abacı kebeci | Olur olmaz kimseler, ne olduğu belirsiz kişiler |
abanmak | Birine yük olmak, onun sırtından geçinmek |
acemilik etmek | Düşüncesizce hareket etmek |
açık bono vermek | Bir kimseye, istediği gibi davranma yetkisi vermek |
adama benzemek | Düzelmek, asam olmuş , göze hoş görünmek |
af buyurunuz | Özür dilemeyi ifade eden bir deyim |
Agop'un kazı gibi yutmak | Önüne konulan her yemeği çabuk yemek |
ağız gevşekliği | Sır tutmak hali |
ah edip eh işitmek | Daima feryat etmek |
ak sakaldan yok sakala gelmek | Çok yaşlanmak |
alavere dalavere Kürt Mehmet nöbete | Bir işte bütün yükü, sorumluluğu yetersiz kişiye bırakma durumunda söylenir. |
Allah hakkı için | Doğruyu söylemesi istenen kimseye verilen söz |
amma da yaptın | Olmayacak bir şey söyledin anlamında. |
arabayı düze çıkartmak | Sonunda işini kolaylaştırmak |
astarı yüzünden pahalı | Gerçek değerinden fazlaya mal olmak |
aşüftelik etmek | Hafif ve işveli davranmak |
atma Recep din kardeşiyiz | 'Biz birbirimizin ne olduğunu biliriz' anlamında kullanılır. |
ayvaz kasap hepsi bir hesap | Hepsi aynı hesaba geliyor anlamında. |
Azrail olmak | Çok korkulu ve zorba olmak |
baba baba değil iskele babası | Saygı duyulmayan, hayırsız baba |
başına feleğin tokmağı inmek | Bir felakete uğramak |
bela aramak | Kavga sebebi yaratmak. |
ben sarhoş yolcu sarhoş | Herkesin garip bir tutum içinde bulunduğunu anlatmak için kullanılır. |
beyni sulanmak | Bunamak. |
bıyıkları balta kesmez olmak | Güçlü olmak, kimseden korkmamak |
bızdık | Ufak çocuk |
binin yarısı beş yüz o da ben de yok | Düşünceli kimseleri avutmak için teselli mahiyetinde söylenir. |
bir avuç toprak olmak | Ölmek |
bir çırpıda | O anda |
boşlamak | İlgisiz davranmak, ilgiyi kesmek |
boyunun ölçüsünü almak | Biri tarafından ağzının payı verilmek |
bulanık suda balık avlamak | Karışıklıktan yararlanıp menfaatini kollamak |
burnu kokuyu iyi almak | Her şeyi önceden sezmek |
büyüklük göstermek | Bağışlamak |
büyük söylemek | Övünmek |
cafer ağanın abdest suyu | Tatsız, tuzsuz |
caka yapmak | Gösteriş yapmak |
cana işlemek | Çok tesir etmek |
can atmak | Çok istemek |
can ciğer | Samimi |
candan yanmış | Adamakıllı tutulmuş |
canı burnuna gelmek | Bir işte çok eziyet ve sıkıntı çekmek |
canını şeytana satmak | Kötü işlerle uğraşmak |
canın sağ olsun | Bir ziyan için söylenen teselli sözü |
ceddine okumak | Soyuna sövmek |
ceffel kalem etmek | Hemen hüküm vermek |
cephe almak | Düşmanca hal takınmak |
cıcığı çıkmak | Çok hırpalanmak |
ciğeri beş para etmez | Değersiz kişi |
cihan alem bilmek | Herkes tarafından bilinmek |
cin fikirli | Çok zeki, açıkgöz |
cumbadak dalmak | Ani olarak girmek, dalmak |
curcuna koparmak | Gürültüyle çevreyi karıştırmak |
curcunaya kalkmak | Kavga ve gürültü çıkarmaya kalkmak |
çabalama kaptan ben gidemem | Boşuna çabalama anlamında. |
çaçaron | Kavgacı, şirret |
çağı geçmek | Yaşlanmak |
çala kalem | Durmaksızın yazarak |
çehresi atmak | Rengi sararmak |
çehre uzatmak | Küsmek, somurtmak |
çek arabanı | Defol anlamında |
çeşnisine bakmak | Lezzetine bakmak |
çevir kazı yanmasın | Sözünü çeviren kimseler için söylenir. |
çıkmaz ayın son çarşambası | Belirsiz ve uzak zaman |
çiğ süt emmiş olmak | Soysuz ve namussuz olmak |
çileden çıkmak | Hiddetlenerek sabrın taşması |
çizmeden yukarı çıkmak | Haddini bilmemek |
çoban kulübesinde padişah rüyası görmek | Durumuna uygun düşmeyen büyük ve olmayacak hayallere kapılmak |
çorbada tuzu bulunmak | Emeği geçmiş olmak |
çömlek hesabı | Baştan savma hesap |
çöpçatan çatmak | Kısmet olmak |
çürük tahtaya basmak | Umduğunu bulamamak, aldanmak |
dağarcıkta bir şey kalmamak | Her şeyi yitirmek |
dalavere | Oyun, hileli iş |
davulu yarık | Sır saklamayan, önüne gelene içini döken |
dekbaz | Hileci |
demir gibi olmak | Sağlam ve sıhhatte olmak |
devede kulak | Kıyaslanan şeyler arasındaki orantısızlığı belli etmek için kullanılır. |
dırdır etmek | Yerli yersiz söylenip durmak |
dikili ağacı olmamak | Malı mülkü olmamak |
dili çetrefilli olmak | Rahat ve düzgün konuşamamak |
dilini zaptetmek | Konuşmamak |
dişini sökmek | Zararsız hale getirmek |
dokuz doğurmak | Korkudan ve heyecandan bitmek |
dolmaları yutmak | Kanmak, aldanmak |
dostlar alışverişte görsün | Laf olsun diye iş yapanlar için söylenir. |
döner taşım yok öter kuşum yok | Hiçbir şeye sahip olmamak |
dört dirhem bir çekirdek | Şık giyimli kimse |
dudukuşu | Geveze |
dümen suyundan gitmek | Karşısındakinin huyuna göre davranmak |
dünyaya kazık kakmak | Ölmemek |
Ebussuut Efendi'nin gelini | Eski moda giyinen kadın |
eceline susamak | Tehlikeli işlere girişmek |
edepsizliği gündeliğe takılmak | Edepsizliği alışkanlık haline getirmek |
efendilik yapmak | Saygılı hareket etmek |
efendizadem | Beyim anlamında bir hitap |
eğrisi doğrusuna gelmek | Uygunsuz yapılan işin tesadüfen uyumlu bitmesi |
ekmeği dizinde | Nankör |
elemtere fiş kem gözlere şiş | Nazar değmesin anlamında |
eli çabuk | Tez iş gören |
emeği geçmek | Bir işin yapılmasında yardımcı olmak |
ensesinde boza pişirmek | Çok eziyet çektirmek |
ermeni gelini gibi | Daima kırıtan, süzülen kadınlar için yapılan benzetme |
ervahlarına yuf olsun | Sövgü |
eski çamlar bardak oldu | Şartlar değişti anlamında kullanılır |
eşek hoşaftan ne anlar | Anlayışsız, zevksiz insanlar için söylenir. |
etek belde | Kıvrak ve becerikli |
ev açmak | Ayrı ev tutmak |
eyere de gelir semere de | Bütün işlere yarar anlamında |
ez ez de suyunu iç | Hiç yararı olmayan bir işi tenkit etmek için kullanılır. |
ezilip büzülmek | Aşırı sıkılgan davranmak |
fahiş faize batakçı müşteri | Benzer kişilikteki insanlar birbirini kolay bulur manasında |
faka basmak | Güç duruma düşmek |
falcı değilim ya | Ben olacağı bilemem anlamında |
fare düşse başı yarılır | Bir yerin yoksulluğunu anlatmak için kullanılır. |
farfara | Ağzında sır tutamayan kimse |
fasulye gibi kendini nimetten saymak | Kendine olduğundan fazla değer vermek |
feleğin çemberinden geçmiş | Tecrübeli, bilmiş |
felekten bir gün çalmak | Eğlenceli bir gün geçirmek |
ferteği çekmek | Kaçmak |
fesat kumkuması | Hep kötülük düşünen |
fıkırdamak | Kesik kesik gülmek |
fıldır fıldır aramak | Israrla ve telaşla aramak |
fırın süpürgesi | Zayıf, uzun boylu kimse |
fincancı katırlarını ürkütmek | Kötü niyetli kişileri ürkütecek hareketlerde bulunmak |
fitil almak | Öfkeyle parlamak |
fol yok yumurta yok | Herhangi bir sebep veya ilişki bulunmaması |
forsu kırılmak | İtibar ve onuru sarsılmak |
fukara babası | Fakirleri kollayan kimse |
fütur getirmek | Umutsuzluğa ve çaresizliğe düşmek |
gafil baş düşmana eş | İşlerinde hazırlıksız olan insan her zaman zor duruma düşebilir |
gagasından yakalamak | Zayıf noktasından yakalamak |
gavur ölüsü | Oldukça ağır |
gavurun tembeli keşiş Müslüman'ın tembeli derviş | Kendini büsbütün ibadete verip, dünyadan elini eteğini çeken kişiler için kinaye yollu söylenir. |
gazali rana | Güzel, hoş ceylan gibi sevgili anlamında |
geçmişi kandilli | Sövgü |
gemi aslanı | Gösterişli, işe yaramayan adam |
geyik etine girmek | Erginleşmek |
gırtlağından kesmek | Yiyecek parasını kısıtlamak |
giderayak | Gitmek üzereyken |
girye bana hande sana | Önce karşısındakini düşünen kimsenin kullandığı bir deyim |
giydirmek | Azarlamak |
gök demir yer bakır | İmkansızlıklar ve umutsuzluklar içinde bulunuşu anlatır. |
gömlek değiştirmek | Tutum ve görüşlerini değiştirmek |
göründü Sivas'ın bağları | Gerçekleşmesi beklenen bir şeyin ortaya çıktığına dair olanaklar belirdiğinde kullanılır. |
göz nuru dökmek | Yapılan işte göz emeği bulunmak |
güvendiği dağlara kar yağmak | Güveni sarsılmak |
habbeyi kubbe yapmak | Önemsiz bir şeyi büyütmek |
haber vermek | Bildirmek |
hak getire | Yoktur anlamında |
halep ordaysa arşın burada | Yapacağını yap anlamında sitem |
ham ervah | Kara ruhlu kimse |
hangi peygambere ümmet olacağını şaşırmak | Kimin sözünü ve yolunu tutacağını, ne yapacağını şaşırmak |
hat çekmek | Önemsememek |
hatun | Eski zaman beylerinin, hanımlarına olan hitabı |
Haymana öküzü | Hımbıl ve tembel kimse |
hazır mezarın ölüsü | Hep hazıra konmak isteyen tembel kimseler için kullanılır. |
her işin hakkından gelmek | Her işi başarır olmak |
her tarakta bezi olmak | Her işle ilgili olmak |
hesaptan düşmek | Yok saymak |
hır gür | Kavga |
hiçe saymak | Hiç değer vermemek |
hindi gibi kabarmak | Övünmek, böbürlenmek |
hokka gibi oturmak | Dikilen elbisenin tam üzerine uyması |
hoşbeş etmek | Sohbet etmek |
hödük | Görgüsüz, anlayışsız kimse |
hükümet sürmek | Ülkeyi yönetmek |
hüt dağı gibi şişmek | Karnı şişmek |
ıcığını cıcığını sormak | Bütün ayrıntıları öğrenmek |
ıkına sıkına | Güçlükle |
ıkınıp sıkınmak | İş yapmak için kendini zorlamak |
ılıca ördeği | Sıcağa ve rahata düşkün |
ırağı yakın etmek | Güçlükleri ortadan kaldırmak |
ırgat gibi çalışmak | Çok çalışmak |
ırgat pazarına döndürmek | Bir yeri dağınık ve karışık hale sokmak |
ısınmak | 1-Alışmak, 2-Sevmek |
ısıtıp ısıtıp önüne koymak | Bir konuda ikide bir söz açmak |
ıska geçmek | Atlamak |
ıskartaya çıkmak | Eskimek |
ıslak tavuk | Miskin kadın |
ıslatmak | Dövmek |
ışık göstermek | Yol göstermek |
ıvır zıvır | Önemsiz şeyler |
ibibullah sivri külah | Yapayalnız, varlıksız olan kimse |
ibiş gibi | Alığa benzer |
icabına bakmak | 1-Gerekeni yapmak, 2-Ortadan kaldırmak |
iç fırtınasına tutulmak | Morali bozulmak |
iç güveysinden hallice | Durumu şöyle böyle |
ifrit yardağı | Kötülüğe yardımcı olan |
iğne yutmuş | Çok bitkin ve sıkıntılı kişi |
ikisini bir kazana koysan kaynamazlar | Birbirine zıt insanları anlatmak için kullanılır. |
iki yakası bir yere gelmez | Bir türlü düzene kavuşamaz |
ilk göz ağrısı | İlk sevilen |
imana gelmek | Merhamete gelmek |
ingiliz tabancası gibi kurulmak | Çalım satmak, kasılmak |
ipe un sermek | Gevşemek, bahane uydurup işten kaçınmak |
ip korkusunu boynuna almak | Ölümü göze almak |
ipliği pazara çıkmak | Herkese rezil olmak |
istemem yan cebime koy | Rüşvet konusunda alay yollu söylenir |
işi sıkışık olmak | İşi çok ve külfetli olmak |
itsiz köye dönmek | Sakinleşmek, tenhalaşmak |
iyiden iyiye | Adamakıllı |
iyi gün dostu | İyi günlerde ortaya çıkan |
izi belirsiz olmak | İz bırakmadan kaybolmak |
kabak tadı vermek | Devamlı, ısrarlı bıktırmak |
kabasını almak | Bir yerin temizliğini üstünkörü yapmak |
kaçın kurrası | Birinin hiçbir oyuna gelmeyecek kadar açık göz, akıllı olduğunu anlatmak için kullanılır. |
kağıt üzerinde kalması | Bir anlaşmanın resmiyette kalması, tatbik edilmemesi |
kaleyi içinden fethetmek | Meseleyi karşı taraftan birinin yardımıyla halletmek |
kalp ağrısı | Aşk acısı |
kamburu çıkmak | Çok çalışmış olmak |
kan akıtmak | Kurban kesmek |
kan çanağı gibi | Çok kızarmış |
kan ter içinde kalmak | Çok yorulmak |
kapağı atmak | Gitmek, yerleşmek |
kapısını aşındırmak | Çok gidip gelmek |
kara gün dostu | İnsana sıkıntılı günlerinde yardım eden gerçek dost |
kaşının altında gözün var dememek | Yaptığını beğenmemek, takdir etmemek |
kedi ile harara girmek | Geçimsiz biriyle ortaklık etmek |
kendine yontmak | Karşısındakileri düşünmeden kendi çıkarına göre davranmak |
kıç atmak | Pek istemek |
kınalar yakmak | Çok sevinmek |
kimi kimsesi | Yakınları |
kimseye eyvallah etmemek | Kimseye minnettar kalmamak |
kimya gibi | Az bulunur |
kont gibi | Yakışıklı ve şık giyinmiş |
korkuluk | Gereksiz ve yararsız kimse |
körün istediği bir göz Allah verdi iki göz | Hayal ettiğinden daha fazlasına kavuşan kişiler için kullanılır. |
kör şeytanın işi yok | Hep aksilikle karşılaşan kişiler tarafından sitem yollu olarak kullanılır. |
kurdu koyunla barıştırmak | Kötü biriyle saf birini uzlaştırmak |
külçe gibi oturmak | Yorgunlukla çökmek |
kül yutmak | Kandırılmak, oyuna gelmek |
laçka olmak | Eskimek, işe yaramaz halde olmak |
laf altında kalmamak | Karşısındakinin sözünün altında kalmamak |
laf ebesi | Çok konuşan kimseler için kullanılır. |
lakke yapmak | Başkasının hakkını çalmak |
lala paşa eğlendirmek | Nazik kişileri eğlendirmeye çalışmak |
lamı cimi yok | Bir konu üzerinde itiraz kabul etmediğini bildirmek için kullanılır. |
leb demeden leblebiyi anlamak | Anlayışlı, zeki olmak |
leke sıçratmak | Bulandırmak |
leşini çıkarmak | Kıyasıya dövmek |
leyleği havada görmek | Çok dolaşanlara söylenir |
limoni tabiatlı | Mızmız |
lodosa tutulmuş gibi bocalamak | Ne yapacağını kestirememek |
lokman hekimin ye dediği | Güzel, tatlı şey |
lop yumurta | Kaynamış yumurta |
lügat paralamak | Anlamını bilmediği halde, bilgiç konuşmak |
lülüye gelmek | Aldanmak |
lüpe konmak | Değerli bir şeyi emek harcamadan ele geçirmek |
maça beyi gibi kurulmak | Saygısızca, kasılarak oturmak |
madrabaz | Çıkarını hileli yollardan sağlayan kimse |
mahalle çocuğu | Eğitimsiz çocuk |
makaraya takmak | Alaya almak |
marsık | Çok esmer kimse |
merak getirmek | Kara sevdaya tutulmak |
meryem Ana kandili gibi | Soluk (belirsiz) anlamında |
meşe odunu | Kaba, anlayışsız adam |
meydan vermek | Fırsat vermek |
mısır'daki sağır sultan bile duydu | Duymayan kalmadı anlamında |
mızrağı çuvala sığdıramamak | Gerçeğin asla saklanamayacağı anlamında kullanılır. |
mis gibi burnunda tütmek | Çok özlemek |
miskinler teknesi | Tembellerin toplandığı yer |
mürai | Art düşünceli kimse |
mürekkebi kurumamak | Daha pek yeni olmak |
mürekkep yalamış | Okuyup, yazmış kimse |
mürüvvetini görmek | İyi ve mutlu günlerini görmek |
Müslüman adam | 1-Dindar kişi, 2-Doğruluktan ayrılmayan kimse |
nabzını yoklamak | Karşısındakinin ne düşündüğünü anlamaya çalışmak |
nalına mıhına vurmak | Ne yapacağını kestirememek |
namı nişanı kalmamak | Yok olmak, unutulmak |
nanpareye muhtaç olmak | Pek yoksul olmak |
nargile suyu | Tatsız içecek |
nazı geçmek | İsteği geri çevrilmeyen kimse |
ne ala memleket | Uygunsuz yapılan işleri kınamak için söylenir |
neci oluyor | Ne karışıyor anlamında |
nefsine yedirememek | Bir şeyi hazmedememek, kabul etmemek |
nevri dönmek | Çok sinirlenip, bunun yüzünden belli olması |
ne yüzle | Ne cesaretle anlamında |
nispet vermek | Onu üzecek şekilde gösteriş yapmak |
nobran | Kaba, sert, kırıcı(kimse) |
noktası noktasına | Tastamam |
nuh gemisi | Her çeşit insanın toplandığı yer |
nuh nebiden kalma | Çok eskiden kalma |
nur topu gibi | Güzel, şişman, beyaz (çocuk) |
nur yüzlü | Temiz yüzlü kimse |
nutku tutulmak | Üzüntüden, korkudan konuşamamak |
o bir düşeş | O talih sonucu ele geçirilmiştir anlamında |
o gün bugün | O gündenberi |
oh demek | Rahat etmek |
ok gibi ciğerine işledi | Yapılan bir hareketin çok üzmesi |
ok yaydan çıktı | Vazgeçemeyeceği bir işi yapmak |
olmuş armut gibi eline geçmek | Kolaylıkla, yorulmadan elde etmek |
onun ipiyle kuyuya inilmez | Güven olmaz anlamında |
oralı olmamak | Önemsememek |
o saat | O anda |
o tarakta bezi olmamak | İlişkisi olmamak |
oynak | Hafif meşrep kadın |
oyun etmek | Hile yapmak, aldatmak |
oyunun sakalı bitmek | Bitmiş olayları anlatan bu deyim, genellikle Karagöz oyunlarının sonunda kullanılır. |
öbür dünyayı boylamak | Ölmek |
öfke topuğa çıkmak | Çok öfkelenmek |
öksüz babası | Öksüz ve yoksulları koruyan adam |
öküz boyunduruğa bakar gibi bakmak | İstemeden, mecburen bakmak |
ölçüsünü bildirmek | Haddini bildirmek, cezasını vermek |
ömür adam | Hoşsohbet adam |
önünü almak | Durdurmak |
öp babanın elini | Sürpriz bir durum karşısında yaşanan şaşkınlığı anlatmak için kullanılır |
örümcek kafalı | Eski kafalı, yeniliklere uyum gösteremeyen |
ötmek | Durmadan anlamlı, anlamsız konuşmak |
öve öve göklere çıkarmak | Çok övmek |
öyle başa böyle traş | Alakasız durumları belirtir. |
özü sözü bir | Verdiği sözleri tutan dürüst kimse |
pabucuna kum dolmak | Engelle karşılaşmak |
paçaları sıvamak | Hazırlanmak |
paha biçmek | Değerini ölçmek |
pancar kesilmek | Mahcup olup kızarmak |
paparayı yemek | Paylanmak, azar işitmek |
paraya para dememek | Kazancı bol olmak |
para peşin kırmızı meşin | Alışverişin peşin olduğunu anlatır |
patentasının altına almak | Egemenliği altına almak |
pestil gibi olmak | Çok yorgun ve halsiz olmak |
peşkeş çekmek | Bir iş yaptırmak için, kendine ait veya başkasına ait bir şeyi hediye etmek |
pılı pırtı | Eski püskü, değersiz eşya |
piç etmek | Bozmak, işe yaramaz hale getirmek |
pişmiş aşa soğuk su katmak | Yapılmakta olan bir işi bozmak |
piyasaya düşmek | 1-Çok bulunur olmak, 2-Orta malı olmak |
postal | Düşkün kadın |
put kesilmek | Sessiz ve hareketsiz kalakalmak |
püsküllü bela | Kişinin başını derde sokan kişi veya durum |
Rabbime emanet | Herhangi bir şeyin, kimsenin korumasını tanrıya bırakmak |
rafta kurabiye var ama size göre değil | İşinize yaramaz anlamında |
rahat yüzüne hasret kaldı | Huzursuz olmak, rahat edememek |
ramazan keyfi | Oruç tutanlardaki sinirlilik hali |
rengi atmak | Çok heyecanlanıp solmak, sararmak |
rengi olmamak | Silik olmak |
renk senfonisi | Birbiriyle uyuşan renkler bütünü |
rest çekmek | Kesinlikle kabul etmemek |
rızkını taştan çıkarmak | En zor şartlarda bile geçimini sağlamak |
rufailer karışır | İşin karmaşıklığını anlatır |
ruhu bile duymaz | Yapılan bir işten hiç haberi olmaz anlamında |
ruhuna hitap etmek | Herhangi bir şeyden çok etkilenmek |
rüya gibi | Gelip geçici şeyleri anlatmak için kullanılır |
rüyasında görse hayra yormaz | Olacağına ihtimal vermemek |
rüzgar ekip fırtına biçmek | Yapılan kötülüğe karşı daha büyük kötülüğe uğramak |
rüzgar gelecek delikleri tıkamak | Her türlü tedbiri almak |
saat gibi | Düzgün çalışan |
saat on bir buçuğu çalmak | Yaşı çok ilerlemek |
sacayak olmak | Üç kişi bir araya gelip çok samimi olmak |
saçı uzun aklı kısa | Düşüncesiz, aptal |
sağlam ayakkabı değil | Güven duyulacak kimse değil, doğruluğu konusunda şüphe duyulur |
sakala soğan doğramak | 1-Aldatmak, 2-hakaret etmek |
saman gibi | Tatsız, tutsuz |
sapı silik | Serseri |
sarı Yahudi | Paraya düşkün kişi |
sazına bülbül koymak | Çok güzel çalmak |
sefalar getirdiniz | Eskiden çok kullanılan, hoş geldiniz sözü |
sel önünden kütük kapmak | Zor bir iş başarmak |
sen sağ ben selamet | Yapacak bir şey kalmamak |
sıtma görmemiş ses | Gür ve kalın sesli |
sidik yarışı | Gerekli gereksiz rekabete girmek |
söyleye söyleye dilimde tüy bitti | Çok öğüt verdiği halde sözü dinlenilmeyen insanların içinde bulunduğu durumu anlatır. |
sütüne havale etmek | Karakterine, insanlık duygusuna bırakmak |
şafak atmak | Korkmak, şaşırmak |
şahbaz | Becerikli ve çevik |
şapa oturmak | Çaresiz kalmak |
şaşkın bakkal | Hesabını şaşıran kimse |
şerbetli | Kötü işler yapmayı huy edinmiş kimse |
şeşi beş görmek | İyi görmemek, yanılmak |
şeytan çekici | Sevimli ve akıllı çocuk |
şeytan diyor ki | İçinden zararlı bir şeyler yap diyen ses |
şifayı kapmak | Hastalanmak |
şimşek gibi | Büyük bir hızla |
şirret karı | Geçimsiz, huysuz, yaygaracı kadın |
şom ağızlı | Kötümser, olayları devamlı kötüye yoran kimse |
şöhreti afakı tutmak | Herkes tarafından bilinir hale gelmek |
şöyle bir bakmak | 1-Üstünkörü, 2-İnceler gibi manalı bakmak |
şunu bunu bilmem | Mazeret kabul etmem, özür dinlemem |
taban çekmek | Gitmek |
tabanvayla gitmek | Yürümek |
tadını kaçırmak | Zevkini bozmak |
takıp takıştırmak | Çok süslenmek |
talihi yar olmak | Şansı yardım etmek |
tantuna gitmek | 1-Öldürülmek, 2-Belaya uğramak |
tasamın on beşi | Umrumda değil anlamında |
taş yağar kıyamet kopar | Felaketli, korkunç zaman |
taş yürekli | Acıması olmayan kimse |
tavşan boku | Ne faydası, ne de zararı olan kimse |
tebelleş olmak | Başına bela olmak |
tebeşire peynir bakışlı | İyi göremeyen, şaşı |
tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş | Birbirine uygun, eşit şeyleri anlatmak için kullanılır. |
tiği teber şahı levent | Her şeyini tüketmiş kimseleri anlatmak için söylenir. |
tosunum | Gürbüz kimseler için kullanılır |
tut kelin perçeminden | Boşuna uğraşma, onda yok anlamında… |
tüy dikmek | Kötü bir durumu daha çok kötüleştirecek harekette bulunmak |
ucu dokunmak | Herhangi bir işten zarar görmek |
uç vermek | Görünmek, yetişmek, belirmek |
ufağını tefeğini toplamak | Kendine ait ne varsa toplamak |
ufuk açılmak | Yeni imkanlar belirmek |
ulan | Nefret, öfke ifade eden bir hitap şekli |
ulu orta konuşmak | Düşünmeden söylemek, rastgele söylemek |
ununu elemiş eleğini duvara asmış | Yapacağını yapmış |
utandınsa yüzüne kalbur tut | Utanmanın gereksizliğini anlatır |
uyku ölümün kardeşidir | Uyuyan kimsenin dünya ile ilgisi kesilir. Olup bitenden haberi olmaz. |
uzağı görmek | Bir işin sonucunu, nasıl gelişeceğini önceden tahmin funduszeue.infoli hareket etmek. |
uzun boylu | Ayrıntıları hesap ederek, etraflıca düşünmek. |
uzun uzadıya | Çok ayrıntılı olarak |
uzun yaşın ahiri ölüm | Ne kadar uzun yaşanırsa yaşansın, bütün canlılar bir gün mutlak öleceklerdir |
ücüğünden cücüğüne | Bütün yönleriyle |
üç aşağı beş yukarı | Belirlenmiş bir sayıdan biraz fazla veya biraz az olarak |
üçe beşe bakmamak | Çok fazla pazarlık etmeden alışveriş yapmak |
ümidi boşa çıkmamak | Beklediğini, umduğunu bulmak |
üsküdar dolmuşu gibi birbirinin üzerine | Çok kalabalık yer |
üst perdeden başlamak | Ağzını bozmak |
üstünde durmak | Israr etmek |
üstüne almak | Ödev olarak kabul etmek, bilmek |
üstüne basmak | Konuya değinmek |
üstüne varmak | Öfkelendirecek söz veya harekette ısrar etmek |
üstüne vurmak | Eklemek |
üstünüze iyilik sağlık | Hastalıkla ilgili konuşurken söylenir |
üvey evlat muamelesi görmek | Ayrı ve hor görülmek |
üzerine tuz biber ekmek | Bir kimsenin acısını fazlalaştıracak, derdini derinleştirecek davranışlarda bulunmak |
üzerinize afiyet | Ben hastayıfunduszeue.info etkilememesini dilerim. |
üzüm üzüm üzülmek | Çok üzülmek |
üzüm yemek değil bekçi dövmek | Önemli işler dururken vakit öldüren kişiler için kullanılır. |
vadesi gelmek | Ömrünün sonuna gelmek |
vakit geçirmek | Gereksiz işlerle uğraşmak |
vakit nakittir | Zaman en değerli varlığımızdır |
vara yoğa karışmak | Her şeye karışmak |
vardığın yer körse sen de gözünü kapa | İnsanlar, çevresindekiler ile iyi ilişkiler kurmak isterlerse onlara uymak zorundadırlar |
var kuvveti pazuya vermek | Kolunun kuvvetine güvenmek. |
vebali boynuna | Günahı ona ait anlamında |
veledizina | Babası belli olmayan |
verilmiş sadakası olmak | Bir belayı, kazayı zarar görmeden atlatmak |
vık dedirtmemek | Ses bile çıkarttırmamak |
vız gelip tırıs gitmek | Hiç aldırmamak |
vız gelmek | Önemsiz görünmek, aldırış etmemek |
vidin kalesi gibi metin olmak | Dayanıklı ve sabırlı olmak |
voli vurmak | Vurgun vurmak |
voyvoda kesilmek | Zalim olmak. |
vur abalıya | Sessiz ve sakin kimselere yapılan zulüm ve haksızlığı belirtmek için kullanılır. |
vur patlasın çal oynasın | Büyük eğlenceler için söylenir. |
vurucu güç | Çok etkili silahlarla donatıldığı için savaş gücü yüksek askeri birlik |
vuslat kıyamete kalmak | Kavuşma ümidi olmamak |
vücuda getirmek | Var etmek |
vücudunu ortadan kaldırmak | Öldürmek |
yabana atmak | Dikkate almamak |
yabana söylemek | Saçma ve yersiz konuşmak |
ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli | Mecburi durumlarda bir işin mutlaka yapılması gerektiğini belirtmek için söylenir. |
ya devlet başa ya kuzgun leşe | Büyük bir zafer için her tehlikenin, hatta ölümün bile göze alındığını belirtir. |
yağmur olsa kimsenin tarlasına yağmaz | Kimseye faydası ve yardımı yoktur anlamında. |
ya herro ya merro | Seçim yapılması gereken durumlarda söylenir. -ne olursa olsun anlamında, seçeneksizlik belirtir- |
yahudi pazarlığı | Kıyasıya yapılan pazarlık |
yakadan geçirmek | Evlat edinmek |
yaka paça | Hırpalayarak |
yalancı pehlivan | Sözde kahraman |
yalova kaymakamı | Değersiz olduğu halde çalım satan kişilere söylenir. |
yanağında güller açmak | Mutlu ve sevinçli olduğu yüzünden belli olmak. |
yangın var diye bağırmak | Bir şeyden çok bıkmak, bezmek |
yaptığını bilmemek | Aklı başında olmamak |
yediği naneyi kokutmak | Uygunsuzluğunu ortaya koymak |
yel kayadan ne alır | İmkansız bir durumu belirtmek için kullanılır. |
yıldırım gibi | Büyük bir hızla. |
yıldızı parlamak | Şans yüzüne gülmek |
yiyip bitirmek | 1-Onmaz hale getirmek, 2-Devamlı eziyet etmek |
yobaz | Kaba, sofu. |
yolu düşmek | Bir rastlantı sonucu gelmek. |
yosma | Güzel ve süslü kadın |
yuf ervahına | Lanet olsun anlamındaki bir karşı çıkma sözü. |
yüreği geniş olmak | Gamsız olmak, her şeyi kaldırabilmek |
yürekte var elde yok | Yetenekli olup, imkansızlıklar yüzünden bunu geliştiremeyen insanlar için söylenir. |
yüz yüze gelmek | Karşılaşmak |
zahmet çekmek | Eziyet ve yorgunluğa düşmek |
zahmet etmek | Yorulmak. |
zartalos | Yellenmek |
zebunu olmak | Birine çok düşkün olmak |
zehir etmek | Tadını kaçırmak |
zehir zemberek | Çok acı |
zembereği boşanmak | Uzun uzun gülmek |
zerre kadar | Yok denecek kadar |
zevahiri kurtarmak | Bir işi yarım yamalak yapıp eleştiri almamak |
zeval bulmak | Yok olmak. |
zıvanadan çıkmak | Çok öfkelenmek |
zihne dank etmek | Uzun zamandır anlaşılamayan bir şeyi, herhangi bir olayın araya girmesiyle birdenbire anlamak |
zil gibi | Parasız ve aç |
zilleri takıp oynamak | Çok sevinmek |
zilsiz oynamak | Çok sevinmek |
zokayı yutmak | Aldatılmak |
zurnacının karşısında limon yemek | Uygunsuz bir davranışta bulunarak, çalışamaz hale getirmek |
zurnayı biz çaldık parsayı o topladı | Haksızlık edip hazıra konanlar için söylenir. |
züğürt tesellisi | Boş, yersiz avutma |
zümrüt gibi | Yemyeşil. |