra
HD. : Hukuk Dairesi
HGK. : Hukuk Genel Kurulu
HMK : Hukuk Muhakemeleri Kanunu
İçt. Bir. K. (İBK) : İçtihadı Birleştirme Karan
İİK : İcra ve İflas Kanunu
Jdt : Journal des Tribunaux (Mahkemeler Gazetesi)
K. : Karar/Kanun
Karş. : Karşılaştırınız
KMK : Kat Mülkiyeti Kanunu
KHK : Kanun Hükmünde Kararname
m. : madde
MK : Medeni Kanun
N. : Paragraf/Kenar Numarası
RG. : Resmi Gazete
RO. : Recueil Officiel (İsviçre Resmi Gazetesi)
S. : Sayılı
Tere. : Tercüme
TİTRK : Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu
TSCY : Tapu Sicili Cumhurbaşkanı Yönetmeliği
TST : Tapu Sicili Tüzüğü
TTK : Türk Ticaret Kanunu
vd. : ve devamı
XXXVIII Kısaltmalar

Vorbem. : Vorbemerkung (Ön açıklama)


Yarg. : Yargıtay
YasaHD. : Yasa Hukuk Dergisi
YD. : Yargıtay Dergisi
YKD. : Yargıtay Kararları Dergisi
ZGB : Schweizerisches Zivilgesetzbuch (İsviçre Medeni
Kanunu)
GİRİŞ

I. EŞYA HUKUKUNUN KONUSU


Eşya Hukuku Medeni Hukukun, kişilerin eşya (mallar) üzerinde doğ­
rudan doğruya hakimiyetinden doğan meseleleri düzenleyen kısmıdır.
Bu hakimiyet bir hakka dayanabileceği gibi, hakimiyetin hakka da- 2
yanmaması da mümkündür. Eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet
sağlayan haklara "aynı haklar" denir. İşte Eşya Hukukunun temel konusu-
nu bu haklar teşkil eder.
Hakimiyet ister hakka dayansın, ister dayanmasın, hakimiyetin dışa vu- 3
rulma şekli Eşya Hukukunun önemli bir konusudur. Prensip itibarıyla
hakimiyet eşya üzerinde "fiili hakimiyet" şeklinde ortaya çıkar. Buna "zil-
yetlik" denir. Zilyetliğin taşınırlardaki fonksiyonunu ifa etmek üzere ta-
şınmazlarda "Tapu Sicili" adı verilen bir sistem kabul edilmiştir.

Böylece Eşya Hukukunun konusunu "Aynı Haklar", "Zilyetlik" ve 4


"Tapu Sicili" kurumları teşkil etmektedir. Bu yüzden Türk Medeni Kanu-
nunun bu kurumları düzenleyen IV. Kitabı, "Eşya Hukuku" başlığını taşı­
maktadır.

il. AYNİ HAKKAVRAMI VE UNSURLARI

A-Kavram:
Eşya Hukukunun temel konusunu teşkil eden aynı hak kavramının be- 5
lirlenmesi tartışmalı bir sorundur. "Klasik Görüş" ve "Şahısçı Görüş" ola-
rak bilinen görüşleri birleştiren "Birleştirici Görüş"e göre 1 aynı hak, bir
şey üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet sağlayan ve herkese karşı ileri
sürülebilen haktır.

1) Ancak bu görüş taraftarları arasında tam bir birlik yoktur. Bazı yazarlarca aynı
hakkın herkese karşı ileri süıülebilmesi eşya üzerindeki hakimiyetin bir sonucu
sayılırken, diğer yazarlar bu iki niteliği birbirinden bağımsız görmektedirler.
Geniş bilgi: Kemal Oğuzman/Özer Seliçi/Saibe Oktay-Özdemir, Eşya Huku-
ku, Bası, İstanbul, , N. 6 vd.; Lale Sirmen, Eşya Hukuku, 5. Baskı,
Ankara, , 3 vd.
2 GİRİŞ

6 Biz, ayni hakkın herkese karşı ileri sürülebilmesinin, eşya üzerindeki


doğrudan doğruya hakimiyetin bir sonucu olduğu fikrini benimsiyoruz. Zi-
ra, arada aracı bir kişi bulunmadığı, belirli bir kimse ile bir ilişki bulunma-
dığı içindir ki, ayni hak herkese karşı doğrudan doğruya etki yapabilmek-
tedir. Bu görüşe göre ayni haklar, "bir şey üzerinde doğrudan doğruya
hakimiyet sağlayan ve bu sebeple herkese karşı ileri sürülebilen" haklardır.

B- Unsurları:

7 Yukarıda kabul edilen ayni hak kavramı üç unsur içermektedir:


1) Ayni hak, eşya üzerinde söz konusu olur.
2) Ayni hak, eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet sağlar.
3) Ayni hak, eşya üzerinde sağladığı hakimiyet dolayısıyla herkese
karşıileri sürülebilen bir haktır.

1) Eşya:

a) Kavram:
8 Hukuk düzeninin eşya kavramı ile fiziki eşya kavramı her zaman birbi-
rine uymadığından İsviçre ve Türk Medeni Kanunlarının kabul ettikleri
hukuki anlamda eşya kavramını belirleme gereği vardır2. Öncelikle insan
vücudu, bugünkü hukuk düzeninde bir ayni hak konusu değildir. Zira insa-
nın kendi vücudu üzerindeki hakkı, kişilik hakkıdır. Fakat insan vücudu-
nun bir parçasının o vücuttan ayrılmasından sonra (örnek olarak kesilen
saçların, çektirilen dişlerin vb.) eşya durumuna girdikleri ve prensip olarak
ayrıldıkları kişinin mülkiyetine tabi olacağı kabul edilmektedir.

9 tarih ve sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve


Nakli Hakkındaki Kanunun 3. maddesi bedel karşılığı veya başka çıkar
için organ ve doku alınmasını, satılmasını yasaklamaktadır. Nakil (transp-
lantasyon) amaçlı organ, doku veya bunların parçalarının alınması halinde,
bunlar başka bir vücudun bütünlüğüne gireceğinden, bunlar üzerinde kişi­
lik haklarının devam edeceği düşüncesiyle eşya hukuku kurallarının değil,
kişilik haklarına ilişkin kuralların uygulanacağı kabul edilmelidir.

ıo Eğer vücuttan ayrılan doku, kan veya sperm ve yumurta gibi maddeler
hemen nakledilmeyip bir süre saklanacaksa, bu durumda kişilik hakları ku-
rallarına ek olarak bünyesine uygun düştüğü oranda eşya hukuku kuralları

2) Sanem Aksoy-Dursun, Eşya Kavramı, İstanbul, , 7 vd.; Serkan Ergüne,


Taşınır Mülkiyeti, İstanbul, , N. 3 vd. Mal kavramı ile ilişkisi: Sirmen, 4.
AYNİ HAKKAVRAMI VE UNSURLARI 3

da uygulanabilir3. Nakil amaçlı olmayan vücuttan çıkmış maddeler (deri


parçası,kist, kan, plasenta vb. maddeler) bakımından da aynı esasın kabul
edilmesi uygundur. Ancak kişinin adeta kişiliğini devam ettiren bir unsur
söz konusu ise (örneğin yeni teknolojilerle klonlama imkanı veren bir bi-
yolojik madde) bu maddeye eşya statüsünün tanınmaması uygun olur.
Yapay uzuvlar bakımından da, vücuda ayrılmaz şekilde birleştirilenle- 11
rin (diş dolgusu, yapay göz gibi) kişiliğin parçası olarak eşya vasfı taşıma­
yacakları, fakat vücuttan ayrılacak şekilde takılan yapay uzuvların (peruk,
takma diş gibi) eşya niteliğini koruyacakları fikri uygundur.
Cesedin durumuna gelince, çok tartışmalı olan bu konuda prensip itiba- 12
rıylacesedin eşya sayılamayacağı kabul edilmektedir4 •
Hayvanlar hakkında özel kanun hükümleri uygulanır5 • Güneş, gezegen- 13
ler, yıldızlar gibi üzerinde hakimiyet kurulması olanağı şimdilik bulunmayan
şeyler ise hukuken eşya kavramı dışında sayılmaktadır. Fakat gelecekte ge-
zegenlere insanlar yerleşince bu düşüncede değişiklik olacaktır.
Hakimiyetin kapsama alanını gösterecek bir sınırlandırmaya olanak 14
bulunmadığı için hakimiyet kurulamayan hava, açık deniz, akarsu da hu-
kuken eşya sayılmamaktadır. Taşınmaz olarak isimlendirilen arazide ise
sınırlandırma yapay olarak insanlarca kabul edilen şekillerde yapılmakta-
dır. Sıvılarda ve gazlarda bunların sınırını, içinde yer aldıkları madde tayin
eder: Bir teneke zeytinyağı, bir tüp oksijen gibi.
Bağımsız, sınırlı bir varlığı bulunan bir fiziki varlığın hukuken eşya 1s
sayılmadığı haller söz konusu olabilir. Örnek olarak bir pirinç, bir buğday
veya bir kum tanesi tek başına hukuken bir eşya sayılmamaktadır. Zira
bunlar bir ihtiyaca cevap verecek miktarda bulunmadıkça, hukuk düzeni-
nin ilgisi dışında görülmektedir. Fakat bir pirinç tanesi, üzerinde bir yazı
bulunması sebebiyle başka bir fonksiyon ifa edince, başlı başına bir eşya
olarak nazara alınır.
Bugün hakim olan modem görüş, fikir ve sanat eserleri ve buluşlar 16
üzerinde bir mülkiyet değil, fikri hak adı verilen başka bir kategori mutlak

3) Bu konuda özgün çalışma: A. Barış Özbilen, İnsan Kökenli Biyolojik Maddele-


re İlişkin Hukuki İşlemler, İstanbul, , 13 vd.; Embriyo ile ilgili: Kemal
Oğuzman/Özer Seliçi/Saibe Oktay-Özdemir, Kişiler Hukuku, Bölüm I, § 1, I,
2, dn. 31a; Gölman Antalya, Eşya Hukuku, C. I, İstanbul, , N.
4) Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, Kişiler Hukuku, I. Bölüm,§ 1, II, 3.
5) T. sy. Kanun hayvanların yaşama hakkına sahip olduğunu
hükme bağladığından eşya ile ilgili hükümler kıyas yolu ile uygulanır: Oğuz­
man/Seliçi/Oktay-Özdemir, Eşya Hukuku, N. 38; Aynı yönde: Ergüne, N.
4 GİRİŞ

hakkın varlığını kabul etmektedir. Fakat, fikir ve sanat eserini somutlaştı­


ran maddi şeyler; örneğin
bir tablonun, bir heykelin maddesi şüphesiz ki
eşya niteliğine sahiptir.

17 Bütün bu açıklamayı göz önünde tutarak eşyayı şöyle tanımlayabiliriz:


Hukuki anlamda eşya, üzerinde bireysel hakimiyet sağlanabilecek, ekono-
mik bir değer taşıyan, kişi ve hayvanlar dışındaki cismani varlıklardır.

18 Bu tanımla
hukukumuzda da sadece maddi şeylerin eşya kavramına
girdiği belirtilmiş olmaktadır6 •
Fakat hemen işaret edelim ki Medeni Ka-
nunumuz ayni hak konusu (objesi) olarak sadece eşyayı kabul etmiş değil­
dir. Aşağıda bu husus açıklanacaktır:

b) Eşya kavramına girmeyen ayni hak konuları (objeleri):


19 Eşya olmamakla beraber, kamın koyucunun bir takım mülahazalarla
üzerinde ayni hak kurulabileceğini kabul ettiği eşya dışındaki ayni hak ko-
nulan aşağıdaki gibidir:
aa) Bağımsız ve sürekli haklar:
20 İleride niteliğini ve şartlarını inceleyeceğimiz 7 ve "bağımsız ve sürekli
hak" adı verilen bazı hakların, taşınmaz eşya gibi ayni hak konusu olacağı­
nı Medeni Kanunumuz kabul etmiştir (MK m. /b. 2, m. ).

bb) Doğal güçler, enerji:


21 Doğal güçlerin, (enerjinin) taşınır mülkiyetine konu olacağı MK m.
'de ifade edilmiştir. Buraya elektrik ve atom enerjisi vb. girmektedir.
Amaç, enerji üzerindeki hakka, mülkiyet hakkı gibi koruma sağlamaktır.
cc) Üzerinde ayni hak kurulabilen haklar:
22 Keza Kanun, haklar üzerinde intifa hakkı kurulmasını ve hak rehnini
kabul etmekle (MK m. , m. , m. ), hiç değilse bu bakımdan hak-
ların bir ayni hak konusu olmasına imkan vermiştir8 •

6) Eşyalar çeşitli açılardan gruplandırılabilir: Yerinin değişip değişememesine gö-


re, taşınır-taşınmaz; sayma ve tartma ile ölçülebilirliğine göre, misli-gayrimisli;
bölünebilme kabiliyetine göre, bölünebilen-bölünemeyen; sahipli olup olmama-
sına göre, sahipli-sahipsiz; özel mülkiyete tabi olabilme durumuna göre, özel
mülkiyete tabi olan-özel mülkiyete tabi olmayan eşya olarak ayrılır. Geniş bil-
gi: Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, Eşya Hukuku, N. ; Sirmen, 11 vd.
7) N. vd.
8) N. vd.; N. vd.
AYNİ HAKLARIN SINIFLANDIRILMASI 5

2) Eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet:


Aynı hak ise eşya üzerinde doğrudan hakimiyet sağlar. Herhangi bir 23
kişiden bir edimi yerine getirmesinin istenmesi söz konusu değildir. Aksi
halde araya aracı giriyor demektir ki bu, hakimiyetin doğrudan doğruya
olmadığını ifade eder. Hakimiyet doğrudan doğruya olunca, hak sahibi
herkesten bu hakimiyetini ihlal etmemesini isteyebilir. Bu sebepledir ki
aynı hakların mutlak hak olduğu ifade edilir.

Aşağıdaki örnek, yukarıdaki açıklamaların daha iyi anlaşılmasını sağ­


layacaktır:

Örnek: (A), (B)'den bir bisiklet satın alınca, alıcı (A)'nın bisiklet üze- 24
rinde hiçbir hakkı ve hakimiyeti yoktur. (A) sadece satıcıya karşı bisikletin
teslimi ve mülkiyetinin naklini talep yetkisine sahiptir. Satış sözleşmesi
yalnız (A) ile (B) arasında bir bağ meydana getirir. (B)'nin borcu üçüncü
kişileri ilgilendirmez. Bu sebeple, (B) bisikleti (A) 'ya vereceği yerde
(C)'ye satıp teslim etse ve mülkiyeti (C)'ye nakletse (A), (B) ile araların­
daki satış ilişkisinden doğan alacak hakkını (C) 'ye karşı kullanıp bisikleti
(C)'den talep edemez. Ancak şartları gerçekleşirse (C)'ye karşı TBK m.
49/f. 2'ye dayanan bir tazminat davası açabilir.

3) Herkese karşı ileri sürülebilirlik:


Yukarıdaki açıklamalarımız göstermiştir ki; eşya üzerinde doğrudan 25
doğruya hakimiyetin etkisi, herkesin bu hakimiyeti sağlayan hakka uyma,
onu ihlal etmeme yükümlülüğüdür. Aynı hakkı kim ihlal ederse hak sahibi,
hakkına uymasını ondan isteyebilir. Buna aynı hakkın herkese karşı ileri
sürülebilme özelliği veya aynı hakkın "mutlak hak olma niteliği" denir.

AYNİ HAKLARIN SINIFLANDIRILMASI


Aynı haklar çeşitli açılardan gruplandırılabilir. Şöyle ki: 26

1) Sağladığı yetkiye göre:


Aynı haklar, mal üzerinde hak sahibine sağladıkları yetkiye göre iki
büyük gruba ayrılırlar:
a) Mülkiyet hakkı:
Hakkın sağladığı yetki en geniş şekilde ise, tam ise, bu aynı hak mül- 27
kiyet hakkıdır ve sahibine hakkın konusu olan şeyden kullanma (usus),
ürünlerinden yararlanma (fructus) ve malı tüketme, eski deyimle sarf ve is-
tihlak edebilme (abusus) yetkilerini sağlar.
6 GİRİŞ

b) Sınırlı ayni haklar:


28 Şayet hakkın sağladığı yetki sınırlı ise, "sınırlı aynı hak" söz konusu
olur.
29 Mülkiyetin karşısında yer alan bu ikinci grup aynı haklar sahibine
mülkiyette bulunan yetkilerden birini veya ikisini sağlar. Sınırlı aynı haklar
sağladıkları sınırlı yetki açısından şu gruplara ayrılırlar:

aa) İrtifak Hakları:


30 Bunlar, hak sahibine mal üzerinde kullanma veya yararlanma yetkisi
veya her ikisini sağlayan haklardır. Hak sahibinin maldan yararlanması ak-
tif şekilde olursa olumlu irtifak hakkı (geçit irtifakı gibi); hak sahibinin
maldan yararlanması malikin yetkilerini kullanmasına engel olma tarzında
olursa olumsuz irtifak hakkı (manzara kapatmama irtifakı gibi) söz konusu
olur.
31 İrtifaklar sağladıkları yararlanma yetkisine göre de çeşitli adlar alırlar:
Üst (İnşaat) Hakkı, Kaynak İrtifakı, Geçit İrtifakı, vs.
bb) Rehin hakları:

32 Bunlar, hak sahibinin bir alacağını güvence altına alan ve alacak tahsil
edilemediği zaman rehin edilen malın satılması suretiyle elde edilecek para
ile alacağın karşılanması yetkisini sağlayan haklardır. Malın değerinden
yararlanma yetkisi veren rehin haklarının mal üzerinde sağladıkları vasıta­
sız hakimiyet, mal sahibinin aracılığına ihtiyaç olmaksızın malın paraya
çevrilmesi hususundaki yetkide kendini gösterir.
cc) Taşınmaz yükü:
33 Bir taşınmaz malikinin, mülkü dolayısıyla, o taşınmaz karşılık olmak
üzere diğer bir kimse lehine bir şey yapmaya veya vermeye mecbur tutul-
masıdır.

34 Görüldüğü üzere taşınmaz yükü, taşınmazla güvence altına alınan bir


eşyaya bağlı borç ilişkisidir. Hak sahibi, taşınmaz malikine karşı o taşın­
mazla güvence altına alınmış bir alacak hakkına sahiptir. Bir cephesi ile
alacak hakkı olan taşınmaz yüküne aynı hak vasfı veren, tıpkı rehinde ol-
duğu gibi güvence (teminat) fonksiyonudur. Malın paraya çevrilmesi husu-
sunda rehin hakkı sahibine sağladığı vasıtasız yetkidir.
AYNI HAKLARA HAKİM OLAN PRENSİPLER 7

2) Hak sahibinin tayin ediliş tarzına göre:


Normal olarak ayni hakkın sahibi, bu hakkı kazanmış olan kişidir. Fakat 35
bazen ayni hakkın sahibi başka bir maldaki yetkiye göre tayin edilir. Örnek
olarak (X) taşınmazının mülkiyeti veya üzerindeki bir geçit irtifakı, kişi ola-
rak (A)'ya tanınmış olabileceği gibi, bu hak kişi olarak (A)'ya değil de başka
bir taşınmaz olan (Y) taşınmazının maliki kim olursa ona tanınmış olabilir.
Bu ikinci halde mülkiyetin ve geçit irtifakının sahibini tayin için (Y) taşın­
mazının malikinin belirlenmesi gerekir. Birinci halde mülkiyet ve irtifak
(A)'ya kişi olarak tanınınca "Kişiye (şahsa) bağlı ayni hak"; ikinci halde ise
(Y) taşınmazına bağlı, yani "Eşyaya bağlı ayni hak" söz konusu olur. Bunlar
bizim önerdiğimiz deyimlerdir9.
Eşyaya bağlı ayni haklardan taşınmaza bağlı olanlar Eşya Hukuku ba- 36
kınımdan önem taşır. Bu haklar bağlı oldukları taşınmaz mülkiyetinden
bağımsız olarak devredilemezler, rehnedilemezler. Hakkın bağlı olduğu ta-
şınmaz mülkiyetinin başkasına intikali, bağlı hakkı da yeni malike geçirir.
Taşınmaz üzerindeki mülkiyetin sona ermesi buna bağlı hakkı da sona er-
dirir. Taşınmazın rehnedilmesi halinde bu taşınmazın mülkiyetine bağlı di-
ğer haklar da rehnin kapsamına girer.

Ayni hakların içinde bir grup vardır ki, onlarda ayni hak ne bir belirli 37
kişiye ne de bir başka malın malikine değil, güvence altına aldığı alacağın
sahibine aittir. Bunlar rehin haklarıdır. Rehnin güvence altına aldığı alaca-
ğın sahibi kim olursa, rehin ayni hakkı da ona ait olur. Zira rehin hakkı
alacağa ait bir fer'i haktır. Bu sebeple bunlara da "fer'i ayni haklar" denir.

IV. AYNİ HAKLARA HAKİM OLAN PRENSİPLER


Eşya hukukunun bütününü kapsayan prensipler: 38
1- Belirlilik (Muayyenlik),
2- Kamuya açıklık (Alenilik),
3- İnancın korunması,
4- Sınırlı sayı ve tipe bağlılık,
5- Hak düşürücü süre veya zamanaşımı işlememesi prensipleridir.

1) Belirlilik (Muayyenlik) prensibi:


Bir ayni hakkın konusu ancak belirli bir şey olabilir. İlk tespiti gereken 39

9) Türk doktrininde kullanılan ifadeler: Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, Eşya


Hukuku, N. 11 O.
8 GİRİŞ

husus, ancak sınırlandırılmış maddi varlıkların hukuken eşya sayıldığıdır.


Keza bir şeyin parçaları, bütünden ayrılıp ayrı bir varlık teşkil etmedikçe
ayrı bir ayni hak konusu olamazlar. Bir atın baş tarafına bir kişinin, kuy-
ruk tarafına bir başkasının malik olınası mümkün değildir. İki kişi ancak
atın tamamına, her zerresine paylı mülkiyet sahibi olabilirler.

40 Aynı prensip, bir mal ile bütünleyici parça teşkil edecek şekilde birleş-
miş şeyler için de geçerlidir. Bütünleyici parçalar bağımsızlıklarını kaybet-
medikleri sürece ayrı bir ayni hak konusu olamazlar. Bir ampulün camına bir
kişinin, teline başka bir kişinin ayrı ayrı malik olmaları mümkün değildir.

41 Fakat hemen işaret edelim ki bir eşya üzerindeki ayni hak, eşyanın bü-
tününü kapsar ise de sağlayacağı yararlanmanın sadece malın bir kısmı
üzerinde toplanmasına bir engel yoktur. Bir geçit irtifakı bir taşınmazın sa-
dece bir kısmından yararlanma imkanı sağlar ama taşınmazın bütünü bu ir-
tifakla yüklüdür. Taşınmaz parçalara ayrılıp hukuken bağımsızlık kazan-
madıkça, yalnız bir parçaya ait bağımsız bir ayni hak kurulamaz.

42 Kat Mülkiyeti Kanunu, bu prensibe istisna getinniştir. Bu kanunda bir


binanın bütünleyici parçası olan kat, daire gibi bölümlerinin ayrı ayrı mül-
kiyet konusu olabilınesi imkanı kabul edilmiştir ( sayılı Kat Mülkiyeti
Kanunu m. 1).
43 Birden çok eşyanın bir araya gelınesini ifade eden eşya birliği (örneğin
bir çift vazo veya antika koleksiyonu) üzerinde, tek bir ayni hak kurula-
maması da belirlilik ilkesinin sonucudur. Borçlandırıcı işlemin tüm eşya
birliği için tek olarak yapılınası mümkün iken, tasarruf işleminin birliğe gi-
ren tüm eşyalar için ayrı ayrı yapılması gerekir.

2) Kamuya açıklık (Aleniyet) prensibi:


44 Ayni hak eşya üzerinde bir hakimiyet sağladığı ve herkese karşı ileri
sürülebildiği için, hakkın varlığını herkese açıklayacak bir görünüşe ihti-
yaç vardır. Ancak bu sayededir ki ayni hakkı ihlal etmeme yükümü altında
olan herkes, ayni hakkın varlığını ve sahibinin kim olduğunu anlayabilir.
Taşınır mallarda zilyetlik, bu mallar üzerinde fiilen tasarruf edenin hakkını
açıklamaya yeterse de taşınmazlarda zilyetlik için aynı şeyi söylemek
mümkün değildir. Taşınmazlarda ayni hakların kamuya açıklığının, tapu
kütüğüne yapılacak kayıtlarla sağlanması İsviçre ve Türk Hukuklarında
kabul edilmiştir.
AYNİ HAKLARA HAKİM OLAN PRENSİPLER 9

3) İnancın korunması prensibi:


Ayni haklar taşınırlarda zilyetlik, taşınmazlarda tapu sicilindeki kayıtla 45
kamuya açıklanmaktadır. Açıklanan durum gerçeğe uyuyorsa sorun yok-
tur. Fakat açıklanan durum ile gerçek durum birbirinden farklı olabilir. Ör-
nek olarak zilyet o malın maliki olabileceği gibi bir hırsız da olabilir. Bu
durumda, üçüncü kişiler açıklanan duruma güvenerek mal üzerinde aynı
haklar kazanırlarsa, acaba iyi niyetli üçüncü kişinin inancı mı, yoksa ger-
çek hak sahibi mi korunacaktır? Medeni Kanunumuz taşınmazlarda mutlak
olarak inancı korumuş (MK m. ), taşınırlarda ise ortalama bir çözüm
tarzını benimsemiştir (MK m. ) 10 •

4) Sınırlı sayı ve tipe bağhlık prensibi:


Borçlar Hukukunda sözleşme serbestisi prensibi geçerli olduğu için ta- 46
raflar kanunlarda düzenlenen sözleşme tipleri dışında yepyeni sözleşmeler
yapabildikleri, bir sözleşme tipinde de sözleşmenin içeriğini emredici hukuk
kurallarına, ahlaka aykırı düşmemek şartıyla diledikleri gibi düzenleyebil-
dikleri halde, aynı imkan ayni haklarda mevcut değildir. Ancak Kanunda
öngörülen ayni haklar kurulabilir. Buna "sınırlı sayı" (numerus clausus)
prensibi denir. Bu durum, ayni haklarda yeterli açıklık ihtiyacının bir sonu-
cudur. Medeni Kanunun kabul ettiği ayni hak tipleri; mülkiyet, irtifak, rehin
ve taşınmaz yüküdür. Zilyetlik ise bir ayni hak değildir. Ayni hakların sayısı
sınırlandınldıktan başka, her bir ayni hak tipinin içeriğini tayinde de Borçlar
Hukukundakinden daha fazla sınırlama kabul edilmiştir.

5) Hak düşürücü süre ve zamanaşımı işlememesi prensibi:


Medeni Kanunumuz ayni haklarda ne bir hak düşürücü süre ne de bir 47
düşürücü zamanaşımı kabul etmiştir 11 • Bu husus, ayni haklardan fiilen isti-
fade edilmemesi halinde hakkın düşmeyeceğini gösterdiği gibi, ayni hak-
kın herkese karşı ileri sürülmesini sağlayan talep ve davaların da (ayni da-
va, ayni talep) zamanaşımına uğramayacağını ifade eder. Kanunun koydu-
ğu şartların gerçekleşmesi sayesinde, bir kimsenin bir malın mülkiyetini
zamanaşımı yolu ile kazanması (kazandırıcı zamanaşımı) sonucunda o za-
mana kadarki malikin mülkiyet hakkının sona ermesi, bu hallerde bir hak
düşürücü süre bulunduğu anlamına gelmez.

10) Diğer kanunlarda konu ile ilgili hükümler: N. ve metne bağlı dipnot.
11) Kadastro Kanunu m. 12/f. 3 'te getirilmiş olan ve ayni hakkı hak düşürücü sü-
reye tabi tutan düzenleme bu kanunun tasfiye kanunu olması ile izah edilebi-
lir: N.
10 GİRİŞ

V. AYNI HAK-ALACAK HAKKI VE EŞYAYA BAĞLI BORÇ


AYRIMI:
48 Eşya ile ilgili olmayan alacak haklan ile aynı hakların karşılaştırılması
dahi söz konusu olamaz. Eşya ile ilgili alacak hakları ile eşya üzerindeki
aynı hakların ayrılmasını sağlayacak unsur, alacağı yaratan borç ilişkisinde
alacaklının borçludan bir edimi yerine getirmesini talep yetkisine karşılık,
aynı haklarda hakkın eşya üzerinde doğrudan doğruya bir hakimiyet sağ­
laması ve herkesin buna uymakla yükümlü olmasıdır.

49 Eşyaya bağlı borçlar ise, bir kimseyi bir eşyaya malik olduğu için yü-
kümlülük altına sokan borçlardır. Bu borçlar, bir borç ilişkisinin sadece
taraflarını borç altına sokacağı prensibine istisna teşkil etmektedir. Kanun
tarafından düzenlenen hallerde bir kimse borçlanma yolunda bir irade be-
yanında bulunmadığı halde sırf bir eşyanın maliki olduğu için bir borçla
yükümlü olmaktadır 12 • Eşyaya bağlı borcun söz konusu olduğu borç ilişki­
sinde de yine hukuki ilişki alacaklı ile borçlu arasında bir bağdır ve üçüncü
şahısları ilgilendirmediği için hak herkese karşı ileri sürülemez. Bu bağ­
lamda üçüncü bir kişi borcun ifasına engel olsa, alacaklı ona karşı hakkını
ileri süremez. Özellik, sadece borçlunun tayini tarzındadır. Aslında eşyaya
bağlı olan da, doğmuş borçlar değil, borç doğması imkanıdır. Bu nedenle
eşyanın bir sonraki maliki, borçla yükümlü olmakta ise de, bu borç önceki
malikin borcunun yeni malik üzerinde devaını değildir. Her malik eşyaya
sahip olmakla kendi mülkiyeti devresinde doğan borçtan kendisi sorumlu
kalır 13 • Çeşitli kurumlar incelenirken eşyaya bağlı borç kavramı üzerinde
yeniden duracağız. Burada ele alınan husus "eşyaya bağlı borçların" aynı
haklarla karıştırılmamasıdır.

12) Geniş bilgi: Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, Eşya Hukuku, N. 90 vd.; Karş.


Şafak Erel, Eşyaya Bağlı Borç, Ankara, , 16; Sirmen, 25 vd., 27 vd.
13) Erel, 7; Sirmen,
BİRİNCİ KISIM
ZİLYETLİK VE TAPU SİCİLİ
Aynı haklardaki kamuya açıklık ihtiyacını taşınırlarda yerine getiren
zilyetlik ile bunu taşınmazlarda sağlayan tapu siciline tescil kurumlan, bu
konuda paralel bir işlev yerine getirmektedir. Fakat zilyetlik bazı konular-
da taşınmazlarda da hukuki sonuçlar doğurmaktadır.
Önce zilyetliği ele almayı, taşınırlarda ve taşınmazlarda yerine getirdi-
ği işlevleri
belirtmeyi, bundan sonra da tapu siciline tescilin hükümlerini
açıklamayı uygun buluyoruz.

Birinci Bölüm
ZİLYETLİK

§ 1. GENEL BAKIŞ

Taşınır mallarda aynı hakların sağladığı hakimiyetin dışa açıklanış şek- 50


lini ifade eden zilyetlik, kamuya açıklık sağlama fonksiyonu dışında ister
hakka dayansın ister dayanmasın, hem taşınır hem de taşınmazlar bakımın­
dan, bir hakimiyet durumu olarak hukuki sonuçlar doğurur. Bu sebepledir
ki zilyetlik, Medeni Kanunumuzda sadece taşınır mallar bakımından değil,
her türlü eşya bakımından genel bir düzenlemeye tabi tutulmuştur'.
Gerçekten zilyetliğin aynı hak karinesi olması ve bunun sonuçlan ka- 51
muya açıklık sağlama fonksiyonuna bağlı olarak sadece taşınırlarda geçerli
olduğu halde; zilyetliğin korunması, zilyetliği geri verme borcunun kap-
samı, zilyetliğin kazandırıcı zamanaşımındaki rolü konularında (MK m.
, , ) taşınırlar ile taşınmazlarda esas itibarıyla aynı hükümler ge-

1) Code Civil Suisse, Expose des Motifs de l'Avant - Projet du Departement Fede-
ral de Justice et Police, Tome III, Droits reels, Beme , ; Kamu malları
ve gayri maddi hakların zilyetlikle ilgili hükümlerin uygulama alanı dışında
olduğu: Heimich Honsell/N. Peter Vogt/Thomas Geiser, Basler Kommentar
zum Schweizerischen Privatrecht, Zivilgesetzbuch il, 4. Auflage, Basel-Genf-
München, , vor Art. , N. 11; N. vd.
12 ZİLYETLİK

çerlidir. Zilyetlik, taşınır mallarda da taşınmazlarda da zamanaşımı ile aynı


hak kazanılmasına imkan sağlar (MK m. , , ).
52 Zilyetliğin en önemli işlevi, taşınır mallarda ayni haklar bakımından
kamuya açıklık sağlamasıdır. Bunun sonucu olarak taşınır mallarda ayni
hak kazanılması zilyetliğin kazanılmasına bağlanmıştır (MK m. , ,
, ). Zilyedin, zilyet olduğu taşınır mal üzerinde iddia ettiği hakka
sahip olduğu karine olarak kabul edilir (MK m. ) ve hak sahibi
olmayan zilyetten iyi niyetle ayni hak kazanılması geniş ölçüde korunur
(MK m. )2. Tapuya kayıtlı taşınmazlarda ise hak karinesinden ve
zilyetlikten doğan davaları açma hakkından adına tescil bulunan kişinin
yararlanacağı ve yine taşınmaz üzerindeki irtifak hakkının ve taşınmaz yü-
künün fiili kullanımının zilyetlikle eş sayılacağı hükme bağlanmıştır (MK
m. , ).
53 Zilyetliğin korunması (MK m. ) önemi nedeniyle açık hüküm-
le düzenlenmiş olup, çok kere zilyedin hakkının korunmasını da sağlar.
54 Çeşitli fonksiyonları itibarıyla Eşya Hukukunun önemli bir kavramı
olarak karşımıza çıkan zilyetlik, maalesef üzerinde görüş birliğine varılmış
bir kavram değildir3. Bir ders kitabının hacminin ayrıntıya inmeye imkan
vermediği de göz önünde tutulursa, mümkün olduğu ölçüde Medeni Kanu-
numuzun hükümlerini, çelişkileri bertaraf edecek şekilde mantıki bir sıra
içinde açıklamak amacındayız.
55 Önce, zilyetliğin bütün malları kapsayan esaslarını, bu bağlamda zil-
yetlik kavramını, zilyetliğin niteliğini, zilyetliğe tabi şeyleri, zilyetliğin çe-
şitlerini, kazanılmasını, kaybını ve korunmasını; bundan sonra kamuya
açıklık fonksiyonu gereği taşınırlarda teşkil ettiği hak karinesini ve buna
bağlı sonuçları ve son olarak da zilyetlikte geri verme borcunun kapsamını
inceleyeceğiz.

2) TTK. m. /f. 1, gemi siciline kayıtlı gemiler; Türk Sivil Havacılık Kanunu
m. 52/f. 1 ise hava araçları üzerinde zilyetliğe bağlı olarak üçüncü kişilerin iyi
niyetle ayni hak kazanmasına imkan vermemektedir. sayılı Karayolları
Trafik Kanunum. 20/f.1, b.d'nin araç tescil belgesine tanıdığı işlev, bunlarda
da zilyetten iyi niyetle ayni hak kazanımını neredeyse mümkün kılmaz. Finan-
sal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu m. 22/f.5 ise, bir sicili
bulunan ve finansal kiralama konusu olan taşınırlar bakımından, sözleşmenin
tescilinden sonra üçüncü kişilerin zilyetten iyi niyetli ayni hak kazanımının ki-
ralayana ileri sürülemeyeceğini hükme bağlamıştır.
3) Bunun sebebi, Medeni Kanunun bu konudaki hükümlerinin bir kısmının Roma
Hukukunun, diğer bir kısmının ise Cermen Hukukunun etkisi altında düzen-
lenmiş olmasıdır: Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdenıir, Eşya Hukuku, N. vd.
ZİLYETLİK KAVRAMI VE ZİLYETLİĞİN NİTELİĞİ 13

§ 2. ZİLYETLİK KAVRAMI VE ZİLYETLİĞİN NİTELİĞİ

funduszeue.info
Medeni Kanunumuz, zilyetliği doğrudan doğruya tanımlamış değildir. 56
Fakat "bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir"
hükmünü getirerek "zilyet"i tanımlayan m. 'ten, Kanunumuzun zilyet-
liği "bir şey üzerinde fiili hakimiyet" olarak kabul ettiği sonucunu çıkara­
biliriz
Fakat fiili hakimiyetten ne anlaşılacağına dair hükümde hiçbir işaret 57
yoktur. Sırtımızdaki elbisenin üzerinde fiilen hakimiyet kurduğumuz husu-
sunda şüphe edilemezse de, sokakta bıraktığımız otomobil, köyümüzdeki
tarla, bir dolabın içinde varlığını bile unuttuğumuz yüzük, başkasına kira-
ladığımız bisiklet, taşınmak üzere taşıyıcıya verdiğimiz eşyalar, intifa hak-
kını verdiğimiz arsa, özel şoförümüzün kullandığı otomobil, kapımızın al-
tından atılan mektuplar veya bir yerde uyurken cebine yerleştirilen bir mik-
tar para veya taşınması yasak uyuşturucu madde üzerinde zilyetlik yani fii-
li hakimiyet nasıl tespit edilecek ve kim zilyet sayılacaktır? Medeni Kanu-
nun maddesi "zilyet, bir sınırlı aynı hak veya bir kişisel hakkın ku-
rulmasını ya da kullanılmasını sağlamak için şeyi başkasına teslim ederse,
bunların ikisi de zilyet olur" hükmü ile, zilyetliğin tanımındaki fiili haki-
miyet ifadesinin, fiilen el altında bulundurma anlamına gelmediğini açık­
lamış olmaktadır. Bu durumda intifa hakkı verilen arsa, kiraya verilen bi-
siklet ve taşıyıcıya verilen eşyalar üzerinde fiili hakimiyeti bulunduranlar
yanında malikin de zilyet olacağının kabulü, zilyetliğin mutlaka fiilen elde
bulundurma anlamına gelmediğini, hiç değilse bu konular için ortaya koy-
maktadır. Yukarıda örnekte verilmiş diğer durumlar için de malikin zilyet-
liğini kabul etmemek hayat gerçeklerine uymuyor. O halde fiili hakimiyet
sözü fiilen elde bulundurma tarzında anlaşılmamalıdır.
Kanaatimizce "zilyetlik, bir şeyde fiili hakimiyeti4 ele geçirmiş ve onu 58
kaybetmemiş olmaktır". Ancak bir kimse eline geçirdiği malda ancak zilyet
olma, yani fiili hakimiyeti ele geçirme iradesine5 sahip olduğu takdirdedir ki,

4) Fiili hakimiyetin bir eşyadan doğrudan veya dolaylı yararlanabilecek, kullana-


bilecek veya o şeyi dilediği yerde bulundurabilecek durumda olma anlamında
olduğu yönünde: N. Haluk Nomer/M. Serkan Ergüne, Eşya Hukuku, Beşinci
Bası, , N. 8.; Fiili hakimiyetin fiili etki ve mekansal fiili ilişkiden oluştuğu
yönünde: Gökhan Antalya, Eşya Hukuku, C. il, Zilyetlik, İstanbul, , N. 65
vd.; M. Serkan Ergüne, Taşınır Mülkiyeti, İstanbul, , N. vd.
5) Sözü geçen unsur, Roma Hukukunda "Animus" olarak adlandırılan unsurdur.
Yalnız hemen işaret edelim ki bizim zilyet olmada aradığımız irade "malik ol-
14 ZİLYETLİK

hakimiyeti ele geçirmiş olur6 • Bu sebeple, uyuyan kimse haberi olmadan


cebine konulan paranın veya uyuşturucu maddenin zilyedi sayılamaz. Keza
zilyetlik iradesi bulunmadığı için kelepçeli mahkı1m kelepçelerin zilyedi
değildir. Buna karşılık, dolapta bir köşeye sıkışmış olan ve malikin varlığı­
nı unuttuğu yüzük üzerindeki zilyetliği devam eder. Sözü geçen parayı ve-
ya uyuşturucu maddeyi, uyuyan kişi bunların varlığını öğrenmeden alan
kimse zilyetliği gasbetmiş olmadığı halde, dolapta unutulmuş yüzüğü çalan
kimse zilyetliği gasbetmiş olur. Zilyetlik iradesi eşya ile temas anında, te-
mastan önce veya sonra olabilir. Kahve veren makineye konulan para üze-
rindeki zilyetlik iradesi, bu makinenin konulduğu anda doğar.
59 Kanun, mirasçıların terekeye dahil mallara zilyet olmalarında buna bir
istisna tanımaktadır (MK m. ). Mirasçılar, mirasın açıldığını bilmeseler
dahi, ölen kişinin zilyet olduğu mallarının zilyetliğini kazanırlar.
60 İradesi ile mal üzerindeki hakimiyeti ele geçiren kimse, yine iradesi ile
hakimiyeti terk edinceye veya iradesi dışında başka bir kimse bu hakimiye-
ti ele geçirinceye veya hakimiyeti başka bir sebeple sona erinceye kadar o
şeyin zilyedidir.

61 Bir malın zilyedi, fiili hakimiyetinden vazgeçmeksizin bu malı, bir hak


kurmak için veya sadece kendi lehine bu hakimiyeti kullanabilmesi için
başkasının iktidarına bıraksa, fiilen malı ele geçiren, bu malı kendisinin ik-
tidarına bırakan kişinin hakimiyetini kabullendikçe, bunu inkar etmedikçe,
malı elinden çıkaranın zilyetliği devam eder (MK m. ). Kiracı, emanet
alan, özel şoför, temsilci malı kullandığında, malı bunlara bırakanın zil-
yetliğinin devamının sebebi budur. Oysa hırsızın bir malı çalması sonucu
evvelce bu malın zilyedi olan kişinin zilyetliği son bulur. Çünkü hırsız ön-
ceki malikin hakimiyetini tanımaz. Zilyetliğin mutlaka hak sağlayan hu-
kuki ilişki içinde kurulması gerekmez. Hırsız malın zilyedidir, hakkı yok-
tur. Hırsızdaki malın maliki, mülkiyet hakkı sahibidir, zilyet değildir.
62 Şayet malı elde tutan hakimiyeti kendisi için değil de, malı ona veren
kişiiçin kullanıyor, kendisi için değil bu iradeyle malda fiili tasarrufta bu-
lunuyorsa, o sadece "başkası için zilyet"tir. Taşıyıcının, komisyoncunun ve
temsilcinin durumu böyledir. Buna karşılık, malı verenin hakimiyetini ta-
nımakla beraber, malı kendisi için de elinde bulunduran kimse aynı za-
manda "kendisi için zilyet"tir. Fakat üçüncü kişi ister kendisi için, ister sa-

ma iradesi" (Animus domini) değil "hakimiyete sahip olma iradesi" (Animus


possidendi) dir.
6) Expose des Motifs, ,
ZİLYETLİK KAVRAMI VE ZİLYETLİĞİN NİTELİĞİ 15

dece başkası için zilyet olsun, malı bunlara veren "dolaylı zilyet"tir (MK
m. ). Zira zilyetliği bunlar aracılığı ile devam etmektedir. Şayet zilyet,
malı başkalarının iktidarına bırakmış olmayıp da, üçüncü kişinin bu malı
sadece kendisine hizmet için kullanmasına izin vermişse, bu takdirde sözü
geçen kişilerin durumu "hizmet zilyetliği" veya "zilyet yardımcılığı" ola-
rak adlandırılmaktadır. Kendisine hizmet edilen kişi bu hallerde "dolaysız
zilyet"liğini korumaktadır.

Tüzel kişilerin zilyetliği


ise dolaylı bir zilyetliktir. Zira tüzel kişiler, 63
zilyetliğe organları vasıtasıylasahiptirler. Organı teşkil eden gerçek kişiler,

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası