Kaşıntı, dermatologlara başvuru nedenleri arasında oldukça sık karşılaşılan bir şikayettir. Latincede pruritus olarak ifade edilen kaşıntı, kişide kaşıma ihtiyacına neden olan, oldukça rahatsız edici bir histir. Birçok deri hastalığının ve iç organ hastalığının ana bulgusu olarak karşımıza çıkabilir. Kaşıntı aralıklı veya 6 haftadan uzun süren kronik seyirli olabilir.
Bazı durumlarda en az ağrı kadar rahatsız edici boyuta ulaşabilen kaşıntı, pek çok sağlık probleminden kaynaklanabilir. Kaşıntının kontrol altına alınmaması, altta yatan hastalığın ilerlemesine, cilt problemlerine, uykusuzluğa ve hatta depresyona bile yol atığı görülmektedir.
Kaşıntının çok farklı nedenleri vardır. Genel olarak kaşıntı sebeplerini altta yatan nedene göre incelediğimizde:
Bu nedenle kaşıntının neden geliştiğinin detaylıca araştırılması çok önemlidir. Dermatolojik olarak kaşıntının en sık rastlandığı cilt hastalıkları ise cilt kuruluğu, uyuz, bitlenme gibi parazit hastalıkları, mantar enfeksiyonları, alerjik egzama ve alerjik ürtiker gibi hastalıklardır.
Kaşıntının en sık rastlanan nedenlerinden biri olan deri kuruluğunda özellikle yaşlı kişilerde cildin nemini kaybetmesiyle, eşlik eden sistemik hastalıklar, çoklu ilaç kullanımı ve psikojenik nedenlerle oluşmaktadır. Yaşlandıkça deri fonksiyonları, derinin esnekliği ve su tutabilme özelliği azalır. Sert alkali sabunlarla ve çok sıcak su ile sık banyo yapılması, derideki bu bozulmayı daha da arttırır, koruyucu lipid tabakasını zayıflatarak, deri kuruluğuna ve kaşıntıya yol açar. Ülkemizde yaygın olan liflenme, keselenme ve sauna alışkanlığının da derinin kuruyup kaşınmasında önemli rolü vardır. Tekrarlayan kaşımalar sonrasında ilgili cilt bölgesi travmatize olabilir ve bu bölgede kanama veya enfeksiyon gibi problemler gelişebilir. Kaşınan deride kaşıntıya sekonder deride kalınlaşma, koyu lekeler ve skarlar görülebilir.
Kaşıntı nedenleri içinde ayrıca psikolojik nedenler ve stres önemli bir yer tutar. Hasta tipik olarak lokalize yoğun kaşıntıdan şikayetçidir. Bazı durumlarda kronik sürtünme ve kaşıma bilinçaltı ve zorlayıcı bir dürtü şeklinde bir alışkanlık haline gelir. Özellikle elin kolay ulaştığı bölgelerde vücudu kanatıncaya kadar kaşıma isteği uyandırır ve bu kısır döngünün kırılması bazı vakalarda oldukça zordur.
Kaşıntıya tipik deri lezyonu olmadan pek çok iç hastalığı eşlik edebilmektedir. Bu nedenle uzun süren kaşıntıları ciddiye almak gerekir. Özellikle kaşıntının yaygın ve kronik olması, ileri yaş ve anormal fiziki bulgular altta yatan sistemik hastalık açısından risk faktörleridir. Kaşıntının sistemik nedenleri içinde kronik böbrek yetmezliği, diyabet, karaciğer ve tiroit hastalıkları, demir eksikliği anemisi, parazit enfeksiyonları, Hodgkin lenfoma gibi malignensiler ve ilaç alerjileri yer almaktadır.
Altta yatan bir deri hastalığı olmayan kronik kaşıntılı hastalarda tanı konulması, dikkatli bir tıbbi öykü ve fizik muayeneye dayanır. Kişinin hayat kalitesini önemli ölçüde düşüren kaşıntının altında yatan sebebin bulunması ve vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gerekir. Kaşıntılı hastalarda altta yatan başka bir hastalık var mı yok mu değerlendirebilmek için daha ileri tetkik amacıyla hastaların deri biyopsisi, kan testleri ve görüntüleme tetkikleri yapılabilir. Kaşıntının nedeni öğrenilmeden her kaşıntıda aynı ilaç kullanılmamalıdır. Kaşıntı tedavisinde altta yatan hastalığa göre hedefe yönelik tedaviler uygulanmalıdır. Basit yöntemlerle iyileşmeyen uzun süreli kaşıntılarda mutlaka dermatoloji uzmanına başvurmak gerekir.
Doç. Dr. Tuba Oskay
Bayındır Söğütözü Hastanesi Dermatoloji Uzmanı
İnsanın derisinde her türlü problem görülebilmektedir. Karartı ve kaşıntı da görülmesi olasıdır. Bu iki soruna da limon ve gül suyu karışımı oldukça etkili olacaktır.
Sırtta Deride Kararma Nasıl Geçer? >
Deride Kararma Nasıl Geçer?Deride Kararma ve Kaşıntı Nasıl Geçer?Sırtta Deride Kararma Nasıl Geçer?Yanık Sonrası Deride Kararma Nasıl Geçer?Deride Kararma Doğal Tedavisi Nasıldır?
Sürekli sürtünme ve yanlış epilasyon uygulamaları sayesinde deride kararma görülebilir. Güneşe maruz kalmak da kararmayı etkilemektedir. Bu sebeplerden dolayı deride kararma kötü bir durumdur. Deride kararma nasıl geçer, kaşıntı nasıl geçer? Sırtta deride kararma nasıl geçer, yanık sonrası deride kararma nasıl geçer? Deride kararma doğal tedavisi nasıldır? Gibi merak edilenleri sizler için derledik.
Sürekli bir sürtünme, yanlış epilasyon ve lazer uygulamaları, güneşe maruz kalma ve etkisi altında çok fazla durmak, kozmetik kullanımı cilt kararmasına neden olarak gösterilebilmektedir. Sürekli sıcak sir uygulaması, aşırı bir biçimde dar giyinme, sürekli sentetik kıyafet kullanımı ve ped takmak da kararmayı oldukça fazla arttırmaktadır. Ayrıca yaşa da bağlı olarak kararmalar artış gösterebilmektedir. Bu gibi durumlar deride kararma yaratan nedenler arasında gösterilmektedir. Bu durumlara oldukça fazla dikkat edip önem göstermek gerekecektir. Gerekli epilasyon işlemlerini daha güvenilir yerlerde yapmak deride kararmayı doğurmayacak olmakla birlikte sizin için de oldukça daha da yararlı olacaktır.
Deride kararma kişinin dersini oldukça kötü bir görüntü haline sokmaktadır. Bu yüzden hiç kimse derisinde bir kusur olsun istemez. Sık sık güneşe karşı maruz kalmak da bir diğer önemli deri kararma konusunda etkili olan hususlardan biridir. Yazları denize girerken ve çıkarken güneş kremleri kullanarak bu sorunu ortadan kaldırmak oldukça mümkün bir durum haline gelecektir.
Deride kararama olmaması için kişi kendine oldukça dikkat etmelidir. Deride kararma olmaması için birçok yöntem vardır. Güneşe karşı büyük dikkat etmek gerekmektedir. Yazları denize girerken ve çıkarken güneş kremi kullanmak deride kararma yapmaması adına ciddi açıdan büyük bir rol oynamaktadır. Deride kararma geçirmek için başta limon suyu gelmektedir. Bu limon suyunun yanı sıra gül suyunu da karıştırarak temiz cildinizi gece yatmadan önce silerek gece boyu beklemelisiniz. Cilde masaj yaparak uyguladığınız karışımı sabah ılık su ile temizleyerek ritüeli kararma geçene kadar her gece tekrarlanabilmektedir.
İnsanın derisinde her türlü problem görülebilmektedir. Karartı ve kaşıntı da görülmesi olasıdır. Bu iki soruna da limon ve gül suyu karışımı oldukça etkili olacaktır.
Sırtta deride kararma da görülebilen güneş yanmalarından kaynaklı bir durum olabilmektedir. Bu duruma en iyi yöntem ise limon ve gül suyudur. Bu karışım sonucunda bu problemden kurtulabilirsiniz.
Güneş ışığına maruz kaldıktan sonra halk arasında yanma durumu sonucu deride kararma oluşur. Kararma sonucunda ise çok kara bir görüntü ciltte meydana gelmektedir. Bu durumdan kurtulmak için limon suyu kullanılmalıdır.
Deride kararmanın en doğal tedavisi limon ve gül suyudur. Düzenli kullanımından sonra deride kararmalar çözüme kavuşturulabilmektedir. Bu iki etkili formül oldukça başarılı sayılmakta olup sık sık da bu durum için çözüm haline gelmiştir. Deride kararma kişi için çok büyük bir de problem haline gelmektedir.
Koltuk altı kararması, ciltte bulunan renk pigmentlerinin artması ile ortaya çıkan bir durumdur. Cilt vücuda göre daha koyu bir renk almaktadır. Oluşan koyu renkli cilt zamanla kişinin estetik açıdan rahatsız hissetmesi, kuruluk oluşması, kaşıntı ve hassasiyet gibi belirtiler gösterir.
Kararma eğer bir hastalık durumunda ortaya çıkmışsa cildin diğer bölgelerinde de renk değişimi görülebilir. Hormonal bozukluk, tip 2 diyabet, obezite ya da kanser gibi hastalıkların sekonderi olarak kararma oluşabilir.
Deride bulunan renk pigmentlerinin sayı olarak artması cildin normal renginden uzaklaşarak daha koyu bir renk alması koltuk altı kararması olarak adlandırılmaktadır. Koltuk altındaki koyu renkli görünüm bir hastalığa bağlı olarak gelişerek (sekonder) ortaya çıkmamışsa sağlık açısından herhangi bir probleme neden olmaz.
Koltuk altındaki renk değişimi genellikle kişinin estetik açıdan rahatsız hissetmesine neden olmaktadır. Havaların sıcak olduğu mevsimlerde kolu kısa kıyafetlerin tercih edilmesi ile kol altları görünür olmaktadır. Bu kıyafetler tercih edildiğinde koltuk altında kararma varsa kişi kendini özgüvensiz ve estetik açıdan kötü hissedebilir, utan duyabilir.
Koltuk altının renk değiştirmesi genellikle herhangi bir hastalığın belirtisi değildir. Koltuk altının karararak renk değiştirmesi birçok sebeple ortaya çıkabilen bir durumdur. Bunlardan bazıları; şeker hastalığı, hormon düzensizliği, genetik olarak ailede görülmesi, kanser ya da bazı ilaçların kullanılması olabilir.
Kol altı kararması nadir bir cilt hastalığı olan akantozis nigrikans belirtilerinden biri olabilir. Bu hastalıkta vücutta kıvrım olan; kasık, koltuk altı, diz, dirsek gibi bölgelerin cilt renginde kararma meydana gelebilir. Akantozis nigrikans hastalığının diğer belirtileri arasında; kuru cilt, kötü koku, kaşıntı ce ciltte pürüzlü görünüm sayılabilir.
Koltuk altında kararma her yaştan her cinsten bireyde görülebilir. Çeşitli sebeplerle ortaya çıkabileceği gibi herhangi bir hastalığın belirtisi olarak da ciltte kararma meydana gelebilir. Hijyene dikkat edilmemesi, deodorant kullanımı, jilet kullanılması ve epilasyon aletlerinin cildi tahriş etmesine bağlı olarak ortaya çıkabilir.
Herhangi bir sağlık sorunu olup olmadığını belirleyebilmek için kişinin detaylı olarak muayene edilmesi gerekmektedir. Kararmaya neden olan faktörlerin belirlenmesi ile doğru tedavi yöntemi belirlenir. Bir tedavinin başarılı olabilmesi için altta yatan nedenlerin bilinmesi önemlidir. Koltuk altı kararmasına neden olabilecek faktörler şu şekildedir:
Kişinin kol altının kararmasına neden olabilecek unsurlar kalıtsal olarak aile bireylerinden aktarılabilir. Hastanın ailesine ya da akrabalarında cilt koyulaşması yaşayan bireyler varsa kendinde de bu rahatsızlığın oluşma ihtimali yüksektir.
Hormonların dengesiz ve düzensiz salgılanmasına neden olan hastalıklar kişinin insülin seviyelerinde bozulmaya sebep olur. Bu bozulma kan şekeri seviyesinde düzensizliğe yol açar. İnsülinde görülen bozulmalar vücuttaki birçok organın ve dokunun olumsuz etkilenmesine yol açabilir. Bunlardan biri de cilt yapısıdır. Kol altında kararmaya neden olabildiği gibi; hipotiroidizm, polikistik over sendromu, cushing sendromu ve akromegali gibi hormon bozukluğuna bağlı oluşan hastalıklara sebep olabilir.
İnsülin-şeker seviyesinin olumsuz yönde değişmesi bazı ilaçların kullanımının sonucu olarak ortaya çıkabilir. Bir kişinin insülin seviyesi yüksek ise koltuk altındaki cildin kararmasına yol açabilir. İnsülin seviyesinin değişmesine sebep olan ilaçlardan bazıları şu şekildedir: büyüme hormonu kullanılması, niasin alımı, doğum kontrol hapları, steroid grubundaki ilaçlar (örneğin kortizon).
Tip 2 diyabet hastalarının organları ve dokuları genellikle insülinin oluşturduğu etkilere karşı dirence sahiptir. Direnç sebebiyle kan seviyesinin düşmesi için çalışan insülin başarılı olamaz ve kişinin kan şekerinde yükselmeye devam eder. Sonuç olarak da insülin direnci hastalığı oluşabilir. Diyabet hastalarının yaşadığı kan glikoz seviyesinin yükselmesinin etkilerinden biri de deri kararmasıdır.
Sindirim sistemi organlarında görülen kanser tipleri (kolon, karaciğer, mide vs.) ciltte koyulaşmaya sebep olabilir. Sindirim sisteminde görülen kanser hücreleri ve tümör büyüme faktörlerini etkileyerek seviyesini artırır. Ciltteki pigmentlerin büyüme faktöründen etkilenmesiyle hücre sayısında artış görülür. Bu da cilt tonunda kararma olarak ortaya çıkar.
İnsülin direncini etkileyen durumlardan biri de hastanın aşırı kiloya sahip olmasıdır. Vücuduna göre ideal olan kilodan fazlasına sahip olan kişilerin şeker hastası olma riski de artmaktadır. Diyabet hastalığı ve insülin direncinin tetiklenmesinin sonucu olarak koltuk altında kararma meydana gelebilir.
Koltuk altını jilet ile sık tıraş etmek, aşırı terleme, deodorant kullanımı, koltuk altındaki kılların yolunması, epilasyon aletinin kullanılması gibi durumlar cildin tahriş olmasına ve zamanla bölgenin kararmasına yol açabilir.
Koltuk altındaki cildin koyu bir renk alması tedavi edilebilen bir cilt rahatsızlığıdır. Tedavi sürecinin başarı ile tamamlanabilmesi için bu rahatsızlığa neden olabilecek faktörlerin detaylı olarak incelenmesi gerekmektedir.
Koltuk altı kararmasından şikayetçi olan bireylerin sağlık kuruluşlarındaki dermatoloji hekimlerine başvurması gerekmektedir. Yapılan tetkikler doğrultusunda; davranış değişiklikleri, obezite, insülin direnci gibi sorunlar cilt kararmasının da tedavisi olarak görülebilir.
Koltuk altı kararması için klinik yöntemler de bulunmaktadır. Bunun için öncelikli olarak bir uzmana danışmalı ve onun görüşleri doğrultusunda tedavi yönteminizi belirlemelisiniz. Klinik yöntemlerden bazıları şu şekildedir:
Kişinin cilt tipine göre uygulanan işlemler değişebilir. Her işlemin etkisi kişiden kişiye değiştiği için hastanın deri tipine en uygun yöntem uygulanmalıdır.
Sağlık açıdan önemli bir sorun olmasa da ciltte oluşan kararma kişinin estetik açıdan huzursuz ve özgüvensiz hissetmesine yol açabilir. Bu durumdan şikayetçi olan bireylerin uzman bir hekim tarafından muayene edilmesi gerekmektedir. Kararmaya neden olan sebeplerin detaylı olarak tetkik edilmesi tedavide uygulanacak yöntemin belirlenmesi bakımından oldukça önemlidir.
Koltuk altı kararmasına iyi gelebilecek bazı uygulamalar şu şekildedir:
Koltuk altının kararmasını engellemek için uygulanan birçok yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemler kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Öncelikle cildin kararmasına neden olan faktörlerin detaylı olarak incelenmesi ve sebebinin bulunması gerekmektedir. Kararmaya neden olan faktörlerin incelenmesi ve tedavi yönteminin belirlenmesi için bir uzmana başvurulmalıdır.
Örneğin; terlemeye bağlı olarak oluşan kararmada hijyene dikkat edilmelidir. Koltuk altında kararma olmayan fakat böyle bir ihtimalin oluşmasını engellemek isteyen bireyler güneşe çıkarken güneş kremi kullanabilir. Kıl alma uygulamasına yanlış teknik de kararmaya neden olabilir. Kıllar çıkış yönünün tersine alınmalı, tıraş gibi yöntemlerden uzak durmalıdır.
Diz, kasık, boyun, koltuk altı gibi kıvrımlı olan bölgelerde birçok sebepten dolayı cilt renginde koyulaşma oluşabilir. Bu kararmanın genel olarak ciddi bir sebebi olmasa da bazı hastalıklarda sekonder olabilir. Bunun için bir dermatoloji uzmanına başvurulması ve detaylı araştırma yapılması gerekir.
İnsanlar genellikle koltuk altlarında oluşan kararmayı fazla terlemeyle ilişkilendirmektedir. Koltuk altı temizliğinde uygulanan yanlış teknikler cildin kararmasına neden olur. Bunlara; ağda kullanımı, jiletler, epilasyon aletleri ve deodorant kullanımı örnek olarak gösterilebilir. Bu ürünlerin yanı sıra genetik olarak da koltuk altında kararma oluşabilir.
Daha beyaz koltuk altına sahip olabilmek limon ile mümkündür. Limon içeriğinde bulunan asit ile kararmayı ortadan kaldırabilir. Yuvarlak kesilmiş limonları dakika beklettikten sonra cildi durulayabilirsiniz. Limon aynı zamanda koku oluşumuna neden olan bakterileri öldürür.
Patates, salatalık, limon, karbonat, pirin gibi bitkisel ürünlerden oluşan bir kür hazırlayabilir cildinize uygulayabilirsiniz. Koltuk altı kararmasını engellemesi ya da rengini açması için tuz ve limonu karıştırarak uygulayabilirsiniz. Bu uygulama hem kılların geç çıkmasını hem de cildin beyazlamasını sağlar.
Düzenli olarak duş almak, cildin temiz kalmasını sağlar ve ter kokusunun oluşmasına engel olur. Koltuk altı temizleme için en önemli madde hijyendir.
Dermatologlar cilt kararması sorununun ortaya çıkmasına pek çok şeyin sebep olabileceğine dikkat çekiyor ve her birine özel bir çözüm uygulanması gerektiğini söylüyorlar. Başka bir deyişle cilt kararması nedenleri karşımıza pek çok farklı şekilde çıkabiliyor. Peki cilt kararması nedenleri nelerdir? Bunun pek çok sebebi olabilir. “Cilt rengi neden koyulaşır?” sorusuna birlikte yanıt arayalım.
Eşitsiz cilt rengi, cildin at katmanlarındaki dokuların düzgün çalışmamasından kaynaklanabilir. Bu durum kimi zaman dışardan fark edilemez, ancak kimi zaman da cilt kararması şeklinde tezahür edebilir. Bu durumda derinlemesine etki eden bir nemlendirici kullanmak gerekir. Bu şekilde cildin nem dengesi yeniden düzenlenir ve cilt hücrelerinin doğal şekillerini kazanmaları sağlanır. İdeal çözüm vitamin ve mineral yönünden de zengin bir nemlendirici ile cildin kendini onarmasıdır. Suya benzer dokuları olan ürünler cildinizin en kuru alanları tarafından bile kolayca emilirler. Bununla birlikte düzenli olarak krem kullanmak da önemlidir. Çünkü arada bir kullanılan ürünlerle uzun soluklu sonuçlar alınamaz.
Dışarda, üstelik koruyucu kullanmadan çok fazla zaman geçirmek cilt renginde ciddi değişimlere neden olabilir. Nedeni çok basit: Güneş altında ışığa aşırı maruz kalmak. Önlem de çok basit: İyi bir koruyucu kullanmak. Kullandığınız koruyucunun da en az 15 SPF olmasına özen gösterin, böylece UV ışınlarının zararlarından korunursunuz.
Cildin üst katmanı kendini yenilemekten aciz kaldığında, rengi de koyulaşır. Doğal yenilenme rutinine dönmek için ölü hücrelerden kurtulmanız gerekir. Bunun için peeling yaptırmanız ya da yüzünüzü keselemeniz gerekmez. “Yüzün kararması neden olur?” sorusunun cevaplarından biri de budur. Daha yumuşak yöntemlerle de ölü hücrelerden kurtulabilir, özellikle cildiniz hassas ise, ona zarar vermemiş olursunuz. “Yüzün kararması neden olur?” diye sorulduğunda, yüzde uygulanan basınçlı temizleme işlemlerini gösterebiliriz.
Alerjiler ve lekeler cilt problemleri arasında ilk akla gelenler. Aynı zamanda cildin koyulaşmasına da neden olabiliyorlar. Her iki sorun da özel olarak tedavi edilmeli ve bunun için de nedenleri ortaya çıkartılmalı. Bir kez nedeni anlaşıldıktan sonra renk değişimini gidermek çok daha kolay. “Cilt rengi neden koyulaşır?” sorusuna bu unsurları cevap olarak gösterebiliriz. Bir sonraki başlıkta bu karartıların nasıl giderileceğine değineceğiz.
“Cilt kararması nasıl giderilir?” sıklıkla karşılaştığımız bir soru. Cildinizi korumak için sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmeniz, düzenli egzersiz yapmanız ve elbette iyi beslenmeniz de gerekir. Yeterince su içip, düzenli egzersiz yaptığınız, meyve ve sebzeden yana zengin bir rejime sahip olduğunuz sürece yukarıdaki sorunlardan da uzak durmuş olursunuz. Cilt kararması nasıl giderilir sorusunun cevabı aslında sağlıklı bir yaşamdan geçiyor. İsterseniz, “cilt kararması nasıl geçer?” sorusuna maddeler halinde cevap verelim: - Yeterince su içerek - Düzenli egzersiz yaparak - Meyve ve sebze barındıran zengin bir diyet uygulayarak Bu yönergeler ile birlikte “cilt kararması nasıl geçer?” sorusuna da yanıt vermiş oluyoruz. Cilt kararmasına ne iyi gelir? Cilt kararmasına ne iyi gelir? diye sorduğumuzda, sağlıklı bir yaşam sürmenin yanında bu duruma iyi gelecek başka unsurlar da bulunmaktadır. İşte onlardan birkaçı.
Koltuk altında yaşanan kararmalar için uygulayabileceğiniz leke tedavisi ise patatesler! Evet yanlış duymadınız patatesler. Bir adet çiğ patatesi ortadan bölerek, sarı kısmını koltuk altınıza iyice sürün. Yaklaşık olarak yarım saat beklettikten sonra koltuk altınızı yıkayarak bakımını gerçekleştirebilirsiniz.
Kan dolaşımını hızlandıran E Vitamini, cilt rengini eşitlemekte ve cildi temizlemektedir.
Cilt tonunu eşitlemek için kullanılan ürünlerin özel ürünlerden biri de aloe vera jeli. Her gün kararma yaşanan bölge için aloe vera jeli kullanarak cilt renginizin açılmasını sağlayabilirsiniz.
Süt ve balı karıştırarak özel bir karışım oluşturabilirsiniz. Bu sayede kararma yaşanan bölgelerden beyazlama gözlemleyebilirsiniz. Süt ve baldan oluşturmuş olduğunuz maskenizi ciltte kararma olan bölgelerde yarım saat boyunca bekletebilirsiniz. Ardından ise ılık bir su ile duş alabilirsiniz. Cilt kararması yaşanan bölgelerde kullanacağınız bu maskeyi, haftada 3 ya da 4 kez uygulayabilirsiniz.
Uzak Doğu'daki pek çok kadının cilt güzellik sırrı pirinçten geçiyor. Bunun için bir pirinç maskesi hazırlayabilirsiniz. Pirinci suya koyarak, nişastasını salana kadar bekleyin. Ardından suyun içerisine birkaç damla sirke ve bir tatlı kaşığı yoğurt ekleyerek karıştırın. Sonrasında ise cilt üzerine sürebilirsiniz. Yaklaşık 20 dakika boyunca cilt üzerinde pirinci tutun. Sonrasında maskeyi çıkarıp yüzünüzü güzelce yıkayın. Pirinç maskesini gün aşırı olacak biçimde uygulamaya devam edebilirsiniz.
Portakal suyu ile zerdeçal tozunu karıştırarak elde edeceğiniz karışım sayesinde cilt üzerinde renk açıcı bir etki oluşur. Temiz cilde uygulanması gereken bu maske, aynı zamanda sizin siyah noktalarınızdan da kurtulmanıza yardımcı olacaktır.
Cilt beyazlatıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Haftada 3 defa uygulanabilir. Fakat asitli olduğu için cildin hassas bölgelerinde kullanmamak gerekir. Aloe Vera Jeli: Birçok kozmetik ürününde kullanılan bu jel, cildinizi derinlemesine nemlendirecek ve rengini açacaktır. Diğer güzellik önerilerimize de göz atın!