pricain muadil / Pricain %2 1 Flakon ilacı fiyatı, yan etkileri, endikasyonları nedir

Pricain Muadil

pricain muadil

Pricain %2 1 Flakon

Sinir Sistemi - Anestezi İlaçları - Lokal Anestezik İlaçlar - Amidler - Prilokain

İlaç Adı:Pricain %2 1 Flakon
Firma:Polifarma İlaç
Etkin Madde:Prilokain
ATC Kodu:N01BB04
Kamu Kodu:A
Barkod:
Fiyatı:38,79 TL
Reçete Tipi:Normal Reçete
e-Reçete:Aktif
Temin:İlacınızı sadece eczaneden alınız!

Pricain %2 1 Flakon Endikasyonları

Pricain, cerrahi operasyonlarda vücudun bir kısmında anestezi yaratmak ve de ağrının hissedilmemesini sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.

Pricain Fiyatı

Pricain %2 1 Flakon, ilaç fiyatı: Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'na bağlı İEGM (TİTCK) tarafından tarihi itibariyle açıklanan KDV dahil satış fiyatı 38,79 TL dir. Polifarma İlaç firması tarafından satışa sunulan barkod numaralı bu ilaç Orijinal/Jenerik/Yirmi Yıllık sınıflandırmasında Jenerik ilaç sınıfındadır.

Pricain %2 1 Flakon Etkin Maddesi

Pricain ilacının etkin maddesi olan Prilokain, orjinal ismiyle Prilocaine maddesinin Milli Tıp Kütüphanesi kayıt numarası (CAS No) olup, molekül ağırlığı g/mol, formülü ise C13H20N2O dir. Prilokain maddesinin hamilelik / gebelik kategorisi B'dir, bu etkin madde bulunan ilaçlar yoluyla alınır.


Pricain ilacının ana etkin maddesi Prilokain için Kimyasal Yapı Resmi:
Pricain %2 1 Flakon (Prilokain) Kimyasal Yapısı (2 D)Pricain %2 1 Flakon (Prilokain) Kimyasal Yapısı (3 D)

Pricain %2 1 Flakon ilacının Kategorisi

Sinir Sistemi - Anestezi İlaçları - Lokal Anestezik İlaçlar - Amidler - Prilokain
Pricain ilaç eşdeğer kodu: EA

Pricain %2 1 Flakon Uyarılar

ilaç tr uyarısı: Hiçbir ilacı doktorunuza ya da eczacınıza danışmadan kullanmayınız. Unutmayınız ki, internet sitelerinde ilaçlar hakkında verilen bilgiler, bir uzmanın sizi muayene ederek vereceği reçetenin yerini tutmaz. Bu sayfada Pricain kullananlar veya diğer kişiler ilaç hakkında yorum yapamaz.

CİTANEST NEDİR ?

0 ratings0% found this document useful (0 votes)
29 views pages

Original Title

Copyright

Share this document

Share or Embed Document

Did you find this document useful?

• Citanest bir lokal anestezik ilaçtır.

• Bu ilaç amid grubu lokal anesteziktir.

• Düşük potansiyellidir.
• Etken maddesi; prılokaın hiroklorür-
Lokal Anesteziklerin Etki Sürelerine Göre Sınıflandırılması
PİYASADAKİ DİĞER İSİMLERİ
• CITANEST
• PRICAIN
• PRICALEST
• PRILOC
• PRILOCİNE
ENDİKASYONLARI
• Lokal infiltrasyon
• Sinir Blokları
• Epidural Blok
• Artroskopi
• İntravenöz Bölgesel Anestezi
KULLANIM;

• İşlem yapılacak bölgeye yakın bir yere istenilen


etkiyi sağlayacak en düşük dozun enjekte
edilmesiyle o bölgedeki sinirler hissizleşir ve
uyuşur. Bu sayede işlem ağrısız daha kolay ve
rahat yapılmış olur.
Adrenalin içermediği için kardiyak aritmiye
neden olmaz. Alerji görülme olasılığı diğer lokal
anesteziklere oranla daha düşüktür. Hipertansif
hastalarda ve kardiyovasküler sistem rahatsızlığı
olan hastalarda kullanılır. Hamilelerde kullanımı
sakıncalıdır.
BU İLACI KULLANIRKEN
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN
HASTALAR
ALERJİSİ OLAN
ANEMİSİ OLAN
KALP VE BÖBREK HASTALIKLARI OLAN
UYGULAMA YAPILACAK BÖLGEDE ENFEKSİYON VARLIĞI
PARACETAMOL TABLET NEDİR? NE İŞE
YARAR?
•ağrı kesici ve ateş düşürücü etkiye
sahip bir ilaç etken maddesidir.
• Parasetamol ağızdan alındığında 
gastrointestinal sistemde hızla emilir. İlaç
alındıktan dakika sonra maksimum 
plazma konsantrasyonlarına ulaşır.
Parasetamol bütün dokulara hızla dağılır.
Plazma proteinlerine bağlanması zayıftır.
•Plazma yarı ömrü  saattir. İdrarla,
parasetamol’ün %’ü değişmemiş
olarak atılır. %80’i ise biyolojik olarak
glukuronid veya sülfat bileşikleri
olarak atılır.
•Analjezik etkisi yeni nesil analjeziklere
göre hafif kalmış olsa da gastrointestinal
sistemde yan etkisinin hemen hemen
olmaması, güvenilirliği ve de gebelerde
kullanılabilmesi parasetamolun her
zaman ön planda kalmasını ve klasik bir
analjezik olmasını sağlar.
Endikasyonları
• Baş ağrısı, migren, âdet sancıları, diş ağrısı, soğuk
algınlığı ve gripal enfeksiyonlara bağlı ağrı, nevralji,
nevrit, siyatik, lumbago, kas ve eklem ağrıları, orta 
kulak ağrıları, sinüzit ve cerrahi operasyonlara veya
yaralanmalara bağlı ağrılar ile adet zorluklarından
kaynaklanan ağrılarda endikedir. Asetilsalisilik asite
 duyarlılığı olan hastalarda alternatif ilaç olarak
kullanılır.
KONTRENDİKASYONLARI
•Parasetamol’e karşı hassasiyeti olan
kişilerde kullanılmamalıdır. Anemi,
böbrek, kalp, akciğer ve karaciğer
hastalığı olanlarda parasetamol sık ve
uzun süreli kullanılmamalıdır.
UYARILAR VE ÖNLEMLER
• Yetişkinlerde 10 gün, çocuklarda 5 günden uzun süren ağrılarda,
ateşi oC’den fazla olanlarda, 3 günden daha uzun süren ve
tekrarlayan ateş vakalarında doktor tavsiyesi olmadan
kullanılmamalıdır. - Uzun süreli kullanımdan sonra papiller nekroz
görülebilir. - Ağır böbrek ve karaciğer bozukluğu olan hastalarda
dikkatli kullanılmalıdır. - Karaciğeri etkileyen diğer ilaçlar ile
tedavi edilen hastalarda doktor önerisi ile kullanılmalıdır. Gebelik
ve laktasyon dönemlerinde ancak doktor tavsiyesi ile
kullanılmalıdır.
Tavsiye edilen parasetamol dozları
• Yetişkinler ve 16 yaş ve üstü çocuklar için: saatte bir
mg-1 g, günde en fazla 4 g.
• yaş arası çocuklar için: saatte bir günde maksimum
dört doza kadar mg.
• yaş arası çocuklar için: her saatte bir mg
günde maksimum dört doza kadar.
• yaş arası çocuklar için: saatte bir günde maksimum dört
doza kadar mg.
Yan etkileri
• Kanlı veya siyah, katran dışkı
• kanlı veya bulutlu idrar
• titreme olan veya olmayan ateş (tedaviden önce mevcut
değildir ve tedavi edilen durumdan kaynaklanmaz)
• bel ve / veya yanda ağrı (şiddetli ve / veya keskin)
• ciltte kırmızı lekeleri saptamak
• Deri döküntüsü , kurdeşen veya kaşıntı
• Boğaz ağrısı
• dudaklarda veya ağızda yaralar, ülserler veya beyaz
lekeler
• idrar miktarında ani azalma
• olağandışı kanama veya morarma
• olağandışı yorgunluk veya halsizlik
• sarı gözler veya cilt
DOZ AŞIMI BELİRTİLERİ
• İshal
• artan terleme
• iştah kaybı
• bulantı veya kusma
• mide krampları veya ağrı
• üst karın veya mide bölgesinde şişme, ağrı veya
hassasiyet
Parasetamol alırken, parasetamol içeren
başka ilaçları almamalısınız.
• Varfarin gibi kanı inceltmek için kullanılan ilaçlar
• Metoklopramid veya domperidon - sizi hasta (mide
bulantısı) veya hasta olmanızı (kusma) durdurmak
için kullanılır
• Kolestiramin - kan kolesterol seviyelerini düşürmek
için
Parasetamol mg Tablet ne içerir
• Aktif madde parasetamoldür. Her tablet mg
parasetamol içerir.
• Diğer bileşenler mısır nişastası, potasyum sorbat,
saflaştırılmış talk, stearik asit, povidon ve çözünür
nişastadır.
Paket içeriği
• Parasetamol mg Tabletler 16, 32 ve 'lük kartonlar
halinde gelir. Tüm ambalaj boyutları satılamaz.
Parasetamol içeren (eşdeğer) ilaçlar
•Minoset
•Parasedol
•Paranox
•Kalmet
•Sedalon
•Setamol
•Tamol
•Termacet
•Tylol
•Berko-Setamol
•Volpan
•Minamol
•Efpa (10 adet suda eriyen tablet)
Şurup veya süspansiyon form 
• Calpol
• Berko-Setamol
• Peditus uno
• Parasedol
• Polmofen
• Sedalon
• Tamol ped
• Zaldaks
• Tylol 6 plus ( mg/5 ml)
• Pedipar plus ( mg/5 ml)
Fitil form
• Paranox S mg. veya fort mg
• Tylol mg (vajinal fitil)
hangi ilaç ve gıdalarla kullanılmaz?
• Antikonvülzanlar: Epilepsi hastalığında kullanılan Fenitoin,
Fenobarbital vb. ilaçlar
• Barbitüratlar: Fenobarbital vb. uyku ilaçları
• Antibiyotikler: Özellikle Kloramfenikol ve Rifampisin
• Antispazmodikler: Mide boşalma süresini etkileyen Propantelin
bromür, Metoklopramid gibi ilaçlar
• Antioagülanlar: Kan pıhtılaşmasını engelleyen Varfarin benzeri ilaçlar
• Zidovudin: AIDS ve HIV tedavisinde kullanılan bir ilaç
• Antiemetikler: Bulantı ve kusmayı önleyen Tropisetron, granisetron
vb. ilaçlar (ağrı kesici etkisini tamamen engelleyebilir)
• Diğer analjezikler: Aspirin ve Steroid olmayan antienflamatuar’lar
(NSAİİ)
• Parasetamol içeren diğer ilaçlar (ağrı kesicilerin içerdiği maddeleri
kullanma talimatından öğrenebilirsiniz)
• Doğum kontrol hapları ve alerji ilaçları: Özellikle Parol Plus alanlar
tarafından doktora danışılmadan kullanılmamalıdır.
Asetaminofen (Parasetamol) Zehirlenmesi
• Dünyada en çok kullanılan analjezik olan asetaminofen (N-asetil-p-
aminofenol, parasetamol, APAP) Türkiye'de 'den fazla ilaç preparatının
içinde mevcuttur. Parasetamol zehirlenmesi, istemli ilaç alımları içinde en sık
rastlananıdır. Avrupa ve Kuzey Amerika'da karaciğer yetmezliğinin en sık
nedenidir. Ciddi karaciğer toksisitesi aminotransferazların IU/L'nin
üzerinde olarak tanımlanmaktadır ve mg/kg'ın üzerinde alımlarda
gelişir. Tedavi dozlarında alındığında parasetamolün %90'ı karaciğerde sülfat
ve glukronit ile konguje edilerek metabolize olur, %8'lik kısım hepatik
sitokrom p enzimleri ile (özellikle CYP2E1) N-asetil p-benzokinon imin
(NAPQI)'e dönüştürülür.
Acilde:kullanımı
• ATEŞ ENFLAMASYON AĞRI DURUMLARINDA
KULLANILIR.
• 10 MG/KG VERİLİR.
• 4 SAATTE BİR GÜNLÜK DOZ 60 MG/KG
GEÇMEMELİDİR.
• (YÜKSEK DOZLARDA AKCİĞER TOKSİSİTESİ YAPAR)

AMBULANSTA KULLANIMI AYNI ŞEKİLDEDİR.


FLUMAZENİL
Flumazenil Nedir ?

Flumazenil benzodiazepin zehirlenmesinde sınırlı role sahip yarışmalı


benzodiazepin antagonistidir.
Farmasötik Şekiller : Anexate® 0, mg, ml’lik ampul
Bir ampul 1 mg flumazenil Yardımcı maddeler: 1 mg disodyum edetat, 1 mg
asetik asit, 93 mg sodyum klorür, pH ayarı için (pH=4) yeterli miktarda 1 N
sodyum hidroksit, distile su.
Prosedürel sedasyonu geri çevirmek için , çocukların yanlışlıkla içmesi gibi
durumlarda sıklıkla ve nadiren de benzodiazepin doz aşımı tanısı veya
entübasyon ekipmanı yokken hastanın havayolu tehlikeye girdiğinde
kullanılmaktadır. Kullanımındaki temel çekince benzodiazepin bağımlılığı ve
çoklu ilaç doz aşımında benzodiazepinin etkisinin geri döndürülüp bunun da
nöbet oluşturabilmesidir
Endikasyonları Nelerdir ?

Flumazenil ( Anexate) , benzodiazepinlerin merkezi sedatif etkilerinin tamamen


veya kısmen tersine çevrilmesinde kullanılır.
Bu nedenle Anexate acil,anestezi ve yoğun bakımda kullanılır. Anestezide
endüksiyon ve idamesinde benzodiazepinlerin kullanıldığı genel anestezinin
sonlandırılmasında , hem hastanede yatan hem de ayaktan tedavi gören
hastalarda kısa tanısal ve terapötik işlemlerde kullanılan benzodiazepinlerin sedatif
etkilerinin tersine çevrilmesinde , yoğun bakımda ve nedeni bilinmeyen şuur
kaybına yaklaşımda , benzodiazepin entoksikasyonlarının tanısının konmasında ya
da böyle bir durumun olmadığının belirlenmesinde kullanılır. Benzodiazepinlerle
olan doz aşımı durumlarında , benzodiazepinlerin merkezi etkilerin in spesifik
olarak geri döndürülmesinde (gereksiz bir entübasyonu önlemek ya da
entübasyona olanak vermek için spontan solunum ve bilincin geri döndürülmesi)
de kullanılabilir.
Kontrendikasyonları Nelerdir ?

Anexate veya ilacın içerdiği diğer yardımcı maddelerden


herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda ve
benzodiazepin alerji öyküsü olanlarda , kafa içi basıncı kontrolü
veya status epileptikus gibi hayatı tehdit edici potansiyel
durumların kontrolü için benzodiazepin verilmiş olan hastalarda ,
bilinen nöbet hastalığı olanlarda , EKG’de muhtemel eş zamanlı
sodyum kanal blokeri ilaç ( ör: TCA ) alımını düşündürecek QRS
uzamasında kontrendikedir .
Yan Etkileri Nelerdir ?

• Anksiyete , ajitasyon , baş ağrısı , sersemlik , bulantı , kusma,


tremor , yüz ve boyunda kızarıklık , ataksi , vertigo , insomnia
• Benzodiazepin bağımlılığı olan hastalarda yoksunluk sendromu
belirti ve bulguları
• Siklik antidepresan zehirlenmesinde konvülsiyon ya da ritim
bozukluğu
• Benzodiazepin ve yüksek dozda kloralhidrat alınmasında ritim
bozukluğu riskinde artış
Yan Etkileri Nelerdir ?
Bu istenmeyen etkiler genellikle özel bir tedavi gerektirmezler.
Özellikle epileptik hastalarda olmak üzere, çok nadir olarak nöbet
geliştiği bildirilmiştir.
Birkaç ilacın bir arada yüksek doz alındığı olgularda özellikle siklik
antidepresanlarla konvülsiyon ve kardiyak disritmi gibi toksik etkiler
Anexate ile benzodiazepinlerin etkilerinin geri döndürülmesi
sırasında ortaya çıkabilir.
Anamnezinde panik bozuklukları olan hastalarda Anexate'ın panik
atakları uyardığı bildirilmiştir .
Gebede kullanımının güvenliliği konusunda kesin kanıt yoktur. Ciddi
bulguları olan gebede akut ve kısa süreli kullanılabilir..
Flumazenil’in Dozu ve Veriliş Yolu
• Etki başlangıcı: dk (IV uygulamada),
Yarılanma ömrü: dakikadır.
Ortalama etki süresi: 60 dk.
• Yüksek dozda benzodiazepin alınması: İ.V.
yetişkinde 0,2 mg 30 saniyede verilir. Yanıt
alınamazsa istenen etki sağlanana kadar0,3-
0,5 mg’lık dozlarla dk’da bir tekrarlanır .
• Toplam 3 mg verilebilir.
• Çocukta ven içine 0,01 mg / kg, en çok 1
mg verilebilir. Etkisi saat içinde
sonlanacağından hasta sedasyon yönünden
gözlemde tutulmalıdır. Ven içine 0,
mg/saat hızla infüzyonla sürdürülebilir .
• Benzodiazepinlerin anestezik dozlarına bağlı
sedasyonun geriye döndürülmesi:
• İ.V. 0,2 mg, en çok 1 mg verilir.
Önemli Noktalar

• Benzodiazepin bağımlısı hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.


• Flumazenil , benzodiazepinlere bağlı solunum depresyonu ,
hemodinamik instabilite gibi komplikasyonlarda kullanılır.
• Komplikasyon gelişmeyen hastaları sedasyondan çıkarmak için
kullanılmamalıdır.
• Olası aşırı sedasyon durumunda kullanılan ajana göre, Nalokson 0,1
mg/kg, Flumazenil 0,,02 mg/kg dozunda IV olarak kullanılabilir.
• Midazolam’ aşırı doz uygulamalarında yada hedeflenen etkiden daha
fazla etki görüldiğü durumlarda , bir benzoadiazepin antagonisti olan
“Flumazenil (Anexate)” kullanılarak midazolamın etkileri azaltılabilir.
ISOLYTE
Yardımcı maddeler:

• Glasiyel asetik asit,


• steril enjeksiyonluk su

• funduszeue.info
usyonu-medifleks-torbada-kt
PİYASA MUADİLLERİ
• İZOLEX
• İZOLEN
• NEOFLEX DENGELİ

• *TC SAĞLIK BAKANLIĞI İLAÇ MUADİL LİSTESİ


ETKİ MEKANİZMASI
• ISOLYTE'ın sodyum, klorür, kalsiyum ve magnezyum içeriği normal
plazma ile aynı, potasyum ve bikarbonat ekivalanları (sitrat ve asetat)
ise iki katıdır.
• ISOLYTE'ın temel etkisi, hem interstisiyel, hem de intravasküler sıvı
olmak üzere ekstraselüler sıvı kompartmanının ekspansiyonudur.
• Potasyum intraselüler sıvıların ana katyonudur ve hücrenin asit-baz
dengesinin, izotonisitesinin ve elektrodinamik özelliklerinin
sağlanması için esastır. Potasyum enzimatik reaksiyonların
gerçekleşmesinde önemli bir aktivatör olarak görev alır. Potasyum
karbonhidrat dağılımı ve protein sentezinde, gastrik salgılarda, böbrek
fonksiyonlarında, sinir iletimi ve (özellikle kalp kasında olmak üzere)
kas kasılmasında rol oynar.
• Sodyum, ekstraselüler sıvının başlıca katyonudur.
Organizmadaki sıvıların dağılım ve dengesinde yer
alır. Vücut sıvı hacminde görülen değişiklikler,
genellikle vücuttan sodyum kaybedilmesi ya da
vücutta sodyum tutulmasıyla ilişkilidir.
• Organizma, hipofizin antidiüretik hormonu aracılığıyla
sodyumun idrarla dışarı atılmasını düzenleyerek
plazmadaki sıvı hacmini ve tonusu korumaya çalışır.
Sodyum buna ek olarak klorür ve bikarbonat
iyonlarıyla birlikte organizmadaki asit-baz dengesini
korumada da rolü olan bir iyondur. Sodyum gibi
iyonlar, sodyum pompası (Na-K-ATPaz) gibi çeşitli
transport mekanizmalarını kullanarak hücre zarından
geçerler. Sodyum, nörotransmisyon, kardiyak
elektrofizyoloji ve renal metabolizmada önemli rol
oynar.
• Klorür, ekstraselüler sıvının başlıca anyonudur ve plazma düzeyleri,
sodyum konsantrasyonu ile yakından ilişkilidir. Sodyum
metabolizmasındaki anormalliklerde genellikle klorür
konsantrasyonunda da değişiklikler görülmektedir. Vücut sıvılarından
sodyumla birlikte klorür kaybı da olur
• Magnezyum Yumuşak dokuların ana intraselüler katyonudur,
• Başlıca, karbonhidrat ve protein metabolizmasıyla ilgili enzimatik
reaksiyonlarda bir kofaktör olarak görev alır. Magnezyum ayrıca
nörokimyasal iletide ve nöromüsküler eksitabilitede rol alır.
Magnezyum azlığında taşikardi, hipertansiyon, aşırı sinirsel duyarlılık
ve psikotik davranışlar görülebilir.
• Asetat, kan pH'ını ve kandaki total karbondioksiti etkili bir şekilde
yükselttiğinden belirli klinik durumlarda tercih edilen bir bikarbonat
prekürsörüdür; kaslarda ve diğer periferik dokularda hızla metabolize
edilerek vücutta kullanıma hazır bir alkali kaynağı işlevi görür.
• Metabolik siklusa laktattan farklı bir noktadan katılan asetat,
karbondioksit ve suya kadar olan metabolizması sırasında ve
bikarbonat oluşumu sırasında daha az oksijene gereksinim duyar.
Doku hipoksisinin varlığında bu özellik önem kazanır.
• Ameliyatlı hastalardaki dehidratasyonunun önlenme ve tedavisinde
ISOLYTE'ın elektrolit bileşimi izotonik sodyum klorür çözeltilerinden
daha uygundur.
• Çünkü daha az sodyum ve klorür içerir ve bu nedenle patolojik su ve
tuz retansiyonuna yol açmaz.
• İçindeki sodyum, klorür, kalsiyum ve magnezyum fizyolojik miktarlarda
olduğundan, plazmadaki elektrolit denge bozukluğu önlenir.
• İçindeki potasyum miktarı normal plazmadakinin iki katıdır; hastalık,
dışarıdan yeterli miktarlarda alınmama durumları ve ameliyatlar
sonucu oluşmuş negatif potasyum dengesini ortadan kaldırır.
• Çözeltideki potasyum düzeyi yüksek olarak düşünülmemelidir. Bunun
bir kısmı biyokimyasal olarak çözeltideki sodyum ve kalsiyum
tarafından antagonize edildiği gibi, potasyum eksikliği durumunda
dışarıdan ayrıca potasyum vermek gerekir. Çözeltideki sitrat ve asetat
miktarı normal plazmadaki bikarbonatın iki katına eşdeğerdir.
• funduszeue.info
İZOTONİK-ISOLYTE FARKI
• İzotonik sodyum klorür çözeltilerinde bikarbonat etkisi yoktur, ayrıca
klorür içermesi nedeniyle asidoza yol açar.
• ISOLYTE ise orta derecedeki asidozu düzeltir ve alkaloza sebep olmaz.
İzotonik sodyum klorür çözeltisi su ve tuz retansiyonu yaptığı halde,
ISOLYTE su ve tuz diürezine yol açar.
• funduszeue.info
• Ameliyatlı hastalarda gerekli önlemler alınmazsa, dehidratasyon,
elektrolit dengesizliği (özellikle hipopotasemi) ve asidoz sık görülür.
• Ameliyatlı hastalarda, akut diyareli çocuklarda ve diyabet asidozunda
görülen bu komplikasyonların önlenme ve tedavisinde ISOLYTE,
izotonik sodyum klorür çözeltilerine üstündür.

• funduszeue.info
ISOLYTE Nedir, Nasıl ve Ne için kullanılır?
• ISOLYTE vücudun susuz ve tuzsuz kalması (dehidratasyon) durumunun
tedavisinde ve bu durumun oluşmasını önlemek için kullanılan ve
damar içi yoldan uygulanan bir çözeltidir. Vücuttan kaybedilen sıvının
ve tuzun yerine konmasında işe yarar.

• funduszeue.info
usyonu-medifleks-torbada-kt
• • Düşük Na, yüksek K içeriğine sahiptir, glükoz içerir.
• • Günlük minumum enerji ve elektrolit ihtiyacını karşılamak için
kullanılır.
• • K ve fosfat kayıplarının karşılanmasında yararlı.

• funduszeue.info
• ISOLYTE özellikle ameliyatlı hastalarda,
• Ani başlangıçlı ishali olan çocuklarda
• Bazı şeker hastalarında (diyabet) görülen vücudun susuz kalması
durumunda (dehidratasyon) tercih edilmektedir.

• funduszeue.info
usyonu-medifleks-torbada-kt
Kontrendikasyonlar
• - İdrarın hiç olmadığı ya da çok az olduğu hastalar (anüri, ağır oligüri).
- Böbrek yetmezliği.
- Savaşlar, kazalar, madenlerdeki göçükler, endüstri ve trafik
kazalarında vücuttaki kas kitlesinin ezilmesiyle ortaya çıkan bir belirti
kümesi (Crush sendromu).
• - Alyuvarların dolaşım içinde parçalanması (ağır hemoliz) durumları.
- Böbrek üstü bezinin yetmezliği.
- Bazı kalp hastalıkları (kalp bloku).
- Çözelti ayrıca, Kanın normal pH'sının bazik tarafa kaymış olması
(alkaloz), plazmadakinin iki katı kadar bikarbonat içerdiğinden
alkalozda kontrendikedir. 

• funduszeue.info
usyonu-medifleks-torbada-kt
KULLANIRKEN DİKKAT EDİLMESİ
GEREKEN DURUMLAR
• - Kalp hastalığı, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon
- vücudunuzda, kol ve bacaklarınızda ya da akciğerlerinizde su
toplanması (ödem)
- böbrek işlevlerinin bozukluğu
- gebelik tansiyonu
• - Ani gelişen susuz kalma durumu (akut dehidratasyon), bazı böbrek
hastalıkları ve ciddi yanık durumları gibi vücuttaki potasyumun
yükselmesine yatkınlığı arttıran durumlar

• funduszeue.info
usyonu-medifleks-torbada-kt
İZOTONİK SODYUM
KLORÜR
İzotonik Nedir? Ne İçin Kullanılır?

• Vücudun temel yapı taşlarından olan sodyum ve klorür iyonlarını


içeren, damar içi yoldan uygulanan bir çözeltidir. Kanda bulunan
kimyasal bir madde olan sodyum klorürün (genellikle “tuz” olarak
adlandırılır) suda çözülmesi ile hazırlanır.
• Vücuttan kaybedilen sıvının ve tuzun yerine koyulması için kullanılır
(dehidratasyon ve sodyum deplesyonu) Çözelti berrak, görünür
partikül içermeyen bir çözeltidir.
Etken Maddesi
• Her 1 litre çözelti 9gr NaCl (sodyum klorür/tuz) içerir.

• funduszeue.info
usyonuml-veml-kt
Ticari Takdim Şekli
• 50ml, ml, ml, ml, ml, ml, ml ve ml’lik pvc
torbada %0,9 izotonik sodyum klorür içerir.

• funduszeue.info
funduszeue.info

• Setli ve setsiz 2 formu vardır.

• funduszeue.info
difleks-torbad-c/kt/nedir-ve-ne-icin-kullanilir
Etki Mekanizması
• İZOTONİK SODYUM KLORÜR SOLÜSYONU, yaklaşık ozmolaritesi
mOsm/l olan izotonik bir çözeltidir. Sıvı ve elektrolit dengesinin
idamesi için kullanıldığında çözeltinin farmakodinamik özellikleri
bileşimindeki sodyum ve klorürün özelliklerinden ibarettir.
• SODYUM gibi iyonlar, sodyum pompası (Na-K-ATPaz) gibi çeşitli
transport mekanizmalarını kullanarak hücre zarından geçerler.
Sodyum, sinir iletimi, kardiyak elektrofizyoloji ve renal metabolizmada
önemli rol oynar.
• KLORÜR esas olarak ekstraselüler bir anyondur. İntraselüler klorür
kırmızı kan hücreleri ve gastrik mukozada yüksek konsantrasyonda
bulunur. Klorür geri emilimi, sodyumun geri emilimini takip eder.
Çözeltiye eklenen ilaçların farmakodinamik özellikleri, eklenen ilacın
farmakodinamik özellikleriyle aynıdır.

• funduszeue.info
siml-setsiz-turk-ilac
Kullanım Yolları
• Toplardamar (ven) içine ve bu amaca uygun steril apirojen set aracılığı
ile uygulanır.

• funduszeue.info
difleks-torbad-c/kt/nedir-ve-ne-icin-kullanilir/
Endikasyonları
1)Aşırı terleme, kusma, yada diyare gibi nedenlere bağlı su ve elektrolit
kayıpları.
2) Metabolik alakaloz. (Çoğu zaman vücutta Cl kaybına ve hipovolemiye
bağlıdır)
3) Su zehirlenmesi
4) Aşırı kanama ve şok durumlarında başlangıç tedavisi olarak
5) Akut sürrenal yetmezlik
6) Diyabet ketoz
7) İrrigasyon solüsyonu olarak cerrahi müdahalelerde (elektro koter
kullanımında hariç)
8) Hemodiyaliz'de başlangıç sıvısı olarak.
9) Kan trasfüzyonlarının başlama ve bitiminde.
10)Konsantre formda olan bazı intravenöz uygulamaya uygun ilaçların
uygulamadan önce seyreltilmesi amacıyla kullanılır.


• funduszeue.info
-solusyon-setli-setsiz
Kontrendikasyonlar
1-Hipernateremi
2-Hiperkloremi
3-Hipertansif durumlar
4-Sodyum ve klorür uygulamasının klinik olarak zararlı olduğu durumlarda
kullanılmamalıdır.
(Kalp/böbrek yetmezliği - hipertonik dehidratasyon)


• funduszeue.info
rk-ilac

• funduszeue.info
Yan Etkiler/Advers Etkiler
• Solüsyonun kendi niteliğinden kontamine olmasından veya uygulama
tekniğinden kaynaklanan ateş, enjeksiyon bölgesinde enfeksiyon
venöz tromboz veya flebit ve ekstravazasyon görülebilir. Hipervolemi
veya solüsyon içindeki iyonlardan birinin veya diğerlerinin fazlalığı
veya eksikliğine bağlı belirtiler oluşbilir. NaCl enjeksiyonu sırasında
herhangi bir yan etki oluşursa infizyona son verilmelidir.

• funduszeue.info
-solusyon-setli-setsiz
KULLANIMA İLİŞKİN UYARILAR
1-Solüsyon berrak değilse kullanmayınız.
2-Torba zedelenmiş ise kullanmayınız.
3-Zerkten sonra torbada kalan solüsyonu kullanmayınız.
4-Doktor kontrolünde kullanılır.

• funduszeue.info
funduszeue.info
Hastane Öncesi Yetişkinlerde
Kullanıldığı Durumlar
HİPOVOLEMİK ŞOK (YETİŞKİN)
Aşağıdaki bulguları değerlendir H
Acil Olgu Yönetimini Kooperasyon, hipoperfüzyon, takipne,
uygula filiform nabız, ortostatik hipotansiyon, E
bulantı, susama hissi, doğum sonrası
kanama R
A Oksijen SpO2 ≥ 94 olacak şekilde ver
Gerekirse BVM ile destekle
T
PA T Dış kanamayı kontrol altına al A
(direk bası, basınçlı sargı, elevasyon, arter bası noktalarına bası,
RA
kanama durducu ajan)
Ş
M A
ED Şok pozisyonu uygula.. Kafa yaralanmasını gözet (hamile ise sola yatır)
İ M
K Vücut sıcaklığını koru. Islak giysileri çıkar. Termal battaniye ile sar
A
D
Damar yolunu aç (İV/İO)
A
( sn içinde venöz yol açılamıyorsa IO yol aç)
KB < 90mmHg ise; 10 ml/kg İV bolus
(RL veya SF) dak içinde uygula
20 funduszeue.info bir toplam 3 kez tekrarla N
(Sistolik KB > 90mmHg de tutmaya çalış)
A
KKM
Düzelme olmazsa mcg/kg/dk Dopamin infüzyonu uygula K
İ
Tüm Vital Bulguları tekrar değerlendir
Solunumu değerlendirin (Dispne, raller, ronküs) L
79
KKM KKM iletişim kurup direktifleri yerine getir..
2)Göğüs Ağrısı (travmatik olmayan)
• -DAKŞ %0,9 NaCl uygulanır

3)Bilinç Değişiklikleri
• -Travma bulgusu olup olmadığına bakılır. DAKŞ %0,9 NaCl uygulanır.

4)Anaflaksi
• -Hava yolu, solunum, dolaşım desteği sağladıktan sonra damar yolu açılıp%0,9 NaCl uygulanır.

5)Hipertermi
• -%0,9 NaCl uygulanır.

6)Hipotermi
• -Ilık SF infüzyonu
Bilinç Değişiklikleri
Acil Olgu Yönetimini Uygula
H
E
R
Travma bulgularını değerlendir Var Omurga immobilizasyonunu sağla
A Yok
PA T Oksijen SPO2≥94 olacak şekilde ver
RA T A
M Damar Yolu %0,9 NaCl (DAKŞ) Ş
ED
A
İ Glasgow Koma Skoru (GKS) ≤12 Nedeni araştır
K M
mg/dL
A
Kan Şekerini ölç 60 mg/dL altında
üstünde D
A
HİPERGLİSEMİ Akış HİPOGLİSEMİ Akış Şeması
Şeması Uygula Uygula
Asidoz, alkol
Epilepsi
İnfeksiyon
N
KKM Solunum baskılayan toksik madde alımı şüphesi varsa Doz aşımı A
TOKSİKOLOJİ– ZEHİRLENME/DOZ AŞIMI akış şemasına bak Üremi (böbrek
yetersizliği ) K
Travma, tümör
İnsulin
İ
Vital bulguları takip et ve Psikoz L
Monitörizasyon yap İnme
Allerji ve 81
anaflaksi
7)Yılan Isırması
• -Hasta yönetimi uygulanır, spO2 >94 olarak tutulur. Damar yolu açılır
ve 0,9 NaCl uygulanır.

8)Kene Isırması
• -Hasta yönetimi uygulanır. Havayolu- dolaşım-solunum desteklenir.
Kene öğrenim rehberine uygun çıkarıldıktan sonra damar yolu açılır ve
%0,9 NaCl uygulanır.

9)Diyabetik Aciller
• -Hasta yönetimi uygulanır. Travma bulguları değerlendirilir. Gerekirse
spinal immobilizasyon. spO2>94 olarak tutulur. Damar yolu SF ile
açılır.
• -Eğer hiperglisemi söz konusu ise (glukoz>) IV SF başlanır.

10)Normal Doğum
• - Hasta yönetimi sağlanır. spO2>94 şeklinde tutulur. Damar yolu açılır
SF ya da linger laktat ml/saat damla/dk gönderilir.
11)Doğum Komplikasyonları
• -Kordon Sarkması: Hiçbir durumda kordon geri itilmez, linger laktat ya da SF ile damar yolu açık tutulur.

• -Makat/Ekstremite Geliş: Kordon sarkması olup olmadığı kontrol edilir. Yoksa SF ile damar yolu açık
tutulur.
• *Komplikasyonlu doğum hızla nakledilmeli.

12)Nöbet (Konvülziyon)
• -Hasta engellenmeye çalışılmaz, nöbet seyrine bırakılır. Yaralanmasını önlenir. DAKŞ %0,9 NaCl uygulanır.

13)Astım:
• Maske ile oksijen spO2>94 olacak şekilde verilir. Gerekirse solunum desteklenir. DAKŞ %0,9 NaCl
uygulanır.
14)Amfizem/KOAH
• -DAKŞ %0,9 NaCl uygulanır.

15)Kalp Yetersizliğine Bağlı Akut Akciğer Ödemi:


• -DAKŞ %0,9 NaCl uygulanır.

16)İnme/ SVO
• -DAKŞ %0,9 NaCl uygulanır.

17)Toksikoloji
• -Damar yolu %0,9 ile açılır.
18)Alkol İntoksikasyonu
• -Hipoglisemi söz konusu değilse damar yolu %0,9 ile aç.

19)Narkotikler:
• -Damar yolu SF ile açılır.

20)Kalsiyum Kanal Blokörleri/ Beta Blokörleri
• -Damar yolu SF ile açılır.
21)İlaç İnfüzyonları:
• -1 amp 1 mg adrenalin cc SF içine eklenir. 20 damla/dk olarak
ayarlandığında 2mck/dk dozunda ayarlanmış olunur.

• mg (1/2 amp) Dopamin cc SF içine koyulur. Hasta kilosu/2
damla sayısı olarak ayarlanır.
MANNİTOL
%20 MANNİTOL SUDAKİ SOLÜSYONU idrar söktürücü
etkili mannitol adlı etkin maddeyi içerir ve damar içi
yoldan uygulanan bir çözeltidir. Bir grup hastalığa bağlı
azalmış idrar miktarını arttırır ya da hiç olmayan
idrarın oluşmasını sağlar. Artmış kafa içi basıncı ve göz
içi basıncını azaltmak ya da böbreklerden atılan
maddelerle olan zehirlenme durumlarında bu
maddelerin böbreklerden atılımını teşvik etmek
amacıyla da kullanılır.

(kaynak:funduszeue.info)
% 20 MANNİTOL SUDAKİ SOLÜSYONU, , , ve
ml’lik Medifleks torbalarda sunulmuştur. Setli ve setsiz iki
formu bulunmaktadır.
• Etken madde: Her bir litre çözelti gram mannitol içerir.
• Yardımcı madde(ler): Steril enjeksiyonluk su
Etki Başlangıcı:  
• Diürez için IV Mannitol uygulamasından saat sonra
• İntraoküler basınç (IOP) azalması dk
• İntraserebral basınç (ICP) azalması 15 dk

Etki süresi: 
• İntraoküler basınç azalması saat
• İntraserebral basınç azalması saat
• Yarılanma Ömrü (t½):  Yarılanma ömrü  dk
• Metabolizma:  Karaciğerde(çok hafif)
• Atılım: İdrarla.
Endikasyonlar:
Bos hacmini azaltarak ICP’yi azaltmak.
 Sarılığı olan, major vasküler cerrahi geçirecek
hastalarda perioperatif dönemde böbrek
fonksiyonunu korumak.
 Akut glokom tedavisi.
 Nakil yapılan böbrekte diürez başlatmak.
Rabdomiyoliz tedavisi.

(kaynak:funduszeue.info)
Kontrendikasyonlar: 
Aşırı duyarlılık, anüri,
 Ciddi pulmoner ödem veya kalp yetmezliği,
Şiddetli dehidratasyon,
 Metabolik ödem,
İlerleyici renal hastalık,
Aktif intrakranyal kanama (kraniyotomi hariç).

(kaynak:funduszeue.info)
UYGULAMA
• Nedene yönelik akut böbrek yetmezliğinin
(oligüri) önlenmesi: 
Erişkinlerde, kardiyovasküler ve diğer tip
ameliyatlarda başlangıçta verilen %’luk
konsantrasyonları takiben %20’lik mannitol
solüsyonu ( g mannitol olarak)
uygulanır.Çocuklarda ise mannitol 0, gr/kg
dozunda uygulanır.

(kaynak:https://aciltıfunduszeue.info)
• Oligüri tedavisinde: 
%%20’lik solüsyon halinde g mannitol 90
dakikadan fazla bir sürede verilir.

• İntrakraniyal basıncın ve beyin hacminin


azalması:
Sinir sistemi cerrahisinden önce veya sonra beyin
hacminin azaltılması için dakika boyunca %
%20’lik solüsyon halinde g/kg infüzyon
verilebilir.
• Beyin Ödemi Tedavisi: 
Tedaviye g/kg ile başlanır ve sonra 4 saate bir
g/kg dozla tedaviye devam edilir. İnfüzyon
dak. kadar sürmelidir. Hipovolemi ve elektrolit
imbalansı yapabilir.

 Mannitol infüzyonundan önce ve sonra dolaşım ve


böbrek rezervi, sıvı ve elektrolit dengesi, vücut ağırlığı
ve toplam vücuda giren madde ve vücuttan çıkan idrar
miktarı değerlendirilir. Serebrospinal sıvı basıncında
azalma infüzyona başladıktan 15 dakika içinde
gözlenmelidir.
• İntraoküler basıncın azaltılması:
  dakikalık bir zaman içinde %20’lik solüsyondan
( ml/kg) veya %15’lik solüsyondan ( ml/kg)
g/kg verilmelidir. Operasyondan önce
kullanılacağı zaman, maksimum etkiyi elde etmek için
ameliyattan saat önce verilir.
• İntoksikasyonlarda
 İdrar çıkışının arttırılması; verilecek mannitol
konsantrasyonu, hastanın sıvı gereksinimine ve idrar
atılımına bağlıdır. Kaybolan sıvı ve elektrolitlerin i.v.
infüzyonla replasmanı yapılır. Eğer g mannitolden
sonra yarar sağlanmazsa, infüzyona devam edilmez.
Glomerüler filtrasyon hızının (GFR) ölçümü: %20’lik
solüsyonun ml’si (20 g) ml sodyum klorür
solüsyonu ile seyreltilir. Elde edilen ml %’lik
solüsyon 10 ml/dak hızla infüze edilir.
Uygun zaman aralığında kateterle idrar toplanır ve
atılan mannitol miktarı mg/dakika olarak analiz edilir.
Zaman sürecinin başlangıç ve bitiminde kan örneği
alınır ve plazmada mannitol konsantrasyonu mg/ml
olarak saptanır.

• Ürolojik yıkama:
%’lik çözelti halinde kullanılır. Bu şekilde
kullanımı suyun hemolitik etkisini, dolaşıma hemoliz
edilmiş kanın girişini ve bunun sonucunda oluşacak
hemoglobinemiyi en düşük düzeyde tutar.
HAMİLELİK VE EMZİRME
• Gebelik: On yıllardır kullanımda mannitol içeren
mevcut vaka raporu verileri, ilaca bağlı önemli doğum
kusurları, düşük veya olumsuz maternal veya fetal
sonuçlar riskini tanımlamamıştır. Mannitol plasentayı
geçer ve potansiyel olarak fetüste olumsuz etkilere
neden olabilecek sıvı kaymalarına neden olabilir.
Mannitol, hamileliğin üçüncü trimesterinde hamile
kadınlara uygulandığında amniyotik sıvıda bulunur.
• EMZİRME: İnsan veya hayvansal sütte mannitol
varlığı, emzirilen bebek veya süt üretimi üzerindeki
etkiler hakkında veri yoktur. Annenin ilaç ihtiyacı ve
emzirilen bebek üzerindeki ilacın veya altta yatan
maternal durumun olası olumsuz etkilerinin yanı sıra
emzirmenin gelişimsel ve sağlık yararlarını göz önünde
bulundurun.

(kaynak: funduszeue.info)
YAN ETKİ – TOKSİSİTE
Yan Etki: 
• Kardiyovasküler yan etkiler arasında hipotansiyon ve
taşikardi sayılabilir. Venöz tromboz veya flebit,
enjeksiyon yerinde uzanır. Hipervolemi nadiren
görülür ve genellikle uygulama sırasında kullanılan
solüsyon veya teknik ile ilişkilendirilir.
• Solunum yollarının yan etkileri pulmoner konjesyon ve
riniti içermektedir. Mannitol inhalasyonuyla ilişkili
solunum yolu yan etkileri, öksürük, hırıltı ve azalmış
zorlu ekspiratuvar volüm içermektedir
• Metabolik yan etkiler arasında sıvı ve elektrolit
dengesizliği, asidoz ve elektrolit kaybı bulunur.
• Sinir sistemi yan etkileri baş ağrısı, konvülsiyon ve baş
dönmesidir.
• Hematolojik yan etkiler arasında tromboflebit bulunur.
• Böbrek yan etkileri akut böbrek yetmezliğini içerir.
• Yerel yan etkiler ekstravazasyonu içermektedir. Bu etki,
genellikle, yönetimde kullanılan çözüme veya tekniğe
bağlıdır.
• Dermatolojik yan etkiler ürtiker ve cilt nekrozunu
içermektedir.
• Oküler yan etkiler bulanık görme içerir.
• İmmünolojik yan etkiler, enjeksiyon yerinde
enfeksiyon ve ateş yanıtını içerir. Bu etkiler genellikle,
uygulama sırasında kullanılan çözeltiye veya tekniğe
bağlıdır.
• Mide-bağırsak yan etkileri bulantı ve kusmayı
içermektedir.
• Genitoüriner yan etkiler arasında belirgin diürez ve
üriner retansiyon yer alır.
Toksisite:
• Çok miktarda manitol infüzyonu, intraselüler sıvının
hücre dışı alana geçmesine sebep olur ve hücre içi
dehidratasyon ve intravasküler alanın hiponatremiye
neden olur. Kalıcı oligüri bulunan hastalara tekrarlayan
dozlar verilmemelidir; zira hiperosmolar bir duruma
neden olabilir ve hacim aşırı yüklenmesine bağlı
konjestif kalp yetmezliği ve pulmoner ödemi
hızlandırabilir. Doz aşımı, aşırı dozajın sonuçlarını
önlemek için klinik duruma uygun olarak dikkatli bir
şekilde izlenmeli ve ayarlanmalıdır.
DİKKAT!!
Mannitol uygulanması, serum elektrolit
konsantrasyonunda dilüsyon, aşırı hidrasyon, konjestif
durumlar veya pulmoner ödem oluşturacak şekilde
sıvı ve/veya solüt yüklenmesine yol açabilir.

(kaynak:funduszeue.info)
Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli
olunmalıdır. Böyle durumlarda öncelikle bir test dozu
uygulanarak, mannitol uygulamaya ancak yeterli idrar
akımı sağlanırsa devam edilmelidir. Önceden mevcut
böbrek hastalığı olanlar ya da nefrotoksik
potansiyeldeki ilaç kullanan hastalarda mannitol
uygulanması, böbrek yetmezliği gelişme riskini arttırır.
Kanla karıştırmayın.
 Hipovolemi, baş ağrısı, polidipsiye neden olabilir.
 Sadece intravenöz kullanım içindir. Kas içi veya
subkutan yoldan uygulamayın.
 Mannitol, hasar sonrası ilk 24 ila 48 saat arasında
jenaralize serebral hiperemi gelişen çocuklarda
serebral kan akışını artırabilir ve intrakranyal
hipertansiyonu kötüleştirebilir..
Mannitol uygulanımı sırasında hastalar renal, kardiyak
ve pulmoner işlevler açısından izlenerek, herhangi bir
olumsuz etki durumunda tedaviye son verilmelidir.
Çözelti elektrolit içermez. Ozmolaritesi yaklaşık
mOsm/l’dir.
Geriatrik popülasyonda da genel olarak doz
erişkinlerdeki gibi 24 saatte ml ile ml
arasında değişir. Bir defalık doz ml’den fazla
olmamalıdır (50 g mannitol). Çoğu durumda günlük
ml ile yeterli yanıt alınmaktadır ( g
mannitol/gün).
TİCARİ İSİM
 %20 MANNITOL COZELTISI ML
 %20 MANNITOL COZELTISI ML
 %20 MANNITOL SUDAKI COZELTISI ML
 %5 MANNITOL COZELTISI ML
 BIOFLEKS %20 MANNITOL ENJEKTABL SOLUSYONU ML
 LAFLEKS %20 MANNITOL SOLUSYONU ML
 LAFLEKS %20 MANNITOL SOLUSYONU ML
 MANNITOL %20 PVC ML
 MANNITOL %20 PVC ML
 NEOFLEKS %20 MANNITOL SUDAKI COZELTISI ML
 NEOFLEKS %5 MANNITOL IRIGASYON COZELTISI ML
 POLIFLEKS %20 MANNITOL SUDAKI SOLUSYONU ML PVC TORBA
 POLIFLEKS %5 MANNITOL UROLOJIK IRRIGASYON COZELTISI ML
 REZOSEL %5 MANNITOL IRRIGASYON SOLUSYONU ML

(kaynak: funduszeue.info)
RİNGER LAKTAT
•Ringer solüsyonu, litrede ;
• meq sodyum
• 4 meq potasyum
• 3 meq kalsiyum
• meq klor ve
• 28 meq laktat içerir.

•Etkin madde : kalsiyum klorür, potasyum klorür,sodyum klorür,sodyum laktat.


•pH`sı 6 civarıdır ve içinde magnezyum yoktur .

•Bazı gastrointestinal kayıplarda ,benzer elektrolit kompozisyonları laktatlı ringer


solüsyonu ile replase edilir.
Endikasyonları

•- Sıvı kayıplarında ve hiponatremi durumundaki parenteral sıvı tedavisinde


(Organizmadaki büyük sıvı kayıplarında ekstraselüler sıvıların bileşiminde değişiklik
yapmadan hastadaki sıvı ve elektrolit dengesini sağlar)
•İzotonik sodyum ve sıvı replasmanı amacıyla.
Ekstraselüler sıvı hacminin düzeltilerek organizmadaki sıvı ve elektrolit
gereksiniminin karşılanmasında.
•- İrigasyon amaçlı kullanımı:
• Yara ve kesilerin irigasyonunda
• Diagnostik amaçlı artroskopik incelemelerde
• Tedavi amaçlı devamlı ya da aralıklı irigasyonlarda
• Açık kalp cerrahisinde “Priming Solüsyon” olarak
• - Organizmadaki asit-baz dengesinin asit tarafa kaydığı durumlarda
(metabolik asidozda hem asidoz halini ortadan kaldırır, hem de böyle
vakalarda mevcut olan ekstraselüler sıvı kaybını karşılar):
• Asidoz ve hipokalemi ile birlikte olan şiddetli diare olgularında
• Ketoasidoz
• Diyabet ketozu.
• Çocuk diyareleri.
• Ağır enfeksiyon hastalıkları.
• Hafif böbrek yetmezliği.
• Kaşeksi.
• Ketojenik diyetler ve asitleştirici ilaçlar.
Kontrendikasyonları
• - Karaciğer hastalıkları ve anoksik durumlar gibi laktat
metabolizmasının ağır derecede bozulduğu haller.
• - Addison hastalığı (Hiç tedavi edilmemiş vakalarda ya da kriz
esnasında potasyumsuz çözeltiler tercih edilmelidir).
• - Ağır metabolik asidoz.
• - Metabolik veya respiratuvar alkaloz.
• - Laktik asidoz.
• - Ekstraselüler hiperhidrasyon veya hipervolemi.
• - Ağır böbrek yetmezliği (oligüri/anüri ile birlikte olan)
• - Dekompanse kalp yetmezliği
• - Hiperkalemi.
• - Hipernatremi.
• - Hiperkalsemi.
• - Hiperkloremi.
• - Genel ödem ve asitli siroz.
• - 28 günlükten küçük yenidoğan bebeklerde, diğer kalsiyum içeren çözeltiler
gibi laktatlı rınger solüsyonunun da seftriakson ile birlikte kullanımı ayrı
infüzyon hatlarından uygulansalar bile kontrendikedir. (yenidoğanın kan
akımında fatal seftriakson-kalsiyum tuzu presipitasyonu nedeniyle).
Farmakodinamik Özellikleri
• Laktatlı rınger solüsyonunun farmakodinamik özellikleri, bileşenlerinin (sodyum,
potasyum, kalsiyum, klorür ve laktat) farmakolojik özelliklerinden oluşur.
• Sodyum gibi iyonlar, sodyum pompası (Na-K-ATPaz) gibi çeşitli transport
mekanizmalarını kullanarak hücre zarından geçerler. Sodyum, nörotransmisyon,
kardiyak elektrofizyoloji ve renal metabolizmada önemli rol oynar.
• Sodyum, ekstraselüler sıvının başlıca katyonudur. Serumda normal sodyum düzeyi
¬ mEq/l’dir. Vücut sıvılarının temel düzenleyicisi olan sodyum düzeyleri bir
çok mekanizma ile oldukça sabit olarak bu düzeylerde tutulur.
• Sodyum etkisini primer olarak vücuttaki suyun dağılımı, sıvı dengesi ve vücut
sıvılarının ozmotik basıncının kontrolü ile gösterir. Sodyum aynı zamanda klorür ve
bikarbonat ile birlikte vücut sıvılarının asit-baz dengesinin düzenlenmesiyle de
ilişkilidir.
• Serumdaki normal düzeyleri mEq/l olan ekstraselüler sıvının
başlıca anyonu olan klorür, sodyum metabolizmasını yakından izler ve
vücudun asit-baz dengesinde olan değişiklikler klorür
konsantrasyonunda olan değişiklikler ile yansıtılır.
• Klorür, kemik dokuda düşük miktarlarda ve bağ dokusunun bazı
bileşenlerinde, örneğin kolajen dokuda yüksek miktarlarda bulunur.
İntraselüler klorür eritrosit ve gastrik mukozada yüksek
konsantrasyonda bulunur. Anyon ve katyonların dengesi böbreklerle
regüle edilir. Klorür geri emilimi, genellikle sodyumun geri emilimini
takip eder.
• Potasyum intraselüler sıvının ana katyonudur, asit baz dengesinin
idamesi, izotonisite, hücrenin elektrodinamik özellikleri için gereklidir.
Potasyum birçok enzimatik reaksiyon için önemli bir reaktivatördür; sinir
impulslarının iletilmesi, kalp ve iskelet kaslarının kontraktilitesi, gastrik
sekresyonlar, renal fonksiyonlar, doku sentezi ve karbonhidrat
metabolizması gibi birçok fizyolojik süreç için yaşamsal öneme sahiptir.
• Serumda normal potasyum düzeyi mEq/l’dir. Potasyum düzeyleri
yükseldiğinde böbrekler bu iyonu hızla vücuttan uzaklaştırır.
• Potasyum eksikliği; nöromüsküler işlevin bozulması, barsak dilatasyonu
ve ileus ile kendini gösterir.
• Laktatlı ringer solüsyonu klorür, laktat ve ekstraselüler sıvıdaki
diğer önemli katyonları içerdiğinden, parenteral sıvı tedavisinde
kullanılabilecek uygun çözeltilerden biridir.
• Organizmadaki büyük sıvı kayıplarında ekstraselüler sıvıların
bileşiminde değişiklik yapmadan, hastadaki sıvı ve elektrolit dengesi
bu çözeltiyle sağlanabilir.
Farmokokinetik Özellikleri
• Emilim : İntravenöz yoldan uygulanan ilaçlar içindeki
etkin maddeler uygulamadan hemen sonra
maksimum plazma konsantrasyonlarına ulaşır.
• Dağılım : Radyoaktif olarak işaretlenmiş sodyum ( Na)
enjeksiyonu sonrası yarılanma ömrü, enjekte edilen
sodyumun %99’u için gün ve kalan % 1’i için bir
yıldır. Dağılım dokulara göre değişir: kas, karaciğer,
böbrek, kıkırdak ve deride hızlı, eritrosit ve
nöronlarda yavaş, kemikte ise çok yavaştır.
• Klorür, normalde kemik dokuda düşük miktarlarda ve bağ dokusunun bazı
bileşenlerinde, örneğin kolajen dokuda yüksek miktarlarda bulunur. Bunun yanında
eritrosit ve gastrik mukozada da yüksek konsantrasyonda bulunur. Ekstraselüler
sıvının başlıca anyonu olan klorürün vücuttaki düzeyleri, sodyumun konsantrasyon
değişiklikleri ile yakından ilişkilidir. Sodyum metabolizmasındaki anormalliklerde
genellikle klorür konsantrasyonunda da değişiklikler görülür
• Kalsiyum hem hücre içi, hem de hücre dışı düzeyde hayatın devamı için önemli bir
katyondur. Gereksinime göre ya plazmada kalır ya da dokulara dağılır. Kalsiyum
plasenta ve anne sütüne de geçer.
• Laktat serumda oksidasyonla bikarbonata dönüşür. Karaciğere dağılan laktat ise
karaciğerde glukoneogenezle metabolize olarak bikarbonata dönüşmektedir.
• Biyotransformasyon : sodyum, potasyum, kalsiyum ve klorür
herhangi bir biyotransformasyona uğramazlar.
Gereksinime göre ya vücut sıvı ve dokularına dağılır ya da
elimine edilirler.
• Laktat ise, yaklaşık saat içinde hem oksidasyonla hem de
özellikle karaciğerde glukoneogenezle metabolize olarak
bikarbonat oluşur.
• Eliminasyon:
• Sodyum esas olarak renal yolla atılır fakat aynı zamanda büyük çoğunluğu renal yolla
geri emilir. Az miktarda sodyum ise feçes ve ter ile atılır. Aşırı terleme olmadıkça deri
ile itrah önemsizdir.
• Sodyum metabolizmasını yakından izleyen klorür iyonu da esas olarak idrarla atılır.
Böbreklerden klorür geri emilimi, genellikle sodyumun geri emilimini takip eder.
Bunun yanında ter yoluyla da bir miktar atılmaktadır.
• Potasyumun %’ı böbrekler ile atılır. Geri kalanı dışkı ile ve çok az bir kısmı da
terleme ile atılır. Potasyum glomerüllerde filtre edilir, proksimal tüblerden geri emilir
ve distal tübüllerde Na-K değişimi ile sekrete edilir. Potasyumun tübüler sekresyonu,
hidrojen iyon değişimi, asit-baz dengesi ve adrenal hormonlardan da etkilenir.
• Kalsiyum esas olarak feçes ile atılır; az miktarda ter bezleri ile de atılmaktadır.
Uygulama Şekli ve Doz
• Deri altından da uygulanabilir.
• İntravenöz infüzyonla uygulamada:
• Uygulanacak doz ve infüzyon hızı hastanın yaşına, ağırlığına, klinik ve
biyolojik durumuna (asit-baz dengesine) ve birlikte uygulanan tedaviye
göre ayarlanır.
• Genel olarak erişkin, adölesan ve yaşlılarda 24 saatte 1 - 3 litre önerilir.
• Uygulama sıklığı hastanın klinik durumuna göre ayarlanır. Erişkin ve
yaşlılarda genelde saatte kilo başına ml verilebilir. Kalp hastalığı vb.
durumlar yoksa verilme hızı saatte kilo başına 30 ml’ye kadar arttırılabilir.
• Ameliyatlarda ve gereksinim durumunda infüzyon hızı ve uygulanan
toplam hacim arttırılabilir.
• Kan kayıplarında genel olarak normal kan hacmini sağlamak için,
kaybedilen kan miktarının katı laktatlı ringer solüsyonu gerekir.
• Uygulama şekli:
• - Kesi ve yaraların irigasyonunda: Kullanılacağı bölgeye doğrudan dökme şeklinde kullanılır.
• - Artroskopik inceleme ve girişimlerde: Uygulama steril apirojen setlerle
• intraartiküler yoldan yapılır.
• - Slush solüsyon olarak kullanımda: Torba içinde yarı donmuş hale (slush) getirilerek
• bölgesel hipotermi sağlanması istenilen bölgeye doğrudan dökme şeklinde kullanılır.
• Özel durumlara ilişkin ek bilgiler:
• Böbrek / Karaciğer yetmezliği:
• Bu popülasyona özel gerçekleştirilen bir çalışma bulunmadığından, bu hasta grubu için özel bir
dozaj önerisi bulunmamaktadır.
• Karaciğer yetmezliği olan hastalarda laktat metabolizması bozulabileceğinden, laktatlı rınger
solüsyonu alkalileştirici etkisini gösteremeyebilir.
• Pediatrik hastalar :
• Uygulanacak doz ve infüzyon hızı, erişkinlerdeki gibi hastanın ağırlığına,
klinik ve biyolojik durumuna ve birlikte uygulanan tedaviye göre ayarlanır.
• Bu popülasyonda genel olarak 24 saatte ml/kg dozunda önerilir ve
bu doz vücut ağırlığına göre aşağıdaki şekilde ayarlanır:
• 10 kg’dan hafif bebekler: ml/kg/gün
• 10 ile 20 kg arası bebek ve çocuklar: ml + 10 kg üzeri her kilo için 50
ml/kg/gün
• 20 kg’dan ağır çocuklar: ml + 20 kg üzeri her kilo için 20 ml/kg/gün
• Yanıklı çocuklarda ilk 24 saatte ortalama ml/kg/yanık oranı dozunda ve
ikinci gün ml/kg/yanık oranı dozunda uygulanması önerilir.
• Şiddetli kafa travması geçirmiş çocuklarda ortalama doz ml/m ’dir.
İSOLYTE-P FARMAKOLOJİSİ
• ISOLYTE intravenöz kullanıma yönelik steril, stabil ve pirojensiz bir
çözeltidir. Bakteriyostatik madde içermez.

• ISOLYTE-P içerisinde vücut için gerekli olan elementler (yapı taşları)


içeren bir çözeltidir. İçerdiği glukoz (şeker) sayesinde bir miktar kalori
de sağlar.
•  ISOLYTE'ın temel etkisi, hem interstisiyel, hem de intravasküler
sıvı olmak üzere ekstraselüler sıvı kompartmanının
ekspansiyonudur.

• Potasyum hücrenin asit-baz dengesinin, izotonisitesinin ve


elektrodinamik özelliklerinin sağlanması için esastır.
• İzotonik sodyum klorür çözeltilerinde bikarbonat etkisi
yoktur, ayrıca klorür içermesi nedeniyle asidoza yol açar.
ISOLYTE ise orta derecedeki asidozu düzeltir ve alkaloza
sebep olmaz.
• İzotonik sodyum klorür çözeltisi su ve tuz retansiyonu yaptığı halde,
ISOLYTE su ve tuz diürezine yol açar. Ameliyatlı hastalarda gerekli
önlemler alınmazsa, dehidratasyon, elektrolit dengesizliği (özellikle
hipopotasemi) ve asidoz sık görülür.
• Ameliyatlı hastalarda, akut diyareli çocuklarda ve diyabet asidozunda
görülen bu komplikasyonların önlenme ve tedavisinde ISOLYTE,
izotonik sodyum klorür çözeltilerine üstündür.
İsolyte-p ENDİKASYONLARI
• ISOLYTE-P vücudun susuz ve tuzsuz kalması (dehidratasyon) tedavisi,
• Bebek ve küçük çocuklarda günlük sıvı-elektrolit dengesinin idamesi.

• Akut diyareli çocukların tedavisinde damariçi yoldan uygulanır


• ISOLYTE-P özellikle bebek ve küçük çocuklarda günlük sıvı-
elektrolit dengesinin idamesinde, ani başlayan ishalli
çocuklardaki sıvı ve diğer kayıpların yerine konmasında ve
erişkinlerdeki aşırı sıvı kayıplarını ya da şeker hastalığına bağlı
bazı durumların önlenmesi ve tedavisinde tercih edilir.
• Ayrıca ISOLYTE-P bazı damar içi uygulamaya uygun ilaçların
damar içine uygulanmadan önce seyreltilmesi amacıyla da
kullanılmaktadır.
İSOLYTE-P etken maddesi
• Dekstroz monohidrat 5 %,

• Sodyum laktat %,

• Potasyum klorür %,

• Magnezyum klorür %,

• Potasyum fosfat dibazik %


Genel olarak Sıvı Tedavisindeki Amaç
• İntravasküler volümü düzenlemek

• Elektrolit dengesini sağlamak

• Kalori ve diğer gereksinimleri karşılamak

• Asit-baz dengesini sağlamak.


UYGULAMA DOZU
• Uygulanacak sıvı miktarı hastanın idame ya da replasman için
sıvı gereksinimi dikkate alınarak her hastada bireysel olarak
hesaplanmalıdır.
• Pediatrik 24 sa. ml\kg

• Erişkin m2 başına 24 sa. ml


Geriyatrik m2 başına 24 sa. ml
• Genelde erişkinlerde vücut yüzeyinin her metrekaresi için 24
saatte ml, minimum sıvı ve elektrolit gereksinimini
karşılar. Aşırı gereksinim durumlarında doz, metrekare başına
24 saatte ml’ye yükseltilebilir.
Uygulama hızı:

• Genelde vücut alanının her metrekaresi için saatte ml


şeklinde verilir.
Pediyatrik doz hesabı:

• Uygulanacak doz ve infüzyon hızı, hastanın ağırlığına, klinik ve


biyolojik durumuna ve birlikte uygulanan tedaviye göre hekim
tarafından ayarlanır.

• Bu popülasyonda genel olarak 24 saatte ml/kg dozunda


önerilir.
UYGULAMA ŞEKLİ
• Uygulama steril apirojen setlerle periferik ya da santral
venlerden intravenöz yoldan yapılır.
Yalnızca intravenöz yoldan infüzyonla kullanılmalıdır.
• Venöz iritasyon olasılığını en aza indirmek için mümkün olan
en geniş vene, mümkün olan en küçük lümenli iğne
yerleştirilmelidir. Uygulanan sıvının damar dışına
kaçmamasına dikkat edilmelidir.
%5/10/20/30/50
dekstroz
Farmakolojik özellikleri:
• Endikasyonları:
• İntravenöz hipertonik dekstroz solüsyonları, böbrek yetmezliği,
hiperpotasemi, parenteral idame tedavisi veya aşırı malnütrisyon gibi
düşük bir çözelti hacmi içerisinde yeterli kalori alınmasını gerektiren
durumlarda kullanılır.
% x Dekstroz Sudaki Solüsyonu insülin fazlalığı veya diğer nedenlere
bağlı olarak oluşan çocuk ve erişkin hipoglisemilerinde kan glükoz
düzeylerinin normale yükseltilmesinde de endikedir. Ayrıca amino asit
solüsyonları gibi diğer solüsyonlara eklenerek kullanılabilir.
Farmakolojik özellikleri:
• Kontrendikasyonları:
• Hipertonik dekstroz solüsyonları anüri durumlarında kontrendikedir.
Kafa içi veya intraspinal kanamalar ile diyabet koması veya delirium
tremens'te özellikle de bu hastalar daha önce sıvı kaybetmişlerse,
hipertonik dekstroz içeren solüsyonların kullanımı kontrendikedir.
Farmakolojik özellikleri:
• Yan etkiler/Advers etkiler:
• Verilen çözeltiye veya uygulama tekniğine bağlı olarak ateş yükselmeleri, enjeksiyon yerinde enfeksiyon,
enjeksiyon yerinden başlayıp yayılan venöz tromboz veya flebit, çözeltinin damar dışına sızması ve
hipervolemi gibi reaksiyonlar görülebilir.
Hipertonik solüsyonların aşırı hızlı infüzyonu, bölgesel ağrı ve venöz iritasyona neden olabilir. Uygulama
hızı hastanın toleransına göre ayarlanmalıdr. Periferik venlerden en genişinin ve iğnelerden en küçük
deliği olanın kullanılması önerilir.
Dekstroz saatte g/kg dozlarında glikozüriye yol açmadan uygulanabilir. Uygulamanın hızlı olmasına
veya metabolik yetmezliğe bağlı olarak hiperglisemi ve glikozüri görülebilir. Bu durumda uygulama
hızının azaltılması ve tedaviye insülin eklenmesi uygun olabilir.
Hipertonik dekstroz solüsyonlarının aşırı hızlı infüzyonu mental konfüzyon ve/veya bilinç kaybı
belirtileriyle seyreden hiperosmolar sendroma yol açabilir. Bu durum eğer araştırılmaz ve tedavi
edilmezse osmotik dehidratasyon ve hiperosmolar komaya yol açabilir.
İstenmeyen bir reaksiyon oluştuğunda, infüzyon durdurulmalı, hasta yeniden değerlendirilerek uygun
tedaviye başlanmalıdır.

Footer menu

Footer menu

Get our free apps

  • Scribd - Download on the App Store
  • Scribd - Get it on Google Play

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası