soyunu inkar eden bizden değildir / Hz. Peygamber ırkçılığı telin ediyor | Mehmet Nuri YILMAZ Köşe Yazısı - Hürriyet Haberler

Soyunu Inkar Eden Bizden Değildir

soyunu inkar eden bizden değildir

Kur'an-ı Kerim - Diyanet İşleri Başkanlığı

Nis&#; Suresi - . Ayet Tefsiri

Ayet


  • اِنَّ الَّذٖينَ يَكْفُرُونَ بِاللّٰهِ وَرُسُلِهٖ وَيُرٖيدُونَ اَنْ يُفَرِّقُوا بَيْنَ اللّٰهِ وَرُسُلِهٖ وَيَقُولُونَ نُؤْمِنُ بِبَعْضٍ وَنَكْفُرُ بِبَعْضٍۙ وَيُرٖيدُونَ اَنْ يَتَّخِذُوا بَيْنَ ذٰلِكَ سَبٖيلاًۙ

    ﴿١٥٠﴾

  • اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ حَقاًّۚ وَاَعْتَدْنَا لِلْكَافِرٖينَ عَذَاباً مُهٖيناً

    ﴿١٥١﴾

  • وَالَّذٖينَ اٰمَنُوا بِاللّٰهِ وَرُسُلِهٖ وَلَمْ يُفَرِّقُوا بَيْنَ اَحَدٍ مِنْهُمْ اُو۬لٰٓئِكَ سَوْفَ يُؤْتٖيهِمْ اُجُورَهُمْؕ وَكَانَ اللّٰهُ غَفُوراً رَحٖيماًࣖ

    ﴿١٥٢﴾

Meal (Kur'an Yolu)


﴾﴿

Allah’ı ve peygamberlerini ink&#;r edenler, Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyenler, “Bir kısmına inanırız ama bir kısmına inanmayız” diyenler ve bunlar arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu, işte ger&#;ek k&#;firler bunlardır ve biz k&#;firlere al&#;altıcı bir azap hazırlamışızdır.

﴾﴿

Allah’a ve peygamberlerine iman edip onlardan hi&#;birini diğerlerinden ayırmayanlara gelince, işte Allah onlara m&#;k&#;fatlarını verecektir. Allah &#;ok bağışlayıcıdır ve sonsuz rahmet sahibidir.

Tefsir (Kur'an Yolu)


İlâhî dinlerin insanlara tebliği, Allah’ın vahiy yoluyla peygamberlerine gerekli bilgiyi göndermesi, onların da ümmetlerine bunları iletmeleri, uygulamada örneklik etmeleri suretiyle gerçekleşmiştir. Vahiy tek kaynaktan geldiği için bu dinler arasında çelişki bulunması mümkün değildir; farklılıklar ise dinin, dünya hayatını düzenleyen kurallarının, medenî ve zihnî seviyeye uymak durumunda olmasından kaynaklanmıştır. Bu dinlerin her biri, daha önce gelmiş ve peygamberine bildirilmiş bulunan dinleri onaylar, onların da hak dinler olduklarını kabul ederler. Bu cümleden olarak müslümanlar, Hz. Âdem’den Resûl-i Ekrem’e kadar gelmiş geçmiş bütün peygamberlere ve onların getirdikleri kitaplara inanırlar. Yahudilerin ve hıristiyanların da –vahye dayalı, ilâhî dinlerin mensupları oldukları için– böyle davranmaları gerekirken yahudiler Hz. Îsâ’yı ve Hz. Muhammed’i, hıristiyanlar da Hz. Muhammed’i inkâr etmişler, bunların peygamber olduklarına ve getirdikleri kitapların da Allah’tan geldiğine inanmamışlardır. âyetin tamamı, hak dinlerin ve peygamberlerin bir kısmına inanmayanlara yönelik kabul edilirse mâna şu olur: Allah’ın gönderdiği peygamberlerin bir kısmına inanırken diğer kısmını inkâr edenler, iman bakımından O’nunla peygamberlerini ayırmaktadırlar. Çünkü kâmil bir iman hem Allah’a hem de O’nun bütün peygamberlerine inanmakla gerçekleşir. Allah’ın bazı peygamberlerine ve bu arada son peygambere inanmayanlar –ellerindeki kitapları tahrif edildiği ve peygamberleri de vefat etmiş bulunduğu için– doğru bir Allah inancına da sahip olamazlar. Şu halde bunlar, son peygamberi inkâr etmekle Allah’a iman bakımından da inkâra sapmış, dinli olmakla kâfir olmak arasında bir yol tutmuşlardır. Bir şeye din diye inandıkları için imanlıdırlar, imanları içerik bakımından düzgün ve tam olmadığı için kâfirdirler.

Bazı tefsircilerin yaptıkları gibi âyetin dört parçasının dört ayrı inanç grubunu tanımladığı kabul edilirse mâna şöyle olur: “Allah’ı ve peygamberlerini inkâr edenler” müşrikler, ateistler ve benzerleridir; “Allah ile peygamberlerini birbirinden ayıranlar”, Allah’a inanan ama peygamberleri inkâr edenlerdir; “ bir kısmına inanırken bir kısmını inkâr edenler” yahudiler, hıristiyanlar ve benzerleridir; “bunlar arasında bir yol tutanlar” ise münafıklardır. Bunların tamamı inkârcıdırlar, kâfirdirler, Allah Teâlâ’nın murat ettiği, hoşnut olduğu bir dinden, bir inanç düzeninden uzaklaşmışlardır. Muteber, geçerli, kurtarıcı iman, İslâm’ın âmentüsünde ifadesini bulmuş olan imandır, âyette özetlenen inançtır (ayrıca bk. Bakara 2/62).


Kaynak :Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa:

Kur'an-ı Kerim Portalı

Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim Portalında Kur'an hakkında istediğiniz biligilere ulaşabileceksiniz

Bağlantılar

  • Windows
  • Windows Store
  • IOS
  • Android
  • Mac

Uygulamalar

  • Windows
  • Windows Store
  • IOS
  • Android
  • Mac

soy islam'da çok kıymetli kavramdır. zina'nın yasaklanmasının en temel hikmetlerinden biri olarak soyun korunmasını gösterir islam alimleri. fakat bu sözü buraya yazan kişinin ırkçı eğilimleri nedeniyle, soyun korunması amacıyla söylenilen bu hadisi kendi ırkçı anlayışına zemin kılma çabası içerisinde olduğunu düşünmekteyim. lafı saptırmayalım. kimseye soyunuzu inkar edin diyen yok. soyunu inkar etmek soysuzluktur, ama aynı şekilde soyunu bir kibir vesilesi olarak kullanma gayretine girmek de islam dini zemininde soysuzluktur. hem de öyle bir soysuzluk ki, insan soyundan istifa edip soyunu kibir sahibi şeytana dayamak gibi bir soysuzluk.

-eğer bu sahih bir hadis ise- bu hadisi gündeme getirenler bilmeliler ki "soyunu inkar eden bizden değildir" hadisi kürtler için de geçerlidir. araplar için de. soyunu inkar eden kürt de, soyunu inkar eden türk kadar soysuzdur. hem de bir kürt'e soyunu inkar ettirmeye çabalayan bir türk kadar soysuz.

bu kadar soy dedik, soysuz dedik, kimin aklına anasını babasını inkar eden adam geldi acaba

böyle bir hadis yok. kastedilen veda hutbesi ise adam gibi yazılması lazım ki bu bölümün olup olmadığı tartışmalı. bildiğim kadarıyla diyanet bu bölümü sahih olmadığı için veda hutbesinden çıkarmış fakat bazı kaynaklarda veda hutbesinin içinde olduğu yazıyor. yine dediğim gibi rivayet de bu şekilde değil. bu haliyle milliyetçilerin osuruğu durumunda.

yorum yapmadan alıntıyı verelim:
"git şerifleri de sahih veya bozuk olduğunu bilmeden söylemek , sahih olsa bile günah olur. böyle kimselerin hadis okuması caiz olmaz. hadis kitablarından hadis nakletmek için hadis alimlerinden icazet almış olmak lazımdır." *
aksi takdirde çıkabilecek sonuçlar için güzel bir örnek olmuş ifadedir. demek ki belirli ilimlere sahip olmadan hadis alıntılayıp kendi hevesimize göre yorumlamazsak iyi olurmuş. zira bu kadar alim keyiften bu ilimleri tahsil etmemiş, muhtemelen kısıtlı bilgimizle şöyle köşeden buyurmak gibi de bir yöntem olduğunu onlar da bilirlerdi.
not: herhangi bir görüş belirtmek değil, usüldeki hata açısından yazıılmıştır. zira bu kısıtlı ilmimle bir hadisten sonuç çıkarıp ona göre öyle ya da böyle bir yorum yapmak kendi adıma yanlıştır.

işine gelince hülleyle nikah yenileyen kişiler, milletini sevmenin hiç de islam dışı olmadığını apacık gösteren kişi kavmini sevmekle kınanamaz hadisini bile inkar edenlerden oldukları için yukarıdaki hadisin de manipüle edildiğini düşünmeleri olağandır.

arabın aceme üstünlüğünü mü söylüyoruz asla, ya da acemin araba üstünlüğünü mü asla ne diyoruz; biz milletimizi seviyoruz. milletimizi sevdiğimiz için öncelikle onun çıkarlarını gözetiriz fakat ayetin bizi uyardığı şekilde asla başka bir kavme zulüm etmeyiz. bizim milletimize sevgimiz bizi başka bir kavme zulüm etmeye götürmez.

kişinin akrabalarını sevmesi, koruyup gözetmesi ırkçılıksa; haşa hazreti osman ırkçıdır, haşa allah resulu ırkçıdır. zira kendisine inen ayetlerden birisi akrabayı koruyup gözetmesidir. öyleyse haşa haşarabbimiz de ırkçıdır. zira o ayetlerin sahibi odur. akrabayı korumayı, gözetmeyi neden öğütlüyor dinimiz hadi düşügit mikro milliyetçiliktir. mikro milliyetçilik olmadığını söyleyenler bana bunun anlamını açıklasınlar. aptalca lafları kabul etmem ona göre

hadisin soy a gönderme yaptığı açıktır. kişinin babasından başkasına babalık isnad etmesi haramdır. yani kişi arabın oğluysa araptır, hiçbir ırka mensup değilmiş gibi davranamaz. ırk allahın ayetlerinden birisiyse bunu görmezden gelemeyiz. nasıl ki yıldızlar allahın ayetlerinden birisidir ve bizden beklenen onların hakikatini anlamaktır, aynı biçimde ırklar da onların hakikatini anlamamız için önümüzdeki ayetlerdir. onları yok saymak allahın yarattığı bu ayetleri okumaktan kaçmak haramdır.

türkiyede marjinal bazı tipler hariç hiçkimse ırkçı değildir. fakat milletini seven insanlara ırkçılık yaftası vurursanız onları bile isteye ırkçılığa kanalize edersiniz.

şimdi böyle bir şey yoktur. bu yalanı rivayet eden bu arkadaş sapıktır . kafasının tamamı ırkçılık zırvalarıyla doludur. ve M. Akif'in bir şiiriyle bitireyim sözümü :

Hâkimiyet ne imiş, öğreniniz kıymetini.
Yoksa onsuz ne şu dünya kalır İslâm'a, ne din…
Kuşatır millet-i mahkûmeyi hüsrân-ı mübin.
Müslümanlık sizi gâyet sıkı, gayet sağlam.
Bağlamak lâzım iken, anlamadım, anlayamam.
Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?
Fikr-i kavmiyeti şeytan mı sokan zihninize?
Birbirinden müteferrik bu kadar akvâmı,
Aynı milliyetin altında tutan İslâm'ı
Temelinden yıkacak zelzele kavmiyettir.
Bunu bir lâhza unutmak ebedî heybettir.
Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez..
Son siyâset ise Türklük, o siyâset yürümez.
Sizi bir âile efrâdı [bireyleri] yaratmış yaradan

başlığı gördüğüm an yazarını tahmin ettiğimdir,,,
haşa hadis-i şerif e değildir lafım,,
pek de safi olmayan bir niyetle cımbız görevi görenedir,,,hep beraber hatırlasak diğer bütün hadis-i şerifleri diye bir ah çektirir

ırkçılığa zemin sağlamak amacıyla manipüle edilen cümle. oysa;

"arab'ın aceme, [arap olmayana] acemin araba üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızının karaya, karanın kırmızıya üstünlüğü yoktur. hiçbir milletin diğerine üstünlüğü yoktur. üstünlük ancak takva iledir." hadis-i şerif.

bektaşinin ayet yorumlamasının sözlükteki funduszeue.infoer bilir;bektaşiye sorarlar,
-niye namaz kılmıyorsun?cevap verir;
-kur'an'da ''namaza yaklaşmayın''yazıyor..
-yahu ayetin başını okusana,''içkili halde namaza yaklaşmayın''der git verir;
-o kadarını bilsem,allame olurdum..

hadiste kast edilen ırkını belirleyen soy değil,nesebini belli eden soydur..
kafatasçı zihniyete burdan ekmek çıkmaz git ş

aslı çocuk kimin yatağında doğmuşsa onun çocuğudur, babasından başkasına babalık isnat eden kişi soysuzdur olan hadis.

Aslını inkâr eden haramzâdeler

Binlerce defa yazdım, çizdim, söyledim: Ben 'Müslüman'ım; Hz.
Peygamber
'in (s.a.v.) ümmetindenim; bununla şeref duyarım ve bu anlamda 'ümmetçi'yim.
Ayrıca, Türk'üm; 'Hucûrat Sûresi'nin âyetinin hududunu aşmadan kendi soyumu tanırım.
Hayatımın hiçbir döneminde ırkçı ve ırk ayrımcısı olmadım. Hz.
Peygamber
'in Veda Hutbesi'ndeki ölçünün aslâ dışına çıkmadım. Lâkin İslâmiyet'in 10 asır boyunca bayraktarlığını yapmış, 'Türklüğümle' ve diğer Türk olmayan kardeşlerimle beraber mensup olduğumuz 'Türk Milleti' ile de iftihar ederim.

***

Güzel Türkçemiz'de bir vecize vardır: 'Aslını inkâr eden haramzâde' denir. Son zamanlarda, 'Türk' ve 'Türk Milleti' düşmanlığı yapmayı marifet sayan, bu sayede sayebân olan ve yabancılaşmış sözde 'aydın' tâifesi -ki içlerinde İslâmcı geçinen bizimkilerden de var- konuşup duruyorlar. Bunlara göre, Türkler Ermenileri ve Kürtleri kesmişler, her türlü soykırımı yapmışlar ve medeniyet düşmanı olmuşlardır. Bu tâifenin Türkler ve Türk Milleti aleyhindeki sözlerini Haçlılar dahi söylememişlerdir. Türkiye'de eski marksist, yeni liberaller ve peşlerine takılan bazı İslâmcı bozuntuları, birbirlerinin ağzına bakarak konuşup yazmakta ve bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktadırlar.
Bu tâifenin yeni iddiaları şudur: 'Türk' diye bir şey yoktur. 'Türklük' sözü ilk defa Balkan Bozgunu'ndan sonra icat edilmiştir. Sakallı Celâl'in bir sözü vardır: 'Bu kadar cehalet ancak tahsil ile mümkündür'.
Bre haramzâdeler! Siz hiç bundan sene önce yazılmış, Kaşgarlı Mahmut'un 'Divanû Lugati't-TÜRK'ünü duymadınız mı? M.S. 'de kurulan 'Göktürk Devleti'ni bilmez misiniz? Başbakanımızın otoyolunu yaptırdığı, M.S. 'de yazılan 'Orhun Yazıtları'nı kimler yazmış, dikmişlerdi? Göktürk Kitâbeleri'nde şöyle yazılır: 'Ey Türk! Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir' Bilge Han, sanki bu satırları bizim cühelâ için yazmış gibidir.
Proto-Türkler'den ve antik devirden başlayınız da günümüze kadar Türkler yaşamışlar; devletler, imparatorluklar, medeniyetler kurmuşlar ve Abdülkadir Satuk Buğra Han'ın Peygamber Efendimizi (s.a.v.) rüyasında görmesiyle İslâmiyet ile şereflenmiş ve hemen her dönemde 'îlâ-yı kelimetullâh'ın öncülüğünü yapmışlardır. Marko Polo, seyahatnamesinde bugünkü vatanımızı 'Türkiye' diye adlandırmış; bütün Doğu'lu ve Batı'lı bilim adamları, 'Osmanlı İmparatorluğu'nu 'Türk İmparatorluğu' (Turkish Empire) olarak yazmışlar; başta Kanunî olmak üzere Osmanlı Padişahları'nı (Grand Turc) (Büyük Türk) diye isimlendirmişlerdir. Osmanlı Dönemi'nde, kurucu Osman Gazi'den başlamak üzere, bütün padişahlar 'Türk' olduklarını söylemişler; buna ilâveten -Yavuz'dan sonra- İslâm Halifesi olmakla da övünmüşlerdir. Pan-İslâmizm'i en iyi uygulayan Abdülhâmid Han, birçok defa 'Ben Türk Hakanıyım' demiştir.
asırda yazılan 'Âşıkpaşa Tarihi'nde, Türklerin soyu Oğuz Hân'a (M.Ö. ) dayandırılmıştır. Fatih ve Kanunî dönemlerinde yazılan kanunnamelerde, Cengiz Han'a atıflar vardır. Kanunî'nin beyan ettiği unvanlar arasında 'Türk Hakanlığı' da vardır. Yavuz, Doğu Anadolu'daki Türk devletlerinin tahrirlerinde 'Türk' sıfatını kullanmıştır. Ahmet Yesevî'nin (k.s.) 'Alperenleri', Hacı Bektaş-ı Velîler, Yunus Emreler ve daha nice mücahidler, Türkmen evliyaları, Türklükleriyle övünmüşlerdir.
Türkler, yıldır dünya tarihinde vardır ve inşaallah kıyamete kadar da Müslüman olarak yaşayacaklar; ezan sesini dinleyerek ayyıldızlı Türk ve İslâm bayrağını şerefle taşıyacaklardır.

Hz. Peygamber ırk&#;ılığı telin ediyor

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

İNSANLIĞI felakete götüren en büyük hastalıklardan birisi ırkçılıktır. Tarih, bunun kanlı örnekleriyle doludur. Onun içindir ki yüce dinimiz İslam, ırkçılığı en keskin ve şiddetli vurgularla reddetmiş, onu lanetlemiştir.

Irkçılık; kişinin, kendi soyunu, kabilesini, milletini ve ırkını diğer ırklardan üstün görmesi, diğerlerini ise hakir görmesi halidir. Irkçılık, fertler ve toplumlar arasında kin, haset, husumet ve düşmanlık duygularını yeşertir. Milli birlik ve beraberliği, din kardeşliğini, sosyal dayanışmayı ve kaynaşmayı bozar. Fertler, kabileler ve toplumlar arasında fitne ve tefrikanın çıkmasına, toplum huzurunun ve barışının bozulmasına; terör, anarşi, kargaşa ve hatta iç savaşların çıkmasına sebep olur.

Birlik-beraberlik, iç huzur ve barışın bozulmasının tabii sonucu olarak ekonomik gelişme ve maddi kalkınma durur. Ekonomisi çöken, maddeten ve manen zayıflayan ve gerileyen bir millet, diğer milletlerin hákimiyetine girer, hürriyet ve bağımsızlığını kaybederek sömürge durumuna düşebilir. Kısaca; ırkçılık, bir milletin inkırazına ve yok olmasına sebep olan bir illettir.

* * *

Irkçılığın panzehiri insan sevgisidir. Tevhit ruhunu ikame eden ruh bunda saklıdır. Gerçek manada Allah ve Peygamber sevgisi, din kardeşliği ile birlik ve beraberlik ruhu ancak böyle bir sevgiyle kalplere nakşedilebilir.

Irkçılığı milliyetçilikle karıştırmamak gerekir. Çünkü, milli duygulara sahip olmak ile ırkçılık birbirinden farklı şeylerdir. Milli duygulara sahip olmak, hiçbir zaman ırkçılık olarak değerlendirilemez. Olgun bir Müslüman vatanını, milletini, kutsal değerlerini ve içinde bulunduğu toplumu sever ve sevmelidir.

Bilindiği gibi, vatan sevgisi fıtridir. Canlılar da kendi ördükleri yuvalarını severler. Onların vatanı da yuvalarıdır. Sevgili Peygamberimiz, vatan sevgisinin kutsiyetini imani bir hakikat olarak görmüş, "Vatan sevgisi imandandır" buyurmuştur.

Peygamberimiz, Hicret sırasında Mekke’yi terk ederken, "Allah’a yemin ederim ki, sen yeryüzünün en hayırlı ve Allah katında en sevimli yerisin. Eğer kavmim tarafından çıkarılmamış olsaydım, senden ayrılmazdım" buyurarak kendi vatanına duyduğu sevginin derinliğini belirtmiştir. Bundan anlıyoruz ki, vatanını ve milletini sevmek kesinlikle ırkçılık değildir.

Yüce dinimizin kavmiyetçiliği ve ırkçılığı yasaklayan ayet ve hadislerinden birkaçını, herhangi bir yorum katmadan okurlarımızın dikkatine sunmak istiyorum:

"Ey insanlar, doğrusu, biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi, sırf birbirinizle tanışmanız için büyük büyük cemiyetlere, küçük küçük kabilelere ayırdık. Şüphesiz ki, sizin Allah katında en şerefliniz takvaca en ileri olanınızdır." (Huccurat, 13)

"İnsanlar bir tek ümmetten başka (bir şey) değildi. Sonra ayrılığa düştüler."

"Ey insanlar! Sizi bir tek candan yaratan, ondan da eşini var eden ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar türeten Rabbinize karşı gelmekten sakının."
(Nisa, 1)

"Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O’nun kudretinin delillerindendir. Şüphesiz, bunda bilenler için elbette ibretler vardır." (Rum, 22)

Görülüyor ki, bu ayetlerde insanlık bir aile olarak kabul edilmiş ve insan olmak itibarıyla aralarında hiçbir farkın bulunmadığı, ırk, renk, dil farkının, üstünlük-aşağılık sebebi olmadığı, yaratılış itibarıyla insanların aralarında bir farkın bulunmadığı belirtilmiştir.

Sevgili Peygamberimiz ise konuyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:

"Ey insanlar! İyi biliniz ki muhakkak Rabbiniz birdir ve babanız da birdir. Bakınız, iyi kulak veriniz, ne Arap’ın Acem’e, ne Acem’in Arap’a, ne beyazın siyaha, ne de siyahın beyaza takva dışında herhangi bir üstünlüğü yoktur."

"Kim ki, asabiyet (ırkçılık) iddiasında bulunursa bizden değildir, ırkçılık uğrunda savaşan bizden değildir ve ırkçılık uğrunda ölen bizden değildir."

* * *

Konuyla ilgili olarak İslam’ın özünü ve ruhunu çok iyi anlatması bakımından rahmetli Mehmet Akif’in şu mısralarını zikrederek bugünkü yazımızı sonlandıralım:

"Hani milliyetin, İslam idi Kavmiyet ne?

Sarılıp, sımsıkı dursaydına milliyetine..

Arabın Türke, Lazın Çerkeze Yahut Kürde;

Acemin Çinli’ye rüçhanı mı varmış? Nerde?

Müslümanlıkta "Anasır mı olurmuş? Ne gezer,

Fikr-i kavmiyeti tel’in ediyor Peygamber."


SORALIM ÖĞRENELİM

Birçok insanla arkadaşlık yaptım ama pek çoğundan zarar gördüm. Kimlerle arkadaşlık yapmam uygun olmaz?

Ramazan SÖYLEMEZ/YOZGAT

Bu hususta İmam Bakir’in İmam Cafer Es-Sadık’a öğüdünden söz edebiliriz: "Muhteris kişilerle arkadaşlık etme; çünkü o seni tamah ettiği bir lokmaya satar. Cimri ile de arkadaşlık etme; çünkü o da en çok ihtiyaç duyduğun bir anda malı elinden gider diye seninle bağını koparır. Yalancıyla da arkadaşlık etme; çünkü o çöldeki serap gibidir. Sana uzaktan yakın ve yakından uzak görünür. Ahmak ile de arkadaşlık etme; çünkü o sana iyilik edeyim derken farkında olmadan kötülük eder, kaş yapayım derken göz çıkarır. Akrabalarına ilgisiz olanlarla da arkadaşlık etme; çünkü kendi yakınına ilgi duymayan sana hiç duymaz." Gazali de diyor ki: "Bazı insanlar hem meyveli hem gölgeli ağaca benzer. Hem dünya için, hem ahiret için sana faydası dokunur. Böyle bir insanla dostluk kur. Bazı insanlar da meyvesi olmayıp da gölgesi olan ağaca benzer. Ahiret için olmasa da dünya işlerinde sana bir faydası dokunur. Bununla da arkadaşlık edebilirsin. Bazı insanlar da meyvesi ve gölgesi olmayan ağaç gibidir. Ne dünya, ne ahiret için sana bir fayda sağlayabilir. Bundan da uzak dur."

Güneş ışınlarıyla ısınan suyla boy abdesti almak caiz midir?

İmdat TÜMER/DİYARBAKIR

Hiçbir mahzuru yoktur.

Boy abdesti alırken ağzıma, burnuma su vermeyi unuttum, yıkandıktan ve elbisemi giydikten sonra hatırladım. Yeniden boy abdesti almam gerekir mi?

A.Ç./MERSİN

Yeniden boy abdesti almanıza gerek yoktur. Ağzınıza, burnunuza su vererek bunu tamamlayabilirsiniz.

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası