Dualar Eder Insan Şarkısını Yükle

ONURR İÇİN TEKER TEKER METHİYELER

Hem kendine yaptığı hem de başka şarkıcılara verdiği şarkılarla hayatlarımıza dokunmayı ustalıkla başaran, son zamanlarda yeteneğinin ve sanatçı ruhunun daha geniş kitlelerce fark edilmesinden bir başka mutluluk duyduğum sevgili arkadaşım

Onur ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdim. Kendisi ile hem Onurr’un hem de Onur Özdemir’in dünyasında biraz gezindik.

Onur bir durum raporu alayım senden. Nasıl hissediyorsun bu kadar başarılı işten sonra kendini?

Çok keyifli hissediyorum. Evrendeki her şeye, yoldaki taşa bile minnettarım. Sürekli bu mevzuyu kendime yormayasım var. Olabildiğince kendime küçük bir pay çıkarma gayretindeyim. En çok ettiğim dua ‘Allah’ım beni kibirle, böbürlenmeyle, kendini yüksek görmeyle sınama!’. Benim sınavım kibir olmasın yani. Kendimi insanlardan üstün görecek her türlü hissiyattan korkuyorum. Çok mutluyum. İnşallah Allah şaşırtmaz beni diyeyim.

‘Methiyeler’ albümüne tepkiler nasıl?

‘Methiyeler’ albümüm çıktıktan yaklaşık 10 gün sonra hepimizi üzen o deprem oldu. Devam eden 1 ay boyunca zaten hepimiz kayıptık. Sudan çıkmış balığa dönmüş gibiydik. O dönemde albümü çok istediğim gibi yönetemedim ama genel olarak gösterilen tepkiler çok güzeldi. Belli bir beste kalitesinde, kendi orijinalliği ve söz yazım diline sahip farklı tarzlarda şarkıları barındıran ilginç bir albüm oldu ‘Methiyeler’

Konser takvimin baya dolu. Nasıl geçiyor konserler?

Konserler çok güzel gidiyor. Farklı kültür ve yaş skalasından dinleyicilerim var. Bu beni çok mutlu ediyor. Bakınca pek muhafazakarlıkla ilişkisi olmayan bir insanım. Ama bir taraftan imam hatip okumuş, ailesi belli muhafazakarlıkta olan biriyim. Bazen kendi kendime düşününce Türkiye’nin ilacıymışım gibi geliyor. Her iki tarafın gerginliklerine, tandanslarına, vazgeçilmezlerine alışık biri olduğum için, Türkiye’nin birleşmez denilen çok zıt kitlelerini konserlerimde birleştirdiğimi hissediyorum. Çoğu şarkıcı arkadaşım kendi konserlerinde  de bunu görüyordur. Bana özel bir dinleyici kitlem var. Bu benim için paha biçilemez bir şey. Basından, radyolardan, televizyondan, dijital platformlardan, şundan, bundan çok, en önemsediğim şey bu sadık dinleyicim.

Bu yaz senden başka sürprizler gelecek mi?

Bu yaz kendi ritmimdeyim. Yeni şarkı çıkartmayacağım. Klipler olabilir. İlginç prodüksiyonlar düşünüyorum kliplerim için ama hangi şarkılar olacağı konusunda kararsızım. İlk başta ‘Delice’ye klip çekmek istiyordum sonra ‘Çal Keke’ye yükseldik. Hala tembelliğimi aşamadım ama klip yayınlamak istiyorum. Onun dışında temmuz ağustos dönemi İstanbul’da 4 hafta üst üste konserlerim olacak. Tatile gitmeyip İstanbul’da kalan bir tayfa var biliyorum. Onların da eğlenmeye, kendilerini dünyanın merkezinde hissetmeye hakkı var diyerek temmuz, ağustos ayında Beyoğlu Blind’da güzel konserler yapacağız.

yılında çıkan ‘Aşkın Olayım’ın ’de yeniden şahlanmasını nasıl yorumluyorsun?

Evrenin bana şahane bir hediyesi. Konuşmaya başladığımda bile kendimi tutamayıp duygulanacak gibi oluyorum. Öyle anlar çok yaşattı çünkü bana. Önemli olan yazdığın şarkının bir şekilde evrende, gök kubbede yankılanması. O yankı ne kadar yer bulursa, o kadar kıymetli oluyor bizim için o yaşanılan süreç. Sohbetimizin başında söylediğim gibi bu süreçte yaşanan tonla şeyi kendime bağlamayasım var. Güzel şarkı demek ki er ya da geç bir yerlere geliyor. Bunun ümidi oldu bu şarkı bana gelecekteki şeyler için.

Şarkı aynı zamanda Galatasaraylı futbolcu Mauro Icardi ile de çok özleşti. Neler düşünüyorsun?

Icardi Galatasaray’a gelmeden önce Paris Saint-Germain’de artık rölanti durumuna düşmüş bir futbolcuymuş. Galatasaray’da tekrardan şahlandı ve ikinci dirilişini yaşadı. Rönesans gibi bir şey oldu onun için. Bence kendisinin de şarkıya bu kadar özen ve kıymet gösteriyor oluşunun sebebi o. O da farkında kendisine yeni bir şeyler getirdiğinin. Şarkı hepimize çok yeni bir enerji getirdi şükürler olsun.

‘Aşkın Olayım’ gibi yıllar sonra keşfedilmesini istediğin, hakkının verilmediğini düşündüğün başka şarkılar var mı?

Çoğu şarkım için bunu düşünüyorum aslında. Alper’le (Alper Narman) beraber yazdığımız şarkılardan da böyle hissettiklerim var. Kendi şarkılarımdan da. Hadi buradan söyleyeyim. Başkalarına verdiğim şarkıların aranjelerinden çok mutlu olmadıklarım var mesela. Simge ile yaptığımız ‘As Bayrakları’nın aranjesinden çok mutlu olmadım. Gerçekten istediğim gibi aranjeler olsa veya kendim yapıyor olsam belki sonuç başka olurdu diye hislere kapılıyorum. Alper’le bir dönem Hadise için yaptığımız ‘Tokat’ diye bir şarkı vardı. O şarkıya çok yükselmiştim. Tuğba Yurt’a verdiğim ‘Benimki Geliyor’ mesela. Bunlar çok güvendiğim şarkılardı. Aranje ile ilgili mutlu olmayınca insan ister istemez sebebini oraya bağlıyor. Bilemiyorum belki başarılı şarkılar değildi.

Müzik dünyamıza baktığında neleri beğeniyorsun neleri beğenmiyorsun?

Özgün olmayan şeyleri beğenmiyorum. ’den beri dünyada zaten olan bir rap yükselişi vardı. Bunun Türkiye’deki karşılığından sonra bazı şarkıcılar çok geriye çekilirken, bazı şarkıcılar kendisini olmadıkları bambaşka bir şeye dönüştürdü. Günün sonunda baktığımızda şu an bana soytarı gibi görünüyorlar. Soytarıya dönüşmemek, müzikte yeniliğin peşinden koşmak çok önemli bir şey. Ama o yeniliğin peşinden koşarken gerçekten onun içerisinde nasıl yer alacağın, onu kendine nasıl dönüştüreceğin, kendi üzerine nasıl bir kıyafet ile giyeceğin çok önemli. Bu uğurda şah da olursun mat da.

Nasıl bir dönemden geçiyoruz sence?

Daha kısa cümleler, daha tatlı şeylerden bahseden sözler, yumuşak melodiler duymak istiyor dinleyici. Geçtiğimiz 20 yılda her yanımızı kaplayan o giderli söz tarzını bence artık değiştiriyoruz. O büyük laflara sahip ‘Seni maffederim’ tarzı şarkıların dönemini bence bitirdik. Daha naif, güç sarhoşluğu ile alakası olmayan yepyeni bir jenerasyon geliyor. O güç sarhoşluğundan artık bence kimse hiç haz etmiyor. O yüzden, öyle giderli sözlerin olmadığı, rap furyası ile geçirdiğimiz soundların ve söz dünyasının farkında olup onu cebine alan, pop müzikte daha naif, tatlı hikayelerden bahsettiğimiz şeyleri de cebine alıp, oradan yürüyen ve her geçen gün yeniliklerin farkına vararak ilerleyen bir dönemdeyiz gibi geliyor.

Yakında hangi şarkıcılardan yeni şarkılarını duyacağız? Kesinleşen ve yapım aşamasında olanlardan isimler verir misin?

Simge ile neredeyse 1 albümlük şarkılarımız var. Ozan Bayraşa ve Simge ile çok güzel bir yolda yürüyoruz. Merve Özbey’de bir şarkım var. Murat Boz’un yeni çıkacak albümünde iki tane şarkım var. Bengü’de bir tane çok güzel şarkım var. Dicle Olcay’da var. Begüm Obiz’de var. Bunların dışında görüştüğüm insanlar var. Şu an netleşmediği için söylemeyeyim. Ziynet Sali ile güzel bir enerjideyiz herhâlde onda da bir şarkım olacaktır diye düşünüyorum.

Eski röportajımızda sana sormuştum ‘Senden şarkı almak kolay mı?’ diye. yılındaki cevabını merak ediyorum.

Hala çok kolay. Sezen Aksu gibi davranmak istiyorum. Sezen’in çok insan ayırmadığını biliyorum bu konuda. Ama ben çok şarkı yazan bir insan değilim. Biraz nazlıyım. Doğru şart ve koşullar oluşturulduğunda, mesela birisi alıp beni götürse Bahamalar’a orada oturup yazarım tabi ki. Normalde hayat gailesi şu, bu derken baya bekliyorum. Enerjim olmuyor. Bir an geliyor sevdiğim önceliklerimi hatırlayıp oturuyorum masaya ve başlıyorum yazmaya. Sonucundan memnun olduğum şarkılar çıkınca, o süreçte kim ararsa dinletiyorum şarkılarımı. İster istemez koşullarım işin başındaki başka bir şarkı yazarına göre bir tık zor olabilir ama o da doğası gereği. 41 yaşında bir şarkı yazarıyım. 10 yıldır reel olarak şarkı yazımından hayatımı kazanıyorum. Profesyonel koşullarımın getirdiği belli zorluklar olabilir ama onun dışında insan asla ayırmıyorum şarkı verme konusunda.

Sakin grubu severlerle aranızdaki buzlar yaptığın konserlerle erimiş gözüküyor.

Sakin severler ile özellikle pandemi dönemi açtığım canlı yayınlarla aramı düzelttim aslında. Konserler devam ettikçe daha da güzel bir kitle oldu. Şimdi eski Sakin hayranlarım da düzenli olarak geliyor konserlere. Orası bizim yazın gittiğimiz yazlık gibi. Eski hiç yayınlanmamış Sakin şarkılarının yeni kayıtlarını Sakin Tribute grubumla yaptım ama hala yayınlayamadım. Yaz sonu bitirip Onur Özdemir ismiyle yayınlayacağım inşallah.

Bu onlara güzel bir teşekkür olacak gibi

Evet. Çok seviyorum ve benim için çok özeller. Müzikal serüvenimdeki taşlar belirginleştikçe onlar da sakinliyorlar bence. Başka işlerimi dinlemek konusunda rahatladılar. Bu şarkıların aslında Sakin döneminin bir devamı olduğunu anladılar. Tüm Türkiye’ye şarkılar yazabilmem için bunu yapmam gerekiyordu. Öbürü beni çok kısıtlayacaktı. Bu daha çok ortaya çıktı ve artık kabuldeler. Onları çok sevdiğimi ve onlar için bir şeyler yapmak istediğimi de görüyorlar bence. Pandemide zor bir süreç geçirdim. Oradaki depresyonumdan sonra gerçekten beni toparlayan şeylerden biri oldu Sakin Tribute.

Bana bu röportajda kendi başlığını atsan ne olurdu?

Methiyeler derdim sanırım. Teker teker methiyeler dizilsin. Son bir yılda başıma gelen her şeye şükür şeklindeyim. Ve hiç bir şeyi kendine atfetmeme üzerine bir durumum oldu.