sallabaş hastalığı insanlara bulaşır mı / Güvercinlerde Sallabaş Hastalığı ve Tedavisi - funduszeue.info Veysel BECERMAN

Sallabaş Hastalığı Insanlara Bulaşır Mı

sallabaş hastalığı insanlara bulaşır mı

kuşum sallabaş oldu

Tecrübeyle sabittir, sallabaş da, salmonella da, e-coli de tüm kuşlara bulaşır. Kafes ve aksesuarlar aracılığıyla bulaşabileceği gibi siz de bu hastalık etkenlerini elinizden ya da üzerinizden bulaştırabilirsiniz kuşlarınıza. Hatta bir parkta oturduğunuz bir bankta bu hastalığa yakalanmış bir güvercinin dışkısıyla temas etmeniz bile mikrobu üzerinize taşımanıza yeter. Bu nedenle petshoplardan alınan aksesuarların iyice dezenfekte edilmeden kullanılmaması gerekir.Kümesinde bu hastalıklardan bri bulunan bir müşterinin aksesuara dokunması yeterlidir. Sallabaş (paramiksovirüs) virüs kökenli olduğu için ne yazık ki tedavisi mümkün değildir. İlerlemesi ve kuşun ömrünü uzatmaya yönelik yöntemler dışında maalesef yapılabilecek birşey yoktur, kuşlarda virüslerin henüz tedavisi yok. Salmonellayla benzer belirtileri olduğundan bu iki hastalık karıştırılır ve sallabaş olan kuşa salmonella tedavisi uygulamak gibi hatalara düşülür. Salmonella olma ihtimalini düşünerek bir tedavi uygulamanız eğer teşhis bilimsel yollarla konulmadıysa hata sayılmaz. Eğer tetkik yaptırabileceğiniz bir yer yoksa salmonella ihtimaline yoğunlaşın. Düzelirse salmonelladır, düzelmezse virüstür. O zaman başka yollarla yaşatabildiğiniz kadar yaşatırsınız. Diğer kuşlardan kesinlikle uzak tutun. Hasta kuşa ait herhangi birşeye dokunduktan sonra dezenfekte olmadan diğer kuşklara, aksesuarlarına ve yiyeceklerine dokunmayın. Bazı kuşlar bu virüsle hiç belirti vermeden uzun yıllar yaşayabiliyorlar fakat direnci biraz düşerse belirtiler başlıyor. Hatta bu hastalığın bulunduğu kümesler tespit edildiğinde bütün kuşlar yakılarak öldürülüyor ve kireçlenip gömülüyor. Çünkü kısa sürede bulaşan bir hastalık. TAvuklarda ve güvercinlerde de olduğundan hayvam sahiplerinin çoğu risk altında oluyor. Bu hastalığın görüldüğü bir petshopa denk gelirseniz, dükkan sahibini sıkıntıya sokmakla beraber oradan alışveriş yapacak birçok hayvan severi de kurtarmış olursunuz.

-- funduszeue.info; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj -->-> Daha önceki mesaj --

Ümit BAY' Alıntı:

Salla bas hastalıgı çok tehlikelidir sürüde bir kuşda çıktımı belli bir zaman sonra sağlam olan bütün kuşlarınız sallabaş olmaya başlar bir diğer ismi salmonella virüsü adıdır çok tehlikelidir bilginiz olsun insan açısından bilemiyorum ama kuşlarınız açısından bulaştımı bütün kuşlar gider

Genişletmek için tıkla


Ümit bey, size katılmakla beraber salmonellanın virütik değil bakteriyel bir hastalık olduğunu belirtmek isterim. Bu nedenle de tedavisi zahmetli olmakla birlikte mümkündür.

-- funduszeue.info; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj -->-> Daha önceki mesaj --

Bu arada çözümünü yazmayı unuttum, Baytril %10 almalısınız. Enrofloksasin içerir ve geniş spektrumlu bir antibiyotiktir, e coli tedavisinde de kullanılır. PRospektüste yazdığı gibi kullanın. Geç kalmanız kurtarmak için uygun bir evredesiniz, kuşunuzun yem yiyor olması avantajlı bir durum. GEçmiş olsun.

-- funduszeue.info; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj -->-> Daha önceki mesaj --

Bu arada sakın çeşme suyu vermeyin. İçme suyunu da kaynatıp soğutup verin. Şu an başka hastalıklara da açık bünyesi.

 

Sallabaş Hastalığının Tanımı

Güvercinlerde Sallabaş Hastalığı &#; Opistotonus. Güvercinlerde görülen en tehlikeli ve bulaşıcı şiddetli salgın hastalıklardan bir tanesidir.

Hastalığın bilimsel adı Paramyxovirüs Newcastle &#;dır. Yalancı veba virüsüne çok benzemektedir. Başka kuş çeşitleri için çok de Diğer kuşlar için hastalık yapan madde veya mikroorganizma değfunduszeue.info güvercinlerde ciddi rahatsızlıklara sebep olur.

Virüs özellikle tam teşekküllü laboratuvarlarda, ölü kuştan alınan beyin ve böbrek parçalarından tanımlanır. Kuştan, hasta olduktan 2 hafta sonra alınan kan örneğinde antikor kanıtları görülebilir.

Güvercinlerde Sallabaş Hastalığı - Opistotonus

Sallabaş Hastalık Başlangıcı

Güvercinler hasta olmasından birkaç gün sonra burun, boğaz, göz ve dışkıdan virüsü etrafa yaymaya başlarlar.
Hastalığın kuluçkada kaldığı süre 3 gün ile 21 gün arasıdır. Yaklaşık 4 hafta sonunda güvercinlerin %30 u hastalığı atlatabilir.

Sallabaş Hastalığın Semptomları

İshal, zayıflama, az yeme, çok fazla su alımı hastalığın başlıca belirtileridir. Her iki ayakta da felç, ürkeklik, buynun eğilmesi, denge kaybı, devrilmek, geri geri gitmek görülür. Güvercinlerin çoğu ölür.

Boyun Dönmesi Hastalığı Belirtileri

  • Güvercin aşırı su tüketmeye başlar.
  • Dışkısı ishalden öte su gibidir.
  • Ayakta iken denge sağlamakta zorlanır, denge sağlayamaz.
  • Aşırı bir panik ve korku hali gözlemlenir.
  • Boynu dönmeye başlar.
  • Yem yerken yemi bir kerede tutturamaz, kenarına ibik vurur.
Güvercinlerde Sallabaş Hastalığı - Opistotonus

Hastalığın Tedavisi

Diğer tüm viral hastalıklarla birlikte, hastalığa yakalanan güvercinler için etkili bir tedavi yoktur. Sürüden birinin bu hastalığa yakalandığından şüpheleniyorsanız, hastalığın yayılmasını önlemek için &#;tüm&#; güvercinlere koruyucu aşı uygulanabilir. Görünüşte hasta olan güvercinler diğerlerinden uzaklaştırılmalıdır ve aşılanmamalıdır. Çünkü virüsü yayarak sürünün kalanını aşının koruyuculuğu elde edilene kadar diğerlerini de riske sokar.
Savunma sistemlerini güçlendirmek için livimum ve vitamine b12 ile destek tedavi uygulanmalıdır.

İnternet üzerinde sallabaş ve boyun dönmesi hakkında bahsedilen bazı tedavi yöntemleri;

&#; Fortalyt İsimli ilacın 7 Veya 14 Gün Boyunca içme Sularına Katılması (Günlük Temiz Su)
&#; Kafayı çekip kıtlama güvercinin 5 ay sonra iyileştiği görülmüş.
&#; Dörtte bir Supraydin vitamin tablet günlük verildiğinde 7 gün içinde çok fark edecek ve zamanla eski haline gelecektir. Salmomix isimli sallabaş hastalığı için kullanılan ilacın bileşime bakarsanız neredeyse tamamı vitamindir.
&#; Ensesindeki tüylerini çekmek ve açık havada kalmasını sağlamak.
&#; Ense tüyünü çekip boynunu keserek biraz kanı akıtmak yöntemiyle 1 ayda düzelme gören çok arkadaş var.
&#; Hastalık yeni başlıyorsa EPTANTOİN adlı ilacın dörde bölerek her gün yutturulması. Üç tane sallabaş güvercinin bu ilaçla düzeldiği gözlemlenmiş. EPDANTOİN isimli tablet tüm eczanelerde satılmaktaymış, güvercinlere eziyet etmek yerine bu ilacı her gün çeyrek veren arkadaşların büyük oranda iyileşme sağladığı bilinmektedir.
&#; Gentamin adlı ilacın çok iyi olduğu söyleniyor. 4 gün süresince eşit oranda gentamin ve depomin (2cc suyuna +depomin vitamin 2cc). 14 gün sonunda iyileşme görülmektedir.

Tags:güvercinGüvercin Hastalıklarıgüvercinlergüvercinlerde opistotonusgüvercinlerde sallabaş hastalığı

Güvercinlerde Paramyxovirüs (Sallabaş) Hastalığı

PMV-1 kısa ismiyle tanınan bu hastalık güvercin hastalıkları içinde en bulaşıcı ve ağır olanlarından birisidir ve Paratifo ile beraber en fazla güvercin ölümüne yol açan hastalıktır. Ülkemizde genelde "sallabaş" adı ile bilinmesine rağmen, aslen sallabaş bir çok hastalıklardan dolayı güvercinlerimizde baş gösterebilen bir hastalık belirtisidir. Paratifo, zehirlenme, bakterisel enfeksiyonlar bu hastalıkların başında gelir ve hepsi kuşta sallabaş hareketinin görünmesine neden olur. Bu hastalıklardan bazıları ötekilerine göre daha kolay tedavi edilebilir ve bazılarının tedavisi yoktur. Fakat duymuş olabileceklerinizin aksine sahte sallabaş diye bir hastalık yoktur. Bu nedenle baş dönmesi dışında baska belirtilere bakılmadan her hangi bir tedavi yöntemine geçmek yanlış olabilir.

PMV-1 kümes hayvanları hastalığı olan "Newcastle" hastalığı virüsünün yakın akrabasıdır. Fakat çeşitli kaynaklarda belirtildigi gibi "Newcastle" hastalığı değildir. PMV-1 tavuklara bulaşmıyacağı gibi "Newcastle" da güvercinlere bulaşmaz. Bu nedenle PMV işaretleri gösteren güvercinlere "Newcastle" hastalığı ilaçları kullanmak faydasızdır. (PMV 1 aşılarında Newcastle virüs kullanımı, bu virüsün paramyxovirosis ile yakın akrabalılığından istifade etmek amacıyla olup, tedavi amaçlı ilaçların bu ilişki kurularak kullanılmamasını belirtmek isterim. Not: Makaleye bu nokta veteriner arkadaşlardan gelen uyarılar sonucu eklemiştir)

PMV-1'in bulaşma yolları doğrudan temas veya patojen taşıyan tozdur. Bu toz (salmalarımızda olan beyaz toz) hava yoluyla bulaşıma neden olabileceği gibi at sineği, sivri sinek, sinek, fare veya insanlar tarafındanda bir sonraki kuşa geşebilir. Bu nedenle salmaların havalandırma koşullarının ideal olması büyük derecede önemlidir. Salmalara sineklerin ve farelerin girmesini engelleyici önlemler alınması sadece bu hastalığa karşı değil bir çok hastalığa karşı etkin bir önlemdir. Bütün bu nedenlerin yanında bence en büyük tehlike insanlardan gelmektedir. Ziyaret ettiğimiz salmalarda dokunduğumuz kuşlardan veya elbiselerimize (özellikle ayakkabı tabanına) tutunan tozlardan en büyük zarar gelmektedir.

Kuslarımızı görmeye gelen kuşçularda bu riske dahildir. Güvercin beslemenin sosyal bir hayat tarzı olduğunu düşünürsek bu riskleri ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını fakat önlemler alınabileceğini görürüz.

Bu  önlemleri düşünürken aklımızda bulundurmamız gereken bir gerçek sadece gözle görünür belirtileri taşıyan kuşların bu tür hastalıklara sahip olmadığıdır. Başı dönmüş bir kuşun bu hastalığın son aşamalarında olduğu ve büyük bir olasılıkla aynı salmada daha bir çok kuşun bu hastalığı taşıdığı (hasta veya taşıyıcı durumunda) başka bir gerçektir.

Bu tür riskleri olabildiğince azaltmak için bence yapılabilecek şeyler şunlardır:

* Ziyaret eden kişilerin kuşlarınıza dokunmalarına izin vermeyin. Eğer ziyaretciniz usta bir kuşçuysa nedenlerini anlıyacaktır.
* Salmalarınıza yürüyerek girilebiliyorsa, ziyaretcilerinizi ya dışarıda tutun yada kullanmaları için bir iki çift terlik bulundurun.
* Ziyaret ettiğiniz bir kuşçudan geri geldiğinizde salmanıza gitmeden ellerinizi dezenfekte edici bir sabunla yıkayıp elbiselerinizi ve ayakkabınızı değiştirin.
* Satın aldığınız kuşları kendi kuşlarınızın yanına almadan en az 30 gün ayrı bir salmada tutup gözleme alın. Çoğu virüs ve bakterilerin yaşam devri 30 gün olduğu için kendisini göstermemiş hastalıkların kuşlarınızı etkilemeden ortaya çıkmalarını sağlamış olursunuz.
* Salmanızın havalandırmasına büyük önem verin. Bu kuşların dışında sizin sağlığınız içinde önemli.
* Yemlik, suluk ve banyoluklarınızı salmanın dışında tutmayın. Vahşi hayvanların bunları kullanmasını engelleyin.
* Serçe, kumru gibi vahşi kuşların salmanıza girmesini engelleyin. Kuşlarımızı etkileyecek bakteri, virüs ve parazitlerin vahşi hayvanlarda doğal olarak olabileceğini ve bu hayvanları sizin gözlemliyebileceğiniz şekilde etkilemiyebileceğini unutmayın.
* Kuşlarınızı taşıdıkları parazitlerden arındırın. Bunların kuşlarınızın zayıf düşüp hastalıklara kolay hedef olmasına yol açacağını bilin.
* Kuşlarınızı yerde yemlemeyin. Yemlik kullanmak çoğu hastalık risklerini elemine edecektir.
* Kuslarınıza her gün taze su verin.
* Suluk ve yemliklerinizi temiz tutup içlerine dışkı ve toz girmesini engelleyin.
* Salmalarınızı temiz tutun.
* Salmaların zemininin her zaman kuru olmasına dikkat edin (bakteri ve virüsler bu ortamda yaşamlarını sürdüremez ve çoğalamazlar). Dışkıları devamlı temizleyin. Çoğu hastalıkların ve kurtların bu yolla bulaştığını unutmayın.
* Hastalık belirtileri gösteren kuşlarınızı hemen ötekilerinden ayırın.

Bunlar benim yapmaya çalıştığım ve tavsiye ettiğim şeyler. Bunlardan her yapılan kuşlarınızın hastalanma olasılığını biraz daha azaltır.

Kuşlara dokunmanın bu hastalıkla ilgisini ben kötü bir anı ile biliyorum:

Yıllar önce Atlanta'dan ziyaretime gelen arkadaşım Eran'la beraber Afganistanlı bir arkadaşın kuşlarını seyretmeye gittik. Güzel bir gün geçirdik. Beraber kuşlarını uçurduk, yeni çıkan yavrularına baktık. Akşam üzeri bizim eve geldik. Eran daha ilk defa benim kuşları görüyordu. Ona ilk gösterdiğim kuş benim dumanlıların yavrusuydu. Övüne övüne gösterdim ve yavruyu anlata anlata bitiremedim. Kuş Eran'ında bayağı hoşuna gitti. Ondan sonra ergen kuşları uçurup seyrettik. Onlarda inmeden benim dumanlı yavruyu havaya attım. Daha ikinci uçuşu olduğu halde beni mahcup etmedi. Bir iki kere kuyruğunun üstünde kaydı ve ilk taklasını attı. Nasıl ama dedim. Kuş böyle olur. Daha sarı sarı tüyleri var. İki  tur daha atabilse oyuna girecek. Benim gurur kaynağım. Kuşları içeri soktuk. Aksam yemeğini yiyip Eran'ı hava alanına götürdüm ve yolcu ettim.
Ertesi gün akşam üzeri yine kuşlara gittigimde her zamanki gibi gözlerimin ilk aradığı kuş dumanlı yavruydu. Fakat bu sefer hafif bir halsizliği vardı. Pek uçmakta istemedi. Bende zorlamadım. Bundan sonra her gün dahada kötüye gitti ve bir süre sonra kafasıda dönmeye başladı. Ne kadar uğrastıysam nafile. Ben bunları yaparken bir gün Afganistanlı arkadaştan e-mail geldi. Halim kötü diyordu. Kuşlarım teker teker dökülüyor. Her gün bir iki tanesi ölüyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Birden ziyaret ettiğimiz gün aklıma geldi. Söylediğine göre ilk ölen kuş biz gittiğimizde ilk gösterdiği kuştu ve bende elime alıp incelemiştim. Eve geri geldigimde arkadaşıma kusları göstereceğim diye heyecanla ellerimi yıkamadığımıda hatırladım. İlk dokunduğum kuşumda gözüm gibi baktığım dumanlı yavrumdu. Bazen böyle hatalarımızla öğreniyoruz. Umarım benim öğrendiklerimde başkalarının hata yapmadan öğrenmesine katkıda bulunur.

PMV-1'e geri dönelim:
Bu hastalığın işaretleri ilk olarak kuşların fazla su içmeye başlaması ve sulu dışkularuyla başlar. Kısa zamanda kuşlarda sinir sistemi sorunları görülür. Felç, boyun titremesi, fazla ürkeklik ve klasik vücudun (özellikle boyun) dönmesi veya kıvrılması.  Sinir sistemi bozukluklarının başlamasından önce bu hastalığı teşhis edebilmek için şüphelendiğiniz kuşu sırtının üzerinde yere bırakarak veya aniden yanında elinizi çırparak korkutup havalanmasını sağlıyabilirsiniz. Sinirsel bozukluk gözle görünmese dahi bu hastalığı taşıyan kuşda etkisi başlamışdır ve kuş sağlıklı olduğunda yapabileceği gibi korkutulduğunda normal bir kalkış yapamaz. Uçuşa kalkışında bir bozukluğa şahit olabilirsiniz. Sırt üstü pozisyondan ayağa kalkmasıda sorunlu olabilir. Şüphelendiğiniz kuşu gözlem altına aldığınızda yemini yerde verirseniz, yem yemekte güçlük çektiğini görebilirsiniz. Tam yeme gaga atarken başının kenara çekmeside klasik bir işaret. Hastalık ilerledikce bu hareket dahada ağırlaşacak ve kafasının tamamen dönmesine kadar gidecektir.  Bu kuşları beslemek için kenarları alçak olan tabak şeklinde yemlikler ve suluklar kullanabilirsiniz. Fakat hastalık ilerledikce yem yemek ve su içmek kuş için imkansızlaşacaktır. Bu durumda elle beslemeye geçmeniz gerekebilir. Hastalıkları bu seviyeye gelen kuşların bazıları hemen ölürler ve bazılarıda yaşadıkları halde hayatlarının sonuna kadar hafif sinir sistemi bozuklukları gösterirler. Sonuçta bu hastalıktan kuşların kurtulması mümkün değildir. Yaşayanlarda taşıyıcı haline gelirler.

Boyun dönmesinin ve öteki sinirsel bozuklukların bir çok hastalığa özellikle Paratifo'yada özgü olduğunu düşünürsek bu hastalığa kesin teşhis koymanın tek yolu alınacak kanın labaratuarda analize edilmesidir. PMV-1 taşıyan kuş iki üç hafta içinde antikor (kana dışarıdan giren maddelere karşı savunmaya geçen madde)  üretmeye başlar ve bu antikorlar labaratuarda teşhis edilebilir. Çoğunlukla PMV-1'e yakalanan kuşlarda Paratifoda mevcuttur. Paratifo kendisini ilk iki üç gün içinde gösterdiği için test sırasında bu hastalığıda aramak yerindedir. İlk teşhisden sonra kuş paratifo için tedavi edilirse ve iyileşme gösterirse bu PMV-1 virüsüne karşı vücudun savunmasını kolaylaştırır. Dolayısıyla, anlıyacağınız gibi PMV-1'in antibiyotiklerle veya her hangi başka bir ilaçla tedavisi mümkün değildir. Yapılabilecek tek şey bu hastalığa karşı sağlıklı kuşları her yıl aşılamaktır. Konuıtuğum bazı kişiler bu aşının sadece 6 ay vücuda yararlı oldugunu ve 6 ay sonra tekrarlanması gerektiğini savunuyor.

PMV-1 aslında tek başına kuşları öldürmez. Kuşların ölüm nedenlerinin başında yem ve su alamamaları gelir. Bunun yanında PMV-1 kuşun vücut savunma sistemini aşırı derecede yıprattığı için aynı zamanda kuşda baska hastalıklarda mevcuttur. Bunların başında daha önce dediğim gibi paratifo gelir. Pamuk ve Coccidiosis bunu takip eder.
Hastalanan kuşlarınızın tedavi edilemiyeceği ve ölmiyenlerin bile taşıyıcı hale geleceği düşünülürse, istemesekde bir ilaç bulunana kadar tek çözüm bu kuşların imha edilmesidir.
Ne olursa olsun, bu hastalığı taşıyan kusları satmak veya başkalarına vermek yapılmaması gereken bir şeydir. Bulaşıcılık özelliği çok fazla olduğu için PMV-1 salgınına yol açacak bir harekettir. Umarım kimse kendi kuşlarında yaşadığı duyguları başka bir kuşçunun veya kuşçuların yaşamasını istemez. Eğer hasta kuşlarınız sizin için çok değerliyse ve imha edemiyecekseniz, öteki kuşlarınızdan her zaman ayrı tutulmalı ve öteki kuşlarınızında devamlı aşılarının yapılması gerekmektedir. Bu hastalığı geçiren kuşların aşılanması mümkün değildir. Eğer kuşlarınız aşılanmamışsa ve bu hastalığın bir kuşunuzda mevcut olduğunu düşünüyorsanız, acil olarak geri kalan kuşlarınızı aşılıyabilirsiniz. Fakat aşıyı vurduktan sonra antikorun iki üç hafta içinde üretilmeye başlamasından dolayı bu süre içinde hastalığa yakalanan başka kuşlarınızda olabilir.

Hasta kuşları imha ettikten veya salmadan çıkarttıktan sonra arta kalan yemlerin ve dışkıların her gün temizlenmesi ve salmanın bir ucundan öteki ucuna kadar dezenfekte edilmesi şarttır. Dezenfekte etmek için "SANICOOP" gibi hazır temizleyiciler kullanabileceğiniz gibi kloraklı çamaşır suyuda kullanabilirsiniz. Bundan bahsetmişken bu tür dezenfekte işlemlerini gelenek haline getirip en az haftada bir bütün yemlik ve sulukları dezenfekte etmenizi ve buna yapabildiğiniz kadar bütün salmayı eklemenizi tavsiye ederim.

PMV-1  hastalığı süresince kuşlarınıza genel antibiyotik vererek yan hastalıklarla başa çıkmanız ve B vitamini takviyesiyle kuşunuza yardımcı olmanız, değerli kuşlarınızın kendilerini en kısa zamanda toparlamalarına yardımcı olur.

Yazan:

Uğur Kurt Gürsu

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası