oscar ödülü heykeli anlamı / Oscar Ödülü nasıl ortaya çıktı ve adını nereden alıyor? İlk Oscar Ödülü kime ve ne zaman verildi?

Oscar Ödülü Heykeli Anlamı

oscar ödülü heykeli anlamı

Dünyanın en pahalı promosyonu: OSCAR HEYKELİ

Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi hemen her kurum gibi, 1929 yılından itibaren hizmet verdiği sektörde ödül verme işine girişti. 5 dolarlık biletlerle girilen bir tören olduğu günlerden bugünlere her türlü reklâm unsurunu başarıyla kullanıp, marka değerini yükselterek geldi. Aylarca üzerinde çalışılıp özenle hazırlanan tören, filmlerden tanıdığımız Hazırlıkları, spekülasyonları, konukları ve tabiî ki kırmızı halısıyla düşündüğümüzde Oscar ödülleri sinema filmlerini aratmayacak türden bir senaryoya benziyor. Filmler, oyuncular, Amerikan değerleri ve “Oscar kültürü” bu senaryo yardımıyla tüm dünyaya aktarıyor. Düşündüğümüzde düğünlerde yapılan dedikoduları çok da aratmayan kırmızı halı faslının ülkemiz televizyonlarında canlı yayınlanıp, kelli felli sinema yazarlarınca ciddiyetle konuşulması bu kültürün ne denli yaygınlaştığının en somut göstergelerinden.

6 BİN KİŞİ OYLUYOR, TÜM DÜNYA KONUŞUYOR

Bugün sinema dünyasının en önemli ödülü kabul edilen Oscar, yalnızca kazananlara değil, aday olanlara da ciddi bir prestij sağlıyor. Buradaki prestij sözcüğüne dikkat edelim. Nitekim bazı filmlerin dünyaya pazarlanmasında bu tip bir prestije ihtiyacı olduğu aşikâr. Akademi üyelerinin bunu es geçtiklerini hiç zannetmiyorum. Akademi üyeleri demişken, yüz milyonlarca insanın kilitlendiği bu ödülün altı bin kişilik akademi üyelerince değerlendirildiğini ve bu üyelerin sektörden insanlar olduğunu hatırlatalım. İçlerinde oyuncular, yönetmenler, kurgucular gibi sinema sektörünün farklı kollarından isimlerden oluşan üyelerin filmlere oy verirken sadece sinemasal kalitesini baz aldıklarına inanmak çok da mümkün değil.

Gelelim bu yılın adaylarına… Bazı yılların aksine bu yıl gerçekten sinemasal değeri yüksek, kaliteli yapımlarım olduğunu söylemek mümkün. 2009 yılından beri adayları ona çıkarılan en iyi film kategorisinde zorlu bir mücadeleye tanık olacağız. 83. Oscar töreninde 12 daldaki adaylığıyla öne çıkan isim hiç şüphesiz The King's Speech. Seyirciyi derinden etkileyen, başarılı yönetmenlik çalışmasıyla sinema tarihine geçecek bu yapım, politik arka planıyla da Akademi üyelerinin görmezden gelemeyecekleri özelliğe sahip. Nitekim fona döşenmiş Nazi karşıtı söylem daima Hollywood'da prim yapıyor. Ancak orijinalliği ve tüm başarısına rağmen filmden rekor sayıda ödül beklememek lazım diye düşünüyorum.

FACEBOOK ÇILGINLIĞI OSCAR YOLLARINDA

Bence şaşırtıcı ödülleri eve götürecek olan film The Social Network olacak. 8 dalda adaylığı olan David Fincher imzalı film ne anlatımı ne de sinematografisiyle seyirciye daha önce görmediği bir şey vaat etmiyor. Ancak film tüm dünyaya yayılan Facebook çılgınlığının promosyonu niteliğinde. İnsanlar modern oyuncakları Facebook'ta kişisel reytinglerini yükseltmenin hazzını yaşarken, Facebook işlevini sessiz ve derinden yerine getiriyor. Bir yandan teşhir kültürünü tüm dünyaya taşırken, diğer yandan dünyanın en ücra köşesinde yaşayan sıradan insanların dahi hakkındaki her türlü bilgiyi arşivleme işlevi görüyor. Facebook gibi büyük bir projenin filmde anlatıldığı gibi üç beş gencin içip sızıp bulduğu bir fikir olduğuna inanmak güç. Ancak Facebook'u basite indirgemek için hakkında böyle bir film yapmak oldukça akıllıca. Üstelik de önemli bir gelir kaynağı. Dediğim gibi film değeri açısından en sıradan adaylardan biri olmasına rağmen politik değerinin yüzü suyu hürmetine filmin törenden boş ayrılacağını zannetmiyorum.

INCEPTION KENDİ RÜYASINDA

Hatırlarsınız 2010'un tüm dünyada merakla beklenen filmi Inception oldu. Daha vizyona girdiği hafta kült filmler listesinde ilk ona girdiği yönünde haberler yapılan film, Oscar için çok da iddialı bir aday gibi görünmüyor. Senaryosundaki her şeyi sığdırma gayreti dışında oldukça başarılı bir çalışma olmasına rağmen Inception'ın adını Oscar'ın haşmetli kategorilerinde göreceğimizi pek zannetmiyorum. Ancak böyle bir yapım teknik kategorilerde ödülsüz kalmayacaktır. Bu değerlendirmemde filmin konusunun fazla kişisel olmasının ve büyük sözler etmekten kaçınmasının katkısı var.

Tıpkı Inception gibi, Black Swan'ın da fazla kişisel bir film olmasının yanında “cesur” ahlaki söyleminin katkılarıyla törenden ödülsüz ayrılmayacağını zannediyorum. Ancak bu ödülün filmden ziyade önceki ödüllerde olduğu gibi Natalie Portman'a gitmesi muhtemel. Patolojik karakterleri çok seven Akademi jürisinin Portman'ın performansına karşılık Anette Bening'in canlandırdığı eş cinsel karakter de ilgi çekecektir. The Kids are All Right filmi hiçbir kategoride vasatın üzerine geçemediği halde dört dalda Oscar'a aday oluşu da üzerinde durulması gereken noktalardan. Konu aldığı eşcinsel evliliği ve alternatif ahlak anlayışıyla adaylık hakkı kazanan filmin adını törenin herhangi bir yerinde duyarsanız fazla şaşırmayın, derim.

Sayfamızdaki yer darlığından diğer adayları ve kategorileri tek tek değerlendirmek fazla mümkün değil. Kısaca değinecek olursak Coen Kardeşlerin True Grit'i 10 daldaki adaylığıyla dikkat çeken yapımlardan. Klasik bir western filminin yeniden çevrimi olan film, süssüz fakat yerinde anlatımıyla dikkat çekiyor. Film en iyi film, yönetmen ve erkek oyuncu kategorilerinde rakiplerini zorlayacaktır. Slumdog Millionare filmi ile 2009'da Oscar'ları silip süpüren Danny Boyle'un filmi 127 Hours'un adını ise törende duymamayı umuyorum. Bir mekânda sıkışıp kalma öyküsünü hareketli hale getirmek için her türlü sinema klişesinden yararlanan film, diğer adayların yanında son derece vasat kalıyor. The Fighter ve Winter's Bone filmleri ise daha çok oyunculuk performanslarıyla ödüle yaklaşan yapımlar. Toy Story 3 ise en iyi film kategorisinde Oscar'a aday olan üçüncü animasyon filmi özelliği taşıyor. Filmin ödülü kazanması ise büyük bir sürpriz olacağı gibi, ödüle de yeni bir soluk getirecektir.

Ödüllere dair ne söylersek söyleyelim yapacağımız değerlendirme oturduğumuz koltuktan gördüğümüz kadarıyla sınırlı kalacaktır. Ancak oylamada bizim gördüğümüz ve göremediğimiz birçok kriterin göz önünde bulundurulduğunu unutmamak lazım. Bu kriterlerin sırf kalite ya da estetik olduğuna inanarak kimse kendini kandırmasın. Ama bunu yaptığı için Akademi'yi lanetlemenin de bir anlamı yok. Sonuçta onca emek ve para harcayıp Oscar'ı bu günlere getirdiler. Bir düşünelim ödülleri biz versek kriterlerimiz farklı mı olurdu? Dürüstçe cevap verecek olursak, bence olmazdı. Yine ideolojiler, zevkler ve ilişkiler devreye girerdi. Peki, burada bir yanlış var mı? Bence yok… Oyunu kuran, kuralları koyar!

DERGİ - Oscar'ın hikayesi

  • Jonathan Glancey
  • BBC Culture

1929’da ilk Oscar, daha sonra Naziler için propaganda filmleri yapacak olan Alman aktör Emil Jannings’e verilmişti

Fakat söylentilere göre o yıl asıl ödülü 11 yaşındaki Alman kurt köpeği Rin Tin Tin kazanmıştı. 1918’de savaş sırasında Fransa’da Amerikalı bir havacı tarafından kurtarılan köpek, Hollywood’da kısa sürede ün yapmıştı.

Rin Tin Tin toplam 27 filmde oynamış ve bunların dördü 1929’de çekilmişti. O sıralar yeni kurulan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, ilk Oscar’ın bir köpeğe verilmesinin yanlış anlaşılabileceği kaygısıyla, Rin Tin Tin en çok oyu almış olsa da ikinci oylamada onu listeden çıkarmış, ödülü Jennings almıştı.

Yani Oscar, başlangıcından beri tartışmalı oldu. Walt Disney 26 Oscar ile ödül sırasında başı çekerken Alfred Hitchcock’un eserleri gereken özeni hiç görmemişti.

Oscar heykeli

Akademi’nin ödül verme konusundaki iç politikası ne olursa olsun, bir gerçek var ki 34.3 cm boyu ve 3,6 kg ağırlığı ile bu altın kaplama heykel gıpta ile bakılan cazip bir obje. Bu, bir film makarasının üstünde, elinde kılıçla ayakta duran bir Ortaçağ şövalyesi heykeli.

1929’daki hali pek değişmeyen heykelin tasarımı MGM stüdyolarının baş sanat direktörü Cedric Gibbons’a ait. 1920’lerin Fransa kaynaklı Art Deco akımından esinlenmişti heykel.

Peki bu heykele neden Oscar adı verilmişti? Heykelin resmi adı Akademi Başarı Ödülü olsa da 1934’ten beri herkes Oscar ‘ı kullanıyor. Akademi de 1939’dan itibaren bu ismi kullandı. Söylentiye göre, Akademi kütüphanecisi Margaret Herrick heykeli ilk gördüğünde, Oscar amcasına benzediğini söylemiş. Bir başka söylentiye göre ise aktris Bette Davis heykele ilk kocasının adını vermiş.

Paha biçilmez mi?

Başlangıçta bronz olarak dökülen heykel 1930’ların ortalarından itibaren Britanya metali üzerine bakır, gümüş nikeli ve 24 ayar altın kaplama olarak imal ediliyor.

1942-45 savaş yıllarında ise metal sıkıntısı olduğundan Oscar heykelleri alçı üzerine boyanmış, bu ödülleri alanlar savaş sonrasında bunları altın olanlarıyla değiştirmişti.

Oscar ödüllerinin satışı ise bir başka ilginç konu olmuştur. 1950’lerden itibaren bu ödül sahipleri veya mirasçıları satmak istedikleri heykelleri piyasaya sürmeden önce 1 dolar karşılığında Akademiye sunmak zorundaydı. Fakat farklı yollardan satanlar da oluyordu. 2011’de Orson Welles’in kızı Beatrice Welles, babasının Yurttaş Kane filmi için aldığı Oscar’ı açık artırmada 861 bin dolara satmıştı.

Fakat Oscar, Hollywood’un paha biçilmez ikonu ve en çok arzulanan nesnelerden biri olarak yerini korumaya devam ediyor.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası