kabenin etrafındaki kutsal yerler / Mekke ve Medine'de gezilecek kutsal yerler ve anlamları

Kabenin Etrafındaki Kutsal Yerler

kabenin etrafındaki kutsal yerler

Mekke'de Gezilecek Yerler- Mekke'de Bulunan Kutsal Mekanlar - Mekke'de Bulunan Mekanlar

#Mekke'de Gezilecek Yerler - Mekke'de Bulunan Mekanlar 

Mekke'de Gezilecek Yerler - Mekke'de Bulunan Mekanlar 

Mekke, özellikle Hac ve Umre ibadetinin yapıldığı yer olarak ön plana çıkmaktadır. Birçok kutsal mekanın bulunduğu şehirde, İslam dini ile ilgili birçok önemli olay yaşanmıştır. Hz. Muhammed Aleyhisselam, sahabeler ve daha nice mübareğin izlerinin olduğu Mekke şehrinde o kutsal havayı hissetmek mümkündür. Eğer Hac vazifesini gerçekleştirmek veya Umreye gitmek istiyor ve bunun planını yapıyorsanız, Mekke'de gezilecek yerler ve ardında yatan olayları bilmeniz çok iyi olabilir. Bu sayede kutsal vazifeleri daha bilinçli bir şekilde yerine getirebilirsiniz. 

Hz. Muhammed’in Doğduğu Ev

Peygamberimizin doğduğu ev- Mekke - Mekke'de Bulunan Mekanlar

Peygamberimiz, 20 Nisan (Miladi) Pazartesi günü, sabaha karşı bu evde doğmuştur. Kabeye yürüme mesafesinde olan bu mübarek bina, şuan kütüphane olarak kullanılmaktadır. Günün belli saatlerinde Peygamberimizin doğduğu evi ziyaret edebilirsiniz. 

Cennetül Mualla (Mualla mezarlığı)

Mualla Mezarlığı- Cennetül Mualla - Mekke'de Bulunan Mekanlar

Kabeye 2 km uzaklıkta, Harem-i Şerif’in kuzeyinde yer alır. Cennetül Mualla’da Hz. Hatice (funduszeue.info) (Mü’minlerin annesi), Osman Bin Talha (R.A), Abdullah İbn-i Ömer, Hz. Ebu Bekir’n oğlu Abdurrahman ve büyük kızı Esma (R.A), Abdullah İbn-i Zübeyir (R.A) gibi mübarek zatların mezarı bulunur. Ayrıca birçok mübarek sahabe, tabiin ve salihinin mezarı da Cennetül Mualla’da bulunmaktadır. 

Mekke şehrinde gezilen, Hac ve Umre turlarında ziyaret edilen yerler hakkında bilgi edinmek için hem aşağıda gördüğünüz videoyu izleyebilir hem de dilerseniz devamındaki içeriği okuyabilirsiniz. 

 Nur Dağı ve Mağarası, Gar-ı Hira

Nur Dağı- Hira Mağarası - Mekke Gezilecek Yerler - Mekke'de Bulunan Mekanlar

Mekke şehrinin kuzeydoğusunda yer alan Nur Dağı ve Mağarası, Harem-i Şerife 5 km uzaklıktadır. İslam dini için Nur Dağı’nın ve Hira Mağarası’nın büyük bir önemi vardır. Hz. Muhammed, İslam dini henüz tebliğ edilmeden önce, Hira mağarasında, düşüncelere dalarak sık sık vakit geçirirdi. Peygamberimiz Kadir Gecesi’nde , yine Hira Mağarasında ve 40 yaşında iken Cebrail ile ilk defa karşılaşır. İlk ve diğer birçok emir ona burada vahiy olmuştur. Nur Dağını ve Hira Mağarası bu nedenle çok kutsal bir yerdir. Mekke’de en çok ziyaret edilen yerlerden biridir. 

Sevr Dağı ve Sevr Mağarası

Sevr Dağı- Sevr Mağarası- Mekke Kutsal mekanlar

Peygamberimizin Hicret sırasında, müşriklerden saklandığı Sevr Mağarası, Arafat yolu üzerinde, Mescid-i Haram’ın 4 km güneyinde konumlanmıştır. metre yüksekliğinde olan bu dağa, yürüyerek 1,5 saat gibi bir sürede çıkılabilir. Hz. Muhammed (SAV), Hz. Ebubekir ile hicret yolculuğunda iken, müşriklerden kaçmak için 3 gece boyunca bu mağarada saklanmıştır. Müşrikler Peygamberimizi ararken mağaranın girişine güvercinlerin yuva yapması ve örümceklerin de ağ örmesi sonucunda, müşrikler Peygamberimizin burada olmayacağını düşünmüş ve mağarayı kontrol etmemiştir. Bu mucizenin gerçekleştiği Sevr Mağarası da Mekke’de çokça ziyaret edilen yerler arasında ilk sıralarda bulunur. 

Cebel-i Ebu Kubeys (Ebu Kubeys Tepesi)

Ebu Kubeys tepesi

Ebu Kubeys Tepesinde, İslam alemi için birçok önemli olay meydana gelmiştir. Sapa Tepesinin yaklaşık metre üzerinde ve Kabeye çok yakın bir konumda olan Ebu Kubeys Tepesi, “Şakkul Kamer” (Peygamberimizin parmağıyla ayı ikiye bölmesi hadisesi) mucizesinin yaşandığı yerdir. Hz. Bilal (RA), Mekke fethedildiğinde  burada ezan okumuştur. Ayrıca  bu tepeden, Hz. İbrahim’in insanları Hacca davet ettiği de  bilinmektedir. Mekke’deki gezilecek yerler içerisinde Kabe’ye en yakın olan yer Ebu Kubeys tepesidir. 

 Mescid-i Cin (Cin mescidi )

Cin Mescidi- Mekke- Mescidi Cin

Daha önceden bahsettiğimiz Cennetül Mualla’ya  (Mualla Mezarlığı) oldukça yakın bir konumdadır. Hz. Muhammed, Hicret yolculuğundan 3 yıl öncesinde, Taif’den döndüğünde sabah namazını eda etmişti. Namaz sırasında okuduğu ayetleri duyan 7 Cinin Müslüman olduğu rivayet edilir. Mescid de ismini bu olaydan almıştır. 

Arafat , Cebel-i Rahme

arafat tepesi- mekke- ümre- arafat

Arafat, Hac ve Umre ibadetlerinde ziyaret edilen yerler arasındadır. Arafat, Hz. Muhammed’in Veda Hutbesini okuduğu ve Hz. Adem’in dünyaya geldikten sonra Hz. Havva ile buluştuğu yerdir. Hz. Muhammed bayram arefesinde, Mescid-i Nemre’de öğle ve ikindi namazlarını kılmıştır. Cebel-i Rahme tepesinin eteklerinde, bugünkü Mescidi Sahrat’ın bulunduğu alana gelerek Arefe vakfesini gerçekleştirmiştir. 

Müzdelife

Müzdelife- hac- mekke şehri
Müzdelife, Arafat ve Mina arasında bulunur ve burada Müzdelife vakfesi yapılmaktadır. Meşari Haram olarak da isimlendirilen bu yer, Adem babamız ve Havva annemizin Arafat sonrasında bir araya geldiği yerdir. Müzdelife Vakfesini yapan bir kişinin (Müslüman’ın) kul hakkı günahının bağışlanacağı Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir. 

Mina

Mina bölgesi- şeytan taşlama- hac

Şeytan taşlama, özellikle Hac ve Umreye gidenlerin bildiği bir kavramdıfunduszeue.info bölgesi, Mürselat ve Sabır Dağları arasında, Mekke’nin doğusunda bulunmaktadır. Kabeye olan uzaklığı ise yaklaşık 6 kilometredir. Harem sınırları içerisinde yer alan bu kutsal bölgede birçok olay meydana gelmiştir. Hz. İbrahim burada şeytan taşlamış, İsmail Aleyhisselam’a karşılık, bedel olarak koçu burada kesmiş, 1. ve 1. Akabe Biatları burada imazalanmıştır. Veda Haccı’nın okunduğu sırada, Nasr süresi burada inmiştir. Hacılar, burada şeytan taşlama vazifesini yerine getirmektedir. 

Mescid-i  Bia, Akabe

Mescid-i Bia- AkabE- Akabe biatları

 Burası, Osmanlı Devleti tarafından yapılmış bir mesciddir. Mescid-i Bia, Mina’dan Mekkeye doğru gelirken sağ tarafta kalmaktadır. Bu küçük mescit, Akabe Biatlarının da imzalandığı yerdir. Hz. Muhammed’in peygamberliğinin yılında, Evs ve Hazrec kabilelerinden 12 kişi, Medine’den Mekke’ye hac yapmak için gelmiştir. Bu 12 kişi ile Akabe Biatı imzalanmıştır. İkinci Akabe Biatı ise, yine hac yapmak için gelen 75 kişi ile imzalanmıştır. İkinci biata ” Biat’ül Akabe-i Kübra “ denilmiştir. 

Mekke'de İslam dini ve Müslümanlık adına birçok kutsal mekan bulunmaktadır. Hem Mekke'deki mübarek yerleri ziyaret etmek hem de dini vazifenizi yerine getirmek için Marka Tur umre ve hac fiyatlarına göz atabilirsiniz. 

En ucuz Umre fiyatları ile kutsal toprakları ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, dilerseniz Lüks Umre Turları ve Fiyatları sayfasını da inceleyebilirsiniz. 

Hac Fiyatları hakkında bilgi almak için tıklayınız. 

Medine Gezilecek Yerler  - Medine-i Münevveredeki Kutsal Mekanlar yazısı için tıklayınız

Kudüs Turları İçin Tıklayınız


UMRE TURLARIMIZ ve FİYATLARIMIZI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ!


Umre

       Umre,   her Müslüman tarafından Allah'ın ( Subhanahu Ve Ta'ala ) barışın habercisi olarak kabul edilmesi ve içindeki günahları, manevi kirleri temizlemek için , ve Rabbi ile  iletişim kurmak için aldığı güzel bir manevi yolculuktur . Bu yolculuğa çıkan her Umreci ve Hacı, diriliş gününde , yevm-i mahşerde ruhlarını, kalp zihinlerini ve bedenlerini geçmişte işlenen günahlardan arındırma yoluna gider.

satı 

Esasen, Umre Arapça Kutsal Kabe'ye (Beytullah) 'ziyaret' anlamına gelir ve yılın herhangi bir zamanında herkes tarafından yapılabilir; Mekke'ye zorunlu (Farz) bir ibadet olan Hac ise Umrenin  aksine, her yıl İslami takvim Zil Hicce ayının ilk 10 günü içinde yapılır.

 

Tüm yazılar

etiket İlginç İddia: Müslümanların Kutsal Şehri Mekke Değil de Hiç Tahmin Etmediğimiz Bir Yer Olabilir mi?

Haberler

Genel Kültür

İlginç İddia: Müslümanların Kutsal Şehri Mekke Değil de Hiç Tahmin Etmediğimiz Bir Yer Olabilir mi?

Kanadalı arkeolog ve tarihçi Dan Gibson'ın iddiası Hz. Muhammed'in şehrinin Mekke değil Petra olduğu yönünde

Mekke'nin neresi olduğunu iyi kötü hepimiz biliyoruz; ancak Kur'an'da nasıl geçtiğine biraz değinmek konu açısından önemli.

Mekke'nin neresi olduğunu iyi kötü hepimiz biliyoruz; ancak Kur'an'da nasıl geçtiğine biraz değinmek konu açısından önemli.

Asıl olarak Petra hakkında pek bir fikrimiz olmayabilir. Petra, bugün sınırları Ürdün'de olan ve tarihi oldukça eskiye dayanan bir antik şehirdir.

Asıl olarak Petra hakkında pek bir fikrimiz olmayabilir. Petra, bugün sınırları Ürdün'de olan ve tarihi oldukça eskiye dayanan bir antik şehirdir.

Dünyadaki bütün müslümanları ilgilendiren bu önemli iddiayı ortaya atan kim, derseniz hemen bunu da cevaplayalım. Dan Gibson, İngiliz asıllı Kanadalı bir arkeolog ve tarihçi.

Dünyadaki bütün müslümanları ilgilendiren bu önemli iddiayı ortaya atan kim, derseniz hemen bunu da cevaplayalım. Dan Gibson, İngiliz asıllı Kanadalı bir arkeolog ve tarihçi.

1. Gibson, yılında Hüseyin Bin Talal Üniversitesi'nde Nebati araştırmaları konulu bir konferansa katılır.

1. Gibson, yılında Hüseyin Bin Talal Üniversitesi'nde Nebati araştırmaları konulu bir konferansa katılır.

2. "İbn-i İshak, Mekke halkının kutsal alandaki ağaçları kesmek konusundaki gönülsüzlüğünde söz eder." der Gibson.

2. "İbn-i İshak, Mekke halkının kutsal alandaki ağaçları kesmek konusundaki gönülsüzlüğünde söz eder." der Gibson.

3. Gibson'a göre başka bir bilmece de haritalardır. Bilim insanı yaptığı araştırmalarda Arabistan'ın en eski haritalarında Mekke şehrinin izine rastlayamaz.

3. Gibson'a göre başka bir bilmece de haritalardır. Bilim insanı yaptığı araştırmalarda Arabistan'ın en eski haritalarında Mekke şehrinin izine rastlayamaz.

4. Gibson, İslam'ın doğuşundan önceki hac ziyaretlerinin incelenmesini iddiasını güçlendirir nitelikte bulur. Bu bakımdan 9. funduszeue.info yaşamış tarihçi Tabari'ye başvurur.

4. Gibson, İslam'ın doğuşundan önceki hac ziyaretlerinin incelenmesini iddiasını güçlendirir nitelikte bulur. Bu bakımdan 9. funduszeue.info yaşamış tarihçi Tabari'ye başvurur.

5. Bakara suresi ayette Allah, Hz. Muhammed'e şöyle der: "Yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir." Ancak herhangi bir şehir ismi zikretmez.

5. Bakara suresi ayette Allah, Hz. Muhammed'e şöyle der: "Yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir." Ancak herhangi bir şehir ismi zikretmez.

6. "Eğer İslam'ın kutsal şehri gerçekten Petra'ysa o zaman etrafta Hz. Muhammed'in ait olduğu Kureyş Kabilesi'ne dair izler olmalı." der Gibson ve araştırmasına devam eder.

6. "Eğer İslam'ın kutsal şehri gerçekten Petra'ysa o zaman etrafta Hz. Muhammed'in ait olduğu Kureyş Kabilesi'ne dair izler olmalı." der Gibson ve araştırmasına devam eder.

7. Gibson, iddiasına İslam tarihinden de dayanaklar bulmaya çalışır ve Hz. Muhammed'in dünyaya geliş hikayesi üzerine yoğunlaşır.

7. Gibson, iddiasına İslam tarihinden de dayanaklar bulmaya çalışır ve Hz. Muhammed'in dünyaya geliş hikayesi üzerine yoğunlaşır.

8. Buhari, "Hz. Muhammed'in Merve ve Safa tepeleri arasındaki gidiş gelişlerini bir yağmur oluğunda yaptığını" söyler.

8. Buhari, "Hz. Muhammed'in Merve ve Safa tepeleri arasındaki gidiş gelişlerini bir yağmur oluğunda yaptığını" söyler.

9. Gibson'ın belki de en önemli iddialarından biri de Hira Mağarası'nın yerinin ve yapısının eski anlatılarla uyuşmadığıdır.

9. Gibson'ın belki de en önemli iddialarından biri de Hira Mağarası'nın yerinin ve yapısının eski anlatılarla uyuşmadığıdır.

Yine eski anlatılara göre der Gibson, "Mescid-i Haram, etrafı taşlarla çevrili geniş bir alandır. Bu taşlar, kutsal alanın sınırlarını belirler. Oysa günümüzde Mekke'de böyle taşlara rastlamayız."

 Yine eski anlatılara göre der Gibson, "Mescid-i Haram, etrafı taşlarla çevrili geniş bir alandır. Bu taşlar, kutsal alanın sınırlarını belirler. Oysa günümüzde Mekke'de böyle taşlara rastlamayız."

"Kabe'nin taşınmasından ve Emevilerin yenilerek Abbasilerin yönetimi ele almasından sonra da özellikle kıble konusunda karışıklıklar ortaya çıkmaya başlar. Müslümanlar nereye doğru namaz kılacaklardır?"

 "Kabe'nin taşınmasından ve Emevilerin yenilerek Abbasilerin yönetimi ele almasından sonra da özellikle kıble konusunda karışıklıklar ortaya çıkmaya başlar. Müslümanlar nereye doğru namaz kılacaklardır?"

Gibson'ın iddiasını temellendirdiği çok daha fazla dayanağa bu belgeselden ulaşabilirsiniz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Kutsal Yerler - Kâbe - Sayfa 2

Kâbe

Ad: funduszeue.info Gösterim: Boyut: KB

Kâbe, Müslümanların kutsal mekanlarındandır.

İslamiyet, üç şehri kutsal kabul etmektedir. Bu şehirler Mekke, Medine ve Kudüs'dür. Kâbe, Mekke'de yer almaktadır. Yeryüzünde yapılan ilk mescid ve binadır. İlk olarak Hz. Âdem'den de önce melekler tarafından yapıldığına inanılmaktadır. Daha sonrasında Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından tekrar yapılmıştır. Mescid-i Haram'ın tam ortasında yeralmaktadır. Kâbe'nin etrafını halen çevirmekte olan, Kâbe yüksekliğini aşmayan kubbeli yapı (revaklar) II. Selim zamanında yapılmış planlarını Mimar Sinan hazırlamıştır. Müslümanların Namaz ibadetleri sırasındaki yöneldikleri kıbleleri durumundadır. (Hanefi mezhebi'ne göre Kâbe ve onun üzerinden semaya doğru olan boşluk da kıbledir, Şafii mezhebi'ne göre sadece Kâbe'nin bina kısmı kıbledir.

Kâbe'nin fiziksel özellikleri ve konumu

  • Kâbe'nin geniş duvar yapısı kabaca bir küp biçimindedir.
  • Duvarlarında kullanılan taşlar Mekke tepelerindeki granit taşlardır.
  • Tavanı ahşaptandır.
  • Kâbe, kuzeydoğu duvarı ; kuzeybatı duvarı ; güneybatı duvarı ; güneydoğu duvarı ve yüksekliği 13 m olan m² alan üzerine kurulmuştur.
  • Üzeri altın işlemeli hat yazıları bulunan siyah bir örtü (sitâre) ile örtülüdür. Örtüsü her sene hac mevsiminde yenilenmektedir.
  • Kâbe'nin köşeleri yaklaşık olarak dört ana yönü gösterir. Köşelerden her birinin ayrı ismi vardır. Doğu köşesine "Hacer-i Esved" veya "Şarki", kuzey köşesine "Irakî", batı köşesine "Şâmî" ve güney köşesine de "Yemânî" denir.
  • Bazı arkeolojik buluntular da ilk Kabe türü yapının şu anki Ankara Sivrihisar yakınlarında bulunan Penissus tapınağının olduğunu ve bu tapınağın İsthar ve Kyble adlı tanrıçalara adandığını söyler. Hatta Kabe nin bulunduğu yön olan Kıble nin kelime anlamı olarak Kyble adlı tanrıçadan geldiğini çünkü ilk yapıldığında ana tanrıça olarak Anadolu'dan gönderilmesi üzerine tanrıçanın bulunduğu yerin mekansal tarifi olarak bu kelimenin değişime uğradığı düşünülür.
  • Kabe'nin küresel yer bulma sistemindeki yeri 21°25&#;24&#;N, 39°49&#;24&#;E.

Kâbe'ye Tarihi Bakış


Kâbe'yi ilk kez inşa eden kişinin Hz. İbrahim (a.s) olduğu tevatür düzeyinde kesin bir tarihsel olgudur. O dönemde bölgede İbrahim'in oğlu İsmail ile Yemen'den gelen kabilelerden olan Curhum kabilesi yaşıyordu. İbrahim Kâbe'yi yaklaşık olarak dörtgen şeklinde inşa etmişti. Dört yöne bakan köşeleri, esen şiddetli rüzgarların etkisini kırıyor, zarar vermesini engelliyordu.

Kâbe, Amaliklerin yeniledikleri güne kadar İbrahim'in inşa ettiği şekilde kaldı. Sonra Curhum kabilesi (veya tam tersine önce Curhum ve daha sonra Amalikler) Emir-ül Mü'minin'den gelen rivayette belirtildiği gibi yeniden onu inşa ettiler.

Kâbe'nin yönetimi, hicretten önce ikinci yüzyılda Peygamberimizin atalarından biri olan Kusay b. Kilab'ın eline geçince, onu yıkıp ye-niden sağlam bir şekilde inşa etti. Devm (bir çeşit hurma ağacına benzer) ve hurma ağacı kerestesinden bir tavan yaptı. Yanına da Darun Nedve'yi inşa etti. Yönetim işlerini ve ileri gelenlerle istişare etmeyi burada yürütüyordu. Sonra Kâbe duvarlarının baktığı yönleri Kureyş oymakları arasında bölüştürdü. Onlar da evlerini Kâbe'nin etrafındaki tavaf alanının çevresinde yaptılar. Evlerinin kapılarını Kâbe'ye açılacak şeklide planladılar.

Peygamberimizin peygamber olarak gönderilişinden beş yıl önce bir sel sonucu Kâbe yıkıldı. Kabileler Kâbe'yi yeniden inşa etmek için iş bölümü yaptılar. Duvarlarını yapan usta Yunanlı (Rum) Yakum'du. Mısırlı bir marangoz da ona yardım ediyordu. Sıra Hacer-ül Esved'in yerleştirilmesine gelince, onu yerine koyma onuruna kimin erişeceği hususunda aralarında tartışma çıktı. Sonunda Hz. Muhammed'in (s.a.a) hakemliğine başvurmaya karar verdiler. Peygamberimiz (s.a.a) o sırada otuz beş yaşındaydı. Kureyşliler onu akıllı, ileri görüşlü, doğru biri o-larak biliyorlardı. Hz. Muhammed bir aba istedi. Hacer-ül Esved'i örtünün üzerine koydu. Sonra her kabilenin temsilcisinin örtünün bir ta-rafından tutup kaldırmasını istedi. Taşın konulacağı doğu tarafındaki yere kadar yükselttiklerinde, Hz. Muhammed (s.a.a) taşı tutup yerine yerleştirdi.

Yapılan harcamalar onlara ağır gelmeye başladığında, yapıyı bugünkü hali üzere bıraktılar. Böylece Kâbe'nin bazı bölümleri yapı dışında kaldı. Binayı küçülttüklerinden Hacer-ül Esved tarafındaki Hicr-i İsmail dışarıda bırakılmış oldu.

Kâbe, Yezid b. Muaviye döneminde Abdullah b. Zübeyr'in Hicaz'a egemen olduğu zamana kadar bu şekilde kaldı. Yezid'in Mekke'deki kumandanlarından Husayn, İbn-i Zübeyr'le savaştı. Kâbe mancınık atışından isabet aldı. Daha sonra yıkıldı, örtüsü ve bazı ahşap bölmeleri yandı. Sonra Yezid ölünce kuşatma kaldırıldı. İbn-i Zübeyr Kâbe'yi yıkıp yeniden inşa etmek istedi. Bu amaçla Yemen'den arıtılmış kireç getirildi. Duvarları onunla yapıldı. Hicr-i İsmail Kâbe'nin içine dahil e-dildi. Kapının yere bitişik olması sağlandı. Karşı duvarda bir kapı daha açıldı. İnsanlar birinden girip diğerinden çıksınlar diye. Yüksekliği yir-mi yedi zira (yaklaşık on üç buçuk metre) olarak öngörüldü. Bina tamamlanınca, Kâbe'nin içine ve dışına misk ve esans sürüldü. Üzeri ha-lis ipek kumaşla örtüldü. Kâbe'nin onarımı Hicri 64 yılının recep ayının 17'sinde tamamlandı.

Sonra Abdulmelik b. Mervan halife oldu. Komutanlarından Hac-cac b. Yusuf'u İbn-i Zübeyr'le savaşmak üzere görevlendirdi. Nihayet İbn-i Zübeyr yenildi ve öldürüldü. Haccac Kâbe'ye girdi ve İbn-i Zü-beyr'in yaptığı değişiklikleri Mervan'a duyurdu. Mervan Kâbe'yi eski haline döndürmesini emretti. Bunun üzerine Haccac Kâbe'nin kuzey tarafını altı zira ve bir karış kadar yıktı.

Bu duvarı Kureyş'in attığı temel üzerinde yeniden inşa etti. Doğuya bakan kapıyı yerden biraz yüksekçe olmasını sağladı, ötekini kapat-tı sonra kalan diğer taşları yerlere döşedi. tarihinde Osmanlı Sultanlarından Sultan Süleyman tahta gelince, Kâbe'nin çatısını değiştirdi. tarihinde tahta geçen Sultan Ahmet, Tarihinde meydana gelen büyük selin yıktığı kuzey, doğu ve batı duvarlarını onardı. Sonra Osmanlı Sultanlarından 4. Murad za-manında bir kez daha onarıldı. Kâbe o günden günümüze, yâni hicri-kameri bin üç yüz yetmiş beş veya Hicri-Şemsi bin üç yüz otuz sekiz tarihine kadar herhangi bir onarım geçirmemiştir.

Kâbe'nin Şekli


Kâbe yaklaşık olarak dörtgen şeklindedir. Sert mavi taştan yapılmıştır. Yüksekliği on altı metredir. Peygamberimiz (s.a.a) zamanında yüksekliğinin bundan daha az olduğunu Fetih günü Peygamberimiz (s.a.a) Ali'yi omuzlarına çıkarıp Ali'nin de Kâbe'nin üzerindeki putları aşağı indirip kırdığına dair rivayet edilen hadisten anlıyoruz.

İçinde su oluğu bulunan ve tam karşısında yer alan kenarın uzunluğu on metre ve on cm.'dir. Kapının yer aldığı ve karşısında bulunan kenarın uzunluğu ise on iki metredir. Kapı yerden iki metre yüksekliktedir. İçeriye giren için kapının solunda yer alan rükünde Hacer-ül Esved yer alır. Onun tavaf yerinden yüksekliği bir buçuk metredir. Ha-cer-ül Esved ağır, düzgün olmayan yumurta şeklinde bir taştır. Rengi kırmızıya çalan siyahtır. Üzerinde kızıl noktalar, sarı kıvrımlar yer alır. Bunlar taşta meydana gelen çatlamaların sonradan kaynaması sonucu oluşmuşlardır. Çapı yaklaşık olarak otuz santimetredir.

Kâbe köşeleri, eski zamanlardan beri "rükün" olarak adlandırılır. Örneğin kuzey köşesine "Rükn-ül Iraki", batı köşesine "Rüknüş Şa-mi", güney köşesine "Rükn-ül Yemani", Hacer-ül Esved'in bulunduğu doğu köşesine de "Rükn-ül Esved" denir. Kapı ile Rükn-ül Esved arasındaki mesafeye "mültezem" denir. Bu adı almasının nedeni tavaf e-den kimsenin devamlı burada dua ve dilekte bulunmasındandır. Kuzey taraftaki duvarın üzerideki su oluğuna Mizab-ur Rahmet (rahmet oluğu) denir. Bu oluğu Haccac b. Yusuf yapmıştır. tarihinde sultan Süleyman gümüş bir olukla değiştirmiş, tarihinde sultan Ahmet mavi çini nakışlı ve altın yaldızlı bir gümüş olukla değiştirmiştir. Sonra Osmanoğullarından sultan Abdulmecid tarihinde altın bir oluk göndermiştir. Yerine konulan bu oluk hala orada bulunmaktadır.

Oluğun tam karşısında yay şeklinde "Hatim" adı verilen bir duvar yer alır. Bu yay şeklinde bir yapıdır. İki ucu Kâbe'nin kuzey ve batı köşelerine bakar. Onlardan uzaklıkları cm. kadardır. Bu yapının yüksekliği bir metredir. Kalınlığı bir buçuk metredir. İç tarafından nakışlı mermer kullanılmıştır. İçeriden bu yay şeklindeki duvarın ortasında Kâbe'nin bir tarafının ortasına kadarki mesafe cm.'dir.

Bu "Hatim" adlı duvarla Kâbe'nin duvarının arasındaki boşluğa Hicr-i İsmail denir. İbrahim'in ilk kez inşa ettiği zamanlarda bunun yaklaşık olarak üç metrelik kısmı Kâbe'nin içindeydi. Geri kalan kısmı ise, Hâcer ve oğlunun koyunlarının barınağıydı. Denilir ki, Hâcer ve İsmail burada gömülüdürler. Kâbe'nin içinde yapılan değişiklikler, onarımlar, Kâbe'ye ilişkin kurallar ve protokoller bizi pek ilgilendirmemektedir. Dolayısıyla bunların detayına girme gereğini duymuyoruz.

Kâbe'nin Örtüsü


Daha önce Bakara suresinin tefsiri çerçevesinde, Hacer ve İsmail'in kıssası ve Mekke toprağına konaklamaları ile ilgili olarak aktardığımız rivayetlerde, Kâbe'nin inşasının tamamlanışından sonra Hâcer'in Kâbe'nin kapısına bir perde astığı ifade edilmişti.

Kâbe'nin tümünü örten perdeye gelince, söylendiğine göre: İlk kez Kâbe'ye örtü giydiren kişi, Yemen Tubbalarından Ebu Bekir Es'ad'dır. Bu zat Kâbe'yi gümüş sırmalı bir perdeyle örtmüştü. Ondan sonra yönetime gelenler onun bu uygulamasını sürdürdüler. Daha sonra insanlar değişik kumaşlardan üretilmiş perdelerle örtmeye devam ettiler. Böylece üzeri kat kat perdelerle örtülür oldu. Bu perdelerden biri çürü-düğünde hemen üzerine yenisi konulurdu. Bu durum Kusay zamanına kadar sürdü. Kusay Kâbe'nin örtüsü için Araplardan yılda bir kez olmak üzere yardım topladı. Bu gelenek onun oğulları tarafından da sürdürüldü. Ebu Rebia b. Muğire bir yıl, diğer Kureyş kabileleri de bir yıl örtüyü değiştirirlerdi.

Peygamber Efendimiz (s.a.a) Kâbe'yi Yemen kumaşıyla örtmüştü. Abbasi Halifelerinden el-Mehdi'nin zamanına kadar bu şekilde kaldı. Halife Hac için Mekke'ye geldiğinde, Kâbe bakıcıları perdelerin Kâbe-'nin yüzünde birikmiş olmasından şikayet ettiler. Bunların ağırlık yapıp Kâbe'yi yıkmasından korktuklarını belirttiler. Bunun üzerine Halife bu örtülerin kaldırılmasını, yerine her yıl bir tek örtü serilmesini emretti. Bu gelenek günümüze kadar devam etti. Kâbe'nin bir de iç örtüsü vardır. İlk kez Kâbe'ye içeriden perde örten kişi Abbas b. Abdulmuttalib'in annesidir. Oğlu Abbas ile ilgili olarak bir adakta bulunduğu için bu perdeyi Kâbe'nin iç duvarlarına örtmüştü.

Kâbe'nin Konumu


Kâbe toplumlarca kutsal ve saygın olarak bilinirdi. Hintliler Kâbe'ye saygı gösterirlerdi ve kendilerince üçüncü uknum olarak kabul edilen "sifa"nın ruhunun, eşiyle birlikte Hicazı ziyaret ettiği sırada Hacer-ül Esved'e hulul ettiğini söylerlerdi.

Fars ve Keldani Sabiileri onu yedi büyük evden biri kabul ederlerdi. Bir de, eski ve uzun süre ayakta kalmış olması dolayısıyla Zühal'in evi olduğuna inanılırdı. Farslar da Kâbe'ye saygı gösterirlerdi. Hürmüz'ün ruhunun ona hu-lul ettiğine inanırlardı. Bazen Hac için gittikleri de olurdu.

Yahudiler ona saygı gösterir, İbrahim'in dini üzere orada Allah'a ibadet ederlerdi. İçinde resimler ve heykeller bulunurdu. Bunlar arasında ellerinde fal okları bulunan İbrahim ve İsmail'in resimleri de yer alırdı. Bakire Meryem'in ve Mesih'in resmi de yapılmıştı. Bu da Yahudiler gibi Hıristiyanların da ona saygı gösterdiklerinin tanığıdır.

Araplar da Kâbe'ye büyük bir saygı gösterirlerdi. Onu Allah'ın evi kabul ederlerdi. Her taraftan gelip ona hac ziyaretinde bulunurlardı. Kâbe'nin İbrahim tarafından yapıldığını söylüyorlardı. Hac, İbrahim'in Araplar arasında tevarüs eden dininin bir kuralıydı.

Kâbe'nin Yönetimi


Kâbe'nin yönetimi İsmail'in elindeydi. Ondan sonra bu görev oğullarına geçti. Sonra Curhum kabilesi onlara karşı üstünlük sağlayıp Kâbe'nin yönetimini ele geçirdiler. Ardından Kerker oğullarından bir taife olan Amalikler, Curhum kabilesiyle bir dizi savaşa girişip Kâbe'ye sahip oldular. Amalikler Mekke'nin aşağı kısmına konaklamışlardı. Curhumlular da yukarı kısmına yerleşmişlerdi. İçlerinde melikleri de vardı.

Sonra talih Curhumlulardan yana döndü; Amalikleri yenilgiye uğratıp Kâbe'nin yönetimini ele geçirdiler. Böylece yaklaşık olarak üç yüz yıl yönetim onların elinde kaldı. Hz. İbrahim'in yapısına eklemede bulundular, duvarlarını yükselttiler.

İsmail oğulları güçlenip çoğalınca, artık belli bir caydırıcı kuvvete kavuşunca, Mekke onlara dar gelmeye başladı. Bunun üzerine Cur-humlularla savaştılar, onları yenilgiye uğratıp Mekke'den çıkardılar. O sırada İsmail oğullarının başında Amr b. Luhay bulunuyordu. Kendisi Huzaa kabilesinin büyüğüydü. Mekke'nin yönetimini ele geçirip Kâbe'nin işlerini kendi uhdesinde topladı. Kâbe'nin üzerine putları koyup insanları onlara tapmaya çağıran ilk kişi odur. Kâbe'nin üzerine koyduğu ilk put "Hubel"dir. Onu Şam'dan getirmiş, Kâbe'nin damına koy-muştu. Ardından başka putlar da getirmişti. Böylece putların sayısı artmış ve Araplar arasında puta tapıcılık yayılmış ve tek ilaha kulluğu esas alan Hanif dini yok olmuştu.

Curhum kabilesinden Şahne b. Halef konuyla ilgili olarak Amr b. Luhay'a hitaben şöyle der:
"Ey Amr, ilahlar icad ettin sen.
Çeşit çeşit Mekke'de, evin çevresine putlar diktin.
Oysa Kâbe'nin bir tane Rabbi vardı, ebedi..
Ama sen, insanlar içinde, onun birçok Rabbinin olmasını sağladın.
Yakında bileceksiniz ki, Allah kısa süre sonra, sizin dışınızda evi için bir koruyucu seçecektir."

Kâbe'nin yönetimi Halil el-Huzai zamanına kadar Huzaa oğullarının elindeydi. Halil kendisinden sonra yönetimi kızına verdi. Kızı da Kusay b. Kilab'ın karısıydı. Kâbe kapısını açıp kapatmayı Huza oğullarından Ebu Gabşan el-Huzai adlı birine verdi. Ebu Gabşan bu görevi, bir deve ve bir fıçı şarap karşılığında Kusay b. Kilab'a sattı. Bu olay Araplar arasında bir darb-ı mesel olmuştur: "Ebu Gabşan'ın alış verişinden daha zararlı" diye.

Böylece yönetim Kureyş'e geçti. Kusay Kâbe'nin yapısını yeniledi. Daha önce buna değinmiştik. Durum, Peygamberimizin (s.a.a) Mekke'yi fethetmesine kadar bu şekilde devam etti. Resulullah (s.a.a) Kâbe'ye girdi, duvarlardaki resim ve kabartmaların silinmesini, içindeki putların kırılmasını emretti. Üzerinde İbrahim'in iki ayağının izi bulunan taş, yâni Makam-ı İbrahim, o sırada Kâbe'nin yakınlarındaki koruma altında bir şeyin içindeydi. Sonra bugün bilinen yere gömüldü. Burası dört sütun üzerinde duran bir kubbedir. Tavaf edenler namaz kılmak amacıyla buraya yönelirler.

Kâbe'yle ilgili haberler ve onunla bağlantılı dinsel uygulamalar çok ve uzundur. Biz hac ve Kâbe ayetleri üzerinde düşünen bir araştırmacı için yeterli olan bu kısmını sunmakla yetindik. Yüce Allah'ın bereketli kıldığı ve hidayet olarak öngördüğü Kâbe'nin bir özelliği de, hiçbir İslami grubun onun konumunu tartışma konusu yapmamış olmasıdır.

Kutsal mekanlar sanal turu

1-Kabe - Mekkekabe11

Müslümanların en kutsal mekanı Kabe ve etrafındaki bölgesi Mescid-i Haram’ı sanal turla ziyaret etmek mümkün. Müslümanların hacı olmak için gittiği ve etrafında 7 kez dönerek tavaf yaptığı Kabe’deki tüm ayrıntılar sanal turda var. Burayı görmek isteyen, görüp de özlem duyanlar için sanal tur linki burada. Sanal Tur’da Kabe’nin etrafı Sefa-Merve arası yolculuk, Kabe’nin yukarıdan görüntüsü hepsi mevcut. 

2-Mescid-i Nebevi - Medinemedine12

Mescid-i Haram’dan sonra Müslümanların en kutsal ikinci mescidi Mescid-i Nebevi Medine’de bulunuyor. Hicretten sonra Medine’ye yerleşen Hazreti Muhammed ve sahabesi tarafından inşa edilen bu cami, Arapça peygambere ait anlamına geliyor. Hacca gidenlerin Mekke’den sonra mutlaka ziyaret ettikleri Medine’ye doğru sanal bir yolculuk yapmak isterseniz tıklayın.

3-Mescid-i AksaKudüs

Müslümanların ilk kıblesi olduğuna inanılan Mescid-i Aksa, Kudüs’te eski şehir bölgesinde Morya Tepesi adı verilen bir alana inşa edilmiş. Hazreti Muhammed’in İsra-Miraç yolculuğunun ardından Müslümanlar yaklaşık 16 ay boyunca burada namaz kılmış. Kutsal kabul edilen Kubbet’üs-Sahra kayalığının üzerine inşa edilen ve önemli eserlere de ev sahipliği yapan Mescid-i Aksa yolculuğuna ne dersiniz?

4-İmam Ali Türbesialinecef

Hazreti Muhammed’in damadı, amcasının oğlu ve dördüncü Halife Ali’nin defnedildiği yer olan Irak’ın Necef kentinde yer alır. Dünyadaki Şii inanışa sahip Müslümanlara göre Kabe ve Mescid-i Nebevi’den sonra üçüncü kutsal yerdir. Hazreti Ali’nin dışında Hz. Adem ve Hz. Havva ile Nuh peygamberin de türbeleri bulunuyor. İmam Ali Türbesi’ne sanal bir gezinti yapmak isterseniz tıklayın.

5-Hira Dağıhiradag

Nur Dağı olarak da bilinen Hira Dağı Mekke’nin yaklaşık 6 km kuzeyinde yer alır. Hazreti Muhammed’e ilk vahyin indirildiği yer olduğuna inanılan bu dağda yer alan Hira Mağarası’na sanal bir yolculuk yapmak isterseniz tıklayın. 

6-BalıklıgölBalıklı Göl Şanlıurfa

Adem ile Havva’nın cennetten kovulduktan sonra geldikleri ilk yer olarak bilinen peygamberler şehri Şanlıurfa’nın en kutsal mekanlarından birisi Balıklıgöl. Efsaneye göre Nemrut Kralı, evlatlık oğlu Hz. İbrahim’in putları kırdığı gerekçesiyle yakılmasını emreder. Bugün gölün olduğu yere büyük bir ateş yakılır ve İbrahim Peygamber Urfa Kalesi’nden aşağıya atılır. İşte o sırada ateş bir göle dönüşür ve odunlar da balığa. Binlerce yıl boyunca bu göl ve göldeki balıklar kutsal kabul ediliyor. Balıklıgöl sanal tur linki burada.

7-Eyüp Sultan CamiiEyüp Sultan Camii

İstanbul’un ziyaret edilen en kutsal yerlerinden biri olan Eyüp Sultan Camisi yılında yapılmış. Caminin bahçesinde Hazreti Muhammed’i evinde ağırlayan onunla savaşmış ilk Müslümanlardan sahabe ve ensarlardan biri olan Ebu Eyyub el-Ensari’nin türbesi bulunuyor. Kutsal kabul edildiği için Osmanlı padişahları burada kılıç kuşanır ve sefere çıkmadan önce ziyaret ederlermiş. Eyüp Sultan Camisi sanal turu linki.

8-Mevlana TürbesiMevlânâ Müzesi

İslam aleminin önemli düşünürlerinden Mevlana, Konya’dan dünyaya sevgi ve saygı dolu şiirlerle seslenmiş. Onun bu yaklaşımı bugün hala hayranlıkla izleniyor ve eserleri onlarca dile çevrilmiş. Mevlana’nın dergahı eklemelerle müzeye dönüştürülmüş ve sanal turla ziyaret edilebiliyor. Ne demiş Mevlana

Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil!

Ne zaman? Bilemem!

Yeter ki o kapıda durmayı bil.

9-Selimiye CamiiEdirne Selimiye Cami

Mimar Sinan’ın ustalık eseri olarak adlandırdığı Selimiye Camisi yapıldığı günden bu yana ilk kez bu kadar yalnız. Her yıl on binlerce insanın ziyaret ettiği bu camiyi sanal da olsa ziyaret edebilirsiniz. Edirne’nin dünyaca ünlü bu tarihi camisinin avlusu, şadırvanı, mihrabı ve daha birçok ayrıntısını görebilirsiniz. Selimiye Camisi için sanal tur burada.

Sultanahmet Camiisultanahmet

Türkiye’nin altı minareli ilk camisi Sultanahmet Camisi, İstanbul’un simge eserlerinden birisidir. Cami 20 binden fazla kullanılan İznik çinileri nedeniyle dünyada Blue Mosque (Mavi Cami) olarak da adlandırılıyor. Caminin gerek dış avlusunu gerekse de içindeki tüm ayrıntılarıyla sanal turda görmek mümkün. Sultanahmet Camisi sanal turu bu linkte…

Sivas Divriği Ulu CamiiDivriği Cami Sivas

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Sivas Divriği Ulu Cami’nin yapımına yılında başlanmış. Cami Mengücekli Beyi Ahmet Turan, Darüşşifa kısmı ise eşi Melike Turan tarafından yaptırılmış. Caminin kapısı, kabartmaları ve sütunlardaki taş işçiliği en çok ilgi gören yerleri. Dünya harikası Divriği Ulu Cami’ye doğru bir yolculuğa ne dersiniz?

Bursa Ulu Camiiulucami

Bursa’nın tarihi simgelerinden Ulu Cami, yılında I. Bayezid tarafından yaptırılmış. Camideki şadırvan ahşap oyma işçiliği ve yirmi kubbeli yapısı görülmeye değer. Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmış Bursa’daki bu tarihi caminin sanal turu için tıklayabilirsiniz.

Süleymaniye CamiiSüleymaniye Camii

Osmanlı İmparatorluğu’nun en görkemli yıllarında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırtılan cami dönemin şartlarında 7 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmış. Çinileri, 32 pencerenin camiye yaptığı aydınlatma ve akustiği, bu tarihi yapıyı özel kılmakta. Kanuni Sultan Süleyman’ın İstanbul’un fethinden sonraki 4. Padişah olması nedeniyle 4 minarelidir. 10 şeref ise Padişah olduğu için yapılmış. Süleymaniye Camisi sanal turu linki burada.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası