Yalnızca erişkinlerde değil, çocuklarda da baş ağrıları görülebiliyor. Bu ağrıların yaklaşık yüzde 50′sini ise çocukluk çağı migrenleri oluşturuyor.
Nörolojik hastalıklar hem erişkinlerde, hem de çocuklarda görülebiliyor. Ancak çocuklarda erişkinlere göre hem ortaya çıkış şekli, hem de teşhis ve tedavi yöntemleri bazı farklılıklar içeriyor. Beyinle ilgili olarak tüm beyin içi, beyin zarları, kafatası ile ilgili problemler nörolojinin kapsamı içine giriyor. Migren, epilepsi, menenjit/ensefalit, damar tıkanmalarına bağlı enfarktüsler, beyin kanamaları, doğum travmaları-gebelik-genetik vb. nedenlere bağlı CP’ler (cerebral palsy), beyinde madde birikimine ait hastalıklar, multipl skleroz ve lökodistrofiler gibi beynin ak madde hastalıkları, doğumsal veya aileden genetik geçiş gösteren hastalıklar, parkinson, kore, distoni vb. hareket bozuklukları, beyin içi basınç artışları ve beyin tümörleri çocuk nörolojisi içinde ele alınıyor. Beyin hastalıklarının yanı sıra omurilik hastalıkları (travma, doğumsal yapı bozuklukları, tümörler vs.), kas ve kavşak hastalıkları (sıklıkla kas distrofileri, miyasteniler), doğumsal ve sonradan olan nöropatiler denen sinir hastalıkları yine çocuk nörologları tarafından teşhis ve tedavi ediliyor.
Cerebral Palsy (CP, Serebral Palsi, Beyin Felci) İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, Çocuk Nörolojisi Birimi’nden Doç. Dr. Zuhal Yapıcı CP’nin başlıca belirtilerinin çocuğun gelişmesindeki duraklama veya gecikme olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Çocuk zamanında oturamaz veya yürüyemez, yürürse de sık düşmeler olur. Ellerini ve kollarını kullanması da zor olabilir. Yaş ilerledikçe bacaklarında fark edilen sertlikler nedeniyle halk arasında spastik teriminin yerleşmesine yol açmıştır. Hastalığın şiddetine göre bazı çocuklarda konuşma ve zeka da etkilenir ve hatta epileptik nöbetler (bilinç kaybının eşlik edebildiği krizler) de görülebilir. Ancak tüm serebral palsiler spastik değildir.” Yapıcı, hastalığın başlıca tiplerini ise şöyle sıralıyor: 1. Spastik (en sık görülen), 2. Distonik/diskinetik (el-kolda istemsiz hareketler, kıvrılma, bükülme), 3. Hipotonik, ataktik (gevşek), 4. Mikst (birden fazla özelliği taşıyabilir, örneğin hem spastik hem diskinetik). “Spastik tipte olanlar her iki bacakta (parapleji) veya hem kol hem bacaklarda (tetraparezi), vücudun tek yarısında (hemiplejik) ya da sadece bir bacakta (monoparezi) da olabilir” diyen Yapıcı, bu çocukların anne-babalarının teşhis için önce çocuk nöroloğuna ya da nöroloğa gitmeleri gerektiğini söylüyor. Yapıcı, muayene sonucunda çocuktan beyin MR’ı, EEG, ve gelişim-zeka testleri istenebileceğini, doktorun bunların sonucunda çocuğun beynindeki hasarın derecesini değerlendireceğini belirtiyor. Yapıcı, serebral palsinin çok çeşitli nedenleri olduğunu ifade ediyor: “Gebelik sırasında, doğum anında ve hatta bebeğin ilk yaşlarında başından geçen hastalıklar çocukta spastik CP’ye neden olabilir.
Örneğin annenin gebeliği sırasındaki yüksek tansiyon, böbrek-kalp hastalığı, kullandığı ilaçlar, zehirlenmeler, enfeksiyonlar, doğum sırasındaki zorluklar, mor doğum, kordon dolanması, çocuğun oksijensiz kalması, bebeğin ilk yıllardaki ağır hastalıkları (menenjit, sepsis…) en iyi bilinen sebeplerdir.” Çocuktaki hastalık belirtilerine göre tedavi ediliyor. Sıklıkla fizyoterapi programına alınarak daha dengeli hareket etmesi, yürümenin hızlanması, elini kullanabilmesi sağlanıyor. Orta-ağır durumdaki çocuklarda fizyoterapiye ek olarak Botox uygulamaları, bazı kas gevşetici ilaçlar, ortopedik aletler, hatta nadir de olsa cerrahi girişimlere başvurulabiliyor. Epilepsi Epilepsi halk arasında sara nöbetleri olarak da biliniyor. Belirtileri, sanılanın aksine, sadece şiddetli kasılmalar ile yere düşüp bayılma şeklinde kendini göstermiyor; onlarca farklı çeşidi bulunuyor. Örneğin sadece gözlerde dalmalar, ağızda şapırdatma-yalanma-yutkunma, ağız köşesinde küçük kasılmalar, el-kolda küçük kasılmalar, gözlerde ışıklı görüntülerden sonra kusma atakları, ellerde veya vücutta korkar gibi sıçrayıcı hareketler çeşitli belirtiler arasında sayılabilir
Bazı iyi huylu nöbetler sadece uykuda da görülebiliyor. Ancak bu hareketler sıklıkla saniyeler ya da birkaç dakikadan uzun sürmez ve gün içinde de tekrarlayabilir. Yapıcı, bu çocukların zekasının altta yatan nedene göre normal ya da gerilemiş olabileceğini ifade ediyor ve ekliyor: “Özellikle bebeklik döneminde uyanmayı takiben çocukta tekrarlayıcı kasılmalar anne için uyarıcı olmalı ve hemen nöroloğa başvurulmalı.” Teşhis için yine önce nörolog ya da çocuk nöroloğunun muayenesi şart. Sonrasında gerekli görülürse MR, EEG, zekâ testleri, PET, SPECT, video çekimlerinin biri veya birkaçı yapılabiliyor. Yapıcı, tedavi olarak antiepileptik ilaçlar kullanılacağını, şiddetli ve sık nöbetlerde ilaca kadar çıkılabileceği gibi farklı tedavi yöntemlerine de başvurmak gerekebileceğini ifade ediyor. Çocuklarda baş ağrıları Yalnızca erişkinlerde değil, çocuklarda da baş ağrıları görülebiliyor. Yapılan istatistiklere göre bu ağrıların yaklaşık yüzde 50′sini çocukluk çağı migrenleri oluşturuyor.
Yapıcı, bu ağrıları şöyle anlatıyor: “Erişkinlerdekine benzer şekilde zonklayıcı, çocuğu halsiz bırakan, ders yapmasına engel olan, uyumakla rahatlayabilen, bulantı ve kusmanın eşlik edebildiği ağrılardır. Yalnız süresi erişkinlere göre uzun sürmeyebilir.” Yapıcı, sadece bu bilgilerle migren teşhisi konulamayacağına da dikkat çekiyor ve “Baş ağrısına neden olabilecek başka faktörlerin de araştırılması, çocuğun nörolojik muayenesinin yapılması şarttır. Gerekirse görüntüleme yöntemlerinden (BT, MR), EEG den ve çocuk psikiyatrisinden yardım alınmalıdır. Çocuklarda kullanılabilecek ağrı kesiciler de erişkinden farklı olduğundan asla doktor bilgisi dışında kullanılmamalı, mutlaka bir çocuk nöroloğuna başvurulmalıdır” diyor.
Beynin ilerleyici hastalıkları Bu hastalıkların belirtileri sıklıkla çocuğun doğumundan itibaren kendini gösterse de bazıları yürümeye başladıktan ya da oyun çocukluğu döneminden sonra da ortaya çıkabiliyor. Yapıcı ilk dikkati çeken belirtileri şöyle sıralıyor: “Çocuğun akranları gibi yürüyüp koşamaması, hareketlerinde yavaşlamalar, dengesizlik, konuşmasında bozulma, zekâsında eski performansın kaybolması.” Bu çocukların yüzde ′sinin akraba evliliğinden olduğunun gözlendiğini söyleyen Yapıcı, tıpkı serebral palside olduğu gibi bunlarda da teşhis için çocuk nöroloğunun muayenesinden sonra özel kan tahlilleri ve MR yapılması gerekebileceğini vurguluyor ve ekliyor: “Her hastalığa özgü farklı kan-idrar tahlilleri olduğundan bunlar hasta sahiplerinin isteği ile laboratuarda yapılamaz.
Çok özel araştırmalar için dünyanın bazı özel merkezlerine kan ve idrar gönderilmesi de gerekebilir. İlerleyici beyin hastalıklarının 20′den fazla türü olduğundan teşhis ve tedavi planlaması özelleşmiş merkezlerde (fakülte ve araştırma hastanelerinde) yapılmalı.” Kas-sinir hastalıkları Yapıcı, en sık görülen kas hastalıklarının (kas distrofileri) çocuk yürümeye başladıktan sonra belirti verdiğini söylüyor. “Sıklıkla düşmeler, yokuş ve merdiven çıkmada güçlük, yürüme konforunun bozulması, parmak ucunda yürüme gibi belirtileri vardır. Zaman içinde kas güçsüzlüğü artar ve yardımla yürümeye başlarlar” diyen Yapıcı, bu çocukların zekâ özürlerinin belirgin olmadığını ya da zeka özürleri bulunmadığını ifade ediyor.
Teşhis için çocuk nöroloğunun muayenesinden sonra özel genetik testler ve EMG incelemesine başvurulacağını belirten Yapıcı, bazı olgularda kas biyopsisi gerekebileceğini söylüyor. “Sinir hastalıkları (nöropatiler, polinöropatiler) da çocukluk ya da ergenlik döneminde başlayarak el-ayaklarda güçsüzlük ve zaman içinde erimelerle karakterlidir” diyen Yapıcı, bu tür hastalıklarda teşhisin öncelikle EMG tetkiki, sonra da gerekirse genetik ve sinir biyopsileriyle kesinleştirileceğini ifade ediyor. Yapıcı ayrıca, her iki hastalık grubunda da rehabilitasyon programlarının genellikle konuyla ilgili özelleşmiş merkezlerde ilaç, ortopedik destek ve ihtiyaç olursa solunum desteği verebilen yerlerde yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.
ocuk Sağlığı
Son Güncelleme:
Uyku; sağlıklı insanlarda niteliği ve niceliği bakımından değişiklikler gösteren, düzenli, tekrarlanan bir süreçtir. Her bireyin uykuya duyduğu ihtiyaç yaşa göre değişir. Bunun yanında cinsiyet, beslenme, hastalık, stres gibi faktörler de uyku miktarını ve kalitesini etkiler. Bu nedenle sabit bir normal uyku miktarından bahsetmek çok zordur. Kişi, uyandığında kendini zinde hissediyorsa yeterli uyku miktarı almıştır, tam tersi uyandığında kendini yorgun ve bezgin hissediyorsa uyku miktarı ve niteliği kaliteli değil demektir. Sağlıklı bir uyku çok uzun uyumak değildir. En sağlıklı uyku, uykunun hafif, derin ve REM dönemlerinin yeterince uyunduğu uykudur. REM (rapid eye movement/hızlı göz hareketleri) dönemi; hem fizyolojik belirtiler hem de rüyaların psikolojik yoğunluğu açısından gecenin en ihtiyaç görülen uyku halidir. İyi ve dinlenmiş uyanmak için REM dönemi uykusu son derece önemlidir.
Kabuslar: Her yaşta ortaya çıkabilir. En yaygın olarak yaşlarında görülür. Uykunun her döneminde görülebilir. Genellikle REM döneminde ve uykunun ikinci yarısında herhangi bir dış uyaran olmadan çocuğun uyanmasına yol açan korkutucu rüyalardır. Genelde bu yaş çocuklarında kabuslar zarar görmeyle ilişiklidir. Hırsız korkusu, saldırgan korkusu, canavar korkusu, ölüm korkusu şeklinde olabilir. Çocuk uykusundan ağlayarak uyanır ve birkaç dakikadan önce kendine gelemez. Panik halinde uyanır, uyandıktan sonra da anne veya babasını yanında görmek ister. Rüyasını hatırlar ve tekrar aynı rüyayı görmekten korktuğu için bir sonraki gece yalnız başına uyumaktan kaçınır. Yalnız başına uykuya yatırıldığında ise yine kötü rüya görmekten korktuğu için uykuya dalamaz, rahat değildir, hatta pek çok zaman kötü rüyayı gördüğü odada yatmak istemez.
Gece korkusu: Genellikle yaşları arasında görülür. Bu duruma “Uyku terörü” de denilebilir. Cinsiyet farklılığı yoktur. Çocuk bir anda kalkar ve ağlamaya başlar, çığlık atar. Rüyasını yani onu neyin korkuttuğunu hatırlamaz. Nadiren görülür. Uykunun başlangıcından sonra saat içinde olur, çocuk yoğun bir endişe içindedir. Uyanması zor olur ancak çocuk kendine geldikten bir süre sonra desteksiz uyuyabilir.
* Uyarı: Eğer gece uyanınca olaya otomatik hareketler eşlik ediyorsa (ağız şapırdatma, göz kırpma el burkma vb.), kasılmalar oluyorsa ( dakikada doruğa çıkıp 15 dakika içinde düzelme gösteriyorsa) veya idrar kaçırma varsa ek olarak o dönme ait unutkanlığı varsa mutlaka EEG gerekir.
Uyurgezerlik: Gecenin 1/3’lük kısmında ortaya çıkan ani motor aktivitenin başlamasıyla ortaya çıkar. 5 yaş civarında başlar, 12 yaşında sıklığı artar sonra azalır. Genetik faktörler uyurgezerlikte oldukça etkilidir. Kişi uyurgezerlikte yatakta oturmaya başlar, boş ve anlamsız yüzle etrafına bakar, çevre üzerinde duyarlılıkta azalma vardır, etrafındaki objelere karşı kayıtsızdır. Kalkar ve yürümeye başlar. Etrafında ne olduğuyla ve nereye gittiğiyle ilgili değildir. Hastanın oda düzenlemesinin yapılması, yanında bu sorunun konuşulmaması, aileye uyurgezerlikle ilgili bilgi verilmesi, uyurgezerliğin meydana geldiği saatten dakika önce uyandırılması, gerekiyorsa ilaç tedavisinin yapılması önerilir.
Noktural Bruksizm: Çocuğun dişlerini birbirine sürtmesi, gıcırdatmasıdır. Nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Bruksizmin yol açtığı en önemli sorun; dişlerdeki aşınmadır. Diş gıcırdatmanın şiddetli olduğu durumlarda çene ekleminde sabah kalkınca ağrı görülebilir. Gidişatı azalıp artabilir. Kaygı miktarındaki artış, stres, aile içi huzursuzluk, okul sorunları veya kayıplar bu sıkıntıyı artırabilir. Çocuğun stresle başa çıkma mekanizmalarını güçlendirmek sıkıntının hafiflemesine yardımcı olabilir.
Psikolog Armağan Pınar Adanar
Epilepsi, değişik nedenlerle, beyinde nöronal hücrelerin anormal elektriksel boşalması ile ortaya çıkan bir serebral disfonksiyondur. Tekrarlayıcı iki veya daha fazla ani ortaya çıkan nöbetlerdir. Bu krizin epilepsi olarak düşünülmesi için en az iki atak olmalıdır. Hayatında bir kez bayılan kişiye epilepsi tanısı konmaz, tekrarlanması tanı koydurur. Epilepsi hastalığı, sık görülen bir klinik hastalıktır ve toplumda insidansının yaklaşık %1 olduğu tahmin edilmektedir. Bu oran gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelere göre daha fazladır.
Epilepsi çocuklarda ve ileri yaşta daha sık görülmektedir. Epileptik nöbetler esnasında bilinç kaybi, anormal duyusal ve motor aktivite(kasılma, sıçramalar, ağızdan köpük gelmesi, çenede kitlenme, diş sıkma) davranışsal bozukluk, vegatatif bozukluklar (göz kırpma, ağız şapırdatma, geğirme, öğürme, bulantı, kusma, inleme, idrar-dışkı kontrol kaybı) gibi bulgular görülmektedir.
Epilepsi, ataklar veya krizler halinde gelen bir hastalık olup, nöbetsiz zamanlarda kişi tamamen sağlıklı görünmektedir. Tarihte epilepsi hastası pek çok ünlü karakter bilinmektedir. Büyük İskender, Napolyon Bonaparte, Vincent Van Gogh, Leonardo Da Vinci, Dostoyevski, Neyzen Tevfik gibi
Epilepsilerin yaklaşık %40’ında genetik faktörler rol oynar. Vakaların yarısı idiopatik (belli bir nedeni olmayan, altta yatan hastalığa bağlı olmayan) epilepsidir. Bazı çalışmalarda erkeklerde biraz daha sık görüldüğü tespit edilmiştir.
Daha basit olan fokal nöbetler ve tüm beyni etkileyen jeneralize nöbetler olarak iki büyük gruba ayırabiliriz.
Kasılmalar, sıçramalar, göz kırpma, ağızdan köpük gelmesi, dil ısırma, çeneyi sıkma, idrar-dışkı kontrolü kaybı süren nöbetlerdir. Jenaralize nöbetleri kendi içinde aşağıdaki şekilde kategorize edebiliriz:
Lokal kasılmalar, koku, tat duyusu ve işitme ile ilgili hallüsinasyonlar, uyuşma atakları şeklinde olan basit fokal nöbetler ve gözlerde dalma, otomatik hareketler, donma, anormal gülme, ağlama krizleri, geğirme, anormal konuşma, tekrarlama, garip ses çıkarmalarla giden komplex fokal nöbetler olarak iki grupta incelenir.
Hastanın ve yanındaki kişilerin anlattığı nöbet ve hastanın hikayesi ile birlikte nöroloji bölümünce yapılacak muayene, EEG, BBT, MR ile değerlendirilmesi sonrası tanısı konulur. Epilepsi tanısında EEG en önemli tetkik olup, kafatasına bağlanan elektrotlar ile beynin elektriksel aktivitesinin incelendiği bir grafidir. Anormal aktivite görülmesi, nöroloji uzmanına epilepsi tanısını koydurur.
Klasik ve yeni pek çok antiepileptik ilaç mevcuttur ve düzenli ilaç kullanılması çok önemlidir. Bazı çocukluk çağı epilepsi hastalığı büyüyünce kendiliğinden düzelir. Kronik epilepsi hastalığı ise hayat boyu süren epilepsidir. İlaç tedavisine yanıt alınamayan hastalarda cerrahi tedavi seçenekleri de vardır. Epilepsi tanılı kişiler, asker, polis, itfaiyeci, sürücülük, pilotluk gibi tehlikeli işler yapamazlar. Epilepsi nöbeti geçiren bir hastaya su-kolonya dökülmemeli ve elleri, çenesi açmaya çalışılmamalıdır. Yan çevirerek rahat nefes alması sağlanabilir.
Uzm. Dr. Nil Çetin
Bayındır Söğütözü Hastanesi Nöroloji Uzmanı
Kendini tanıma süreci katı gıdalar için sadece bir ön hazırlıktır. Bu nedenle aylık bebekler arasında sık görülen ağız şapırdatma, el ve parmaklarını yalama katı gıdalara hazır olduğunun net bir göstergesi değildir. 3 aydan sonra bebeklerin görüş mesafesi ve netliği artar.
İçindekiler
ay arası bebeklerde açlık belirtileri: Başını annesinin memesine ya da biberona doğru çevirir. Dudaklarını büzer, ağzını şapırdatır ya da dudaklarını yalar.
Yenidoğan bebeğin ağzından köpüklü tükürükler gelmesi çok doğal bir durum. Bunun başlıca nedeni, bebeğinin dil ve yutkunma reflekslerinin gelişmemesi, yalnızca emme refleksi konusunda başarılı olmasıdır. Bebeğin dili ile itme hareketine alışkın olduğu için tükürüğünü de dili ile iter.
Tükürük bezleri aktifleşerek tükürük salgısı artış gösterir, dil ve yutkunma hareketlerinin koordinasyon becerisi henüz gelişmediğinden dolayı da salgılanan bu sıvı bebek tarafından yutulamaz.
Bebeğin dudağının altına biraz bebek diş jeli yahut vazelin uygulayarak salyaları bebeğin çenesinden uzak tutabilirsiniz. Jel, bebeğinizin cildini tahrişten korur, salyayı durduran bariyer vazifesi görür. Doktorunuza danışıp elektrikli diş fırçası ile çocuğunuzun diş etlerine günde 2 kez masaj yapabilirsiniz.
Birçok bebek, tek memeyi 5-10 dakika emmekle doyar ve uyur. Bazı bebekler ise dakikadan önce memeyi bırakmazlar.
Bebek doymazsa kaka yapar. Bebek büyüyüp gelişmesine yetecek kadar besini aldıysa (açlık sinyalleri gösterse dahi) dışkılama gerçekleşebilir. (Açlık belirtileri için Bebeklerde Acıkma yazısını okuyabilirsiniz.)
Kasılma olmadan gerçekleşen nöbetlerde; kolda hafif titreme ya da atma hissi, dalgınlık, kişide korku hissi, sabit bakma ve hareketsiz kalma gibi belirtilerle yaşanır. Kasılma yaşanan nöbetlerde ise genelde epilepsi belirtileri denildiği akla gelen, ağızdan köpük gelmesi ve bayılma gibi belirtileri olur.
Özellikle yeni doğmuş ve birkaç aylık bebeklerde görülen hırıltının sebebi burunlarında bulunan kıkırdaklardan oluşan nefes yollarının normal insanlara göre daha dar olmasıdır. Ayrıca bebeklerin bronşlarının çok küçük olması nedeniyle burada biriken balgam benzeri sıvılar, bebeğin nefes almada zorlanmasına sebep olur.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası