Kedilerin Gözleri Neden Kapanır

Kediler diğer canlılarla iletişim kurmak için beden dilini kullanırlar. Ruh durumunu ifade ederken gözlerin, kuyruğun ve kulakların pozisyonu ve/veya hareketleri öne çıkar. Bir çeşit ‘’bilgi aktarımı’’ olarak da adlandırabileceğimiz bu duruma vücut tutuş şekli ve ses telleri de eşlik ederler. Duygu ve davranışlar, korku, kaygı, hayal kırıklığı, acı, oyun, çiftleşme isteği, memnuniyetsizlik, rahatlama ve merak gibi çok çeşitli ruhsal durumu içerir. Vücut dili çoğu zaman birkaç duyguyu aynı anda ifade etmek için de kullanılabilir. Bu nedenle, kedinizin vücut dilini anlamaya çalışırken, iletişim kurduğu bağlamın da üzerinde durmalıyız.

TEHDİTTEN KAÇINMA HAREKETLERİ

Bu tür davranışlar, algılanan bir tehdide karşı, güvenliği sağlama çabasıdır.

Bazı kediler; içinde bulundukları çevreden tehdit algıladıklarında donma olarak tanımlayabileceğimiz bir vücut tutuşu sergilerler. Bu durum, kedi kapalı bir alanda ise ve kaçacak bir yer de yoksa daha az fark edilir olmak ve dolayısıyla tehditi savuşturmak için kullanılır. Bu tür kediler genellikle tehlike karşısında sessiz kalmayı tercih ederler. Ancak, “donmuş” olarak da tanımlanabilecek böyle bir kedinin çok hızlı bir şekilde tam tersi bir ruh durumuna geçip, aniden saldırgan tavırlar sergileyebileceği de akılda tutulmalıdır.
Korku kaynağına karşı donma-hareketsiz kalma davranışını geliştiren kedilerin, alışılagelen günlük yeme-içme veya kum kabı kullanma gibi alışkanlıklarında da değişiklikler oluşur ve günlük rutinlerine dönmek için ortamdaki kargaşanın bitmesini saatlerce  bekleyebilirler. Yine korku ve kaygı oluşturan bir nedene maruz kalan kedilerde, aşağıda maddeler halinde belirtilen davranış değişikliklerinin bir ya da birkaçı da çok sık gözlemlenir.

•          Yavaş hareketlerle uzaklaşmak, yani nerdeyse sürünme benzeri bir hareketle uzağa gitmek
•          Kaçmak, özellikle de ürküyorlarsa
•          Saklanma
•          Titreme
•          Kaslarda gerginlik
•          Genişlemiş göz bebekleri
•          Kulakların geriye dönük olarak tutulması
•          Uykulu görünüm
•          Sırt bölgesindeki tüylerin diken diken olması (daha cüsseli görünmek için)
•          Kuyruğun mümkün olduğu kadar vücuda yakın tutulması
•          Göz temasından kaçınma
•         
KORKU ENDİŞE BELİRTİLERİ

Bu tür davranışlar, algılanan tehditten kurtulmayı ve yeniden güvenli bir ortam sağlamayı amaçlar.

•          Tıslama, hırlama
•          Pati atma
•          Tükürme
•          Tırmalama
•          Isırma
•          Bakışları tehdit kaynağının üzerinden ayırmama
•          Vücudu, fiziksel olarak bir başka şeye ulaşılmasını engellemek için kullanmak (yiyecek kabını başkasından korumak)
•          Kulakların geriye doğru düzleşmesi ve yanlara doğru bükülmesi
•          Sırt bölgesindeki tüylerin diken diken olması (daha cüsseli görünmek için)

MERAK BELİRTEN DAVRANIŞLAR

Bu tür davranışlar bir çeşit veri toplama davranışlarıdır. Bir nesne, kişi veya çevre şartları hakkında bilgi edinmek ve/veya tehdit algısı varsa bu tehditin önem derecesini belirlemek amacına yönelik bir çabadır.

•          Çevreyi tanımak amaçlı yakın takip
•          Endişe kaynağı olan nesneye yoğunlaşmak
•          Kulakları dikleştirerek endişe kaynağı objeye yönlenme ve koklama
•          Feromonları tespit edebilmek için Flehmen reaksiyonu görülmesi
•          Kuyruk sallama
•          Bacakların düz pozisyonda turulması ve dik beden duruşu
•          İlgi odağı olan nesneyi sakin bir şekilde izleme (yoğunlaşmanın aksine)
HAYAL KIRIKLIĞI BELİRTİLERİ
Bu tür davranışlar, kedilerin beklentilerinin karşılanmadığı bir duruma veya bir şeyi kontrol edemedikleri anlarda verdikleri tepkilerdir ve genellikle istedikleri şeyi elde etmeye yönelik gösterilen çabadır.
•          Sürekli miyavlama
•          Daire çizerek veya sürekli dolaşma
•          İnsanlara, hayvanlara veya nesnelere sürtünme veya yüz sürme
•          Nesnelerin tırmalanması
•          Davranışları hızlı bir şekilde değiştirme  (korku ve anksiyete durumlarındaki uzun bekleme davranışlarının aksine)
•          Alışılagelenden daha fazla aktivite
•          Kulakların geriye doğru düzleştirilmesi veya döndürülmesi
•          Kuyruğu sert şekilde hareket ettirme
•          Yukarı doğru bakma
•          Dili gösterme
•          Flehman reaksiyonu
•          Burun yalama veya burun derisinin üst kısmının kırıştırılması
•          Deride seğirmeler
•          Çok sinirli olduklarında tüylerin diken diken olması
•          Vücudun berlirli bölgelerini (örneğin, omuz veya kuyruk tabanı) hızlı ve yoğun bir şekilde yalama
AĞRI BELİRTİLERİ
Ağrıyı iyi gizleme eğiliminde oldukları için kedilerde ağrı varlığını fark etmek son derece zordur, ancak bazı belirgin davranışlar sergilerler.
•          Gizlenme
•          Topallama
•          Alışılagelenden daha içe kapanık veya sessiz olma hali
•          Geride konumlanmış kulaklar
•          Büyük gözbebekleri
•          Normal davranışlardan ayrılma
•          Göz kenarlarında yukarıya doğru çekilme
•          Sırtı kamburlaştırma
OYUN HAREKETLERİ
Bu davranışlar oyun sırasında ve onu başlatmak için kullanılır. Avlanma davranışları oyundakilere benzer.
•          Kulakları ileri pozisyonlama
•          Kuyruğun dik olarak tutulması  (kedinin dostça bir etkileşim için oyun olduğuna dair bir gösterge)
•          Bıyıkların önde tutulması
•          Kuyruğun seğirmesi
•          Takip etmek, vurmak, kaydırmak veya ısırmak gibi yırtıcı / avlanma davranışları
•          Evin genç kedisinin, daha yaşlı kediye doğru yerde yuvarlanması (yatıştırıcı davranışın bir göstergesi)
RAHAT/GÜVENDE KEDİ DAVRANIŞLARI
Bu davranışlar kedinin bulunduğu ortamdan memnun olduğunu ve güvende hissettiğini gösterir.
•          Gözlerin yarı kapalı yarı açık olması
•          Minimum kas gerginliği ile oturmak veya uzanmak
•          Minimum kuyruk hareketi
•          Mırıldanma
•          Yoğurma hareketi
•          İnsanlara veya eşyalara sürtünme
•          Göbek açma  (güven gösterir, çünkü kediler korktukları zamanlarda göbeklerini açmak istemezler.)
•          Mutlu ve özenli bir şekilde tüy bakımı yapma
•         
ÇİFTLEŞME DAVRANIŞLARI
Bunlar, kızgınlığa veya östrusa girme belirtileri sergileme ve çiftleşmeye hazır olunduğunu gösterme çabasıdır.
•          Dişilerin erkekler etrafında yuvarlanması
•          Mırlama
•          Gerinme hareketleri
•          Nesnelere, insanlara veya diğer hayvanlara sürtünme
•          Ekstra ilgi gösterme
•          Dişilerin vücutlarının arka kısımlarını kaldırması ve kuyruklarını yana doğru çekmesi (çiftleşme pozisyonu)
•          İşaretleme davranışları (yatay objelere ve mobilyalara idrar yapma, seyiren kuyruk)
•          Yüksek ve sürekli miyavlama
Kedilerdeki davranış değişikliklerinin fark edilmesi çok dikkatli olunmadıkça zor olabilir.

Kedinizin gözleri, genellikle açık ve parlak, biraz da içinizi titreten bir tatlıkta aşırı duygusal görünüyor. Gözlerine pençe atıyor olabilir veya yüzünü kanepeye ya da halinin üzerine sürtüyor olabilir. Her ne kadar minik yalvaran gözleri ona tatlı bir görüntü katsa da, çıkçası, bir şeyler yanlış gidiyor olabilir! Basit bir soğuk algınlığından ciddi bir hastalığa kadar herhangi bir şey, kedinizin göz akması rahatsızlığı yaşamasına neden olabilir. Kedilerde göz hastalıkları, önlem alınması gereken ciddi durumlardır. Evdeki minik ve tüylü dostunuza yardımcı olabilmek için, bu yazıyı dikkatlice incelemenizi tavsiye ederiz!

Kedi Gözünü Yakından Tanıyalım

Öncelikle kedilerle ilgili kısa bir anatomi dersine bakmanız gerekiyor. İnsan benenine memeli olmaları itibarı ile kimi açılardan benzeşeler de, kediler bambaşka ve oldukta karmaşık yaratıklardır. Onların en sevdiği mama ya da favori oyuncakları kadar anatomiler hakkında da bilgi edinmek; insan arkadaşları olarak bizim görevimiz. Ayrıca kedilerde göz hastalıkları konusunda doğru tahminlerde bulunabilmek için de kedinin göz anatomisi hakkında bilgi edinmemiz gerekmektedir.

Kedilerde göz küresi içeren kemik boşluğu veya sokete yörünge denir. Yörünge, birkaç kemik tarafından oluşturulan bir yapıdır. Yörünge ayrıca kasları, sinirleri, kan damarlarını ve gözyaşı üreten ve boşaltan yapılar içerir.

Gelelim bu yapının içine… Kedilerde gözün beyazına sklera denir. Bu, kedi gözünün nispeten dışında kalan sert kısımdır. Kedinin gözünüm on tarafı konjonktiva adı verilen ince bir zarla kaplıdır. Konjonktiva korneanın kenarına kadar uzanır ve göz kapağının içini kaplar. Kornea ise, tıpkı insanlarda olduğu gibi kedilerde ışığın içeri girmesini sağlayan gözün ön yüzeyinde açık bir kubbedir. Kornea sadece gözün önünü korumakla kalmaz, aynı zamanda gözün arkasındaki retinaya da odaklanmasına yardımcı olur.

Gelelim kedilerin gözlerine o muhteşem güzelliğini veren bölgeye… İris, gözün dairesel, renkli bölgesidir. Göz bebeğine daha büyük veya daha küçük yaparak göze giren ışık miktarını kontrol eder. Göz bebeği gözün ortasındaki siyah alandır. Göz bebeği dairesel sfınkter kaşı ile kontrol edilir. Çevre karanlık olduğunda, göz bebeği daha fazla ışık almak için genişler; ortam parlak olduğunda, göz bebeği daha az ışığa izin verecek şekilde küçülür. İşte, kedilerin gözleri bu şekildedir.

Kedilerde, retinanın en hassas bölgesine centralis bölgesi denir. Bu alan, görsel görüntüleri keskinleştiren sıkıca paketlenmiş binlerce fotoreseptör içerir. Kedinizin o yaş mamayı kilometrelerce uzaktan tanıyan gözlerinin sırrı işte bu reseptörlerdir. Her fotoreseptör bir sınır lifine bağlanır. Tüm sınır lifleri, optik sınırı oluşturmak için bir araya toplanır. Retinadaki fotoreseptörler, görüntüyü, beyindeki optik sınır tarafından taşınan elektriksel darbelere dönüştürür. Kedinizin sizi görünce tanıması, bundan kaynaklanır.

Üst ve alt göz kapakları, gözü kaplayabilen ve gözü korumak için refleks olarak yanıp sönebilen ince cilt kıvrımlarıdır. Kedilerde göz hastalıkları kimi zaman göz kapaklarında da kendin gösterebilir. Göz kırpma aynı zamanda göz yüzeyine gözyaşı yayılmasına, nemli kalmasına ve küçük parçacıkları temizlemesine yardımcı olur.

Bir kedinin gözleri, yalnızca insanların sahip olduğu aynı göz kapağı tipleri ile değil, aynı zamanda bazen üçüncü göz kapağı olarak da adlandırılan ince ve zarif bir zar tabakası ile korunur. Bu ek göz kapağı beyazımsı pembe bir renktir ve normal göz kapaklarının altındaki diğer göz kapaklarının altında bulunur. Üçüncü göz kapağı, kedilerde göz hastalıkları ile doğal olarak savaşan bir kalkan gibidir.

Bu kapak, göz küresini çiziklerden korumak için veya iltihaplanmalarda daha net bir şekilde görülebilir. Kedilerin gözlerinin düzgün çalışması için nemli olmaları büyük önem taşımaktadır. Kedilerde göz hastalıkları bu nedenle çok önemlidir çünkü eğer kedinin gözü gereğinden az ya da aspiri fazla nemli olursa sorunlar yaşanabilir. Gözyaşları, bu gerekli nemin kaynağıdır.

Kedilerde Göz Hastalıkları Neden Olur?

Sağlıklı bir kedinin gözleri aydınlık ve net olmalıdır. Ancak kimi zaman çeşitli nedenlerle kedinizi gözlerinde hastalıklar ortaya çıkabilir. Kedilerde göz hastalıkları, onların sadece fiziksel sağlıklarını dğeil aynı zamanda huylarını da değiştirir. Göz problemleri tamamen başka bir kedinin ortaya çıkmasına neden olabilir.

Kimi zaman canları o kadar fazla acır ki, gözlerini pençelerler. Kimileri sürekli olarak gözlerini kısarlar, ya da sanki gözlerini hiç açmıyormuş gibi görünürler. Kimileri ise gözlerini sürekli kapatıp açarlar, sanki size bir mesaj vermeye çalışıyormuş gibi bakarlar. Bu sessiz çırpınışları göz ardı etmeyin! Çünkü göz problemleri yıkıcı sonuçlara yol açabilir Kedinizin gözlerinin tahriş olduğunu farkettiğinizde her zaman veterinerinizle konuşun. Kedi gözünde yaşanan sorunların nedenlerini sizin için derledik.

Feline Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları

Kediniz üşütmüş olabilir! Tecrübesiz kedi sahiplerine bu bilgi biraz yeni gelecektir. Oysa kediler de insanlar ve öteki memeli hayvanlar gibi üst solunum yolları rahatsızlıkları yaşayabilirler. İngilizce’de “feline upper respiratory infections” olarak anılan bu rahatsızlık, kedigillerde görülen bir çeşit bulaşıcı hastalıktır. Üst solunum yolları enfeksiyonu, kedilere göz hastalıkları ve başka rahatsılıkları tetikleyebilirler.

Peki, kedilerde göz hastalıkları ile kendini ifade eden üst solunum yolları rahatsızlıkları neden gerçekleşir. Bunun nedeni kedinizin bir virüs kapmış olması olabilir. Feline calicvirus, pnömoni veya rinötrasheit (herpes virüsü), bakteri ve protozoa gibi virüsler kedinizde üst solunum yolları rahatsızlıklarine neden olabilir. Bu hastalığın belirtileri, kedinizin virüsü ne kadar ağır bir şekilde geçirdiği ile ilgilidir.

Belirtiler hafif veya çok ciddi bir şeye ilerleyebilir ve yapışkan, irin benzeri bir göz akıntısı içerebilir. İşte bu şekilde, üst solunum yollarına dair bir rahatsızlık kedilerde göz hastalıkları şeklinde kendini gösterebilir.

Felinel üst solunum yolu enfeksiyonları pek çok farklı şekile tedavi edilebilirler, Özel tedaviler enfeksiyonun nedenine ve bunun ne kadar ciddi olduğuna ve göz ilaçlarını, antibiyotikleri, dekonjestanları ve sıvıları içerebilir.

Konjonktivit – Pembe Göz

Kedilerde göz hastalıkları arasında yaygın olarak rastlananlardan bir tanesi de konjonktivittir. Bu rahatsızlık aynı zamanda pembe göz olarak da anılmaktadır. Bunun nedeni hastalığın kendini bu renkte bir belirti ile göstermesidir. Pembe göz her ne kadar kulağa sempatik bir şeymiş gibi gelse de kediniz için dikkat edilmesi gereken bir rahatsızlığı işaret ediyor olabilir!

Kedinizin gözünün etrafındaki açık pembe tondaki konjonktivit iltihabı, ne yazık ki minik dostunuza pek çok acıyı getirecektir. Bu virüs nedeni le kedinizin gözlerinden birinin veya her ikisinin kırmızı veya şişmiş görünmesi mümkündür. Aynı zamanda bu hastalıkla boğuşan kedicikler, ışığa duyarlı hale gelirler. Daha çok karanlık köşelere çekilmeye çalışabilirler ya da siz ışıkları veya perdeyi açtığınızda kendilerini huzursuz hissedebilirler.

Bunun yanı sıra göze akıntı da kedilerde göz hastalıkları arasında tehlikeli bir tür olan konjonktivitin belirtilerinden bir tanesidir. Bu akıntı ağrılı veya kalın bir mukus tabakası olarak kendini gösterebilir. Ayrıca öteki belitiler arasında ateş, ishal ve solunum sıkıntısı da görülür. Kedinizde bu belirtileri gördüğünüz anda acilen bir uzman veteriner hekime gitmeyi ihmal etmeyin.

Polen, toz, yabanı otlar veya diğer tahriş edici maddeler kedilerde göz rahatsızlıkları arasında pembe göze neden olabilirler. Bu rahatsızlık steroid içeren merhemle tedavi edilebilir. Kimi zaman pembe gözün neden bakteriyel de olabilir. Bu durumda antibiyotikli merhem kullamak gerekmektedir.

Kornea Bozuklukları

Kedilerde göz hastalıkları, gözün farklı bölgelerinde kendini gösterebilir. Yazının giriş kısmındaki minik anatomi dersinde de gördüğümüz gibi, kedilerin gözlerinde de tıpkı insanların gözlerinde olduğu gibi bir kornea kısmı vardır. Kornea, tıpkı insanlarda olduğu gibi kedilerde ışığın içeri girmesini sağlayan gözün ön yüzeyinde açık bir kubbedir.

Kimi zaman bu kubbe şeklindeki yüzey, iltihaplı, yaralı veya ülserli olabilir. Bu durum kendini kedinizin gözünde ince bir bulutluluk olarak gösterebilir. Her zaman parlak renkte olan gözleri önünde bir sis tabakası varmış gibi görünebilir.

Bu durumun yarattığı rahatsızlık ile kediniz gözlerini sürekli olarak kapatıp açabilir. Ayrıca sürekli olarak gözlerinden gözyaşları süzülüyor gibi görünebilir. Bu durum kedilerde göz hastalıkları konusunda dikkatleri kornea bölgesine çekecektir, ve bu durum cerrahi bir müdahale gerektirebilir.

Tedavi, kedinizin korneasını neyin rahatsız ettiğine bağlıdır. Ancak kediciğinizin gözlerini temiz tutmak, antibiyotik göz merhemi veya damlaları iyileşmeyi teşvik edici ilk adımlar olarak değerlendirilebilir. Daha bir durumlarda cerrahi müdahale kaçınılmazdır, Gevşek kornea dokusunu kaldırmak, koterizasyon veya çeşitli farklı ameliyatlar ile kedilerde göz hastalıkları aranda korneaya bağlı rahatsızlıkları giderebilirler.

Epifora

Epifora, kedilerde göz hastalıkları arasında kedini akıntı olarak gösteren rahatsızlıklardan bir tanesidir. Bu hastalığın genel adı sulu ve yaşlı gözler olarak anılmaktadır. Eğer kedinizin sürekli olarak gözlerinde bir yaşama yaşadığını gözlemliyorsanız, epiforadan şüphelenebilirsiniz. Epifora yaşayan kediler yüzlerini çeşitli farklı yüzeylere sürterek bu durumu gidermeye çalışabilirler.

Ancak bunu yaparken istemeden de olsa kendilerine zarar verebilirler. Kedinizin insan dostu olarak ona yardımcı olmanız gerekmektedir. Epifora rahatsızlığının nedenleri arasında bloke gözyaşı kanalları, aşırı gözyaşı, alerji veya viral konjonktivit yatıyor olabilir.

Genel anestezi altında veterineriniz, kedinizin tıkalı gözyaşı kanalını yıkamak için sade şu veya salın kullanabilir. Bir enfeksiyon varsa, antibiyotik göz merhem veya damla gerekli olabilir. Bir süre bu ilaçları düzenli kullanmak bu hastalığın ortadan kalkmasına ve kediciğinizin tekrar eski hale dönmesine yardımcı olacaktır.

Keratokonjonktivit Sicca

Kedilerde gözün iç isminin nemli kalmasının önemine yukarıda değinmiştik. Yeterince nem olmamasının da kedilerde göz hastalıkları ve başka rahatsızlıklara neden olduğundan bahsetmiştik. İşte o rahatsızlıklardan bir tanesi keratokonjonktivit sicca olarak adlandırılmaktadır. Bu hastalığın Türkçesi, kuru göz hastalığı olarak geçmektedir.

Kronik gözyaşı üretimi eksikliği, kuru göz iltihaplı bir korneaya, kırmızı gözlere ve tedavi edilmezse körlüğe neden olabilir. Gözyaşlarının sulu kısmı eksik olduğundan sarı, yapışkan bir göz akıntısı meydana gelebilir. Bu belirtiler görüldüğünde kedilerin acilen veteriner hekim gözetimine alınması önem teşkil etmektedir.

Kedilerde göz hastalıkları arasında en yaygın görülenlerden bir tanesi olan göz kuruluğu, esas nedene bağlı olarak farklı şekillerde tedavi edilebilir. Bu rahatsızlık karşısında uygulanacak olan tedavi, göz damlası veya merhemleri, immun baskılayıcı ilaçları, antibiyotikleri veya yapay gözyaşlı yaratılmasını sağlayan damlaları içerebilir.

Çeşitli Farklı Nedenler

Kedilerde göz rahatsızlıkları, gözün dış kısmından kaynaklanabileceği gibi iç kısmından da kaynaklanabilirler. Ya da bir başka değişle kedinizde başka bir rahatsızlık kendini gözünde akıntı olarak belli edebilir. Bu nedenler arasında ilki kedinin yaşadığı bir darbe ya da kafa travması olabilir. Başka bir neden kanser olabilir.

Kedilerde çeşitli enfeksiyonlar da gözlere yaşarmaya ve normal dışı bir görüntüye neden olabilir. Bağışıklık sistemi rahatsızlıkları da kendini göz yaşarması ya da iltihaplı gözyaşı olarak gösterebilir. Bu nedenlerin ne olduğuna bağlı olarak tedavi yöntemleri de değişecektir.

Kedi Gözü Nasıl Muayene Edilir?

Kedinizi veterinere götürmeye karar verdiniz. Kedilerde göz hastalıkları ile ilgili muayenenin nasıl yapıldığını merak ediyorsanız, bu konuda da sizlerle paylaşacağımız bilgiler mevcut!

Bildiğiniz gibi kedilerde görme kabiliyeti oldukta önemlidir. Kedilerin yüzyıllar boyunca hayatta kalmasına bu keskin gözler yardımcı olmuştur. Kedinize görmenizin önemi nedeniyle, genel bir muayenenin kritik yönlerinden biri evcil hayvanınızın gözlerinin muayenesi olacaktır. Herhangi bir göz sorununun teşhisinde yardımcı olabilecek herhangi bir arka plan veya tıbbi geçmiş bu noktada büyük önem taşımaktadır.

Bu nedenle veteriner hekimize göze önceden zarar verme, kullanılan tedavi veya ilaçların geçmişi, görme problemi belirtileri ve aşı öyküsü gibi konularda bilgi vermeye hazır olun. Bu noktada yapılabilecek en kolay ve en etkili yöntem, kedinin sağlık öyküsünü kaydetmektir. Onu evinize aldığınız ilk günden itibaren sağlığı ile ilgili bilgileri dosyalayın. Bunu ister dijital ister manuel olarak yapabilirsiniz. Bu şekilde kedilerde göz hastalıkları ve öteki rahatsızlıklarda veteriner hekimlere en doğru bilgiyi verebilirsiniz.

Bu minik pratik bilginin ardandan kedilerde göz muayenesine geri dönelim… Muayenenin ilk adımı, gözlerin şeklinin ve dış çizgisinin normal olduğundan ve bariz anormallik olmadığından emin olmak için kontrol etmeyi içerir. Bu, veteriner hekimin dışarıdan yapacağı bir gözlemle mümkündür. Bu dış muayeneden sonra görme kabiliyeti ile ilgili testler gelir.

Karanlık bir odada ışık ve büyütme kullanılarak, kedinin göz bebeğinin refleksleri ve gözün ön kısmı incelenir. Bu bulgulara ve muayenenin nedenlerine bağlı olarak ek testler gerekebilir. Kedi sahiplerini şimdiden uyaralım! Kedilerde göz hastalıkları ile ilgili rahatsızlıkların nedenini teşhis etmek isteyen muayenenin bazı bölümlerinde sedasyon veya anestezi gerekebilir.

Kedilerde göz hastalıkları ile ilgili muayenelerde özel durumlara karşı farklı testler yapılabilir. Schirmer yırtılma testi denilen, gözlerin nemli kalması için yeterli gözyaşı üretmesini sağlamak için bir test yapılabilir. Bu, üretilen nemin miktarını ölçmek için göz kapağının altına küçük bir kağıt şeridin sokulduğu nispeten basit bir testtir.

Yaygın olarak uygulanan ve kedilerde göz hastalıkları konusunda belirleyici olan bir başka test ise, her bir göze küçük bir damla floresan lekesi yerleştirmeyi içerir. Bu test, gözlerin korneasındaki çizikler gibi kusurların tespit edilmesini sağlar. Bu şekilde kedinizin gözündeki sorunların çözülmesi konusunda sağlam bir adım atılmış olur.

Bütün bu testler ve tam teşekküllü muayene sonrasında kedilerde göz hastalıkları ile ilgili hemen hemen bütün bilgiler elde edilmiş olur.

Kedilerde Fip Hastalığı ve Kedilerin Kızgınlık Dönemi hakkında yazdığımız içeriklerimizi de okuyabilirsiniz. 😊